tablo – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 13 Jan 2024 20:23:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 2024 Ocak Ayından İtibaren Asgari Ücret ve SGK Prim Matrahları ve Tutarlarına İlişkin Tablo https://www.muhasebenews.com/2024-ocak-ayindan-itibaren-asgari-ucret-ve-sgk-prim-matrahlari-ve-tutarlarina-iliskin-tablo/ https://www.muhasebenews.com/2024-ocak-ayindan-itibaren-asgari-ucret-ve-sgk-prim-matrahlari-ve-tutarlarina-iliskin-tablo/#respond Sat, 13 Jan 2024 05:48:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148602

 

 


Kaynak: TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2024-ocak-ayindan-itibaren-asgari-ucret-ve-sgk-prim-matrahlari-ve-tutarlarina-iliskin-tablo/feed/ 0
Finansman gider kısıtlaması takibi için Excel tablo düzenlemek yeterli midir? https://www.muhasebenews.com/finansman-gider-kisitlamasi-takibi-icin-excel-tablo-duzenlemek-yeterli-midir/ https://www.muhasebenews.com/finansman-gider-kisitlamasi-takibi-icin-excel-tablo-duzenlemek-yeterli-midir/#respond Thu, 11 Jan 2024 09:00:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148552 Finansman gider kısıtlaması yaptıktan sonra muhasebe kaydı atılır mı yoksa sadece beyanname üzerinde KKEG mi yazılır?

Finansman gider kısıtlaması tutarlarını 9 ile başlayan nazım hesaplarda takip edebilirsiniz veya oluşturacağınız bir excel tabloda finansman gider kısıtlamasına tabi olan hesaplar ve bu hesapların kısıtlamaya tabi tutulan kısımlarını gösterebilirsiniz.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/finansman-gider-kisitlamasi-takibi-icin-excel-tablo-duzenlemek-yeterli-midir/feed/ 0
2022 Menkul Sermaye İratlarının Beyan Durumlarına İlişkin Tablo https://www.muhasebenews.com/2022-menkul-sermaye-iratlarinin-beyan-durumlarina-iliskin-tablo/ https://www.muhasebenews.com/2022-menkul-sermaye-iratlarinin-beyan-durumlarina-iliskin-tablo/#respond Sat, 08 Apr 2023 07:46:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141441

MENKUL SERMAYE İRATLARININ BEYAN DURUMUNA İLİŞKİN ÖZET TABLO

2022 yılında elde edilen menkul sermaye iratlarının vergilendirilmesine yönelik olarak oluşturulan aşağıdaki tablo, mükelleflerin menkul sermaye iratları dışında, beyanı gereken başka gelirlerinin olmadığı varsayılarak hazırlanmıştır. Menkul sermaye iradından başka gelirlerin de olması durumunda, Gelir Vergisi Kanununun 85 ve 86 ncı maddelerinde yer alan gelirin toplanması ve beyanı ile toplama yapılmayan haller hükümlerine uygun olarak işlem yapılması gerekmektedir.

MENKUL SERMAYE İRADININ TÜRÜ

BEYAN DURUMU

ÖZELLİKLERİ

Mevduat faizleri

Beyan Dışı

Vergi kesintisine tabi tutulmuştur. Tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyeceklerdir.

Katılım Bankalarınca Ödenen Kar Payları

Beyan Dışı

Repo Gelirleri

Beyan Dışı

1/1/2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonolarının faiz gelirleri

Beyan Dışı

1/1/2006 tarihinden itibaren yurt içinde ihraç edilen özel sektör tahvillerinin faiz gelirleri (Yurt içinde ihraç edilen kira sertifikaları dahil)

Beyan Dışı

10/7/2001 tarihinden önce kurulanlar hariç olmak üzere tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarları

Beyan Dışı

Tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyeceklerdir.

Bireysel emeklilik sisteminden ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarları

Beyan Dışı

Tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyeceklerdir.

Kurumların karlarını sermayeye eklemek suretiyle gerçekleştirdikleri kar dağıtım işlemlerinde gerçek kişi ortaklarca elde edilen kar payları

Beyan Dışı

Tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyeceklerdir.

Kurumlar vergisi mükelleflerince 31/12/1998 ve daha önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen kazançların dağıtımı halinde, gerçek kişilerce elde edilen kar payları

Beyan Dışı

İstisna

1/1/2006 tarihinden önce ihraç/ iktisap edilen hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller

3.800 TL’yi aşması halinde tamamı beyan edilecektir.

Vergi kesintisi ve istisna uygulanmayan gelirlere ilişkin 3.800 TL’lik beyan haddinin aşılması halinde beyan edileceklerdir.

İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar

3.800 TL’yi aşması halinde tamamı beyan edilecektir.

Vergi kesintisi ve istisna uygulanmayan gelirlere ilişkin 3.800 TL’lik beyan haddinin aşılması halinde beyan edileceklerdir.

Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri

Kıyı bankacılığından (off-shore bankacılık) elde edilen faiz gelirleri

Yurt dışından elde edilen diğer menkul sermaye iratları (faiz, repo, kar payı v.b.)

Her türlü alacak faizleri

1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen her türlü tahvil ve Hazine bonosu faiz gelirleri (TL cinsinden)

İndirim oranının birden büyük olması dolayısıyla beyan edilmeyecektir.

1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen her türlü tahvil ve Hazine bonosu faiz gelirleri (dövize, altına veya başka bir değere endeksli)

İndirim oranı uygulanmayacak

olup toplam tutarı 70.000 TL’yi aşıyorsa beyanda bulunulacaktır.

Vergi kesintisi uygulanan gelirlere ilişkin 70.000 TL’lik tutarı aşması halinde beyan edilecektir.

 

Eurobondlardan elde edilen faiz gelirleri

İndirim oranı uygulanmayacak olup toplam tutarı 70.000 TL’yi aşıyorsa beyanda bulunulacaktır.

Tam mükellef kurumlar tarafından yurt dışında ihraç edilen tahviller ve tam mükellef varlık kiralama şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelirler

Toplam tutarı 70.000 TL’yi aşıyorsa beyanda bulunulacaktır.

1999-2002 tarihleri arasında sona eren hesap dönemlerinde elde edilen, kurumlar vergisinden istisna kazançlar ile yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançların dağıtımı halinde gerçek kişilerce elde edilen kar payları

Elde edilen kar payının net tutarına bu tutarın 1/9’u eklenerek bulunacak tutarın yarısı gelir vergisinden istisna olup kalan tutar 70.000 TL’yi aşıyorsa beyanda bulunulacaktır.

