şart – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 29 Apr 2022 05:57:21 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Yabancı çalışma izni alabilmek için en az kaç Türk vatandaşı çalıştırmalıyız? https://www.muhasebenews.com/yabanci-calisma-izni-alabilmek-icin-en-az-kac-turk-vatandasi-calistirmaliyiz/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-calisma-izni-alabilmek-icin-en-az-kac-turk-vatandasi-calistirmaliyiz/#respond Thu, 28 Apr 2022 22:30:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121040 Yabancı çalıştırma şartlarından biri olan 5 Türk çalıştırma şartı, izne başvuru esnasında olması yeterli mi yoksa izin alınan süre boyunca 5 Türk işçinin korunması mı gerekir?

Çalışma izni talep edilen her bir yabancı için en az beş Türk vatandaşının o işyerinde istihdamı zorunludur. Ancak çalışma süresi boyunca bu sayının düşmesi ile izin iptali söz konusu değildir.

Suriye uyruklu çalıştırmak üzere çalışma izin müracaatında bulunuldu. 29.11.2021-28.11.2022 arası izin ve harçların ödenmesi için e-posta geldi. Harçları ödendikten sonra hangi kod ile işe giriş yapmalıyız?

Sosyal Güvenlik Kurumunca işe giriş bildirgesi programlarında geçen hafta yapılan değişiklikler sonrasında sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülke vatandaşları için “0-Tüm Sigorta Kolları (Zorunlu)” seçeneğinin işaretlenmesine izin verilmediğinden, ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülke vatandaşları için düzenlenecek işe giriş bildirgelerinde sigorta kolu seçeneği “12-U. Söz. Olmayan Yap. Uyrk.Sigortalı” seçeneği işaretlenmelidir.

Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülke vatandaşları için düzenlenecek işe giriş bildirgelerinde ise önceden olduğu gibi “0-Tüm Sigorta Kolları (Zorunlu)” seçeneği işaretlenmelidir.

1

Geçici koruma sahibi kişiler çalışma iznine başvurabilir mi? 

Geçici koruma sağlanan yabancılar için, geçici koruma kimlik belgesinin düzenlendiği tarihten altı ay sonra çalışma izni veya çalışma izni muafiyeti almak için başvurabilirler.

2

Geçici koruma kapsamındayım, uzun dönem ikamet izni başvurusunda bulunabilir miyim?

Geçici koruma kimlik belgesi uzun dönem ikamet iznine geçiş hakkı sağlamaz.

3

Geçici koruma kapsamındayım, sağlık hizmetlerinden faydalanabilir miyim?

Kayıt altına alınarak Geçici Koruma Kimlik Belgesi düzenlenmiş olan Suriyeliler ikamet ettikleri il sınırları içerisinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir.

4

Geçici koruma kapsamındayım, eğitim hizmetlerinden faydalanabilir miyim?

Kayıt altına alınarak Geçici Koruma Kimlik Belgesi düzenlenmiş olan Suriyeliler Milli Eğitim Bakanlığının ilgili düzenlemesi ile ilk ve orta öğretim seviyesinde okullara kayıt yaptırabilmektedirler.Ayrıca üniversitelerde bu belge ile öğrenim görebilmektedirler.

5

Geçici koruma kapsamındayım, barınma merkezlerinde kalabilir miyim?

Geçici Barınma merkezlerine yerleştirilmek için kayıtlı olduğunuz ilin İl Göç İdaresi ile görüşerek talebinizi iletebilirsiniz.

6

Geçici koruma kapsamındayım çalışma iznim var Türkiye dışına çıkış giriş yapabilir miyim?

Geçici koruma kapsamında çalışma izni alanlar iller arası seyahat yapabilmeleri için kayıtlı oldukları İlin Göç İdaresinden izin almakla yükümlüdürler. Yurt dışına çıkış yapmaları halinde-Göç İdaresinden alınan resmi izinler hariç- geçici koruma kartları iptal edilir.

7

 Üçüncü ülkeye çıkış yapılması halinde GK sona erer mi?

Geçici korumadaki Suriyelilerin üçüncü bir ülkeye insani nedenler veya yeniden yerleştirme kapsamında kabul edilmesi ya da üçüncü bir ülkeye çıkış yapması hallerinde geçici korumaları bireysel olarak sona erer.

8

Suriyeli bir vatandaş Geçici Koruma için nereye kayıt yaptırmalıdır?

Geçici Koruma kapsamında kayıt yaptırmak üzere bulunduğunuz İlin İl Göç İdaresine Müracaat edebilirsiniz. İstanbul ilinde ise Kumkapı ve Sultanbeyli Koordinasyon merkezleri ile iletişime geçebilirsiniz.

9

 Geçici koruma kimlik belgesi sahibine Türk vatandaşlığı için başvuru hakkı sağlar mı?

Geçici koruma kimlik belgesi, Türkiye’de kalış hakkı sağlar. Ancak bu belge sahibine Türk vatandaşlığına başvuru hakkı sağlamaz.

10

Geçici Koruma kapsamında bulunan bir Suriyeli bebeğinin doğum kaydını nasıl yaptırabilir?

İlk olarak hastaneden doğum belgesi alınır. Ancak bebeğin hastane dışında doğması halinde (Ev vs.) muhtarlıktan doğumun gerçekleştiğine dair bir belge alınır. Doğum belgesi ya da muhtarlıktan doğumun gerçekleştiğine dair belge alındıktan sonra Nüfusa ve Kayıt Merkezine çocuğun kaydı yaptırılır. İşlemleri yaparken gerekli belgeler: Çocuğun doğum belgesi ve ebeveynlerin geçici koruma kimlikleri.

11

E-randevu sisteminden alınmış randevuya yalnızca aile reisinin gitmesi yeterli olur mu?

Randevu aile reisi tarafından alınmış olsa dahi randevu gününde tüm aile üyelerinin veri güncelleme ofisinde hazır bulunması gerekmektedir.

12

Geçici Koruma kimlik belgemi kaybettim. Nasıl bir yol izlemeliyim?

Geçici Koruma Kartını kaybedenler veya çaldıranlar Emniyette kayıp/çalıntı tutanağı tanzim ettirip İl Göç İdaresine müracaat etmeleri gerekmektedir. İlgili tutanak tanzim edilmemesi halinde yerel veya ulusal gazeteye ilan verilmelidir. Daha sonra İl Göç İdaresine müracaat edilmelidir.

13

 Ön kayıt belgem var, il değişikliği yapabilir miyim?

Kayıt işlemlerinin tamamlanmasının ardından düzenlenen Geçici Koruma Kimlik Belgesi ile ikamet il değişikliği için İl Göç İdaresi Müdürlüğüne başvuruda bulunulabilir.

14

Geçici koruma kimliğim var üniversitede okuyorum öğrenci ikamet iznine başvuru yapabilir miyim?

Geçici Koruma kapsamındaki Suriyelilerin mevcut statüleriyle eğitim alma hakları vardır. Öğrenci İkamet İzni almak istemeleri halinde ise gereken şartları sağlıyorlar ise (6458 sayılı YUKKun 38. maddesindeki şartları taşıması) durumunda öncelikli olarak kendi durumlarına ilişkin detaylı bilgi edinmek için kayıtlı oldukları ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüğüne giderek bilgi almalılardır.

