Suretiyle – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 06 Feb 2024 20:54:46 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Kur farkı için fatura kesilmesi ve KDV hesaplanması zorunlu mu? https://www.muhasebenews.com/kur-farki-icin-fatura-kesilmesi-ve-kdv-hesaplanmasi-zorunlu-mu/ https://www.muhasebenews.com/kur-farki-icin-fatura-kesilmesi-ve-kdv-hesaplanmasi-zorunlu-mu/#respond Tue, 06 Feb 2024 20:54:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149206 Kur farkı için fatura kesilmesi ve KDV hesaplanması zorunludur.

Yurt İçi Teslimler ile İhraç Kayıtlı Teslimlerde Oluşan Kur Farklarının KDV karşısındaki durumu

KDV Kanununun 26 ncı maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili 105 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin E bölümünde açıklama yapılmıştır.

4.5.1. Yurt içinde KDV uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ilişkin olarak,

– KDV dahil toplam bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkı bedeline iç yüzde oranı uygulanarak,

– Dövize endeksli toplam bedele KDV’nin dahil edilmemesi durumunda vergiyi doğuran olay ile ödeme tarihi arasında ortaya çıkan kur farkları üzerinden

lehine kur farkı ortaya çıkan mükellef tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönemde her iki mükellef tarafından genel esaslar çerçevesinde işlem yapılması gerekmektedir.

4.5.2. KDV Kanununun 11/1-c maddesi hükmü gereğince tecil-terkin uygulanmak suretiyle teslim edilen mallara ait bedelin dövize endeksli olarak belirlenmesi durumunda, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarih ile ödeme tarihi arasında ihracatçı lehine ortaya çıkan kur farkları için ihracatçı tarafından düzenlenecek faturada KDV hesaplanarak beyan edilmesi gerekmektedir. Söz konusu KDV imalatçı tarafından genel esaslara göre indirim konusu yapılabilecektir. İmalatçı lehine kur farkı ortaya çıkması halinde 25 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin D bölümüne göre işlem yapılması gerekmektedir.

 


Kaynak: KDVK 60 nolu sirküler
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kur-farki-icin-fatura-kesilmesi-ve-kdv-hesaplanmasi-zorunlu-mu/feed/ 0
2023 Sonu Yapılacak Enflasyon Düzeltmesinde ROFM ilgili olduğu parasal olmayan kıymetin düzeltmeye esas değerinden düşülmek suretiyle düzeltme işlemi yapılır. https://www.muhasebenews.com/2023-sonu-yapilacak-enflasyon-duzeltmesinde-rofm-ilgili-oldugu-parasal-olmayan-kiymetin-duzeltmeye-esas-degerinden-dusulmek-suretiyle-duzeltme-islemi-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/2023-sonu-yapilacak-enflasyon-duzeltmesinde-rofm-ilgili-oldugu-parasal-olmayan-kiymetin-duzeltmeye-esas-degerinden-dusulmek-suretiyle-duzeltme-islemi-yapilir/#respond Wed, 10 Jan 2024 16:38:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148542 Resmî Gazete Tarihi: 30.12.2023 Resmî Gazete Sayısı: 32415 (2.Mükerrer)

VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

(SIRA NO: 555)

Parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarları

MADDE 13- (1) Parasal olmayan kıymetlerin düzeltme işleminde, düzeltmeye esas tarih itibarıyla sahip olduğu ve 213 sayılı Kanunda yer alan değerleme hükümlerine göre, Tebliğin bu maddesi de dikkate alınmak suretiyle, tespit edilen tutarları/değeri esas alınır. 31/12/2023 tarihli bilanço düzeltilirken parasal olmayan kıymetlerin, 213 sayılı Kanunun değerleme hükümlerine göre olması gereken değerleri üzerinden bilançoda yer almış olmalarına dikkat edilmelidir.

(2) Parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarları belirlenirken bir kısım değerler, parasal olmayan kıymetlerin 213 sayılı Kanunun değerleme hükümlerine göre bulunan tutarlarından düşülür ve bu işlemden sonra bulunan miktarlar düzeltmeye esas alınır.

Bu kapsamda;

a) Düzeltmeye esas alınacak tutara ulaşılırken; ROFM, ilgili parasal olmayan kıymetin düzeltmeye esas değerinden düşülmek suretiyle düzeltme işlemi yapılır.

b) 1/1/2024 tarihinden önce ayrılmış ve sermayeye ilave edilmiş olan yeniden değerleme değer artış fonu gibi fonların sermayeye ilavesi nedeniyle oluşan sermaye artışları, artış olarak dikkate alınmaz ve bunlar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz. Bu kapsamda, Tebliğin 15 inci maddesinin (2) numaralı fıkrasında, geçmiş yıl kârları ve zararları hesabına aktarılarak kapatılacağı belirtilen fon hesaplarındaki tutarların 1/1/2024 tarihinden önce sermayeye ilave edilmiş olması halinde, bu değerler sermayenin, düzeltmeye esas tutarı hesaplanırken düşülür ve bunlar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmaz.

