şirketlerin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 22 Feb 2024 15:57:06 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Şirketlerin Aktif ve Satış Büyüklüğüne Göre YMM ile Tam Tasdik Sözleşmesi Yapma Zorunluluğu Var Mıdır? https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-aktif-ve-satis-buyuklugune-gore-ymm-ile-tam-tasdik-sozlesmesi-yapma-zorunlulugu-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-aktif-ve-satis-buyuklugune-gore-ymm-ile-tam-tasdik-sozlesmesi-yapma-zorunlulugu-var-midir/#respond Thu, 22 Feb 2024 15:57:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149340 Halka Açık Olmayan Kurumlar Vergisi Mükellefi olan Limited ve Anonim şirketlerin Aktif Toplamları veya Satış Cirolarıyla İlgili YMM ile Tam Tasdik Yapma Zorunluluğu var mıdır?

Tam tasdik yaptırmak ZORUNLU DEĞİLDİR. 1995 yılından beri böyle uygulanmaktadır.

Aşağıdaki bilgi notumuzu inceleyiniz.

YILLIK GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMELERİNİN YMM’LERE TAM TASDİK YAPTIRILMASI ZORUNLU DEĞİLDİR.

30.07.1995 tarihinde yayımlanan 18 No’lu SM, SMMM, YMM Kanunu Genel tebliği ile yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile bunlara ekli mali tablolar ve bildirimlerin yeminli mali müşavirlerce tasdikine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Söz konusu tebliğin Tasdike ilişkin esaslar başlıklı I. bölümünün, “A Kapsam” başlığı altında;

“Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi (tasfiye, birleşme ve devir beyannameleri dahil) vermek durumunda bulunan mükellefler, söz konusu beyannameleri ile bunlara ekli mali tablolarını ve bildirimlerini DİLEDİKLERİ TAKDİRDE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERE TASDİK ETTİREBİLİRLER.’’

29 No’lu SM, SMMM, YMM Kanunu Genel Tebliğinin I.Bölümünün 4-Sözleşme Düzenlenmesi ve Sözleşmelerinin Feshi başlıklı bölümünde;
“18 sıra No’lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği ile yapılan düzenleme uyarınca mükellefler DİLEDİKLERİ takdirde tam tasdik hizmetinden yararlanabileceklerdir.”
ifadesi yer almıştır. Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde; mükelleflerin herhangi bir şartla sınırlı olmaksızın İSTEMELERİ halinde tam tasdik hizmetinden yararlanmaları mümkün bulunmaktadır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-aktif-ve-satis-buyuklugune-gore-ymm-ile-tam-tasdik-sozlesmesi-yapma-zorunlulugu-var-midir/feed/ 0
Tasfiye Halinde Olan Şirketlerin E-Defter Gönderme Yükümlülüklerinde Bir Farklılık Var Mı? https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-olan-sirketlerin-e-defter-gonderme-yukumluluklerinde-bir-farklilik-var-mi/ https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-olan-sirketlerin-e-defter-gonderme-yukumluluklerinde-bir-farklilik-var-mi/#respond Tue, 02 Jan 2024 16:01:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148219 Dönem içinde kapanışı yapılan e-Defter mükellefinin defter kapanışı ile ilgili yapması gerekenler nelerdir? Tasfiye süreci e-Defter hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Tasfiye sürecinde de e-defter tutulmalıdır. Normal defter beratları süresinde gönderilmeye devam edilmelidir. Özellikli bir durum yoktur. Tasfiye sonuna kadar aktif firmalarda olduğu gibi e-Defterler gönderilmeye devam edecektir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-olan-sirketlerin-e-defter-gonderme-yukumluluklerinde-bir-farklilik-var-mi/feed/ 0
Limited şirketlerin kiraladığı ek iş yerleri (ofis) ticaret siciline tescil edilir mi? https://www.muhasebenews.com/limited-sirketlerin-kiraladigi-ek-is-yerleri-ofis-ticaret-siciline-tescil-edilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirketlerin-kiraladigi-ek-is-yerleri-ofis-ticaret-siciline-tescil-edilir-mi/#respond Sat, 02 Dec 2023 07:44:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147876 Limited şirketi, ofis olarak kullanmak üzere yer kiralamıştır. Ofis olarak kullanılacak bu ek işyerini şube olarak ticaret siciline tescili zorunlu mudur? Zorunlu ise sermaye tahsis edilmeli midir?

Limited şirketlerin ek iş yeri olarak açtığı ofislerin ticaret siciline tescil ettirilmesi gerekiyor. Şubeye sermaye tahsisi yapılması zorunlu değildir. Şubenin ticari faaliyetlerine ilişkin işlemler şirket merkezinin yasal defterlerine kaydedilir. Merkez ve şube işlemleri tekdüzen hesap planındaki kebir hesaplarının altlarında açılacak grup ve detay hesapları altında alt hesap olarak takip edilir.

