şirketlere – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 23 Feb 2024 07:23:25 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İki ayrı şirket adına tescil edilen aracın giderleri şirketlere nasıl dağıtılacak? https://www.muhasebenews.com/iki-ayri-sirket-adina-tescil-edilen-aracin-giderleri-sirketlere-nasil-dagitilacak/ https://www.muhasebenews.com/iki-ayri-sirket-adina-tescil-edilen-aracin-giderleri-sirketlere-nasil-dagitilacak/#respond Fri, 23 Feb 2024 07:23:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149324 Bir araca 2 şirket malik olursa, bu aracın her iki şirkette demirbaş olarak kaydı için oransal olarak alış faturası iki adet mi kesilmeli bakım onarım yakıt giderleri içinde mi iki ayrı oransal fatura mı alınmalı, mtv vergisi iki malik içinde ayrı ayrı mı hesaplanır?

Taşıt Şirketlerin aktifine hissesi oranda kayıt edilir.(Ruhsatı dan iki şirketin unvanı olması gerekir.) Gider faturası tek mükellefe düzenlenir. Diğer şirkete yansıtma faturası düzenlenir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/iki-ayri-sirket-adina-tescil-edilen-aracin-giderleri-sirketlere-nasil-dagitilacak/feed/ 0
Yurt dışındaki kişi ve şirketlere verilen danışmanlık kazancının %50’si gelir vergisinden istisna mıdır? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-kisi-ve-sirketlere-verilen-danismanlik-kazancinin-%50si-gelir-vergisinden-istisna-midir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-kisi-ve-sirketlere-verilen-danismanlik-kazancinin-%50si-gelir-vergisinden-istisna-midir/#respond Tue, 27 Jun 2023 11:06:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144019

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı

 

 

Sayı

:

E-17192610-120[GV-22-334]-107854

22.05.2023

Konu

:

Yurt dışı mukimi kişi ya da şirketlere verilen danışmanlık hizmetinden elde edilen kazancın indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, ziraat mühendisi olduğunuz ve yurt dışı mukimi firmaya “…” isimli pestisit/bitki büyüme düzenleyici tipindeki ürüne ilişkin danışmanlık hizmeti verdiğiniz belirtilerek söz konusu hizmet nedeniyle elde ettiğiniz kazancın, Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendi kapsamında gelir vergisi matrahından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile Katma Değer Vergisi Kanununa göre istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Gelir Vergisi Kanunu Açısından Değerlendirme

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 89 uncu maddesinde, gelir vergisi mükelleflerinin yıllık beyanname ile beyan edecekleri gelirlerden indirim konusu yapılabilecekler sayılmış olup, söz konusu maddenin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde; “Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın % 50’si. Bu indirimden yararlanabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.”

hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, konuyla ilgili açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;

-“10.5.2.1. İndirimden faydalanabilecek şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konusu” başlıklı bölümünde; ilgili şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi, mesleki eğitim, eğitim ve sağlık hizmetleri sunmak olması gerektiği,

“10.5.2.2. Hizmetin, Türkiye’den münhasıran yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için yapılmış olması” başlıklı bölümünde; mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinin, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilmesi gerektiği, söz konusu hizmetlerin fiilen verilmesi gerektiği, bu alanlarda sunulan asistanlık, danışmanlık ve aracılık gibi hizmetlerin bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,

“10.5.2.3. Faturanın yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi” başlıklı bölümünde; yapılan hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek faturanın, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi gerektiği,

