sandık – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 13 Jan 2022 08:11:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Emekli sandığından emekli maaşı alan bir kişi annesinin vefatından sonra annesinin de emekli sandığı maaşını alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-bir-kisi-annesinin-vefatindan-sonra-annesinin-de-emekli-sandigi-maasini-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-bir-kisi-annesinin-vefatindan-sonra-annesinin-de-emekli-sandigi-maasini-alabilir-mi/#respond Thu, 13 Jan 2022 02:05:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110804 Mükellefim, Kadın 65 yaşında boşanmış ve emekli sandığından emekli maaşı almaktadır. Annesinin vefatı sonrasında emekli sandığından maaş alan annesinin maaşını alabilir mi? 

Emekli Sandığı iştirakçisi/emeklisi ana ve/veya babadan ise Emekli Sandığı iştirakçisi/emeklisi olan kız çocuğuna aylık bağlanmıyor. (5434 sy Kanun)

Erkek bir arkadaşım vefat etti. Kendisi SGK’dan emekli, hanımı da SGK’dan emekli. Maaş tercihinde eşinin maaşı bira daha yüksek hanımı eşinin maaşının tamamını ve kendi maaşının da % 50 sini alabilir mi?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i oranında aylık bağlanacaktır.

Emekli sandığından emekli maaşı alan kişi, ölen eşi için cenaze yardımı alabilir mi? 

Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir.

Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, masraflar gerçek veya tüzel kişilere ödenir.

Cenaze ödeneğinin sayılan kişilere ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, onaylanan tarifeyi geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir.

5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi sigortalıların cenaze ödeneği kişinin emekli aylığından az olmamak üzere (makam, temsil ve görev tazminatı gibi tazminatlar hariç) 2021 yılı için 3.149,94 TL’dir. Cenaze ödeneğinde zaman aşımı, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıldır.

_____________________________________________________________________________

Ölüm Sigortasından sağlanan yardımlar nelerdir?

Ölüm Sigortası

Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar

Ölüm sigortasından;

  • Ölüm aylığı,
  • Ölüm toptan ödemesi,
  • Evlenme ödeneği,
  • Cenaze ödeneği, yardımları yapılmaktadır.

Yararlanma şartları

Sigortalıya ilişkin koşullar

Hak sahiplerine ölüm sigortasından aylık bağlanmasında gerek sigortalıya gerekse hak sahiplerine ilişkin koşullar değerlendirilirken sigortalıların öldüğü tarihte geçerli olan mevzuat esas alınacaktır. 2008/Ekim ayı başından önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine mülga kanun hükümlerine göre, 2008/Ekim sonrası ölen sigortalıların hak sahiplerine ise Kanun hükümlerine göre ölüm aylığı bağlanacaktır.

Bu itibarla, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen sebeplerle kazaya uğramış, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,

Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

olması şartları aranmaktadır.

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, 1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.

Örnek 1: 4/9/2009 tarihinde ölen sigortalının 500 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti, 540 gün de sağlığında kendisi tarafından yapılan askerlik borçlanması hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, ölen sigortalının borçlanma süresi hariç en az 900 prim ödeme gün koşulunun bulunmaması nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.

Örnek 2: Sigortalı 22/10/2009 tarihinde vefat etmiş olup, ölüm tarihinde 1/1/2006- 30/8/2008 süresinde toplam 910 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, 900 prim ödeme gün koşulu yerine gelmekle birlikte, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı yerine gelmediğinden hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.

Örnek 3: 25/2/2008 tahinde ölen ve 4/1-(a) kapsamında 500 gün hizmeti olan sigortalının hak sahibi, sigortalının yurtdışında geçen 400 günlük hizmet süresini borçlanmış ve borçlanma bedelini 7/4/2009 tarihinde ödeyerek aylık talebinde bulunmuştur. 5 yıllık sigortalılık süresi şartının da bulunması halinde, 1/5/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı  bağlanacaktır.

Diğer taraftan, Kanunun 32 nci maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için aranan 1800 prim gün koşulu 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için geçerli olup, 1800 prim gün koşulunun oluşmasında, gerek ölen sigortalının gerekse hak sahiplerinin yaptıkları tüm borçlanmalar dikkate alınacaktır. Bu koşulun tek başına yerine gelmesi yeterli olup ayrıca, sigortalılık süresi aranmayacaktır. 4/1-(c) sigortalıları açısından Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümleri saklıdır.

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalının ölümü halinde, en son tabi olduğu sigortalılık hali esas alınarak hak sahiplerine aylık bağlanacaktır.

Ölüm aylığı bağlanması koşullarından 1800 prim ödeme gün veya 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 prim ödeme gün sayısı şartlarının yerine gelmesinde, sigortalının varsa birden fazla sigortalılık haline göre hizmetleri dikkate alınacak ve en son tabi olduğu sigortalılık haline göre aylık bağlanacaktır. Sigortalılık hallerinin birleşmesi sonucunda son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, aylığa hak kazanacağı sigortalılık hali esas alınarak aylık bağlanacaktır.

Örnek 4: Ölen sigortalının 910 gün 4/1-(a) kapsamında, 200 gün 4/1-(b) kapsamında hizmeti olup, son sigortalılık hali 4/1-(b) dir. Hak sahiplerine son sigortalılık hali olan 4/1-(b) ye göre aylık bağlanabilmesi için 1800 prim gün sayısının tamamlanması gerekmektedir. Hak sahipleri tarafından 600 gün askerlik borçlanması yapılsa dahi 1800 prim gün sayısı tamamlanamadığından 4/1-(b) sigortalılık haline göre aylık bağlanamamaktadır. Bu durumda hizmetler ayrıştırılarak 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün koşuluna göre 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak ve aylık bağlama işleminde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetler dikkate alınmayacaktır.

Hak sahiplerine ilişkin koşullar

Kanunun 3 üncü maddesinin (7) numaralı bendinde hak sahibi kavramı; “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.

Diğer taraftan, Kanunun 56 ncı maddesinde, ölen sigortalının hak sahiplerinden;

Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malul duruma getirdiği,

Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları,

hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmeyeceği öngörülmüştür.

Kanuna göre ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden sonra olan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanırken aranan şartlar aşağıda belirtilmiştir.

Eşe aylık bağlama şartları

Sigortalının ölümü ile dul kalan eşe aylık bağlanabilmesi için, ölüm tarihinde sigortalı ile Türk Medeni Kanununa  uygun olarak evlilik ilişkisinin bulunması gerekmektedir.

Çocuklara aylık bağlama şartları

Ölüm aylığı bağlanmasında evlilik bağı içinde doğan çocuklar ile sigortalı ve eşi tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da hak sahibi sayılmaktadır. Ölüm aylığına hak kazanma şartları yönünden çocuklar için ortak koşul;

Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortasına tabi çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,

Haklarında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası hükümleri uygulanan, 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler; haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar,

Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan kursiyerler,

hariç olmak üzere, Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olmasıdır.

Çocuklara ilişkin diğer koşullar, çocuğun kız veya erkek veya malul olmasına göre farklılıklar göstermektedir.

Erkek çocuklar

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için öğrenci değilse 18, orta öğrenim yapması halinde 20, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olması şarttır.

Orta öğrenimin 20, yüksek öğrenimin ise 25 yaşından önce bitirilmesi halinde, ölüm aylıkları bu yaşlar beklenmeden kesilecek, erkek çocukların evlenmesi halinde aylıkları kesilmeyecektir.

Kız çocuklar

Kız çocuklarının yaşları ne olursa olsun evli olmaması, evli olmakla birlikte sonradan boşanması veya dul kalması şarttır. Kız çocukların hak sahibi olma şartları içerisinde belli yaşlara kadar öğrenci olma koşulu bulunmamaktadır.

Malul çocuklar

Ölüm aylığı, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılan kız ve erkek çocuklarına bağlanacaktır. Malul çocuklarda, yaş, öğrencilik niteliği ve bekar olma şartları aranmaz.

Ana ve babaya aylık bağlama şartları

(Bu başlık altında belirtilen hususlar “4/1-(a) ve 4/1-(b) Sigortalılarına İlişkin Tahsis Uygulamaları” konulu 22/06/2013 tarihli ve 2013/26 sayılı Genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır.)

