Buna göre, şubat ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,3 azalarak 3 milyon tona geriledi. Ham çelik üretimi, yılın ilk 2 ayında yüzde 5,7 düşüşle 6,1 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.

Nihai mamul çelik tüketimi şubatta, yıllık bazda yüzde 1,9 artarak 2,9 milyon ton, ocak-şubat döneminde ise yüzde 1,2 gerileyerek 5,9 milyon ton oldu.

ÇELİK ÜRÜNLERİ İHRACATI YÜZDE 1,3 ARTTI

Şubatta çelik ürünleri ihracatı, miktar yönünden yıllık bazda yüzde 1,3 artışla 1,3 milyon ton, değer yönünden yüzde 46,5 yükselişle 1,2 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Ocak-şubat döneminde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracat miktar olarak yüzde 2 artarak 2,6 milyon ton, değer olarak yüzde 52,4 yükselerek 2,4 milyar dolar oldu.

İTHALATTA YÜZDE 12,9’LUK YÜKSELİŞ

Şubat ayında çelik ürünleri ithalatı geçen yılının aynı ayına göre miktar yönünden yüzde 12,9 artışla 1,4 milyon ton, değer yönünden yüzde 76,3 yükselişle 1,5 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Yılın ilk 2 ayında ithalat, geçen yılın aynı dönemine göre miktar yönünden yüzde 13,8 artışla 2,8 milyon ton, değer yönünden yüzde 67,6 yükselişle 2,9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

Geçen yılın ocak-şubat döneminde yüzde 88,9 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, ithalattaki yüksek oranlı artışın etkisiyle bu yılın aynı döneminde yüzde 80,8 seviyesine geriledi.

“SAVAŞIN ÜRETİMDEKİ ETKİSİNİN CİDDİ BOYUTLARA ULAŞMASINDAN ENDİŞE DUYULUYOR”

Açıklamada görüşlerine yer verilen TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, sektörün üretiminde 2021 Aralık dahil olmak üzere 3 ay üst üste üretim düşüşü gözlendiğine işaret etti.

Önemli hurda tedarikçilerinden Rusya ve Ukrayna’dan hurda ithalatının, şubatta, hurda ihracatına getirilen yüksek oranlı verginin ve kısmen savaşın etkisiyle ciddi oranda düşüş gösterdiğini belirten Yayan, “Rusya’dan hurda ithalatımız yüzde 96,6 azalarak 160 bin tondan 5 bin tona, Ukrayna’dan ithalatımız ise 17 bin tondan 2 bin tona gerilemiştir. Çelik ürünleri ithalatındaki düşüş ise daha sınırlı bir seviyede kalmıştır.” dedi.

Yayan, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın çelik üretimi üzerindeki etkilerine de değinerek, şunları kaydetti: “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında AB’nin yaptırımları sonucunda ülkemiz yeni kota dağılımından en çok yararlanacak ülkelerden biri olarak ön plana çıksa da sektörün ana girdilerinden olan hurda, antrasit, ferro siliko mangan, pik demiri önemli ölçüde Ukrayna ve Rusya’dan ithal ediliyor. Bu sebeple işgalin çelik üretimimiz üzerindeki olumsuz etkisinin ciddi boyutlara ulaşmasından endişe duyulmaktadır. Özellikle ham madde tedarikinde yaşanan darboğaz, fiyatların olağanüstü seviyelerde artmasına yol açmıştır. Ham madde ve yarı ürün ithalatındaki gerilemenin mart ayı göstergelerinde etkisini daha net bir şekilde ortaya koyması beklenmektedir.”

