seçim – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 17 Dec 2021 09:23:13 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 7319 sayılı kanun kapsamında işe alınan bir kişi için alınacak destek sisteme nasıl tanımlanacaktır? https://www.muhasebenews.com/7319-sayili-kanun-kapsaminda-ise-alinan-bir-kisi-icin-alinacak-destek-sisteme-nasil-tanimlanacaktir/ https://www.muhasebenews.com/7319-sayili-kanun-kapsaminda-ise-alinan-bir-kisi-icin-alinacak-destek-sisteme-nasil-tanimlanacaktir/#respond Fri, 17 Dec 2021 15:30:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119624 Bir mükellefimizde 2 personeli 7319-4447 sayılı Kanun Geçici 31. Madde-Kredi Faiz veya Kar Payı Desteği SGK Teşviki tanımlamasını işveren servisi üzerinden yaptık. Ancak kullandığımız programda ve BDP üzerinde böyle bir kanun numarası bulunmuyor. Bunun sebebi teşvik tutarının firmanın faiz ödemesi üzerinden mahsup edilmesi midir? 

Sigortalıdan her biri için 12 aylık süre takip edileceğinden, destek kapsamına giren işyerinin destek kapsamına giren tüm sigortalıları için “7319- 4447 Sayılı Kanun Geçici 31.Madde 

– Kredi Faiz veya Kar Payı Desteği” menüsü ile sisteme tanımlama yapılmasına izin verilecek olup, kredi faiz veya kar payı desteğinden yararlanılması sırasında (12 aylık sürenin sonunda) sisteme tanımlaması yapılan sigortalılardan o sigortalı için seçim yapılması gerekecektir.

İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU

Geçici Madde 31- (Ek:20/5/2021-7319/4 md.)

5510 sayılı Kanun kapsamında tescil edilen ve Sosyal Güvenlik Kurumuna 2021 yılı Mart ayına/dönemine ilişkin bildirilen muhtasar ve prim hizmet beyannamelerindeki sigortalı sayısı 50’nin altında olan özel sektör işyeri işverenlerince 1/7/2021 ila 30/6/2022 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında işe alınanların, işe girdikleri aydan önceki üç aylık sürede toplam on günden fazla 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildiril- memiş olmaları ve isteğe bağlı sigortalılık hariç 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olmamaları, işe alındıkları yıldan bir önceki takvim yılında işe alındıkları işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve 12 ay süreyle bu sigortalılar için primlerini yasal süresi içerisinde ödemeleri kaydıyla, bu sigortalılar için 5510 sayılı Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınır üzerinden hesapla- nan ve tamamı yasal süresi içinde ödenen sigorta primi ve işsizlik sigortası sigortalı ve işveren hissesi primlerinden bu Kanun veya diğer kanunlarla sağlanan prim teşvik, destek ya da indirim- leri düşüldükten sonra kalan tutar, 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında kefalet sağla- nan ve kamunun doğrudan veya dolaylı olarak hâkim sermayedar olduğu bankalardan bu madde- nin yürürlük tarihinden sonra 30/6/2022 tarihine kadar ilgili işverenlerce kullanılan kredilerde 12 aylık süreye ilişkin primlerin ödenmesini müteakip kredi faiz veya kar payı bakiyesinden düşülür. Bu madde kapsamında kredi garanti kurumlarınca kredi faiz veya kar payı bakiyesinden düşülen tutar Fondan karşılanır.

2021 yılı Mart dönemi için geçici 24 üncü, geçici 27 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ve geçici 28 inci maddenin ikinci fıkrası kapsamında en az 20 gün nakdi ücret desteğinden yararlandırılan sigortalının haftalık normal çalışma süresine dönmesi durumunda, söz konusu sigortalı için birinci fıkradaki işe giriş ve ilave istihdam şartına bakılmaksızın işyeri birinci fıkra- da belirtilen destekten üçüncü fıkrada belirtilen süre ve sigortalı sayısı kadar yararlandırılır.

Bu maddeyle sağlanan kredi faiz veya kar payı desteği, destek kapsamına giren sigortalı- lar için 12 ay süreyle uygulanır. Bu madde kapsamına giren işyerleri ilave olarak işe aldığı en fazla beş sigortalı için bu destekten yararlanır.

İşyeri ile ilgili muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin yasal süresi içerisinde veril- memesi, primlerin yasal süresinde ödenmemesi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunması ya da mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığının tespit edilmesi durumlarında bu maddede belirti- len destekten yararlanılamaz. Ancak Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci madde- sine göre tecil ettiren ve taksitlendiren veya ilgili diğer kanunlar uyarınca yapılandıran işverenler bu taksitlendirme veya yapılandırma devam ettiği sürece bu madde hükmünden yararlandırılır.