15

Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin evlilikleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Evlenmek isteyen Geçici Koruma kapsamındaki Suriyeli yabancıların; bulundukları ildeki İl Göç İdaresi Müdürlüklerine başvuru yapmaları durumda medeni durumunu gösterir “Evlenme Ehliyet Belgesi” verilir. Bu belge ile resmi evlilik işlemlerini gerçekleştirebilmektedirler. Evlenme Ehliyet Belgesi” İl Göç İdarelerinde varsa kimlik belgesine göre, yoksa beyana göre düzenlenir.

16

Türk vatandaşları ile evlilik yapan geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler vatandaşlık alabilir mi?

Geçici Koruma kapsamında geçirilen süreler evlenme yoluyla kazanmada hesaplamaya katılmamaktadır. Ancak yabancı 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun evlenme yoluyla kazanma hükümlerine göre başvurma hakkına sahiptir aynı zamanda görev ve yetkili birim Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüdür.

17

Geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler ikamet izni için başvuru yapabilirler mi?

Geçici Koruma kapsamındaki Suriyelilerin ikamet izni alabilmesi için bulundukları ilde yer alan İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne müracaat etmeleri gerekmektedir.

18

Geçici Koruma kapsamındaki Suriyelilerin Türkiyeden çıkış sebeplerine göre izin almaları gereken kurum değişiyor mu?

Geçici koruma kapsamında bulunan Suriyelilerden üçüncü bir ülkeden vize/ikamet izni alanların ya da ülkeden çıkmak amacıyla başvuracakların alacakları tüm belge ve dökümanlar ikamet ettiği ilde yer alan İl Göç İdaresi Müdürlüğüne müracaat etmesi gerekmektedir.

19

Gitmek istediği ülkede aile üyeleri olmayan, akrabaları bulunmayan ve tedavi görmeyecek olan Suriyeliler üçüncü ülkeye çıkış başvurularını hangi belgelerle yapacaklar?

Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerden üçüncü ülkeler tarafından adlarına vize/ikamet izni düzenlenenler hakkında sahip oldukları vize veya ikamet izinlerinin veriliş amacına bakılmaksızın gerekli değerlendirme ikamet ili valiliği (İl Göç İdaresi Müdürlüğü) tarafından yapılmaktadır.

20

Geçici Koruma kapsamındaki Suriyelilerden gitmek istedikleri üçüncü bir ülkede tedavi görecek olanlar hangi belgelerle nereye müracaat etmelidir?

Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerden üçüncü ülkeler tarafından adlarına vize/ikamet izni düzenlenenler hakkında sahip oldukları vize veya ikamet izinlerinin veriliş amacına bakılmaksızın gerekli değerlendirme ikamet ili valiliği (İl Göç İdaresi Müdürlüğü) tarafından yapılmaktadır.

21

Gitmek istedikleri ülkede akrabaları bulunan Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin nereye ve hangi belgelerle müracaat etmesi gerekiyor?

Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerden üçüncü ülkeler tarafından adlarına vize/ikamet izni düzenlenenler hakkında sahip oldukları vize veya ikamet izinlerinin veriliş amacına bakılmaksızın gerekli değerlendirme ikamet ili valiliği (İl Göç İdaresi Müdürlüğü) tarafından yapılmaktadır.

22

Gitmek istedikleri ülkede aile üyesi bulunan Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin nereye ve hangi belgelerle müracaat etmesi gerekiyor?

Geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerden üçüncü ülkeler tarafından adlarına vize/ikamet izni düzenlenenler hakkında sahip oldukları vize veya ikamet izinlerinin veriliş amacına bakılmaksızın gerekli değerlendirme ikamet ili valiliği (İl Göç İdaresi Müdürlüğü) tarafından yapılmaktadır.

23

Gönüllü geri dönüş kapsamında kendi ülkesine döndükten sonra tekrar ülkemize gelen yabancı hakkında nasıl bir işlem yürütülüyor?

Gönüllü geri dönüş kapsamında kendi ülkesinde döndükten sonra geçici korumadan faydalanmak üzere tekrar sınırlarımıza gelmesi ve sınırlarımızdan geçmesi halinde söz konusu kişinin bulunduğu ildeki il göç idaresi müdürlüğüne müraacat etmesi gerekmektedir. Burada kendisinden neden geri döndüğüne dair mülakatı alınır ve hakkında geçici koruma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına dair değerlendirme yapılır.

24

Gönüllü geri dönüş yapan Geçici Koruma kapsamındaki Suriyelinin çıkış işlemleriyle ilgili prosedür nasıldır?

Gönüllü geri dönüş kapsamında ülkesine dönmek isteyenler öncelikle il göç idaresi müdürlüğüne giderek Gönüllü Geri dönüş Formu doldurmaktadır. Kendilerine verilen Yol İzin Belgesi ve Gönüllü Geri Dönüş formunun bir nüshası ile sınır kapısından çıkış yapılabilir. Sınır kapısında yetkili personel tarafından Geçici Koruma Kartı teslim alınır.

25

Bireysel ve kitlesel olarak Geçici Koruma Kapsamı nasıl sona erer?

Geçici korumanın sona ermesindeki esas uygulama Cumhurbaşkanlığı Kararı ile verilir. Bu toplu olarak geçici korumanın sonlandırılması anlamına gelmektedir. Bireysel olarak sona erme ise; geçici korunan Suriyelinin üçüncü ülkeye çıkışı, gönüllü geri dönüşü, bir başka ülkenin korumasından faydalanması, ikamet iznine geçişi, ölümü durumlarında olmaktadır.

26

Geçici koruma kapsamındaki yabancılar kaldıkları ili değiştirmek istediklerinde nasıl bir yol izlemeleri gerekiyor?

Geçici koruma kapsamında bulunan yabancılar başka bir ile gitmek istediklerinde; kayıtlı oldukları ildeki il göç idaresine giderek izin almaları gerekir. İş, Eğitim, Sağlık, Akrabalık ilişkileri gibi makul bir gerekçeye sahiplerse uygun görülmesi halinde kendilerine verilecek Yol İzin Belgesi ile gittikleri ildeki il göç idaresi müdürlüğüne başvurabilirler.

27

Geçici koruma kapsamındaki yabancılar hangi illerde kalabiliyorlar?

Geçici Koruma kapsamında bulunan yabancılar Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen bir ilde, geçici barınma merkezinde veya belli bir yerde ikamet etmekle yükümlüdür.

28

Geçici koruma uygulaması ne zaman başlıyor ve bitiyor?

Geçici koruma uygulamasının başlaması ve bitişi Cumhurbaşkanlığının alacağı kararla gerçekleşmektedir. Ülkemizde bulunan Suriyelilere uygulanan geçici koruma prosedürü 22/10/2014 tarihli geçici koruma yönetmeliğinin yürürlüğe girmesiyle başlamış olup 28/04/2011 tarihinden itibaren ülkemize gelen Suriyelileri kapsayan geçici korumanın bitiş tarihi belirli değildir.

29

Irak uyruklu yabancılar geçici koruma kapsamana alınmakta mıdır?

28/4/2011 tarihinden itibaren Suriye Arap Cumhuriyeti’nde meydana gelen olaylar sebebiyle geçici koruma amacıyla Suriye Arap Cumhuriyeti’nden kitlesel veya bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşları ile vatansızlar ve mülteciler, uluslararası koruma başvurusunda bulunmuş olsalar dahi geçici koruma altına alınırlar.

30

Geçici koruma kapsamına kimlerin alınacağına nasıl karar veriliyor?

Ülkemize kitlesel olarak göç yaşandığı durumlarda Cumhurbaşkanlığı kararı ile geçici koruma kapsamına alınıp alınmayacaklarına karar verilmektedir.

31

Kimler geçici koruma kapsamına alınmışlardır?

