tapuda – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 10 Mar 2023 11:06:43 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Tapuda ticari arsa olarak görünen ancak fiili olarak mesken amaçlı kullanılan gayrimenkuller için Değerli Konut Vergisi ödenecek mi? https://www.muhasebenews.com/tapuda-ticari-arsa-olarak-gorunen-ancak-fiili-olarak-mesken-amacli-kullanilan-gayrimenkuller-icin-degerli-konut-vergisi-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/tapuda-ticari-arsa-olarak-gorunen-ancak-fiili-olarak-mesken-amacli-kullanilan-gayrimenkuller-icin-degerli-konut-vergisi-odenecek-mi/#respond Fri, 10 Mar 2023 11:06:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139760 Değerli Konut Vergisinin hesabında taşınmazın mesken niteliğini haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde, taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumuna da bakılır.

Bu nedenle tapu kaydında mesken dışında bir nitelikte kayıtlı olsa da fiilen mesken olarak kullanılan gayrimenkuller DKV hesabında dikkate alınacaktır. İlgili yıl için belirlenen hadlerin üstünde değeri olanlar için DKV hesaplanacaktır.


DEĞERLİ KONUT VERGİSİ UYGULAMA GENEL TEBLİĞİ

15 Ocak 2021 CUMA

Verginin konusu, vergi değeri ve mesken nitelikli taşınmaz kavramı

MADDE 2 – (1) Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmektedir.

(2) Değerli konut vergisi uygulamasında “mesken nitelikli taşınmaz” kavramı, mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade eder. Her bir bağımsız bölüm vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendirilir.

(3) Taşınmazın mesken niteliğini haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde, taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumuna da bakılır.

(4) Bina vergi değeri, 1319 sayılı Kanunun 29 uncu maddesine göre binalar için hesaplanan bedeli ifade eder. Söz konusu değer, taşınmazın bulunduğu yerdeki belediyeden ilgililerince temin edilir.


DEĞERLİ KONUT VERGİSİ İLE İLGİLİ BAZI SORU VE CEVAPLAR

Değerli Konut Vergisinin konusu nedir? 

Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan 29 uncu maddeye göre belirlenen bina vergi değeri 9.967.000 Türk lirasının üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir.

Değerli Konut Vergisinin konusuna giren ”mesken nitelikli taşınmaz” kavramı nedir?

Değerli konut vergisi uygulamasında “mesken nitelikli taşınmaz” kavramı, mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade eder. Her bir bağımsız bölüm vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendirilir.

Değerli Konut Vergisinin mükellefleri kimlerdir?

Değerli konut vergisini mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler öder. Bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet hâlinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar.

 

Değerli Konut Vergisi hangi oranlarda alınmaktadır?

9.967.000 TL ile 14.951.000 TL arasında olanlar (bu tutar dahil)

9.967.000 TL’yi aşan kısmı için

(Binde 3)
19.936.000 TL’ye kadar olanlar (bu tutar dahil) 14.951.000 TL’si için

14.952 TL, fazlası için

(Binde 6)
19.936.000 TL’den fazla olanlar 19.936.000 TL’si için 44.862 TL,

fazlası için

(Binde 10)

 

oranında vergilendirilir.

Değerli Konut Vergisi mükellefiyeti ne zaman başlar ve ne zaman sona erer?

Mükellefiyetin başlaması:

Değerli konut vergisi mükellefiyeti;

a) Mesken nitelikli taşınmazın bina vergi değerinin 42 nci maddede belirtilen tutarı aştığı tarihi,

b) 33 üncü maddenin (1) ila (7) numaralı fıkralarında yazılı vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi,

c) Muafiyetin sukut ettiği tarihi,

takip eden yıldan itibaren başlar.

Mükellefiyetin sona ermesi:

Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hâle gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan mesken nitelikli taşınmazlardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vuku bulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer.

Değerli Konut Vergisinde tarh ve tahakkuk işlemi nasıl yapılır?