Bu maddede belirtilen şartların sağlanması kaydıyla üçüncü fıkrada belirtilen yararlanma süresini aşmamak üzere, destekten yararlanılmış olan sigortalının destek süresini tamamlamadan işten ayrılıp yeniden işe başlaması halinde, söz konusu sigortalıdan dolayı yeniden işe başladığı tarihteki durumu dikkate alınarak bu destekten kalan süre kadar yararlanmaya devam edilir.

Bu madde hükümleri; 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 2886 sayılı Kanuna, 4734 sayılı Kanuna ve uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurtdı- şında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.

1/7/2021 ila 30/6/2022 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun kapsamına alınan işyerleri ve daha önce tescil edildiği halde ortalama sigortalı sayısının hesaplandığı yılda sigortalı çalıştırıl- maması nedeniyle muhtasar ve prim hizmet beyannamesi vermeyen işyerleri de, bu maddede belirtilen şartlar sağlanmak kaydıyla, maddenin yürürlük tarihinden sonra ilk defa sigortalı bildi- riminde bulunulan ayı takip eden üçüncü aya ilişkin muhtasar ve prim hizmet beyannamesindenitibaren bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen süre kadar bu destekten yararlandırılır.

Mevcut bir işletmenin kapatılarak değişik bir ad, unvan ya da bir iş birimi olarak açılması veya yönetim ve kontrolü elinde bulunduracak şekilde doğrudan veya dolaylı ortaklık ilişkisi bulunan şirketler arasında istihdamın kaydırılması, şahıs işletmelerinde işletme sahipliğinin değiş- tirilmesi gibi destekten yararlanmak amacıyla muvazaalı işlem tesis ettiği anlaşılan işyerlerinden Fon tarafından karşılanan tutar gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte geri alınır.

Bu madde kapsamında Fon tarafından işverene sağlanan, sigortalı hissesine karşılık gelen destek tutarının sigortalıya ödenmesi işverenden talep edilemez.

Bu madde kapsamında destekten yersiz yararlanıldığının tespiti halinde, yararlanılan des- tek tutarı işverenden 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.

Fondan bu madde kapsamında karşılanan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi uygulamala- rında gelir, gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

Bu madde kapsamında Fondan kaynak aktarılacak kredi garanti kurumları Hazine ve Ma- liye Bakanlığınca, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlı- ğının uygun görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/7319-sayili-kanun-kapsaminda-ise-alinan-bir-kisi-icin-alinacak-destek-sisteme-nasil-tanimlanacaktir/feed/ 0
Nace kodu seçilirken özel izin alınması gerekir mi? https://www.muhasebenews.com/nace-kodu-secilirken-ozel-izin-alinmasi-gerekir-mi/ https://www.muhasebenews.com/nace-kodu-secilirken-ozel-izin-alinmasi-gerekir-mi/#respond Thu, 10 Jun 2021 04:38:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103259 Yeni bir şirket kuruluşu yapacağım ancak aşağıdaki nace kodlarından birini seçmek istiyorum. Bu nace kodları özel izne tabi midir? Bunları kontrol edebileceğim bir yer var mı acaba? 
41.20.02 İkamet amaçlı binaların inşaatı (müstakil konutlar, birden çok ailenin oturduğu binalar, gökdelenler vb.nin inşaatı) (ahşap binaların inşaatı hariç) 
41.10.01 Bina projelerinin geliştirilmesi (satışa yönelik bina projeleri için mali, teknik ve fiziksel araçların bir araya getirilmesi suretiyle konut veya diğer amaçlı kullanıma yönelik bina projelerinin organize edilmesi) (yapı kooperatifleri hariç) 
41.20.05 Mevcut ikamet amaçlı olan veya ikamet amaçlı olmayan binaların yeniden düzenlenmesi veya yenilenmesi (büyük çaplı revizyon) 
41.20.01 İkamet amaçlı olmayan binaların inşaatı (fabrika, atölye vb. sanayi üretimini amaçlayan binalar ile hastane, okul, otel, işyeri, mağaza, alışveriş merkezi, lokanta, kapalı spor tesisi, cami, kapalı otopark, tuvalet, vb. inşaatı)

Kuruluşta tek nace kodu seçilmesi gerekiyor.

Nace kodu seçilirken izin aranmamakta olup asıl faaliyetinize uygun olması zorunluluğu bulunmakta olup www.ito.org.tr den (ticaret odası) bakılabilmektedir. 


