sosyal güvenlik kurumu – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 08 Feb 2024 06:17:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kontrol muayenesi sonucu malullük durumunun ortadan kalkması halinde bağlanan maaş https://www.muhasebenews.com/kontrol-muayenesi-sonucu-malulluk-durumunun-ortadan-kalkmasi-halinde-baglanan-maas/ https://www.muhasebenews.com/kontrol-muayenesi-sonucu-malulluk-durumunun-ortadan-kalkmasi-halinde-baglanan-maas/#respond Thu, 08 Feb 2024 06:17:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149235 Kanser hastası olan SGK’lıya Sosyal Güvenlik Kurumu 1 yıllık geçici malulen emeklilik maaşı bağlamış. Kişi çalışırsa ilgili maaş kesilir mi?

Malullük aylığı;

-Sigortalıların 5510 Sayılı Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlamaları,

– Kontrol muayenesi sonucu malullük durumunun ortadan kalkması, hallerinde kesilir.


İLİNTİLİ İÇERİK

Malul Kime Denir?

5510 Sayılı Kanunun 25 inci maddesi uyarınca; sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az %60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şeklide meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malul sayılır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kontrol-muayenesi-sonucu-malulluk-durumunun-ortadan-kalkmasi-halinde-baglanan-maas/feed/ 0
Sosyal Güvenlik Kurumu e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması https://www.muhasebenews.com/sosyal-guvenlik-kurumu-e-tebligat-uygulamasinin-tum-illerde-kullanima-acilmasi/ https://www.muhasebenews.com/sosyal-guvenlik-kurumu-e-tebligat-uygulamasinin-tum-illerde-kullanima-acilmasi/#respond Tue, 01 Nov 2022 08:15:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133944 Bilindiği üzere, 24.9.2021 tarihli ve 31608 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin” Yönetmelik 1.10.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.


Elektronik Tebligat (e-Tebligat) uygulamasının hayata geçmesiyle birlikte Kurumumuz Merkez Teşkilatı/Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından tebliğ edilmesi gereken evrak elektronik ortamda imzalanmakta ve muhatabın
elektronik tebligat adresine iletilmektedir.


Bu kapsamda 9.2.2022 tarihinde Eskişehir İlinde, 4.4.2022 tarihi itibariyle Bursa, Konya ve Gaziantep illerinde, 1.9.2022 tarihi itibariyle de Ankara ilinde ve 7.10.2022 tarihi itibariyle Adana -Antalya -Aydın -Balıkesir -Denizli-Diyarbakır- Erzurum- Hatay -İstanbulİzmir- Kahramanmaraş -Kayseri- Kocaeli -Malatya- Manisa -Mardin- Mersin -Muğla- Ordu – Sakarya -Samsun- Şanlıurfa -Tekirdağ -Trabzon-Van illerinde SGK e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olanlara elektronik tebligat gönderilmeye başlanmıştır.

Bu sefer, 1.11.2022 tarihinden itibaren tüm illerde e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olan muhataplara elektronik tebligat gönderilmeye başlanacak olup, e-Tebligat başvurusu yapmamış gerçek ve tüzel kişilere 7201 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre eski usulde tebligat yapılmaya devam edilecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.


Kaynak: SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sosyal-guvenlik-kurumu-e-tebligat-uygulamasinin-tum-illerde-kullanima-acilmasi/feed/ 0
Kanser hastalarının kullanması zorunlu olan ilaçların sosyal güvenlik kurumu tarafından ödenmesi gerektiği hususu https://www.muhasebenews.com/kanser-hastalarinin-kullanmasi-zorunlu-olan-ilaclarin-sosyal-guvenlik-kurumu-tarafindan-odenmesi-gerektigi-hususu/ https://www.muhasebenews.com/kanser-hastalarinin-kullanmasi-zorunlu-olan-ilaclarin-sosyal-guvenlik-kurumu-tarafindan-odenmesi-gerektigi-hususu/#respond Tue, 04 Oct 2022 22:01:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132608 Av. Gülden MEHMED
gulden@ozgunlaw.com

1. Genel Olarak

Sosyal devletin amacı sosyal bir devlet olarak ülkede yaşayan vatandaşlara daha iyi hizmetler sunulmasıdır. Bunun yanı sıra bir ülkenin de sosyal devlet olabilmesi için bazı önemli kriterleri de yerine getirmek gerekmektedir. Sosyal devletin oluşturulmasında bazı önemli kriterler bulunuyor. Buna göre devletlerin vatandaşlarına ekonomik ve sosyal haklarını gözeterek oluşturulan bir yönetim biçimi olarak bilinmektedir.

Sosyal devlet, toplumun tüm üyelerine onurlu bir yaşamın her zaman bir hak olarak sağlanması gerektiği fikrine dayanmaktadır. Bu hak onların müşterek servete olan katkılarına bakılmaksızın sağlanmalıdır. [1] Onurlu bir yaşamın toplumun tüm üyelerine bir hak olarak sağlanması fikri, sosyal devletin görev alanıyla yakından ilişkilidir. Sosyal devletin oldukça geniş olan görev alanı, genel olarak beş başlıkta toplanmaktadır. Bunlar: sosyal güvenlik, eğitim, sağlık, gelirin yeniden dağıtımı ve sosyal refah hizmetleridir. [2]

Görüleceği üzere sosyal devlet kapsamında devlet sağlık hizmetini vatandaşına eksiksiz şekilde vermesi gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda bazı ilaçlar devletçe karşılanmamaktadır. Bu durumda kişiler kendi imkanları ile ilaçları alıp tedavi olmaktadırlar.  Bu durum sosyal devlet olma ilkesine aykırı olup olmayacağı hususu gündem gelmektedir.

Sağlık hizmetleri bireylerin yaşam kalitesini ve verimliliğini artırması sebebiyle nitelikli insan gücünün bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Nitekim, sağlık hizmetleri bireysel fayda sağlamakla birlikte tüm topluma sosyal fayda sağladığı için devletin sağlık hizmetlerinin üretiminde ve sunumunda aktif görev alması kaçınılmazdır. Bu nedenle sağlık harcamalarının kamu harcamaları içinde öncelikli bir yeri vardır. Bu sebeple de sosyal bir devletin sağlık hizmetini tüm vatandaşlarına eksiksiz vermesi gerekmektedir. Bu durum ilaçları da kapsamalıdır.

2. Yüksek Bedelli Kanser İlaçları Bedellerinin Kimin Tarafından Karşılaşacağı Hususu

Yukarıda kısaca sosyal devlet kavramından bahsettik. Günümüzde yaygınlaşan kanser hasatlığının ilaçları da oldukça maliyetlidir. Bu ilaçların SGK tarafından karşılanıp karşılanmayacağı sorusu akla gelmektedir. SGK tarafından belirlenen bir liste bulunmaktadır. SGK tarafından karşılanan ilaçlar bu listede bulunmaktadır. Ne yazık ki kanser hastaları için kullanılması gereken ve fiyatı oldukça maliyetli olan ilaçlar bu listede yer almamaktadır. Bu sebeple de SGK ilaçların ücretsiz verilmesi taleplerini reddetmektedir. Bu ret işleminden sonra kişinin dava açması gerekmektedir.

3. SGK Tarafından Karşılanmayan Kanser İlaçlarının Ücretsiz Verilmesi İçin İzlenmesi Gereken Yol

11/09/2014 tarihli Mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64’üncü maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7’nci maddesine üçüncü fıkra olarak

“31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer Kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.”

hükmü eklenmiştir.

Bilindiği üzere dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” şeklindeki düzenleme gereğince, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir. Bu hüküm kapsamında kişi kanser ilaçlarının ücretsiz karşılanmasını istiyorsa öncelikle SGK’ya yazılı şekilde başvuru yapması gerekmektedir. Bu başvurusu reddedildikten sonra dava açabilir. SGK’ya başvuru bir dava şartıdır. Bu başvuru yapılmadan dava açılması halinde davanın usulden reddine karar verilecektir.

“…Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelere göre davacının, dava konusu faturalarla beraber herhangi bir başvurusunun olmadığı, faturalardan yaklaşık bir yıl kadar önce ilaçların reçete edildiği dönemde 18/04/2017 tarihinde BİMER’e başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.

BİMER başvurusu yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye ve dava konusu uyuşmazlığa uygun kapsamda bir başvuru mahiyetinde değildir.

Eldeki dava 14/02/2018 tarihinde, 6552 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açılmıştır. Davacı, tedavisinde kullanılan ilaçların bedelini istemiştir. Faturalarla usulüne uygun şekilde Kuruma başvuru olmamasına rağmen Mahkemece, davanın esasına girilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na müracaatın olması ve Kurum’ca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiştir. Buna göre Mahkemeler dava açılmadan önce 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunup bulunmadığını araştırıp sonucuna göre karar vermek zorundadır. Dava açmadan önce kuruma başvuru yok ise 6100 sayılı HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca, 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine üçüncü fıkra olarak eklenen düzenleme doğrultusunda, dava, dava şartı yokluğundan usulden reddedilmelidir…” (Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Ankara BAM, 10. HD., E. 2019/783 K. 2020/600 T. 2.6.2020) [3]

4. İlaç Bedelinin Yüksek Olması ve Doktor Raporu İle İlacın Kullanımının Zorunlu Olması Durumunda Söz Konusu Kanser İlacının SGK Tarafından Karşılanması Gerekmektedir.

Anayasa’nın 65. Maddesi şu şekildedir;

“Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.         

