Tahkim – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 09 Apr 2021 06:34:42 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Tahkim ve Çevrimiçi Duruşmalar https://www.muhasebenews.com/tahkim-ve-cevrimici-durusmalar/ https://www.muhasebenews.com/tahkim-ve-cevrimici-durusmalar/#respond Thu, 08 Apr 2021 23:00:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100325

    Av. Pelin Baysal |  Av. Melis Sılacı Korkmaz

Giriş

COVID-19 salgınının yayılması ile tüm dünya neredeyse durma noktasına gelmiş ve insanlar günlük ihtiyaçlarını şimdiki zamanın işleyişine göre ayarlamak zorunda kalmıştır. Hükümetler salgının yayılmasını önlemek için okulların ve işletmelerin kapatılması, sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmesi ve seyahat kısıtlamaları da dâhil olmak üzere birçok önlem almıştır. Fiziken görüşme yapılmasını zorlaştıran bu durum, normalde yüz yüze olarak gerçekleştirilen mahkeme ve tahkim duruşmalarını da şüphesiz etkilemiştir. Pek çok tahkim kurumu teknolojiden faydalanarak duruşmaları video konferans yoluyla gerçekleştirmeye başlamıştır.

Tahkimin taraf iradelerinin uyuşması ile başladığı gözetildiğinde, bu süreçte tahkim camiasını meşgul eden gündemlerden biri de taraflardan birinin itirazına rağmen hakemlerce çevrimiçi duruşma yapılmasına karar verilmesinin genel hukuk prensiplerini ve başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere birçok düzenleme ile koruma altına alınan adil yargılanma hakkını ihlal edip etmediği konusu olmuştur.

Yakın zamanda Avusturya Yüksek Mahkemesi (“Mahkeme”) tarafından verilen karara kadar, bilindiği kadarıyla bu konuda bir karar verilmemiştir[1]. Mahkeme kararında yargı süreci ile çevrimiçi duruşmalar arasındaki ilişkiyi inceleyerek, yargılamanın yürütülmesi tarafların adil yargılanma hakkını güvence altına aldığı müddetçe, hakem tarafından, taraflardan birinin itirazlarına rağmen çevrimiçi duruşma yapılmasına karar verilebileceği belirtilmiştir[2].

Vakıalar/ Uyuşmazlık Hakkında Genel Bilgi

Bahsi geçen uyuşmazlık Mahkeme’nin önüne gelmeden önce, Viyana Uluslararası Tahkim Merkezi (DAHA) nezdinde 3 hakemden oluşan bir hakem heyeti önünde Ağustos 2017’den beri görülmektedir.

Delil duruşması COVID-19 salgınından önce 10 Mart 2020 tarihine atılmışken şartlar nedeniyle sonradan 15 Nisan 2020 tarihine ertelenmiştir.

19 Mart 2020 tarihinde düzenlenen toplantıda taraflar, COVID-19 nedeniyle duruşmaların çevrimiçi olarak düzenlenmesi olasılığını tartışmışlardır. 2 Nisan 2020 tarihinde ise davalılar çevrimiçi duruşma düzenlenmesini kesin olarak reddetmiş ve duruşmaların daha ileri bir tarihte yüz yüze yapılmasını istediklerini belirtmişlerdir. Ancak davalıların bu teklifi 8 Nisan 2020 tarihinde hakem heyeti tarafından reddedilmiş ve çevrimiçi duruşma tarihi olarak 15 Nisan 2020’ye gün verilmiştir.

21 Nisan 2020 tarihinde, davalılar silahların eşitliği ilkesine aykırı muamele yapıldığı ve yargılamanın adil olmayan bir şekilde yürütüldüğü gerekçeleriyle hakem heyetine itiraz etmiş; ancak davalıların iddiaları DAHA tarafından reddedilmiştir. Söz konusu olayın ardından davalılar itirazlarını Mahkeme’ye taşımışlardır.

Davalıların çevrimiçi duruşmaların hukuki temeli hakkındaki iddiaları üç bölümde ve aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

   (1) Çevrimiçi duruşma için belirlenen tarih ile davalılara duruşma için yeterli bir hazırlanma süresi verilmemesi nedeniyle silahların eşitliği ilkesi ihlal edilmektedir: Davalılar, duruşmaların yüz yüze yapılması tekliflerinin hakem heyeti tarafından 8 Nisan 2020 tarihinde reddedilmesi sebebiyle, 15 Nisan 2020 tarihindeki duruşmaya hazırlanmak için kendilerine yeterli zaman verilmediğini ileri sürmüştür.

   (2) Saat dilimi farkı nedeniyle taraflar arası eşitsizlik söz konusu olmaktadır: Davalılar ayrıca, Los Angeles merkezli olduklarını ve hakem heyeti tarafından belirlenen 15:00 CET olan duruşma saatinin Los Angeles saati ile sabah 6:00’da gerçekleşeceğini ve bu sebeple Viyana merkezli davacıların duruşmaya öğleden sonra saat 15:00’te başlarken kendilerinin duruşmaya sabah saat 6:00’da başlamak zorunda kalacağı gerekçesiyle taraflara eşit olmayan muamele yapıldığını ileri sürmüştür.

   (3) Tanıklara müdahale edilme tehlikesi bulmaktadır: Davalılar, çevrimiçi duruşma kararlaştırmakla tanıklara müdahale edilmesi tehlikesi meydana getirdiklerinden bahisle hakemlerin eşitlik ilkesini ihlal ettiğini ve bu durumun hakemlerin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü iddia etmiştir.

Mahkemenin Kararı

Mahkeme taraflarca ileri sürülen iddiaları değerlendirdikten sonra aşağıdaki şekilde karar kurmuştur/vermiştir:

   (1) Duruşmaya hazırlanmak için yeterli süre olmaması hakkında: Mahkeme, duruşmanın ertelenmesi talebinin reddedildiği kararın tebliğinden önce taraflara duruşma tarihi hakkında bilgi verildiğini belirtmiştir. Ayrıca, uyuşmazlık taraflarından birinin erteleme talebinde bulunması halinde, erteleme talebinde bulunan tarafından bu talebinin hemen kabul edileceğini ve bu sebeple de duruşmanın erteleneceğini düşünerek hareket etmesinin makul olmadığını ifade etmiştir. Erteleme talebinde bulunan taraf, talebinin reddedilme olasılığını dikkate almalı ve bu nedenle duruşmanın daha önceden kararlaştırılan gün ve saatte yapılması ihtimaline karşı gerekli hazırlıkları yapmalıdır. Bu kapsamda Mahkeme davalıların hazırlanmak için yeterli zamanı olup olmadığını değerlendirirken, ret kararının verildiği tarih yerine erteleme talep edilmeden önce taraflara bildirilen duruşma tarihinin dikkate alınması gerektiğini ifade etmiştir. Bu sebepler doğrultusunda, Mahkeme davalıların duruşmaya hazırlanmak için yeterli sürelerinin olduğu yönünde karar vermiştir.

   (2) Farklı zaman dilimleri hakkında: Mahkeme, davalıların Los Angeles ve Viyana arasındaki coğrafi uzaklık sebebiyle seyahate ve saat dilimi farklılarına ilişkin ortaya çıkabilecek zorlukları en başta kabul ettiklerini belirtmiştir. Ayrıca Mahkeme, saat 6:00’da gerçekleşecek çevrimiçi duruşmanın davalılar için çok büyük bir yük oluşturmadığını belirterek, çevrimiçi duruşmanın, fiziki duruşmaya kıyasla davalıların Los Angeles’tan Viyana’ya gitmek için harcayacakları emek ve zamanı da azalttığını ifade etmiştir. Bu sebeple, Mahkeme davalıların zaman dilimlerine ilişkin iddialarını reddetmiştir.

   (3) Tanıklara müdahale edilebileceği hakkında: Mahkeme, COVID-19 salgınından önce de video konferans yoluyla çevrimiçi duruşma usulünün kullanıldığını ifade ederek, kaldı ki salgın ile beraber uyuşmazlıkları verimli bir şekilde çözmeye devam etmek için teknoloji kullanımının arttığını belirtmiştir. Ayrıca Mahkeme, tanıklara müdahale tehlikesinin yüz yüze gerçekleştirilen duruşmalarda da bulunduğunu ifade ederek, duruşmaların çevrimiçi olarak yürütülmesinin tek başına ciddi bir usulî ihlale sebebiyet vermeyeceğini, hakem heyetinin tarafsızlığına gölge düşürmeyeceğini ve adil yargılanma ilkesinin ihlali anlamına gelmeyeceğini belirtmiştir. Ayrıca davalıların itirazlarını ileri sürerken, spesifik olarak hangi usul kurallarının ihlal edildiğini de belirtmek yerine, afaki bir şekilde adil yargılanma ilkesinin ihlal edildiğini belirtmeleri de haklı bulunmamıştır. Sonuç olarak Mahkeme, davalıların tanık beyanlarına müdahale edilebileceğine ilişkin iddialarını da reddetmiştir.

Yorumlar

Çevrimiçi duruşmalar COVID-19’dan önce de kullanılmakta ise de pandemi ile birlikte, uyuşmazlıkların etkin bir şekilde çözülmesini temin etmek adına, tahkim kurumlarınca yeni kurallar ve prosedürler benimsenmek durumunda kalınmıştır. Bununla birlikte, bu kurallar ve prosedürler çevrimiçi duruşmalar için zemin hazırlamış olsalar da tarafların eşitliği ilkesi, hukuki dinlenilme hakkı gibi hususları netleştirmekte eksik kalmıştır.

Bu konudaki ilk emsal olan Avusturya Yüksek Mahkemesi’nin kararı COVID-19’un başlangıcından bu yana tahkim camiasını meşgul eden bu soruna tatmin edici bir cevap getirmiştir. Aynı zamanda çevrimiçi duruşmaların temelini atması ve usulî süreci derinlemesine irdelemesi sebebiyle çok önemli bir karardır. Mahkeme’nin çevrimiçi duruşmaları destekleyen tutumunun diğer yargılamaları da etkilemesi kuvvetle muhtemeldir.