Karadeniz’in riskli bölge ilan edilmesi sebebiyle bu bölgeye yük taşıyan gemilerin sigorta edilmemesinin buradaki çelik üreticilerini ve sanayi sektörlerini olumsuz etkilediğini vurgulayan Yayan, “Bu sorunun çözümü için acilen güvenli koridorlar oluşturulmasına ve devlet güvencesinde sigortalama işlemlerine devam edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

“ABD, TÜRKİYE İLE DE ÇELİKTE GÜMRÜK VERGİSİNİ KALDIRMALI” TAVSİYESİ

Yayan, ABD’nin, AB ve Japonya’nın ardından İngiltere’yle de çelik ürünlerine yönelik gümrük vergisini kaldırıp ihracatı kotaya bağlamakta uzlaşma sağladığını anımsatarak, bu durumun vergiden muaf olan ülkelerin ABD piyasasında Türkiye’ye karşı avantaj elde etmelerini sağlayacağına dikkati çekti.

ABD’nin Türkiye ile de benzer bir anlaşma yapmasının fayda sağlayacağını bildiren Yayan, “Bu, çelik ihracatımızın önceki yıllarda ABD piyasasında yaşadığı kayıpların telafi edilmesi ve sektörün en azından yılın ikinci çeyreğindeki performansının artırılması açısından önem taşımaktadır.” ifadesini kullandı.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Buna göre, şubatta trafiğe kaydı gerçekleştirilen taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 12,3 azalarak 66 bin 567’ye geriledi. Söz konusu dönemde kaydı silinen taşıt sayısı ise yüzde 7,7 azalışla 3 bin 255’e düştü. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı, bu yılın ikinci ayında 63 bin 312 artış kaydetti.

Söz konusu ayda trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 51,7’sini otomobil, yüzde 21,7’sini motosiklet, yüzde 15,7’sini kamyonet, yüzde 5,9’unu traktör, yüzde 3,6’sını kamyon, yüzde 0,6’sını minibüs, yüzde 0,5’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Şubatta trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 12,2 azaldı. Bu azalış minibüste yüzde 38,4, kamyonette yüzde 36,4, kamyonda yüzde 29,9, otomobilde yüzde 17,7, otobüste yüzde 12,8 ve özel amaçlı taşıtlarda yüzde 5,7 oldu. Şubatta motosiklet kaydında yüzde 51,7 ve traktörde yüzde 16,1 artış görüldü.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,3 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıtların şubatta yıllık değişimlerine bakıldığında, minibüste yüzde 43,1, motosiklette yüzde 15,6 ve kamyonda yüzde 5,4 artış kayıtlara geçerken özel amaçlı taşıtlarda yüzde 32, traktörde yüzde 31,2, otomobilde yüzde 19,4 ve kamyonette yüzde 11,7 azalış kaydedildi. Otobüste ise değişim olmadı.

TRAFİĞE KAYITLI ARAÇ SAYISI ŞUBAT SONU İTİBARIYLA 25,4 MİLYONA YAKLAŞTI

Trafiğe kayıtlı araç sayısı, şubatta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,3 artarak 24 milyon 328 bin 780’den 25 milyon 385 bin 84’e yükseldi.

Şubat ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 54,3’ünü otomobil, yüzde 16,3’ünü kamyonet, yüzde 14,9’unu motosiklet, yüzde 8’ini traktör, yüzde 3,5’ini kamyon, yüzde 1,9’unu minibüs, yüzde 0,8’ini otobüs ve yüzde 0,3’ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

DEVRİ YAPILAN ARAÇLAR

Devri yapılan toplam 571 bin 505 taşıtın yüzde 65,1’i otomobil, yüzde 17,5’i kamyonet, yüzde 7,4’ü motosiklet, yüzde 4,1’i traktör, yüzde 2,7’si kamyon, yüzde 2,3’ü minibüs, yüzde 0,7’si otobüs ve yüzde 0,2’si özel amaçlı taşıtlar olarak hesaplandı.