(3) Düzeltmeye esas tutar olarak;

a) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasına göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan en son bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetler için, söz konusu bilançoda yer alan düzeltilmiş değerler,

b) 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi, geçici 32 nci maddesi ve/veya mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş iktisadi kıymetler için, en son yapılan yeniden değerleme sonrası değerler

dikkate alınır.

Reel olmayan finansman maliyeti

MADDE 14- (1) 2023 hesap dönemi sonuna ait bilanço üzerinde yapılacak düzeltme işleminde; bilançoda yer alan bazı parasal olmayan varlıkların içerisinde bulunan reel olmayan finansman maliyetlerinin, ilgili varlığın maliyet veya alış bedelinden düşülmesi sonucu bulunacak tutar düzeltmeye esas alınır.

Buna göre, mükelleflerin yapmış oldukları borçlanmalarda katlanmış oldukları ve parasal olmayan varlıkların maliyet veya alış bedeline ekledikleri finansman giderlerinin içerisinde, borç tutarında ilgili dönemdeki enflasyon nedeniyle oluşan değer kaybının telafisine yönelik bir unsur da bulunduğundan, yani alınan borcun geri ödenmesinde borç verenin enflasyon nedeniyle uğrayacağı kayıp tutarı da finansman gideri içerisinde yer aldığından, maliyet veya alış bedeline eklenen finansman gideri içerisindeki anaparaya ait enflasyon kaybının ayrıştırılmasından sonra kalan kısmın (finansman giderinin sadece reel kısmının) enflasyon düzeltmesinde dikkate alınması gerekmektedir.

(2) Maliyet veya alış bedellerine intikal ettirilmiş ve düzeltmeye esas tutara ulaşılırken düşülecek reel olmayan finansman maliyeti ihtiva edebilecek parasal olmayan varlıklar aşağıda gösterilmiştir.

  1. Stoklar,
  2. Maddi duran varlıklar,
  3. Mali duran varlıklar,
  4. Özel tükenmeye tabi varlıklar.

Maliyet veya alış bedelleri içerisinde ROFM ihtiva edebilen, iktisadi işletmeye dâhil kıymetler Tebliğe ekli listede (EK 3) yer almaktadır.

(3) Düzeltme işleminde, ROFM, “Borç Tutarının Esas Alınması” ve “Toplam Finansman Maliyetinin Esas Alınması” yöntemlerinden biri seçilerek hesaplanabilir.

a) Borç tutarının esas alınması yönteminde, ROFM; her türlü borçlanmada, borç tutarlarına borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranının uygulanması suretiyle hesaplanır.

ROFM = Borç Tutarı X

Borcun Kapatıldığı Aya Ait Yİ-ÜFE

(-)

Borcun Alındığı Aya Ait Yİ-ÜFE

______________________________________________

Borcun Alındığı Aya Ait Yİ-ÜFE

Formüldeki oranın birden büyük çıkması hali, formüle göre bulunan değerin borç tutarına uygulanması suretiyle ROFM’nin hesaplanmasına engel teşkil etmemektedir. Hesaplanan oranın borç tutarına uygulanması suretiyle bulunan tutarın (ROFM), formülde dikkate alınan borç tutarı nedeniyle ilgili dönemde maliyetle/alış bedeliyle ilişkilendirilen finansman giderleri toplamından büyük olması halinde, bahse konu finansman giderlerinin tamamının reel olmadığı, küçük olması halinde ise aşan kısmın reel olduğu kabul edilecektir.

Aylar itibarıyla Yİ-ÜFE’de oluşan farklılıklar nedeniyle formüldeki oranın negatif çıkması halinde, formülde dikkate alınan döneme ilişkin olarak maliyete/alış bedeline intikal ettirilen finansman giderinin tamamının reel olduğu kabul edilecektir.

Yabancı para üzerinden borçlanmalarda borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranı, borcun alındığı tarihteki Türk Lirası karşılıklarına uygulanır. Dolayısıyla yabancı para üzerinden yapılan borçlanmalarda ROFM hesaplanırken Yİ-ÜFE artış oranının uygulanacağı borç tutarı, yabancı para üzerinden alınan borcun alındığı tarihteki Türk Lirası karşılığıdır.

Birden fazla hesap dönemine yayılan ve finansman gideri her hesap döneminde maliyete atılan borçlanmalarda, ROFM hesaplanması, her hesap dönemi itibarıyla ayrı ayrı borç tutarının borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranının uygulanması suretiyle hesaplanır. Aynı hesap dönemi içinde, borç geri ödemesinin (kapamanın) birden fazla ayda yapılması durumunda, her geçici vergi döneminin sonunda geçerli olan Yİ-ÜFE oranı kullanılabilecektir.

