Taşıma – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 23 Feb 2023 11:05:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Taşımacılık Hizmetlerinde KDV tevkifatı oranı ve işin alt yüklenicilere yaptırılmasında tevkifat uygulaması https://www.muhasebenews.com/tasimacilik-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-orani-ve-isin-alt-yuklenicilere-yapilmasinda-tevkifat-uygulamasi%ef%bf%bc/ https://www.muhasebenews.com/tasimacilik-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-orani-ve-isin-alt-yuklenicilere-yapilmasinda-tevkifat-uygulamasi%ef%bf%bc/#respond Thu, 23 Feb 2023 11:00:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139085 Taşımacılık Hizmetlerinde KDV tevkifatı ile ilgili Tebliğin ilgili bölümü;

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ

2.1.3.2.11. Taşımacılık Hizmetleri

2.1.3.2.11.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı 

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.11.2.) bölümü kapsamındaki yük taşımacılığı hizmeti alımlarında (2/10), servis taşımacılığı hizmeti alımlarında ise (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır. 

2.1.3.2.11.2. Kapsam 

Bu bölüm kapsamına, personel, öğrenci, müşteri ve benzerlerinin belirli bir güzergah dahilinde taşınması amacıyla ihdas ettikleri servis hizmetlerine ilişkin olarak yaptıkları taşımacılık hizmeti alımları ile karayoluyla yapılan yük taşımacılığı hizmeti alımları (kargo işletmeciliği yetki belgesi sahibi mükellefler tarafından yapılan kargo taşıma işleri hariç) girmektedir.

Söz konusu hizmetlerin, tahsis edilmiş özel plakalı araçlar ile yapılıp yapılmaması, ilgili birimlerden taşımacılıkla ilgili zorunlu belge ve sertifikaların alınıp alınmaması veya taşıma işinde kullanılan aracın özmal ya da sözleşmeli taşıt olup olmaması tevkifat uygulaması kapsamında işlem tesisine engel değildir.

Servis hizmetinin, personel veya öğrencilerin (veya velilerin) kendi aralarında anlaşmak suretiyle doğrudan taşımacı ile sözleşme yapılması/anlaşılması suretiyle sağlanması halinde, esas olarak hizmete ait faturaların servis hizmetinden yararlanan personel, öğrenci (veya velisi) adına düzenlenmesi gerektiğinden, tevkifat uygulanmaz. Ancak, faturanın tevkifat yapmakla sorumlu tutulanlar adına düzenlenmesi halinde tevkifat uygulaması kapsamında işlem tesis edilir.

Taşımacılık hizmetini yüklenen bir firmanın, bu işi bizzat ifa etmeyip bir başka firmaya devretmesi durumunda, taşımacılık hizmetini alan tarafından bu kapsamda tevkifat yapılmaz. Ancak taşımacılık hizmetini yüklenen firma tarafından, taşımacılık hizmetini fiilen ifa eden firmadan alınan hizmet için KDV tevkifatı uygulanır.


Kaynak: KDVK GUT Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasimacilik-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-orani-ve-isin-alt-yuklenicilere-yapilmasinda-tevkifat-uygulamasi%ef%bf%bc/feed/ 0
Şehir içi yolcu taşıma işi yapanlarda Hasılat Esaslı Vergileme https://www.muhasebenews.com/sehir-ici-yolcu-tasima-isi-yapanlarda-hasilat-esasli-vergileme/ https://www.muhasebenews.com/sehir-ici-yolcu-tasima-isi-yapanlarda-hasilat-esasli-vergileme/#respond Tue, 20 Sep 2022 08:42:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=131886

Hasılat esaslı vergiye geçen halk otobüsünün ilk geçici vergisini vereceğim nasıl bir yol izlemem gerekir?

Özel bir işlem yok geçici vergi beyannamesindeki ilgili alanlar doldurulur.


Şehir içi yolcu taşıma işi yapan mükellefi hasılat esaslı vergilendirmeye başlamıştır. Gider faturası ve ökc fişlerini girerken yevmiye kaydında indirilecek KDV’yi indirim konusu yapılabilir mi?

Hasılat esasına göre vergilendirilen mükellefler aldıkları belgelerdeki KDV sini indirim konusu yapmaz. Gider yazar KDVK Madde 38 “ Ticari kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilenler ile mesleki kazancı serbest meslek kazanç defterine göre tespit edilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen sektör ve meslek grupları kapsamında yer alanlar, talep etmeleri halinde vergiye tabi işlemlerin karşılığını teşkil eden (katma değer vergisi dâhil) bedel üzerinden, bu Kanunun 28 inci maddesi uyarınca belirlenen en yüksek oranı geçmemek üzere, Cumhurbaşkanınca ilgili sektör veya meslek grubu için belirlenen oran uygulanmak suretiyle hesapladıkları katma değer vergisini, indirilecek katma değer vergisi ile ilişkilendirmeksizin beyan ederek öderler. 

Birinci fıkra kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler, kazançlarının tespitinde kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi ile hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre beyan ederek ödedikleri katma değer vergisini işlemin mahiyetine göre gider veya maliyet, yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla hesapladıkları katma değer vergisini gelir olarak dikkate alırlar. 

Hasılat esaslı vergilendirme usulüne geçen mükellefler, iki yıl geçmedikçe bu usulden çıkamazlar. Cumhurbaşkanı Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini, sektörler ve meslek grupları itibarıyla belirleyeceği yıllık iş hacimlerine göre hasılat esaslı vergilendirme usulü kapsamına almaya, Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

3 Aralık 2019 SALIResmî GazeteSayı : 30967

TEBLİĞ

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

(SERİ NO: 309)

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Dayanak

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 113 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

(2) Bu Tebliğ, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri vergiye tabi kazançlarının 193 sayılı Kanunun 113 üncü maddesinde düzenlenen Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti yoluyla tespit edilmesine ilişkin açıklamaları kapsamaktadır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) 7186 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle yeniden düzenlenen Gelir Vergisi Kanununun 113 üncü maddesi aşağıdaki gibidir:

”Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti:

Madde 113 – Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerin talep etmeleri hâlinde söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının (25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilen mükellefler için hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarın) %10’u bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak esas alınır. Vergiye tabi kazancın bu suretle tespitinde ilgili faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmaz ve bu kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmaz.

Kazançları birinci fıkra kapsamında tespit edilenlerin;

a) Bu faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetleri, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate alınmaz.

b) Bu kazançları dışındaki beyana tabi diğer kazanç veya iratları hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.

c) İki yıl geçmedikçe bu usulden çıkmaları mümkün değildir.

4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası hükümleri uyarınca bir takvim yılı içinde iki kez ceza kesilen mükellefler, cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılına ait kazançları için bu madde hükümlerinden yararlanamaz.

Bu madde hükümleri kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanır.

Cumhurbaşkanı, birinci fıkrada yer alan oranı iki katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye, kanuni oranına getirmeye; Hazine ve Maliye Bakanlığı, maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”

İKİNCİ BÖLÜM

Hasılat Esaslı Kazanç Tespiti Uygulaması

Uygulamadan yararlanabilecek mükellefler ve faydalanma şartları

MADDE 3 – (1) Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden gelir (kazançları basit usulde tespit edilenler dâhil) veya kurumlar vergisi mükelleflerinden bu hususta talepte bulunanlar yararlanabileceklerdir.

(2) Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından faydalanılabilmesi için;

a) Uygulamadan yararlanmak isteyen mükelleflerin şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunması,

b) Bu faaliyetlerden kaynaklanan hasılatın tamamının elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde edilmesi,

c) Gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine uygulamadan yararlanma hususunda yazılı olarak talepte bulunulması

şarttır. Bu bağlamda, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamının elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla elde edilmemesi durumunda, bu uygulamadan faydalanılamayacağı tabiidir.

Örnek 1: Bay (A), özel halk otobüsü ile şehir içi yolcu taşıma faaliyetinde bulunmaktadır. Bay (A), bu faaliyetinden kaynaklanan hasılatının bir kısmını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla, diğer kısmını ise yolculardan nakden tahsil etmektedir. Buna göre, şehir içi yolcu taşıma faaliyetinden kaynaklanan hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile elde etmeyen Bay (A)’nın, bu faaliyetine ilişkin olarak hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanması mümkün değildir.

Uygulamadan yararlanmaya ilişkin talepte bulunulması ve bu taleplerin değerlendirilmesi

MADDE 4 – (1) Hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmek isteyen mükelleflerin, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine bir dilekçe ile başvurarak bu usule geçme hususunda talepte bulunmaları gerekmektedir. Bu mükelleflerin, başvurularına ilişkin dilekçelerine uygulamadan yararlanma şartlarını sağladıklarına dair bilgi ve belgeleri eklemeleri gerekmektedir.

(2) Vergi dairelerince bu başvurular bir ay içerisinde incelenerek, şartları sağlayıp sağlamadıkları ve taleplerinin kabul edilip edilmediği hususu mükelleflere yazı ile bildirilecektir.

(3) Talepleri kabul edilen mükellefler, söz konusu bildirimin kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden yılın başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçeceklerdir. Aralık ayı içerisinde bu hususta başvuruda bulunan mükelleflerden şartları sağlayanlar için vergi dairelerince bir sonraki takvim yılı içerisinde kendilerine yazı ile bildirim yapılanlar, bildirimin yapıldığı takvim yılının başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçeceklerdir.

(4) Yeni işe başlayan mükelleflerden kazançlarını bu usule göre tespit etmek isteyenlerin, işe başlama bildirimiyle birlikte hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden faydalanmak istediklerini ayrı bir dilekçe ile belirtmeleri gerekmektedir. Bu mükellefler, söz konusu taleplerinin kabul edilmesi halinde işe başlama tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanacaklardır.

Örnek 2: Ticari kazancı basit usulde tespit edilen Bayan (B), özel halk otobüsü ile şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunmakta ve hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla elde etmektedir. Bayan (B), hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmek için 3/12/2019 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğüne başvuruda bulunmuştur. Vergi dairesince mükellefin başvurusu incelenerek, şartları taşıdığı tespit edilmiş ve hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçebileceği 19/12/2019 tarihinde kendisine bildirilmiştir. Buna göre, mükellef kendisine yapılan bildirim tarihini takip eden yılın başından, yani 1/1/2020 tarihinden itibaren bu faaliyetinden elde ettiği kazancını hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplayacaktır.

