tarihinin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 05 Aug 2024 12:19:33 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 15 yıl 3.600 gün ile tazminat alabilmek için işe giriş tarihinin ne zaman olması gerekir? https://www.muhasebenews.com/15-yil-3-600-gun-ile-tazminat-alabilmek-icin-ise-giris-tarihinin-ne-zaman-olmasi-gerekir/ https://www.muhasebenews.com/15-yil-3-600-gun-ile-tazminat-alabilmek-icin-ise-giris-tarihinin-ne-zaman-olmasi-gerekir/#respond Sat, 20 Jul 2024 08:55:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152769 15 yıl 3.600 gün ile tazminat alabilmek için işe giriş tarihinin ne zaman olması gerekir?

15 yıl 3600 gün ile işten kendi isteğiyle işten ayrılmak isteyen işçinin işe başlama tarihinin 09/1999 öncesi bir tarihte olması gerekmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/15-yil-3-600-gun-ile-tazminat-alabilmek-icin-ise-giris-tarihinin-ne-zaman-olmasi-gerekir/feed/ 0
Fatura/sevk irsaliyesi vb. belgelerin düzenlenme tarihi ile GIDA ürünlerinin teslim tarihinin farklı olması durumunda, hangi tarih itibarıyla 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı hüküm ifade edecektir? https://www.muhasebenews.com/fatura-sevk-irsaliyesi-vb-belgelerin-duzenlenme-tarihi-ile-gida-urunlerinin-teslim-tarihinin-farkli-olmasi-durumunda-hangi-tarih-itibariyla-5189-sayili-cumhurbaskani-karari-hukum-ifade-edecektir/ https://www.muhasebenews.com/fatura-sevk-irsaliyesi-vb-belgelerin-duzenlenme-tarihi-ile-gida-urunlerinin-teslim-tarihinin-farkli-olmasi-durumunda-hangi-tarih-itibariyla-5189-sayili-cumhurbaskani-karari-hukum-ifade-edecektir/#respond Tue, 01 Mar 2022 05:58:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123403 Fatura/sevk irsaliyesi vb. belgelerin düzenlenme tarihi ile gıda ürünlerinin teslim tarihinin farklı olması durumunda, hangi tarih itibarıyla 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı hüküm ifade edecektir?

3065 sayılı KDV Kanununun 10 uncu maddesine göre vergiyi doğuran olay;
– Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması,
– Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi
hallerinde gerçekleşmektedir.
Aynı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdiinin teslim hükmünde olduğu, malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde malın nakliyesinin başlatılmasının veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesinin de mal teslimi sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, gıda ürünleri 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girdiği 14.02.2022 tarihinden önce teslim edilmiş ise %8, bu tarih ve sonrasında teslim edilmiş ise %1 oranında KDV uygulanacaktır.
Ancak, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 14.02.2022 tarihinden önce;
– Ürünlere ilişkin fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmiş olması,
– Ürünlerin alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdi edilmiş olması,
– Ürünlerin alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde malın nakliyesinin başlatılmış olması ya da nakliyeci/ sürücüye tevdi edilmiş olması
hallerinde, KDV oranının %8 olarak uygulanması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/fatura-sevk-irsaliyesi-vb-belgelerin-duzenlenme-tarihi-ile-gida-urunlerinin-teslim-tarihinin-farkli-olmasi-durumunda-hangi-tarih-itibariyla-5189-sayili-cumhurbaskani-karari-hukum-ifade-edecektir/feed/ 0
Arabuluculuk Faaliyeti Sonucu Anlaşma Sağlanması Halinde Fesih Tarihinin Belirlenmesi https://www.muhasebenews.com/arabuluculuk-faaliyeti-sonucu-anlasma-saglanmasi-halinde-fesih-tarihinin-belirlenmesi/ https://www.muhasebenews.com/arabuluculuk-faaliyeti-sonucu-anlasma-saglanmasi-halinde-fesih-tarihinin-belirlenmesi/#respond Fri, 01 Mar 2019 16:00:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=49459 28/02/2019

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı : 51592363-010.06.oı-E.3381987

Konu : Arabuluculuk faaliyeti sonucu anlaşma sağlanması halinde fesih tarihinin belirlenmesi

GENEL YAZI

İl müdürlüklerimizden gelen yazılardan, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa göre iş akdi feshedilen ve feshin geçersiz olduğu iddiası ile arabulucuya başvuran sigortalı ile işveren ve arabulucu tarafından imzalanan Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Anlaşma Belgesinde, işçinin işe başlatılmaması hususunda tarafların anlaşması halinde, iş akdinin fesih tarihinin arabuluculuk belgesinin imzalandığı tarih mi yoksa sigortalının işten çıkış tarihi mi olacağı hususunda tereddütler oluştuğu anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun “Tanımlar” başlıklı 2 nci maddesinin (b) bendinde, “arabuluculuk” sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır.