Mükellefimiz Fatih ilçesinde hediyelik eşya dükkânı işletmektedir. Şahıs firmasıdır ve Vergi levhası nace kodu 47.78.04 olarak geçmektedir. Bu işletme pandemide alınan tedbirler dolayısı ile uzun süredir gelir elde edemediğinden hediyelik eşyanın yanında lokum-kuruyemiş vs. ürünlerde ekleyerek hafta sonu paket servise karar vermiştir. Vergi dairesine bildirimde bulunması gerekir mi?

Yapılan ticari faaliyetin yanı sıra başka faaliyette bulunulması halinde nace kodu değişikliği yapılması gerekir. Bürokratik işlemler için VD den bilgi alınız.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nace-kodu-secilirken-ozel-izin-alinmasi-gerekir-mi/feed/ 0
Denetime Tabi A.Ş.’lerde Denetçi Seçim, görevden alma ve sözleşmenin feshi https://www.muhasebenews.com/denetime-tabi-a-s-lerde-denetci-secim-gorevden-alma-ve-sozlesmenin-feshi/ https://www.muhasebenews.com/denetime-tabi-a-s-lerde-denetci-secim-gorevden-alma-ve-sozlesmenin-feshi/#respond Wed, 07 Oct 2020 07:11:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=93850 (1) Denetçi, şirket genel kurulunca; topluluk denetçisi, ana şirketin genel
kurulunca seçilir. Denetçinin, her faaliyet dönemi ve her hâlde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi şarttır. Seçimden sonra, yönetim kurulu, gecikmeksizin denetleme görevini hangi denetçiye verdiğini ticaret siciline tescil ettirir ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi
ile internet sitesinde ilan eder.

(2) Denetçiden denetleme görevi, sadece dördüncü fıkrada öngörüldüğü şekilde ve başka bir denetçi atanmışsa geri alınabilir.

(3) Konsolidasyona dâhil olan ana şirketin finansal tablolarını denetlemek için seçilen denetçi, başka bir denetçi seçilmediği takdirde, topluluk finansal tablolarının da denetçisi kabul edilir.

(4) Şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi;
a) Yönetim kurulunun,
b) Sermayenin yüzde onunu, halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini oluşturan pay sahiplerinin, istemi üzerine, ilgilileri ve seçilmiş denetçiyi dinleyerek, seçilmiş denetçinin şahsına ilişkin haklı bir sebebin gerektirmesi, özellikle de onun taraflı davrandığı yönünde bir kuşkunun varlığı hâlinde, başka bir denetçi atayabilir.

(5) Görevden alma ve yeni denetçi atama davası, denetçinin seçiminin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren üç hafta içinde açılır. Azlığın bu davayı açabilmesi için, denetçinin seçimine genel kurulda karşı oy vermiş, karşı oyunu tutanağa geçirtmiş ve seçimin yapıldığı genel kurul toplantısı tarihinden itibaren geriye doğru en az üç aydan beri, şirketin pay
sahibi sıfatını taşıyor olması şarttır.

(6) Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememişse, denetçi, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine, dördüncü fıkrada gösterilen mahkemece atanır. Aynı hüküm, seçilen denetçinin görevi red veya sözleşmeyi feshetmesi, görevlendirme kararının iptal olunması, butlanı veya denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi veya görevini yapmaktan engellenmesi hâllerinde de uygulanır. Mahkemenin kararı kesindir. (Ek iki cümle: 5/6/2017-
KHK-691/8 md.; Aynen kabul: 31/1/2018-7069/8 md.) Kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketlerde faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar denetçi seçilememiş olması halinde denetçi, şirket yönetim kurulunun teklifi üzerine Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu Bakan tarafından atanır. Bakan bu yetkisini Fon Kuruluna devredebilir.

(7) Denetçinin mahkeme tarafından atanması durumunda, emsal dikkate alınarak, ücreti ile muhtemel giderler için mahkeme veznesine yatırılması gereken ön ödeme mahkemece belirlenir. Bunlara üç iş günü içinde itiraz edilebilir. Mahkeme kararı kesindir.

(8) Denetçi denetleme sözleşmesini, sadece haklı bir sebep varsa veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Görüş yazısının içeriğine ilişkin fikir ayrılıkları ile denetlemenin şirketçe sınırlandırılmış olması veya görüş yazısı vermekten kaçınma haklı sebep
sayılamaz. Denetçinin sözleşmeyi feshi yazılı ve gerekçeli olmalıdır. Denetçi fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları genel kurula sunmakla yükümlüdür; bu sonuçlar 402 nci maddeye uygun bir rapor hâline getirilerek genel kurula verilir.

(9) Denetçi altıncı fıkra hükmüne göre fesih ihbarında bulunduğu takdirde, yönetim kurulu hemen, geçici bir denetçi seçer ve fesih ihbarını genel kurulun bilgisine, seçtiği denetçiyi de aynı kurulun onayına sunar.

