sigorta primleri – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 14 Jul 2021 06:44:16 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İlave İstihdam Sağlayan İşverenlerin Ödedikleri Sigorta Primlerinin Kullandıkları Kredilerin Faizlerine Mahsup Edilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Açıklandı https://www.muhasebenews.com/ilave-istihdam-saglayan-isverenlerin-odedikleri-sigorta-primlerinin-kullandiklari-kredilerin-faizlerine-mahsup-edilmesine-iliskin-usul-ve-esaslar-aciklandi/ https://www.muhasebenews.com/ilave-istihdam-saglayan-isverenlerin-odedikleri-sigorta-primlerinin-kullandiklari-kredilerin-faizlerine-mahsup-edilmesine-iliskin-usul-ve-esaslar-aciklandi/#respond Wed, 14 Jul 2021 11:00:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=112425 TÜRMOB

Mevzuat Sirküleri 13.07.2021/146

ÖZET ⎯ 2021 yılı Mart ayında sigortalı sayısı 50’nin altında olan özel sektör işyeri işverenlerince, işe alındıkları yıldan bir önceki takvim yılındaki ortalama sigorta sayısına ilave olarak 1/7/2021 ila 30/6/2022 tarihleri arasında işe alınan sigortalılar için 12 ay süreyle ödenen ve prime esas kazanç alt sınır üzerinden işverenlere sağlanan prim teşvik, destek ya da indirimleri düşüldükten sonra kalan sigorta prim tutarları, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20 inci maddesi kapsamında kefalet sağlanan ve kamunun doğrudan veya dolaylı olarak hâkim sermayedar olduğu bankalardan 25/5/2021 tarihinden sonra 30/06/2022 tarihine kadar ilgili işverenlerce kullanılan kredilerde 12 aylık süreye ilişkin primlerin ödenmesini müteakip kredi faiz veya kar payı bakiyesinden düşülecektir.

⎯ 4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinde yer alan kredi faiz veya kar payı desteğinden, ilave olarak işe alınan en fazla beş sigortalı için 12 ay süreyle yararlanılır.
⎯ İşverenlerin bu destekten yararlanmaları için, destek kapsamında işe aldıkları sigortalıların iş sözleşmelerinin işe alındıkları aydan itibaren 12 ay süreyle;
1-Deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshi,
4- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi,
5- Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi,
15- Toplu işçi çıkarma,
17- İşyerinin kapanması,
19- Mevsim bitimi,
20- Kampanya bitimi,
22- Diğer nedenler,

ÖZET 25- İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile fesih, 34- İşyerinin devri, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedeniyle fesih, nedenleriyle feshedilmemesi gerekmektedir. ⎯ Bu destekten yararlanılabilmesi için, işverenlerce e-SGK kanalıyla tanımlama yapılması gerekmektedir. İşverenlerce kapsama giren sigortalılara ilişkin yapılacak tanımlama, www.sgk.gov.tr adresinden giriş yapılmak suretiyle erişilen “e-SGK/İşveren/İşveren Sistemi https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi)/ Teşvikten Faydalanılacak Sigortalı Tanımlama” ekranında yer alan “7319- 4447 Sayılı Kanun Geçici 31.Madde – Kredi Faiz veya Kar Payı Desteği” menüsü vasıtasıyla yapılacaktır.

ÖDENEN SİGORTA PRİMLERİNİN KULLANILAN KREDİLERİN FAİZLERİNE MAHSUP EDİLMESİNİN USUL VE ESASLARI

25/05/2021 tarihli ve 31491 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7319 Sigortacılık ile Diğer Bazı Alanlara İlişkin Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4’üncü maddesi ile 4447 sayılı Kanuna geçici 31 inci madde eklenmiş ve 25/5/2021 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiştir.
İşverenlerce kullanılan kredilerde kredi faiz veya kar payı bakiyesinden yapılacak indirime ilişkin işlemlerin usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

1- Yararlanma Şartları:

1.1. Sigortalı Yönünden
4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinde yer alan kredi faiz veya kar payı desteğinden yararlanmak için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
13.07.2021/146-3
1.1. Sigortalı Yönünden;
a) 1/7/2021 ila 30/6/2022 tarihleri arasında işe alınmış olması gerekmektedir.
b) İşe giriş tarihinden önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4-1/ (a) ve (c) bentleri kapsamında SGK’ ya bildirilmemiş olmaları ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalı olmamaları gerekmektedir.
Sigortalıların 7,19, 22, 42, 43, 46, 49, 50 numaralı belge türleri ile sıfır gün ve sıfır kazançlı düzenlenmiş muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile SGK’ ya bildirilmiş olması halinde, bu süreler işe giriş tarihinden önceki üç aylık süre içinde SGK’ ya bildirilmiş süre olarak dikkate alınmayacaktır.
1.2. İşyeri Yönünden;
a) Özel sektör işverenine ait olması gerekmektedir.
– İhale konusu iş üstlenen işyeri işverenleri, mahiyet kodu (1) veya (3) olarak tescil edilmiş işyerleri ya da resmi nitelikte olduğu halde mahiyet kodu (2) veya (4) olarak tescil edilmiş işyeri işverenleri ile 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri bahse konu destekten yararlanamayacaktır.
b) İşverenin 2021 yılı Mart ayına/dönemine ilişkin bildirilen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerindeki sigortalı sayısının 50’nin altında olması gerekmektedir.
2021/Mart ayında/döneminde SGK’ ya bildirilen toplam sigortalı sayısının hesabında; 7, 19, 22, 42, 43, 46, 47, 49 ve 50 nolu belge türleri ile yapılan bildirimler dikkate alınmayacaktır.
Bu destekten yararlanılması sırasında, 2021/Mart ayında/dönemine ilişkin geriye yönelik olarak gerek kendiliğinden, gerekse mahkeme ilamına ya da kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen belgelere istinaden veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlere istinaden düzenlenen asıl/ek/iptal nitelikteki muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kayıtlı sigortalı sayısı, sigortalı için e-SGK sistemi üzerinden tanımlama tarihi itibariyle hesaplanan 2021/Mart ayında/dönemi toplam sigortalı sayısını değiştirmeyecektir.
c) Sigortalının işe alındığı yıldan bir önceki takvim yılında işe alındığı işyerinden SGK’ ya bildirilen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılması gerekmektedir.
Bu destekten, maddede aranılan diğer şartların yanı sıra, sigortalının işe alındığı yıldan bir önceki takvim yılında (Ocak – Aralık ay/dönemi) işe alındığı işyerinden bildirilen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılması kaydıyla yararlanılabilecektir.
Ortalama sigortalı sayısı, sigortalının işe giriş tarihinden önceki takvim yılında işe alındığı işyerinden SGK’ ya bildirilmiş olan toplam sigortalı sayısının, aynı dönem aralığında SGK’ ya bildirim yapılmış ay sayısına bölünmesi suretiyle bulunacaktır. Sigortalıların, ortalama sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığının tespiti sırasında, ortalama sigortalı sayısının küsuratlı çıkması halinde, yarıma kadar kesirler dikkate alınmayacak, yarım ve üzerinde olan kesirler ise tama iblağ edilecektir. Buna göre, ortalama sigortalı sayısının küsurat kısmı 0,01 ila 0,49 arasında ise 0 (sıfır) olarak dikkate alınacak, 0,50 ila 0,99 arasında ise tama iblağ edilecektir.
Aynı takvim yılı içerisinde işe alınan sigortalılar yönünden ortalama sigortalı sayısı aynı olmakla birlikte, aynı takvim yılında işe alınan sigortalılardan dolayı prim desteğinden yararlanılabilmesi için bu sigortalıların tamamının ortalama sigortalı sayısının üzerinde bildirilip bildirilmediğine bakılacaktır.

ÖRNEK 1: 2020 yılı ortalama sigortalı sayısı 15 olan (A) Ltd. Şti’de 2/7/2021 tarihinde (P), R) ve (S) sigortalılarının işe alındığı varsayıldığında, ortalama sigortalı sayısı 15 olduğundan;
Her üç sigortalıdan dolayı bu destekten yararlanabilmek için 2021/Temmuz ayında en az (18) sigortalının çalıştırılmış olması gerekmektedir.
Söz konusu işyerinde 2021/Temmuz ayında 17 sigortalı çalıştırıldığı varsayıldığında ise (P), (R) ve (S) sigortalılarından yalnızca ikisinden dolayı yararlanılabilecektir.
Gerek ortalama sigortalı sayısının gerekse destekten yararlanılacak olan aylarda çalışan sigortalı sayısının tespitinde; 7, 19, 22, 42, 43, 46, 47, 49 ve 50 nolu belge türleri ile yapılan bildirimler dikkate alınmayacaktır.

SGK’ya bildirilmiş toplam sigortalı sayısının tespiti sırasında, her bir ayda çalışan sigortalı sayısı, ilgili dönemlerde SGK’ ya verilmiş asıl ve ek nitelikteki muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısından, iptal nitelikteki muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısı düşülmek suretiyle tespit edilecektir.
Ortalama sigortalı sayısının tespitine esas olan takvim yılına ilişkin düzenlenen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde, bir sigortalının işten ayrılmasını müteakip aynı ay içinde ayrıldığı işyerinde tekrar işe başlamış olması halinde, bu sigortalı için ilgili muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde iki ayrı kayıt yer almakla birlikte, sigortalı sayısının tespitinde bu nitelikteki kayıtlardan mükerrer olanlar dikkate alınmayacaktır.
Ay içinde SGK’ya bildirilmiş sigortalı sayısının tespitinde, ay içinde işe giren veya işten çıkan sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecektir.

d) Muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içinde verilmesi gerekmektedir.
Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin süresinde verilmesine karşılık 2-7-12-14-19-20-21-22-23-28-39-41-42-43-45-46-47-48-49-50-90-91-92 nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenecek olan muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile bildirilen sigortalılar için bu destek hükümleri uygulanmayacaktır.
e) Tahakkuk eden primlerin aralıksız 12 ay süreyle yasal süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.
Bu destekten yararlanılabilmesi için gerek destek kapsamına giren sigortalılar gerekse destek kapsamı dışında kalan diğer sigortalılar için aynı aya ilişkin düzenlenmiş muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinden dolayı tahakkuk eden ve işveren tarafından ödenmesi gereken sigorta primi ile işsizlik sigortası priminin tamamının destek kapsamında işe alınan sigortalının işe girdiği aydan itibaren aralıksız 12 ay süresince yasal süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.
İşveren tarafından ödenmesi gereken tutarın yasal süresi içinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde kredi faiz veya kar payı indiriminden yararlanılamayacaktır.

Destek kapsamına giren sigortalılar için yasal süresi içinde prim ödenen ay sayısının 12’den fazla olması durumunda, 12 aydan fazla ödenen primler bu destek kapsamına girmeyecektir.
Bununla birlikte, tahakkuk eden primler yasal süresi içinde ödenmiş olsa bile, yasal süresi içinde prim ödenen ay sayısının 12’den az olması durumunda, 12 aydan az yasal süresinde ödenen primler bu destek kapsamına girmeyecektir.
ÖRNEK 2: Destek kapsamına giren (B) Limited Şirketinde, 1/7/2021 tarihinde destek kapsamında iki sigortalının işe alındığı, bu sigortalıların 2021/7, 8, 9, 10, 11, 12, 2022/1, 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı aylara ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içinde verildiği, bu işverenin bu işyerinden 2021/7, 8, 9, 10, 11, 12 ile 2022/1, 2, 3, 4, 5 inci aylara ilişkin tahakkuk eden primleri yasal süresi içinde ödediği ancak 2022/6 ncı aya ilişkin primleri eksik ödediği varsayıldığında, destek kapsamında işe alınan sigortalıların aralıksız bildirildiği ancak işyerinin bu süre içinde tahakkuk eden primlerinin yasal süresi içinde tamamının ödenmediği dikkate alındığında, bu işverenin bu destekten yararlanması mümkün olmayacaktır.
f) Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması gerekmektedir.
Bu destekten yararlanılabilmesi için, sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı SGK’ ya yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması gerekmektedir.
g) Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması gerekmektedir.
SGK’nın denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelere veya mahkeme ilamına istinaden, destek kapsamında işe alınan sigortalının 12 aylık bildirim süresi içinde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen

çalıştırmadığı tespit edilen işverenlerin bu destekten yararlanması mümkün bulunmamaktadır.
Yapılan kontrol ve denetimler ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden veya mahkeme ilamına istinaden;
⎯ Alt işverenin çalıştırdığı sigortalıları SGK’ ya bildirmediğinin/ bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi halinde, hem kayıt dışı sigortalı çalıştıran/ sahte sigortalı bildiriminde bulunan alt işveren hem de asıl işveren,
⎯ Asıl işverenin çalıştırdığı sigortalıları SGK’ ya bildirmediğinin/ bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi halinde ise yalnızca asıl işveren,
destekten yararlanamayacaktır.
2- Sigortalının 4447 Sayılı Kanun’un Geçici 24’üncü, Geçici 27’nci Maddesinin Birinci Fıkrasının (b) Bendi ve Geçici 28 inci Maddesinin İkinci Fıkrası Kapsamında En Az 20 Gün Nakdi Ücret Desteğinden Yararlanması ve İşyerinde Haftalık Normal Çalışma Süresine Dönmesi
4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinde yer alan destekten yararlanılabilmesi için, işverenin destek kapsamında bildireceği sigortalının, 2021/Mart döneminde 4447 sayılı Kanunun geçici 24 üncü, geçici 27 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ve geçici 28 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılarak en az 20 gün nakdi ücret desteğinden yararlandırılması ve nakdi ücret desteğinden yararlandığı işyerinde haftalık normal çalışma süresine dönmesi gerekmektedir.
Sigortalının haftalık normal çalışma süresine dönmesi için 12 aylık süre boyunca fiilen çalışması esas olmakla birlikte, 1 (İstirahat), 3 (Disiplin Cezası), 4 (Gözaltına Alınma), 5 (Tutukluluk), 6 (Kısmi İstihdam), 7 (Puantaj Kayıtları), 8 (Grev), 9 (Lokavt), 10 (Genel Hayatı Etkileyen Olaylar), 11 (Doğal Afet), 15 (Devamsızlık), 16 (Fesih Tarihinde Çalışmamış), 17 ( Ev Hizmetlerinde 30 Günden Az Çalışma), 19 (Ücretsiz Doğum İzni), 20 (Ücretsiz Yol İzni), 22 (5434 Sayılı Kanun Ek 76, GM Geçici Madde 192), 23 (Yarım Çalışma), 25 (Diğer Belge/Kanun Türlerinden Gün Tamamlama), 26 (Kısmi İstihdama İzin Verilen Yabancı Uyruklu) gerekçelerinden biri ile eksik gün bildirimi yapılması halinde bu süreler fiilen çalışılmış olarak kabul edilir.
2021 yılı Mart döneminde 4447 sayılı Kanunun geçici 24’üncü, geçici 27’nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ve geçici 28 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılarak en az 20 gün nakdi ücret desteğinden yararlandırılan sigortalı için 4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinde yer alan;

⎯ 1/7/2021 ila 30/6/2022 tarihleri arasında işe alınmış olması,
⎯ İşe giriş tarihinden önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemiş olmaları ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olmamaları,
⎯ Sigortalının işe alındığı yıldan bir önceki takvim yılında işe alındığı işyerinden SGK’ ya bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kayıtlı sigortalı sayısının ortalamasına ilave olarak çalıştırılması,
Şartları aranmayacak olup, bunların dışında kalan tüm şartların sağlanması gerekmektedir.

3- Destekten Yararlanmak İçin SGK’ ya Yapılacak Bildirim Süresi
4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinde belirtilen diğer şartların sağlanmış olması kaydıyla 1/7/2021 ila 30/6/2022 tarihleri arasında işe alınan ve destek kapsamına giren sigortalıların işe alındıkları aydan itibaren 12 aylık süreyle istihdam edilmeleri gerekmektedir.
2021 yılı Mart döneminde 4447 sayılı Kanunun geçici 24 üncü, geçici 27 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ve geçici 28 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında 4857 sayılı Kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılarak en az 20 gün nakdi ücret desteğinden yararlandırılan sigortalıların 30/6/2021 tarihinden önce haftalık normal çalışma süresine dönmesi durumunda, bu sigortalılar için 12 aylık sürenin başlangıcı 2021/Temmuz ayı/döneminden itibaren olacaktır.

İşverenlerin bu destekten yararlanmaları için, destek kapsamında işe aldıkları sigortalıların iş sözleşmelerinin işe alındıkları aydan itibaren 12 ay süreyle;

1- Deneme süreli iş sözleşmesinin işverence feshi,
4- Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi,
5- Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi,
15- Toplu işçi çıkarma,
17- İşyerinin kapanması,
19- Mevsim bitimi,
20- Kampanya bitimi,
22- Diğer nedenler,
25- İşçi tarafından işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış nedeni ile fesih,
34- İşyerinin devri, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedeniyle fesih, Nedenleriyle feshedilmemesi gerekmektedir.
Kanunda yer alan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla, 1/7/2021 ila 30/6/2022 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) ilk defa tescil edilen işyerleri ile daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerlerinde, SGK’ ya ilk defa gönderilen muhtasar ve prim hizmet beyannamesin ilişkin olduğu ay ile bu ayı takip eden üçüncü aya kadar (üçüncü ay dahil) destek kapsamında işe alınan sigortalılar için 12 aylık prim ödeme süresi, SGK’ ya ilk defa gönderilen muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin ilişkin olduğu ayı takip eden üçüncü aydan itibaren başlayacaktır. Bu durumda 12 aylık bildirim süresi her halükarda 2023/Ağustos ayını geçemeyecektir.

4- Kredi Faizi veya Kar Payından İndirilecek Tutarın Hesaplanması
4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamına giren sigortalılardan dolayı, bu sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınır üzerinden hesaplanan ve tamamı yasal süresi içinde ödenen sigorta primi ve işsizlik sigortası sigortalı ve işveren hissesi primlerinden 5510 sayılı Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşvik, destek ya da indirimleri düşüldükten sonra kalan tutar, 30/6/2022 tarihine kadar işverenlerce kullanılan kredilerde kredi faiz veya kar payı bakiyesinden indirilecektir.

Hem 4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren hem de 4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren toplam 5 sigortalı için bu destekten yararlanılabilecektir.
Örnek 3: Destek kapsamına giren (C) Ltd. Şti’de bu destek kapsamında 1/7/2021 tarihinde işe alınan sigortalı (Y) için 2021/Temmuz ayında 5510 kanun türünden düzenlenen muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde prim ödeme gün sayısının 30, prime esas kazanç tutarının ise 4.000,00 TL olduğu varsayıldığında, bu sigortalı için ödenmesi gereken;
⎯ 5 Puanlık indirim öncesi hesaplanan sigorta primi ve işsizlik sigortası primi sigortalı ve işveren payı tutarı: 4.000,00 x %37,5=1.500,00 TL’dir.
⎯ 5 Puanlık indirim tutarı = 4.000,00 x %5=200,00 TL’dir.
⎯ 5 Puanlık indirim sonrası işverenin ödemesi gereken tutar: 1.300,00 TL olacaktır.
⎯ 4447 geçici 31. Madde destek tutarı: 3.577,50 x %37,5=1.341,56 TL 1.341,56 -200,00 = 1.141,56 TL’dir.
Bu durumda, 1.300,00 TL’nin işverence yasal süresi içinde ödenmesi ve diğer şartların sağlaması kaydıyla, bu sigortalıdan dolayı 2021/Temmuz ayına ilişkin 1.141,56 TL, 4749 sayılı Kanunun geçici 20 inci maddesi kapsamında kullanılan kredilerde kredi faiz veya kar payı bakiyesinden indirilecektir.
Örnek 4: İmalat sektöründe faaliyet gösteren ve destek kapsamına giren (D) Ltd. Şti’de bu destek kapsamında 1/8/2021 tarihinde işe alınan sigortalı (A) için 2021/Ağustos ayında 17103 kanun türünden (4447 /Geçici 19) düzenlenen beyannamede prim ödeme gün sayısının 30, prime esas kazanç tutarının ise 5.000,00 TL olduğu varsayıldığında, bu sigortalı için ödenmesi gereken;
⎯ 17103 Desteği öncesi hesaplanan sigorta primi ve işsizlik sigortası primi sigortalı ve işveren payı tutarı: 5.000,00 x %37,5=1.875,00 TL’dir.
⎯ 17103 Destek tutarı=5000,00 x %37,5=1.875,00 TL’dir.
⎯ 17103 Destek sonrası işverenin ödemesi gereken tutar:0 TL olacaktır.
Bu durumda, bu sigortalı için 2021/Ağustos ayında işveren tarafından ödenmesi gereken prim kalmayacağından, 4447 sayılı Kanunun 31 inci maddesine konu indirim tutarı oluşmayacaktır.

5- Alt İşvereni Bulunan İşyerleri ve Alt İşverenlerle İlgili İşlemler
Bu destekten alt işverenlerce çalıştırılan ve kapsama giren sigortalılardan dolayı da yararlanılabilecektir. Ancak, kapsama giren sigortalılardan dolayı söz konusu destekten yararlanılabilmesi için,
⎯ Asıl işverenin hem kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan hem de alt işverenlerin çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan; her bir alt işverenin ise yalnızca kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,
⎯ Asıl işverenin destek kapsamında işe aldığı sigortalının, sadece asıl işverenin bildirdiği sigortalılar dikkate alınarak hesaplanan ortalama sigortalı sayısına; her bir alt işverenin destek kapsamında işe aldığı sigortalının da her bir alt işverenin yalnızca kendi bildirdiği sigortalılar dikkate alınarak hesaplanan ortalama sigortalı sayısına ilave olması,
⎯ 2021/Mart ayına/dönemine ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kayıtlı sigortalı sayısının; asıl işveren ve alt işveren yönünden ayrı ayrı sağlanması,
ve 4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesinde yer alan diğer şartların sağlanmış olması gerekmektedir.
6- Destekten Yararlanmak İçin Yapılacak İşlemler
4447 sayılı Kanunun geçici 31 inci maddesi kapsamına giren sigortalılardan dolayı kredi faiz veya kar payı desteğinden yararlanılabilmesi için, işverenlerce e-SGK kanalıyla tanımlama yapılması gerekmektedir.
İşverenlerce kapsama giren sigortalılara ilişkin yapılacak tanımlama, www.sgk.gov.tr adresinden giriş yapılmak suretiyle erişilen “e-SGK/İşveren/İşveren Sistemi https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi)/ Teşvikten Faydalanılacak Sigortalı Tanımlama” ekranında yer alan “7319- 4447 Sayılı Kanun Geçici 31.Madde – Kredi Faiz veya Kar Payı Desteği” menüsü vasıtasıyla yapılacaktır.

7- Diğer Hususlar
⎯ 1/7/2021 veya sonraki tarihlerde 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi hükmüne uygun nitelikte devir edilen veya mirasçılara intikal eden işyerleri, yeni işe başlayan işyeri olarak kabul edilmeyecektir.
⎯ Bu destekten yararlanmakta olan bir işyerinin farklı bir sosyal güvenlik merkezine nakli halinde, anılan maddede yer alan destekten nakil tarihinden önce yararlanılmış sigortalılardan dolayı, nakil tarihinden sonra da yararlanılması mümkün bulunmaktadır.
⎯ Bu destekten yararlanılıp yararlanılamayacağı hususu, işyeri bazında ayrı ayrı tespit edilmektedir. Bu nedenle, aynı işverene ait başka bir işyerinde naklen ve hizmet akdi sona ermeden çalışmaya başlayan bir sigortalının, yeni işyerindeki çalışmaları dolayısıyla söz konusu destekten yararlanıp yararlanmayacağı hususu, yeni işyerinde sigortalı ve işyeri bakımından gerekli şartların sağlanmış olup olmadığına bakılarak yeniden değerlendirilecektir.


Kaynak: TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ilave-istihdam-saglayan-isverenlerin-odedikleri-sigorta-primlerinin-kullandiklari-kredilerin-faizlerine-mahsup-edilmesine-iliskin-usul-ve-esaslar-aciklandi/feed/ 0
7256 sayılı Kanun Uyarınca Alacakların Yapılandırılması https://www.muhasebenews.com/7256-sayili-kanun-uyarinca-alacaklarin-yapilandirilmasi/ https://www.muhasebenews.com/7256-sayili-kanun-uyarinca-alacaklarin-yapilandirilmasi/#respond Wed, 18 Nov 2020 15:02:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96695 T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı      : E-51592363-010.06.02-14004230

Tarih     : 17.11.2020

Konu    : 7256 sayılı Kanun Uyarınca Alacakların Yapılandırılması

GENELGE 2020/45

GENEL AÇIKLAMALAR

Bilindiği üzere, 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 17/11/2020 tarihli ve 31307 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

Söz konusu Kanun ile Kurumumuz tarafından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen, 2020/Ağustos ve önceki aylara ait olup Kanunun yayım tarihi olan 17/11/2020 tarihi veya Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan Kurumumuz alacakları ile takip ve tahsili Kurumumuza verilen alacaklar, yapılandırılmaktadır.

YASAL DAYANAKLAR

7256 sayılı Kanununda yer alan Kurumumuz alacaklarına ilişkin hükümlere, ihtiyaç duyulduğunda kolay ulaşılmasını sağlamak amacıyla aşağıda yer verilmiştir.

Kapsam ve tanımlar

MADDE 1- (1) Bu Kanun hükümleri;

Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen ve bu Kanunun yayım tarihine veya bu Kanunun ilgili hükümlerinde belirtilen sürelerin sonuna kadar tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan;

31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan, 2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,

2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin isteğe bağlı sigorta primleri ve topluluk sigortası primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,

31/8/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,

31/8/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,

İlgili kanunları gereğince takip edilen 2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı ile bunlara bağlı gecikme zammı alacakları,

hakkında uygulanır.

Bu Kanunun uygulanmasında;

ç) Yİ-ÜFE aylık değişim oranları: Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği 31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2005 tarihinden itibaren üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/1/2014 tarihinden itibaren yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranlarını, 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %0,35 oranını (bu Kanunun yayımlandığı ay dâhil),

ifade eder.

Bu Kanun, yukarıdaki fıkralar kapsamına giren kesinleşmiş alacaklar ve bazı alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümler ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına ilişkin hükümleri kapsar.

Kesinleşmiş  alacaklar
MADDE 2-

Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan 2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahakkuk ettiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan;

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,

Bu Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi ve topluluk sigortası primi,

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,

asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

31/8/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce Kurumca resen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edildiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan; özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ile bu alacaklara gecikme cezası ve gecikme  zammı hesaplanan sürenin başlangıç tarihinden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir.

31/8/2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce kesinleştiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ve Kurumca takip edilenidari para  cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.

Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen ve bu Kanun kapsamına giren alacakların; asıllarının bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olmasına rağmen, fer’ilerinin bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olduğu durumlarda, aslı ödenmiş fer’i alacağın %40’ının bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, kalan %60’ının tahsilinden vazgeçilir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile ek 5 ve ek 6 ncı maddeleri kapsamında sigortalı olanların, bu madde kapsamındaki borçlarını yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borç haricinde altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması veya altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçları bulunmakla birlikte bu borçlarını ilgili kanunlara göre taksitlendirmiş veya yapılandırmış olup ödeme yükümlülüklerini  de yerine getiriyor olmaları ve bu maddeye göre yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemeleri kaydıyla genel sağlık sigortasından yararlanmaya başlatılır.

5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası tescili yapılmış olup da gelir testine hiç başvurmayanlardan bu Kanunun yayımı tarihinden 31/3/2021 tarihine kadar gelir testine başvuran kişilerin genel sağlık sigortası primleri, gelir testi sonucuna göre ilk tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk ettirilir.

2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan prim borçlarının 30/4/2021 tarihine kadar ödenmesi halinde gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan prim borcu bulunanlar anılan Kanunun 67 nci maddesinde belirtilen şartları taşımaları halinde, bu Kanunun yayımı tarihinden önceki döneme ait prim borçları dikkate alınmaksızın Kanunun yayımı tarihinden itibaren 30/4/2021 tarihine kadar sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. Bu Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmiş olan 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası primleri ile gecikme cezası ve gecikme zammı tutarları iade ve mahsup edilmez.

Köy ve mahalle muhtarları, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 5510 sayılı Kanuna, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu mülga hükümlerine ve mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre tescilleri yapıldığı  hâlde prim borçları nedeniyle daha önceki ilgili  kanunları uyarınca sigortalılık süreleri durdurulmuş olanlardan bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ihya edilmemiş olanların kendileri veya hak sahipleri, bu Kanunun yayımı tarihini takip eden ay başından  itibaren iki  ay içinde Kuruma müracaat ederek, durdurulan sigortalılık süreleri için ödeyecekleri prim tutarının, sigortalılık süreleri durdurulmamış gibi değerlendirilerek bu maddenin onbirinci fıkrası hükümlerine göre hesaplanmasını talep edebilirler. Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Hesaplanan borcun tamamının ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmemesi hâlinde ihya işlemi geçerli sayılmaz ve bu fıkra kapsamında ödenmiş olan tutarlar ilgilinin başkaca prim borcunun bulunmaması kaydıyla faizsiz olarak iade edilir. Bu fıkra hükümlerinin uygulanmasında bu Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri hükümleri uygulanmaz.

Bu Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olup, bu Kanunun yayımı tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre mücbir sebep hali ilan edilmesi nedeniyle ödeme süresi ertelenen primlerden ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya  Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler hakkında bu Kanun uygulanmaz.

