sgk – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 19 Nov 2024 13:53:18 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 SGK İşyeri bildirgesi ne zaman verilmelidir? https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-bildirgesi-ne-zaman-verilmelidir/ https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-bildirgesi-ne-zaman-verilmelidir/#respond Tue, 19 Nov 2024 13:53:18 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158098 İşçi çalıştırılmaya başlanan bir işyeri için, en geç sigortalı çalıştırılmaya başlanan tarihte belirlenen işyeri bildirgesi formu ve gerekli belgeler ile işyeri bildirgesi verilmesi gerekmektedir.
Sigortalı çalıştırılan bir işyerini devralan işveren, en geç devir tarihinden itibaren 10. gün işyeri bildirgesi vermek durumundadır.
Bulunduğu ilden başka bir ile nakil edilen işyerleri için de 10 günlük sürede işyeri bildirgesi verilmesi gerekmektedir.
Ayni il içindeki işyeri nakillerinde ise, işyeri bildirgesi verilmesi gereği bulunmamakta, yalnız adres değişiklik bildirimi yeterli olmaktadır.

 

***

EK İÇERİK

 

 


Kaynak: T.C. ÇSGB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-bildirgesi-ne-zaman-verilmelidir/feed/ 0
Süresi içeresinde ödenmeyen SGK primlerinin taksitlendirilerek ödenmesi durumunda işi terk tarihinden sonra ödenen primlerin gider olarak indirimi https://www.muhasebenews.com/suresi-iceresinde-odenmeyen-sgk-primlerinin-taksitlendirilerek-odenmesi-durumunda-isi-terk-tarihinden-sonra-odenen-primlerin-gider-olarak-indirimi/ https://www.muhasebenews.com/suresi-iceresinde-odenmeyen-sgk-primlerinin-taksitlendirilerek-odenmesi-durumunda-isi-terk-tarihinden-sonra-odenen-primlerin-gider-olarak-indirimi/#respond Tue, 19 Nov 2024 13:00:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158076

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kocaeli Defterdarlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

ACELE

Sayı

:

E-93767041-120[931 084 0822]-186441

10.10.2024

Konu

:

Süresi içeresinde ödenmeyen SGK primlerinin taksitlendirilerek ödenmesi durumunda işi terk tarihinden sonra ödenen primlerin gider olarak indirimi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda;

–  750004 nace kodlu “Veterinerlik Hizmetleri (Hayvan Hastanelerinde Verilen Hizmetler Hariç)” faaliyeti ve 477601 nace kodlu “Belirli Bir Mala Tahsis Edilmiş Mağazalarda Ev Hayvanları İle Bunların Mama ve Gıdalarının Perakende Ticareti (Süs Balıkları, Köpek, Kuş, Hamster, Kablumbağa vb., Akvaryum, Kafes ve Kedi ve Köpekler İçin Tasmalar vb. Dahil)” faaliyeti ile iştigal ettiğiniz,

– 1/2/2023 tarihinde … vergi kimlik numaralı … ile “… Veteriner Kliniği” adı altında adi ortaklık kurduğunuz ve ortaklıktaki payınızın %50 olduğu,

– 750004 nace kodlu “Veterinerlik Hizmetleri (Hayvan Hastanelerinde Verilen Hizmetler Hariç” faaliyetinizi 30/4/2023 tarihi itibariyle terk ettiğinizin bildirilmesi üzerine bu tarih itibariyle terk işlemlerinizin yapıldığı,

– 13/1/2023 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu İşyeri Durum Tespit Tutanağı ile sigortasız işçi çalıştırdığınızın tespit edilmesi neticesinde, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri gereği 13/1/2022 tarihinden itibaren geriye dönük olarak aylık işyeri prim ve hizmet bildirgesi verme yükümlülüğünüzün doğduğu ve buna istinaden 2022 ile 2023 yıllarına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin düzenlendiği, SGK prim ve cezalarının 7440 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak taksitlendirildiği,

belirtilerek 7440 sayılı Kanun kapsamında taksitlendirerek 30/4/2023 tarihinden sonra ödemiş olduğunuz SGK primlerinin 2023 takvim yılına ait kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapıp yapamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– “Ticari kazancın tarifi” başlıklı 37 nci maddesinde, “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır. 

 

Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tesbit edilir. 

…”

– “İndirilecek giderler” başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, “2.Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle), 27 nci maddede yazılı giyim giderleri”,

– “Gider yazılmayan ödemeler” başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde, ”6. Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.)”,

– “Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. 

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

…” ,

hükümlerine yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 174 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “SSK Primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması” başlıklı (C) bölümünde; “…

506 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 80 inci maddesinin birinci fıkrasında, “İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden, bu kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur.” denilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında da “Kuruma ödenmeyen prim Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılmaz.” hükmü yer almıştır.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 2 numaralı bendinde, ticari kazancın tespitinde, işverenlerce hizmet erbabı için ödenen SSK primlerini gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.

Bu hükümlere göre SSK priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılacaktır.

Ancak, 506 sayılı Kanunun 80 inci maddesi gereğince bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 30/4/2023 tarihinde sonra eren faaliyetinizin icrası esnasında sigortasız işçi çalıştırmanız sebebiyle hakkınızda geriye dönük olarak 2022 ile 2023 yıllarına ilişkin tahakkuk ettirilerek 7440 sayılı Kanun kapsamında taksitlendirdiğiniz ve 30/4/2023 tarihinden sonra ödemiş/ödemekte olduğunuz SGK primleri ancak ödendiği dönemde gider yazılabilecek olup bu nedenle 30/4/2023 tarihinde terk edilen faaliyetinize ilişkin kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır.

Öte yandan, 30/4/2023 tarihine kadar icra ettiğiniz faaliyetlerinizden kaynaklanan ve bu faaliyetinize ilişkin mükellefiyet terk tarihiniz olan 30/4/2023 tarihinden sonra ödenen SGK prim taksitlerinin 1/2/2023 tarihinde kurmuş olduğunuz adi ortaklığa ait bir gider niteliğinde olmaması sebebiyle, adi ortaklık bünyesinde devam ettirdiğiniz faaliyetinizden elde etmiş olduğunuz kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması da mümkün bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 7440 sayılı Kanun kapsamında yapılandırdığınız SGK prim borcunuza ait gecikme zammı, TÜFE/ÜFE gecikme zammı gibi fer’i alacakların da kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılamayacağı tabiidir.

..

***

EK İÇERİK

TUGS’a Kayıtlı Gemilerin İşletme ve Satış Kazançlarında Vergi İstisnası


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/suresi-iceresinde-odenmeyen-sgk-primlerinin-taksitlendirilerek-odenmesi-durumunda-isi-terk-tarihinden-sonra-odenen-primlerin-gider-olarak-indirimi/feed/ 0
SGK tarafından sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle kesilen cezaların indirim konusu yapılıp yapılamayacağı https://www.muhasebenews.com/sgk-tarafindan-sozlesme-hukumlerine-uyulmamasi-nedeniyle-kesilen-cezalarin-indirim-konusu-yapilip-yapilamayacagi/ https://www.muhasebenews.com/sgk-tarafindan-sozlesme-hukumlerine-uyulmamasi-nedeniyle-kesilen-cezalarin-indirim-konusu-yapilip-yapilamayacagi/#respond Mon, 11 Nov 2024 09:04:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=157735

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-125[6-2014/131]-444

13/03/2015

Konu

:

Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sözleşme hükümlerine uyulmaması nedeniyle kesilen cezaların indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, …Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, 06.02.2012 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile yaptığınız sözleşmeye istinaden “anlaşmalı hastane statüsünde” faaliyetinize devam ettiğiniz, söz konusu sözleşmede, SGK’nın tespit ettiği resmi hizmet ücreti dışında hastalardan belirli bir sınıra kadar fark ücreti alınabileceği; ancak, şirketinizin 2013 hesap dönemi içinde bu sınırları aşması sebebiyle sözleşme hükümleri gereği SGK’ya cezai şart ödediği belirtilerek, şirketinize uygulanan söz konusu para cezasının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin bir hesap dönemi içinde elde edilen safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş olup, safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununu 40 ıncı maddesindeki giderler indirim konusu yapılabilmektedir.

Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya Kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safı kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin, ayrıca (g) bendinde ise, sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddî ve manevî zarar tazminat giderlerinin kurum kazancından indirilemeyeceği belirtilmiştir.

             Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, her ne kadar SGK ile yapmış olduğunuz sözleşmede cezai şart olarak düzenlenmiş olsa da, Şirketinizin kusurlu davranması nedeniyle ortaya çıkan söz konusu cezaların idari para cezası mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, anılan ödemelerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-tarafindan-sozlesme-hukumlerine-uyulmamasi-nedeniyle-kesilen-cezalarin-indirim-konusu-yapilip-yapilamayacagi/feed/ 0
Yemek parasının ne kadarı vergiden ne kadarı SGK Priminden İstisna Edilmiştir? https://www.muhasebenews.com/yemek-parasinin-ne-kadari-vergiden-ne-kadari-sgk-priminden-istisna-edilmistir/ https://www.muhasebenews.com/yemek-parasinin-ne-kadari-vergiden-ne-kadari-sgk-priminden-istisna-edilmistir/#respond Thu, 17 Oct 2024 06:30:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=156783 2024 Günlük nakit yemek parasının ne kadarı SGK priminden istisnadır?

İşverenlerin çalışanlarına ödedikleri yol ve yemek ücretlerinin, günlük brüt asgari ücretin %23,65’ine kadar olan kısmı için SGK primlerinden muaf tutulurlar

GÜNLÜK YEMEK BEDELİ İSTİSNASI 2024 YILI İÇİN 170 TL + %10 KDV’dir.

(Ücret bordrosundaki gelir vergisinden istisna edilen 2024 günlük yemek bedeli, 30 Aralık 2023 tarihli, 32415 sayılı 2. Mükerrer Resmi Gazete ilan edilen 193-GVK Tebliği ile 2023 yılında 110 TL + KDV olan yemek bedeli 2024 yılı için günlük 170 TL + %10= 187 TL’ye yükseltildi.)

A) GELİR VE DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI 

7420 sayılı Kanunla, 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, işverenler tarafından hizmet erbabına işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda, yemek bedelinin nakit olarak verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler de istisna kapsamına alınmıştır.

Hizmet erbabına nakit olarak ödenen yemek bedelinin gelir vergisinden istisna edilebilmesi için;

a) İşverenler tarafından işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi,

b) Günlük yemek bedelinin 170 TL + %10 KDV’yi aşmaması,

c) Fiilen çalışılan günlere ilişkin olması

gerekmektedir.

*BELİRLENEN GÜNLÜK YEMEK BEDELİ GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNADIR

Örneğin, bir hizmet erbabına 21 gün fiilen çalışması karşılığında yapılacak (170 TL + KDV x 21 gün=) 3.570 TL’lik + %10 KDV yemek bedeli ödemesinin tamamı gelir vergisinden istisna edilecektir.

Ancak yemek bedeli ödemesinin 200 TL olduğu durumda (200 TL x 21 gün) 4.200 TL’lik yemek bedelinin 3.570 TL + KDV’si gelir vergisinden istisna edilecek, kalan 4.200 TL – 3.570 TL = 630 TL ise gelir vergisine tabi olacaktır.

Diğer taraftan, işverenlerce hizmet erbabına nakit olarak verilen yemek bedelinin tamamının, istisna kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir. İstisna kapsamındaki yemek bedeli ödemeleri vergi matrahına dahil edilmeyecektir.

*BELİRLENEN GÜNLÜK YEMEK BEDELİ DAMGA VERGİSİNDEN İSTİSNADIR

Ayrıca, işverenler tarafından hizmet erbabına yapılan ödemelere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlarda yer alan tutarın, istisnaya isabet eden kısmı damga vergisinden de istisnadır.

B) YEMEK BEDELİ GÜNLÜK SGK İSTİSNASININ SINIRI FARKLIDIR

Hatırlanacağı üzere, 7420 sayılı Kanunla getirilen ve yukarıda belirtilen istisna sonrası 11/11/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayınlanmış ve bunu takiben yayımlanan 23/11/2022 tarihli ve 2022/20 Sayılı SGK Genelgesi ile yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük brüt asgari ücretin % 23,65’in prime esas kazançtan istisna tutulmasına karar verildiği duyurulmuştur.

Buna göre, 1/1/2024 – 31/12/2024 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında sigortalıların prime esas kazançlarından istisna tutulacak yemek bedeli tutarı;

666,75 TL (günlük asgari ücret) x %23,65 = 157,69 TL (Günlük) olarak uygulanacaktır.  170 TL – 157,69 = 12,31 TL üzerinden SGK primi hesaplanacaktır. 

C) Hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna uygulaması

Hizmet erbabına nakit ödeme yapılmaksızın yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde;

a) İşverenlerce, hizmet erbabına işyerinde veya müştemilatında yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın,

b) İşverenlerce, hazır yemek hizmeti veren mükelleflerden satın alınan yemeğin, işyerinde veya müştemilatında hizmet erbabına verilmesi durumunda sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın,

c) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyip yemek hizmeti veren işletmelerde bu hizmetin sağlandığı durumlarda, bu işletmelere yapılan ödemelerin her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 170 Türk lirasını aşmayan kısmı,

ç) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmediği ve yemek hizmetinin, yemek kartı ve/veya yemek çeki hizmeti veren işletmelerin yemek kartlarına yükleme yapılmak veya yemek çeki satın alınmak suretiyle verildiği durumlarda, her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 170 Türk lirasını aşmayan kısmı,

gelir vergisinden istisnadır.

Bu istisnaların uygulamasına yönelik açıklamalar 26/7/1995 tarihli ve 22355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:186)’nde yapılmıştır

nlerin çalışanlarına ödedikleri yol ve yemek ücretlerinin, günlük brüt asgari ücretin %23,65’ine kadar olan kısmı için SGK primlerinden muaf tutulurlar

GÜNLÜK YEMEK BEDELİ İSTİSNASI 2024 YILI İÇİN 170 TL’dir

A) GELİR VE DAMGA VERGİSİ İSTİSNASI 

7420 sayılı Kanunla, 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, işverenler tarafından hizmet erbabına işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda, yemek bedelinin nakit olarak verilmesi suretiyle sağlanan menfaatler de istisna kapsamına alınmıştır.

Hizmet erbabına nakit olarak ödenen yemek bedelinin gelir vergisinden istisna edilebilmesi için;

a) İşverenler tarafından işyerinde veya müştemilatında yemek verilmemesi,

b) Günlük yemek bedelinin 170 TL’yi aşmaması,

c) Fiilen çalışılan günlere ilişkin olması

gerekmektedir.

*BELİRLENEN GÜNLÜK YEMEK BEDELİ GELİR VERGİSİNDEN İSTİSNADIR

Örneğin, bir hizmet erbabına 21 gün fiilen çalışması karşılığında yapılacak (170 TL x 21 gün=) 3.570 TL’lik yemek bedeli ödemesinin tamamı gelir vergisinden istisna edilecektir.

Ancak yemek bedeli ödemesinin 200 TL olduğu durumda (200 TL x 21 gün) 4.200 TL’lik yemek bedelinin 3.570 TL’si gelir vergisinden istisna edilecek, kalan 4.200 TL – 3.570 TL =630 TL ise gelir vergisine tabi olacaktır.

Diğer taraftan, işverenlerce hizmet erbabına nakit olarak verilen yemek bedelinin tamamının, istisna kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın ücret bordrosunda gösterilmesi gerekmektedir. İstisna kapsamındaki yemek bedeli ödemeleri vergi matrahına dahil edilmeyecektir.

*BELİRLENEN GÜNLÜK YEMEK BEDELİ DAMGA VERGİSİNDEN İSTİSNADIR

Ayrıca, işverenler tarafından hizmet erbabına yapılan ödemelere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlarda yer alan tutarın, istisnaya isabet eden kısmı damga vergisinden de istisnadır.