 


Kaynak: Türk Ticaret Kanunu Madde 399
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/denetime-tabi-a-s-lerde-denetci-secim-gorevden-alma-ve-sozlesmenin-feshi/feed/ 0
Bir kişi birden fazla şirkette müdür olarak seçilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/bir-kisi-birden-fazla-sirkette-mudur-olarak-secilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/bir-kisi-birden-fazla-sirkette-mudur-olarak-secilebilir-mi/#respond Sat, 08 Aug 2020 08:30:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=89957 Şahıs bilançodan A.Ş’ye dönüşen bir firmada sermaye artışı yapacağız.

Sermayenin bir kısmı ortaklar hesabından, bir kısmı geçmiş yıl karlarından, gerisi nakit olarak karşılanacaktır. Sermayenin karşılanma şeklini tek raporda yazılabilir miyiz?

Sermaye artışında sermayenin karşılama kalemleri için ayrı ayrı veya tek rapor yazılması ve bu raporda sermayeye eklenecek iç kaynakların tespitine yer verilmesi gerekmektedir.

Daha önce nakit artış olmasa da mevcut sermayenin karşılanmasının tespiti mevcut kayıtlar ile yapılmış olması gerekir.

 

Kendi limited şirketinde müdür olan kişi başka bir limited şirkete dışardan müdür olarak atanabilir mi?

Bir kişi birden çok şirkette müdür seçilmesine engel bir düzenleme bulunmamaktadır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bir-kisi-birden-fazla-sirkette-mudur-olarak-secilebilir-mi/feed/ 0
Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk https://www.muhasebenews.com/erken-secim-aday-tartismalari-ve-cumhurbaskani-secimindeki-anayasal-bosluk/ https://www.muhasebenews.com/erken-secim-aday-tartismalari-ve-cumhurbaskani-secimindeki-anayasal-bosluk/#respond Mon, 27 Jul 2020 08:26:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=89402

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


Değerli okurlar, bugünkü yazımda siyasi bir amaç gütmeden, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uyarınca yapılan ilk seçimin ikinci yıl dönümü vesilesiyle ve ekonominin içinde bulunduğu durum nedeniyle dile getirilmeye başlanan erken seçim, parlamenter sisteme dönüş veya güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş (bu sistem çeşitli siyasi aktörlerce dile getirilse de detayları tam belli değildir) konusunda basit bir matematik hesabına dayanan iki tespit yapıp pandemi sürecinde dikkatimi çeken Anayasa’daki bir boşluk ve bu boşluğun kapatılması için önereceğim yasal değişiklik hakkında değerlendirmelerde bulunacağım.

Bildiğiniz üzere, 2017 yılındaki referandumla kabul edilen Anayasa değişikliği ile bir yönetim sistemi değişikliğine gittik ve parlamenter sistemden “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne geçtik. Yeni sisteme göre yapılan seçimin ikinci yılını doldurması nedeniyle sistemin artısı eksisi yazılı ve görsel medyada yeniden gündeme gelmiştir. Siyasi aktörlerin de yakın bir gelecekte erken seçim ihtimaline göre hazırlık yaptıkları ve seçimin normal tarihi olan 2023 yılı öncesinde olabileceğini dile getirdikleri görülmektedir. Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminin zamanında mı yoksa erken mi olacağını kesin olarak bilmek zor olsa da, kesin olan bir şey varsa o da bu seçimlerin belediye seçimi takviminden ayrı olduğudur. Sonraki belediye seçimleri 2024 yılında olacaktır. Yani genel seçim tarihinin erkene alınması halinde yerel seçim ile arasındaki takvim açılacaktır. Peki iki seçim arasındaki takvimin açılması neden önemlidir?

Soruyla bağlantılı olarak değinmek istediğim ilk konu, muhalefet blokunun günün sonunda üzerinde uzlaşacağı cumhurbaşkanı adayının kim olacağıdır. Bu noktada, Ankara ve İstanbul gibi bazı büyükşehir belediye başkanlarının isimleri ara ara medyada gündeme gelmektedir. Ancak ben bu isimlerin aday gösterilmeleri ihtimalini şahıslarından bağımsız olarak düşük görüyorum. Çünkü, mevcut belediye başkanlarının cumhurbaşkanı adayı olmaları halinde belediye başkanlığı görevinden ayrılmaları gerekmektedir. Bu durumda, boşalan belediye başkanlığı makamına oturacak kişiyi belediye meclisi kendi içinden seçecektir. Dile getirilen belediyelerin meclis çoğunluğu iktidar blokunda olduğundan, söz konusu belediye başkanlıklarının boşalması halinde iktidar blokundan bir isim başkanlık koltuğuna oturacak demektir. İstanbul açısından Yüksek Seçim Kurulu’nun geçen sene yapılan belediye seçimlerinde, sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçimini yenileyip il genel meclisi seçimlerini yenilememiş olması bu sonucu doğurmuştur. Muhalefet bloku, devlet başkanlığını kazanma ihtimali uğruna (hele de bir erken seçim durumunda 2-3 yıl için) mevcut iki metropolden birinin belediye başkanlığını kaybetmeyi göze alabilir mi? O gün gelince cevabı hep birlikte öğreneceğiz. Eldeki kuş, daldaki kuş…