COVID-19’un önümüzdeki süreçte de devam edeceği göz önüne alındığında daha birçok uyuşmazlığın çözümünü etkileyeceğine şüphe bulunmamaktadır. Bu nedenle, tahkim yargılamalarında tarafların alışılageldik usulî yöntemlere nazaran, günümüz şartlarına uygun yeni yöntemlere eğilim göstermesi ve adapte olmaya çalışması son derece önem arz etmektedir.

Katkılarından dolayı Dilara Kaçar’a teşekkür ederiz.

[1] Maxi Scherer, Franz Schwarz, Helmut Ortner, J. Ole Jensen, “In a ‘First’ Worldwide, Austrian Supreme Court Confirms Arbitral Tribunal’s Power to Hold Remote Hearings Over One Party’s Objection and Rejects Due Process Concerns”, Kluwer Arbitration Blog (24 Ekim 2020), http://arbitrationblog.kluwerarbitration.com/2020/10/24/in-a-first-worldwide-austrian-supreme-court-confirms-arbitral-tribunals-power-to-hold-remote-hearings-over-one-partys-objection-and-rejects-due-process-concerns/

[2] OGH Dosya No 18 ONc 3/20s

25.12.2020

Makalelerin tamamına https://gun.av.tr/tr/goruslerimiz adresinden ulaşabilirsiniz. 


Kaynak: İşbu içerik, Gün + Patners Avukatlık Bürosu’nun özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hak ve sorumluluğu yazarlara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tahkim-ve-cevrimici-durusmalar/feed/ 0
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik https://www.muhasebenews.com/sigortacilikta-tahkime-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik-2/ https://www.muhasebenews.com/sigortacilikta-tahkime-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik-2/#respond Sat, 15 Jun 2019 06:15:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=60717

15 Haziran 2019 CUMARTESİ

Resmî Gazete

Sayı : 30802

YÖNETMELİK

Hazine ve Maliye Bakanlığından:
SİGORTACILIKTA TAHKİME İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 17/8/2007 tarihli ve 26616 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “özel yarışma” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya yeterlik” ibaresi, (2) numaralı alt bendinde yer alan “bu şirketlerin” ibaresinden sonra gelmek üzere “aktüerya, teknik,” ibaresi, (4) numaralı alt bendinde yer alan “bu kurumların” ibaresinden sonra gelmek üzere “aktüerya, teknik,” ibaresi, (c) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan “uygulanmasında” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve denetimde” ibaresi, “özel yarışma” ibaresinden sonra gelmek üzere ise “veya yeterlik” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 13/A maddesinin ikinci fıkrasının (h) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (ı) bendi eklenmiş ve diğer bent buna göre teselsül ettirilmiştir.

“ı) Bilirkişilerin, sigorta hukuku alanında bilirkişi olduğuna dair ilgili Bilirkişilik Bölge Kurulundan alınmış yazı ve bu alanlarda her yıl en az 5 kere görevlendirildiğini gösterir UYAP bilirkişi portalından alınmış görevlendirme dökümü ya da bilirkişi yemin ve teslim tutanağı.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 13/B maddesinin ikinci fıkrasının sonuna aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“İptaline karar verilen soruların olması halinde, bu sorular değerlendirme dışı bırakılır. Değerlendirme dışı bırakılan soruların puan değeri, geçerli sorulara eşit olarak dağıtılarak sorulara ilişkin yeni puan belirlenir. Sınavın uygulanması, sınav sorularının yayımlanması, itirazlar ve sınav sonuçlarının açıklanmasına ilişkin hususlar SEGEM tarafından hazırlanan Sigorta Hakemliği Sınavı Başvuru ve Uygulama Kılavuzunda belirlenir.”

MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

17/8/2007

26616

Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1-

24/7/2013

28717

2-

19/1/2016

29598

3-

14/6/2018

30451

4- 18/4/2019

30749

 

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/sigortacilikta-tahkime-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik-2/feed/ 0
Tahkimin Amacı, Konusu Ve Bir Başvuru Alanı Olan Güvence Hesabı https://www.muhasebenews.com/tahkimin-amaci-konusu-ve-bir-basvuru-alani-olan-guvence-hesabi/ https://www.muhasebenews.com/tahkimin-amaci-konusu-ve-bir-basvuru-alani-olan-guvence-hesabi/#respond Wed, 12 Jun 2019 10:45:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=60367 Tahkimin Amacı, Konusu Ve Bir Başvuru Alanı Olan Güvence Hesabı

Tahkim, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların, yargı gücü dışında özel bir organ aracılığıyla çözümlenmesidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 407. ve devamı maddelerinde düzenlenen tahkimi, kanundaki düzenlemelerden yola çıkarak tarafların,
sözleşme veya sözleşme dışı bir hukuki ilişkiden doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların tamamı veya bir kısmının çözümünün hakem veya hakem kuruluna bırakılması olarak tanımlamak mümkündür.

Bunun yanında 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ile 1958 sayılı New York
Sözleşmesi ile 1961 tarihli CenevreAvrupa Sözleşmesine taraf olan Türkiye,
gerekli yasal düzenlemelere sahiptir.

Gelişen ve ilerleyen sosyal ve ticari ilişkiler beraberinde hızlı şekilde çözüme kavuşma
ihtiyacı getirmiş, devlet yargısının daha ağır işlemesi sebebiyle alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olarak işlerliğini arttırmıştır.

Tahkim müessesesi 1698 ve 1889 tarihli İngiliz Tahkim Kanunları, 1806 tarihli Fransız Medeni Usul Kanunu ve Osmanlı Devletinin ilk medeni kanunu olan 1876 tarihli
Mecelle’de yer verilen eskiye dayanan alternatif bir çözüm yoludur.

Yargıda iş yükünün fazla olması ve taraflara fazla külfet yüklemesi nedeniyle daha
hızlı ve mahkemelere nazaran daha az masraflı olan tahkimin tercih edilirliğini
günden güne artırmaya devam etmektedir.

Sigortacılıkta tahkim, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesiyle sistemimize girmiştir. Uygulamanın amacı kanunda sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden
doğan uyuşmazlıkların çözümü olarak belirtilmiştir.

Sigortacılık alanında ihtisas mahkemelerinin olmaması, yargı sürecinin yavaş ilerlemesi ve masraflı olması zaman zaman sigortalının büyük zarara uğramasına neden olmakta bu durum da sigorta müessesesinin amacına aykırılık taşımaktadır.

Yasal dayanağını 14.06.2007 tarih, 26552 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesinden alan Sigorta Tahkim Komisyonu, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla oluşturulmuştur.

Sigortadan kaynaklı uyuşmazlıklarda tahkime gidilebilmesi için ilk şart, uyuşmazlık
yaşanan sigorta kuruluşunun Sigorta Tahkim Komisyonu’na üye olması gerekmektedir. Sigortacılık Kanunu 30. maddesinin 13. fıkrası gereği komisyona gidilebilmesi
için, sigortacılık yapan kuruluşla uyuşmazlığa düşen kişinin, uyuşmazlığa konu teşkil
eden olay ile ilgili olarak sigortacılık yapan kuruluşa gerekli başvuruları yapmış ve
talebinin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığını belgelemiş olması gerekir.

Sigortacılık yapan kuruluşun, başvuru tarihinden itibaren onbeş iş günü içinde
yazılı olarak cevap vermemesi de Komisyona başvuru için yeterlidir. Belirtmekte
fayda vardır ki sigorta tahkim sistemine üye olan kuruluşlarla uyuşmazlığa düşen
kişi, uyuşmazlık konusu sözleşmede özel bir hüküm olmasa bile tahkim usulünden
faydalanabilir.

Güvence Hesabı yasal dayanağını, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi
ve bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 26.07.2007 tarih, 26594 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Güvence Hesabı Yönetmeliği’nden almaktadır.

Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesine göre bu Kanunun 13 üncü maddesi,
13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu
çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak kanunda belirtilen
koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli
teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans
Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturulur.

Güvence Hesabına başvurulabilecek haller, kanunun 14.maddesinin 2.fıkrası ile
Yönetmeliğin 9.maddesine belirlenmiştir.

Buna göre;

– Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,

– Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,

– Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,

– Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün
branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde (Güvence Hesabı kapsamında kalan Zorunlu Sigortalar ile sınırlı olarak) ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,

– Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,

– Ayrıca Hesaba, Yeşil Kart Sigortası kapsamında Türkiye sınırları içinde meydana gelen zararlardan dolayı Büroca tekemmül ettirilen hasar dosyalarının tazminat ödemesi için

Büro tarafından da başvurulabilir.

Güvence Hesabı Sigorta Tahkim Komisyonu’na üye olduğundan, Güvence Hesabına yapılan başvurularda tazminatın tamamen ya da kısmen karşılanmaması durumunda hak sahipleri Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurabilirler.

Yönetmeliğin 4.maddesi gereği Güvence Hesabının ayrı bir tüzel kişiliği
bulunduğundan, talep Güvence Hesabı’na yönlendirilebilecektir, ancak Tahkim Komisyonuna başvuru yapmadan sigorta kuruluşuna yazılı müracaatta bulunulması gerekir.

Yapılan müracaata olumsuz cevap verilmiş veya müracaat tarihinden
itibaren 15 gün içinde (Trafik Sigortasında) bir cevap verilmemişse, iddiayı
ispatlar tüm belgelerle birlikte Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapılabilmektedir.
Ayrıca belirtmekte fayda vardır ki zorunlu sigortalarda, kuruluşun komisyona üye olup olmadığı aranmamakta, 18.04.2013 tarihinden sonra meydana gelen uyuşmazlıklarda Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru mümkün olabilmektedir.

