Sermayesi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 30 Jan 2024 17:28:25 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 2024 A.Ş.’lerde avukat bulundurma zorunluluğu 1.250.000 TL’dir. https://www.muhasebenews.com/2024-a-s-lerde-avukat-bulundurma-zorunlulugu-1-250-000-tldir/ https://www.muhasebenews.com/2024-a-s-lerde-avukat-bulundurma-zorunlulugu-1-250-000-tldir/#respond Wed, 31 Jan 2024 04:38:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149025 Sermayesi 250.000.-TL ve üzeri Anonim Şirketin Tasfiyeye girmesi durumunda, Tasfiye süresince avukat zorunluluğu devam ediyor mu?

1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 35. maddesinde Tasfiyedeki şirketlere bir ayrıcalık tanımıyor. Tasfiye bitene kadar avukat zorunluluğu olacağı görüşündeyiz.

2024 A.Ş. Avukat zorunluluğu 

Resmi Gazete’de yayınlanan 7887 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile; 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren Anonim Şirketler için TTK’nın 332. Maddesi gereği asgari sermaye tutarı 250.000 TL’ye yükseltildi.

(Resmi Gazete-26.11.2023/32381)

Sermayenin 5 katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan A.Ş.’ler sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundalar. (Avukatlık Kanunu Madde 35/f.3)

1 Ocak 2024 tarihinden itibaren asgari sermayesi 250.000 TL x 5 = 1.250.000 TL ve üzeri olan A.Ş.’ler bir avukat ile sözleşme yapmak zorundadır.

Limited şirketler için avukat bulundurma zorunluluğu yoktur.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2024-a-s-lerde-avukat-bulundurma-zorunlulugu-1-250-000-tldir/feed/ 0
Ödenmemiş sermayesi olan bir şirket kar dağıtımı yapabilir mi? https://www.muhasebenews.com/odenmemis-sermayesi-olan-bir-sirket-kar-dagitimi-yapabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/odenmemis-sermayesi-olan-bir-sirket-kar-dagitimi-yapabilir-mi/#respond Tue, 18 Jan 2022 03:30:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120542 Ödenmemiş sermayesi olan bir A.Ş. kar dağıtımı yapabilir mi?

Sermayenin ödenip ödenmediğinin KAR dağıtımı ile ilgisi yok.

Ödenmemiş sermayede olsa kar dağıtılabilir.


BENZER İÇERİKLER

Kar dağıtımında uygulanacak gelir vergisi stopaj oranı nedir?
Tasfiye halindeki şirketlerin kar dağıtımı stopaja tabi midir?
Kar dağıtımını ortakların borcuna mahsuben yapabilir miyiz?
Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2)
Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1)

Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/odenmemis-sermayesi-olan-bir-sirket-kar-dagitimi-yapabilir-mi/feed/ 0
Teknogirişim sermayesi desteği alan şirketin AR-GE projesinde çalışan ortaklarına yaptığı ücret ödemelerinde Gelir Vergisi ve Damga Vergisi https://www.muhasebenews.com/teknogirisim-sermayesi-destegi-alan-sirketin-ar-ge-projesinde-calisan-ortaklarina-yaptigi-ucret-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi-2/ https://www.muhasebenews.com/teknogirisim-sermayesi-destegi-alan-sirketin-ar-ge-projesinde-calisan-ortaklarina-yaptigi-ucret-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi-2/#respond Sat, 15 Jan 2022 10:00:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120975 T.C. 

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık (Gelir Müdürlüğü)

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, … Teknopark bünyesinde bulunan … vergi numaralı şirketinizin 4691 ve 5746 sayılı Kanunlara tabi olduğu, şirketinizin TÜBİTAK … programından “Teknogirişim Sermayesi Desteği” kazandığı, bu çerçevede TÜBİTAK’tan  alınacak olan hibelerin bir kısmının şirket ortakları olan … ve …’ye yapacakları Ar-Ge çalışmalarına karşılık olarak Ar-Ge personel ücreti olarak ödeneceği, şirketinizde 2 ortaktan başka çalışanın bulunmadığı, 2 ortağın TÜBİTAK’a sunulan iş paketlerinde tam zamanlı çalışan olarak belirtildiği, bu bağlamda TÜBİTAK’tan kazanılan hibenin belirtilen tutarlar doğrultusunda şirket ortaklarına ödenmesi durumunda gelir vergisi ve damga vergisi muafiyeti uygulanıp uygulanmayacağı konusunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

 

 

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Söz konusu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapacaklar sayılmış olup, aynı fıkranın (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen ücretler üzerinden 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.

 

Aynı Kanunun geçici 75 inci maddesinde, “31/12/2023 tarihine kadar, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen Ar-Ge tasarım ve destek personelinin, bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisinin; doktoralı olanlar ile 5746 sayılı Kanun kapsamındaki temel bilimler alanlarından birinde en az yüksek lisans derecesine sahip olanlar için yüzde 95’i, yüksek lisanslı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde lisans derecesine sahip olanlar için yüzde 90’ı ve diğerleri için yüzde 80’i verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilir. Bu süre içerisinde, anılan maddenin bu maddeye aykırı olan hükmü uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

 

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun;

 

– 2 nci maddesinde, “(1) Bu Kanunun uygulamasında;

 

……

 

f) Ar-Ge personeli: Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı ve teknisyenleri,

 

g) Araştırmacı: Ar-Ge faaliyetleri ile yenilik tanımı kapsamındaki projelerde, yeni bilgi, ürün, süreç, yöntem ve sistemlerin tasarım veya oluşturulması ve ilgili projelerin yönetilmesi süreçlerinde yer alan en az lisans mezunu uzmanları,

 

ğ) Teknisyen: Meslek lisesi veya meslek yüksekokullarının tasarım, teknik, fen veya sağlık bölümlerinden mezun, teknik bilgi ve deneyim sahibi kişileri,

 

h) Destek personeli: Ar-Ge veya tasarım faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman, laborant, sekreter, işçi ve benzeri personeli,

 

…..

 

ifade eder.” hükmüne,

 

“İndirim, istisna, destek ve teşvik unsurları” başlıklı 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “Kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme  projesi  anlaşmaları  kapsamında  uluslararası  kurumlardan  ya  da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile bu Kanun kapsamında yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen tasarım projelerinde ve tasarım merkezlerinde çalışan tasarım ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde en az yüksek lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksan beşi, yüksek lisanslı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksanı ve diğerleri için yüzde sekseni gelir vergisinden müstesnadır. Hak kazanılmış hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri ile 17/3/1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda belirtilen tatil günlerine isabet eden ücretler de bu istisna kapsamındadır. Haftalık kırk beş saatin üzerindeki ve ek çalışma sürelerine ilişkin ücretler bu istisnadan faydalanamaz. …” hükmüne,

 

yer verilmiştir.

 

5746 sayılı Kanunda yer alan gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasına ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu 5746 sayılı Kanun Genel Tebliğinin;

 

“3.1. Uygulama Esasları” başlıklı bölümünde, “…Gelir vergisi stopajı teşvikinin hesaplanmasında kapsama giren personelin fiilen Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine ayırdıkları zamanın, toplam çalışma zamanına oranı esas alınacaktır. Kanun kapsamında faaliyette bulunan personelin, ay içindeki çalışmalarının tamamının Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olması halinde hak kazanılmış hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri de 50 (elli) tam zaman eşdeğerin hesabında bu kapsamda değerlendirilerek gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasında dikkate alınacaktır. Ancak, bir günde 8, haftada 45 saatin üzerindeki çalışma süreleri ile ek çalışma süreleri 50 (elli) tam zaman eşdeğerin hesabında dikkate alınmaz..