“10.5.2.4. Türkiye’den verilen, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmetlerinden yurt dışında yararlanılması” başlıklı bölümünde; verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması gerektiği, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması gerektiği,

açıklamalarına yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, ilgide kayıtlı özelge talep formunun ve sistem kayıtlarının incelenmesinden; faaliyet konunuzun “Başka Yerde Sınıflandırılmamış Diğer Mesleki, Bilimsel Ve Teknik Faaliyetler (Çevre Danışmanlığı, Güvenlik Danışmanlığı, Matematikçiler, İstatistikçiler, Agronomlar vb. Tarafından Verilen Danışmanlık Hizmetleri, Patent Aracılığı vb.) olduğu, … tarih ve … benzersiz kodlu işe başlama yoklamasında faaliyetinizin tarımsal konularda danışmanlık hizmeti faaliyeti olarak beyan edildiği ve … Technologies Inc. ile yaptığınız sözleşmenin danışmanlık sözleşmesi olduğu anlaşıldığından, söz konusu danışmanlık faaliyetiniz nedeniyle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde yer alan indirimden faydalanmanız mümkün bulunmamaktadır.

Katma Değer Vergisi Kanunu Açısından Değerlendirme

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

-4/1 maddesinde; hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

-6/b maddesinde; işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını ve hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

-11/1-a maddesinde; yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV den istisna olduğu,

-12/2 nci maddesinde de, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği,

hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “II-A/2. Hizmet İhracı” başlıklı bölümün, “2.1. İstisnanın Kapsamı” alt başlıklı bölümünde

“3065 sayılı Kanunun (11/1-a) maddesi kapsamında bir hizmetin KDV’den istisna olabilmesi için, aynı Kanunun (12/2)nci maddesine göre;

– Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapılması,

– Hizmetten yurtdışında faydalanılması,

 gerekir.

Hizmetin yurtdışındaki bir müşteri için yapıldığı, yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen fatura ve benzeri belge ile tevsik edilir. 

Hizmetten yurtdışında faydalanılmasından kasıt, Türkiye’de yurtdışındaki müşteri için yapılan hizmetin, müşterinin yurtdışındaki iş, işlem ve faaliyetleri ile ilgili olması; Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisi bulunmamasıdır.

Yurtdışındaki firmaların, Türkiye’ye gönderecekleri mal ve hizmetler Türkiye’de tüketildiğinden, bu firmalara söz konusu mal ve hizmetler için Türkiye’de verilen danışmanlık, aracılık, gözetim, müşteri bulma, piyasa araştırması vb. hizmetler, hizmet ihracı istisnası kapsamında değerlendirilmez ve KDV’ye tabidir. Bu durumda faydalanma kriterinin tespitinde, yapılan hizmetin ithal edilen mal ile doğrudan ilişkili olması gerekir.”

açıklaması yapılmıştır.

Buna göre, yurt dışı mukimi firmaya sözleşme kapsamında tarafınızca verilen zirai ürünün yasal tescil işleminin yapılması, ilgili ürüne ilişkin etkinlik denemelerinin hazırlanması ve yapılması hizmetleri, Türkiye’de ifa edildiğinden ve ilgili firma söz konusu hizmetlerden Türkiye’de faydalandığından genel esaslar çerçevesinde katma değer vergisine tabidir.

 


Kaynak: GİB Özelde
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-kisi-ve-sirketlere-verilen-danismanlik-kazancinin-%50si-gelir-vergisinden-istisna-midir/feed/ 0
Şirketlere Döviz ve Altın Hesaplarının TL’ye Dönüşümünde 3 Ay Vadeli Hesap Açma İmkanı Getirildi https://www.muhasebenews.com/sirketlere-doviz-ve-altin-hesaplarinin-tlye-donusumunde-3-ay-vadeli-hesap-acma-imkani-getirildi/ https://www.muhasebenews.com/sirketlere-doviz-ve-altin-hesaplarinin-tlye-donusumunde-3-ay-vadeli-hesap-acma-imkani-getirildi/#respond Mon, 07 Mar 2022 18:01:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123706 TÜRMOB
SİRKÜLER
VERGİ -07.03.2022/53-1
DÖVİZ VE ALTIN HESAPLARININ TL’YE DÖNÜŞÜMÜNDE TÜZEL KİŞİLERE DE 3 AY VADELİ HESAP AÇMA VE VADE SONUNDA YENİLEME İMKANI GETİRİLDİ

