tasarruf – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 22 Jan 2022 07:49:56 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 7351 Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun https://www.muhasebenews.com/7351-bireysel-emeklilik-tasarruf-ve-yatirim-sistemi-kanunu-ile-bazi-kanunlarda-ve-375-sayili-kanun-hukmunde-kararnamede-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun/ https://www.muhasebenews.com/7351-bireysel-emeklilik-tasarruf-ve-yatirim-sistemi-kanunu-ile-bazi-kanunlarda-ve-375-sayili-kanun-hukmunde-kararnamede-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun/#respond Sat, 22 Jan 2022 07:49:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121218
22 Ocak 2022 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 31727
KANUN

BİREYSEL EMEKLİLİK TASARRUF VE YATIRIM SİSTEMİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA VE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kanun No. 7351 Kabul Tarihi: 19/1/2022

MADDE 1 – 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 40 ıncı maddesinin (III) numaralı fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.

“c) Banka nezdinde bulunan yabancı ülke merkez bankalarına ait para, alacak, mal, hak ve varlıklar haczedilemez, üzerlerine ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz konulamaz.”

MADDE 2 – 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda, dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında teminat alınmadan yürütmenin durdurulması kararı verilemez.”

MADDE 3 – 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d), (h) ve (ı) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“a) Bakanlık: Kurumun ilişkili olduğu Bakanlığı,

b) Kurum: Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,

c) Kurul: Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,

d) Katılımcı: Emeklilik sözleşmesine göre ad ve hesabına şirket nezdinde bireysel emeklilik hesabı açılan gerçek kişiyi,”

“h) Portföy yöneticisi: Sermaye Piyasası Kurulundan portföy yöneticiliği yetki belgesi almış ve Sermaye Piyasası Kurulunca uygun görülen portföy yönetim şirketini,

ı) Saklayıcı: Emeklilik yatırım fonu portföyündeki varlıkların saklandığı ve Sermaye Piyasası Kurulunca uygun görülen saklama kuruluşunu,”

MADDE 4 – 4632 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ancak Kurumca belirlenen hallerde ve koşullarda katılımcıya sistemden ayrılmadan, Devlet katkısı hesabındaki tutarlar hariç hesabındaki birikim tutarının yüzde ellisine kadar kısmen ödeme yapılabilir. Bu durumda kısmen yapılan ödeme tutarının yüzde yirmibeşini aşmamak üzere Devlet katkısı hesabındaki tutardan da ödeme yapılabilir.”

“Bu fıkra kapsamında yapılacak işlemlere ilişkin, Devlet katkısına dair uygulamalar dahil olmak üzere, esas ve usuller Bakanlığın uygun görüşü alınarak Kurum tarafından belirlenir.”

MADDE 5 – 4632 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ilgili hükümlerine göre bireysel emeklilik sözleşmelerinin yahut bu sözleşmelerden kaynaklı alacağın devredilmesi durumunda, 5 inci ve 6 ncı maddelerde belirtilen hakların kullanımı ile söz konusu uygulamaya ilişkin diğer esas ve usuller Kurum tarafından belirlenir.”

MADDE 6 – 4632 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “veya katılımcılara yapılacak Devlet katkısı ödemesine mahsup edilebilir. Hak kazanılmayan tutarlarla ilgili mahsuplaşma işlemleri ile bu işlemlerin gerçekleştirilme sürelerine ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Müsteşarlıkça belirlenir” ibaresi madde metninden çıkarılmış, fıkrada yer alan “Müsteşarlığa” ibaresi “Bakanlığa” şeklinde, “Müsteşarlıkça” ibaresi “Bakanlığın uygun görüşüyle, Kurumca” şeklinde, altıncı fıkrasında yer alan “Müsteşarlığa” ibaresi “Bakanlığa” şeklinde, sekizinci fıkrasında yer alan “Müsteşarlıkça emeklilik” ibaresi “Bakanlıkça emeklilik” şeklinde, “Müsteşarlıkça tanımlanan” ibaresi “Kurumca tanımlanan” şeklinde, “için Müsteşarlıkça emeklilik” ibaresi “için Bakanlıkça veya Kurumca emeklilik” şeklinde, dokuzuncu fıkrasında yer alan “Müsteşarlıkça” ibareleri “Bakanlıkça” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“İşveren tarafından ödenenler hariç Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı katılımcılar ile 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi kapsamındaki katılımcılar adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı paylarının yüzde otuzuna karşılık gelen tutar, şirketler tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak Devlet katkısı olarak emeklilik gözetim merkezince hesaplanır. Cumhurbaşkanı, yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemeleri için bu oranı yüzde ona kadar indirmeye yetkilidir. Devlet katkısı, Bakanlık bütçesine konulan ödenekten katılımcıların ilgili hesaplarına şirketler aracılığıyla aktarılmak üzere emeklilik gözetim merkezine ödenir. Bir katılımcı için bir takvim yılında ödenen ve Devlet katkısı tutarının hesaplanmasına esas teşkil eden katkı paylarının toplamı ilgili takvim yılına ait hesaplamaya ilişkin dönemin sona erdiği tarihte geçerli brüt asgari ücretin hesaplama dönemine isabet eden toplam tutarını aşamaz. Şu kadar ki, anılan sınırı aşan katkı payları için, Bakanlığın uygun görüşüyle, Kurumca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, ilgili katkı payının ödendiği yılı takip eden takvim yıllarında da Devlet katkısı hesaplaması ve ödemesi yapılabilir. Bu ödenekten bütçenin diğer kalemlerine hiçbir şekilde aktarma yapılamaz. Devlet katkısı, katkı payı ödemelerinden ayrı olarak takip edilir.”

“Bu madde çerçevesinde, Bakanlık hesabına emeklilik şirketlerince yapılan ödemelerden, ilgili mevzuatında belirlenen usul ve esaslar dahilinde fazla veya yersiz ödendiği tespit edilenler, Bakanlık bütçesine konulan ödenekten emeklilik şirketlerinin ilgili hesaplarına aktarılmak üzere emeklilik gözetim merkezine ödenir. Fazladan ödenen tutarlar için ayrıca faiz ödenmez.”

MADDE 7 – 4632 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Müsteşarlıkça” ibaresi “Kurumca” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, beşinci fıkrasında yer alan “Müsteşarlık” ibaresi “Bakanlığın uygun görüşüyle, Kurum” şeklinde, “Müsteşarlıkça” ibaresi “Bakanlığın uygun görüşüyle, Kurumca” şeklinde, yedinci fıkrasında yer alan “Bakan” ibaresi “Bakanlığın uygun görüşüyle, Kurul” şeklinde, “Müsteşarlığın” ibaresi “Bakanlığın uygun görüşüyle, Kurumun” şeklinde değiştirilmiş, fıkrada yer alan “güvenli” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve sekizinci fıkrasında yer alan “Müsteşarlık” ibaresi “Bakanlığın uygun görüşüyle, Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.

“Kırk beş yaşını doldurmuş çalışanlar, talep etmeleri halinde anılan planlara dahil edilebilir.”

MADDE 8 – 4632 sayılı Kanunun, bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan değişiklikleri saklı kalmak kaydıyla, anılan Kanunda yer alan “Müsteşarlık” ibareleri “Kurum” şeklinde, “Müsteşarlıkça” ibareleri “Kurumca” şeklinde, “Müsteşarlığın” ibareleri “Kurumun” şeklinde, “Müsteşarlığa” ibareleri “Kuruma” şeklinde, “Bakan” ibareleri “Kurul” şeklinde, “Bakanlığın” ibareleri “Kurulun” şeklinde, “Kurulca” ibareleri “Sermaye Piyasası Kurulunca” şeklinde, “Kurul” ibareleri “Sermaye Piyasası Kurulu” şeklinde, “Kurulun” ibareleri “Sermaye Piyasası Kurulunun” şeklinde, “Kurula” ibareleri “Sermaye Piyasası Kuruluna” şeklinde, “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunca” ibaresi “Kurumca” şeklinde ve “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” ibaresi “Kurum” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9 – 4632 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 5 – Ek 1 inci madde kapsamında, yabancı para cinsinden yapılan katkı payı ödemeleri hariç olmak üzere, Devlet katkısına konu katkı paylarının; bu maddenin yürürlük tarihinden önce şirket hesaplarına intikal edenler için yüzde yirmibeşine ve yürürlük tarihinden sonra şirket hesaplarına intikal edenler için ise yüzde otuzuna karşılık gelen tutar, bireysel emeklilik sözleşmelerinde herhangi bir tadil işlemine gerek kalmaksızın, Devlet katkısı olarak hesaplanmaya devam eder.”

MADDE 10 – 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 11 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“BOTAŞ tarafından Bakanlık görüşü alınmak kaydı ile bölgesel ve iklimsel koşullar dikkate alınarak il veya bölge bazında kademeli doğal gaz satış fiyatı uygulanabilir.”

MADDE 11 – 5/1/2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Ek fiyat farkı ve/veya sözleşmelerin devri

GEÇİCİ MADDE 5 – Ülkemizde ve dünyada hammadde temininde ve tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklar ile girdi fiyatlarındaki beklenmeyen artışlar nedeniyle 1/12/2021 tarihinden önce 4734 sayılı Kanuna göre ihalesi yapılan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla devam eden veya bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce fesih veya tasfiye edilmeksizin kabulü/geçici kabulü yapılan mal ve hizmet alımları ile yapım işlerine ilişkin Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmelerde, 1/7/2021 ile 31/12/2021 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) gerçekleştirilen kısımlar için, ihale dokümanında fiyat farkı verilmesine ilişkin hüküm bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, 1/7/2021 ile 30/11/2021 tarihleri arasında (bu tarihler dâhil) ihalesi yapılan işlerde ihale tarihinin (son teklif verme tarihi) içinde bulunduğu aya ait endeks, 1/7/2021 tarihinden önce ihale edilen işlerde ise 2021 yılı Haziran ayına ait endeks temel endeks olarak kabul edilerek ve sözleşme fiyatları kullanılarak yüklenicinin başvurusu üzerine sözleşmesine göre hesaplanan fiyat farkına ilave olarak ek fiyat farkı verilebilir.