 Bu düzenleme kapsamında ve ekonomik koşullar nedeniyle sosyal güvenlik hizmetlerinin finansmanın sağlanmasının önemli ve karmaşık bir sorun haline gelmesi sebebiyle kanser hastalarının, tedavide kullandıkları ilacın maliyetinin yüksek olduğu göz önüne alınarak SGK tarafından karşılanması gerekmektedir. Bu kapsamda SGK’nin liste dışındaki ilacı da karşılaması gerektiği açıktır.

Kişinin öncelikle bu ilacı kullanmaması sonucunda ciddi ve hızlı geri dönülmez zarar oluşacağını ispat ederek ihtiyatı tedbir talebinde bulunabilir. Bu durumu ispatlayamaz ise ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilecektir.

“ … bu aşamada, ilacın kullanılmaması halinde bu durumun davacının sağlığında ciddi, hızlı ve geri dönüşü olmayan bir bozulmaya ya da ölüme ya da yaşam beklentisinde ciddi azalmaya veya yoğun acıya sebep olacağı konusunda kanaat edinmeye elverişli ve tedbir kararı için dayanak alınacak yeterlikte bir belge dosyada bulunmadığı ve yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmediği gibi talebin sonucu itibarıyla ihtiyati tedbirin mahiyetini aşacak ve davayı esastan çözecek nitelikte bulunduğu sonucuna varıldığından mahkemenin ihtiyatı tedbir talebinin reddine dair maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir…” (Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Ankara BAM, 11. HD., E. 2020/837 K. 2020/902 T. 7.7.2020) [4]

“…Dava konusu somut olayda ise, davacı tarafından X1 isimli ilacın ne kadar ne zaman kullanılacağına ilişkin reçete, hayati öneme haiz olduğuna dair sağlık kurulu raporunun dahi fiziki dosyada (aynı zamanda UYAP ortamındaki dosyasında) bulunmadığı göz önüne alındığında, adı geçen ilacın bedeli kurumca karşılanacak şekilde ve bir süre öngörülmeksizin kullanımı yönünde bir tedbir kararının verilemeyeceği, mahkeme kararının bu yönüyle yerinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir…” (Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Ankara BAM, 10. HD., E. 2020/550 K. 2020/512 T. 2.4.2020) [5]

Anayasa’nın 141/3 ve HMK’nın 297. maddeleri gereğince, tedbire ilişkin kararların da gerekçeli ve taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar yönünden, infazda tereddüde yol açmayacak açıklıkta olması gereği bulunmaktadır. (Yargıtay 21. H.D. 06.03.2013 t., 2013/3048 E.- 2013/4081 K.; 2013/3046 E.- 2013/4080 K.; 2013/3045 E.- 2013/4079K.)

Anayasa Mahkemesinin emsal nitelikte kabul edilebilecek 2020/23206 ve 2020/22945 başvuru numaralı kararlarında da belirtildiği üzere; ilaç bedelinin önce başvurucu tarafından ödenerek ilacın temin edilmesi ve sonrasında birtakım belgeler ile kuruma başvurması halinde bedelin başvurucuya geri ödenmesi şeklindeki uygulamanın başvurucunun hayatı ve sağlığı bakımından son derece önemli olan ilaca ulaşmasını ve tedaviye derhal başlamasını engellediği anlaşılmakla, ilaç bedelinin başvurucunun tedavisine derhal başlanmasını engelleyecek herhangi bir şarta bağlı olmaksızın yargılama süresince ödenmesi gerekir.

“…Dosya üzerinden yapılan incelemede; Dosyaya sunulan kayıt, belgeler, faturalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği, bu hastalığın türü ve tedavinin gideri gözetildiğinde ilacın Kurumca karşılanmamasının davacıda hayati tehlikeye yol açabileceği anlaşılmakla; İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, 6100 sayılı HMK ‘nın 389 ve devamı maddelerine göre ihtiyati tedbir niteliğinde olmak üzere X2 etkin maddeli (X1) isimli ilacın bedelinin kesinti yapılmaksızın takdiren teminatsız olmak üzere tedbir başvuru tarihi olan 08/07/2020 tarihinden itibaren tedbiren Kurum tarafından karşılanmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

HMK nın 353/1-b.2 fıkrasına göre “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı taktirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise, düzelterek yeniden esas hakkında”, duruşma yapılmaksızın karar verilir, düzenlemesine göre, buna ilişkin hükmün kaldırılarak hüküm kurulması gerektiği anlaşılmış olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….” (Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Samsun BAM, 7. HD., E. 2020/1117 K. 2020/1490 T. 6.10.2020) [6]

Av. Gülden MEHMED

Kaynakça:

1. YILDIRIM, E. (2000), “Küreselleşme, Refah Devleti ve Risk Toplumu”, Veysel Bozkurt (ed.) Küreselleşmenin İnsani Yüzü, İstanbul: Alfa Basım Yayım, s.78.

2. ÖZDEMİR, S. (2004), “Refah Devleti ve Üstlendiği Temel Görevler Üzerine Bir İnceleme”, Alpay Hekimler (ed.), AB-Türkiye & Endüstri İlişkileri, İstanbul: Beta Basım Yayım, s. 598.

3. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Ankara BAM, 10. HD., E. 2019/783 K. 2020/600 T. 2.6.2020.

4. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Ankara BAM, 11. HD., E. 2020/837 K. 2020/902 T. 7.7.2020

5. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Ankara BAM, 10. HD., E. 2020/550 K. 2020/512 T. 2.4.2020

6. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı – Samsun BAM, 7. HD., E. 2020/1117 K. 2020/1490 T. 6.10.2020


Kaynak: : Av. Gülden MEHMED – İçerik, Özgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır. Yazıya ilişkin tüm hak ve sorumluluk yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kanser-hastalarinin-kullanmasi-zorunlu-olan-ilaclarin-sosyal-guvenlik-kurumu-tarafindan-odenmesi-gerektigi-hususu/feed/ 0
Sosyal güvenlik kurumu sağlık uygulama tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ – 10.12.2021 https://www.muhasebenews.com/sosyal-guvenlik-kurumu-saglik-uygulama-tebliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig-10-12-2021/ https://www.muhasebenews.com/sosyal-guvenlik-kurumu-saglik-uygulama-tebliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig-10-12-2021/#respond Fri, 10 Dec 2021 08:22:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119164

Orjinal tebliği buraya tıklayarak inceleyebilirsiniz.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sosyal-guvenlik-kurumu-saglik-uygulama-tebliginde-degisiklik-yapilmasina-dair-teblig-10-12-2021/feed/ 0
Borçlanarak emekli olacaklara kamu bankaları kredi verecek https://www.muhasebenews.com/borclanarak-emekli-olacaklara-kamu-bankalari-kredi-verecek/ https://www.muhasebenews.com/borclanarak-emekli-olacaklara-kamu-bankalari-kredi-verecek/#respond Tue, 05 Jan 2021 06:00:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100479 SGK ile Kamu Bankaları Arasında Kredi İş Birliği Protokolü İmzalandı

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı İsmail Yılmaz ‘’Her zaman olduğu gibi bu ve benzer düzenlemelerle vatandaşlarımızın yanındayız’’

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile T.C. Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası ve Türkiye Vakıflar Bankası arasında 7256 sayılı Yapılandırılma Kanunu kapsamında emekli olabilecek sigortalılara yönelik kredi iş birliği protokolü imzalandı.

Sosyal Güvenlik Kurumu Erdoğan Özen Konferans Salonunda gerçekleşen Toplantıya Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı İsmail Yılmaz, Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Çakar, Türkiye Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hasan Tuncay ve Türkiye Vakıflar Bankası Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Lütfü Çelebi katıldı.

Protokol ile Sigortalılara, Kredi Kullanmak Suretiyle Emekli Olma İmkânı Getirildi

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı İsmail Yılmaz, ‘’Protokol ile yapılandırılan borcunu ödemesi halinde aylık bağlanabilecek sigortalılarımıza, herhangi bir ödeme güçlüğü çekmeden, banka kredisi ile emeklilik imkanı sunulacaktır.’’ dedi.

Başkan Yılmaz, ‘’Sigortalılarımız, yapılandırılan sigorta prim borçlarının peşin ödeme tarihinin son gününe yani 31 Mart’a kadar aylık 1,60 faiz oranı ve 36 ay vade ile kredi kullanabileceklerdir.’’ dedi.

Başkan Yılmaz; Sigortalıların, yapılandırılan sigorta prim borçlarının peşin ödeme tarihinin son gününe kadar bankadan aylık 1,60 faiz oranı ve 36 ay vade ile kredi kullanabileceklerini belirtti.

Yılmaz, bu imkândan yararlanmak isteyen sigortalıların, sigorta prim borçlarına ilişkin yapılandırma başvurularını öncelikle Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerine yapmaları gerektiğini ve Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlükleri tarafından verilecek emekli olabileceklerine ilişkin yazısı ile birlikte Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası ve Türkiye Vakıflar Bankası şubelerinden istedikleri bankaya müracaat edebileceklerini ifade etti.