Detaylı Bilgi İçin;
Avukat Esra Melis İstikbal
m.istikbal@ozgunlaw.com

Kaynakça:
1. Çeker, Mustafa; 6102 Sayılı Türk
Ticaret Kanunu’na Göre Sigorta Hukuku, 14.Baskı, Karahan Kitabevi.
2. Tepedelen, Zekeriye; Zorunlu Sigortalarda Güvence Hesabı, Mayıs 2017 Adalet
Kitabevi.
3. Özcan,Erkan; Sigorta Tahkim Komisyonu
Nezdinde Tahkim Uygulaması, Ocak 2014,
Ankara, Adalet Kitabevi.
4. Ateş,Hüseyin; Güvence Hesabı,
http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2013-
108-1315, erişim tarihi: 06.05.2019

 

 


Kaynak: ozgunlaw.com
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tahkimin-amaci-konusu-ve-bir-basvuru-alani-olan-guvence-hesabi/feed/ 0
Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişilik Yönetmeliği https://www.muhasebenews.com/sigorta-tahkim-komisyonu-bilirkisilik-yonetmeligi/ https://www.muhasebenews.com/sigorta-tahkim-komisyonu-bilirkisilik-yonetmeligi/#respond Thu, 18 Apr 2019 07:20:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=55057

18 Nisan 2019 PERŞEMBE

Resmî Gazete Sayı : 30749

YÖNETMELİK

Hazine ve Maliye Bakanlığından:

SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU BİLİRKİŞİLİK YÖNETMELİĞİ

 

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde bilirkişiliğe başvuru ve kabul şartları, bilirkişilerin nitelikleri, sicile ve listeye kaydı, görevlendirilmeleri, uymaları gereken ilkeler, çalışma esasları, denetimi, sicil ve listeden çıkarılmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde görülen uyuşmazlıklara ilişkin bilirkişilik faaliyetini kapsar.

(2) Kanunlarda bilirkişilik hizmeti verebileceği öngörülen kurumlar ile yargı mercilerinin talebi üzerine bilimsel ve teknik görüş bildiren kamu kurum ve kuruluşları bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30 uncu maddesinin yirmi birinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Adli bilirkişilik: 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu uyarınca adli ve idari yargı alanında yürütülen her türlü bilirkişilik faaliyetini,

b) Adli bilirkişi listesi: Bilirkişilik Kanunu uyarınca bilirkişilik bölge kurulları tarafından oluşturulan bölge bilirkişi listelerini,

c) Aktüer: Sigortacılık Kanununu kapsamında Bakanlık nezdinde tutulan Aktüerler Siciline kayıtlı kişiyi,

ç) Bakanlık: Hazine ve Maliye Bakanlığını,

d) Bilirkişi: Çözümü hukuk dışında uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde görüşüne başvurulmak amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde oluşturulan bilirkişi listesine kayıtlı veya zorunlu hallerde liste dışından atanacak gerçek kişileri,

e) Bilirkişilik temel eğitimi: Bilirkişilik faaliyeti öncesinde Bilirkişilik Kanununa göre alınması zorunlu eğitimi,

f) Disiplin Kurulu: Bilirkişilerin disiplin işlemlerini yürüten kurulu,

g) Hakem: Sigorta Tahkim Komisyonu listesine kayıtlı, sigorta ve itiraz hakemleri ile bunlardan oluşan heyetleri,

ğ) Komisyon: Sigorta Tahkim Komisyonunu,

h) Komisyon Başkanlığı: Komisyonun işleyişi ile ilgili kararları almaya yetkili birimi,

ı) Komisyon Müdürlüğü: Komisyon Başkanlığının sekretarya işlemleri ile ilgili mevzuat uyarınca verilen görevleri yerine getiren birimi,

i) Liste: Komisyon nezdinde tutulan bilirkişi listesini,

j) Sicil: Komisyon nezdinde tutulan bilirkişilik sicilini,

k) Sigorta eksperi: Sigortacılık Kanununu kapsamında sigorta eksperliği ruhsatına sahip ve sigorta eksperlerine ilişkin levhaya kayıtlı olan gerçek kişiyi,

l) Tarife: Bakanlık tarafından hazırlanacak bilirkişi ücret tarifesini,

m) TARSİM: Tarım Sigortaları Havuzunu,

n) Yardımcı aktüer: Bakanlık nezdinde yardımcı aktüerler için tutulan listeye kayıtlı kişiyi,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Bilirkişilerin Uyacakları Temel ve Etik İlkeler

Temel ilkeler

MADDE 5 – (1) Bilirkişi, görevini dürüstlük kuralları çerçevesinde bağımsız, tarafsız ve objektif olarak yerine getirir.

(2) Bilirkişi, raporunda çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.

(3) Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hakemlik sıfatının gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.

(4) Bilirkişi, kendisine tevdi olunan görevi bizzat yerine getirmekle yükümlü olup, görevinin icrasını kısmen yahut tamamen başka bir kimseye devredemez.

(5) Bilirkişi, görevi sebebiyle kendisine tevdi edilen bilgi ve belgelerin veya öğrendiği sırların gizliliğini sağlamakla ve korumakla yükümlüdür. Bu yükümlülük, bilirkişilik görevi sona erdikten sonra da devam eder.

(6) Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren sorun açıkça belirtilmeden ve inceleme yaptırılacak konunun kapsamı ile sınırları açıkça gösterilmeden bilirkişi görevlendirilemez.

(7) Aynı konuda bir kez rapor alınması esastır. Ancak, rapordaki eksiklik veya belirsizliğin giderilmesi için ek rapor veya zorunlu hallerde yeni bir bilirkişiden rapor istenebilir.

Etik ilkelerin kapsamı ve etik ilkelere bağlılık

MADDE 6 – (1) Sicile ve listeye kaydolan bilirkişiler ile liste dışından görevlendirilen bilirkişiler, bilirkişilik göreviyle bağdaştığı ölçüde 7 ila 14 üncü maddelerdeki ilkelere ve 13/4/2005 tarihli ve 25785 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte düzenlenen etik ilkelere uymakla yükümlüdür.

Yetkinlik ve mesleki özen

MADDE 7 – (1) Bilirkişi, adalete hizmet etme bilinciyle, görevini etkin, zamanında ve verimli biçimde yerine getirmeyi, sunduğu hizmet kalitesini yükseltmeyi hedefler.

(2) Bilirkişi, oy ve görüşünü oluştururken uzmanlık alanına ait teknik terim ve ifadeleri, mümkün olduğu ölçüde, görevlendirmeyi yapan hakem ve tarafların anlayabileceği bir dil ile açıklar.

Bağımsızlık

MADDE 8 – (1) Bilirkişi, görevlendirmeyi yapan hakeme, uyuşmazlığın taraflarına ve kendi işverenine karşı bağımsız olup, görevini yalnızca uzmanlık alanındaki bilimsel verilere göre yerine getirir.

(2) Bilirkişi, bağımsızlığına zarar verebilecek veya böyle bir izlenim uyandırabilecek her türlü davranış ve ilişkiden uzak durur.

Dürüstlük ve tarafsızlık

MADDE 9 – (1) Bilirkişi; görevini dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım yapmaksızın dürüstlük ve tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda yerine getirir.

(2) Bilirkişi, görev süresince doğrudan veya dolaylı olarak uyuşmazlığın taraflarından gelen uzman görüşü, danışmanlık, hakemlik ya da buna benzer bir görevi kabul edemez.

(3) Bilirkişi, yakınlarının veya iş ilişkisinin bulunduğu kişi, kurum veya kuruluşların, tarafı olduğu ya da ilgili bulunduğu uyuşmazlıklarda görevlendirmeyi kabul edemez.

Saygınlık ve güven

MADDE 10 – (1) Bilirkişi, görevinin saygınlığını ve kişilerin adalete olan güvenini zedeleyen veya şüpheye düşüren her türlü tavır ve davranıştan kaçınır.

(2) Bilirkişi, kendisine tevdi olunan görevin her türlü kişisel veya özel menfaatin üzerinde olduğu bilinciyle hareket eder, görevini layıkıyla yerine getirir.

(3) Bilirkişi, görev almak amacıyla her türlü öneri veya girişimden kaçınır.

Görevi kabul yükümlülüğü

MADDE 11 – (1) Sicile ve listeye kayıtlı olan bilirkişi, 25 inci madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kendisine verilen görevi kabulle yükümlüdür.

(2) Bilirkişi, görevlendirildiği konuda uzmanlık bilgisi ve tecrübesinin yeterli olmadığını, konunun kendi uzmanlık alanına girmediğini, varsa görevi kabulden kaçınmasını haklı kılacak mazeretini, görevlendirmeyi yapan hakeme bildirmekle yükümlüdür.

Menfaat elde etme yasağı

MADDE 12 – (1) Bilirkişi, bilirkişilik görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendisi, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlayamaz, hediye alamaz ve aracılıkta bulunamaz.

(2) Bilirkişi, görevi sırasında elde ettiği resmi veya gizli nitelikteki bilgileri, kendisi, yakınları veya üçüncü kişiler yararına doğrudan veya dolaylı olarak bir menfaat elde etmek için kullanamaz.

Bildirim yükümlülüğü

MADDE 13 – (1) Bilirkişi, etik ilkelerle bağdaşmayan veya hukuka aykırı iş ve eylemlerde bulunmasının kendisinden talep edilmesi halinde ya da görevini yerine getirirken bu tür bir eylem veya işlemden haberdar olduğunda, durumu gecikmeksizin görevlendirmeyi yapan hakeme ve Komisyona bildirir.

Reklam yasağı

MADDE 14 – (1) Bilirkişinin, bilirkişilik görevi almak için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunması, internet sitesinde, tabelalarında ve basılı kâğıtlarında sicil ve listeye kayıtlı bilirkişi olduğuna dair ibareler kullanması yasaktır.

(2) Bilirkişi; bilirkişilik görevi almak amacıyla özel amaçlı arama motorlarına, rehberlerine, listelerine, veri tabanlarına ve benzerlerine kayıt olamaz, kayıt edilmesine rıza gösteremez. Ancak, bilirkişilik görevi alma amacına yönelik olmamak kaydıyla, internet sayfasını özel amaçlı arama motorlarına kayıt edebilir, anahtar kelime olarak da; sadece adı soyadı ve mesleki unvanı ile bulunduğu şehrin adını kullanabilir.