Vergiye tabi kazancın hesaplanması

MADDE 5 – (1) Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan ve bu faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde eden mükelleflerden başvuruları vergi dairesi tarafından kabul edilenler, söz konusu faaliyetlerinden elde ettikleri gayrisafi hasılatlarının %10’unu bu faaliyetlerine ilişkin vergiye tabi kazanç olarak beyan edeceklerdir.

Örnek 3: Şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen ve bu faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile elde eden Bay (C), 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Vergiye tabi başka bir faaliyeti bulunmayan mükellefin, 2020 takvim yılına ait gayrisafi hasılatı ve giderleri aşağıdaki gibidir.

Buna göre Bay (C), 2020 takvim yılına ilişkin olarak vereceği yıllık gelir vergisi beyannamesinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre elde ettiği gayrisafi hasılat tutarının %10’u olarak hesapladığı (90.000 * %10) = 9.000 TL’yi vergiye tabi ticari kazanç olarak beyan edecektir. Bay (C), 2020 takvim yılında hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne tabi olduğundan, şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin bu dönemdeki giderlerini ticari kazancının ve gelir vergisi matrahının tespitinde dikkate alamayacaktır.

(2) Hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden faydalanan mükelleflerden 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilenler, hasılat esaslı kazancın tespitinde bu faaliyetlerine ilişkin hesapladıkları katma değer vergisi dâhil tutarı gayrisafi hasılat tutarı olarak dikkate alacaklardır.

Örnek 4: Münhasıran şehir içi yolcu taşıma faaliyeti ile iştigal eden ve bu faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden (A) Ltd. Şti., bu faaliyetine ilişkin olarak 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Mükellef kurum, Ocak/2020 döneminden itibaren de Katma Değer Vergisi Kanununun 38 inci maddesi kapsamında hasılat esaslı vergilendirme usulüne göre vergilendirilmekte olup, 2020 takvim yılında bu faaliyetine ilişkin hesapladığı katma değer vergisi dâhil gayrisafi hasılat tutarı ve giderleri aşağıdaki gibidir.

Buna göre; (A) Ltd. Şti. 2020 hesap dönemine ilişkin olarak vereceği kurumlar vergisi beyannamesinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre elde ettiği gayrisafi hasılat tutarının %10’u olarak hesapladığı (767.000 TL * %10) = 76.700 TL’yi vergiye tabi kurum kazancı olarak beyan edecektir.

(3) Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine ilişkin vergiye tabi kazancın hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanmasında, bu faaliyete ilişkin giderler dikkate alınmayacak ve bu usule göre tespit edilen kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanmayacaktır.

Örnek 5: Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti dolayısıyla adına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilen 28 yaşındaki Bay (Ç), bu faaliyetine 1/4/2020 tarihinde başlamış olup, vergi dairesine vermiş olduğu işe başlama bildirimi ekinde yer alan dilekçesinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden faydalanmak istediğini belirtmiştir. Bay (Ç), şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığıyla elde etmektedir. Bay (Ç), 5/7/2020 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesine vermiş olduğu dilekçede, 1/7/2020 tarihinden itibaren konfeksiyon ürünlerinin perakende satışı faaliyetine de başladığını bildirmiştir. Bay (Ç)’nin 2020 takvim yılında söz konusu faaliyetlerinden elde ettiği gelirler ile maliyetlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.

Buna göre Bay (Ç)’nin;

a) 1/4/2020-31/12/2020 tarihleri arasında şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancı (300.000 TL*%10) = 30.000 TL’dir.

b) 1/7/2020-31/12/2020 tarihleri arasında konfeksiyon ürünlerinin perakende satışı faaliyetine ilişkin kazancı (530.000 TL– 480.000 TL) = 50.000 TL’dir.

Bay (Ç)’nin, 2020 takvim yılına ilişkin vergiye tabi ticari kazancı toplamı (Konfeksiyon ürünlerinin satışından elde ettiği kazanç + hasılat esaslı kazanç)=(50.000 TL + 30.000 TL) = 80.000 TL olarak hesaplanacaktır.

Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde düzenlenen genç girişimcilerde kazanç istisnasına ilişkin tüm şartları taşıyan Bay (Ç), 20/8/2020 tarihinde kamuya yararlı bir derneğe 5.000 TL tutarında nakdi bağış yapmıştır.

Buna göre Bay (Ç), sadece konfeksiyon ürünlerinin perakende satışından elde ettiği 50.000 TL için Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde düzenlenen genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanabilecek, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancı olan 30.000 TL, söz konusu istisnaya konu edilemeyecektir. Dolayısıyla Bay (Ç)’nin 2020 yılına ilişkin gelir vergisi matrahının tespitinde, konfeksiyon ürünlerinin perakende satışından elde ettiği kazancı genç girişimci kazanç istisnası tutarının altında kaldığından dikkate alınmayacak, sadece şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden elde ettiği ticari kazancı dikkate alınacaktır.

Hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hesaplanan kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulanamayacağından ve Bay (Ç)’nin konfeksiyon ürünlerinin perakende satışından elde ettiği kazancının tamamı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 20 nci maddesinde düzenlenen genç girişimcilerde kazanç istisnasına konu edildiğinden, beyana tabi başkaca geliri bulunmayan Bay (Ç)’nin, kamuya yararlı derneğe yapmış olduğu nakdi bağışı beyanname üzerinde indirim konusu yapması mümkün değildir.

(4) Hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçen mükelleflerin şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetleri yanında vergiye tabi başkaca faaliyetlerinin veya kazanç ya da iratlarının bulunması halinde, şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetlerine ilişkin gider veya maliyetlerini, vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate almaları mümkün değildir. Bu mükellefler, diğer faaliyetlerinden dolayı elde ettikleri kazanç veya iratları nedeniyle 193 sayılı Kanunun 113 üncü maddesi hükmünden de faydalanamayacaklardır.

(5) Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti ile bu kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde müşterek genel giderler, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin toplam maliyetler içindeki oranı dikkate alınarak dağıtılacaktır. Bu dağıtım sonucunda müşterek genel giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine düşen pay, diğer faaliyetlere ilişkin vergiye tabi kazancın ve gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Örnek 6: (B) A.Ş., şehir içi yolcu taşıma faaliyetinin yanında otel işletmeciliği faaliyetinde de bulunmaktadır. Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti kapsamında hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden (B) A.Ş., 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. (B) A.Ş.’nin 2020 yılında söz konusu faaliyetlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir.

(B) A.Ş., şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyeti ile bu kapsama girmeyen işleri birlikte yaptığı için şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine ilişkin gider veya maliyetini ve müşterek giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine düşen payı vergiye tabi diğer kazanç veya iratlarının tespitinde dikkate almayacak ve hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre tespit edilen kazanca herhangi bir indirim veya istisna uygulamayacaktır.

Buna göre; (B) A.Ş.’nin;

a) 2020 yılında otel işletmeciliği faaliyetine ilişkin;

– hasılat toplamı 750.000 TL,

– müşterek genel giderlerden otel işletmeciliği faaliyetine düşen pay tutarı, [50.000 TL * (580.000 TL / (420.000 TL + 580.000 TL))]= 29.000 TL dâhil maliyet toplamı, (580.000 TL + 29.000 TL) = 609.000 TL ve

b) 2020 yılında şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinden hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancı (500.000 TL * %10) = 50.000 TL’dir.

(B) A.Ş.’nin, 2020 hesap dönemine ilişkin kurum kazancı (hasılat toplamı– maliyet toplamı) + hasılat esaslı kazanç = [(750.000 TL– 609.000 TL) + 50.000 TL] = 191.000 TL olarak hesaplanacaktır.

Müşterek genel giderlerden şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine düşen [50.000 TL * (420.000 TL / (420.000 TL + 580.000 TL))] = 21.000 TL pay tutarının kurum kazancının ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınması mümkün değildir.

Mükellefin hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan kazancına herhangi bir indirim ve istisna uygulanmayacak ve bu tutar kurumlar vergisi matrahının tespitinde kurum kazancından beyanname üzerinde indirilebilecek tutarların hesabında da dikkate alınmayacaktır.

(6) Hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçen ve şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetleri yanında vergiye tabi başkaca faaliyetleri de bulunan mükelleflerce, söz konusu uygulama kapsamında bulunan ve bulunmayan faaliyetlerine ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, uygulama kapsamındaki faaliyete ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtlarının da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.

Uygulamadan çıkış

MADDE 6 – (1) Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetine ilişkin kazançları hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne göre hesaplanan mükellefler, bu usule geçtikleri tarihten itibaren iki yıl geçmeden bu usulden çıkamayacaklardır.

(2) Bu usulden çıkmak isteyen mükellefler, iki yıllık sürenin tamamlanması kaydıyla, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine verecekleri dilekçelerine istinaden, takip eden yılın başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulünden çıkabileceklerdir.

Örnek 7: Şehir içi yolcu taşıma faaliyetine ilişkin hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi aracılığı ile elde eden Bay (D), 1/1/2020 tarihi itibariyle hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. Buna göre; Bay (D) 1/1/2022 tarihinden önce söz konusu usulden çıkamayacaktır.

Bay (D), 15/7/2022 tarihinde bağlı bulunduğu vergi dairesine verdiği dilekçede takip eden yılın başından itibaren bu usulden çıkmak istediğini belirtmiştir. Buna göre Bay (D), 1/1/2023 tarihinden itibaren vergiye tabi kazancının tespitinde hasılat esaslı kazanç tespiti usulünü uygulamayacaktır.

Uygulamaya ilişkin şartların kaybedilmesi

MADDE 7 – (1) Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanan mükellefler hakkında, bu uygulamadan yararlandıkları dönemlerle sınırlı olmak üzere, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca bir takvim yılı içerisinde iki kez ceza kesilmesi halinde, bu mükellefler cezanın kesildiği ve takip eden iki takvim yılı boyunca bu uygulamadan yararlanamazlar. Söz konusu mükellefler anılan fıkralar uyarınca ikinci cezanın kesildiği takvim yılının başından itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından çıkarlar.

Örnek 8: Şehir içi yolcu taşıma faaliyeti ile iştigal eden ve hasılatının tamamını elektronik ücret toplama sistemi ile elde eden (C) Ltd. Şti., 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçmiştir. (C) Ltd. Şti.’ye bağlı bulunduğu vergi dairesi tarafından 25/10/2019, 2/1/2020 ve 5/2/2020 tarihlerinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmiştir. Buna göre, uygulamadan yararlanılmaya başlanılan takvim yılından önce kesilen söz konusu ceza, (C) Ltd. Şti.’nin bu uygulamadan yararlanmasına engel teşkil etmeyecektir.