Her türlü hisse senetlerinin kar payları

Elde edilen kar payının brüt tutarının yarısı gelir vergisinden istisna olup kalan tutar 70.000 TL’yi aşıyorsa beyanda bulunulacaktır.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-menkul-sermaye-iratlarinin-beyan-durumlarina-iliskin-tablo/feed/ 0
150 m2 altında olan dairelerin satışında uygulanacak KDV oranına ilişkin kriterler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/150-m2-altinda-olan-dairelerin-satisinda-uygulanacak-kdv-oranina-iliskin-kriterler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/150-m2-altinda-olan-dairelerin-satisinda-uygulanacak-kdv-oranina-iliskin-kriterler-nelerdir/#respond Sat, 11 Mar 2023 06:00:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139866 İnşaat yapı ruhsatı 16.06.2014 tarihinde, iskanı Haziran 2019 tarihinde alınan binada bulunan net 45m2 1+0 dairemizin satışı yapılmıştır. KDV yönünden hangi yüzdelik dilime girmektedir?

Yapı ruhsatı 1.1.2013 ila 31.12.2016 tarihleri arasında alman konut inşaatı projeleri için 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 29 uncu maddesine istinaden tespit edilen arsa birim m2 vergi değeri; (2014 deki emlak vergisi beyanındaki değer)

a) Beşyüz Türk Lirası ile bin Türk Lirası (bin Türk Lirası hariç) arasında olan konutların tesliminde KDV oranı %8,
b) Bin Türk Lirası ve üzerinde olan konutların tesliminde KDV oranı %18 uygulanır.


Konutlarda KDV oranı tablosu için TIKLAYINIZ…


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/150-m2-altinda-olan-dairelerin-satisinda-uygulanacak-kdv-oranina-iliskin-kriterler-nelerdir/feed/ 0
2023 Ek Mali Tablo Düzenleme Haddi https://www.muhasebenews.com/2023-ek-mali-tablo-duzenleme-haddi/ https://www.muhasebenews.com/2023-ek-mali-tablo-duzenleme-haddi/#respond Sat, 07 Jan 2023 09:10:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=136827 TÜRMOB

SİRKÜLER

VERGİ

05.01.2023/24-1

2023 YILINDA EK MALİ TABLO DÜZENLEME SINIRI

ÖZET

2022 yılı aktif toplamı 84.051.300 TL veya net satışlar toplamı 186.779.000 TL’yi aşan mükelleflerin, 2023 yılında verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı sıra ek mali tabloları da eklemeleri gerekmektedir.

Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine göre ek mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi yeterlidir.

18/09/1994 tarihli ve 22055 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT) ile ek mali tabloları düzenlemek zorunda olan işletmelerin belirlenmesinde aktif toplamı ve net satışların toplamı ölçütü getirilmişti.

Bu hüküm uyarınca, aktif toplamı veya net satışları toplamı belirli bir tutarı aşan mükellefler ek mali tabloları düzenlemek zorundaydılar.

28/04/1998 tarihli ve 23326 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8 Sıra MSUGT’de, ek mali tabloları düzenlemek zorunda olan mükelleflerin 1998 yılından itibaren verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine ek mali tablolardan sadece “Kar Dağıtım Tablosu”nu eklemelerinin yeterli bulunduğu belirtilmiştir. Daha sonra 19/12/2000 tarihli ve 24265 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 10 Sıra No.lu MSUGT’de; tebliğde yer alan parasal hadlerin, takip eden yıllarda Bakanlıklarınca ayrıca bir belirleme yapılmadığı takdirde, her yıl bir önceki yıl için Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı; bu şekilde yapılacak hesaplamada 50 lira ve daha düşük olan tutarlar dikkate alınmayacağı, 50 liradan fazla olan tutarların ise 100 liraya yükseltileceği belirtilmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan ve 24/11/2022 tarihli ve 32023 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 542 seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, yeniden değerleme oranı 2022 yılı için

Bu düzenlemelere göre 2023 yılında ek mali tabloları düzenlemek zorunda olan mükellefler ile temel ve ek mali tablolar aşağıdaki gibidir.

%122,93 olarak tespit edilmiştir.

I-) 2023 YILINDA EK MALİ TABLOLARI DÜZENLEMEK ZORUNDA OLAN MÜKELLEFLER

Yukarıda açıklanan düzenlemeler uyarınca 2022 yılı aktif toplamı 84,051,300 TL veya net satışlar toplamı 186,779,000 TL’yi aşan mükelleflerin, 2023 yılında verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı sıra ek mali tabloları da eklemeleri gerekmektedir.

Bu kapsamda, ek mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi yeterlidir.

II-) MUHASEBE SİSTEMİ UYGULAMA GENEL TEBLİĞİNE GÖRE TEMEL MALİ TABLOLAR İLE EK MALİ TABLOLAR

1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine göre Temel Mali Tablolar ile Ek Mali Tablolar aşağıdaki gibidir.

  1. Bilanço
  2. Gelir Tablosu
  3. Satışların Maliyeti Tablosu
  4. Fon Akım Tabloları
  5. Nakit Akım Tablosu
  6. Kâr Dağıtım Tablosu
  7. Öz Kaynaklar Değişim Tablosu

Bu tablolardan, bilanço ve gelir tablosu dipnotları ve ekleri ile birlikte temel mali tabloları, diğerleri ise ek mali tabloları

oluşturmaktadır.

III-) CEZA UYGULAMASI

Vergi Usul Kanunu’nun 353/6’ncı maddesine göre, Kanuna göre belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ve kullanılmasına ilişkin kural ve standartlara uymayanlara 544 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre 2023 yılı için 6.000 TL özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.

Diğer taraftan Vergi beyannameleri, bildirimler, evrak ve vesikaların kanunen belli şekil ve muhteviyatı ve ekleri ile bunlarla ilgili olarak yapılan diğer düzenlemelere ilişkin hükümlere uyulmamış olması Vergi Usul Kanunun 352/ II-7 bendi hükmüne göre ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesini de gerektirmektedir.


Kaynak: TÜRMOB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2023-ek-mali-tablo-duzenleme-haddi/feed/ 0
Ressamın kendi yaptığı resimlerin satışından elde edilen gelir 2022 yılı için 880.000 TL’yi aşarsa tamamı gelir vergisini tabi tutulacaktır https://www.muhasebenews.com/ressamin-kendi-yaptigi-resimlerin-satisindan-elde-edilen-gelir-2022-yili-icin-880-000-tlyi-asarsa-tamami-gelir-vergisini-tabi-tutulacaktir/ https://www.muhasebenews.com/ressamin-kendi-yaptigi-resimlerin-satisindan-elde-edilen-gelir-2022-yili-icin-880-000-tlyi-asarsa-tamami-gelir-vergisini-tabi-tutulacaktir/#respond Mon, 10 Oct 2022 01:55:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132799 T.C. 