(3) Bilirkişi, internet kullanıcılarını kendi sitesine yönlendirecek şekilde internet kısa yolları kullanılmasına izin veremez ve reklam yapamaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Bilirkişi Listelerinin Oluşturulması

Bilirkişiliğe başvuru ve kabul şartları

MADDE 15 – (1) Bilirkişilik başvurusunda bulunacak kişilerde aşağıdaki nitelikler aranır:

a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık, gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma, yalan tanıklık ve yalan yere yemin suçlarından mahkûm olmamak.

b) Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak.

c) Daha önce kendi isteği dışında sicilden ve listeden çıkarılmamış veya adli bilirkişilik dahil bilirkişilik yapmaktan yasaklanmamış olmak.

ç) Disiplin yönünden meslekten veya memuriyetten çıkarılmamış ya da sanat icrasından veya mesleki faaliyetten sürekli olarak yasaklanmamış olmak.

d) Meslek mensubu olarak görev yapabilmek için ilgili mevzuat gereği aranan şartları haiz olmak ve 16 ncı maddede belirtilen uzmanlık alanını gösteren diploma, meslekî yeterlilik belgesi, uzmanlık belgesi, ustalık belgesi veya benzeri belgeye sahip olmak.

e) Bilirkişilik temel eğitimini başarıyla tamamlamak.

f) Bilirkişilik yapacağı alanda en az beş yıl fiilen çalışmış olmak.

(2) Daha önce yaptığı başvurusu, meslekî olarak yeterli nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle reddedilenler, başvuru tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe yeniden bilirkişilik yapmak için başvuruda bulunamaz.

(3) Komisyon bünyesinde fiilen hakemlik yapanlar, Komisyon bilirkişi listesinde yer alamaz.

Uzmanlık alanları

MADDE 16 – (1) Bilirkişi atanacak kişilerin;

a) Sakatlık/destekten yoksun kalma ve diğer bedeni zararlara bağlı tazminatlarının hesaplanmasında görevlendirilmesi için aktüer veya yardımcı aktüer ile üniversitelerin ilgili bölümlerinde görev yapan öğretim üyesi,

b) Değer kaybı dahil motorlu araç sigortalarının hesaplanmasında görevlendirilmesi için kara araçları branşında ruhsat sahibi sigorta eksperi,

c) Yangın, doğal afetler, mühendislik ve diğer sigorta dallarında görevlendirilmesi için ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperi, meslek odasına kayıtlı mühendis, veteriner hekim veya uzman, üniversitelerin ilgili bölümlerinde görev yapan öğretim üyesi,

ç) Sağlık/hastalık ve hayat sigortasına ilişkin tazminatların hesaplanmasında görevlendirilmesi için Devlet veya üniversite hastanesinde görev yapan veya emekli doktor, aktüer ya da üniversitelerin ilgili bölümlerinde görevli öğretim üyesi,

d) Adli trafik alanında görevlendirilmesi için adli trafik alanında hizmet veren resmi kurumlarda en az beş yıl süreyle çalışmış olması ve bu süre içerisinde sertifikalandırılması veya uzman olarak yetkilendirilmesi ya da Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinde en az beş yıl süreyle çalışmış olması ve alanında sertifika sahibi,

e) Tarım sigortaları alanında görevlendirilmesi için TARSİM eksperi ya da ilgili alanda öğretim üyesi,

olması gerekir.

(2) Bakanlık, gerekli görülmesi halinde yukarıda belirtilen uzmanlık alanlarında değişiklik yapabilir ve diğer sigorta dallarında bilirkişilik yapacak kişilere de özel uzmanlık şartı getirebilir.

(3) Bilirkişi atanmasını gerektiren diğer hallerde, bilirkişi olarak atanacak kişinin, üniversitelerin ilgili bölümlerinde öğretim üyesi olması ya da adli bilirkişi listesine veya meslek odasına kayıtlı olması gerekir.

İlân

MADDE 17 – (1) Komisyon Müdürlüğü, bilirkişi listelerinin oluşturulması veya ihtiyaca göre güncellenmesi amacıyla durumu her yıl en geç Şubat ayında Komisyonun internet sayfasında ilân eder.

(2) İlânda, sicile ve listeye başvuru ve kabul şartları için gerekli belgeler ile başvurulacak uzmanlık alanları gösterilir.

(3) Komisyonun bilirkişi listesinde yeter sayıda bilirkişi bulunmayan uzmanlık alanlarında belirli dönemlere bağlı kalınmaksızın listeye yeni bilirkişi kaydı yapılabilir.

Başvuruda istenecek belgeler

MADDE 18 – (1) Bilirkişi listesine kaydolmak isteyen kişilerden aşağıdaki belgeler istenir:

a) Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişi Başvuru Formu.

b) Vukuatlı Nüfus Cüzdanı örneği.

c) Adli sicil kaydı belgesi.

ç) Terör suçlarıyla ilgili hakkında soruşturma bulunmadığına dair savcılıktan alınacak belge.

d) Disiplin yönünden meslekten ya da memuriyetten çıkarılma cezası almadığına ve sanat icrasından geçici olarak yasaklı durumda olmadığına dair kayıtlı olduğu meslek kuruluşu ya da çalıştığı kurum veya kuruluştan alacağı belge.

e) Bilirkişilik yapacağı alanda en az beş yıllık meslekî deneyime sahip olduğunu gösteren belge.

f) Bilirkişilik yapacağı uzmanlık alanına ilişkin diploma, ruhsatname, sertifika veya yetki belgesi gibi belgelerin; bu belgeleri veren kurum, kuruluş veya komisyonca onaylı örneği.

g) Meslek kuruluşuna üye olduğuna dair (mesleğini icra edebilmek için herhangi bir meslek kuruluşuna kayıtlı olmak zorunda olanlar için) son üç ay içinde alınmış belge.

ğ) Son altı ay içerisinde çekilmiş olan 4 adet vesikalık fotoğraf.

h) Bilirkişilik temel eğitiminin tamamlandığına dair belge.

ı) Komisyon tarafından gerekli görülen diğer belgeler.

(2) 16 ncı maddedeki uzmanlık alanına sahip olup aynı zamanda adli bilirkişi listesine kayıtlı olanlardan yukarıdaki belgeler istenmez. Ancak bu kişiler kayıtlı oldukları bilirkişilik bölge kurulundan kayıtlı olduğu alana ilişkin belge getirir.

Başvuruların değerlendirilmesi

MADDE 19 – (1) Başvurular, Komisyon Müdürlüğüne yapılır.

(2) Başvurular Komisyon Başkanlığı tarafından değerlendirilir. Yapılan değerlendirme sonucunda başvuru sahibinin 15 inci maddedeki şartları taşımadığının tespiti veya 18 inci maddede belirtilen belgelerin verilen sürede tamamlanmamış olması halinde talep reddedilir. Eksik belge ile başvurulması halinde, Komisyon Başkanlığı belgelerin tamamlanması için ek süre verir.

(3) Talepleri uygun görülenler Bakanlıkça belirlenen mesleki sorumluluk sigortası poliçesini sunmaları halinde listeye ve sicile kaydedilir.

(4) Komisyon Başkanlığı kararlarına karşı, kararın tebliğ veya ilan tarihinden itibaren on beş gün içinde Komisyon Başkanlığına itiraz edilir. İtiraz üzerine Komisyon Başkanlığı tarafından verilen karar yeniden değerlendirilerek itirazın kabulüne ya da reddine karar verilir ve karar itiraz edene tebliğ edilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.

Bilirkişilik sicili

MADDE 20 – (1) Bilirkişilik sicili, Komisyon nezdinde bilirkişilere sicil numarası verilmek suretiyle tutulur.

(2) Bilirkişilik sicilinde aşağıdaki hususlar yer alır:

a) Sicil numarası.

b) Bilirkişi adı ve soyadı, vesikalık fotoğrafı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik veya yabancı ise pasaport ya da yabancı kimlik numarası.

c) Yerleşim yeri ve iletişim bilgileri.

ç) Mesleği, uzmanlık alanı, çalıştığı kurum veya kuruluşun adı.

d) Uzmanlığı gösteren belgelerin verildiği yer, tarih ve sayısı.

e) Mesleki tecrübe bilgileri.

f) Öğrenim bilgileri.

g) Adlî sicil ve arşiv kaydı.

ğ) Disiplin cezasına ilişkin bilgiler.

h) Bakanlık veya Komisyon tarafından gerekli görülen diğer bilgi ve belgeler.

Sicil ve listeden çıkarılma

MADDE 21 – (1) Bilirkişiler, aşağıdaki şartlardan birinin gerçekleşmesi hâlinde sicilden ve listeden çıkarılır:

a) Bilirkişiliğe kabul şartlarının kaybedilmesi veya bilirkişiliğe kabul tarihinde gerekli şartların bulunmadığının sonradan tespit edilmesi.

b) Kanuni bir sebep olmaksızın bilirkişilik yapmaktan kaçınılması veya raporun belirlenen süre içinde mazeretsiz olarak verilmemesi.

c) Bu Yönetmelikte düzenlenen etik ilkelerle bağdaşmayan, güven duygusunu sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunulması.

ç) Bu Yönetmelikte belirtilen temel ilkelere aykırı olarak bilirkişilik faaliyetinde bulunulması.

d) Yapılacak performans değerlendirmeleri sonucunda yeterli bulunulmaması.

e) Bilirkişinin bağımsızlığına ve tarafsızlığına aykırı hareket etmesi.

f) Bilirkişinin sicilden ve listeden çıkarılmayı talep etmesi.

g) Bakanlık veya Komisyon tarafından belirlenen usul ve esaslara uyulmaması.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Bilirkişi Görevlendirilmesi

Bilirkişi görevlendirilmesi ve seçimi

MADDE 22 – (1) Bilirkişi, çözümü hukuk dışında uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakem tarafından görevlendirilir.