Öte yandan, (C) Ltd. Şti. hakkında hasılat esaslı kazanç tespiti usulüne geçtiği 1/1/2020 tarihinden sonra, bir takvim yılı içerisinde Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin birinci veya ikinci fıkraları uyarınca iki kez özel usulsüzlük cezası kesilmesi nedeniyle mükellef kurum, 1/1/2020 tarihinden itibaren hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından faydalanamayacak olup, cezaların kesildiği yılı takip eden iki takvim yılı boyunca da bu uygulamadan yararlanamayacaktır.

(2) Hasılat esaslı kazanç tespiti uygulamasından yararlanan mükelleflerin bu faaliyete ilişkin hasılatlarının tamamını elektronik ücret toplama sistemleri aracılığıyla elde etmemeleri halinde, bu mükellefler söz konusu durumların gerçekleştiği yılın başından itibaren bu uygulamadan çıkarlar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlük

MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 9 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.



Kaynak: GİB, Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sehir-ici-yolcu-tasima-isi-yapanlarda-hasilat-esasli-vergileme/feed/ 0
Yük taşımacılığı hizmetlerinde KDV tevkifatı yapılmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/yuk-tasimaciligi-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/yuk-tasimaciligi-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/#respond Sun, 23 Jan 2022 12:30:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121256 Mükellefimiz nakliye işi ile iştigal etmektedir. Bir firma ile anlaşıp taşıma işi yapacaktır. Bu durumda KDV tevkifatlı fatura mı kesilmeli yoksa tevkifatsız fatura mı düzenlemelidir?

Yük taşımacılığı yapan mükellefler; Belirlenmiş alıcılar ve Tüm Mükelleflere yapacakları hizmet için düzenlenecek Faturada 2/10 oranında KDV tevkifatı hesaplanacaktır.

Taşımacılık Hizmetlerinde KDV tevkifatı ile ilgili Tebliğin ilgili bölümü;

KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ

2.1.3.2.11. Taşımacılık Hizmetleri

2.1.3.2.11.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.11.2.) bölümü kapsamındaki yük taşımacılığı hizmeti alımlarında (2/10), servis taşımacılığı hizmeti alımlarında ise (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

2.1.3.2.11.2. Kapsam

Bu bölüm kapsamına, personel, öğrenci, müşteri ve benzerlerinin belirli bir güzergah dahilinde taşınması amacıyla ihdas ettikleri servis hizmetlerine ilişkin olarak yaptıkları taşımacılık hizmeti alımları ile karayoluyla yapılan yük taşımacılığı hizmeti alımları (kargo işletmeciliği yetki belgesi sahibi mükellefler tarafından yapılan kargo taşıma işleri hariç) girmektedir.

Söz konusu hizmetlerin, tahsis edilmiş özel plakalı araçlar ile yapılıp yapılmaması, ilgili birimlerden taşımacılıkla ilgili zorunlu belge ve sertifikaların alınıp alınmaması veya taşıma işinde kullanılan aracın özmal ya da sözleşmeli taşıt olup olmaması tevkifat uygulaması kapsamında işlem tesisine engel değildir.

Servis hizmetinin, personel veya öğrencilerin (veya velilerin) kendi aralarında anlaşmak suretiyle doğrudan taşımacı ile sözleşme yapılması/anlaşılması suretiyle sağlanması halinde, esas olarak hizmete ait faturaların servis hizmetinden yararlanan personel, öğrenci (veya velisi) adına düzenlenmesi gerektiğinden, tevkifat uygulanmaz. Ancak, faturanın tevkifat yapmakla sorumlu tutulanlar adına düzenlenmesi halinde tevkifat uygulaması kapsamında işlem tesis edilir.

Taşımacılık hizmetini yüklenen bir firmanın, bu işi bizzat ifa etmeyip bir başka firmaya devretmesi durumunda, taşımacılık hizmetini alan tarafından bu kapsamda tevkifat yapılmaz. Ancak taşımacılık hizmetini yüklenen firma tarafından, taşımacılık hizmetini fiilen ifa eden firmadan alınan hizmet için KDV tevkifatı uygulanır.

A Ltd.Şti.,  B A.Ş.ne Patlayıcı madde faturası ve nakliye bedeli (Kdv.tevkifatlı) E-Fatura kesiyor.

B A.Ş. de C A.Ş.ne bu faturayı aynen yansıtma faturası olarak GİB’ten fatura ediyoruz.

Bu durumda B A.Ş., A Ltd.Şti.’den Kdv Tevkifatlı Alıcısı durumuna, aynı zamanda C A.Ş.’ne kestiğimiz Yansıtma faturası ile Satıcı konumunda bulunmaktayız. Bu durumda alıcı şirket ve satıcı şirket olarak Kdv.1 ve Kdv 2.Beyannameleri vermemiz gerekiyor mu?

Taşımacılık hizmetini yüklenen firmanın, bu işi bizzat ifa etmeyip bir başka firmaya devretmesi durumunda, malları taşınanlar tevkifat uygulamayacaktır. Ancak taşımacılığı fiilen ifa eden alt firma, taşımacılık hizmetini yüklenen firmaya düzenleyeceği faturada KDV tevkifatı uygulanacaktır. GV veya KV mükellefli olan tüm nakliye firmaları KDV mükelleflerine 2.000 TL (KDV dahil) üstündeki taşıma hizmeti için 2/10 oranında KDV tevkifatı yapacaktır. KDV mükellefi olmayanlara (Nihai tüketici) düzenlenecek fatura tutarı ne olursa olsun KDV tevkifatı yapılmayacaktır. YANSITMA FATURASINDA KDV TEVKİFATI OLMAZ.

KDV Tevkifat Uygulamasında Sınır

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir.

Ayrıca, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve bu Kanun uyarınca KDV’den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmaz.

Örnek: Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan bir çiftçi tarafından yapılan yün ve yapağı teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesi uyarınca KDV’den müstesna olduğundan, bu işleme ait bedel üzerinden KDV hesaplanmayacak ve dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 2.000 TL’yi aşmadığı takdirde hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır.

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.

Belge Düzeni

Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli”, “Hesaplanan KDV”, “Tevkifat Oranı”, “Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek KDV Tutarı”, “Tevkifat Dahil Toplam Tutar” ve “Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel (Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir

Bu fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taşımaktadır

Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra kalan tutar yazılır.

Örnek: KDV hariç 3.000 TL tutarındaki (% 18) oranında KDV’ye tabi bir işlem (5/10) oranında KDV tevkifatına tabidir. Bu işleme ait fatura aşağıdaki şekilde düzenlenecektir: 

İşlem Bedeli : 3.000 TL 

Hesaplanan KDV : 540 TL 

Tevkifat Oranı : 5/10 

Alıcı tarafından Tevkif Edilecek KDV : 270 TL 

Tevkifat Dahil Toplam Tutar : 3.540 TL 

Tevkifat Hariç Toplam Tutar : 3.270 TL 

Yalnız ÜçbinikiyüzyetmişTLdir. 

Tevkifata tabi tutulan işlemlerle tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura ile belgelendirilmesi mümkündür.


Kaynak: İsmmmo, GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yuk-tasimaciligi-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-yapilmali-midir/feed/ 0
Kiralık araç ile servis işi yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/kiralik-arac-ile-servis-isi-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kiralik-arac-ile-servis-isi-yapilabilir-mi/#respond Fri, 14 Jan 2022 05:30:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120887 Servis taşımacılığı yapan biri nakliye işi ile uğraşmak istiyor. Ek faaliyet açacağım. Kiralık araç ile bu işi yapabilir mi?

Servis işi yapacak kişinin aracının olması zorunluluğun olmaz. Kiralık araç ile de bu işi yapabilir. Aracı kiraya veren firma elbette fatura kesecek.


Okul öğrenci taşıma işinin KDV’si % kaçtır? Tevkifat uygulanır mı? 

Okul servisi için düzenlenen faturada % 8 KDV hesaplanır. 

Fatura servis sahibi tarafından Okula düzenleniyor ise hesaplanan KDV’den 5/10 oranında KDV tevkifatı yapılır. 

Okul aile birliğine fatura düzenlenir ise sadece KDV hesaplanır. KDV Tevkifatı hesaplanmaz.



2020 yılında açılan bir şahıs firmamızda müşterimizin 2.el özel otomobilini gider pusulası ile işletmesinin envanterine kayıt ettirmiştik. Firma şimdi aracın giderlerini firmada kullanmak istemiyor. Özel Aracı, müşterinin kendi adına faturalandırıp işletmenin envanterinden çıkarta bilir miyiz?

Binek oto kime satılır ise satılsın Fatura düzenlenir. 

Faturada % 1 oranında KDV hesaplanır. Kayıtlardan çıkarılır.


KDV Tevkifat Uygulamasında Sınır

Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanların, kısmi tevkifat uygulaması kapsamındaki teslim ve hizmetlerinde hesaplanan KDV, alıcıların durumuna bakılmaksızın, tevkifata tabi tutulmayacaktır. Ancak, bu durum profesyonel spor kulüplerince (şirketleşenler dahil) Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara yapılan teslim ve hizmetlerde geçerli değildir. 

Ayrıca, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) ve geçici 17 nci maddeleri kapsamındaki teslimlerde ve bu Kanun uyarınca KDV’den istisna olan teslim ve hizmetlerde tevkifat söz konusu olmaz. 

Örnek: Gelir Vergisi Kanununa göre gerçek usulde vergiye tabi olmayan bir çiftçi tarafından yapılan yün ve yapağı teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (17/4-b) maddesi uyarınca KDV’den müstesna olduğundan, bu işleme ait bedel üzerinden KDV hesaplanmayacak ve dolayısıyla tevkifat yapılmayacaktır.

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 2.000 TL’yi aşmadığı takdirde hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır. 

Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.

Belge Düzeni

Tevkifata tabi işlemler dolayısıyla satıcılar tarafından düzenlenecek belgelerde; “İşlem Bedeli”, “Hesaplanan KDV”, “Tevkifat Oranı”, “Alıcı Tarafından Tevkif Edilecek KDV Tutarı”, “Tevkifat Dahil Toplam Tutar” ve “Tevkifattan Sonra Tahsil Edilmesi Gereken Toplam Bedel (Tevkifat Hariç Toplam Tutar)” ayrıca gösterilir

Bu fatura satıcı açısından, işlem bedeli üzerinden hesaplanan KDV’ye tevkifat uygulandığını tevsik eden belge mahiyetini de taşımaktadır

Faturaya, borçlanılan miktar olarak rakam ve yazı ile tevkifattan sonra kalan tutar yazılır.