 

Kısmî çalışma halinde ise, personelin Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine ayırdığı zamanın toplam çalışma zamanına oranı dikkate alınmak suretiyle bulunan ücret tutarları Ar-Ge ve yenilik harcaması olarak dikkate alınacaktır. Kısmî çalışan personelin hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri dikkate alınmaz..” açıklamasına,

 

“4.1. Teşvik Uygulaması Dışında Kalan Ödemeler” başlıklı bölümünde, “5746 sayılı Kanunda belirtilen gelir vergisi stopajı teşvikinden kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde çalışan Ar-Ge ve destek personelinin yararlanacağı belirtilmiş olup, aşağıda belirtilen ödemeler nedeniyle gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanılamayacaktır.

 

-Ar-Ge ve yenilik faaliyeti kapsamı dışındaki çalışmalara ait ücret ödemeleri,

 

-Ar-Ge ve yenilik projelerinde görev alan ve/veya işletmelerde çalışan kamu personeline yapılan ücret ödemeleri,

 

-Ar-Ge ve yenilik faaliyeti kapsamında ay içinde kısmî zamanlı olarak çalışan personelin hak kazanılmış hafta tatili, yıllık ücretli izin ve mazeret izni gibi sürelere isabet eden ücret ödemeleri.” açıklamasına

 

yer verilmiştir.

 

Diğer taraftan, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun;

 

– 3 üncü maddesinde, “Bu Kanunun uygulanmasında;

 

…..

 

m) AR-GE Personeli: AR-GE faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı, yazılımcı ve teknisyenleri,

 

n) Araştırmacı: AR-GE faaliyetleri ile yenilik tanımı kapsamındaki projelerde, yeni bilgi, ürün, süreç, yöntem ve sistemlerin tasarım veya oluşturulması ve ilgili projelerin yönetilmesi süreçlerinde yer alan en az lisans mezunu uzmanları,

 

o) Teknisyen: Meslek lisesi veya meslek yüksekokullarının tasarım, teknik, fen veya sağlık bölümlerinden mezun, teknik bilgi ve deneyim sahibi kişileri,

 

p) Destek Personeli: AR-GE veya tasarım faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman, laborant, sekreter, işçi ve benzeri personeli,

 

r) Yazılımcı Personel: Yazılım olarak tanımlanan süreçte çalışıp program geliştiren, üreten, alanında yeterli deneyime veya eğitime sahip nitelikli personeli,

 

……

 

ifade eder.” hükmüne,

 

– Geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bölgede çalışan; AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır. Gelir vergisi stopajı ve sigorta primi işveren hissesine ilişkin teşviklerden yararlanacak olan destek personeli sayısı, AR-GE ve tasarım personeli sayısının yüzde onunu aşamaz. Hak kazanılmış hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri ile 17/3/1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda belirtilen tatil günlerine isabet eden ücretler de bu istisna kapsamındadır. Haftalık kırk beş saatin üzerindeki ve ek çalışma sürelerine ilişkin ücretler bu istisnadan faydalanamaz. Yönetici şirket, ücreti gelir vergisi istisnasından yararlanan kişilerin Bölgede fiilen çalışıp çalışmadığını denetler. Ancak, Bölgede yer alan işletmelerde çalışan AR-GE ve tasarım personelinin bu Bölgelerde yürüttüğü projelerle doğrudan ilgili olmak şartıyla, proje kapsamındaki faaliyetlerin bir kısmının Bölge dışında yürütülmesinin zorunlu olduğu durumlarda Bölge dışındaki bu faaliyetlere ilişkin ücretlerinin yüzde yüzünü aşmamak şartıyla Cumhurbaşkanınca ayrı ayrı veya birlikte belirlenecek kısmı ile Bölgede yer alan işletmelerde en az bir yıl süreyle çalışan AR-GE ve tasarım personelinin yüksek lisans yapanlar için bir buçuk yılı, doktora yapanlar için iki yılı geçmemek üzere Bölge dışında geçirdiği sürelere ilişkin ücretlerin yüzde yüzünü aşmamak şartıyla Cumhurbaşkanınca ayrı ayrı veya birlikte belirlenecek kısmı, gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bölge yönetici şirketinin onayının alınması ve Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur. Yönetici şirketin onayı ile Bölge dışında geçirilen sürenin Bölgede yürütülen görevle ilgili olmadığının tespit edilmesi halinde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan ilgili işletme sorumludur.” hükmüne,

 

yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz ortaklarının Ar-Ge personeli veya fiilen çalışan Ar-Ge personeli veya destek personeli kapsamında olmaları, şirketiniz bünyesinde TÜBİTAK … programı kapsamında yürütülen Ar-Ge faaliyetinde fiilen çalışmaları ile 4691 ve 5746 sayılı Kanunlarda yer alan diğer şartların da sağlanması kaydıyla, yapılan ücret ödemelerinin, adı geçen kanunlarda belirtilen ücret istisnası veya gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlandırılması mümkün bulunmaktadır.

 

Diğer taraftan, ortaklarınızın söz konusu Ar-Ge faaliyetinde kısmi olarak çalışması halinde ise; ortakların Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine ayırdığı zamanın toplam çalışma zamanına oranı dikkate alınmak suretiyle bulunan ücret tutarları Ar-Ge ve yenilik harcaması olarak dikkate alınarak, bu tutara istisna uygulanabilecektir. Kısmi çalışan personelin hafta tatili ve yıllık ücretli izin sürelerine isabet eden ücret ödemeleri ise söz konusu teşvik veya istisnaya konu edilemeyecektir.

 

 

DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği hükmüne yer verilmiştir.

 

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dâhil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Diğer taraftan, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 6676 sayılı Kanun ile değişik 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, “Damga vergisi istisnası: Bu Kanun kapsamındaki her türlü Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile tasarım faaliyetlerine ilişkin olarak düzenlenen kağıtlardan damga vergisi alınmaz.” hükmü yer almaktadır.

 

Konu ile ilgili olarak 30/9/2016 tarihli ve 29843 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5 Seri No.lu 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliğinin “Damga Vergisi İstisnası Uygulaması” başlıklı bölümünün “Uygulama Esasları”başlıklı 3 üncü maddesinde, 5746 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, bu Kanun ve ilgili Yönetmelikte kapsam ve sınırları belirtilen Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerine ilişkin olarak düzenlenen kağıtların damga vergisinden müstesna olacağı, 5746 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerinde istihdam edilen personele münhasıran bu görevleri ile ilgili olarak yapılan ücret ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlar ile 5746 sayılı Kanun kapsamına giren sigortalılar için düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinden damga vergisi alınmayacağı hususu açıklanmış, 4 üncü maddesinde damga vergisi istisnasının başlangıcına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

 

Öte yandan, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 6170 ve 6676 sayılı Kanunlarla değişik 3 üncü maddesinde,

 

“m) AR-GE Personeli: AR-GE faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı, yazılımcı ve teknisyenleri,

 

p) Destek Personeli: AR-GE veya tasarım faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman, laborant, sekreter, işçi ve benzeri personeli,

 

bb) Tasarım Personeli: Tasarım faaliyetlerinde doğrudan görevli tasarımcı ve teknisyenleri, ifade edeceği”

 

hükmüne yer verilmiş; 6676 sayılı Kanunla değişik geçici 2 nci maddesinde ise bölgede çalışan, AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretlerinin 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

 

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz ortaklarının Ar-Ge personeli veya fiilen çalışan Ar-Ge personeli veya destek personeli kapsamında olmaları, şirketiniz bünyesinde TÜBİTAK … programı kapsamında yürütülen Ar-Ge faaliyetinde fiilen çalışmaları ile 4691 ve 5746 sayılı Kanunlarda yer alan diğer şartların da sağlanması kaydıyla, yapılan ücret ödemelerine ilişkin düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanması mümkün bulunmaktadır.