Ayrıca bu kapsamdaki sözleşmeler, yüklenicinin başvurusu ve idarenin onayı ile devredilebilir. Devredilen sözleşmelerde devir alacaklarda ilk ihaledeki şartlar, devir tarihi itibarıyla aranacak olup devirden kaynaklanan kısıtlama ve yaptırımlar uygulanmaz. Yüklenimi ortak girişim tarafından yürütülen sözleşmelerde ortaklar arasında devir veya hisse devirlerinde ilk ihaledeki yeterlik şartları aranmaz. Sözleşmeyi devreden yüklenicinin teminatı iade edilir. Bu kapsamda devredilecek sözleşmelerden damga vergisi alınmaz.

Sözleşmenin bu madde kapsamında devredilmesi durumunda birinci fıkra hükmü saklı kalmak üzere yüklenici devir tarihine kadar gerçekleştirdiği işler ya da imalatlar dışında idareden herhangi bir mali hak talebinde bulunamaz. Yüklenici tarafından idarece uygun görülecek can ve mal güvenliği ile yapı güvenliğine yönelik tedbirlerin alınması şarttır.

Bu madde kapsamında ek fiyat farkı verilebilecek alım türlerini, ürün ve girdileri, ek fiyat farkı verilmesi veya sözleşmenin devri için idareye başvuru süreleri ile devir işlemlerinin tamamlanacağı süre dâhil ek fiyat farkı hesaplamalarına ve sözleşmelerin devrine ilişkin esas ve usulleri tespite Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından birinci fıkrada sayılan nedenlerle, 1/12/2021 tarihinden önce ihale edilen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte devam eden sözleşmelerle ilgili olarak; 1/7/2021 tarihi ile 31/12/2021 tarihleri arasındaki iş programına göre gerçekleştirilemeyen iş miktarı için süre uzatımı ve fiyat farkı verilmesine yönelik Cumhurbaşkanı tarafından düzenlemeler yapılabilir.

4734 sayılı Kanundan istisna edilen mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinden Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmeler için idareler tarafından bu maddeye uygun olarak ilgili mevzuatında düzenleme yapılabilir.

Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları ve üst birliklerinin taraf olduğu veya bu kuruluş veya birliklerin kaynaklarıyla karşılanan mal ve hizmet alımı ile yapım işlerine ilişkin Türk lirası üzerinden yapılan sözleşmelerde, bu maddeye göre fiyat farkı ödenebilmesine yönelik ilgili kuruluş veya üst birliğin mevzuatında düzenleme yapılabilir.”

MADDE 12 – 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 35 – Finansal istikrara katkı sağlamak ve gerçek kişilerin mevduat ve katılma hesaplarının getirilerini kur artışlarına karşı desteklemek amacıyla bankalar nezdinde 21/12/2021 ve 31/12/2022 tarihleri arasında açılan Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarına aktarılmak üzere Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına nakit kaynak aktarmaya ve nakit kaynak aktarımı için Bakanlık bütçesinde mevcut ya da yeni açılacak tertiplere ödenek eklemeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkilidir.

Bu madde kapsamında ödenecek destek tutarını ve hesaplama yöntemini, destekten yararlanacak gerçek kişi kapsamını, hesap türlerini, vadeleri, limitleri, hesapların vadeden önce kapatılması durumunda yapılabilecek kesintiler ile bu kesintilerin Hazine ve Maliye Bakanlığına aktarılmasını, bu madde kapsamında destek olarak aktarılacak kaynağın kullandırılması ile uygulamaya ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Birinci fıkrada yer alan nihai hesap açma tarihini öne çekmeye veya 31/12/2023 tarihine kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve bankalardan gerekli veri ve bilgiyi talep edebilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası veya bankalar talep edilen veri ve bilgiyi Hazine ve Maliye Bakanlığının belirleyeceği şekil ve süreler içerisinde vermekle yükümlü olup, veri ve bilginin birinci fıkrada belirtilen amaç çerçevesinde Hazine ve Maliye Bakanlığına verilmesinde diğer kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler uygulanmaz.

Bu madde kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından aktarılacak desteğin hak sahipliğinin tespiti ile desteğin doğru ve tam hesaplanmasından, Türk lirası vadeli mevduat ve katılma hesaplarının açıldığı banka sorumludur. Haksız olarak verildiği tespit edilen destek tutarı, bankaya ödendiği tarihten tahsil edildiği tarihe kadar 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammıyla birlikte anılan Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.”

MADDE 13 – 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun ek 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1.500” ibaresi “2.500” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 14 – 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine aşağıdaki alt bent eklenmiş ve bendin son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“4) Tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde ettikleri kâr payları (portföyünde yabancı para birimi cinsinden varlık ve altın ile diğer kıymetli madenler ve bunlara dayalı sermaye piyasası araçları bulunan yatırım fonlarından elde edilen kazançlar hariç).”

“Diğer yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları bu istisnadan yararlanamaz.”

MADDE 15 – 5520 sayılı Kanunun 32 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(7) İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır.

(8) Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 1 puan indirimli uygulanır. Bu kazançların ihracata isabet eden kısmı için yedinci fıkra hükmüne göre ayrıca indirim uygulanmaz.

(9) Yedinci ve sekizinci fıkralardaki indirimli oranlar, bu madde kapsamındaki diğer indirimler uygulandıktan sonraki kurumlar vergisi oranı üzerine uygulanır.”

MADDE 16 – 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 38 – 4688 sayılı Kanuna göre düzenlenen Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin İkinci Kısım Birinci Bölümünün 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca %5 artış oranı üzerinden belirlenmiş olan katsayılar, sözleşme ücreti artış oranları ve ücret tavanları ile 7 nci maddesi uyarınca 2022 yılının birinci altı aylık dönemi için belirlenmiş olan ortalama ücret toplamı üst sınırı %7,5 oranına göre yeniden belirlenerek uygulanır. Aynı Bölümün 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan %5 oranı %7,5 olarak uygulanır.”

MADDE 17 – Bu Kanunun;

a) 12 nci maddesi 21/12/2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

b) 13 üncü maddesi 2022 yılı Ocak ayı ödeme döneminden itibaren uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

c) 14 üncü ve 15 inci maddeleri 1/1/2022 tarihinden, özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerde 2022 takvim yılında başlayan özel hesap döneminin başından itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde,

ç) 16 ncı maddesi 1/1/2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,

d) Diğer maddeleri yayımı tarihinde

yürürlüğe girer.

MADDE 18 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

21/1/2022

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7351-bireysel-emeklilik-tasarruf-ve-yatirim-sistemi-kanunu-ile-bazi-kanunlarda-ve-375-sayili-kanun-hukmunde-kararnamede-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun/feed/ 0
Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketlerince Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik https://www.muhasebenews.com/finansal-kiralama-faktoring-finansman-ve-tasarruf-finansman-sirketlerince-kullanilacak-uzaktan-kimlik-tespiti-yontemlerine-ve-elektronik-ortamda-sozlesme-iliskisinin-kurulmasina-iliskin-yonetmelik/ https://www.muhasebenews.com/finansal-kiralama-faktoring-finansman-ve-tasarruf-finansman-sirketlerince-kullanilacak-uzaktan-kimlik-tespiti-yontemlerine-ve-elektronik-ortamda-sozlesme-iliskisinin-kurulmasina-iliskin-yonetmelik/#respond Tue, 11 Jan 2022 07:06:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120760

11 Ocak 2022 SALI

Resmî Gazete Sayı : 31716

YÖNETMELİK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:

FİNANSAL KİRALAMA, FAKTORİNG, FİNANSMAN VE TASARRUF FİNANSMAN ŞİRKETLERİNCE KULLANILACAK UZAKTAN KİMLİK TESPİTİ YÖNTEMLERİNE VE ELEKTRONİK ORTAMDA SÖZLEŞME İLİŞKİSİNİN KURULMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, finansal kiralama, faktoring, finansman ve tasarruf finansman şirketleri tarafından yeni müşteri kazanımında kullanılabilecek uzaktan kimlik tespiti yöntemlerine ve müşteri kimliğinin tespit edilmesini müteakip sunulacak hizmetlere yönelik olarak mesafeli olsun olmasın bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden yazılı şeklin yerine geçecek şekilde ya da mesafeli olarak sözleşme ilişkisinin kurulmasına yönelik usul ve esasları düzenlemektir.