İkinci olarak; bugün hâla tartışılmaya devam eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yakın gelecekte değişeceğini (en azından eskiye dönüş yapılacağını) şahsen düşünmüyorum. Bu düşüncemin başlıca nedeni, mevcut durumda bir paradigma değişikliği olmazsa, her ne kadar anketlere göre oy oranlarında bir azalma trendi olsa da iktidar partisinin hala birinci parti olması ve eski parlamenter sistemdeki gibi bir seçim olması halinde, 2002 yılında olduğu gibi %30 civarı oy alması halinde Meclis çoğunluğunu tek başına sağlama imkanının mümkün olmasıdır. Dolayısıyla, bir paradigma değişikliği olmadıkça, mevcut sistemi eleştirse de muhalefetin de (ve tabii ki iktidar bloku ortağının) bir süre daha bu sistemi devam ettirmek durumunda kalacağını düşünüyorum. Diğer taraftan seçim sonrasında, gerekli oy çokluğunun sağlanması halinde, parlamentoyu güçlendiren yürütmenin yetkilerini azaltan Anayasal değişikliklerin yapılması elbette mümkündür. Ama parlamento aritmetiği bunu ne kadar mümkün kılar bilinmez.

Bu iki değerlendirmeyi yaptıktan sonra yazımın asıl konusuna geçmek istiyorum. Konu, Cumhurbaşkanlığı seçiminden açılmışken, yaşadığımız pandemi sürecinde sistemde gördüğüm bir açığı (boşluğu) sizlerle paylaşmak istiyorum.

Malumunuz dünya birkaç aydır koronavirüsten kırılmakta ve virüs zengin, fakir, din, dil, ırk ayrımı yapmadan yayılmaktadır. Virüs yayıldıkça ekonomik ve sosyal hayat derinden etkilenmekle birlikte, birtakım siyasi risklere de neden olmaktadır. Bu siyasi risklerin başında devlet yöneticilerinin de bu virüsten etkilenmesidir. Nitekim İran cumhurbaşkanı yardımcısı, Brezilya devlet başkanı, İngiltere tahtının ilk sıradaki veliahtının virüse yakalandığı kamuoyuna yansımıştır. İngiltere başbakanının virüse maruz kalıp yoğun bakıma alındığı dönemde, bu ülkede yönetim zaafiyeti oluşup oluşmadığı tartışmaları gündeme gelmiştir.

Salgının en fazla etkilediği ülke olan ABD’de başkan Trump’ın koronavirüsle ilgili açıklamalarında birkaç kez kendisini, başkan yardımcısını ve dışişleri bakanını (bizdekinden farkı olarak ABD’de dışişleri bakanının “Devlet Genel Sekreteri” (Secretary of State) ünvanı da vardır) aynı karede gördük. Bu görüntü çok sık rastalanan bir durum değildir. Zira, güvenlik nedeniyle başkan ve başkan yardımcısı kamuoyu önünde fiziksel olarak çok fazla bir arada bulunmazlar. Hollywood filmlerinde denk gelmişssinizdir, ABD başkanı kaçırılır veya öldürülür, başkan yardımcısına apar topar yemin ettirilerek başkanlık görevi tevdi edilir ve böylece yönetim boşluğu oluşmaz. Filmlerdeki bu sahne elbette farazidir ama demokratik ve yasal dayanağı vardır. Zira, ABD başkanlık seçimlerinde, her ne kadar başkan adayları ön planda olsa da başkan adayı, belirlediği başkan yardımcısı adayı ile birlikte seçime girerler ve halk aslında hem başkanı, hem de başkan yardımcısını seçer. Dolayısıyla, başkan yardımcısı da tıpkı başkan gibi halk tarafından seçilmiş bir kişidir ve başkanlık koltuğunun boşalması halinde başkanlık yemini ederek göreve “seçilmiş ABD başkanı” olarak devam eder ve herhangi bir meşruiyet tartışması doğmaz.