Kanuna göre ana ve babaya ölüm aylığı bağlanma şartları, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008 yılı Ekim ayı başından (özel sektör için 1/10/2008, kamu sektörü için 15/10/2008) sonra ölen sigortalılar için uygulanacaktır. Söz konusu madde hükmü gereği ana ve babaya aylık bağlanabilmesi için;

Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması,

Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması,

Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz),

şartları aranmaktadır.

Öte yandan, 6/8/2003 ila 2008/Ekim ayı arasında vefat eden sigortalılardan dolayı mülga kanun hükümlerine göre, bir veya birden fazla çocuktan aylık veya gelir almaya hak kazanan ana ve babaya; ilk hak kazanılan gelir veya aylık bağlanarak diğer hak kazanılan gelir ve aylıklar bağlanamamakta iken, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ölen sigortalılar için ana ve babaya gelir/aylık bağlama şartlarında değişiklik olmuştur.

Buna göre, Kanunun 34 üncü maddesi gereğince hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz) halinde, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya gelir/aylık bağlanmakta olup, anılan Kanun maddesine göre ana ve babaya diğer çocuklarından dolayı bağlanan veya bağlanacak gelir veya aylıkların dahi ana ve babaya bağlanacak gelir veya aylığın bağlanmasına engel teşkil etmemesi ve hem gelire hem aylığa hak kazanılması halinde gelir/aylık başlangıç tarihlerinin aynı olması (gelir başlangıç tarihinin de ay başı olması) nedenleriyle, aynı çocuktan dolayı hem gelire hem aylığa hak kazanan ana ve babaya Kanunun 54 üncü maddesi hükümleri dikkate alınarak hem gelir hem aylık bağlanacaktır.

Diğer taraftan, 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılardan 2008/Ekim ayı başından sonra ölenlerden dolayı ölüm gelir/aylık talebinde bulunan ana ve babalar hakkında alınan Tahsis Talep ve Beyan ve Taahhüt Belgesine istinaden;

Öncelikle, 65 yaşından küçük ana ve baba için artan hissenin bulunup bulunmadığına bakılarak artan hisse bulunmaması halinde talep başka araştırma yapılmadan reddedilecektir. 65 yaşından büyük ana ve babalar için artan hisseye bakılmayacaktır.

Örnek 1: 1/2/2010 tarihinde ölen sigortalının ölüm tarihinde hak sahibi olarak eş ve 2 çocuğu bulunmaktadır. Bu durumda eşe % 50, çocuklara ise % 25 er oranında aylık bağlanacağından artan hisse bulunmamakta olup, ölüm aylığı talebinde bulunan ana veya babaya aylık bağlanmayacaktır.

İkinci olarak, ana ve babanın diğer çocuklarından aldıkları gelir/aylıklar hariç olmak üzere gelir/aylık alıp almadıkları ayrı ayrı araştırılacaktır. Araştırma sonucunda miktarına bakılmaksızın gelir/aylık aldığı anlaşılan ana veya babanın talebi reddedilecektir. Sözleşme aylıkları (kısmi aylıklar) da bu kapsamda değerlendirilecektir. Ayrıca, 2022 sayılı Kanuna göre aylık alan ana veya babanın tercihi alınarak 2022 aylığının kesilmesini müteakip aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Örnek 2: Sigortalı 12/5/2010 tarihinde ölmüş olup, ölüm aylığı talebinde bulunan ana ve baba arasında evlilik birliği mevcuttur. Baba kendi çalışmalarından dolayı 530 TL yaşlılık aylığı almaktadır. Bu durumda, babaya aylık alması nedeniyle ölüm aylığı bağlanmayacak, anneye ise, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığı hususunda sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenleri aracılığı ile tespit yapıldıktan sonra % 25 oranında aylık bağlanacaktır.

Üçüncü olarak, ana ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti için öncelikle ana ve babanın daimi olarak oturdukları yerin bağlı bulunduğu il veya ilçe idare kurullarınca alınacak muhtaçlık kararına ilişkin belgenin temini yoluna gidilecek, temin edilememesi halinde, tespit işlemi Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları aracılığı ile yapılacaktır. Ana ve baba arasında evlilik bağının bulunması halinde bu tespit, her ikisinin elde ettiği kazanç ve iratlar toplamının ikiye bölünmesi suretiyle yapılacaktır. Ancak, kazanç ve iratların tespitinde diğer çocuklardan dolayı alınan gelir/aylıklar dikkate alınmayacaktır.

Yine, ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan veya bulunmayan ülkelerin sosyal güvenlik kurumlarından aylık alan ana ve babaların bu aylıkları her türlü kazanç ve irat kapsamında değerlendirilecek olup, Almanya ve Bulgaristan tarafından bağlanan aylıkları Kurum aracılığı ile ödenenlerin gelir ve aylık tutarları, Kurum internet sayfasında “Emekli” başlığı altındaki “Almanya/Bulgaristan Rant ve Kaza Emekli Ödemeleri” bölümüne giriş yapılarak sorgulanacaktır. Sorgulama Dİ/DK/BI/BK rumuzları, dosya numarası ve cinsiyet kodu girilmek suretiyle yapılacaktır.

Yabancı ülke sosyal güvenlik kurumlarınca bağlanan gelir/aylıkları Kurum aracılığı ile ödenmeyenlerin ise beyanları esas alınmak suretiyle işlem yapılacaktır.

Ana ve babaya düşen pay asgari ücretin net tutarının üzerinde ise talepler reddedilecektir.

Örnek 3: 22/7/2009 tarihinde ölen sigortalının hak sahibi olarak eşi ve bir çocuğu bulunmaktadır. Sigortalının aralarında evlilik birliği olan ana ve babası ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Baba kendi çalışmalarından dolayı 850 lira yaşlılık aylığı almakta, ayrıca tapusu kendisine ait işyerinden dolayı 1.000 lira kira geliri bulunmaktadır. Annenin üzerine kayıtlı mal varlığı ve gelir/aylığı bulunmamaktadır.

Bu durumda, öncelikle artan hisse olup olmadığı hususuna bakılmış ve artan hissenin olduğu görülmüştür. İkinci olarak, ana ve babanın diğer çocuklarından aldıkları hariç olmak üzere gelir/aylık alıp almadığı araştırılacaktır. Baba yaşlılık aylığı aldığından talebi reddedilecektir. Anne herhangi bir gelir veya aylık almadığından, muhtaçlık belgesi istenecek, temin edilememesi durumunda her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin net tutarı olan 521,89 liranın altında olup olmadığı araştırılacaktır. Ana ile baba arasında evlilik

birlikteliği olduğundan, eve giren gelir toplam olarak değerlendirilip ikiye bölünecektir. 850 lira yaşlılık aylığı + 1.000 lira kira geliri = 1.850/2= 925 aile içindeki gelirden anneye düşen pay asgari ücretin net tutarının üzerinde olduğu için annenin talebi de reddedilecektir.

Örnek 4: 3/5/2010 tarihinde ölen sigortalının geride hak sahibi olarak eşi ve bir çocuğu bulunmaktadır ve sigortalının aralarında evlilik birliği bulunmayan ana ve babası ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Anne ve baba ölen diğer çocuklarından dolayı 500 er lira aylık almakta, babanın ayrıca tapusu kendisine ait işyerinden dolayı 1.500 lira kira geliri bulunmaktadır.

Bu durumda; öncelikle artan hisse olup olmadığı hususuna bakılmış ve artan hissenin olduğu, gelir veya aylık alıp almadıklarına bakıldığında ise, ölen diğer çocuklarından dolayı aldıkları aylık dışında gelir ve aylık almadıkları anlaşılan ana ve babadan muhtaçlık belgesi istenecek, temin edilememesi durumunda her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin net tutarının altında olup olmadığı araştırılacaktır. Anne ile baba arasında evlilik birlikteliği olmadığından her birinin kazanç ve irattan elde ettiği geliri ayrı ayrı değerlendirilecektir. Annenin ayrıca bir kazancı yok iken, babanın diğer çocuğundan aldığı aylık değerlendirme dışı bırakıldığında 1500 TL kira geliri bulunmaktadır. Bu durumda, anneye aylık bağlanacak ancak, babanın 1500 TL kira geliri 2010 yılın ilk yarısı için belirlenen asgari ücretin net tutarının üzerinde olduğundan talebi reddedilecektir.