Kaynak:GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/teknogirisim-sermayesi-destegi-alan-sirketin-ar-ge-projesinde-calisan-ortaklarina-yaptigi-ucret-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi-2/feed/ 0
Teknogirişim sermayesi desteği alan şirketin AR-GE projesinde çalışan ortaklarına yaptığı ücret ödemelerinde Gelir Vergisi ve Damga Vergisi https://www.muhasebenews.com/teknogirisim-sermayesi-destegi-alan-sirketin-ar-ge-projesinde-calisan-ortaklarina-yaptigi-ucret-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi/ https://www.muhasebenews.com/teknogirisim-sermayesi-destegi-alan-sirketin-ar-ge-projesinde-calisan-ortaklarina-yaptigi-ucret-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi/#respond Mon, 03 Jan 2022 10:21:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120404 T.C.
AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ
Defterdarlık (Gelir Müdürlüğü)

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, … Teknopark bünyesinde bulunan … vergi numaralı şirketinizin 4691 ve 5746 sayılı Kanunlara tabi olduğu, şirketinizin TÜBİTAK … programından “Teknogirişim Sermayesi Desteği” kazandığı, bu çerçevede TÜBİTAK’tan  alınacak olan hibelerin bir kısmının şirket ortakları olan … ve …’ye yapacakları Ar-Ge çalışmalarına karşılık olarak Ar-Ge personel ücreti olarak ödeneceği, şirketinizde 2 ortaktan başka çalışanın bulunmadığı, 2 ortağın TÜBİTAK’a sunulan iş paketlerinde tam zamanlı çalışan olarak belirtildiği, bu bağlamda TÜBİTAK’tan kazanılan hibenin belirtilen tutarlar doğrultusunda şirket ortaklarına ödenmesi durumunda gelir vergisi ve damga vergisi muafiyeti uygulanıp uygulanmayacağı konusunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

Söz konusu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapacaklar sayılmış olup, aynı fıkranın (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen ücretler üzerinden 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun geçici 75 inci maddesinde, “31/12/2023 tarihine kadar, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen Ar-Ge tasarım ve destek personelinin, bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan gelir vergisinin; doktoralı olanlar ile 5746 sayılı Kanun kapsamındaki temel bilimler alanlarından birinde en az yüksek lisans derecesine sahip olanlar için yüzde 95’i, yüksek lisanslı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde lisans derecesine sahip olanlar için yüzde 90’ı ve diğerleri için yüzde 80’i verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilir. Bu süre içerisinde, anılan maddenin bu maddeye aykırı olan hükmü uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun;

– 2 nci maddesinde, “(1) Bu Kanunun uygulamasında; 

…… 

f) Ar-Ge personeli: Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı ve teknisyenleri, 

g) Araştırmacı: Ar-Ge faaliyetleri ile yenilik tanımı kapsamındaki projelerde, yeni bilgi, ürün, süreç, yöntem ve sistemlerin tasarım veya oluşturulması ve ilgili projelerin yönetilmesi süreçlerinde yer alan en az lisans mezunu uzmanları, 

ğ) Teknisyen: Meslek lisesi veya meslek yüksekokullarının tasarım, teknik, fen veya sağlık bölümlerinden mezun, teknik bilgi ve deneyim sahibi kişileri, 

h) Destek personeli: Ar-Ge veya tasarım faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman, laborant, sekreter, işçi ve benzeri personeli, 

….. 

ifade eder.” hükmüne,

– “İndirim, istisna, destek ve teşvik unsurları” başlıklı 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “Kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme  projesi  anlaşmaları  kapsamında  uluslararası  kurumlardan  ya  da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile bu Kanun kapsamında yukarıda sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen tasarım projelerinde ve tasarım merkezlerinde çalışan tasarım ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde en az yüksek lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksan beşi, yüksek lisanslı olanlar ile temel bilimler alanlarından birinde lisans derecesine sahip olanlar için yüzde doksanı ve diğerleri için yüzde sekseni gelir vergisinden müstesnadır. Hak kazanılmış hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri ile 17/3/1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda belirtilen tatil günlerine isabet eden ücretler de bu istisna kapsamındadır. Haftalık kırk beş saatin üzerindeki ve ek çalışma sürelerine ilişkin ücretler bu istisnadan faydalanamaz. …” hükmüne,

yer verilmiştir.

5746 sayılı Kanunda yer alan gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasına ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu 5746 sayılı Kanun Genel Tebliğinin;

– “3.1. Uygulama Esasları” başlıklı bölümünde, “…Gelir vergisi stopajı teşvikinin hesaplanmasında kapsama giren personelin fiilen Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine ayırdıkları zamanın, toplam çalışma zamanına oranı esas alınacaktır. Kanun kapsamında faaliyette bulunan personelin, ay içindeki çalışmalarının tamamının Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olması halinde hak kazanılmış hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri de 50 (elli) tam zaman eşdeğerin hesabında bu kapsamda değerlendirilerek gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasında dikkate alınacaktır. Ancak, bir günde 8, haftada 45 saatin üzerindeki çalışma süreleri ile ek çalışma süreleri 50 (elli) tam zaman eşdeğerin hesabında dikkate alınmaz..

Kısmî çalışma halinde ise, personelin Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine ayırdığı zamanın toplam çalışma zamanına oranı dikkate alınmak suretiyle bulunan ücret tutarları Ar-Ge ve yenilik harcaması olarak dikkate alınacaktır. Kısmî çalışan personelin hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri dikkate alınmaz..” açıklamasına,

– “4.1. Teşvik Uygulaması Dışında Kalan Ödemeler” başlıklı bölümünde, “5746 sayılı Kanunda belirtilen gelir vergisi stopajı teşvikinden kamu personeli hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, teknogirişim sermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde çalışan Ar-Ge ve destek personelinin yararlanacağı belirtilmiş olup, aşağıda belirtilen ödemeler nedeniyle gelir vergisi stopajı teşviki uygulamasından yararlanılamayacaktır.