28/4/2011 tarihinden itibaren Suriye Arap Cumhuriyeti’nde meydana gelen olaylar sebebiyle geçici koruma amacıyla Suriye Arap Cumhuriyeti’nden kitlesel veya bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşları ile vatansızlar ve mülteciler, uluslararası koruma başvurusunda bulunmuş olsalar dahi geçici koruma altına alınırlar.

32

Geçici Koruma kayıt işlemleri nasıl ve nerede yürütülür? Yapılır?

Geçici koruma kayıt işlemleri İl Göç İdaresi Müdürlüklerince yürütülmektedir.Geçici koruma için başvuran Suriyelilere 30 gün süreli geçerliliği olan Ön Kayıt belgesi verilir. Kayıt işlemleri tamamlananlara Geçici Koruma Kimlik Belgesi düzenlenir.


Kaynak: İsmmmo, Göç idaresi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-calisma-izni-alabilmek-icin-en-az-kac-turk-vatandasi-calistirmaliyiz/feed/ 0
İşyerinin kapanması nedeniyle işten çıkışı yapılan personel işsizlik maaşı alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/isyerinin-kapanmasi-nedeniyle-isten-cikisi-yapilan-personel-issizlik-maasi-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/isyerinin-kapanmasi-nedeniyle-isten-cikisi-yapilan-personel-issizlik-maasi-alabilir-mi/#respond Mon, 18 Apr 2022 05:44:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111859 Müşteri işyerini 30.06.2021 tarihi itibariye kapatmak istiyor. 1 çalışanı var. Çalışanın 30.06.2021 tarihi itibariyle çıkışını verebilir miyim? Çalışan işsizlik maaşı alabilir mi? 

İşveren tarafından tazminata esas şekilde yapılan çıkış sonrası işçi işsizlik maaşı şartlarını taşıyor ise 

3 yıl da 600 gün çalışması var ise işsiszlik maaşı alabilmektedir.

İŞSİZLİK ÖDENEĞİ

İşsizlik Ödeneğinden Yararlanma Koşulları

  • Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak,
  • Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak,
  • Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak,
  • Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak,

İşsizlik Ödeneğine Başvuru

Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine başvurmak gerekmektedir. Başvuru, İŞKUR birimine şahsen gelerek veya elektronik ortamda www.iskur.gov.tr adresinden yapılabilir. Mücbir sebepler dışında 30 gün içerisinde başvurulmaması halinde, başvuruda gecikilen süre, toplam hak sahipliği süresinden düşülmektedir.

İşsizlik ödeneğinin ödenebilmesi için sigortalı işsizlerin iş almaya hazır durumda olması gerekmektedir. İşsizlik ödeneği başvurusu ile kişinin iş arayan kaydı yapılmakta veya güncellenmektedir. Böylece sigortalı işsizlerin danışmanlık, işe yerleştirme ve mesleki eğitim hizmetlerini alması sağlanmaktadır. Dolayısıyla, vekâletname ile başvuru yapılması imkanı bulunmamaktadır. 

İşsizlik Ödeneğine Hak Kazananlara Sunulan Hizmetler

  • İşsizlik Ödeneği
  • Genel Sağlık Sigortası Primleri
  • Yeni bir iş bulma
  • Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi

İşsizlik Ödeneğinin Süresi

hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde;

  • 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,
  • 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,
  • 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün,

süre ile işsizlik ödeneği verilmektedir.


Kaynak: İsmmmo, İşkur
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isyerinin-kapanmasi-nedeniyle-isten-cikisi-yapilan-personel-issizlik-maasi-alabilir-mi/feed/ 0
Asıl sözleşmenin içeriğinde yazılı olan pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bedeller damga vergisine tabi değildir https://www.muhasebenews.com/asil-sozlesmenin-iceriginde-yazili-olan-pey-akcesi-cayma-tazminati-ucret-tevkifi-cezai-sart-gibi-bedeller-damga-vergisine-tabi-degildir/ https://www.muhasebenews.com/asil-sozlesmenin-iceriginde-yazili-olan-pey-akcesi-cayma-tazminati-ucret-tevkifi-cezai-sart-gibi-bedeller-damga-vergisine-tabi-degildir/#respond Sat, 12 Mar 2022 09:29:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124053 Sözleşmelerde yer alan cezai şart taahhütleri damga vergisine tabi midir?

6728 sayılı Kanunun 24/b maddesiyle 488 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin sonuna, “Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz.” şeklinde fıkra eklenmiştir.

Buna göre, 6728 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 9/8/2016 tarihinden itibaren asıl akit ve işlemle birlikte aynı kağıtta yer verilen pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin yaptırımı olarak belirlenen taahhütlerden damga vergisi alınmayacak, damga vergisi asıl akit konusu işlem üzerinden alınacaktır. Ancak söz konusu taahhütler, ayrı bir kağıtta düzenlenmesi ve başlı başına bir sözleşmeye konu olması durumunda damga vergisine konu teşkil edecektir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/asil-sozlesmenin-iceriginde-yazili-olan-pey-akcesi-cayma-tazminati-ucret-tevkifi-cezai-sart-gibi-bedeller-damga-vergisine-tabi-degildir/feed/ 0
Şirketler YMM ile sözleşme imzalamak zorunda mıdır? https://www.muhasebenews.com/sirketler-ymm-ile-sozlesme-imzalamak-zorunda-midir/ https://www.muhasebenews.com/sirketler-ymm-ile-sozlesme-imzalamak-zorunda-midir/#respond Sat, 29 Jan 2022 06:30:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121530 Şirketlerin YMM ile tam tasdik sözleşmesi yapma mecburiyeti var mıdır? 

Yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin YMM’lere tam tasdik yaptırılması zorunlu değildir.

30.07.1995 tarihinde yayımlanan 18 No’lu SM, SMMM, YMM Kanunu Genel tebliği ile yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile bunlara ekli mali tablolar ve bildirimlerin yeminli mali müşavirlerce tasdikine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. 

 

Söz konusu tebliğin Tasdike ilişkin esaslar başlıklı I. bölümünün, “A Kapsam” başlığı altında; “Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi (tasfiye, birleşme ve devir beyannameleri dahil) vermek durumunda bulunan mükellefler, söz konusu beyannameleri ile bunlara ekli mali tablolarını ve bildirimlerini DİLEDİKLERİ TAKDİRDE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERE TASDİK ETTİREBİLİRLER.’’ 

29 No’lu SM, SMMM, YMM Kanunu Genel Tebliğinin I.Bölümünün 4-Sözleşme Düzenlenmesi ve Sözleşmelerinin Feshi başlıklı bölümünde; “18 sıra No’lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği ile yapılan düzenleme uyarınca mükellefler DİLEDİKLERİ takdirde tam tasdik hizmetinden yararlanabileceklerdir.” ifadesi yer almıştır. Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde; mükelleflerin herhangi bir şartla sınırlı olmaksızın İSTEMELERİ halinde tam tasdik hizmetinden yararlanmaları mümkün bulunmaktadır.

SMMM ruhsat tarihim 15.10.2015 ve bu tarihten itibaren bağımlı olarak mali işler müdürü olarak çalışıyorum (imza yetkim yok). YMM sınavlarına 10 yıllık süreyi beklemeden girebilir miyim? 

YMM sınavına girmek için 10 yıllık süre şartı var .10 yıl dolmadan sınava girilmez. (3568 SK Md.9)

Bürosu olan bağımsız çalışan bir mali müşavir olarak Youtube ya da İnstagramdan gelir elde etmem meslek kanunumuz veya vergi mevzuatı açısından bir sorun teşkil eder mi? 