Örnek: KDV hariç 3.000 TL tutarındaki (% 18) oranında KDV’ye tabi bir işlem (5/10) oranında KDV tevkifatına tabidir. Bu işleme ait fatura aşağıdaki şekilde düzenlenecektir: 

İşlem Bedeli : 3.000 TL 

Hesaplanan KDV : 540 TL 

Tevkifat Oranı : 5/10 

Alıcı tarafından Tevkif Edilecek KDV : 270 TL 

Tevkifat Dahil Toplam Tutar : 3.540 TL 

Tevkifat Hariç Toplam Tutar : 3.270 TL 

Yalnız ÜçbinikiyüzyetmişTLdir. 

Tevkifata tabi tutulan işlemlerle tevkifat uygulaması kapsamında bulunmayan işlemlerin birlikte yapılması halinde bu işlemlerin tek fatura ile belgelendirilmesi mümkündür.

 

 


Kaynak: İSMMMO,KDV Genel Uygulama tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kiralik-arac-ile-servis-isi-yapilabilir-mi/feed/ 0
Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik https://www.muhasebenews.com/tasima-isleri-organizatorlugu-yonetmeliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik-2/ https://www.muhasebenews.com/tasima-isleri-organizatorlugu-yonetmeliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik-2/#respond Thu, 30 Dec 2021 05:40:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120129 30 Aralık 2021 PERŞEMBE – Resmî Gazete – Sayı : 31705

YÖNETMELİK

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından:

TAŞIMA İŞLERİ ORGANİZATÖRLÜĞÜ YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

 

MADDE 1 – 6/7/2018 tarihli ve 30470 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliğinin geçici 3 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(3) Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten önce Karayolu Taşıma Yönetmeliğine göre adlarına C2, C3, G1, G2, G3, H1, H2, K1, K3, L1, L2, M1, M2, N1, N2, P1 veya P2 yetki belgesi düzenlenen ve söz konusu yetki belgesi geçerli bulunan gerçek veya tüzel kişilerin bu Yönetmelik kapsamında taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi almak üzere 60 gün içerisinde müracaat etmesi halinde; mevcut yetki belgesi geçerlilik süresi toplamı;

a) 5 yıl ve daha az olanlar için, taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi ile sahip oldukları yetki belgesi arasındaki ücret farkının %50’si,

b) 5 yıl ila 10 yıl arasında olanlar için, taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi ile sahip oldukları yetki belgesi arasındaki ücret farkının %40’ı,

c) 10 yıl ve daha fazla olanlar için, taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi ile sahip oldukları yetki belgesi arasındaki ücret farkının %30’u,

yetki belgesi ücreti olarak tahsil edilir ve adlarına taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi düzenlenir. Ancak, bu fıkra uygulanarak düzenlenecek olan taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi için ödenecek belge ücreti, geçerli taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi ücretinin %15’inden az olamaz. Bu fıkranın uygulanması suretiyle hesaplanacak ve ödenecek yetki belgesi ücretleri için 2021 yılı belge ücretleri esas alınır. Bu fıkra kapsamındaki müracaatlar ile yapılacak iş ve işlemlerin, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde sonuçlandırılması zorunludur.

(4) Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihte, geçerli taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi bulunmayan ve üçüncü fıkra kapsamında olmayan gerçek veya tüzel kişilerin, bu Yönetmelik kapsamında taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi almak üzere 60 gün içerisinde müracaat etmesi halinde, müracaat sahiplerine yetki belgesi ücretinde %30 indirim uygulanır. Bu fıkranın uygulanması suretiyle hesaplanacak ve ödenecek yetki belgesi ücretleri için 2021 yılı belge ücretleri esas alınır. Ancak, bu fıkra kapsamındaki müracaatlar ile yapılacak iş ve işlemlerin, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içerisinde sonuçlandırılması zorunludur.

(5) Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten önce taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi bulunan gerçek veya tüzel kişilerin, mevcut taşıma işleri organizatörlüğü yetki belgesi geçerlilik sürelerine 10 yıl ilave edilir.”

MADDE 2 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Yönetmelik hükümlerini Ulaştırma ve Altyapı Bakanı yürütür.

 

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
6/7/2018 30470
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
31/12/2018                       30642 (4. Mükerrer)
]]>
https://www.muhasebenews.com/tasima-isleri-organizatorlugu-yonetmeliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik-2/feed/ 0
Yolcu taşımacılığı hizmetlerinde KDV tevkifatı var mıdır? https://www.muhasebenews.com/yolcu-tasimaciligi-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/yolcu-tasimaciligi-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-var-midir/#respond Fri, 24 Dec 2021 10:30:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119870 Şehirler arası yolcu taşımacılığı yapan bir firma tevkifatlı fatura düzenler mi? Düzenlerse tevkifat oranı ne olmalıdır?

Yolcu taşımacılığı hizmeti için KDV tevkifatı yapılmaz. 

Yük taşımacılığı ve şehir içi servis taşımacılığı için KDV tevkifatı uygulanır.


BENZER İÇERİKLER

Taşımacılık hizmeti veren taşeron firma faturasında KDV tevkifatı yapmalı mıdır?

Taşımacılık hizmetini yüklenen firmanın, bu işi bizzat ifa etmeyip bir başka firmaya devretmesi durumunda…

1 Temmuz itibariyle taşımacılık hizmetlerinde KDV tevkifatı hangi tutar üzerinde olursa uygulanacaktır?

Taşımacılık hizmetlerinde KDV tevkifatı yapılır mı?

Yük taşımacılık hizmetlerinde vergi mükellefi olmayan kişilere KDV tevkifatı yapılır mı?


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yolcu-tasimaciligi-hizmetlerinde-kdv-tevkifati-var-midir/feed/ 0
Kargo taşıma hizmetinde KDV tevkifatı https://www.muhasebenews.com/kargo-tasima-hizmetinde-kdv-tevkifati-2/ https://www.muhasebenews.com/kargo-tasima-hizmetinde-kdv-tevkifati-2/#respond Thu, 16 Dec 2021 07:48:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119491

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları KDV-ÖTV Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-84974990-130[KDV-1/İ/09-2021/18]-184696

11.06.2021

Konu

:

Kargo taşıma hizmetinde KDV tevkifatı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; firmanızın kargo şirketine taşımacılık hizmetinde bulunduğu belirtilerek, söz konusu taşıma hizmetine yönelik düzenlenecek faturalarda tevkifat uygulanıp uygulanmayacağı ile tevkifat oranı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin; (I/C-2.1.3.1.) bölümünde kısmi tevkifat uygulayacak alıcılar, (I/C-2.1.3.2.) bölümünde de kısmi tevkifat uygulanacak hizmetler ile bu hizmetlere uygulanacak tevkifat oranlarına ilişkin açıklamalara yer verilmiş olup, Tebliğin;

-“Taşımacılık Hizmetleri” başlıklı (I/C-2.1.3.2.11.) bölümünün,

“Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı” başlıklı (I/C-2.1.3.2.11.1.) alt bölümünde, “Tebliğin (I/C-2.1.3.1/a ve b) bölümünde sayılanların, Tebliğin (I/C-2.1.3.2.11.2.) bölümü kapsamındaki yük taşımacılığı hizmeti alımlarında (2/10), servis taşımacılığı hizmeti alımlarında ise (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.”

“Kapsam” başlıklı (I/C-2.1.3.2.11.2.) alt bölümünde ise “Bu bölüm kapsamına, personel, öğrenci, müşteri ve benzerlerinin belirli bir güzergah dahilinde taşınması amacıyla ihdas ettikleri servis hizmetlerine ilişkin olarak yaptıkları taşımacılık hizmeti alımları ile karayoluyla yapılan yük taşımacılığı hizmeti alımları (kargo işletmeciliği yetki belgesi sahibi mükellefler tarafından yapılan kargo taşıma işleri hariç) girmektedir.

Söz konusu hizmetlerin, tahsis edilmiş özel plakalı araçlar ile yapılıp yapılmaması, ilgili birimlerden taşımacılıkla ilgili zorunlu belge ve sertifikaların alınıp alınmaması veya taşıma işinde kullanılan aracın özmal ya da sözleşmeli taşıt olup olmaması tevkifat uygulaması kapsamında işlem tesisine engel değildir.

Taşımacılık hizmetini yüklenen bir firmanın, bu işi bizzat ifa etmeyip bir başka firmaya devretmesi durumunda, taşımacılık hizmetini alan tarafından bu kapsamda tevkifat yapılmaz. Ancak taşımacılık hizmetini yüklenen firma tarafından, taşımacılık hizmetini fiilen ifa eden firmadan alınan hizmet için KDV tevkifatı uygulanır.”

-“Tevkifat Uygulamasında Sınır” başlıklı (I/C-2.1.3.4.1) bölümünde;

   “…

Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi ((03/06/2021 tarih 31500 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 36 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile 01/07/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 2.000 TL) aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır.

   Tespit edilen tutarı aşan işlemlerde KDV tevkifatı zorunluluğundan kaçınmak amacıyla bedel parçalara ayrılamaz, aynı işleme ait bedellerin toplamı dikkate alınarak bu sınırın aşılması halinde tevkifat yapılır.

   Tevkifat zorunluluğundan kaçınmak amacıyla, birden fazla fatura düzenlenmek suretiyle bedelin parçalara bölündüğünün tespiti halinde vergi dairelerince, bütünlük arzettiği anlaşılan alımların toplamının yukarıda belirtilen sınırı aşıp aşmadığına bakılarak gerekli işlemler yapılır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, firmanızın kargo şirketine bizzat verdiği ve KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi (01.07.2021 tarihi itibariyle 2.000,00 TL) aşan taşıma hizmetine yönelik düzenlenecek faturalarda (2/10) oranında KDV tevkifatı yapılması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kargo-tasima-hizmetinde-kdv-tevkifati-2/feed/ 0
Kirletici Salım ve Taşıma Kaydı Yönetmeliği https://www.muhasebenews.com/kirletici-salim-ve-tasima-kaydi-yonetmeligi/ https://www.muhasebenews.com/kirletici-salim-ve-tasima-kaydi-yonetmeligi/#respond Sat, 04 Dec 2021 06:16:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118860
4 Aralık 2021 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 31679
YÖNETMELİK

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından:

KİRLETİCİ SALIM VE TAŞIMA KAYDI YÖNETMELİĞİ

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, çevrenin korunması ile yayılı kaynaklar ve sanayi kaynaklı çevre kirliliğinin azaltılması için kirleticilerin salım ve taşıma kaydının oluşturulmasına yönelik usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Ek-1’de belirtilen faaliyetlerden herhangi birinin gerçekleştirildiği tesisleri kapsar.

