sonradan – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 08 Oct 2022 08:22:47 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 SGK’dan emeklilik şartlarını sağlayamadığı için primlerini iade alanlar sonradan bu süreleri tekrar borçlanabilir https://www.muhasebenews.com/sgkdan-emeklilik-sartlarini-saglayamadigi-icin-primlerini-iade-alanlar-sonradan-bu-sureleri-tekrar-borclanabilir/ https://www.muhasebenews.com/sgkdan-emeklilik-sartlarini-saglayamadigi-icin-primlerini-iade-alanlar-sonradan-bu-sureleri-tekrar-borclanabilir/#respond Sat, 08 Oct 2022 08:22:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132760 SGK’DAN TOPTAN ÖDEME ŞEKLİNDE ALINAN SİGORTA PRİMLERİ İHYA EDİLEBİLİR

ÖZET

  • 5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanamadığı için toptan ödeme yapılarak sigortalılık süreleri tasfiye edilen kişilerin,
  • Sigortalı olmaları sebebiyle haklarında yeniden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin bildirilmiş olması, toptan ödeme ile tasfiye edilen sigortalılık süreleri haricinde yeni bir sigortalılık süresinin tespit edilmesi veya herhangi bir kapsamda borçlanılacak süresinin bulunması,

Hallerinde yaşlılık toptan ödemesinin ihyası yapılabilecektir.

  • Yaşlılık veya ölüm toptan ödemesi yapılarak tasfiye edilen sigortalılık sürelerine, ölen sigortalıya ait borçlanma sürelerinin, yurt dışı hizmetleri birleştirilerek veya sonradan hizmet tespiti nedeniyle yeni sürelerin eklenmesiyle, hak sahiplerinin ölüm aylığına hak kazanmaları için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması durumunda, tasfiye edilen süreler, hak sahiplerince ihya edilebilecektir.

 

TOPTAN ÖDEME ŞEKLİNDE ALINAN SİGORTA PRİMLERİNİN İHYA İŞLEMLERİ

İlgili mevzuat bölümünde belirtilen genel yazıda açıklandığı üzere, 5510 sayılı Kanunun 31 inci ve 36 ıncı maddeleri ile geçici 5 inci maddesinde toptan ödeme işlemlerinin nasıl yapılacağı açıklanmıştır.

5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi kapsamında yaşlılık toptan ödemesinin ihyası ile Kanunun 36 ncı maddesi kapsamında ölüme bağlı toptan ödemenin ihyası hakkında aşağıda açıklanan işlemler yapılmaktadır.

5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi kapsamında yapılacak yaşlılık toptan ödemesinin ihyası işlemleri;

5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi kapsamında toptan ödeme yapılarak sigortalılık süreleri tasfiye edilen kişilerin,

  • Sigortalı olmaları sebebiyle haklarında yeniden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin bildirilmiş olması veya
  • Toptan ödeme ile tasfiye edilen sigortalılık süreleri haricinde yeni bir sigortalılık süresinin tespit edilmesi veya
  • Herhangi bir kapsamda borçlanılacak süresinin bulunması, hallerindeyaşlılık toptan ödemesinin ihyası yapılabilecektir.

Ancak, yeni prim ödeme gün sayısının borçlanma ile kazanılacağı durumda ihya talebinin geçerli olabilmesi için ihya ve borçlanma taleplerinin birlikte verilmiş gerekmektedir.

İhya talebinden önce yeniden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmeyenler ile toptan ödemeyle tasfiye edilen sigortalılık süreleri dışında yeni bir sigortalılık süresi tespit edilemeyen veya borçlanacak herhangi bir süresi bulunmayanların yaşlılık toptan ödemesi ihya talepleri kabul edilmemektedir.

5510 sayılı Kanuna göre yapılan toptan ödemenin Kanunun 36 ncı maddesi kapsamında ihyası işlemleri

Yaşlılık veya ölüm toptan ödemesi yapılarak tasfiye edilen sigortalılık sürelerine, ölen sigortalıya ait borçlanma sürelerinin, yurt dışı hizmetleri birleştirilerek veya sonradan hizmet tespiti nedeniyle yeni sürelerin eklenmesiyle, hak sahiplerinin ölüm aylığına hak kazanmaları için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması durumunda, tasfiye edilen süreler, hak sahiplerince ihya edilebilecektir.

Yeni prim ödeme gün sayısının borçlanma ile kazanılacağı durumda ihya talebinin geçerli olabilmesi için toplam sürenin ölüm aylığına hak kazanmaya yeterli olması ile birlikte ihya ve borçlanma taleplerinin beraber verilmiş olması gerekmektedir.

Yaşlılık veya ölüm toptan ödemesi ile tasfiye edilen sigortalılık sürelerine eklenecek yeni bir sigortalılık veyaborçlanma süresi ile ölüm aylığına hak kazanılamaması durumunda hak sahiplerinin ölüme bağlı toptan ödeme ihya talepleri kabul edilmemektedir.

Ancak, müteveffa sigortalı tarafından 5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesine göre tasfiye edilmiş sigortalılık süreleri, hak sahipleri için ölüm aylığına hak kazanmaya yeterliyse, ölen sigortalıya ait borçlanılacak sürenin bulunması, yurtdışı hizmetlerinin birleştirilmesi veya sonradan hizmet tespiti şartları aranmadan, hak sahiplerinin,tasfiye edilmiş bu sürelere ilişkin ihya talepleri kabul edilmektedir.