Mükellef tarafından, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin bina vergi değeri, buna ait vesikalarla, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yerdeki Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı yetkili vergi dairesine, mesken nitelikli taşınmazın değerinin 42 nci maddede belirtilen tutarı aştığı yılı takip eden yılın şubat ayının 20 nci günü sonuna kadar beyanname ile beyan edilir ve vergi, yetkili vergi dairesince yıllık olarak tarh ve tahakkuk olunur. Müteakip yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilir ve vergi ilgili vergi dairesince tarh ve tahakkuk olunur.

Değerli Konut Vergisinde matrah nedir?

Bina vergi değerinin, 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan ve ilgili yılda uygulanan tutarı aşan kısmı, mesken nitelikli taşınmaza ait verginin matrahını oluşturacaktır.

Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın toplam değeri esas alınır.

Değerli Konut Vergisinde ödeme süresi ne zamandır?

Vergi dairesi tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın Şubat ve Ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tapuda-ticari-arsa-olarak-gorunen-ancak-fiili-olarak-mesken-amacli-kullanilan-gayrimenkuller-icin-degerli-konut-vergisi-odenecek-mi/feed/ 0
Varlık Barışı kapsamında tapu rayiç bedeli artırılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-kapsaminda-tapu-rayic-bedeli-artirilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-kapsaminda-tapu-rayic-bedeli-artirilabilir-mi/#respond Fri, 22 Jul 2022 05:55:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129350 Yurtiçinde sahibi olduğumuz taşınmazımızın alışı esnasında tapuda değeri rayiç bedelden gösterildiği için biraz düşük gösterilmişti. Şimdi alış değerini yükseltmek istiyoruz. Varlık barışından yararlanmak suretiyle bu değeri yükseltebilir miyiz?

Varlık barışı “kayıt da olmayan değerin ” kayıt altına alınmasıdır. varlık barışı yasası ile bahsettiğiniz işlem yapılamaz.


5520 Sayılı Kurumlar Vergisi

(7417 sayılı kanunun 50 nci maddesiyle eklenen Geçici Madde; Yürürlük: 05.07.2022)
Geçici Madde 15

(1) Gerçek veya tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları 31/3/2023 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilir.

(2) Birinci fıkra kapsamına giren varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılır.

(3) Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların en geç 31/3/2023 tarihine kadar defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla bu madde hükümlerinden yararlanılır.

(4) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/3/2023 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir.

(5) Birinci ve dördüncü fıkra kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükellefler tarafından bildirim veya beyan tarihi itibarıyla kanuni defterlere kaydedilir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açarlar. Bu fon hesabı bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilemez, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamaz, işletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmez. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterirler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaz ve bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmesi koşuluyla vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar, bu fıkrada yer alan beyan dışındaki diğer şartlar aranmaksızın madde hükümlerinden yararlanabilirler, bunlar tarafından taşınmaz dışındaki varlıkların en geç beyan tarihi itibarıyla banka veya aracı kurumlara yatırılmak suretiyle tevsik edilmesi zorunludur. Dördüncü fıkra kapsamında beyan edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harç alınmaz, bu taşınmazların işletmeye devri 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesi uygulamasında elden çıkarma sayılmaz.

(6) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak bildirim sahibinden bildirilen varlıkların değeri üzerinden 30/9/2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1, 1/10/2022 tarihi ila 31/12/2022 tarihi (bu tarih dahil) arasında yapılan bildirimler için %2, 31/3/2023 tarihine kadar yapılan bildirimler için %3 oranında peşin olarak tahsil ettikleri vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler. Şu kadar ki vergi oranı; bildirilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle tutulması halinde %0 olarak uygulanır. Bu takdirde, banka ve aracı kurumlar tarafından bildirim esnasında tahsil edilerek vergi dairesine ödenen vergi, bildirim sahibinin ilgili vergi dairesine başvurusu üzerine iade edilir.

(7) Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %3 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir. Bu fıkraya ve altıncı fıkraya göre ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez.

(8) Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak 213 sayılı Kanunun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.