Örnek:

100 KASA

100.01 TL Kasa

100.01.01 Merkez TL Kasa

100.01.02 Şube TL Kasa

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirketlerin-kiraladigi-ek-is-yerleri-ofis-ticaret-siciline-tescil-edilir-mi/feed/ 0
Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışı iştirak hisselerini elden çıkarmalarına ilişkin kurumlar vergisi istisnası https://www.muhasebenews.com/tam-mukellef-anonim-sirketlerin-yurt-disi-istirak-hisselerini-elden-cikarmalarina-iliskin-kurumlar-vergisi-istisnasi/ https://www.muhasebenews.com/tam-mukellef-anonim-sirketlerin-yurt-disi-istirak-hisselerini-elden-cikarmalarina-iliskin-kurumlar-vergisi-istisnasi/#respond Wed, 29 Nov 2023 20:54:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147826 Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışı iştirak hisselerini elden çıkarmalarına ilişkin istisna

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlası, tam mükellef olmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin, en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Buna göre, bentte yer alan istisnadan sadece belli şartları taşıyan tam mükellefiyete tabi anonim şirketler yararlanabilecek olup anonim şirketin;

  • Yurt dışı iştiraklerinin anonim veya limited şirket niteliğinde olması ve bu iştiraklerin Türkiye’de tam mükellef olmaması,
  • Yurt dışı iştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla; aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlasının yurt dışı iştirak hisselerinden oluşması ve yurt dışı iştiraklerinin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirak etmesi
  • Satışa konu iştirak hisselerini, elden çıkarma tarihi itibarıyla en az iki tam yıl (730 gün) süreyle aktifinde tutmuş olması

gerekmektedir.

Dolayısıyla, anonim şirketin nakit varlıklar dışındaki aktif toplamının %75’i veya daha fazlasının, en az bir yıl süreyle yurt dışı iştiraklerinden oluşması gerektiği gibi, anonim şirketin aktifinin %75’ini veya daha fazlasını oluşturan yurt dışı iştiraklerin her birinin sermayesine, en az bir yıl süreyle, en az %10 oranında iştirak edilmesi gerekecektir.
Örneğin; Türkiye’de tam mükellef olan (A) A.Ş.’nin 13/1/2006 tarihi itibarıyla üç tam yıldır aktifinde bulunan ve aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışındaki aktif toplamının %80’i tam mükellef olmayan (B), (C) ve (D) anonim veya limited şirket mahiyetindeki şirketlere iştirakten oluşmaktadır. Söz konusu yurt dışı iştiraklerinin bilançoda görülen kayıtlı değeri 400.000.- YTL, nakit varlıklar dışındaki aktif toplamı ise 500.000.- YTL’dir. (A) A.Ş.’nin bu şirketlerin sermayesine iştirak payları da aşağıdaki gibidir:

  • (B) Şirketinin sermayesi 500.000.- YTL, (A) A.Ş.’nin sermaye payı 250.000.- YTL,
  • (C) Şirketinin sermayesi 200.000.- YTL, (A) A.Ş.’nin sermaye payı 100.000.- YTL,
  • (D) Şirketinin sermayesi 1.000.000.- YTL, (A) A.Ş.’nin sermaye payı 50.000.- YTL’dir.

Bu takdirde, (A) A.Ş.’nin (D) Şirketindeki sermaye payı %5 olduğundan ve bu iştirak payı dışındaki iştiraklerin (A) A.Ş.’nin nakit varlıklar dışındaki aktif toplamına oranı [(250.000+100.000)/500.000=] %70 olacağından, bu kurum istisna uygulaması için gereken şartları taşımamaktadır. Bu nedenle, yurt dışı iştirak hisselerinin satışından elde edilecek kazançlar istisnadan yararlanamayacaktır.

Şayet, (A) A.Ş.’nin (D) Şirketi dışında kalan diğer şirketlere iştirak etmesi nedeniyle, nakit varlıklar dışındaki aktif toplamı %75 şartını taşıyor olsaydı, (D) şirketine ait iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar için de istisnadan yararlanılabilecekti.

Nakit ve benzeri varlıklar olarak; şirketin kasasında veya bankada bulunan nakit varlıklar, şirket tarafından alınan çekler, altın, Devlet tahvili, Hazine bonosu, Toplu Konut İdaresince çıkarılan veya İMKB’de işlem gören hisse senetleri, tahvil ve bonoların anlaşılması gerekmektedir.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tam-mukellef-anonim-sirketlerin-yurt-disi-istirak-hisselerini-elden-cikarmalarina-iliskin-kurumlar-vergisi-istisnasi/feed/ 0
Şirketlerin Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi Hallerinde Kurumlar Vergisi Yönünden Vergilendirmesine İlişkin Açıklamalar https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-devir-bolunme-ve-hisse-degisimi-hallerinde-kurumlar-vergisi-yonunden-vergilendirmesine-iliskin-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-devir-bolunme-ve-hisse-degisimi-hallerinde-kurumlar-vergisi-yonunden-vergilendirmesine-iliskin-aciklamalar/#respond Fri, 24 Nov 2023 07:55:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147758 20. Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi Hallerinde Vergilendirme

20.1. Devir halinde vergilendirme ve beyan

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine uygun olarak yapılacak devirlerde, aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek, birleşmeden doğan kârlar ise hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

Devir tarihi, şirket yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarihtir.

Devre ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilecektir.

Beyanname, münfesih kurum ile birleşilen kurum tarafından devir tarihi itibarıyla hazırlanacak ve müştereken imzalanacaktır.

Devir tarihine kadar olan kazancın vergilendirilebilmesi için devir tarihi itibarıyla hesaplanan kazancın bu beyannameye dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan kazanç, devralan kuruma ait olacaktır.