Aynı Kanunun “Tarafların Anlaşması” başlıklı 18 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları ise;

“(l)Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır

(4)(Ek: 12/10/2017-7036/24 md.) Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.” Hükümlerini amirdir.

Diğer taraftan, arabuluculuk sözleşmelerine ilişkin olarak Genel Müdürlüğümüzce yayımlanan 21/11/2017 tarihli, 5882267 sayılı Genel Yazımızda da;

6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa istinaden işveren-işçi ilişkisinden kaynaklanan, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebine ilişkin bir uyuşmazlığın arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma ile sona ermesi durumunda, taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılması gerektiğinden, imzalanan arabuluculuk anlaşma tutanağının mahkeme kararı niteliğinde sayılarak Kurum iş ve işlemlerinde mahkeme ilamı vasfında kabul edilerek işlem yapılması gerekmektedir. ” Şeklinde açıklamalar yer almaktadır.

Diğer taraftan 4857 sayılı İş Kanunun “Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları” başlıklı 21 inci maddesinde,

İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi, başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler. Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

Mahkeme veya özel hakem, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler.

İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları hâlinde;

  1. İşe başlatma tarihini,
  2. Üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakların parasal miktarını,
  3. İşçinin işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal miktarını, belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması hâlinde fesih geçerli hâle gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.” denilmektedir.

Sayılan hususlara istinaden; arabuluculuk faaliyeti sonunda işçinin işe başlatılmaması hususunda tarafların anlaşmaya varması halinde fesih geçerli hale gelecek ve işveren sadece bunun hukuki sonuçlarıyla sorumlu olacaktır.

Dolayısıyla, işçinin iş sözleşmesinin fesih tarihi işverence işçinin işten çıkartıldığı tarih olduğundan ve işçiye 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrasında yer alan iş güvencesi tazminatı ile en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarının ödenmesi söz konusu olmayacağından, iş akdinin feshinden sonraki süre için işverenin Kurumumuza aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Ancak 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununa göre, işçilerle işverenler arasında hizmet akdinden, toplu iş sözleşmesinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının kesin olarak çözüme bağlanması görev ve yetkisi iş mahkemelerinde olduğundan, arabuluculuk belgesinin imzalandığı tarihten sonra iş akdinin feshinin geçersiz olduğuna dair mahkeme tarafından karar verilmesi halinde, her ne kadar arabuluculuk sözleşmesinde farklı bir karar alınmış olsa bile 4857 sayılı Kanunun “Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları” başlıklı 21 nci maddesinde belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır. Bilgi edinilmesini ve gereğinin buna göre yapılmasını rica ederim.

 

 

 

 

 

 

 


Kaynak: TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/arabuluculuk-faaliyeti-sonucu-anlasma-saglanmasi-halinde-fesih-tarihinin-belirlenmesi/feed/ 0
Almanya’daki İlk İşe Giriş Tarihi Türkiye’deki İlk Giriş Tarihi Olarak Kabul Edilir Mi? https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-ilk-ise-giris-tarihi-turkiyedeki-ilk-giris-tarihi-olarak-kabul-edilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-ilk-ise-giris-tarihi-turkiyedeki-ilk-giris-tarihi-olarak-kabul-edilir-mi/#respond Sat, 10 Nov 2018 17:42:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=13685 Türkiye ile sosyal güvenlik anlaşması bulunan yabancı ülkelerdeki ilk işe giriş tarihi Türkiye’de gereçli midir?

Akit ülkedeki ilk işe başlama tarihinin Türk sigortasına başlama tarihi olarak kabul edilmesi
İşe giriş tarihinin tespitinde dikkate alınacak süreler
Yasal Dayanak
6552 sayılı Kanun ile Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasına “Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların akit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenmiştir.