(2) Uzaktan kimlik tespiti yöntemi, 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ile 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve bu Kanunlarla ilgili mevzuatta yer alan yükümlülükler saklı kalmak kaydıyla uygulanır.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanununun 22 nci maddesinin birinci fıkrası, 38 inci maddesinin ikinci fıkrası, 39 uncu maddesinin üçüncü fıkrası ve 39/A maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak düzenlenmiştir.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan;

a) Açık rıza: Kişisel Verilerin Korunması Kanununda tanımlanan açık rızayı,

b) Beyaz ışık: Gün ışığı gibi görünürde renksiz olan ışığı,

c) Bilgi Sistemleri Tebliği: 6/4/2019 tarihli ve 30737 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Bilgi Sistemlerinin Yönetimine ve Denetimine İlişkin Tebliği,

ç) Elektronik imza: 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununda tanımlanan elektronik imzayı,

d) Güvenlik ögeleri: Kimlik belgesinde yer alan giyoş, gökkuşağı baskı, optik değişken mürekkep, gizli görüntü, hologram ve mikro yazıyı,

e) Kimlik belgesi: 3/12/2019 tarihli ve 30967 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı Yönetmeliğinde tanımlanan kimlik kartını,

f) Kimlik Paylaşımı Sistemi: 20/8/2020 tarihli ve 2837 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yürürlüğe konulan Kimlik Paylaşımı Sistemi Yönetmeliğinde tanımlanan Kimlik Paylaşımı Sistemini,

g) Kişi: Uzaktan kimlik tespiti yapılacak gerçek kişiyi veya gerçek kişi taciri,

ğ) Kurul: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunu,

h) Kurum: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,

ı) MRZ: Optik karakter okuma yöntemlerini kullanarak makine okuması için biçimlendirilmiş, zorunlu ve isteğe bağlı verileri kapsayan, kimlik belgesi üzerinde yer alan sabit boyutlu alanı,

i) Müşteri temsilcisi: Kişinin uzaktan kimlik tespitini yapacak şirket personelini ya da dış hizmet alımı yoluyla istihdam edilen personeli,

j) SMS OTP: Elektronik haberleşme işletmecilerinin sunduğu kısa mesaj servisi aracılığıyla iletilen tek kullanımlık parolayı,

k) Şirket: 6361 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan şirketi,

l) Yakın alan iletişimi: Elektronik cihazların güvenilir, temassız işlem yapabilmesini ve sayısal içeriğe ve/veya elektronik cihazlara erişimini mümkün kılan, veri okuma ve yazmakta kullanılan kısa menzilli kablosuz teknolojiyi,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Uzaktan Kimlik Tespiti Sürecine İlişkin Şartlar

Süreç başlatılmadan önce uyulması gereken genel ilkeler

MADDE 4 – (1) Uzaktan kimlik tespiti, müşteri temsilcisi ile kişinin; fiziksel olarak aynı ortamda bulunmasına gerek olmadan, çevrim içi olarak görüntülü görüşmesi ve birbiriyle iletişim kurması ile yapılır.

(2) Uzaktan kimlik tespiti yöntemi bu Yönetmelikte belirtilen şartlar dâhilinde uygulanır. Uygulanacak yöntem, yüz yüze yapılan kimlik tespiti yöntemine benzer ve asgari seviyede risk ihtiva edecek şekilde tasarlanır.

(3) Uzaktan kimlik tespitinde kullanılacak görüntülü görüşme yönteminde olası teknolojik, operasyonel ve benzeri riskler dikkate alınarak yeterli seviyede güvenlik önlemleri alınır.

(4) Uzaktan kimlik tespiti işlemi, kritik bir işlem olarak değerlendirilir ve işlemin bilgi teknolojileri veya müşteri temsilcisi tarafından tek başına başlatılması, onaylanması ve tamamlanmasına imkân vermeyecek şekilde tasarlanır ve işletilir. Sürecin kişi tarafından başlatılması, bilgi teknolojileri tarafından uygulanan kontroller ile devam ettirilmesi ve müşteri temsilcisi tarafından yapılacak onaylama ve ek kontroller ile tamamlanması sağlanır. Müşteri temsilcisi tarafından yapılan kontrollerde işlemin riskli bulunması halinde işlem ikinci bir onaya gönderilir veya sonlandırılır.

(5) Uzaktan kimlik tespitine ilişkin kullanılacak süreç, sistem, ürün ve hizmetlerin Türkiye’de üretilmesi veya üreticilerinin ar-ge merkezlerinin Türkiye’de bulunması için azami özen gösterilir ve dış hizmet alımında önemli bir kriter olarak değerlendirilir. Bu tür sağlayıcıların ve üreticilerin Türkiye’de müdahale ekiplerinin bulunması şarttır.

(6) Kimlik tespiti sırasında kullanılacak belgelere, bu belgelerde var olan doğrulanabilir özelliklere ve doğrulamanın yapılması sırasında kullanılacak kriterlere ilişkin detaylı dokümanlar oluşturulur.

(7) Şirketin belirlediği uzaktan kimlik tespiti sürecinin uygulanmasından önce, süreç dokümanları oluşturulur ve sürecin etkinliği test edilerek sonuçları yazılı hale getirilir. Test sonuçlarının başarılı bulunmaması durumunda süreçte gerekli güncellemeler yapılır ve sürecin etkinliği ve yeterliliği sağlanmadıkça süreç uygulanmaz.

(8) Uzaktan kimlik tespiti süreci yılda en az bir defa gözden geçirilir. Güvenlik ihlallerinin tespit edilmesi veya gerçekleşmesi, ilgili mevzuatta değişiklik yapılması, şirketin muhtemel dolandırıcılık veya sahtecilik teşkil edebilecek eylemlerden haberdar olması ve kullanılan uzaktan kimlik tespiti yöntemine ilişkin zayıflıkların ortaya çıkması gibi durumlarda teknolojik gelişmeler ve uygulamada kazanılan deneyimler dikkate alınarak sürecin ayrıca gözden geçirilmesi sağlanır ve gerekli güncellemeler yapılır.

Uzaktan kimlik tespitini yapacak müşteri temsilcisi ve çalışma ortamı

MADDE 5 – (1) Uzaktan kimlik tespitinin görüntülü görüşme aşaması, bu konuda eğitim almış müşteri temsilcisi tarafından gerçekleştirilir.

(2) Müşteri temsilcisinin, kimlik tespitinde kullanılabilecek belgelerin özelliklerini ve bu belgeler için uygulanan geçerli doğrulama yöntemlerini öğrenmesi ve dolandırıcılık veya sahtecilik teşkil edebilecek eylemlere, bu Yönetmelikte ve ilgili diğer mevzuatta yer alan yükümlülüklere ilişkin bilgi sahibi olması sağlanır.

(3) Müşteri temsilcisinin, uzaktan kimlik tespiti sürecine ilişkin yılda en az bir defa ve her bir güncelleme sonrasında kişisel verilerin korunması mevzuatı da dâhil olmak üzere eğitim alması sağlanır.

(4) Müşteri temsilcisinin, kişinin şirket müşterisi olma veya şirketin sunduğu hizmetlerden yararlanma isteğini kendi iradesiyle şirketten talep ettiğine dair karar verebilmesi konusunda eğitim alması sağlanır.

(5) Uzaktan kimlik tespiti sürecinde müşteri temsilcisinin, yaşanılabilecek güvenlik zafiyetlerinin ya da suistimallerin engellenmesine yönelik gerekli tedbirlerin alındığı, erişimi sınırlandırılmış ayrı alanlarda çalışması sağlanır.

(6) Kişiye güven vermesi açısından müşteri temsilcisinin şirket adına çalıştığını yansıtacak şekilde uygun bir ortam oluşturulması veya yöntemler kullanılması sağlanır.

(7) Engelli kişilere hizmet verebilmek amacıyla en az bir müşteri temsilcisine gerekli eğitimlerin verilmesi sağlanır.

(8) Dış hizmet alımıyla müşteri temsilcisi istihdam edilmesi durumunda söz konusu müşteri temsilcisinin şirkete özel erişimi sınırlandırılmış ayrı bir alanda çalışması Kurum iznine tabidir.

Sürecin başlatılması ile uyulması gereken genel ilkeler

MADDE 6 – (1) Uzaktan kimlik tespiti sürecinde görüntülü görüşme başlamadan önce kişinin başvurusu uzaktan kimlik tespiti sürecinin işletildiği şirket uygulaması üzerinden elektronik ortamda doldurulan bir form ile alınır, alınan veriler kullanılarak kişi hakkında risk değerlendirmesi gerçekleştirilir. Risk değerlendirmesi sonucunda gerekiyorsa görüntülü görüşme başlatılmadan süreç sonlandırılır.

(2) Bu Yönetmelik kapsamında uygulanacak uzaktan kimlik tespiti sürecinde, kişinin uzaktan kimlik tespitinin yapılması amacıyla özel nitelikli kişisel verilerden sadece biyometrik verisi kullanılabilir ve kişinin buna dair açık rızası elektronik ortamda kayıt altına alınır.

(3) Müşteri temsilcisine uzaktan kimlik tespiti işlemleri atanırken önceden tahmin edilebilir durumlardan kaynaklı suistimal olasılığını azaltmak için gerekli mekanizmalar tesis edilir.

(4) Kişi ile yapılacak görüntülü görüşmeden önce müşteri temsilcisinin soracağı asgari sorular belirlenir ve sorulan soruların sırası ve/veya türü değişkenlik arz eder.

(5) Uzaktan kimlik tespitinin görüntülü görüşme aşaması gerçek zamanlı ve kesintisiz şekilde yapılır. Müşteri temsilcisi ile kişi arasındaki görsel-işitsel iletişimin bütünlüğünün ve gizliliğinin yeterli seviyede olması sağlanır. Bu amaçla, yapılan görüntülü görüşme uçtan uca güvenli iletişim ile gerçekleştirilir.

(6) Gerçekleşen iletişimin görüntü ve ses kalitesinin, bu Yönetmelikte yer alan hükümler ve kontroller çerçevesinde şüpheye yer bırakmayacak ve kimlik tespitinde herhangi bir kısıtlamaya imkân vermeyecek şekilde tüm görüşme esnasında yeterli seviyede olması sağlanır. Görüntü kalitesi, sunulan belgeyi beyaz ışık altında görsel olarak doğrulayabilmeye ve sunulan belgenin yıpranmamış ya da tahrif edilmemiş olduğunu kontrol edebilmeye yönelik güvenlik ögelerinin incelenmesine olanak tanır.

(7) Uzaktan kimlik tespiti sürecinde kişiye yalnızca yapılan kimlik tespiti işlemi için geçerli, merkezi olarak üretilen SMS OTP iletilir. İletilen SMS OTP’nin kişi tarafından çevrim içi olarak uygulama ara yüzü üzerinden geri gönderilmesi sağlanır. Sistemde bu SMS OTP’nin başarılı şekilde onaylanması durumunda kişinin cep telefonu numarası doğrulanmış olur.