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

   
Sayı:46480499-120.04.02[2020/1737]-11022929.09.2022
Konu:İşyerinde kendi yaptığı resimlerin sergilenmesi ve satılması durumunda istisnadan faydalanıp faydalanmayacağı 
İlgi:10/08/2020 tarihli ve 132118 gelen evrak kayıt numaralı özel talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ressamlık faaliyeti ile iştigal ettiğiniz, işyerinizde sadece kendi yaptığınız resimlerin sergilendiği ve satışının yapıldığı, eserlerinizin Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından kayıt ve tescilinin bulunmadığı belirtilerek söz konusu faaliyetinizin, Gelir Vergisi Kanununun 18 nci maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve  3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun karşısındaki durumu hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 18 inci maddesinde, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratların satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

Yukarıda yazılı kazançların arızî olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanun’un 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.”

hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş olup, aynı fıkranın (2) numaralı bendinde, 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı BKK gereğince) % 17 oranında, diğer ödemelerden ise % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

Diğer taraftan, 311 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Serbest Meslek Kazançlarında İstisna Uygulaması ve İstisnanın Sınırı” başlıklı ikinci bölümünde, konu ile ilgili olarak ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup söz konusu Tebliğin;

– “İstisnanın kapsamı ve istisnadan yararlanma şartları” başlıklı 3 üncü maddesinde,

“(1) 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde serbest meslek kazanç istisnasından yararlanan mükellefler ve istisna kapsamında olan eserler sayılmış olup, söz konusu maddede hangi hasılatın istisna kapsamında olduğu da ayrıca belirtilmiştir. Buna göre;

a) Anılan istisnadan yararlanma hakkı; müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı, mucitler ve bunların kanuni mirasçılarına tanınmıştır.

b) İstisna kapsamına; şiir, hikâye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserler ile ihtira beratları girmektedir.

c) İstisna uygulanacak hasılat, eserlerin; gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlanması veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarının satılması veya bunlar üzerindeki mevcut hakların devir ve temlik edilmesi veya kiralanması karşılığında elde edilen hasılattır. Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler de istisna kapsamındaki hasılata dahildir.

(2) 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre bazı eserlerde kayıt ve tescil zorunlu, bazı eserlerde ise ihtiyari tutulmuştur. 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde yer alan serbest meslek kazanç istisnasından yararlanabilmek için maddede belirtilen eserlerden kayıt ve tescili zorunlu olanların kayıt ve tescil ettirilmesi şart olup, diğer eserlerde kayıt ve tescil şartı aranmayacaktır.

(3) Kültür ve Turizm Bakanlığınca kayıt-tescil edilen eserlerin, aynı zamanda 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde sayılan eserler veya bu eserlere benzerlik gösteren eserlerden olması şart olup, 5846 sayılı Kanuna göre kayıt-tescil edilen tüm eserler istisna kapsamına girmemektedir.”

açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, iş yerinizde kendi yaptığınız resim çalışmalarınızın satışı nedeniyle elde edilen hasılata münhasır olmak üzere, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisna hükmünden faydalanmanız mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, söz konusu resim çalışmalarınızdan elde edilecek kazancın, Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı  (2021 yılı için 650.000 TL, 2022 yılı için 880.000 TL’yi) aşması halinde, elde edilen kazancın tamamının yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, resim çalışmalarınızın gelir vergisi tevkifatı yapmak mecburiyetinde olanlara satılması halinde, tarafınıza yapılacak ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Serbest Meslek Faaliyeti Çerçevesinde Yapılan Teslim ve Hizmetler” başlıklı (I/C-2.1.2.2.) bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun (1/1) inci maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabidir. Sözü edilen faaliyetleri mutat ve sürekli olarak yapanlar KDV mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.

Serbest meslek faaliyetlerini mutat ve sürekli olarak yapanların, prensip olarak KDV mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV’nin, bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerekir.

Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin sadece Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, sorumluluk uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemleri yapan kişilerin, bu şekilde işlem yapılmasını önceden vergi sorumlusuna (Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlara) bildirmesi gerekmektedir.

İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilen serbest meslek mensupları (Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılanlar) ayrıca KDV beyannamesi vermez ve defter tutmazlar. İşlemin belgelendirilmesi ise Vergi Usul Kanununun genel hükümlerine göre gerçekleştirilir.

Bu uygulamaya göre, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar, aynı Kanunun 18 inci maddesi kapsamına giren kişilere yaptıkları ödemeler ile ilgili olarak gelir vergisi (GV) stopaj tutarı dâhil işlem bedeli üzerinden KDV hesaplayıp sorumlu sıfatıyla beyan edip öderler. Hesaplanan KDV tutarı GV stopaj matrahına dâhil edilmez.

Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetleri aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer almayanlara da yapanlar, yukarıda belirtilen uygulamadan faydalanamazlar.

Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, Tebliğin (I/C-2.1.3) bölümü saklı kalmak kaydıyla, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenir. Bu mükellefler genel hükümler çerçevesinde defter tutar, belge düzenler ve KDV beyannamesi verirler. Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, Tebliğin (I/C-2.1.3) bölümü saklı kalmak kaydıyla, bu işlemler sebebiyle vergi sorumlulukları söz konusu olmaz.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, ressamlık faaliyetinizin mutat ve sürekli olarak yapılması halinde faaliyetiniz kapsamında verdiğiniz hizmetler KDV’ye tabi olacaktır. Bu hizmet bedeli üzerinden hesaplanan KDV, faaliyetinizin 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesi kapsamına girmesi ve hizmetin münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde yer alan kişi, kurum veya kuruluşlara verilmesi halinde, bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilecektir. Faaliyetiniz kapsamındaki hizmetlerin 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer almayanlara da verilmesi halinde, faaliyetiniz kapsamında verdiğiniz hizmetlerin tamamına (193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara verilenler dahil) ilişkin hesaplanan KDV tarafınızca mükellef sıfatıyla beyan edilecektir.

Öte yandan, söz konusu hizmetlerin arızi olarak yapılması halinde ise bu hizmetler KDV’nin konusuna girmeyecektir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmış olup, söz konusu kayıtların ise mezkur Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılma/düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, mezkûr Kanunun 236 ncı maddesi, “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteride bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmüne amirdir.