Ana ve babaların her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenleri aracılığı ile yaptırılacak araştırmaya göre tespit edilecektir. Araştırma sonuçlanıncaya kadar ana ve babanın gelir/aylık bağlama işlemi yapılmayacaktır. Ancak, araştırmanın sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenlerine talebin havale edildiği tarihten itibaren en geç 1 ay içerisinde sonuçlanması sağlanacaktır.

Aynı sigortalıdan dolayı ana ve baba dışında başka hak sahiplerinin gelir/aylık taleplerinin bulunması halinde bunların işlemleri araştırma sonucu beklenmeden sonuçlandırılacaktır.

Ölüm aylığı başvurusu

Ölen sigortalıdan dolayı hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurması şarttır.

Dilekçeye;

18 yaşını doldurmayanlar hariç, ortaöğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi,

15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet belgelik fotoğraf, Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu,

Hak sahibi anne ve babalar için alınabiliyorsa il ve ilçe idare kurullarınca verilecek muhtaçlık kararı,

eklenecektir.

Ölüm aylığının başlangıcı

Kanunun 35 inci maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkların, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacağı, aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması ile yeniden hak sahibi niteliğinin kazanılması halinde ise 34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanacağı öngörülmüştür.  Buna göre;

  • Sigortalının öldüğü tarihte hak sahibi olup, bu niteliğin kaybedilmesi ve daha sonra tekrar hak  sahibi  durumuna  girilmesi  halinde,  ölüm  aylıkları,  hak  sahibi  olma  niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden aybaşından değil, hak sahiplerinin müracaat tarihlerini takip eden aybaşından başlatılacaktır. Bu durum, ölüm gelirleri için de uygulanacaktır.Örnek 1: Sigortalı B, 11/12/2008 tarihinde vefat etmiştir. Sigortalının hak sahibi kızına ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 1/1/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi kız çocuğunun 14/2/2009 tarihinde çalışmaya başlaması nedeniyle ölüm aylığı bu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmiştir. Kız çocuğu 20/5/2009 tarihinde çalıştığı işten ayrılarak 12/6/2009 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, tarafına talebini takip eden aybaşı yani 1/7/2009 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.Örnek 2: Sigortalı C, 10/10/2009 tarihinde vefat etmiştir. Babasının ölüm tarihinde evli olan kız çocuğu 2/3/2010 tarihinde boşanmış ve 16/6/2010 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi kız çocuğuna boşandığı tarihi takip eden aybaşı yani 1/4/2010 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.
    • Kurumdan malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıkları da, sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır.
    • Kanunun 4/1-(b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının ölüm tarihinde prim borçlarının bulunması halinde, hak sahiplerine prim borçlarını ödemeden aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve ölüm aylığı prim borçlarını ödedikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır. Sigortalıların ölüm tarihinde 1800 günden fazla primi ödenmiş süresinin bulunması aylıkların ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren başlatılması için yeterli sayılmayacaktır.
  • Örnek 1: Sigortalı 12/3/2009 tarihinde vefat etmiş olup öldüğü tarihte 4300 gün hizmeti bulunmakla birlikte prim borcu da bulunmaktadır. Hak sahipleri 20/5/2009 tarihinde prim borçlarını ödemişlerdir. Bu durumda hak sahiplerine prim borcunu ödedikleri tarihi takip eden aybaşı olan 1/6/2009 tarihi itibariyle aylık bağlanacaktır.Örnek 2: 21/2/2009 tarihinde vefat eden 4/1-(b) sigortalısının 3800 prim ödeme gün sayısı ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu bulunmaktadır. Hak sahipleri prim borçlarını 30/4/2009 tarihinde ödemiştir. Bu durumda ölüm aylığı prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşı  olan 1/5/2009 tarihi itibariyle başlatılacaktır.
    • 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerle 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda, ölüm tarihinde, sigortalının 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlere ilişkin borcunun bulunması halinde, ölüm aylıkları prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından başlatılacaktır. Bu uygulama, 2008/Ekim ve sonrasında ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları için yapılacaktır.
    • 4/1-(b) kapsamında ticari faaliyetine devam edeceğini belirterek 4/1-(a) kapsamında yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan ve talep tarihinde prim borçlarının bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi sonuçlandırılamayan sigortalıların borçlarını ödemeden vefat etmeleri halinde, bunların 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıkları ölüm nedeniyle sona ereceğinden;
  • Ölüm tarihine kadar hizmetlerinin dikkate alınması,
    Ölüm sigortasında son sigortalılık haline göre aylık bağlanacağından ve bu durumda iken ölen sigortalıların faaliyetlerinin devam etmesi nedeniyle son sigortalılık halinin 4/1-(b) olması,
    Bunların hak sahiplerinin prim borçlarını ödemesi koşuluyla prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren  4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı bağlanması, gerekmektedir.
    Söz konusu Kanun hükmünden yararlanmak suretiyle askerlik borçlanması yaparak ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahiplerine sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.
    Ölüm sigortasında, sigortalıların ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre aylık bağlanacağından, Devredilen Bağ-Kur Tahsisler Daire Başkanlığının 2002/33 sayılı Genelgesinin “3.2.3- 619 sayılı KHK (4/10/2000 tarihinden sonra)” bölümünün (c) bendi, Kanunun yürürlük tarihi olan 1/10/2008 tarihi itibariyle uygulamadan kaldırılmıştır.Örnek 1:
    Mes.kur.kayıt tarihi : 1/1/1996
    Terk tarihi             : 31/12/1997
    Hizmet süresi         : 2 yıl
    Ölüm tarihi            : 1/6/1999
    Askerlik borç.tal.tar.: 25/6/2000
    Hak sahipleri askerlik borçlanması yapmak suretiyle ölüm aylığı bağlanmasını talep etmektedir. Ancak sigortalı öldüğü tarihte aktif sigortalı olmadığından yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi gereğince hak sahibinin borçlanma talebi reddedilmiştir.
    Örnek 2:
    Mes.kur.kayıt tarihi  : 1/1/1996
    Terk tarihi                  : 31/12/1997
    Hizmet süresi             : 2 yıl
    Ölüm tarihi                 : 1/6/1999
    Askerlik borç.tal.tar.  : 22/6/2009
    Borç. ödediği tarih     : 1/7/2009
    Aylık başlangıç tarihi: 1/8/2009
    Hak sahiplerinin askerlik borçlanma talep tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra olması ve Kanunda borçlanma için ölüm tarihinde aktif sigortalılık şartı aranmaması nedenleriyle hak sahiplerine borçlanma yaptırılacak ve ölüm aylığı bağlanmasında sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat gereği 3 yıllık hizmet süresi koşulu borçlanma ile yerine geldiğinden, ölüm aylığı borçlanma bedelinin ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır.

    Hak sahiplerine paylaştırılması
    Ölüm aylığından yararlanan eş, çocuk, ana ve babaların aylıktaki hisseleri farklılıklar göstermektedir. Eş ve çocuklara bağlanan aylıklar toplamı, sigortalının aylığını aşarsa bunların aylıkları hisseleriyle orantılı olarak indirilecektir.
    Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden önce 1479 ve 2926 sayılı kanunların ilgili maddelerine göre, sigortalıların gerek kendilerinin gerekse ölümleri halinde hak sahiplerinin askerlik borçlanması yapabilmesi için borçlanma tarihinde veya ölüm tarihinde aktif sigortalı olma şartı arandığından, anılan kanunlara göre aktif sigortalı olmamaları nedeniyle askerlik borçlanma talepleri reddedilenlerin, Kanunun yürürlük tarihinden sonra anılan Kanunun 41 inci maddesine göre gerek kendilerince gerekse hak sahiplerince yapılan talepleri kabul edilerek borçlanma işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Eşe bağlanacak aylığın oranı

Sigortalının dul eşine % 50 si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine  ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Çocuklara bağlanan aylıkların oranı

Ölen sigortalının hak sahibi durumundaki çocuklarına (erkek, kız ve malul çocuklar) bağlanan ölüm aylığının oranı, her çocuk için % 25 tir.

Ancak, çocuklardan, sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her biri için ölüm aylığı oranı  % 50 dir.

Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da yukarıda belirtilen oranlara göre ölüm aylığından yararlanacaktır.