B) YEMEK BEDELİ GÜNLÜK SGK İSTİSNASININ SINIRI FARKLIDIR

Hatırlanacağı üzere, 7420 sayılı Kanunla getirilen ve yukarıda belirtilen istisna sonrası 11/11/2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayınlanmış ve bunu takiben yayımlanan 23/11/2022 tarihli ve 2022/20 Sayılı SGK Genelgesi ile yemek bedeli adı altında sigortalılara veya sigortalılar için üçüncü kişilere yapılan her türlü ödemelerin, günlük brüt asgari ücretin % 23,65’in prime esas kazançtan istisna tutulmasına karar verildiği duyurulmuştur.

Buna göre, 1/1/2024 – 31/12/2024 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında sigortalıların prime esas kazançlarından istisna tutulacak yemek bedeli tutarı;

666,75 TL (günlük asgari ücret) x %23,65 = 157,69 TL (Günlük) olarak uygulanacaktır.  170 TL – 157,69 = 12,31 TL üzerinden SGK primi hesaplanacaktır. 

C) Hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde istisna uygulaması

Hizmet erbabına nakit ödeme yapılmaksızın yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlerde;

a) İşverenlerce, hizmet erbabına işyerinde veya müştemilatında yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın,

b) İşverenlerce, hazır yemek hizmeti veren mükelleflerden satın alınan yemeğin, işyerinde veya müştemilatında hizmet erbabına verilmesi durumunda sağlanan menfaatler herhangi bir tutarla sınırlı olmaksızın,

c) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyip yemek hizmeti veren işletmelerde bu hizmetin sağlandığı durumlarda, bu işletmelere yapılan ödemelerin her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 170 Türk lirasını aşmayan kısmı,

ç) İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmediği ve yemek hizmetinin, yemek kartı ve/veya yemek çeki hizmeti veren işletmelerin yemek kartlarına yükleme yapılmak veya yemek çeki satın alınmak suretiyle verildiği durumlarda, her bir çalışan için çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin 170 Türk lirasını aşmayan kısmı,

gelir vergisinden istisnadır.

Bu istisnaların uygulamasına yönelik açıklamalar 26/7/1995 tarihli ve 22355 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No:186)’nde yapılmıştır

Vergiden İstisna Edilen Yemek Bedeli Tutarları

(G.V.K. 23/8)

Yılı Uygulanan Tutar Yasal Dayanağı
2024 170,00 TL 324 Seri No.lu Genel Tebliği
2023 110,00 TL 323 Seri No.lu Genel Tebliği
2022 (1.7.2022-31.12.2022) 51,00 TL(1.1.2022-30.06.2022) 34,00 TL 7.7.2022 tarihli ve 5799 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı317 Seri No.lu Genel Tebliği
2021 25,00 TL 313 Seri No.lu Genel Tebliği
2020 23,00 TL 310 Seri No.lu Genel Tebliği
2019 19,00 TL 305 Seri No.lu Genel Tebliği
2018 16,00 TL 302 Seri No.lu Genel Tebliği
2017 14,00 TL 296 Seri No.lu Genel Tebliği
2016 13,70 TL 290 Seri No.lu Genel Tebliği
2015 13,00 TL 287 Seri No.lu Genel Tebliği
2014 12,00 TL 285 Seri No.lu Genel Tebliği
2013 12,00 TL 284 Seri No.lu Genel Tebliği
2012 11,70 TL 280 Seri No.lu Genel Tebliği

Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yemek-parasinin-ne-kadari-vergiden-ne-kadari-sgk-priminden-istisna-edilmistir/feed/ 0
Soru-Cevap * Yıllık Ücretli İzin Hakları Sonraki Yıllara Devreder mi? https://www.muhasebenews.com/soru-cevap-yillik-ucretli-izin-haklari-sonraki-yillara-devreder-mi/ https://www.muhasebenews.com/soru-cevap-yillik-ucretli-izin-haklari-sonraki-yillara-devreder-mi/#respond Thu, 17 Oct 2024 04:00:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=156923 Ticari defterlerin kapanış tasdiklerinin yapılması Vergi Usul Kanunu’na göre zorunlu mudur?

2023 enflasyon düzeltmesi öncesi kâr eden işletmeler, düzeltme sonrası zarara dönenler kâr dağıtımı yapabilir mi?

S.M. Mali Müşavirlik ofisinde, SMMM dışındaki başka bir mesleği icra eden kişi faaliyet gösterebilir mi?

Varlık barışı kapsamında şirkete kaydedilen tutar kaç yıl sonra çekilirse vergiye tabi tutulmaz?

Yemek parasının ne kadarı vergiden, ne kadarı SGK priminden istisna edilmiştir?

İthal edilen malın muhasebe kaydı hangi tarihte yapılacak?

Engelli sayılmak için engel oranının en az kaç olması gerekiyor?

Kiralık iş yerlerinde yapılan büyük onarımlar direkt gider yazılır mı?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/soru-cevap-yillik-ucretli-izin-haklari-sonraki-yillara-devreder-mi/feed/ 0
İhbar tazminatından SGK ve İşsizlik Sigortası Prim kesintisi yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/ihbar-tazminatindan-sgk-ve-issizlik-sigortasi-prim-kesintisi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ihbar-tazminatindan-sgk-ve-issizlik-sigortasi-prim-kesintisi-yapilir-mi/#respond Sat, 28 Sep 2024 08:33:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=155887 İhbar tazminatından SGK ve gelir vergisi kesintisi yapılır mı?

Hayır. İhbar tazminatından SGK primi kesintisi yapılmaz.

İhbar tazminatından sadece gelir vergisi ve damga vergisi kesintisi yapılır. Gelir vergisi ihbar tazminatının hesaplandığı aydaki gelir vergisi matrahına uygulanan oran üzerinden yapılır.

***

İhbar Tazminatı

İhbar tazminatı nedir? Nasıl hesaplanır?

 

 


Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ihbar-tazminatindan-sgk-ve-issizlik-sigortasi-prim-kesintisi-yapilir-mi/feed/ 0
Asıl işveren, SGK Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur https://www.muhasebenews.com/asil-asil-isveren-sgk-kanunun-isverene-yukledigi-yukumluluklerden-dolayi-alt-isveren-ile-birlikte-sorumludur/ https://www.muhasebenews.com/asil-asil-isveren-sgk-kanunun-isverene-yukledigi-yukumluluklerden-dolayi-alt-isveren-ile-birlikte-sorumludur/#respond Wed, 21 Aug 2024 06:23:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=153715 İşveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren

MADDE 12- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.

İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi, işveren vekilini de kapsar.

İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.

(Ek cümleler: 15/7/2016-6728/46 md.) Bu Kanun gereği internet, elektronik ve benzeri ortamda Kuruma gönderilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin defter ve kayıtlara ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından işverenlerle
birlikte yazılı sözleşme ile yetki verilmiş serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir ve yeminli malî müşavirler de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.

5510 Sayılı Kanunun 4’üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine tâbi olanlar (Eski SSK’lı) hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran işçi sendikaları ve konfederasyonları veya işveren tarafından; 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasına tâbi olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran kamu idareleri veya
eğitim gördükleri okullar tarafından yerine getirilir.23

2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından yerine getirilir.

Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların işvereni, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, işveren vekilleri ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları
Kurumunun sorumlu müdür ve amirleridir.

Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir.

Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur.


Kaynak: 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/asil-asil-isveren-sgk-kanunun-isverene-yukledigi-yukumluluklerden-dolayi-alt-isveren-ile-birlikte-sorumludur/feed/ 0
Aynı SGK Birimine bağlı adres değişikliklerinin bildirim süresi nedir? https://www.muhasebenews.com/ayni-sgk-birimine-bagli-adres-degisikliklerinin-bildirim-suresi-nedir/ https://www.muhasebenews.com/ayni-sgk-birimine-bagli-adres-degisikliklerinin-bildirim-suresi-nedir/#respond Sat, 10 Aug 2024 08:17:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=153290 Aynı SGK Birimine bağlı adres değişikliklerinin bildirim süresi nedir?

İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi hâlinde işyeri bildirgesi verilmeyecektir.

Nakil tarihini takip eden 10 gün içinde durum, işverence eski ve yeni üniteye bir yazı ile bildirilecek, yapılan yazılı bildirim üzerine yeni işyeri dosyası tescil edilecektir.