Birden fazla hesap dönemine yayılan ve finansman gideri her hesap döneminde maliyete atılan yabancı para üzerinden borçlanmalarda, reel olmayan finansman maliyetinin hesaplanması, her hesap dönemi itibarıyla ayrı ayrı borç tutarının borcun alındığı tarihteki Türk Lirası karşılıklarına borcun kullanıldığı döneme ait Yİ-ÜFE artış oranının uygulanması suretiyle hesaplanacaktır.

b) Toplam finansman maliyetinin esas alınması yönteminde, maliyet veya alış bedeline dâhil edilen finansman giderlerinin reel olmayan kısımları, diğer bir ifade ile ROFM; toplam finansman maliyetlerine, ilgili döneme ait Yİ-ÜFE artış oranının hesap dönemine ait ortalama ticari kredi faiz oranına bölünmesi sonucunda belirlenen oranlar uygulanmak suretiyle bulunan tutarın, maliyet veya alış bedelinden düşülmesi suretiyle hesaplanır.

ROFM

= Toplam Finansman Maliyeti X İlgili Hesap Dönemine Ait Yİ-ÜFE Artış Oranı
____________________________________

İlgili Hesap Dönemine Ait Ortalama Ticari Kredi Faiz Oranı

Normal şartlar altında, söz konusu formüldeki oranın, (0) ile (1) arasında gerçekleşmesi gerekir. Oranın (1)’den büyük çıkması, kredi faiz oranlarının, gerçekleşen Yİ-ÜFE artış oranlarının gerisinde kaldığını ifade etmektedir. Bu durumda, formüldeki oran (1) olarak alınacak ve toplam finansman maliyetinin tamamının reel olmadığı kabul edilecektir.

Aylar itibarıyla Yİ-ÜFE’de oluşan farklılıklar nedeniyle formüldeki oranın negatif çıkması halinde ise toplam finansman maliyetinin tamamının reel olduğu kabul edilecektir.

(4) Kredilerle ilgili (vergi ve harçlar gibi) bazı finansman giderleri, kullanılan yabancı kaynağın kullanım süresine bağlı olarak oluşmadığından enflasyon unsuru içermez. Bu nedenle enflasyon düzeltmesi uygulamasında bu giderler reel olarak kabul edilir ve bunlar için ayrıca ROFM ayrıştırması yapılmaz.

(5) 213 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi, geçici 32 nci maddesi ve/veya mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş iktisadi kıymetlerin değerinin düzeltilmesinde, düzeltmeye esas değer olan yeniden değerleme sonrası değerler için ROFM hesabı yapılmaz.

(6) Reel olmayan finansman maliyetinin tevsikine ilişkin kayıt ve belgelerin açık ve kesin bilgiler içermesi gerekmektedir. Reel olmayan finansman maliyeti, düzeltmeye esas tutarın tespitinde dikkate alınacak olup, ayrıca muhasebe kayıtlarında gösterilmesi söz konusu olmayacaktır.

(7) Toplulaştırılmış yöntemlerle düzeltmeye tabi tutulan kıymetlerin maliyet bedeline intikal ettirilen reel olmayan finansman maliyetlerinin düşülmesi ihtiyaridir.


Kaynak: Resmi Gazete – 30.12.2023
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2023-sonu-yapilacak-enflasyon-duzeltmesinde-rofm-ilgili-oldugu-parasal-olmayan-kiymetin-duzeltmeye-esas-degerinden-dusulmek-suretiyle-duzeltme-islemi-yapilir/feed/ 0
Şirketlerin Adi Ortaklıklardan Elde Ettikleri Kazançlar Ne Şekilde Değerlendirilir? https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-adi-ortakliklardan-elde-ettikleri-kazanclar-ne-sekilde-degerlendirilir-2/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-adi-ortakliklardan-elde-ettikleri-kazanclar-ne-sekilde-degerlendirilir-2/#respond Fri, 04 Aug 2023 17:31:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145115 Adi ortaklıklar Borçlar Kanununun 620 – 645 inci maddelerinde düzenlenmiştir.

Anılan Kanunun 620’nci maddesinde adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olarak tanımlanmıştır.

Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir.

İki veya daha fazla kurumlar vergisi mükellefinin, adi ortaklık kurmak suretiyle faaliyet göstermeleri halinde, ortaklıktan elde ettikleri kârlar, hisseleri oranında şirketlerin kurum kazancına dâhil edilerek vergilendirilecektir.

Dar mükellef kurumların inşaat taahhüt işi yapan adi ortaklıklara girmeleri halinde ise, söz konusu adi ortaklık, dar mükellef kurumların işyeri sayılacak ve ticari kazanç hükümlerine göre vergileme yapılacaktır.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-adi-ortakliklardan-elde-ettikleri-kazanclar-ne-sekilde-degerlendirilir-2/feed/ 0
Kamudan olan alacakların iskonto uygulanmak suretiyle tahsilinde feragat edilen tutarın değersiz alacak sayılıp sayılmayacağı https://www.muhasebenews.com/kamudan-olan-alacaklarin-iskonto-uygulanmak-suretiyle-tahsilinde-feragat-edilen-tutarin-degersiz-alacak-sayilip-sayilmayacagi/ https://www.muhasebenews.com/kamudan-olan-alacaklarin-iskonto-uygulanmak-suretiyle-tahsilinde-feragat-edilen-tutarin-degersiz-alacak-sayilip-sayilmayacagi/#respond Thu, 13 Jan 2022 07:54:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120861 T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü

Sayı

:

84974990-130[KDV5.29.2019.27]-225891

28.07.2021

Konu

:

Tıbbi malzeme  satışı ile ilgili 7104 sayılı Kanun  hükmünden yararlanılabilmesi durumunda iskonto oranına tekabül eden tutardan feragat edilmesinin vergisel boyutu hakkında

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 7104 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 22’nci maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa eklenen geçici 75 inci maddesinde yer alan düzenlemeler çerçevesinde, ticari alacaklarınızdan anılan Kanunun geçici 75 inci maddesi uyarınca iskonto uygulanmak suretiyle feragat edilen kısmın kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider yazılıp yazılamayacağı ile ilgili tutardan iç yüzde yöntemi ile KDV hesaplanarak indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

I- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesinde, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacakların değersiz alacak olacağı, değersiz alacakların, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edileceği ve işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmü kapsamına giren değersiz alacaklarını gider kaydetmek suretiyle yok edeceği hüküm altına alınmıştır.

Bu bağlamda mezkûr madde uygulamasında değersiz alacak; kaybedilmiş, tahsiline imkân kalmamış, değeri sıfıra inmiş bir alacak olup, alacağın bu durumunun, kazai bir hükümle veya kanaat verici bir vesika ile tevsik edilmesi icap etmektedir. Kazai bir hükümden anlaşılması gereken, alacağın tahsili için kanun yollarına başvurulmuş olması, icra takibinin yapılmış bulunması, bu müracaatlar ve takipler sonunda, alacağın ödenmeyeceğine hâkim tarafından hükmedilmiş olması; kanaat verici vesika teriminden ise ödemeyi imkânsız hale getirmiş hal ve sebepler sonucu ortaya çıkmış belgeler anlaşılmalıdır. Alacağın tahsil güçlüğünün objektif ve inandırıcı belgelerle ortaya konması değersiz alacak uygulaması bakımından önem arz etmekte olup, Kanun Koyucu tarafından da, değersiz hale geldiği ileri sürülen alacağın ciddi olarak takip edildiğine ilişkin çabaların kazai bir hüküm veya kanaat verici bir vesika ile tevsiki öngörülmüştür.

Kanaat verici bir vesikadan ne anlaşılması gerektiği hususunda ise Kanunda yeterli açıklık bulunmamakla birlikte, mezkûr madde uygulamasında kanaat verici vesikalara;

– Borçlunun herhangi bir mal varlığı bırakmadan ölümü veya 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 32 ve izleyen maddelerine göre mahkemelerce borçlu hakkında verilen gaiplik kararı ve mirasçılarından mirası reddettiklerine dair sulh hukuk mahkemelerince verilmiş bulunan mirası red kararı,

– Borçlu aleyhine alacaklı tarafından açılan davayı borçlunun kazandığına dair mahkeme kararı,

– Mahkeme huzurunda alacaktan vazgeçildiğine ilişkin olarak düzenlenmiş belgeler,

– Alacaktan vazgeçildiğine dair konkordato anlaşması,

– Borçlunun dolandırıcılıktan mahkûm olması ve herhangi bir mal varlığı bulunmadığını belgeleyen resmi evrak,

– Borçlunun adresinin saptanamaması nedeniyle icra takibat dosyasının kaldırıldığını ve yasal süresi içerisinde yenileme talebinde de bulunulmadığını gösteren icra memurluğu yazısı,

– Gerek doğuşu gerekse vazgeçilmesi bakımından belli ve inandırıcı sebepleri olmak şartıyla alacaktan vazgeçildiğini gösteren anlaşmalar (Alacaklının tek taraflı irade beyanı ile alınmasından vazgeçilen alacakların, değersiz alacak olarak zarar kaydı mümkün değildir.),

– Ticaret mahkemesince borçlu hakkında verilmiş ve ilgili masa tarafından tasfiyeye tabi tutulmuş bulunan iflas kararına ilişkin belgeler

örnek olarak sayılabilir.

Diğer taraftan; 7104 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 22 nci maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa eklenen geçici 75 inci maddede; devlete ait üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitüleri döner sermaye işletmelerinin 31/12/2017 tarihi itibariyle muhasebe kayıtlarında yer alan ve düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ödenmemiş ilaç ve tıbbi malzeme alımlarına ilişkin borçlarının belirli şartlarla Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden aktarılacak kaynak ile ödenebilmesi öngörülmüştür.

Söz konusu maddede, “… Devlete ait üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitüleri döner sermaye işletmelerinin 31/12/2017 tarihi itibarıyla muhasebe kayıtlarında yer alan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş ilaç ve tıbbi malzeme alımlarına ilişkin borçları, ikinci fıkrada belirtilen şartların birlikte gerçekleşmesi halinde, Maliye Bakanlığı bütçesinden işletmeye verilen borç karşılığında ilgili döner sermaye muhasebe birimi tarafından defaten ödenir.