Başkan Yılmaz, “Kredi iş birliği protokolü kapsamında, birikmiş prim borcunu ödemesi durumunda 4b’den yaşlılık aylığı bağlanabilecek sigortalılar, 4/ prim borcunu ödemesi durumunda 4/a’dan yaşlılık aylığı bağlanabilecek sigortalılar, Ek-5 ve Ek-6 kapsamında çalışanlardan birikmiş prim borcunu ödemesi durumunda yaşlılık aylığı bağlanabilecek sigortalılar, Askerlik ve doğum borçlanmasını yapması durumunda yaşlılık aylığı bağlanabilecek sigortalılar, Durdurulan hizmet sürelerinin ihya edilmesi durumunda yaşlılık aylığı bağlanabilecek sigortalılar bulunmaktadır’’ dedi.

Yapılandırma Süresi Uzatıldı

SGK Başkanı İsmail Yılmaz 7256 sayılı Yapılandırma Kanunun süresinin uzatıldığını hatırlatarak; ‘’30 Aralık 2020 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından; yapılandırma için son başvuru tarihi, 31 Aralık 2020 tarihinden 1 Şubat 2021 tarihine, İlk taksitin son ödeme tarihi ise 28 Şubat 2021 tarihinden 31 Mart 2021 tarihine uzatılmıştır.’’ dedi.

SGK Başkanı Yılmaz, ‘’Sosyal Güvenlik Reformumuzun mimarı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Bakanımız Zehra Zümrüt Selçuk hanımefendinin destekleriyle Sosyal Güvenlik Kurumu olarak bugüne kadar iyi günde kötü günde vatandaşlarımızın yanlarında olduğumuzu, bu ve benzer düzenlemelerle de her zaman yanlarında olacağımızı belirtmek isterim.’’ dedi.

Konuşmaların ardından, sigortalılara kredi kullanmak suretiyle emekli olma imkânı getiren protokolü Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı İsmail Yılmaz, Ziraat Bankası adına Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Çakar, Türkiye Halk Bankası adına Genel Müdür Yardımcısı Hasan Tuncay ve Türkiye Vakıflar Bankası adına Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Lütfü Çelebi imzaladı.


Kaynak: SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/borclanarak-emekli-olacaklara-kamu-bankalari-kredi-verecek/feed/ 0
Geçici İşgücü Desteğine Başvurmayı Unutmayın! https://www.muhasebenews.com/gecici-isgucu-destegine-basvurmayi-unutmayin/ https://www.muhasebenews.com/gecici-isgucu-destegine-basvurmayi-unutmayin/#respond Mon, 28 Dec 2020 00:00:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97987

Gökhan İNCE
SGK Müfettişi, Bilirkişi
g.ince27@outlook.com


İŞKUR GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİ BAŞVURULARI BAŞLADI!  GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİ NEDİR? GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİNE BAŞVURAMAYACAK OLANLAR KİMLERDİR? GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİNE NASIL BAŞVURULUR? GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİ SÜRESİ KAÇ AYDIR? GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİ TUTARI NE KADARDIR?  GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİNE BAŞVURMAYI UNUTMAYIN!

1) GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİ NEDİR?

17/11/2020 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 7256 Numaralı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile işverenlere yönelik istihdama dönüş teşviki getirilmiştir. Bu madde ile işverenlere prim teşviki, sigortalılara ise nakdi ücret desteği ve geçici işgücü desteği getirilmiştir. Prim teşviki ve desteklere ilişkin 7256 sayılı Kanunla 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa Geçici 27 inci madde eklenmiştir.

İstihdama Dönüş Prim Teşviki, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilerek veya bildirilmeksizin istihdam edilip iş veya hizmet sözleşmesi 01/01/2019 ile 17/04/2020 tarihlerinde ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller dışında sona erenler ile SGK’ya bildirilmeksizin çalışanların en son çalıştıkları iş yeri işverenine başvurmaları ve bu işverenler tarafından fiilen çalıştırılmaları halinde işverenlere fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere her ay sağlanacak bir teşviktir.

Bu kapsamda iş veya hizmet sözleşmeleri 01/01/2019 ila 17/4/2020 tarihlerinde ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller dışında sona eren veya kayıtdışı olarak 01/12/2020 tarihi itibariyle istihdam edilmeye devam edenler, iş veya hizmet sözleşmelerinin sona erdiği ya da halihazırda çalışmakta oldukları en son özel sektör iş yeri işverenine 01/12/2020 ila 31/12/2020 tarihleri arasında başvuruda bulunulmalıdırlar. Bu kapsamda en son çalıştıkları özel sektör işverenine yaptıkları başvuruları reddedilenlere İŞKUR tarafından ödenecek ödeneğin adı geçici işgücü desteğidir.

İstihdama dönüş teşviki kapsamında yapılacaklar başvurular, hizmet sözleşmesinin sona erdiği ya da halihazırda çalışılmakta olan en son özel sektör iş yerine yazılı veya sözlü olarak yapılabilecektir. Bu nitelikteki kişilerin sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine başvurmasına ve herhangi bir belge ibraz etmelerine gerek bulunmamaktadır.

2) GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİ SÜRESİ KAÇ AYDIR?

4447/Geçici 27’nci maddenin yürürlüğe girdiği 01/12/2020 tarihinden itibaren, 4857 sayılı İş Kanununda yer alan fesih yapılamayacak sürenin sonuna kadar bu destekten yararlanılacaktır. Hali hazırda bu süre Cumhurbaşkanlığı Kararıyla uzatılmadığı sürece 17/01/2021 tarihinde sona erecektir. Ancak, artan vaka sayısı, ek tedbirlerin alınması, kısa çalışma ödeneği başvuru süresinin uzatılması vb. nedenlerle fesih yasağı süresinin de uzatılması beklenilmektedir.

3) GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİ TUTARI NE KADARDIR?

4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesinde yer alan fesih yapılamayacak süreyi geçmemek üzere İşsizlik Sigortası Fonundan hane başına günlük 34,34 Türk lirası destek verilir. Geçici İşgücü Desteği Desteği tutarlarını 2021 yılı asgari ücret artışı oranında artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

4) GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİNDEN YARARLANAMAYACAK OLANLAR KİMLERDİR?

4-1) Başvuran kişinin aşağıda belirtilen kapsamlarda yer alması halinde başvurusu değerlendirmeye alınmayacaktır:

  • 01/10/2020 tarihi itibarıyla SGK’ya bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı olması,
  • Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’ndan gelir veya aylık alanlar (emekliler, malul, vazife malulu veya ölüm aylığı alanlar),
  • 01/01/2019-17/04/2020 tarihleri arasındaki dönemde hizmet sözleşmesi 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendi kapsamında ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler ile sona erenler,

4-2) Başvuran kişinin hanesinde aşağıda belirtilen kapsamlarda yer alan birinin bulunması halinde başvuru değerlendirmeye alınmayacaktır:

  • 5510 sayılı Kanunun 4/a-b-c kapsamındaki sigortalılar,
  • 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara tabi çalışanlar,
  • Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)’ndan gelir veya aylık alanlar (emekliler, malul, vazife malulu veya ölüm aylığı alanlar),
  • Düzenli yardım alanlar,
  • İŞKUR İşsizlik Ödeneği / Kısa Çalışma Ödeneği / Nakdi Ücret Desteği / Kurs / Programlarından faydalananlar
  • 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Kanunu kapsamında yapılacak uygunluk değerlendirmesinden geçemeyenler”

5) GEÇİCİ İŞGÜCÜ DESTEĞİNE NASIL BAŞVURULUR?

Geçici İşgücü Desteği Başvuruları, e-Devlet üzerinden “T.C. Kimlik Numarasının” son hanesine göre alınmaya başlanmıştır. Başvuru süreçleri e-devlet üzerinden takip edilebilecektir. Değerlendirmeler, kişi bazlı değil, hane bazlı yapılacaktır. Aynı haneden birden çok başvuru yapılması halinde, tek başvuru olarak değerlendirilecektir.

Geçici İşgücü Desteğine e-Devlet Kapısı üzerinden 31/12/2020 tarihi saat 23:59’a kadar başvurulabilecektir. Online başvuruda yaşanabilecek yoğunluğun, hizmete erişime engel olmasını önlemek için, TC Kimlik Numarasının son hanesi;

  • 0 olan vatandaşlarımızın Pazartesi,
  • 2 olan vatandaşlarımızın Salı,
  • 4 olan vatandaşlarımızın Çarşamba,
  • 6 olan vatandaşlarımızın Perşembe,
  • 8 olan vatandaşlarımızın Cuma

günlerinde başvuruları alınacaktır. Cumartesi ve Pazar günleri herhangi bir sınırlama olmaksızın tüm vatandaşlarımız söz konusu hizmeti kullanarak başvurularını iletebilecektir.

6) BAŞVURU İŞLEMLERİ NASIL YAPILMAKTADIR?

Başvuru işlemleri sırasında bazı bilgiler e-devlet sisteminde yer almaktadır. Bu bilgilere ilişkin yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Ancak yine de bilgilerin teyit edilmesi ve güncel olmayan bilgiye rastlanması durumunda bilgiler güncellenmesi önemlidir. E-devlet kapısı tarafından başvuru esnasında otomatik olarak getirilen bilgiler arasında T.C. kimlik no, ad soyad, resmi ikamet adresi, doğum tarihi, cinsiyet, medeni durum, cep telefonu numarası, eposta adresi yer almaktadır. Bununla birlikte sistem güvenlik açısında ikinci bir telefon numarası girmeniz istenilmektedir. Ayrıca, başvuru yapılan firma adı en az 3 karakter olmalıdır.

İşyeri adresi ise en az 10 karakter uzunluğunda olmalıdır.