Yeni ünite, nakil bilgilerine dayanarak işverene işyeri sicil numarasını bildirecek, eski ünitede bulunan işyeri dosyasındaki tescile esas bilgi ve belgelerin birer örneği yeni ünitedeki dosyasına konulacaktır.

İşyerinin başka bir ünitenin görev alanına giren adrese nakledilmesi halinde, durum yeni ünite tarafından bildirimin kendisine yapıldığı tarihten itibaren onbeş gün içinde eski işyeri dosyasının bulunduğu üniteye yazılı olarak bildirilecek ve yapılan bildirim üzerine eski işyeri dosyası Kanun kapsamından çıkartılacaktır.

SGK 2020/20 Sayılı GENELGESİ

İşyeri dosyalarında devir, nakil, intikal ve bölünme işlemleri 

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 11 nci maddesinin 5 inci fıkrasında; 

“İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden on gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini Kuruma vermekle yükümlüdür. İşyerinin aynı il sınırları içinde Kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder.” 

Hükmü  yer almaktadır.

Yine 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasında; 

“Sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.” 

Düzenlemesi yer almıştır. 

Söz konusu durumlara ilişkin olarak dikkat edilecek hususlar aşağıda sayılmıştır.

2.1- İşyerinin devri veya intikali 

2.1.1- İşyerinin devri 

İşyerinin devrinden bahsedilebilmesi için faaliyet halinde iken bütün tesisat ve işçileri ile birlikte diğer bir işveren tarafından devir alınması veya o işverene intikal etmesi şartı aranacaktır. 

Bir işyerinin devri demek onun bütün hukuki neticeleriyle birlikte, yani aktifi ve pasifi, işçisi ve tesisatı ile birlikte faaliyet halinde bir başkasına geçmesi demek olup bu şartlarla yapılan bir devir anlaşması, çalışanların hizmet akitlerinin kesintisiz olarak devamı, yani yeni işverenin bu akitleri tanımasını kapsayacağından el değiştirme sayılacaktır. Aksi halde, ilk işveren kendi işçilerinin akdini feshederek faaliyetini tatil etmişse ortada 5510 sayılı Kanunun tarifine uygun bir işyeri kalmamış olacaktır. Böyle bir işyerini sadece binası, tesisatı, makina ve sair demirbaşları ile başkasına satmak veya kiralamak hukuken mülkiyetin veya kullanma hakkının devredilmesi demektir ki, bu durum el değiştirmenin varlığına yeterli sayılmayacaktır. 

Bu kapsamda işyerinin devir edilmesinin unsuru, 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan kişiler ile birlikte diğer maddi ve maddi olmayan unsurların başkasına geçmesi olduğundan bu durumda 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan kişiler bulunmaksızın yapılan bir devir nedeniyle işyeri bildirgesi verme yükümlülüğü bulunmayacaktır. 

İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin devri halinde, yeni işveren tarafından, en geç işin veya işyerinin devralındığı tarihi takip eden on gün içinde işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine gönderilecektir. 

10 günlük süre; 

Devir işleminin ticaret sicil gazetesinde yayımlanmaksızın sözleşme ile yapılması halinde ise sözleşme tarihini, 

Devir işleminin ticaret sicil gazetesinde yayımlanması halinde ilan tarihini, takip eden günden itibaren başlayacaktır. 

Örnek 1: (A) Ltd. Şti. ne ait olan tekstil fabrikası içinde yer alan makineler ve sigortalılar ile birlikte yapılan sözleşme ile 7/5/2018 tarihi itibariyle (B) Ltd. Şti. ne devredilmiştir. Söz konusu sözleşmenin akdedildiği tarihi izleyen 10 gün içinde işyerinin devrine ilişkin işyeri bildirgesi (B) Ltd. Şti. tarafından ilgili üniteye gönderilecektir. 

Öte yandan yapılan sözleşme kapsamında sadece fabrikanın içindeki makinalar ile devredilmesi çalışan sigortalıların işten çıkış işlemlerinin sözleşmenin imzalanmasından önce yapılmış olması halinde ise sosyal güvenlik uygulaması noktasında devir söz konusu olmayacağından işyerinin devrine ilişkin işyeri bildirgesi verilmeyecektir.

Diğer taraftan bir işyerinin devredilmesi durumunda yeni işveren eski işverenin Kuruma olan borçlarından sorumlu olmakla birlikte hile, muvaaza, salt prim borçlarından kurtulma veya üçüncü kişileri yanıltma amacına yönelik olarak işyerinin devir veya satış gösterilmesi halleri hariç olmak üzere; söz konusu sorumluluğun alanını daha önceki veya daha sonraki işverenlere yüklemek, sorumluluk kapsamını uzatmak mümkün olmayacaktır. 

Örnek 2: (A) işverenine ait işyeri sigortalıları ile birlikte 4/9/2018 tarihinde (B) işverenine devrolmuş (B) işvereni tarafından da yeni işyeri bildirgesi verilerek tescil edilmiştir. Sonrasında ise işyeri (B) işvereni tarafından sigortalıları ile birlikte 3/12/2018 tarihinde (C) işverenine devrolmuş ve (C) işvereni tarafından da yeni işyeri bildirgesi verilerek tescil edilmiştir. Söz konusu olayda hile, muvaaza, salt prim borçlarından kurtulma veya üçüncü kişileri yanıltma amacına yönelik olarak işyerinin devir veya satış gösterilmesi halleri hariç olmak üzere; (A) işvereni ile (B) işvereni arasında yapılan devir işleminin sonucu (A işverenine ait olan Kuruma olan borçlar) (C) işverenine yansıtılmayacaktır, (C) işvereni yalnızca (B) işvereniyle yaptığı sözleşmesinin sonuçlarından, (B) işvereninin kuruma olan borçlarından sorumlu olacaktır.

İşyerinin devrine ilişkin sürelerin kanıtlanması ve bildirime esas sürelere uyulup uyulmadığının belirlenmesi noktasında öncelikli olarak işverenler tarafından yapılan beyanlar kabul edilecek olup ihbar veya şikayet olması halinde devire ilişkin noter onaylı sözleşme, resmi kurumlara ait kanıtlayıcı belgeler gibi unsurların işverenden istenmesiyle devrin yapıldığı tarih ve buna ilişkin işyeri bildirgesinin süresinde verilip verilmediğinin kontrolü yapılabilecektir.

Diğer yandan tüzel kişiliklerin üçüncü kişiler nezdinde borçlara ve haklara ehil olabilmeleri kurulduklarının tescil ve ilan edilmesi ile birlikte mümkün bulunmaktadır. Tüzel kişiliğin ticaret siciline tescil edilerek ilan edilmesi ile birlikte artık kurucularından ayrı, bağımsız, hukuk düzeninin kabul ettiği bir kişiliğin varlığı kabul edilmektedir. Tüzel kişiliklerin sigortalı vasfında kişi çalıştırmaları durumunda sigortalının çalıştırıldığı yer işyeri, sigortalıyı çalıştıran tüzel kişilik de işveren olarak nitelendirilmektedir.

Bu doğrultuda işverenin değişmesi, işyerinde işveren sıfatının taşıyan gerçek ya da tüzel kişinin değişmesidir. Tüzel kişiliği olan ortaklıklarda, ortaklardan birinin, daha fazlasının veya tamamının hisselerini başka birine/birilerine devretmesi, şirketteki hakim durumu değiştirse bile, şirketin tüzel kişiliğinde bir değişiklik oluşturmayacağından, hisse devri işveren değişikliği olarak nitelendirilemeyecek işyeri tescil kütüğündeki bilgiler güncellenecektir.

Örnek 3: Bir limited şirketin ortaklarının hisselerini başka gerçek veya tüzel kişilere satmaları tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hissedarları değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır.

Örnek 4: Bir limited şirketin tek gerçek kişi ortağı bulunmaktadır. Söz konusu ortak tarafından hisselerin tamamı (%100’lük kısmı) bir başkasına satılmıştır. Hisselerin başka gerçek kişiye satılması tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hissedarı değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır.