Meslek mensupları mesleki faaliyeti dışında TİCARİ faaliyet ile uğraşamaz. (3568 SK Md.45)

YMM’nin Konkordato kararı verilen müşterisinden olan alacağı değersiz alacak olarak kaydedilebilir mi?

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV ÖTV Grup Müdürlüğü

Sayı : 21152195-130[29-2020-2705]-E.227107 12.08.2020
Konu : Konkordato kararı verilen firmadan olan alacaklara ait KDV’nin indirimi.  

 İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; konkordato sürecine giren (mahkemece 19.12.2018 tarihinde 3 ay geçici mühlet, 08.03.2019 tarihinde ise bir yıl kesin mühlet verilen) mükellefe 2018 ve 2019 yılları için yeminli mali müşavirlik (YMM) tam tasdik hizmeti verdiğiniz, söz konusu hizmetlerinize ilişkin serbest meslek makbuzlarını ilgili yıllarda kestiğiniz ve muhteviyatı tutarları beyan ettiğiniz, ancak mükelleften tahsil edemediğinizden bahisle, borçlu mükellefin konkordato ilan etmesinden dolayı tahsilatın yapılamaması gerekçesiyle söz konusu alacağınızın 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesi kapsamında değersiz alacak sayılıp sayılamayacağı, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun (29/4) maddesi uyarınca katma değer vergisinin (KDV) indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile söz konusu tutarların e-Beyanname sisteminde ne şekilde gider yazılıp KDV’nin indirim konusu yapılabileceği hususlarında bilgi talep edilmektedir.

I- VERGİ USUL KANUNU UYGULAMASI YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 210 uncu maddesinde, “Serbest meslek erbabı bir (Kazanç defteri) tutarlar.

Bu defterin bir tarafına giderler, diğer tarafına da hasılat kaydolunur.

Defterin gider tarafına, yapılan giderlerin nev’i ile yapıldığı tarih ve hasılat tarafına ise ücretin alındığı tarih ve miktarı ile kimden alındığı yazılır.

Hekimler diledikleri takdirde, yukarıda yazılı malumatı protokol defterinde göstermek şartiyle ayrı kazanç defteri tutmıyabilirler.“,

– 322 nci maddesinde, “Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacaklar değersiz alacaktır. Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler.”

hükümleri yer almaktadır.

Bu madde uygulamasında, bir alacağın değersiz alacak sayılarak gider kaydedilebilmesi için; alacağın iş ve işletme ile ilgili olması, ticari veya zirai faaliyet sonucu olarak doğmuş (ticari veya zirai kazancın elde edilmesiyle ilgili) bulunması, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre alacağın tahsiline imkan kalmadığının anlaşılması/ispatı gerekmektedir.

Buna göre, serbest meslek erbabının mezkûr madde uygulamasından yararlanması mümkün bulunmadığından, somut durumda, yetkili mahkemece 19.12.2018 tarihinde 3 ay geçici mühlet, 08.03.2019 tarihinde ise bir yıl kesin mühlet konkordato kararı verilen şirkete, 2018 ve 2019 yıllarına ait YMM tam tasdik sözleşmesi kapsamında verilen hizmet karşılığında serbest meslek makbuzunun kesilerek beyanının yapıldığı ancak tahsilinin gerçekleşmediği belirtilen tutarın, değersiz alacak olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI YÖNÜNDEN:

 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

– (29/4) maddesinde, Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen katma değer vergisinin, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği (Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan katma değer vergisinin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınmasının şart olduğu)

hükme bağlanmıştır.

Konuyla ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin “Vergi İndirimi” başlıklı (III/C.1.) bölümünde, “7104 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle 3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle, Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin, alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği; şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır.

– Mükellefler tarafından yapılan mal teslimleri ve hizmet ifalarına ilişkin hesaplanan KDV’nin, söz konusu mal ve hizmet bedellerinin tahsil edilip edilmediğine bakılmaksızın beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir

– Buna göre, 1/1/2019 tarihinden itibaren, 213 sayılı Kanunun 322 nci maddesine göre değersiz hale gelen alacaklara ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkündür. 213 sayılı Kanunun 323 üncü maddesine göre karşılık ayrılmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınan KDV’nin bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gelir olarak dikkate alınması şarttır.

– Söz konusu KDV tutarı, alacağın zarar yazıldığı tarihi kapsayan vergilendirme dönemi 1 No.lu KDV Beyannamesinin “İndirimler” kulakçığında “İndirimler” tablosunda 111 kod numaralı “Değersiz Hale Gelen Alacaklara İlişkin İndirilecek KDV” satırı aracılığıyla indirim konusu yapılır ve değersiz hale gelen alacağa ilişkin borçlu mükellef bilgilerini içeren beyanname eki form doldurulur.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, somut durumda, yetkili mahkemece 19.12.2018 tarihinde 3 ay geçici mühlet, 08.03.2019 tarihinde ise bir yıl kesin mühlet konkordato kararı verilen şirkete, 2018 ve 2019 yıllarına ait YMM tam tasdik sözleşmesi kapsamında verilen hizmet karşılığında serbest meslek makbuzunun kesilerek beyanının yapıldığı ancak tahsilinin gerçekleşmediği belirtilen tutarın, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 322 nci maddesine göre değersiz alacak olarak dikkate alınması mümkün bulunmadığından, bu işleme ilişkin hesaplanan ve beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün değildir.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketler-ymm-ile-sozlesme-imzalamak-zorunda-midir/feed/ 0
Ölüm aylığı bağlanabilmesinin şartları nelerdir? https://www.muhasebenews.com/olum-ayligi-baglanabilmesinin-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/olum-ayligi-baglanabilmesinin-sartlari-nelerdir/#respond Sat, 15 Jan 2022 00:20:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107179 Firmamızda çalışan personelimiz kanser tedavisi sonucu vefat etmiştir. Merhumun 4’a kapsamında 650 günü (her türlü borçlanma hariç) mevcuttur. Askerlik hizmeti ise 450 gündür. Bir de 1 veya 2 yıla denk gelen 4b hizmeti mevcut olup borçlarını ödemediği için pasif görünmektedir. Öncelikle ölüm tarihi 01.10.2008 tarihinden sonra olduğu için ÖLÜM aylığına hak kazanmak için Her türlü borçlanma hariç 900 gün şartı veyahut borçlanma dahil 1.800 gün şartı gerekmektedir. Vefat eden personelimiz için BAĞ-KUR gün ihyası yapabilir miyiz? Bir de BAĞ-KUR ve SGK günlerini birleştirip ÖLÜM AYLIĞI almasını sağlamak teknik olarak mümkün müdür? 

5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için; 

En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya,

 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, olması şartıyla ölüm aylığı bağlanır. 

4b için ihya yapılandırma yeni bitti. Geriye dönük borç sorgulaması yapıp en fazla yapılandırma kanunun kapsamına girmeyen sonraki tarihlere rastlayan prim borçları ödenebilir bunun dışında imkân bulunmamaktadır.

_______________________________________________________________________

1- Ölüm aylığı nedir?

Ölüm aylığı; vefat eden bir sigortalının geride kalan hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan emekli aylığı demektir.

2- Ölüm aylığına hak kazanma koşulları nelerdir?

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

a-) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya

b-) 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

olması şartıyla ölüm aylığı bağlanır.

Ayrıca;

a-) Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemleri tamamlanmamış,

b-) Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanır.

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır.

Ancak, 01.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.