Kullanılabilecek kimlik belgesi ve doğrulanması

MADDE 7 – (1) Uzaktan kimlik tespiti sürecinde beyaz ışık altında görsel olarak ayırt edilebilen güvenlik ögelerine, fotoğraf ve ıslak imzaya sahip olan kimlik belgesi kullanılır.

(2) Yakın alan iletişimi kullanılarak kimlik belgesinin yongası üzerinde yer alan kimlik bilgilerinin doğrulanması, kimlik belgesinden kişinin kimliğinin tespit edilmesi için gereken eşleşmenin sağlandığı anlamına gelir. Söz konusu doğrulama;

a) Kullanılan kimlik belgesinin, belgeyi çıkaran yetkili makam tarafından verildiği ve belgenin temassız yongası üzerindeki bilgilerin değiştirilmediği,

b) Kimlik belgesinin temassız yongası üzerindeki anahtarların kopyalanarak oluşturulmadığı,

kontrol edilerek yapılır.

(3) Yakın alan iletişimi kullanılarak ikinci fıkrada geçen doğrulamanın herhangi bir nedenle yapılamaması halinde kimlik belgesinin sahip olduğu bu maddenin birinci fıkrasında ifade edilen görsel güvenlik unsurlarından en az dört adedinin şekil ve içerik bakımından doğrulanması sağlanır. Sadece görsel güvenlik unsurlarının doğrulanması hallerinde şirket ilave olarak kişi ile sürekli iş ilişkisi tesisi öncesinde risk temelli yaklaşım çerçevesinde ilgili mevzuatta geçen sıkılaştırılmış tedbirlerden bir veya birden fazlasını ya da tamamını uygular. Yürütülen işlemlerde 11 inci maddenin birinci fıkrası gereği ispat yükümlülüğü şirkettedir.

(4) Görsel kimlik tespiti esnasında kişinin, kimlik belgesini kameranın önünde yatay veya dikey olarak eğmesi ve müşteri temsilcisinin vereceği talimata göre ilave hareketler yapması sağlanır. Bu amaçla kişiden, kimlik belgesinin güvenlikle ilgili kısımlarından sistem tarafından değişken ve rastgele şekilde belirlenen kısımlarına parmağını koyması istenir.

(5) Müşteri temsilcisi, görüntülü görüşme sürecinde kişiyi ve kişi tarafından sunulan kimlik belgesinin ön ve arka yüzü ile birlikte belgenin üzerindeki bilgileri gösteren fotoğraflar ve/veya ekran görüntüleri oluşturur.

(6) Müşteri temsilcisi, kişinin hareketlerinden alınan, kesilen ve büyütülen tekil görselleri kullanarak, beyaz ışık altında görsel olarak ayırt edilebilen tüm güvenlik ögeleri ile birlikte kimlik belgesinin doğru açıyla tam olarak kapsandığından ve kimlik belgesinin üzerindeki kısımlar arasındaki geçiş noktalarında tahrifatı ve sahteliği gösteren hiçbir yapaylık bulunmadığından emin olur.

(7) Sunulan kimlik belgesinde bulunan veri ve bilgilerin geçerliliği ve gerçekliğine ilişkin doğrulama, uzaktan kimlik tespiti sürecinin bir parçası olarak gerçekleştirilir. Bu kapsamda asgari olarak;

a) Kimlik belgesinde bulunması gereken karakterlerin yazı tipi, düzeni, sayısı, büyüklüğü, aralığı ve tipografisi gibi belgeyi çıkaran yetkili makamca tanımlanan özelliklere sahip olduğu,

b) Kimlik belgesinin zarar görmemiş, tahrif edilmemiş, değiştirilmemiş ve özellikle üzerine sonradan fotoğraf yapıştırılmamış olduğu,

c) Kimlik belgesi geçerlilik süresinin söz konusu kimlik belgesinin sahip olduğu standartlara aykırı olmadığı,

ç) Kimlik belgesinin MRZ’sinde yer alan bilgiler ile kimlik belgesine ait bilgilerin uyuştuğu,

d) Kişiye ilişkin kimlik belgesinde yer alan bilgilerin şirket tarafından bilinen, Kimlik Paylaşımı Sisteminden alınan ve varsa kimlik tespiti yapmak amacıyla şirketin erişimine açık olan diğer bilgiler ile eşleştiği,

e) Kimlik belgesinde yer alan seri numarasının görüntülü görüşme sırasında kimlik belgesi üzerinden kişiye okutulması suretiyle seri numarası,

doğrulanır.

Kimliği tespit edilecek kişinin doğrulanması

MADDE 8 – (1) Uzaktan kimlik tespitinin görüntülü görüşme aşamasında kişinin canlılığını tespit edici yöntemler kullanılır. Şirket sahte yüz teknolojisine dair riskleri önlemeye yönelik ilave tedbirler alır.

(2) Uzaktan kimlik tespiti sürecinde kişinin yüzü ile kimlik belgesinden yakın alan iletişimi kullanılarak alınabilmesi halinde temassız yongadaki fotoğrafın, alınamaması halinde ise kimlik belgesi üzerinde yer alan fotoğrafın biyometrik karşılaştırması yapılır.

(3) Müşteri temsilcisi, kullanılan kimlik belgesindeki fotoğrafın ve kişisel bilgilerin kişi ile uyuştuğundan emin olur.

(4) Müşteri temsilcisi, kimlik tespiti sürecinde kişi ile kuracağı diyalog ve yapacağı gözlemler neticesinde kimlik belgesindeki bilgilerin, görüşme esnasında kişi tarafından sağlanan bilgilerin ve belirtilen niyetin inandırıcı ve yeterli olduğuna kanaat getirir. Bu kapsamda kimlik avına, sosyal mühendisliğe, başka bir tarafın zorlamasıyla baskı altında gerçekleşen hareketlere ve benzeri dolandırıcılık yöntemlerine ilişkin riskler göz önünde bulundurulur.

(5) Uzaktan kimlik tespitinin görüntülü görüşme aşamasının sonunda kişinin şirket tarafından verilecek hizmetler hakkında bilgilendirilmesi ve şirket müşterisi olacağını kabul ettiğine ilişkin sözlü onay alınması ile süreç tamamlanmış olur.

Görüntülü görüşmede sürecin sonlandırılması

MADDE 9 – (1) Zayıf ışık koşulları, düşük görüntü kalitesi ya da iletimi ve benzeri durumlar nedeniyle bu Yönetmelikte belirtildiği şekilde görsel doğrulama yapılmasının ve/veya kişi ile sözlü iletişim kurmanın mümkün olmadığı hallerde uzaktan kimlik tespitinin görüntülü görüşme aşaması sonlandırılır. Süreçte başkaca bir tutarsızlık veya belirsizlik bulunması durumunda da bu hüküm uygulanır.

(2) Uzaktan kimlik tespitinin görüntülü görüşme aşamasında kişi tarafından sunulan belgenin geçerliliği hususunda ya da dolandırıcılık veya sahtecilik teşkil edebilecek eylemlerden şüphe edilmesi durumunda, uzaktan kimlik tespiti süreci sonlandırılır.

Verilerin kaydedilmesi ve saklanması

MADDE 10 – (1) Uzaktan kimlik tespiti sürecinin tamamı, sürecin tüm adımlarını içerecek ve denetlenebilir olmasını sağlayacak şekilde kayıt altına alınır ve saklanır. Bilgi ve belge saklama gerekliliklerine ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklıdır.

Uzaktan kimlik tespitinde sorumluluk

MADDE 11 – (1) Uzaktan kimlik tespiti için kullanılan çözümlerin kişiyi yanlış tespit riskini en aza indirecek şekilde kullanılmasını sağlamak şirketin sorumluluğundadır. Şirket uzaktan kimlik tespiti ile kimlik tespiti yaptığı kişileri farklı bir risk profilinde izler. Bu kişilerce yapılan işlemin türüne ve tutarına bağlı olarak ilave güvenlik ve kontrol yöntemleri uygulanır. Kişilere ya da üçüncü bir tarafa yükümlülük doğuran işlemlerde itiraz halinde ispat yükümlülüğü şirkettedir.

(2) Şirketin Bilgi Sistemleri Tebliğinde ve bu Yönetmelikte yer alan hükümlere uyum durumunun, şikâyetler ile sahtecilik veya dolandırıcılık teşkil edebilecek eylemlerin değerlendirilmesi neticesinde ve gerekli görülen diğer hallerde uzaktan kimlik tespiti kullanımını kısıtlamaya veya durdurmaya Kurul yetkilidir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulması

Kimlik doğrulama ve işlem güvenliği

MADDE 12 – (1) Bu Yönetmelikte aksi belirtilmedikçe, müşteri bilgilerinin görüntülenmesi gibi finansal sonuç veya yükümlülük doğurmayan işlemler hariç olmak üzere elektronik ortamda sunulan hizmetler için şirketin müşterilerine birbirinden bağımsız en az iki bileşenden oluşan bir kimlik doğrulama mekanizması uygulaması ve bu bileşenlerin kimlik doğrulama sürecinde kullanılmaları esnasında barındırdıkları kimlik doğrulama verilerinin gizliliğini sağlayacak önlemleri alması esastır. Bu iki bileşen; müşterinin “bildiği”, “sahip olduğu” veya “biyometrikbir karakteristiği olan” unsur sınıflarından farklı ikisine ait olmak üzere seçilir. Bileşenlerin bağımsız olması, bir bileşenin ele geçirilmesinin diğer bileşenin güvenliğini tehlikeye atmamasını ifade eder. Müşterinin sahip olduğu bileşenin müşteriye özgü olması ve taklit edilememesi esastır.