Saygılarımızla…

 

_______________________

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-92604331-010.07.01-52673925                                                                      24.09.2022

Konu: Toptan Ödemenin İhyası İşlemleri

GENEL YAZI

Genel Müdürlüğümüze intikal eden yazılardan 5510 sayılı Kanunun 31 ve 36 ncı maddelerine istinaden yapılan toptan ödemenin ihyası işlemlerinde bazı tereddütlerin hasıl olduğu anlaşılmış olup, bu tereddütlerin giderilmesi bakımından 5510 sayılı Kanuna göre yapılan toptan ödemelerin ihyası işlemlerinde dikkat edilecek hususlar aşağıda açıklanmıştır.

  1. 5510 sayılı Kanuna göre toptan ödemenin ihyası işlemleri Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin;

-Birinci fıkrasında, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile buKanuna göre ilk defa (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı işten ayrılan veya işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında ise kendi adına bildirilen, (b) bendi kapsamında ise ödediği malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ilegüncellenerek toptan ödeme şeklinde verileceği,

-İkinci fıkrasında ise bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tabi olarak malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanların, yazılı olarak müracaat etmelerihalinde, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için her yılın gerçekleşengüncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınacağı,

36 ncı maddesinin;

-Birinci fıkrasında, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların haksahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutarın, 34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verileceği,

-Dördüncü fıkrasında, bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş sürelerin, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine 31 inci maddenin ikinci fıkrasına göre ihya edileceği, bu sürelerin ihya edilen süreye ilişkin tutar dahil

her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden ay başı itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınacağı,

Geçici 5 inci maddesinin;

-Birinci fıkrasında, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanuna göre yapılacak toptan ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için her yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutarın, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre hesaplanan toptan ödeme tutarına ilave edilerek ödeneceği,

-İkinci fıkrasında, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce toptan ödeme yapılarak tasfiye edilen hizmetlerin 31 inci, 36 ncı ve 41 inci maddelere göre ihyasında veya borçlanılmasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarın, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine ilişkin yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için, her yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan değeri dikkate alınacağı,

hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, Kanunun 31 inci maddesinin gerekçesinde yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş koşulunu tamamladığı halde prim ödeme gün sayısını dolduramayan sigortalılara, kendi adına ödenmiş bulunan malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her takvim yılına ait tutarının, tüketici fiyat endeksindeki değişim oranı ile güncellenmiş tutarının toptan ödenmesi ve sonradan sigortalılığını sürdürmeye karar veren kimselerin ise bu şekilde tasfiye edilen hizmetlerini, kendilerine yapılan toptan ödemeyi, ödeme tarihinden yazılı istek tarihine kadar, tüketici fiyatendeksindeki değişim oranı ile güncellenmiş tutarı üzerinden Kuruma geri ödemeleri durumunda, yenidenkazanmalarının öngörüldüğü, yine Kanunun 36 ncı maddesinin gerekçesinde de; 1800 günden az malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödemiş olan sigortalının ölümünde hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin miktarı ve esasları belirlenerek, daha sonra aylığa hak kazanılması şartıyla bu süreleri ne şekilde ihya edebilecekleri belirtilmiştir.

Bu itibarla, 5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi kapsamında yaşlılık toptan ödemesinin ihyası ile Kanunun 36 ncı maddesi kapsamında ölüme bağlı toptan ödemenin ihyası hakkında uygulanacak hususlar aşağıda açıklanmıştır.

1.1.  5510 sayılı Kanunun 31 inci maddesi kapsamında yapılacak yaşlılık toptan ödemesinin ihyası işlemleri

Kanununun 31 inci maddesi kapsamında toptan ödeme yapılarak sigortalılık süreleri tasfiye edilen kişilerin,

  • Sigortalı olmaları sebebiyle haklarında yeniden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin bildirilmiş olması veya
  • Toptan ödeme ile tasfiye edilen sigortalılık süreleri haricinde yeni bir sigortalılık süresinin tespit edilmesi veya
  • Herhangi bir kapsamda borçlanılacak süresinin bulunması,

hallerinde yaşlılık toptan ödemesinin ihyası talebi kabul edilecektir.

Ancak, yeni prim ödeme gün sayısının borçlanma ile kazanılacağı durumda ihya talebinin geçerli olabilmesi için ihya ve borçlanma taleplerinin birlikte verilmiş olması şartı aranacaktır.

İhya talebinden önce haklarında yeniden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmeyenler ile toptan ödemeyle tasfiye edilen sigortalılık süreleri dışında yeni bir sigortalılık süresi tespit edilemeyen veya borçlanacak herhangi bir süresi bulunmayanların yaşlılık toptan ödemesi ihya talepleri reddedilecektir.

Örnek 1- 4/1-(a) kapsamında 520 gün hizmeti bulunan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartınıdoldurduğu halde aylığa hak kazanamayan sigortalı (A), 14/3/2019 tarihinde yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve bu hizmetler, kendisine toptan ödeme şeklinde ödenmiştir. Sigortalı (A), 8/2/2022 tarihinde 4/1-(a) kapsamındayeniden çalışmaya başlamıştır. Bu sigortalının ihya talebinde bulunması durumunda ihya talebi kabul edilecektir.

Örnek 2- 4/1-(a) kapsamında 400 gün hizmeti bulunan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartınıdoldurduğu halde aylığa hak kazanamayan sigortalı (B), 10/6/2020 tarihinde yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve bu hizmetler, kendisine toptan ödeme şeklinde ödenmiştir. Sigortalı (B), daha sonra 28/3/2022 tarihli dilekçe ile askerlik hizmetinde geçen süreleri için borçlanma ve tasfiye edilen süreleri için de ihya talebinde bulunmuştur. Sigortalı iki talebini de birlikte sunmuş olduğundan ihya talebi kabul edilecektir.