-Ar-Ge ve yenilik faaliyeti kapsamı dışındaki çalışmalara ait ücret ödemeleri, 

-Ar-Ge ve yenilik projelerinde görev alan ve/veya işletmelerde çalışan kamu personeline yapılan ücret ödemeleri, 

-Ar-Ge ve yenilik faaliyeti kapsamında ay içinde kısmî zamanlı olarak çalışan personelin hak kazanılmış hafta tatili, yıllık ücretli izin ve mazeret izni gibi sürelere isabet eden ücret ödemeleri.” açıklamasına

yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun;

– 3 üncü maddesinde, “Bu Kanunun uygulanmasında; 

….. 

m) AR-GE Personeli: AR-GE faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı, yazılımcı ve teknisyenleri, 

n) Araştırmacı: AR-GE faaliyetleri ile yenilik tanımı kapsamındaki projelerde, yeni bilgi, ürün, süreç, yöntem ve sistemlerin tasarım veya oluşturulması ve ilgili projelerin yönetilmesi süreçlerinde yer alan en az lisans mezunu uzmanları, 

o) Teknisyen: Meslek lisesi veya meslek yüksekokullarının tasarım, teknik, fen veya sağlık bölümlerinden mezun, teknik bilgi ve deneyim sahibi kişileri, 

p) Destek Personeli: AR-GE veya tasarım faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman, laborant, sekreter, işçi ve benzeri personeli, 

r) Yazılımcı Personel: Yazılım olarak tanımlanan süreçte çalışıp program geliştiren, üreten, alanında yeterli deneyime veya eğitime sahip nitelikli personeli, 

…… 

ifade eder.” hükmüne,

– Geçici 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bölgede çalışan; AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır. Gelir vergisi stopajı ve sigorta primi işveren hissesine ilişkin teşviklerden yararlanacak olan destek personeli sayısı, AR-GE ve tasarım personeli sayısının yüzde onunu aşamaz. Hak kazanılmış hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri ile 17/3/1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunda belirtilen tatil günlerine isabet eden ücretler de bu istisna kapsamındadır. Haftalık kırk beş saatin üzerindeki ve ek çalışma sürelerine ilişkin ücretler bu istisnadan faydalanamaz. Yönetici şirket, ücreti gelir vergisi istisnasından yararlanan kişilerin Bölgede fiilen çalışıp çalışmadığını denetler. Ancak, Bölgede yer alan işletmelerde çalışan AR-GE ve tasarım personelinin bu Bölgelerde yürüttüğü projelerle doğrudan ilgili olmak şartıyla, proje kapsamındaki faaliyetlerin bir kısmının Bölge dışında yürütülmesinin zorunlu olduğu durumlarda Bölge dışındaki bu faaliyetlere ilişkin ücretlerinin yüzde yüzünü aşmamak şartıyla Cumhurbaşkanınca ayrı ayrı veya birlikte belirlenecek kısmı ile Bölgede yer alan işletmelerde en az bir yıl süreyle çalışan AR-GE ve tasarım personelinin yüksek lisans yapanlar için bir buçuk yılı, doktora yapanlar için iki yılı geçmemek üzere Bölge dışında geçirdiği sürelere ilişkin ücretlerin yüzde yüzünü aşmamak şartıyla Cumhurbaşkanınca ayrı ayrı veya birlikte belirlenecek kısmı, gelir vergisi stopajı teşviki kapsamında değerlendirilir. Bu kapsamda teşvikten yararlanılması için Bölge yönetici şirketinin onayının alınması ve Bakanlığın bilgilendirilmesi zorunludur. Yönetici şirketin onayı ile Bölge dışında geçirilen sürenin Bölgede yürütülen görevle ilgili olmadığının tespit edilmesi halinde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan ilgili işletme sorumludur.” hükmüne,

yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz ortaklarının Ar-Ge personeli veya fiilen çalışan Ar-Ge personeli veya destek personeli kapsamında olmaları, şirketiniz bünyesinde TÜBİTAK … programı kapsamında yürütülen Ar-Ge faaliyetinde fiilen çalışmaları ile 4691 ve 5746 sayılı Kanunlarda yer alan diğer şartların da sağlanması kaydıyla, yapılan ücret ödemelerinin, adı geçen kanunlarda belirtilen ücret istisnası veya gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlandırılması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, ortaklarınızın söz konusu Ar-Ge faaliyetinde kısmi olarak çalışması halinde ise; ortakların Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine ayırdığı zamanın toplam çalışma zamanına oranı dikkate alınmak suretiyle bulunan ücret tutarları Ar-Ge ve yenilik harcaması olarak dikkate alınarak, bu tutara istisna uygulanabilecektir. Kısmi çalışan personelin hafta tatili ve yıllık ücretli izin sürelerine isabet eden ücret ödemeleri ise söz konusu teşvik veya istisnaya konu edilemeyecektir.

DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-b fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dâhil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun 6676 sayılı Kanun ile değişik 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, “Damga vergisi istisnası: Bu Kanun kapsamındaki her türlü Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile tasarım faaliyetlerine ilişkin olarak düzenlenen kağıtlardan damga vergisi alınmaz.” hükmü yer almaktadır.

Konu ile ilgili olarak 30/9/2016 tarihli ve 29843 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5 Seri No.lu 5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun Genel Tebliğinin “Damga Vergisi İstisnası Uygulaması” başlıklı bölümünün “Uygulama Esasları” başlıklı 3 üncü maddesinde, 5746 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, bu Kanun ve ilgili Yönetmelikte kapsam ve sınırları belirtilen Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerine ilişkin olarak düzenlenen kağıtların damga vergisinden müstesna olacağı, 5746 sayılı Kanun kapsamında Ar-Ge, yenilik veya tasarım faaliyetlerinde istihdam edilen personele münhasıran bu görevleri ile ilgili olarak yapılan ücret ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtlar ile 5746 sayılı Kanun kapsamına giren sigortalılar için düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinden damga vergisi alınmayacağı hususu açıklanmış, 4 üncü maddesinde damga vergisi istisnasının başlangıcına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Öte yandan, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 6170 ve 6676 sayılı Kanunlarla değişik 3 üncü maddesinde,

“m) AR-GE Personeli: AR-GE faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı, yazılımcı ve teknisyenleri,

p) Destek Personeli: AR-GE veya tasarım faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman, laborant, sekreter, işçi ve benzeri personeli,

bb) Tasarım Personeli: Tasarım faaliyetlerinde doğrudan görevli tasarımcı ve teknisyenleri, ifade edeceği”

hükmüne yer verilmiş; 6676 sayılı Kanunla değişik geçici 2 nci maddesinde ise bölgede çalışan, AR-GE, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretlerinin 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketiniz ortaklarının Ar-Ge personeli veya fiilen çalışan Ar-Ge personeli veya destek personeli kapsamında olmaları, şirketiniz bünyesinde TÜBİTAK … programı kapsamında yürütülen Ar-Ge faaliyetinde fiilen çalışmaları ile 4691 ve 5746 sayılı Kanunlarda yer alan diğer şartların da sağlanması kaydıyla, yapılan ücret ödemelerine ilişkin düzenlenen kağıtlara damga vergisi istisnası uygulanması mümkün bulunmaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/teknogirisim-sermayesi-destegi-alan-sirketin-ar-ge-projesinde-calisan-ortaklarina-yaptigi-ucret-odemelerinde-gelir-vergisi-ve-damga-vergisi/feed/ 0
Fevkalade Amortisman Nedir? https://www.muhasebenews.com/fevkalade-amortisman-nedir/ https://www.muhasebenews.com/fevkalade-amortisman-nedir/#respond Mon, 14 Jan 2019 14:00:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=24624 Fevkalade amortisman genel olarak; olağandışı durumlar nedeniyle sabit kıymetin değerinin tamamen veya kısmen kaybedilmesi nedeniyle amorti süresinden önce gider veya maliyet unsuru olarak kayıtlara alınmasıdır.