7) BAŞVURU İŞLEMİ ESANASINDA SEÇİLMESİ/DOLDURMASI İSTENEN BİLGİLER NELERDİR?

  • 01.2019 ile 17.04.2020 tarihleri arasında işten ayrıldığınız ve 4447 sayılı Kanunun geçici 27 nci maddesi kapsamında işe girmek amacıyla başvuru yapıp kabul edilmediğiniz işyerinin adı nedir?
  • 01.2019 ile 17.04.2020 tarihleri arasında işten ayrıldığınız ve 4447 sayılı Kanunun geçici 27 nci maddesi kapsamında işe girmek amacıyla başvuru yapıp kabul edilmediğiniz işyerinin adresi nedir?
  • 01.2019 ile 17.04.2020 tarihleri arasında işten ayrıldığınız ve 4447 sayılı Kanunun geçici 27 nci maddesi kapsamında işe girmek amacıyla başvuru yapıp kabul edilmediğiniz işyerinin sektörünü seçiniz.

Seçilecek sektörler arasında “Bankacılık, finans, sigorta ve gayrimenkul faaliyetleri, Bilgi ve iletişim faaliyetleri, Eğitim, Enerji, Hizmet, İmalat ve Sanayi, İnşaat, Kamu, Konaklama ve Yiyecek, Madencilik ve Taş Ocakçılığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler, Tarım, Ormancılık ve Balıkçılık, Ticaret, Ulaştıma ve Depolama, Diğer” yer almaktadır. Başvuru yaptığını işyerine en uygun olan sektör seçilmelidir.

  • 01.2019 ile 17.04.2020 tarihleri arasında çalıştığınız işyerinde sigorta bildiriminiz yapılarak mı çalıştınız?
  • Bu soruya yanıtınız evet ise, 01.01.2019 ile 17.04.2020 tarihleri arasında çalıştığınız işyerinin SGK numarası nedir? Çalıştığınız iş yerinin SGK numarasını bilmiyorsanız, SGK Tescil ve Hizmet Dökümüuygulamasında yer alan İşyeri No alanına bakabilirsiniz.
  • Halihazırda çalışıyor musunuz?
  • Bir önceki soruya cevabınız EVET ise, çalıştığınız işteki durumunuzu, HAYIR ise, en son çalıştığınız işteki durumunuzu seçiniz. Seçenekler arasında “yevmiyeli, ücretli/maaşlı, ücretsiz Aile işçisi, kendi nam ve hesabına, işveren, hiç çalışmadım” yer almaktadır.
  • Düzenli sosyal yardım alıyor musunuz? Sosyal yardım alınması durumunda, sosyal yardımların nereden alındığının belirtilmesi talep edilmektedir. Sosyal yardım alınan yerler arasında “Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları” yer almaktadır.
  • Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) gelir veya aylık alıyor musunuz?
  • Banka sandıklarından gelir veya aylık alıyor musunuz?
  • İşsizlik ödeneği alıyor musunuz?
  • Kısa çalışma ödeneği alıyor musunuz?
  • Nakdi Ücret Desteği alıyor musunuz?
  • Kendiniz hariç hanenizde kalan toplam kişi sayısı nedir?
  • Hanenizdekilerin kimlik bilgileri nedir? Öncelikle hanenizdeki kişi sayısının belirtilmesi gerekmektedir. Kişi sayısının belirtilmesinin ardından başvuruda bulunan kişi hariç hanede kalan her bir kişi için kimlik bilgilerinin girilerek “Ekle”düğmesine tıklanması gerekmektedir. Hanede başvuruda bulunan kişiden başka kalan kişi yoksa bu alanda kayıt eklenmeden başvuru işlemine devam edilir.

Hanade bulunan diğer kişiler için “Tc kimlik no adı soyadı, İşsizlik ödeneği alıyor mu?, Kısa çalışma ödeneği alıyor mu?, Nakdi Ücret Desteği alıyor mu?, Düzenli sosyal yardım alıyor mu?, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) aylık veya gelir alıyor mu?, Banka sandıklarından gelir veya aylık alıyor mu?, İstihdam Durumu(Tam zamanlı çalışıyor, kısmi zamanlı çalışıyor, çalışmıyor) bilgilerinin başvuru ekranında belirtilen alanlara girilmesi gerekmektedir.

  • Hanenizin aylık toplam geliri nedir?

Bu kısım için seçenekler arasında “asgari ücrete kadar”, asgari ücret ile asgari ücretin 2 katı arasında, asgari ücretin 2 katı ile asgari ücretin 3 katı arasında, asgari ücretin 3 katından fazla” bulunmaktadır.

  • Herhangi bir birikiminiz var mı?

Cevabınız evet ise seçenekler arasında “mevduat (TL/Döviz), altın, gayrimenkul (ev, arsa, tarla, dükkan, vs), Menkul (araba, araç, iş makinesi, vs.), Hayvan varlığı, Diğer) bulunmaktadır.

  • Birikimleriniz kaynaklı aylık ortalama geliriniz nedir?

Birikimlerden kaynaklı ortalama gelirin belirtilmesi gerekmektedir.

  • Başvurunuzun uygun bulunması halinde ödeme; varsa banka hesabınıza yoksa PTT şubelerine yapılacaktır. Banka hesabınız var mı?

Banka hesap numaranız var ise hesap sahibinin adı soyadı ve IBAN numarası yazılmalıdır. Banka hesap numarası bilgilerinin sisteme girilmemesi durumunda Geçici İşgücü Desteği ödemesi PTT üzerinden yapılacaktır.

8) BAŞVURUNUN SON AŞAMASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN KİŞİSEL VERİLERİN TEMİNİ, İŞLENMESİ VE KORUNMASINA İLİŞKİN AYDINLATMA VE İZİN METNİ ONAM İŞLEMLERİ

8-1) Genel Açıklama: Bu metin, Türkiye İş Kurumunun “veri sorumlusu” sıfatıyla, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 10 uncu maddesi kapsamında, “aydınlatma yükümlülüğü’nün” yerine getirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Kurum ile paylaştığınız kişisel verilerinizin korunması ve işlenmesi KVK Kanunu ve ilgili diğer mevzuat kapsamında gerçekleşecektir.

8-2) Kişisel Verilerin Toplanma Usulü: Kişisel verileriniz, KVK Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak beyanlarınıza istinaden toplanır.

8-3) Kişisel Verilerin İşlenme Amacı: Kişisel verileriniz, Kurum tarafından gerekli görülmesi halinde,

  • Kamu kurum ve kuruluşları, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları ile ödeneğe ilişkin şartları taşıyıp taşımadığınızı tespit etmek amacıyla kurumlar arası işbirliği yapmak,
  • Kurumca yürütülen tüm hizmetlerden faydalandırılmak,
  • Diğer kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttüğü hizmetlerden faydalandırılmak, amacıyla işlenecektir.

8-4) Başvuranın Hakları:

  • Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel verilerinizin işlenme amacı ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Kişisel verilerinizin yurt içinde veya yurt dışında aktarıldığı üçüncü kişileri öğrenme,
  • Kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş olması halinde bunların düzeltilmesini isteme ve bu kapsamda yapılan işlemin kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • Kişisel verilerinizin işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde bunların silinmesini, yok edilmesini veya anonim hale getirilmesini isteme ve bu kapsamda yapılan işlemin kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerinizin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle veri sahibinin aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
  • Kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız halinde zararın giderilmesini talep etme,

Yukarıda yer alan haklarınıza ilişkin taleplerinizi Kuruma yazılı olarak veya Kişisel Verileri Koruma Kurulu’nun belirleyeceği diğer yöntemlerle iletebilirsiniz.

8-5) Kişisel Verilerinizin İşlenmesine İlişkin Vermiş Olduğunuz İzinler:

  • Kurumun ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının tarafınıza ve hanenizde yaşayan kişilere ait özel nitelikli veriler de dahil olmak üzere kişisel verileri yukarıda açıklanan yolla toplamasına ve işlemesine,
  • Kurum ve Bakanlık Birimlerinin, tarafınıza ve hanenizde yaşayan kişilere ait kişisel verilere ilişkin, ilgili kurumların veri tabanlarından sorgulama yapmasına,
  • Kurumun, yukarıda açıklandığı üzere, ilgili mevzuat kapsamındaki süreçler dahilinde tarafınıza ve hanenizde yaşayan kişilere ait verilerin, gerekli görülmesi halinde, kamu kurum ve kuruluşlarına, SYDV’ye, yerel yönetimlere ve STK’lara aktarmasına,
  • E-Devlet kapısı üzerinden veya başka kanallarla tarafınıza ve hanenizde yaşayan kişilere kısa mesaj, elektronik posta gibi araçlarla bilgilendirme yapılmasına, izin vermiş bulunmaktasınız.

8-6) Kabul/Taahhüt İşlemi Kutucuklarında Yer Alan Bilgiler

Yukarıdaki “Kişisel Verilerin Temini, İşlenmesi ve Korunmasına İlişkin Aydınlatma ve İzin Metnini” okudum, anladım ve kabul ediyorum. Vermiş olduğum bilgilerimin doğruluğunu beyan ve taahhüt ediyorum. Söz konusu bilgilerin gerçeğe aykırı olduğunun tespiti halinde ilgili mevzuat uyarınca doğabilecek her türlü hukuki ve cezai sorumluluğu kabul ediyorum.