Ana ve babaya bağlanan aylıkların oranı

Sigortalının ölüm tarihinde veya sonradan eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların  toplamı  hesaplanan ölüm aylığından;

Az olursa, artan bölümü, ölüm aylığına hak kazanan ana ve babasına eşit paylar halinde ödenecektir. Ancak, ana ve babanın her birinin hissesi ölüm aylığının % 25 ini geçmeyecektir. Ana ve babanın toplam hissesi % 25 olduğu için, ana ve babanın her ikisinin de aylığa hak kazanması halinde hisseleri % 12,5, sadece birinin aylığa hak kazanması halinde ise hissesi % 25 olacaktır. Diğerinin daha sonra tekrar gelire girmesi halinde hisse % 12,5 e düşecektir.

Sigortalının ana ve babasına ölüm aylığı bağlanmasında artan hissenin bulunması koşulu sigortalının ölüm tarihi ile sınırlı tutulmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ana ve babanın müracaatında artan hisse bulunmamakla birlikte daha sonra artan hissenin ortaya çıkması halinde, aylık bağlanacak, artan hissenin ortadan kalkması halinde ise aylıkları durum değişikliğini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.

Evlenme ödeneği verilmesi

Kanunun 37 nci maddesine göre evlenmeleri nedeniyle gelir ve aylıkları kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde, almakta oldukları gelir veya aylıklarının (ek ödeme hariç) iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenecektir.

Örnek:

Hak sahipleri                             : Eş ve 3 öz çocuk

Hisseler                                      : 2/5- 1/5 – 1/5 – 1/5

Kız çocuğun evlenme tarihi   : 2/6/2009

Tahsis numarasını son rakamı        : 5

2009/ Haziran ayında ödenen aylık miktarları :

Eş            : 280,38 TL

Çocuklar : 140,19 TL

Kurumuzdan aylık almakta iken 2/6/2009 tarihinde evlenen kız çocuğuna almakta olduğu aylığın iki yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak ödenecektir.

Evlenme ödeneği :140,19 x 24 = 3.364,56 TL dir. Hesaplanan bu miktar bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak verilecektir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-(b) sigortalılarının hak sahibi kız çocuklarının aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra evlenmeleri halinde, bunlara da Kanunun 37 nci maddesi uyarınca evlenme ödeneği verilecektir. Evlenme ödeneği verilen kız çocuklarının gelir ve aylıkları, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren durdurulacak, gelir ve aylıkların durdurulduğu tarihten iki sene sonra da kesilecektir. Evlenme ödeneği verilmesi halinde diğer hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden belirlenecektir.

Evlenme ödeneği alan hak sahibinin gelir ve aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, bu süre içinde tekrar gelir ve aylık bağlanmayacak, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm gelir ve aylıklarının başlangıcı, iki yıllık sürenin dolduğu tarihi takip eden aybaşı olacaktır.

Anne veya babasından dolayı tarafına evlenme ödeneği verilen kız çocuğunun iki yıl içerisinde eşinin ölümü halinde, eşten dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanacaktır.

4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının hak sahibi kız çocukları evlenme ödeneği taleplerini Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ile yapacaklardır. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi zorunludur.

Cenaze ödeneği verilmesi

Kanunun cenaze ödeneği verilmesine ilişkin 37 nci maddesi gereğince cenaze ödeneği; İş kazası veya meslek hastalığı sonucu,

Sürekli iş göremezlik geliri, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken, Kendisi için en az 360 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş iken,

ölen sigortalının hak sahiplerine verilecektir. 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm primi bildirilmiş olanların hak sahiplerine cenaze ödeneği verilmesi için ölüm tarihinde sigortalı olma şartı aranmayacaktır.

Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana veya babasına, o da yoksa kardeşlerine verilecektir. Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, cenaze ödeneği tutarını geçmemek üzere belgelere dayanan tutar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenecektir.

Cenaze ödeneği için, hak sahiplerince ölüm tarihini belirten bir dilekçe ile Kuruma başvurulması şarttır. Sigortalının ölüm tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse, dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin (defin ruhsatı, ölüm tutanağı …vs.) Kuruma verilmesi gerekmektedir.

Cenaze ödeneği, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip  Bakan  tarafından  onaylanan tarife üzerinden ödenecektir. Buna göre cenaze ödeneği miktarları yıllar itibariyle Genelge Eki (Ek-4) tabloda gösterilmiştir.

Cenaze ödeneği, 4/1-(a) sigortalılarından;

1/1/2009 tarihinden önce ölenlerin hak sahiplerine, “g cics”, ”OD00”, ”D.Cenaze Yardımı İşlemleri” programı,

1/1/2009 tarihinden sonra ölenlerin hak sahiplerine ise “http://sgknet.sgk.intra”, “SSK/Tahsis İşlemleri” menüsünde yer alan “Kanuna Göre Cenaze Ödeneği Programı”

kullanılmak suretiyle ödenecektir. Ancak söz konusu program web tabanlı olup, gelirden çıkma işleminin yapıldığı programla arasında entegrasyon olmadığından, sigortalıların hak sahiplerine cenaze ödeneği ödenmeden önce mutlaka gelirden çıkma işleminin yapılması gerekmektedir.

Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılarının hak sahiplerine yapılacak cenaze ödenekleri PTT şubeleri aracılığı ile 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine yapılacak cenaze ödenekleri ise Ziraat Bankası şubeleri aracılığıyla yapılacaktır.

Ölüm aylığı bağlama işlemlerinde dikkat edilecek hususlar

Sosyal güvenlik merkezlerince hak sahiplerine gelir/aylık bağlama işlemi yapılarak Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne gönderilen ölüm dosyalarının incelenmesinde; Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılar için gerek pasif gerekse aktif ölüm ilk karar aylık bağlama işlemleri sırasında;

Hak sahibi eşe aylık bağlanırken, eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık alması halinde eş kodunun  yanlış girildiği,

Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmediği,

Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri sırasında 4/1-(a) haricinde 4/1-

  • ve 4/1-(c) kapsamına tabi çalışıp çalışmadıkları hususunda araştırma yapılmadığı,

Hak sahibi eşin 4/1-(a) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ (E/H) kodunun hatalı girildiği,

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 92, 93 ve 96 ncı maddeleri gereği karşılığı bulunan dosyalarda pasif ve aktif ölüm ilk karar programlarında “T/Y” ve “A/S” kodlarının doğru girilmediği, ayrıca her iki dosyadan SYZ ödendiği,

Eş ve çocuklar dışında ana ve babanın ölüm gelir/aylığı talebinde bulunduğu hallerde, ana ve babanın ölüm aylığı müstahaklığı araştırılıncaya kadar diğer hak sahiplerine gelir/aylık bağlanmadığı,

tespit edilmiştir.

Buna göre, gerek hak sahiplerinin mağduriyetine neden olunmaması gerekse işlemlerin doğru yapılması açısından;

Hak sahibi eşe aylık bağlanırken eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık bağlanmış olması halinde eş kodunun “1” girilmesi,

Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmesi,

Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama sırasında 4/1-(a) haricinde 4/1-(b) ve 4/1- kapsamına tabi çalışıp çalışmadıklarının mutlaka araştırılması,

Hak sahibi eşin 4/1-(a) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ’nin “H”, 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ’nin “E” olarak girilmesi,

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 92, 93 ve 96 maddeleri gereği karşılığı bulunan dosyalarda pasif ve aktif ölüm ilk karar programlarında “T/Y” ve “A/S” kodlarının doğru girilmesi ve SYZ nin her iki dosyadan ödenmemesine dikkat edilmesi,

Eş ve çocuklar dışında ana ve babanın ölüm gelir/aylığı talebinde bulunduğu hallerde, ana ve baba dışında başka hak sahiplerinin gelir/aylık bağlama işlemlerinin araştırma sonucu beklenmeden sonuçlandırılması,

hususlarına dikkat edilerek ölüm tahsis işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Ölüm aylığının kesilmesi, yeniden başlaması, durum değişiklikleri

Ölüm olayı dışında sigortalının hak sahiplerine bağlanmış bulunan aylıkların hangi hallerde kesileceği ve hangi hallerde yeniden bağlanabileceği aşağıda açıklanmış olup, bu haller Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahipleri için geçerlidir. Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahibi eş ve çocuklar ile ana ve babaların durum değişikliği nedeniyle aylıklarının artırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında mülga kanun hükümleri uygulanacaktır.