Vergi Usul Kanununa göre, Amortisman (Yıpranma Payı)’na tabi olup,
-Yangın, deprem, su basması gibi afetler sonucunda değerini tamamen veya kısmen yitiren sabit kıymetler
– Yeni icatlar dolayısıyla teknik olarak verimleri ve kıymetleri düşen tamamen veya kısmen kullanılamaz hale gelen
– Cebri çalışmaya tabi tutuldukları için normal sınırlardan daha fazla aşınmaya maruz kalan; Menkul ve gayrimenkul kıymetler ile haklar, Vergi mükelleflerinin başvurusu ve ilgili bakanlığın inceleme ve onayı ile, Maliye Bakanlığınca her işletme için işin mahiyetine göre ayrı ayrı belirlenen Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman oranı-tutarı uygulanabilir.

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/fevkalade-amortisman-nedir/feed/ 0
Devir alacak şirket sermayesi devrolacak şirketin bilanço zararını karşılayamıyorsa birleşme gerçekleşebilir mi? https://www.muhasebenews.com/devir-alacak-sirket-sermayesi-devrolacak-sirketin-bilanco-zararini-karsilayamiyorsa-birlesme-gerceklesebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/devir-alacak-sirket-sermayesi-devrolacak-sirketin-bilanco-zararini-karsilayamiyorsa-birlesme-gerceklesebilir-mi/#respond Wed, 09 Jan 2019 15:00:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=43700 Ltd şirketi ile başka bir ltd şirketin birleşmesinde devrolan şirketin sermayesi birleşmeye konu bilanço zararını karşılayamıyor. Bu durumda birleşme işlemi yapılabilir mi? 

Kanun birleşme sonucu özvarlık kanuni eşikleri korumuyor ise birleşmenin yapılmaması şeklindedir. Ancak öncelikle devir alanda sermaye artışı yapıldıktan sonra birleşme işlemi yapılması gerekmektedir.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Şirket Birleşme ve Devralmalarında önceden rekabet Kurumundan izin almak zorunlu mudur?

 

Tasfiye Halindeki Bir Şirket Birleşmeye Katılabilir mi?

 

Şirketler Birleşmesi nedir?

 

Ticaret Şirketleri Birleşme, Bölünme ve Tür Değiştirme Hallerinde Ortaklık Paylarının İncelenmesi Nasıl Yapılır?

 

Ticaret Şirketlerinde Birleşme Halinde Ortaklık Payları Nasıl Devrolunur?

 

Şirket Birleşmelerinde, Sermaye Artırımı Yapılması ve Azınlık Paylarının Alınması Durumunda Vergi Nasıl Hesaplanır?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/devir-alacak-sirket-sermayesi-devrolacak-sirketin-bilanco-zararini-karsilayamiyorsa-birlesme-gerceklesebilir-mi/feed/ 0
Limited Şirket sermayesi Dolar olarak ödenebilir mi? https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-sermayesi-dolar-olarak-odenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-sermayesi-dolar-olarak-odenebilir-mi/#respond Fri, 21 Dec 2018 07:45:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=40452 Yeni kurulan Limited şirketin sermaye ödemesi döviz cinsinden yapılabilir mi?

(27.11.2018 13:49)

Taahhüt edilen sermaye ancak taahhüt cinsinden ödeme ile kayıt altına alınabilir. Bu ödeme döviz ile yapılması halinde deftere geçerken kur ile TL miktarı kayıt altına alınarak işlemlerin sonuçlanması gerektiği düşünülmektedir.


Kaynak:ISMMMO
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

 

A.Ş.lerde İç Kaynaklardan Sermaye Artırımı Nasıl Yapılır?

 

A.Ş. Şarta Bağlı Sermaye Artırımı Nasıl Yapılır?

 

A.Ş.lerde Sermaye Azaltımı Nasıl Yapılır?

 

Ponzi Oyunu (Finans ve Sermaye Piyasaları)

 

Limited Şirketlerde Sermaye Olarak Konulmayacak Değerler Nelerdir?

 

Şirketlerde Sermaye Artırımı İçin Nelere Dikkat Edilmesi Gerekmektedir?

 

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-sermayesi-dolar-olarak-odenebilir-mi/feed/ 0
Ticaret Şirketleri ve Şahıs Şirketleri Ayrımı Nedir? https://www.muhasebenews.com/ticaret-sirketleri-sahis-sirketleri-ayrimi-nedir/ https://www.muhasebenews.com/ticaret-sirketleri-sahis-sirketleri-ayrimi-nedir/#respond Thu, 18 Oct 2018 21:00:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=24615 Ticaret Şirketleri Nelerdir?
1- Anonim Şirket
2- Limited Şirket
3- Kooperatif Şirketleri
4- Sermayesi Paylara bölünmüş Komandit Şirketler

Şahıs Şirketleri Nelerdir?
1- Kollektif Şirketler
2- Komandit Şirketler


Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Limited Şirketlerin, Müdürler Kurulu Karar Defteri Tutması Zorunlu mudur?

Limited Şirketlerde Genel Kurul Toplantı Çağrıları Nasıl Yapılır?

Limited Şirketlerde Ortak ve Sermaye Yapısı Nasıl Olmalıdır?

Limited Şirketlerde Tasfiye Hangi Hallerde Olur?

Limited Şirketlerde Şirket Sözleşmesi Değiştirilmesi İşlemi Nasıl Yapılır?

Limited Şirketlerde Ortakların Sorumlulukları Nelerdir?

Anonim, Eshamlı Komandit Ve Limited Şirketlerinde Harç Uygulaması Nasıldır?

Limited Şirketlerde Sözleşme Nasıl Düzenlenmek Zorundadır?

Limited Şirket Hisse Satışının Vergisi Var mıdır?

Limited Şirketi Şahıs Şirketine dönüştürebilir miyim?

Limited Şirkette Temsil Ne Şekilde Yapılır?

Limited Şirket Ortağına Ödenen Komisyon Tutarı Kurum Kazancına Dâhil Edilir mi?

Limited Şirketi A.Ş.’ye dönüştürdüm. Hisse bastırdım ve Hisse senetlerini karlı olarak hemen sattım. Vergi öder miyim?

Şirketlerde Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi nedir? Nasıl yapılır?

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/ticaret-sirketleri-sahis-sirketleri-ayrimi-nedir/feed/ 0
Kurumlar Vergisinden İndirilecek Giderler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinden-indirilecek-giderler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinden-indirilecek-giderler-nelerdir/#respond Thu, 06 Sep 2018 07:00:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33457 Kurumlar Vergisinden İndirilecek Giderler nelerdir?

İndirilecek Giderler

Bu maddede, mükelleflerin ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazançlarının tespitinde, ayrıca hasılattan indirebilecekleri giderler düzenlenmiştir. Buna göre, aşağıda belirtilen giderler hasılattan indirilebilecektir.

8.1. Menkul kıymet ihraç giderleri

İhraç edilen menkul kıymetlere ilişkin tüm giderler hasılattan indirilebilecektir. Bu giderler arasında senetlerin kağıt ve basım giderlerini, mahkeme, noter ve diğer tasdik ve tescil giderlerini, damga vergisini ve ihraç dolayısıyla ödenen sair harç ve resimleri, ihraç dolayısıyla bankalara verilen komisyonları, hisse ve tahvil senetlerinin borsaya kaydı için yapılan giderleri ve bunlara benzer diğer her türlü giderleri saymak mümkündür. 