Ayrıca, kendi nam ve hesabına (4/b li) çalışan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalıların genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.

3- Ölüm aylığı kimlere bağlanır?

Ölüm aylığı, ölen sigortalının;

a-) Eşine,

b-) Çocuklarına,

c-) Anne ve babasına, bağlanır. 

4- Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50 si;  aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

5- Hayatını kaybeden sigortalının çocuklarına aylık bağlanmasının şartları nelerdir?

Ölen sigortalının çocuklarına aylık bağlanabilmesi için çocukların;

– Cinsiyeti,

– Yaşı,

– Malul olup olmaması,

– Öğrenim durumu

– Medeni hali gibi kıstaslar mevcuttur.

6- Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için neler gereklidir?

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların;

– Yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları,

– Ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları,

– Herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları

– Çalışmıyor olmaları (Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında)

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması, şarttır.

7- Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için neler gereklidir?

– Çalışmıyor olmaları (Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında),

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

– Evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır.

– Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

***Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirdiği tespit edilen çocuklara da evli olup olmadığına, yaşına veya cinsiyetine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.

8- Malul çocuklara bağlanan aylıkların kesilmesi ne şekilde olur?

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini, izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

 9- Hayatını kaybeden sigortalının anne ve/veya babasına aylık bağlanmasının şartları nelerdir?

Anne ve/veya babaya aylık bağlanabilmesi için de yine birtakım kıstaslar mevcuttur.

– Öncelikle anne ve/veya baba 65 yaşın altında ise, ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisse olmak zorundadır.

– Ayrıca anne ve/veya babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirleri asgari ücretin net tutarından az olmak zorundadır.

– Yine anne ve/veya babaya ölen çocuklarından ölüm aylığı bağlanabilmesi için, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir/aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması da şarttır.

Anne ve/veya baba 65 yaşın üstünde ise,

– Yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisseye bakılmamakta, artan hisse olmasa bile ölüm aylığı bağlanmaktadır.

 10- Ölüm Aylığı Bağlanması için nereye ve nasıl başvurulur? Müracaat için gerekli belgeler nelerdir?

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin, örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne ya da Sosyal Güvenlik Merkezine başvurması şarttır. Hizmet akdine tabi (4/a lı) ve kendi nam ve hesabına (4/b li) çalışmış sigortalıların hak sahipleri için Tahsis talep dilekçesine;

-18 yaşını doldurmayanlar hariç, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi,

-15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet fotoğraf

-Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu

-Vasi İlamı (Hak sahiplerine vasi tayin edilmesi durumunda) eklenir.

11- Ölüm Aylığı hangi durumlarda kesilir?

Ölen sigortalının;

– Eşi yeniden evlendiği takdirde,

– Ölen sigortalının çocuklarının

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında

– Çalışmaya başlamaları,

– Kendi sigortalılıkları nedeniyle taraflarına gelir veya aylık bağlanması,

– Evli olmayan kız çocuğu evlendiği takdirde,

Herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmeyen erkek çocuğu 18 yaşını doldurduğu, ortaöğrenim gören erkek çocuğu 20 yaşını doldurduğu, yükseköğrenim gören erkek çocuğu 25 yaşını doldurduğu takdirde,

– Anne ve/veya babasına, diğer çocuklarından hak kazandıkları gelir/aylıklar dışında, gelir/aylık bağlandığı takdirde,

– Anne ve/veya babası asgari ücretin net tutarından fazla gelir elde ettiği takdirde,

bağlanmış bulunan ölüm aylıkları kesilir


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/olum-ayligi-baglanabilmesinin-sartlari-nelerdir/feed/ 0
Farklı ilde ikamet eden bir kişiyi uzaktan çalışma şeklinde SGK’lı olarak çalıştırabilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/farkli-ilde-ikamet-eden-bir-kisiyi-uzaktan-calisma-seklinde-sgkli-olarak-calistirabilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/farkli-ilde-ikamet-eden-bir-kisiyi-uzaktan-calisma-seklinde-sgkli-olarak-calistirabilir-miyiz/#respond Wed, 12 Jan 2022 00:30:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117935 Mükellefin işyeri merkezi İstanbul il sınırları içinde. İkametgahı şehir dışında olan birini firmasında (uzaktan çalışma) SSK’lı olarak gösterebilir miyiz? Bunun için farklı bir prosedür var mı? 

Bu işçiniz için çalışma şartlarını içeren bir iş sözleşmesi düzenlenmeli ve işçinin çalışma günleri sgk bildiriminin Uzaktan çalışma sütununda yazılmalıdır.

Çağrı üzerine çalışma ve uzaktan çalışma(1)

Madde 14 – Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine

ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi,

çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.

Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını

taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı

üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır.

İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan

işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce

yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle

yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi

günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.

(Ek fıkra: 6/5/2016-6715/2 md.) Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan

iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri

dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.

(Ek fıkra: 6/5/2016-6715/2 md.) Dördüncü fıkraya göre yapılacak iş sözleşmesinde; işin

tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren

tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle

iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer alır.

(Ek fıkra: 6/5/2016-6715/2 md.) Uzaktan çalışmada işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz. İşveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür. (Ek fıkra: 6/5/2016-6715/2 md.) 

Uzaktan çalışmanın usul ve esasları, işin niteliği dikkate alınarak hangi işlerde uzaktan çalışmanın yapılamayacağı, verilerin korunması ve paylaşılmasına ilişkin işletme kurallarının uygulanması ile diğer hususlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.

10 Mart 2021 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 31419

YÖNETMELİK

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından:

UZAKTAN ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

 BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, uzaktan çalışmanın yapılamayacağı işleri, verilerin korunması ve paylaşılmasına ilişkin işletme kurallarının uygulanmasını ve uzaktan çalışmanın usul ve esaslarını belirlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi uyarınca uzaktan çalışanları ve bunların işverenlerini kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 4857 sayılı Kanunun 14 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını,

b) Uzaktan çalışan: İş görme ediminin tamamını veya bir kısmını uzaktan çalışarak yerine getiren işçiyi,

c) Uzaktan çalışma: İşçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisini,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Uzaktan Çalışma Usul ve Esasları

Sözleşmenin şekil ve içeriği

MADDE 5 – (1) Uzaktan çalışmaya ilişkin iş sözleşmeleri yazılı şekilde yapılır.

(2) Sözleşmede; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan iş araçları, ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer alır.

Çalışma mekânının düzenlenmesi

MADDE 6 – (1) Gerekli olması halinde, uzaktan çalışmanın yapılacağı mekân ile ilgili düzenlemeler iş yapılmaya başlamadan önce tamamlanır. Bu düzenlemelerden kaynaklanan maliyetlerin karşılanma usulü, uzaktan çalışan ile işveren tarafından birlikte belirlenir.

Malzeme ve iş araçlarının temini ve kullanımı

MADDE 7 – (1) Uzaktan çalışanın mal ve hizmet üretimi için gerekli malzeme ve iş araçlarının iş sözleşmesinde aksi kararlaştırılmamışsa işveren tarafından sağlanması esastır. Bu malzeme ve iş araçlarının kullanım esasları ile bakım ve onarım koşulları açık ve anlaşılır bir şekilde uzaktan çalışana bildirilir.

(2) İş araçlarının işveren tarafından sağlanması halinde, bunların işçiye teslim edildiği tarihteki bedellerini belirten iş araçları listesi, işveren tarafından yazılı olarak işçiye teslim edilir. İşçiye teslim edilen belgenin işçi tarafından imzalı bir nüshası ise işveren tarafından işçi özlük dosyasında saklanır. İş araçlarının listesi, iş sözleşmesi içerisinde veya sözleşme tarihinde iş sözleşmesine ek olarak düzenlenirse ayrıca yazılı belge düzenlenmesi şartı aranmaz.