Ölüm aylığının kesilmesi ve yeniden başlaması

Dul eşin aylıkları

Sigortalının dul eşi evlendiğinde, bağlanmış bulunan ölüm aylığı evlenme tarihini takip eden dönem başından itibaren kesilecektir.

Aylığın kesilmesine neden olan evlenmenin, ölüm veya boşanma nedeniyle son bulması halinde, kesilmiş bulunan aylık eşin talebi üzerine yeniden bağlanacaktır. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanacaktır.

Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eşlerin bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır.

Erkek çocukların aylıkları

Erkek çocuklara bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

18 yaşını, orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurdukları,

tarihi izleyen ödeme dönemi başından kesilecektir. Orta öğrenimde 20 veya yüksek öğrenimde ise 25 yaşına gelmeden önce mezun olma, kendi isteği ile ayrılma, atılma gibi nedenlerle okulla ilişiği kesilenlerin aylıkları da ilişiğin kesildiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere kesilecektir. Bu şekilde aylığı kesilenlerden yeniden öğrenime başlayanlara, yukarıda belirtilen yaş sınırları içinde kalmak ve talepte bulunmak koşuluyla yeniden aylık bağlanacaktır. Erkek çocukların evlenmeleri halinde aylıkları kesilmeyecektir.

Kız çocukların aylıkları

Kız çocuklarına bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı, Evlendikleri,

tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Ölüm aylığının kesilmesine neden olan sebebin ortadan kalkması (işten ayrılma, evliliğin son bulması, dul kalma ve bağlanan gelirin/aylığın kesilmesi) halinde, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır. Ancak, evlenme ödeneği aldıktan sonra, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından başlamak üzere iki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde, bu süre içinde tekrar aylık ödenmediğinden, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm aylıkları, iki yıllık sürenin dolduğu tarihten itibaren başlatılacaktır.

Evliliğin son bulması ile kocasından da aylık bağlanmasına hak kazanan kız çocuğuna tercih ettiği aylık bağlanacaktır.

Kız çocukların boşanmaları nedeniyle ölüm aylığına hak kazanmaları halinde, aylığın başlangıç tarihi, boşanma ilamının kesinleştiği tarihe göre belirlenecektir.

Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kız çocukların bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır.

Malul çocukların aylıkları

Malul çocuklara bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini,

izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Sigortalının ölüm tarihinde aylık bağlanmamış ya da bağlandıktan sonra kesilen çocuklardan sonradan çalışamayacak durumda malul olanlara, Kanuna tabi veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmamaları ve buralardan kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık bağlanmaması koşuluyla, malullük durumunun tespitine esas sağlık kurulu rapor tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanacaktır. Malul çocukların evlenmeleri halinde aylık kesilmeyecektir.

Ana ve babanın aylıkları

Ana ve babaya bağlanan ölüm aylıkları;

Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunmadığı (65 yaşın üstündeki ana ve babalar hariç),

Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun tespit edildiği,

Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve aylık bağlandığı,

tarihi takip eden ödeme döneminden kesilecektir.

Diğer durum değişiklikleri

Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilecektir.

Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan eş ve çocukların durum değişiklikleri

Diğer taraftan, Kanunun 56 ncı maddesinin son fıkrası gereğince eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilmekte ve bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınmakta olup, uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

Buna göre;

Kurumumuzca, eşinden boşanarak gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri geciktirilmeksizin gerçekleştirilecek, ancak ihbar veya şikayet olması ya da Kurumca gerekli görüldüğü hallerde gerekli inceleme yaptırılarak sonucuna göre işlemleri tamamlanacaktır.

Boşandığı eşi ile tekrar evlenerek evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarına sosyal güvenlik kontrol memurları veya sosyal güvenlik denetmenlerine inceleme yaptırılarak oluşturulan rapora göre işlemler sonuçlandırılacak, bunun dışında kalan evlenme ödeneği taleplerinde ise araştırma yapılmamakla birlikte Genelge eki (Ek-40) Taahhütname alınmak suretiyle gelir/aylık bağlama işlemi tamamlanacak ancak, araştırma işlemine devam edilecektir.

Boşanmaları nedeniyle gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocukları ile evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarından Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesiyle birlikte ayrıca Genelge eki (Ek-40) “Taahhütname” alınacaktır.

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalıların ölüm dosyaları sosyal güvenlik il müdürlüklerinde/sosyal güvenlik merkezlerinde bulunduğundan, bu sigortalıların boşanmaları nedeniyle ölüm gelir veya aylığı bağlanan eş ve kız çocuklarının dosyaları her ay aylık bağlanan dosya sayısının % 10 u örnekleme usulü ile seçilerek, bu dosyalardan boşanma tarihi ile ölüm aylığı talep tarihi arasında 1 yıl ve daha az süre bulunanlar hakkında, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda sosyal güvenlik kontrol memurları veya sosyal güvenlik denetmenlerine inceleme yaptırılacaktır. Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalıların ölüm dosyalarının merkezde olması nedeniyle örnekleme usulü kontroller SSGM Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığınca yapılacaktır.

Sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenlerinin tespiti sonucu gelir veya aylıkları 56 ncı madde gereği kesilmiş bulunan hak sahiplerinden gelir ve aylıklarının yeniden bağlanmasını talep edenlerden;

Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle aylığı kesilen hak sahibinin, birlikte yaşadığı tespit edilen eşinin ölmesi veya eşinin başka biri ile evlenmesi hallerinde, hak sahibi eş veya kız çocuklarının aylıkları; gelir/aylık aldıkları sigortalının ölüm tarihi 2008/Ekim öncesi ise, boşandıkları eşlerinin ölüm veya evlenme tarihlerini takip eden aybaşından, 2008/Ekim ve sonrası ise talep tarihlerini takip eden aybaşından başlatılacaktır.

SSGM İzleme Değerlendirme Bilgilendirme ve Kontrol Daire Başkanlığının tespitin yapılmasında dikkat edilecek usul ve esaslarla ilgili 2/2/2010 tarihli toplu talimatı göz önüne alınarak; boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı Kurumca tespit edilen eş ve kız çocuklarının, haklarında eksik araştırma yapıldığı ve birlikte yaşamadığı yönündeki talepleriyle birlikte yeniden somut bilgi ve belge sunmaları halinde, bu talepler daha önce inceleme yapan sosyal güvenlik merkezine intikal ettirilecektir. Yeni bilgi veya belge sunulmaması durumunda ise hak sahiplerinin araştırma talepleri reddedilecektir. Yeniden yapılan incelemede, hak sahibi hakkında yapılan ilk tespitin doğru olmadığına karar verilmesi halinde, gelir ve aylıklar kesildiği tarihten itibaren yeniden başlatılacaktır.

2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince uygulanan fark aylıkları

Bilindiği üzere, 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince Kurumumuzdan ölüm aylığı veya geliri almakta olan hak sahibi çocuklardan, Kanunda belirtilen koşulları yerine getirenlere fark aylıklar ödenmekte ve bunların karşılığı Hazineden alınmaktadır.

Anılan Kanunun ek 1 inci maddesinin son fıkrası, 5754 sayılı Kanunun 92 nci maddesiyle; “Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre aylık almaya hak kazanacak şekilde özürlü olduğunu belgeleyen ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları bu madde gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla sosyal güvenlik kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından) ödenir ve bu şekilde ödenen tutarlar Hazineden tahsil edilir.” şeklinde değiştirilmiş; yine aynı Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile “Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir idari ve icrai takibat yapılmaz.” hükmü getirilmiştir.

Buna göre; Kanuna ve 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre gelir veya aylık almakta olan yetim çocuklar hakkında aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

Mevcut uygulamada, sosyal güvenlik kurumlarından sadece malul olmaları nedeniyle yetim aylığı alan çocuklar kapsamda iken yapılan değişiklikle, sosyal güvenlik kurumlarından, aylık veya gelir almakta olan çocuklardan 18 yaşın altında olanlar da dahil olmak üzere Kanunda belirtilen şekilde özürlü olduğunu belgeleyen tüm yetim çocuklar kapsama alınmıştır.