Diğer taraftan, 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Defter tutma ve belge düzeni” başlıklı 6 ncı maddesinde, “(1) 213 sayılı Kanunun 172 nci maddesinde defter tutmaya mecbur olanlar sayılmış olup, aynı Kanunun 210 uncu maddesinde ise serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmıştır. Yine aynı Kanunun 236 ncı maddesinde de serbest meslek erbabının tahsilatları için serbest meslek makbuzu düzenlemek mecburiyetinde olduğu belirtilmiştir.

(2) 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini kısmen veya tamamen aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilenler dışındakilere teslim eden serbest meslek erbabının; defter tasdik ettirme (defter-beyan sistemine kaydolma) ve tutma ile belge düzenleme zorunlulukları bulunmaktadır.

(3) 213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, münhasıran 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi ve kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin; yıl içindeki kazançlarının toplamının 193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin dördüncü gelir diliminde yer alan (2020 yılı için 600.000 TL) tutarı aşıp aşmadığına bakılmaksızın, defter tasdik ettirme (defter-beyan sistemine kaydolma) ve belge düzenleme zorunluluklarının kaldırılması uygun görülmüştür.

(4) 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerinin yanı sıra başkaca faaliyetleri nedeniyle serbest meslek kazancı mükellefiyeti bulunanların, defter tasdik ettirme (defter-beyan sistemine kaydolma) ve tutma ile belge düzenleme zorunlulukları bulunmaktadır. Başkaca faaliyetleri nedeniyle serbest meslek kazancı mükellefiyeti bulunan ve serbest meslek kazanç defteri tutan mükelleflerin 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesi kapsamındaki kazançlarına ilişkin kayıtlarını da aynı defterde göstermesi mümkündür.

(5) 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetleri arızi olarak yapanların, defter tasdik ettirme (defter-beyan sistemine kaydolma) ve tutma ile belge düzenleme zorunlulukları bulunmamaktadır.

(6) 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesi kapsamında elde edilen kazançların, aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşması nedeniyle istisnadan faydalanılamayacak olması, defter tutma ve belge düzenleme yükümlülüğünde bir değişiklik yaratmayacaktır.

(7) 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesi kapsamında faaliyette bulunan ve serbest meslek makbuzu düzenleme zorunluluğu bulunmayanlardan alınan eserlere ilişkin yapılan ödemelerin gider pusulası imzalatılmak suretiyle tevsik edilmesi mümkün bulunmaktadır.

(8) 193 sayılı Kanunun 18 inci maddesi kapsamında kazanç elde eden mükelleflerin, kendilerine düzenlenen gider pusulalarını ve bu faaliyetleri ile ilgili olarak satın aldıkları mal ve giderlerine ilişkin belgelerini, 213 sayılı Kanunda öngörülen süre boyunca saklamaları gerekmektedir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, yapmış olduğunuz resimleri sadece Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kişi ve kurumlara satmanız halinde Vergi Usul Kanunu kapsamında defter tutma ve belge düzenleme zorunluluğunuz bulunmamaktadır. Ancak, yapmış olduğunuz resimleri kısmen veya tamamen Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilenler dışındakilere satmanız halinde, Vergi Usul Kanunu kapsamında defter tutma ve belge düzenleme zorunluluğunuz bulunacağından, bu durumda mesleki faaliyetinize ilişkin her türlü tahsilatınız için tahsilat anında serbest meslek makbuzu düzenlemeniz icap etmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN ÖDEME KAYDEDİCİ CİHAZLARI KULLANMALARI MECBURİYETİ HAKKINDA KANUN YÖNÜNDEN

Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanunla perakende ticaretle uğraşan veya hizmet ifa eden birinci ve ikinci sınıf tacirlere Vergi Usul Kanununa göre fatura verme mecburiyeti olmayan satışlarının belgelendirilmesi için ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyeti getirilmiştir.

426 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (VUK) ile satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıf tüccarlara (perakende teslimde bulunan veya hizmet ifa eden) Vergi Usul Kanununa göre fatura vermek zorunda olmadıkları mal satışları veya hizmet ifalarının belgelendirilmesinde (6.12.1984 tarihli ve 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanuna göre kullanmak zorunda oldukları ödeme kaydedici cihazların yerine) “Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazları” kullanma mecburiyeti getirilmiştir.

Diğer taraftan, 2001/1 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında İç Genelgede, yeminli mali müşavir, avukat, mimar, mühendis, doktor gibi kişilerin serbest meslek erbabı olmaları sebebiyle 3100 sayılı Kanun kapsamına girmediklerinden ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetlerinin bulunmadığı açıklanmış bulunmaktadır.

Bu nedenle, söz konusu faaliyetinizin serbest meslek faaliyeti ve düzenlenecek belgenin serbest meslek makbuzu olması nedeniyle ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyetiniz bulunmamaktadır.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ressamin-kendi-yaptigi-resimlerin-satisindan-elde-edilen-gelir-2022-yili-icin-880-000-tlyi-asarsa-tamami-gelir-vergisini-tabi-tutulacaktir/feed/ 0
Güncel KDV oranları tablosu https://www.muhasebenews.com/guncel-kdv-oranlari-tablosu/ https://www.muhasebenews.com/guncel-kdv-oranlari-tablosu/#respond Mon, 05 Sep 2022 19:30:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=128263 Güncel KDV oranları tablosu alabilir miyiz?
1.listede hangi ürünler var.
2.listede hangi hangi mal ve hizmetler var. Bilgi verebilir misiniz?

İSMMMO WEB SAYFASI

https://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/PratikBilgiler/2022_vergi/21.pdf

GİB KDV Oranları Listesi

https://www.gib.gov.tr/yardim-ve-kaynaklar/yararli-bilgiler/kdv-oranlari-listesi


Kaynak:GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/guncel-kdv-oranlari-tablosu/feed/ 0
Serbest meslek erbabına yapılan ödemelerde Gelir Vergisi ve K.D.V. sorumluluğu https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-erbabina-yapilan-odemelerde-gelir-vergisi-ve-k-d-v-sorumlulugu/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-erbabina-yapilan-odemelerde-gelir-vergisi-ve-k-d-v-sorumlulugu/#respond Wed, 15 Jun 2022 10:01:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127760 Firmamız gider pusulası ile tarihi eser bir tablo almıştır. Tablo için stopaj oranı nedir? Muhasebe kaydını hangi hesapta göstermemiz gerekir?

Tabloyu kimden aldınız? Ressamdan almış iseniz GV stopaj oranı %17 dir. (GVK Md18) Ressam dışında vergi mükellefi olmayan kişiden alınmış ise GV stopajı olmaz. 255 hesaba kayıt edilir.