8.2. Kuruluş ve örgütlenme giderleri

Kurumların kuruluşları sırasında yapılan; ana sözleşmenin hazırlanması, kuruluş genel kurul toplantılarının yapılması, tanıtma ve reklam gibi kuruluş ve örgütlenmeye ilişkin bir takım giderlerin kurum kazancından indirilebilmesi mümkündür.

8.3. Genel kurul toplantıları için yapılan giderler ile birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye giderleri

Genel kurul toplantıları için kurum tarafından yapılacak giderler; ilan ve posta giderleri, toplantı salonu kira bedeli ve benzeri giderlerden oluşur.

Genel kurul üyelerinin genel kurula katılmak için yaptıkları giderler, kurumlarca karşılansa dahi gider kaydedilemez. Çünkü bu tür giderler genel kurul yapan kuruma ait giderler olmayıp, ortakların kuruma koydukları sermayelerinin idaresi ile ilgili giderlerdir.

Genel kurul toplantılarında, genel kurul üyelerinin ağırlanmaları ile ilgili giderler, genel örf ve adetlere uygun temsil ve ağırlama gideri niteliğinin ötesine geçmemek koşuluyla gider kaydedilebilir.

Ayrıca birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye aşamalarında yapılan giderler de kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

8.4. Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde komandite ortağın kâr payı

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde kurumlar vergisi matrahı, şirket kazancından komandite ortaklara düşen pay dışındaki tutardan ibarettir. Komandite ortakların şirket kârından aldıkları pay, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançla ilgili hükümleri uyarınca şahsi ticari kazanç sayılmaktadır. Bu nedenle, söz konusu payın şirket bünyesinde kurumlar vergisine tabi tutulmaması için komandite ortağın kâr hissesi gider olarak hasılattan indirilebilecektir.

8.5. Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları

Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları kurum kazancından indirilecek giderler arasında bulunmaktadır.

Öte yandan, katılım bankalarının faizsiz olarak kredi temin etmeleri karşılığında yaptıkları kâr payı ödemeleri, finansman gideri niteliğinde olduğundan söz konusu giderlerin Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca gider olarak dikkate alınabileceği tabiidir.

Ayrıca, mükelleflerin katılım bankalarından sağladıkları bu nitelikteki krediler için hesapladıkları finansman giderleri de ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel gider mahiyetinde olduğundan, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

8.6. Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları

Sigorta ve reasürans şirketlerinde bilanço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait aşağıda belirtilen teknik karşılıklar, belirtilen hesaplama ve şartlar dikkate alınarak kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.

8.6.1. Muallak hasar ve tazminat karşılıkları

Bu karşılıklar,

  • Tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş hasar ve tazminat bedelleri veya bu hesap yapılmamışsa hasar ve tazminatın ve bunlarla ilgili tüm masrafların tahmini değerlerinden reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutar,
  • Gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar ve tazminat bedelleri ve bunlara ilişkin masraflardan, reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutar,
  • Saklama payına isabet eden muallak hasar karşılığı yeterlilik farklarından

oluşmaktadır.

Sigorta kapsamına giren bir hasarın ortaya çıkması, sigorta şirketinin poliçede öngörülen şartlarla hasar bedelini ödemesini gerektirmektedir. Hesap dönemi içinde ortaya çıkmış hasarlarla ilgili tazminat, aynı dönem içinde ilgili kişiye ödenmiş ya da mahiyet ve miktar olarak kesinleşmiş olmasına rağmen henüz ödenmemiş olabilir. Bu gibi durumlarda ödenmiş veya tahakkuk etmiş olan tazminat bedeli, ticari kazancın tespitine ilişkin esaslar dahilinde aynı dönemde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Bazı durumlarda ise hasarla ilgili gerekli evrakların temin edilememesi, ekspertiz işlemlerinin sonuçlandırılmaması veya sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki anlaşmazlık dolayısıyla ödenecek tazminat tutarı hesap dönemi sonuna kadar belirli bir hale gelip kesinleşememektedir. Bu durumda, tazminatın tahmini değeri üzerinden bu madde uyarınca hesaplanacak muallak hasar karşılığı giderlere intikal ettirilebilecektir.

(2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle değiştirilen paragraf)Diğer taraftan, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 16 ncı maddesinde teknik karşılıklar yeniden düzenlenmiş bulunmaktadır. Sigorta mevzuatına göre belirlenen gerçekleşmiş ancak henüz rapor edilmemiş olan hasar ve tazminat bedelleri ile saklama payına isabet eden muallak hasar karşılığı yeterlilik farkları da muallak hasar ve tazminat karşılığı kapsamında indirim konusu yapılabilecektir. (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 11.maddesiyle değişen cümle )Muallak hasar ve tazminat karşılığının aktüeryal zincirleme merdiven metodu kullanılmak suretiyle hesaplanmasında, her bir branş için gerçek durumu en iyi yansıtan yöntemin belirlenmesi, Hazine Müsteşarlığının izni alınmadan bu yöntemin 3 yıl değiştirilmemesi ve negatif sonuç veren branşlardaki tutarın da tamamının hesaplamalarda dikkate alınması gerekmektedir. Bu şekilde hesaplanan muallak hasar ve tazminat karşılıkları 2012 vergilendirme döneminden itibaren gider olarak indirilebilecektir. Söz konusu hesaplamada, mükelleflerin gerçek durumu en iyi yansıtan yöntemi seçmediklerinin tespiti halinde ise gerekli tarhiyatların yapılacağı tabiidir.(*****)

 

8.6.2. Kazanılmamış prim karşılıkları

Bu karşılıklar, yürürlükte bulunan sigorta sözleşmeleri için tahakkuk etmiş primlerden komisyonlar düşüldükten sonra kalan tutarın gün esasına göre bilanço gününden sonraya sarkan kısmından, aynı esasa göre hesaplanan reasürör payının düşülmesinden sonra kalan tutardır.

Bu tutar, nakliyat emtia sigortalarında yıllık primin komisyon düşüldükten sonraki tutarından şirketlerin kendi saklama paylarında kalanının %25’ini geçemez. Ayrıca, gün bazlı hesaplama yöntemi uygulamasının istisnası olarak kazanılmamış prim karşılığının gün esasına göre hesaplanması mümkün olmayan reasürans ve retrosesyon işlemlerinde 1/8 yöntemi uygulanabilir.

Sigorta ve reasürans şirketlerine münhasır olmak üzere, kurum kazancından, anılan bent hükmüne istinaden karşılık ayrılabilmesi suretiyle istisnai bir uygulamaya yer verilmiştir. Buna göre, sigorta ve reasürans şirketlerinin, tahakkuk esasına göre tespit ettikleri kurum kazançlarından, kazanılmamış prim karşılıklarını ayrıca indirebilmeleri mümkün bulunmaktadır.

Örneğin; kesilen poliçe tutarının 100 birim, 2006’ya isabet eden gün sayısının 219, 2007’ye isabet eden gün sayısının 146, ödenen komisyonun da 20 birim olması halinde, kazanılmamış prim karşılığı (KPK):

(100 – 20  =)  80 birim       [(80 x 146)/365 =] 32 birim olarak hesaplanacaktır.