2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin son fıkrasında yapılan değişiklik, 8/5/2008 (dahil) tarihinden itibaren talepte bulunan ve gelir ve aylık alan yetim çocuklara uygulanacağından, malul çocuklar dışında gelir veya aylık almakta olan diğer yetim çocuklar da söz konusu maddeden anılan tarih itibariyle yararlandırılacaktır.

Kurumdan yetim aylığı alan çocuklardan;

18 yaşından büyük olanların ek 1 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinden yararlanabilmesi için çalışma güçlerini;

% 70 ve üzerinde (başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü),

% 40 ile % 69 arasında (özürlü),

kaybetmeleri koşullarından birini yerine getirmiş olmaları,

18 yaşından küçük olanların, ek 1 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinden yararlanabilmesi için ise çalışma güçlerini en az % 40 oranında kaybetmiş olmaları,

gerekmektedir.

Kurumdan gelir ve aylık almakta olan yetim çocuklara, sadece özürlülük dereceleri göz önüne alınarak 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesine göre fark aylıkları ödenecek olup, 2022 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmasında aranan diğer şartlar Kurumumuzca fark aylıklarında dikkate alınmayacaktır.

Kurumdan gelir ve aylık alan çocuklardan;

18 yaşından büyük olanların almakta oldukları aylık toplamının;

Özürlülük derecesi % 70 ve üzerinde olanlar için gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek katsayı ile çarpımının % 300 ünün,

% 40 ile % 69 arasında olanlar için ise % 200 ünün,

18 yaşından küçük olanların almakta oldukları aylık toplamının, özürlülük derecesi % 40 ve üzeri olanlar için % 200 ünün;

altında olması halinde aradaki fark kadar aylıklarına ilave ödeme yapılacaktır.

Yetim çocuklara 2022 sayılı Kanuna göre fark aylıkları Kurumumuzdan gelir veya aylık aldıkları sürece ödenecektir.

2022 sayılı Kanunun 5797 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesinin son fıkrasına göre; “Bu madde kapsamında aylık bağlamaya esas sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarının belirlenmesi ile bu raporların alınmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile Kurum tarafından birlikte hazırlanacak yönetmelikle ” 2022 sayılı Kanun Kapsamında Aylık Alan Özürlülere Sağlık Kurulu Raporu Vermeye Yetkili Hastanelerin Belirlenmesi ile Sağlık Raporlarının Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesi; “Bu Kanun kapsamında aylık bağlanması talebinde bulunan özürlüler için, 16/7/2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’te belirtilen usul ve esaslara göre, söz konusu Yönetmelik ekinde yer alan Yetkili Sağlık Kuruluşları tarafından düzenlenecek sağlık kurulu raporları esas alınır.” şeklinde olup, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesi; “Bu Yönetmelikte belirtilen özürlü sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kurumlarını ve hakem hastaneleri Sağlık Bakanlığı belirler ve internet sitesinde yayımlar. Yetkili olmayan sağlık kurumları ile 6 ncı maddede belirtilen şekilde özürlü sağlık kurulunu teşkil edemeyen sağlık kurumlarının verdiği sağlık kurulu raporları değerlendirilmeye alınmaz.” hükmüne amirdir.

Diğer taraftan, 2022 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunla değişik ek 1 inci maddesi gereği ödenecek fark aylıklarına esas özürlülük dereceleri; bunların sağlık kurumlarından alınan sağlık kurulu raporlarına göre Kurum Sağlık Kurulunca belirlenmekle birlikte mevzuatta, Kurumdan

2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı alan yetim çocukların özürlülük derecelerinin Kurum Sağlık Kurulunca belirlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, uygulamada birlikteliğin sağlanması ve hak sahibi çocukların işlemlerinin daha kısa sürede sonuçlandırılması açısından, bundan böyle yetim çocuklara fark aylıkların ödenmesinde yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen sağlık kurulu raporlarında belirtilen özürlülük dereceleri esas alınacak olup, özürlü çocukların sağlık kurulu raporları Kurum Sağlık  Kuruluna gönderilmeksizin rapor asıllarına (raporların, noter tasdikli dahi olsa fotokopi veya suret olmaması) göre işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Öte yandan, 4/1-(a) sigortalılarından dolayı taraflarına Kurumumuzca ölüm geliri veya aylığı bağlandıktan sonra 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı almak için ünitelere  talepte bulunan hak sahiplerinin talep belgeleri ile sağlık kurulu raporları SSGM Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığına intikal ettirilecektir.

Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında veya 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre ölüm gelir ve aylığı almakta olan yetim çocuklar ödeme programlarında;

18 yaşından küçük olanlar “1” kodu,

18 yaşından büyük;

Erkek çocuklardan, orta öğrenime devam edenler “2”, yüksek öğrenime devam edenler “3” kodu,

Malul çocuklar “6” kodu, Kız çocuklar “7” kodu,

ile yer almakta olup, ölüm güncelleme ve hak sahibi giriş ve güncelleme programlarında bu kodla yer alan kayıtlar için yeni açılacak alana, 18 yaşından büyük çocuklar için, “A” girilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylığı muhtaçlık aylığının % 300 oranı, “B” girilmesi halinde % 200 oranı ile mukayese edilerek fark hesaplanacaktır.

18 yaşından küçük çocuklar için ise bu alana sadece “C” girilecek olup, “C” kodunun girilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylığı muhtaçlık aylığının % 200 oranı ile mukayese edilerek fark hesaplanacaktır.

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında veya 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre ölüm aylığı almakta olan yetim çocuklardan;

18 yaşından büyük olmakla birlikte malul olmaları nedeniyle (M kodu atılmış olanlar) ölüm aylığı alan çocuklar için 5378 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra bu kanundan yararlanmak istediğini beyan eden talep dilekçesini,

Ölüm aylığı bağlanan ve 18 yaşın altında olanlar da dahil özürlü olduklarını belgeleyen çocuklar için de 8/5/2008 tarihinden itibaren talep tarihini,

takip eden aybaşından itibaren Emektar Projesi ile ilgili olarak hazırlanan kullanım kılavuzuna uygun olarak işlem yapılacaktır.

2022 sayılı Kanuna eklenen geçici 1 inci madde gereğince, aylık farkı hakkını kaybeden özürlü çocukların, bu aylıklarının kesilmesini gerektiren tarihten 8/5/2008 tarihine kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizleri terkin edileceğinden, söz konusu yersiz ödemeler gereği yapılmak üzere mahalli maliye teşkilatına

Kız çocuklarına ödenecek evlenme yardımında, 2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıkları dikkate alınmayacaktır.

2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıklar için ayrıca ek ödeme hesaplanacaktır.

Kanuna ve 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlara göre yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklara 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince yapılacak fark aylık ödemeleri  yıllar itibariyle Genelge eki (Ek-5) tabloda gösterilmiştir.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-bir-kisi-annesinin-vefatindan-sonra-annesinin-de-emekli-sandigi-maasini-alabilir-mi/feed/ 0
İsteğe bağlı olarak 4c prim ödemenin şartları nelerdir? https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-olarak-4c-prim-odemenin-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-olarak-4c-prim-odemenin-sartlari-nelerdir/#respond Sat, 25 Dec 2021 02:22:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107038 Bir arkadaşım emeklilik şartlarının oluşturmadan bankadan ayrıldı. 5 yıl gibi prim ödemesi gerekiyor. Kendisi çalışmıyor. Bu durumda isteğe bağlı 4c kapsamında prim yatırabilir mi? Şartlar nelerdir? 

İsteğe bağlı sigortalılık konusunda önemli bir istisnada, memurlar yani 4/c’li sigortalılar için söz konusu. Belirli bir süre memur olarak çalışmış kişiler, gerekli şartları sağlamaları halinde isteğe bağlı iştirakçi olarak kendi primlerini ödeyerek emekli sandığı mensubu olarak emekli olabiliyorlar. 

İsteğe bağlı iştirakçi olabilmek için bazı şartlar var: 

  1. İsteğe bağlı iştirakçi olarak prim ödemek isteyenlerin en az 10 yıl memur olarak bir fiil çalışmış olması, 
  2. 5434 sayılı Kanun’a tabi görevlerinden istifa ederek ayrılmış olması, 
  3. Sosyal güvenlik kuruluşlarından birinden emekli aylığı bağlanmamış olması, 
  4. Sosyal güvenlik kuruluşlarından birine tabi çalışıyor olmaması gerekmektedir. 