Örnek 3- 4/1-(a) kapsamında 350 gün hizmeti bulunan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartınıdoldurduğu halde aylığa hak kazanamayan sigortalı (C), 21/2/2018 tarihinde yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve bu hizmetler, kendisine toptan ödeme şeklinde ödenmiştir. Sigortalı (C), 23/3/2022 tarihli dilekçe ile toptan ödeme olarak aldığı süreleri ihya talebinde bulunmuştur. Yapılan araştırmada, ilgilinin yaşlılık toptan ödemesi yapılan süreler haricinde yeni bir sigortalılık süresi veya borçlanılabilecek süresi bulunmadığı tespit edildiğinden ihya talebi reddedilecektir.

1.2.  5510 sayılı Kanuna göre yapılan toptan ödemenin Kanunun 36 ncı maddesi kapsamında ihyası işlemleri

Yaşlılık veya ölüm toptan ödemesi yapılarak tasfiye edilen sigortalılık sürelerine, ölen sigortalıya ait borçlanma sürelerinin, yurt dışı hizmetleri birleştirilerek veya sonradan hizmet tespiti nedeniyle yeni sürelerin eklenmesiyle, hak sahiplerinin ölüm aylığına hak kazanmaları için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması durumunda, tasfiye edilen süreler, Kanunun 36 ncı maddesi kapsamında hak sahiplerince ihya edilebilecektir.

Yeni prim ödeme gün sayısının borçlanma ile kazanılacağı durumda ihya talebinin geçerli olabilmesi için toplam sürenin ölüm aylığına hak kazanmaya yeterli olması ile birlikte ihya ve borçlanma taleplerinin beraber verilmiş olması şartı da aranacaktır.

Yaşlılık veya ölüm toptan ödemesi ile tasfiye edilen sigortalılık sürelerine eklenecek yeni bir sigortalılık veya borçlanma süresi ile ölüm aylığına hak kazanılamaması durumunda hak sahiplerinin ölüme bağlı toptan ödeme ihya talepleri reddedilecektir.

Ancak, müteveffa sigortalı tarafından Kanunun 31 inci maddesine göre tasfiye edilmiş sigortalılık süreleri, haksahipleri için ölüm aylığına hak kazanmaya yeterliyse, ölen sigortalıya ait borçlanılacak sürenin bulunması, yurtdışıhizmetlerinin birleştirilmesi veya sonradan hizmet tespiti şartları aranmadan, hak sahiplerinin, tasfiye edilmiş bu sürelere ilişkin ihya talepleri kabul edilecektir.

Örnek 1- 4/1-(a) kapsamında 500 gün hizmeti bulunan sigortalı (A), 3/1/2022 tarihinde vefat etmiştir. Hak sahipleri, 28/1/2022 tarihinde ölüm toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve taraflarına ölüm toptan ödemesi yapılmıştır. Hak sahiplerince daha sonra ölen sigortalıya ait, ölüm toptan ödemesi yapılan süreler haricinde 4/1-(a) kapsamında 700 günlük bir hizmetin bulunduğu belgelenmiş ve ölüm toptan ödemesi olarak alınan sürelerin ihyası talebinde bulunulmuştur. Kurumca yapılan araştırmada da ölen sigortalının 700 günlük hizmetinin bulunduğu tespit edilmiştir. Bu durumda toptan ödeme alınan ve sonradan tespit edilen 700 günlük hizmet süresi ile ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli olan 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödeme şartı sağlanmış olduğundan, ihya talebi kabul edilecektir.

Örnek 2- 4/1-(a) kapsamında 600 gün hizmeti bulunan sigortalı (B), 4/4/2017 tarihinde vefat etmiştir. Hak sahipleri, 6/6/2017 tarihinde ölüm toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve taraflarına ölüm toptan ödemesi yapılmıştır. Hak sahiplerince daha sonra ölen sigortalıya ait 4/1-(a) kapsamında 100 günlük bir hizmetin bulunduğu belgelenmiş ve ölüm toptan ödemesi olarak alınan sürelerin ihyası talebinde bulunulmuştur. Kurumca yapılan araştırmada da ölen sigortalının 100 günlük hizmetinin bulunduğu tespit edilmiş ise de toptan ödeme yapılan ve sonradan tespit edilen 100 günlük hizmet ile ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli olan 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 gün primödeme şartı sağlanamadığından, ilgilerin ihya talebi reddedilecektir.

Örnek 3- 4/1-(a) kapsamında 660 gün ve 4/1-b kapsamında 200 gün olmak üzere toplam 860 gün hizmeti bulunan sigortalı (C), 5/4/2018 tarihinde vefat etmiştir. Hak sahipleri, 5/12/2018 tarihinde ölüm toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve taraflarına ölüm toptan ödemesi yapılmıştır. Hak sahipleri daha sonra 14/3/2022 tarihli dilekçe ile askerlikhizmetinde geçen süreleri için borçlanma ve tasfiye edilen süreleri için de ihya talebinde bulunmuştur. Yapılan incelemede askerlik borçlanması dahil ölen sigortalının toplam hizmeti ile ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli olan (borçlanmalar dahil) 1800 gün prim ödeme gün şartı sağlanamadığından, hak sahiplerinin borçlanma ve ihya talepleri reddedilecektir.

Örnek 4- 4/1-(a) kapsamında 600 gün hizmeti bulunan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde aylığa hak kazanamayan sigortalı (D), 15/10/2021 tarihinde yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve bu hizmetler toptan ödeme şeklinde kendisine ödenmiştir. 26/1/2022 tarihinde vefat eden sigortalı (D)’nin hak sahibi ölen sigortalıya ait 4/1-(a) kapsamında 400 günlük yeni bir hizmetin bulunduğunu belgelemiş ve 30/3/2022 tarihinde ölen kişinin tasfiye edilen 600 günlük hizmetinin ihyası için talepte bulunmuştur. Yapılan incelemede yaşlılık toptan ödemesi ile tasfiye edilmiş süreler ve yeni tespit edilen sigortalılık süresiyle birlikte ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli olan 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödeme şartı sağlanmış olduğundan, haksahibinin ihya talebi kabul edilecektir.