Gerçek veya tüzel kişi alacaklıların bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içerisinde;

a) Kapsama dâhil alacak tutarı yerine, vade tarihi ve alacağın türüne (ilaç, tıbbi malzeme türleri itibarıyla) göre Bakanlar Kurulunca belirlenecek olan iskonto oranlarının uygulanması sonucu hesaplanacak tutarın ödenmesini kabul ettiğine ve iskonto oranına tekabül eden tutardan feragat ettiğine,

b) Kapsama giren alacakları için açmış oldukları davalar ile icra takiplerinden feragat ettiğine,

c) Kapsama dâhil alacaklardan bu madde uyarınca ödeme yapılanlarla ilgili hak ve alacakların hiçbir şekilde ihtilaf konusu yapılmayacağına

dair yazılı olarak ilgili işletmeye başvurması gerekmektedir. Alacaklılar ilgili işletmedeki kapsama dâhil tüm alacakları için başvuruda bulunmak zorundadır. Başvuru sırasında alacaklılar, bu fıkranın (b) bendi kapsamındaki feragat beyanını mahkemelere veya icra müdürlüklerine sunduklarına ilişkin tevsik edici belgeleri de ibraz etmek zorundadır…” hükmü bulunmaktadır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; Devlete ait üniversitelerin tıp fakültelerine bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezi birimleri ile rektörlüklerine bağlı sağlık hizmeti sunan enstitüleri döner sermaye işletmelerine yapılan ilaç ve tıbbi cihaz satışlarına ilişkin ticari alacaklarınızın 2547 sayılı Kanunun geçici 75 inci maddesi kapsamında ıskonto uygulanmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığından tahsili nedeniyle feragat edilen kısmı için, mezkûr maddede düzenlenen imkandan yararlanıldığına ilişkin tevsik edici belgelere dayanılarak, değersiz alacak uygulamasından faydalanılması mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesi uygulamasında, alacağın değersiz hale geldiği yıl hesaplarına zarar olarak yazılması gerekmekte olup, ilgili olduğu yılda zarar yazılmayan alacağın sonraki yıllarda dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

II- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38 inci maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi ticari kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul edileceği belirlenmiş olup; (7) numaralı bendinde ise Vergi Usul Kanununa göre ayrılan amortismanların gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

Buna göre, 2547 sayılı Kanunun geçici 75 inci maddesi kapsamında Bakanlar Kurulunca belirlenen iskonto oranlarının uygulanması neticesinde ortaya çıkan alacağın tahsilinden vazgeçilmesi halinde, vazgeçilen tutarın kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

III- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

– 10 uncu maddesinde, vergiyi doğuran olayın, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında meydana geleceği,

– (20/1) maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

– (29/4) maddesinde; Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği; şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınmasının şart olduğu

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “III/C-1. Vergi İndirimi” başlıklı bölümünde, “… 7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, 3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan değişiklikle 1/1/2019 tarihinden itibaren indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilecektir. Buna göre, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı içinde defterlere kaydedilen belgelerde yer alan tutarların gelir veya kurumlar vergisi açısından dönemsellik ilkesi gereği vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün olup bu belgelerde gösterilen KDV, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı içinde defterlere kaydedilmesi halinde indirim konusu yapılabilir.

…Mükellefler tarafından yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarına ilişkin hesaplanan KDV’nin, söz konusu mal ve hizmet bedellerinin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Buna göre, 1/1/2019 tarihinden itibaren, 213 sayılı Kanunun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür. 213 sayılı Kanunun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması şarttır.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, 2547 sayılı Kanunun geçici 75 inci maddesi kapsamındaki alacaklarınızın iskonto uygulanmak suretiyle Hazine ve Maliye Bakanlığından tahsili nedeniyle feragat edilen kısmının, 1/1/2019 tarihinden itibaren Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesi kapsamında değersiz hale gelmesi halinde, feragat edilmek suretiyle değersiz hale gelen söz konusu alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin, mezkûr Tebliğde yer alan açıklamalar çerçevesinde indirim konusu yapılması mümkündür.