Devir işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlanacak kurumlar vergisi beyannamesi de devre ilişkin kurumlar beyannamesi ile birlikte verilecektir. Söz konusu beyannamelerin de münfesih kurum ve birleşen kurum tarafından müştereken imzalanarak münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Örnek 1: Hesap dönemi takvim yılı olan (A) Ltd. Şti. 4/6/2007 tarihinde nev’i değiştirerek (A) A.Ş.’ye devredilmiştir. Bu durumda, (A) Ltd. Şti.’nin 1/1/2007 – 4/6/2007 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyannamenin 4/7/2007 tarihi mesai saati sonuna kadar münfesih kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Örnek 2: (A) Ltd. Şti.’nin 11/2/2007 tarihinde (A) A.Ş.’ye dönüşmesi halinde ise münfesih (A) Ltd. Şti.’nin 1/1/2007 – 11/2/2007 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyanname ile 2006 hesap dönemine ilişkin beyannamenin 13/3/2007 tarihi mesai saati sonuna kadar münfesih kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt edecektir. Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilecektir. Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasında, mahallin en büyük mal memuru vergi dairesi başkanlığının bulunduğu illerde vergi dairesi başkanları, diğer illerde ise defterdarlardır.

Verilecek beyannamelerin ekine söz konusu taahhütname ile devre ilişkin bilançonun ve gelir tablosunun bağlanması gerekmektedir.

Öte yandan, geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce aynı döneme ilişkin olarak devir işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi halinde, bu dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir. Devir nedeniyle münfesih hale gelen kurumun, devir tarihine kadar ödediği geçici vergiler, devir dolayısıyla vergilenecek devir öncesi kazanç üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Mahsup edilemeyen tutarın kalması halinde, bu tutar birleşilen kurumun kurumlar vergisinden mahsup edilecektir.

20.2. Tam bölünme halinde vergileme ve beyan

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesi uyarınca yapılacak tam bölünmelerde, aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde münfesih kurumun sadece bölünme tarihine kadar elde ettiği kazançlar vergilendirilecek; bölünmeden doğan kârlar ise hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

Tam bölünme tarihi, şirket yetkili kurulunun bölünmeye ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarihtir.

Bölünme işlemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi, bölünmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde bölünme suretiyle infisah eden (bölünen) kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilecektir.

Beyanname, bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar tarafından bölünme tarihi itibarıyla hazırlanacak ve müştereken imzalanarak verilecektir.

Bölünme tarihine kadar olan kazancın vergilendirilebilmesi için bölünme tarihi itibarıyla hesaplanan kazancın bu beyannameye dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir. Bu tarihten sonraki işlemlerden doğan kazanç, devralan kurumlara ait olacaktır.

Bölünme işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, bölünen kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlanacak kurumlar vergisi beyannamesi de bölünmeye ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ile birlikte verilecektir. Söz konusu beyannamenin de bölünen kurum ve bu kurumun varlıklarını devralan kurumlar tarafından müştereken imzalanarak münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

Bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, bölünen kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini, bölünen kurumun bölünme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde verecekleri bir taahhütname ile taahhüt edeceklerdir.

Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta bölünen kurum ile bu kurumun varlıklarını devralan kurumlardan ayrıca teminat isteyebilecektir.

Bölünme beyannamesine, ayrıca bölünme bilançosu ve gelir tablosu, bölünme sözleşmesi ve bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumların yeni sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısının birer örneği eklenecektir.

Geçici vergi beyannamesinin verilme süresinden önce aynı döneme ilişkin olarak tam bölünme işlemleri nedeniyle kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi halinde, bu dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.

20.3. Kısmi bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergileme

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre gerçekleşen kısmi bölünme ve hisse değişimi işlemlerinden doğan kârlar hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

Kısmi bölünme işlemlerinde, bölünen kurumun bölünme tarihine kadar tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarından, bölünen kurumun varlıklarını devralan kurumlar, devraldıkları varlıkların emsal bedeli ile sınırlı olarak müteselsilen sorumlu olacaklardır.

 


Kaynak: KURUMLAR VERGİSİ KANUNU GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-devir-bolunme-ve-hisse-degisimi-hallerinde-kurumlar-vergisi-yonunden-vergilendirmesine-iliskin-aciklamalar/feed/ 0
Şirketlerin Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubunda Süre Nedir? https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-gecmis-yil-zararlarinin-mahsubunda-sure-nedir/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-gecmis-yil-zararlarinin-mahsubunda-sure-nedir/#respond Thu, 21 Sep 2023 21:13:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146474

Zarar Mahsubu

Kurumların ticari faaliyetlerden doğan zararlar, aşağıda yapılan açıklamalara göre sonraki dönemlerde doğan kazançlarından indirilebilecektir.

GeçmişYıl Zararları

Kurumlar vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar kurum kazancından indirilebilecektir.

Mükelleflerce bir hesap dönemi içerisinde oluşan zararın, müteakip 5 hesap döneminde oluşacak kârlarla mahsup edilememesi halinde mahsup imkanı ortadan kalkmaktadır.

7143 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun hükümlerinden yararlanan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların %50’si, 2018 ve izleyen yıllar karlarından mahsup edilmez.