(9) Bildirilen veya beyan edilen varlıklara isabet eden tutarlara ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Diğer nedenlerle başlayan vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları sonucu bulunan matrah farkının madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti ve bildirilen veya beyan edilen varlık tutarının, bulunan matrah farkına eşit ya da fazla olması durumunda matrah farkına ilişkin tarhiyat yapılmaz. Bulunan matrah farkının, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespitine rağmen söz konusu varlık tutarlarından büyük olması durumunda sadece aradaki fark tutar üzerinden vergi tarhiyatı yapılır. Vergi incelemesi veya takdir komisyonu kararları sonucunda bildirim veya beyana konu edilen varlıklar dışındaki nedenlerle matrah farkı tespit edilmesi durumunda, bu madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarlar, bulunan matrah farkından mahsup edilmeksizin tarhiyat yapılır.

(10) Birinci fıkra uyarınca bildirildiği halde, bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmemesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmemesi ile bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen vergilerin süresinde ödenmemesi ve bu maddede yer alan diğer şartların yerine getirilmemesi hallerinde dokuzuncu fıkra hükmünden yararlanılamaz. Vergi incelemesine başlanılan veya takdir komisyonuna sevk edilen tarihten sonra bu madde kapsamında yapılan bildirim ve beyanlar dolayısıyla söz konusu inceleme veya takdir komisyonu kararları sonucunda yapılacak tarhiyatlar için de dokuzuncu fıkra hükmü uygulanmaz. Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmez. Tahsil edilmiş olan vergiler red ve iade edilmez.

(11) Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamaz.

(12) Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi ve bildirimi ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim ve beyana esas şekli ile maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile iade işlemlerine ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

(13) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde yapılan değişiklik hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce sermaye artırımı yapan veya ilk defa kurulan şirketler için 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere 5 hesap dönemi için uygulanır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-kapsaminda-tapu-rayic-bedeli-artirilabilir-mi/feed/ 0
Gayrimenkule hisseli sahip olan kişi ödemediği kira için stopaj bildirimi yapacak mı? https://www.muhasebenews.com/gayrimenkule-hisseli-sahip-olan-kisi-odemedigi-kira-icin-stopaj-bildirimi-yapacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/gayrimenkule-hisseli-sahip-olan-kisi-odemedigi-kira-icin-stopaj-bildirimi-yapacak-mi/#respond Mon, 09 May 2022 06:17:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126694 Bir işyerinin tapuda %1 mülkiyet hakkına sahip olan birisi, o işyerini kira ödemeden resmi adres gösterebilir mi?

Kira ödemeden adres olarak gösterebilir. Ancak % 99 paya sahip olan kişi/kişiler emsal bedelden GMSİ beyannamesi vermek zorundadır.


EMSAL KİRA BEDELi UYGULAMASI

KiRA BEDELiNiN HiÇ OLMAMASI VEYA DÜŞÜK OLMASI

Kira bedelinin hiç olmaması veya düşük olması halinde, “emsal kira bedeli” esas alınır Buna gore;

  • Gayrimenkulun bedelsiz olarak başkalarının kullanımına bırakılması,
  • Kiraya verilen gayrimenkulün kira bedelinin emsal kira bedelinden düşük olması

hallerinde emsal kira bedeli esası uygulanacaktır.

Kiraya verilen bina ve arazilerde emsal kira bedeli, varsa yetkili özel makamlarca veya mahkemelerce saptanmış kira bedelidir.

Bina veya arazi için kira takdiri ya da tespiti yapılmamış ise emsal kira bedeli, bina veya arazinin emlak vergisi degerinin %5’idir.

Bina veya arazi dışında kalan mal ve haklarda emsal kira bedeli, bunların maliyet bedelinin %10’udur. Bu bedel bilinmiyorsa, Vergi Usul Kanunu’nun servetlerin degerlemesi hakktndaki hukumlerine gore belli edilen değerlerinin %1O’udur.

Ornek: Mukellef (A), 2021 ythnda emlak vergisi degeri 900.000 TL alan bir apartman dairesini bedelsiz olarak arkadaşının kullanımına bırakmıştır.

Bu durumda, mükellefin emsal kira bedeli uzerinden kira geliri hesaplaması gerekmektedir.

Emsal Kira Bedeli: 900.000 X %5 = 45.000 TL olacaktlr. Bu tutar, mükellef tarafından beyan edilmesi gereken gelir olarak dikkate alınacaktır.

Aşağıda belirtilen hallerde emsal kira bedeli uygulanmaz.

