tane – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 15 Dec 2021 08:54:55 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Külçe ve tane biçimindeki altın teslimlerine ilişkin KDV indirimi. https://www.muhasebenews.com/kulce-ve-tane-bicimindeki-altin-teslimlerine-iliskin-kdv-indirimi/ https://www.muhasebenews.com/kulce-ve-tane-bicimindeki-altin-teslimlerine-iliskin-kdv-indirimi/#respond Wed, 15 Dec 2021 08:54:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119468

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

39044742-KDV.30-2200

09/09/2014

Konu

:

Külçe ve tane biçimindeki altın teslimlerine ilişkin KDV indirimi.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kuruluşunuzdan itibaren döviz büfesi işletip döviz ticareti yaptığınız, iştigal konularınızın arasına “külçe ve tane biçimindeki altın” ticaretini de ekleyerek KDV mükellefiyeti tesis ettirdiğiniz belirtilerek söz konusu faaliyetle ilgili KDV yönünden yapılacak işlemlerle ilgili Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

            KDV Kanununun 17/4-g maddesinde; külçe altın ve döviz teslimlerinin katma değer vergisinden müstesna olduğu, 23/e maddesinde; altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslim ve ithalinde matrahın, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktar olduğu hüküm altına alınmıştır.

            Aynı Kanunun 29/1 inci maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, 30/a maddesinde ise vergiye tabi  olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisinin, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden indirilemeyeceği hükümlerine yer verilmiştir.

            Konu ile ilgili açıklamaların yer aldığı, 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 1/5/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/A.Matrah) bölümünün “4.2. Altın ve Gümüşten Mamul Eşya Teslimleri” başlıklı bölümünde;

            -Altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslim ve ithalinde matrahın, 3065 sayılı Kanunun (23/e) maddesi gereğince, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktar olduğu,

            -İthalat veya dahilden satın alma yoluyla temin edilen külçe altından bizzat imal edilen veya fason olarak imal ettirilen veya teslim edildiği şekilde satın alınan ziynet eşyası ile sikke altınların tesliminde, satış bedelinden teslim konusu mamulün bünyesinde yer alan külçe altının, Borsa İstanbul’da işlem yapılan son resmi işgününde külçe altın için oluşan kapanış fiyatı esas alınmak ve satılan mamulün ayarı göz önünde tutulmak suretiyle tespit edilen has bedeli düşüldükten sonra kalan miktarın KDV’nin matrahı olacağı,

            -Borsada işlem gerçekleşmeyen günler için söz konusu eşyalar ile sikke altınların bünyesinde yer alan külçe altına isabet eden tutarın hesaplanmasında da borsada işlem yapılan en son resmi işgününde oluşan kapanış fiyatının esas alınacağı,

            -Diğer taraftan, külçe altından (hurda altın dahil) altın mamulü veya altın ihtiva eden eşya imalatı ile uğraşanların yaptıkları işler karşılığında aldıkları ücretler üzerinden ayrıca KDV hesaplayacakları

            belirtilmiştir.

            Aynı Tebliğin “III/C-4.2. Diğer Hallerde Kısmi Vergi İndirimi Uygulaması” bölümünde;

            “İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işlemleri birlikte yapan mükellefler, alışlarında yüklendikleri vergileri, herhangi bir ayırım yapmaksızın tamamen o dönemde indirilebilir KDV hesabına intikal ettirirler. Daha sonra aynı dönemde, toplam satışlar içinde indirim hakkı tanınmayan işlemlerin oranı bulunur, bu oran, o dönemdeki toplam satışlar nedeniyle yüklenilen vergilere uygulanarak, istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergi miktarı hesaplanır. Bu şekilde bulunan vergisiz satışlara (kısmi istisna kapsamına giren işlemlere) ait yüklenilen vergiler, indirilebilir KDV hesabından çıkartılarak, “İlave Edilecek KDV” satırına yazılır.

            İndirim hakkı tanınan ve tanınmayan işleri birlikte yapan mükellefler, müşterek genel giderler ile amortismana tabi iktisadi kıymetler nedeniyle yüklendikleri vergilerden, indirim konusu yapılacak olanlar ile indirim konusu yapılmayıp, gider hesaplarına aktarılacak olanları, bu bölümde belirtilen esaslara göre ayırıma tabi tutacaklardır.”