Şubat ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 13,8’i Hyundai, yüzde 11,7’si Renault, yüzde 10’u Fiat, yüzde 9,5’i Toyota, yüzde 8,4’ü Dacia, yüzde 5’i Peugeot, yüzde 4,6’sı Skoda, yüzde 4,5’i Honda, yüzde 4,4’ü BMW, yüzde 4,2’si Citroen, yüzde 4’ü Volkswagen, yüzde 3,8’i Opel, yüzde 2,9’u Audi, yüzde 2,5’i Mercedes-Benz, yüzde 2,1’i Ford, yüzde 1,7’si Volvo, yüzde 1,5’i Kia, yüzde 1,4’ü Seat, yüzde 0,8’i Nissan, yüzde 0,5’i Jeep ve yüzde 2,7’si diğer markalar oldu.

Şubat sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 13 milyon 781 bin 610 otomobilin ise yüzde 37,5’i dizel, yüzde 35,8’i LPG, yüzde 25,7’si benzin yakıtlı iken yüzde 0,7’si elektrikli veya hibrit olarak kaydedildi. Otomobillerin yüzde 0,3’ünün ise yakıt türü bilinmiyor.

OCAK-ŞUBAT DÖNEMİNDE 142 BİN 396 TAŞITIN TRAFİĞE KAYDI YAPILDI

Ocak-şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 26,3 azalarak 142 bin 396 olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 15,9 azalışla 6 bin 217 olarak gerçekleşti. Bu dönemde trafikteki toplam taşıt sayısında 136 bin 179 artış görüldü.

Söz konusu dönemde trafiğe kaydı yapılan 76 bin 260 otomobilin yüzde 71,7’si benzin, yüzde 16,8’i dizel, yüzde 9,8’i elektrikli veya hibrit iken yüzde 1,7’si LPG yakıtlı olarak kayıtlara geçti.

Ocak-şubat döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 32,6’sı 1300 ve altı, yüzde 27’si 1301-1400, yüzde 25,8’i 1401-1500, yüzde 6,5’i 1501-1600, yüzde 6,5’i 1601-2000, yüzde 0,7’si 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahip bulunuyor.

Kaydı yapılan otomobillerin yüzde 41,6’sı beyaz, yüzde 27,6’sı gri, yüzde 10,5’i mavi, yüzde 7,8’i kırmızı, yüzde 6,5’i siyah, yüzde 3,2’si turuncu, yüzde 1,3’ü yeşil, yüzde 0,8’i sarı ve yüzde 0,7’si kahverengi renklerinden oluştu.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Buna göre, küresel ham çelik üretimi, şubatta 2021’in aynı dönemine kıyasla yüzde 5,7 azalarak 142,7 milyon tona geriledi.

Söz konusu dönemde Çin’in üretimi yüzde 10 azalarak 75 milyon tona düştü. Dünyanın en büyük çelik üreticisi konumundaki Çin’in üretimi ocakta da yüzde 11,2 azalmıştı.

Japonya’nın üretimi yüzde 2,3 azalarak 7,3 milyon ton olurken, Almanya’nın üretimi yüzde 3,8 artışla 3,2 milyon tona, ABD’nin üretimi de yüzde 1,4 yükselişle 6,4 milyon tona çıktı.

Türkiye’nin ham çelik üretimi ise şubatta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,3 azalarak 3 milyon tona geriledi.

Söz konusu dönemde Brezilya’da yüzde 6,9 düşerek 2,7 milyon tona inen çelik üretiminin, İran’da yüzde 3,7 artarak 2,5 milyon tona çıktığı tahmin ediliyor.

Bu arada, Ocak-Şubat 2022’de küresel ham çelik üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,5 azalarak 299,4 milyon tona geriledi.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Buna göre, AB’de ocak ayında yüzde 5,6 olan yıllık enflasyon, şubatta yüzde 6,2’ye yükseldi. Avro Bölgesi’nde de ocakta yüzde 5,1 olan yıllık enflasyon, şubatta yüzde 5,9 olarak belirlendi.

Böylece, Avro Bölgesi’nde şubat ayında enflasyon, verilerin Eurostat tarafından toplandığı son 25 yılından beri ölçülen en yüksek seviyeye ulaştı.