Peki bizim ülkede durum nasıl? Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda “devlet-i âli”nin yönetimi zaafiyete uğrar mı? Bu sorunun cevabını ancak Anayasa’ya bakarak öğrenebiliriz. Anayasanın 101. maddesinde cumhurbaşkanının nasıl seçileceği, 106. maddesinde ise cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanların atanması ve Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması durumunda nasıl bir yol izleneceği düzenlenmiştir. Anayasanın 106. maddesine göre; cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilmekte, cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, cumhurbaşkanı yardımcısı cumhurbaşkanına vekâlet etmekte ve cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanmaktadır. Aynı maddeye göre Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde, 45 gün içinde cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi seçilene kadar cumhurbaşkanı yardımcısı cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve ona ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi tamamlayan cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden sayılmaz. Genel seçimlerin yapılacağı tarihte her iki seçim birlikte yapılır.

Yukarıdaki Anayasa hükmünden görüldüğü üzere, Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde, cumhurbaşkanının atadığı yardımcısı 45 gün boyunca tüm Cumhurbaşkanlığı yetkilerini kullanarak ülkeyi yönetebilmektedir. Bu durum, aslında atanmış birinin ülkeyi yönetmesi anlamına gelmekte olup demokratik meşruiyet açısından sıkıntılıdır. Diğer taraftan, devlet yönetiminde boşluk kabul edilemeyeceği için kanun koyucu bu meşruiyet açığına 45 günlük bir müsamaha göstermiş ve 45 gün içinde seçime gidilmesini emretmiştir. Peki bu süre içerisinde salgın hastalık, savaş gibi nedenlerle seçim yapılamazsa ne olacaktır? Bu sorunun cevabı maalesef Anayasa’da bulunmayıp, bu durum kanun koyucu tarafından öngörülememiştir. Her ne kadar Anayasa “yenisi seçilene kadar cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder” dese de, bu süre emredici hükümle 45 günle sınırlandırılmıştır. Bu sürenin uzatılması demokratik meşruiyet gereği düşünülemez. Ayrıca mevcut durumda, sadece bir tane cumhurbaşkanı yardımcısı bulunmaktadır. Bu makamın da aynı anda boşalması halinde ne olacağı ise Anayasa’da düzenlenmemiştir.

Pandeminin yeniden artmasıyla sokağa çıkma yasağı gibi önlemlerin uygulanması durumunda, kamu sağlığı açısından böyle bir ortamda bir seçim yapılması düşünülemez. Bu nedenle, böyle bir dönemde Cumhurbaşkanlığı makamının boşalması halinde, sağlık nedeniyle alınan önlemlerin 45 günü de aşması durumunda, ya devlet başsız kalacak ya da virüsün daha fazla yayılması riskine rağmen bir seçim atmosferine girilerek insanlar sandığa gitmek zorunda bırakılacaktır. Böyle bir ortamda yapılacak seçime katılım oranı büyük ihtimalle düşük olacağından bir demokratik meşruiyet tartışması gündeme gelebilecektir.

Anayasa’da öngörülmeyen bu boşluğun gerekli Anayasa değişikliği yapılarak bir an önce giderilmesi gerekmektedir. Bu boşluğun aşılması adına kısa vadede önerim, savaş, salgın hastalık gibi nedenlerle 45 gün içerisinde seçim yapılamaması halinde, halkın temsilcisi olan ve halk tarafından seçilen milletvekillerinden oluşan TBMM’nin kendi içinden seçeceği birini ya da en azından TBMM başkanını seçim yapılıncaya kadar cumhurbaşkanı olarak seçmesini sağlayacak bir Anayasa değişikliğinin yapılmasıdır. Diğer taraftan, uzun vadeli çözüm olarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam edecekse, ABD’deki seçim yöntemi benimsenerek, hem Cumhurbaşkanı hem de kendisine vekil ve halef olabilecek cumhurbaşkanı (baş)yardımcısının birlikte aday olup seçime gireceği bir Anayasa değişikliği yapılmalıdır.

Sözün özü: Otorite boşluk kaldırmaz.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? 25.7.2020

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3

22.7.2020

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2
17.7.2020

Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası
16.7.2020

Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! 13.7.2020

Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı

Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.

Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı

Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkulde rant vergisi

Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!

KVKK kararlarının yargı denetimi

Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü

İnternetten otomobil satanların dikkatine

Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?

Makam aracı ücret midir?

Şirket araçlarına vergi ayarı

ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye

Sanat ve icat vergisi

Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!