7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun hükümlerinden den yararlanan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, matrah artırımında bulundukları yıllara ait zararların %50’si, 2021 ve izleyen yıllar karlarından mahsup edilmez.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-gecmis-yil-zararlarinin-mahsubunda-sure-nedir/feed/ 0
Şirketlerin Adi Ortaklıklardan Elde Ettikleri Kazançlar Ne Şekilde Değerlendirilir? https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-adi-ortakliklardan-elde-ettikleri-kazanclar-ne-sekilde-degerlendirilir-2/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-adi-ortakliklardan-elde-ettikleri-kazanclar-ne-sekilde-degerlendirilir-2/#respond Fri, 04 Aug 2023 17:31:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145115 Adi ortaklıklar Borçlar Kanununun 620 – 645 inci maddelerinde düzenlenmiştir.

Anılan Kanunun 620’nci maddesinde adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olarak tanımlanmıştır.

Adi ortaklıkların tüzel kişiliği olmadığı gibi kurumlar vergisi mükellefi olmaları da söz konusu değildir.

İki veya daha fazla kurumlar vergisi mükellefinin, adi ortaklık kurmak suretiyle faaliyet göstermeleri halinde, ortaklıktan elde ettikleri kârlar, hisseleri oranında şirketlerin kurum kazancına dâhil edilerek vergilendirilecektir.

Dar mükellef kurumların inşaat taahhüt işi yapan adi ortaklıklara girmeleri halinde ise, söz konusu adi ortaklık, dar mükellef kurumların işyeri sayılacak ve ticari kazanç hükümlerine göre vergileme yapılacaktır.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-adi-ortakliklardan-elde-ettikleri-kazanclar-ne-sekilde-degerlendirilir-2/feed/ 0
Şirketlerin 30.06.2023 Tarihinde Banka Hesaplarında Bulunan Dövizlerini Kur Korumalı Hesaba Almaları Halinde Kur Farkı ve Faiz İçin Vergi Alınmayacak https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-30-06-2023-tarihinde-banka-hesaplarinda-bulunan-dovizlerini-kur-korumali-hesaba-almalari-halinde-kur-farki-ve-faiz-icin-vergi-alinmayacak/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-30-06-2023-tarihinde-banka-hesaplarinda-bulunan-dovizlerini-kur-korumali-hesaba-almalari-halinde-kur-farki-ve-faiz-icin-vergi-alinmayacak/#respond Sat, 29 Jul 2023 07:18:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144913 Şirketlerin, bankalardaki döviz ve katılma hesaplarındaki yabancı paralarını Türk lirasına çevirmeleri durumunda vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlarının kurumlar vergisinden müstesna olması uygulaması 30 Haziran 2023 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralar itibarıyla da uygulanacak.

Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı 29 Temmuz 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun Geçici 14’üncü maddesinin mevcut hali;

(7352 sayılı kanunun 2 nci maddesiyle eklenen geçici madde; Yürürlük: 29.01.2022)
Geçici Madde 14

(1) 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (I) numaralı bendinin (g) alt bendi hükmüne istinaden Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen hesaplar ile ilgili olarak; kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda aşağıda belirtilen kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır:

a) Bu fıkra kapsamındaki yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının 1/10/2021 ila 31/12/2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden kısmı,

b) 2021 yılı dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları ile söz konusu hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar.

(2) Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını (7420 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 09.11.2022)(3) 31/12/2023 tarihine kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda oluşan kur farkı kazançlarının, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle Türk lirasına çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.

(3) Kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini (7420 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 09.11.2022) (3) 31/12/2023 tarihine kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.

(4) (Ek:26/5/2022-7407/12 md.)(1)  Kurumların 31/3/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını (7420 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 09.11.2022)(3) 31/12/2023 tarihine kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda söz konusu hesapların dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır. (7420 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişen cümle; Yürürlük: 09.11.2022)(4) Cumhurbaşkanı bu istisnayı 31/12/2023 tarihine kadar her bir geçici vergi veya yıllık hesap dönemleri sonu itibarıyla kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralar için ayrı ayrı veya birlikte uygulatmaya yetkilidir.

(5) (Ek:26/5/2022-7407/12 md.)(2) Bu madde kapsamındaki istisnalar (7420 sayılı kanunun 23 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 09.11.2022)(3) 31/12/2023 tarihine kadar vade sonunda yenilenen hesaplara da uygulanır.

(6) Bu maddede öngörülen süre ve şekilde dönüşüm kuru/fiyatı üzerinden Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına çevrilen yabancı paralar ile altın hesaplarına ilişkin olarak bu istisnayla sınırlı olmak üzere Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.

(7) Bu maddenin birinci, ikinci (7420 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 26.05.2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere  09.11.2022)(5) , üçüncü ve dördüncü fıkralarında yer alan istisna hükümleri, aynı şartlarla geçerli olmak üzere bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinin kazançları hakkında da uygulanır.

