satış kazancı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 25 Jul 2020 08:41:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-tasinmaz-ve-istirak-satislari-vergiden-istisna-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-tasinmaz-ve-istirak-satislari-vergiden-istisna-mi/#respond Sat, 25 Jul 2020 08:11:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=89367

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


Önceki birkaç yazımda Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)’nun 5/1.e maddesinde düzenlenen gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnasını detaylıca incelemiştik. İstisnayı kısaca hatırlarsak; kurumların iki tam yıl (730 gün) süreyle elde tuttukları iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın %75’i, gayrimenkullerin satışından doğan kazancın %50’si kurumlar vergisinden istisnadır. Bu istisnanın amacı, aktifte atıl duran varlıkların nakit karşılığı veya borçlara mahsuben satılması ve elde edilen kârın da ortaklara dağıtılmayıp şirkette tutularak kurumların mali yapılarının ve likiditelerinin güçlendirilmesidir.

Kanunda gayrimenkul (taşınmaz) ve iştirak hissesinin tanımı yapılmamıştır. Bu tanımlar, Kanun gerekçesinde ve Tebliğde yapılmıştır. Söz konusu metinlerde, Türk Medeni Kanunu (TMK)’na atıf yapılarak arazi, tapu siciline ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ile kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümlerin istisna uygulamasında taşınmaz olarak kabul edildiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, Tebliğ uyarınca TMK kapsamında tapu siciline kayıt edilmeyen taşınmazlar istisnadan yararlanamamaktadır. Bu noktada, kurumların Türkiye dışında sahip oldukları taşınmazları satmaları halinde kanundaki diğer şartları da sağlamaları halinde istisnadan yararlanıp yararlanamayacakları sorusu akla gelmektedir. Zira Türk tapu siciline sadece Türkiye’de bulunan taşınmazlar kaydedilmektedir. Bu durumda, kanun lafzında olmayan bir kısıtlama Tebliğ ile getirilmiş olmaktadır.

13.07.2020 tarihli yazımda, hukuk dünyasında özgürlüklere ilişkin kuralların geniş, kısıtlamalara ilişkin kuralların ise dar yorumlandığını, vergiye ilişkin normların da temel hak ve özgürlükler kapsamında olan teşebbüs hürriyeti ile mülkiyet hakkını kısıtladığından dar yorumlanması, vergi istisnalarının ise ana kural olan özgürlüğe dönüş olduğu için geniş yorumlanması gerektiğini açıklamıştım. Ayrıca kanunla yapılmayan sınırlayıcı bir düzenlemenin Tebliğle getirilmesi Anayasa’nın 73. maddesinde düzenlenen verginin kanuniliği ilkesine de aykırıdır. Diğer taraftan, istisna düzenlemesinin amacı atıl varlıkların satılıp kurumların mali yapılarının güçlendirilmesi ise satılan taşınmazın Türkiye’de veya yurt dışında olması önem arz etmemelidir. Bu nedenle, yurt dışında bulunan ve ilgili ülke mevzuatları uyarınca taşınmaz olarak kabul edilen varlıkların satışından doğan kazançlar istisnadan yararlanabilmelidir.

İştirak hisse satışı konusuna gelirsek; Tebliğde iştirak hisseleri anonim şirketlerin ortaklık payları veya hisse senetleri, limited şirketlere ait iştirak payları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları, iş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık payları ile kooperatiflere ait ortaklık payları olarak belirlenmiştir. Tebliğ bu iştirak hisselerini tanımlamış ama bu hisselerin Türkiye’de veya yabancı ülkede olup olmaması konusunda açık bir ayırım yapmamıştır. Dolayısıyla, Tebliğde gayrimenkul konusunda yapılan sınırlama iştirak hisseleri açısından mevcut değildir. Yukarıda gayrimenkuller için açıkladığımız gerekçelere paralel şekilde yurt dışındaki iştirak hisselerin satışından doğan kazancın da istisnadan yararlanması gerekir.

Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak hisselerinin satışında, varlıkların teslimi Türkiye dışında gerçekleştiğinden Türkiye’de KDV’nin konusuna girmediği için KDV açısından bir tartışma bulunmamaktadır.

Yurt dışı iştirak hisseleri açısından özellikli bir durum daha vardır. Zira bazı özellikleri taşıyan yurt dışı iştirak yatırımlarına ilişkin olarak KVK md 5/1.c’de başka bir istisna daha bulunmaktadır. Söz konusu düzenleme uyarınca, kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının % 75 veya daha fazlası, kanunî veya iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az % 10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tâbi anonim şirketlerin, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançların tamamı kurumlar vergisinden istisnadır. Bu istisnadan yararlanacak şirketlerin maddede belirtilen özel şartları sağlamaları gerekir.

Bu noktada, KVK md. 5/1.c’deki bu istisnanın md. 5/1.e’deki istisnayı dışlayıp dışlamadığı sorusu gündeme gelmektedir. Bu konuda iki görüş iddia edilebilir. İlk görüşe göre yurt dışı iştirak hisseleri satışından elde edilen kazançlar sadece KVK md. 5/1.c hükmü kapsamında kurumlar vergisinden istisnadır. Yani bu madde yurt dışı iştirak satışına özgü bir düzenleme olup sadece maddedeki şartları sağlayan kurumlar istisnadan yararlanabilir. Dolayısıyla, bu görüşe göre yurt dışındaki iştirak hisseleri KVK md.5/1.e’deki istisnadan yararlanamaz. İkinci görüşe göre ise, bu iki istisna birbirini dışlayan değil, aralarında genellik-özellik ilişkisi olan istisnalardır. KVK md. 5/1.c’deki düzenleme özel bir istisna olup bu maddedeki şartları sağlayan kurumlar yurt dışı iştirak satış kazancının tamamı için istisnadan yararlanırken, bu maddedeki özel şartları sağlamayan kurumlar genel istisna olan md. 5/1.e kapsamında, diğer şartların da sağlanması kaydıyla, satış kazancının %75’i için istisnadan yararlanacaktır. Ben ikinci görüşü savunanlardanım.

Dikkat edilirse, KVK md. 5/1.c düzenlemesinde, md. 5/1.e’de olduğu gibi satış kazancının özel fona alınması, 5 yıl süreyle sermayeye ilave dışında başka hesaba aktarılmaması gibi şartlar bulunmamaktadır.

Gelir İdaresi Başkanlığı da 2015 yılında verdiği bir özelgede ikinci görüşü benimsediğini göstermiş ve aşağıdaki şekilde görüş beyan etmiştir.

“- Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan şartlar dahilinde, sahip olunan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılması halinde oluşacak kazanç istisna kapsamında değerlendirileceğinden, bu satış dolayısıyla oluşan zararın diğer faaliyetlerinizden doğan kazançlarınızdan indirilmesi mümkün değildir.

– Öte yandan, mezkur bentte yazılı şartların sağlanamaması durumunda Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yazılı şartlar dahilinde %75’lik istisnadan yararlanmanız mümkün bulunduğundan, bu satıştan doğan zararlar ile satışa ilişkin giderlerin %75’lik kısmının istisna dışı kurum kazançlarından indirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu satışa ilişkin zararlar ile giderlerin kalan %25’lik kısmının ise vergiye tabi kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınabilmesi mümkündür.”

Sözün özü: Bilançodaki varlıkların milliyeti yoktur.

 

 


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3

 

22.7.2020

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2
17.7.2020

Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası
16.7.2020

Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! 13.7.2020

Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı

Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.

Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı

Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkulde rant vergisi

Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!

KVKK kararlarının yargı denetimi

Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü

İnternetten otomobil satanların dikkatine

Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?

Makam aracı ücret midir?