Bu madde hükmünden yararlanmak isteyen borçluların maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

Ortak hükümler

MADDE 3- (1) Bu Kanunun ilgili maddelerindeki başvuru ve ödeme süresine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların;

31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ilgili idareye başvuruda bulunmaları,

Hazine ve Maliye Bakanlığına, Ticaret Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere ve YİKOB’lara bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 31/1/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil), Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksiti 28/2/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerini ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri,

şarttır.

Bu Kanuna göre ödenecek taksitlerin ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde süre, tatili izleyen ilk iş günü mesai saati sonunda biter.

Bu Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarlar peşin veya taksitler hâlinde ödenebilir.

Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve Fer’i alacaklar  yerine  Yİ-ÜFE aylık  değişim  oranları esas  alınarak  hesaplanacak tutarların

%90’ının tahsilinden vazgeçilir.

Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında olan ve bu Kanun kapsamında yapılandırılan idari para cezalarından %25 indirim yapılır.

Yapılandırma sonucu ödenecek alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde  fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 2 nci maddesinin ondördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %50 indirim yapılır.

Hesaplanan tutarların tamamının ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar üzerinden %50 indirim yapılır.

Bu Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi kapsamında olan ve bu Kanun kapsamında yapılandırılan idari para cezalarından %12,5 indirim yapılır.

Yapılandırma sonucu ödenecek alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması hâlinde  fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan (bu Kanunun 2 nci maddesinin ondördüncü fıkrası kapsamındaki alacaklar hariç) %25 indirim yapılır.

Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz.

ç) Hesaplanan tutarların taksitle yapılacak ödemelerinde ilgili maddelere göre belirlenen tutar;

Altı eşit taksit için (1,045),

Dokuz eşit taksit için (1,083),

On iki eşit taksit için (1,105),

On sekiz eşit taksit için (1,15),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle ikişer aylık dönemler hâlinde ödenecek taksit tutarı hesaplanır. Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulara tercih ettikleri taksit süresine uygun ödeme planı verilir. Ancak, tercih edilen süreden daha kısa sürede ödeme yapılması hâlinde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilir.

Bu Kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarlar; il özel idareleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ve bağımsız spor federasyonlarına tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor kulüplerince ikişer aylık dönemler hâlinde azami otuz altı eşit taksitte ödenebilir. Bu takdirde bu fıkra hükmüne göre hesaplanacak katsayı yirmi dört eşit taksit için (1,194), otuz eşit taksit için (1,238), otuz altı eşit taksit için (1,318) olarak uygulanır.

Bu Kanun kapsamında belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlarca ödenmesi gereken tutarlar, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan paylarından, 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin dördüncü fıkrasındaki %40 oranı dikkate alınmaksızın aylık dönemler halinde azami yüz yirmi eşit taksitte tahsil edilir. Ancak, bu kapsamda yapılacak kesinti tutarı her hâl ve takdirde bu idareler adına genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan payların aylık tutarının %50’sini aşamaz.

Taksitle yapılacak ödemelerde belirlenen tutar;
(aa) Altı eşit taksit için (1,032),
(bb) Dokuz eşit taksit için (1,053),
(cc) On iki eşit taksit için (1,064),
(çç) On sekiz eşit taksit için (1,086),
(dd) Yirmi dört eşit taksit için (1,109),
(ee) Otuz altı eşit taksit için (1,19),
(ff) Kırk sekiz eşit taksit için (1,247),
(gg) Altmış eşit taksit için (1,304),
(ğğ) Yetmiş iki eşit taksit için (1,361),
(hh) Yüz yirmi eşit taksit için (1,640),

katsayısı ile çarpılır ve bulunan tutar taksit sayısına bölünmek suretiyle aylık dönemler hâlinde tahsil edilecek taksit tutarı hesaplanır.

5779 sayılı Kanuna göre yapılacak kesintilerin Cumhurbaşkanınca durdurulması hâlinde aylık taksitlerin ödeme süreleri kesinti yapılmayan aylar için de durdurulur ve taksit ödemeleri yönünden bu Kanun hükümlerine göre ihlal nedeni sayılmaz. Bu taksitler, taksit ödeme süresinin sonundan itibaren ayrıca bir katsayı ve geç ödeme zammı uygulanmaksızın aylık dönemler itibarıyla paylardan kesinti suretiyle tahsil edilir. Taksit tutarlarının, bu bent kapsamındaki borçluların genel bütçe paylarından daha yüksek olması hâlinde ise eksik tutarlar borçlularca taksit ödeme süresini takip eden ay sonuna kadar geç ödeme zammı uygulanmaksızın ödenir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlı tahsil dairelerine bu Kanun kapsamında ödenecek olan alacakların 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan bankalarca, kart kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler hâlinde yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını gösteren makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca Hazine veya Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son gününü izleyen günden itibaren hesaplanır. Bu fıkra hükmüne göre taksitlerin kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi, katsayı uygulanmasına engel teşkil etmez.

Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen mükelleflerin, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Bu takdirde, ilgili mevzuatın mükellefin mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır; mahsup talebine konu tutardan daha az tutarda mahsubun yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil edilemeyen tutar için borçluya bildirimde bulunularak eksik ödenen  bu tutarın bir ay içerisinde ödenmesi istenir. Bu süre içerisinde eksik ödenen tutarın, ödenmesi gerektiği tarihten ödendiği tarihe kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi hâlinde eksik ödenen tutar için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.

Bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az  taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik  ödenmesi  hâlinde,  ödenmeyen  veya  eksik  ödenen  taksit  tutarlarının  son  taksiti  (peşin  ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır. İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi  veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.

Bu Kanuna göre ödenecek taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.

Bu Kanun kapsamına giren alacakların bu maddenin altıncı fıkrasında belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçlular, ödedikleri tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar. Kanun kapsamında yapılandırıldığı halde bu Kanunda öngörülen süre  ve  şekilde ödenmeyen alacakların yapılandırma öncesi türü ve vadesi dikkate alınarak takip işlemleri ilgili mevzuat kapsamında yapılır ve bu Kanunun yayım tarihinden önce başlamış olan takip işlemleri geçerliliğini koruyarak kaldığı yerden devam eder.

Bu Kanun kapsamına giren alacakların, bu Kanunun yayımı tarihinden önce;

6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunda öngörülen faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.

11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna göre yapılandırılan ve bu  Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilir. Bu takdirde, 7143 sayılı Kanun kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılır, bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için anılan Kanuna göre tercih edilen taksit süresine uygun katsayı uygulanır, kalan taksit tutarlarına konu alacaklar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek bu Kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılır ve ödenmemiş taksitlere ilişkin kalan katsayı tutarlarının tahsilinden vazgeçilir.

Bu Kanun hükümleri;

5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar ile 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan alacaklar,

3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun, 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede  Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümlerine göre bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar ile 6736 sayılı Kanuna göre tahakkuk eden alacaklar, hakkında uygulanmaz.

Bu Kanundan yararlanılarak süresinde ödenen alacaklara, bu Kanunda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla Kanunun yayımı tarihinden sonraki süreler için faiz, gecikme zammı,  gecikme cezası gibi fer’i amme alacağı hesaplanmaz.

(12) Bu Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir. Bu Kanuna göre ödenecek alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilir. Bu talep, Kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarların Kanun hükümlerine göre ödenmesine engel teşkil etmez.

a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.

Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği hâlde tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu  idaresi aleyhine açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların bu ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın bu Kanunun yayımı tarihinden sonra tebliğ edilen kararlar uyarınca işlem yapılmaz.

ç) Bu Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere vazgeçilen davalarda verilen kararlar ile hükmedilen yargılama gideri, avukatlık ücreti ve fer’ileri talep edilmez ve bu alacaklar için icra takibi yapılamaz. Vazgeçme tarihinden önce ödenmiş olan yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri geri alınmaz.

Bu Kanun kapsamındaki alacaklara ilişkin ilgili mevzuatlarda yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemez.

Bu Kanun kapsamına giren alacaklara karşılık bu Kanunun yayımı tarihinden önce tahsil edilmiş olan tutarlar,  bu Kanun kapsamında tahsil edilen tutarlar ile bu maddenin dokuzuncu fıkrası kapsamındaki tecile ilişkin olarak 6183 sayılı Kanun veya diğer kanunlar uyarınca ödenen faizlerin bu Kanun hükümlerine dayanılarak red ve iadesi yapılmaz.

Cumhurbaşkanı, bu Kanunda öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar, yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ticaret Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette  bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hâli kabul edilenlerin, bu Kanun kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep hâllerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilen yerlerdeki  dairelere (alacaklı idarelere) mücbir sebep hâlinin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi  gereken  taksitlerin  ödeme  süreleri,  mücbir  sebep  hâlinin  bitim  tarihini  takip  eden aydan başlamak üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.

Bu maddenin on altıncı fıkrası hükümlerine göre mücbir sebep nedeniyle ödeme süresi uzatılan taksitler için bu maddenin altıncı fıkrasında yer alan, taksitlerden ilk ikisinin süresinde ödenmesi şartı aranmaz.

Bu Kanunun uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgisine göre  Hazine  ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı veya Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir. İl özel idareleri, belediyeler ile YİKOB’lara ait amme alacaklarına ilişkin hükümlerin uygulanmasına dair usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.

Diğer hükümler MADDE 4-(1)…

5510 sayılı Kanun kapsamından çıkarılan işyerlerine ilişkin olup işyerine ait borcun tamamının ödeme süresi 31/12/2017 veya önceki bir tarihe ilişkin olduğu hâlde ödenmemiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ve idari para cezası asılları toplamı 100 Türk lirasını aşmayan alacaklar ile tutarına bakılmaksızın bu alacaklara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’ilerinin ve aslı ödenmiş olan fer’i alacaklardan tutarı 200 Türk lirasını aşmayanların tahsilinden vazgeçilir.

İşverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23 üncü, 39 uncu ve 76 ncı maddeleri, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 10 uncu, 26 ncı, 27 nci ve 28 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü maddesi ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 129 uncu maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından fazla veya yersiz  olarak ödendiği tespit edilen ve 506 sayılı Kanunun, 1479 sayılı Kanunun, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun, 2926 sayılı Kanunun, 5434 sayılı Kanunun mülga hükümleri ve 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi gereğince tahsil edilmesi gereken gelir ve aylıklara ilişkin borç asılları  ile bu borçlara kanuni faiz uygulanan sürenin başlangıcından bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.

(16) Bu Kanun kapsamına giren ve 31/8/2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru tarihine kadar kesinleşen ve bu tarihe kadar başvuruda bulunulan Sosyal Güvenlik Kurumunca takip edilen idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden başvuru tarihine kadar geçen süre için aylık %0,35 oranında hesaplanacak tutarın, bu Kanunun 3 üncü maddesi hükümlerine göre ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para  cezasına uygulanan gecikme cezası ve  gecikme zammı  gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.

Yürürlük

MADDE 45– Bu Kanunun;

e) Diğer hükümleri yayımı tarihinde, yürürlüğe girer.

YAPILANDIRMA KAPSAMINA GİREN KURUM ALACAKLARI, TÜRÜ  VE DÖNEMİ

7256 sayılı Kanun hükümleri uyarınca;

2020 yılı Ağustos ayı/dönemi ve önceki aylara/dönemlere ilişkin olup, bu Kanunun yayım tarihi olan 17/11/2020 tarihinden önce tahakkuk ettiği hâlde bu tarih itibarıyla ödenmemiş olan;

3.1- 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılık statülerinden kaynaklanan; sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, ek karşılık primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,

3.2– 7256 sayılı Kanuna göre, yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenme imkânı ortadan kalkmamış isteğe bağlı sigorta primi (5510 sayılı Kanunun Geçici 16 ncı maddesi kapsamında gelir vergisinden muaf olan kadın sigortalıların isteğe bağlı sigorta primi dâhil) ile topluluk sigortası primi,

3.3- İlgili Kanunları gereğince Kurumumuzca takip edilmekte olan damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı,

3.4– 31/8/2020 tarihine kadar  (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup bu kanunun yayım tarihinden önce Kurumca re’sen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edildiği halde Kanunun yayım tarihi itibarıyla ödenmemiş olan; özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespitler sonucunda bulunan eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan sigorta primi,

3.5- 31/8/2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru tarihine kadar kesinleşen idari para cezaları,

3.6- Bu Kanun kapsamına giren ve 17/11/2020 tarihinden önce asılları ödenen  alacakların; bu tarih itibarıyla henüz ödenmemiş olan fer’ileri,

3.7- 5510 sayılı Kanunun ek 5 ve  ek 6 ncı maddeleri kapsamında sigortalı olanlara ait sigorta primi,

3.8– 2925 sayılı Kanun kapsamındaki tarım sigortalılarına ilişkin sigorta primi,

3.9– 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık

statüsünden  kaynaklanan  ve  17/11/2020 tarihi  itibarıyla ilgili  kanunlar   gereği  durdurulmuş sürelere ilişkin primler,

3.10-Bu Kanunun yayım tarihi olan 17/11/2020 tarihinden önce tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan; Kurum tarafından fazla veya yersiz olarak ödendiği tespit edilen ve 506 sayılı Kanunun, 1479 sayılı Kanunun, 2925 sayılı Kanunun, 2926 sayılı Kanunun, 5434 sayılı Kanunun mülga hükümleri ve 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi gereğince tahsil edilmesi gereken iş göremezlik ödeneği, gelir  ve aylıklara ilişkin borç asılları ve kanuni faizleri,

3.11- Bu Kanunun yayım tarihi olan 17/11/2020 tarihinden önce tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan; İşverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23 üncü, 39 uncu ve 76 ncı

maddeleri, 506 sayılı Kanunun mülga 10 uncu, 26 ncı, 27 nci ve 28 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü maddesi ve 5434 sayılı Kanunun mülga 129 uncu maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları ve kanuni faizleri,

3.12– Tarımsal kesinti sorumlularının tevkifat borçları,

3.13- Yapılandırmaya başvuru tarihi  itibarıyla 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin  birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki  muhtar sigortalıların 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki diğer statülerindeki prim borçları ile 17/11/2020 tarihi itibarıyla ilgili kanunlar  gereği durdurulmuş sürelere ilişkin primler, ve bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları, yapılandırılması mümkün  olan Kurum alacaklarını oluşturmaktadır.

5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası prim borçlarına ilişkin hususlar 15 inci bölümde açıklanmıştır.

BAŞVURU SÜRESİ, YERİ, ŞEKLİ VE TAKSİT ÖDEME SÜRELERİ

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca; borçluların kapsama giren Kurum alacaklarını yapılandırabilmeleri için 31/12/2020 tarihi mesai bitimine kadar ilgili üniteye/birime şahsen, posta yoluyla, e-Devlet üzerinden veya 31/12/2020 saat 23.59 a kadar e-Sigorta yoluyla başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

Diğer yandan 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalıştırılan sigortalılardan kaynaklanan sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal  güvenlik  destek primi, idari para cezası, damga vergisi, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı ve eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları için e-Bildirge şifresi aktif olanlar tarafından yapılacak başvurular e-Sigorta kanalıyla yapılacaktır. Ayrıca posta yoluyla yapılan başvurular da kabul edilecektir.

Belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların 31/12/2020 tarihi mesai bitimine kadar başvuruda bulunmamaları halinde, bu kuruluşların kapsama giren borçları başvuru şartı aranmadan 120 aylık eşit taksitlerle yapılandırılacaktır.

Bu duruma göre Kanunda aksine bir düzenleme olmayan hallerde;

4.1- 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalıştırılan sigortalılardan kaynaklanan sigorta primi, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, idari para cezası, damga vergisi, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı ve eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları için örneği Ek:1/a’da yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle e-Bildirge şifresi aktif olanlar tarafından   e-Sigorta  kanalıyla  ya  da  posta   yoluyla  işyerinin  bağlı  bulunduğu  sosyal  güvenlik  il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

4.2-5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan prim borçları için e-Devlet üzerinden veya örneği Ek:1/b’de yer alan başvuru formunun doldurulması suretiyle elden ya da posta yoluyla,

Prim borçları yönünden herhangi bir sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

Durdurulan sigortalılık sürelerinin ihyasına ilişkin prim borçları yönünden sigortalılık dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

4.3– 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalıştırılan sigortalılardan kaynaklanan,

Emeklilik keseneği ve kurum karşılığı ile sigorta primi için örneği Ek:1/c’de yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle, e-Sigorta kanalıyla veya elden ya da posta yoluyla Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Primler Daire Başkanlığına,

Fiili hizmet süresi zammı ve itibari hizmet süresine ilişkin prim borçları için örneği Ek:1/ç’de yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle e-Sigorta kanalıyla veya elden ya da posta yoluyla Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Primler Daire Başkanlığına,

İdari para cezası borçları için örneği Ek:1/d’de yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle e-Sigorta kanalıyla veya elden ya da posta yoluyla işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

Ek karşılık prim borçları için örneği Ek:1/e’de yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle e-Sigorta kanalıyla veya elden ya da posta yoluyla Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Primler Daire Başkanlığına,

başvurulması gerekmektedir.

Ek karşılık prim borçları yönünden MOSİP Sistemi kanalıyla yapılacak olan yeniden yapılandırma başvuruları  Kurum internet sayfasında (www.sgk.gov.tr) “E-SGK” menüsünün içerisinde yer alan “MOSİP” üzerinden “Kesenek Bilgi Sistemi” kullanıcı adı ve şifresi girilmek suretiyle yapılacaktır. Başvuruların onaylanmasını müteakip ödeme planı görüntülenebilecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran kamu idarelerinden, kapatılması veya faaliyetine son verilmesi nedeniyle kesenek bilgi sistemi kullanıcı adı ve şifreleri iptal edilenlerin emeklilik keseneği ve kurum karşılığı ile prim borçları, fiili hizmet süresi zammı ve itibari hizmet süresine ilişkin kesenek-kurum karşılığı ile prim borçları, ek karşılık prim borçları yönünden Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Primler Daire Başkanlığına, idari para cezası borçları yönünden ise işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine, elden veya posta yoluyla yapılması gerekmektedir.

4.4- 5510 sayılı Kanunun Ek 5 ve  Ek 6 ncı maddeleri kapsamındaki  sigortalılar,  yurtdışı topluluk sigortalıları (5510 SK 5. Md. (g) bendi) ve kısmi süreli çalışanlardan ay içerisinde eksik kalan günlerini isteğe bağlı olarak ödeyen sigortalılar için e-Devlet üzerinden veya örneği Ek:1/f’de yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle elden veya posta yoluyla sigortalı dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine, 4(a) isteğe bağlı sigortalılar (506 SK Mülga 85. Md),   4(a)   topluluk sigortalıları   (avukat/noter-506/ mülga 86. md.) ile 2925 sayılı Kanuna tabi tarım sigortalıları için örneği Ek:1/f’de yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle elden veya posta yoluyla sigortalı dosyalarının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

4.5- 5510 sayılı Kanunun Ek 9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde 10 günden fazla sigortalı çalıştıran işverenlere ilişkin prim alacakları için örneği Ek:1/g’de yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle elden veya posta yoluyla işveren dosyasının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

4.6- Tarımsal kesinti sorumlularının tevkifat borçları ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununa göre tarımsal kesinti sorumlularına uygulanan idari para cezalarına örneği Ek:1/h’de yer alan başvuru formunun doldurulmak suretiyle elden ya da posta yoluyla tarımsal kesinti sorumlusunun bağlı bulunduğu  sosyal  güvenlik  il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

4.7- Kurumumuz tarafından fazla veya yersiz olarak ödendiği tespit edilen iş göremezlik ödeneği, gelir  ve  aylıklara ilişkin alacaklar için, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;

-(a) ve (b) bendi kapsamındaki sigortalıların ikametgâhının bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

– (c) bendi kapsamındaki sigortalılar hakkında işlem yapılmak üzere “Mithatpaşa Caddesi No:7 Sıhhiye/Ankara” adresinde bulunan Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Ödemeler Daire Başkanlığına,

örneği Ek:1/ı’da yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle elden ya da posta yoluyla,

4.8– İşverenlerin ve üçüncü şahısların, iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü rücu borçları için, rücu alacağımızın tahsilatını takip eden sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine,

örneği Ek:1/i’de yer alan başvuru formu doldurulmak suretiyle elden ya da posta yoluyla, başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile 5510 sayılı Kanunun Ek 5 ve Ek 6 ncı maddeleri kapsamındaki  sigortalılar,  yurtdışı  topluluk sigortalıları (5510 SK 5. Md.  (g) bendi) ve kısmi süreli çalışanlardan ay içerisinde eksik kalan günlerini isteğe bağlı olarak ödeyen sigortalılar yapılandırma  başvurularını  e-Devlet  üzerinden  yapmaları halinde, e-Devlet sisteminde sigortalılar tarafından onaylanamayan talepler sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine programca intikal ettirilecek olup, bu taleplerin sosyal güvenlik il müdürlüklerince/sosyal güvenlik merkezlerince ilgili programa girilip ödeme planlarının  mevzuata göre sigortalılara tebliği gerekmektedir.

e-Sigorta kanalıyla yapılacak olan yeniden yapılandırma başvurularının www.sgk.gov.tr adresinden e-Sigorta kullanıcı kodu ve şifresi / kesenek  bilgi sistemi kullanıcı adı ve şifresi girilmek suretiyle yapılması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, kanun kapsamından çıkmış olup daha önce e-Sigorta kullanıcı kodu ve şifresi almamış veya e-Sigorta kullanıcı kodu ve şifresini unutmuş olan işverenlerce e-Sigorta kanalıyla başvuru yapılamayacağından, bu nitelikteki işyeri işverenlerince yeniden yapılandırma  başvurularının elden ya da posta kanalıyla işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine yapılması gerekmektedir.

e-Sigorta kanalıyla yapılacak başvurularda, başvuru girişinin yapılması sırasında işverence yapılan işlemin mutlak surette onaylanması gerekmektedir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalıştırılan sigortalılardan kaynaklanan borçlar için e-Sigorta kanalıyla yapılan başvuruların listesi, Kurumumuz işveren intra sisteminde mevcut “tahsilat/yapılandırmalar/7256” menüsü üzerinden alınacaktır.

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının b) bendinde;

“ 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna göre yapılandırılan ve bu  Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilir. Bu takdirde, 7143 sayılı Kanun kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için anılan Kanuna göre tercih edilen taksit süresine uygun katsayı uygulanır, kalan taksit tutarlarına konu alacaklar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek bu Kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılır ve ödenmemiş taksitlere ilişkin kalan katsayı tutarlarının tahsilinden vazgeçilir.” düzenlemesi yer almıştır.

İlgili hükme istinaden 7143 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılan ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden ve taksit ödeme yükümlülükleri bozulmayan alacaklar açısından, bütün borçlular (5510-60/g kapsamındaki hususlar ilgili bölümünde açıklanmıştır.) talep etmeleri halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir.

Bu doğrultuda ilgili düzenlemeden yaralanmak isteyenlerin bu genelge ekinde yer alan başvuru formlarındaki “Bozma koşulu oluşmamış ve taksit ödemeleri devam eden 7143 sayılı Kanunun kapsamındaki yapılandırma anlaşmamın bozularak yeni yapılandırma anlaşmasına dahil edilmesini istiyorum” seçeneğini işaretlemeleri gerekmektedir.

4.9- Çeşitli başvuruların değerlendirilmesi

4.9.1- 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin  birinci  fıkrasının  (a)  bendi  kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerce aynı veya farklı illerde birden fazla işyerinin bulunması halinde her bir işyeri için ayrı ayrı başvuruda bulunulması gerekmekle birlikte, başvuru süresi içinde bazı işyerleri için yapılandırma başvurusunda bulunulduğu halde bazı işyerleri için yapılandırma başvurusunda bulunulmadığı durumlarda, süresi içinde yapılan başvurusunu, ilk taksit ödeme süresinin son günü olan 1/3/2021 tarihine kadar (28/2/2021 tarihi hafta sonuna denk geldiğinden) ispat ederek ve yazılı olarak başvuruda bulunmak kaydıyla, bu işyerleri için de süresi içinde başvuruda bulunulmuş kabul edilerek işlemler  sonuçlandırılacaktır.

4.9.2– 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) veya (3) no’lu alt bentleri ile (4) no’lu alt bendinden kaynaklanan prim borçları ya da durdurulan süreler için ayrı ayrı başvuruda bulunmaları gerekirken yalnızca biri için süresi içerisinde başvuruda bulunan sigortalılar, ilk taksit ödeme süresinin son günü olan olan 1/3/2021 tarihine kadar yazılı olarak başvuruda bulunmak kaydıyla, diğer borç türleri için de başvuruda bulunmuş kabul edilecektir.

4.9.3- 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların dosyalarının bulunduğu ünitelerin dışında başvuruda bulunmaları halinde, başvuru yapılan ünitece yapılandırma ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadan başvuru formları sigortalının dosyasının bulunduğu üniteye  gönderilecektir. Yapılandırma    işlemleri   dosyasının    bulunduğu ünitece  yapılacak olup, ödeme planı 7201 sayılı Kanuna göre sigortalıya tebliğ edilecektir.

4.9.4– Başvuruların posta yolu ile yapılması halinde; taahhütlü, iadeli taahhütlü, APS veya PTT Kargo yoluyla yapılan gönderilerde, başvuru formunun/dilekçenin postaya verildiği tarih Kuruma verildiği tarih, buna karşılık, adi posta yolunun tercih edilmiş olması halinde, başvuru formunun Kurum evrak kayıtlarına giriş tarihi Kuruma verildiği tarih olarak kabul edilecektir.

4.9.5– Borçların yeniden yapılandırılması için başvurulan sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi, başvurunun ünitelerinde sonuçlandırılacak nitelikte olmaması halinde, başvuru formları/dilekçeler, herhangi bir gecikmeye mahal verilmeksizin ilgili merkez birimine veya sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine gönderilecektir.

4.9.6– Bir borç türünden başvuru süresi içinde yapılan geçerli başvuruların, ilk  taksit ödeme süresinin son günü olan olan 1/3/2021 tarihine kadar ispat ederek ve yazılı olarak başvuruda bulunmak kaydıyla, bu yapılandırma kapsamına giren diğer borç türleri için de kabul edilecektir.

4.9.7-Kurumumuza borçlu olan şirketin yapılandırmaya başvurmamasına rağmen, ortakların başvuru süresi içinde kendi hisselerine düşen borçları için yapılandırma talebinde bulunmaları halinde bu taleplerin geçerli kabul edilmesi,

4.9.8-Kurumumuza borçlu olmalarına rağmen, yapılandırma  başvurusunda  bulunmayan şirketlerin, şirket ortaklığı/şirket müdürlüğü/yönetim kurulu üyeliği (vb.) sona erenlerin sorumlu olduğu dönemlerden kaynaklanan borçları için yapılandırma başvuru süresi içindeki taleplerinin kabul edilmesi,

4.9.9-Şirketin, süresi içinde yapılandırma talebinde bulunmasına rağmen, ortağın yine de ilk taksit ödeme süresi sonuna kadar, kendi ortaklığından kaynaklanan borcu için yapılandırma talebinde bulunması halinde bu talebinin kabul edilmesi, (şirketin ve ortağın borçlarını muntazam ödeyerek bitirilmesi durumunda, ortaktan mükerrer olarak tahsil edilen tutar iade edilecektir.)

4.9.10-Gerçek kişi işverenliğinden kaynaklanan, kapsama giren borçlarını başvuru süresi içinde yapılandırma talebinde bulunan borçlunun, ortağı veya kanuni temsilcisi olduğu şirketten kaynaklanan borcunu ilk taksit ödeme süresinin sonuna kadar yapılandırma talebinde bulunması halinde, yapılandırma talebinin kabul edilmesi,

4.9.11- 4/a, b, c kapsamında sigortalı/işveren olanların, bir statüden kaynaklanan borçları için süresinde yapılan başvurunun, ilk taksit ödeme süresi içinde yazılı olarak yapılması halinde diğer sigortalılık/işverenlikten kaynaklanan borçlar için geçerli kabul edilmesi,

4.9.12– Kurumumuz tarafından fazla veya yersiz olarak ödenen iş göremezlik ödeneği, gelir veya aylıklara ilişkin 5510 sayılı Kanunun;

4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar hakkında yapılan başvuruların yapılandırma işlemlerinin borcun bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğünün takip birimlerince yürütülmesi,

4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar hakkında işlem yapılmak üzere Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Ödemeler Daire Başkanlığına yapılacak olan başvurular, Kamu Görevlileri Ödemeler Daire Başkanlığınca incelenerek işlem yapılmak üzere, borcu çıkartan sosyal güvenlik il müdürlüğüne, gelir ve aylık almayanlara ait başvurular ise borcun bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğü takip birimlerine gönderilerek işlemlerin ilgili birimlerce yürütülmesi,

gerekmektedir.

YAPILANDIRMA USÜL VE ESASLARI

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ilgili fıkralarında belirtilen hükümler kapsamında yapılandırılan tutarın ilk taksit ödeme süresinin sonuna (1/3/2021 bu tarih dahil) kadar peşin,

Taksitle ödeme talebinde bulunmaları halinde ise; ilk taksit ödeme süresinin sona erdiği 1/3/2021 tarihinden itibaren ikişer aylık eşit taksitler halinde ödenmesi gerekmektedir.