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre; alışlarınızda yüklendiğiniz vergiler, öncelikle ilgili dönemde indirilebilir KDV hesabına intikal ettirilecek, daha sonra aynı dönemde toplam satışlar içinde vergiden istisna edilen döviz ve külçe altın bedelinin oranı bulunarak bu oran, o dönemdeki toplam satışlar nedeniyle yüklenilen vergilere uygulanarak istisna kapsamına giren işlemler dolayısıyla yüklenilen vergi miktarı hesaplanacaktır. Bu şekilde bulunan vergisiz satışlara (kısmi istisna kapsamına giren işlemlere) ait yüklenilen vergiler, indirilebilir KDV hesabından çıkartılarak, “İlave Edilecek KDV” satırına yazılacaktır.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kulce-ve-tane-bicimindeki-altin-teslimlerine-iliskin-kdv-indirimi/feed/ 0
Fizik tedavi ve rehabilitasyon (FTR) sağlık hizmetlerini SGK Ödüyor mu? https://www.muhasebenews.com/fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-ftr-saglik-hizmetlerini-sgk-oduyor-mu/ https://www.muhasebenews.com/fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-ftr-saglik-hizmetlerini-sgk-oduyor-mu/#respond Sun, 21 Oct 2018 20:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=31011 FTR

Fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemleri;

  • 30 seansa kadar olan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları için fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimince;
  • Bölge kontrolüne tabi olmayan tanılarda 30 seans sonrası devam edilecek tedaviler için;
  • 31-60 seansa kadar olan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları için en az bir fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekiminin yer aldığı sağlık kurulunca
  • 60 seans üzeri olan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları için en az bir fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekiminin yer aldığı üçüncü basamak sağlık kurumunca sağlık raporu düzenlenmesi halinde Kurumca karşılanmaktadır.

Hastaların sağlık raporunun düzenlenme tarihinden itibaren 15 gün içerisinde tedaviye başlamış olması gerekmektedir.
Ayaktan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarında bir hastaya günde en fazla bir seans, yatarak fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarında ise aynı bölge için bir seans fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemi bedeli Kurumca karşılanır.

Bir hasta için son bir yıl içinde en fazla; aynı bölgeden toplam 30 seans, iki farklı vücut bölgesinden toplam 60 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemlerine ait bedeller Kurumca karşılanır. Aynı bölge için bir yıl içinde en fazla iki sağlık raporu düzenlenebilir. Sağlık raporunda belirtilen fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamasına, tedaviye başlanıldıktan sonra 5 işgününden fazla ara verilmesi halinde ara verildikten sonra yeni bir sağlık raporu düzenlenmedikçe uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon işlemleri Kurumca karşılanmaz. Aynı bölge için bir yıl içinde en fazla iki sağlık raporu düzenlenebilir.


Kaynak: Sgk
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Özel hastane sağlık hizmetlerinde ilave ücret alabilir mi?

Yurt dışı Sağlık İşlemlerinden Yararlanacak Aile Bireyleri Ne Şekilde Belirlenir?

Prim Borcu Olan Bağ-Kur’lular Genel Sağlık Hizmetlerinden Nasıl Faydalanabilir?

Yurt Dışı Sağlık Hakkından Kimler Yararlanabilir?

2018-9 ayda Ülkelerin Toplam Sağlık Harcamaları $ 6,438,109,639

Yurtdışı Sigortalılar Türkiye’de Sağlık Yardımlarından Nasıl Yararlanabilir?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/fizik-tedavi-ve-rehabilitasyon-ftr-saglik-hizmetlerini-sgk-oduyor-mu/feed/ 0
Türkiye’deki faal gelir vergisi mükellefi sayısı nedir? (2002-2018-Haziran arası) https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-faal-gelir-vergisi-mukellefi-sayisi-nedir-2002-2018-haziran-arasi/ https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-faal-gelir-vergisi-mukellefi-sayisi-nedir-2002-2018-haziran-arasi/#respond Thu, 12 Jul 2018 11:48:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=30978 TÜRKİYE’DEKİ GELİR VERGİSİ FAAL MÜKELLEFLERİNİN YILLAR İTİBARİYLE SAYILARI AŞAĞIDAKİ TABLODA BELİRTİLMİŞTİR. 

 

 

 

GELİR VERGİSİ FAAL MÜKELLEF SAYILARI
YILLAR MÜKELLEF
SAYISI
BİR ÖNCEKİ DÖNEME GÖRE ARTIŞ SAYISI
2018-HAZİRAN 1.908.121 30.993
2017-ARALIK 1.877.128 57.636
2016-ARALIK 1.819.492 -7.688
2015-ARALIK 1.827.180 28.442
2014-ARALIK 1.798.738 682
2013-ARALIK 1.798.056 37.271
2012-ARALIK 1.760.785 57.031
2011-ARALIK 1.703.754 10.438
2010-ARALIK 1.693.316 10.008
2009-ARALIK 1.683.308 -18.557
2008-ARALIK 1.701.865 -22.501
2007-ARALIK 1.724.366 11.647
2006-ARALIK 1.712.719 21.220
2005-ARALIK 1.691.499 -83.069
2004-ARALIK 1.774.568 38.846
2003-ARALIK 1.735.722 6.462
2002-ARALIK 1.729.260 -32.517
2002-OCAK 1.761.777 -6.876
2001 1.768.653 0
KAYNAK : GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
UYGULAMA ve VERİ YÖNETİMİ D.BŞK.LIĞI