Şirket araçlarına vergi ayarı

ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye

Sanat ve icat vergisi

Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-tasinmaz-ve-istirak-satislari-vergiden-istisna-mi/feed/ 0
Türkiye’de Elde Edilen Taşınmaz Satış Kazançlarının Vergilendirilmesi Nasıldır? https://www.muhasebenews.com/turkiyede-elde-edilen-tasinmaz-satis-kazanclarinin-vergilendirilmesi-nasildir/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-elde-edilen-tasinmaz-satis-kazanclarinin-vergilendirilmesi-nasildir/#respond Mon, 07 Jan 2019 20:30:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12257 1-TÜRKİYE’DE İŞYERİ BULUNAN YABANCI ŞİRKETLERİN TÜRKİYE’DEKİ GAYRİMENKUL SATIŞ KAZANÇLARI NASIL VERGİLENDİRİLİR?
Yabancı şirketlerden Türkiye’de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun işyeri veya daimi temsilci bulunduranlarca ülkemizde alınan gayrimenkullerin satılmasından doğacak kazancın ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekir.

2- TÜRKİYE’DE İŞYERİ BULUNMAYAN YABANCI ŞİRKETLERİN TÜRKİYE’DEKİ GAYRİMENKUL SATIŞ KAZANÇLARI NASIL VERGİLENDİRİLİR?
Dar mükellef yabancı şirketlerden Türkiye’de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun işyeri veya daimi temsilci bulundurmayanlarca ülkemizde alınan gayrimenkullerin iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların diğer kazanç ve irat kapsamında vergilendirilmesi gerekir.

3- YABANCI ŞİRKETİN VERGİYE TABİ KAZANCIN SADECE GAYRİMENKUL KAZANCI İSE KAZANÇ BİLDİRİMİ NEREYE VE NASIL YAPILIR?
Dar mükellefiyete tabi yabancı kurumun vergiye tabi kazancının bu kazançtan ibaret bulunması halinde, Kurumlar Vergisi Kanununun 22’nci maddesi uyarınca kazancın yabancı kurum veya Türkiye’de namına hareket eden kimse tarafından iktisap tarihinden itibaren 15 gün içinde Gelir Vergisi Kanununun 101’inci maddesinde belirtilen vergi dairelerine beyanname ile bildirilmesi icap eder.

***Gelir Vergisi Kanununun 80’inci maddesi kapsamındaki kazançlara ilişkin istisnanın dar mükellef kurumların söz konusu kazançlarına uygulanmaması gerekir.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-elde-edilen-tasinmaz-satis-kazanclarinin-vergilendirilmesi-nasildir/feed/ 0
Şirket Aktifine Kayıtlı Gayrimenkulun, Finansal Kiralama Firmasına Sat-Geri Kirala Uygulaması İle Satışından Elde Edilen Kar İstisna Kapsamına Girer mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-gayrimenkulun-finansal-kiralama-firmasina-sat-geri-kirala-uygulamasi-ile-satisindan-elde-edilen-kar-istisna-kapsamina-girer-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-gayrimenkulun-finansal-kiralama-firmasina-sat-geri-kirala-uygulamasi-ile-satisindan-elde-edilen-kar-istisna-kapsamina-girer-mi/#respond Sat, 10 Mar 2018 07:45:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17304 (GİB – ÖZELGE)

Konu: KDV Kanunun 17/4-y maddesinin yayım tarihinden önceki tarihli sözleşmeye ilişkin işlemlere etkisi
İlgi: 28.11.2013 tarihli özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; … Finansal Kiralama A.Ş. ünvanlı leasing şirketi ile “Sat – Geri Kirala” uygulaması kapsamında 09.04.2013 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince Şirketiniz aktifine kayıtlı bulunan taşınmazın leasing şirketine devir edildiği ve sözleşme sonunda söz konusu taşınmazın Şirketiniz adına devredilmek üzere kiralandığını, bu uygulamayı yaparken elde edilen satış kazancının %75’lik kısmının bilançonuzun pasifinde açılan fon hesabında izlenmek üzere ayrıldığını ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde istisna olarak uygulandığını, 02.08.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6495 sayılı Kanun ile gayrimenkul satış kazançlarına uygulanan kurumlar vergisi istisnasının %75’ten %100’e çıkarıldığı ve yine finansal kiralama şirketlerince bu taşınmazları satan kişilere kiralanması için düzenleyecekleri aylık kira faturalarına da katma değer vergisi (KDV) istisnası getirildiği belirterek, Şirketinizin kurumlar vergisi ve KDV karşısındaki durumu ile ilgili olarak Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde;

“Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı.

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğramış sayılır. ((6495 Sayılı Kanunla değişen parantez içi hüküm Yürürlük; 02.08.2013)Taşınmazların; kaynak kuruluşlarca, kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine satışı ile 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, finansal kiralama şirketlerine satışı ve varlık kiralama ile finansal kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar için bu oran %100 olarak uygulanır ve bu taşınmazlar için en az iki tam yıl süreyle aktifte bulunma şartı aranmaz. Ancak söz konusu taşınmazların; kaynak kuruluş, kiracı veya sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilememesi hâli hariç olmak üzere, varlık kiralama veya finansal kiralama şirketi tarafından üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, bu taşınmazların kaynak kuruluşta veya kiracıdaki varlık kiralama veya finansal kiralama şirketine devirden önceki kayıtlı değeri ile anılan kurumlarda ayrılan toplam amortisman tutarı dikkate alınarak satışı gerçekleştiren kurum nezdinde vergilendirme yapılır.)

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır.

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre, gayrimenkullerin geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla finansal kiralama şirketlerine satışı ve finansal kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışından doğan kazançların %100’lük kısmının kurumlar vergisinden istisna tutulacağına ilişkin 6495 sayılı Kanunla eklenen parantez içi hükmün yürürlük tarihinin 02.08.2013 tarihi olması nedeniyle, … Finansal Kiralama A.Ş. ile şirketiniz arasında gerçekleşen sözleşmenin 09.04.2013 tarihinde imzalanmış olmasına bağlı olarak bahse konu taşınmazın satışından doğan kazancınızın anılan hüküm kapsamında değerlendirilmesi ve %100’lük kısmının kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmamaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

KDV Kanununun 1/1’inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

Aynı Kanuna 6495 sayılı Kanunun 29’uncu maddesi ile eklenerek 02.08.2013 tarihinde yürürlüğü giren 17/4-y maddesinde ise; finansal kiralama şirketlerince bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile kiralanmaya konu taşınmazların kiralayana satılması, satan kişilere kiralanması ve devrinin KDV den istisna olduğu
hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, KDV Kanununun 02.08.2013 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 17/4-y maddesi, bu tarihten sonra düzenlenen finansal kiralama sözleşmeleri için uygulanacaktır. Bu nedenle, Kanunun 17/4-y maddesinin yürürlüğünden önce düzenlenen sözleşme kapsamındaki işlemler KDV’ye tabi olacak ve 02.08.2013 tarihinden sonraki dönemlere isabet eden kira faturalarında KDV hesaplanacaktır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
21 Temmuz 2014 Tarih ve 39044742-KDV.17.4-1906 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-gayrimenkulun-finansal-kiralama-firmasina-sat-geri-kirala-uygulamasi-ile-satisindan-elde-edilen-kar-istisna-kapsamina-girer-mi/feed/ 0
Sehven Aktif Hesaptan Çıkarılıp Tekrar Aktife Alınan İştirak Hissesinin Satılması Halinde Kurumlar Vergisi İstisnasından Faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sehven-aktif-hesaptan-cikarilip-tekrar-aktife-alinan-istirak-hissesinin-satilmasi-halinde-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sehven-aktif-hesaptan-cikarilip-tekrar-aktife-alinan-istirak-hissesinin-satilmasi-halinde-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/#respond Wed, 15 Nov 2017 15:15:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16585 (GİB – ÖZELGE)