Döviz ve altın hesaplarının vadeli mevduat ve katılım hesaplarına dönüşümünün usul ve
esaslarının belirlendiği 2021/14 ve 2021/16 sayılı T.C. MERKEZ BANKASI Tebliğlerinde bazı
değişiklikler yapılmıştır.
Döviz ve altın hesaplarının TL’ye dönüşümünde tüzelkişilere de döviz ve altın hesaplarının
TL’ye dönüşümünde 3 ay vadeli Türk lirası mevduat veya katılma hesabı açabilmeleri imkanı getirilmiştir.
Ayrıca Merkez Bankası tarafından bu uygulama kapsamında açılan Türk lirası mevduat veya katılma hesaplarına vade sonunda yenilenme imkânı tanınabilir. Yenilenen hesap ilk açılışta dönüşümü yapılan döviz tutarı/altın miktarı ve dönüşüm kuru/dönüşüm fiyatı üzerinden destekten yararlanmaya devam eder.
Hesabın yenilenmesine ilişkin kapsam, usul ve esaslar Merkez Bankasınca belirlenecektir.
29.01.2021 tarih ve 31734 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7352 sayılı VERGİ USUL
KANUNU İLE KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
ile ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa geçici 14’üncü madde eklenmiş ve
31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını ve altın hesaplarını Türk lirasına çeviren ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az
üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendiren mükelleflere
elde etmiş oldukları kur farkı kazançları, vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançları için düzenlemede belirtilen esaslar kapsamında kurumlar vergisi istisnası getirilmişti. Konuyla ilgili açıklamalarımıza ise 31.01.2022/40 sayılı Sirkülerimizde
yer verilmişti. Getirilen istisna düzenlemesi özetle aşağıdaki gibi olup; düzenleme uyarınca:
(1) 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının (I) numaralı bendinin (g) alt bendi hükmüne istinaden Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen hesaplar ile ilgili olarak; kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda aşağıda belirtilen kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.
a) Bu fıkra kapsamındaki yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan
kur farkı kazançlarının 1/10/2021 ila 31/12/2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden
kısmı,
b)2021 yılı dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine
kadar Türk lirasına çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları ile söz konusu
hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere
vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar
(2) Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, kurumların 31/12/2021tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda oluşan kur farkı kazançlarının, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle Türk lirasına çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.
(3) Kurumların31/12/2021tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesna tutulmuştur.
Söz konusu istisna hükümleri, aynı şartlarla geçerli olmak üzere bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinin kazançları hakkında da uygulanacaktır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 14 üncü maddesinde yer alan Kanuni düzenleme yukarıdaki gibi olmakla birlikte; T.C. Merkez Bankası tarafından yayımlanan ve TL’ye dönüşümün usul ve esaslarının belirlendiği TÜRK LİRASI MEVDUAT VE KATILMA HESAPLARINA DÖNÜŞÜMÜN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2021/14)1ve ALTIN HESAPLARINDAN TÜRK LİRASI MEVDUAT VE KATILMA HESAPLARINA DÖNÜŞÜMÜN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAYI: 2021/16)2düzenlemelerinde döviz ve altın hesaplarının TL’ye dönüşümündetüzelkişiler için 6 ay veya 1 yıl vadeli Türk lirası mevduat veya katılma hesabıaçılması öngörülmüş ve gerçek kişilere tanınan 3 ay vadeli hesap açılabilmesi imkanı tüzel kişilere tanınmamıştı. Ayrıca açılan Türk lirası mevduat veya katılma hesaplarına vade sonunda yenilenme imkânı da tanınmamıştı.
07.3.2021 tarih ve 31771 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan;
•Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/14)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2022/9)
•Altın Hesaplarından Türk LirasıMevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüşümün Desteklenmesi Hakkında Tebliğ (Sayı: 2021/16)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2022/10)
ile tüzelkişilere de döviz ve altın hesaplarının TL’ye dönüşümünde 3 ay vadeli Türk lirası mevduat veya katılma hesabı açabilmeleri imkanı getirilmiştir.
Ayrıca Merkez Bankası tarafından bu uygulama kapsamında açılan Türk lirası mevduat veya katılma hesaplarına vade sonunda yenilenme imkânı tanınabilir. Yenilenen hesap ilk açılışta dönüşümü yapılan döviz tutarı/altın miktarı ve dönüşüm kuru/dönüşüm fiyatı üzerinden destekten yararlanmaya devam eder. Hesabın yenilenmesine ilişkin kapsam, usul ve esaslar Merkez Bankasınca belirlenir.