Diğer taraftan, 1/1/2019 tarihinden önce Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin, indirime konu edilemeyeceği tabiidir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kamudan-olan-alacaklarin-iskonto-uygulanmak-suretiyle-tahsilinde-feragat-edilen-tutarin-degersiz-alacak-sayilip-sayilmayacagi/feed/ 0
Ana şirketle sözleşme yapılmak suretiyle iştiraklerin mali müşavirliğinin yapılıp yapılamayacağı, serbest meslek makbuzunun her bir iştirake (şirket) ayrı ayrı düzenlenmesi yerine topluca ana şirket adına düzenlenip düzenlenemeyeceği hk https://www.muhasebenews.com/ana-sirketle-sozlesme-yapilmak-suretiyle-istiraklerin-mali-musavirliginin-yapilip-yapilamayacagi-serbest-meslek-makbuzunun-her-bir-istirake-sirket-ayri-ayri-duzenlenmesi-yerine-topluca-ana-sirket-a/ https://www.muhasebenews.com/ana-sirketle-sozlesme-yapilmak-suretiyle-istiraklerin-mali-musavirliginin-yapilip-yapilamayacagi-serbest-meslek-makbuzunun-her-bir-istirake-sirket-ayri-ayri-duzenlenmesi-yerine-topluca-ana-sirket-a/#respond Wed, 29 Dec 2021 16:41:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119115 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

27192137-105[236-2019/453]-E.33612

26.03.2020

Konu

:

Serbest Meslek Makbuzu

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile; serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyet gösterdiğinizi belirterek, mükellefiniz olan … A.Ş.’nin %70’den yüksek iştiraki olduğu 8 adet bağlı şirketinin bulunduğu, bu şirketlerin adı geçen şirket tarafından yönetildiği, … A.Ş. ile noterden sözleşme yapılarak diğer şirketlerin de mali müşavirliğini yaptığınızı belirterek, serbest meslek makbuzunun her bir şirkete ayrı ayrı düzenlenmesi yerine topluca ana şirket adına düzenlenip düzenlenemeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

I- 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Uygulaması

3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca hazırlanan ve 3/1/1990 gün ve 20391 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Sözleşme Yapılması” başlıklı 24 üncü maddesinde; “Taraflar, mesleki konularda yapılacak işler için sözleşme yapabilirler. Aşağıdaki çalışma konularında sözleşme yapılması zorunludur.

a) Defter tutmak,

b) Süreklilik arz eden müşavirlik hizmetinde,

c) İnceleme, tahlil ve denetim yapmak ve bunlarla ilgili, rapor ve benzerlerini düzenlemek,

ç) Yeminli Mali Müşavirlerin tasdik işlemleri.”

hükmü mevcuttur.

Aynı Yönetmeliğin “Sözleşmede Bulunması Gereken Asgari Bilgiler” başlıklı 25 inci maddesinde ise; tarafların açık adresleri, vergi daireleri ve vergi daireleri sicil numaralarının, yapılacak işlerin amacı ve kapsamının, tarafların karşılıklı sorumluluk ve yükümlülüklerinin, ücret tutarı ve ödeme şekli ile sözleşme yeri, tarihi ve süresinin sözleşmelerde yer alması gerektiği hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, 3568 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, mesleki konularda yapılacak sözleşmelerde meslek mensubunun aynı sözleşme ile ayrı tüzel kişiliğe sahip birden fazla mükellef şirkete hizmet vermesi mümkün bulunmadığından, şahsınız ile … A.Ş. iştirakleri ve yönetiminde olduğu belirtilen şirketlerin her biri arasında ayrı ayrı hizmet sözleşmesi düzenlenmesi gerekmektedir.

II- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Uygulaması

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca vergi sistemimiz mükelleflerin mal teslimi, hizmet ifası ve diğer muameleler sebebiyle bir vesika düzenlenmesini benimsemiştir. Buna göre, söz konusu işlemlerin mezkûr Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi birisi ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Aynı Kanunun 236 ncı maddesinde de, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hükme bağlanmıştır.

Buna göre vermiş olduğunuz mesleki faaliyetinize ilişkin söz konusu tahsilatlarda tarafınızca her bir şirket adına ayrı ayrı serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ana-sirketle-sozlesme-yapilmak-suretiyle-istiraklerin-mali-musavirliginin-yapilip-yapilamayacagi-serbest-meslek-makbuzunun-her-bir-istirake-sirket-ayri-ayri-duzenlenmesi-yerine-topluca-ana-sirket-a/feed/ 0
Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapıldı 19.6.2021 https://www.muhasebenews.com/milli-egitim-bakanligi-personelinin-gorevde-yukselme-unvan-degisikligi-ve-yer-degistirme-suretiyle-atanmasi-hakkinda-yonetmelikte-degisiklik-yapildi-19-6-2021/ https://www.muhasebenews.com/milli-egitim-bakanligi-personelinin-gorevde-yukselme-unvan-degisikligi-ve-yer-degistirme-suretiyle-atanmasi-hakkinda-yonetmelikte-degisiklik-yapildi-19-6-2021/#respond Sat, 19 Jun 2021 07:21:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111043
19 Haziran 2021 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 31516
YÖNETMELİK

Millî Eğitim Bakanlığından:

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONELİNİN GÖREVDE YÜKSELME, UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ VE YER DEĞİŞTİRME SURETİYLE ATANMASI HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

 

MADDE 1 – 12/10/2013 tarihli ve 28793 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğin geçici 2 nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

Önceki hizmet süreleri

GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce görevli oldukları hizmet bölgelerinde bölge hizmeti süresini tamamlamış olan yöneticilerin yer değişiklikleri, bu maddeyi ihdas eden Yönetmelik ile değiştirilen bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılır.