(2) Hakem, görevlendirilecek bilirkişinin uzmanlık alanını belirler. İşin mahiyetine göre gerekçesi açıkça gösterilmek kaydıyla, birden fazla bilirkişi görevlendirilebilir.

(3) Bilirkişiler, Komisyonca düzenlenen listeden seçilir. Uzmanlık alanında birden fazla bilirkişi bulunması halinde, hakem adilane şekilde bilirkişi seçimi yapmakla yükümlüdür.

(4) Komisyon listesinde ihtiyaç duyulan uzmanlık alanına sahip bilirkişi bulunmaması durumunda öncelikle, bilirkişi olarak atanacak kişinin, üniversitelerin ilgili bölümlerinde öğretim üyesi olması ya da adli bilirkişi listesine veya meslek odasına kayıtlı olması gerekir. Hakem, liste dışından seçmiş olduğu bilirkişiyi Komisyona gerekçeleriyle bildirir.

(5) Komisyon, bilirkişi seçimine ilişkin bilişim temelli sistem oluşturur.

Bilirkişinin görev alanının belirlenmesi ve bilirkişiye bilgi verilmesi

MADDE 23 – (1) İnceleme yaptırılacak konunun kapsamı ve sınırları hakem tarafından, oluşturulan ara kararla veya ayrı bir yazıyla bilirkişiye bildirilir. Bu yazıda aşağıdaki hususlara yer verilir:

a) İnceleme konusunun bütün sınırlarıyla ve açıkça belirlenmesi.

b) Bilirkişinin cevaplaması gereken sorular.

c) Takdir edilen bilirkişi ücreti.

ç) Raporun verilme süresi.

d) Gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde Türk Ceza Kanununun 276 ncı maddesi uyarınca cezalandırılacağı.

(2) Bilirkişiye, inceleme konusu ile ilgili belgelerin aslı veya dijital ortamda bir sureti verilir.

Bilirkişinin görev süresi

MADDE 24 – (1) Bilirkişi, görevlendirmeyi yapan hakem tarafından verilen süre içinde raporunu hazırlayarak sunmakla yükümlüdür. Ancak işin niteliği itibariyle verilen süre içinde raporun hazırlanmasına imkân bulunmazsa, talebi halinde bilirkişiye hakem tarafından ek süre verilebilir.

(2) Belirlenen süre içinde, makul bir mazereti olmaksızın raporunu vermeyen bilirkişi görevden alınıp, yerine başka bir bilirkişi görevlendirilebilir. Bu durumda, görevlendirmeyi yapan hakem, görevden alınan bilirkişiden o ana kadar yapmış olduğu işlemler hakkında açıklama yapmasını ve kendisine verilen dosya ve eklerinin eksiksiz olarak hemen geri verilmesini ister.

(3) Bilirkişi, kendisine verilen asıl veya ek süre dolmasına rağmen mazeretsiz olarak raporunu sunmadığı takdirde raporunu verinceye kadar kendisine yeni bir bilirkişilik görevi verilemez. Görevlendirmeyi yapan hakem bu durumu tespit ettiğinde derhal Komisyona bildirimde bulunur.

(4) Görevden alınan bilirkişinin hukuki ve cezai sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla, görevlendirmeyi yapan hakem tarafından, gerekçesi belirtilmek suretiyle kendisine ücret ve masraf adı altında ödeme yapılıp yapılmayacağına karar verilir. Ayrıca durum Komisyona bildirilir.

Bilirkişinin bildirim ve çekinme yükümlülüğü

MADDE 25 – (1) Bilirkişi, kendisine tevdi olunan görevin, uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektirmediğini, uzmanlık alanına girmediğini, inceleme konusu iş ve işlemlerin açıklığa kavuşturulması için alanında uzman başka bir bilirkişi ile işbirliğine ihtiyaç duyduğunu veya varsa görevden çekinmeyi haklı kılacak bir mazeretinin bulunduğunu, görevin kendisine verilme tarihinden veya çekinmeyi gerektirecek durumun sonradan öğrenilmesi halinde bu tarihten itibaren en geç bir hafta içinde görevlendirmeyi yapan hakeme bildirir.

(2) Bilirkişiler; uyuşmazlığın tarafları, taraf vekilleri veya uyuşmazlığa bakan hakemlerle menfaat ortaklığı olanlar ile bunların eş ve üçüncü derece dâhil kan ve kayın hısımlarıyla ilgili dosyada bilirkişilik görevi üstlenemezler. Belirtilen nedenlerden dolayı bilirkişilik yapamayacak olan bilirkişi durumu Komisyona bildirmek zorundadır.

(3) Bilirkişiler ortaklık, istihdam, vekalet, danışmanlık veya diğer iş ilişkisi içinde bulundukları kişi ve kuruluşların Komisyonda taraf olduğu uyuşmazlıklarda bilirkişilik yapamazlar. Bilirkişiler, bu şekilde iş ilişkisi içinde bulundukları kişi ve kurumları listeye kaydolurken ya da bu durumun sonradan ortaya çıkması halinde, en geç bir hafta içinde Komisyona bildirmek zorundadır.

(4) Bilirkişiler ortaklık, istihdam, vekalet, danışmanlık veya diğer iş ilişkisi sona ermiş olsa dahi, buralardan ayrıldıkları tarihten itibaren iki yıl geçmeden bu kişi ve kuruluşların taraf oldukları uyuşmazlıklarda bilirkişilik yapamaz.

Bilirkişinin yetkileri

MADDE 26 – (1) Bilirkişi, yapacağı ön incelemede, incelemeyi gerçekleştirebilmesi için bazı hususların önceden araştırılması ve tespiti ile kendisine teslim edilen dosya ve belgelere ilave olarak başka kayıt ve belgelere ihtiyaç duyması halinde, bir hafta içinde görevlendirmeyi yapan hakemden talepte bulunabileceği gibi gerekli görülen hallerde hakemin yetkilendirmesine bağlı olarak ilgili kurum, kuruluş ve kişilerden belge temin edebilir.

(2) Bilirkişi, görev alanı veya sınırları hakkında tereddüde düşerse, bunun giderilmesini görevlendirmeyi yapan hakemden her zaman talep edebilir.

Bilirkişi raporu

MADDE 27 – (1) Bilirkişi raporu gerekçeli, açık ve denetime elverişli olmalıdır.

(2) Bilirkişi raporunda aşağıdaki hususlar yer alır:

a) Görevlendirmeyi yapan hakem.

b) Dosya numarası.

c) Uyuşmazlığın taraflarına ait bilgiler.

ç) Görevlendirme tarihi ve süresi.

d) İncelemenin konusu.

e) Kendisinden gözlemlenmesi ve incelenmesi istenen maddi unsurlar.

f) İnceleme yöntemi.

g) Bilimsel ve teknik dayanaklar.

ğ) Gerekçeli sonuç.

h) Raporun düzenlenme tarihi.

ı) Bilirkişinin adı ve soyadı, unvanı, sicil numarası ve imzası.

(3) Birden fazla bilirkişi görevlendirilen durumlarda, farklı görüşler varsa raporda ayrı ayrı açıklanır. Farklı görüşler ayrı bir rapor halinde de hakeme sunulabilir.

(4) Bilirkişi raporuna, incelemeye esas maddi unsurları belgeleyen ve sonuçların açıklanmasına yardımcı olan şema, harita, kroki, fotoğraf, tablo ile diğer kayıt ve belgeler de eklenir.

(5) Bilirkişi, raporunda ve sözlü açıklamaları sırasında hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz.

Bilirkişinin oy ve görüşünün değerlendirilmesi

MADDE 28 – (1) Bilirkişi raporu, görevlendirmeyi yapan hakem tarafından diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirilir.

(2) Görevlendirmeyi yapan hakem, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için yeni sorular yöneltmek suretiyle bilirkişiden ek rapor isteyebilir.

(3) Bilirkişi raporunda eksik veya anlaşılmaz hususların bulunması halinde; görevlendirmeyi yapan hakem tarafından belirlenen süre içinde bilirkişiden yazılı açıklama istenir. İhtiyaç duyulduğu takdirde, bilirkişinin oy ve görüşünü sözlü olarak açıklamasına karar verilirse, açıklamaları tutanağa geçirilir ve bilirkişinin de imzası alınır. Kurul hâlinde görevlendirme söz konusu ise, bilirkişilerin bilgilerine başvurulan hususu hemen aralarında müzakere etmelerine imkân tanınır ve müzakere sonucunda açıklanan oy ve görüş, tutanağa geçirilerek bilirkişilere imza ettirilir.

Bilirkişi gider ve ücreti

MADDE 29 – (1) Bilirkişi gider ve ücretine ilişkin usul ve esaslar Komisyon Başkanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak Tarife ile belirlenir.

(2) Komisyon, bilirkişi ücretlerinin Komisyon adına açılacak bir banka hesabına yatırılması ve vergi kesintisi yapıldıktan sonra bilirkişiye ödenmesi hususunda gerekli düzenlemeleri yapar.

Bilirkişinin cezai ve hukuki sorumluluğu

MADDE 30 – (1) Bilirkişi, Türk Ceza Kanunu anlamında kamu görevlisidir.

(2) Bilirkişi, kasten gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde, Türk Ceza Kanununun 276 ncı maddesi uyarınca sorumlu tutulur.

(3) Bilirkişinin kasten veya ağır ihmal suretiyle düzenlemiş olduğu gerçeğe aykırı raporun, hükme esas alınması sebebiyle zarar görmüş olanlar, bu zararın tazmini için bilirkişiye karşı doğrudan tazminat davası açabilirler.