-Boş kalan gayrimenkullerin korunması amacıyla bedelsiz olarak başkasının ikametine bırakılması

-Binaların mal sahiplerinin usul (anne-baba, büyükanne-büyükbaba), füru (çocuklar, torunlar) veya kardeşlerinin ikametine tahsis edilmesi (Ancak, bu kimselerin her birinin ikametine birden fazla konut tahsis edilmişse bu konutlann yalnız birisinin emsal kira bedeli hesaplanmaz. Ornek olarak, mal sahibi baba, çocuğunun ikametine iki adet gayrimenkul tahsis etmişse sadece bir adet gayrimenkul için emsal kira bedeli hesaplanmayıp digeri için emsal kira bedeli hesaplanacaktır.),

-Mal sahibi ile birlikte akrabaların da aynı evde veya dairede ikamet etmesi,

-Genel butçeye dahil daireler ve ozel butçeli idareler, il ozel idareleri ve belediyeler ile diger kamu kurum ve kurulularında yapılan kiralamalar.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gayrimenkule-hisseli-sahip-olan-kisi-odemedigi-kira-icin-stopaj-bildirimi-yapacak-mi/feed/ 0
Tapuda kira şerhi bulunan gayrimenkul için yeni malikten kira kontratı aranıp aranmayacağı hk. https://www.muhasebenews.com/tapuda-kira-serhi-bulunan-gayrimenkul-icin-yeni-malikten-kira-kontrati-aranip-aranmayacagi-hk/ https://www.muhasebenews.com/tapuda-kira-serhi-bulunan-gayrimenkul-icin-yeni-malikten-kira-kontrati-aranip-aranmayacagi-hk/#respond Fri, 04 Mar 2022 08:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123602 Sayı: B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[121-11/3]-244

Tarih: 20/02/2012

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı:B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[121-11/3]-24420/02/2012
Konu:Tapuda kira şerhi bulunan gayrimenkul için yeni malikten kira kontratı aranıp aranmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, satın almış olduğunuz gayrimenkulde …Bankasının kiracı olduğunu, önceki mülk sahibi ile 01.12.2010 – 01.12.2020 tarihlerini kapsayan kira sözleşmesi yapılarak tapuya şerh konduğunu, söz konusu bankanın yeni kira sözleşmesi yapma talebinizi kabul etmediğini, ihtarname çekerek kira alacağınızın ilgili hesabınıza yatırılmasını talep ettiğinizi belirterek gelir vergisi iadesi işlemlerinde kira kontratı yerine tapu senedi, ihtarname vs. belgelerinin geçerli olup olmayacağı hususunda özelge talep etmektesiniz.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergi Tevkifatının Mahsubu” başlıklı 121 inci maddesinde: “Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisi’nden mahsubedilir.

Mahsubu yapılan miktar Gelir Vergisi’nden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade olunur.

Maliye Bakanlığı; iadeyi mahsuben veya nakden yaptırmaya, inceleme raporuna, yeminli mali müşavir raporuna veya teminata bağlamaya ve iade için aranılacak belgeleri belirlemeye yetkilidir.

Bu yetki; kazanç türlerine, iade şekillerine, geliri elde edenin veya ödemeyi yapanın hukuki statüsüne göre ayrı ayrı kullanılabileceği gibi belli hadler çerçevesinde de kullanılabilir.” hükmü yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 252 seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Nakden İade” başlıklı 1.3.2 nci bölümünde; nakten iade talaplerinin dilekçe ile yapılması gerektiği ile iade edilmesi gereken tutar ve iade konusunu oluşturan gelir türlerine göre “Nakten iade” müessesesinin usul ve esasları ortaya konmuştur.

Anılan tebliğde; nakten iade edilecek tutarın 10.000 lirayı geçmemesi ve gayrimenkul sermaye iradına ilişkin olması halinde, iade talebinin, yıl içinde yapılan gelir vergisi tevkifatlarına ilişkin tablo (Ek:1) ile birlikte gayrimenkul sermaye iradına ilişkin kira kontratının, ilgili kurumca onaylanan bir örneğinin dilekçeye eklenmesi koşuluyla inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirileceği,

Nakten yapılacak iade taleplerinin 10.000 lirayı aşması halinde, 10.000 lirayı aşan kısmın Vergi Usul Kanununa göre vergi inceleme yetkisi bulunanlarca yapılacak inceleme sonucunda düzenlenecek vergi inceleme raporuna göre iade edileceği, 10.000 liraya kadar olan kısmın ise, dilekçe ekinde, yukarıda belirtilen belgelerin yer alması koşuluyla teminat aranmaksızın ve inceleme raporu beklenmeksizin iade edileceği, iade talebinin, teminat gösterilmesi halinde inceleme sonucu beklenmeksizin yerine getirileceği,

belirtilmiştir.

Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 299 uncu maddesinde “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” denilmekte olup, “Kiralananın el değiştirmesi” başlıklı 310 uncu maddesinde “Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur.“, 312 nci maddesinde “Taşınmaz kiralarında, sözleşmeyle kiracının kiracılık hakkının tapu siciline şerhi kararlaştırılabilir.” hükmü yer almaktadır.

Özelge talep formunuz ve eklerinin tetkikinden, söz konusu gayrimenkulü 13.04.2011 tarihinde satın aldığınız, gayrimenkulün daha önceki sahibi ile … Bankası A.Ş. arasında düzenlenmiş 01.12.2010 – 01.12.2020 tarihlerini kapsayan 10.11.2010 tarihli kira sözleşmesinin bulunduğu ve kira süresinin tapu kütüğüne şerh edildiği, kira bedelinin yatırılacağı banka hesap numaranızın 28.04.2011 tarihli ihtarname ile adı geçen bankaya bildirildiği, bankanın 22.11.2011 tarihli yazısı ile Mayıs/2011 döneminden itibaren kira ödemelerine ilişkin gelir vergisi tevkifatlarının adınıza yapıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.

Bu açıklamalar çerçevesinde, tapu kütüğüne şerh edilmiş olan 10.11.2010 tarihli kira sözleşmesi ile kiralamaya konu edilen gayrimenkulü satın aldığınız tarihten itibaren söz konusu kira sözleşmesinin tarafı olduğunuzdan, kira sözleşmesinin süresi bitene kadar elde edeceğiniz kira gelirlerine ilişkin 10.000 liraya kadar olan nakit iade taleplerinizde yıl içinde yapılan gelir vergisi tevkifatlarına ilişkin tablonun ve söz konusu gayrimenkulün eski sahibi ile kiracı arasında düzenlenen 10.11.2010 tarihli kira sözleşmesinin noter veya ilgili kurumca onaylanmış örneğinin tapu senedi örneği ile birlikte ibraz edilmesi yeterli olup, ayrıca adınıza düzenlenmiş bir kira sözleşmesinin aranılmaması gerekir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tapuda-kira-serhi-bulunan-gayrimenkul-icin-yeni-malikten-kira-kontrati-aranip-aranmayacagi-hk/feed/ 0
Tapuda mesken olarak görünen ancak fiiliyatta iş yeri olarak kullanılan gayrimenkuller Değerli Konut Vergisine Tabi Midir? https://www.muhasebenews.com/tapuda-mesken-olarak-gorunen-ancak-fiiliyatta-is-yeri-olarak-kullanilan-gayrimenkuller-degerli-konut-vergisine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/tapuda-mesken-olarak-gorunen-ancak-fiiliyatta-is-yeri-olarak-kullanilan-gayrimenkuller-degerli-konut-vergisine-tabi-midir/#respond Mon, 17 Jan 2022 02:16:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120674

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

ACELE

Sayı

:

E-97895701-175.01[2021/6.1-15]-271359

28.03.2021

Konu

:

Değerli Konut Vergisi Hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada … Parselde bulunan taşınmazın 2020 yılı bina vergi değerinin 10.657.000 TL ve … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada … Parselde bulunan taşınmazın 2020 yılı bina vergi değerinin 5.827.000 TL olduğu, söz konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki nitelikleri “Kargir Ev” olsa da fiilen işyeri olarak kullanıldıkları belirtilerek bahse konu taşınmazların değerli konut vergisine tabi olup olmayacakları hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunun 42 nci maddesinde, “Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan 29 uncu maddeye göre belirlenen bina vergi değeri 5.000.000 Türk lirasının üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir.”; 45 inci maddesinde, “Değerli konut vergisini mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler öder.” hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, 15/1/2021 tarihli ve 31365 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Değerli Konut Vergisi Uygulama Genel Tebliğinin “Verginin konusu, vergi değeri ve mesken nitelikli taşınmaz kavramı” başlıklı 2 nci maddesinde,

“(1) Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmektedir.