(2) Bu Yönetmelik, bilginin mevcut ve kullanılabilir olması durumunda yayılı kaynaklardan salımlara ilişkin bilgiyi kapsar.

(3) Askeri tesisler, araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile yeni ürün ve süreçlerin test edilmesi için kullanılan işletmeler veya işletme bölümleri ile nükleer tesisler bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 12 nci maddesine ve 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 104 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Alan: Tesisin coğrafi konumunu,

b) Arazi ıslahı: 2/4/2015 tarihli ve 29314 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliğinin Ek 2/A’sında tanımlandığı haliyle D2 atık bertarafı işlemini,

c) Atık: Atık Yönetimi Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde tanımlanan her türden madde veya cismi,

ç) Atık bertarafı: Atık Yönetimi Yönetmeliğinin Ek 2/A’sında öngörülen işlemlerden herhangi birini,

d) Atık geri kazanımı: Atık Yönetimi Yönetmeliğinin Ek 2/B’sinde öngörülen işlemlerden herhangi birini,

e) Atıkların geri dönüşümü: Atık Yönetimi Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde tanımlanan her türlü işlemi,

f) Atıksu: 8/1/2006 tarihli ve 26047 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde tanımlandığı haliyle kentsel, evsel ve endüstriyel atıksular ile içerdiği maddeler nedeniyle hukuki düzenlemeye tabi tutulmuş diğer kullanılmış atıksuları,

g) Bakanlık: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını,

ğ) Derine enjeksiyon: Atık Yönetimi Yönetmeliğinin Ek 2/A’sında tanımlandığı haliyle D3 atık bertarafı işlemini,

h) EKÖK: Endüstriyel Kirlilik Önleme ve Kontrolünü,

ı) İşletmeci: Tesisin tamamını veya bir kısmını işleten ve mülkiyet hakkı, kiralama veya diğer kanuni yetkilerle kullanma hakkına sahip gerçek veya tüzel kişiyi,

i) İzin: 2872 sayılı Kanunun 11 inci maddesi kapsamında Bakanlık tarafından verilen çevre izni ya da çevre izin ve lisans belgesini,

j) Kirletici: Özellikleri ve çevreye girişi açısından çevreye veya insan sağlığına zararlı olabilecek madde veya madde grubunu,

k) KSTK: Çevresel konularda karar verme süreçlerine halkın katılımını kolaylaştırmak ve çevre kirliliğini önlemeye ve azaltmaya katkı sağlamak amacıyla oluşturulan, halkın erişimine açık ve elektronik bir veri tabanı olan Kirletici Salım ve Taşıma Kaydını,

l) Madde: Radyoaktif maddeler hariç olmak üzere, herhangi bir kimyasal element veya bunun bileşiklerini,

m) Raporlama yılı: Kirleticilerin salımları ve tesis dışına taşınmaları ile ilgili verilerin ait olduğu takvim yılını,

n) Salım: İnsan faaliyeti sonucunda; dökülme, yayılma, boşaltma, enjekte etme, bertaraf etme, atma ile atık su arıtımıyla sonuçlanmayan kanalizasyon sistemleri üzerinden salım dahil olmak üzere; kasıtlı veya kazara, rutin veya rutin olmayan şekilde olup olmadığına bakılmaksızın kirleticilerin çevreye bırakılmasını,

o) Taşıma: Atıkların geri kazanım veya bertaraf edilmesi için ya da atıksudaki kirleticilerin atıksu arıtma tesisinde arıtılması için tesis sınırları dışına çıkarılmasını,

ö) Tehlikeli atık: Atık Yönetimi Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde tehlikeli atık olarak tanımlanan her türden madde veya cismi,

p) Tehlikesiz atık: Atık Yönetimi Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde tehlikesiz atık olarak tanımlanan her türden madde veya cismi,

r) Teknik birim: Bu Yönetmeliğin Ek-1’inde belirtilen faaliyetlerden bir veya birden fazlası ile söz konusu alanda yürütülmekte olan faaliyetlerle teknik bağlantısı olan ve emisyon ile kirlilik üzerinde etki oluşturabilecek doğrudan ilişkili herhangi diğer faaliyetlerin gerçekleştirildiği; tüm ekipman, yapı, boru, makine, alet, yükleme ve boşaltma alanlarını kapsayan sabit teknik üniteyi,

s) Tesis: Aynı alanda bulunan ve aynı gerçek ya da tüzel kişi tarafından işletilen bir ya da birden fazla sayıdaki teknik birimi,

ş) Veri yayımlama eşik değeri: Kirleticilerin havaya, suya ve toprağa salımı için bu Yönetmeliğin Ek-3’ü Sütun 1’de belirtilen eşik değerleri,

t) Yayılı kaynaklar: Toprak, hava ve su ortamlarına salınan ve birleştiğinde bu ortamlara etkisi önemli olabilecek kirleticiler için her bir münferit kaynaktan rapor toplamanın uygulamada imkânsız olduğu çok sayıdaki küçük veya dağınık halde bulunan kaynakları,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Görev, Yetki ve Sorumluluklar

Bakanlığın görev, yetki ve sorumlulukları

MADDE 5 – (1) Bakanlık;

a) Bu Yönetmeliğin Ek-1’inde belirtilen tesislerin ulusal envanterini düzenlemek ve envanter kayıtlarını güncel tutarak muhafaza etmekle,

b) KSTK’nın oluşturulması ve uygulanması ile ilgili her türlü idari ve teknik usul ve esası düzenlemekle,

c) KSTK’yı düzenlemek ve güncel tutarak muhafaza etmekle,

ç) İşletmeciler tarafından sunulan yıllık raporların uygunluğunu kontrol ederek onaylamakla,

d) Bu Yönetmeliğin uygulanması ile ilgili kılavuzları hazırlamakla,

e) KSTK’da oluşan veriyi ve/veya toplulaştırılmış veriyi ilgili ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar ile halkın erişimine sunmakla,

f) Bu Yönetmeliğin uygulanması ile ilgili diğer her türlü tedbiri almakla,

yetkili ve sorumludur.

Valiliğin görev, yetki ve sorumlulukları

MADDE 6 – (1) Valilik;

a) İşletmeciler tarafından sunulan yıllık raporların ilk kontrolünü ve veri doğrulama çalışmasını yapmakla,

b) Gerektiğinde yerinde inceleme yapmakla,

c) Gerektiğinde işletmecilerden veri doğrulama çalışmalarına yönelik bilgi ve belge talep etmekle,

ç) Veri doğrulama raporlarını Bakanlığa sunmakla,

d) Tesisin yıllık raporunu reddettiyse Bakanlığa veri ret raporlarını sunmakla,

yetkili ve sorumludur.

İşletmecilerin görev, yetki ve sorumlulukları

MADDE 7 – (1) İşletmeciler;

a) Tesisi KSTK sistemine kaydettirmekle,

b) İşletmecinin değişmesi veya tesiste KSTK raporlamasını etkileyebilecek herhangi bir değişiklik olması durumunda KSTK’da gerekli güncellemenin yapılabilmesi için Bakanlığı bilgilendirmekle,

c) Yıllık raporları tesisler için belirlenen zaman diliminde, Bakanlıkça belirlenen biçimde sunmakla,

ç) Bakanlığın ve/veya valiliğin reddettiği raporları düzeltmek ve talep edilmesi durumunda onaylama ve/veya veri doğrulama çalışmalarına yönelik bilgi ve belgeleri muhafaza etmek ve sunmakla,

d) Yıllık raporlarda sunulan bilgilerin eksiksiz ve nitelikli olmasını sağlamakla,

yetkili ve sorumludur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

KSTK Sistemine Kayıt ve Değişiklik

Tesisin KSTK sistemine kayıt olması

MADDE 8 – (1) Bu Yönetmeliğin Ek-1’inde listelenen faaliyetlerden biri ya da birkaçını yürütmekte olan her bir tesisin işletmecisi;

a) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette olan tesisler için Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından 6 ay içerisinde,

b) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra kurulan tesisler için söz konusu tesise ilişkin iznin alındığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde veya

c) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra gerçekleşecek olan kapasite veya faaliyet değişikliği sonucunda KSTK raporlaması yükümlülüğü oluşan tesisler için değişikliğin gerçekleştiği tarihten itibaren 3 ay içerisinde

Bakanlık KSTK sistemine kayıt olur.

(2) KSTK sistemine kayıt olmak için tesis, Bu Yönetmeliğin Ek-2’sinde belirtilen bilgileri Bakanlığın belirleyeceği şekilde sunar.

Kayıtta değişiklik yapılması

MADDE 9 – (1) Tesisin KSTK kayıt bilgilerinin veya işletmecisinin değişmesi veya tesiste KSTK raporlama zorunluluğunu etkileyebilecek herhangi bir değişiklik meydana gelmesi durumunda; işletmeci değişikliğin gerçekleştiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde Bakanlığı KSTK kaydında değişiklik yapılmak üzere yazılı olarak bilgilendirir.

(2) Birinci fıkradaki bilginin alınmasından sonraki 30 gün içerisinde Bakanlık KSTK’yı günceller.

Tesisin faaliyetine son vermesi

MADDE 10 – (1) Tesisin faaliyetine son vermesi durumunda işletmeci faaliyetin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde Bakanlığı yazılı olarak bilgilendirir.