Konu: 2004 yılında elde edilmekle birlikte 10.08.2006 tarihinde aktife alındıktan sonra 31.12.2008 tarihinde sehven aktiften çıkarılan ve 31.12.2015 tarihinde tekrar aktife alınan iştirak hissesinin satışı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

– … tarafından 2004 yılında edinilen… Limited Şirketine ait 10 Euro nominal bedelli 1 adet hisse senedinin 10.08.2006 tarihinde 1 Euro iz bedelle… aktifinde satılmaya hazır menkul değerler hesabına kaydedildiği,
– … Limited Şirketinin ana şirketi olan… Şirketinin 16.10.2008 tarihinde halka arz edildiği ve… New York Menkul Kıymetler Borsasında işlem gören 9008 adet ve 310.735,46 USD tutarında… Şirketine ait hisse senedi ve 723.463,20 USD tutarında kar payı ödemesine hak kazandığı,
– Tarafınızca, gerçekleşen bu işlemin söz konusu hisse senedinin yerine… Şirketi hisselerinin verildiği şeklinde anlaşıldığı ve bu nedenle 31.12.2008 tarihinde… Limited Şirketine ait 10 Euro nominal bedelli 1 adet hisse senedinin muhasebe kayıtlarından çıkartılarak onun yerine 9008 adet… Şirketine ait hisse senetlerinin girişinin yapıldığı,
– 21.12.2015 tarihinde… Limited Şirketi tarafından, hisselerinin tamamının… Şirketine satıldığının ve buna istinaden… 10 Euro nominal bedelli 1 adet hisse senedine ilişkin olarak bir nakit tutar ve… Şirketine ait hisse senedi elde edeceğinin tarafınıza bildirilmesi üzerine, söz konusu hisse senedinin, sehven kayıtlardan çıkartıldığının anlaşıldığı ve yapılan yanlışlığın fark edilmesi üzerine 31.12.2015 tarihinde tekrar aktife alındığı ve 21.06.2016 tarihinde satışa konu edildiği
belirtilmiş olup söz konusu hisse senedinin satışından elde edilecek kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca istisnaya konu edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının anılan bentte sayılan şartlar dâhilinde kurumlar vergisinden istisna olduğu; menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;