Örnek 5: İki ortaklı (A) limited şirketinde ortakların ayrı ayrı % 50 lik hisseleri bulunmaktadır. Ortaklardan birisi hisselerini diğer ortağa satmıştır. Hisselerin diğer ortağa satılması tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hisse sahibi değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devri işveren değişikliği olarak görülmeyecek ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmeyecektir. Söz konusu durumda yeniden işyeri dosyası tescil ettirilmeyecek ancak işyeri dosyası üzerinde gerekli değişiklikler yapılacaktır. 

2.1.1.1- Bazı iş ve işyerlerinde devir ve devri gerektirmeyen haller 

2.1.1.1.1- Apartman, iş hanı ve pasaj gibi işyerlerinde 

Kapıcılık, kalorifercilik, odacılık gibi hizmetlerin görülmesi sebebiyle 5510 sayılı Kanunun uygulandığı apartman, iş hanı ve pasaj gibi işyerlerinin tamamının gerçek veya tüzel kişiye ait olması durumunda tüm olarak başka gerçek veya tüzel kişilere devir veya intikal etmesi halinde diğer devamlı işyerlerinde olduğu gibi devir işlemi uygulanacaktır. 

Kat Mülkiyeti Kanununa tâbi bir apartmanın bağımsız bölümlerinden bir veya birkaçı sahip değiştirirse, işyerinin tümü ile devri bahis konusu olmadığı için, sadece kat malikleri listesinde isim değişikliği yapılması yeterli olacaktır. 

2.1.1.1.2- İcra tarafından satılan işyerlerinde 

İcra dairesi tarafından haczedilen işyerinin başka bir kişi tarafından icradan alınması halinde, bu işyerinin bütün hukukî neticeleriyle ve anlaşma ile devri bahis konusu olmadığından devir işlemi yapılması mümkün değildir. Bu itibarla icradan satın alarak sigortalı çalıştıran işveren adına ayrı bir işyeri dosyası açılacaktır. 

2.1.2-İşyerinin intikali 

Bir işyerinin işvereni gerçek kişi ise, onun ölümü ile bu işyerinin mirasçısına kalması halinde hukuken intikalden söz edilir. Böyle bir işyeri mirasçı tarafından reddedilmeyip kabul edilmişse, çalışmakta olan işçilerin akdi bağları da intikal etmiş olacağından intikal hali meydana gelecektir. 

İşyeri bildirgesi, gerçek kişi olan işverenin ölümü halinde ise, mirasçılarınca, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine verilecektir. Mirasın reddi halinde bu üç aylık süre içerisinde mirasın reddine ilişkin belgenin verilmesiyle işyeri bildirgesi vermeye ilişkin yükümlülük ortadan kalkacaktır. 

Öte yandan Medeni Kanunun 606 ncı maddesine göre; “Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.” Yine Medeni Kanunun 610 uncu maddesinde de; “ Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.” Hükmü yer almaktadır.

Bu itibarla, işyeri bildirgesi murisin ölüm tarihinden itibaren 3 aylık sürenin sonuna kadar Kuruma verilebileceği gibi 3 aylık süre dolmadan da verilebilecektir. 

Örnek 1: A gerçek kişi işvereni 8/5/2018 tarihinde vefat etmiştir. Söz konusu işverenin 2 mirasçısı bulunmaktadır. İlgili mirasçıların vefat tarihinden itibaren 3 ay içinde (8/8/2018 tarihine kadar) sulh hukuk mahkemesinden alacakları reddi miras kararını ilgili üniteye ibraz etmeleri halinde işyeri bildirgesi verilmeyecektir. Söz konusu mirasçılar tarafından 3 ay içinde herhangi bir red işlemi yapılmaması halinde ise miras kabul edilmiş sayılacak olup 3 aylık sürenin sona erdiği 8/8/2018 tarihinde intikale ilişkin işyeri bildirgesi verilmesi gerekecektir. Diğer yandan 3 aylık süre dolmadan 8/6/2018 tarihinde işyeri bildirgesi verilmesi halinde ise bu tarihte (8/6/2018 tarihinde) işyerinin intikali yapılacaktır. 

Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 550 nci maddesi gereği vasiyeti yerine getirme görevlisinin işyeri bildirgesi verme yükümlülüğü bulunmadığından, işyerinin miras yoluyla intikali halinde mirasçılar, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini vermekle yükümlüdür.

Diğer taraftan devir veya intikal nedeniyle düzenlenen işyeri bildirgesine istinaden ayrıca işyeri dosyası tescil edilmeyecek, işlemlerin eski işyeri numarasından devam ettirilebilmesi için, devir veya intikale ilişkin gerekli değişiklikler tescil kütüklerine kaydedilecektir.

2.2-İşyerinin nakli 

İşyerinin faaliyette bulunduğu ilden başka bir ile nakledilmesi halinde, işyeri bildirgesi, işyerinin nakledildiği adresin bağlı bulunduğu üniteye, en geç işyerinin nakledildiği tarihi takip eden on gün içinde verilecektir. 

Diğer yandan işyerinin, başka bir ildeki adrese nakledilmesi nedeniyle düzenlenen işyeri bildirgesine istinaden yeni işyeri dosyası tescil edilecektir. 

Öte yandan yeni tescil edilen işyeri dosyasından dolayı işverenlerce yeni e-sigorta kullanıcı kodu ve şifresi alınması icap etmekte olup gerekli işlemler yeni alınan e-sigorta şifresi ile yapılacaktır. 

İşyerinin nakli dolayısıyla yapılan tescil işleminin ardından işyeri sicil numarası değiştiğinden, nakil tarihi itibariyle hizmet akdi devam eden sigortalılar için eski işyeri dosyasından sigortalı işten ayrılış bildirgesi, yeni işyeri dosyasından sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlenmesi gerekmektedir. 

Aylık prim ve hizmet belgelerinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin düzenlenmesi sırasında, nakil tarihi itibariyle hizmet akdi devam eden sigortalıların işyerinin nakledildiği tarihten önceki sürelere ilişkin hizmetlerinin ve kazançlarının eski işyeri dosyası için verilmiş olan e-Sigorta şifresi ile işyerinin nakledildiği tarihten sonraki sürelere ilişkin hizmetlerinin ve kazançlarının ise yeni işyeri dosyası için verilmiş e-Sigorta şifresi ile bildireceklerdir. 

Örnek 1: (A) Ltd. Şti. unvanlı işyeri, Tekirdağ ilinden 14/5/2018 tarihi itibariyle Edirne iline nakledilmiştir.

  İşyerinin nakline ilişkin işyeri bildirgesi en geç 24/5/2018 (dahil) tarihine kadar Edirne Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne verilecek, 

-2018/Mayıs ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenmesi sırasında, sigortalıların nakil tarihinden önceki 13 günlük hizmetlerinin eski e-Sigorta şifresi ile nakil tarihinden sonraki hizmetleri yeni e-Sigorta şifresi ile bildirilecek, 

  Hizmet akdi devam eden sigortalılar için eski işyeri dosyası üzerinden sigortalı işten ayrılış bildirgesi, yeni işyeri dosyası üzerinden sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlenecek, 

  Yeni işyeri dosyasından dolayı 14/5/2018 tarihinden sonraki hizmetlere ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinin düzenlenmesi sırasında ayın kalan gün sayısının 18 olduğu dikkate alınacaktır. 

Diğer yandan işyerinin nakline ilişkin sürelerin kanıtlanması ve bildirime esas sürelere uyulup uyulmadığının belirlenmesi noktasında öncelikli olarak işverenler tarafından yapılan beyanlar kabul edilecek olup ihbar veya şikayet olması halinde nakle ilişkin sözleşme, resmi kurumlara ait kanıtlayıcı belgeler gibi unsurların işverenden istenmesiyle nakil işleminin yapıldığı tarih ve buna ilişkin işyeri bildirgesinin süresinde verilip verilmediğinin kontrolü yapılabilecektir. 

İşyerinin aynı il içinde başka bir ünitenin görev bölgesine nakledilmesi hâlinde işyeri  bildirgesi verilmeyecektir. Nakil tarihini takip eden 10 gün içinde durum, işverence eski ve yeni üniteye bir yazı ile bildirilecek, yapılan yazılı bildirim üzerine yeni işyeri dosyası tescil edilecektir. Yeni ünite, nakil bilgilerine dayanarak işverene işyeri sicil numarasını bildirecek, eski ünitede bulunan işyeri dosyasındaki tescile esas bilgi ve belgelerin birer örneği yeni ünitedeki dosyasına konulacaktır. 