]]>
https://www.muhasebenews.com/erken-secim-aday-tartismalari-ve-cumhurbaskani-secimindeki-anayasal-bosluk/feed/ 0
İstifa eden yönetim kurulu üyesinin yerine üye seçimi ve tescil işlemini yapmamız için ne kadar süremiz vardır? https://www.muhasebenews.com/istifa-eden-yonetim-kurulu-uyesinin-yerine-uye-secimi-ve-tescil-islemini-yapmamiz-icin-ne-kadar-suremiz-vardir/ https://www.muhasebenews.com/istifa-eden-yonetim-kurulu-uyesinin-yerine-uye-secimi-ve-tescil-islemini-yapmamiz-icin-ne-kadar-suremiz-vardir/#respond Wed, 10 Jun 2020 12:30:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=86284 Firmamızın esas sözleşmesine göre yönetim kurulu sayısı 5’tir. Yönetim kurulu üyelerimizden birisi istifa edecektir. Yönetim kurulu üyesi istifa ederse üye sayısı 4’ e düşecek ve sözleşme şartı olan 5 kişi kaybolacaktır. Bu durumda, 5. Yönetim kurulu üyesini atamak için kaç gün süremiz olacaktır?

Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyeleri genel kurul marifetince seçilirler.

İradi olarak istifalar olması halinde bunu mevcut yönetim kurulu istifanın kabulü ve ilk genel kurul onayına sunulmak üzere geçici bir üye atar, bu atama olması zorunlu olup atanmaması halinde ilk aşamada tescil edilmez. Sonrası izahınız ile tescili yapılsa bile boş bulunan üyeliğe bir ay içinde atama yapmanız için resmi yazı gönderilecektir.

Tek kişilik A.Ş’lerde Olağan veya Olağanüstü Genel Kurulun yapılabilmesi için, yönetim kurulu kararı gerekir mi?

Genel kurul gündemi ve toplantı tarihi ve saati için kararın alınmış olması gerekir.

Ancak gündem olmadan da yapılacak toplantı ancak iptal nedeni olabilir ki bunu dava edecek hasım olması halinde risk olabilir. TTK 408/3 maddeye uygun kararların alınabileceği değerlendirilmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Anonim şirketlerin yönetim kurulunda olan ortaklar şirketlerinde 4a’lı olarak çalışabilir mi?

SGK borcu olan firmaların şirket ortakları ve yönetim kurulu üyelerinin emekli maaşlarından kesinti yapabilir…

Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin 4b’li olarak mı sigorta tescili yapılır?

]]>
https://www.muhasebenews.com/istifa-eden-yonetim-kurulu-uyesinin-yerine-uye-secimi-ve-tescil-islemini-yapmamiz-icin-ne-kadar-suremiz-vardir/feed/ 0
Anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı 3 Yıl görev yapacak şekilde seçilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketlerde-yonetim-kurulu-baskani-3-yil-gorev-yapacak-sekilde-secilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketlerde-yonetim-kurulu-baskani-3-yil-gorev-yapacak-sekilde-secilebilir-mi/#respond Mon, 17 Feb 2020 09:30:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=77803 Anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı 3 yıl için seçilebilir mi?

Esas mukavelede aksine bir hüküm bulunmaması halinde en fazla üç yıl için seçilebilir.

 

Restoranımızda hali hazırda SGK’lı mesul müdür çalıştırılmaktadır. Ancak mesul müdür hizmetini dışarıdan danışmanlık şeklinde almak istiyoruz. Bu işlemin SGK açısından bir sakıncası var mıdır?

İşveren vekili atanmasına ilişkin yönetim kurulu kararı ile işveren vekili ile imzalanacak sözleşmede mutlaka

  1. İşveren vekilinin iş güvenliği hakkında alınacak tedbirler açısından harcama yetkisine sahip olmasına,
  2. İşveren vekiline harcama yetkisi verilmemekle birlikte işveren vekilinin işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından tedbir alınması için getireceği proje maliyetlerinin uygulamaya konacağına ilişkin ifadelerin mevcudiyetine,
  3. İşveren vekiline işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması noktasında işçi alma veya işçi çıkarma yetkileri verilmesine,
  4. İşveren vekiline devredilen yetkilerin nelerden ibaret olduğunun açık seçik belli olması
  5. İşveren vekiline iş bu görevinin karşılığı olarak belli bir ücret ödenmesi hususlarına dikkat edilmesi işveren menfaati açısından gereklilik arz etmektedir.

Belirtilen sorumluluklar dışardan danışmanlık yoluyla sağlanabileceği düşünülüyor ise SGK tarafında yapılacak işlemin herhangi sakıncası bulunmamaktadır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketlerde-yonetim-kurulu-baskani-3-yil-gorev-yapacak-sekilde-secilebilir-mi/feed/ 0
Danıştay’ın görevleri nelerdir? https://www.muhasebenews.com/danistayin-gorevleri-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/danistayin-gorevleri-nelerdir/#respond Tue, 14 Jan 2020 07:00:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=75523 Danıştay:

İdare Mahkemeleri ile vergi mahkemelerinden verilen kararlar ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştay da görülen davalarla ilgili kararlara karşı temyiz istemlerini inceler ve karara bağlar. Danıştay’ın temyiz mercii olarak görevi, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlıdır.