(4) Bilirkişiler mesleki sorumluluk sigortası yaptırır. Mesleki sorumluluk sigortasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Denetim ve Performans Değerlendirmesi

Disiplin Kurulu, toplanması, çalışma yöntemi ve giderleri

MADDE 31 – (1) Disiplin Kurulu; Bakanlıkça belirlenecek iki üye, itiraz hakemleri arasından seçilen iki üye ile Komisyon Müdürü ve yardımcısı olmak üzere toplam üç asil, üç de yedek üyeden oluşur. Bakanlık temsilcilerinden daha kıdemli olan üye, itiraz hakemlerinden daha uzun süredir itiraz hakemi olan üye ile Komisyon Müdürü asil üyedir. Disiplin Kuruluna Bakanlık temsilcisi başkanlık eder. Bakanlık temsilcilerinin asgari on yıl kamu hizmetinde çalışmış ve sigortacılık alanında deneyim sahibi olması gerekir.

(2) Disiplin Kurulunda görev alacak asil ve yedek üyeler Komisyon Başkanlığına yazılı olarak bildirilir. Disiplin Kurulu üyelerinin görevlendirilmesi Komisyon Başkanlığı tarafından yapılır.

(3) Disiplin Kurulu, üyelerin tamamının katılımı ile Disiplin Kurulu Başkanının çağrısı üzerine toplanır. Asil üyelerden birinin veya birkaçının mazereti nedeniyle bulunmaması durumunda, yedek üyeler Disiplin Kurulu Başkanı tarafından toplantıya davet edilir.

(4) Disiplin Kurulu, bilirkişiler hakkında düzenlenen raporları dikkate alarak değerlendirmelerini yapar. Toplantılarda kararlar oy çokluğu ile alınır.

(5) Disiplin Kurulunun sekretarya ve arşiv işlemleri Komisyon Müdürlüğü tarafından yürütülür.

(6) Disiplin Kurulu üyeleri ayda azami üç toplantı yapabilir. Disiplin Kurulunun toplantıya katılan üyelerine bir ay içinde üçten fazla olmamak üzere her toplantı günü için (3000) gösterge rakamının Devlet memurlarına uygulanan aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda toplantı ücreti ödenir. Toplantı ile ilgili diğer masraflar da Komisyon tarafından karşılanır.

Denetim ve inceleme

MADDE 32 – (1) Bilirkişiler, görevleriyle ilgili tutum ve davranışlarının veya hazırladıkları raporların mevzuata uygunluğu bakımından Disiplin Kurulu tarafından resen veya başvuru üzerine denetlenir.

(2) Görevlendirmeyi yapan hakem, görevlendirdiği bilirkişinin göreviyle ilgili tutum ve davranışlarının veya hazırladığı raporun mevzuata uygun olmadığını iddia etmesi durumunda, varsa dayanak bilgi ve belgeleri de ekleyerek bu hususu Komisyona bildirir.

(3) Bilirkişi raporlarının özel veya teknik bilgi yönünden içeriğine ilişkin olarak Komisyona başvuru yapılamaz.

(4) Komisyon tarafından yapılan değerlendirme neticesinde, ikinci fıkrada belirtilen iddiaların ciddi bulunması halinde, konu Komisyon tarafından Disiplin Kuruluna bildirilir.

Denetimin kapsamı

MADDE 33 – (1) Disiplin Kurulu, bilirkişi raporlarının ilgili mevzuatta gösterilen usul ve esaslara uygun hazırlanıp hazırlanmadığı hususlarını denetler.

(2) Disiplin Kurulu, bilirkişi raporlarını özel veya teknik bilgi yönünden denetleyemez.

(3) Bilirkişi raporlarına ilişkin yargı mercileri tarafından yapılacak denetimler bu Yönetmelik kapsamı dışındadır.

İncelemenin usul ve esasları

MADDE 34 – (1) Disiplin Kurulu, bilirkişilik temel ilkeleri ile etik ilkeleri ihlal ettiği iddia edilen bilirkişiler hakkında başvuru üzerine veya resen gerekli inceleme ve araştırmayı bizzat yapabileceği gibi Komisyon vasıtasıyla da yapabilir. Disiplin Kurulu Başkanı veya görevlendirilen üye, bizzat veya istinabe suretiyle delilleri toplar, gerekli gördüğü kimselerin beyanlarını alır ve yapacağı inceleme sonucunda hazırladığı raporu Disiplin Kuruluna sunar.

(2) Bilirkişi hakkındaki inceleme, ivedilikle ve her halde başvuru veya resen incelemeye başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır.

(3) Disiplin Kurulu, inceleme sırasında yargı mercilerinden, kamu kurum ve kuruluşlarından, meslek odalarından, özel hukuk tüzel kişilerinden ve gerçek kişilerden inceleme konusuyla ilgili bilgi ve belge talep edebilir. İlgililerce bu talebin yerine getirilmesi zorunludur.

Denetim ve inceleme sonucu verilecek kararlar

MADDE 35 – (1) Bilirkişi raporlarının özel veya teknik bilgi yönünden içeriğine ilişkin yapılan başvurular incelenmeksizin reddedilir. Bu yöndeki başvurular bilirkişinin bağlı bulunduğu meslek kuruluşu veya görev yaptığı kuruluşlara gönderilir.

(2) Listeye kayıtlı bilirkişiler hakkında yapılan ön inceleme sonucunda, ihlalin 21 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (ç), (d) ve (g) bentlerinde belirtilen hâllerden olması hâlinde, ihlalin niteliğine göre sicilden ve listeden sürekli çıkarma yaptırımı yerine uyarma veya bir yıla kadar geçici süreyle listeden çıkarma yaptırımı uygulanabilir.

(3) Bilirkişilik sicili ve listesinde kayıtlı olmayıp da 22 nci maddenin dördüncü fıkrası uyarınca görevlendirilenlerin 21 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c), (ç), (d), (e) ve (g) bentlerine aykırı olarak bilirkişilik faaliyetinde bulunduklarının tespit edilmesi hâlinde, ihlalin niteliğine göre uyarma veya bir yıla kadar geçici süreyle ya da sürekli olarak Komisyon nezdinde bilirkişilik yapmaktan yasaklanabilir.

(4) Sicilden silinme ve listeden geçici olarak silinmeden başka bir disiplin cezası verilen bilirkişiler, söz konusu cezaların uygulanmasından itibaren beş yıl geçtikten sonra, Disiplin Kurulu sekreteryasına başvurarak haklarındaki disiplin cezalarının sicillerinden silinmesini talep edebilir. İlgilinin bu süre içinde disiplin cezası almamış olması halinde, disiplin cezasının silinmesine karar verilir.

Listeden çıkarılma usulü

MADDE 36 – (1) Adli bilirkişi listesinden çıkarılanların, listeden çıkarılma bilgisi Komisyona ulaştığında, Komisyon nezdinde tutulan bilirkişi listesinden de çıkarılır.

(2) 34 üncü maddenin birinci fıkrasında düzenlenen inceleme sonucunda ihlalin, listeden çıkarılmayı gerektirdiği sonucuna varılması halinde bilirkişi, Komisyon nezdinde tutulan bilirkişi listesinden çıkarılır.

(3) Bilirkişinin, Komisyon nezdinde tutulan bilirkişi listesinden sürekli veya geçici olarak çıkarılması, uyarılması veya başka bir yaptırım uygulanması durumunda durum Komisyon Müdürü tarafından bilirkişiye yazılı olarak tebliğ edilir. Ayrıca, bu karar bilirkişinin görev yaptığı kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve ilgili diğer yerlere bildirilir.

Performans değerlendirmesi ve kaydı

MADDE 37 – (1) Performans kaydı, bilirkişiler hakkında Disiplin Kurulu tarafından yapılacak denetim ve performans değerlendirmeleri ile sonuçlarının tutulduğu kayıttır.

(2) Performans kaydında aşağıdaki hususlar yer alır:

a) Bilirkişiye dosyanın tevdi tarihi.

b) Rapor için verilen süre.

c) Rapor teslim tarihi.

ç) Dosyanın bilirkişide kaldığı süre.

d) Bilirkişinin hukuki konularda görüş beyan edip etmediği.

e) Raporun bizzat bilirkişi tarafından hazırlanıp hazırlanmadığı.

f) Rapor yazım tekniğine uyum.

g) Raporun hükme esas alınıp alınmadığı.

ğ) Etik ilkelere uyum.

h) Bilirkişi kusurundan kaynaklı ek rapor olup olmadığı.

ı) Yeni bilirkişi raporu olup olmadığı.

i) Bilirkişilik uzmanlık alanı dışında rapor tanzim edilip edilmediği.

j) Bilirkişilik yapmaktan kaçınılıp kaçınılmadığı.

k) Raporun belirlenen süre içinde mazeretsiz olarak verilip verilmediği.

l) Denetim ve performans sonucu.

m) Düşünceler.

(3) Bu kayıtta yer alan bilgilerden rapora ilişkin hususlar görevlendirmeyi yapan hakemler tarafından, diğer bilgiler Komisyon tarafından girilir.

(4) Denetim ve performansın değerlendirilmesine ilişkin bilgilere Komisyon Başkanlığı erişebilir.

(5) Bilirkişilerin denetimine ve performansına ilişkin usul ve esaslar Bakanlığın görüşü alınarak Komisyon Başkanlığı tarafından hazırlanır.

İtiraz

MADDE 38 – (1) Disiplin Kurulu tarafından verilen kararlara karşı, kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Komisyon Başkanlığına itiraz edilebilir.

(2) Komisyon Başkanlığı, itirazı, itiraz tarihinden sonraki ilk toplantısında inceleyerek karara bağlar.

(3) Komisyon Başkanlığı tarafından verilen karar kesindir.

(4) Disiplin cezalarına ilişkin kararlar, kesinleşmedikçe uygulanamaz.

ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler

Uygulanacak diğer hükümler

MADDE 39 – (1) Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde adli bilirkişilik mevzuatının ilgili hükümleri kıyasen uygulanır.