Kaynak: TÜRMOB Vergi Sirküleri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlere-doviz-ve-altin-hesaplarinin-tlye-donusumunde-3-ay-vadeli-hesap-acma-imkani-getirildi/feed/ 0
İlişkili kişilerin tek bir şirkete mal alımı yapıp diğer şirketlere satışı durumunda vergileme https://www.muhasebenews.com/iliskili-kisilerin-tek-bir-sirkete-mal-alimi-yapip-diger-sirketlere-satisi-durumunda-vergileme/ https://www.muhasebenews.com/iliskili-kisilerin-tek-bir-sirkete-mal-alimi-yapip-diger-sirketlere-satisi-durumunda-vergileme/#respond Fri, 19 Feb 2021 05:54:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=105007 Aralarında ortaklık ve ortakları arasında akrabalık ilişkisi olan şirketlerin mal alışlarının tek bir şirket üzerinden yapılarak ilgili şirkete yansıtılması

 

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-125[13-2012/302]-259

21/02/2013

Konu

:

Aralarında ortaklık ve ortakları arasında akrabalık ilişkisi olan şirketlerin mal alışlarının tek bir şirket üzerinden yapılarak ilgili şirkete yansıtılması.

 

İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formu ve ilgi (b)’de kayıtlı ek dilekçenizde, üniversitelere bağlı öğrenci yurtlarında, her biri farklı firma üzerinden yürütülen lokanta kantin işletmeciliği yapan birbiriyle ortaklık veya şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi  olan şirketlerden oluşan grup firması olduğunuzu, akrabalık bağından şirketinizin ortağı ile diğer şirketlerin ortağı olan kişinin kardeş olmasının kastedildiği, bu işletmeler için yapılacak alımların şirketlerden biri üzerinden toplu olarak gerçekleştirileceği ve yapılan alımların alım fiyatı üzerine yalnızca nakliye vb. giderler eklenerek ilgili şirketlere yansıtılacağı belirterek yapılacak işlemlerin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmış olup konuyla ilgili Müdürlüğümüz görüşü aşağıda açıklanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında  kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, maddenin ikinci fıkrasında ise  safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 01/01/2007 tarihinde yürürlüğe giren 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında, ilişkili kişinin; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade ettiği, ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımlarının da ilişkili kişi sayılacağı, üçüncü fıkrasında emsallere uygunluk ilkesinin, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade ettiği,  dördüncü fıkrasında ise kurumların ilişkili kişilerle yaptığı işlemlerde uygulayacağı fiyat veya bedelleri, bu fıkrada belirtilen yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin açıklamalara 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliği’nde yer verilmiş olup Tebliğin “3- İlişkili Kişi” başlıklı bölümünde, kurum ve/veya ortakları ile ilişkili kişi kapsamında değerlendirilebilecek kişi ve kurumlar ayrıntılı olarak açıklanmış, aynı tebliğin dördüncü bölümünde Emsallere Uygunluk İlkesine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, grup şirketlerinden biri tarafından toplu olarak alınarak birbirleriyle ortaklık veya şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi bulunan diğer şirketlere yapılan mal satış işlemi ilişkili kişilere yapılan satış işlemi mahiyetinde olup bu işlemde uygulanacak fiyat veya bedelin, taraflar arasında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda uygulanacak fiyat veya bedele uygun olması gerekmektedir. Söz konusu fiyat veya bedelin emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak belirlenmesi durumunda, kazancın transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı tabiidir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/iliskili-kisilerin-tek-bir-sirkete-mal-alimi-yapip-diger-sirketlere-satisi-durumunda-vergileme/feed/ 0
Holding tarafından bağlı şirketlere verilen hizmetler için fatura düzenlenmesi zorunlu mudur? https://www.muhasebenews.com/holding-tarafindan-bagli-sirketlere-verilen-hizmetler-icin-fatura-duzenlenmesi-zorunlu-mudur/ Mon, 08 Feb 2021 10:19:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103837 Holding şirketlerin genel idare giderlerinin bağlı şirketlere dağıtımı