01.01.2019 ile 17.04.2020 tarihleri arasında sigorta bildirimim yapılarak veya yapılmadan çalıştığımı, ilgili işyerine 4447 sayılı Kanunun geçici 27nci maddesi kapsamında maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden 30 gün içerisinde işe girmek amacıyla başvuru yaptığımı ve işveren tarafından başvurumun kabul edilmediğini beyan, kabul ve taahhüt ederim.

SONUÇ

Koronavirüs küresel salgınının işçi, işsiz, kayıtdışı çalışanlar ve işverenler üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirmek adına 7256 sayılı Torba Kanunla 4447 sayılı kanuna eklenen Geçici 27 inci maddede işverenlere prim teşviki, işçilere nakdi ücret desteği, işsiz olanlara ve kayıtdışı olarak çalışanlara ise geçici işgücü desteği getirilmiştir. Kapsamda yer alan ve işverenlerine yaptıkları başvuruları reddedilen sigortalıların 31/12/2020 tarihine kadar e-devlet kapısı üzerinden başvuru yapmalıdırlar.

Koronavirüs salgın sürecinin en kısa sürede sona ermesi beklenmekle birlikte, salgın sürecinin 2021 yılında da devam edeceği öngörülmektedir. Koronavirüsle mücadele sürecinde hali hazırda uygulanmakta olan birçok uygulamanın, desteğin, teşvikin devam edeceği, ek tedbir ve uygulamaların da hayatımıza gireceği tahmin edilmektedir.

Geçici İşgücü Desteğine Başvur: İŞKUR Geçici İş Gücü Desteği Başvurusu


Kaynak: Gökhan İNCE, SGK Müfettişi, Bilirkişi – İçerik, Yazarın özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hak ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Engelli İşçi Çalıştırma Zorunluluğu Ve Sosyal Güvenlik Kurumu Prim Teşviği Uygulaması

]]>
https://www.muhasebenews.com/gecici-isgucu-destegine-basvurmayi-unutmayin/feed/ 0
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2019 Yılı Sosyal Yardım Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi https://www.muhasebenews.com/aile-calisma-ve-sosyal-hizmetler-bakanliginin-2019-yili-sosyal-yardim-faaliyetlerinin-degerlendirilmesi/ https://www.muhasebenews.com/aile-calisma-ve-sosyal-hizmetler-bakanliginin-2019-yili-sosyal-yardim-faaliyetlerinin-degerlendirilmesi/#respond Mon, 14 Dec 2020 01:00:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98576

Mahmut ESEN 
E.Mülkiye Başmüfettişi


Özeti: 2019 Yılı  Merkezi Yönetim Bütçesinden AÇSHB aracılığıyla yapılan,  tür/tutarları her yıl artmakta olan, asgari on beş milyon yurttaşımızı yakından ilgilendiren,  ülke sorunlarının öğrenilmesinde ve çözümlenmesinde özel bir öneme sahip, genel seçimlerde siyasal tercihlerin kullanılmasında etkili olduğu bilinen, hemen herkesin bir şekilde fikir sahibi olduğu sosyal yardım ve hizmet giderleri  konusu ele alınmış;
Kamuoyunun bilgilendirilmesi bağlamında  sayıları 43’ e ulaşmış yardım ödemelerinin dayanakları; aylık miktarları, yardımdan yararlananların sayısı ve yardım tutarlarını gösterir bir tablo yazıya eklenmiş;
Yardımların gerçek ihtiyaç sahiplarine yapılması, yardım türü ve konularının nesnel ölçütlere bağlanması, yardımlara ihsan/lütuf yerine sosyal bir hak niteliği kazandırılmasına ve Sayıştay denetimlerinde tespit edilmiş (hata/noksanlık/eleştirilere ilişkin) bulguların gereklerinin hızla yerine getirilerek yolsuzluğa açık alanların kapatılmasına yönelik çözüm önerilere yer verilmiştir.

I-GİRİŞ / SOSYAL YARDIM VE HİZMET FAALİYETLERİNE TOPLU BAKIŞ

TDK Büyük Türkçe Sözlük’ te sosyal yardım kavramı, iktisadi ve sosyal bakımdan güçsüz durumda bulunanlara, herhangi bir karşılığı olmaksızın yapılan aynî yardım veya parasal yardımlar  (transfer harcamaları) olarak açıklanmıştır. Kavramın tanımından da anlaşılacağı üzere sosyal yardımlar kavramının içeriği çok geniş ve ucu açıktır.

Sosyal devlet ilkesi, toplumdaki bilinç seviyesinin yükselmesi, iktisadi gelişmelerin doğal bir sonucu olarak; engelli yurtaşlarımıza yapılanlar başta olmak üzere, ülkemizdeki dar gelirli ve muhtaç konumdaki kişilere yapılan sosyal yardımlar her yıl nitelik ve nitelik olarak artmaktadır.

Bu bağlamda giderek daha fazla kamu kaynağının (yatırım harcamaları yerine) bu alanda kullanıldığı görülmektedir.

Ülkemizde kamu adına sosyal yardım faaliyetleri, kamu idareleri ve (özellikle vergi indiriminden yararlananlar başta olmak üzere) sivil toplum kuruluşlarınca (STK) yürütülmektedir.

Kamu idarelerince yapılan sosyal yardım ve hizmetler; merkezi yönetim, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve yerel yönetimlerin bütçelerinden karşılanmaktadır.

Bazı istisnalar dışında bu yardımlar; tek elden değil, değişik kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yapılmaktadır.

Yardımların tek başvuru üzerine, kişi yerine aileyi esas alacak şekilde, merkezi (tek) veri tabanından sorgulanması suretiyle gerçek ihtiyaç sahiplerine yapılmasını, kaynakların rasyonel/adil kullanımını,  etkin bir denetimini, yardımların -büyük ölçüde- siyasi malzeme, reklam/istismar aracı olmaktan çıkarılmasını öngören, Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Bilgi Sistemi (BSYHBS),  henüz noksansız biçimde uygulamaya sokulamamıştır.

2019 yılı itibarıyla 1389 belediyeden sadece 47 si ile Aile, Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ( AÇSHB) ile karşılıklı veri paylaşımı yapılabilmiştir. Oysa belediye bütçelerinden de önemli miktarlarda sosyal yardım harcamaları yapılmaktadır.

Örneğin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca sadece 2019 yılında 356,1 milyon TL sosyal yardım ve hizmet gideri yapılmıştır.

“TUİK Sosyal Koruma İstatistiklerine” göre ülkemizde, 2018 yılında, 14.389.000 kişiye toplam olarak 442, 6 milyar TL sosyal yardım harcaması yapılmıştır. (TÜİK, Sosyal Koruma İstatistikleri,2000-2018, http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1040.)

TUİK’in uyguladığı sosyal yardım harcaması hesapları kapsamına, SGK tarafından yapılan (emekli/ dul/yetim/malul aylıkları; tedavi/ ilaç ödemeleri vb.) giderler ile nitelikleri farklı bazı harcamalar da (işsizlik ödeneği, Suriyeli mültecilere yapılan sosyal dışlanmışlık yardımı vb.) dahil edilmektedir.

Bu itibarla TUİK istatistiklerinden, kamu idareleri ve STK’lar aracılığıyla dar gelirli muhtaç ve engelli yurttaşlarımıza yapılmış ayrıntılı, gerçek/karşılıksız sosyal yardım miktarlarına ulaşmak kolay değildir.

Belirtilen nedenlerle, bu incelememiz sırasında güncel resmi raporlar ışığında merkezi yönetim bütçesinden yapılan sosyal yardım harcamalarını büyük ölçüde çatısı altında toplamış bulunan AÇSHB aracılığıyla yapılmış sosyal yardım ve hizmet faaliyetleri ele alınacaktır.

II-2019 YILINDA AÇSHB ARACILIĞIYLA YÜRÜTÜLMEKTE OLAN SOSYAL YARDIM VE HİZMETLER

1-AÇSHB Aracılığla Yapılmakta Olan Sosyal Yardım Giderlerine  Genel Bakış

Merkezi yönetim bütçesinden muhtaç/engelli durumdaki yurttaşlarımıza yapılmakta ve her yıl artarak devam etmekte olan sosyal yardım giderlerin büyük bölümü 2011 yılından itibaren AÇSHB üzerinden yapılmaya başlanmıştır.

Bilindiği üzere mevzuatı uyarınca; kamu idarelerinin, yaptıkları harcamalar konusunda hesap verme sorumluluğu çerçevesinde her yıl faaliyet raporu düzenlemeleri ve kamuoyuna açıklama yapmaları gerekmektedir. Faaliyet raporları kamu idarelerinin bütçeleri, stratejik planlama ve performans programlarının izlenmesi ve değerlendirilmeleri konularında önemli veri kaynaklarıdır.

Bu yüzden incelememiz sırasında AÇSHB 2019 Yılı Faaliyet Raporu baz alınmıştır. (https://ailevecalisma.gov.tr/media/49934/acshb_2019_yili_faaliyet_raporu.pdf)

AÇSHB 2019 Yılı Faaliyet Raporuna uzun süre internet ortamında erişilememiş;  Raporun yayınlanıp/yayınlanmadığı ve yayınlanmış ise erişim adresinin bildirilmesine yönelik Bilgi Edinme Hakkı Kanununu kapsamındaki başvurumuza yanıt alınamamıştır. 2019 Faaliyet Raporunun hazırlanmasında gereken dikkat ve özenin gösterilemediği, tablo/şekil sayıları başta olmak üzere bazı hatalar nedeniyle) Raporun yenilenmesi yoluna gidildiği, ancak yenilenmiş Raporda da hataların tümüyle giderilemediği görülmektedir.