Örnek 5- 4/1-(a) kapsamında 860 gün hizmeti bulunan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartınıdoldurduğu halde aylığa hak kazanamayan sigortalı (G), 21/2/2020 tarihinde yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve bu hizmetler toptan ödeme şeklinde kendisine ödenmiştir. 6/4/2022 tarihinde vefat eden sigortalı (G)’nin hak sahipleri tarafından 25/4/2022 tarihinde yaşlılık toptan ödemesi ile tasfiye edilmiş hizmetlerin ihyası için talepte bulunulmuştur. Hak sahipleri tarafından, ölen sigortalıya ait borçlanma süresi/ birleştirilebilecek yurtdışı hizmetleri sunulamaması veya sonradan tespit edilen yeni bir hizmetin bulunmaması ve yaşlılık toptan ödemesiyle tasfiye edilen sürelerin de ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli olan en az 900 gün prim ödeme şartını sağlamaması nedenleriyle, hak sahiplerinin ihya talebi reddedilecektir.

Örnek 6- 4/1-(a) kapsamında 2000 gün hizmeti bulunan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde aylığa hak kazanamayan sigortalı (F), 3/2/2016 tarihinde yaşlılık toptan ödemesi talebinde bulunmuş ve bu hizmetler toptan ödeme şeklinde kendisine ödenmiştir. 1/9/2021 tarihinde vefat eden (F)’nin hak sahipleri, 31/3/2022 tarihinde yaşlılık toptan ödemesi ile tasfiye edilmiş hizmetlerin ihyası için talepte bulunmuştur. Yapılan incelemede yaşlılık toptan ödemesi ile tasfiye edilmiş süreler ile ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli olan 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 gün prim ödeme şartı sağlanmış olduğundan, hak sahiplerinin ihya talebi kabul edilecektir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

İsmail ERTÜZÜN

Genel Müdür

 


Kaynak: SGK, İSMMMO Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgkdan-emeklilik-sartlarini-saglayamadigi-icin-primlerini-iade-alanlar-sonradan-bu-sureleri-tekrar-borclanabilir/feed/ 0
%5 Vergi indirimini uygulamayı unutanlar düzeltme beyannamesi verebilir mi? https://www.muhasebenews.com/5-vergi-indirimini-uygulamayi-unutanlar-duzeltme-beyannamesi-verebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/5-vergi-indirimini-uygulamayi-unutanlar-duzeltme-beyannamesi-verebilir-mi/#respond Mon, 03 Oct 2022 04:58:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132451 2021 yılına ait Kurumlar vergisinin beyanname döneminde ilgili kanundan yararlandığı halde beyanname üzerinde % 5’lik indirim tutarının sehven hesaplanmadığı sonradan anlaşılmıştır. Bu beyannameye düzeltme vererek indirimden yararlanma şansımız olabilir mi?

Düzeltme beyannamesi verilebilir.


%5 Vergi İndirimi

Vergide uyumlu mükelleflere % 5 vergi indirimi/iadesi verilmektedir. Kurumlar vergisi mükelleflerinin % 5 vergi indirimini muhasebe kayıtlarına nasıl almalıdır?

KV beyannamesi verilip Tahakkuk fişi alındıktan sonra Beyanname üzerinden indirilen % 5 oranındaki tutar için aşağıdaki muhasebe kaydı yapılır. % 5 oranındaki indirimin mahsubu için “GİB İnternet vergi dairesi Geksis” sistemi üzerinden vergi borçlarına mahsup veya iade talep edilecektir.

Hesaplanan indirim 10.000 TL olduğunu varsayalım

——————— /04/2022 ———————-

136 Hesap 10.000

570 Hesap 10.000

———————-/———————-

136 Hesap daha sonra mahsup edilecek vergi ile kapatılır.

———————/————————

360 Hesap 10.000

136 Hesap 10.000

———————/——————–

VERGİ DAİRESİNDEN NAKİT ALINMASI

———————/————————

102 Hesap 10.000

136 Hesap 10.000

———————/——————–

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE %5 VERGİ İNDİRİMİ

UYGULAMASI NEDİR?

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121’inci maddesine göre, belirlenen şartları taşıyan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, 01/01/2018 tarihinden itibaren verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5’ini, ödenmesi gereken vergiden indirme imkânı bulunmaktadır.

Bu kapsamda, 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121’inci maddesinde yer alan “Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi” uygulaması hakkında bazı değişiklikler yapılmıştır.

7338 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik, 01/01/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerine uygulanmak üzere 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

%5 VERGİ İNDİRİMİNDEN KİMLER YARARLANABİLİR?

Kanun’da belirtilen şartları taşımaları kaydıyla vergi indiriminden;

Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefleri,

Kurumlar vergisi mükellefleri (Finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç),

yararlanabilir.

%5 VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMA ŞARTLARI NELERDİR?

%5 vergi indiriminden yararlanmak için mükelleflerin;

1- İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla

verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) olması,

2- Bir numaralı bentte belirtilen süre içerisinde kesinleşmiş olması koşuluyla vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibariyle ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması (Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, yıllık indirim tutar sınırının %1’ini aşmaması durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.),

3- İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla, bir numaralı bent kapsamındaki vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması (Ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10’unu aşmaması

kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler dolayısıyla veya vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden on beşinci günün bitimine kadar ödenmesi şartıyla, bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.), ayrıca, vergi aslı (vergi cezaları ile fer’i alacaklar dâhil) 1.000 TL’nin üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması,

şarttır.

Vergi indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde (Kaçakçılık suçları ve cezalar) sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar.