(2) Birinci fıkradaki bilginin alınmasından sonraki 30 gün içerisinde Bakanlık KSTK’yı günceller.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Raporlama Gereklilikleri

Raporlama

MADDE 11 – (1) Bu Yönetmeliğin Ek-1’inde belirtilen faaliyetlerden biri veya daha fazlasında ilgili kapasite eşiklerinin üzerindeki her bir tesisin işletmecisi, aşağıda sıralananlara dair bilginin ölçüme, hesaplamaya veya tahmine dayalı olduğunu da belirterek;

a) Bu Yönetmeliğin Ek-3’ünde belirtilen kirleticilerin havaya, suya ve toprağa salım miktarlarını,

b) İkinci fıkrada belirtilen arazi ıslahı ve derine enjeksiyon ile ilgili bertaraf etme faaliyetleri hariç olmak üzere; yıllık toplam miktarı 2 tonu aşan tehlikeli atıkların ve yıllık toplam miktarı 2000 tonu aşan tehlikesiz atıkların geri kazanım veya bertaraf için tesis dışına taşınması durumunda; geri kazanım için “R” ve bertaraf için “D” ile belirtilecek şekilde, taşınan tehlikeli ve tehlikesiz atığın toplam miktarlarını ve tehlikeli atıkların sınırlar ötesi hareketleri için geri kazanım veya bertaraf firmasının adı ve adresi ile geri kazanım veya bertaraf etme işleminin yapıldığı yeri,

c) Kanalizasyon sistemleri aracılığı ile yapılan taşımalar dahil olmak üzere; atıksu arıtımı için tesis dışına taşınan atıksudaki bu Yönetmeliğin Ek-3’ünde anılan kirleticilerin miktarları ile ilgili atıksu arıtma tesisinin adı, adresi ve bulunduğu nehir havzasını,

Bakanlığa yıllık olarak raporlar.

(2) Arazi ıslahı veya derine enjeksiyon bertaraf işlemlerine tabi olan atık, yalnızca atığın kaynağı olan tesisin işletmecisi tarafından toprağa salım olarak bildirilir.

(3) Verilerin ölçüm veya hesaplama yapılarak belirlendiğinin belirtilmesi halinde, hangi analitik metot ve/veya hesaplama metodunun kullanıldığı bildirilir.

(4) Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında rapor edilen bu Yönetmeliğin Ek-3’ündeki salımlar, tesis alanındaki bu Yönetmeliğin Ek-1’ine dahil olan faaliyetlerdeki tüm kaynaklardan gelen tüm salımları içerir.

(5) Birinci fıkra ila dördüncü fıkrada belirtilen bilgiler, tüm kasıtlı, kazara, rutin ve rutin olmayan faaliyetlerin toplamından kaynaklanan salımlar ve taşımalara ilişkin bilgileri içerir. İşletmeciler bu bilgileri paylaşırken, varsa kazara meydana gelen tüm salımlarla ilgili veriyi de belirtir.

(6) İşletmeci, tesisin salımları ile taşımaları hakkında raporlama için gereken bilgileri gereken sıklıkta toplar.

(7) İşletmeci raporu hazırlarken 19 uncu maddenin birinci fıkrasına uygun ve Bakanlık tarafından onaylanmış olmaları halinde uluslararası geçerli metotlara göre izleme verilerini, emisyon faktörlerini, kütle denge denklemlerini, dolaylı izleme veya diğer hesaplamaları, mühendislik kararlarını ve diğer metotları içeren en iyi bilgileri kullanır.

(8) Bu Yönetmelik uyarınca Bakanlığa bilgi verirken işletmeci, bu Yönetmeliğin Ek-4’ünde belirtilen formatta Bakanlık tarafından oluşturulan ve yönetilen elektronik veri tabanını kullanır.

(9) İşletmeci, tesisin raporlama yılının tamamında faaliyet gösterip göstermediğinden ve tesisin yarı zamanlı ya da mevsimsel çalışıp çalışmadığından bağımsız olarak, o raporlama yılı için Bakanlığa yıllık rapor sunmakla yükümlüdür.

Kayıt tutma yükümlülüğü

MADDE 12 – (1) İşletmeci, rapor edilen bilgilerin elde edildiği verilerin kayıtlarını ve 11 inci maddenin yedinci fıkrasında belirtilen bilgileri ilgili raporlama yılının sonundan itibaren beş yıl boyunca, Bakanlık ve valilik tarafından gerektiğinde incelenebilmeleri için muhafaza eder.

(2) Bu kayıtlar ayrıca verilerin toplanması için kullanılan yöntemi de içerir.

Gizlilik

MADDE 13 – (1) İşletmeci herhangi bir bilginin halka açık KSTK sisteminin dışında bırakılmasını istediği takdirde, ilgili bilgiyi ve gizlilik talebinin nedenlerini belirtmek suretiyle Bakanlığa gizlilik talebinde bulunur.

(2) Bakanlık, 9/10/2003 tarihli ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca her türlü gizlilik talebini karara bağlar.

(3) Bilginin, 4982 sayılı Kanun uyarınca veya 6698 sayılı Kanun uyarınca gizli tutulduğu durumlarda Bakanlık, gizlilik talebinde bulunan her bir tesis için gizli tutulan bilgi türünü ve bilginin gizli tutulma nedenini ayrı ayrı belirtir.

Raporlama, doğrulama ve onay için son tarihler

MADDE 14 – (1) Her bir raporlama yılına ait bilgilerin işletmeci tarafından raporlanması için son tarih bir sonraki yılın 31 Mart günüdür.

(2) Her bir raporlama yılına ait bilgilerin valilik tarafından doğrulanması için son tarih bir sonraki yılın 30 Haziran günüdür.

(3) Her bir raporlama yılına ait bilgilerin Bakanlık tarafından onaylanması için son tarih bir sonraki yılın 30 Eylül günüdür.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Halkın Erişimine Açık KSTK’nın İçeriği, Tasarımı ve Yapısı

Halkın erişimine açık KSTK’nın oluşturulması

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmeliğin gizlilik ile ilgili 13 üncü maddesi göz önünde tutularak Bakanlık halkın erişimine açık bir KSTK oluşturup güncel tutarak muhafaza eder.

Halkın erişimine sunulan KSTK’nın içeriği

MADDE 16 – (1) KSTK’nın;

a) İşletmeci tarafından bildirilmesi gereken kirletici salımlarından, havaya salımı bu Yönetmeliğin Ek-3’ü Sütun 1a’da belirtilen eşik değerleri aşanlarına,

b) İşletmeci tarafından bildirilmesi gereken kirletici salımlarından, suya salımı bu Yönetmeliğin Ek-3’ü Sütun 1b’de belirtilen eşik değerleri aşanlarına,

c) İşletmeci tarafından bildirilmesi gereken kirletici salımlarından, toprağa salımı bu Yönetmeliğin Ek-3’ü Sütun 1c’de belirtilen eşik değerleri aşanlarına,

ç) İşletmeci tarafından bildirilmesi gereken yıllık toplam miktarı 2 tonu aşan tehlikeli atıkların miktarlarına,

d) İşletmeci tarafından bildirilmesi gereken yıllık toplam miktarı 2000 tonu aşan tehlikesiz atıkların miktarlarına,

e) İşletmeci tarafından bildirilmesi gereken tesis dışına taşınan atıksu kirleticilerinin bu Yönetmeliğin Ek-3’ü Sütun 1b’de belirtilen eşik değerleri aşanlarına,

f) Bilginin mevcut olduğu durumlarda 18 inci maddede atıfta bulunulan yayılı kaynaklardan kaynaklanan kirletici salımlarına,

g) Halkın erişimine sunulan KSTK’nın tasarımı ve yapısına,

ilişkin bilgileri halkın erişimine açıktır.

Halkın erişimine sunulan KSTK’nın tasarımı ve yapısı

MADDE 17 – (1) Salımlar ve taşımaların sorgulanabilmesi ve tespit edilebilmesi amacıyla Bakanlık;

a) Tesis ve varsa tesis ana şirketine dair bilgiler ile ilgili nehir havzası dâhil olmak üzere tesisin coğrafi konumuna,

b) Tesisin faaliyetine,

c) Duruma göre kirleticilere veya atıklara,

ç) Kirleticinin salındığı hava, su ve toprak gibi tüm çevresel ortama,

d) Duruma göre atıkların tesis dışına taşınmasına ve bunların gittiği yerlere,

e) Atıksudaki kirleticilerin tesis dışına taşınmasına,

f) Yayılı kaynaklara,

ilişkin olarak hem veriyi hem de toplulaştırılmış veriyi halkın erişimine sunarak KSTK’yı yayınlar.

(2) KSTK, normal işletme koşulları altında bilginin devamlı ve hazır bir şekilde internet üzerinden veya diğer elektronik araçlar aracılığıyla erişilebilir olmasını sağlamak amacıyla halkın erişimine azami derecede kolaylık tanımak üzere tasarlanır.

(3) KSTK tasarımı, gelecekte geliştirilme ihtimalini göz önünde bulundurarak en az son on raporlama yılını kapsayacak şekilde önceki raporlama yıllarında bildirilen bütün verileri içerir.

ALTINCI BÖLÜM

Yayılı Kaynaklardan Salımlar

Yayılı kaynaklardan salımlar

MADDE 18 – (1) Bakanlık, yayılı kaynaklardan salımlara ilişkin bilgiyi, bu türden bilginin mevcut olduğu durumlarda, KSTK’nın belirli bir bölümüne dahil eder.

(2) Birinci fıkrada belirtilen bilgiler, kullanıcıların yeterli bir coğrafi ayrıma göre yayılı kaynaklardan gelen kirletici salımlarını sorgulamalarına ve tespit etmelerine imkan verecek şekilde düzenlenir ve verinin elde edilmesi için kullanılan metoda ilişkin bilgileri de içerir.

(3) Bakanlık, KSTK’da yayılı kaynaklardan salımlara ilişkin hiçbir veri olmadığı durumlarda, uluslararası geçerli metotlar kullanarak ilgili kirleticilerin bir veya birden fazla yayılı kaynaktan salımının izlenmesini başlatmak için tedbirler alır.

YEDİNCİ BÖLÜM

KSTK Verisinin Kalite Güvencesi, Değerlendirmesi, Doğrulanması ve Onayı

Kalite güvencesi ve değerlendirmesi

MADDE 19 – (1) Bu Yönetmeliğin dördüncü bölümünde belirlenen raporlama gerekliliklerine tabi olan tesisin işletmecisi, raporlanan bilgilerin kalitesini temin etmekle sorumludur.

(2) Bakanlık, birinci fıkrada belirtilen tesislerin işletmecilerinin sağladığı verilerin kalitesini tutarlı, eksiksiz ve güvenilir olmaları açısından değerlendirir.

Veri doğrulama ve onay sürecinin aşamaları

MADDE 20 – (1) İşletmeciden yıllık raporun alınması üzerine, valilik yıllık raporda sunulan bilgilerin geçerliliğini denetlemek için gerekli kontrolleri yapar.