Yani en az 10 yıl bir fiil memur olarak çalışmış, görevinden kendi isteği ile ayrılmış olan, emekli olmayan ve başka bir işte çalışmayan memurlar isteğe bağlı iştirakçi olarak prim ödeyebilir ve emekli olabilirler.

BENZER İÇERİKLER

İsteğe bağlı sigorta primi ödeyen kişiler ödedikleri primleri iade isteyebilir mi?

Yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşı isteğe bağlı SGK ödeyebilir mi?


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/istege-bagli-olarak-4c-prim-odemenin-sartlari-nelerdir/feed/ 0
Dernek, Vakıf, Sandık ve Diğer Kuruluşlardan Bireysel Emeklilik Sistemine Aktarım Hakkında Yönetmelik https://www.muhasebenews.com/dernek-vakif-sandik-ve-diger-kuruluslardan-bireysel-emeklilik-sistemine-aktarim-hakkinda-yonetmelik/ https://www.muhasebenews.com/dernek-vakif-sandik-ve-diger-kuruluslardan-bireysel-emeklilik-sistemine-aktarim-hakkinda-yonetmelik/#respond Wed, 08 Dec 2021 08:44:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=119052
8 Aralık 2021 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 31683
YÖNETMELİK

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:

DERNEK, VAKIF, SANDIK VE DİĞER KURULUŞLARDAN BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNE AKTARIM HAKKINDA YÖNETMELİK

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketindeki emekliliğe yönelik birikimlerin veya taahhütlere ilişkin tutarların kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun geçici 4 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Aktarım tutarı: Bireysel emeklilik sistemine aktarılan birikimi,

b) Aktif üye: Emeklilik taahhüt planına göre henüz emekli olmamış veya emekliliğe yönelik herhangi bir ödeme yapılmamış üyeleri veya çalışanları,

c) Aktüer: Kurum nezdinde tutulan aktüerler siciline kayıtlı gerçek kişileri,

ç) Aktüerya raporu: Emeklilik taahhüt planı kapsamında üyelere veya çalışanlara sunulan faydalara, varlık ve yükümlülüklere, hesapların ayrıştırılmasına, aktüeryal hesaplamalarda kullanılan yöntem ve varsayımlara ilişkin bilgileri içeren ve aktüer tarafından hazırlanıp imzalanan raporu,

d) Bekleme süresi: Aktarım yapan üyenin, aktarım tarihinden veya aktarımın kısım kısım yapılması halinde ise ilk aktarımın yapıldığı tarihten itibaren maluliyet ve ölüm haricinde bireysel emeklilik sisteminden ayrılamayacağı üç yıllık süreyi,

e) Birikim: Emeklilik taahhüt planı kapsamında ilgili hesaplama tarihi itibarıyla üyelerin veya çalışanların emeklilik hesaplarındaki tutarı ve/veya ödenmesi taahhüt edilen tutarı,

f) Emeklilik sözleşmesi: 4632 sayılı Kanuna göre yapılan emeklilik sözleşmesini,

g) Emeklilik şirketi: 4632 sayılı Kanuna göre kurulmuş olan emeklilik şirketini,

ğ) Emeklilik taahhüt planı: Hizmet sunucusunun üyeleri veya çalışanları ile vefatları halinde bunların hak sahiplerine, emeklilik, erken ayrılma, vefat veya maluliyet hallerinde yapmayı taahhüt ettiği ödemelere ilişkin usul ve esaslar ile teamüllerin bütününü,

h) Hizmet sunucusu: Üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, 7/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındakiler hariç olmak üzere sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketini,

ı) Katkı: Emeklilik taahhüt planı kapsamında prim, aidat ve benzeri adlar altında alınan emekliliğe yönelik ödemeleri,

i) Kurum: Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunu,

j) Pasif üye: Emeklilik taahhüt planına göre kendilerine maaş ve/veya gelir bağlanmış olan üyeler veya çalışanları,

k) Tanımlanmış fayda esası: Emeklilik birikimi olarak ödenecek tutarların, alınan katkılarla kısmen veya tamamen ilişkili olabilen, üyeler veya çalışanların maaşına, hizmet süresine, unvanına ve benzeri parametrelere bağlı olarak belirlenmesine yönelik esası,

l) Tanımlanmış katkı esası: Emeklilik birikimi olarak ödenecek tutarların, emeklilik taahhüt planı kapsamında alınan katkılar ile bunların getirilerine bağlı olarak belirlenmesine yönelik esası,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Aktarıma İlişkin Usul ve Esaslar

Aktarım yapılabilecek birikimler

MADDE 4 – (1) Emeklilik taahhüt planları kapsamındaki birikim ve taahhütlere ilişkin tutarlar, kısmen veya tamamen, emeklilik sözleşmesine aktarılabilir. Bu tarihte tanımlanmış katkı veya tanımlanmış fayda esasının yahut bunların her ikisinin özelliklerini taşıyan emeklilik taahhüt planlarında tanımlı bulunan esaslara göre, işveren katkıları dahil fiili aktarım tarihine kadar gerçekleşen yurt içi ya da yurt dışındaki tüm birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarlar aktarıma konu edilebilir.

(2) Aktif ve pasif üyelerin birikimleri emeklilik hizmet sunucusunun yetkili organlarınca alınan karara göre bireysel emeklilik sistemine aktarılabilir. Aktarımın yapılması, aktarım tutarı ve benzer hususların üye tercihlerine bırakıldığına ilişkin karar alınması halinde aktarıma yönelik üye muvafakatnamelerinin alınması esastır. Aktarımın grup halinde ve her bir üyeyi bağlayıcı usulüne uygun alınan kararların olması halinde ise ayrıca aktif üyelerin muvafakatleri aranmaz. Bu durumda, pasif üyelerin birikimleri de kendilerinin talep veya muvafakatleri alınmak suretiyle bireysel emeklilik sistemine aktarılabilir.

(3) Hizmet sunucusunun üyelerine veya çalışanlarına emeklilik taahhüt planı dışında teminatlar sunduğu veya taahhütlerde bulunduğu durumlarda, emekliliğe yönelik birikimler ile ilişkilendirilen varlık ve yükümlülükler ayrıştırılır.

(4) Aktarımlar, üye veya çalışanlar adına, hesaplarına karşılık gelen ve kişisel olarak ayrıştırılmış birikimler göz önünde bulundurularak yapılır.

Aktarım bildirimi

MADDE 5 – (1) Hizmet sunucusu, bu Yönetmeliğe göre yapılacak her türlü aktarım için ilk aktarım yapılmadan önce Kuruma bildirimde bulunur.

(2) Bildirim aşağıdaki bilgi ve belgelerle birlikte yapılır:

a) Hizmet sunucusunun adres ve iletişim bilgileri.

b) Hizmet sunucusunun yöneticilerinin ad ve unvanı ile iletişim bilgileri.

c) Hizmet sunucusunun kuruluşuna esas teşkil eden belgelerin birer örneği.

ç) Hizmet sunucusunun yetkili organlarınca aktarıma ilişkin olarak alınan kararın bir örneği.

d) Aktarıma ilişkin olarak hizmet sunucusu tarafından hazırlanan ve Ek-1’de asgari içeriği belirtilen iş planı.

e) Emeklilik taahhüt planı kapsamında üyelere veya çalışanlara sunulan teminat ya da taahhütler ile bunların ödenmesine ilişkin kuralları gösterir belgeler.

f) Emeklilik taahhüt planı kapsamında sunulan teminat ve taahhütlerin kuruluş belgelerinde açık olarak belirtilmediği durumlarda, bunların varlığını gösterebilecek belgeler.

g) Hizmet sunucusunun, son yıla ait olanlar yeminli mali müşavir tarafından onaylı olmak üzere son üç yıla ait mali tabloları.

ğ) 10 uncu maddede sayılan durumlar için hazırlanan aktüerya raporu.

h) Varsa aktarıma ilişkin hizmet sunucusunun mevzuatında yapılan değişiklikler.

(3) İçeriği Kurumca belirlenen aktarıma ilişkin elektronik veri seti, hizmet sunucusu tarafından Kuruma yapılacak bildirim ile eş zamanlı olarak, Emeklilik Gözetim Merkezine gönderilir.