VERGİ İNDİRİMİNE İLİŞKİN DİĞER HUSUSLAR

Vergi indiriminden yararlanabilmek için sadece gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin değil, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerinin yasal süresinde verilmesi ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden bütün vergilerin de vergi indiriminin  hesaplanacağı gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihte ödenmiş olması gerekmektedir.

Hesaplanan indirim tutarı, her hâl ve takdirde 01/01/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 2.000.000 Türk lirasından (317 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği) fazla olamayacaktır

İndirilecek tutarın ödenmesi gereken vergiden fazla olması durumunda kalan tutar, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihi izleyen bir tam yıl içinde mükellefin beyanı üzerine tahakkuk eden diğer vergilerinden mahsup edilebilir. Bu süre içinde mahsup edilemeyen tutarlar red ve iade edilmeyecektir.

Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin, öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.

Kanuni süresi içinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Ancak, indirimden yararlanılabilmesi için bu

beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de indirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla ödenmiş olması gerekmektedir.

Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi ve örneklere, 301 ve 302 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğ’lerinden ulaşılması mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/5-vergi-indirimini-uygulamayi-unutanlar-duzeltme-beyannamesi-verebilir-mi/feed/ 0
Binek araca sonradan taktırılan amortisman sınırı üzerindeki park sensörü ve kamera doğrudan gider yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/binek-araca-sonradan-taktirilan-amortisman-siniri-uzerindeki-park-sensoru-ve-kamera-dogrudan-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/binek-araca-sonradan-taktirilan-amortisman-siniri-uzerindeki-park-sensoru-ve-kamera-dogrudan-gider-yazilabilir-mi/#respond Tue, 12 Apr 2022 04:16:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125558 Binek araca sonradan taktırılan Amortisman sınırı üzerindeki park sensörü ve kamera doğrudan gider yazılabilir mi? (%70-%30 ayrımı yapılarak) ya da sabit kıymete alıp amortisman ile itfa etmek mi gerekli ?

ATİK’ler için gider kısıtlaması olmaz. Bahsettiğiniz ATİK için amortisman ayırmak sureti ile giderleştirilir.


Leasing ile CNC  torna tezgahı alındı. Sözleşme bitince şirketin olacak. Sözleşme 1 yıllık. Amortismanı geçici dönemine kadar ödediği tutardan mı, yoksa normal almış alış tutarı üzerinden mi amortisman ayrılmalıdır?

Leasing ile alınan ATİK’ler kiralama işleminin başladığı tarihten itibaren tamamı üzerinden amortisman ayrılmaya başlanır. Amortisman yıllık olarak ayrılır. 

Geçici vergi dönemlerinde ise her geçici vergi dönemine isabet eden kısım giderleştirilir.


Serbest meslek erbabının mülkiyetinde bulunan yerin hem işyeri hem mesken olarak kullanılması halinde amortismanın yarısı gider yazılır. Buna istinaden amortismanı gider yazabilmek için sabit kıymete dahil etmek ve bu şekilde mi gider yazmak gerekir yoksa bedel üzerinden hesaplanan tutarlar direk gider kaydı olarak vergilendirme dönemlerinde mi gider yazılmalıdır? Sabit kıymete eklenmiş ise bunun için KDV’siz E–Serbest meslek makbuzu kesilerek sabit kıymetten çıkartmak mümkün müdür? 

Amortisman ayrılması için Gayrimenkul kayıtlara alınacaktır. Satışta KDV hesaplanır. 

e-smm fatura gibi kullanılır. Makbuzda GV stopajı yapılmaz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/binek-araca-sonradan-taktirilan-amortisman-siniri-uzerindeki-park-sensoru-ve-kamera-dogrudan-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0
Bilançoya tabi bir şahıs firması, firma kurulmadan önce edindiği ilgili şahsa ait binek aracı sonradan şirket aktifine alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/bilancoya-tabi-bir-sahis-firmasi-firma-kurulmadan-once-edindigi-ilgili-sahsa-ait-binek-araci-sonradan-sirket-aktifine-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bilancoya-tabi-bir-sahis-firmasi-firma-kurulmadan-once-edindigi-ilgili-sahsa-ait-binek-araci-sonradan-sirket-aktifine-alabilir-mi/#respond Mon, 28 Feb 2022 07:46:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123290 Bilançoya tabi bir şahıs firması, firma kurulmadan önce edindiği ilgili şahsa ait binek aracı sonradan şirket aktifine alabilir mi?

Noter satışı yapılır. Ayrıca Gider pusulası düzenlenecek gider pusulasında KDV ve stopaj hesaplanmaz.


Banka ve ödeme kuruluşlarından yapılan ödemeler gider pusulası yerine geçer diye tebliğ yayımlanmıştı. Bu durumda şirket ortaklarından kiraladığı araçlar için her ay gider pusulası kesip Stopaj ve S.S. ile KDV ödüyorduk. Ödemeler banka aracılığıyla yapıldığından bu durumda gider pusulası kesmeden işlemlere devam edebilir miyiz? 

Bankadan ödemesi kira için ayrıca Gider pusulası düzenlenmez. Dekont Gider pusulası yerine geçer 

7338 SAYILI YASA İLE YAPILAN DÜZENLEMEYE GÖRE; VUK’un 234’üncü maddesinde Yapılan düzenleme ile, gider pusulasının düzenlenme zorunluluğunun bulunduğu durumlara açıklık getirilmekte ve belgenin düzenlenme süresinin de 7 gün olduğu açık bir şekilde ifade edilmektedir. Ayrıca, maddede öngörülen hallerde banka, ödeme kuruluşu ve PTT tarafından düzenlenen belgeler (dekont, alındı vb.) ile bu Kanun uygulamasında belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının tabi oldukları diğer ilgili mevzuat dahilinde düzenledikleri belgeler gider pusulası yerine kabul edilmekte ve bu hallerde mükellefler tarafından ayrıca gider pusulası düzenlenmemesi sağlanmaktadır. (7338 SK Md.23)


E defter mükellefi firmamız köylerde şahıslardan aldığı hurdaları teker teker gider pusulası düzenleyerek alıyor. Ayda 1.000 tane gider pusulası kesiyor. Çok zamanımızı alıyor. Çok zorlanıyoruz. E gider pusulası ile muhtelif müşteriler olarak toplu olarak gider pusulası düzenleyebilir miyiz?