(8) Türk lirası mevduat veya katılma hesabından vadeden önce çekim yapılması durumunda bu madde kapsamında istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

DİPNOTLAR

(1)26/5/2022 tarihli ve 7407 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle maddeye üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere fıkralar eklenmiş ve müteakip fıkralar teselsül ettirilmiştir.
(2) 26/5/2022 tarihli ve 7407 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle maddeye üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere fıkralar eklenmiş ve müteakip fıkralar teselsül ettirilmiştir.
(3) 3/11/2022 tarihli 7420 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişmeden önceki hali: 2022 yılı sonuna
(4) 3/11/2022 tarihli 7420 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişmeden önceki hali: Cumhurbaşkanı istisnayı 30/6/2022 ve/veya 30/9/2022 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralar itibarıyla da uygulatmaya yetkilidir.
(5) 3/11/2022 tarihli 7420 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle değişmeden önceki hali: ve üçüncü

29.07.2023 Tarihli kararla kurumlar vergisi vergi istisnası, Şirketlerin 30 Haziran 2023 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralar için de uygulanacak.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete, KVK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-30-06-2023-tarihinde-banka-hesaplarinda-bulunan-dovizlerini-kur-korumali-hesaba-almalari-halinde-kur-farki-ve-faiz-icin-vergi-alinmayacak/feed/ 0
Şirketlerin Tasfiye Sürecinde Personel Çalıştırılabilir https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-tasfiye-surecinde-personel-calistirilabilir/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-tasfiye-surecinde-personel-calistirilabilir/#respond Wed, 26 Jul 2023 00:18:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144745 Limited şirketimi 31 Temmuz’a kadar tasfiye işlemlerini başlattığım da 1 Ağustos’ta sigortalı çalışabilir miyim?

Tasfiye sürecinde de personel çalıştırılabilir.


Tasfiye İle İlgili Aşağıdaki Konularda Ek BİLGİLER

-Tasfiye beyannameleri ne zaman verilmelidir?

-Tasfiye dönemi

-Tasfiyenin zararla kapanması halinde düzeltme

-Tasfiyede zamanaşımı

-Tasfiyeden vazgeçilmesi

-Tasfiye beyannameleri

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerin-tasfiye-surecinde-personel-calistirilabilir/feed/ 0
Bağımsız denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde üst üste iki hesap döneminde sağlanması gereken ölçütlerin aynı ölçütler olması mı gerekir? https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-denetime-tabi-olunup-olunmadiginin-belirlenmesinde-ust-uste-iki-hesap-doneminde-saglanmasi-gereken-olcutlerin-ayni-olcutler-olmasi-mi-gerekir/ https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-denetime-tabi-olunup-olunmadiginin-belirlenmesinde-ust-uste-iki-hesap-doneminde-saglanmasi-gereken-olcutlerin-ayni-olcutler-olmasi-mi-gerekir/#respond Tue, 01 Nov 2022 06:53:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133913 Bağımsız Denetime tabi olan şirketlerin, BDDK’nın TL Kredi kullanımı için öngörülen kararına istinaden, bankaya verilecek finansal durum tespit raporunu YMM ve Bağımsız Denetim şirketleri onaylıyor. Bu raporu S.M.Mali Müşavirler de tasdikleyebiliyor mu? Bu hakkımız var mı?

Bağımsız denetime tabi olan şirket raporu bağımsız denetici tarafından düzenlenir. Bağımsız denetici SMMM ise raporu yazabilir.


Bağımsız Denetim – 11 Ekim 2022

1.Bağımsız denetim nedir?

Bağımsız denetim, finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasıdır.

2.Hangi şirketler bağımsız denetime tabidir?

Bağımsız denetime tabi olacak şirketler 26/05/2018 tarihli ve 30432 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 26/03/2018 tarihli ve 2018/11597 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Kararın (Karar) 3’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu Karar’da denetime tabi olacak şirketler 4 gruba ayrılmıştır.

1.Grup: Herhangi bir ölçüte bağlı olmaksızın denetime tabi olan şirketler (Karar’a Ekli I sayılı listede sayılan şirketler)

2.Grup: Karar’a Ekli II sayılı listede sayılan şirketlerden, aşağıdaki ölçütlerden en az ikisini tek başına veya bağlı ortaklık ve iştirakleriyle birlikte üst üste iki hesap dönemi sağlayan şirketler:

a)   Aktif toplamı 30 milyon ve üstü Türk Lirası,

b)   Yıllık net satış hasılatı 40 milyon ve üstü Türk Lirası,

c)   Çalışan sayısı 125 kişi ve üstü.

3.Grup: Sermaye piyasası araçları bir borsada veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen ancak 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında halka açık sayılan şirketlerden aşağıdaki ölçütlerden en az ikisini tek başına veya bağlı ortaklık ve iştirakleriyle birlikte üst üste iki hesap dönemi sağlayan şirketler:

a)   Aktif toplamı 15 milyon ve üstü Türk Lirası,

b)   Yıllık net satış hasılatı 20 milyon ve üstü Türk Lirası,

c)   Çalışan sayısı 50 kişi ve üstü.

4.Grup: Yukarıda belirtilenler dışında kalan şirketlerden aşağıdaki ölçütlerden en az ikisini tek başına veya bağlı ortaklık ve iştirakleriyle birlikte üst üste iki hesap dönemi sağlayan şirketler:

a)   Aktif toplamı 35 milyon ve üstü Türk Lirası,

b)   Yıllık net satış hasılatı 70 milyon ve üstü Türk Lirası,

c)    Çalışan sayısı 175 kişi ve üstü.

3.Denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesine yönelik hesaplamalar nasıl yapılmalıdır?

Denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesine yönelik hesaplamaların nasıl yapılacağı 16/02/2019 tarihli ve 30688 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına İlişkin Usul ve Esaslar’da açıklanmıştır.