Holding şirketler tarafından bağlı şirketlere araştırma ve geliştirme, finansman temini, pazarlama ve dağıtım, yatırım projelerinin hazırlanması, hedeflerin tayini, planlama, örgütlendirme kararlarının uygulanması, bilgisayar hizmetleri, sevk ve idare, mali revizyon ve vergi müşavirliği, piyasa araştırmaları, halkla ilişkilerin tanzimi, personel temini ve eğitimi, muhasebe organizasyon ve kontrolü, hukuk müşavirliği konularında hizmetler verilebilmektedir.

Holding tarafından bağlı şirketlere verilen hizmetler için fatura düzenlenmesi zorunlu olup verilen hizmetin karşılığını teşkil eden bedelin, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde yer alan emsallere uygunluk ilkesine göre belirlenmesi gerekmektedir.

Holding tarafından verilen bu tür hizmetlerin bağlı şirketlerce gider yazılabilmesi için,

  • Hizmetin mutlaka verilmiş olması,
  • Kesilen faturada hizmet türünün ayrıntılı olarak belirtilmesi,
  • Tek faturada birden fazla hizmet bedelinin bir arada yer alması halinde, her hizmet bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi,

şarttır.

Yukarıda belirtilen koşullara uygun olarak bağlı şirketler, holding tarafından kesilen fatura bedelini gider olarak kayıtlarında gösterebileceklerdir.


Kaynak: Kurumlar Vergisi 1 Seri, No.lu Genel Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Akrabalara ait ayrı şirketlerin mal alımları tek bir şirket tarafından toplu yapılıp karsız bir şekilde diğer şirketlere satılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/akrabalara-ait-ayri-sirketlerin-mal-alimlari-tek-bir-sirket-tarafindan-toplu-yapilip-karsiz-bir-sekilde-diger-sirketlere-satilabilir-mi/ Fri, 22 Jan 2021 12:16:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102227

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-125[13-2012/302]-259

21/02/2013

Konu

:

Aralarında ortaklık ve ortakları arasında akrabalık ilişkisi olan şirketlerin mal alışlarının tek bir şirket üzerinden yapılarak ilgili şirkete yansıtılması.

 

İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formu ve ilgi (b)’de kayıtlı ek dilekçenizde, üniversitelere bağlı öğrenci yurtlarında, her biri farklı firma üzerinden yürütülen lokanta kantin işletmeciliği yapan birbiriyle ortaklık veya şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi  olan şirketlerden oluşan grup firması olduğunuzu, akrabalık bağından şirketinizin ortağı ile diğer şirketlerin ortağı olan kişinin kardeş olmasının kastedildiği, bu işletmeler için yapılacak alımların şirketlerden biri üzerinden toplu olarak gerçekleştirileceği ve yapılan alımların alım fiyatı üzerine yalnızca nakliye vb. giderler eklenerek ilgili şirketlere yansıtılacağı belirterek yapılacak işlemlerin transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmış olup konuyla ilgili Müdürlüğümüz görüşü aşağıda açıklanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında  kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, maddenin ikinci fıkrasında ise  safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 01/01/2007 tarihinde yürürlüğe giren 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunması durumunda, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında, ilişkili kişinin; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade ettiği, ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımlarının da ilişkili kişi sayılacağı, üçüncü fıkrasında emsallere uygunluk ilkesinin, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade ettiği,  dördüncü fıkrasında ise kurumların ilişkili kişilerle yaptığı işlemlerde uygulayacağı fiyat veya bedelleri, bu fıkrada belirtilen yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak tespit edileceği hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin açıklamalara 1 seri numaralı Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliği’nde yer verilmiş olup Tebliğin “3- İlişkili Kişi” başlıklı bölümünde, kurum ve/veya ortakları ile ilişkili kişi kapsamında değerlendirilebilecek kişi ve kurumlar ayrıntılı olarak açıklanmış, aynı tebliğin dördüncü bölümünde Emsallere Uygunluk İlkesine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, grup şirketlerinden biri tarafından toplu olarak alınarak birbirleriyle ortaklık veya şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisi bulunan diğer şirketlere yapılan mal satış işlemi ilişkili kişilere yapılan satış işlemi mahiyetinde olup bu işlemde uygulanacak fiyat veya bedelin, taraflar arasında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda uygulanacak fiyat veya bedele uygun olması gerekmektedir. Söz konusu fiyat veya bedelin emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak belirlenmesi durumunda, kazancın transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı tabiidir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Demir yollarında yolcu taşımacılığı özel şirketlere açılacak https://www.muhasebenews.com/demir-yollarinda-yolcu-tasimaciligi-ozel-sirketlere-acilacak/ https://www.muhasebenews.com/demir-yollarinda-yolcu-tasimaciligi-ozel-sirketlere-acilacak/#respond Thu, 22 Oct 2020 08:52:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94789 TCDD Taşımacılık A.Ş. tarafından yapılan yolcu taşımacılığı, 2021 itibarıyla özel şirketlerin de katılımına açılarak yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak.
Yayınlanma tarihi: 22 Ekim 2020 Perşembe
Türk Demiryolu Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen ‘Demiryolları Reformu’ başlıklı panelde konuşan TCDD Genel Müdürü Ali İhsan Uygun, çevreci ve ekonomik olan demir yollarının diğer ulaşım türlerine göre sunduğu avantajlara değindi.

 
Uygun, demir yolunun, lojistik ve lojistiğe bağlı sanayi üretiminin hızını, kabiliyetini ve kapasitesini artıran ulaşım modu olarak bütün dünyada 21. yüzyıla damgasını vurduğunu ancak bu alandaki yatırımların maliyetinin yüksek olduğunu söyledi.
 
Türkiye’nin bütünsel kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirliğini sağlayabilmek için demir yollarına önemli yatırımlar yapılması gerektiğini belirten Uygun, “Bu gereklilikten dolayı hükümetlerimizce son 18 yılda devlet politikası haline dönüştürülmüş olan demir yollarımıza 167,5 milyar liralık yatırım yapılmıştır” dedi.
 
Uygun, diğer ulaşım modlarının çok hızlı gelişmesi, lojistik sektöründeki ihtiyaçların ve yolcu beklentilerinin değişmesinin daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir demir yolu sektörü için yeniden yapılanma ihtiyacı doğurduğunu söyledi.
 
Bu yapılanmayı sağlayabilmek için dünyada birçok örnek reform uygulamaları hayata geçirildiğini belirten Uygun, reformların; devletin yükümlülüklerini ve harcamalarını azaltmak, finansal verimliliğin sürdürülmesi sağlamak, demir yolu sektörünün ulaşımda payını artırmak gibi hedeflerine değindi.
 