Ülkemizin imzalamış olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerinden;
1-Almanya,
2-Arnavutluk,
3-Avusturya,
4-Azerbaycan,
5-Belçika,
6-Bosna Hersek,
7-Çek Cumhuriyeti,
8-Fransa,
9-Gürcistan,
10-Hırvatistan,
11-Hollanda,
12-İsviçre,
13-Kanada,
14-Kebek,
15-KKTC,
16-Lüksemburg,
17-Makedonya
18- Slovakya ile yapılan sosyal güvenlik sözleşmelerinde “akit Taraflardan birinin mevzuatına göre yardım hakkının kazanılması şartlarının tespitinde, diğer Taraf ülkedeki ilk işe başlama tarihi de dikkate alınır” hükmü veya bu anlamda benzer hükümler bulunmaktadır.

Kanunun ilgili maddesine eklenen hüküm gereğince sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunan söz konusu 18 ülkedeki sigortalılık sürelerini borçlananların bu ülkelerdeki ilk işe başlama tarihi, Türkiye’de hiç çalışma yoksa ya da Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önce ise aylığa hak kazanıp kazanmadıklarının tespitinde Türkiye’de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecektir.

Bu düzenlemeye göre 5510 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanundan önceki sosyal güvenlik kanunlarında sigortalılık süresi şartını öngören uzun vade sigorta kollarından sağlanan hakların tespitinde sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunan akit ülkedeki çalışılmaya başlanılan tarih Türkiye’de işe giriş tarihi olarak esas alınacaktır.

Örnek-1: Türkiye’de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4/1-a bendi (SSK) kapsamında 01/06/2014 tarihinde,

Almanya’da ise 01/01/1983 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı Almanya’da 01/01/1983-31/12/1997 süresinde geçen 5400 gün çalışmasını borçlanmıştır.

Adı geçen adına tahakkuk ettirilen borç miktarını 12/09/2014 tarihinde ödemiş ve 12/09/2014 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur.

Bu durumda ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 01/01/1983 olarak dikkate alınacak ve aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.

Örnek-2: Türkiye’de 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre 01/04/2008 tarihinde,

Belçika’da ise 01/01/1980 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı Belçika’da 01/01/1984-31/12/1997 süresinde geçen 5040 gün çalışmasını borçlanmıştır.

Adı geçen, adına tahakkuk ettirilen borç miktarını 05/04/2014 tarihinde ödemiş ve 17/09/2014 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur.

Bu durumda ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 01/01/1980 olarak alınacak ve aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.

Örnek-3: Türkiye’de 506 sayılı Kanuna göre 01/08/2007 tarihinde çalışmaya başlayan kadın sigortalı Azerbaycan’da 01/02/1987- 31/01/1989 tarihleri arasında geçen ev kadınlığı süresi ile 01/07/1991-31/12/2004 tarihleri arasındaki çalışma süresini borçlanmış ve borcunu ödedikten sonra 18/09/2014 tarihinde aylık talebinde bulunmuştur.

Bu durumda, ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi öncelikle Azerbaycan’daki çalışma tarihinin başlangıcı olan 01/07/1991 olarak alınacaktır. Daha sonra; bu tarihten borçlandığı ev kadınlığında geçen 720 gün geriye götürülerek 01/07/1989 tarihi ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınacak ve aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.

Örnek-4: 07/05/2004 tarihinde vefat eden ve Türkiye’de 506 sayılı Kanuna göre 01/01/2004-31/01/2004 tarihleri arasında 30 gün sigortalı çalışması bulunan Türk vatandaşı ya da izinle Türk vatandaşlığını kaybeden sigortalının Türk vatandaşı olan hak sahipleri 11/09/2014 tarihinde, müteveffanın Fransa’da geçen 07/05/1985-06/10/1987 tarihleri arasındaki çalışma sürelerini (870 gün) Kanuna göre borçlanmak istediklerinde ilgililerin borçlanma işlemleri yapılarak Türkiye’deki ilk işe giriş tarihi 07/05/1985 olarak alınacak ve borçlarını ödedikten sonra yazılı taleplerini takip eden aybaşından itibaren ölüm aylıkları bağlanacaktır.

Örnek-5: Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-b bendi kapsamında 01/08/2013 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı Hırvatistan’da geçen 01/05/2000-01/05/2004 tarihleri arasındaki hizmetlerini borçlanmış ve borcunu ödedikten sonra 20/09/2014 tarihinde malullük aylığı talebinde bulunmuştur.

Bu durumda ilgilinin Türkiye’de ilk işe giriş tarihi 01/05/2000 olarak dikkate alınacak ve aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti bu tarihe göre yapılacaktır.