5.1- Prim, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacaklarının genel olarak hesaplanması

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onbirinci fıkrasında; Yapılandırma kapsamına giren borç asılları ile bu alacaklara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde, bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçileceği,

3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde; söz konusu alacakların tamamının, ilk taksit ödenme süresi (1/3/2021 bu tarih dahil) içinde peşin ödenmesi halinde bu tutara katsayı uygulanmayacağı ve Kanunun yayımlandığı tarihten, ödeme tarihine kadar geçen süre için herhangi bir faizin alınmayacağı; fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar üzerinden ayrıca % 90 indirim yapılacağı,

3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde; söz konusu alacakların, ilk iki taksit ödenme süresi içinde ödenmesi halinde bu tutara katsayı uygulanmayacağı ve Kanunun yayımlandığı tarihten, ödeme tarihine kadar geçen süre için her hangi bir faizin alınmayacağı; ilk iki taksit ödeme süresi (30/4/2021 bu tarih dâhil) içerisinde tamamen ödenmesi halinde, fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar üzerinden ayrıca % 50 indirim yapılacağı,

2 nci maddesinin on dördüncü fıkrasında ise, bu kanun kapsamına giren alacakların, asıllarının Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olmasına rağmen fer’ilerinin Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olduğu durumlarda, aslı ödenmiş fer’i alacağın % 40 ının Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi halinde kalan % 60’ ının tahsilinden vazgeçileceği,

Hükme bağlanmıştır.

Buna göre, alacak asıllarına ilave edilecek tutar, alacağın ödeme vadesinin sona ermesine ya da alacak aslının tahsil edilmiş olmasına rağmen fer’isinin tahsil edilmemiş olmasına göre farklı şekilde hesaplanacaktır.

Alacak asıllarının yeniden yapılandırılması

7256 sayılı Kanun kapsamına giren alacak asıllarına, ödeme vadesinin sona erdiği tarihten, Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihine kadar (bu tarih hariç) geçen süre için Ek:2’de yer alan TEFE/ÜFE/Yİ-ÜFE aylık değişim oranları basit usulde uygulanmak suretiyle, gecikme cezası ve gecikme zammı yerine tahsil edilecek tutar hesaplanacaktır.

Dolayısıyla, kapsama giren alacaklar için;

-31/12/2004 tarihine kadar toptan eşya fiyatları endeksi (TEFE) aylık değişim oranları,

-1/1/2005 tarihinden 31/12/2013 tarihine kadar üretici fiyatları endeksi (ÜFE) aylık değişim oranları,

-1/1/2014 tarihinden 31/10/2016 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları,

-1/11/2016 tarihinden itibaren (Kanunun yayımlandığı ay da dâhil olmak üzere) aylık % 0.35 oranı basit usulde uygulanmak suretiyle  gecikme cezası ve gecikme   zammı   yerine   tahsil edilecek tutar hesaplanacaktır.

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinde; bu Kanunun yayımlandığı ay da dâhil olmak üzere 1/11/2016 tarihinden itibaren aylık %.0.35 oranının esas alınması öngörüldüğünden, Kanunun yayımlandığı ay için de kıst ay dikkate alınacak ve Kasım ayı için %.0.35 oranı 16  günlük olarak hesaplanacaktır.

Gecikme cezası ve gecikme zammı yerine dikkate alınacak tutarın hesaplanması sırasında, esas alınacak oran TEFE/ÜFE/Yİ-ÜFE aylık değişim oranları artı (+) değerler toplanmak, eksi (-) değerler düşülmek suretiyle hesaplanacaktır.

Sonuç itibarıyla; gecikme cezası ve gecikme zammının yerine dikkate alınacak tutarın hesaplanmasının ardından, bulunan bu tutar ile alacak aslı toplanarak yeniden yapılandırılmış olan alacak tutarı hesaplanmış olacaktır.

Aslı ödenmiş fer’i alacaklar için hesaplama

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin on dördüncü fıkrası uyarınca; Kapsama giren alacak asıllarının 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihinden önce ödenmiş olmasına rağmen fer’ilerinin ödenmemiş olduğu durumlarda, fer’i alacaklara Kanunun yürürlük tarihi olan 17/11/2020 tarihine kadar sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümleri doğrultusunda hesaplanan tutarın % 40’ı yeniden yapılandırmaya esas alınacaktır.

5.2- İdari para cezası alacaklarının genel olarak hesaplanması

7256 sayılı Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (4) numaralı alt bendinde; “31/8/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezaları ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,”

2 nci maddesinin on üçüncü fıkrasında; “31/8/2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce kesinleştiği hâlde bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmemiş olan idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun yayımı tarihine kadar geçen süre için Yİ-ÜFE aylık değişim  oranları  esas alınarak hesaplanacak tutarın, bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.”

Hükümleri yer almaktadır.

7256 sayılı Kanun uyarınca yeniden yapılandırma başvurusunda bulunan işverenlerin, 31/8/2020 tarihi (bu tarih dâhil) ve önceki sürelerde işlemiş oldukları fiiller dolayısıyla uygulanan idari para cezalarından en geç 16/11/2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) kesinleşmiş olan idari para cezaları (İPC) yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilecektir.

Dolayısıyla idari para cezalarının yeniden yapılandırma kapsamına dahil edilebilmesi için; tespitin 31/8/2020 tarihi  veya öncesine ait bir tarih olması ve idari para cezasının en geç bu Kanunun yayım tarihi olan 17/11/2020 tarihinden önce  kesinleşmiş olması gerekecektir.

Diğer yandan 7256 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin on altıncı fıkrasında;

“Bu Kanun kapsamına giren ve 31/8/2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru tarihine kadar kesinleşen ve bu tarihe kadar başvuruda bulunulan Sosyal Güvenlik Kurumunca takip edilen idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden başvuru tarihine kadar geçen süre için aylık %0,35 oranında hesaplanacak tutarın, bu Kanunun 3 üncü maddesi hükümlerine göre ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilir.”

Hükmü yer almaktadır.

Bu doğrultuda 7256 sayılı Kanun uyarınca; 31/8/2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup Kanunun yayımı tarihinden bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru tarihine kadar kesinleşen ve bu tarihe kadar başvuruda bulunulan Sosyal Güvenlik Kurumunca takip edilen idari para cezası asılları yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilecektir.

Sözkonusu durumda idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru tarihine (son başvuru tarihine kadar) kadar geçen süre için aylık %0,35 oranında hesaplanacak tutarın, bu Kanunun 3 üncü maddesi hükümlerine göre ödenmesi hâlinde, idari para cezası asıllarının kalan %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

5.2.1-İdari para cezasının sisteme girilmesi

İdari para cezası;

-Belge, bildirge veya beyannamenin yasal süresi dışında Kuruma verilmiş olmasından kaynaklanıyor ise idari para cezasına konu fiil, belge,bildirge veya beyannamenin yasal olarak verilmesi gereken son gününde,

-İşyeri defter, kayıt ve belgelerinin ibraz edilmemesinden kaynaklanıyor ise idari para cezasına konu fiil, defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmesine ilişkin tebligatın alındığı tarihi takip eden onbeşinci günde,

-Defter, kayıt ve belgelerin geçersiz olduğunun tespitinden kaynaklanıyor ise idari para cezasına konu fiil geçersiz defter, kayıt ve belgenin ilişkin olduğu ayın/dönemin son gününde, işlenmiş sayılmaktadır.

Dolayısıyla İdari para cezalarının sisteme girilmesi sırasında, işveren intra sistemi İDARİ PARA CEZASI başlığı altında bulunan İDARİ PARA CEZASI GİRİŞ menüsünden, İPC’ nin Oluştuğu Tarih:…../…../….. alanına, idari para cezasına konu fiilin işlendiği tarih yazılacaktır.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi  kapsamındaki  sigortalılık statüsünden kaynaklanan idari para cezası borçlarına ait yeniden yapılandırma işlemleri sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezleri tarafından MOSİP  sisteminde  hazırlanan yapılandırma programı  vasıtasıyla   yapılacak   olup,  idari  para   cezası      borcunun  yapılandırma  kapsamına  girip girmeyeceği, “Kesenek4cİntra” programındaki “İdari Para Cezası İşlemleri” uygulaması veri tabanında mevcut idari para cezası kaydına ait dönem ve işverene tebliğ ve tebellüğ tarihi, itiraz tarihi bilgilerine göre belirleneceğinden, MOSİP Sistemindeki yapılandırma programında başvuruların onaylanarak ödeme planı oluşturulmasından önce, tebliğ edildiği halde tebellüğ tarihi girilmemiş olanların tebellüğ tarihlerinin sisteme girilmesi sonrasında ödeme planları oluşturulacaktır.

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunda öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmesi  gereken sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, süre her ne kadar takip eden ilk iş  gününe  uzasa da, yükümlülüklerin resmi tatili izleyen ilk iş günü içinde de yerine getirilmemesi halinde, idari para cezasına konu fiil yasal verilmesi gereken sürenin son gününde işlenmiş sayıldığından, bu nitelikteki idari  para  cezalarının  sisteme  girişi  sırasında, IPC’  nin  Oluştuğu  Tarih:…. /…../….. alanına sürenin son gününün resmi tatile rastlayıp rastlamadığına bakılmaksızın, yasal sürenin son günü yazılacaktır.

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan idari para cezalarının yeniden yapılandırılması sırasında, alacak aslından % 50 oranında yapılacak olan terkin tutarı, yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda sosyal güvenlik il müdürlüklerindeki/sosyal güvenlik merkezlerindeki ilgili personel tarafından belirlenerek sisteme girilecektir.

Dolayısıyla, 31/8/2020 tarihi ve öncesinde yapılan tespitlere istinaden uygulanan idari para cezası tutarı ünitedeki kullanıcılar tarafından, işveren intra sistemi  Tahsilat/Yapılandırmalar/7256 seçeneği altında bulunan İPC Terkin menüsü vasıtasıyla, İPC’ nın terkin edilen %50 oranındaki tutarı kaydedilecektir.

5326 sayılı Kabahatler Kanuna göre tarımsal kesinti sorumluları aleyhine 31/8/2020 tarihi ve öncesinde yapılan fiillere ve tespitlere istinaden uygulanan idari para cezaları için yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda MOSİP 7256 yapılandırma başvurusu işlemlerinden İPC tahakkuku oluşturulup ilgililere tebliğ edilecektir.

5.3)  Prim,   emeklilik   keseneği   ve   kurum   karşılığı,   idari   para   cezası,   damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacaklarının peşin veya taksitler halinde ödenecek tutarının hesaplanması ve borcun ödenme süresi

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; ilk taksit ödeme süresi içinde peşin veya taksitle ödeme yöntemleri belirtilmiş bulunmaktadır.

Buna göre, yapılandırılan borçların peşin veya taksitler halinde ödenmesi  mümkün bulunduğundan, başvuru formlarına, borcun ne şekilde (peşin veya taksitle) ödeneceği, taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi halinde her bir borç türü için talep edilen taksit sayısı mutlaka yazılacaktır.

Diğer taraftan, yeniden yapılandırılan alacak tutarının tamamının 7256 sayılı Kanunda belirtilen süre içinde peşin veya taksitler halinde ödenmesi durumunda;

İdari para cezası dışındaki alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının,

Aslı ödenmiş fer’i alacak niteliğindeki alacakların kalan %60’ının,

İdari para cezası asıllarının %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının tahsilinden  vazgeçilmektedir.

Her bir döneme ait borç aslı için hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı yerine, aynı dönemlere ait TEFE/ÜFE ve Yİ-ÜFE oranlarının ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle bulunan ve borç aslına uygulanarak tespit edilen TEFE/ÜFE/Yİ-ÜFE toplam tutarlarının alınması gerekmektedir.

Bu durumda borç aslı için hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı ile TEFE/ÜFE/Yİ-ÜFE toplam tutarları arasındaki fark Kurumumuz tarafından borçlu lehine tahsilinden vazgeçilen tutarı,

Her bir borç için aynı döneme ait hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı toplam tutarı ile TEFE/ÜFE/Yİ-ÜFE toplam tutarları arasındaki tutar, ay/dönem bazında tahsilinden vazgeçilen alacak tutarını; yine her iki kalemin toplamlarının mukayesesi ise genel dönem  itibarıyla  tahsilinden vazgeçilen toplam alacak tutarını,

göstermektedir.

Bu bağlamda, borçlularca talep edilecek ödeme şekline bakılarak peşin veya taksitle ödenecek tutarın hesaplanması ve hesaplanan borçların ödeme süreleri aşağıda  açıklanmıştır.

Peşin ödenecek tutarın hesaplanması ve borcun ödeme süresi

a.1)  Genel olarak peşin ödenecek tutarın hesaplanması ve borcun ödeme süresi

Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlularca;

Peşin ödemenin tercih edilmesi halinde, alacak aslı (idari para cezası alacakları için alacak aslının % 50’si) ile bu alacaklara ödeme süresinin bittiği tarihten Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle hesaplanan tutarın tamamının 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil)

Yine 31/8/2020 tarihinden önce (bu tarih dâhil) yapılan tespitlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru tarihine kadar kesinleşen ve bu tarihe kadar başvuruda bulunulan Sosyal Güvenlik Kurumunca takip edilen idari para cezası asıllarının %50’si ile bu tutara ödeme sürelerinin bittiği tarihlerden Kanunun 3 üncü maddesinin  birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen başvuru tarihine  kadar  geçen süre için aylık

%0,35 oranında hesaplanacak tutarın, 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödenmesi gerekmektedir.

Hesaplanan tutarın ilk taksit ödeme süresi olan 1/3/2021 tarihine kadar tamamen ödenmesi halinde;

Kanunun yayımlandığı tarihten, ödeme tarihine kadar geçen süre için gecikme cezası, gecikme zammı ve faiz uygulanmayacak,

Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar üzerinden ayrıca % 90 indirim yapılacaktır.

Ancak peşin olarak hesaplanan borcun 1/3/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen tutarın 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/3/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi halinde peşin ödeme hükümlerinden yararlanılacaktır.

Diğer taraftan, 7256 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sırasında, 7256 sayılı Kanuna göre hesaplanan borcun taksitler halinde ödeneceğinin beyan edilmesine rağmen, borcun tamamının yine ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi halinde de, peşin ödeme talebinde bulunulmuş gibi kabul edilerek, aynı şekilde Kanunun yürürlük tarihinden   ödemenin   yapıldığı   tarihe kadar  geçen süre için gecikme cezası, gecikme zammı ve faiz alınmayacağı gibi peşin ödeme indiriminden de yararlanılacaktır.

a.2) Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının peşin ödenmesi

31/8/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel nitelikteki  inşaatlar  ile  ihale konusu işlere ilişkin eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının Kanunun yayım tarihinden önce işverene tebliğ edilmiş olması ve peşin ödeme seçeneği ile yapılandırma  başvurusunda  bulunulmuş olması halinde, söz konusu borcun tamamının varsa diğer borçlarla birlikte en geç  1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan peşin olarak hesaplanan borcun 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen tutarın 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/3/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi halinde peşin ödeme hükümlerinden yararlandırılacaktır.

Dolayısıyla, eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları varsa diğer sigorta prim borçları  ile birlikte aynı ödeme planında gösterilecektir.

Taksitler halinde ödenecek  tutarın hesaplanması ve taksitlerin  ödenme süreleri

Genel olarak taksitler  halinde ödenecek tutarın hesaplanması ve  taksitlerin  ödenme süresi

7256 sayılı Kanun kapsamına giren borçların, ikişer aylık süreler itibarıyla olmak üzere (Kanunun ilgili maddelerinde taksit sayıları özel olarak  belirtilenler hariç) altı,   dokuz, oniki   veya  on sekiz eşit taksitte ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

Borçlarını taksitler halinde ödemek isteyen borçluların, başvuru formunda taksit sayısı olarak bu taksit sürelerinden birini seçmeleri gerekmektedir.

Başvuru formunda borcun ne şekilde ödeneceği beyan edilmemişse, borcun azami taksit süresi içinde ödeneceği kabul edilerek işlem yapılacaktır.

Yine, borçlarını taksitler halinde ödeme yolunu tercih eden borçluların, başvuru formunda seçebilecekleri altı, dokuz, oniki veya on sekiz taksitten biri yerine, tercihi mümkün olmayan bir taksit sayısını seçmeleri halinde, taksit sayısına en yakın üst dilimdeki taksit sayısını, 18 taksitten daha fazla süreli bir taksit süresini tercih etmiş olmaları halinde ise 18 taksit süresini tercih ettikleri kabul edilerek işlem yapılacaktır.

Borcun tamamının tercih edilen taksit sayısından daha kısa süre içinde ödenmek istenmesi halinde; öncelikle taksitlendirme farkının ilgili taksit sayısına ait katsayıya göre yeniden hesap edilmesi, ardından kalan taksit tutarları, ilgili katsayıya göre hesaplanan bakiye taksitlendirme farkı üzerinden tahsil edilmesi gerekmektedir.

Kapsama giren tüm borç türleri için aynı ödeme şekli (peşin veya taksitle) tercih edilebileceği gibi bir borç türü için peşin, diğer borç türleri için taksitle ödeme yolu veya bir borç türü için farklı sayıda taksit, diğer borç türü için farklı sayıda taksit de seçilebilecektir.

Taksitler halinde ödenecek olan tutarın tespiti sırasında, öncelikle kapsama giren alacaklara ilişkin alacak aslı ile gecikme cezası ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacak, ardından bulunan bu tutar, taksit sayısına ilişkin katsayı ile çarpılarak bulunan yapılandırmaya esas toplam alacak tutarı,  tercih  edilen  taksit  sayısına bölünerek  ikişer  aylık  dönemler  itibarıyla  ödenecek  taksit tutarı belirlenecektir.

Ödeme planı taksit tutarları ise; Borç Aslı (Borç Aslı + Yİ-ÜFE) + Taksitlendirme Farkından oluşmakta olup 2 şer aylık dönemlerin  son  günleri taksitlerin  son  ödeme günleridir.

Taksitlerin ödeme süresi iki aylık dönemin ikinci ayının son günü itibarıyla sona ermekle birlikte, 7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayın son gününün resmi tatile rastlaması halinde vade tarihi, resmi tatili izleyen ilk iş günü içinde sona erecektir.

Tercih edilen ödeme planın değiştirilmesi

Yapılandırmaya yasal süre içerisinde başvurmak kaydıyla ilk taksit ödeme süresi olan 1/3/2021 tarihinden önce, başvuru süresi içerisinde talep edilen taksit sayısından daha fazla veya daha  az taksit sayısının tercih edilmesi mümkün (ilk başvuru tarihi değiştirilmeksizin) bulunmaktadır. Bu durumda ödeme planı talep edilen yeni taksit sayısına göre oluşturulacaktır.

Diğer taraftan peşin ödeme yolunu tercih etmiş olan borçluların, birinci taksit ödeme süresinin sona erdiği 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) talepte bulunmaları kaydıyla, peşin ödeme başvuruları talep edecekleri taksit sayısına çevrilebilecektir.

Borcun tamamının ikinci taksit süresinde ödenmesi

Bu Kanun uyarınca taksitli ödeme yolunu tercih eden borçlularca ilk taksitin süresinde ve tam olarak ödenmesi koşuluyla hesaplanan borcun ikinci taksitin ödeme süresi sonuna (30/4/2021 tarihine) kadar tamamının ödenmek istenmesi halinde, taksitlendirme farkı alınmaksızın Yİ-ÜFE aylık değişim oranları dikkate alınarak güncellenen tutar üzerinden %50 indirim yapılarak hesaplanan tutar tahsil edilecektir.

Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının taksitle ödenmesi

Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının taksitlendirme işlemi genel hükümlerde sayıldığı gibi olmakla birlikte ihale konusu işlerde idare makamlarına sunulmuş teminat mektupları yönünden aşağıda yer alan hususlar göz önünde bulundurulmalıdır.

İhale konusu işyerleri ile ilgili olarak, idare nezdindeki banka teminat mektuplarının süreli olması halinde bu teminat mektuplarının süresiz ve kat’i olacak şekilde değiştirilmesi ya da teminat mektuplarının süresinin peşin veya taksitle ödeme başvurusuna bakılarak son ödeme tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar uzatılması gerekmektedir.

Teminat mektuplarının süresiz ve kat’i olması veya süreli ise süresinin (en az peşin veya taksitle ödeme başvurusuna göre) son ödeme tarihini  izleyen üçüncü ayın sonuna kadar devam ediyor olması halinde teminat mektupları ile ilgili olarak herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Hal böyle olmakla birlikte, idare nezdindeki banka teminat mektupları süreli olan ancak süresi başvuru tarihi itibarıyla sona ermiş veya 1/3/2021 (bu tarih dâhil) tarihinden önce sona erecek olan işyeri işverenlerince, 7256 sayılı Kanuna göre hesaplanacak tutarın tamamının 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) peşin olarak ödenmesi halinde teminat mektuplarının süresinin uzatılmasına gerek bulunmamaktadır.

6-   KURUMUMUZUN   RÜCU   ALACAĞI    VE    YERSİZ    ÖDEME ALACAKLARININ   YAPILANDIRMA İŞLEMLERİ

7256 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ile rücu davası açılmış olma şartı aranmaksızın, işverenlerin ve üçüncü şahısların 5510 sayılı Kanunun 14, 21, 23, 39 ve 76 ncı, 506 sayılı

Kanunun mülga 10, 26, 27 ve 28 inci, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü, 5434 sayılı Kanunun mülga

129 uncu maddeleri gereğince Kurumumuza ödemekle yükümlü oldukları her türlü borçlarının yapılandırma kapsamında olduğu düzenlendiğinden, 7256 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında hangi Kanun maddeleri kapsamındaki borçların yapılandırılabileceği sayma yolu ile tek tek belirtilmiş olup, bu fıkrada 506 sayılı Kanunun mülga 39 uncu maddesine yer  verilmediğinden, bu borçlar  yapılandırılmayacaktır.

5510 sayılı Kanunun 14, 21, 23, 39 ve 76 ncı, 506 sayılı Kanunun mülga 10, 26, 27 ve 28 inci, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü ve 5434 sayılı Kanunun mülga 129 uncu maddelerinden kaynaklanan ancak Kurumumuz tarafından rücu davasına konu edilmemiş olan veya dava açılmış ise de mahkeme tarafından karar verilmemiş olan durumlarda, alacağın tamamını (yani %100 kusur oranında bağlanan gelir, fiilen yapılan ödemeler ve masrafların tamamını) kabul ederek, 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma talep eden ve kabule dair yazılı beyan alınan borçluların borçları anılan Kanun uyarınca yapılandırılabilecektir.

İlgililerce, rücu davalarında %100 kusur oranı üzerinden Kurum alacağının tamamının (bağlanan gelir, fiilen yapılan ödemeler ve masrafların tamamının) ödenmesinin kabul edildiği, bu alacaklara ilişkin olarak Kurumumuzun davacı olduğu durumlarda; 7256 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin rücu alacaklarına ilişkin dördüncü fıkrası uyarınca yapılandırma taleplerinin yanında borçluların davayı kabul etme şartı aranmadığından, mahkemeye ilgililerin 7256 sayılı Kanun uyarınca alacağın tamamı üzerinden ödeme taahhüdünde bulundukları ve yapılandırma talep ettikleri bildirilerek, ödemenin sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesinin istenilmesi, ancak zamanaşımı yönünden gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

7256 sayılı Kanun kapsamında olan, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23 üncü, 39 uncu ve 76 ncı maddeleri, 506 sayılı Kanunun mülga 10 uncu, 26 ncı, 27 nci ve 28 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü maddesi ve 5434 sayılı Kanunun mülga 129 uncu maddesi gereğince, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak kısmi açılan rücuan alacak davalarının karara çıkıp kesinleşmesi halinde, kesinleşen kusur durumuna göre bakiye Kurum alacağının tahsili için açılan ve derdest olan davalarda, kesinleşen kusur durumuna göre Kurum alacağı belli ve sabit olduğundan, bu nitelikteki derdest davalarda davalıların, davayı kabul ederek 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma talebinde bulunmaları durumunda, davaya konu Kurum alacağı yapılandırılabilecektir.

7256 sayılı Kanun kapsamındaki rücu alacakları için Kurum zararlarının tahsilini teminen mahkeme yoluna gidilmeksizin doğrudan icra yoluna başvurulması ve dosya borcuna itiraz edilmeyerek (menfi tespit davası da yoktur) tahakkukunun tamamlanmış olması halinde, ilgililerin yapılandırma taleplerine ilişkin olarak, icra takibi yapılan rücu alacakları için ilgililerce Kurum alacağının tamamının (bağlanan gelir, fiilen yapılan ödemeler ve masrafların tamamı) ödenmesinin kabul edilmesi halinde yapılandırma talepleri kabul edilebilecek olup, bu sebeple kesinleşen icra takibinde Kurum alacağının tamamının istenmiş olması, kıst icra takibi yapılmış olması halinde ise ilgilinin Kurum alacağımızın tamamını ödemeyi kabul etmesi halinde yapılandırma söz konusu olabilecektir.

Öte yandan, 7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin  dokuzuncu fıkrasının (b) bendi  uyarınca, 7143 sayılı  Kanuna  göre  yapılandırılan ve  bu  Kanunun  yayımlandığı  tarih  itibarıyla  anılan  Kanun kapsamında  ödemeleri  devam  eden  alacaklar  açısından,  borçlular  talep  etmeleri  hâlinde  bu Kanun hükümlerinden   yararlanabilir.   Bu  takdirde,   7143  sayılı   Kanun  kapsamında  ödenen  taksitler  için yapılandırma hükümleri geçerli sayılır, bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için anılan Kanuna göre tercih edilen taksit süresine uygun katsayı uygulanır, kalan taksit  tutarlarına  konu  alacaklar   vadesinde  ödenmemiş  alacak   kabul edilerek   bu  Kanunun  ilgili hükümlerine  göre  yapılandırılır  ve  ödenmemiş taksitlere  ilişkin  kalan katsayı  tutarlarının  tahsilinden vazgeçilir.

Mahkeme kararı ile kusur oranı belirlenmiş, ancak bu kararın henüz kesinleşmemiş olduğu durumlarda yapılandırma talep edilmesi halinde ise; mahkeme kararının kesinleşmesiyle fark rücu alacağımızın oluşması  halinde, bakiye tüm alacaklarımızın ayrıca ödeneceğine ilişkin taahhüt alınmak suretiyle, mahkeme kararı ile belirlenen kusur oranında yapılandırma talepleri kabul edilerek işlem tesis edilebilecektir.

Ayrıca, mahkeme masrafları/icra masrafları ile vekalet ücretleri 7256 sayılı Kanun kapsamında yer almadığından, bahse konu masraf ve ücretler HUYAP Dava Mütalaa ve İcra Programı üzerinden takip ve tahsil edilecektir.

Belirtilen hususlar, rücu alacağımızı takip eden sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezi tarafından yürütülmesi gerekmektedir.

İşverenlerin ve üçüncü şahısların, 5510 sayılı Kanunun 14 üncü, 21 inci, 23 üncü, 39 uncu ve 76 ncı maddeleri, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 10 uncu, 26 ncı, 27 nci ve 28 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun mülga 63 üncü maddesi ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 129 uncu maddesi gereğince iş kazası ve meslek hastalığı, malullük, adi malullük ve ölüm halleri ile genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere yönelik fiiller nedeniyle ödemekle yükümlü bulundukları her türlü borçları (rücu alacakları),

Kurum tarafından fazla veya yersiz olarak ödendiği tespit edilen ve 506 sayılı Kanunun, 1479 sayılı Kanunun, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun, 2926 sayılı Kanunun, 5434 sayılı Kanunun mülga hükümleri ve 5510 sayılı Kanunun 96 ncı maddesi gereğince tahsil edilmesi gereken iş göremezlik ödeneği,gelir ve aylıklara ilişkin borç asılları (yersiz ödeme alacakları),

İle  bu  borçlara kanuni  faiz  uygulanan sürenin başlangıcından,  bu Kanunun yayımı tarihi  olan 17/11/2020  kadar geçen  süre için  Yİ-ÜFE  aylık değişim  oranları esas  alınarak  hesaplanacak tutarın, kanunda  ve yukarıda belirtilen süre ve  şekilde ödenmesi halinde, bu borçlara uygulanan kanuni faizin tahsilinden vazgeçilir.

BELEDİYELER VE BUNLARA BAĞLI KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİNİ HAİZ KURULUŞLARCA TALEP EDİLEBİLECEK TAKSİT SAYISI

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendine istinaden,belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşları kapsama giren borçlarının 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bu Kanun kapsamında yapılandırılmasını talep edebilirler.

Ancak, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşları kapsama giren borçları için 31/12/2020 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yapılandırma başvurusunda bulunmamaları halinde bu kapsama giren borçları başvuru şartı aranmaksızın 120 aylık eşit taksitlerle yapılandırılacaktır.

Bu durumda, anılan borçluların yapılandırdıkları Kurum alacaklarını peşin ödeme hakları saklı olmak kaydıyla, aylık taksit tutarları, yeniden yapılandırılan toplam alacak tutarının talep edilen taksit sayısına ilişkin katsayısı ile çarpılmak suretiyle hesaplanan toplam tutarın talep edilen taksit sayısına bölünmesi suretiyle belirlenecektir.

Diğer taraftan, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların borçlarının, altı ila yüz yirmi ay arasında tercih edilecek taksit sayısına bölünebilmesi için ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince işyeri tescil kütüklerinde yer alan “Faaliyette Bulunulan Sektör”   alanının   “BELEDİYE”,    “BÜYÜKŞEHİR   BELEDİYESİ”,    “BELEDİYE   BAĞLI-İLGİLİ

KURULUŞ” olarak seçilmiş olması gerekmektedir.

Belediyelere bağlı şirketlerin borçları, özel sektör işverenleri gibi yapılandırılarak ödemeleri kendileri tarafından yapılacaktır.

7.1-Belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların genel bütçe vergi gelirlerinden yapılacak kesintiler ile taksitlerin tahsil edilmesi ve diğer işlemler

Belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar (belediye şirketleri hariç) ile ilgili yapılacak işlemler aşağıda açıklanmıştır.

Belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların Kanun kapsamındaki borçlarının yapılandırılmasına ilişkin ödeme planları oluştuğunda; yapılandırma dönemlerinden dolayı Kanunun yürürlük tarihinden önce 5779 sayılı İl Özel İdareleri ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında ilgisine göre İller Bankası veya Muhasebat Genel Müdürlüğüne gönderilen kesinti yazıları iptal edilecektir. Ancak, belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların 5393 sayılı Belediye Kanunun Geçici 5 inci maddesi ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Geçici 3 üncü maddesi kapsamında uzlaşılan borçlarının, 6552 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki belediye borçlarının, 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan borçların ve 7020 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan borçların genel bütçe paylarından kesinti yapılarak tahsil edilmesi gerektiğinden bu kapsamdaki borçlar için genel bütçe paylarından kesinti yapılmaya devam edilecektir.

Belediyelerin ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların yapılandırma kapsamındaki borçlarının talep edilen taksit sayısına göre hesaplanmasına müteakip ödeme planları işyeri ve borç türü bazında hazırlanacağından söz konusu borçlar borçlu belediye bazında konsolide edilerek, borç tablosu (Ek:3) üst yazı ekinde en geç  31/1/2021 tarihinden önce ilgisine göre İller Bankası veya Muhasebat Genel Müdürlüğünde olacak şekilde iadeli taahhütlü gönderilecektir. Ayrıca söz konusu konsolide edilmiş borç tablosunun bir sureti borçlu belediye başkanlığına iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderilecek veya elden teslim edilecektir.

Yapılandırma kapsamına giren dönemlere ilişkin olarak Kanunun yürürlük tarihinden sonra genel bütçe paylarından gelen tutarlar ile icra takip dosyalarına mahsuben yapılan her türlü ödemeler (Kanunun yürürlük tarihi ile yapılandırma müracaat tarihi arasındakiler de dâhil olmak üzere) yapılandırma kapsamında mahsup edilecektir.

Talep edilen  taksit sayısına göre  hesaplanan tutarlara ilişkin konsolide borç tablosu   ilgisine göre İller Bankasına / Muhasebat Genel Müdürlüğüne gönderilmesini müteakip genel bütçe paylarından yapılacak kesinti tutarı belediyenin aylık taksit tutarından düşük ise aylık taksit tutarı ile genel bütçe payı arasındaki farkın borçlu belediye tarafından takip eden ayın sonuna kadar geç ödeme zammı uygulanmaksızın ödenmesi gerekmektedir. Bu taksit farkının bu süre içinde de ödenmemesi ya da eksik ödenmesi halinde durum taksit yönünden ihlal sayılacaktır. Ancak, takip eden  ayda genel  bütçe payından gelen tutar öncelikle bir önceki ayın eksik taksit tutarına mahsup edilecek ve bu tutarın, eksik tutarın tamamını karşılaması halinde, bir önceki ayın taksiti süresinde tahsil edilmiş sayılacaktır.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan Belediyeler ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşların kapsama giren borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin başvuruların alınarak ödeme  planlarının oluşturulması ve ilgili belediyelere tebliğ işlemleri idari para cezası borçları yönünden sosyal güvenlik il müdürlükleri/merkezlerince, emeklilik keseneği ve kurum karşılıkları ile prim borçları yönünden ise Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Primler Daire Başkanlığı tarafından yürütülecektir. Ancak tüm borç türlerine ait yapılandırma taksit tutarlarının belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri tahsilat toplamı üzerinden ayrılan paylarından kesilmek suretiyle ödenmesine esas olmak üzere ilgisine göre İller Bankası veya Muhasebat Genel Müdürlüğüne bildirilmesi ve bu kapsamda yapılan kesinti tutarlarının ödeme planlarına mahsuplaştırma işlemleri Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Primler Daire Başkanlığınca yapılacaktır.

5779 sayılı Kanuna göre yapılacak kesintilerin Cumhurbaşkanınca durdurulması halinde aylık taksitlerin ödeme süreleri kesinti yapılmayan aylar için de durdurulacak ve bu aylardaki taksit ödemeleri yönünden ihlal sayılmayacaktır. Buna göre, Cumhurbaşkanınca kesinti oranının 0 (sıfır) olarak uygulandığı aylardaki taksitler, kesintinin başladığı aydan itibaren herhangi bir ilave katsayı ve geç ödeme zammı  alınmadan genel bütçe paylarındaki kesintilerden tahsil edilecek ve bu durumda kesinti yapılmayan ay sayısı kadar taksit süresine ilave edilecektir.

İL ÖZEL İDARELERİ VE BUNLARA BAĞLI KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİNİ HAİZ KURULUŞLAR İLE TÜRKİYE’DE SPORTİF ALANDA FAALİYETTE BULUNAN SPOR KULÜPLERİNCE TALEP EDİLEBİLECEK TAKSİT SAYISI

İl özel idareleri hakkında yapılandırma işlemleri Kanunun 3 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi kapsamında düzenlenmiş olup, yapılandırılan borçlara ilişkin taksitlerin kendileri tarafından ödenmesi gerektiğinden yapılandırmaya müracaat edilmesi ve ilk taksitin ödenmesi halinde Kanunun yürürlük tarihinden önce genel bütçe payından kesinti yapılması için ilgisine göre İller Bankasına / Muhasebat Genel Müdürlüğüne gönderilen kesinti yazılarının iptal edilmesi gerekmektedir.

7143  sayılı  Kanun  dışında  diğer  yapılandırma  kanunları  kapsamında   yapılandırılması devam edenler hariç olmak üzere, İl özel idareleri ve bunlara bağlı kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar ile Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu ve özerk spor federasyonlarınca tescil edilmiş olan ve Türkiye’de sportif alanda faaliyette bulunan spor  kulüpleri borçlarını yapılandırma kapsamında ikişer aylık dönemler halinde azami otuzaltı eşit taksitte ödeyebilecek olup, bu durumda bu fıkra hükmüne göre hesaplanacak katsayı yirmi dört eşit taksit için (1,194), otuz eşit taksit için (1,238), otuz altı  eşit taksit için (1,318) olarak uygulanacaktır.

Kapsama  giren  borçlarla  ilgili  olarak   yirmidört  ila otuzaltı taksit  arasında  bir  tercih yapılabilmesi için, talepte bulunan spor kulüplerinden, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu veya özerk spor federasyonlarına tescil edilmiş olduklarını, ilgili Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü veya federasyondan alacakları belge ile kanıtlamaları istenilecektir.

Dolayısıyla, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Futbol Federasyonu veya özerk spor federasyonlarınca tescil edilmiş olduklarını belgeleyen spor kulüpleri, amatör veya profesyonel olukları üzerinde durulmaksızın kapsama giren borçlarının yeniden yapılandırılması amacıyla otuz altı taksite kadar tercihte bulunabileceklerdir.

Bu durumda, anılan borçluların aylık taksit tutarları, yeniden yapılandırılan toplam alacak tutarının talep edilen taksit sayısına ilişkin katsayı ile çarpılmak suretiyle hesaplanan toplam tutarın talep edilen taksit sayısına bölünmesi suretiyle belirlenecektir.

Diğer taraftan, ilgili müdürlük veya federasyonca tescil edildiklerini belgeleyen spor kulüplerinin borçlarının, yirmi dört ila otuz altı ay arasında tercih edilecek taksit sayısına bölünebilmesi için, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince işyeri tescil kütüklerinde yer alan “Faaliyette Bulunulan Sektör” alanının “SPOR KLUBÜ” olarak seçilmiş olması gerekmektedir.

6183 SAYILI KANUNUN 48 İNCİ MADDESİ GEREĞİNCE TECİL VE TAKSİTLENDİRİLMİŞ OLAN BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRMA KAPSAMINA ALINMASI

7256 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 6183 sayılı Kanuna istinaden borçları tecil ve taksitlendirilmiş olan borçluların, bu borç için yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmaları halinde tecil ve taksitlendirme işleminin 7256 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bozma koşuluna girip girmediği gerek taksit ödeme yükümlülükleri gerekse cari ay primleri  yönünden ilgili servislerce kontrol edilecek olup tecil ve taksitlendirme işleminin bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla;

-Bozma koşuluna girmiş olduğunun anlaşılması halinde gerekli bozma işlemi yapılarak kalan borç yapılandırılacaktır.

-Bozma koşuluna girmemiş olduğunun anlaşılması halinde ise tecil ve  taksitlendirmenin durdurma işlemi yapılarak kalan taksit tutarlarına ilişkin alacak asılları yeniden yapılandırma kapsamında değerlendirilecektir.

İSTEĞE BAĞLI SİGORTA, TOPLULUK SİGORTASI, 5510 SAYILI KANUNUN EK 5 VE EK 6 NCI MADDELERİ KAPSAMINDAKİ SİGORTALILAR İLE 2925 SAYILI KANUNA TABİ SİGORTALILIK STATÜSÜNDEN KAYNAKLANAN ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI SIRASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

10.1- Yapılandırma kapsamına giren sigortalılık süreleri

506 sayılı Kanunun mülga 85 inci maddesine tabi sigortalılar yönünden

506 sayılı Kanunun mülga 85 inci maddesi 1/10/2008 tarihinde yürürlükten kaldırıldığından 1/5/2003 ile 30/9/2008 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalılığı  devam  edenlerden, sigortalılığı 1/5/2003 tarihinden sonra sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlama, istekle sona erdirme ya da cari ay primlerinin art arda üç ay ödenmemesi nedeniyle sona erenlerin 30/9/2008 tarihine kadar   ödenebilir  nitelikte   olan  hizmet   sürelerine  ilişkin  prim   borçları  7256  sayılı  Kanuna   göre

yapılandırılacaktır.

5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamına tabi sigortalılar yönünden

5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince isteğe bağlı sigorta priminin ait olduğu ay dâhil 12 ay içinde ödenmesi gerekmekte olup, bu süre içinde ödenmemesi halinde primi ödenmemiş süreler sigortalılık süresinden sayılmadığından 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi  kapsamında ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalılık kapsamında prim ödeyenlerin,

-2020 yılı Kasım ayında başvurmaları halinde 2019 yılı Aralık, 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayı,

-2020 yılı Aralık ayında başvurmaları halinde 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayı,

isteğe bağlı sigorta primlerini 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırabileceklerdir.

Kısmi süreli çalışanlardan ay içerisinde eksik kalan günlerini isteğe bağlı olarak ödeyen sigortalılar yönünden

5510 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle  hesaplanan sigortalıların kalan süreleri için aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigorta primi ödemeleri halinde, bu süreler 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edildiğinden, bu durumdaki  sigortalıların ait olduğu aydan itibaren 12 aylık süre içinde ödenme imkânı ortadan kalkmış süreler hariç isteğe bağlı sigortalılık süreleri 7256 sayılı Kanuna göre yapılandırılacaktır.

Bu sigortalılardan isteğe bağlı sigorta primi ödeyenlerin yapılandırma kapsamına giren primleri, yine genelgenin  “10.1- Yapılandırma kapsamına giren sigortalılık süreleri” kısmının “b) 5510 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamına tabi sigortalılar yönünden”başlıklı bölümünde belirtildiği şekilde yapılandırılabilecektir.

Diğer taraftan, bu sigortalılardan 4447 sayılı Kanuna tabi olanlar % 3 oranındaki işsizlik sigortası primlerini kendileri ödeyebilmekte, ancak işsizlik sigortası priminin ait olduğu ayı takip eden  ayın sonuna kadar ödenmemesi halinde o aya ait işsizlik sigortası priminin ödenme imkanı ortadan kalktığından ödenmemiş işsizlik sigortası primleri yapılandırmaya dâhil edilmeyecektir.

506 sayılı Kanunun mülga 86 ncı maddesine tabi olan avukat ve noterler  yönünden

506 sayılı Kanunun mülga 86 ncı maddesine göre topluluk sigortası uygulaması 1/10/2008 tarihinde yürürlükten kalktığından bu tarihten önce sigortalı olan avukat ve noterlerin 1/10/2008 tarihinden önceki sürelere ait malullük, yaşlılık ve ölüm, hastalık ve analık ile iş kazası ve meslek hastalığı topluluk sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan prim borçları için baro ya da noter odasından alacakları belgeler ile 1/10/2008 tarihinden önce sigortalı olduklarını belgeleyenlerin yapılacak tescil işleminden sonra oluşan prim borçları 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında 7256 sayılı Kanuna göre yapılandırılacaktır.

Bu sigortalıların, 1/10/2008 tarihinden sonraki prim borçlarının tamamı ise, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında 7256 sayılı Kanuna göre yapılandırılacaktır.

2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar yönünden

2925 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin (a) bendi gereğince primlerini gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ait olduğu yılı takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar ödemeyenlerin sigortalılıkları o yılın 1 Ocak gününden itibaren sona ermektedir. Diğer taraftan, 22/2/2013 tarihli ve 2013/11 sayılı Genelge gereğince prim borcu olup 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı devam ettirilenlerin;

1/1/1984 tarihinden 30/9/2008 tarihine kadar prim borcu olması ve yıl içinde bazı aylara ait prim borcunun bulunması ile birlikte diğer yılların priminin ödenmiş olması halinde bu süreler yapılandırma kapsamına alınacaktır. Prim borcunun birbirini izleyen (art arda) yıllarda olması halinde ilk yılın prim borcu yapılandırmaya dâhil edilecektir.

1/10/2008-2020 yılı Ağustos ayı arasında prim borcu olması ve;

2008 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 75,18 TL’nin, 2009 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 26,34 TL’nin, 2010 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 30,72 TL’nin, 2011 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 39,48TL’nin, 2012 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 52,62TL’nin, 2013 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 41,82 TL’nin, 2014 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 61,44 TL’nin, 2015 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 70,20 TL’nin,

altında olması halinde bu sürelere ait borçlar ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos  ayları  yapılandırmaya dâhil edilecektir.

2008 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 75,18 TL’nin üstünde olması ve 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primlerini ödemiş olması halinde 2008 yılı prim borcu ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran,  Temmuz  ve Ağustos  ayları,

2009 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 26,34 TL’nin üstünde olması ve 2010, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primlerini ödemiş olması halinde 2009 yılı prim borcu ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos  ayları, 2010 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 30,72 TL’nin üstünde olması ve 2011,

2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primlerini ödemiş   olması  halinde 2010 yılı prim borcu ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları,

2011 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 39,48 TL’nin üstünde olması ve 2012, 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primlerini ödemiş olması halinde 2011 yılı prim borcu ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos  ayları,

2012 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 52,62 TL’nin üstünde olması 2013, 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primlerini ödemiş olması halinde 2012 yılı prim borcu ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları,

2013 yılı ilk ve ikinci altı  aylık süredeki prim borcunun 41,82   TL’nin   üstünde  olması 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primlerini ödemiş olması halinde 2013 yılı prim borcu ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos  ayları,

2014 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 61,44 TL’nin üstünde olması 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primlerini ödemiş olması halinde 2014 yılı prim borcu ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos  ayları,

2015 yılı ilk ve ikinci altı aylık süredeki prim borcunun 70,20 TL’nin üstünde olması 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primini ödemiş olması halinde 2015 yılı prim borcu ile 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos  ayları,

2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait primini ödemiş olması halinde 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos  ayları,

7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılacaktır.

5510 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesine tabi sigortalılar yönünden

5510 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesine göre tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz çalışanlardan sigortalılığı devam edenler ile sigortalılığı sona erenlerin 1/3/2011 tarihinden itibaren 2020 yılı Ağustosve önceki aylara ilişkin tahakkuk ettiği halde ödenmemiş sigorta primleri 7256 sayılı Kanuna göreyapılandırılacaktır.

Ayrıca, 5510 sayılı Kanunun Geçici 29 uncu maddesi gereğince 1/5/2008 ila 30/9/2008 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olanlar hakkında 1/3/2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesi hükümleri uygulandığından, bu sigortalıların ek 5 inci madde kapsamına aktarma işlemlerinin tamamlanmasının ardından yapılandırma işlemleri yapılacaktır.

5510 sayılı Kanunun ek 6 ncı maddesine tabi sigortalılar yönünden

5510 sayılı Kanunun ek 6 ncı maddesi ile 1/3/2011 tarihinden itibaren ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma araçlarında çalışanlar ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılanlardan ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı on günden az  olanların sigortalıkları sağlanmış olup bu kapsamda çalışanlardan sigortalılığı devam edenler ile sigortalılığı sona erenlerin 1/3/2011 tarihinden itibaren 2020 yılı Ağustosve önceki aylara ilişkin tahakkuk ettiği halde ödenmemiş sigorta primleri 7256 sayılı Kanuna göre yapılandırılacaktır.

Diğer taraftan, bu sigortalılardan 4447 sayılı Kanuna tabi olanlar % 3 oranındaki işsizlik sigortası primlerini kendileri ödeyebilmekte, ancak işsizlik sigortası priminin ait olduğu ayı takip eden  ayın sonuna kadar ödenmemesi halinde o aya ait işsizlik sigortası priminin ödenme kabiliyeti ortadan kalktığından ödenmemiş işsizlik sigortası primleri yapılandırmaya dâhil edilmeyecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki isteğe bağlı sigortalılar ile Geçici 16 ncı maddesi kapsamında gelir vergisinden muaf kadın sigortalılara ilişkin isteğe bağlı sigorta primleri yönünden

5510 sayılı Kanunun 52 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince isteğe bağlı sigorta priminin ait olduğu ay dâhil 12 ay içinde ödenmesi gerekmekte olup, bu süre içinde ödenmemesi halinde primi ödenmemiş süreler sigortalılık süresinden sayılmadığından isteğe bağlı sigortaya  prim ödeyenler ile 5510 sayılı Kanunun geçici 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereği gelir vergisinden muaf kadın sigortalılar,

-2020 yılı Kasım ayında başvurmaları halinde 2019 yılı Aralık, 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayı,

-2020 yılı Aralık ayında başvurmaları halinde 2020 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayı,

isteğe bağlı sigorta primlerini 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırabileceklerdir.

10.2- Yapılandırma kapsamında borcun hesaplanması ve borcun ödenme süresi

İsteğe bağlı sigorta, topluluk sigortası, 5510 sayılı Kanunun ek 5 ve ek 6 ncı maddeleri kapsamındaki sigortalılar ile 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılık statüsünden kaynaklanan alacaklar için yapılandırma kapsamında borçların hesaplanmasına ilişkin hususlar bu Genelgenin “5.1-Prim, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacaklarının genel olarak hesaplanması”bölümünde, yeniden yapılandırılan alacakların peşin veya taksitler halinde ödenmesine ilişkin hususlar ise bu Genelgenin “5.3- Prim, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, idari para cezası, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacaklarının peşin veya taksitler halinde ödenecek tutarının hesaplanması ve borcun ödenme süresi”bölümünde belirtildiği  şekilde hesaplanarak 7256  sayılı  Kanun  kapsamında belirtilen süre ve şekilde ödenecektir.

5510 SAYILI KANUNUN 4 ÜNCÜ MADDESİNİN BİRİNCİ  FIKRASININ  (b) BENDİ KAPSAMINDAKİ SİGORTALILARDAN İLGİLİ  KANUNLARA  GÖRE SİGORTALILIK SÜRESİ DURDURULANLARA İLİŞKİN YAPILACAK İŞLEMLER

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin on sekizinci fıkrası gereği 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında tescilleri yapıldığı halde  prim  borçları  nedeniyle 5510 sayılı Kanunun geçici 17 nci, geçici 63 üncü ve geçici 76 ncı maddesi gereği sigortalılık süreleri durdurulmuş olanlardan 17/11/2020 tarihi itibarıyla ihya etmemiş olanlar, (ihya  talebinde bulunduğu halde Kurumumuzca bildirilen ihya borcunu tam olarak ödeyerek ihya uygulamasından yararlanmayanlar dâhil) 1/12/2020 ila 1/2/2021 (bu tarih dâhil) (31/1/2021 tarihi hafta sonuna denk geldiğinden) tarihleri arasında müracaat etmeleri ve durdurulmuş süreler için sigortalılık süreleri durdurulmamış gibi değerlendirilerek bu Kanuna göre hesaplanan tutarları en geç ilk taksit ödeme süresi  olan 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödemeleri halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir.

Durdurulan sürelere ilişkin ödenmesi gereken tutarın tamamını en geç ilk taksit ödeme süresi olan 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödenmemesi halinde ise ihya işlemi geçerli sayılmayacak, yapılmış olan ödemeler varsa bu süreler dışındaki prim borçlarına mahsup edilecek, yoksa ayrıca bir faiz hesaplanmaksızın ilgililere iade edilecektir.

Diğer taraftan, 17/11/2020 tarihinden 1/12/2020 tarihine kadar durdurulan sürelerin ihyası ve prim borcu için yapılandırma talebinde bulunan sigortalıların talepleri 1/12/2020 tarihinde sisteme girilecektir.

YAPILANDIRMA KAPSAMINA DAHİL EDİLMEYEN ALACAKLAR

7256 sayılı Kanunun  3  üncü  maddesinin onuncu fıkrası uyarınca;

5393 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesi, 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar,

10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan alacaklar,

3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun, 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede  Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hükümlerine göre bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar ile 6736 sayılı Kanuna göre tahakkuk eden alacaklar,

Sağlık hizmeti sunucularına (hastaneler, eczaneler, optikçiler) yersiz yapılan ödemelerden veya bunlara kesilen cezai şartlardan doğan alacaklar,

Kira alacakları,

Bu Kanunun 2 nci maddesinin on dokuzuncu fıkrasında belirtilen;bu Kanun kapsamında giren dönemlere ilişkin olup, Kanunun yayımı tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre mücbir sebep hali ilan edilmesi nedeniyle ödeme süresi ertelenen primlerden ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler,

bu Kanun kapsamında yapılandırılmayacaktır.

Dolayısıyla, yukarıda belirtilen  Kanun  hükümleri  uyarınca  Kuruma  olan,  kapsama  dâhil borçları yeniden yapılandırılan borçluların bahse konu yapılandırma hükümlerinden ayrılarak bu Kanun hükümlerinden yararlanmalarına ilişkin talepleri kabul edilmeyecektir.

Ancak bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla 7143 sayılı Kanuna göre yapılandırmaları devam edenlerin, kalan taksitlerini bu Kanunun 3 üncü maddesinin dokuzuncu fıkrasının (b) bendinde belirtildiği üzere ödeme hakları saklı bulunmaktadır.

ÖDEME   YÜKÜMLÜLÜKLERİNİN   YERİNE  GETİRİLMEMESİ    VEYA EKSİK YERİNE GETİRİLMESİ

13.1-İhlal şartları

13.1.1- Peşin ödeme yolunu tercih eden borçlular yönünden

Peşin ödeme yolunu tercih etmiş olan borçlular, 7256 sayılı Kanun uyarınca ödemeleri gereken tutarları, en geç 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödememeleri veya aynı tarihe kadar peşin ödeme taleplerini taksitle ödeme talebine dönüştürüp ilk taksit ödemesini de yine en geç 1/3/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) yapmamaları halinde yapılandırma hükümlerinden yararlanma hakkını kaybedeceklerdir.

Ancak  peşin  olarak  hesaplanan  borcun  1/3/2021  tarihine  kadar  (bu  tarih   dâhil) ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen tutarın 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/3/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi halinde peşin ödeme hükümlerinden yararlandırılacaktır.

13.1.2-Taksitle ödeme yolunu tercih eden borçlular yönünden

Yapılandırmadan yararlanmak  isteyen  ve  borçlarını  taksitler  halinde  ödeme  talebinde bulunan borçluların;

İlk taksiti 1/3/2021 tarihine  kadar  (bu  tarih  dahil),  ikinci  taksiti  30/4/2021  tarihine  kadar (bu tarih dahil), tam olarak ödememesi,

İlk iki taksit süresinde ve tam olarak ödenmekle birlikte bir takvim yılında 2’den fazla taksitini ödememesi,

İlk iki taksit süresinde ve tam olarak ödenmekle birlikte bir takvim yılında en fazla iki taksit ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının yapılandırmanın son taksitini takip eden ay  sonuna kadar gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödememesi,

halinde yapılandırma hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir.

Ödenmeyen, eksik ödenen veya yasal süresi dışında ödenen her bir taksit için bir taksit ihlali gerçekleşmiş olacağından, taksitle ödeme yolunu tercih etmiş borçluların aylık taksit tutarlarını mutlaka süresi içinde ve eksiksiz olarak ödemeleri gerekmektedir.

Öte yandan yıl sonuna denk gelen taksitlerin ilgili yıla ait son ödeme tarihlerinin resmi tatile gelmesi veya ilgili merciler tarafından ödeme sürelerinin uzatılması hallerinde taksitler ait olduğu yıl için ihlal nedeni olarak değerlendirilecektir.

13.1.3- Mahsup işlemi

Peşin ödeme başvurusunda bulunan borçluların 7256 sayılı Kanuna göre ödemeleri gereken tutarlar için kısmi ödeme yapmaları halinde, anılan Kanun hükümlerinden ödedikleri tutar kadar yararlandırılacaklardır.

Kanunun yürürlük tarihinden sonra yapılan ödemeler, peşin ödeme yolunun tercih edilmiş olması halinde peşin ödeme tutarına; taksitle ödeme yolunun tercih edilmiş olması halinde ilk taksit tutarına mahsup edilecektir.

Diğer taraftan, ödeme vadesi geçmiş taksit borcu bulunan borçlularca yapılan ödemeler;

Ödemenin yapıldığı dönemde henüz ödeme vadesi sona ermemiş olan taksite,

Ödemenin yapıldığı  dönemde ödeme vadesi sona erecek taksitin bulunmaması halinde ödeme vadesi geçmiş en eski taksite,

mahsup edilecektir.

13.2- Ödeme yükümlülüklerinin yasal süresi dışında yerine getirilmesi

Kapsama giren borçları için taksitle ödeme yolunu tercih etmiş olan borçlularca, bir takvim yılı içinde ikiden fazla olmamak kaydıyla, ikişer aylık dönemler itibarıyla ödenmesi gereken  taksit tutarlarının yasal süresi içinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, söz konusu taksitler; Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı fıkrasına istinaden son taksit süresini izleyen ayın sonu aşılmamak kaydıyla, ödeme vadesinin sona erdiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenecektir.

Geç ödeme zammı, her ay ve kesri için aylık olarak ve basit usulde hesap edilecektir.

13.3-Süresinde ödenmiş cari ay primlerinin aksatılmış yapılandırma taksitlerine mahsubu

7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmış olan ve taksitli ödeme yolunu tercih etmiş olanlardan Kurum alacaklarının ilk iki taksitinin veya yıl içinde ikiden fazla taksitin aksatılması halinde, yapılandırması bozulan işverenlerce talep edilmesi koşuluyla,  aynı işverenin aynı veya farklı ünitelerde işlem gören işyerleri için ödemiş oldukları cari ay (son ödeme tarihi 1/3/2021 olan 2021- Ocak ayı priminden başlamak ve her bir taksit dönemini oluşturan iki ay ayrı ayrı dikkate alınarak, bu cari aylara denk gelen taksite aktarılmak suretiyle) sigorta primlerinin aksatılan yapılandırma taksitlerine mahsup edilmesi suretiyle yapılandırmalarının devamı sağlanacaktır.

Şöyle ki; aksatılan taksitin, birinci taksit (1/3/2021) olduğu durumlarda aktarılması yapılabilecek cari ay primi sadece 2021- Ocak ayı primi olabilecektir.

Diğer taraftan 2 nci taksitten başlamak üzere diğer taksitler için ise söz konusu taksitin son ödeme tarihinin bulunduğu ay ve bir öncesindeki ayın cari ay primleri  aktarılabilecektir.  Son ödeme tarihleri ay sonu olarak belirlenmekle birlikte bu tarihlerin resmi tatil olması sebebiyle takip eden ilk işgününün sonraki aya geçmesi halinde, bu ayın cari ay primi aktarılmayacak olup sadece öncesindeki iki ayın cari ay primleri aktarılabilecektir.

13.4-Taksit tutarının  %10’u  aşılmamak  şartıyla  10  Türk  lirasına  (bu  tutar  dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, taksit tutarının % 10’unu aşmamak kaydıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için, yeniden yapılandırma Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmayacaktır.

Diğer taraftan, taksit tutarının %10’unu aşmamak kaydıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar eksik ödenmiş tutarlar, yapılandırma süreci içerisinde ödenmek istendiği takdirde, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.

Bu tutarlar son taksiti takip eden ay sonuna kadar ödenmediği takdirde, borçlular yapılandırma hükümlerinden ödedikleri tutar kadar yararlandırılacak ve kalan borç cari usul ve esaslar çerçevesinde tahsil edilecektir.

YENİDEN  YAPILANDIRMA  HAKKININ  KAYBEDİLMESİ   HALİNDE BAKİYE ALACAKLARIN HESAPLANMASI

Kapsama  giren  borçları  7256  sayılı  Kanun  uyarınca  yeniden  yapılandırılmış  olan borçluların, ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle yapılandırma hükümlerinden yararlanma hakkını kaybetmeleri halinde, anılan Kanunda öngörülen hükümlerden ödedikleri tutar kadar yararlanacaklardır.

5510 SAYILI KANUNUN 60 INCI MADDESİNİN  BİRİNCİ  FIKRASININ  (g) BENDİ KAPSAMINDAKİ GENEL SAĞLIK SİGORTALILARI İÇİN YAPILACAK İŞLEMLER

15.1- Genel sağlık sigortalılarının gelir testi ve tescil işlemleri

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onaltıncı fıkrasında; “5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortası tescili yapılmış olup da gelir testine hiç başvurmayanlardan bu maddenin yayımı tarihinden 31/3/2021 tarihine kadar gelir testine başvuran kişilerin genel sağlık sigortası primleri, gelir testi sonucuna göre ilk tescil başlangıç tarihinden itibaren tahakkuk ettirilir.” hükmü yer almaktadır.