Buna göre,

2006 yılında gider yazılacak tutar;             20 birim komisyon gideri doğrudan gider,

32 birim KPK olmak üzere,

Toplam               52 birimdir.

Dolayısıyla, 2006 yılı net geliri [100 – (20+32)=] 48 birim olacaktır.

2007 yılında ise 32 birim KPK gelire intikal ettirilecektir.

 

(2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 3. maddesiyle eklenen paragraf)14/6/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5684 sayılı Kanunla birlikte sigortacılık mevzuatında kazanılmamış prim karşılığı hesaplamasında daha önceki düzenlemeye göre farklılıklar bulunmasına karşılık, kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi gereken kazanılmamış prim karşılıkları, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca Tebliğin bu bölümünde belirtilen esaslar çerçevesinde hesaplanacaktır.

Cari yıl gelirlerinin bir kısmının, karşılık olarak ayrılmak suretiyle izleyen yıla devredilmesi uygulaması sadece sigorta ve reasürans şirketlerince yapılabileceğinden, sigorta acentelerinin, bu hükme istinaden komisyon gelirlerini gün esasına göre tespit ederek ilgili oldukları dönemde gelir yazabilmeleri imkanı bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, sigorta acentelerince sigorta komisyon gelirlerinin tamamının tahakkuk ettiği dönemde gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir. Sigorta şirketlerince ödenen komisyon giderleri de yukarıdaki örnekte olduğu gibi tahakkuk ettiği dönemde gider olarak dikkate alınacaktır.

8.6.3. Hayat sigortalarında matematik karşılıklar

Hayat matematik karşılıkları her sözleşme üzerinden ayrı ayrı hesaplanacak olup karşılıkların, gelirleri vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlere yatırılan kısmına ait faiz ve kâr payları giderler arasında gösterilemeyecektir.

Sigortacılıkta matematik karşılıklar, sigortalılardan alınan primler üzerinden hesaplanan karşılıklar ile bu şekilde ayrılan karşılıklara yürütülen faizler olmak üzere iki kısımdan meydana gelmektedir. Başka bir ifade ile bu karşılıklar, kendine ait giderleri olan bir fondur. Matematik karşılıklar, her sigorta sözleşmesi üzerinden ayrı ayrı olmak üzere, sigorta aktüerya hesaplarına göre ve belirli istatistiki veriler dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Sigortacılık mevzuatına göre hesaplanan matematik karşılıklar kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Matematik karşılıkların, gelirleri vergiden istisna edilmiş menkul kıymetlere yatırılarak vergiye tabi olmayan kazanç elde edilmesi halinde, matematik karşılıkların kendine ait faiz şeklindeki giderlerinin de vergi matrahı ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

Öte yandan, sigorta ve reasürans şirketlerinde, hayat sigorta branşında teminat sağlayan şirketlerin, hayat matematik karşılıklarının yatırıma yönlendirilmesinden elde edilen kazanç ve iratları üzerinden yapılan vergi kesintileri Kurumlar Vergisi Kanununun 34 üncü maddesi uyarınca söz konusu sigorta şirketlerinin beyannameleri üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.


(3 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle değişen bölüm)8.6.4. Dengeleme karşılığı

3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra sigorta şirketlerince deprem hasar karşılıkları adı altında karşılık ayrılmamakta olup anılan Kanunla sigorta ve reasürans şirketlerince “Dengeleme karşılığı” adı altında yeni bir karşılık ayrılabilmesine imkan sağlanmaktadır.

5766 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (4) numaralı alt bendinde yapılan değişiklikle, deprem hasar karşılığı kaldırılarak sigorta ve reasürans şirketlerince dengeleme karşılığı adı altında ayrılan karşılıkların kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilmesine imkan sağlanmış bulunmaktadır.

Buna göre, 1/1/2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere takip eden hesap dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek ve katastrofik riskleri karşılamak üzere sadece deprem ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı için hesaplanan dengeleme karşılıklarının sigorta ve reasürans şirketlerince gider olarak dikkate alınabilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, 5684 sayılı Kanun uyarınca ayrılan devam eden riskler karşılığı ve ikramiyeler ve indirimler karşılığının sigorta şirketlerince kurum kazancının tespitinde gider olarak indirimi mümkün bulunmamaktadır.(***)

 

8.6.5. Ayrılan sigorta teknik karşılıklarının ertesi bilanço döneminde aynen kâra nakledilmesi

Bir bilanço döneminde ayrılan sigorta teknik karşılıklarının ertesi bilanço döneminde aynen kâra nakledilmesi gerekmektedir.(****)

 8.7. Holding şirketlerin genel idare giderlerinin bağlı şirketlere dağıtımı

Holding şirketler tarafından bağlı şirketlere araştırma ve geliştirme, finansman temini, pazarlama ve dağıtım, yatırım projelerinin hazırlanması, hedeflerin tayini, planlama, örgütlendirme kararlarının uygulanması, bilgisayar hizmetleri, sevk ve idare, mali revizyon ve vergi müşavirliği, piyasa araştırmaları, halkla ilişkilerin tanzimi, personel temini ve eğitimi, muhasebe organizasyon ve kontrolü, hukuk müşavirliği konularında hizmetler verilebilmektedir.

Holding tarafından bağlı şirketlere verilen hizmetler için fatura düzenlenmesi zorunlu olup verilen hizmetin karşılığını teşkil eden bedelin, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde yer alan emsallere uygunluk ilkesine göre belirlenmesi gerekmektedir.

Holding tarafından verilen bu tür hizmetlerin bağlı şirketlerce gider yazılabilmesi için,

  • Hizmetin mutlaka verilmiş olması,
  • Kesilen faturada hizmet türünün ayrıntılı olarak belirtilmesi,
  • Tek faturada birden fazla hizmet bedelinin bir arada yer alması halinde, her hizmet bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi,

şarttır.

Yukarıda belirtilen koşullara uygun olarak bağlı şirketler, holding tarafından kesilen fatura bedelini gider olarak kayıtlarında gösterebileceklerdir.

 

(*) (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle değiştirilmeden önceki şekli)Ayrıca, sigorta mevzuatına göre belirlenen gerçekleşmiş ancak henüz rapor edilmemiş olan hasar ve tazminat bedelleri ile saklama payına isabet eden muallak hasar karşılığı yeterlilik farkları da muallak hasar ve tazminat karşılığı kapsamında indirim konusu yapılabilecektir.

(**) (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 4. maddesiyle değiştirilmeden önceki şekli)Deprem hasar karşılıkları, kurumlar vergisi uygulamasında indirilecek giderler arasında sayılmıştır. Bu karşılıklar, yangın ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı karşılığında alınan ve şirketlerin kendi saklama paylarında kalan primlerin 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu uyarınca hesaplanan kısmı ile önceki hesap dönemlerinde ayrılan karşılıkların yatırıldığı fonların gelirleri toplamından oluşmaktadır.

Sigorta Murakabe Kanununun 25 inci maddesine göre, sigorta ve reasürans şirketleri yangın ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı karşılığında aldıkları ve kendi saklama paylarında kalan primlerle bu primlerin net gelirlerini onbeş yıl süre ile deprem hasar karşılığı olarak ayırmak zorunda olup deprem hasar karşılıkları ayrılmasına esas primler ve prim gelirlerinin hesaplanma usulleri ile karşılık oranı Hazine Müsteşarlığınca belirlenmektedir.