Yürürlük

MADDE 40 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinden 4 ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 41 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sigorta-tahkim-komisyonu-bilirkisilik-yonetmeligi/feed/ 0
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik https://www.muhasebenews.com/sigortacilikta-tahkime-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik/ https://www.muhasebenews.com/sigortacilikta-tahkime-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik/#respond Thu, 18 Apr 2019 06:47:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=55055

18 Nisan 2019 PERŞEMBE

Resmî Gazete Sayı : 30749

YÖNETMELİK

Hazine ve Maliye Bakanlığından:
SİGORTACILIKTA TAHKİME İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 – 17/8/2007 tarihli ve 26616 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (a) ve (b) bentleri eklenmiş ve diğer bentler buna göre teselsül ettirilmiş, aynı fıkranın mevcut (e) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.

“a) Bakan: Hazine ve Maliye Bakanını,

b) Bakanlık: Hazine ve Maliye Bakanlığını,”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “Müsteşarlık” ibaresi “Bakanlık” olarak, 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “Hazine Müsteşarlığı” ibaresi “Bakanlık” olarak, 16 ncı maddesinin sekizinci, on birinci ve on ikinci fıkralarında yer alan “Müsteşarlığın” ibareleri “Bakanlığın” olarak; 5 inci maddesinin altıncı fıkrası, 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi, 7 nci maddesinin birinci fıkrası ve üçüncü fıkrasının (e) bendi ile 14 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Müsteşarlığa” ibareleri “Bakanlığa” olarak; 5 inci maddesinin üçüncü, beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları, 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi, 11 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 14 üncü maddesinin birinci fıkrası, 16 ncı maddesinin on ikinci fıkrası ile 19 uncu maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “Müsteşarlıkça” ibareleri “Bakanlıkça” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesinin yedinci fıkrasında yer alan “yardımcı doçent” ibaresi “doktor öğretim üyesi” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 13 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 13 – (1) Kanunun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrasında belirtilen niteliklere sahip olan ve sigorta hakemi olmak isteyen kişiler, gerekli şartları taşıdıklarını gösterir belgelerle birlikte Listeye kaydolmak için Komisyona başvurur. Hakem olmak isteyen kişinin ikametgâhı bir büronun görev alanı içinde kalıyorsa Komisyona başvuru büro aracılığıyla olur.

(2) Sigorta hakemliği başvuruları, sigortacılık alanındaki uzmanlıkları belirtilmek suretiyle yapılır. Bir kişi birden fazla uzmanlık alanı belirtebilir.

(3) Kanunun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının (c) bendi uyarınca sigorta hakemlerinde aranacak deneyim şartının belirlenmesinde aşağıdaki ölçütler esas alınır:

a) Sigorta hukukunda en az beş yıl veya sigortacılıkta en az on yıl deneyim sahibi olunması ve bu deneyimin kesintisiz olması gerekir.

b) Sigortacılıkta en az on yıl kesintisiz deneyim şartının sağlanmasında;

1) Sigortacılığa ilişkin düzenleme, denetleme ve uygulama alanlarında görev yapan ve mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan memurların,

2) Sigorta, reasürans ve emeklilik şirketlerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı olarak görev yapanlar ile bu şirketlerin hasar veya hukuk birimlerinde görev yapanların,

3) Birlikte veya sigortacılıkla ilgili özellikli kuruluşlarda genel müdür, genel müdür yardımcısı, genel sekreter, genel sekreter yardımcısı veya koordinatör olarak görev yapanlar ile başka unvanlarla anılsa da bunlara denk unvana sahip görev yapanların,

4) Özel kanunlarına göre sigortacılık faaliyetinde bulunan diğer kuruluşlarda genel müdür veya genel müdür yardımcısı olarak görev alanlar ile bu kurumların hasar veya hukuk birimlerinde görev yapanların,

bu görevlerde geçirdikleri süreler değerlendirmeye alınır.

c) Sigorta hukukunda en az beş yıl deneyim sahibi kabul edilecekler, Türkiye Cumhuriyetinde eğitim veren hukuk fakültelerinden veya denkliği kabul edilen diğer ülkelerdeki hukuk fakültelerinden mezun olanlardan;

1) Sigortayla ilgili davalara bakan mahkemelerde hâkim olarak görev yapmış olanları,

2) Sigortacılığa ilişkin düzenleme ve denetleme kuruluşlarında mevzuatın hazırlanmasında, uygulanmasında görev alan ve mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle alınan memurları,

3) Sigorta davalarında fiilen vekillik yapmış veya sigorta uyuşmazlıklarında sigorta hukuku alanında bilirkişilik yapmış olan avukatları,

kapsar.

ç) Meslek öncesi eğitim ve staj, fiili süre hesabında dikkate alınmaz. Vekâlet ilişkisinde çoğunlukla rücu, acente takibi, icra ve ceza davalarıyla ilgilenenler ile sigorta hukuku dışında danışmanlık hizmeti verenlerin bu faaliyetleri deneyim şartının belirlenmesinde kabul edilmez.

d) Öğretim üyelerinin sigorta hakemliğine ilişkin yeterliliği; sigortacılıkla ilgili çalışmaları ve yayınları ile verdiği dersler göz önünde bulundurularak değerlendirilir.

e) Zorunlu haller nedeniyle (askerlik, doğum, hastalık ve benzeri sebeplerle ücretsiz izin, resmi görev, yurt dışı yüksek lisans) mesleki faaliyete ara verilmiş olması deneyime etki edecek şekilde ara verilmiş sürelerden sayılmaz. Zorunlu haller nedeniyle ara verme süresi her hâlükârda 2 yılı aşamaz.

f) Zorunlu haller dâhil sigorta hukukunda kesintisiz 3 yıl ve üzeri ara verme, sigortacılıkta ise kesintisiz 5 yıl ve üzeri ara verme, mesleki deneyime etki edecek süre olarak kabul edilir.

g) İtiraz hakem heyetinde yer alacaklarda aranacak deneyim süresi sigorta hukuku için en az on yıl sigortacılık için en az on iki yıl olarak uygulanır.”

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğe 13 üncü maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeler eklenmiştir.

Sigorta hakemliği sınavı

MADDE 13/A – (1) Bakanlıkça yapılacak veya yaptırılacak sınavda başarılı olanlar sigorta hakemliği için Komisyona başvurabilir. Sınav, itiraz hakem heyetinde yer almak isteyenler ile diğer hakem adayları için ayrı ayrıyapılır. Bakanlık, gerek görülen hâllerde sigorta hakemleri için sınav mecburiyetini kaldırabilir.

(2) Sınava başvuru için sunulan belgelerin güncel olması gerekmekte olup daha önce başvurulan hakemlik sınavları için verilmiş olan belgeler dikkate alınmaz. Adaylar öncelikle başvuru için gerekli şartları taşıdıklarını gösterir aşağıda yer alan belgeleri Sigorta Tahkim Komisyonuna sunar:

a) Sigorta Tahkim Komisyonu internet sitesinden indirilen başvuru formu.

b) Özet olarak özgeçmişi belirtir imzalı beyan.

c) Deneyim şartının belirlenmesi için, ilgili kuruluşta çalıştığına ilişkin sosyal güvenlik kaydı yanında, kuruluşta çalıştığı dönemlerde hangi görevleri hangi süreler içinde yaptığını görev, yetki ve sorumluluğu gösterecek şekilde ilgili kuruluşun yetkili temsilcisinin imzasını taşıyan yazı.

ç) En son mezun olunan yüksekokula ait diplomanın noter tasdikli örneği.

d) Konkordato ilan ve iflas etmemiş olduklarına dair belge.

e) 5684 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (3) numaralı alt bendinde belirtilen durumu sağladığına dair imzalı beyanı.

f) 5684 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendindeki suçlardan mahkûm olmadığına dair arşiv kaydını içeren adli sicil belgesi.

g) Nüfus cüzdanı örneği.

ğ) Sigorta hukukunda en az beş yıl veya sigortacılıkta en az on yıl deneyim sahibi olduğunu gösteren belgeler.

h) Serbest çalışan avukatların, takip ettikleri davalara ilişkin mahkeme ve dosya numaraları ile her yıla ait sigorta konulu en az beş davanın tensip zabıtları.

ı) Terör suçlarıyla ilgili hakkında soruşturma bulunmadığına dair savcılıktan alınacak belge.

(3) Sınava girmek isteyen adayların; öncelikle, başvuru için gerekli olan ve ikinci fıkrada belirtilen evrakları Sigorta Tahkim Komisyonuna iletmeleri gerekmektedir.

(4) Sigorta Tahkim Komisyonu başvuruları inceler ve sınava girebileceklere ilişkin nihai karar Aday Değerlendirme Komisyonu tarafından verilir. Aday Değerlendirme Komisyonu tarafından hazırlanan nihai başvuru listesi Sigortacılık Eğitim Merkezi (SEGEM)’ne bildirilir.

(5) Aday Değerlendirme Komisyonu; Sigorta Tahkim Komisyonundan iki temsilci, SEGEM’den bir temsilci ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigorta Denetleme Kurulu Başkanlığından birer temsilci olmak üzere toplam beş temsilciden oluşur.

(6) İtirazlar Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılır ve Aday Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirilerek karara bağlanır.

(7) Başvurusu kabul edilen adaylar, SEGEM’in internet sitesinde yer alan Sigorta Hakemliği Sınavı Başvuru ve Uygulama Kılavuzunda belirtilen usul ve esaslara göre sınav başvurusunu SEGEM’e yapar.