Anılan hüküm gereği, ilk kez Kanunun yayım tarihi olan 17/11/2020 tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında (60/1/g) genel sağlık sigortası tescili yapılmış olan kişilerin, kendilerine 2019/17 sayılı Genelge eki genel sağlık sigortası tescil bildirimi ve gelir testine müracaat tebliği (EK-1) tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın, ilk defa 31/3/2021 (dahil) tarihine kadar gelir testine müracaat edenlerin gelir testi sonuçları ilk tescil tarihinden itibaren uygulanacaktır.

Buna göre, 17/11/2020 tarihinden  önce ilk defa 5510 sayılı Kanunun 60/1/g  bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olan kişilerin 17/11/2020 (dahil)-31/3/2021 (dahil) tarihleri arasında, ikametlerinin bulunduğu yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına (SYDV) müracaat etmeleri ve gelirlerinin, aynı hanede yaşayan aile içindeki kişi başına düşen aylık tutarın brüt asgari ücretin üçte birinin altında olması halinde, 5510 sayılı Kanunun 60/1/g  bendi kapsamındaki tescili, ilk tescil tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi (60/1/c-1) kapsamında güncellenecektir. Yapılan gelir testi sonucuna göre hesaplanan gelir tutarının brüt asgari ücretin üçte birinden fazla olması halinde ise 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamındaki sigortalılık statüsü devam edeceğinden, bu kapsamdaki genel sağlık sigortası primleri Genelgenin “15.2- Genel sağlık sigortası prim borçlarının yapılandırılması” başlıklı kısmında belirtildiği şekilde tahsil edilecektir.

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onaltıncı fıkrası, Kanunun yayım tarihi olan 17/11/2020 tarihi öncesi 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamındaki genel sağlık sigortalılarını kapsamakta olup, ilk tescil tarihi 17/11/2020 ve sonrası olan genel sağlık  sigortalıları hakkında bu fıkra  hükümleri uygulanmaz.

Örnek-1: 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamında 17/5/2014 tarihi itibariyle tescil edilen genel sağlık sigortalısı, 12/6/2015 tarihinde bir aylık süre içerisinde gelir testine müracaat etmesine dair (EK-1) tebligatı tebliğ edildiği halde gelir testine hiç müracaat etmemiştir. Bu kişinin 31/3/2021 tarihine kadar gelir testine müracaat etmesi sonucu kişi başına düşen aylık gelirinin brüt asgari ücretin üçte birinin altında olduğunun tespiti halinde, tescil kayıtları ilk tescil tarihi olan 17/5/2014 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 60/1/c-1 alt bendi kapsamında güncellenecektir.

Örnek-2: 25/8/2018 tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilen kişiye  22/11/2018 tarihinde,  gelir testine müracaat etmesine dair (EK-1) tebliğ edilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olması nedeniyle 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamındaki genel sağlık sigortalılığı sona erdirilen kişinin daha sonra işten çıkması nedeniyle tekrar 21/10/2019 tarihinde aynı Kanunun 60/1/g bendi kapsamında genel sağlık sigortası  tescili  açılmıştır. Herhangi bir gelir testi başvurusu olmayan genel sağlık sigortalısının 17/11/2020-31/3/2021 tarihleri arasında gelir testine müracaat etmesi ve gelir testi sonucu kişi başına düşen aylık gelirinin brüt asgari ücretin üçte birinin altında olduğunun tespiti halinde, tescil kaydı ilk tescil edildiği tarih olan 25/8/2018  tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 60/1/c-1 alt bendi kapsamında güncellenecektir.

Diğer taraftan, 31/3/2021 tarihine kadar gelir testine başvuru hakkı olan genel sağlık sigortalılarından hiç gelir testine başvurmamış olup (EK-1) tebligatını 1/3/2021-31/3/2021 tarihleri arasında alanların gelir testine tebliğ tarihinden itibaren ilk defa bir ay içerisinde müracaat etmeleri halinde gelir testi sonuçları ilk tescil tarihi itibariyle uygulanacaktır.

Örnek-3: 22/9/2017 tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamında tescil edilen  ve 23/3/2021 tarihinde gelir testine müracaat etmesine dair (EK-1) tebligatı tebliğ edilen genel sağlık sigortalısının 23/4/2021 (dahil) tarihine kadar gelir testine ilk defa müracaat etmesi ve gelir testi sonucu aylık gelirinin brüt asgari ücretin üçte birinin altında olduğunun tespit edilmesi halinde tescil kaydı 22/9/2017 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 60/1/c-1 alt bendi kapsamında güncellenecektir.

15.2- Genel sağlık sigortası prim borçlarının yapılandırılması

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onyedinci fıkrasında; “2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında tahakkuk ettiği hâlde ödenmemiş olan prim borçlarının 30/4/2021 tarihine kadar ödenmesi halinde gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki sigortalılık statüsünden kaynaklanan prim borcu bulunanlar anılan Kanunun 67 nci maddesinde belirtilen şartları taşımaları halinde, bu Kanunun yayımı tarihinden önceki döneme ait prim borçları dikkate alınmaksızın Kanunun yayımı tarihinden itibaren 30/4/2021 tarihine kadar sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlandırılır. Bu Kanunun yayımı tarihine kadar ödenmiş olan 5510 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası primleri ile gecikme cezası ve gecikme zammı tutarları iade ve mahsup edilmez.” hükmü yer almaktadır.

Anılan hüküm ile 2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamındaki genel sağlık sigortası prim borçlarının 30/4/2021 tarihine kadar ödenmesi halinde bu borçlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilmektedir.

5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamındaki genel sağlık sigortalıları; gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilen 2020 Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin olan genel sağlık sigortası prim borç asıllarını, başvuru şartı  aranmaksızın 30/4/2021 (dahil) tarihine kadar, Kurumumuzla anlaşmalı bankalar aracılığıyla peşin veya taksitler  halinde  ödeyebileceklerdir. 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamındaki 2020 yılı Ağustos ayı ve öncesi borçların 30/4/2021 (dahil) tarihine kadar kısmen veya tamamen ödenmemesi halinde, 2017 yılı Şubat ayı ve önceki aylara ilişkin kalan prim borçlarına 1/4/2017 tarihinden tahsil edildiği tarihe kadar, 2017 yılı Mart ayı ve sonrasına ilişkin kalan prim borçlarına ise son ödeme tarihinden tahsil edildiği tarihe kadar geçen süre için gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanacaktır.

Bununla birlikte, 7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onaltıncı fıkrası kapsamında belirtilen süre içerisinde ilk defa gelir testine başvuran kişilerden gelir testi sonucu kişi başına düşen aylık gelirinin brüt asgari ücretin üçte birinin altında olduğu tespit edilen kişilerin, Kanunun yayım tarihi olan 17/11/2020 tarihinden önce ödemiş oldukları genel sağlık sigortası primleri ile gecikme cezası ve gecikme zammı tutarları 7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onyedinci fıkrası gereği iade veya mahsup edilmeyecektir.

Örnek-4: 12/8/2018 tarihi itibariyle devam eden 5510 sayılı Kanunun 60/1/g  bendi kapsamındaki tescili dolayısıyla oluşan genel sağlık sigortası prim borcunu ödemiş bulunan A kişisinin, gelir testine ilk defa 5/2/2021 tarihinde müracaat ettiği ve 15/2/2021 tarihinde gelir testi sonucunda aylık gelirinin brüt asgari ücretin üçte birinden az olduğunun tespit edilmesi halinde, bu genel sağlık sigortalısının tescili “7256 sayılı Kanuna Göre Tescil Güncelleme İçin Silme İşlemleri” menüsünden silinerek 17/11/2020 tarihine kadar ödediği genel sağlık sigortası primleri ile gecikme cezası ve gecikme zammı tutarları iade veya mahsup edilmeyecek şekilde emanet hesaba alınacaktır.

7256 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin onyedinci fıkrası, 2020 yılı Ağustos ayı ve öncesi döneme ait 5510 sayılı Kanunun 60/1/g bendi kapsamındaki borçları kapsamakta olup bu borçlara, 30/4/2021 (dahil) tarihine kadar ödenmesi halinde gecikme cezası veya gecikme zammı uygulanmayacaktır. 2020 yılı Eylül ayı ve sonrası dönemlere tahakkuk eden borçların süresinde ödenmemesi halinde ise bu borçlar için tahsil tarihine kadar geçen süre için gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanacaktır.

DİĞER USÜL VE ESASLAR

16.1- Ödeme planlarının ilgililere tebliği

7256  sayılı  Kanun  uyarınca  yapılacak  başvurulara  istinaden  hazırlanan  ödeme  planları, imza karşılığı elden veya başvuru formunda beyan edilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edilecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan kaynaklanan borçlara ilişkin başvuruların e-Sigorta kanalıyla yapılması halinde, yapılandırma işlemi tamamlanmasını müteakip ödeme planları da e-Sigorta kanalıyla ilgililer tarafından görüntülenebilecek olup, bu şekilde bildirilecek olan ödeme planları ayrıca tebliğ edilmeyecektir.

5510 sayılı Kanunun 4  üncü  maddesinin  birinci  fıkrasının  (b)  bendi  kapsamındaki sigortalılar ile 5510 sayılı Kanunun Ek 5 ve Ek 6 ncı maddeleri kapsamındaki sigortalılar, yurtdışı topluluk sigortalıları (5510 SK 5. Md (g) bendi) ve kısmi süreli çalışanlardan ay içerisinde eksik kalan günlerini isteğe bağlı olarak ödeyen sigortalılar yapılandırma  başvurularını  e-Devlet  üzerinden yapmaları ve ödeme planlarını onaylamaları halinde, yapılandırma işlemi tamamlanmasını müteakip ödeme planları da e-Devlet sisteminden ilgililer tarafından görüntülenebilecek olup, bu şekilde bildirilecek olan ödeme planları ayrıca tebliğ edilmeyecektir.

Ödeme planları oluşturulduktan sonra ödenecek tutarlar banka ekranlarına yansıtılacağından, ödeme planları tebliğ edilememiş borçluların her ne kadar ödeme planları taraflarına ulaşmamış olsa bile banka kanalıyla ödeme yapmaları mümkün olacaktır.

16.2- Bozulması gereken yeniden yapılandırma/taksitlendirme anlaşmaları

Yeniden yapılandırma başvurusunda bulunan borçluların 7256 sayılı Kanuna göre ödeyecekleri tutarların hesaplanması sırasında, gerek 6183 sayılı Kanunun ve gerekse de diğer yapılandırma kanunları gereğince borçları tecil ve taksitlendirilen veya yapılandırılan ancak ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle bozulması gereken bir ödeme planının bulunduğunun anlaşılması halinde, bu Kanuna göre ödenecek tutar, ödeme planının bozulmasının ardından hesaplanacaktır.

16.3 – Ödeme süresi mücbir sebep nedeniyle ertelenmiş olan borçlar

7256 sayılı  Kanunun  2 nci maddesinin on dokuzuncu fıkrasında;

“ Bu Kanun kapsamında giren dönemlere ilişkin olup, bu Kanunun yayımı tarihi itibariyle 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre mücbir sebep hali ilan edilmesi nedeniyle ödeme süresi ertelenen primlerden ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya  Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler hakkında bu Kanun uygulanmaz.”

Hükmü yer almaktadır. Bu nedenle;

-Covid -19 pandemisi nedeniyle prim ödemeleri   2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık aylarına ertelenenler bakımından 2020 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına,

-Giresun ilinde meydana gelen sel felaketi nedeniyle ertelenmiş bulunan 2020 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına, (Covid -19 pandemisi nedeniyle 2020 yılı Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin prim ödemeleri de dahil olmak üzere)

ilişkin  primler bu Kanun kapsamında yapılandırılmayacaktır.

Diğer yandan bu Kanunun 3 üncü maddesinin on altıncı fıkrasında;  “Cumhurbaşkanı,  bu Kanunda öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar, yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ticaret Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette  bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları 213 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre mücbir sebep hâli kabul edilenlerin, bu Kanun kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep hâllerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri ile 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) mücbir sebep hâlinin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süreleri, mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.

On yedinci fıkrasında ise; “Bu maddenin on altıncı fıkrası hükümlerine göre mücbir sebep nedeniyle ödeme süresi uzatılan taksitler için bu maddenin altıncı fıkrasında yer alan, taksitlerden ilk ikisinin süresinde ödenmesi şartı aranmaz.”

hükümleri yer almaktadır.

Bu bağlamda mücbir sebep hali nedeniyle prim ödemelerinin ertelendiği yerlerdeki kayıtlı işveren, sigortalı ve diğer prim ödeme yükümlülerinin, mücbir sebep hali süresi içerisinde ödenmesi gereken taksitler, mücbir sebep hâlinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere Cumhurbaşkanınca belirlenen süre içinde ödenebilecek olup bu dönem için geç ödeme zammıalınmayacaktır, ancak bu borçluların mücbir sebep dönemine denk gelmeyen taksitlerini süresinde ve tam olarak ödemeleri gerekmektedir.

Diğer taraftan 7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin on yedinci  fıkrası uyarınca;  Kuruma olan ve yapılandırma kapsamına giren borçlarının ödeme süreleri mücbir sebep nedeniyle uzatılan taksitlerin ilk iki taksit olması halinde on altıncı fıkraya istinaden, (altıncı fıkrada yer alan) ilk iki taksitin süresinde ödenme şartı aranmayacaktır.

16.4- Adi ortaklıklar ile apartman kapıcılığı işyerlerine ilişkin borçların yeniden yapılandırılması

6098 sayılı Borçlar Kanununun 625 inci maddesinde;

“Yönetim, sözleşme veya kararla yalnızca bir veya birden çok ortağa ya da üçüncü bir kişiye bırakılmış olmadıkça, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahiptir.

Ortaklık, ortakların tümü veya birkaçı tarafından yönetilmekte ise, bunlardan her biri, diğerleri katılmaksızın işlem yapabilir; ancak ortaklığı yönetmeye yetkili olan her ortak, tamamlanmasından önce işleme itiraz etmek suretiyle, bu işlemin yapılmasını engelleyebilir.

Ortaklığa genel yetkili bir temsilci atanması ve ortaklığın olağan dışı işlerinin yürütülmesi için, bütün ortakların oybirliği gereklidir. Ancak, gecikmesinde sakınca olan hâllerde, bu konuda yönetici ortaklardan her biri yetkilidir.”

hükmü yer almaktadır.

Buna göre, adi ortaklıklarda, ortaklardan her biri, ortaklığa ait borcun tamamından sorumlu olduğundan, adi ortaklardan bir veya birkaçının ortaklığın Kuruma olan borçlarından kendi hisselerine karşılık gelen kısmını ödemek amacıyla yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmaları halinde, Borçlar Kanununun yukarıda belirtilen hükmü uyarınca, adi ortaklığı oluşturan ortakların kendi hisselerine düşen kısmı değil, adi ortaklığın kapsama giren borcunun tamamı 7256 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılacaktır.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda yer alan kat malikleri kurulunun tüzel kişiliği haiz olduğunu gösteren herhangi bir hüküm anılan Kanunda yer almadığından, bahis konusu kurulu, onu teşkil eden maliklerin dışında,tüzel(hükmî)kişiliği haiz saymaya imkân bulunmamaktadır.

Bu nedenle, kat malikleri kurulunca borçlarını 7256 sayılı Kanuna göre yeniden yapılandırmak amacıyla başvuruda bulunmaları halinde, kat malikleri kuruluna ait borçların tamamı yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilecektir.

Bununla birlikte her bir kat malikinin kendi hissesine düşen borcunu yapılandırmak istemesi halinde bu talepler de manuel olarak hesaplanmak suretiyle kabul edilebilecektir.

16.5- İşyerinin devri veya intikali halinde devir eden ve devir alan işverenler ile işyeri kendisine intikal eden işverenlerin, üst düzey yöneticilerinin ve limited şirket ortaklarının sorumlu oldukları borçlar

5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına istinaden, sigortalının  çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal eder ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse, eski işverenin Kuruma olan prim, gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Buna göre, işyerinin devri veya intikali durumunda, yeni işveren, eski işverenin borçlarından dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmakta; işyerini devreden işverenin ise, devir tarihine kadar olan borçlardan dolayı sorumluluğu devam etmektedir.

Dolayısıyla, işyerini devir alan ya da kendisine intikal eden işverenlerin, 7256 sayılı Kanuna göre peşin veya taksitle ödeme başvurusunda bulunmaları halinde, devir veya intikal tarihinden sonraki borçlarla birlikte, devir veya intikal tarihinden önceki borçlar da kapsama dâhil edilecektir.

İşyerini devreden işverenlerin, 7256 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunmaları halinde ise yalnızca devir tarihinden önceki kapsama giren borçlar, peşin veya taksitler halinde ödenecektir.

Diğer taraftan,

5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin yirminci fıkrasına göre, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları, haklı bir sebep olmaksızın anılan Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen,

6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesine göre ise, limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkânı bulunmayan Kurum alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya,

sorumlu tutulmuşlardır.

Bu nedenle, kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlilerinin, tüzel kişiliği haiz diğer  işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin veya limited şirket ortaklarının görev yaptıkları veya ortaklık sıfatlarının devam ettiği sürelerden kaynaklanan borçları için 7256 sayılı Kanuna istinaden başvuruda bulunmaları halinde, yalnızca kapsama giren ve sorumlu oldukları borçlar peşin veya taksitle ödenebilecektir.

Ancak, gerek işyerini devir eden işverenlerin, gerekse kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu  görevlilerinin, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket  yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin veya limited şirket ortaklarının sorumlu oldukları dönemlere ilişkin borçları için 7256 sayılı Kanuna istinaden başvuruda bulunmaları halinde, söz konusu işlemler manuel olarak yapılacaktır.

16.6- Alt işverenlerin borçları

5510 sayılı Kanunun 12 nci maddesine göre, alt işverenlerin Kurumumuza olan borçlarından, alt işveren ile birlikte asıl işveren de sorumlu tutulmuştur.

Dolayısıyla, alt işvereni bulunan işverenlerin, 7256 sayılı Kanun kapsamına giren borçları için başvuruda bulunmaları halinde, asıl işverenin borçlarının  yanı sıra alt işverenlerin borçları da yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilecektir.

Diğer taraftan, asıl işverenin başvurusundan önce alt işverenin kendi borcu için 7256 sayılı Kanuna istinaden başvuruda bulunması halinde, başvuruda bulunan alt işverenin kapsama giren borcu anılan Kanuna istinaden peşin veya taksitle ödenebilecek, ancak Kurumla ihtilaf yaratmayacağına ilişkin asıl işverenden alınmış bir örneği Ek:4/a’ da yer alan taahhütnamenin getirilmesi alt işverenden istenecektir.

Buna karşın, asıl işveren tarafından 7256 sayılı Kanuna istinaden yapılacak başvuru sırasında, varsa alt işverenin borçları da yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edileceğinden, asıl işverenden, daha sonraki bir tarihte anılan Kanuna istinaden başvuruda bulunulmayacağına dair alt işverenlerden alınmış bir örneği Ek:4/b’ de yer alan taahhütnamenin getirilmesi istenilecektir.

Hal böyle olmakla birlikte, gerek asıl işverenlerin, gerekse alt işverenlerin 7256 sayılı Kanuna istinaden başvuruda bulunmaları ve asıl işverenlerin, alt işverenlerden; alt işverenlerin ise asıl işverenlerden taahhütname alamamaları halinde,

-Asıl işverenlerin borçları, alt işverenlerin borçları da dâhil edilerek elektronik ortamda,

-Alt işverenlerin borçları ise, yalnızca kendi borçlarını kapsayacak şekilde manuel ortamda yapılandırılacaktır.

Ancak, bu durumda, gerek asıl işverenin, gerekse alt işverenin kapsama giren borçlarını ödemesi halinde, alt işverenin borçları mükerrer tahsil edilmiş olacağından, mükerrer tahsil edilmiş olan tutarlar asıl işverenlerin varsa borçlarına mahsup edilecek, borcunun bulunmaması halinde ise faizsiz olarak iade edilecektir.

16.7- Yasal süresi dışında verilmiş olması nedeniyle incelemeye sevk edilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinden/ muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinden dolayı tahakkuk eden alacaklar

Bilindiği  gibi, İşveren  Uygulama Tebliğinin 2.2  Aylık Prim ve  Hizmet   Belgelerinin Kuruma

Verilmesi başlıklı bölümünün üçüncü fıkrasında, “Yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgelerinin Yönetmeliğin 103 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen açıklamalar uyarınca incelemeye sevk edilmesi ve işverenlerce inceleme sonucu beklenilmeksizin tahakkuk eden primlerin gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmek istenilmesi halinde, incelemeye sevk edilen aylık prim ve hizmet belgelerinin tahakkuk kısmı, inceleme sonucu beklenilmeksizin işleme alınacak, hizmet kısmı (sigortalıların yer aldığı bölüm) ise yapılacak incelemenin ardından uygun görülmesi halinde işleme alınacaktır.” şeklinde açıklama yapılmıştır.

Bu bağlamda, 2020 Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin olup yasal süresi geçirildikten sonra Kurumumuza verilen ve doğruluğunun tespiti amacıyla incelemeye sevk edilen aylık prim ve hizmet belgelerinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin 17/11/2020 tarihine kadar  Kuruma verilmiş olması ve bahse konu işverenlerin yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmuş olmaları halinde, söz konusu prim belgelerinin/beyannamelerinin tahakkuk işlemleri  yapılarak, oluşan prim borçları yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilecektir. Söz konusu prim belgelerinin/beyannamelerinin hizmet kısmı ise yapılacak incelemenin ardından uygun görülmesi halinde işleme alınacaktır.

16.8- Yersiz yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlere ilişkin kayıtların düzeltilmesinden sonra yapılandırma işlemlerine başlanılması

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalıştırılan sigortalılardan kaynaklanan alacaklar ile 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olanların yapılandırma işlemlerinden önce, 2020/Ağustos ve önceki aylara ilişkin olmak üzere, prim teşviki, indirim ve desteklerden yersiz yararlanmaya ilişkin hatalı kayıtlar ünitelerimizce resen düzeltildikten sonra yapılandırma işlemleri yerine getirilecek, dolayısıyla yersiz yararlanma kayıtlarına ilişkin tahakkuk işlemleri yapılmak suretiyle, ortaya çıkacak fark primler de yapılandırma kapsamına dâhil edilecektir.

16.9- Prim teşviki, destek ve indirimlerden yararlanılması

Bilindiği üzere, halen uygulamada olan prim teşviklerinden (4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi, 4447 sayılı Kanunun 50 nci ve geçici 26 ıncı maddeleri ile 2828 sayılı Kanunun Ek 1 inci maddesinde yer alan teşvikler hariç) yararlanılabilmesi için yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası borcunun bulunmaması veya bulunmakla birlikte bu borçların 6183 sayılı Kanun veya çeşitli kanunlar uyarınca taksitlendirilmiş veya yapılandırılmış olması, ayrıca taksitlendirme ve yapılandırma işleminin de bozulmamış olması gerekmektedir.

Bu bağlamda, 7256 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırma başvurusunda bulunulması halinde, başvuruda bulunulan tarihten itibaren, yapılandırma kapsamına girmeyen yasal ödeme süresi geçmiş başkaca borçlarının da bulunmaması kaydıyla, prim teşviki, indirim ve desteklerden yararlanılması mümkün olacaktır.

Örnek : (F) Anonim Şirketinin 7256 sayılı Kanun kapsamında 5/11/2020 tarihinde yeniden yapılandırma başvurusunda bulunduğu ve yapılandırma kapsamına girmeyen 2020/Eylül ayına ilişkin prim borcunun bulunduğu varsayıldığında, anılan işverenin 2020/Aralık ayına ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamesini, 06111 kanun numarasını seçmek suretiyle  göndermesi  mümkün bulunmamaktadır.

Kurumumuza olan borçları 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmış işverenlerin yapılandırma kapsamındaki ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmaları nedeniyle, yapılandırma işleminin bozulduğu durumlarda, bozma koşulunun oluştuğu aydan itibaren, bahse konu borçlar ödenmediği sürece prim teşviki, destek ve indirimlerden yararlanılması mümkün olmadığı gibi, bozma koşulunun oluştuğu aydan itibaren prim teşviki, destek ve indirimden yararlanmak üzere kanun numarası ile verilen belgeler için iptal nitelikte, kanun numarası seçilmeksizin asıl/ek nitelikte aylık prim ve hizmet belgesi ünitelerimizce resen düzeltilerek, yersiz karşılanan prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların (isteğe bağlı sigortalılar ve muhtar sigortalılar hariç) Kuruma muaccel sigorta primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme  cezası ve gecikme  zammı borçlarının olması halinde bu borçların 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılması durumunda başvuruda bulunulan tarihten itibaren, yapılandırma kapsamına girmeyen yasal ödeme süresi geçmiş başkaca borçların bulunmaması ve yapılandırmanın bozma koşuluna girmemesi kaydıyla sigorta primi teşviklerinden yararlandırılması mümkün olacaktır.

Ayrıca 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerin Kuruma prim ve idari para cezası borcu olması halinde bu borçların 7256 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılması durumunda başvuruda bulunulan tarihten itibaren, yapılandırma kapsamına girmeyen yasal ödeme süresi geçmiş başkaca borçların bulunmaması ve yapılandırmanın bozma koşuluna girmemesi kaydıyla, prim teşviki, indirim ve desteklerden yararlandırılması mümkün olacaktır.

16.10- Devlet yardımı, teşvik ve desteklerden yararlanmaması gerektiği halde yararlanan işverenlerle ilgili yapılacak işlemler

İşverenlere  Verilen  Devlet  Yardımı,  Teşvik   ve  Desteklerde  Sosyal  Güvenlik  Kurumundan Alınacak  Borcu  Yoktur  Belgesinin  Düzenlenmesine  İlişkin  Usul  ve  Esaslara  Dair  Tebliğ uyarınca, işverenlerin, Devlet yardımları ile teşvik ve desteklerden yararlanabilmeleri için 2008/Ekim ayına ilişkin aylık  prim  ve  hizmet  belgelerinden  başlanılarak,  aylık  prim  ve  hizmet belgesinin/muhtasar ve  prim hizmet beyannamesinin  Kuruma verilmesi gereken yasal sürenin son günü itibarıyla, Türkiye genelinde kendi adına tescil edilmiş işyerleri ile ortak, üst düzey yönetici, işveren vekili ve alt işveren olarak  işlem gördüğü   işyerlerinden kaynaklanan yasal  ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik   sigortası primi, idari para  cezası  ve bunlara ilişkin gecikme  cezası ve gecikme zammı  ile gerçek kişi olması  halinde ayrıca  kendi sigortalılığından  kaynaklanan yasal ödeme  süresi  geçmiş prim  ve  buna ilişkin  gecikme cezası ve gecikme zammı borçları toplamı, aylık asgari ücretin brüt tutarından fazla olan işverenler, aylık prim  ve hizmet  belgelerini/muhtasar ve  prim hizmet  beyannamelerini,  05084,  85084, 05615,  85615, 55225,  25225,  05746,15746,  25510,  16322,  26322,  46486,  56486  veya  66486  kanun  numaralarını seçmek suretiyle düzenleyerek Kuruma göndermişler ise, bu işverenlerden, yapılacak bir ay  süreli tebligat ile muaccel olan borçlarının tamamının, yazının tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde ödenmesinin istenilmesi gerekmektedir.

Yukarıda belirtilen kanun numaraları seçilmek suretiyle düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin Kuruma gönderilmesi gereken yasal sürenin son günü itibarıyla, yasal ödeme süresi geçmiş borçları toplamı aylık asgari ücretin brüt tutarı üzerinde olan borçlulara, bahse konu borçların bir aylık süre içinde ödenmesi hususunda yapılan tebligat üzerine bir aylık sürenin son gününün yapılandırma başvuru süresi içinde olması ve söz konusu borçların yapılandırma kapsamında  tamamen ödenmesi kaydıyla bahse  konu prim  teşviki ve   desteklerden    de usulüne uygun yararlanmış olduğu kabul edilecektir.

Buna karşın, bahse konu borçların bir aylık süre içinde ödenmesi hususunda yapılan tebligat üzerine bir aylık sürenin son gününe kadar yapılandırma başvuru süresi içinde başvuruda bulunulmaması ya da bir aylık süre içinde bu borçların ödenmemiş olması halinde bahse konu sigorta prim teşvik ve desteklerden yersiz yararlandığı kabul edilerek yersiz yararlanmış olduğu teşvik ve destekler geri alınacaktır.

Diğer taraftan, kapsama giren borçların 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmış olması nedeniyle, devlet yardımı, teşvik ve desteklerden yararlanan işverenlerin, ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle, yapılandırma hükümlerinden yararlanma hakkını kaybetmeleri halinde, bakiye alacakların 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte bir aylık süre içinde ödenmesi hususu ilgililere 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilecektir.

Borçların bir aylık süre içinde ödenmesi halinde devlet yardımı, teşvik ve desteklerden usulüne uygun olarak yararlanıldığı kabul edilerek herhangi bir işlem yapılmayacaktır.

16.11-Devlet  yardımı,  teşvik ve  desteklerden  yararlanmak  amacıyla düzenlenecek yazılar 5510  sayılı  Kanunun  90  ıncı  maddesinin  altıncı  fıkrasına  göre   devlet  yardımı,  teşvik  ve desteklerden  yararlanabilmek için, işverenlerden yasal  ödeme süresi geçmiş prim  ve idari para cezası borcu bulunmadığına (aylık brüt asgari ücrete kadar olan borçlar hariç) veya tecil ve taksitlendirildiğine ya da  yapılandırıldığına dair belgenin istenilmesi zorunludur.