Merhaba; elektronik gider pusulası şuan için ihtiyari bir uygulamadır. 

Kağıt ortamda da düzenlenen gider pusulalarının her muhatap için ayrı ayrı düzenlenmesi gereklidir.


Mükellefiyeti olmayan gerçek kişiye hizmet karşılığı brüt 5.000 TL gider pusulası düzenledik. 

BA-BS bildirme zorunluluğu var mıdır? 

Gider pusulası da Ba formuna yazılır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bilancoya-tabi-bir-sahis-firmasi-firma-kurulmadan-once-edindigi-ilgili-sahsa-ait-binek-araci-sonradan-sirket-aktifine-alabilir-mi/feed/ 0
Çalıştığı şirkete sonradan ortak olanlar 4/1-b’li (Bağkur) olmak zorunda mı? https://www.muhasebenews.com/calistigi-sirkete-sonradan-ortak-olanlar-4-1-bli-bagkur-olmak-zorunda-mi/ https://www.muhasebenews.com/calistigi-sirkete-sonradan-ortak-olanlar-4-1-bli-bagkur-olmak-zorunda-mi/#respond Sun, 27 Feb 2022 07:36:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123216 Bir Anonim Şirkette 4/a’lı (SSK) çalışan personel şahıs şirketi kurmak istemektedir. “4/b kapsamına geçmek zorunda mıdır?” 

Çalıştığı şirkete ortak olanlarda 4/1-b kapsamında sigortalı olurlar. 


Limited şirket ortağı 4b’li iken 4’a SGK’ya tabi olmuştur. 4’a ya geçen ltd şirket ortağı ücretiz izin kullanabilir mi? İzinli olduğu dönem de tekrar Bağ-Kur Aktif olur mu?

Ücretsiz izinli olması halinde 4b devreye girecektir.



Şirket ortağı başka bir şirkette dışardan müdür olarak atanması durumunda bağ kur devam mı eder yoksa SGK’lımı olmalıdır?

Ortağı bulunduğu şirket dışında fiilen çalışan kişi 4a sigortalısı olarak bildirilmelidir. 4b sigortalılığı ise askıya alınmalıdır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/calistigi-sirkete-sonradan-ortak-olanlar-4-1-bli-bagkur-olmak-zorunda-mi/feed/ 0
İthalat edilen emtia ile ilgili sonradan ortaya çıkan kur farkına ait KDV nereye ödenecek? https://www.muhasebenews.com/ithalat-edilen-emtia-ile-ilgili-sonradan-ortaya-cikan-kur-farkina-ait-kdv-nereye-odenecek/ https://www.muhasebenews.com/ithalat-edilen-emtia-ile-ilgili-sonradan-ortaya-cikan-kur-farkina-ait-kdv-nereye-odenecek/#respond Tue, 26 Jan 2021 07:15:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101845

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.20.15.01-40-MUK-2011-200-67

02/02/2012

Konu

:

İthalattan doğan fiyat farkı faturasında KDV

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz,  … ‘da yerleşik … firmasından pamuk elyafı ithal ettiğiniz, ihracatçı firma ile dünya pamuk borsalarındaki fiyatlar doğrultusunda kontrat yaptığınız ve kontrata istinaden avans olarak ödeme yaptığınız, ithalatın kontrat fiyatı üzerinden düzenlenen fatura ile gerçekleştiği, daha sonra ihracatçı firmanın dünya pamuk borsalarındaki fiyatlara göre ek bir fatura daha düzenlediğinden bahisle düzenlenen fiyat farkı faturası üzerinden hesaplanan katma değer vergisini, 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edip edemeyeceğiniz hususunda bilgi verilmesi istenilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

– 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalinin katma değer vergisine tabi olduğu,

-10/ı maddesinde, ithalatta vergiyi doğuran olayın, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili aşamasında meydana geldiği,

-21 inci maddesinde, ithalatta vergi matrahının; ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar, Gümrük Beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi unsurların toplamı olduğu,

– 43/4 üncü maddesinde, ithalde alınan KDV nin ilgili gümrük idaresince tarh olunacağı,

– 48 inci maddesinde, bu kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış katma değer vergisi hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılacağı, ancak, indirim hakkı tanınan işlemlere konu eşyanın serbest dolaşıma girdiği tarihin içinde bulunduğu veya sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak vergi dairesine verilen beyannamelere göre ödenen KDV nin (sorumlu sıfatıyla ödenenler hariç), ithalde hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi nedeniyle tahsili gereken KDV den düşüleceği,

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, ithalatta vergi matrahına dahil unsurlardan olan ithal edilen eşyayla ilgili olarak sonradan ortaya çıkan fiyat farklarına isabet eden KDV’nin,  Gümrük Kanunu çerçevesinde ilgili gümrük idaresine beyan edilerek ödenmesi gerekmekte olup, bu verginin 2 No.lu KDV Beyannamesi ile bağlı bulunduğunuz vergi dairesine  beyan edilip ödenmesi mümkün  bulunmamaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ithalat-edilen-emtia-ile-ilgili-sonradan-ortaya-cikan-kur-farkina-ait-kdv-nereye-odenecek/feed/ 0
Serbest meslek faaliyetine ilişkin alacağın sonradan icra takibiyle tahsili halinde vergilendirme https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-faaliyetine-iliskin-alacagin-sonradan-icra-takibiyle-tahsili-halinde-vergilendirme/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-faaliyetine-iliskin-alacagin-sonradan-icra-takibiyle-tahsili-halinde-vergilendirme/#respond Tue, 19 Jan 2021 15:16:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101916