4.Denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde üst üste iki hesap döneminde sağlanması gereken ölçütlerin aynı ölçütler olması mı gerekir?

Denetime tabi olmak için aktif toplamı, yıllık net satış hasılatı ve çalışan sayısı bakımından üst üste iki hesap dönemi için sağlanması gereken ölçütlerin aynı ölçütler olması zorunlu değildir. Örneğin 2019 hesap döneminde sadece aktif toplamı ve çalışan sayısını, 2020 hesap döneminde ise sadece yıllık net satış hasılatı ve çalışan sayısını sağlayan bir şirket 2021 hesap dönemi için bağımsız denetime tabidir.

5.İlk defa denetime tabi olacak şirketler açısından denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde aktif toplamının ve yıllık net satış hasılatının hesabı nasıl yapılmalıdır? Bağlı ortaklık ve/veya iştiraki bulunan şirketlerde hesaplamada ayrıca nelere dikkat edilmelidir?

İlk defa denetime tabi olacak şirketler açısından, denetime tabi olunup olunmadığı belirlenirken aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatının hesabında, vergi mevzuatı çerçevesinde kamu idarelerine sunulmak üzere hazırlanan son iki hesap dönemine ilişkin bilanço ve gelir tablosu (Yurt dışında bulunan bağlı ortaklık ve iştiraklerin varsa denetimden geçmiş uluslararası muhasebe standartlarına uygun finansal tabloları, olmaması halinde ise tabi oldukları mevzuat uyarınca hazırladıkları finansal tabloları) esas alınır.

Aktif toplamının hesabında, yukarıda belirtilen finansal tablolar çerçevesinde, varsa şirketin bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı da dikkate alınır.

Bağlı ortaklıkları veya iştirakleri bulunan şirketlerin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı tutarının hesabında aşağıdaki işlemler yapılır:

Aktif toplamının hesabında, şirketin kendi aktif toplamından, bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin kayıtlı değerleri çıkarılır. Bulunan tutara, bağlı ortaklıklarının aktif toplamının tamamı ve iştiraklerinin aktif toplamından kendi iştirak hissesi payına düşen kısmı eklenir.

Yıllık net satış hasılatının hesabında, şirketin kendi yıllık net satış hasılatına bağlı ortaklıklarının yıllık net satış hasılatının tamamı, iştiraklerinin yıllık net satış hasılatından kendi iştirak hissesi payına düşen kısmı eklenir.

Grup içi işlemlerden doğan varlık, borç, gelir ve giderlerden, bağlı ortaklıklarla olanların tamamı, şirketin ve bağlı ortaklıkların doğrudan iştirakleriyle olanlarının ise hisselerine düşen payı elimine edilir.

Ayrıca, şirketlerin bağlı ortaklıkları aracılığıyla dolaylı olarak sahip oldukları bağlı ortaklıkla ve iştirakler de şirketin bağlı ortaklığı ve iştiraki olarak değerlendirilir. Örneğin; A Şirketinin B Şirketinde %70, B Şirketinin ise C ve D Şirketlerinde sırasıyla %60 ve %15 oranlarında oy hakkına sahip olduğu durumda, A Şirketi aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını hesaplarken, C Şirketini bağlı ortaklığı, D Şirketini de %15 oranında oy hakkına sahip olduğu iştiraki olarak değerlendirir.

Diğer taraftan, şirketlerin veya bağlı ortaklıkların iştiraklerinin sahip olduğu bağlı ortaklıklar ve iştirakler, ilgili iştirakin finansal tablolarındaki değerleri üzerinden dikkate alınır. Bu sebeple, şirketin veya bağlı ortaklıkların iştiraklerinin bağlı ortaklıkları ve iştirakleri eliminasyon işlemlerine dahil edilmez. Örneğin; A Şirketinin B Şirketinde %40, B Şirketinin ise C ve D Şirketlerinde sırasıyla %60 ve %15 oranlarında oy hakkına sahip olduğu durumda, A Şirketi aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını hesaplarken, sadece B Şirketini iştiraki olarak değerlendirir. C ve D Şirketlerinin aktif toplamını ve yıllık net satış hasılatını dikkate almaz. Dolayısıyla, C ve D Şirketlerinin A ve B Şirketleriyle gerçekleştirdiği işlemler eliminasyona dahil edilmez

Aktif toplamının ve yıllık net satış hasılatının hesabında, şirketin yurtdışındaki bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin aktif toplamları ve yıllık net satış hasılatı da dikkate alınır.

6.İlk defa denetime tabi olacak şirketler açısından denetime tabi olunup olunmadığının belirlenmesinde çalışan sayısının hesabı nasıl yapılmalıdır? Bağlı ortaklık ve/veya iştiraki bulunan şirketlerde hesaplamada ayrıca nelere dikkat edilmelidir?

Şirketin çalışan sayısının belirlenmesinde, muhtasar beyannamede veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde bildirilen aylık toplam çalışan sayısının yıllık ortalaması dikkate alınır. Söz konusu yıllık ortalama, aylar itibarıyla aylık çalışan sayılarının toplamının on ikiye bölünmesiyle elde edilir. 

Çıraklık ve mesleki eğitim sözleşmesi kapsamında şirkette mesleki eğitim gören çıraklar ve staj yapan öğrenciler çalışan sayısının hesabında dikkate alınmaz.