Anılan Kanun hükmüne göre, Devlet yardımı, teşvik ve desteklerin verilmesinden önce, işverenin Türkiye genelinde kendi adına tescil edilmiş işyerleri ile üst düzey yönetici, işveren vekili ve alt işveren olarak işlem gördüğü işyerlerinden, işverenin gerçek kişi olması halinde, ayrıca kendi sigortalılığından kaynaklanan yasal ödeme süresi geçmiş prim borçları ile idari para cezası borçlarının olup olmadığı sorgulanmaktadır.

İşverenlerin, Devlet yardımları ile teşvik ve desteklerden yararlanabilmeleri için; Türkiye genelinde yazının verildiği tarih itibarıyla muaccel borçlarının bulunmaması veya borçlarının tecil ve taksitlendirilmiş ya da yapılandırılmış olması gerekmektedir.

Buna göre 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunmuş olan işverenlerin devlet yardımı, teşvik ve desteklerden yararlanabilmesi amacıyla yasal ödeme süresi geçmiş prim ve idari para cezası borçlarının olup olmadığının sorgulanması sırasında:

Peşin ödeme yolunu tercih eden borçlulara, yapılandırma kapsamına girmeyen yasal  ödeme süresi geçmiş borçlarının bulunmaması (aylık brüt asgari ücrete kadar olan borçlar hariç) ve 7256 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılmış olan borçlarının tamamını ödemeleri,

Taksitle ödeme yolunu tercih eden borçlulara, yapılandırılmış olan borçlara ilişkin ilk iki taksitin ödenmiş olması ve yapılandırma kapsamına girmeyen borçları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksitlerinin toplamının aylık brüt asgari ücret tutarı ve altında olması, kaydıyla yasal ödeme süresi geçmiş prim ve idari para cezası borçlarının bulunmadığı kabul edilecektir.

16.12-  İhalelere  katılabilmek,  hakediş  ödemesi   veya   yapı   kullanma   izin belgesi/teminat iadesi alabilmek amacıyla yapılan başvurulara istinaden düzenlenecek yazılar

İhalelere katılabilmek amacıyla düzenlenecek yazılar

Bilindiği üzere 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “İhaleye Katılımda Yeterlilik Kuralları” başlıklı 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (c) bendinde, Türkiye’nin veya kendi ülkesinin mevzuat hükümleri uyarınca kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu bulunan isteklilerin ihale dışında bırakılacağı hükme bağlanmıştır.

Kamu İhale Genel Tebliğinde ise ihaleye katılacak olan isteklilerin, ihale tarihi itibarıyla 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden tecil ve taksitlendirilmiş ya da çeşitli kanunlar gereğince yeniden yapılandırılmış olan yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi ve işsizlik sigortası primi  ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının, kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olarak değerlendirilmeyeceği öngörülmüştür.

Buna göre ihalelere katılmak amacıyla kesinleşmiş sosyal güvenlik prim borcu olup olmadığına ilişkin yazı talep eden işverenlerin Kanun kapsamındaki borçları ile 7256 sayılı Kanun kapsamına girmeyen ve ihale tarihi itibarıyla hesaplanan borçlarının toplamının Kamu ihale tebliğinde belirtilen limitlerin üzerinde olması halinde:

-Peşin ödeme yolunu tercih eden borçlulara, 7256 sayılı Kanun uyarınca yeniden yapılandırılmış olan borçlarının (idari para cezası borçları hariç) tamamını ödedikleri tarih itibarıyla 7256 sayılı Kanun kapsamına girmeyen muaccel borçlarının anılan tebliğde belirtilen limitlerin altında olması kaydıyla,

-Taksitle ödeme yolunu tercih eden borçlulara, yapılandırılmış olan borçlarından (idari  para cezası borçları hariç) ilk iki taksitin ödenmesi ve vadesi geçtiği halde ihale tarihi itibarıyla ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksitleri ile birlikte kapsama girmeyen muaccel hale gelmiş borçlarının toplamının anılan tebliğde belirtilen limitlerin altında olması ve 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının devam etmesi kaydıyla,

kesinleşmiş sosyal güvenlik borcu olmadığına dair yazı/belge verilecektir.

Hak ediş ödemelerine ilişkin düzenlenecek yazılar

5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına göre işverenlerin hakedişleri, Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması kaydıyla ödendiğinden, idarelerce, işverenlerin muaccel borcunun olup olmadığının manuel veya  elektronik ortamda sorgulandığı durumlarda yeniden yapılandırılan borçlardan dolayı:

-Peşin ödeme yolunu tercih eden borçlular için, yapılandırma kapsamına giren borçların tamamının ödenmesi ve kapsama girmeyen muaccel borçlarının da bulunmaması kaydıyla,

-Taksitle ödeme yolunu tercih eden borçlular için ilk iki taksitin süresinde ödenmesi ve vadesi geçtiği halde ödenmemiş veya eksik ödenmiş taksiti ile kapsama girmeyen muaccel borcunun bulunmaması kaydıyla,

hakediş ödemesine esas borcu yoktur yazıları verilecektir.

Yapı kullanım izin belgesi/teminat iadesi alabilmek amacıyla yapılan başvurulara ilişkin düzenlenecek yazılar 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına istinaden, işverenlerin kesin teminatları, ihale konusu işle  ilgili olarak Kurumumuza borçlarının  bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilmekte, dördüncü fıkrasına göre   de, geçici   iskân veya   yapı   kullanım izin belgeleri, yapılan  inşaat dolayısıyla Kurumumuza borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra verilmektedir.

7256 sayılı Kanun kapsamına giren borçlarını peşin veya taksitler halinde ödemek üzere başvuruda bulunmuş olan ihale konusu işyeri ve özel nitelikteki inşaat işyeri işverenlerinin, kapsama giren borçları ile birlikte kapsama girmeyen diğer borçlarının tamamını ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik belgesi/teminat iadesi yazısı verilecektir. Dolayısıyla, taksitleri düzenli olarak  ödense  dahi,  kapsama giren ve girmeyen borçların tamamı ödenmediği sürece söz konusu yazılar verilmeyecektir.

Geçici kabulü noksansız olarak yapılmış ihale konusu  işler veya bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar için, gerek yapılandırma kapsamına giren gerekse girmeyen borçlarını karşılayacak miktarda, bankalar ve özel finans kurumlarından alınmış teminat mektuplarının ya da Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin veya bu senetler yerine düzenlenen belgelerin teminat olarak verilmesi halinde, yapılandırılmış olan borçların ödenmesi beklenilmeden ilişiksizlik belgesi/teminat iade yazısı verilebilecektir.

Süresiz ve kesin banka teminat mektubu veya Devlet iç borçlanma senetleri ya da bu senetler yerine düzenlenen belgeleri teminat olarak vererek yapılandırma başvurusunda bulunan ve ilişiksizlik belgesi/teminat iade yazısı talep eden işverenlerin ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma hakkını kaybedilebileceği göz önüne alınarak, talep edilen taksit süresi de dikkate alınarak ilave teminat alınacaktır.

Bu şekilde yapılacak olan başvurular sırasında alınacak olan teminat tutarı ise; kapsama giren ve girmeyen borç asıllarına ilişiksizlik belgesinin verileceği tarihe kadar 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine göre hesaplanacak toplam borç üzerinden;

(İlave teminat oranı)= (Taksit süresi)x(Taksitlendirme başvurusunda bulunulan tarihten önceki ay için gerçekleşmiş DİBS oranı)

(İlave teminat tutarı) = (Toplam borç tutarı) x (İlave teminat oranı) / (100) (Alınacak toplam teminat) = (Toplam borç tutarı) + (İlave teminat tutarı) formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

16.13-Kapsama giren  borçlar  nedeniyle  taşınır  ve  taşınmaz  mallara  konulan  hacizler ile alınan teminatlar

7256 sayılı Kanun uyarınca kapsama giren borçlarını peşin veya taksitler halinde ödemek amacıyla başvuruda bulunan borçlular hakkında tatbik edilmiş olan hak ve alacak hacizleri ile taşınır ve taşınmaz mal hacizleri hakkında aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

Hak ve alacak hacizlerinin kaldırılması

Kurumumuza olan borçlarından dolayı üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına (maaş, aylık, gelir, kira, mevduat, istihkak, hakediş vb.) 6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesine göre haciz konulmuş olan borçluların söz konusu borçları için yapılandırma başvurusunda bulunmaları halinde üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklar;

-Peşin ödeme yolunun tercih edilmesi halinde borcun tamamının ödenmesinin,

-Taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi halinde ise ilk taksitin ödenmesinin ardından kaldırılacaktır. Bu şekilde haciz kaldırmalarda ilk taksitin ödendiği tarihe kadar haczedilmiş paraların Kurum hesaplarına aktarılması sağlanacaktır.

Hak ve alacaklar üzerine konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasından önce üçüncü kişiler tarafından Kurum hesaplarına aktarılan paralar;

-Kanunun yürürlük tarihinden önce aktarılmış ise cari usul ve esaslara göre,

-Kanunun yürürlük tarihi ve sonrasında aktarılmış ise peşin veya taksitler halinde ödenecek tutarlara,

mahsup edilecektir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce haczedilip bu tarihten sonra Kurum hesaplarına aktarılan tutarın yapılandırılan alacak tutarından fazla olması halinde ise söz konusu paralar kapsama girmeyen diğer alacaklara mahsup edilecektir.

Ayrıca, Kanunun yürürlük tarihi ve sonrasında gerek borçlulardan gerekse üçüncü kişilerden icra takip dosyasına yapılan her türlü cebri tahsilatlar peşin veya taksitler halinde ödenecek tutarlara mahsup edilecektir.

Taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılması ve satışların durdurulması

7256 sayılı Kanun kapsamına giren  alacaklardan dolayı daha önce taşınır ve taşınmaz mallar üzerine haciz tatbik edilmiş ise hacze konu malın birden fazla olması ve her birinin değerinin ayrı ayrı belirlenebilir nitelikte ya da ayrı ayrı tescile konu olması şartıyla, haczin devam edeceği malın değerinin en az yapılandırma öncesindeki toplam borç tutarını karşılaması ve borçlu tarafından yazılı olarak talep edilmesi kaydıyla daha önce konulmuş hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılacak, alınmış teminatlar ise yine yapılan ödemeler nispetinde iade edilecektir.

Buna göre, taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki hacizler;

-Yapılandırma başvuru sırasında peşin ödeme yolunun tercih edilmesi halinde yapılandırılan borcun tamamının ödenmesinin ardından,

-Başvuru sırasında taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi  halinde ilk taksit tutarının ödenmesi, hacze konu olup yapılandırma kapsamına girmeyen başka bir borcun bulunmaması ve borçlu tarafından talep edilmesi kaydıyla yapılandırma öncesi toplam borç miktarı kadar (kalan asıl alacak + gecikme cezası + gecikme zammı) hacizler baki kalmak kaydıyla,

kaldırılacaktır.

Bu durumdaki hacizlerin kaldırılabilmesi için Kurum haczinin devam edeceği taşınır ve taşınmaz malın satış kabiliyetinin bulunmasına ve Kurum alacağının tahsilini güçleştirecek ipotek, haciz vb. gibi takyidat bulunmamasına dikkat edilecektir. Ünitelerimiz, Kurum haczinin devam  edeceği taşınır/taşınmaz malları belirlemeye yetkilidir.

Daha önce borçlunun malları üzerine haciz uygulanmış ise hacizli mallar teminat yerine geçeceğinden borçlunun teminat değişikliğini talep etmesi halinde, değişiklik tarihine kadar aksatılan taksitler ile cari ay primlerinin ödenmiş olması ve yapılandırılmış borç haricinde başkaca borcun bulunmaması ya da yapılandırma dışında olan borcun da tecil ve taksitlendirilmiş olması şartıyla, haczin kaldırılması istenilen taşınır ve/veya taşınmazın niteliğinde ve değerinde veya  paraya çevrilmesi daha kolay başka bir teminat ile değiştirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Buna göre;

Haczedilen malların değeri borç tutarından fazla ise yeni verilecek teminatın değeri en az borç aslı  ile yapılandırmanın  bozulması  halinde  hesaplanacak gecikme  cezası  ve gecikme  zammı toplamı kadar,

Haczedilen malın değeri borç  tutarından düşük  ise yeni  verilecek teminatın değeri en  az daha önce haczedilmiş olan malın değeri kadar, ancak teminat değişikliği yapıldığı tarihte yapılan ödemeler sonucu kalan borç miktarı (asıl, gecikme cezası, gecikme zammı toplamı) daha önce haczedilmiş malın değerinin altına düşmesi halinde ise verilecek teminatın değeri kalan borç toplamı (asıl, gecikme cezası, gecikme zammı toplamı) kadar,

olması gerekmektedir.

Ayrıca, yapılandırılan alacaklara ilişkin taksit ödemelerinin devamı sırasında, taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki hacizlerin ödemeler nispetinde kaldırılmasının  talep edilmesi halinde, kalan borç miktarı tespit edilirken kalan alacak aslı ile 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesine göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının toplamı dikkate alınarak aksatılan taksitler ile cari ay primlerinin ödenmiş olması ve yapılandırılmış borç haricinde başkaca borcun bulunmaması ya da yapılandırma dışında olan borcun da tecil ve taksitlendirilmiş olması gerekmektedir.

Borçlunun teminat değişikliği ile ödemeler nispetinde hacizlerin kaldırılmasına ilişkin talepler alacaklı ünitece değerlendirilecektir.

Yapılandırma talebinde bulunan borçluların bu borçları için takip haciz ve satış işlemleri durdurulacaktır.

Yapılandırma talebine istinaden haciz ve satış işlemleri durdurulduğundan;

Yapılandırma öncesi trafik tescil kayıtları üzerine yakalama şerhi konulmuş olan ancak henüz trafikten men edilmemiş araçlar üzerindeki Kurum haczinin baki kalması kaydıyla, yakalama şerhlerinin kaldırılması için yapılandırma başvurusunda bulunulması,

-Yapılandırma öncesi haczedilmiş ve trafikten men edilerek otoparkta çekilmiş araçlar üzerindeki yakalamaların kaldırılması için yapılandırma başvurusunda bulunulmuş ve yediemin ücretinin ödenmiş olması,

gerekmektedir.

Hacze konu malların borçlu tarafından satışının talep edilmesi

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin on ikinci fıkrası uyarınca yapılandırma başvurusunda bulunan borçlunun talebi halinde kapsama giren alacaklarla ilgili tatbik edilen hacizlere konu malların cebri satışına yönelik Ek-5′de bulunan muvafakatname alınarak 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre satılabilecektir. Bu talep Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksit  tutarlarının  ödenmesine  engel teşkil etmeyecektir.

6183 sayılı Kanun gereğince takip edilen alacaklara ilişkin yapılan takip masrafları

Yapılandırma kapsamına giren dönemler için ilgililer aleyhine 6183 sayılı Kanun gereğince yapılmış olan takip masrafları peşin ödeme sırasında, taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi halinde ise ilk ödeme sırasında tahsil edilecektir.

Ödeme planı oluşturulduktan sonra masraf girişi/düzeltilmesi yapılamayacağından yapılandırma işlemleri yapılmadan önce tüm takip masraflarının sisteme girilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılara ait takip masrafları  manuel  olarak tahsil edilecektir.

16.14- Genel sağlık sigortalılarının ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin genel sağlık sigortasından yararlanma şartları

Söz konusu sigortalılar, 5510 sayılı Kanun kapsamındaki borçlarını yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borç haricinde altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması veya altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borçları bulunmakla birlikte bu borçlarını ilgili kanunlara göre taksitlendirmiş veya yapılandırmış olup ödeme yükümlülüklerini de yerine getiriyor olmaları ve yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemeleri kaydıyla genel sağlık sigortasından yararlanmaya başlatılır.

Yapılandırmanın bozulması veya cari döneme ilişkin altmış günden fazla prim ve prime ilişkin borcun bulunması halinde sağlık yardımından yararlanması sona ermiş olacaktır.

Yapılandırma talebinde bulunup sağlık hizmeti alanlar, ihlal nedeniyle yapılandırmalarının iptal edilmesi halinde, yapılandırılmanın bozulduğu tarihe kadar sağlık yardımlarından yararlanmaya müstahakolacaklardır.

Uygulamaya ilişkin programlarda gerekli düzenlemelerin yapılacağı tarihe kadar, talepte bulunan genel   sağlık   sigortalıları   ile  bunların   bakmakla   yükümlü   olduğu   kişilerin,        Kurumumuz  sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri   amacıyla Ek-7’de yer alan“ SAĞLIK BELGESİ” nin tasdik edilerek ilgililere verilmesi gerekmektedir.

16.15- Kapsama giren alacaklar dolayısıyla açılan davalardan feragat edilmesi

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin on üçüncü fıkrasına istinaden bu Kanunda öngörülen yapılandırma hükümlerinden yararlanmak üzere e-Devlet üzerinden, e-Sigorta kanalıyla veya diğer yollarla başvuran borçluların, kapsama giren borçları nedeniyle dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri veya kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

Dolayısıyla, kapsama giren borçları ile ilgili dava açmış veya Kanun yoluna başvurmuş olan borçluların yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmaları halinde, borçlarını peşin veya taksitler yoluyla ödeyebilmeleri için açılmış davalardan feragat ettiklerine dair, örneği Ek:6-a’da yer alan dilekçeyi bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine vermeleri gerekmektedir.

Söz konusu dilekçelerin, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine verildiği tarih, yargı merciine verildiği tarih kabul edilecek olup, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüğünce/sosyal güvenlik merkezince, bu dilekçeler örneği Ek:6-b’de yer alan matbu form ile yargı merciine geciktirilmeden mutlak surette intikal ettirilmesi sağlanacaktır.

Ayrıca borçlularca yapılandırma başvurusundan önce yargı merciine davadan feragat dilekçesi verilmiş ise söz konusu dilekçenin mahkemeden onaylı bir örneğinin ilgili üniteye verilmesi halinde yapılandırma işlemleri yapılacaktır.

Yeniden yapılandırma başvurusunda bulunan borçlularca davadan vazgeçilmemesi halinde, dava konusu hangi alacak türü ile ilgili ise o alacak türü ile ilgili borçlar yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilmeyecektir. Bu durumda, yalnızca dava konusu olmayan diğer alacak türleri yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilecektir.

Davadan vazgeçildiğine dair taahhütnamenin veya mahkemeden alınacak davadan vazgeçildiğine ilişkin onaylı dilekçenin/yazının Kuruma verilmemesi halinde,   davadan vazgeçilmediği kabul edilerek,

dava  konusu alacak  türü yeniden yapılandırma  kapsamına alınmayacak  ve durum 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilecek bir yazı ile ilgililere bildirilecektir.

Davadan vazgeçildiğine dair taahhütname verilmemiş olmasına rağmen, dava konusu alacak türünün de sehven yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilmiş olması halinde dava konusu  alacak türüne ilişkin yeniden yapılandırma kapsamında ödenen paralar cari usul ve esaslara göre mahsup edilecektir.

Diğer taraftan, yeniden yapılandırma başvurusunun ardından davadan feragat ettiklerine dair dilekçe ile müracaat eden borçlular hakkında Kanunun yürürlük tarihi ve sonrasında tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacağı gibi yargılama gideri ve vekâlet ücreti talebinde de bulunulamayacaktır.

Öte yandan, kapsama giren borçlarla ilgili olarak yeniden yapılandırma başvurusunda bulunulan tarihten önce açılmış  herhangi bir dava bulunmamasına rağmen gerek yeniden yapılandırma sürecinin devam ettiği sürelerde gerekse yeniden yapılandırma sürecinin sona ermesinin ardından kapsama giren borçlar dolayısıyla dava açılması halinde, yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanılması mümkün olamayacak, dava süreci ile ilgili işlemler  hukuk servislerince ivedilikle ilgili servislere bildirilecektir.

Bu bakımdan, yeniden yapılandırma başvurusunda bulunulan tarihten sonra kapsama giren borçlar dolayısıyla dava açılması halinde, bu Kanun hükümlerine göre yapılan ödemeler cari usullere göre mahsup edilerek borçların yeniden yapılandırılması iptal edilecektir.

Yeniden yapılandırma başvurusunda bulunmuş olan borçlular tarafından, Kurum aleyhine açılmış olan davalarla ilgili olarak Kurum tarafından temyize başvurulmuş olması halinde, yine davadan vazgeçildiğine dair taahhütnamenin Kuruma verilmesi gerekmektedir. Aksi halde dava konusu  alacak türü ile ilgili borçlar yeniden yapılandırma kapsamına dâhil edilmeyerek, varsa kapsama giren diğer alacak türleri peşin veya taksitler halinde ödenebilecektir.

16.16- Red ve iade edilmeyecek alacaklar

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin on beşinci fıkrası uyarınca, kapsama giren alacaklar için, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş tutarlar ile 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden tahsil edilmiş tecil faizlerinin  ilgililere iade  edilmesi  mümkün bulunmamaktadır.

16.17- Borçların kredi kartı veya banka kartı ile ödenmesi

7256 sayılı Kanuna göre yeniden yapılandırılan alacakların bankalar kanalıyla ödenmesi mümkün olduğu gibi, kredi kartı veya banka kartı ile ödenmesi de mümkün bulunmaktadır.

Bu amaçla, www.sgk.gov.tr adresinden, “E-SGK”/“Kart ile Prim ödeme” seçenekleri işaretlenerek erişilen ekran vasıtasıyla e-Devlet şifresi ile ödeme yapılabilecektir.

16.18- Başvuru ve ilk taksit ödeme süresinin uzatılması

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin on altıncı fıkrası ile Cumhurbaşkanına bu Kanunda öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar uzatma konusunda yetki verilmiştir.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanınca başvuru ve ilk taksit ödeme süresinin uzatılması halinde borçlularca ve sosyal güvenlik il müdürlüklerimizce/sosyal güvenlik merkezlerimizce dikkat edilecek hususlar ayrıca açıklanacaktır.

16.19-7143 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırması  devam  edenler hakkında bu kanun kapsamında yapılacak  işlemler

Bu Kanunun 3 üncü  maddesinin dokuzuncu  fıkrasının (b) bendinde;

“ 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna göre yapılandırılan ve bu  Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilir. Bu takdirde, 7143 sayılı Kanun kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılır, bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için anılan Kanuna göre tercih edilen taksit süresine uygun katsayı uygulanır, kalan taksit tutarlarına konu alacaklar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek bu Kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılır ve ödenmemiş taksitlere ilişkin kalan katsayı tutarlarının tahsilinden vazgeçilir.”

Hükmü yer almaktadır.

Bu kapsamda 7143 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılan ve bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden alacaklar açısından, bütün borçlular(5510-60/g kapsamındaki hususlar ilgili  bölümünde açıklanmıştır.) talep etmeleri halinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilecektir.

Bu takdirde, 7143 sayılı Kanun kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılacak, 7143 sayılı Kanuna ilişkin yapılandırma bozularak, 7143 sayılı Kanun kapsamında ödediği taksitler kadar yapılandırmadan yararlanacak ve kalan borcu 7256 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırılacaktır.

2925 sayılı Kanun kapsamındaki tarım sigortalılarından bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla 7143 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırma taksit ödemeleri devam edenlerin, 7143 sayılı Kanuna göre kalan yapılandırma taksitlerini bu Kanun kapsamında yeniden yapılandırma talebinde bulunmaları halinde bu Genelgenin “10.1- Yapılandırma kapsamına giren sigortalılık süreleri” kısmının “2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar yönünden” başlıklı bölümünde belirtilen şartlar göz önünde bulundurularak ilgili talepleri değerlendirilecektir.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılardan bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla 7143 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırma taksit ödemeleri devam edenlerin, 7143 sayılı Kanuna göre kalan yapılandırma taksitleri ile 1/6/2018 ila 31/8/2020 tarihleri arasında, süresinde ödenmeyen prim borçlarını peşin veya taksitle ödemek için bu Kanun kapsamında yeniden yapılandırma talebinde bulunanların, talep tarihleri itibarıyla yapılandırmadan ödediği kadar yararlandırıldıktan sonra kalan borçlar yönünden 5510 sayılı Kanunun Geçici 76 ncı madde hükmü uygulanmadan bu Kanun kapsamında ödenmek üzere peşin veya taksitli yapılandırma borcu hesaplanacaktır. Ancak sigortalılarca 7256 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırmalarının ihlal edilmesi halinde 7256 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırması iptal edilecek olup, 7143 sayılı Kanunun kapsamındaki yapılandırmasının da ihlale girdiğinin görülmesi halinde, 7143 sayılı Kanun kapsamındaki yapılandırması da iptal edilerek 31/5/2018 tarihine  kadar olan hizmetleri 5510 sayılı Kanunun Geçici 76 ncı maddesine göre  durdurulacaktır.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalılık statüsünden kaynaklanan borçlarını yapılandırmak için başvuranlar, başvuru formunda 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılan ve taksit ödemeleri devam eden borçlarının da 7256 sayılı Kanun kapsamında yeniden yapılandırmasını talep etmesi halinde; öncelikle “MOSİP-7143 Yapılandırma” uygulamasından bozma işlemi yapılacaktır. Daha sonra bozma sonucu kalan borç tutarları da dâhil olmak üzere kapsama giren tüm borçların “MOSİP-7256 sayılı Kanun Yapılandırma” uygulamasından yapılandırılması gerekmektedir.

SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜKLERİNDE/SOSYAL GÜVENLİK MERKEZLERİNDE  KOORDİNASYONUN  SAĞLANMASI

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalıştırılan sigortalılardan kaynaklanan alacaklar için 7256 sayılı Kanuna istinaden gerek e-Sigorta kanalıyla, gerekse elden veya posta yoluyla yapılan başvurular üzerine, başvuru formları prim tahakkuk ve tahsilat servislerine intikal ettirilecektir.

Bu durumda ödeme planları oluşturmadan önce emanet kayıtlarının incelenerek Kanunun yayımı tarihinde önce ödenmiş tutarların cari usullere göre mahsup işlemlerinin yapılmasının ardından;

İhale konusu işler ile özel nitelikteki inşaat işlerine ilişkin (mahiyet kodu 4 ile başlayan) işyerlerinin borçlarının icraya intikal ettirilip ettirilmediği üzerinde durulmaksızın yeniden yapılandırma işlemleri prim tahakkuk ve tahsilat servislerince,

Bahse konu sigortalılık statüsünden kaynaklanan diğer alacaklar yönünden ise; başvuruda bulunan borçlular aleyhine icra takibine geçilmiş olan borçlar tahsil edilmemiş veya kısmen  tahsil edilmiş ise başvuru formları icra takip, haciz ve satış servislerine gönderilecek olup, yeniden yapılandırma işlemleri icra takip, haciz ve satış servislerince,icra havuzuna atılmış olmakla birlikte henüz işlemi yapılmamış Kurum alacaklarından, havuzda borcu olan işyerlerinin bir dönem dahi borcu için icra takibine geçilmiş ise icra havuzunda bekleyen borçların yapılandırma işlemleri icra takip, haciz ve satış servislerince,

Ancak icra takip, haciz ve satış servisleri olmayan sosyal güvenlik merkezlerindeki işyerlerinin yapılandırma işlemleri o sosyal güvenlik merkezlerindeki prim tahakkuk ve tahsilat servislerince,

Başvuruda bulunan borçluların kapsama giren borçlarından icra takibine konu borcun bulunmaması halinde, yeniden yapılandırma işlemleri prim tahakkuk ve tahsilat servislerince, yapılacaktır.

Öte yandan, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların ödenmeyen prim borçlarının yeniden yapılandırma işlemleri (borcun icrada olup olmadığına bakılmaksızın) bu işlemleri yürüten servislerce yapılacaktır.

Prim tahakkuk ve tahsilat servisleri ile icra takip, haciz ve satış servislerinin iş yoğunlukları göz önüne alınarak, gerektiğinde  yoğun olan servislerin yükünün azaltılması amacıyla başvuru işlemlerinin diğer servislere yönlendirilmesi için il müdürünce gerekli önlemler alınacak ve servisler arasında gerekli koordinasyon sağlanacaktır.

Borçlu aleyhine icra takibine geçilmiş olması nedeniyle başvuru formunun icra servislerine gönderileceği durumlarda, işyeri dosyasındaki belgelerden takibe konu borç dolayısıyla açılmış bir davanın bulunduğunun anlaşılması halinde davadan feragat edildiğine dair bir dilekçenin alınması amacıyla başvuru formunun yanı sıra  açılmış davaya ilişkin belgelerin bir  fotokopisi de  icra servisine intikal ettirilecektir.

Diğer taraftan, 7256 sayılı Kanun kapsamına giren Kurumumuz alacaklarının yeniden yapılandırılması amacıyla yapılacak başvurular sırasında, ilgili servislerde görevli personelin etkin ve verimli bir şekilde çalışması amacıyla gerekli iş bölümü ve koordinasyon il müdürünce yapılacak, sigortalılarımızın ve işverenlerimizin yeniden yapılandırma başvuruları sırasında ilgili birime yönlendirilmeleri amacıyla bilgilendirme masaları oluşturulacaktır.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

İsmail YILMAZ Kurum Başkan V.


EKLER VE AÇIKLAMALAR İÇİN: https://www.ismmmo.org.tr/dosya/1968/Mevzuat-Dosya/18112020-2020-45-sayili-genelge-ve-ekleri.pdf 


Kaynak: SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7256-sayili-kanun-uyarinca-alacaklarin-yapilandirilmasi/feed/ 0
10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma https://www.muhasebenews.com/10-soruda-7256-sayili-kanun-kapsaminda-yapilandirma/ https://www.muhasebenews.com/10-soruda-7256-sayili-kanun-kapsaminda-yapilandirma/#respond Wed, 18 Nov 2020 07:03:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96661

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


17 Kasım 2020 tarihli ve 31307 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7256 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”  (Kanun) ile Devlete ve meslek kuruluşlarına olan borçlar yapılandırılmıştır. Söz konusu Kanun ile yapılan düzenlemenin detayları aşağıdaki sorulara verilen cevaplar ile açıklanmaktadır.