T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

99689007-120.01.02.11[GVK: 3-1]-7280

10.03.2021

Konu

:

Serbest meslek erbabına yapılan ödemelerde Gelir Vergisi ve K.D.V. sorumluluğu

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; yaptığınız restorasyon çalışması ile ilgili olarak hat sanatı işi yaptıracağınızı, bu işi yapacak olan hat sanatçısına yapacağınız ödeme karşılığında düzenleyeceğiniz gider pusulasında hesaplanacak katma değer ve gelir vergisi tevkifatı yükümlülükleriniz konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66 ncı maddelerinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olduğu ve serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı oldukları belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 18 inci maddesinde, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratların satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

Yukarıda yazılı kazançların arızî olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanun’un 94’üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.

Bu madde kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, ” Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiş ve maddenin ikinci bendinde 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden (2009/14592 sayılı BKK gereğince) % 17 oranında, diğer ödemelerden ise % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması öngörülmüştür.

Buna göre, hat  çalışması Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesine göre istisna kapsamında olduğundan, restorasyon çalışması ile ilgili olarak hat sanatçısından aldığınız hizmet karşılığında yapacağınız ödemeler üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 2/a bendine göre % 17 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmanız gerekmekte olup adı geçen Kanunun 18 inci maddesi kapsamında faaliyette bulunan hat sanatçısının serbest meslek makbuzu düzenleme zorunluluğu bulunmaması nedeniyle yapılan ödemelerin gider pusulası imzalatılmak suretiyle tevsik edilmesi mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN :

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-9/1 inci maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği

hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Serbest Meslek Faaliyeti Çerçevesinde Yapılan Teslim ve Hizmetler” başlıklı  (I/C-2.1.2.2.) bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun (1/1) inci maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabidir. Sözü edilen faaliyetleri mutat ve sürekli olarak yapanlar KDV mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.

Serbest meslek faaliyetlerini mutat ve sürekli olarak yapanların, prensip olarak KDV mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV’nin, bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerekir.

Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin sadece Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması gerekmektedir.

Ayrıca, sorumluluk uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemleri yapan kişilerin, bu şekilde işlem yapılmasını önceden vergi sorumlusuna (Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlara) bildirmesi gerekmektedir.

İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine getirilen serbest meslek mensupları (Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılanlar) ayrıca KDV beyannamesi vermez ve defter tutmazlar. İşlemin belgelendirilmesi ise Vergi Usul Kanununun genel hükümlerine göre gerçekleştirilir.

Bu uygulamaya göre, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar, aynı Kanunun 18 inci maddesi kapsamına giren kişilere yaptıkları ödemeler ile ilgili olarak gelir vergisi (GV) stopaj tutarı dâhil işlem bedeli üzerinden KDV hesaplayıp sorumlu sıfatıyla beyan edip öderler. Hesaplanan KDV tutarı GV stopaj matrahına dâhil edilmez.

Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetleri aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer almayanlara da yapanlar, yukarıda belirtilen uygulamadan faydalanamazlar.

..

Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, Tebliğin (I/C-2.1.3) bölümü saklı kalmak kaydıyla, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenir. Bu mükellefler genel hükümler çerçevesinde defter tutar, belge düzenler ve KDV beyannamesi verirler. Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşların, Tebliğin (I/C-2.1.3) bölümü saklı kalmak kaydıyla, bu işlemler sebebiyle vergi sorumlulukları söz konusu olmaz.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, restorasyon çalışmanızla ilgili olarak tarafınıza sunulan  ve Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesine göre istisna kapsamında bulunan “hat sanatı işi”  için bu hizmeti tarafınıza sunan hat sanatçısının, serbest meslek faaliyetini mutat ve sürekli olarak yapması halinde verdiği hizmet KDV’ye tabi olacak ve hizmet üzerinden hesaplanan KDV yukarıda belirtilen mevzuat açıklamaları çerçevesinde ya kendisi tarafından beyan edilip ödenecek ya da Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde yer alan kişi, kurum veya kuruluşlarca sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir.

Bununla beraber, söz konusu hizmetin arızi olarak yapılması halinde ise söz konusu işlem KDV’nin konusuna girmeyecektir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-erbabina-yapilan-odemelerde-gelir-vergisi-ve-k-d-v-sorumlulugu/feed/ 0
Kurumlar vergisi beyannamesinin dipnotlar kısmına bilgi yazılması zorunlu mudur? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-beyannamesinin-dipnotlar-kismina-bilgi-yazilmasi-zorunlu-mudur/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-beyannamesinin-dipnotlar-kismina-bilgi-yazilmasi-zorunlu-mudur/#respond Tue, 11 May 2021 02:49:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108071 2020 yılına ait kurumlar vergisi beyannamesini dolduruyorum.2021 mart ayında ortaklar değişti.

2020 yılına ait beyannamede ortaklara ilişkin bildirim formuna 2020 yılındaki ortakların bilgilerini yazdım, yeni ortakları yazmadım. Doğru mudur?

31/12/2020 Tarihindeki ortaklar yazılır.


Kurumlar vergisi beyannamesinin gelir tablolarında dipnot yazma zorunluluğu var mıdır? 

TDHP na göre dipnotlarda sorulan soruların sadece cevabı veya işlemi olan maddeler yazılmak zorundadır. Yazılmaz ise VUK 352. maddeye göre ceza uygulanır.

III _ MALİ TABLOLAR İLKELERİ :

Mali tablolar ilkeleri, temel mali tabloların düzenlenmesinde işletmeler tarafından uygulanacak kuralları ifade eder.

Bu düzenlemede yer almayan konularda, daha sonra yayımlanacak muhasebe standartlarına, yoksa muhasebe kavramlarına uygun olarak öncelikle, işletmenin içinde bulunduğu sektörde söz konusu işletme büyüklüğü için yaygın olarak kullanılan, bunun da uygulanmadığı hallerde uluslararası standartlarda benimsenen esaslara uyulur.

Mali tabloların hazırlanmasında esas alınan kavram ve ilkeler ile Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinin farklı uygulamalara yer verdiği durumlarda, işletmeler söz konusu mevzuat hükümleri uyarınca istenilen bilgileri sağlayacak şekilde gerekli düzenlemeleri yaparlar. Ancak, bu düzenlemeler bu bölümde yer alan ilkeler çerçevesinde düzenlenecek mali tabloların tekliği ilkesini değiştiremez.

Mali Tablolar aşağıdaki tabloları içerir :

1. Bilanço

2. Gelir Tablosu

3. Satışların Maliyeti Tablosu

4. Fon Akım Tabloları

5. Nakit Akım Tablosu

6. Kâr Dağıtım Tablosu

7. Öz Kaynaklar Değişim Tablosu

Bu tablolardan, bilanço ve gelir tablosu dipnotları ve ekleri ile birlikte temel mali tabloları, diğerleri ise ek mali tabloları oluşturur.