(2) Kimlik doğrulamada T.C. Kimlik Kartının kart PIN’i veya biyometrik veri ile birlikte kullanılması veya elektronik imzanın kullanılması hallerinde birinci fıkranın gerekleri yerine getirilmiş sayılır.

(3) Kurum, birinci fıkranın uygulanmasına ilişkin istisna veya ilave güvenlik önlemleri tanımlamaya veya ilave usul ve esaslar belirlemeye yetkilidir. Birinci fıkraya uygun olmayacak şekilde iki bileşenli kimlik doğrulama kullanılmaksızın gerçekleştirilen her türlü işlem için, gerçekleştirilen işlemlerin müşteri tarafından yapıldığını ispat etme yükümlülüğü şirkete aittir.

(4) Kullanıcılara uygulanacak kimlik doğrulama mekanizmasında kullanılacak bileşenlerin üretim aşamalarından başlayarak kullanıcıya ulaştırılmasına kadar geçen sürecin tamamı boyunca güvenliği sağlanır.

(5) Kimlik doğrulamada kullanılacak şifreleme anahtarları; bu anahtarların ele geçirilme ihtimallerini en aza indiren, gizliliğini sağlayan, değiştirilmesini ve bozulmasını önleyen yöntemler barındıracak şekilde müşteri kullanımına sunulur.

(6) Kullanıcılara uygulanacak kimlik doğrulama mekanizmasının, başarısız kimlik doğrulama teşebbüsleri hakkında ilgili kullanıcıya sisteme ilk girdiği anda bilgi vermesi sağlanır. Başarısız teşebbüslerin belirli bir sayıyı aşması halinde müşterinin erişimi için ilave güvenlik önlemleri alınır, başarısız kimlik doğrulama teşebbüslerinin devam etmesi halinde ise ilgili kullanıcının erişimi engellenir.

(7) Şirket, mobil uygulamasını yükleyerek aktifleştirmiş olan müşterilerine, oturum açma ya da oturumun devamında herhangi bir işlemin doğrulanması için hiçbir şekilde SMS ile OTP ya da doğrulama kodu gönderemez ve bunu bir kimlik doğrulama unsuru olarak kullanamaz. Mobil uygulamanın ilk kurulumu, aktifleştirilmesi, yeniden aktifleştirilmesi aşamalarında ya da uygulamanın kullanılamaz olması durumunda SMS ile OTP ya da doğrulama kodu gönderilmesi bu fıkra hükmüne aykırılık teşkil etmez.

(8) Şirket, SIM kart değişikliği gerçekleştirmiş veya numara taşıma yoluyla elektronik haberleşme işletmecisini değiştirmiş müşterilerini Türkiye’de yerleşik mobil haberleşme işletmeleriyle gerekli entegrasyonusağlayarak SMS OTP göndermeden önce belirler ve ilgili müşterilere, değişiklikler teyit edilmediği müddetçe, değişikliğin yapıldığı tarihten itibaren 90 gün boyunca elektronik ortamdaki hizmetler sunulurken SIM karta dayalı unsur kimlik doğrulama unsuru olarak kullanılamaz. Değişiklikler teyit edilirken iki bileşenli kimlik doğrulama kullanılmaksızın gerçekleştirilen her türlü işlem için, gerçekleştirilen işlemlerin müşteri tarafından yapıldığını ispat etme yükümlülüğü şirkete aittir.

(9) Müşterilere kimlik ya da işlem doğrulama amacıyla kullandırılacak tek kullanımlık parolaların, tahmin edilmesi zor olacak şekilde yeterli uzunlukta, rastgele, değişken ve eşsiz olarak üretilmesi ve belirli bir süre için geçerli olması sağlanır.

(10) Müşterinin kimliğini tespit etmeye yarayan ve resmî kimlik belgesi yerine geçen belgeler üzerinde yer alan bilgiler ile anne kızlık soyadı, elektronik ortamdaki hizmetlerin sunulması esnasında hiçbir aşamada kimlik doğrulama amacıyla kullanılamaz. Şirketin kimlik doğrulamada müşterinin bildiği unsur olarak bir güvenlik sorusu kullanmak istemesi durumunda, bu güvenlik sorusunun resmî kimlik belgesi yerine geçen belgeler üzerinde yer alan bilgilerden birine ilişkin olmaması ve cevabının müşterinin kendisi tarafından belirleniyor olması gerekir.

(11) Şirketin elektronik ortamda sunulan hizmetlerinde kullanmak üzere müşterilerine sunduğu her türlü yazılım ya da mobil uygulamanın kaynağının, ilgili şirket olduğunun doğrulanabiliyor olması sağlanır. Şirket bu yazılım ya da mobil uygulamaların, müşteri güvenliğini tehlikeye sokacak herhangi bir kod içermemesini sağlamakla, güvenlik açıklarını giderecek gerekli yamaları ve güncellemeleri müşteri kullanımına sunmakla yükümlüdür.

(12) Şirket, akıllı telefonlar gibi birden fazla kimlik doğrulama bileşeninin şirkete iletilmesinde kullanılan mobil cihazlar üzerindeki uygulamaların kullandığı hassas verilerin, aynı mobil cihaz üzerindeki diğer uygulamalar ve çalışmakta olan işlemler tarafından erişilemez olmasını sağlayacak önlemler alır. Şirket, söz konusu mobil cihazların kaybolması ya da çalınması halinde bunlar üzerindeki hassas verilerin yetkisiz kişilerce erişilemez olmasını sağlamak ve mobil cihazların ele geçirilmesi, güvenilirliğinin bozulması, işletim sistemi yazılımının kırılması veya değiştirilmesi gibi hallerden kaynaklanacak risklerin azaltılması amacıyla günün teknolojisine uygun kontroller tesis etmekle yükümlüdür.

(13) Elektronik ortamda sunulan hizmetlerde birinci fıkraya göre gerçekleştirilecek kimlik doğrulama işlemi için müşteriye atanmış bir şifreleme gizli anahtarı ile imzalanacak şekilde tek kullanımlık bir doğrulama kodu üretilir. Doğrulama kodu aracılığıyla birinci fıkrada belirtilen kimlik doğrulama unsurlarından hiçbiri hakkında bilgi edinilememesi, bilinen bir doğrulama kodu ile geçerli başka doğrulama kodlarının türetilememesi, doğrulama kodlarının taklit edilememesi sağlanır. Müşteriye atanmış bir şifreleme gizli anahtarı ile doğrulama kodunun imzalanmasının mümkün olmadığı hallerde, yedinci fıkra hükmü saklı kalmak kaydıyla SMS yoluyla müşteriye doğrulama kodu iletilebilir.

(14) Elektronik ortamda sunulan hizmetin mobil uygulama vasıtasıyla verilmesi durumunda, uygulama PIN’inin veya müşteriye ait bir biyometrik kimlik doğrulama bileşeninin müşteriye özgü bir şifreleme anahtarına erişmek üzere kullanılması ve bu şifreleme anahtarı yoluyla müşteriyle ilintili eşsiz bir bilginin şirket nezdinde çevrimiçi olarak doğrulanması halinde, birinci fıkrada belirtilen iki bileşenli kimlik doğrulama yerine getirilmiş kabul edilir.

Kimlik tespitini müteakip sözleşme ilişkisinin kurulması

MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelikte yer alan şartlar dâhilinde uzaktan kimlik tespitinin yapılmasını ya da müşteri kimliğinin yüz yüze tespit edilmesini müteakiben, müşterilerce gerçekleştirilmek istenen işlemlere yönelik sözleşme ilişkisinin internet veya mobil hizmet kanalları üzerinden mesafeli olarak kurulması durumunda, müşterinin sözleşmeyi kuran irade beyanının aynı kanallar üzerinden 12 nci maddenin birinci fıkrasına uygun olarak gerçekleştirilmiş bir kimlik doğrulama sonrasında alınması şarttır.

(2) Bu Yönetmelikte yer alan şartlar dâhilinde uzaktan kimlik tespitinin yapılmasını ya da müşteri kimliğinin yüz yüze tespit edilmesini müteakiben, mesafeli olsun olmasın, müşterilerce gerçekleştirilmek istenen işlemlere yönelik olarak bir bilişim veya haberleşme cihazı üzerinden yazılı şeklin yerine geçecek nitelikte bir sözleşme ilişkisi kurulabilmesi için;

a) Söz konusu sözleşmenin bütün şartlarının, müşterinin okuyabileceği şekilde internet veya mobil hizmet kanalları üzerinden müşteriye iletilmesi,

b) (a) bendine göre müşteriye iletilen sözleşme ve bu sözleşme ile birlikte müşterinin sözleşmeyi kuran irade beyanının, 12 nci maddenin on üçüncü fıkrası ile on dördüncü fıkrasında belirtilen müşteriye özgü şifreleme gizli anahtarı ile imzalanarak şirkete iletilmesi,

c) (a) bendine göre iletilen sözleşmede müşteriye sözleşme içeriği olarak hangi bilgiler gösterilmiş ise (b) bendine göre müşteri tarafından yalnızca o bilgilerin imzalanmasının sağlanması,

şarttır.

(3) Müşteriye sunulacak hizmetlere yönelik olarak şirket ile müşteri arasındaki ilişkileri düzenleyen ve resmî şekle veya özel bir merasime tabi olmayan her türlü sözleşme ilişkisinin;

a) İkinci fıkraya uygun olarak elektronik ortamda kurulması ya da

b) Müşterinin sözleşmeyi kuran irade beyanının uzaktan kimlik tespitinin görüntülü görüşme aşamasında kimlik tespitini müteakip alınması suretiyle mesafeli olarak kurulması,

hallerinde bu sözleşmeler için yazılı şekil şartı gerçekleşmiş sayılır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Yapay zekâ temelli uygulamalar

MADDE 14 – (1) 7.500 TL tutarını aşmayan işlemlerde bu Yönetmelikte ifade edilen müşteri temsilcisinin yapacağı işlemlerin yapay zekâ temelli yöntemler ile yapılabilmesine ilişkin esasları belirlemeye Kurul yetkilidir.