(2) Değerli konut vergisi uygulamasında “mesken nitelikli taşınmaz” kavramı, mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade eder. Her bir bağımsız bölüm vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendirilir.

(3) Taşınmazın mesken niteliğini haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde, taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumuna da bakılır.

…” denilmektedir.

Buna göre, Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmekte olup değerli konut vergisi uygulamasında binaların mesken niteliğini haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde taşınmazın kayıtlardaki niteliğinin yanında fiilen kullanım durumuna da bakılmaktadır.

Bu itibarla, tapu kayıtlarında mesken niteliğini haiz binaların, fiilen işyeri şeklinde kullanılması ve buna ilişkin olarak da ilgili idareden işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınarak faaliyette bulunulması, söz konusu binalara ilişkin emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi gibi bildirimlerin işyeri olarak verilmiş olması durumunda, bu binalar değerli konut vergisi uygulaması bakımından işyeri olarak değerlendirilecek olup değerli konut vergisinin konusuna girmeyecektir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tapuda-mesken-olarak-gorunen-ancak-fiiliyatta-is-yeri-olarak-kullanilan-gayrimenkuller-degerli-konut-vergisine-tabi-midir/feed/ 0
Tapuda iki ayrı mesken olarak kayıtlı olan taşınmazın fiiliyatta tek mesken olarak kullanıldığı durumda değerli konur vergisi nasıl hesaplanır? https://www.muhasebenews.com/tapuda-iki-ayri-mesken-olarak-kayitli-olan-tasinmazin-fiiliyatta-tek-mesken-olarak-kullanildigi-durumda-degerli-konur-vergisi-nasil-hesaplanir/ https://www.muhasebenews.com/tapuda-iki-ayri-mesken-olarak-kayitli-olan-tasinmazin-fiiliyatta-tek-mesken-olarak-kullanildigi-durumda-degerli-konur-vergisi-nasil-hesaplanir/#respond Sun, 16 Jan 2022 23:00:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120672

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü

 

ACELE

Sayı

:

E-97895701-175.01[2021/6.1-13]-271358

28.03.2021

Konu

:

Değerli konut vergisi uygulaması

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, … Mahallesi … Caddesi No: …/… adresinde bulunan, şahsınıza ait olan ve ikamet ettiğiniz mesken niteliğindeki tek taşınmazınızın, tapu kütüğünde ve … Belediyesi kayıtlarında pafta: … , … ada … ve … numaralı parsellerde “Bahçeli Ahşap Ev” niteliğine haiz olarak kayıtlı olduğu, tapu kütüğünde iki ayrı mesken olarak kayıtlı bulunan taşınmazın fiiliyatta tek mesken olarak kullanıldığı belirtilerek, taşınmazınıza ait değerli konut vergisi uygulamasına ilişkin olarak görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

 

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunun 42 nci maddesinde, “Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan 29 uncu maddeye göre belirlenen bina vergi değeri 5.000.000 Türk lirasının üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir.”; 45 inci maddesinde,“Değerli konut vergisini mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler öder.” hükümleri yer almaktadır. 

Aynı Kanunun 46 ncı maddesinde ise,

” Aşağıda yazılı mesken nitelikli taşınmazlar, değerli konut vergisinden muaftır:

 

b) Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanlar ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların, değerli konut vergisi konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) (Bu hüküm, belirtilen kişilerin tek meskene hisse ile sahip olmaları hâlinde hisselerine ait kısım hakkında da uygulanır.).” hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, 15/1/2021 tarihli ve 31365 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Değerli Konut Vergisi Uygulama Genel Tebliğinin “Verginin konusu, vergi değeri ve mesken nitelikli taşınmaz kavramı” başlıklı 2 nci maddesinde,

“(1) Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmektedir. 