– “5.6.2.3.1. İki tam yıl süre ile aktifte bulundurulma” başlıklı bölümünde, “İstisna uygulamasına konu olacak taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının en az iki tam yıl (730 gün) süreyle kurumun aktifinde yer alması, diğer bir ifadeyle kurumun bu değerlere iki tam yıl süreyle bilfiil sahip olması gerekmektedir.”
– “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde, “Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır…”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Bilfiil sahip olunsa bile aktife alınmamış iştirak hisselerinin satışından doğan kazancın, kurumlar vergisinden müstesna tutulması mümkün değildir. Aktife alınma, Kanun maddesinin uygulamasında şekli bir şart olmayıp, asli bir şart olarak aranılmaktadır. Diğer taraftan, satışa konu edilen iştirak hisselerinin aktife alındığı tarihten itibaren şirket aktifinde iki tam yıl süreyle yer alması gerekmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 01.07.2004 tarihinden itibaren sahip olduğunuz ve 10.08.2006 tarihinde satılmaya hazır menkul değerler hesabına kaydettiğiniz, sehven 31.12.2008 tarihinde kayıtlardan çıkardığınız ve yapılan yanlışlığın fark edilmesi üzerine 31.12.2015 tarihinde tekrar aktife aldığınız hisse senedinin satışından doğan kazançla ilgili olarak Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi hükümlerinin uygulanması açısından iki yıllık sürenin hesabında, söz konusu hisse senedinin kurumunuzca tekrar aktife alındığı tarih esas alınacak olup, en az iki yıl süreyle aktifinizde yer almayan bahse konu iştirak hissesinin satışı dolayısıyla istisnadan yararlanılması söz konusu olmayacaktır.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
27 Mart 2017 Tarih ve 64597866-125.05[5/1-e]-5517 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sehven-aktif-hesaptan-cikarilip-tekrar-aktife-alinan-istirak-hissesinin-satilmasi-halinde-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/feed/ 0
Holding Aktifine Kayıtlı Taşınmaz Satışında Kurumlar Vergisi İstisnasından Faydalanılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/holding-aktifine-kayitli-tasinmaz-satisinda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/holding-aktifine-kayitli-tasinmaz-satisinda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanilabilir-mi/#respond Sat, 15 Jul 2017 20:30:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17275 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Holding olarak faaliyet gösteren şirketin aktifinde kayıtlı bulunan gayrimenkullerin satışında Kurumlar Vergisi ve KDV istisnasından yararlanılıp yararlanılamayacağı.
İlgi: …/…/… tarih ve… evrak kayıt sayılı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketinizin esas faaliyet konusunun holding şirket olarak sermaye şirketlerine iştirak etmek, iştiraklere yönetim hizmeti vermek ve bu hizmetler ile iştiraklerden gelir elde etmek olduğu, esas faaliyetlerinizi yerine getirebilmek ve atıl kaynaklarınızı değerlendirmek maksadıyla değişik tarihlerde taşınmazlar satın alındığı, bu suretle elde edilecek yeni kaynakların mevcut iştiraklerinizin faaliyetlerinin yürütülmesinde veya yeni iştirakler elde edilmesinde kullanıldığı belirtilerek iktisap edildikten sonra belirli periyotlarda kiraya verilmiş olan söz konusu taşınmazların bir kısmının veya tamamının satılması halinde elde edilecek satış kazancı dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan taşınmaz satış kazancı istisnası ile Katma Değer Vergisi Kanununun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bendinde yer alan KDV istisnasından yararlanılıp yararlanılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İstisnalar” başlıklı 5’inci maddesinde,

“1) Aşağıda belirtilen kazançlar, kurumlar vergisinden müstesnadır:

e) Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı.

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler zıyaa uğramış sayılır

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.”
hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca söz konusu Genel Tebliğin “5.6.2.3.4.” no.lu bölümünde;

“…İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde etlikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir .”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, atıl kaynakların değerlendirilmesi amacıyla satın almış olduğunuz taşınmazların kiraya verilmek suretiyle değerlendirilmesi nedeniyle, bu taşınmazların satışından elde edeceğiniz kazancın taşınmaz satış kazancı istisnasına konu edilebilmesi mümkün bulunmamaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının (r) bendinde;

– Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin vergiden istisna olduğu,
– İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu,
– İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen KDV nin teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı,
hükmüne yer verilmiştir.

Konuyla ilgili KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/F-4.16.1.) bölümünde, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmünün uygulanmayacağı ifade edilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, söz konusu taşınmazların şirketiniz tarafından kiraya verilmek suretiyle değerlendirilmesi nedeniyle, bu taşınmazların satışı genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabi olacaktır.

Kaynak: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
1 Ekim 2014 Tarih ve 84098128-125[5-2012-908]-554 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/holding-aktifine-kayitli-tasinmaz-satisinda-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanilabilir-mi/feed/ 0
Ortaklara Olan Borçlar Sermayeye Eklendikten Sonra Sermaye Azaltımına Gidilirse Vergilendirme Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/ortaklara-olan-borclar-sermayeye-eklendikten-sonra-sermaye-azaltimina-gidilirse-vergilendirme-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/ortaklara-olan-borclar-sermayeye-eklendikten-sonra-sermaye-azaltimina-gidilirse-vergilendirme-nasil-yapilir/#respond Sat, 15 Jul 2017 17:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17253 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Sermaye azaltımı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketiniz kayıtlarında 331 no.lu Ortaklara Borçlar Hesabında yer alan 98.131.366,42 TL’lik tutarın sermayeye eklendiği belirtilerek şirketinizce sermaye azaltımına gidilmesi halinde 98.131.366,42 TL’lik söz konusu tutarın nasıl vergilendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