Yurtdışından hangi belgeler istenmektedir?
Sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunan 18 ülkedeki sigortalılık sürelerini borçlananların, bu ülkelerin hizmet cetvellerinde sigortalılık süresi olarak bildirdiği işsizlik ödeneği, hastalık ödeneği, intibak parası, sigortadan muaf cüzi çalışma, çocuk yetiştirme süreleri, bakım süreleri, borçlanma yoluyla ödenen primlere ait süreler, isteğe bağlı prim ödeme süreleri ve benzeri sürelerin başlangıç tarihleri de ilk işe girişin tespitinde dikkate alınacaktır.

Almanya’dan prim iadesi alınan süreler ile

İsviçre’den prim transferi yapıldıktan sonra borçlanılan sürelerdeki çalışmaya başlanılan tarih ülkemizde ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecektir.

Söz konusu 18 ülkedeki sigortalılık sürelerini borçlanarak aylık talebinde bulunanların ilk işe giriş tarihinin tespitinde, borçlanma için Kuruma ibraz edilen belgelerdeki başlangıç tarihi esas alınacaktır.

Bu düzenleme, Kanun değişikliğinin yürürlük tarihi olan 11/09/2014 tarihinden itibaren aylık talebinde bulunanların borçlandıkları yurtdışı hizmetlerine istinaden bağlanacak aylıklara hak kazanıp kazanmadıklarının tespitinde geçerli olacaktır.

Bu tarihten önce sözleşmeli ülkelerdeki ilk işe giriş tarihinin esas alınarak aylık bağlanması talebinde bulunanların talepleri reddedilmeyecek ve aylığa hak kazanma koşullarının da yerine getirilmesi kaydıyla 6552 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 11/09/2014 tarihini takip eden aybaşı itibarıyla aylıkları bağlanacaktır.

İşe giriş tarihinin tespitinde dikkate alınmayacak süreler
Ev kadınlığı süreleri akit ülke mevzuatına göre sigortalılık süresi olarak kabul edilmediğinden bu süreleri borçlananların sözleşmeli ülkelerdeki ikamet tarihleri Türkiye’deki ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilmeyecektir.

Akit ülke mevzuatına göre ikamet süreleri borçlandırılacak süre niteliğinde olmadığından, ikamet süresinin başlangıcı da ülkemizde ilk işe giriş tarihinin tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Sosyal güvenlik sözleşmesinde özel hüküm bulunmayan ülkeler ve sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkeler açısından ilk işe giriş tarihinin tespiti
Söz konusu 18 ülke haricindeki diğer sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış
1- Danimarka,
2- İngiltere,
3- İsveç,
4- Libya,
5- Norveç,
6- Romanya,
7- Sırbistan
ve
Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi kapsamında hizmet birleştirilmesi yapılan;
1- İspanya,
2- İtalya
3- Portekiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde geçen sürelerini borçlananların ilk işe giriş tarihinin, Kanunun 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü gereğince Türkiye’de çalışma yoksa borcun ödendiği en son tarihten,

Türkiye’deki çalışmanın başladığı tarihten önceki yurtdışı süreleri borçlanılmış ise Türkiye’de ilk defa çalışılmaya başlanılan tarihten, borçlanılan gün kadar geriye gidilerek belirlenmesine devam edilecektir.

Örnek: Türkiye’de 4/1-a bendi kapsamında 12/02/2013 tarihinde,
İngiltere’de ise 01/01/1984 tarihinde çalışmaya başlayan sigortalı,
İngiltere’de 01/01/1984-01/01/2000 süresinde geçen 5760 gün sigortalılık süresini borçlanmıştır.
Adı geçen, adına tahakkuk ettirilen borç miktarını 15/09/2014 tarihinde ödemiş ve aynı tarihte aylık talebinde bulunmuştur.
Ülkemiz ile İngiltere arasında yürürlükte bulunan sosyal güvenlik sözleşmesinde,  Türk sigortasına girişinden önce İngiltere sigortasına girişin, Türk sigortasına giriş olarak kabul edileceğine ilişkin bir hüküm yer almadığından adı geçenin ilk işe giriş tarihi, 12/02/2013 tarihinden 5760 gün geriye götürülerek belirlenecektir.

Kaynak: SGK

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/almanyadaki-ilk-ise-giris-tarihi-turkiyedeki-ilk-giris-tarihi-olarak-kabul-edilir-mi/feed/ 0