Üretim maliyetlerinin karşılanması

MADDE 8 – (1) İşin yerine getirilmesinden kaynaklanan mal veya hizmet üretimiyle doğrudan ilgili zorunlu giderlerin tespit edilmesine ve karşılanmasına ilişkin hususlar iş sözleşmesinde belirtilir.

Çalışma süresinin belirlenmesi

MADDE 9 – (1) Uzaktan çalışmanın yapılacağı zaman aralığı ve süresi iş sözleşmesinde belirtilir. Mevzuatta öngörülen sınırlamalara bağlı kalmak koşuluyla taraflarca çalışma saatlerinde değişiklik yapılabilir. Fazla çalışma işverenin yazılı talebi üzerine, işçinin kabulü ile mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılır.

İletişim

MADDE 10 – (1) Uzaktan çalışmada iletişimin yöntemi ve zaman aralığı uzaktan çalışan ile işveren tarafından belirlenir.

Verilerin korunması

MADDE 11 – (1) İşveren; uzaktan çalışanı, işyerine ve yaptığı işe dair verilerin korunması ve paylaşımına ilişkin işletme kuralları ve ilgili mevzuat hakkında bilgilendirir ve bu verilerin korunmasına yönelik gerekli tedbirleri alır.

(2) İşveren, korunması gereken verinin tanım ve kapsamını sözleşmede belirler.

(3) Verilerin korunması amacıyla işveren tarafından belirlenen işletme kurallarına uzaktan çalışanın uyması zorunludur.

İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirlerin alınması

MADDE 12 – (1) İşveren, uzaktan çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmekle, gerekli eğitimi vermekle, sağlık gözetimini sağlamakla ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.

Uzaktan çalışmanın yapılamayacağı işler

MADDE 13 – (1) Tehlikeli kimyasal madde ve radyoaktif maddelerle çalışma, bu maddelerin işlenmesi veya söz konusu maddelerin atıkları ile çalışma, biyolojik etkenlere maruz kalma riski bulunan çalışma işlemlerini içeren işlerde uzaktan çalışma yapılamaz.

(2) Kamu kurum ve kuruluşlarınca ilgili mevzuatına göre hizmet alımı suretiyle gördürülen işler ile millî güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis veya hizmetlerden hangilerinde uzaktan çalışma yapılamayacağı birim, proje, tesis veya hizmetten sorumlu olan veya hizmeti alan kamu kurum ve kuruluşunca belirlenir.

Uzaktan çalışmaya geçiş

MADDE 14 – (1) İş ilişkisi doğrudan uzaktan çalışma sözleşmesi ile kurulabilir veya hâlihazırda işyerinde çalışan işçinin iş sözleşmesi, işçinin ve işverenin anlaşması halinde, uzaktan çalışma sözleşmesine dönüştürülebilir.

(2) İşçinin, uzaktan çalışma yapma talebi ile ilgili hususlar aşağıdadır:

a) Talep yazılı olarak yapılır.

b) Talep işyerinde belirlenen usul doğrultusunda işverence değerlendirilir.

c) Talep değerlendirilirken, işin ve işçinin niteliği gereği uzaktan çalışmaya uygunluğu ile işverence belirlenecek diğer kıstaslar kullanılır.

(3) Talebe ilişkin değerlendirme sonucunun otuz gün içinde işçiye talebin yapıldığı usulle bildirilmesi esastır.

(4) Talebin kabul edilmesi halinde 5 inci maddede belirtilen hususlara uygun şekilde sözleşme yapılır.

(5) Uzaktan çalışmaya geçen işçi, ikinci fıkrada belirtilen usulle tekrar işyerinde çalışma talebinde bulunabilir. İşveren, söz konusu talebi öncelikli olarak değerlendirir.

(6) Uzaktan çalışmanın mevzuatta belirtilen zorlayıcı nedenlerle işyerinin tamamında veya bir bölümünde uygulanacak olması halinde uzaktan çalışmaya geçiş için işçinin talebi veya onayı aranmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlük

MADDE 15 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı yürütür.


Kaynak: ismmmo,Resmi Gazete, 4857 Sayılı İş kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/farkli-ilde-ikamet-eden-bir-kisiyi-uzaktan-calisma-seklinde-sgkli-olarak-calistirabilir-miyiz/feed/ 0
İsteğe bağlı olarak 4c prim ödemenin şartları nelerdir? https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-olarak-4c-prim-odemenin-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-olarak-4c-prim-odemenin-sartlari-nelerdir/#respond Sat, 25 Dec 2021 02:22:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107038 Bir arkadaşım emeklilik şartlarının oluşturmadan bankadan ayrıldı. 5 yıl gibi prim ödemesi gerekiyor. Kendisi çalışmıyor. Bu durumda isteğe bağlı 4c kapsamında prim yatırabilir mi? Şartlar nelerdir? 

İsteğe bağlı sigortalılık konusunda önemli bir istisnada, memurlar yani 4/c’li sigortalılar için söz konusu. Belirli bir süre memur olarak çalışmış kişiler, gerekli şartları sağlamaları halinde isteğe bağlı iştirakçi olarak kendi primlerini ödeyerek emekli sandığı mensubu olarak emekli olabiliyorlar. 

İsteğe bağlı iştirakçi olabilmek için bazı şartlar var: 

  1. İsteğe bağlı iştirakçi olarak prim ödemek isteyenlerin en az 10 yıl memur olarak bir fiil çalışmış olması, 
  2. 5434 sayılı Kanun’a tabi görevlerinden istifa ederek ayrılmış olması, 
  3. Sosyal güvenlik kuruluşlarından birinden emekli aylığı bağlanmamış olması, 
  4. Sosyal güvenlik kuruluşlarından birine tabi çalışıyor olmaması gerekmektedir. 

Yani en az 10 yıl bir fiil memur olarak çalışmış, görevinden kendi isteği ile ayrılmış olan, emekli olmayan ve başka bir işte çalışmayan memurlar isteğe bağlı iştirakçi olarak prim ödeyebilir ve emekli olabilirler.

BENZER İÇERİKLER

İsteğe bağlı sigorta primi ödeyen kişiler ödedikleri primleri iade isteyebilir mi?

Yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşı isteğe bağlı SGK ödeyebilir mi?


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-olarak-4c-prim-odemenin-sartlari-nelerdir/feed/ 0
İşsizlik ödeneği alabilmenin şartları nelerdir? https://www.muhasebenews.com/issizlik-odenegi-alabilmenin-sartlari-nelerdir-2/ https://www.muhasebenews.com/issizlik-odenegi-alabilmenin-sartlari-nelerdir-2/#respond Thu, 16 Dec 2021 12:30:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119510 Bir çalışanımız 30.06.21 tarihine kadar kısa çalışma ödeneği aldı. 30.06.21-30.11.21 tarihleri arasında da ücretsiz izinli gösterildi. Biz bu çalışanımızı işten çıkartacağız. Bu çalışan işsizlik maaşı alabilir mi?

İşsizlik Ödeneğinden Yararlanma Koşulları 

Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak, 

Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak, 

Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmaktır.

İşsizlik Ödeneği

İşsizlik Ödeneğinin Tanımı

Sigortalı işsizlere yasada belirtilen şartları taşımaları halinde işsiz kaldıkları dönem için belirli süre ve miktarda yapılan ödemedir. 