T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-120[65-2014/483]-1238

07/01/2016

Konu

:

Serbest meslek faaliyetine ilişkin alacağın sonradan   icra takibiyle tahsili halinde vergilendirme.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eki dilekçede; avukatlık faaliyetiniz nedeniyle … San.ve Tic. A.Ş. ile yapmış olduğunuz sözleşme gereğince verdiğiniz hukuki yardım ve hizmet karşılığında bedel verilmeksizin vekaletten azledildiğinizi, hizmet bedelini  almak amacıyla icra takibi başlattığınızı, alacağınızın yapılan yargılama sonucunda eski müvekkiliniz  … San. ve Tic. A.Ş. tarafından icra dosyasına yatırıldığını belirterek, eski müvekkilinizden 10 yıl sonra mahkeme ilamı gereğince tahsil edilen tutar için serbest meslek makbuzu düzenlenip düzenlenmeyeceği, serbest meslek makbuzu düzenlenmesi halinde hangi tutar üzerinden düzenleneceği ve katma değer vergisinin kimden talep edileceği hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 inci maddesinde “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmüne,

67 nci maddesinde  “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır”  şeklinde tanımlanmış, aynı maddenin 4 üncü fıkrasında da “Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz.

hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratların menkul sermaye iradı olduğu hüküm altına alınmıştır.

Anılan maddenin ikinci fıkrasının (6) numaralı bendinde de; “Her nevi alacak faizlerinin (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla carî hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil.)” hükmüne yer verilmek suretiyle alacak faizinin menkul sermaye iradı sayılacağı belirtilmiştir.

Öte yandan, aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, nakden veya hesaben yaptığı ödemelerden tevkifat yapmak zorunda olanlar sayılmış olup, aynı maddenin 2/b bendinde ise yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden %20 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, söz konusu maddede, alacak faizlerinden vergi tevkifatı yapılacağına dair bir hükme yer verilmemiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;

– Dava sonunda mahkeme ilamına göre verilen kararla tarafınıza ödenmek üzere müvekkil şirket tarafından icra müdürlüğüne yapılan ödemelerden, alacak aslı ve vekalet ücreti serbest meslek kazancı kazancı mahiyetinde olup  ödeme yapıldığı sırada ödemeyi yapan şirket tarafından alacak aslı ile birlikte vekalet ücretleri üzerinden  gelir vergisi tevkifatı yapılması,

– Tarafınıza ödenen kanuni faizin Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin 6 numaralı bendi çerçevesinde menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmesi gerekmekte olup söz konusu ödeme üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması,

gerekmektedir.

Diğer taraftan, icra takip masrafı, mahkeme masrafları ve icra tahsil harcının Gelir Vergisi Kanununun 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince serbest meslek kazancına dahil edilmesine gerek bulunmamaktadır.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

-4/1 maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin, bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek,onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

-20 nci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

hükme bağlanmıştır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/B-4) bölümünde;

Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi KDV’nin konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler.

            Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, müvekkillerinize verilen avukatlık hizmeti karşılığı alınan avukatlık ücreti serbest meslek kazancı kapsamında değerlendirilecek ve KDV’ye tabi tutulacaktır.

Öte yandan, … San. ve Tic. A.Ş arasında yapılan ücret sözleşmesine istinaden söz konusu avukatlık ücret alacaklarının İstanbul 4. İcra Müdürlüğü kanalıyla ödenmesinde mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması sebebiyle, ücret sözleşmesine dayanan davaya konu avukatlık ücretine KDV’nin dâhil olduğu kabul edilerek mahkeme tarafından hükmolunan tutara iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle tespit edilecek KDV’nin bu tespit çerçevesinde düzenlenecek serbest meslek makbuzunda gösterilmesi gerekmektedir.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun, 172 nci maddesinde serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti getirilmiş; 210 uncu maddesinde, serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmış, 236 ncı maddesinde ise “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteride bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hükümlere göre, dava sonunda mahkeme kararına göre tarafınıza ödenen tutarın serbest meslek kazancı mahiyetinde olan kısmı için serbest meslek makbuzu düzenlemeniz gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-faaliyetine-iliskin-alacagin-sonradan-icra-takibiyle-tahsili-halinde-vergilendirme/feed/ 0
Kontratlı ithalatlarda sonradan oluşan fiyat farkları için 2 no.lu KDV ödenecek mi https://www.muhasebenews.com/kontratli-ithalatlarda-sonradan-olusan-fiyat-farklari-icin-2-no-lu-kdv-odenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/kontratli-ithalatlarda-sonradan-olusan-fiyat-farklari-icin-2-no-lu-kdv-odenecek-mi/#respond Wed, 23 Dec 2020 07:02:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99102

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.20.15.01-40-MUK-2011-200-67

02/02/2012

Konu

:

İthalattan doğan fiyat farkı faturasında KDV

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz,  … ‘da yerleşik … firmasından pamuk elyafı ithal ettiğiniz, ihracatçı firma ile dünya pamuk borsalarındaki fiyatlar doğrultusunda kontrat yaptığınız ve kontrata istinaden avans olarak ödeme yaptığınız, ithalatın kontrat fiyatı üzerinden düzenlenen fatura ile gerçekleştiği, daha sonra ihracatçı firmanın dünya pamuk borsalarındaki fiyatlara göre ek bir fatura daha düzenlediğinden bahisle düzenlenen fiyat farkı faturası üzerinden hesaplanan katma değer vergisini, 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edip edemeyeceğiniz hususunda bilgi verilmesi istenilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