Yürürlük

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinden bir ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/finansal-kiralama-faktoring-finansman-ve-tasarruf-finansman-sirketlerince-kullanilacak-uzaktan-kimlik-tespiti-yontemlerine-ve-elektronik-ortamda-sozlesme-iliskisinin-kurulmasina-iliskin-yonetmelik/feed/ 0
Yeni Tasarruf Tedbirleri Genelgesi Belediyelere Ne Getiriyor? https://www.muhasebenews.com/yeni-tasarruf-tedbirleri-genelgesi-belediyelere-ne-getiriyor/ https://www.muhasebenews.com/yeni-tasarruf-tedbirleri-genelgesi-belediyelere-ne-getiriyor/#respond Tue, 13 Jul 2021 01:00:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112348

Mahmut ESEN 
E.Mülkiye Başmüfettişi


I-GİRİŞ

1-Cumhurbaşkanlığınca 30.06.2021 günlü R.G. “Tasarruf Tedbirleri“ konulu 2021/14 sayı ile bir genelge yayımlanmıştır.

Genelge ile; kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik/verimli kullanımına ilişkin alınması gerekli önlemler açıklanmıştır.

Ayrıca kamu kaynaklarının amaçlarına uygun azami tasarruf ilkesine uyularak kullanılmasının kamu kurum ve görevlileri için bir görev ve zorunluluk olduğuna vurgu yapılmıştır.

Ülkemizde kamu giderlerinde tasarruf sağlanması için alınacak önlemlere yönelik genelge çıkarılması yerleşik/rutin bir uygulamadır.

Özellikle 12 Eylül Döneminden itibaren sıklıkla uygulanmaya başlanmıştır.

Başbakanlık/Cumhurbaşkanlığınca zaman zaman bu tür genelgeler yayımlanmıştır.

Son yayımlanmış olan genelgeyle; 18.01.2007 günlü R.G. yayımlanmış olan 2007/2 sayılı genelge yürürlükten kaldırılmış, alınması uygun görülen tasarruf önlemleri yeniden/daha ayrıntılı olarak belirtilmiştir.

Yeni genelgede en önemli değişikliklerden birisi kapsam maddesinde yapılmıştır. Bu değişiklikle belediyelerin yapacakları tüm giderler ile taşınır/taşınmaz mallarının kullanımı da genelge kapsamına alınmış, bu suretle genelgede alınması uygun görülmüş önlemlere belediyelerin de uymaları koşulu getirilmiştir.

II- BELEDİYELERİN GENELGE KAPSAMINA ALINMASI

2-2021/14 sayılı genelgede belediyelerin tüm giderlerinin genelge kapsamına alınması sırasında konuya ilişkin mevzuat hükümlerine veya ülkemizdeki geçmiş uygulama/deneyimlere yeterince dikkat edilmediği görülmektedir.

Bu konular aşağıda iki başlık halinde incelenmiştir.

A)- Konuya İlişkin Mevzuat Hükümleri

3- Anayasa’nın “Mahalli idareler” başlıklı 127 inci maddesi uyarınca:

“Mahalli idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir.”

Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri, yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.”

(…)

Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinde açıklandığı üzere belediyeler: “Belde sakinlerinin mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir.”

4– Yukarıdaki hükümlerde de anlaşılacağı üzere;

“ Yerel yönetim kuruluşları; merkezi idarenin, yani Devlet tüzel kişiliğinin dışında yer alan kamu tüzel kişileridir. Bu kuruluşlar kamu tüzel kişilikleri olduklarından, kendilerine özgü bir iradeye sahip olup, Devletten ayrı mal varlıkları ve bütçeleri vardır. Bu kuruluşlarda çalışan kamu görevlileri merkezi idarenin hiyerarşisine dahil değildir.

Yerel yönetim kuruluşlarının kurucuları, bu kuruluşların hizmet gördükleri yörenin seçmenleridir. Zira yerel yerinden yönetim, belli bir yörede oturanlara salt o yörede oturdukları için ortaya çıkan ortak gereksinimlerini karşılamak amacıyla tanınan bir özerkliği ifade etmektedir.

(…)

Yerinden yönetim kuruluşlarının özerkliği kural, idari vesayete tabi olmaları ise istisnadır. 

Vesayet yetkilerini kullanacak makamların yerinden yönetim kuruluşlarının hangi işlemleri üzerinde bu yetkiye sahip olduklarının kanunda açıkça belirtilmesi zorunludur. (Günday, M. (1998). İdare Hukuku. Ankara)

Yasal düzenlemeler ve öğretideki görüşlerden salt genelgelere dayalı olarak vesayet yetkisinin kullanılamayacağı açık/seçik biçimde görülmektedir.

B)-Konuya İlişkin Uygulamalar 

5-Başbakanlık tarafından yayımlanmış, kamu idarelerinin kaynaklarını en ekonomik şekilde kullanmaları, kamu hizmetlerini hızlı, düzenli ve en iyi bir şekilde yerine getirme zorunda olduklarını belirten “Tasarruf tedbirleri” konulu geniş kapsamlı genelgelerden ilki sayılabilecek olan 1988/ 5 sayı ile dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın imzası ile 24.04.1988 günlü R.G. yayımlanmıştır.

Kamu giderlerinde azami tasarruf sağlanması için Başbakanlık/ İçişleri Bakanlığından izin alınması koşulu getirilmiştir.

Genelge kapsamına belediyelerin de alındığı görülmektedir.

Genelgenin yürürlüğü girmesinden beş ay sonra çıkarılmış ve 5.10.1988 günlü R.G. yayımlanmış 1988/10 sayılı genelge ile büyükşehir belediyelerine bağlı belediyelerin büyükşehir belediyelerinden izin alacakları şeklinde değişiklik yapılmıştır.

6-1992 yılında (10.02.1992 günlü R.G.)  Başbakan Süleyman Demirel imzası ile yayımlanmış 1992/7 sayılı tasarruf tedbirleri genelgesindeki önlemler paketine belediyeler dahil edilmemiştir.

7-Önlemler paketine belediyelerin alınmamasına yönelik uygulama da 1998 yılından itibaren kısmi bazı değişiklikler olmuştur.

29.07.1998 günlü Başbakan Mesut Yılmaz imzalı 1998/24 sayılı genelge ile,  belediyelerin;  bu düzenlemelerden sadece “temsil, ağırlama/tören giderleri, demirbaş alım/onarımları, taşınmaz mal edinilmesi/kiralanması ile reklam ve tanıtım giderlerine “ ilişkin bölümlere tabi olacakları belirtilmiştir.

8- Danıştay 8. Dairesinin 30. 5.2005 gün ve E:2003/4888 sayılı kararı ile Başbakan R.Tayyip Erdoğan imzasıyla 27.06.2003 günlü R.G. yayımlanmış 2003/39 sayılı tasarruf önlemleri genelgesinin yurt dışı görevlendirmeler ve reklam ve tanıtım giderlerine ilişkin maddeleri iptal edilmesi üzerine sözü edilen genelgenin ilgili maddelerinde  2005/19 sayı ile değişiklikler yapılmıştır.

9- 2007 yılında Başbakan R.Tayyip Erdoğan imzası ile 19.01.2007 günlü R.G. yayımlanmış 2007/3 sayılı genelge de, 1998 yılında başlatılmış olan belediyelerin genelgenin bazı maddelerine tabi olacaklarına ilişkin uygulama daha da daraltılarak devam ettirilmiştir

Belediyeler; genelgenin sadece “taşınmaz mal alımı/kiralanmasına” ilişkin bölümlerine tabi tutulmuştur.

30.06.2021 tarihine kadar bu düzenlemeler belediyeler yönünden aynen korunmuştur.

10- 30.06.2021 günlü R.G. Cumhurbaşkanı imzası ile yayımlanmış 2021/14 sayılı genelge ile 2007/3 sayılı genelge yürürlükten kaldırılmış, tasarruf tedbirleri bağlamında alınması gerekli görülen önlemler daha ayrıntılı biçimde yeniden düzenlenmiştir.

Bu düzenleme sırasında belediyelerin yapacakları tüm giderler ile taşınır/taşınmaz mallarını kullanılmaları konularında genelgedeki önlemlere uyacaklarına ilişkin koşul getirilmiştir.

Belediyeler zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından izin alacaklardır.

Böylelikle 23 yıldır süregelen ve belediyelerin sadece taşınmaz mal alımı/kiralanması vb. işlemleri için getirilmiş kurallara uyacaklarına yönelik yerleşik uygulamadan vazgeçilmiş ve 1988 yılı başlarına dönülmüştür.

III-DEĞERLENDİRME

7- Yeni genelge; kamu giderleri ve kamu yönetiminin “taşınmaz edinilmesi ve kiralanması, resmi taşıtların edinilmesi/kullanımı, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın giderleri, kırtasiye/demirbaş alımları, temsil, tören/ağırlama ve tanıtım giderleri, personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servis giderleri vb” alanlarında çok ayrıntılı kurallar içermektedir.

Bu genelge ile, kamu maliyesi ile kamu yönetimin ayrıntılı olarak yeniden düzenlenmek istendiği anlaşılmaktadır.

Çok geniş bir alanda ayrıntılı düzenleme içeren tasarruf önlemlerinin eksiksiz, süresinde yerine getirilmesi kolay değildir.

Örneğin hizmet taşıtlarının makam aracı gibi kullanılmasına ilişkin 60 yıla uzanan sorunun çözümlenmesi; acil/zorunlu haller dışında yeni taşıt alımının yasaklandığı, Taşıt Kanununa göre de “taşıt ihtiyaçlarının hizmet alımı suretiyle karşılanmasının” esas olduğu bir dönemde, üç yıldan az bir süre içinde, kurumlardan hizmet alımı suretiyle edindikleri taşıt sayısını yüzde yirmi oranında azaltmaları istenilmektedir.