26/12/1994 tarih ve 22153 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigorta ve Reasürans Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliğinin 26 ncı maddesinde, sigorta ve reasürans şirketlerinin, yıl sonu itibarıyla yangın ve mühendislik sigorta branşlarında verdikleri deprem teminatı karşılığında yazdıkları ve kendi saklama paylarında kalan primlerin üçte birini ödenen komisyon ve diğer masraf payı olarak düştükten sonra kalan tutarın %50’sini 15 yıl süre ile deprem hasar karşılığı olarak ayıracakları; bu hesapta toplanan fonları, taşınmazlar hariç olmak üzere 19 uncu maddede belirtilen kıymetlere yatıracakları; verilen deprem teminatı nedeniyle ödenen hasar ve tazminatları ise deprem hasar karşılıklarından düşecekleri hükmü bulunmaktadır.

Sigorta Murakabe Kanununda deprem hasar karşılığının öngörülmesindeki amaç, büyük hasarlara yol açan depremlere karşı, sigorta ve reasürans şirketlerinin saklama paylarında kalan deprem teminatları nedeniyle hazırlıklı ve ihtiyatlı olmaları için saklama paylarında kalan primler ile bunların net gelirlerinin karşılık olarak ayrılması; diğer bir deyişle, bu primlerin ve net gelirlerinin ticari kârın tespitinde ve dolayısıyla kâr dağıtımından hariç tutulmasını sağlayarak şirket içinde kullanılmaya hazır bir fon olarak tutulmasını temin etmektir.

Deprem hasar karşılığı hesabına intikal ettirilen primler, bu Kanunun uygulamasında kazanılmamış prim karşılığı hesaplamasına konu edilmeyecektir. Deprem hasar karşılıklarının kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmasına ilişkin olarak deprem primleri üzerinden öncelikle deprem hasar karşılığının ayrılması, deprem hasar karşılığı hesabına intikal ettirilen primler düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden kazanılmamış prim karşılığının hesaplanması gerekmektedir.

Örneğin; yangın ve mühendislik dallarında verilen deprem teminatına ilişkin primin 100 birim, ayrılması gereken asgari deprem hasar karşılığının brüt deprem priminin %6’sından az olmayacağı ve deprem teminatına ilişkin primin 2006 yılına ilişkin gün sayısının 183 olduğu varsayıldığında,

A         Yazılan brüt deprem primi…………………………………………………….. 100,00
B          Reasüröre devredilen deprem primi………………………………………… 90,00
C          Saklama payında kalan deprem primi (A-) ……………………………..  10,00
D          Masraf payı mahsubu [C x (1/3)] ……………………………………………  3,33
E          Kalan…………………………………………………………………………………….6,67
F          Hesaplanan DHK (E x5).. ………………………………………………………..3,33
G          Asgari DHK (A x 0,06)…………………………………………………………… 6,00
H          DHK hesabına intikal ettirilen ve gider yazılarak matrahtan
indirilecek prim (F ve G’ den büyük olanı)………………………………………….. 6,00
Deprem primleri üzerinden hesaplanarak gider yazılacak net (Saklama payında kalan) kazanılmamış prim karşılığı
I           Saklama payında kalan depremimi………………………………………….10,00
J           DHK hesabına intikal ettirilen ve gider yazılarak
matrahtan indirilecek prim (F ve G’ den büyük olanı) ……………..  6,00
K          Kalan (I-J)…………………………………………………………………………….4,00
L          Deprem primleri üzerinden ayrılacak net (saklama
payında kalan) kazanılmamış prim karşılığı……………………………. 2,00
M         2006 yılına ilişkin indirilecek toplam gider (H+L)………………… .. 8,00
olacaktır. (Hesaplamalarda komisyonlar ihmal edilmiştir.)

(***) (3 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 2. maddesiyle değişmeden önceki bölüm)8.6.4. Deprem hasar karşılıkları

(2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 4. maddesiyle değiştirilen bölüm, Yürürlük;22.04.2008)5684 sayılı Kanunla birlikte sigorta şirketlerince deprem hasar karşılıkları adı altında karşılık ayrılmamaktadır. Ayrıca, anılan Kanun uyarınca ayrılması gereken devam eden riskler karşılığı, dengeleme karşılığı ile ikramiyeler ve indirimler karşılığının sigorta şirketlerince kurum kazancının tespitinde gider olarak indirimi mümkün bulunmamaktadır.(**)

(****)(3 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle çıkarılan cümleler)Sigorta ve reasürans şirketlerinin, deprem hasar karşılılıklarını da ilgili mevzuat gereği 15 yıl süreyle karşılık hesaplarında tutmaları gerekeceğinden, ayrılan karşılıkları ertesi dönemin başında beyannamede gösterilmek suretiyle mali kâra eklemeleri gerekmektedir. Dönem sonunda hesaplanan ilgili döneme ait deprem hasar karşılığı ise gider olarak dikkate alınacaktır.

(*****) (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 11.maddesiyle değişen cümle)Ancak, aktüeryal zincirleme merdiven metodu kullanılmak suretiyle ilave olarak ayrılan ek karşılıkların gider olarak indirimi mümkün değildir.(*)


Kaynak: Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinden-indirilecek-giderler-nelerdir/feed/ 0
Kollektif Şirket Nedir? https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-nedir/ https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-nedir/#respond Mon, 04 Dec 2017 11:00:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=24618 1- Kollektif Şirket Nedir?
Ticari bir işletmeyi (Kar amacı güden) bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla, gerçek kişiler arasında kurulan ve ortaklarından hiç birinin sorumluluğu şirket alacaklarına karşı sınırlanmamış olan şirkettir.

Maddeler halinde yazmak gerekirse, Kollektif Şirket;
-Ticari bir işletmeyi
-Bir ticaret unvanı altında işletmek amacıyla,
-Gerçek kişiler arasında kurulan
-Ortaklarından hiç birinin sorumluluğu şirket alacaklarına karşı sınırlanmamış olan şirkettir. 

2- Kollektif Şirket Ortakları Şirket borçlarından sorumlu mudur?
Kollektif Şirket ortakları şirketin borçlarından kendi şahsi mal varlıkları ile de sorumludur.
Kollektif şirkette oluşan borcun şirketten ödenememesi halinde Kollektif şirket ortakları kendi mal varlıkları ile borçlardan sorumludur. Birinci derece sorumluluk şirkettir, şirketten tahsil edilmemesi halinde ikinci derece sorumlu olan ortaklara gidilir.

3- Kollektif Şirkete Tüzel Kişiler Ortak olabilir mi?
Hayır. Kollektif Şirket Gerçek kişiler tarafından kurulabilir. Limited Şirket, Anonim Şirket ve diğer Tüzel kişiler Kollektif şirkete ortak olamazlar.

4- Kollektif Şirkete Kar-Zarar Nasıl Paylaşılır?
Kollektif şirket ana sözleşmesinde yazılı olan hükümlere göre ortaklık payları ve kar zarar hususları belirlenir. Paylar belirtilmemişse Kar ve zarar eşit oranda ortaklar arasında dağıtılır. 

5- Kollektif Şirketi kim temsil eder?
Kollektif şirketin tüm ortakları şirketi yönetme yetkisine sahiptir.

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kollektif-sirket-nedir/feed/ 0