İşyerinin başka bir ünitenin görev alanına giren adrese nakledilmesi halinde, durum yeni ünite tarafından bildirimin kendisine yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içinde eski işyeri dosyasının bulunduğu üniteye yazılı olarak bildirilecek ve yapılan bildirim üzerine eski işyeri dosyası Kanun kapsamından çıkartılacaktır. 

Öte yandan Ankara’da Rüzgarlı ve Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezleri, Hatay’da Hatay Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ve İskenderun Sosyal Güvenlik Merkezi, Mersin’de Mersin Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ve Tarsus Sosyal Güvenlik Merkezi, İstanbul’da Bağcılar, Beşiktaş, Beyoğlu, Fatih, Gaziosmanpaşa, Kadıköy, Pendik, Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezleri ile Kocaeli’nde İzmit Sosyal Güvenlik Merkezi ve Gebze Sosyal Güvenlik Merkezi ile Türkiye genelindeki diğer sosyal güvenlik il müdürlükleri ana sosyal güvenlik merkezi olarak işlem görmektedirler. Yukarıda belirtilen sosyal güvenlik merkezleri ve sosyal güvenlik il müdürlükleri dışındaki sosyal güvenlik merkezleri de alt sosyal güvenlik merkezi olarak işlem görmektedirler. 

Bu kapsamda il içinde yapılan işyeri nakillerinde ana sosyal güvenlik merkezi (SGM) ve alt sosyal güvenlik merkezi ayrımına göre yapılacak işlemler aşağıda açıklanmıştır. 

2.2.1- İşyerinin aynı il içinde aynı ana sosyal güvenlik merkezine bağlı başka bir alt sosyal güvenlik merkezinin görev alanına giren adrese nakledilmesi 

İşyerinin aynı il içinde aynı ana SGM’ye bağlı başka bir alt SGM’nin görev alanına nakledilmesi halinde dilekçe ile yapılacak başvuruya istinaden, işyeri dosyası, eski adresin bağlı bulunduğu alt SGM tarafından ana SGM’ye, ana SGM tarafından da yeni adresteki işyerinin bağlı bulunduğu alt SGM’ye transfer edilecektir. Bu doğrultuda nakil işlemi değil dosya transfer işlemi gerçekleştirilmektedir. Eski işyeri dosyasına ait sicil numarasının yalnızca ilçe kodu ve SGM numarası değiştirildiğinden, nakil tarihinden sonraki işlemleri, eski işyeri dosyasından verilen e-Sigorta kullanıcı kodu ve şifresi ile yapılmaya devam edilecektir. 

Mevcut sigortalılar için sigortalı işe giriş ve işten ayrılış bildirgesi verilmeyeceği gibi, transfer işlemin yapıldığı ayda hizmet akdi devam eden sigortalılar için düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri/ muhtasar ve prim hizmet beyannameleri işyerinin hangi tarih itibariyle nakledildiği üzerinde durulmaksızın 30 gün üzerinden düzenlenerek tek bildirge/beyanname halinde Kurum’a gönderilebilecektir. 

Örnek 2: İşyeri 15/5/2018 tarihinde, Gölbaşı SGM’nin görev alanına giren adresten Çankaya Sosyal Güvenlik Merkezinin görev alanına giren bir adrese nakleden bir işveren tarafından, 

  Hem Gölbaşı SGM’ ye, hem de Çankaya SGM’ye dilekçe ile başvurulacak 

  Gölbaşı SGM tarafından işyeri dosyası ana SGM olan Ulucanlar SGM’ye, Ulucanlar SGM tarafından da Çankaya SGM’ ye transfer edilecek, 

  İşyerinde çalışan sigortalıların hizmetleri ve kazançları mevcut e-Sigorta kullanıcı kodu ve şifresi ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na gönderilecektir.

2.2.2- İşyerinin aynı il içinde ve aynı alt sosyal güvenlik merkezinin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi 

İşyerinin aynı ünitenin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, yeni adres, işyerinin nakledildiği tarihten itibaren 10 gün içinde işyerinin işlem gördüğü üniteye yazı ile bildirilecektir. Bu durumda yeni işyeri dosyası tescil edilmeyecek, işyeri dosyası için herhangi bir transfer işlemi yapılmayacak sadece işyerinin adresi güncellenecektir. Söz konusu durumda e-sigorta kullanıcı kodu ve şifresi alınmasına gerek olmadığı gibi, hizmet akdi devam eden sigortalılar yönünden sigortalı işten ayrılış ve işe giriş bildirgesi düzenlenmesine de gerek bulunmayacaktır. 

2.2.3-İşyerinin aynı il içinde farklı ana sosyal güvenlik merkezine bağlı, başka bir alt sosyal güvenlik merkezinin görev alanına giren adrese nakledilmesi yapılacak işlemler

İşyerinin aynı il içinde farklı ana SGM’ye bağlı, başka bir alt SGM’nin görev alanına giren bir adrese nakledilmesi halinde, 10 günlük süre içinde ve dilekçe ile yapılacak başvuruya istinaden yeni adresteki işyerinin bağlı bulunduğu alt SGM tarafından, nakil dolayısıyla yeni bir işyeri dosyası tescil edilecektir. 

Yeni tescil edilen işyeri dosyasından dolayı yeni bir e-Sigorta kullanıcı kodu ve şifresi alınması ve nakil tarihi itibariyle hizmet akdi devam eden sigortalılar için eski işyeri dosyasından sigortalı işten ayrılış bildirgesi, yeni işyeri dosyasından sigortalı işe giriş bildirgesi düzenlenmesi icap etmektedir. 

Bu durumda, aylık prim ve hizmet belgelerinin düzenlenmesi sırasında, nakil tarihi itibariyle hizmet akdi devam eden sigortalıların işyerinin nakledildiği tarihten önceki sürelere ilişkin hizmetlerinin ve kazançlarının eski işyeri dosyası için verilmiş olan e-Sigorta şifresi ile işyerinin nakledildiği tarihten sonraki sürelere ilişkin hizmetlerinin ve kazançlarının ise yeni işyeri dosyası için verilmiş e-Sigorta şifresi ile bildirilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: SGK 2020/20 Genelge, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ayni-sgk-birimine-bagli-adres-degisikliklerinin-bildirim-suresi-nedir/feed/ 0
Kömür madenlerinde çalışanlara bedelsiz verilen kömürler için gelir vergisi, SGK primi ve KDV ödenir mi? https://www.muhasebenews.com/komur-madenlerinde-calisanlara-bedelsiz-verilen-komurler-icin-gelir-vergisi-sgk-primi-ve-kdv-odenir-mi/ https://www.muhasebenews.com/komur-madenlerinde-calisanlara-bedelsiz-verilen-komurler-icin-gelir-vergisi-sgk-primi-ve-kdv-odenir-mi/#respond Sat, 27 Jul 2024 11:57:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152962

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef   Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

67854564-1741-495

03/11/2015

Konu

:

İşçilere yapılan ayni yardımların vergisel durumu hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ilimiz … Vergi Dairesi Müdürlüğünün   … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, yer altı kömür madeni işlettiğiniz, şirketinizce yer altında çalışan işçilerinize ücret dışında toplu iş sözleşmesinin  bir gereği olarak .. İşletmelerinden kömür alabilmeleri için belge verildiği ve bu işletmelerce de işçilere verilen kömürlere ilişkin faturaların şirketiniz adına düzenlendiği  belirtilerek, dağıtılan söz konusu kömürler için her bir işçi adına fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı, hesaplanacaksa bu KDV tutarının kurum kazancından indirilip indirilemeyeceği, dağıtılan kömürün satın alma bedelinin kurum kazancından indirilip indirilemeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde;

            “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

            Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almaktadır.

Yine aynı Kanunun 94’üncü maddesi ile maddenin birinci fıkrasında sayılanlar   tarafından, maddede bentler halinde sayılan ödemelerin nakden veya hesaben yapıldığı anda istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapılacağı, aynı fıkranın birinci bendi ile de hizmet erbabına ödenen ücretlerin 103 ve 104’üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacağı hükme bağlanmış, 96’ncı maddesinin birinci fıkrasında ise hesaben ödeme deyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade edeceği belirtilmiştir.