A _ MALİ TABLOLARIN AMAÇLARI :

Mali tabloların amaçları şöyledir :

1. Yatırımcılar, kredi verenler ve diğer ilgililer için karar almada yararlı bilgiler sağlamak.

2. Gelecekteki nakit akımlarını değerlendirmede yararlı bilgiler sağlamak.

3. Varlıklar, kaynaklar ve bunlardaki değişiklikler ile işletme faaliyet sonuçları hakkında bilgi sağlamak.

B _ MALİ TABLOLARDAKİ BİLGİLERİN ÖZELLİKLERİ :

Mali tablolarda yer alan bilgilerin karar vericiler tarafından en iyi şekilde ve süratle kullanılabilmesi için bu tabloların anlaşılabilir, ihtiyaca uygun, güvenilir, karşılaştırılabilir olması, zamanında düzenlenmesi gerekir.

C _ TEMEL MALİ TABLOLARIN DÜZENLENME İLKELERİ :

Temel mali tabloların düzenlenme ilkeleri, temel mali tablolara paralel olarak iki ana gruba ayrılır:

1. Gelir Tablosu İlkeleri

2. Bilanço İlkeleri

a) Varlıklara İlişkin İlkeler,

b) Yabancı Kaynaklara İlişkin İlkeler,

c) Özkaynaklara İlişkin İlkeler.

1. GELİR TABLOSU İLKELERİ :

Gelir tablosu ilkelerinin amacı; satışların, gelirlerin, satışlar maliyetinin, giderlerin, kâr ve zararlara ait hesapların ve belli dönemlere ait işletme faaliyeti sonuçlarının sınıflandırılmış ve gerçeğe uygun olarak gösterilmesini sağlamaktır.

Bütün satışlar, gelir ve kârlar ile maliyet, gider ve zararlar brüt tutarları üzerinden gösterilirler ve hiç bir satış, gelir ve kâr kalemi bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkarılamaz.

Bu amaç doğrultusunda benimsenen gelir tablosu ilkeleri aşağıda belirtilmiştir:

a) Gerçekleşmemiş satışlar, gelir ve karlar; gerçekleşmiş gibi veya gerçekleşenler gerçek tutarından fazla veya az gösterilmemelidir. Belli bir dönem veya dönemlerin gerçeğe uygun faaliyet sonuçlarını göstermek için, dönem veya dönemlerin başında ve sonunda doğru hesap kesimi işlemleri yapılmalıdır.

b) Belli bir dönemin satışları ve gelirleri bunları elde etmek için yapılan satışların maliyeti ve giderleri ile karşılaştırılmalıdır. Belli bir dönem veya dönemlerin başında ve sonunda maliyet ve giderleri gerçeğe uygun olarak gösterebilmek için stoklarda, alacak ve borçlarda doğru hesap kesimi işlemleri yapılmalıdır.

c) Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ile özel tükenmeye tabi varlıklar için uygun amortisman ve tükenme payı ayrılmalıdır.

d) Maliyetler; maddi duran varlıklar, stoklar, onarım ve bakım ve diğer gider grupları arasında uygun bir şekilde dağıtılmalıdır. Bunlardan direkt olanları doğrudan doğruya, birden fazla faaliyeti ilgilendirenleri zaman ve kullanma faktörü dikkate alınarak tahakkuk ettirilip, dağıtılmalıdır.

e) Arızi ve olağanüstü niteliğe sahip kâr ve zararlar meydana geldikleri dönemde tahakkuk ettirilmeli, fakat normal faaliyet sonuçlarından ayrı olarak gösterilmelidir.

f) Bütün kâr ve zararlardan, önceki dönemlerin mali tablolarında düzeltme yapılmasını gerektirecek büyüklük ve niteliktekiler dışında kalanlar, dönemin gelir tablosunda gösterilmelidir.

g) Karşılıklar, işletmenin kârını keyfi bir şekilde azaltmak veya bir döneme ait kârı diğer döneme aktarmak amacıyla kullanılmamalıdır.

h) Dönem sonuçlarının tespiti ile ilgili olarak uygulana gelen değerleme esasları ve maliyet yöntemlerinde bir değişiklik yapıldığı takdirde, bu değişikliğin etkileri açıkça belirtilmelidir.

ı) Bilanço tarihinde var olan ve sonucu belirsiz bir veya bir kaç olayın gelecekte ortaya çıkıp çıkmamasına bağlı durumları ifade eden, şarta bağlı olaylardan kaynaklanan, makul bir şekilde gerçeğe yakın olarak tahmin edilebilen gider ve zararlar, tahakkuk ettirilerek gelir tablosuna yansıtılır. Şarta bağlı gelir ve karlar için ise gerçekleşme ihtimali yüksek de olsa herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz; dipnotlarda açıklama yapılır.

2. BİLANÇO İLKELERİ

Bilanço ilkelerinin amacı; sermaye koyan veya sonradan kendilerine ait kârı işletmede bırakan sahip ve hissedarlar ile alacaklıların işletmeye sağladıkları kaynaklar ve bunlarla elde edilen varlıkların muhasebe kayıt, hesap ve tablolarında anlamlı bir şekilde tespit edilmesi ve gösterilmesi yoluyla, belli bir tarihte işletmenin mali durumunun açıklıkla ve ilgililer için gerçeğe uygun olarak yansıtılmasıdır.

Bilanço, varlıkların içinde bulunulan zamandaki değerini veya tasfiye halinde bunların satışından elde edilecek para tutarlarını yansıtan bir tablo değildir.

Bütün varlıklar, yabancı kaynaklar ve öz kaynaklar bilançoda gayrisafi değerleri ile gösterilirler. Bu ilke, bilançonun net değer esasına göre düzenlenmesine bir engel oluşturmaz. Bu doğrultuda net değer bilanço düzenlenmesinin gereği olarak indirim kalemlerinin ilgili hesapların altında açıkça gösterilmesi esastır.

Bu amaç doğrultusunda benimsenen bilanço ilkeleri; varlıklar, yabancı kaynaklar ve özkaynaklar itibariyle aşağıda, belirtilmiştir:

a) Varlıklara İlişkin İlkeler :

1. İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşebilecek varlıkları, bilançoda dönen varlıklar grubu içinde gösterilir.

2. İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde paraya dönüşemeyen, hizmetlerinden bir hesap döneminden daha uzun süre yararlanılan uzun vadeli varlıkları, bilançoda duran varlıklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço gününde bu grupta yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar dönen varlıklar grubunda ilgili hesaplara aktarılır.

3. Bilançoda varlıkları, bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleriyle gösterebilmek için, varlıklardaki değer düşüklüklerini göstererek karşılıkların ayrılması zorunludur.