(2) Sunulan bilginin eksik olması ya da hatalı görünmesi halinde, valilik sorunlu hususlar hakkında işletmeciyi bilgilendirir ve işletmeciden bilgileri, belirleyeceği süre içerisinde, tamamlayıp düzeltmesini ister.

(3) İşletmeci tarafından düzeltilen rapor valilik tarafından ikinci kontrole tabi tutulur, raporun uygun olması durumunda valilik raporu doğrular, yine uygun olmaması durumunda işletmeciyi bilgilendirir ve işletmeciden bilgileri, belirleyeceği süre içerisinde, tamamlayıp düzeltmesini ister.

(4) İşletmeciden alınan yıllık raporun valilikçe üçüncü kez reddedilmesi durumunda, valilik sorunlu hususların belirtildiği bir ret raporu hazırlar ve raporu Bakanlığa iletir, bir nüshasını da işletmeciye gönderir.

(5) Valilik yıllık raporu doğruladığında Bakanlığa da bilgi verir.

(6) Bakanlık, valilik tarafından doğrulanmış yıllık raporu teslim aldığında, yıllık raporu onaylamak için tüm uygun kontrolleri yapar.

(7) Doğrulanmış bir yıllık rapordaki bilginin eksik olması ya da hatalı görünmesi halinde, Bakanlık sorunlu hususlar hakkında valiliği bilgilendirir; ayrıca valiliğin işletmeciden bilgileri, belirleyeceği süre içerisinde, tamamlamasını ve düzeltmesini talep etmesini ister.

(8) Bakanlığın doğrulanmış bir yıllık raporu ikinci kez onaylamaması halinde, Bakanlık doğrudan işletmeci ile temasa geçer ve işletmeciden bilgileri, belirleyeceği süre içerisinde, tamamlayıp düzeltmesini ister ve konuya ilişkin valiliği bilgilendirir.

(9) Bakanlığın valilikten bir ret raporu alması halinde, Bakanlık doğrudan işletmeci ile temasa geçer ve işletmeciden bilgileri, belirleyeceği süre içerisinde, tamamlayıp düzeltmesini ister ve konuya ilişkin valiliği bilgilendirir.

(10) Bakanlık yıllık raporu onayladığında işletmeciye bilgi verir ve konuya ilişkin valiliği bilgilendirir.

(11) Bakanlığın onaylamış olduğu yıllık raporda yer alan bilgilerin doğru olmayabileceğinin anlaşılması halinde, Bakanlık doğrudan işletmeci ile temasa geçip konu ile ilgili açıklama talep eder ve gerekli olduğunda işletmeciden bilgileri, belirleyeceği süre içerisinde, düzeltmesini ve yıllık raporu Bakanlığa yeniden sunmasını ister.

(12) İşletmecinin yıllık raporda yer alan bilgileri tamamlaması veya düzeltmesi için valiliğin veya Bakanlığın belirleyeceği süre 3 iş gününden az, 3 aydan fazla olamaz.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Bilgilere Erişim

Bilgilere erişim

MADDE 21 – (1) 2872 sayılı Kanun ve 4982 sayılı Kanun uyarınca Bakanlık, KSTK’yı hiçbir ücret talep etmeden internet aracılığıyla yayarak halka açar.

(2) KSTK’ya ilişkin bilgilere halkın doğrudan elektronik araçlarla kolayca erişemediği ve talep ettiği durumda, Bakanlık tarafından bilgi halka sunulur.

(3) Birbirini takip eden her bir raporlama yılı için raporlama yılının bitiminden 12 ay sonra KSTK bilgileri halka açık hale getirilecektir.

Halkın katılımı ve yargıya erişim

MADDE 22 – (1) Bakanlık, KSTK’nın işleyişine ilişkin her türlü yorumu, bilgiyi, analizi veya görüşleri sunmak üzere halka imkan tanır.

(2) Bakanlık, gerektiğinde, halkın sunduğu görüşleri KSTK’nın iyileştirilmesi için değerlendirir ve bu değerlendirmenin sonucu hakkında halkı bilgilendirir.

(3) Halkın çevresel bilgiye erişimine ilişkin konularda yargıya erişim, 4982 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca garanti altına alınır.

DOKUZUNCU BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

İdari yaptırımlar

MADDE 23 – (1) 7 nci maddede yer alan hükümlere aykırı hareket eden işletmeci hakkında 2872 sayılı Kanunun cezai hükümler başlıklı beşinci bölümü uyarınca idari yaptırım uygulanır.

Kılavuzlar

MADDE 24 – (1) Aşağıdaki hususlar da dâhil olmak üzere, Bakanlık bu Yönetmeliğin uygulanması ile ilgili kılavuzları bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde yayınlar. Bu kılavuzlara;

a) Raporlama usulleri,

b) Rapor edilecek veriler,

c) Kalite güvencesi ve değerlendirmesi,

ç) Onaylanmış salım belirleme ve analitik metotlar ile numune alma metotlarının belirtilmesi,

d) Doğrulama prosedürleri,

dahildir.

Avrupa Birliği mevzuatına uyum

MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik, Avrupa Kirletici Salım ve Taşıma Kaydının kurulmasına ilişkin 18/1/2006 tarihli ve (AT) 166/2006 sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Tüzüğü dikkate alınarak Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde hazırlanmıştır.

Geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki ilk raporlama yılı, ilk tam takvim yılıdır.

(2) Bu Yönetmeliğin beşinci ve sekizinci bölümlerinde yer alan KSTK’nın halka açılması ile ilgili hükümleri Bakanlık tarafından teknik altyapı tamamlanana kadar uygulanmaz.

Yürürlük

MADDE 26 – (1) Bu Yönetmeliğin;

a) Ek-1’inde yer alan faaliyetlerden;

1) Enerji sektörü ile metal üretimi ve işlenmesi için yayımı tarihinde,

2) Mineral/maden sanayisi ve kimya sanayisi için yayımı tarihinden bir yıl sonra,

3) Atık ve atıksu yönetimi ile kağıt ve ahşap üretimi ve işlenmesi için yayımı tarihinden iki yıl sonra,

4) Yoğun hayvancılık ve su ürünleri yetiştiriciliği, gıda ve içecek sektöründe hayvansal ve bitkisel ürünler ile diğer faaliyetler için yayımı tarihinden üç yıl sonra,

b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 27 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kirletici-salim-ve-tasima-kaydi-yonetmeligi/feed/ 0
Taşıma irsaliyesi ile müşterimize ürün gönderebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/tasima-irsaliyesi-ile-musterimize-urun-gonderebilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/tasima-irsaliyesi-ile-musterimize-urun-gonderebilir-miyiz/#respond Fri, 03 Dec 2021 23:30:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118442 Biz e-İrsaliyeye tabi mükellefiz. Bir müşteriye irsaliye kestik irsaliyenin açıklamasına da taşıma amaçlıdır faturalandırmayacaktır yazdık. Bu ürün bizden müşteriye gitti ekim ayında. Taşıma amaçlı gönderdiğimiz için faturalandırmadık. Geriye dönük sorun teşkil eder mi? 

Taşıma irsaliyesini Nakliyeciler kullanır.

Satıcılar ise Sevk irsaliyesi veya e-İrsaliye kullanır. 

Satıcı sattığı mallar için alıcıya, merkez -şube, şube -merkez, fabrika- merkez gibi yerlere malı göndermesi halinde Sevk irsaliyesi veya e-irsaliye düzenler.

VUK genel tebliğ (sına no:509)’ nde değişiklik yapılmasına dair tebliğ (sıra no:526) göre 1 Temmuz 2021 itibariyle e-fatura uygulamasına geçmek zorunda olan SGK ile anlaşması mükellefler için, aynı zamanda e-irsaliye’ ye geçiş zorunluluğu var mıdır? 

e-fatura ve e-irsaliye uygulaması farklı süreçlerdir. 

Mükellefiniz e-irsaliye uygulamasına geçiş şartlarını taşıyorsa veya ihtiyari olarak e-irsaliye uygulamasına geçiş yapacaksa; mevzuattan kaynaklanan yasal yükümlülük kapsamında e-fatura ve e-arşiv faturaa uygulamasına da geçecektir. 

Öncelikle e-irsaliyesine geçiş şartlarını taşıyıp taşımadığına bakmak gereklidir.

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ (Sıra No:509) (515 ve 526 Sıra No.lu VUK Tebliğleri ile Değişen Güncel Hali)

IV.3.5. e-İrsaliye Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu 

Aşağıda belirtilen mükelleflerin e-İrsaliye uygulamasına dâhil olmaları ve düzenleyecekleri sevk irsaliyelerini bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde “e-İrsaliye” olarak düzenlemeleri ve uygulama kapsamındaki mükelleflerden alacakları sevk irsaliyelerini de “e-İrsaliye” olarak almaları zorunludur.

1- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans (bayilik lisansı dahil) alan mükellefler.

2- Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (III) sayılı listedeki malların imal, inşa, ithalini ve ana bayi/distribütör şeklinde pazarlamasını gerçekleştiren mükellefler. 

3- 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanunu kapsamında düzenlenen işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ve işletme ruhsatı/sertifikası sahipleri ile yaptıkları sözleşmeye istinaden maden üretim faaliyetinde bulunan gerçek ve tüzel kişi mükellefler. 

4- 4/4/2001 tarihli ve 4634 sayılı Şeker Kanununun 2 nci maddesinin (e) bendinde tanımına yer verilen şekerin (Beyaz şeker (standart, rafine küp ve kristal şeker), yarı beyaz şeker, rafine şeker, ham şeker ve kahverengi şeker olarak sınıflandırılan, pancar veya kamıştan üretilen kristallendirilmiş sakaroz ile nişasta kökenli izoglukoz, likid ya da kurutulmuş halde glukoz şurubu, sakaroz veya invert şeker veya her ikisinin karışımının suda çözünmesinden meydana gelen şeker çözeltisi ve invert şeker şurubu ile inülin şurubu) imalini gerçekleştiren mükellefler. 

5- e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerden demir ve çelik (GTİP 72) ile demir veya çelikten eşyaların (GTİP 73) imali, ithali veya ihracı faaliyetinde bulunan mükellefler. 

6- Tarım ve Orman Bakanlığınca gübre üretim ve tüketiminin kayıt altına alınmasına yönelik oluşturulan Gübre Takip Sistemi’ne kayıtlı kullanıcılar. 