 


Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyedeki-faal-gelir-vergisi-mukellefi-sayisi-nedir-2002-2018-haziran-arasi/feed/ 0
Türkiye’de 22 Milyon 462 Bin Araç var https://www.muhasebenews.com/turkiyede-22-milyon-462-bin-arac-var/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-22-milyon-462-bin-arac-var/#respond Thu, 03 May 2018 08:19:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=28838 Trafiğe kayıtlı araç sayısı Mart ayı sonu itibarıyla 22.462.346 olduMart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı toplam 22 milyon 462 bin 346 adet taşıtın %54,3’ünü otomobil, %16,4’ünü kamyonet, %13,9’unu motosiklet, %8,2’sini traktör, %3,8’ini kamyon, %2,1’ini minibüs, %1’ini otobüs, %0,3’ünü ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Mart ayında 94 588 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı

Mart ayında trafiğe kaydı yapılan toplam 94 bin 588 taşıt içinde otomobil %58,6 ile ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla %15,3 ile motosiklet, %14,7 ile kamyonet, %6,7 ile traktör takip etti. Taşıtların %4,7’sini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre %50,8 arttı

Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre %50,8 arttı. Bu artış otomobilde %50,6, minibüste %32,3, otobüste %14,9, kamyonette %35,1, kamyonda %15,3, motosiklette %91,5, özel amaçlı taşıtlarda %178, traktörde ise %40,1 olarak gerçekleşti.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre %8,1 azaldı

Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısında %8,1 azalış gerçekleşti. Bu azalış otomobilde %1,6, minibüste %60,6, otobüste %29,3, kamyonette %31,9, kamyonda %2,2, özel amaçlı taşıtlarda %81,5, traktörde %10,9 olarak gerçekleşti. Motosiklette ise %31,6 artış oldu.


Trafikteki toplam taşıt sayısı Ocak-Mart döneminde 243 401 adet arttı

Ocak-Mart döneminde 274 bin 784 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı, 31 bin 383 adet taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 243 bin 401 adet arttı.

Mart ayında 681 359 adet taşıtın devri yapıldı

Devri(1) yapılan toplam 681 bin 359 adet taşıt içinde otomobil %70,2 ile ilk sırada yer aldı. Otomobili sırasıyla %16,3 ile kamyonet, %4,5 ile motosiklet, %3,3 ile traktör takip etti. Mart ayında devri yapılan taşıtların %5,7’sini ise minibüs, otobüs, kamyon ve özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kayıtlı LPG’li otomobil oranı %38,2 oldu

Mart ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 12 milyon 194 bin 330 adet otomobilin %38,2’si LPG, %35,8’i dizel, %25,7’si benzin yakıtlıdır. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise %0,3’tür.

Mart ayında 55 409 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı

Mart ayında trafiğe kaydı yapılan 55 bin 409 adet otomobilin %15,7’sinin Renault, %10,1’inin Volkswagen, %7’sinin Fiat, %6,4’ünün Hyundai, %6’sının Peugeot, %5,7’sinin Skoda, %5,5’inin Toyota, %5,5’inin Dacia, %5,3’ünün Opel, %5,1’inin Ford olduğu, %27,8’inin ise diğer markalardan oluştuğu görüldü.

Trafiğe en fazla 1501-1600 motor silindir hacimli otomobillerin kaydı yapıldı

Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 166 bin 77 adet otomobilin %44’ü 1501-1600, %27,2’si 1401-1500, %12,3’ü 1301-1400, %11,8’i 1300 ve altı, %3,9’u 1601-2000, %0,8’i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Trafiğe en fazla beyaz renkli otomobillerin kaydı yapıldı

Ocak-Mart döneminde trafiğe kaydı yapılan 166 bin 77 adet otomobilin %58,2’si beyaz, %20,6’sı gri, %7,2’si siyah ve %5,1’i kırmızı iken %9’u diğer renklerdedir.

Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi 31 Mayıs 2018’dir.
                                                                                                                                  

AÇIKLAMALAR

(1) Devir, noterler aracılığı ile bir veya daha fazla el değiştiren taşıtları ifade etmektedir.

(2) Yakıt türü bilinmeyenler, ruhsat işlemlerinde yakıt türü boş bırakılan veya sehven hatalı veri girişi yapılan otomobiller ile elektrikli otomobilleri kapsamaktadır.


Kaynak: Tüik
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-22-milyon-462-bin-arac-var/feed/ 0