Ortalama çalışan sayısının belirlenmesinde, ana ortaklığın ve bağlı ortaklıkların çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır. İştiraklerin çalışan sayısı ise şirketin iştirakteki hissesi oranında dikkate alınır.

Çalışan sayısının hesabında, şirketin kendisinin, bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin yurtiçindeki ve yurtdışındaki çalışan sayıları da dikkate alınır.

7.Denetime tabi olan şirketin sonraki hesap döneminde denetim kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde aktif toplamının ve yıllık net satış hasılatının hesabı nasıl yapılmalıdır? Bağlı ortaklık ve/veya iştiraki bulunan şirketlerde hesaplamada ayrıca nelere dikkat edilmelidir?

Denetime tabi olan şirketler, daha sonraki hesap dönemlerinde denetim kapsamında olup olmadıklarını değerlendirirken, aktif toplamının ve yıllık net satış hasılatının hesabında TMS’ye (TFRS veya BOBİ FRS) uygun olarak hazırladıkları finansal tablolarda yer alan tutarları esas alır. Bu durumda ilgili TMS uyarınca konsolide finansal tablo hazırlayan şirketlerin, bağlı ortaklıklarının tam konsolidasyon yöntemine, iştiraklerinin ise özkaynak yöntemine göre konsolide edildikleri finansal tabloları kullanılır. 

Bağlı ortaklığı veya iştiraki bulunan ancak ilgili TMS uyarınca konsolide finansal tablo hazırlamayan (örneğin BOBİ FRS’yi uygulayan orta büyüklükteki) şirketlerde bağlı ortaklık veya iştirakin aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatının hesaplamaya dahil edilmesinde Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 7 nci madde hükmü uygulanır. (Bkz. 5’inci soru ve cevabı)

8.Denetime tabi olan şirketin sonraki hesap döneminde denetim kapsamında olup olmadığının belirlenmesinde çalışan sayısının hesabı nasıl yapılmalıdır? Bağlı ortaklık ve/veya iştiraki bulunan şirketlerde hesaplamada ayrıca nelere dikkat edilmelidir?

Denetime tabi olan şirketler, daha sonraki hesap dönemlerinde denetim kapsamında olup olmadıklarını değerlendirirken çalışan sayısının hesabında muhtasar beyannamede veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde bildirilen aylık toplam çalışan sayısının yıllık ortalamasını dikkate alınır. Söz konusu yıllık ortalama, aylar itibarıyla aylık çalışan sayılarının toplamının on ikiye bölünmesiyle elde edilir. 

Çıraklık ve mesleki eğitim sözleşmesi kapsamında şirkette mesleki eğitim gören çıraklar ve staj yapan öğrenciler çalışan sayısının hesabında dikkate alınmaz.

Ortalama çalışan sayısının belirlenmesinde, ana ortaklığın ve bağlı ortaklıkların çalışan sayılarının toplamı dikkate alınır. İştiraklerin çalışan sayısı ise şirketin iştirakteki hissesi oranında dikkate alınır.

Çalışan sayısının hesabında, şirketin kendisinin, bağlı ortaklıklarının ve iştiraklerinin yurtiçindeki ve yurtdışındaki çalışan sayıları da dikkate alınır.

9.Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerini üstlenen şirketler açısından aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatının hesabı nasıl yapılır?

Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerini üstlenen şirketler açısından aktif toplamı ve yıllık net satış hasılatı aşağıdaki gibi tespit edilir:

a) Aktif toplamının hesabında, Tekdüzen Hesap Planında yer alan “170-177 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetleri” hesapları dikkate alınmaz.

b) Yıllık net satış hasılatının hesabında, Tekdüzen Hesap Planında yer alan “350-358 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakediş Bedelleri” hesaplarına sadece ilgili dönemde kaydedilen tutarlar yıllık net satış hasılatına eklenir.

c) İşin bitiminde Tekdüzen Hesap Planında yer alan 350-358 nolu hesaplardan ilgili dönem gelir tablosuna aktarılan kısımlar yıllık net satış hasılatının hesabında dikkate alınmaz.

10.Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar’da (Karar) da belirlenen eşik değerleri aştığı için denetime tabi olan bir şirket bağımsız denetim kapsamından nasıl çıkar?

Karar’da belirlenen eşik değerleri aştığı için denetime tabi olan şirketler, tek başına veya bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte:

  • Karar’da belirtilen ölçütlerden en az ikisine ait eşik değerlerin iki hesap döneminde art arda altında kalması durumunda  (Birbirini takip eden hesap dönemlerinde eşik değerlerin altında kalınan iki ölçütün aynı olması şart değildir) veya
  • Karar’da belirtilen ölçütlerden en az ikisinin eşik değerlerinin yüzde yirmi veya daha fazla oranda altında kalması durumunda,

müteakip hesap döneminden itibaren denetim kapsamından çıkar,

11.Denetime tabi iken denetim kapsamından çıkan şirket, sonraki hesap dönemlerinde denetime tabi olup olmadığını belirlerken hangi finansal tabloları esas alır ve hesaplamalar nasıl yapılır?