Sınav kapsamı ve atanma usulü

MADDE 13/B – (1) Sınav soruları çeşitli üniversitelerin ilgili bölümlerinden temin edilmek suretiyle SEGEM tarafından hazırlanır. Sınav 50 adet çoktan seçmeli (5 seçenekli) sorudan oluşacak olup konu başlıkları ve konu başına soru sayıları aşağıdaki gibidir:

 

Konu başlıkları

Soru sayısı

Medeni Hukuk (Başlangıç hükümleri ve Kişiler Hukuku)

5
Borçlar Kanunu (Genel Hükümler)

5

Ticaret Hukuku (Başlangıç Hükümleri ve Ticari İşletme)

5
Medeni Usul Hukuku

10

Sigortacılık Uygulamaları ve Sigorta Mevzuatı (Türk Ticaret Kanunu 6. Kitap, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve İkincil Mevzuat)

25

 

(2) Sınav sonuçları SEGEM’in internet sayfasında açıklanır. Sınavda 4 yanlış 1 doğruyu götürecek ve adayın “net doğru” sayısı 2 ile çarpılarak puanı buna göre hesaplanacaktır. Sınav sonucunda 70 ve üzeri puan alan adaylardan puan sıralamasına göre o yıl için Bakanlıkça belirlenen kontenjan kadar aday sınavda başarılı olmuş sayılır. Sınavda başarılı sayılan son aday ile aynı puanı alan aday veya adaylar olması durumunda bu adaylar da sınavda başarılı olmuş sayılır.

(3) Sınavda başarılı olanlar SEGEM tarafından ilan edilir ve başarılı olan adayların listesi Bakanlığa bildirilir. Bakanlığın kabul etmesi halinde, uygun görülenler sigorta hakemliği listesine kaydedilmek üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna bildirilir. Burada yer alan usul ve esaslar dışındaki sınava ilişkin kurallar SEGEM’in internet sitesinde yayımlanacak Sigorta Hakemliği Başvuru ve Uygulama Kılavuzunda yer alır.

(4) İtiraz hakem heyeti için başvuru yapılmaması ya da sınavı kazananın olmaması nedeniyle itiraz hakem heyetinin hiç ya da yeterli sayıda oluşturulamaması durumunda Komisyon tarafından itiraz hakem heyetinde yer alabilecek nitelikteki sigorta hakemleri arasından gönüllülük esasına göre Bakanlıkça yapılacak değerlendirme sonucunda yeterli sayıda atama yapılır. Bu şekilde geçici atanan itiraz hakem heyeti hakemlerinin görev süresi, asıl hakem atamasıyla son bulur. Atanan asıl hakemler nedeniyle hangi geçici hakemlerin görevinin biteceği Bakanlıkça yapılacak kura usulüyle belirlenir.

(5) Hakemliğe devam edilebilmesi; Bakanlıkça belirlenecek kriterler çerçevesinde, atanma tarihinden itibaren her beş yılda bir Komisyon Başkanlığının görüşleri de dikkate alınmak suretiyle Bakanlıkça yapılacak değerlendirmeye bağlıdır.

(6) Sigorta hakemleri başka işle iştigal edebilir.”

MADDE 6 – Aynı Yönetmeliğin geçici 2 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 7 – Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 23 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.”

MADDE 8 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 9 – Bu Yönetmelik hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

17/8/2007

26616

Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1-

24/7/2013

28717

2-

19/1/2016

29598

3-

14/6/2018

30451

 

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sigortacilikta-tahkime-iliskin-yonetmelikte-degisiklik-yapilmasina-dair-yonetmelik/feed/ 0
Kollektif Şirket Tasfiye Memuru Görevini Başkasına Devredebilir mi? https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-tasfiye-memuru-gorevini-baskasina-devredebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-tasfiye-memuru-gorevini-baskasina-devredebilir-mi/#respond Wed, 27 Dec 2017 16:00:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20993 1- TASFİYEYE GİREN KOLLEKTİF ŞİRKETLERDE TASFİYE MEMURUNUN BİRLİKTE HAREKET EDECEĞİ KİŞİLER KİMLERDİR?
Tasfiyeye giren kollektif şirketlerde tasfiye memurunun şirket sözleşmesi veya sonradan verilen bir kararla tasfiye işlerini yalnız başına görmeye yetkili kılınmamış olan tasfiye memurları birlikte hareket ederler. Tasfiye memuru tasfiyeye yalnız başına yetkiliyse, bu durum kanunda öngörüldüğü şekilde tescil ve ilan olunur. 

2- TASFİYE MEMURU GÖREVLERİNİ BAŞKASINA DEVREDEBİLİR Mİ?
Tasfiyeye giren kollektif şirkette bir tasfiye memuru görevini diğer bir tasfiye memuruna veya üçüncü kişilere devredemez. Ancak, bazı belirli iş ve işlemlerin yürütülebilmesi için tasfiye memurları içlerinden birini veya bazılarını ya da üçüncü kişiyi vekil edebilirler. 

3- KOLLEKTİF ŞİRKET TASFİYE MEMURU ŞİRKETİ NERELERDE TEMSİL EDEBİLİR?
3.1-
Tasfiye hâlinde bulunan şirketi mahkemelerde ve dışarıda tasfiye memurları temsil eder.
3.2- Tasfiye memurları şirket için yararlı gördükleri takdirde, olağan işlem ve işlerle sınırlı olmak koşuluyla, sulha, feragate, kabule, tahkime ve özellikle hakem seçmeye de yetkilidirler; gereklilik hâlinde yeni işlemler de yapabilirler.
3.3- Tasfiye hâlinde bulunan kollektif şirket adına düzenlenen bütün belgeler ve senetlerin “tasfiye hâlinde bulunan filan şirketin tasfiye memurları” ibaresi eklenerek tasfiye memurları tarafından imzalanması şarttır.
3.4- Bir tasfiye memurunun görevini yaparken işlediği haksız fiillerden şirket de sorumludur. 

4- KOLLEKTİF ŞİRKET TASFİYE MEMURLARI BAZI KARARLARDA TEK BAŞINA HAREKET EDEBİLİR Mİ?
4.1-
Üçüncü kişiler tarafından yapılacak teklif, icap, ihbar, ihtar ve tebliğ gibi beyanların tasfiye memurlarından yalnız birine karşı yapılması yeterlidir.
4.2- Şirketin menfaatleri için tehlike umulan durumlarda özellikle kanun yollarına başvurulmasında tasfiye memurları tek başlarına hareket edebilirler.

5- HANGİ HALLERDE KOLLEKTİF ŞİRKET TASFİYE MEMURUNUN YETKİLERİ GENİŞLETİLİP DARALTILABİLİR?
5.1-
Tasfiye memurlarının kanunen haiz oldukları yetkiler, ortaklar tarafından oy birliğiyle veya haklı sebeplerin bulunması durumunda mahkeme kararı ile daraltılıp genişletilebilir.
5.2- Tescil ve ilan olunmadıkça yetkilerin daraltılması, iyi niyetli üçüncü kişilere ileri sürülemez.

Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-tasfiye-memuru-gorevini-baskasina-devredebilir-mi/feed/ 0
Mali Müşavirlik Mesleğinin Konusu Nedir? https://www.muhasebenews.com/mali-musavirlik-mesleginin-konusu-nedir/ https://www.muhasebenews.com/mali-musavirlik-mesleginin-konusu-nedir/#respond Fri, 03 Nov 2017 18:30:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12762 1- MUHASEBECİLİK VE MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEĞİNİN KONUSU NEDİR?
Gerçek ve tüzel ait teşebbüs ve işletmelerin;
1.1- Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ile ilgili mevzuat hükümleri gereğince,
1.1.1- Defterlerini tutmak,
1.1.2- Bilanço,
1.1.3- Kar-zarar tablosu,
1.1.4- Beyannameleri,
ile diğer belgelerini düzenleme ve benzeri işleri yapmak, 

1.2- Muhasebe sistemlerini,;
1.2.1- Kurmak,
1.2.2- Geliştirmek,
1.2.3- İşletmecilik,
1.2.4- Muhasebe,
1.2.5- Finans mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek,
1.2.6- Bu konularla müşavirlik yapmak,

1.3- Yukarıdaki yazılı konularda, belgelerine dayanılarak,
1.3.1- İnceleme,
1.3.2- Tahlil,
1.3.3- Denetim yapmak,
1.3.4- Mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerinin düzenlemek,
1.3.5- Tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak,

Sayılan işleri; bir iş yerine bağlı olmaksızın yapanlara Serbest Muhasebeci Mali Müşavir denir.

Sayılan işler haricinde çıkartılacak yönetmelik çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır.

2- YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER HANGİ İŞLERİ YAPAMAZLAR?  
Yeminli Mali Müşavirler;
2.1- Muhasebe ile ilgili defter tutamazlar,
2.2- Muhasebe bürosu açamazlar,
2.3- Muhasebe bürolarına ortak olamazlar.

Kaynak: 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu 

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-musavirlik-mesleginin-konusu-nedir/feed/ 0
Kollektif Şirket Yönetiminin Yetkileri Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-yonetiminin-yetkileri-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-yonetiminin-yetkileri-nelerdir/#respond Wed, 21 Jun 2017 12:15:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19020 1- KOLLEKTİF ŞİRKET YÖNETİMİNİN YETKİLERİ NELERDİR?
Şirketin yönetimi kapsamındaki hususlar, şirketin amacını ve konusunu elde etmek için yapılması gereken olağan işlem ve işler ile sınırlıdır. Şirketi yönetenler, şirket menfaatine uygun gördükleri işlerde, olağan işlem ve işlerle sınırlı olmak şartıyla, sulh, feragat ve kabul ile tahkime de yetkilidirler.

Bağışta bulunmak, kefil olmak, üçüncü kişi lehine garanti vermek, ticari mümessil tayin etmek ve şirket konusuna girmiyorsa taşınmazları satmak, satın almak, teminat göstermek, şirketin özüne ilişkin üretim araçlarını elden çıkarmak, rehnetmek veya ticari işletme rehni kurmak gibi olağan iş ve işlemler dışında kalan hususlarda ortakların oybirliği şarttır.

2- KOLLEKTİF ŞİRKET ORTAKLARI ŞİRKETTEN ÖDÜNÇ ALDIĞI PARALAR İÇİN FAİZ ÖDEMEK ZORUNDA MIDIR?
Ortak, yetkisiz olarak şirketten çektiği ve şirket hesabına bir yerden tahsil ettiği parayı, derhâl; şirketten aldığı ödüncü, aldığı tarihten itibaren faiziyle şirkete vermek zorundadır.

Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-yonetiminin-yetkileri-nelerdir/feed/ 0