(Örneğin: Yardım alan toplam aile sayısında bile Şekil 2 ve Tablo 35 arasında uyumsuzluk bulunmaktadır.)

AÇSHB tarafından 2019 yılında sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetleri kapsamında ( Emeklilik Sigortası finansman açığı, işveren prim indirimi vb. ödemelerle birlikte) toplam 105,3 milyar TL harcama yapılmıştır.

AÇSHB 105,3 milyar TL giderle, büyüklük itibarıyla genel bütçeli kamu idareleri arasında üçüncü sırada yer almaktadır. Bu tutar genel bütçe toplam giderlerinin  % 10,5 ine karşılık gelmektedir. AÇSHB giderlerinde büyümenin önümüzdeki yıllara da devam edeceği anlaşılmaktadır.

(Nitekim, 2020 yılında uygulanan Pandemi Sosyal Destek Programı Faz I, II ve III ödemeleri ( aylık alan ve başvuruda bulunan ihtiyaç sahibi ailelere 1.000’er TL olarak yardım yapılması)  ve yapılmakta olan aylık sosyal yardım ödemelerindeki bazı artışlar nedeniyle, AÇSHB transfer giderleri;  2020 yılının ilk altı ayında 2019 yılın ilk altı aylık dönemime göre  % 48,3 artışla 74 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.)

AÇSHB 2019 Faaliyet Raporu verilerine göre yıl içinde Sosyal Hizmetler Gn. Md. aracılığıyla toplam 55 milyar TL harcama yapılmıştır. Büyük bölümü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla düzenli ve süreli olarak yapılmış yardımlardan yıl içinde  toplam 3.282.975 hane yararlanmıştır. 

Düzenli yardımlardan yararlanan hane sayısı 2.501.106’dır.

Düzenli yardım alan hane sayısının; 4/c  (Emekli Sandığı) veya 4/b ( Bağ-Kur)  kapsamında emekli aylığı alanları sayısını geçtiği ve aktif sigortalı olanların sayısına yaklaştığı görülmektedir.

AÇSHB aracılığıyla yapılan sosyal yardım harcamaları, bütçe büyüklüklerinden çok sosyal devlet ilkesinin gereği olarak korunup/kollanması gereken muhtaç dar gelirli/engelli yurttaşlarımızın sorunlarının bilinmesi ve çözümlenmesi açısından da özel bir öneme sahiptir. Bu kesimlerin genel seçimlerde siyasal tercihlerinde etkili olduğu bilinmektedir.

Toplumuzun büyük bir kesimi  sosyal yardımlar konusunda yeterince bilgi sahibi olmasa da fikir sahibidir.

Bu yüzden konunun önemi nedeniyle 2019 AÇSHB ve Sosyal Yardım Dayanılma Vakıfları (SYDV) aracılığıyla yapılmış belli başlı yardımların türü; yasal dayanakları, aylık miktarları, yararlanan kişi/hane sayıları ve giderlerin toplam tutarlarını özet olarak gösteren; iktisadi/sosyal/siyasal konulara ilişkin değerlendirmelerde bir tür “yol haritası” olabileceğini düşünülen  “2019 YILINDA AÇSHB ve SYDTF ARACILIĞIYLA YAPILMIŞ SOSYAL YARDIMLAR” tablosu, bilanço dipnotlarına benzer açıklamalarıyla birlikte ekte sunulmuştur.

2- 2019 Yılı AÇSHB Harcamalarına İlşkin Sayıştay Denetimi Sonuçları

Sayıştay Başkanlığınca; AÇSHB hesap ve işlemleri, faaliyet ve işlemlerinin mali tablolara doğru ve güvenilir bir şekilde yansıtılıp/yansıtılmadığı konularında denetim yapılmış, denetim sonucu bir rapor düzenlemiştir.

Bu Raporda “Denetim Görüşünün Dayanakları” ve “Denetimin Görüşünü Etkilemeyen” başlıklı iki ayrı bölümde belirtilen ( hata/noksanlık/eleştiri/yolsuzluğa açık alanlara yönelik) tespit ve değerlendirmeler (bulgular) öz olarak aşağıya çıkarılmıştır

A)- Denetim Görüşlerinin Dayanakları

a)-Kamu idaresince fazla ve yersiz ödendiği tespit edilen alacaklar mevzuata aykırı olarak silinmekte ve alacak işlemleri “kişilerden alacaklar hesabında” izlenmemektedir.

b)-Harcama birimlerince açılan banka hesapları muhasebe birimlerince yeterince takip edilmemektedir.

c)-Katılım öncesi Avrupa Birliği (AB) fonlarından gelen tutarların girişi ve yararlanıcı kurum ve firmalara aktarımı işlemleri Bakanlık muhasebe sistemine kaydedilmemiştir.

Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan hibelerde konuya ilişkin Yönetmelik hükümlerine göre izlenmemekte ve muhasebeleştirilmemektedir.

B)-Denetim Görüşünü Etkilemeyen Bulgular:

a)-Bakanlığa bağlı birimlere yapılan bazı bağışlar kayıt yapılmadan kabul edilmiştir.

b)-Sosyal Hizmetler Kanunu’na göre çıkarılan Koruyucu Aile Yönetmeliği’nde anılan Kanun’da öngörülmeyen ( isteğe bağlı sigorta primi ödemeleri)  giderlerine de yer verilmiştir.

c)-Sosyal Hizmetler Kanunu’nda öngörülen ( döner sermaye işletmelerinin yıllık brüt hasılatlarının %1 vb.) özel gelirler bakanlık hesabına aktarılmamaktadır.

d)-Sağlık Bakanlığı tarafından bildirilen sahte ve şüpheli engelli sağlık kurulu raporlarının gerekleri gecikmeli olarak yerine getirilmektedir.

e)-Engelli evde bakım ödemelerine ilişkin usul ve esasları belirleyen yönetmelik yürürlükten kalktığı halde yeni yönetmelik düzenlenmemiştir.

f)-Engellilere destek amacıyla yapılan çeşitli ödemelerde ( Engel oranlarına bakılmaksızın ödeme yapılması, muhtaçlık kriteri/muhtaçlık belirlenmesinde vb.)   değerlendirme ölçütlerinde ve ödeme yapan birimlerin uygulamalarında yeknesaklık sağlanamamıştır.

g)-Sağlık Bakanlığı engelli sağlık kurulu raporu veri tabanında kaydı bulunmayan kişiler ile kaydı olup ağır engelli veya tam bağımlı olma koşulunu sağlamayan kişiler için evde bakım ödemesi yapılmıştır.

h)-Sağlık Bakanlığı engelli sağlık kurulu raporu veri tabanında kaydı bulunmayan kişiler ile kaydı olup engel oranı %40’ın altında olan kişiler için engelli aylığı ve 18 yaşından küçük engelli yakını aylığı ödemesi yapılmıştır.

ı)-MERNİS’e geç yansıtılmış olan vefat eden bazı engelliler için bakım ve gözetimini sağlayan kişilere engelli evde bakım ödemesi yapılmıştır.

i)-18 yaşını tamamlamış olan ve gerekli şartları taşıdığına dair belgeleri sistemde yer almayan bazı gençler için sosyal ve ekonomik destek ödemesinde bulunulmuştur.

k)- Kamu idaresi bütçesinden ödenecek sosyal yardımlara ait ödeme listelerinin ilgili muhasebe müdürlüklerine basılı evrak olarak  (ödeme aşamasında bankalara elektronik ortamda ) gönderilmesi nedeniyle, bu listelere sistem dışında müdahale edilmesi olanaklıdır.

l)-Sosyal ekonomik destek ödemelerinde kullanılan Yönetim Bilgi Sisteminde yer alan tutarlar ile ödeme tutarları arasında uyumsuzluk bulunmaktadır.

(Sayıştay Başkanlığı; AÇSHB 2019 Denetim Raporu.

https://www.sayistay.gov.tr/tr/?p=2&ContentID=13001

3-AÇSHB Yardımlarının Değerlendirilmesi ve Alınması Gereken Önlemler

a)-Yardımlar için kullanılmakta olan kamu kaynağının büyüklüğü de dikkate alınarak; DPT tarafından önerilmiş, AÇSHB ile TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilmiş olan tek başvuru üzerine, kişi yerine aileyi esas alacak şekilde, merkezi (tek) veri tabanından sorgulanması suretiyle  yardımların gerçek ihtiyaç sahiplerine yapılmasını, bu bağlamda kaynakların rasyonel/adil kullanımını,  etkin bir denetimini, yardımların -büyük ölçüde- siyasi malzeme, reklam/istismar aracı olmaktan çıkarılmasını öngören, asgari on beş milyon yurttaşımızı yakından ilgilendiren Bütünleşik Sosyal Yardım Hizmetleri Bilgi Sisteminin (BSYHBS  daha fazla gecikilmeden noksansız biçimde uygulamaya sokulması sağlanılmalıdır.

b)-Sosyal yardım programlarının (türü) sayısı 43’e ulaşmış bulunmaktadır. Buna karşın yapılan sosyal yardımların türü ve yardım yapılmasına ilişkin usul ve esaslar yeterince açıklığa kavuşturulamamıştır. Yardım konularına ilişkin kurallar büyük ölçüde yönetsel emirlerle düzenlenmiştir. Üstelik bu kuralların sıklıkla değiştirildiği görülmektedir.