Dönen varlıklar grubu içinde yer alan menkul kıymetler, alacaklar, stoklar ve diğer dönen varlıklar içindeki ilgili kalemler için yapılacak değerleme sonucu gerekli durumlarda uygun karşılıklar ayrılır.

Bu ilke, duran varlıklar grubunda yer alan alacaklar, bağlı menkul kıymetler, iştirakler, bağlı ortaklıklar ve diğer duran varlıklardaki ilgili kalemler için de geçerlidir.

4. Gelecek dönemlere ait olarak önceden ödenen giderler ile cari dönemde tahakkuk eden ancak, gelecek dönemlerde tahsil edilecek olan gelirler kayıt ve tespit edilmeli ve bilançoda ayrıca gösterilmelidir.

5. Dönen ve duran varlıklar grubunda yer alan alacak senetlerini, bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleri ile gösterebilmek için reeskont işlemleri yapılmalıdır.

6. Bilançoda duran varlıklar grubunda yer alan maddi duran varlıklar ile maddi olmayan duran varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla her dönem ayrılan amortismanların birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmelidir.

7. Duran varlıklar grubu içinde yer alan özel tükenmeye tabi varlıkların maliyetini çeşitli dönem maliyetlerine yüklemek amacıyla, her dönem ayrılan tükenme paylarının birikmiş tutarları ayrıca bilançoda gösterilmelidir.

8. Bilançonun dönen ve duran varlıklar gruplarında yer alan alacaklar, menkul kıymetler, bağlı menkul kıymetler ve diğer ilgili hesaplardan ve yükümlülüklerden işletmenin sermaye ve yönetim bakımından ilişkili bulunduğu ortaklara, personele, iştiraklere ve bağlı ortaklıklara ait olan tutarlarının ayrı gösterilmesi temel ilkedir.

9. Tutarları kesinlikle saptanamayan alacaklar için herhangi bir tahakkuk işlemi yapılmaz. Bu tür alacaklar bilanço dipnot veya eklerinde gösterilir.

10. Verilen rehin, ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatların özellikleri ve kapsamları bilanço dipnot veya eklerinde açıkça belirtilmelidir.

Bu ilke, alınan rehin, ipotek ve bilanço kapsamında yer almayan diğer teminatlar için de geçerlidir.

Ayrıca, işletme varlıkları ile ilgili toplam sigorta tutarlarının da bilanço dipnot veya eklerinde açıkça gösterilmesi gerekmektedir.

b) Yabancı Kaynaklara İlişkin İlkeler :

1. İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelen borçları, bilançoda kısa vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilir.

2. İşletmenin bir yıl veya normal faaliyet dönemi içinde vadesi gelmemiş borçları, bilançoda uzun vadeli yabancı kaynaklar grubu içinde gösterilir. Dönem sonu bilanço gününde bu grupta yer alan hesaplardan vadeleri bir yılın altında kalanlar kısa vadeli yabancı kaynaklar grubundaki ilgili hesaplara aktarılır.

3. Tutarları kesinlikle saptanamayanları veya durumları tartışmalı olanları da içermek üzere, işletmenin bilinen ve tutarları uygun olarak tahmin edilebilen bütün yabancı kaynakları kayıt ve tespit edilmeli ve bilançoda gösterilmelidir.

İşletmenin bilinen ancak tutarları uygun olarak tahmin edilemeyen durumları da bilançonun dipnotlarında açık olarak belirtilmelidir.

4. Gelecek dönemlere ait olarak önceden tahsil edilen hasılat ile cari dönemde tahakkuk eden ancak, gelecek dönemlerde ödenecek olan giderler kayıt ve tespit edilmeli ve bilançoda ayrıca gösterilmelidir.

5. Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar grubunda yer alan borç senetlerini bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleri ile gösterebilmek için reeskont işlemleri yapılmalıdır.

6. Bilançonun kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar gruplarında yer alan borçlar, alınan avanslar ve diğer ilgili hesaplardan işletmenin sermaye ve yönetim bakımından ilgili bulunduğu ortaklara, personele, iştiraklere ve bağlı ortaklıklara ait olan tutarlarının ayrı gösterilmesi temel ilkedir.

c) Özkaynaklara İlişkin İlkeler :

1. İşletme sahip veya ortaklarının sahip veya ortak sıfatıyla işletme varlıkları üzerindeki hakları özkaynaklar grubunu oluşturur.

İşletmenin bilanço tarihindeki ödenmiş sermayesi ile işletme faaliyetleri sonucu oluşup, çeşitli adlar altında işletmede bırakılan kârları ile dönem net kârı (zararı) bilançoda özkaynaklar grubu içinde gösterilir.

2. İşletmenin ödenmiş sermayesi bilançonun kapsamı içinde tek bir kalem olarak gösterilir. Ancak, esas sermaye özellikleri farklı hisse gruplarına ayrılmış bulunuyorsa esas sermaye hesapları her grubun haklarını, kâr ve tasfiye paylarının dağıtımında sahip olabilecekleri özellikleri ve diğer önemli özellikleri yansıtacak biçimde bilançonun dipnotlarında gösterilmelidir.

3. İşletmenin hissedarları tarafından yatırılan sermayenin devam ettirilmesi gerekir. İşletmede herhangi bir zararın ortaya çıkması, herhangi bir nedenle özkaynaklarda meydana gelen azalmalar; hem dönemsel, hem de kümülatif olarak izlenmeli ve kaydedilmelidir.

4. Özkaynakların bilançoda net olarak gösterilmesi için geçmiş yıllar zararları ile dönem zararı, özkaynaklar grubunda indirim kalemleri olarak yer alır.

5. Özkaynaklar; ödenmiş sermaye, sermaye yedekleri, kâr yedekleri, geçmiş yıl kârları (zararları) ve dönem net kârı (zararı)ndan oluşur. Kâr yedekleri yasal, statü ve olağanüstü yedekler ile yedek niteliğindeki karşılıklar, özel fonlar gibi işletme faaliyetleri sonucu elde edilen kârların dağıtılmamış kısmını içerir. Sermaye yedekleri ise hisse senedi ihraç primleri, iptal edilen ortaklık payları, yeniden değerleme değer artışları gibi kalemlerden meydana gelir. Sermaye yedekleri, gelir unsuru olarak gelir tablosuna aktarılamaz.