Mezkur Kanunun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların münhasıran yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretlerinin gelir vergisinden istisna edildiği hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili olarak 25.02.1982 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 135 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “I-İstisna ve Muaflıklar”başlıklı bölümünün “D-Ücretlerde İstisnalar” başlıklı ayrımında,

            “1. Toprak Altı Maden İşletmelerinde Çalışanların Ücretlerine Uygulanacak İstisna:

            Bilindiği gibi, bu konuya ilişkin açıklamaların yapıldığı 128 Seri Sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer işlerde çalışan işçi, mühendis, jeolog, topoğraf gibi hizmet erbabının münhasıran yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri ile bu tür hizmet erbabına yıllık dönemler itibariyle yapılan ikramiye ve benzeri nitelikteki ödemelerin yer altında çalışılan süreye isabet eden kısımlarının Gelir Vergisi Kanununun 23/3’üncü maddesi gereğince vergiden istisna edileceği açıklanmıştır.

            Buna göre, toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışan hizmet erbabına hafta tatili ve genel tatil günleri için ödenen ücretlerin de yer altında geçen zamana isabet eden kısımları vergiden müstesna tutulacak; resmi tatil günleri dışında kalan izin günlerine ilişkin olarak ödenen ücretler ise, istisna kapsamına dâhil edilmeyerek vergiye tabi tutulacaktır. Bu tür hizmet erbabının istisna kapsamına dâhil bulunmayan ve vergiye tabi tutulacak ücretlerinin vergilendirilmesinde ücretin ödeme dönemine göre genel, özel ve varsa sakatlık indirimleri uygulanacaktır.

            Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 98’inci maddesine göre, 94’üncü maddesi gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. Bu nedenle, toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer işlerde çalışanların ücretlerinin peşin ödenmekte olması halinde ücretin ödenmesi anında söz konusu istisna uygulanmayacak, ancak ay sonunda bu kişilerin yer altında çalıştıkları süreler tespit edilerek, bu sürelere ilişkin ücretler vergiden istisna edilecek ve muhtasar beyannamede istisna uygulandıktan sonra tespit edilen vergi beyan edilecektir.”

açıklamaları yer almıştır.

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre; şirketinizin personelinize  yaptığı yakacak kömür yardımı bedellerinin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesi kapsamında net ücretin bir unsuru olarak değerlendirilip, ücretin brüt tutarı hesaplanarak, brüt tutar üzerinden aynı Kanunun 94’üncü maddesinin 1’inci bendi gereği tevkifat yapılması gerekmektedir.

Ancak, yakacak yardımı yapılacak söz konusu personellerin çalışma süresinin bir kısmını yeraltında geçirmesi durumunda, çalışanlara yakacak yardımı adı altında yapılacak ücret ödemelerinin yeraltında çalışılan süreye isabet eden kısmı 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23’üncü maddesinin (3) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edileceği tabiidir.

II-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 238’inci maddesinde “İşverenler her ay ödedikleri ücretler için (Ücret bordrosu) tutmaya mecburdurlar. Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf olan ücretlerle diğer ücret üzerinden vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro tutulmaz… ” hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; toplu  iş sözleşmesinin bir gereği olarak  personelinize yapılan yakacak kömür yardımı kapsamında dağıtılan kömürlere ait tutarların, 193 sayılı  Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesi uyarınca net ücretin bir unsuru olarak  değerlendirilmesi nedeniyle şirketinizce bahse konu  kömür yardım tutarları için  bu kişiler adına ücret bordrosu düzenlenmesi gerekmektedir.

III-KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde;

(1)Kurumlar Vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır.

            (2)Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır…” hükmü yer almaktadır.

Gelir Vergisi Kanununun bilanço esasında ticari kazancın tespiti ile ilgili 38’inci maddesinde; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce;

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilâve olunur.

            Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükmüne yer  verilmiştir.

Bu hüküm gereğince, safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci ve Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddelerinde sayılan giderler hasılattan indirim konusu yapılmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “İndirilecek giderler” başlıklı 40’ıncı maddesinde, safi kazancın tespitinde indirilecek giderler bentler halinde sayılmış, söz konusu maddenin 1 numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi ticari kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul edileceği hükme bağlanmıştır.

Bu hükme göre, yapılan bir harcamanın yukarıda belirtilen maddeye göre genel gider olarak ticari kazançtan indirilebilmesi için; yapılan giderin kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesi ile ilgili olması, işin ifası için gerekli olması, keyfi olmaması; işin hacmi ve mahiyetine uygun olması, karşılığında gayri maddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve maliyet unsuru olmaması gerekmektedir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, yakacak yardımı adı altında yapılan ücret ödemesinin brüt tutarının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40/1 inci maddesine istinaden kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

IV-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 Sayılı KDV Kanununun 1/1’inci maddesinde; Türkiye’de yapılan ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

3/a maddesinde; vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesinin teslim sayılacağı,

hüküm altına alınmıştır.

3065 Sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliğinin Teslim Sayılan Haller başlıklı I/A-3 bölümünde;

            ” . . .

3065 sayılı Kanunun (3/a)maddesine göre;

-Vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi,

-Vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi,

teslim sayılarak vergiye tabi tutulur.

            Örnek: Akaryakıt ticareti ile uğraşan bir şahsın,satmak amacıyla aldığı bu akaryakıtın   bir kısmını özel otomobilinde kullanması veya ticaretini yaptığı dayanıklı tüketim mallarından bir kısmını kendi şahsi ihtiyacında kullanmak üzere işletmeden çekmesi veya ücret, ikramiye, hediye, teberru gibi adlarla işletme personeline vermesi de teslim sayılarak vergiye tabi tutulur.

            Bu gibi hallerde işletmeden çekilen değerlerin 3065 sayılı Kanunun 27’nci maddesine   göre emsal bedeli ile değerlendirilmesi gerekir.

            3065 sayılı Kanunun (3/b) maddesine göre, vergiye tabi malların, üretilip teslimi vergiden istisna edilmiş olan mallar için her ne suretle olursa olsun kullanılması veya sarfı da teslim sayılır.”

açıklamasına yer verilmiş, aynı tebliğin “Personele Sağlanan Menfaatler ” başlıklı I/B-5 bölümünde;

“KDV uygulamasında personele bedelsiz sağlanan menfaatlerden aşağıda sayılanlar vergiye tabi tutulmaz:

a) Personele işyerinde veya müştemilatında yemek verilmesi,

b) Personele yatacak yer veya konut tahsisi,

c) Personelin toplu olarak işyerine gidip gelmesini sağlamak amacıyla yapılan taşıma

hizmetleri,

ç) Personele demirbaş olarak verilen giyim eşyası.

İşletmenin iktisadi faaliyetini sürdürebilmesi için yapılan ve işletmede yaratılan katma değerin bir unsuru olan bu masraflar, maliyetin bir parçası olduğundan, personele tahsis sırasında vergiye tabi tutulmaz, bu mal ve hizmetlerin iktisabında yüklenilen vergiler ise genel hükümlere göre indirim konusu yapılabilir.”

açıklaması yer almaktadır.

Bu itibarla; şirketinizin yeraltında çalışan işçilerinize toplu iş sözleşmesi gereği yaptığı kömür yardımı 3065 sayılı Kanunun 3/a maddesi kapsamında teslim niteliğinde olduğundan verilen kömürün emsal bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/komur-madenlerinde-calisanlara-bedelsiz-verilen-komurler-icin-gelir-vergisi-sgk-primi-ve-kdv-odenir-mi/feed/ 0
SGK mevzuatına göre mali tatil süresince ertelenebilecek bildirim ve ödemeler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/sgk-mevzuatina-gore-mali-tatil-suresince-ertelenebilecek-bildirim-ve-odemeler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/sgk-mevzuatina-gore-mali-tatil-suresince-ertelenebilecek-bildirim-ve-odemeler-nelerdir/#respond Fri, 12 Jul 2024 13:25:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152560 SGK işe girişleri mali tatil süresince bekletilebilir mi?