İşsizlik Ödeneğinden Yararlanma Koşulları 

  • Kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalmak,
  • Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olmak,
  • Hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak,
  • Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine şahsen ya da elektronik ortamda başvurmak,

İşsizlik Ödeneğine Başvuru

Hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde en yakın İŞKUR birimine başvurmak gerekmektedir. Başvuru, İŞKUR birimine şahsen gelerek veya elektronik ortamda www.iskur.gov.tr adresinden yapılabilir. Mücbir sebepler dışında 30 gün içerisinde başvurulmaması halinde, başvuruda gecikilen süre, toplam hak sahipliği süresinden düşülmektedir.

İşsizlik ödeneğinin ödenebilmesi için sigortalı işsizlerin iş almaya hazır durumda olması gerekmektedir. İşsizlik ödeneği başvurusu ile kişinin iş arayan kaydı yapılmakta veya güncellenmektedir. Böylece sigortalı işsizlerin danışmanlık, işe yerleştirme ve mesleki eğitim hizmetlerini alması sağlanmaktadır. Dolayısıyla, vekâletname ile başvuru yapılması imkanı bulunmamaktadır. 

İşsizlik Ödeneğine Hak Kazananlara Sunulan Hizmetler

  • İşsizlik Ödeneği
  • Genel Sağlık Sigortası Primleri
  • Yeni bir iş bulma
  • Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi

İşsizlik Ödeneğinin Süresi

hizmet akdinin feshinden önceki son üç yıl içinde; 

  • 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,
  • 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,
  • 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün,

süre ile işsizlik ödeneği verilmektedir.

İşsizlik Ödeneği Miktarı

Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %40’ı olarak hesaplanmaktadır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçememektedir. İşsizlik ödeneği damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz.

 2021 yılı için aylık işsizlik ödeneği hesabı

  Son 4 Aylık Prime Esas Kazançların Aylık Ortalaması Hesaplanan İşsizlik Ödeneği Miktarı Damga Vergisi Ödenecek İşsizlik Ödeneği Miktarı
Son 4 Ay Asgari Ücretle Çalışan 3.577,50 1.431,00 10,86 1.420,14
Son 4 Ay 4.100 TL ile Çalışan 4.100,00 1.640,00 12,45 1.627,55
Son 4 Ay 7.500 TL ile Çalışan 7.500,00 2.862,00 (*) 21,72 2.840,28
(*)  Hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçemeyeceği için işsize ödenecek aylık işsizlik ödeneği bu şekilde hesaplanmıştır. 2021 yılında brüt asgari ücret 3.577,50 TL’dir.

 İşsizlik Ödeneğinden Yapılan Kesintiler

İşsizlik ödeneği damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi değildir, nafaka borçları dışında haciz ve başkasına devredilemez.

İşsizlik Ödeneğinin Ödenmesi

İşsizlik ödeneği başvuruları izleyen ayın sonuna kadar sonuçlandırılır. İşsizlik ödeneği, her ayın beşinde aylık olarak işsizin kendisine ödenir. Ödeme tarihini öne çekmeye Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı yetkilidir. 

Sigortalı işsizler, TC Kimlik Numaralı Nüfus Cüzdanı ile birlikte her hangi bir PTTBank şubesine başvurarak işsizlik ödeneklerini alabilirler.

İşsizlik Ödeneğinin Kesildiği Haller

İşsizlik ödeneği almakta iken;

  • İŞKUR tarafından teklif edilen mesleklerine uygun ve son çalıştıkları işin ücret ve çalışma koşullarına yakın ve ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı sınırları içinde bir işi haklı bir nedene dayanmaksızınreddedenlerin,
  • Çalışma hayatını inceleme ve denetleme yetkisine haiz müfettişlerce veya kamu idarelerinin denetim elemanları tarafından yapılan denetimlerde Kurumumuzdan işsizlik ödeneği aldığı dönemde kayıt dışı olarak çalıştığı tespit edilenlerin,

işsizlik ödenekleri tekrar başlatılmamak üzere kesilmektedir. 

  • İşsizlik ödeneği aldığı süre içinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almaya başlayanların ödenekleri “Emeklilik” gerekçesiyle yaşlılık aylığını almaya başladığı tarih itibarıyla kesilir.
  • İŞKUR tarafından önerilen meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimini haklı bir neden göstermedenreddeden veya kabul etmesine karşın devam etmeyen ve haklı bir nedene dayanmaksızın Kurum tarafından yapılan çağrıları zamanında cevaplamayan, istenilen bilgi ve belgeleri öngörülen süre içinde vermeyenlerin işsizlik ödenekleri kesilmektedir. Ancak, bu hallerin sona ermesi durumunda, ödemelere yeniden başlanmaktadır. Ödemenin süresi başlangıçta belirlenmiş olan toplam hak sahipliği süresinin sona erdiği tarihi geçememektedir.

Sağlık Hizmetinden Yararlanma

İşsizlik ödeneği alanlar genel sağlık sigortası kapsamında olup, işsizlik ödeneği ödenen günler için, ilgililer adına sadece genel sağlık sigortası primleri İşsizlik Sigortası Fonundan yatırılmaktadır. Ödenek alanların bakmakla yükümlü olduğu kişiler de genel sağlık sigortalısı kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir. 

İşsizlik Ödeneği Alırken Yapılması Gerekenler

İşsizlik ödeneği alınan süre içinde;

  • ikamet adresinin değişmesi,
  • herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı alınması,
  • yetkili sağlık kuruluşunca istirahatli kılınması,
  • silahaltına alınılması,
  • yurtdışına çıkılması,
  • bir işte çalışmaya başlanması veya
  • mahkeme kararıyla işe iade edilmesi,

hallerinde durum 15 gün içinde en yakın İŞKUR birimine veya Alo170’e bildirilmelidir.

İşsizlik ödeneğinden yararlananlar, kendi kusuru ve bilgilerdeki eksiklik veya yanlışlık nedeniyle yapılan fazla ödemeleri yasal faizi ile birlikte ödemek zorundadır.

İşsizlik Ödeneği Yeniden Başlatma Durumu

Ödenekten yararlanırken, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresi doldurulmadan tekrar işe girilmesi ve işsizlik ödeneğinden yararlanmak için gerekli olan şartları yerine getiremeden yeniden işsiz kalınması halinde daha önceden hak edilen işsizlik ödeneği süresi dolduruluncaya kadar ödenekten yararlanılabilinir. Kalan hak sahipliğinin devamında İŞKUR’a başvurulan tarihten itibaren ödemeler gerçekleştirilir.

 Hak kazanma şartlarını sağlamak suretiyle yeniden işsiz kalınması halinde ise sadece bu yeni hak sahipliğinden doğan süre kadar işsizlik ödeneği ödenir.

e-şube için tıklayınız.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/issizlik-odenegi-alabilmenin-sartlari-nelerdir-2/feed/ 0
Kimler 2022 yılında e-deftere geçmek zorundadır? https://www.muhasebenews.com/kimler-2022-yilinda-e-deftere-gecmek-zorundadir/ https://www.muhasebenews.com/kimler-2022-yilinda-e-deftere-gecmek-zorundadir/#respond Fri, 10 Dec 2021 13:30:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119184 2022 yılı e-defter geçme şartları nelerdir?