1. Yapılandırmanın kapsamına hangi tür alacaklar girmektedir?

7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırmadan yararlanacak alacaklar şunlardır:

·         Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergiler ve vergi cezaları ile bunlara bağlı gecikme faizleri, gecikme zamları gibi fer’i alacaklar,

·         İdari para cezaları,

·         Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme faizleri, gecikme zammı alacakları,

·         Sigorta primleri ve topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi,

·         İl özel idarelerinin, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i amme alacakları,

·         Belediyelerce tahsil edilen bütün vergiler, vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, su, atık su ve katı atık ücreti alacakları ile bunlara bağlı fer’i alacaklar,

·         Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu hükümlerine göre üyelerin oda ve borsalara, esnaf ve sanatkarların üyesi oldukları odalara, TÜRMOB’a, barolara, Türkiye İhracatçılar Meclisi ile ihracatçı birliklerine ait olan aidat ve diğer bazı alacaklar,

·         Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları’nın 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilen asli ve fer’i amme alacakları,

·         KOSGEB tarafından kullandırılan ve uygunsuzluğu tespit edilmiş destek ödemelerinden kaynaklı olan alacaklar,

·         Organize sanayi bölgelerine ve sanayi sitesi yapı kooperatiflerine kullandırılan kredilerden kaynaklı alacaklar,

·         Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıfların kira alacakları,

·         Türk Standardları Enstitüsü’nün alacakları,

·         İl özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin %50’sinden fazlası bunlara ait şirketlerin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar hakkında yaptıkları satış, irtifak hakkı ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan kullanım bedelleri ve hasılat payları alacakları,

·         Kalkınma ajanslarının özel idareler, belediyeler ve sanayi odalarından olan alacakları.

6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilip de tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olanlarından, kalan taksit tutarları için borçlular, talep etmeleri hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanabilirler. Bu takdirde tecil şartlarına uygun olarak ödenen taksit tutarları için tecil hükümleri geçerli sayılır. Bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için sadece ilgili kanunda öngörülen faiz uygulanır. Kalan taksit tutarları vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilir ve bu alacaklar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.

17.11.2020 tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği halde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da yapılandırılabilecektir. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmayacak ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayın tarihi kabul edilecektir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi halinde de vade tarihinde değişiklik yapılmayacaktır.

2- Hangi dönemlere ilişkin borçlar yapılandırmadan yararlanabilecektir?

Yapılandırmadan 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere ilişkin olan kamu borçları ile aynı tarihten önce kesilen cezalar girmektedir. 2020 yılı Ağustos ayı ve önceki aylara ilişkin sigorta prim borçları da kanun kapsamındadır.

3- Yapılandırma kapsamında olmayan alacaklar nelerdir?

Yapılandırma kapsamına kesinleşmiş olan alacaklar girmektedir. Kanun, kesinleşmiş alacakları 31 Ağustos 2020 (bu tarih dahil) öncesindeki döneme ait olup 17.11.2020 tarihi (bu tarih dahil) itibariyle vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan alacaklar olarak tanımlamıştır. Dolayısıyla, 31.08.2020 tarihinden sonraki dönemlere ait olan kamu alacakları ile idari para cezaları ile kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar yapılandırmadan yararlanamayacaktır. Bu durumda, vergi incelemesinde olan mükellefler bu Kanun’dan etkilenmemektedirler.

Ayrıca, 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve 7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanuna göre verilen idari para cezaları ile 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlarca (RTÜK, SPK, BDDK, BTK, KGK, KİK, KVKK, EPDK gibi)  verilen idari para cezaları yapılandırma kapsamı dışında tutulmuştur. Bu durumda, koronovirüs tedbirlerine uymama nedeniyle düzenlenen idari para cezaları yapılandırmadan yararlanamayacaktır.

Ayrıca, Kanun kapsamına giren dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla 213 sayılı Kanun’un 15’inci maddesine göre mücbir sebep hâli ilan edilmesi nedeniyle beyanname verme ve ödeme süresi ertelenen vergilerden, ödeme süresinin son günü 2020 yılının Ekim, Kasım veya Aralık ayına tekabül edecek şekilde belirlenenler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, koronavirüs nedeniyle ertelenen beyannameler kapsamındaki alacaklar da yapılandırma kapsamı dışında tutulmuştur.

5393 sayılı Kanun’un geçici 5’inci maddesi, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun geçici 3’üncü maddesi kapsamında uzlaşılan alacaklar ile 6552 sayılı Kanun’un geçici 2’nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında yapılandırılan alacaklar yapılandırmadan yararlanamayacaktır.

4- Alacakların yapılandırılması nasıl olacaktır?

Kanuna göre, yapılandırılan alacakların asılları Yİ-ÜFE oranları dikkate alınarak hesaplanan bir faizle ödenirse, alacağa bağlı faiz ve cezaların silinmesi öngörülmektedir.  Buna göre, kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasında ödenecek ve tahsilinden vazgeçilecek tutarlar aşağıda yer alan tablodaki gibi olacaktır.

Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince takip edilmekte olan ve vadesi 31 Aralık 2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olduğu hâlde 17.11.2020 tarihi itibarıyla ödenmemiş olan ve 6183 sayılı Kanun kapsamına giren her bir alacağın türü, dönemi, asılları ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle tutarı 100 TL’yi aşmayan asli alacakların ve tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı fer’i alacakların, aslı ödenmiş fer’i alacaklardan tutarı 200 TL’yi aşmayanların tahsilinden vazgeçilecektir.

5- Yapılandırma başvurusu ne zamana ve nereye yapılacaktır?

Borçlarını yapılandırmak isteyenlerin 31.12.2020 tarihine kadar (bu tarih dahil) ilgili idareye başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

Diğer tataftan, Cumhurbaşkanı, kanunda öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar, yabancı ülkelerde de faaliyette bulunan vergi mükelleflerinden, Ticaret Bakanlığı tarafından olağanüstü politik riskin gerçekleştiği tespit edilen ülkede faaliyette bulunan ve bu ülkedeki faaliyetleri nedeniyle durumları mücbir sebep hali kabul edilenlerin, bu Kanun kapsamında alacakları yapılandırılan alacaklı idarelere mücbir sebep hallerinin devam ettiği süre içinde ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri ile mücbir sebep hali ilan edilen yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) mücbir sebep halinin vukuu tarihinden itibaren ödenmesi gereken taksitlerin ödeme sürelerini, mücbir sebep halinin bitim tarihini takip eden aydan başlamak üzere topluca veya ayrı ayrı bir yıla kadar uzatmaya yetkilidir.

Borçlarını yapılandırmak isteyenlerin Kanunda belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları da şarttır.

6- Yapılandırılan borçlar nasıl ve ne zaman ödenecektir?

Yapılandırma başvurusunda bulunanların Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksitini 31.01.2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil), Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ise ilk taksitini 28.02.2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil), diğer taksitlerini ise bu tarihleri takip eden ikişer aylık dönemler hâlinde azami on sekiz eşit taksitte ödemeleri şarttır. Dolayısıyla, yapılandırılan borçlar peşin veya taksitli ödenebilir.

A) Peşin ödeme: Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi halinde katsayı uygulanmayacak ve fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların %90’ının tahsilinden vazgeçilecek, yapılandırılan idari para cezalarından %25 indirim yapılacaktır. Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan oluşması halinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan %50 indirim yapılacaktır.

Hesaplanan tutarların tamamının ilk iki taksit ödeme süresi içinde ödenmesi halinde katsayı uygulanmayacak ve fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar üzerinden %50; yapılandırılan idari para cezalarından %12,5 indirim yapılacaktır. Yapılandırılan alacağın sadece fer’i alacaktan ibaret olması halinde fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutardan %25 indirim yapılacaktır.

B) Taksitli ödeme: Hesaplanan tutarların taksitle ödenmek istenmesi hâlinde, ilgili maddelerde yer alan hükümler saklı kalmak şartıyla borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri şarttır. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılamaz. Taksitlendirme halinde taksitler ve katsayı uygulaması aşağıdaki şekilde olacaktır.

Bu kanun kapsamındaki alacaklara ilişkin ilgili mevzuatta yer alan özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taksit ödeme süresince zamanaşımı süreleri işlemeyecektir.

7- Kredi kartıyla ve vergi iadesi alacaklarına mahsuben ödeme imkanı var mı?

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na bağlı tahsil dairelerine yapılandırma kapsamında ödenecek olan alacakların 6183 sayılı Kanun’un 41’inci maddesine göre kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi uygun görüldüğü takdirde, ödemeye aracılık yapan bankalarca, kart kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler hâlinde yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmesi koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını gösteren makbuz verilir. Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca Hazine veya Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son gününü izleyen günden itibaren hesaplanır. Bu fıkra hükmüne göre taksitlerin kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi, katsayı uygulanmasına engel teşkil etmez.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere, kanun hükümlerinden yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen mükelleflerin, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Diğer bir ifade ile vergi iade alacaklarına mahsuben ödeme imkanı sadece vergi alacakları için mümkündür. Bu takdirde, ilgili mevzuatın mükellefin mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılır; mahsup talebine konu tutardan daha az tutarda mahsubun yapılması hâlinde, mahsuben ödeme suretiyle tahsil edilemeyen tutar için borçluya bildirimde bulunularak eksik ödenen bu tutarın bir ay içerisinde ödenmesi istenir.

8- Yapılandırma taksitleri ödenmezse ne olacak?

Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılır.

İlk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilir. Bu hüküm her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanır.

Kanun’a göre ödenecek taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk Lirası’na (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.

9- Önceki yapılandırma kanunlarına göre yapılandırılan borçların durumu nedir?

7143 sayılı Kanun’a göre yapılandırılan ve bu kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla anılan Kanun kapsamında ödemeleri devam eden alacaklar açısından, borçlular talep etmeleri hâlinde bu kanun hükümlerinden yararlanabilir. Bu takdirde, 7143 sayılı Kanun kapsamında ödenen taksitler için yapılandırma hükümleri geçerli sayılır, bu şekilde ödenmiş taksit tutarlarına tecil tarihi ile ödeme tarihi arasında geçen süre için anılan Kanuna göre tercih edilen taksit süresine uygun katsayı uygulanır, kalan taksit tutarlarına konu alacaklar vadesinde ödenmemiş alacak kabul edilerek bu Kanunun ilgili hükümlerine göre yapılandırılır ve ödenmemiş taksitlere ilişkin kalan katsayı tutarlarının tahsilinden vazgeçilir.

6736 sayılı ve 7020 sayılı yapılandırma kanunlarına hükümlerine göre 17.11.2020 tarihi itibarıyla taksit ödemeleri devam eden alacaklar ile 6736 sayılı Kanun’a göre tahakkuk eden alacaklar ise yapılandırma kapsamı dışındadır.

10- Yapılandırılan alacaklara ilişkin konulmuş hacizler kalkacak mı?

Kanuna göre ödenecek alacaklarla ilgili olarak, tatbik edilen hacizler yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminatlar iade edilir. Bu kanuna göre ödenecek alacaklar nedeniyle tatbik edilen hacizlere konu mallar, borçlunun talebi hâlinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre alacaklı tahsil dairesince satılabilir. Bu talep, kanun kapsamında ödenmesi gereken tutarların Kanun hükümlerine göre ödenmesine engel teşkil etmez.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)

Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)

Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)
Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)
Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)
Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)
KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)
İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)
Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)
Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)
Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)
Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)
Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)
Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)
Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)
Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)
Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)
Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)
Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı
Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.
Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı
Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı
Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu
Gayrimenkulde rant vergisi
Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!
KVKK kararlarının yargı denetimi
Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü
İnternetten otomobil satanların dikkatine
Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?
Makam aracı ücret midir?
Şirket araçlarına vergi ayarı
ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye
Sanat ve icat vergisi
Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!
]]>
https://www.muhasebenews.com/10-soruda-7256-sayili-kanun-kapsaminda-yapilandirma/feed/ 0
Ücreti Ödenmeyen İşçi, Bu Ücreti Kimden ve Hangi Yollardan Talep Edebilir? https://www.muhasebenews.com/ucreti-odenmeyen-isci-bu-ucreti-kimden-ve-hangi-yollardan-talep-edebilir/ https://www.muhasebenews.com/ucreti-odenmeyen-isci-bu-ucreti-kimden-ve-hangi-yollardan-talep-edebilir/#respond Wed, 24 Oct 2018 07:00:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18164 KONU: İşçi Ücreti
Ücreti Ödenmeyen İşçinin, Bu Ücretini İşverenden Dava Ya Da İcra Takibi Gibi Yasal Yollardan Talep Etmesi Mümkündür.

İLGİLİ KANUN MADDELERİ:
(818/md.81)

6098/md.97
4857/md.24,32,33
5953/md.14

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı, iş yükünün arttığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini bu nedenle iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai ücret alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı, davacının tüm haklarının ödendiğini savunarak, davanın reddini, ayrıca açtığı karşı dava ile haklı neden olmaksızın ve ihbar önellerine uymadan iş akdini fesheden davacıdan ihbar tazminatı isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği gerekçesiyle davacının kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Davacının ödenmeyen işçilik alacağı sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedip feshetmediği konusu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.

İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanununun 32’nci maddesinin dördüncü fıkrasında, ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. 5953 sayılı Basın İş Kanununun 14’üncü maddesinin aksine, 4857 sayılı Yasada ücretin peşin ödeneceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sonra ödenmelidir.

Ücreti ödenmeyen işçinin, bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi yasal yollardan talep etmesi mümkündür.
1475 sayılı Yasa döneminde, toplu olarak hareket etmemek ve kanun dışı grev kapsamında sayılmamak kaydıyla 818 sayılı Borçlar Kanununun 81’inci maddesi uyarınca ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini ifa etmekten, yani çalışmaktan kaçınabileceği kabul edilmekteydi. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 97’inci maddesinde de benzer bir düzenleme yer almaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda ise ücret daha fazla güvence altına alınmış ve işçi ücretinin yirmi gün içinde ödenmemesi durumunda, işçinin iş görme edimini yerine getirmekten kaçınabileceği açıkça düzenlenmiş, toplu bir nitelik kazanması halinde dahi bunun kanun dışı grev sayılamayacağı kurala bağlanmıştır.

Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı nedene dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da bulunmaktadır. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.

Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin yasa ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödeme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanması gerekir.

4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların ödenmemesi durumunda da işçinin haklı fesih imkânı bulunmaktadır.

İşçinin ücretinin işverenin içine düştüğü ödeme güçlüğü nedeniyle ödenememiş olmasının sonuca bir etkisi yoktur. İşçinin, ücretinin bir kısmını Yasanın 33 üncü maddesinde öngörülen ücret garanti fonundan alabilecek olması da işçinin fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
İşçinin sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik bildirilmesi, sosyal güvenlik hakkını ilgilendiren bir durum olsa da Dairemizin 1475 sayılı Yasa döneminde istikrar kazanmış olan görüşü, 4857 sayılı İş Kanunu döneminde de devam etmekte olup, sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde de işçinin haklı fesih imkânı vardır.

Somut olayda, yapılan yargılama sonunda davacının fazla mesai ücret talebi hüküm altına alınmış ve davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmiştir. Davalı tarafça dosyaya imzalı dönem bordroları ibraz edilmiş ve davacı tarafça ihtirazı kayıt konulmadan imzalanan ve imzası inkâr edilmeyen bordrolar da her ay fazla mesai ücreti tahakkuk ettirilerek ödenmiştir. Davacı taraf bordoda yazılı olan miktarlardan daha fazla fazla mesai yaptığını yazılı veya eş değer belge ile ispatlayamamıştır. Bu durumda fazla mesai ücret alacağı olmayan davacının iş akdini feshetmesinde haklı sebebinin olmadığının anlaşılmasına göre, davacının haklı neden olmaksızın ve ihbar önellerine uymadan iş akdini sonlandırdığının kabulüyle mahkemece davanın reddine, karşı davanın ise kabul edilerek davalı işveren yararına ihbar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozma nedenidir.

O halde davalı-karşı davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Yargıtay-7. Hukuk Dairesi-E.2014/19738-K.2015/14523-T. 10.09.2015

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ucreti-odenmeyen-isci-bu-ucreti-kimden-ve-hangi-yollardan-talep-edebilir/feed/ 0
Serbest Meslek Kazancının Tespitinde Hasılattan İndirilecek Giderler Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-kazancinin-tespitinde-hasilattan-indirilecek-giderler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-kazancinin-tespitinde-hasilattan-indirilecek-giderler-nelerdir/#respond Fri, 18 May 2018 19:00:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22275 SERBEST MESLEK KAZANCININ TESPİTİNDE HASILATTAN İNDİRİLECEK GİDERLER NELERDİR?
Serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek giderler şunlardır;
1- Mesleki kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesiyle ilgili genel giderler.
2- İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler.

Örnek:
Mimar olarak faaliyet yürüten Mükellef (A) kira ile oturduğu dairenin bir odasını mimarlık ofisi olarak kullanmaktadır. 2016 yılı için ödediği 90.000 TL tutarındaki kiranın tamamını; ısıtma, aydınlatma ve su için ödediği 30.000 TL’nin ise yarısı olan 15.000 TL’yi kazancından indirebilecektir.

***İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını işyeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.

3- Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kâin sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile demirbaş olarak verilen giyim giderleri.
4- Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri (seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla).
5- Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar.
6- Kiralanan veya envantere dâhil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri (taşıt giderlerinden kasıt genel olarak taşıtların tamir, bakım, yakıt gibi giderleridir).
7- Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller.
8- Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri.
9- Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar.
10- Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar.
11- Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve sözleşmeye göre ödenen tazminatlar.

***Her türlü para cezaları ve vergi cezaları, serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar ile 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizleri gelir vergisi matrahından ve gelir unsurlarından gider olarak indirilemez.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-kazancinin-tespitinde-hasilattan-indirilecek-giderler-nelerdir/feed/ 0
İşveren Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Şahıs Sigorta Primleri İndirim Konusu Yapılır Mı? https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-ucretliler-adina-odenen-sahis-sigorta-primleri-indirim-konusu-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-ucretliler-adina-odenen-sahis-sigorta-primleri-indirim-konusu-yapilir-mi/#respond Thu, 12 Apr 2018 05:00:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=11442 1- İŞVERENLER TARAFINDAN ÜCRETLİLER ADINA ÖDENEN ŞAHIS SİGORTA PRİMLERİ GİDER OLARAK İNDİRİM KONUSU YAPILABİLİR Mİ?
İşverenlerce ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi  için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ve 68 inci maddeleri çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-ucretliler-adina-odenen-sahis-sigorta-primleri-indirim-konusu-yapilir-mi/feed/ 0
Çalışma İzni Verilen Yabancılara İlişkin Sosyal Güvenlik İşlemleri Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/calisma-izni-verilen-yabancilara-iliskin-sosyal-guvenlik-islemleri-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/calisma-izni-verilen-yabancilara-iliskin-sosyal-guvenlik-islemleri-nasil-yapilir/#respond Sat, 06 Jan 2018 23:00:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19273 ÇALIŞMA İZNİ VERİLEN YABANCILAR İÇİN SGK İŞLEMLERİ NE ZAMAN VE NASIL YAPILIR?
1-
Yurtiçinden yapılan başvurularda çalışma izni başlangıç tarihini izleyen 30 gün içinde,
2- Yurtdışından yapılan başvurularda ise yabancının yurda giriş tarihinden itibaren 30 gün içinde,
SGK sigortalı girişinin, en az Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına beyan edilmiş ücret üzerinden, yapılması zorunludur.

***4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun 22’nci maddesi uyarınca çıkartılmış bulunan Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 55’inci maddesinde; yabancıların hangi durumlarda ve ne kadar süre ile çalışma izninden muaf oldukları belirtilmektedir. Burada sayılı muafiyet hükümlerinden yararlanacak yabancılar için çalışma izni düzenlenen yabancılar da olduğu gibi sosyal güvenlikle ilgili yükümlülüklerin ilgili işverenliklerce yerine getirilmesi zorunludur.

***Mütekabiliyet esasına dayalı olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda bulunan yabancılardan sigorta primlerinin kendi ülkesinde ödenmeye devam ettiği kanıtlanan yabancılar, Sözleşmelerde öngörülen süreler kadar Türkiye’de sosyal güvenlik yükümlülüklerinden muaftırlar.

Kaynak: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/calisma-izni-verilen-yabancilara-iliskin-sosyal-guvenlik-islemleri-nasil-yapilir/feed/ 0
Ticari Kazancı Tespit Ederken İndirilecek Giderler Nelerdir Biliyor musunuz? https://www.muhasebenews.com/ticari-kazanci-tespit-ederken-indirilecek-giderler-nelerdir-biliyor-musunuz/ https://www.muhasebenews.com/ticari-kazanci-tespit-ederken-indirilecek-giderler-nelerdir-biliyor-musunuz/#respond Mon, 09 Oct 2017 19:00:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22691 TİCARİ KAZANCIN TESPİTİNDE İNDİRİLECEK GİDERLER NELERDİR?
Gelir, safi tutarları üzerinden vergiye tabi tutulmaktadır. Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesine göre, safi tutarı tespit edebilmek için, gayri safi hasılattan indirilebilecek giderler aşağıda sıralanmaktadır.
1- Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler,
2- Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı ve demirbaş olarak verilen giyim eşyası (Resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası),
3- İşle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar,
4- İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri,
5- Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri,
6- İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar,
7- Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar. (İşletmeye dahil olan gayrimenkulün iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılabilir.)
8- İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar,
9- İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, (İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Gerek işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, gerekse bu Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.)
10- Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.
11- Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen işbaşı eğitim programlarından faydalananlara, programı yürüten işverenlerce fiilen ödenen tutarlar (Bu kapsamda işverenler tarafından ticari kazancın tespitinde ücretle ilişkilendirilmeksizin her bir katılımcı itibarıyla indirim konusu yapılacak tutar aylık olarak asgari ücretin brüt tutarının yarısını aşamaz.).

***Ayrıca, Bağ-Kur primleri de sosyal güvenlik mevzuatı uyarınca ödenmiş olması şartıyla beyan edilen ticari kazançla sınırlı olmak üzere indirim konusu yapılabilecektir.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ticari-kazanci-tespit-ederken-indirilecek-giderler-nelerdir-biliyor-musunuz/feed/ 0
Prime Esas Kazançlardan İstisna Tutulacak Yemek Parası, Çocuk Zammı Tutarları 2017 Yılı İçin Nasıl Hesaplanır? https://www.muhasebenews.com/prime-esas-kazanclardan-istisna-tutulacak-yemek-parasi-cocuk-zammi-tutarlari-2017-yili-icin-nasil-hesaplanir/ https://www.muhasebenews.com/prime-esas-kazanclardan-istisna-tutulacak-yemek-parasi-cocuk-zammi-tutarlari-2017-yili-icin-nasil-hesaplanir/#respond Sun, 30 Jul 2017 04:00:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19192 Mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 4958 sayılı Kanunla değişik 77’nci maddesinin ikinci fıkrasında, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca miktarları yıllar itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamlarının sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacağı, bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemelerin prime tabi tutulacağı hükme bağlanmıştı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının “Sigorta Primlerinin Hesabına Esas Tutulacak Kazançların Aylık Tutarının Tespitinde Nazara Alınmayacak Olan Yemek Parası ile Çocuk ve Aile Zamlarının Günlük ve Aylık Tutarlarının Tespitine ilişkin Tebliği” 29.01.2004 tarih ve 25361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Buna göre, Sigorta Primlerinin Hesabına Esas Tutulacak Kazançların Aylık Tutarının Tespitinde Nazara Alınmayacak Olan Yemek Parası ile Çocuk Zamlarının Günlük ve Aylık Tutarları hesaplamaları aşağıdaki gibi olacaktır.

1- Yemek Parası Hesaplanması:
Yemek parası olarak yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi şartıyla fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için her yıl belirlenen günlük asgari ücretin %6’sının yemek parası verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunmaktadır.

2017 yılında uygulanacak asgari ücret tutarı, 30 Aralık 2016 tarihli ve 29934 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 29.12.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı’na göre aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.Buna göre sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacak yemek parası tutarı 2017 yılı için aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır.Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun 23’üncü maddesinin 8’inci bendi hükmüne göre hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilmemektedir. Buna karşılık işverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 27.12.2016 tarihli ve 29931 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 296 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre 2017 yılında 14,00 lirayı aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakden yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilmektedir.

2- Çocuk Zammı Hesaplanması:
Çocuk zammı olarak yapılan ödemelerden; iki çocuğa kadar (iki çocuk dâhil) çocukların 18 yaşını, orta öğretim yapması halinde 20 yaşını, yükseköğretim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olmaları şartıyla veya çalışamayacak durumda malul bulunan ve Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan erkek çocukları ile yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve [Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına]  tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocukları için, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın iki çocuğu geçmemek kaydıyla çocuk başına her yıl 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %2’si oranındaki tutarı olarak hesaplanmaktadır.

Buna göre sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacak çocuk zammı tutarı 2017 yılı için aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır.

Buna göre sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde nazara alınmayacak aile yardımı tutarı aşağıdaki gibi hesaplanmaktadır.

NOT: Aile Zammı (Yardımı) sadece kamu personeli için gelir vergisinden istisna olup, özel sektörde çalışanlar için vergiye tabidir.

Kaynak: TÜRMOB Mevzuat Sirküleri

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/prime-esas-kazanclardan-istisna-tutulacak-yemek-parasi-cocuk-zammi-tutarlari-2017-yili-icin-nasil-hesaplanir/feed/ 0
Yeni İşçi Sigorta ve Vergi Teşviki Nasıl Uygulanacak? (2017 Sonuna Kadar) https://www.muhasebenews.com/yeni-isci-sigorta-ve-vergi-tesviki-nasil-uygulanacak-2017-sonuna-kadar/ https://www.muhasebenews.com/yeni-isci-sigorta-ve-vergi-tesviki-nasil-uygulanacak-2017-sonuna-kadar/#respond Sat, 29 Jul 2017 15:30:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19119 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteği 09.02.2017 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olup, 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalılar yönünden 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun geçici 17’nci maddesinde yer alan işveren desteğine ilişkin uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

1- 4447 SAYILI KANUNU GEÇİCİ 17’İNCİ MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN İŞVEREN DESTEĞİNDEN YARARLANILABİLMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR?
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden yararlanılabilmesi için,
1.1- Sigortalı yönünden;
1.1.1- 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınmış olması,
1.1.2- Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması,
1.1.3- İşe giriş tarihi itibariyle işe alındıkları tarihten önceki 3 aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 10 günden fazla bildirilmemesi,

1.2- İşveren yönünden;
1.2.1-
Özel sektör işverenine ya da 5510 sayılı Kanunun ek 9’uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki işverene ait olması,
1.2.2- Sigortalının işe alındığı işyerine ait 2016 yılı Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılması,
1.2.3- Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi,
1.2.4- Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi,
1.2.5- Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,
1.2.6- Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması,
şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

2- 4447 SAYILI KANUNU GEÇİCİ 17’İNCİ MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN İŞVEREN DESTEĞİNDEN YARARLANILABİLMESİ İÇİN GENEL ŞARTLAR NELERDİR?
Destekten yararlanılabilmesi için genel şartlar;
2.1- Sigortalının 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınmış olması 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalılardan dolayı yararlanılabilecektir.

2.2-
Sigortalının Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden yararlanılabilmesi için 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalıların işe giriş tarihi itibariyle Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olması gerekmektedir.

Örnek: 01.06.2017 tarihinde M Limited Şirketinde işe başlayan (A) sigortalısının en son çalıştığı işyerinden 2016/Ekim ayında ayrıldığı ve Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olduğu dikkate alındığında,4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla söz konusu sigortalıdan dolayı bahse konu destekten
yararlanılabilecektir.

2.3- Sigortalının işe alındığı tarihten önceki 3 aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 10 günden fazla bildirilmemesi 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalılardan dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen destekten yararlanılabilmesi için, sigortalının işe alındığı tarihten önceki 3 aylık dönemde, gerek işe alındığı işyerinden, gerekse farklı bir işyerinden 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında Kurumumuza verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde 10 günden fazla bildirilmemiş olması gerekmektedir.

Örnek:
Z Limited Şirketinde 12.07.2017 tarihinde (A) sigortalısının, 15.12.2017 tarihinde (B) sigortalısının, 22.11.2017 tarihinde (C) sigortalısının işe alındığı,
-(A) sigortalısının 2017/Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında toplam 10 gün bildirildiği,
-(B) sigortalısının 2017/Eylül, Ekim ve Kasım aylarında toplam 11 gün bildirildiği,
-(C) sigortalısının 2017/Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında çalışmadığı,
varsayıldığında, maddede aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla, (A) ve (C) sigortalılarından dolayı işveren desteğinden yararlanılması mümkün olacak, buna karşın (B) sigortalısından dolayı, işe alındığı tarihten önceki üç aylık dönemde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinde 10 günden fazla bildirilmesi nedeniyle bahse konu destekten yararlanılması mümkün olamayacaktır.