Diğer yandan çok ayrıntılı konuları içeren genelgede kurum ve kuruluşların hizmet özellikleri dikkate alınmamıştır.

8-Önceki genelge maddelerinde yıllardır tekrar edilmiş olan resmi taşıtların kullanılması, haberleşme giderleri vb. konulardan da anlaşılacağı üzere önlemler paketi genel idare kuruluşları için “dilek ve temennilerden” öteye geçememiştir.

Genel idare kendi sorunlarını çözümleyememiş iken bu kez belediyeler de yeniden genelge kapsamına alınmış, bu suretle 23 yıllık/yerleşik uygulamadan uzaklaşılmıştır.

Üstelik eskilerine oranla daha sıkı/iddialı önlemler getirilmiştir.

Önlemler paketinin uygulanması konularında yöneticilere bir dizi; izleme/denetleme görevi ve sorumlulukları getirilmiştir. Üst düzey yöneticiler için çok geniş/ayrıntılı olarak belirlenmiş bu görev ve sorumlukların ucu açık olduğu görülmektedir.

Bu durum belediye başkanları açısından daha fazla önem arz etmektedir. Zira belediye yönetimin başı, tüzel kişiliğinin temsilcisi olarak belediye başkanlarının sorumlulukları tasarruf önlemleri nedeniyle daha da artırılmıştır. Konumları gereği ihbar/şikayetler veya denetimler sonucu genelge uygulamalarındaki aksaklık iddiaları nedeniyle daha sık soruşturma ile karşılaşmaları olağandır. Üstelik belediye başkanları hakkındaki bu tür iddiaları, kamu görevlilerinde olduğu gibi disiplin soruşturması kapsamında çözümlemek/geçiştirmekte olanaklı değildir. Bilindiği üzere 657 sayılı DMK göre memur sayılmayan belediye başkanı hakkında disiplin soruşturması yapılamaz. Belediye başkanları hakkındaki soruşturmalar kaçınılmaz olarak TCK göre yürütülecektir. Nitekim Danıştay içtihatlarında tasarruf önlemlerine uymadıklarına ilişkin iddialarla ilgili soruşturma izni verilmesi/verilmemesine yönelik çok sayıda emsal karar bulunmaktadır.

Tasarruf önlemleri uygulamalarına ilişkin genelgede yöneticilerin sorumluluklarına ilişkin ayrıntılı/ucu açık düzenleme bulunduğu için uygulamalarındaki aksamalar nedeniyle yöneticiler hakkında soruşturma yapacak olan makamların geniş takdir yetkileri olacaktır. Bu bağlamda arzu edilmesi halinde her belediye başkanı hakkında birden fazla konudan soruşturma açılması olanaklıdır.

9- Yılın ikinci yarısından itibaren tüm belediye giderleri geçiş/intibak dönemi tanınmaksızın tasarruf önlemleri kapsamına alınmıştır. İlan edilmiş/başlanılmış yatırımlar, sözleşmeye/taahhüde bağlanmış işler vb. giderler hakkında yapılacak işlemler konusu açıklanmamıştır.

78,9 milyon nüfusa hizmet götüren 1.390 belediyenin genelgede öngörülmemiş acil/zorunlu ihtiyaçları için yapacakları harcamalara karar verme yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bırakılmıştır.

SONUÇ:

10- Yukarıda açıklanmış nedenlerle;

a)- Yasal düzenlemeler ve öğretideki görüşler uyarınca genelgelere dayalı vesayet denetimi uygulamasına son verilerek, belediyelerin özellikli bazı harcamalar ve taşınmaz edinilmesi/kiralanması dışındaki işlemlerinin genelge kapsamından çıkarılmasının, böylelikle 23 yıl sürdürülmüş uygulamaya geri dönülmesinin;

b)-On bir CHP’li büyükşehir belediye başkanının Antalya’da açıkladıkları “ bu genelgenin istisnasız tüm kamu kurumlarını kapsaması gerektiği “şeklindeki görüşünün aksine,

genelgenin belediyeler yönünden kanuna/hukuka aykırılık oluşturan maddelerinin iptali için idari yargıda dava açılması yoluna gidilmesinin; (https://odatv4.com/erdogana-genislet-cagrisi-03072152.html)

c)– Önlemler paketinin uygulanmasında belediyelerin karşılaştıkları, karşılaşmaları muhtemel/kaçınılmaz sorunlar konusunda yapılacak işlemler ve bu bağlamda  izin alınması için belediye başkanlarının vakit geçirilmeksizin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına başvuruda bulunmaları, izin verilmemesi/geç verilmesi halinde doğabilecek sorunlarının açıklıkla belirtilmesinin;

Uygun olacağı değerlendirilmektedir.


Kaynak: Mahmut ESEN – E. Mülkiye Başmüfettişi’nin Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

SGK’nın Yeni Zammı ve Genel Sağlık Sigortası Sistemine Toplu Bakış

Yeni Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği Üzerine Notlar

Tarihsel Süreç İçinde Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yapılması Konusundaki Mevzuat Düzenlemeleri

Memurların 3600 Ek Gösterge Sorunu Kendiliğinden Çözülüyor!

Yeni Kanunlar Ne Getiriyor?

Milyonlarca yurttaşımızı yakından ilgilendiren yeni borç yapılandırılması kanunu hakkında özet bilgiler

İmar Rantları Artık Kamu İdarelerine Kalacak

Güncel Resmi Raporlara Göre Belediyelerimizin 2018 Yılı Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi – Mahmut ESEN, E. Mülkiye…

Gelirleri Düşen Belediyeler İçin Alınması Gereken Acil Önlemler Konusunda Bir Öneri

Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2016-2019 Yıllarında Gerçekleşmiş Bütçe Gider Ve Gelirleri İle Belediye Maliyesine Genel Bakış

]]>
https://www.muhasebenews.com/yeni-tasarruf-tedbirleri-genelgesi-belediyelere-ne-getiriyor/feed/ 0
TESK: Son 3 yılda ülkemizde tasarruf oranı yüzde 15, yüzde 14, yüzde 13 olarak geriledi https://www.muhasebenews.com/tesk-son-3-yilda-ulkemizde-tasarruf-orani-yuzde-15-yuzde-14-yuzde-13-olarak-geriledi/ https://www.muhasebenews.com/tesk-son-3-yilda-ulkemizde-tasarruf-orani-yuzde-15-yuzde-14-yuzde-13-olarak-geriledi/#respond Wed, 04 Nov 2020 16:00:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=95696 PALANDÖKEN, “ÜLKEMİZDE TASARRUF ORANI HER YIL DÜŞÜYOR”

Kıyafetten elektriğe, sudan gıdaya kadar her konuda tasarruf zamanı olduğunu vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Pandemi dönemi bize tasarruf yapmanın ve israftan kaçınmanın her zamankinden daha önemli olduğunu gösterdi. Son 3 yılda ülkemizde tasarruf oranı yüzde 15, yüzde 14, yüzde 13 olarak geriledi. 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü bu bakımdan, herkesin yediği ekmekten giydiği ayakkabıya kadar tasarruf yapmasının aile bütçesi ve ülke ekonomisine çok büyük katkısı olduğunu bir kez daha hatırladığı gün olmalı” dedi.

-“TASARRUF GELECEĞİMİZİ GARANTİYE ALMAKTIR”

Küçük yaşlardan itibaren tasarruf alışkanlığı edilmesi gerektiğine dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Geleceğimizi garantiye almak, önce aile bütçemize daha sonra ekonomimize katkıda bulunmak için tasarruf yapmak, hem ahlaki hem dini açıdan hepimizin sorumluluğu. Küçük yaşlardan itibaren edinilmesi gereken bir alışkanlık. Giyecek yeteri kadar ayakkabımız varken, bir çeşit daha almamak, lüzumsuz ise ışığı kapatmak, akıtan su vanalarını değiştirmek, kullanılmayan fişleri prizden çekmek, iki ekmek yetiyorken üçüncüyü almamak, düzenli olarak kumbara sistemi gibi birikim yapmak gibi daha onlarca örnekleri çoğaltabileceğimiz tasarruf yöntemi var. Hem enerji hem gıda hem para konularında tasarruf, büyük çapta düşünüldüğünde ülkelerin cari açıklarına kadar etkisi olan, basit ama etkili bir yöntem” diye konuştu.

-“ÜLKEMİZDE TASARRUF ORANI HER YIL DÜŞÜYOR”

Geleceğini düşünen herkesin tasarruf bilinci edinmesi için Dünya Tasarruf Günü’nü beklememesi gerektiğini hatırlatan Palandöken, “Herkesin tasarruf bilincine sahip olması için 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nü beklemesi gerekmiyor. Özellikle de pandemi sürecinde har vurup harman savurmamak gerektiğini, gıdaya ulaşımın, kazancın, birikimin önemini tüm dünya olarak fark ettik. Ülke olarak da bu bilinçle hareket etmeliyiz. TÜİK verilerine göre tasarruf oranımız 2017’de yüzde 15’ken 2018’de yüzde 14’e, 2019’da ise bu oran yüzde 13 olarak belirlendi. Oran yükselmesi gerekirken düşüyorsa, tasarruf bilincimiz azalıyor demektir. Kendi bütçemiz, çocuklarımızın geleceği, ülkemizin ekonomisi, enerji kaynaklarının sürekliliği için topyekûn bir tasarruf bilincine sahip olmamız şart” şeklinde belirtti.