(2) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bulunduğu hizmet bölgesi değişen yöneticilerin yer değiştirmelerine esas hizmet sürelerinin hesaplanmasında ve yer değiştirme işlemlerinde, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bulundukları hizmet bölgesi için öngörülen hizmet süreleri dikkate alınır.

(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce görevli oldukları hizmet bölgesindeki görev süreleri öngörülen bölge hizmeti süresinden fazla olanların fazla hizmet süreleri, daha önce bulundukları hizmet bölgesinde geçmiş sayılır.

(4) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce görev yaptıkları hizmet bölgelerinde halen asaleten bulunulan yöneticilik kadrosuyla aynı kadroda asaleten geçen hizmet süreleri, daha önce bulundukları bölgelerin hizmet sürelerinin hesaplanmasında dikkate alınır.

(5) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla dördüncü veya beşinci hizmet bölgesinde, bu bölgeler için öngörülen hizmet süresinin iki katı ve daha fazla görev yapmış olanlar hakkında 29 uncu maddenin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.”

MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin Ek-3’ü ekteki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 4 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Millî Eğitim Bakanı yürütür.

 

Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
12/10/2013 28793
Yönetmelikte Değişiklik Yapan Yönetmeliklerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin
Tarihi Sayısı
1- 10/1/2014 28878
2- 10/12/2014 29201
3- 13/1/2016 29592
4- 13/1/2018 30300
5- 18/7/2020 31189

 

Ekleri için tıklayınız.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete 19.6.2021
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/milli-egitim-bakanligi-personelinin-gorevde-yukselme-unvan-degisikligi-ve-yer-degistirme-suretiyle-atanmasi-hakkinda-yonetmelikte-degisiklik-yapildi-19-6-2021/feed/ 0
Eş zamanlı sermaye azaltıp ve artırabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/es-zamanli-sermaye-azaltip-ve-artirabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/es-zamanli-sermaye-azaltip-ve-artirabilir-miyiz/#respond Sat, 18 May 2019 01:00:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44477 Danışmanlığını yaptığım bir firmada sermaye 2800 TL, 500 TL geçmiş yıl zararı var. 150 TL geçmiş yıl karları mevcut. Eş zamanlı sermaye azaltımı ve artırımı ile geçmiş yıl zararlarından kurtulmak istiyoruz. Sermayeyi 2800 den 2300 düşürdükten sonra geçmiş yıl karlarını sermayeye ekleme zorunluluğumuz var mı? Sermayeyi tekrar ortaklara borçlar hesabı ile 2.800 yapacağız. Eş zamanlı azaltım artırımdaki sıra nasıl olmalı? Raporda konuyu nasıl açıklayacağız? Sermaye kararını nasıl almalıyız?

 

Zararların telafisi amacı ile elbette sermayenizi yasal sınırların altına inmemek üzere azaltım ve eş anlı artış yapılabilir. A.Ş.’lerde sermayeye eklenecek fonlar var ise öncelikle bu fonların sermayeye dönüştürülmesi gerekir. Ayrıca iç kaynakla birlikte nakit artış yolu ile de sermaye eş anlı artırılabilir. Bilgilendirme sicil müdürlükleri sayfalarından bakılabilir, rapor örnekleri Odamızın sayfasında mevcuttur.

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Hisse Senedini 3 yıl sonra sattım. Kazancı üzerinden Vergi öder miyim?

 

Hisse Senedi Bas, Satışında Vergi Ödeme!

 

Geçici İlmühaber nedir? Hisse Senedi nedir?

 

A.Ş. Ayrıcalıklı Hisse Senedinin Oy Hakkı da Özel midir?

 

Anonim Şirket Hisse Senedi Basımının Temel Şartları Nelerdir?

 

LTD.ŞTİ.’den A.Ş. Tür Değişikliği Sonrası Hisse Senedi Basılması Ve Satılmasında Nasıl Vergi Avantajı Sağlanır?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/es-zamanli-sermaye-azaltip-ve-artirabilir-miyiz/feed/ 0
Tarımsal Faaliyette Bulunanların Prim Borçlarının Sattıkları Tarımsal Ürün Bedellerinden Kesinti Yapılmak Suretiyle Tahsil Edilmesine Dair Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ https://www.muhasebenews.com/tarimsal-faaliyette-bulunanlarin-prim-borclarinin-sattiklari-tarimsal-urun-bedellerinden-kesinti-yapilmak-suretiyle-tahsil-edilmesine-dair-tebligde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig/ https://www.muhasebenews.com/tarimsal-faaliyette-bulunanlarin-prim-borclarinin-sattiklari-tarimsal-urun-bedellerinden-kesinti-yapilmak-suretiyle-tahsil-edilmesine-dair-tebligde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig/#respond Tue, 16 Apr 2019 06:15:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=54718

16 Nisan 2019 SALI

Resmî Gazete Sayı : 30747

TEBLİĞ

Sosyal Güvenlik Kurumundan:

TARIMSAL FAALİYETTE BULUNANLARIN PRİM BORÇLARININ SATTIKLARI
TARIMSAL ÜRÜN BEDELLERİNDEN KESİNTİ YAPILMAK SURETİYLE
TAHSİL EDİLMESİNE DAİR TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

MADDE 1 1/3/2013 tarihli ve 28574 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tarımsal Faaliyette Bulunanların Prim Borçlarının Sattıkları Tarımsal Ürün Bedellerinden Kesinti Yapılmak Suretiyle Tahsil Edilmesine Dair Tebliğin geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1/1/2019” tarihi “1/1/2024” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2 – Bu Tebliğ 1/1/2019 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – Bu Tebliğ hükümlerini Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı yürütür.

Tebliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1/3/2013

28574

Tebliğde Değişiklik Yapan Tebliğlerin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi

Sayısı

1-

30/1/2014

28898

2-

31/1/2015

29253
3-

17/1/2018

30304

 

 


Kaynak:Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tarimsal-faaliyette-bulunanlarin-prim-borclarinin-sattiklari-tarimsal-urun-bedellerinden-kesinti-yapilmak-suretiyle-tahsil-edilmesine-dair-tebligde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig/feed/ 0
Geçici ilmühaber hisse senedi yerine geçer mi? https://www.muhasebenews.com/gecici-ilmuhaber-hisse-senedi-yerine-gecer-mi/ https://www.muhasebenews.com/gecici-ilmuhaber-hisse-senedi-yerine-gecer-mi/#respond Wed, 12 Dec 2018 11:00:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=41453 Geçici İlmühaberler

Bilindiği üzere geçici ilmühaberler anonim şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkartılan menkul kıymetlerdir. Sahiplerine genel kurul toplantılarına katılmak, oy kullanmak, kar payı almak gibi pay sahipliği haklarını kazandıran ilmühaberler, ilgili anonim şirketçe hisse senetleri düzenlenip ortaklara teslim edildiği anda geçerliliğini kaybetmektedir.

Dolayısıyla ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanununun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.

Buna göre, ilmühaberlerin; iktisap tarihinden itibaren iki yıl içerisinde elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi olacak, iktisap tarihinden itibaren iki yıllık sürenin geçmesinden sonra elden çıkarılması halinde ise elde edilen kazanç gelir vergisine tabi olmayacaktır. Ayrıca, ilmühaberlerin hisse senetleri ile değiştirilmesi dolayısıyla alınan hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak ilmühaberlerin elde edildiği tarih dikkate alınacaktır.

 


Kaynak:232 Seri No’lu GVK
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Hisse Senedini 3 yıl sonra sattım. Kazancı üzerinden Vergi öder miyim?

 

Hisse Senedi Bas, Satışında Vergi Ödeme!

 

Geçici İlmühaber nedir? Hisse Senedi nedir?

 

A.Ş. Ayrıcalıklı Hisse Senedinin Oy Hakkı da Özel midir?

 

Anonim Şirket Hisse Senedi Basımının Temel Şartları Nelerdir?

 

LTD.ŞTİ.’den A.Ş. Tür Değişikliği Sonrası Hisse Senedi Basılması Ve Satılmasında Nasıl Vergi Avantajı Sağlanır?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/gecici-ilmuhaber-hisse-senedi-yerine-gecer-mi/feed/ 0
Hisse Senetlerinin Satışından Doğan Kazançtan Düşülecek Giderler Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/hisse-senetlerinin-satisindan-dogan-kazanctan-dusulecek-giderler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/hisse-senetlerinin-satisindan-dogan-kazanctan-dusulecek-giderler-nelerdir/#respond Wed, 12 Dec 2018 10:30:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=41451 Kazancın Tespitinde Dikkate Alınacak Giderler

Hisse senetlerinin elden çıkarılması halinde doğan kazancın tespitinde satış bedelinden elden çıkarılan hisse senetlerinin maliyet bedelinin yanı sıra elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcı tarafından yüklenilen giderler de indirim konusu yapılabilecektir.

Hisse senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazancın tespitinde, kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderlerinin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

 


Kaynak:232 Seri No’lu GVK
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Hisse Senedini 3 yıl sonra sattım. Kazancı üzerinden Vergi öder miyim?

 

Hisse Senedi Bas, Satışında Vergi Ödeme!

 

Geçici İlmühaber nedir? Hisse Senedi nedir?

 

A.Ş. Ayrıcalıklı Hisse Senedinin Oy Hakkı da Özel midir?

 

Anonim Şirket Hisse Senedi Basımının Temel Şartları Nelerdir?

 

LTD.ŞTİ.’den A.Ş. Tür Değişikliği Sonrası Hisse Senedi Basılması Ve Satılmasında Nasıl Vergi Avantajı Sağlanır?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/hisse-senetlerinin-satisindan-dogan-kazanctan-dusulecek-giderler-nelerdir/feed/ 0