Bu Kanunda yazılı idari davaları ilk ve son derece mahkemesi olarak karara bağlar.

Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında düşüncesini bildirir

Bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yapar.

 


Kaynak: 2575 Sayılı Kanun 23. Maddesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/danistayin-gorevleri-nelerdir/feed/ 0
Sayıştay’ın dış denetim değerlendirme raporu neleri kapsamaktadır? https://www.muhasebenews.com/sayistayin-dis-denetim-degerlendirme-raporu-neleri-kapsamaktadir/ https://www.muhasebenews.com/sayistayin-dis-denetim-degerlendirme-raporu-neleri-kapsamaktadir/#respond Mon, 30 Dec 2019 15:30:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=74479 Kamu idarelerinin düzenlilik ve performans denetimleri sonucunda denetim grup başkanlıklarınca düzenlenen denetim raporları, idareler itibariyle birleştirilir ve bir örneği Sayıştay Başkanlığınca ilgili kamu idaresine gönderilir. Denetim raporları, kamu idaresinin üst yöneticisi tarafından, raporun alındığı tarihten itibaren otuz gün içinde cevaplandırılır. Bu cevaplar da dikkate alınarak yeniden düzenlenen denetim raporları Sayıştay dairelerinin görüşleri alınmak üzere raporun ilgili olduğu yılın bitimini takip eden mayıs ayı sonuna kadar Sayıştay Başkanlığına sunulur. Bu raporlara kamu idarelerinin cevapları da eklenir. Daireler, raporlar hakkındaki görüşlerini temmuz ayının on beşine kadar Sayıştay Başkanlığına sunar. Daireler denetim raporları hakkında görüş oluştururken, söz konusu raporların bu Kanunda öngörülen amaç, çerçeve ve sınırlar içinde olup olmadığı yönünden inceleme yapar ve bu hususlara uygunluk taşımayan raporların düzeltilmesine ilişkin görüşünü Sayıştay Başkanlığına sunar.

Dairelerce görüş bildirilen denetim raporları ile Sayıştayca mali konularda belirtilmesi uygun görülen diğer hususları da içeren dış denetim genel değerlendirme raporu hazırlanır ve Rapor Değerlendirme Kurulunun görüşü alınır. Dış denetim genel değerlendirme raporu ile Kurulca görüş bildirilen kamu idarelerine ilişkin denetim raporları Sayıştay Başkanınca genel uygunluk bildirimi ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.

Dış denetim sonuçları kurum veya konu bazında müstakil raporlar halinde de hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulabilir.

Dış denetim genel değerlendirme raporu, faaliyet genel değerlendirme raporu ve bu Kanunun 42 nci maddesinde belirtilen raporlar ve değerlendirmeler çerçevesinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasına ilişkin olarak kamu idarelerinin yönetim ve hesap verme sorumluluklarını görüşür. Bu görüşmelere Sayıştay Başkanı veya denetimden sorumlu başkan yardımcısı ile kamu idarelerinin üst yönetici veya görevlendireceği yardımcısının ilgili bakanla birlikte katılması zorunludur.

Kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere kamu idarelerinin sermayesinin doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yarısından fazlasına sahip bulundukları kuruluş ve ortaklıklarının denetimi, bu idarelerin denetimi ile birlikte gerçekleştirilir ve denetim sonucunda hazırlanan raporlar Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur ve bilgi ve gereği için ilgili kamu idarelerine gönderilir.

 


Kaynak: 6085 Sayılı Kanun 38. Maddesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sayistayin-dis-denetim-degerlendirme-raporu-neleri-kapsamaktadir/feed/ 0
Sayıştay denetiminin süreçleri nelerden oluşmaktadır? https://www.muhasebenews.com/sayistay-denetiminin-surecleri-nelerden-olusmaktadir/ https://www.muhasebenews.com/sayistay-denetiminin-surecleri-nelerden-olusmaktadir/#respond Mon, 30 Dec 2019 12:30:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=74456 Denetimler;

a) Denetimin planlanması,

b) Denetim programının hazırlanması ve uygulanması,

c) Sonuçların ve tavsiyelerin raporlanması,

ç) Raporların, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulması ve ilgili kamu idaresine gönderilmesi,

d) Raporların izlenmesi, aşamalarından oluşur.

Denetim sürecine ilişkin hususlar, kanunlar dikkate alınmak ve genel kabul görmüş uluslararası denetim standartlarından yararlanmak suretiyle hazırlanacak yönetmelik, standart ve rehberlerde belirtilir.

 


Kaynak: 6085 Sayılı Kanun 37. Maddesi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sayistay-denetiminin-surecleri-nelerden-olusmaktadir/feed/ 0