Kuralların açık/seçik olarak belirlenmemiş olmasının doğal sonucu olarak; yardım yapılması konularında ülke hatta il düzeyinde değerlendirme ve uygulamada farklılıklar olmakta, yeknesaklık sağlanamamaktadır. Yardımlar benzer durumda olan herkese yapılması gereken sosyal bir hak olmaktan çıkmaktadır.

Diğer yandan kuralların açık/seçik olarak belli olmaması yolsuzluklar için açık bir alan oluşturmaktadır.

 ( Örneğin: 11.08.1941 sayılı 4109 sayılı Asker Ailelerine Yardım Yapılması Hakkında Kanun yürürlükte iken bu Kanundan bağımsız olarak idari düzenleme ile muhtaç asker aileleri ve çocuklarına yardım yapılmasına ilişkin idari düzenlemeler bulunmaktadır.

Düzenli sosyal yardım/aylık alan veya  başvuruda bulunan ihtiyaç sahibi  ailelere Pandemi Sosyal Destek Programı kapsamında  1.000 TL  üzerinden toplam 5,8 milyar TL ödenmesi, yapılmakta olan ( dul kadınların aylık tutarının 275 TL’den 325 TL yükseltilmesi vb.) bazı sosyal yardım tutarlarının artırılması yönetsel emirlerle yapılmıştır.

Huzurevlerinde kalan muhtaç yaşlı ve çocuklara ödenecek harçlık miktarları konuya ilişkin Yönetmelik hükümlerine dayalı olarak bütçe kanunlarıyla belirlenmektedir.

Elektrik tüketim desteği vb. bazı yardımlardan yararlanma koşulları açık/seçik olarak belli değildir. ( 2019 yılında bu amaçla 686,5 milyon TL yardım yapılmıştır.)

Engelli evde bakım ödemelerine ilişkin usul ve esasları belirleyen yönetmelik yürürlükten kalktığı halde yeni yönetmelik düzenlenmemiştir.)

Belirtilen nedenlerle yapılacak sosyal yardımların türü ve yardımlardan yararlanma koşulları konuya ilişkin yasa ve ikincil mevzuatta açık/seçik olarak belirlenmeli, bu konularda kamuoyunun da bilgilendirilmesi sağlanılmalıdır.

c)-Doğal gaz dağıtım hizmetlerindeki yaygınlaşmaya karşın muhtaç ailelere ısınma amaçlı kömür yardımlarının hız kesmeden devam ettiği görülmektedir.

2001 yılında yapılan mevzuat düzenlemeleri, doğalgaz bölgeleri oluşturularak doğalgaz dağıtımının yaygınlaştırılması, dağıtım faaliyetlerinin özelleştirilmesi sonucu ülkemizde doğal gaz tüketimi hızla artmaya başlanmıştır.

2001 yılında sadece 6 ilde doğal gaz kullanılmakta iken 2019 yılında 81 ilimizde doğalgaz kullanılmaya başlanmıştır.  2001 yılında 14,6 milyar m3 olan doğal gaz tüketimi 2019 yılında 45,2 milyar m3 yükselmiştir.

Diğer yandan dağıtım şirketleri tarafından doğal gaz hizmeti götürülen toplam abone sayısı 2010 yılında 1.013.723 iken 2019 yılı sonunda bu rakam 15.865.809’a ulaşmıştı

( Abonelerin %93 ünü konut aboneleri oluşturmaktadır.)

(EPDK, 2010- 2019 Doğal Gaz Piyasası Sektör Raporları.

https://www.epdk.gov.tr/Detay/Icerik/3-0-94/dogal-gazyillik-sektor-raporu)

Dağıtılan kömür miktarlarından, kömürlerinin satışına ilişkin getirilmiş özel yasaklamalardan ve basında zaman zaman yer alan haberlerden anlaşılacağı üzere doğal gaz kullananlara da kömür yardımı yapıldığı/yapılmak zorunda kalındığı anlaşılmaktadır.

Oysa muhtaç ailelerinin de uygarlığın gereği olarak temiz/kolay/ekonomik enerji kaynağı olan doğalgazdan yararlandırılmaları gerekmektedir.

Bu bağlamda abone olmayan/olamayan muhtaç ailelerin doğal gaz abonesi olmaları desteklenmelidir.

Amaç; kömür satmak veya yerleşik uygulamayı sürdürmek değilse ısınma amaçlı doğal gaz yardımlarının bir an önce başlatılmasında yarar bulunmaktadır.

Nitekim ABB Başkanı Mansur Yavaş tarafından bu tür bir çalışmanın başlatıldığı ve Başkentkart ile birlikte uygulanmaya geçileceği öğrenilmiştir.

d)-Süt sığırcılığı/damızlık koyun vb. gelir getirici faaliyetler için yapılacak yardımlardan büyük ölçüde vaz geçildiği, bu amaçla yapılan giderlerin sembolik düzeyde kaldığı görülmektedir.

Yardım alan yurttaşarımızın sürdürülebilir gelir elde etmeleri, üretken hale gelmelerini, sosyal hayata uyumları sağlayabilmek amacıyla “balık vermek yerine balık tutmayı” öğretmeye projelere ağırlık verilmesinde yarar vardır.

e)-Yardım ve hizmetlerin nitelikleri dikkate alınarak merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında ( sağlık yardımları, ısınma amaçlı kömür dağıtımları, yaşlı ve engellilere bakım hizmetleri vb. konular başta olmak üzere)  dengeli bir görev paylaşımına gidilmelidir.

Özel konumları nedeniyle büyükşehir belediyesi ile bağlısı ilçe belediyeleri arasında da, yapılacak sosyal yardımlar konusunda görev paylaşımına ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu paylaşım sırasında hizmetlerin halka en yakın yönetim birimlerince verilmesi ilkesine göre hareket edilmesinde yarar bulunmaktadır.

Bu suretle kamu kurum ve kuruluşlarının belirli hizmetlerde uzmanlaşmalarının önü açılmalı, görev tekrarları önlenmeli, kaynakların adil/rasyonel dağıtılması sağlanılmalıdır.

III-SONUÇ

Yazımız içeriğinde “Yardımların değerlendirilmesi ve alınması gereken önlemler” ve “Sayıştay denetimi” bölümlerinde de ayrıntılı olarak belirtildiği üzere:

Belediyeler ve STK tarafından  yapılmakta olan sosyal yardımların, bu amaçla oluşturulmuş olan merkezi veri tabanından sorgulanması suretiyle gerçek ihtiyaç sahiplerine yapılmasının, kaynakların rasyonel/adil kullanımının/etkin bir denetiminin sağlanması, bu amaçla merkezi veri tabanının paylaşıma açılması;

Yardımlar konusunda merkezi yönetim ve yerel yönetimler arasında dengeli bir paylaşım yapılması,

Sosyal yardımların türü ve yardım yapılması koşullarının nesnel ölçütlere bağlanması, mevzuat eksikliklerinin giderilmesi, Sayıştay Başkanlığınca denetimler sırasında tespit edilmiş bulguların gereklerinin yerine getirilmesi bu bağlamda yolsuzluğa açık alanların kapatılması;

Kamu kaynaklarından yapılan yardımlara, ihsan/lütuf yerine sosyal hak niteliği kazandırılması;

Gerekmektedir.


Not: SYDV tarafından yapılan nakit ödemeler; Bütünleşik Sosyal Yardım Sistemi üzerinden doğrudan hak sahiplerinin PTT hesaplarına aktarılmaktadır. Hak sahipleri adlarına yapılmış ödemeleri PTT/ ATM lerden çekebilmekte veya alışverişlerinde ödeme aracı olarak kullanabilmektedirler. 2,1 milyon vatandaşımız Sosyal Yardım Kartı sahibi sahibidir.


[1]“AÇSHB 2019 Yılı Faaliyet Raporu” (https://www.ailevecalisma.gov.tr)  ve “2020 Yılı Bütçe Gerekçesi” nde (  https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2019/10/2020_Yili_Butce_Gerekcesi-1.pdf) yer alan verilerden derlenmiştir.

[2] Vatansız sığınmacı 44.578 kişinin GSS primleri, Nisan 2014 yılından itibaren Göç İdareci Başkanlığınca ödenmeye başlanmıştır. (23/2/2017-6824 S.K./15. md yürürlüğe girmesinden sonra asgari ücretin % 3 üzerinden GSS primleri hesaplanmaktadır. Asgari ücretin 1/3 üzerinden prim hesaplanması usulü terk edilmiştir.

[3] Gösterge rakamlarının memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucu belirlenen aylık miktarlarına ayrıca (vergi iadesi bağlamında) % 4 ek ödeme ilave edilmektedir. Gösterge rakamları bütçe kanunları ile artırılmaktadır. Nitekim 2019 ve 2020 yıllarında 4820 ve 3240 rakamları, 5.253 ve 3.502 olarak uygulanacaktır. Sikozist hastalarına uygulanan gösterge rakamları da 7567-9729 olmuştur.

[4] Engellilere yönelik muhtaçlığının belirlenmesinde,  hanede oturan kişi başına düşen gelirin hesabında, asgari ücretin 2/3 ü baz alınmaktadır. (2828 saylı K. ek 7. Madde)

[5] Özel kuruluşlar aracılığıyla sağlanan bakım hizmeti ödemeleri 2013 yılından itibaren SSDF’ den  (bedelli askerlik) karşılanmaya başlanmıştır.