Denetime tabi olan bir şirketin sonraki hesap dönemlerinde denetim kapsamından çıkması durumunda, söz konusu şirketin müteakip hesap dönemlerinde denetime tabi olup olmadığının tespitinde, Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına İlişkin Usul ve Esaslar’ın 6, 7, 8 ve 9 uncu madde hükümlerini dikkate alarak değerlendirme yapması gerekir. (Bkz. 5, 6 ve 9’uncu soru ve cevabı)

12.Denetime tabi olan bir şirketin tür değiştirmesi bağımsız denetim yükümlülüğünü etkiler mi?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 180’inci maddesinde “Bir şirket hukuki şeklini değiştirebilir. Yeni türe dönüştürülen şirket eskisinin devamıdır.” hususu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, tür değiştiren şirket eski şirketin devamı niteliğinde olacağından, denetime tabi olan bir şirketin tür değiştirmesi, bu şirketin bağımsız denetime tabi olma yükümlülüğünü etkilemeyecektir.

13.Bağımsız denetime tabi olan bir şirketin bağlı ortaklığı/iştirakiyiz. Şirket olarak kendimiz de 2021 hesap dönemi için denetim kapsamına girdik. Ana şirketimizin denetimi yapılırken konsolide bir denetim yapıldığından ve bu denetim içerisinde şirketimizin de dolaylı olarak denetimi yapılmaktadır. Bu nedenle Şirketimizin kendisi hakkında ayrıca denetim yapılması gerekiyor mu?

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (Kanun) 398 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Topluluğun finansal tablolarının denetiminden sorumlu olan denetçi, topluluğun konsolide tablolarına alınan şirketlerin finansal tablolarını, özellikle konsolidasyona bağlı uyarlamaları ve mahsupları, birinci fıkra anlamında inceler; meğerki, konsolidasyona alınan şirket, kanun gereği veya böyle bir gereklilik bulunmaksızın, bu Bölüm hükümlerine uygun olarak denetlenmiş olsun. Bu istisna, merkezi yurt dışında bulunan bir şirketin bu Kanunun öngördüğü denetimle eş değer bir denetime tâbî tutulmuş olması halinde de geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.

Söz konusu fıkranın gerekçesinde ise, “…topluluğun FT’leri ile ilgili olup, bunları denetleyen denetçinin görevinin, konsolidasyona tâbi şirketlerin finansal tablolarının incelenmesini kapsayacak şekilde genişlediğini ifade etmektedir. Çünkü topluluğun denetimi konsolidasyona tâbi olan şirketlerin denetiminden soyutlanamaz. Konsolide finansal tablo, konsolidasyona tâbi şirketlerin konsolidasyon kurallarına göre bileşimidir. Konsolidasyona dahil şirket Tasarı hükümlerine göre denetlenmişse, bu denetime gereklilik yoktur. Aynı şekilde, merkezi yurt dışında bulunan bir şirket Tasarının öngördüğü denetimle eşdeğer bir denetimden geçmişse yeniden denetimden geçmez. Yapılan denetimler olumlu görüş yazısı almışsa veya sınırlı olumlu görüş verilmişse ya da ihtilaf varsa denetim gene gerekli olabilir…” ifadesi yer almaktadır.

Söz konusu mevzuat ve gerekçesinden, topluluğun finansal tablolarının bağımsız denetimi yapılırken, konsolidasyona dahil edilen şirketlerin finansal tablolarının incelenmesi gerektiği, fakat bu incelemenin bir bağımsız denetim olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar (Karar) uyarınca bağımsız denetime tabi olup konsolidasyona alınan bir şirketin bağımsız denetiminin yapılmış olması durumunda bu incelemenin de zorunlu olmadığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, denetime tabi olan bir şirketin bağlı ortaklığı/iştiraki konumunda olan ve Karar’da belirtilen ölçütleri ayrıca sağlayan şirketin de bağımsız denetiminin ayrı olarak yapılması gerekmektedir.

14.Denetime tabi olmayan bir şirket, ana ortaklığının, bağlı ortaklığının veya iştirakinin denetime tabi olması nedeniyle denetime tabi olur mu?

Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Karar (Karar) uyarınca denetime tabi olma şartlarını taşımayan bir şirket, sadece ana ortaklığının, bağlı ortaklığının veya iştirakinin Karar kapsamında denetime tabi olması nedeniyle denetime tabi olmaz. Ancak bu durum, topluluk denetçisinin konsolide finansal tabloların denetimine ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Türkiye Denetim Standartları çerçevesindeki yükümlülüklerini ortadan kaldırmaz.

15.Bağımsız denetimden muaf tutulan şirketler hangileridir?

Bağımsız denetim kapsamı dışında tutulan şirketler Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Kararın (Karar)  4’üncü maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme uyarınca:

Karara ekli (I) sayılı liste kapsamında yer alanlar hariç olmak üzere 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanuna tabi şirketler ile,

– Karara ekli (I) sayılı listede belirtilenler ile Karara ekli (II) sayılı listenin 5 (b) sırasında belirtilen şirketler hariç olmak üzere sermayesinin en az yüzde 50’si devlete, il özel idarelerine, kanunla kurulmuş vakıflara ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan şirketler,

anılan Kararın kapsamı dışında tutulmuştur.


Kaynak: KGK, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bagimsiz-denetime-tabi-olunup-olunmadiginin-belirlenmesinde-ust-uste-iki-hesap-doneminde-saglanmasi-gereken-olcutlerin-ayni-olcutler-olmasi-mi-gerekir/feed/ 0