SGK’ya son verilme günü ya da ödeme vadesinin son günü 02 – 20 Temmuz arasında olan ve Mali Tatil kapsamına giren bildirimlerin ve ödemelerin 27 Temmuz günü mesai bitimine kadar yerine getirilmesi durumunda süresinde yapılmış sayılacaktır.

SGK Mevzuatı Bakımından Mali Tatil Kapsamına Giren Bildirim ve Ödemeler;
-İşyeri Bildirgesi
-Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi
-Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi
-Aylık Prim ve Hizmet Belgesi / Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi
-Sigorta Prim Borcu Ödemeleri
-İdari Para Cezası İtiraz ve Ödemeleri
-Diğer Bildirim, İtiraz ve Ödemeler (Resen Hesaplanan Prim Borcuna İtiraz, Asgari İşçilik Hesaplamasına İtiraz, Askerlik Borçlanmasına ilişkin ödeme süresi, KDV Mahsup yoluyla yapılacak prim ödeme süreleri, İnceleme/Teftiş sebebiyle istenilen işyeri kayıt ve belgelerinin Kuruma verilme süreleri)

—–

TÜRMOB 

SİRKÜLER

5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre meslek mensuplarına ve yükümlülere kolaylıklar getiren “Mali Tatil” uygulaması, bu yıl 2 Temmuz 2024 günü başlayıp 20 Temmuz 2024 günü sona erecektir.
2024 yılı için;
 Beyan süresi 2-20 Temmuz 2024 tarihleri arasında olan vergilere ilişkin beyannamelerin verilme süresi 29 Temmuz 2024 Pazartesi bu beyannamelere göre tahakkuk eden vergilerin ödeme süresi 30 Temmuz 2024 Salı günü,
Beyan süresinin son günü 20 Temmuz 2024 gününü izleyen tarihten itibaren beşinci günü mesai saati bitimine kadar olan vergilere ilişkin beyannamelerin verilme süresi 25 Temmuz 2024 Perşembe, bu beyannamelere göre tahakkuk eden vergilerin ödeme süresi 26 Temmuz 2024 Cuma günü,
mesai saati bitimi olacaktır.
1) Haziran 2024 dönemine ait vergi sorumlularının tevkif ettikleri katma değer vergisinin beyan süresi 25 Temmuz 2024 ve ödenme süresi 26 Temmuz 2024’tür.
2) Haziran 2024 dönemine ilişkin Konaklama, Damga ve Muhtasar ve Hizmet Prim Beyannamelerinin verilme ve tahakkuk eden vergilerinin ödenmesinin son günü 26 Temmuz 2024 Cuma günüdür.
3) Gelir İdaresi Başkanlığınca 149 No’lu VUK Sirküleri ile yapılan düzenleme ile Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri, ilgili vergilendirme dönemini takip eden ayın 28 inci günü
olarak belirlenmiştir. Buna göre Haziran 2024 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyan ve Ödeme süresi 29 Temmuz 2024’tür.
4) Konaklama, Damga, Muhtasar ve Hizmet Prim ile KDV Beyannamelerinin verilme süresi mali tatil dolayısıyla değişmemektedir.
5) 543 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yapılan düzenlemeyle Ocak 2023 döneminden itibaren Ba Bs Bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak tüm alış ve/veya satışları 5.000 TL’nin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükelleflerin, ilgili dönem Form Ba ve/veya Form Bs bildirimlerini verme zorunlulukları kaldırılmıştı. Bu mükellefler dışındaki mükelleflerin Haziran 2024 dönemine ilişkin Ba ve Bs Formlarının verilme tarihi 31 Temmuz 2024 Çarşamba günüdür.

6) Özel tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, özel iletişim vergisi, şans oyunları vergisi ile gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh ve/veya tahsil edilen vergi, resim ve harçlarla ilgili olarak malî tatil düzenlemeleri  uygulanmamaktadır.
7) Vergilendirme süreci ile ilgili bir işlemden kaynaklı vergi mahkemesinde davanın açılmasının son günü mali tatile ve/veya adli tatile denk geliyor ise dava açma süresinin son günü 7 Eylül günü mesai saati bitimine kadar uzadığından, 2024 yılında bu süre 7 Eylül 2024 (Hafta sonu tatiline denk gelmesi nedeniyle 9 Eylül 2024) günü sona ermektedir.
8) Diğer taraftan, mali tatil sadece dava açma süresini uzatmakta,
istinaf ve temyiz başvurularını etkilememektedir.

2- Sosyal Güvenlik İle İlgili İşlemler

Malî tatil ilan edilen döneme rastlayan tarihlerde 5.5.1983
tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 25.8.1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu ve 22.5.2003 tarihli ve 4857
sayılı İş Kanununa göre işverenlerce yapılması gereken, iş kazası ve meslek hastalığı bildirimleri dışında kalan beyan, bildirim ve ödemeler; 2.9.1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi sigortalıların, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi işverenlerin, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi sigortalıların yapmakla yükümlü olduğu iş kazası ve meslek hastalığı bildirimleri dışında kalan beyan,
bildirim ve ödemeler, 5604 sayılı Yasanın 1’inci maddede belirtilen süreler kadar ertelenir. (5604 sayılı Yasa Md. 2/ 1)
Ancak, söz konusu yasal  düzenlemelerden bir kısmı 5510 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığından, 5510 sayılı Yasa uyarınca yapılması gereken iş kazası ve meslek hastalığı bildirimleri dışında kalan beyan, bildirim ve ödemelerden mali tatile rastlayanları, 5510 sayılı Yasanın 104’üncü maddesi hükmü uyarınca 5604 sayılı Yasanın 1’inci maddesinde belirtilen süreler kadar ertelenecektir.
Maliye Bakanı, malî tatil uygulaması nedeniyle süre verilecek iş ve işlemlerin kapsamı ile malî tatil uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. (5604 sayılı Yasa Md. 1/ 9) Sosyal güvenlik işlemlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları  düzenlemeye ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilidir. Vergi ile ilgili işlemlerde, Yasada Maliye Bakanına tanınan yetki, sosyal güvenlik ile ilgili işlemlerde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından kullanılır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına tanınan yetki çerçevesinde ise “5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun 2’nci Maddesinin  Uygulanmasına İlişkin Tebliğde”
aşağıdaki konularda açıklama ve düzenlemeler yer almıştır.
3. Maddede mali tatil süresi
4. Maddede 506 sayılı Kanuna tabi işverenlerin mali tatil kapsamına giren beyan, bildirim ve ödemeleri
İşyeri bildirgesi yönünden Sigortalı işe giriş bildirgesi yönünden
Aylık prim ve hizmet belgesi yönünden İdari para cezasına itiraz ve ödeme yönünden Prim ödemesi yönünden Resen hesaplanan prim borcuna itiraz yönünden Asgari işçilik uygulamasından kaynaklanan borcun kabulüne dair taahhütname verilmesi yönünden Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca belirlenen orana itiraz yönünden Prim borçlarının ertelenmesi talebi yönünden

Tespit edilen işkolu kodu ile iş kazası ve meslek hastalıkları prim
oranına itiraz yönünden
5. Maddede 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalıların mali tatil kapsamına giren iş ve işlemleri
Giriş bildirgesi yönünden
Sigortalılığın sona ermesinin bildirilmesi yönünden
Askerlik borçlanması bedelinin ödenmesi yönünden
İdari para cezası yönünden
İsteğe bağlı borçlanma talebi yönünden
6.Maddede 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanuna tabi işverenlerin mali tatil kapsamına giren beyan, bildirim ve ödemeleri
İşten ayrılma bildirgesi yönünden
İdari para cezası yönünden
7. Maddede 4857 sayılı İş Kanunu ve 2821 sayılı Sendikalar Kanununa tabi işverenlerin mali tatil kapsamına giren iş ve işlemleri
8. Maddede 5604 sayılı Kanunun 2 nci maddesi kapsamına girmeyen iş ve işlemler
TÜRMOB
MALİ TATİL 2 – 20 TEMMUZ 2024 TARİHLERİ
ARASINDA UYGULANIYOR başlıklı Sirküler için TIKLAYINIZ…

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-mevzuatina-gore-mali-tatil-suresince-ertelenebilecek-bildirim-ve-odemeler-nelerdir/feed/ 0