Almanya ve Rusya’da hayata geçirilen demir yolu reformlarını ve bu reformlarla sağlanan gelişmeleri anlatan Uygun, dünyada demir yolunda son reform gelişmelerinin Fransa, İngiltere, İspanya, Ukrayna ve Hindistan’da yaşandığını kaydetti.
 
TCDD’NİN YAPILANDIRILMASI İHTİYACI DOĞDU
 
TCDD Genel Müdürü Uygun, Türkiye’nin demir yollarında yaşadığı süreçlere değinerek, “Ülkemizde 1950’li yıllarda demir yollarının yolcu taşımacılığındaki payı yüzde 42, yük taşımacılığındaki payı ise yüzde 68 düzeyindeyken 2018’e gelindiğinde bu oranlar yüzde 1,3 ve yüzde 5,5 seviyelerine düşmüş ve canlılığını yitirmiştir” dedi.
 
Demir yollarının ülkelerin kalkınmasındaki önemine işaret eden Uygun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizin kalkınmasında ve bağımsızlığında belirleyici rol oynayan demir yollarının yeniden canlandırılması ve taşımacılıktaki rolünün güçlendirilmesi için serbest, rekabetçi, ekonomik ve sosyal açılardan sürdürülebilir ve Avrupa Birliği (AB) mevzuatı ile de uyumlu bir demir yolu sektörünün oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Demir yolu sektörüne son yıllarda yapılan büyük yatırımların artarak sürdürülmesinin yanında sektörün düzenlenmesi ve TCDD’nin yeniden yapılandırılması ihtiyacı doğmuştur.”
 
12 BİN 803 KİLOMETRE DEMİR YOLU HATTINA
 
Tarihsel süreç içinde Türkiye’nin demir yolu yatırımlarının gelişimine değinen Uygun, halihazırda 1.213 kilometresi yüksek hızlı tren hattı olmak üzere 12 bin 803 kilometre uzunluğunda demir yolu hattına sahip olduklarını, çift hatların oranının yüzde 5’ten yüzde 13’e yükseldiğini bildirdi.
 
Altyapı yatırımlarına ek olarak, yük ve yolcu taşımacılığında demir yolunun payının artırılması için sektördeki aktörlerin etkinleşmesini sağlayan reformların gerçekleştirilmesinin ülke için kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Uygun, bu kapsamda TCDD’de yapılan reformları anlattı.
 
Uygun, “TCDD Taşımacılık AŞ tarafından yapılan yolcu taşımacılığı, 2021 itibarıyla özel şirketlerin de katılımına açılarak yolcu taşımacılığında da serbestleşme tamamlanmış olacak” dedi.
 
TÜRKİYE İLE ÇALIŞMAYA DEVAM ETMEK İSTİYORUZ
 
İtalyan Demiryolları (FS) Uluslararası İş Geliştirme Dairesi Başkan Yardımcısı Giovanni Rocca da TCDD’ye ilişkin, “Çalışmaya uzun yıllar önce başladık. Bu yüzden TCDD’nin nasıl evrim geçirdiğini ve nasıl hedefleri olduğunu biliyoruz” ifadesini kullandı.
 
Ulaşım sektörü açısından Türkiye’nin çok önemli bir ülke olduğunu belirten Rocca, “İstanbul’da, holdingimizin bir ofisi var ve Türkiye’de 10 yıldan fazla süredir çalışmaktayız. İstanbul ve Ankara’daki yüksek hızlı tren için bakım merkezlerini oluşturduk. Boğaz’daki tüneller üzerinde çalıştık. Biz Türkiye ile yoğun bir şekilde çalışmaya devam etmek istiyoruz” diye konuştu.
 
Rocca, farklı ülkelerde altyapı ve ulusal taşımacılık alanlarında faaliyet gösteren şirketleri bulunduğunu ve çok fazla şirketi bünyesinde birleştirmiş bir yapı olduklarını söyledi.