(2) Değerli konut vergisi uygulamasında “mesken nitelikli taşınmaz” kavramı, mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade eder. Her bir bağımsız bölüm vergilendirme açısından ayrı ayrı değerlendirilir.” denilmektedir.

Buna göre, Türkiye sınırları içinde bulunan ve bina vergi değeri 1319 sayılı Kanunun 42 nci maddesinde yer alan tutarı aşan mesken nitelikli taşınmazlar değerli konut vergisinin konusunu teşkil etmekte olup, Türkiye sınırları içinde mesken nitelikli tek taşınmazı olanlar ile birden fazla mesken nitelikli taşınmazı bulunanların, değerli konut vergisi konusuna giren en düşük değerli mesken nitelikli tek taşınmazı (intifa hakkına sahip olunması hâli dâhil) için değerli konut vergisi muafiyeti uygulanacaktır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre, “mesken nitelikli taşınmaz” kavramı mesken niteliğini haiz binalar ile birden fazla bağımsız bölümden oluşan binalarda her bir bağımsız bölümü ifade etmekte olup başvurunuza konu taşınmazın tapu kayıtlarında iki ayrı mesken niteliğini haiz bina olduğu anlaşıldığından, bunlardan en düşük değerli mesken nitelikli taşınmaz için değerli konut vergisi muafiyetinin uygulanması, diğer mesken nitelikli taşınmazın ise beyan edilerek tahakkuk eden verginin ödenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tapuda-iki-ayri-mesken-olarak-kayitli-olan-tasinmazin-fiiliyatta-tek-mesken-olarak-kullanildigi-durumda-degerli-konur-vergisi-nasil-hesaplanir/feed/ 0
Belediye tarafından satılan inşaatı bitmiş yeni binanın, tapuda halen arsa olarak kayıtlı olması halinde KDV uygulaması https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-satilan-insaati-bitmis-yeni-binanin-tapuda-halen-arsa-olarak-kayitli-olmasi-halinde-kdv-uygulamasi/ https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-satilan-insaati-bitmis-yeni-binanin-tapuda-halen-arsa-olarak-kayitli-olmasi-halinde-kdv-uygulamasi/#respond Thu, 18 Feb 2021 23:44:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101026

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
SAKARYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

41931384-130[17-2016-50]-332

04.01.2018

Konu

:

Belediye tarafından satılan inşaatı bitmiş yeni binanın, tapuda halen arsa olarak kayıtlı olması halinde KDV uygulaması

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, İl Özel İdaresinin kapanması dolayısıyla taşınmazlarının, … tarihinde Sakarya Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiği, adı geçen Belediye tarafından taşınmaz üzerine işyeri yapılarak … tarihinde ihale ile satıldığı, ihale sonucu işyerlerinden bir kısmının tarafınızca satın alındığı, ancak işyeri için iskan alınamaması nedeni ile tapu kaydında halen arsa olarak göründüğü belirtilerek, söz konusu satış işlemi ile ilgili olarak KDV ödenip ödenmeyeceği, ödenecek ise arsa bedeli için mi bina bedeli için mi yoksa tüm bedel üzerinden mi ödeneceği ayrıca arsa ve bina bedeli ayrıştırma hesabının nasıl yapılacağı hakkında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-(1/1) maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-(1/3-d) maddesinde, müzayede mahallerinde yapılan satışların KDV’ye tabi olduğu,

-(1/3-g) maddesinde, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, demek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin KDV’ye tabi olduğu,

-(17/4-r) maddesinde (6770 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle değişmeden önceki hali), kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin KDV’den istisna olduğu, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu,

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 6770 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle KDV Kanununa eklenen Geçici 36 ncı madde ile, ” Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce belediyeler ve il özel idareleri tarafından iktisadi işletme oluşturmaksızın yapılan taşınmaz teslimlerinde katma değer vergisi aranmayacağı, bu nedenle geçmişe dönük herhangi bir tarhiyat yapılmayacağı, daha önce yapılmış olan tarhiyatlardan varsa açılmış davalardan feragat edilmesi kaydıyla vazgeçileceği, tahakkuk eden tutarların terkin edileceği, tahsil edilen tutarların red ve iade edilmeyeceği” hükme bağlanmıştır.

Konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II/F-4.16.1. Taşınmazların Satışlarında İstisna Uygulaması” başlıklı bölümünde (03/02/2017 tarihinde yürürlüğe giren 10 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile değişmeden önceki hali);

“Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi, bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz.

Belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetlerinde bulunan taşınmazların, iktisadi bir işletme oluşturmayacak, bir başka deyişle, bu kıymetlerin ticaretini yapma kapsamında değerlendirilmeyecek şekilde satışı, verginin konusuna girmemektedir.

Söz konusu taşınmazların açık arttırma suretiyle satışı ise bu satışın ticari kapsamda yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın KDV’ye tabidir.

Ancak, bu durumda satışa konu taşınmazların (arsa, arazi, bina) belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde asgari iki tam yıl (730 gün) bulunmuş olması kaydıyla satış işlemi KDV’den istisnadır. Aksi takdirde genel hükümler çerçevesinde KDV hesaplanır.

Belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazların ticari bir organizasyon çerçevesinde ve devamlılık arz edecek şekilde satışı, genel hükümler gereğince KDV’ye tabidir. Dolayısıyla satışa konu gayrimenkuller iki tam yıldan fazla süredir belediyeler ve il özel idarelerinin mülkiyetinde bulunsa dahi ticari bir organizasyon çerçevesinde ve devamlılık arz edecek şekilde yapılan bu satışlarda, KDV istisnası uygulanmaz.”

açıklamaları yer almaktadır.

Öte yandan; 10 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ile KDV Genel Uygulama Tebliğinin II/G bölümünün sonuna eklenen “8. Belediye ve İl Özel İdarelerinin 27/1/2017 Tarihinden Önce Yaptıkları Taşınmaz Satışları” bölümünde;

“…..Belediyeler ve il özel idarelerinin taşınmaz satışları nedeniyle bünyelerinde iktisadi işletme oluşması halinde, iktisadi işletmenin taşınmaz satışları genel hükümlere göre KDV’ye tabi olup, bu iktisadi işletmelerin taşınmaz satışlarına 3065 sayılı Kanunun geçici 36 ncı maddesi hükmünün uygulanması mümkün değildir.

Buna göre, belediye ve il özel idarelerinin 27/1/2017 tarihinden önce yapmış oldukları ve iktisadi işletme oluşturmamakla birlikte müzayede mahallinde yapılması nedeniyle KDV hesaplanması gereken taşınmaz satışları üzerinden KDV hesaplanmamış ve beyan edilmemiş olması durumunda, hesaplanmayan KDV, bu madde kapsamında belediye ve il özel idarelerinden aranmayacaktır….”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Konu ile ilgili olarak Sakarya Vergi Dairesi Başkanlığından alınan belgelerin incelenmesinden; satışın ihale yoluyla yapıldığı, satış işlemi ile ilgili tahakkuk eden KDV’nin tarafınızca Belediyeye ödendiği, Belediye tarafından da söz KDV’nin 2016/Haziran döneminde beyan edildiği anlaşılmıştır.

Diğer taraftan, adı geçen Belediyenin … tarih ve … sayılı Encümen Kararına istinaden muhtelif sayıdaki diğer taşınmazları ihale yoluyla ayrıca satışa çıkardığı tespit edilmiştir.

Buna göre, İl Özel İdaresinin kapanması dolayısıyla Sakarya Büyükşehir Belediyesi adına tescil edilen arsa üzerine inşa edilen işyerlerinin satışı suretiyle belediye bünyesinde bir iktisadi işletme oluşacağından, bu taşınmazların müzayede yoluyla satışı işleminde;

-Gerek KDV Kanununun 6770 sayılı Kanunla değişmeden önceki 17/4-r maddesindeki istisna hükmünün,

-Gerekse de 6770 sayılı Kanunla KDV Kanununa eklenen Geçici 36 ncı maddesi hükmünün

uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, söz konusu taşınmaz satışı ile ilgili olarak gerçekleştirilen ihale bedeli üzerinden Belediye tarafından KDV hesaplanması ve beyan edilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/belediye-tarafindan-satilan-insaati-bitmis-yeni-binanin-tapuda-halen-arsa-olarak-kayitli-olmasi-halinde-kdv-uygulamasi/feed/ 0