E-DEFTERE GEÇİŞ TARİHLERİ 

1)- e-Fatura uygulamasına geçiş zorunluluğu bulunan mükellefler, e-Fatura uygulamasına geçiş süresi içinde (e-Fatura uygulamasına yıl içinde zorunlu olarak geçen mükellefler bakımından izleyen yılın başından itibaren), 

Yukarıdaki hükme göre 2020 Hesap dönemi brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) 5 Milyon TL’yi geçen mükellefler 01/01/2022 Tarihinden itibaren E- Deftere geçmek zorundadır. (Elektronik Defter Genel Tebliği (Sıra No: 1)’inde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 3) Md. 3.2.6. 1 

2)- 2021 yılında e-Fatura uygulamasına zorunlu olarak geçiş yapan mükellefler, 01/01/ 2022 tarihi itibariyle e-Defter uygulamasına geçiş yapmak zorundalar. 

3)-Bağımsız denetime tabi olan şirketler e-Defter tutmaları zorunludur.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kimler-2022-yilinda-e-deftere-gecmek-zorundadir/feed/ 0
2021 yıl sonuna kadar elimizde bulundurduğumuz sabit kıymetleri yeniden değerleme yapmak zorunda mıyız? https://www.muhasebenews.com/2021-yil-sonuna-kadar-elimizde-bulundurdugumuz-sabit-kiymetleri-yeniden-degerleme-yapmak-zorunda-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/2021-yil-sonuna-kadar-elimizde-bulundurdugumuz-sabit-kiymetleri-yeniden-degerleme-yapmak-zorunda-miyiz/#respond Tue, 07 Dec 2021 01:30:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118519 VUK geçici 32’nci madde kapsamında yeniden değerleme yapabilmek için, o yıla ait sabit kıymetleri 298/ç maddesine göre yeniden değerlemeye tabi tutma zorunluluğu var mıdır?

Yeniden değerleme zorunlu bir işlem değildir.

Mükellef isterse yapar. 

Ç) (7338 sayılı kanunun 31 inci maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük: 1.1.2022)Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri (kollektif, adî komandit ve adî şirketler dâhil, (A) fıkrasının (9) numaralı bendi kapsamında söz konusu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesi yapanlar ile kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilenler hariç), (A) fıkrasında yer alan enflasyon düzeltmesi yapma şartlarının gerçekleşmediği hesap dönemlerinin sonu itibarıyla, bilançolarına dâhil bulunan amortismana tabi iktisadi kıymetlerini (bu niteliklerini korudukları müddetçe sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilenler hariç) ve bunlar üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları aşağıda belirtilen şartlar doğrultusunda yeniden değerleyebilirler.

2019 yılında tam bölünen şirketten 2019 yılında devir payı olarak 4 adet ofis daireyi devir alan A.Ş. ana sözleşmesinde iş geliştirme danışmanlık ve yöneticilik olan şirketin aktifinde yatırım amaçlı bulundurmaktayız. 7326/5 yeniden değerlendirme yapabilir miyiz?

Gayrimenkuller 252 hesap da kayıtlı ise Yeniden değerleme yapılır.

Yeniden değerleme işlemi video içerik için tıklayın…

7326 Sayılı Kanun Madde 11

MADDE 11 – 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun geçici 31 inci maddesine altıncı fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Birinci fıkrada sayılan mükellefler bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla aktiflerine kayıtlı bulunan taşınmazlar ile amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini (sat-kirala-geri al işlemine veya kira sertifikası ihracına konu edilen taşınmaz ve iktisadi kıymetler hariç) 31/12/2021 tarihine kadar yukarıda yer alan kapsam, şart ve hükümlere uymak koşuluyla yeniden değerleyebilirler. Şu kadar ki;

a) Birinci fıkranın (b) bendinin (i) ve (ii) alt bentlerinde belirtilen durumlarda yeniden değerleme oranının belirlenmesine ilişkin hesaplamada; maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri yerine, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değeri,

b) Bu madde kapsamında daha önce yeniden değerlemeye tabi tutulan taşınmazlar için bu fıkra uyarınca yapılacak değerlemede ise, bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihten bir önceki aya ilişkin Yİ-ÜFE değerinin, 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin Yİ-ÜFE değerine bölünmesi ile bulunan oran,

dikkate alınır. Bu fıkra kapsamında yapılan yeniden değerleme sonrası pasifte özel bir fon hesabında gösterilen değer artışı tutarı üzerinden %2 oranında hesaplanan vergi, yeniden değerleme işleminin yapıldığı tarihi izleyen ayın sonuna kadar bir beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir. Önceki fıkralarda taşınmazlar için öngörülen hükümler bu fıkra uygulamasında amortismana tabi diğer iktisadi kıymetler için de geçerlidir.”

7326 sayılı kanun 6/1 maddesi kapsamında, beyan edilerek ödenen KDV tutarının, KDV 1 beyannamesinde, indirime konu edileceği alan ve satır hakkında tereddüt oluşmuştur. 109 indirim koduyla sorumlu sıfatıyla beyan edilen KDV alanı uygun görülmektedir. 

KDV beyannamesinde özel bir bölüm yok. Bu dönem indirimler satırına yazılacağı görüşündeyiz.

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN 

Kanun No. 7326 Kabul Tarihi: 3/6/2021

İşletme kayıtlarının düzeltilmesi

MADDE 6 – (1) İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile 31/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil)  bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz.

b) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu fıkranın (a) bendi hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler.

c) Bu fıkranın (a) bendi uyarınca beyan edilen; makine, teçhizat, demirbaş ve emtiaların bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanır ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek, beyanname verme süresi içinde ödenir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez. Emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilir. Bu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmü uygulanmaz.

ç) Bu fıkranın (a) bendi kapsamında bildirilen kıymetlerin satılması hâlinde satış bedeli, bunların deftere kaydedilen değerinden düşük olamaz.

d) Mükellefler işletmelerinde bulunduğu halde kayıtlarında yer almayan basılı kitap ve süreli yayınları, kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel üzerinden %4 oranında katma değer vergisi hesaplamak ve bu fıkranın (a) bendindeki sürede ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan ederek ödemek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Ödenen bu vergi hesaplanan katma değer vergisinden indirilebilir, ancak iadeye konu edilemez. Bu emtia için 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmü uygulanmaz.

e) Özel tüketim vergisi konusuna giren malları bu fıkranın (a) bendi kapsamında beyan eden ve alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin, bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan özel tüketim vergisini, bu fıkranın (c) bendinde belirtilen beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri hâlinde bu mallar bakımından 4760 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu şekilde beyan edilerek ödenen özel tüketim vergisi için vergi cezası kesilmez.

f) Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası uygulanmaz.

(2) Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil), kayıtlarında yer aldığı hâlde işletmelerinde mevcut olmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlarını, 31/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil), emtialar bakımından aynı nev’iden emtialara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kâr oranını, makine, teçhizat ve demirbaşlar bakımından kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedellerini dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilirler. Gayrisafi kâr oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınır. Bu hükme göre ödenmesi gereken katma değer vergisi, ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir.

b) Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası ve gecikme faizi uygulanmaz.

(3) Kayıtlarda yer aldığı hâlde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar ile bunlarla ilgili diğer işlemler hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

a) Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2020 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini 31/8/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler.

b) Bu fıkranın (a) bendi kapsamında beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresi içinde ödenir.

c) Bu fıkra kapsamında ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz. Bu fıkra kapsamında beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2021 yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri bu fıkrada öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz.

(4) Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre bildirimde bulunma zorunluluğu getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.


Kaynak: ismmmo,Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2021-yil-sonuna-kadar-elimizde-bulundurdugumuz-sabit-kiymetleri-yeniden-degerleme-yapmak-zorunda-miyiz/feed/ 0