 


Kaynak: İTOhaber.com – Tam link https://www.itohaber.com/haber/guncel/213203/demir_yollarinda_yolcu_tasimaciligi_ozel_sirketlere_acilacak.html
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/demir-yollarinda-yolcu-tasimaciligi-ozel-sirketlere-acilacak/feed/ 0
Şirket ortağının bir şirketteki borçları diğer şirketteki ortaklığını etkiler mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaginin-bir-sirketteki-borclari-diger-sirketteki-ortakligini-etkiler-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaginin-bir-sirketteki-borclari-diger-sirketteki-ortakligini-etkiler-mi/#respond Wed, 23 Jan 2019 16:00:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44822 Tek ortaklı A.Ş’nin ortağı ve müdürü olan “A “Kişisinin mevcut şirketinin faaliyeti resmi olarak devam etmektedir. Ancak ticari faaliyette bulunmamaktadır. Tek ortaklı yeni bir şirket kuran “A” kişisi ticari faaliyetlerini bu şirkette devam etmektedir. Bir önceki şirketten kaynaklı doğacak ticari borç ve sorumluluklarından dolayı alacaklar yeni şirketin maddi kaynakları finans ve diğer varlıkları üzerinde her türlü hak iddia edebilir mi? Haciz vb. işlem yapma yetkisi var mıdır? Ortağın gerçek kişi olarak her iki şirketteki sorumluluklarını ve borçları bilinmektedir.

 

Tüzel kişi borçları o tüzel kişisini ait olup başkaca tüzel kişilere yansımayacağı, ancak yöneticilikten gelen sorumlulukların devam edeceği, kişisel borç halinde takibe düşmesi ile tüm ortaklık ve yetkili olunan şirketlere yansıyacağı değerlendirilmektedir.

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Mirasçılar Hisseleri Oranında Vergi Borçlarından Sorumludur!

İmza yetkisi olmayan A.Ş. Yönetim kurulu üyesinin vergi dairesi borçlarından sorumluluğu var mıdır?

 

A.Ş. Yönetim kurulu üyelerinin vergi borcundan sorumluluğu nedir?

 

Şirketin %1 ortağı ve aynı zamanda müdürü vergi borcundan sorumlu mudur?

 

İmza yetkisi olmayan mali işler müdürünün, firmanın vergi borcuna karşı sorumluluğu var mıdır?

 

Tasfiye memurunun vergi borçlarına karşı sorumluluğu var mı?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaginin-bir-sirketteki-borclari-diger-sirketteki-ortakligini-etkiler-mi/feed/ 0
Konkordato ilan etmiş şirketlere haciz işlemi yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/konkordato-ilan-etmis-sirketlere-haciz-islemi-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/konkordato-ilan-etmis-sirketlere-haciz-islemi-yapilabilir-mi/#respond Fri, 30 Nov 2018 11:30:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=40639 (A) şirketi konkordato ilan etmiş bu şirket daha önce müşterisi (B) ‘den çek almış ve (A) şirketi bunu teminata kullanmıştır. Bu çeki olan (B) şirketi bunu ödeyememiş çek yazılmıştır. Bu durumda banka çeki ciro eden (A) firmasına  konkordato kararı yüzünden herhangi bir işlem yapamamaktadır. Banka çeki keşide eden  (B) firmasına direk olarak haciz işlemi başlatabilir mi?
(29.11.2018)

Konu TTK nın uygulaması dahilinde olmayıp tamamen konkordato ile ilgilidir. Konkordato yöneticisine başvuru yapılarak işlemler yapılabileceği, konkordato sürecinde haczin uygulanamayacağı değerlendirilmektedir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


İşverenin Konkordato İlan Etmesi Halinde İşçilerin Ücretleri Nasıl Ödenir?

Borca Batık A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Ne Yapmalıdır?

İşverenin Konkordato İlan Etmesi Halinde İşçilerin Ücretleri Nasıl Ödenir?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/konkordato-ilan-etmis-sirketlere-haciz-islemi-yapilabilir-mi/feed/ 0