6113 sayılı Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Bir Kısım Borç ve Alacaklarının Düzenlenmesine Dair Kanunun 2’nci maddesinin yedinci fıkrasında ise; “Bu Kanun kapsamında yapılacak borç ve alacak netleştirmeleri, takas ve mahsup işlemleri ile terkin işlemleri sonucunda oluşacak gelir ve giderler, dağıtılabilir ticari karın ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 127’nci maddesinde; alacakların ticaret şirketlerine sermaye olarak konulabileceği düzenlenmiş olup şirketlerin gerek Türk Ticaret Kanununu gerekse ilgili ikincil mevzuat çerçevesinde şirketten olan alacaklarını şirkete sermaye olarak koymaları mümkün bulunmaktadır.

Buna göre, sermaye hesabını oluşturan kalemler şirketlerin sermaye azaltımında vergilendirmeyi belirleyen temel unsur olup, yapılacak sermaye azaltımının;
– Öncelikle, kurumlar vergisine ve vergi sonrası dağıtılan kazancın ise kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan karşılanması,
– Devamında, sadece kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların kullanılması,
– Son olarak ise, işletmeden çekilmesi halinde vergilendirilmeyecek olan ayni ve nakdi sermayenin işletmeden çekildiğinin kabulü
gerekmektedir.

Dolayısıyla, sermaye azaltımında, yukarıda belirtilen sıraya göre sermaye hesaplarının işletmeden çekildiği kabul edileceğinden öncelikle 6113 sayılı Kanunun 2’nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca ilgili dönemde kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın sermayeye eklenmiş olan tutarlar, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları, yeniden değerleme değer artış fonu veya maliyet artış fonu gibi hesaplar işletmeden çekilmiş sayılacak ve bu tutarlar öncelikle kurumlar vergisine tabi tutulacak, sonrasında ise ortakların statüsüne göre kâr dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılacaktır.

Yukarıda belirtilen nitelikteki hesapların ardından geçmiş yıl karları, emisyon primi satış kazancı gibi sadece vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların işletmeden çekildiği kabul edilecek; son olarak da ortaklar tarafından nakden veya aynen yapılan ödemeler sermaye azaltımına konu edilebileceğinden, ortakların esas olarak işletmeye koydukları sermayeyi Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde geri almış olmaları halinde mükellefiyet statüsüne bakılmaksızın vergilendirme işlemi yapılmayacaktır.

Kaynak: Van Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
25 Aralık 2014 Tarih Ve 60757842-5520-27 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ortaklara-olan-borclar-sermayeye-eklendikten-sonra-sermaye-azaltimina-gidilirse-vergilendirme-nasil-yapilir/feed/ 0
Kira Sertifikası İhracı Amacıyla Her Türlü Varlık Ve Hakların Satışından Doğan Kazançlarda İstisna Uygulamasından Yararlanma Şartları Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihraci-amaciyla-her-turlu-varlik-haklarin-satisindan-dogan-kazanclarda-istisna-uygulamasindan-yararlanma-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihraci-amaciyla-her-turlu-varlik-haklarin-satisindan-dogan-kazanclarda-istisna-uygulamasindan-yararlanma-sartlari-nelerdir/#respond Sun, 09 Jul 2017 20:30:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=11304 1- Varlık veya hakkın varlık kiralama şirketine, kira sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla satıldığı hususunun sözleşmede yer alması,
2- Satış kazancının özel fon hesabında tutulması,
3- Fon hesabında tutulan kazancın işletmeden çekilmemesi.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kira-sertifikasi-ihraci-amaciyla-her-turlu-varlik-haklarin-satisindan-dogan-kazanclarda-istisna-uygulamasindan-yararlanma-sartlari-nelerdir/feed/ 0