Enflasyon, ağustos ayından bu yana her ay son yılların en yüksek seviyesinde ölçülüyor.

Söz konusu şubat ayında, Avro Bölgesi’nde yıllık enflasyon artışına en fazla katkı yüzde 3,12 ile enerji ürünlerinden kaynaklandı. Enerjiyi, yüzde 1,04 ile hizmetler, yüzde 0,90 ile gıda, alkol ve tütün ürünleri ve yüzde 0,81 ile enerji dışı sanayi ürünleri izledi.

Enflasyon, şubat ayında Almanya’da yüzde 5,5, Fransa’da yüzde 4,2, İspanya’da yüzde 7,6, İtalya’da yüzde 6,2, Hollanda’da yüzde 7,3, Belçika’da yüzde 9,5, Çekya’da yüzde 10, Estonya’da yüzde 11,6, Litvanya’da yüzde 14 seviyesinde belirlendi.

Enflasyon, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yüzde 2’lik hedefinin çok üzerinde seyrediyor. Son dönemde enflasyondaki artış Avrupalıları da rahatsız ediyor.

Avrupa’da enerji ürünleri başta olmak üzere genel fiyatlardaki yükseliş dikkati çekiyor.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Ürün gruplarına bakıldığında geçen 2 ayda en çok “Altından Mamul Mücevherci ve Kuyumcu Eşyası” ihraç edilirken bu ürün grubunu “Pırlantalı Altından Mücevherci Eşyası ve Aksamı” grubu takip etti.

Ocak ve şubat aylarına bakıldığında en çok mücevher ihracatı yapılan ülke Amerika Birleşik Devletleri olurken bu ülkeyi Birleşik Arap Emirlikleri ve Hong Kong takip etti.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Anket sonuçlarına göre, imalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı, şubatta bir önceki aya kıyasla 1 puan azalışla yüzde 76,6’ya indi.

Aynı dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı da (KKO-MA) 0,8 puan düşüşle yüzde 77,2 düzeyinde gerçekleşti.

Aylar itibarıyla kapasite kullanım oranı şöyle (yüzde):

Aylar
2020
2021
2022

Ocak
75,5
75,4
77,6

Şubat
76
74,9
76,6

Mart
75,3
74,7

Nisan
61,6
75,9

Mayıs
62,6
75,3

Haziran
66
76,6

Temmuz
70,7
76,7

Ağustos
73,3
77,1

Eylül
74,6
78,1

Ekim
75,4
78

Kasım
75,8
78,1

Aralık
75,6
​​​​​​​78,7

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Buna göre, RKGE şubatta bir önceki aya kıyasla 0,3 puan artarak 109,8 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE-MA) ise 2 puan azalarak 109,9’a geriledi.

Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve gelecek üç aydaki toplam istihdama ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, genel gidişat ve mevcut mamul mal stokuna ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.

Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve ihracat sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyir bir önceki aya göre zayıfladı. İç piyasa sipariş miktarında ise artış bildirenler lehine olan seyir azalış bildirenler lehine döndü.

Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmeler güçlenerek devam ederken, mevcut mamul mal stokları seviyesinin bir önceki ayda mevsim normallerinin üstünde olduğu yönündeki değerlendirmeler de güçlendi.

ÜFE BEKLENTİSİ YÜZDE 49’A YÜKSELDİ

Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi, iç piyasa sipariş miktarı ve ihracat sipariş miktarında bir önceki ayda artış bekleyenlerin lehine olan seyir güçlendi. Gelecek üç aydaki istihdam ve gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentiler de güçlendi.

Ortalama birim maliyetlerde, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ve son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyir güçlendi. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentiler ise zayıfladı. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 5,5 puan artarak yüzde 49 seviyesinde gerçekleşti.

İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 7,2’ye, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 21,2’ye gerilerken, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 71,6’ya yükseldi.

Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

Kaynak: TÜİK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.