[6] Konuya ilişkin Yönetmelik 31.01.2015 günlü R.G. yayımlanmıştır. Ödenecek harçlık miktarları bütçe kanunlarına ekli cetvellerde gösterilmektedir.

[7] Konuya ilişkin Yönetmelik uyarınca en yüksek devlet memuru aylık göstergesi (9.500) esas alınarak hesaplanan tutarın %40-90 arasında ödeme yapılmaktadır.

[8] Yıl içinde ödenen tutarlar Hazine tarafından SYDVF ödenmektedir.(3294/2 mad.)

[9] Yakacak yardımı olarak dağıtılan kömürler, bedelleri Hazine tarafından karşılanmak üzere TKİ/TTK tarafından illere kadar ulaştırılmakta, il içi dağıtımları SYDV aracılığıyla yapılmaktadır.

[10] Sosyal güvenceden yoksun fakir ve muhtaç vatandaşlara, geri ödemeli olarak dağıtılmak üzere, 86 yerleşim yerinde 24.607 konut yapımı için TOKİ ile, 2012 yılında 1.596 Milyar TL yaklaşık maliyet üzerinden protokol düzenlenmiştir. Konut bedellerinin 5 yıl içinde SYDTF ödenmesi planlanmıştır.2019 yılında 63 konutun teslimi gerçekleştirilmiştir.

[11] Yardım alan/dağıtılan vatandaşlarımızın sürdürülebilir gelir elde etmeleri, üretken hale gelmelerini, sosyal hayata uyumları sağlayabilmek amacıyla yapılan bu tür yardımların, sosyal yardımların tümü içerisindeki payının sembolik sayılabilecek kadar düşük kaldığı ve giderek daha da azalan bir seyir takip ettiği görülmektedir. Nitekim 2019 yılında bu bağlamda toplam 647 projenin uygun bulunarak kabul edildiği belirtildiği halde bu projeler için sadece 103,3 milyon TL kaynak ayrıldığı anlaşılmaktadır.

[12] Şartlı eğitim/sağlık yardımlarından yararlananlardan SGK’lı işe yerleşenlerin yardımlarının 2016 yılından itibaren kesilmemesi hususu teşvik bağlamında kabul edilmiştir. Ayrıca işine düzenli devam edenlerin kömür/eğitim/ ve gıda yardımı taleplerinin öncelikli olarak değerlendirilmektedir.


Kaynak: Mahmut ESEN – E. Mülkiye Başmüfettişi’nin Özel İzni ile yayınlanmıştır. Yazının Tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Milyonlarca yurttaşımızı yakından ilgilendiren yeni borç yapılandırılması kanunu hakkında özet bilgiler

İmar Rantları Artık Kamu İdarelerine Kalacak

Güncel Resmi Raporlara Göre Belediyelerimizin 2018 Yılı Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi – Mahmut ESEN, E. Mülkiye…

Gelirleri Düşen Belediyeler İçin Alınması Gereken Acil Önlemler Konusunda Bir Öneri

Ankara Büyükşehir Belediyesinin 2016-2019 Yıllarında Gerçekleşmiş Bütçe Gider Ve Gelirleri İle Belediye Maliyesine Genel Bakış

]]>
https://www.muhasebenews.com/aile-calisma-ve-sosyal-hizmetler-bakanliginin-2019-yili-sosyal-yardim-faaliyetlerinin-degerlendirilmesi/feed/ 0
159 Bine Yakın İşverene Yaklaşık 950 milyon lira Tutarında Prim Mahsuplaşması Yaparak Normalleşme Desteği Sağlandı https://www.muhasebenews.com/159-bine-yakin-isverene-yaklasik-950-milyon-lira-tutarinda-prim-mahsuplasmasi-yaparak-normallesme-destegi-saglandi/ https://www.muhasebenews.com/159-bine-yakin-isverene-yaklasik-950-milyon-lira-tutarinda-prim-mahsuplasmasi-yaparak-normallesme-destegi-saglandi/#respond Mon, 12 Oct 2020 10:00:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94069

Bakan Selçuk: “159 Bine Yakın İşverenimize 1.2 Milyonu Aşkın Çalışan İçin Yaklaşık 950 milyon lira Tutarında Prim Mahsuplaşması Yaparak Normalleşme Desteği Sağladık”

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 1 Ağustos itibariyle devreye giren Normalleşme Desteğinden, bugüne kadar yapılan başvurular sonucunda 159 bine yakın işverenin yararlandığını açıkladı. Bakan Selçuk, yaklaşık 1.2 milyonu aşkın çalışanı kapsayan destekte prim mahsuplaşma tutarın yaklaşık 950 milyon lirayı bulduğunu, bunun da işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödeyeceği prim tutarlarından mahsup edileceğini bildirdi.

İşverenlerin Normalleşme Desteğinden yararlanmak için talepte bulunduklarını belirten Bakan Selçuk, “159 bine yakın işverenimiz Normalleşme desteğinden yararlanma hakkını elde etti” dedi.

Bakan Selçuk, pandemi sürecinde işleri durma noktasına gelen işyerlerine ve çalışanlara verilen desteğin ‘Normalleşme Desteği’ adı altında sürdürdüklerini, böylece istihdamı korumaya devam ettiklerini söyledi.

Bakan Selçuk, şunları söyledi:
“Bu kapsamda, kısa çalışmanın ve nakdi ücret desteğinin sona erdiği tarihi takip eden aydan itibaren 3 ayı geçmemek şartıyla, her ay için kısa çalışma veya ücretsiz izinde geçen aylık ortalama gün sayısı ve asgari ücret üzerinden hesaplanan işçi ve işveren primi tutarında mahsuplaşma yapacağız.”
Başvurular e-SGK aracılığıyla
Bakan Selçuk, normalleşme desteğinden yararlanılabilmesi için işyerlerinin e-SGK üzerinden başvuru yapmasının yeterli olabileceğini kaydederek, işverenlerin izlemesi gereken adımları şu şekilde anlattı: “Normalleşme Desteğine başvuru yapmak isteyen işyerlerimiz, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun resmi internet sitesine giriş yaparak, ‘e-SGK/İşveren/İşveren Sistemi/ Teşviklerden Faydalanacak Sigortalı Tanımlama” ekranında yer alan ‘7252 4447 Sayılı Kanun Geçici 26. Madde Desteği’ menüsünden işlemlerini gerçekleştirebilir.”

Normalleşme Desteğinden yararlanma kapsamına giren çalışanlara ilişkin kontrollerin sistem tarafından elektronik ortamda yapıldığını vurgulayan Bakan Selçuk, işlemin onaylanması durumunda bu nitelikteki sigortalılar için sosyal güvenlik il müdürlükleri/ sosyal güvenlik merkezlerine herhangi bir belge ibraz edilmesine gerek duyulmadığını hatırlattı.

Normalleşme Desteğinden 1 Temmuz 2020 tarihine kadar kısa çalışma ödeneğine veya nakdi ücret desteğine başvurmuş olan işyerlerindeki, kısa çalışma veya nakdi ücret desteğinden faydalandırılan sigortalılar, normal çalışma düzenlerine geçmeleriyle birlikte yararlanmaya başlayacak. Destek 31 Aralık 2020 tarihine kadar sürecek.

Normal çalışma düzenine geçen çalışan, kısa çalışma ödeneği veya nakdi ücret desteği aldığı aylık ortalama gün sayısı kadar hesaplanacak. İşverenlerin SGK’ya ödeyecekleri primlerden azami olarak 1.103 lira mahsuplaşma yapılacak.


Kaynak: T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/159-bine-yakin-isverene-yaklasik-950-milyon-lira-tutarinda-prim-mahsuplasmasi-yaparak-normallesme-destegi-saglandi/feed/ 0
Hangi Yabancılar Türkiye’de Ayrıca SGK Primi Ödemek Zorunda Değildir? https://www.muhasebenews.com/hangi-yabancilar-turkiyede-ayrica-sgk-primi-odemek-zorunda-degildir/ https://www.muhasebenews.com/hangi-yabancilar-turkiyede-ayrica-sgk-primi-odemek-zorunda-degildir/#respond Sat, 24 Nov 2018 12:30:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20385 Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda bulunan yabancılardan sigorta primlerinin kendi ülkesinde ödenmeye devam ettiğini kanıtlayanlar, Sözleşmelerde öngörülen süreler kadar Türkiye’de sosyal güvenlik yükümlülüklerinden muaftırlar.

Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hangi-yabancilar-turkiyede-ayrica-sgk-primi-odemek-zorunda-degildir/feed/ 0
Suudi Arabistan’dan Emekli Olunabilir mi? https://www.muhasebenews.com/suudi-arabistandan-emekli-olunabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/suudi-arabistandan-emekli-olunabilir-mi/#respond Thu, 04 Oct 2018 07:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15473 Suudi Arabistan’da (SA) çalışan yabancı işçiler, 11 Mart 1987 tarihi itibariyle yaşlılık, malullük ve ölüm (uzun vadeli sigorta kolları) sigorta kolları kapsamı dışında bırakılmışlardır ve anılan tarih itibarıyla yabancı işçilerin ücretlerinden sigorta kesintisi yapılmamaktadır.

11 Mart 1987 tarihi itibariyle Türk vatandaşları da dâhil olmak üzere, ülkede çalışan yabancıların Suudi Arabistan sosyal güvenlik kurumlarından emekli olma imkânı bulunmamaktadır.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/suudi-arabistandan-emekli-olunabilir-mi/feed/ 0