7- e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan ve 2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 25 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler. 23

8- 11/3/2010 tarihli ve 5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler. 

9- Başkanlık, yapılan analiz veya inceleme çalışmaları neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefleri veya mükellef gruplarını, faaliyet, sektör ve ciro tutarına bağlı olmaksızın, yazılı bildirim yapmak ve geçiş hazırlıkları için en az 3 ay süre vermek suretiyle e-İrsaliye uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazılı bildirimde belirtilen süreler içinde e-İrsaliye uygulamasına dâhil olması gerekmektedir. Yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazıda belirtilen süreler içinde e-İrsaliye uygulamasına dahil olması ve tüm müşterilerine e-İrsaliye düzenlemeleri gerekmektedir. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Kanunda öngörülen hükümler uygulanır. 

Satışını yaptığımız bazı ürünlerin birleştirilerek tek bir ürün olarak satılması durumunda düzenleyeceğimiz e-irsaliyelerde nihai ürünü yazarak, bu ürünü oluşturan alt ürünleri de e-irsaliyede belirtebilir miyiz?

E-irsaliye uygulamasında her ürün ayrı ayrı adetleriyle yazılmalıdır.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasima-irsaliyesi-ile-musterimize-urun-gonderebilir-miyiz/feed/ 0
Yurtdışı mukimi firmalardan alınan taşıma hizmeti için sorumlu sıfatıyla KDV ve stopaj beyanı verilecek mi? https://www.muhasebenews.com/yurtdisi-mukimi-firmalardan-alinan-tasima-hizmeti-icin-sorumlu-sifatiyla-kdv-ve-stopaj-beyani-verilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurtdisi-mukimi-firmalardan-alinan-tasima-hizmeti-icin-sorumlu-sifatiyla-kdv-ve-stopaj-beyani-verilecek-mi/#respond Tue, 16 Nov 2021 05:11:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112664 T.C.
BOLU VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

68509125-125.01-[KDV/2016/02]–3103

14.02.2019

Konu

:

Yurtdışı mukimi firmalardan alınan taşıma hizmeti için sorumlu sıfatıyla vergisel yükümlülüğünüzün olup olmadığı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzla, ağırlıklı olarak kendi araçlarınızla, istiap haddini aştığında da harici araçlarla (yerli ve yabancı ülke araçları) uluslararası nakliye işleri yaptığınızı, yabancı nakliye şirketlerine yaptırılan taşıma işinin bazen Türkiye’de başlayıp yurt dışında sona erdiği, bazen de yurt dışında başlayıp Türkiye’de sona erdiğini, nakliye işi şirketinizin yükümlülüğünde olduğundan müşterilerinize kendi faturalarınızı düzenlediğinizi, taşımayı yaptırdığınız yerli olan harici firmalara taşıma işi karşılığı paranızı ödeyip, faturanızı aldığınızı, ancak Türkiye’de kazanç elde eden yabancı kuruma (Romanya şirketi) yaptırdığınız taşıma işi ve ödemelerde sorumlu sıfatıyla ödemeniz gereken vergisel yükümlülüğünüzün olup olmadığı hususunda Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirileceği hüküm altına alınmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır.

Anılan Kanunun 22 nci maddesinde ise;

“(1) Dar mükellef kurumların işyeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır.

(2) Dar mükellefiyete tâbi kurumların ticarî veya ziraî kazançlar dışında kalan kazanç ve iratları hakkında, Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümleri uygulanır. Ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye’de yapılmakta olan ticarî veya ziraî faaliyet kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancı bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edilir.”

hükümlerine yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 23 uncü maddesinde ise;

“(1) Yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye matrah olacak kurum kazancı, hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanır.

(2) Ortalama emsal oranları, Türkiye’de daimî veya arızî olarak çalışan bütün kurumlar için;

a) Kara taşımacılığında % 12,

b) Deniz taşımacılığında % 15,

c) Hava taşımacılığında % 5,

olarak uygulanır.

(3) Ticarî ve arızî ticarî kazançları dar mükellefiyet kapsamında vergilendirilen yabancı ulaştırma kurumlarının, Türkiye’de elde edilmiş sayılan hasılatı aşağıdaki unsurlardan oluşur:

a) Türkiye sınırları içinde gerçekleşen kara taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlar.

b) Türkiye’deki yükleme limanlarından yabancı ülkelerdeki varış limanlarına veya diğer bir kurumun gemisine aktarma yapılacak yabancı limana kadar gerçekleşen deniz ve hava taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlar.

c) Türkiye dışındaki taşımacılık faaliyeti için diğer kurumlar hesabına Türkiye’de sattıkları yolcu ve bagaj biletleri ile Türkiye’de yaptıkları navlun sözleşmeleri dolayısıyla kendilerine verilen komisyonlar ve ücretler.”

hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “23.2. Yabancı ulaştırma kurumlarında kurum kazancının tespiti” başlıklı bölümünde ise konu ile ilgili ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir

Dolayısıyla, Kurumlar Vergisi Kanununda düzenlenen bu özel vergileme rejimi, yabancı ulaştırma kurumlarının sadece Türkiye ile yabancı ülkeler arasında gerçekleştirdikleri taşımacılık faaliyetlerini kapsamaktadır.

Diğer taraftan mezkur Kanunun,

-25 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, dar mükellef kurumlara ait yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin, kurumun Türkiye’deki iş yerinin veya daimi temsilcisinin bulunduğu yerin; Türkiye’de iş yeri veya daimi temsilcisi olmadığı takdirde yabancı kuruma kazanç sağlayanların bağlı olduğu yerin vergi dairesine verileceği,

-26 ncı maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tabi olan yabancı kurumların vergiye tabi kazancının Gelir Vergisi Kanununda yazılı diğer kazanç ve iratlarından (telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, marka ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında alınan bedeller hariç) ibaret bulunması halinde, yabancı kurum veya Türkiye’de adına hareket eden kimsenin, bu kazançları elde edilme tarihinden itibaren on beş gün içinde Kanunun 27 nci maddesinde belirtilen vergi dairesine beyanname ile bildirmek zorunda olduğu,

-27 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, arızî olarak Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık faaliyetlerinden elde edilen kazançlarda yolcu veya yükün taşıta alındığı yerin vergi dairesine verileceği,

-28 inci maddesinin birinci fıkrasında, dar mükellefiyete tabi yabancı kurumların vergisinin bunlar hesabına Türkiye’deki müdür veya temsilcileri; müdür veya temsilcileri mevcut değil ise kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlayanlar adına tarh olunacağı,

-29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, dar mükellefiyette kurumlar vergisi, yıllık beyanname ile bildirilenlerde beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar, (b) bendinde, muhtasar beyanname ile bildirilenlerde beyannamenin verildiği ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar, (c) bendinde ise  özel beyannameyle bildirenler ile tarhiyatın muhatabının Türkiye’yi terk etmesi hallerinde verilecek beyannamelerde beyanname verme süresi içinde ödeneceği,

-30 uncu maddesinin altıncı fıkrasında, yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden, kurum bünyesinde %15 (2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına göre %15) oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı,

hükme bağlanmıştır.             

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Romanya mukimi şirket tarafından yapılan ve Türkiye’de başlayıp yurt dışında sona eren veya yurt dışında başlayıp Türkiye’de sona eren taşıma işi karşılığı elde ettiği ulaştırma kazançlarının,

-Yabancı kurumun Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi var ise bunlar tarafından kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilip tahakkuk eden verginin ödenmesi,

-Yabancı kurumun Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi bulunmuyor ise, bu durumda yabancı kuruma kazanç sağlayan şirketiniz tarafından Kurumlar Vergisi Kanununun 25 ila 29 uncu maddeleri gereğince beyan edilmesi ve beyan edilen verginin beyan süresi içerisinde ödenmesi,

-Yabancı ulaştırma kurumu adına yıllık veya özel beyanname verilmesi durumunda, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan tutarın ana merkeze (yurt dışına) aktarılan kısmı üzerinden, % 15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılarak muhtasar beyanname ile beyan edilerek ödenmesi

gerekmektedir.

Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti ile Romanya Sosyalist Cumhuriyeti Arasında Gelir ve Servet Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması”nın “Taşımacılık Teşebbüsleri”ni düzenleyen 8 inci maddesinde;

“1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmesi dolayısıyla elde ettiği kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.

2. “Uluslararası trafik” terimi, bir Türk veya Romen teşebbüsü tarafından gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder. Şu kadar ki, yalnızca Türkiye’nin veya Romanya’nın sınırları, içinde gerçekleştirilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği bu kapsama dahil değildir.

3. Bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri, aynı zamanda bir ortaklığa, bir bağlı işletmeye veya uluslararası işletilen bir acentaya iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.”

hükümleri yer almaktadır.

Buna göre, Romanya’da mukim bir taşımacılık teşebbüsünün uluslararası trafikte kara nakil vasıtaları ile yapacağı taşımacılık nedeniyle Türkiye kaynaklı elde edeceği kazançlar üzerinden Anlaşmanın yukarıda belirtilen 8 inci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca Türkiye’nin bir vergilendirme hakkı bulunmamakta olup, bu kazançların vergilendirilmesi yalnızca Romanya’da yapılacaktır.

Ancak, Romanya’da mukim firmanın Türkiye sınırları içinde başlayan ve biten bir taşımacılık faaliyeti nedeniyle kazanç elde etmesi durumunda, bu kazançlar Anlaşmanın yukarıda belirtilen 8 inci maddesi kapsamında değil, Anlaşmanın birer örnekleri ekli 5 ve 7 nci maddeleri kapsamında değerlendirilecektir.

Anlaşmanın iç mevzuatımıza göre değişiklik gösterdiği durumda, Romanya teşebbüsünün Anlaşma hükümlerinden yararlanabilmesi için, Romanya yetkili makamlarından alacağı Romanya’da mukim olduğunu ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğini tevsik eden mukimlik belgesi ile bunun Türkçe tercümesinin noter veya Romanya’daki Türk Konsolosluklarından tasdikli birer örneğinin duruma göre Türkiye’deki ilgili vergi dairesi veya vergi sorumlularına ibraz etmesi gerekmektedir. Bu belgenin ibraz edilemediği durumda vergileme iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde yapılacaktır.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurtdisi-mukimi-firmalardan-alinan-tasima-hizmeti-icin-sorumlu-sifatiyla-kdv-ve-stopaj-beyani-verilecek-mi/feed/ 0