Sigortalının işe giriş tarihi itibariyle, işe alındığı tarihten önceki 3 aylık dönemde 10 günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmiş olması halinde bu sigortalı için 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde yer alan destekten yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, sigortalıların;
– Aday çırak, çırak veya işletmelerde meslekî eğitim görmesi nedeniyle 7 veya 42 nolu belge türü seçilmek suretiyle,
– Meslekî ve teknik ortaöğretim ile yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimi gören öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde görevli bursiyerler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46’ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, günlük prime esas kazanç alt sınırının 30 katından fazla olmaması nedeniyle 22, 43,49 ve 50 nolu belge türü seçilmek suretiyle,
– Türkiye İş Kurumunca düzenlenen kurslara katılmış olması nedeniyle 25, 44 veya 46 nolu belge türü seçilmek suretiyle,
– Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular için 19 nolu belge türü seçilmek suretiyle, düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgeleri ile Kurumumuza bildirilmiş olması halinde, bu süreler işe giriş tarihinden önceki üç aylık süre içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmiş süre olarak dikkate alınmayacaktır.

2.4- İşyerinin özel sektör işverenine ait olması 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden ihale konusu iş üstlenen işyerleri hariç olmak üzere özel sektör işverenlerine ait işyerlerinde çalışan sigortalılar ile 5510 sayılı Kanunun Ek 9’uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılabilecek olup, bahse konu işveren desteği kamu idarelerine ait işyerleri ile 5335 sayılı Kanunun 30’uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışan sigortalılar hakkında uygulanmayacaktır.
Buna göre,
2.4.1- 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin %50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve işletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu kurumlarında çalıştırılan sigortalılardan dolayı,
2.4.2- Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklara ait işyerlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı,
2.4.3- 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki alım ve yapım işleri, 4734 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında istisna olan alım ve yapım işleri ile uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işlerinde/işyerlerinde çalıştırılan sigortalılardan dolayı, bu destekten yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
Dolayısıyla, ihale konusu iş üstlenen işyeri işverenleri, mahiyet kodu (1) veya (3) olarak tescil edilmiş işyerleri ya da resmi nitelikte olduğu halde mahiyet kodu (2) veya (4) olarak tescil edilmiş işyeri işverenleri ile 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri bahse konu destekten yararlanamayacaktır.

2.5- Sigortalının işe alındığı işyerine ait 2016 yılı Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılması;
2.5.1- 2016 yılı Aralık ayında Kuruma bildirim yapılmış olması halinde;
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen destekten yararlanılabilmesi için maddede aranılan diğer şartların yanı sıra, sigortalının işe alındığı işyerine ait 2016/Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki kayıtlı sigortalı sayısına ilave olarak işe alınması gerekmektedir.

Örnek:
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen şartlara sahip olan (B) sigortalısının, (Ç) Limited Şirketine ait işyerinde 12.07.2017 tarihinde işe alındığı ve bahse konu sigortalının işe alındığı işyerine ait 2016/Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısının 4 olduğu varsayıldığında;
Sigortalının işe alındığı ay ve takip eden aylarda 5 ve üzerinde sigortalı çalıştırılması ve Kanunda aranılan diğer şartların da sağlanmış olması kaydıyla söz konusu sigortalıdan dolayı bahse konu destekten yararlanılacaktır. İlgili ayda sigortalı sayısının 4 ve altında olması halinde ise bu sigortalıdan dolayı destekten yararlanılamayacaktır.

Bununla birlikte, anılan maddede aranılan diğer şartlara sahip olan sigortalı, 2016/Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki kayıtlı sigortalı sayısına ilave olarak işe alınmasa dahi, sonraki aylarda işyerinde çalışan sigortalı sayısı 2016/Aralık ayı toplam sigortalı sayısının üzerine çıktığı takdirde, bahse konu sigortalıdan dolayı ilgili aylarda 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen destekten yararlanılabilecektir.

Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanunun Ek 9’uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla sigortalı çalıştıran işverenlerin 4447 sayılı Kanunun geçici 17 nci maddesinde öngörülen destekten yararlanabilmesi için, sigortalının işverenin 2016/Aralık ayında çalıştırmış olduğu sigortalı sayısına ilave olarak işe alınmış olması gerekmektedir.

2.5.2- 2016 yılı Aralık ayına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirim yapılmamış olması halinde;
2016/Aralık ayında sigortalı çalıştırılmaması nedeniyle Kuruma bu aya ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmemiş olması halinde, 2016/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısı sıfır olacağından Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla destek kapsamına giren tüm sigortalılardan dolayı bu destekten yararlanılabilecektir.

Örnek: 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen şartlara sahip olan (A) ve (B) sigortalılarının, 2016 Aralık ayında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimi olmayan (M) Limited Şirketine ait işyerinde 16.06.2017 tarihinde işe alındığı varsayıldığında, 2016/Aralık ayında sigortalı çalıştırılmamış olması nedeniyle bu sigortalıların tamamından dolayı Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla bahse konu destekten yararlanılabilecektir.

2.5.3- 01.06.2017 – 31.12.2017 tarihleri arasında tescil edilen işyerleri 01.06.2017 – 31.12.2017 tarihleri arasında ilk defa tescil edilmiş olan işyerleri ile 2017 yılından önce tescil edildiği halde 2016 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirimde bulunmayan işyerlerinde 2016/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısı sıfır olacağından 01.06.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınan ve destek kapsamına giren tüm sigortalılardan dolayı Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla bu destekten yararlanılabilecektir.

Örnek 1:
 5.7.2017 tarihinde 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan (Y) Limited Şirketinde destek kapsamına giren (B) ve (C) sigortalılarının 7.7.2017 tarihinde işe alındığı varsayıldığında, Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla, 2016/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı sigortalı sayısı sıfır olacağından destek kapsamına giren bu sigortalıların tamamından dolayı 2017/Temmuz ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinden itibaren destek tutarının tamamı kadar 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde yer alan destekten yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

Örnek 2:
2014 yılında 5510 sayılı Kanun kapsamına alınmış (M) Limited Şirketinde 2016/Ocak ila 2017/Mayıs aylarında sigortalı çalıştırılmadığı için Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi verilmediği, 1.7.2017 tarihinde (L) sigortalısının işe alındığı varsayıldığında Kanunda aranılan diğer şartların sağlanması kaydıyla, bu sigortalıdan dolayı 2017/Temmuz ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinden itibaren 666,60 TL tutarında 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde yer alan destekten yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

2.5.4- Ortak hükümler
Kuruma bildirilmiş toplam sigortalı sayısının tespiti sırasında, her bir ayda çalışan sigortalı sayısı, ilgili dönemlerde Kuruma verilmiş asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısından, iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı düşülmek suretiyle tespit edilecektir.

2016/Aralık ayında Kuruma bildirilen toplam sigortalı sayısı ile destekten yararlanılacak ayda toplam sigortalı sayısının tespitinde ilgili ayda aynı sigortalıya ilişkin yapılan bildirimlerde mükerrer kayıtlar dikkate alınmayacaktır.
Ay içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmiş sigortalı sayısının tespitinde, ay içinde işe giren veya işten çıkan sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecektir.

Bununla birlikte, 2016/Aralık ayında Kuruma bildirilen toplam sigortalı sayısı ile destekten yararlanılacak ayda toplam sigortalı sayısının hesabında, ilgili ay içinde sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalılar ile çeşitli nedenlerle ay içinde çalışması bulunmayan ve ücret ödenmeyen (istirahat veya ücretsiz izin gibi nedenlerle aylık prim ve hizmet belgesinde (0) gün ve (0) kazançlı olarak kayıtlı) sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecek, buna karşın aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ve Türkiye İş Kurumu’nca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler ve ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular dikkate alınmayacaktır.

Dolayısıyla, 2016/Aralık ayında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen toplam sigortalı sayısı ile destekten yararlanılacak ayda toplam sigortalı sayısının hesabında 7,19, 22, 25, 42, 43, 44, 46, 47, 49 ve 50 nolu belge türleri ile yapılan bildirimler dikkate alınmayacaktır.

2016/Aralık ayında Kuruma bildirilen toplam sigortalı sayısı ile destekten yararlanılacak ayda toplam sigortalı sayısının hesabında varsa alt işverenlerce çalıştırılan toplam sigortalı sayısı da dikkate alınacaktır.

4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde yer alan işveren desteğinden yararlanılması sırasında, 2016/Aralık ayına ilişkin geriye yönelik olarak gerek kendiliğinden, gerekse mahkeme ilamına ya da kamu kurum ve kuruluşlarınca düzenlenen belgelere istinaden veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlere istinaden düzenlenen asıl/ek/iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı, sigortalı için e-Bildirge sistemi üzerinden tanımlama tarihi itibariyle hesaplanan toplam sigortalı sayısını değiştirmeyecektir.

2.6- Aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi;
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden yararlanılabilmesi için 1687 kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinin yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olması gerekmektedir.

1.9.2012 tarihli ve 28398 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşveren Uygulama Tebliğinin “2.2- Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin Kuruma Verilmesi” başlıklı bölümünde, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları çalıştıran özel nitelikteki işyeri işverenlerinin cari aya ilişkin olarak düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’ünde e-Sigorta kanalıyla Kuruma göndermek zorunda olduğu, belgenin gönderilmesi gereken sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, aylık prim ve hizmet belgesinin, son günü izleyen ilk iş günü Kuruma, e-Sigorta kanalıyla gönderileceği öngörülmüş bulunmaktadır.

Buna göre, özel nitelikteki işyeri işverenlerince cari aya ilişkin düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinin en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’üne kadar (dahil) Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi gerekmektedir.

Yine, bazı özel nitelikteki işyerlerinde, resmi nitelikteki işyerlerinde olduğu gibi ayın 15’i ila takip eden ayın 14’ü arasında ücret alan sigortalılar çalıştırıldığından, bu nitelikteki özel sektör işyeri işverenlerinin aylık prim ve hizmet belgelerini en geç belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 7’sinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri gerekmekte, işyerlerinin yukarıda belirtilen süre içerisinde aylık prim ve hizmet belgesini Sosyal Güvenlik Kurumuna vermemesi halinde, söz konusu işveren desteğinden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, bahse konu destek hükümleri, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar, aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler, staja tabi tutulan öğrenciler ile üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler, Türkiye İş Kurumunca düzenlenen eğitimlere katılan kursiyerler, harp malulleri ile 3713 ve 2330 sayılı Kanunlara göre vazife malullüğü aylığı alanlardan yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olanlar, yalnızca işsizlik sigortasına tabi olanlar, yurt dışında çalışanlar, doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği alanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular ve iş kaybı tazminatı alanlar hakkında uygulanmayacağından, 2-7-12-14-19-20-21-22-23-25-28-39-41-42-43-44-45-46-47-48-49-50-90-91-92 nolu belge türü seçilmek suretiyle düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri için 1687 kanun numarası seçilemeyecektir.

Bununla birlikte, 2017/Haziran ila 2017/Aralık aylarına ilişkin yasal süresi dışında geriye yönelik düzenlenen asıl veya ek belgelerden dolayı bu destekten yararlanılmayacaktır.

2.7- Tahakkuk eden sigorta primlerinin yasal süresi içinde ödenmesi;
1687 kanun numarası seçilmek suretiyle yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı tahakkuk eden sigorta primi ve işsizlik sigortası priminin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması için, aynı aya ilişkin düzenlenmiş aylık prim ve hizmet belgelerinden dolayı tahakkuk etmiş olup, destek sonrası işveren tarafından ödenmesi gereken sigorta primi ile işsizlik sigortası priminin tamamının yasal süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.

İşveren tarafından ödenmesi gereken tutarın yasal süresi içinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde işveren desteğinden yararlanılamayacağından, gerek işveren tarafından ödenmesi gereken, gerekse İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmak üzere tahakkuk eden tutar, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

Örnek:
D Limited Şirketinde çalışan (B) sigortalısı için 2017/Haziran ayına ilişkin 1687 kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenmiş ve yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmiş olan aylık prim ve hizmet belgesinden dolayı tahakkuk eden;
İşveren tarafından ödenmesi gereken prim tutarı: 750,00 TL
İşsizlik Sigortası Fonu hissesi: 666,60 TL olduğu varsayıldığında, işveren tarafından ödenmesi gereken 83,40 TL (750,00- 666,60) tutarındaki prim 31.7.2017 tarihine kadar ödendiği takdirde, 666,60 TL İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacaktır. 83,40 TL tutarındaki prim borcunun yasal süresi içinde ödenmediği varsayıldığında 666,60 + 83,40 TL = 750,00 TL tutarındaki prim borcu, tahsil tarihine kadar hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işveren tarafından ödenecektir.

Bununla birlikte, işverenlerin bu kapsamdaki sigortalılar için ödeyeceği primlerin İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak tutardan az olması halinde, sadece işverenin ödeyeceği tutar kadar bu destekten yararlanılabilecektir.

2.8- Yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması;
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden yararlanılabilmesi için, sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması gerekmektedir.

Dolayısıyla, aynı veya farklı sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezinde işlem gören birden fazla işyeri bulunan işverenlerce, söz konusu destekten, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmayan işyerlerinden dolayı yararlanılabilecek, ancak borcu olan işyerlerince bu borçlar ödenmediği sürece destekten yararlanılamayacaktır.
Aylık prim ve hizmet belgelerinin 1687 kanun numarası seçilmek suretiyle gönderilmesi sırasında, Kurum veri tabanından ilgili işyerinin yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunup bulunmadığı sorgulanacak ve yalnızca yasal ödeme süresi geçmiş borcu bulunmayan işyerleri için 1687 kanun numarasının seçilmesine izin verilecektir.

Bununla birlikte, gerek on-line tahsilata geçilmeden önce meydana gelen hatalı kayıtlar dolayısıyla, gerekse TL’den YTL’ye geçiş sürecinde yapılan yuvarlamalar dolayısıyla her bir alacak türü yönünden ayrı ayrı olmak üzere 15,00 TL’ye kadar olan alacak asılları sorgulama sırasında dikkate alınmayacaktır.

Öte yandan, yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçları bulunmakla birlikte, söz konusu borçları çeşitli kanunlar gereğince yeniden yapılandırılmış veya 6183 sayılı Kanunun 48’inci maddesine istinaden tecil ve taksitlendirilmiş olan işverenler, yapılandırma veya taksitlendirme işlemlerinin devam ediyor olması ve yapılandırma veya taksitlendirme kapsamına girmeyen başka borçlarının bulunmaması kaydıyla söz konusu destekten yararlanabileceklerdir.

Diğer taraftan, ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeniyle yeniden yapılandırma veya tecil ve taksitlendirme anlaşmaları bozma koşuluna giren işverenlerin, bozma koşulunun oluştuğu tarihten itibaren 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen sigorta primi desteğinden yararlanmalarına imkan bulunmamaktadır.

2.9- Çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı yönünde herhangi bir tespitin bulunmaması;
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinin ikinci fıkrasında, yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıların fiilen çalışmadığı tespit edilen işverenlerin bahse konu işveren desteğinden yararlanmayacağı hükme bağlanmıştır.

Buna göre, Sosyal Güvenlik Kurumuna denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelere veya mahkeme ilamına istinaden, 1.6.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenlerin destekten yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

Bu durumda, Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelere veya mahkeme ilamına istinaden çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenler, 2017 yılında bu destekten yararlanamayacak olup, 2017 yılında işveren desteğinden yararlanılmış olması halinde yersiz yararlanılan destek tutarları gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

Örnek: 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde yer alan işveren desteğinden 2017/Haziran ayından itibaren yararlanmaya başlayan bir işyerinde 30.8.2017 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan denetim sonucunda, 21.6.2017 tarihinde işyerinde çalışmaya başlayan (B) sigortalısının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinin tespit edildiği varsayıldığında, 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde yer alan işveren desteğinden 2017/Haziran ve Temmuz aylarında yersiz yararlanılan işveren desteği tutarları gecikme zammı ve gecikme cezası ile birlikte işverenden tahsil edilecek, ayrıca bu işyerinde 2017/Ağustos ila 2017/Aralık aylarında 4447 sayılı Kanunun geçici 172’nci maddesinde yer alan işveren desteğinden yararlanılamayacaktır.

Bununla birlikte, 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde yer alan destekten yararlanan işverenlerin çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediğinin veya bildirdiği sigortalıları fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi durumunda, 2017 yılında yersiz yararlanılan işveren desteği tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecek olup, 2017 yılında usulüne uygun yararlanılan diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimler geri alınmayacaktır.

Ancak bu durumda, Sosyal Güvenlik Kurumunun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden veya mahkeme ilamına istinaden çalıştırdıkları sigortalıları Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmedikleri veya bildirilen sigortalıyı çalıştırmadığı tespit edilen işverenler hakkında 5510 sayılı Kanunun 81’inci maddesinin (ı) ve (i) bentleri, ikinci fıkrası, Ek 2’nci maddesi ile 4447 sayılı Kanunun geçici 10 ve 15’ inci maddeleri uyarınca sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden bir ay/bir yıl süreyle yasaklama işlemi ilgili mevzuatları gereğince yapılacaktır.

Buna karşın, Kuruma bildirilmiş olan sigortalıların, bildirim tarihlerinden sonraki prim ödeme gün sayısını veya prime esas kazanç tutarını eksik bildirdiği tespit edilen işverenler, 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen destekten diğer şartları sağlamaları kaydıyla yararlanabileceklerdir.

Aynı işverenin aynı veya farklı ünite sınırları içinde birden fazla işyeri dosyasının mevcut olması halinde, çalıştıkları halde Kuruma bildirilmemiş sigortalılar veya bildirildiği halde fiilen çalışmayan sigortalılar hangi işyerinde tespit edilmiş ise, 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen destekten yalnızca bu işyerinde çalışan sigortalılardan dolayı yararlanılamayacaktır.

Öte yandan, 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde yer alan işveren desteğinden yararlanmayacak olan işverenlerin, söz konusu destekten yararlanmak amacıyla destek kapsamına giren sigortalıları kendisine ait başka bir işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirdiklerinin tespit edilmesi halinde, bu sigortalılardan dolayı bahse konu işveren desteğinden yararlanılmaması gerektiğinden yararlanılan destek tutarları geri alınacaktır.

Çalıştırdığı sigortalıları Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmediği veya bildirilen sigortalıları fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işverenlerin, tespite ilişkin tutanağın/bilgi veya belgenin/mahkeme ilamının ilgili üniteye geç intikal etmesi nedeniyle destekten yersiz yararlanmış olduklarının anlaşılması halinde, bu aylara ilişkin daha önce İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanmış olan tutarlar da gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecektir.

Diğer taraftan, yapılan kontrol ve denetimler ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden veya mahkeme ilamına istinaden;
Alt işverenin çalıştırdığı sigortalıları Kuruma bildirmediğinin/sahte sigortalı bildiriminde bulunduğunun tespit edilmesi halinde, hem kayıt dışı sigortalı çalıştıran/sahte sigortalı bildiriminde bulunan alt işveren hem de asıl işveren,
-Asıl işverenin çalıştırdığı sigortalıları Kuruma bildirmediğinin/sahte sigortalı bildiriminde bulunduğunun tespit edilmesi halinde ise yalnızca asıl işveren,
bu destekten yararlanamayacaktır.

3- DESTEKTEN YARARLANMA SÜRESİ
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesi kapsamına giren sigortalılardan dolayı maddede aranılan diğer şartların sağlanmış olması kaydıyla bu destekten 2017/Haziran ila 2017/Aralık ayları/dönemleri arasında yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

Bununla birlikte, bu destek uygulamasının 31.12.2017 tarihinde sona ereceği dikkate alındığında, ayın 15’i ila takip eden ayın 14’ü arasında çalışmaları karşılığında ücret alan sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenleri açısından 2017/Aralık (15/12-14/1) döneminde bu destekten 17 günlük yararlanılacaktır.

4- İŞSİZLİK SİGORTASI FONU TARAFINDAN KARŞILANACAK DESTEK TUTARININ HESAPLANMASI NASIL YAPILIR?
2017/Haziran ila 2017/Aralık aylarına/dönemlerine ilişkin olmak kaydıyla 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesi kapsamına giren sigortalıların destekten yararlanılacak ay/dönemdeki prim ödeme gün sayısının 22,22 TL ile çarpımı sonucu bulunacak tutar İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacaktır.

Örnek:
(M) Anonim Şirketinde 17.7.2017 tarihinde işe alınan ve 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesi kapsamına giren bir sigortalının ilgili aydaki;

5- ALT İŞVERENİ BULUNAN İŞYERLERİ VE ALT İŞVERENLERLE İLGİLİ İŞLEMLER NASIL YAPILACAKTIR?
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden alt işverenlerce çalıştırılan ve kapsama giren sigortalılardan dolayı da yararlanılabilecektir.

Ancak, kapsama giren sigortalılardan dolayı söz konusu destekten yararlanılabilmesi için,
– Asıl işverenin, hem kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan hem de alt işverenlerin çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan; her bir alt işverenin ise yalnızca kendi çalıştırmış olduğu sigortalılardan kaynaklanan yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası ile bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması,

– Gerek asıl işverence, gerekse alt işverenlerce çalıştırılan ve kapsama giren sigortalının 2016/Aralık ayında bildirilen toplam sigortalı sayısına ilave olması, gerekmektedir.

Örnek:
(S) Limited Şirketinde (Ç) sigortalısının 15.6.2017 tarihinde işe alındığı ve söz konusu işyeri ile (D) ve (E) alt işverenlerince 2016/Aralık ayında Kuruma bildirilmiş sigortalı sayısının aşağıda belirtildiği şekilde olduğu varsayıldığında,
Kuruma bildirilen sigortalı sayısı
Asıl İşveren         : 10
(D) Alt işvereni    : 5
(E) Alt işvereni     : 8
Toplam                : 23

2016/Aralık ayında toplam 23 sigortalı bildirilmesi nedeniyle (Ç) sigortalısından dolayı, 24 ve üzerinde sigortalı bildirimi yapılan aylarda destekten yararlanılabilecektir.
Diğer taraftan, 5510 sayılı Kanun uyarınca alt işverenler sosyal sigorta yükümlülüklerini asıl işverene ait işyeri dosyası üzerinden yerine getirdiğinden, alt işverenlerin bu destekten yararlanmasında asıl işverenin işyeri tescil tarihine göre bu genelgenin (e) bölümündeki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

Söz konusu işveren desteğinden alt işverenlerce çalıştırılan ve maddede öngörülen niteliklere sahip sigortalılardan; hangi alt işverence, kaç sigortalıdan dolayı yararlanılacağı hususu asıl işveren tarafından belirlenecektir.

6- DİĞER TEŞVİK KANUNLARINDAN YARARLANAN İŞVERENLERİN 4447 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 17’NCİ MADDESİNDE YER ALAN İŞVEREN DESTEĞİNDEN YARARLANMALARINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasında bu maddeyle düzenlenen destek unsurundan yararlanmakta olan işverenlerin; aynı sigortalı için aynı dönemde diğer sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden yararlanamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre gerek 5510 sayılı Kanunda gerekse diğer teşvik kanunlarında düzenlenmiş olan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanmakta olan işverenlerin, bu teşvik, destek ve indirim kapsamına giren sigortalılarından dolayı aynı dönem için ve mükerrer olarak 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen işveren desteğinden yararlanmaları mümkün bulunmamaktadır.

Örnek: Destek kapsamına giren bir işyerinde 7.8.2017 tarihinde işe alınan (D) sigortalısının hem 4447 sayılı Kanunun geçici 10’uncu maddesi, hem de geçici 17’nci maddesi kapsamına girdiği varsayıldığında bahse konu sigortalıdan dolayı 2017/Ağustos ayında ya 4447 sayılı Kanunun geçici 10’uncu maddesi ya da geçici 17’nci maddesi kapsamında destekten yararlanabilecektir.

7- DESTEKTEN YARARLANMAK AMACIYLA YAPILACAK OLAN BAŞVURUNUN ŞEKLİ VE SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜKLERİNCE/SOSYAL GÜVENLİK MERKEZLERİNCE YAPILACAK İŞLEMLER
4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesi kapsamına giren sigortalılardan dolayı işveren desteğinden yararlanılabilmesi için, işverenlerce e-Bildirge kanalıyla başvuruda bulunulması gerekmektedir.

İşverenlerce kapsama giren sigortalılara ilişkin e-Bildirge kanalıyla yapılacak başvurular, www.sgk.gov.tr adresinden e-Bildirge sistemi üzerinde “4447/ Geçici 17. Madde İşveren Desteği” menüsü işaretlenmek suretiyle erişilen ekran vasıtasıyla yapılacaktır. Söz konusu ekran vasıtasıyla yapılacak olan tanımlama işlemleri sırasında,
Sigortalının;
-1.6.2017 ila 31.12.2017 tarihleri arasında işe alınmış olup olmadığı,
-İşe giriş tarihi itibariyle Türkiye İş Kurumu’na kayıtlı işsiz olup olmadığı,
-İşe giriş tarihi itibariyle, işe alındıkları tarihten önceki üç ayda 10 günden fazla;
Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde bildirilip bildirilmediği, 5510 sayılı Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bildirilip bildirilmediği, e-Bildirge sistemince kontrol edilmek suretiyle kapsama giren sigortalıların sisteme tanımlanması sağlanacaktır.

İşverenlerce e-Bildirge kanalıyla yapılacak olan tanımlamalar sırasında, kapsama giren sigortalılara ilişkin yukarıda belirtilen kontroller sistem tarafından elektronik ortamda yapılacağından, sigortalılara ilişkin tanımlama işleminin onaylanması halinde, bu nitelikteki sigortalılar için sosyal güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine herhangi bir belge ibraz edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Ancak, kapsama giren sigortalıların 2016/Aralık ayında bildirilen toplam sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususu aylık prim ve hizmet belgelerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilmesi sırasında tespit edilemediği için, bu husus, aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal verilme süresi sona erdikten sonra, aynı işyerinden aynı aya ilişkin verilen tüm aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalı sayısı kontrol edilmek suretiyle tespit edilecektir. Dolayısıyla, kapsama giren sigortalıların, 2016/Aralık ayında bildirilen toplam sigortalı sayısına ilave olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususunun işverenlerce takip edilmesi gerekmekte olup, anılan maddede öngörülen destekten bu sebeple yersiz yararlanan işverenlerin listesi Sosyal Güvenlik Kurumu sisteminden alınarak, daha önce İşsizlik Sigortası Fonundan yersiz olarak karşılanmış prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecektir.

8- 5510 SAYILI KANUNUN EK 9’UNCU MADDESİ KAPSAMINDA ON GÜN VE ÜZERİNDE SİGORTALI ÇALIŞTIRAN İŞVERENLER
5510 sayılı Kanunun Ek 9’uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamında ev hizmetlerinde 10 gün ve üzerinde sigortalı çalıştıran işverenlerin 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen destekten yararlanılabilmesine ilişkin işlemler, özel sektör işverenleri ve bu işverenlere ait işyerlerinde çalışan sigortalılara ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde uygulanacaktır.

9- MUVAZAALI İŞLEMLERİN ÖNLENMESİ NE ŞEKİLDE OLACAKTIR?
9.1-
Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiştirilmesi gibi İşsizlik Sigortası Fonu katkısından yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan işyerlerinden İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanan tutarlar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır.
9.2- 9.2.2017 veya sonraki tarihlerde 5510 sayılı Kanunun 89’uncu maddesi hükmüne uygun nitelikte devir edilen veya mirasçılara intikal eden işyerleri, yeni işe başlayan işyeri olarak kabul edilmeyecektir.

10- UYGULANACAK DİĞER HUSUSLAR NELERDİR?
10.1-
Aylık prim ve hizmet belgelerini 1687 kanun numarasını seçerek Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderen işverenlerin, anılan maddede öngörülen şartları taşıyıp taşımadıkları, ünitelerin sigorta primleri servislerince her ay düzenli olarak kontrol edilecek ve söz konusu destekten yararlanmaması gerektiği halde yararlanmış olan işverenlerle ilgili olarak yersiz yararlanılan prim tutarları gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenlerden tahsil edilecektir.
10.2- 4447 sayılı Kanunun geçici 17’nci maddesinde öngörülen destekten yararlanmakta olan bir işyerinin farklı bir sosyal güvenlik merkezine nakli halinde, anılan maddede öngörülen destekten nakil tarihinden önce yararlanılmış sigortalılardan dolayı, nakil tarihinden sonra da yararlanılması mümkün bulunmaktadır.

11- GENELGENİN YÜRÜRLÜĞE BAŞLANACAĞI TARİH:
Genelge hükümleri 1.6.2017 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girer. 1.2.2017 ila 31.5.2017 tarihleri arasında işe alınan sigortalılar yönünden 2017/10 ve 2017/17 sayılı Genelgeler uygulanacaktır.

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa geçici 17 nci maddesi;
“31/12/2017 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, 1/2/2017 tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince Kuruma kayıtlı işsizler arasından işe alınanların; işe alındıkları tarihten önceki üç aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları ve 2016 yılı Aralık ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısına ilave olmaları kaydıyla işe alındıkları tarihten itibaren 31/12/2017 tarihine kadar geçerli olmak üzere sigortalının aylık prim ödeme gün sayısının 22,22 TL ile çarpılması sonucunda bulunacak tutar, bu işverenlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödeyecekleri sigortalı hisseleri dahil tüm primlerden mahsup edilmek suretiyle işverene destek ödemesi yapılır ve destek tutarı Fondan karşılanır.

İşverenlerin aylık prim ve hizmet belgelerini veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerini yasal süresi içerisinde vermediği, sigorta primlerini yasal süresinde ödemediği, yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığı durumlarının tespit edilmesi, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması hallerinde birinci fıkra hükümleri uygulanmaz. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48’inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren veya ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme ve yapılandırma devam ettiği sürece anılan fıkra hükmünden yararlandırılır.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu (41481264-207.02-E.3617625 Sayılı Genelge)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yeni-isci-sigorta-ve-vergi-tesviki-nasil-uygulanacak-2017-sonuna-kadar/feed/ 0