 


Kaynak: İsmmmo,Gib
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-beyannamesinin-dipnotlar-kismina-bilgi-yazilmasi-zorunlu-mudur/feed/ 0
Güncel vergi levhaları ne zamana kadar oluşturulmalıdır? https://www.muhasebenews.com/guncel-vergi-levhalari-ne-zamana-kadar-olusturulmalidir/ https://www.muhasebenews.com/guncel-vergi-levhalari-ne-zamana-kadar-olusturulmalidir/#respond Mon, 10 May 2021 01:16:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107880 İşletme defteri, serbest meslek, bilanço usulüne tabi vergi levhalarını ne zamana kadar GİB üzerinden oluşturmak gerekli? 

Vergi levhalarının oluşumu yıllık GV ve KV beyannameleri verildiği tarihten itibaren başlanarak 31/05/2021 tarihine kadar oluşturulur. 

Konu hakkında aşağıdaki link de bulunan mali rehberin ilgili sayfasını inceleyiniz. 

https://www.ismmmo.org.tr/dosya/797/Mevzuat-Dosya/Mali-Rehber.pdf


Limitleri geçtiği için kurumlar ekinde doldurmam gereken Kar Dağıtım tablosunu kar dağıtmasa bile boş yada belli başlı yerleri mi dolduracağız?

Kar dağıtılmış ise tablo doldurulur. Kar dağıtımı yok ise doldurulmaz.

LTD. ŞTİ.’lerde Kar Payı Nereden ve Nasıl Dağıtılır?

1- LTD.ŞTİ.’LERDE KAR PAYI NEREDEN DAĞITILIR?

Kâr payı, sadece net dönem kârından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir. Kâr payı dağıtımına ancak, kanun ve şirket sözleşmesi uyarınca ayrılması gereken kanuni yedek akçelerle, şirket sözleşmesinde öngörülmüş yedek akçeler ayrıldığı takdirde karar verilebilir.

2- LTD.ŞTİ.’LERDE KAR PAYI DAĞITIMI NASIL HESAPLANIR?

Şirket sözleşmesi ile aksi öngörülmedikçe, kâr payı, esas sermaye payının itibarî değerine oranla hesaplanır; ayrıca yerine getirilen ek ödeme yükümlülüklerinin tutarı da kâr payının hesaplanmasında itibarî değere eklenir.

3- ŞİRKET GENEL KURULU HANGİ HALLERDE YEDEK AKÇE AYRILMASINA KARAR VEREBİLİR?

Şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece;

3.1- Zararların karşılanması için gerekliyse,

3.2- Şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse,

karar verebilir.

________________________________________________

Genel kanuni yedek akçe şirketin her yıl kar etmesi durumunda ayrılma zorunda mıdır?

Daha evvel elde edilen karlardan ayrılmayan yedek akçeler cari dönem ödenmiş sermayenin %20 si kadar ayrılabilir mi?

Ödenmiş sermayenin %20 sine ulaşıldıktan ayrılan yedek akçeler sermayeye ilave edilebilir mi?

Yedek akçelerin ayrılması ve sermayeye eklenmesi husus TTK nın 519…………. 523. maddelerinde düzenleme yapılmış olup bu düzenlemelere uygun hareket edilmesi gerekmektedir.

________________________________________________

Yabancı Şirket Ortağına Kar Dağıtımında Tevkifat Oranı Nasıl Hesaplanır?

(ÖZELGE) 

Konu: Japonya mukimi şirket ortağına kar dağıtımında tevkifat oranı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin her türlü malın ithalatı, ihracatı ve dahili ticareti faaliyetiyle iştigal ettiği, %99,96 oranında ortağınız olan Japonya mukimi firmaya kar payı dağıtımının planlandığı belirtilerek, dağıtılacak kar payı üzerinden hangi oranda tevkifat yapılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tam ve Dar Mükellefiyet” başlıklı 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; “Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler.” hükmüne yer verilmiş, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinin birinci fıkrasında; dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükmü yer almakta olup, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, tam mükellef kurumlar tarafından, Türkiye’de bir iş yeri veya daimî temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (Kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir Vergisi Kanununun 75’inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan kâr payları üzerinden bu Kanunun 15’inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tâbi tutulan kazançlar hariç olmak üzere %15 oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 13/11/1994 tarih ve 22110 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Türkiye Cumhuriyeti ile Japonya Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” 1/1/1995 tarihinden itibaren uygulanmaktadır.

Söz konusu Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 1 ve 2’nci fıkraları;”

1-Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2- Bununla beraber, söz konusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Akit Devletçe de kendi mevzuatına göre vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden kişi temettünün gerçek lehtarı ise, bu şekilde alınacak vergi aşağıdaki oranları aşmayacaktır:

a) Temettü elde eden, kar dağıtımına ilişkin hesap döneminin bitiminden hemen önceki 6 aylık süre içinde, temettü ödeyen şirketin hisselerinin en az yüzde 25’ini elinde tutan bir şirket ise gayrisafi temettü tutarının yüzde 10’u;

b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının %15’i.

Bu fıkra hükümleri, bünyesinden temettü ayrılan şirket kazancının vergilemesine etki etmeyecektir.” hükümlerini öngörmektedir.

Anılan Anlaşmanın Protokolünün 6’ncı maddesinde ise;

“6. Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının a) ve b) bentleri ile ilgili olarak, Türkiye’de, söz konusu temettüleri ödeyen şirketin gelirine uygulanan Türk vergisi miktarının, bu temettülerin ödenebilir hale gelmesinden hemen önce sona eren hesap döneminde elde edilen gelirin %40’ından daha az olması halinde, Anlaşmada belirtilen vergi oranları, sırasıyla, a) bendi için 15, b) bendi için %20 olacaktır.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, Türkiye mukimi şirketiniz tarafından %99,96 oranında ortağınız olan Japonya mukimine yapılan kar payı ödemelerinin gayrisafi tutarı üzerinden anılan Anlaşmanın 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendi uyarınca Türkiye’de %10 oranını aşmayacak şekilde vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Ancak, Türkiye’de söz konusu temettüleri ödeyen şirketin gelirine uygulanan vergi oranı, Kurumlar Vergisi Kanununun “Kurumlar Vergisi ve Geçici Oranı” başlıklı 32’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre %20 olduğundan anılan Protokolün 6’ncı maddesine göre söz konusu temettü ödemeleri üzerinden Türkiye’de %10 oranında değil, %15 oranında vergi kesintisi yapılacaktır.

Diğer taraftan, Anlaşma hükümlerine göre Türkiye’de vergi ödenmesi durumunda, ödenen bu vergi Anlaşmanın bir örneği ekli 22’nci maddesinin 2’nci fıkrasının (b) bendi uyarınca Japonya’da ödenecek vergiden mahsup edilecektir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. 18Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/guncel-vergi-levhalari-ne-zamana-kadar-olusturulmalidir/feed/ 0