Kaynak: TESK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tesk-son-3-yilda-ulkemizde-tasarruf-orani-yuzde-15-yuzde-14-yuzde-13-olarak-geriledi/feed/ 0
Tarımda 25 adet sulama projesi ile ülke ekonomisine yıllık 2,5 milyarlık katkı sağlanacak.. https://www.muhasebenews.com/tarimda-25-adet-sulama-projesi-ile-ulke-ekonomisine-yillik-25-milyarlik-katki-saglanacak/ https://www.muhasebenews.com/tarimda-25-adet-sulama-projesi-ile-ulke-ekonomisine-yillik-25-milyarlik-katki-saglanacak/#respond Mon, 04 May 2020 18:00:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=83796 DSİ VE TOKİ ARASINDA SULAMADA DEV İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ

3 MİLYON 200 BİN DEKAR ARAZİYİ SUYA KAVUŞTURACAK 25 SULAMA PROJESİ TOKİ TARAFINDAN YAPILACAK

Sulamada yeni bir adım daha attıklarını belirten Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü ile TOKİ Başkanlığı arasında sulama tesislerinin yapımı konusunda bir protokol imzalandığını belirtti.

ÜLKE EKONOMİSİNE YILLIK 2,5 MİLYARLIK KATKI

İmzalanan protokol çerçevesinde değişik illerde 25 adet sulama projesinin hayata geçirileceğini vurgulayan Bakan Pakdemirli “Bu kapsamda, 3 milyon 200 bin dekar civarında araziyi sulayacak projeler ile çiftçimizin yanında olacağız. Söz konusu projelerin tamamlanması ile 300 bin kişiye istihdam sağlanması ve ülke ekonomisine yıllık 2,5 milyar TL katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

PROJELERİN YATIRIM BEDELİ 8,5 MİLYAR LİRA

Sulamaya yapılan yatırımlar ile suya hasret toprakları suyla buluşturduklarını söyleyen Pakdemirli, protokol ile yapılacak tesislerin toplam maliyetinin 8,5 milyar lirayı bulduğunu söyledi.

Ülkemizin 85 milyon dekar olan ekonomik sulanabilir arazisinin yüzde 78’inin yani 66,5 milyon dekarının sulamaya açıldığını ifade eden Bakan Pakdemirli “Sulamaya açılan 66,5 milyon dekar arazide uygun ziraat usulleri ve ürün deseniyle tarım yapılması durumunda takriben yıllık 49,5 milyar TL zirai gelir artışı sağlanması mümkün”  dedi.

SULAMA PROJELERİNDE TASARRUF ÖN PLANDA

Türkiye’de suyun dörtte üçünün sulamada kullanıldığını belirten Dr. Bekir Pakdemirli “Bu yüzden sulama tesislerini inşa ederken en modern ve tasarrufu en yüksek yağmurlama ve damlama sistemleri tercih ediyoruz. Protokol kapsamında inşa edilecek tesislerde de bu sistemler uygulanacak. Kapalı sistem basınçlı borulu sulamaya geçilmesi ile iletim kayıpları minimum seviye indirilmekte ve tarla içi sulama sistemleri ile önemli ölçüde su tasarrufu sağlanarak çiftlik randımanı maksimum seviyeye yükseltilmektedir. Böylelikle, yağmurlama sulamalarda % 35 damla sulamalarda ise % 65 oranında su tasarrufu sağlanmaktadır ” değerlendirmesinde bulundu.


Kaynak: T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Duyurusu 04.05.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tarimda-25-adet-sulama-projesi-ile-ulke-ekonomisine-yillik-25-milyarlik-katki-saglanacak/feed/ 0
Euro bölgesinde hane halkı tasarruf oranı %13,1 oldu https://www.muhasebenews.com/75603-2/ https://www.muhasebenews.com/75603-2/#respond Wed, 15 Jan 2020 10:00:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=75603 Euro bölgesinde hane halkı tasarruf oranı %13,1 oldu

Avrupa Birliği’ne bağlı istatistik ofisi Eurostat’ın yayınladığı verilere göre, Euro bölgesindeki hane halkı tasarruf oranı, 2019’un ikinci çeyreğinde %13,0 iken, 2019’un üçüncü çeyreğinde %13,1 olmuştur. Euro bölgesindeki hane halkı yatırım oranı, 2019’un ikinci çeyreğinde % 9,0 iken, 2019’un üçüncü çeyreğinde %9,1 olmuştur.


Kaynak: Eurostat / Link: https://ec.europa.eu/eurostat/documents/2995521/10159175/2-14012020-AP-EN.pdf/7d8ef583-6e77-99d5-779e-424de674dd5f
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/75603-2/feed/ 0
Şans Oyunlarında Kazanılan Mal Varlıklarını Beyan Etmelisiniz! https://www.muhasebenews.com/sans-oyunlarinda-kazanilan-mal-varliklarini-beyan-etmelisiniz/ https://www.muhasebenews.com/sans-oyunlarinda-kazanilan-mal-varliklarini-beyan-etmelisiniz/#respond Fri, 15 Mar 2019 07:05:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=14400 1- VERASET YOLU İLE VEYA ŞANS OYUNLARINDA KAZANILAN MAL VARLIKLARI BEYAN EDİLİR Mİ?
Evet edilir.
1.1- Veraset yoluyla veya diğer suretlerle karşılıksız bir tarzda mal kazananlar, kazandıkları malları,
1.2- 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında şans oyunları düzenleyen ilgili kurum ve kuruluşlar ile yarışma ve çekilişi düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler ikramiye kazananların,
ikramiyelerinden kesilen vergileri, bir beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.

2- VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ BEYANNAMESİ NEREYE VERİLİR?
Beyannameler;
1- Vergi dairesine verilecek haller,
1.1- Veraset tarikiyle vakı intikallerde ölen kimsenin, diğer suretle vukua gelen intikallerde tasarrufu yapan şahsın
İkametgahının, hükmi şahıslarda ve diğer teşekküllerde merkezlerinin bulunduğu hallerde,
1.2- Muris veya tasarrufu yapan şahsın bu ikametgâhı yabancı bir memlekette ise Türkiye’deki son ikametgâhının
Bulunduğu hallerde verilir.

2- Maliye Bakanlığına verilecek haller;
Muris veya tasarrufu yapan şahıs Türkiye’de hiç ikamet etmemiş veya son ikametgâhı tespit olunamamış ise Maliye Bakanlığına verilir.

3- Yabancı memleketlerde bulunan mükellefler beyannamelerini Türkiye konsolosluklarına verirler.

***Beyannamenin her mükellef için ayrı ayrı veya müştereken verilmesi caizdir.

Kaynak: Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sans-oyunlarinda-kazanilan-mal-varliklarini-beyan-etmelisiniz/feed/ 0
Tasarruflarını Bankalarda Değerlendiren Bir Kooperatifin Elde Ettiği Faiz Gelirlerini Ortaklarına Dağıtması Halinde Kurumlar Vergisi Yönünden Mükellefiyet Doğar mı? https://www.muhasebenews.com/tasarruflarini-bankalarda-degerlendiren-bir-kooperatifin-elde-ettigi-faiz-gelirlerini-ortaklarina-dagitmasi-halinde-kurumlar-vergisi-yonunden-mukellefiyet-dogar-mi/ https://www.muhasebenews.com/tasarruflarini-bankalarda-degerlendiren-bir-kooperatifin-elde-ettigi-faiz-gelirlerini-ortaklarina-dagitmasi-halinde-kurumlar-vergisi-yonunden-mukellefiyet-dogar-mi/#respond Thu, 26 Apr 2018 00:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12265 Tasarruflarını bankaya yatırarak elde ettiği faiz gelirini ortaklarına dağıtan kooperatif sermaye üzerinden kazanç dağıttığından Kurumlar Vergisi Kanununun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendindeki muafiyet hükmünden yararlanamaz.

Ancak kooperatifin söz konusu faiz gelirini ortaklarına dağıtmayarak sermayesine eklemesi durumunda kurumlar vergisi mükellefiyeti doğmayacaktır.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu – Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tasarruflarini-bankalarda-degerlendiren-bir-kooperatifin-elde-ettigi-faiz-gelirlerini-ortaklarina-dagitmasi-halinde-kurumlar-vergisi-yonunden-mukellefiyet-dogar-mi/feed/ 0
10 Yıldan Önce Bireysel Emeklilik Sisteminden Ayrılma Durumunda Alınan Para İadelerinde Stopaj Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/10-yildan-once-bireysel-emeklilik-sisteminden-ayrilma-durumunda-alinan-para-iadelerinde-stopaj-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/10-yildan-once-bireysel-emeklilik-sisteminden-ayrilma-durumunda-alinan-para-iadelerinde-stopaj-hesaplanir-mi/#respond Thu, 19 Apr 2018 09:30:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=11337 Bakanlar Kurulunun 12.01.2009 tarihli ve 2009/14592 sayılı Kararnamesinin eki Kararda değişiklik yapan 06.09.2012 tarihli ve 2012/3571 sayılı Kararı ile söz konusu tevkifat oranları belirlenmiştir.

Buna göre; bireysel emeklilik sisteminden 10 yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden %15 oranında tevkifat uygulanır.

(28.03.2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dahil.)

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/10-yildan-once-bireysel-emeklilik-sisteminden-ayrilma-durumunda-alinan-para-iadelerinde-stopaj-hesaplanir-mi/feed/ 0
Tasarruf NEDİR? https://www.muhasebenews.com/tasarruf-nedir/ https://www.muhasebenews.com/tasarruf-nedir/#respond Thu, 01 Mar 2018 15:23:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=49470 Tasarruf (Savings)

Tüketimin gelecekteki bir tarihe ertelenmesi sonucunda gelirin tüketime harcanmayan kısmıdır. Gelecekte daha fazla kazanç elde etme isteği veya ileride ortaya çıkabilecek beklenmedik durumlara karşı önlem alma içgüdüsü bireylerin tasarruf eğilimlerini artıran sebeplerdendir.

 

 


Kaynak: TCMB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasarruf-nedir/feed/ 0