– 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalinin katma değer vergisine tabi olduğu,

-10/ı maddesinde, ithalatta vergiyi doğuran olayın, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili aşamasında meydana geldiği,

-21 inci maddesinde, ithalatta vergi matrahının; ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar, Gümrük Beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi unsurların toplamı olduğu,

– 43/4 üncü maddesinde, ithalde alınan KDV nin ilgili gümrük idaresince tarh olunacağı,

– 48 inci maddesinde, bu kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış katma değer vergisi hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılacağı, ancak, indirim hakkı tanınan işlemlere konu eşyanın serbest dolaşıma girdiği tarihin içinde bulunduğu veya sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak vergi dairesine verilen beyannamelere göre ödenen KDV nin (sorumlu sıfatıyla ödenenler hariç), ithalde hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi nedeniyle tahsili gereken KDV den düşüleceği,

hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, ithalatta vergi matrahına dahil unsurlardan olan ithal edilen eşyayla ilgili olarak sonradan ortaya çıkan fiyat farklarına isabet eden KDV nin,  Gümrük Kanunu çerçevesinde ilgili gümrük idaresine beyan edilerek ödenmesi gerekmekte olup, bu verginin 2 No.lu KDV Beyannamesi ile bağlı bulunduğunuz vergi dairesine  beyan edilip ödenmesi mümkün  bulunmamaktadır.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kontratli-ithalatlarda-sonradan-olusan-fiyat-farklari-icin-2-no-lu-kdv-odenecek-mi/feed/ 0
Ücretsiz izine gönderilen bir personel sonradan çıkışı yapıldığında işsizlik maaşı alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/ucretsiz-izine-gonderilen-bir-personel-sonradan-cikisi-yapildiginda-issizlik-maasi-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ucretsiz-izine-gonderilen-bir-personel-sonradan-cikisi-yapildiginda-issizlik-maasi-alabilir-mi/#respond Mon, 04 Feb 2019 13:45:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=43373 Ücretsiz izine gönderilen bir personel sonradan çıkışı yapıldığında işsizlik maaşı alabilir mi? arada eksik günler olacak malum son 120 gün eksik gün olmaması gerekiyor.

 

İşsizlik maaşı alma şartları arasında çalıştığınız yerden ayrılmadan önce 120 gün prim ödeyerek çalışmış olmanız da gerekiyor ve son üç yıl içerisinde en az 600 gün işsizlik sigortası primlerinizi ödemiş olmak da gereklidir.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

İşsizlik Maaşı 2019 yılı için ne kadar oldu?

 

İşsizlik Maaşı Hakkında Bilmedikleriniz!!!

 

Kimler İşsizlik Sigortasından Yararlanabilir?

 

Çok Tehlikeli Sınıfta Yer Alan Ve Ondan Fazla Çalışanı Bulunan İşyerlerinde İşsizlik Sigortası Primi İşveren Payı Teşvikinden Yararlanılmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğ – 1.1.2019

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/ucretsiz-izine-gonderilen-bir-personel-sonradan-cikisi-yapildiginda-issizlik-maasi-alabilir-mi/feed/ 0
Sonradan sonuçlanan incelemelerdeki Özel Usulsüzlük Cezası için Vergi Barışı Kanunu şartlarından yararlanabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/sonradan-sonuclanan-incelemelerdeki-ozel-usulsuzluk-cezasi-icin-vergi-barisi-kanunu-sartlarindan-yararlanabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/sonradan-sonuclanan-incelemelerdeki-ozel-usulsuzluk-cezasi-icin-vergi-barisi-kanunu-sartlarindan-yararlanabilir-miyiz/#respond Mon, 21 Jan 2019 14:55:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44666 2018 yılı Kasım ayında 2017 yılına istinaden vergi incelemesi başlatılmış ve 2018 Aralık ayında sonuçlanmıştır. İncelemede tarhiyat gerekmemiş 2019 yılı 15 Ocak tarihinde 2017 Aralık dönemine ait 3074 ÖUCZ tarafımıza tebliğ edilmiştir.

1- Fiilen mal alış verişi yaptığımız firmanın bizim bilgimiz dışında kısmen sahte fatura kullanıcısı olmasından kaynaklı yapılan incelemede herhangi bir tarhiyata gerek olmamasına rağmen tarafımıza kesin 3074 OUCZ’sını tamamının terkin edilmesi talebinde bulunma hakkımız var mıdır?

 

2-Veya bu ceza için 7143 sayılı kanunun 4. maddesinden yaralanma durumumuz var mıdır? (inceleme kanun yayım tarihinden sonra olduğundan yararlanamayız diye biliyorum)

 

3-Veya bu cezanın dava açma süresi (30 günlük süre) henüz geçmediğinden 7143 sayılı kanunun 3. maddesinden yararlanma hakkımız var mıdır?

 

Kesilen caza için Dava açma veya 7143 SK göre indirimli ödeme hakkınız vardır.(Ceza ihbarnamesinin size tebliğinden itibaren 30 gün içinde)

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Özel usulsüzlük cezalarını itirazsız ödediğimiz takdirde indirim uygulanır mı?

 

Pişmanlıkla verilen beyannameler için sonradan yapılan inceleme ile vergi ziyaı cezası kesilir mi?

 

Vergi incelemesi sonucu hesap edilen vergi ve cezalar için %5’lik vergi indiriminden faydalanabilir miyiz?

 

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/sonradan-sonuclanan-incelemelerdeki-ozel-usulsuzluk-cezasi-icin-vergi-barisi-kanunu-sartlarindan-yararlanabilir-miyiz/feed/ 0