(4) Kurum, hizmet sunucusu tarafından sunulan bilgi ve belgeleri inceleyerek, birikimlerin aktarıma uygunluğu ile aktüerya raporunun belirlenen usul ve esaslara uygunluğunu değerlendirir. Kurum gerek görmesi halinde hizmet sunucusundan ek bilgi ve belge isteyebilir. Yapılan bildirime ilişkin değerlendirme, gerekli bilgi ve belgelerin tamamlanmasını müteakip en geç üç ay içerisinde Kurum tarafından sonuçlandırılır.

(5) Aktarım işleminin, hizmet sunucusunun bu maddeye göre yaptığı bildirim tarihinden itibaren bir yıl içinde başlatılamaması halinde, güncellenmiş bilgi ve belgelerle birlikte Kuruma tekrar bildirimde bulunulur.

Aktarıma ilişkin esaslar

MADDE 6 – (1) İkinci fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla aktarım için hizmet sunucusunun yetkili organlarınca karar alınması şarttır. Hizmet sunucusunun yetkili organlarınca alınmış karara göre aktarım bireysel veya grup olarak yapılabilir.

(2) Tanımlanmış fayda esaslı olmayan emeklilik planlarından yapılacak aktarımlarda, emeklilik birikimlerinin bulunduğu hesapların kişiselleştirilmiş olması, diğer taahhütlerin durumu ve emeklilik taahhüt planının aktüeryal açıdan değerlendirilmesi dikkate alınarak Kurumca uygun görülmesi halinde hizmet sunucusunun yetkili organlarınca karar alınması şartı aranmayabilir.

(3) Birden fazla emeklilik taahhüt planı kapsamındaki aynı kişiye ait birikimler, aynı emeklilik sözleşmesine aktarılabilir.

(4) Bir emeklilik taahhüt planı kapsamındaki birikimler, birden fazla emeklilik şirketine aktarılabilir.

(5) Aktarım tutarı, emeklilik şirketine nakden ödenir.

(6) Aktarım tutarı üzerinden aktarıma ilişkin olarak herhangi bir kesinti yapılmaz ve giriş aidatı alınmaz.

(7) Aktarım tutarı ve 7 nci maddenin dördüncü fıkrası kapsamında yapılan katkılar için devlet katkısı ödenmez. Devlet katkısına hak kazanma süresi, bireysel emeklilik sistemine ilk aktarımın yapıldığı tarih ile başlar.

(8) Aktarımın tek seferde yapılması esastır. Bireysel emeklilik sistemine yapılacak aktarımda, hizmet sunucusunun aktifinde bulunan varlıkların nakde dönüştürülmesi veya taahhütlerin fonlanmamış kısmının fonlanmasının sağlanması amacıyla, aktarım için 4632 sayılı Kanuna göre tanınan son tarihe kadar gerçekleştirilmesi ve 5 inci maddede belirtilen aktarıma ilişkin iş planında belirtilmesi kaydıyla, aktarım kısım kısım da yapılabilir. Bu durumda takip eden aktarımlar, ilk aktarım aşamasında kurulmuş sözleşme üzerine gerçekleştirilir.

(9) 56 yaşını tamamlamış, en az 10 yıllık kazanılmış süresi bulunan aktif üyeler ve pasif üyeler ile birlikte hizmet sunucusu düzenlemelerine göre emeklilik hakkı elde etmiş aktif üyeler talep etmeleri halinde doğrudan emeklilik gelir planına aktarım yapabilir. Birikim amaçlı bireysel emeklilik planına aktarım yapmış aktif veya pasif tüm üyelerin emeklilik koşulları bireysel emeklilik mevzuatına tabidir. Bekleme süresince, vefat ve maluliyet halleri dışında, katılımcıya emeklilik gelir planı kapsamında yapılan ödemeler haricinde herhangi bir ödeme yapılmaz. Bekleme süresi zarfında, Kurum tarafından belirlenecek usul ve esaslar kapsamında emeklilik gelir planından ödeme yapılabilir ve alınabilecek ödemeler bu sürenin sonunda katılımcının hesabında birikim kalacak şekilde belirlenir.

(10) Bekleme süresi zarfında, aktarım ile kurulan bir emeklilik sözleşmesi kapsamındaki birikim ve devlet katkısı hesabındaki tutarlar başka bir emeklilik şirketine aktarılamaz ve bireysel emeklilik sisteminde emeklilik hakkı kullanması durumu da dahil olmak üzere hiçbir durumda başka bir emeklilik sözleşmesi ile birleştirilemez.

(11) Emeklilik şirketi aktarım yapılmadan önce, aktarım için önerdiği ürünlerin özelliklerine ve yasal kesintilere ilişkin olarak hizmet sunucusu ile üye ve çalışanları bilgilendirir.

Kazanılmış süre hesabı

MADDE 7 – (1) Üye veya çalışanın hizmet sunucusunun emeklilik taahhüt planına dahil olduğu tarih, kazanılmış süreye ilişkin şartlar saklı kalmak kaydıyla, bireysel emeklilik sistemine giriş tarihi olarak kabul edilir.

(2) Üye veya çalışanın birden fazla hizmet sunucusundan aktarım yapması halinde, emeklilik taahhüt planına dahil olunan en eski tarih, bireysel emeklilik sistemine giriş tarihi olarak alınır.

(3) Emeklilik taahhüt planı kapsamında yapılacak aktarım tutarına göre bireysel emeklilik sisteminde kazanılmış süre hesabı yapılır. Bu süre, emekliliğe hak kazanılmasına ilişkin sürenin hesabında dikkate alınır. Kazanılmış süre, aktarım tutarının, aktarım tarihinde geçerli olan brüt asgari ücretin aylık tutarının yüzde onuna bölünerek bulunan ay sayısıdır. Kazanılmış süre hesabında sadece tam aylar dikkate alınır.

(4) Aktarım tutarına istinaden kazanılmış sürenin, üye veya çalışanın emeklilik taahhüt planında geçirdiği süreden az olması durumunda, eksik olan her ay için ilgili tutarlar, emeklilik sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıl içinde ilgili emeklilik şirketine ödenerek bu süreler bireysel emeklilik sisteminde kazanılan süreye eklenebilir. Aksi halde, geriye dönük bu süreler için bir daha ödeme yapılamaz. Kazanılmış süre her halde, üye veya çalışanın emeklilik taahhüt planında fiilen geçirdiği süreden daha çok olamaz. Kazanılmış sürenin takibi emeklilik şirketi tarafından yapılır.

(5) Birden fazla emeklilik taahhüt planından bir emeklilik sözleşmesine aktarım yapılması durumunda, her aktarım tutarı üzerinden kazanılmış süreler ayrı ayrı hesaplanır. Kazanılmış sürelerin toplamı en eski emeklilik taahhüt planına girişten itibaren işleyen süreden fazla olamaz.

(6) 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası kapsamında üye veya çalışanın birikimlerinin bir defada aktarılamaması halinde her bir aktarım tutarı için kazanılan süreler ayrı ayrı hesaplanır ve emeklilik şirketi tarafından bireysel emeklilik sisteminde kazanılan süreye eklenir. Bu şekilde eklenen sürelerin birleştirilmesi emeklilik şirketi tarafından yapılır.

Bireysel aktarım

MADDE 8 – (1) Hizmet sunucusunun yetkili organlarınca bireysel aktarıma yönelik karar alınması halinde üye veya çalışan, 4 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla emeklilik taahhüt planındaki birikimini 6 ncı maddede belirtilen esaslara göre aktarımla kurulacak yeni bir bireysel emeklilik sözleşmesine veya gruba bağlı bireysel emeklilik sözleşmesine aktarabilir.

(2) Hizmet sunucusu, yazılı talebin kendisine ulaşmasını müteakip on iş günü içinde, içeriği Kurumca belirlenen aktarım bilgi ve hesap formunu üye veya çalışana gönderir.

(3) Üye veya çalışan, aktarım bilgi ve hesap formu ile birlikte emeklilik şirketine başvurur. İlgili şirket, kişiye talebine göre bir emeklilik planı teklifi sunar; önerdiği ürünlerin özelliklerine ilişkin bilgiler ile bireysel emeklilik mevzuatına göre katılımcıya sunulması gerekli bilgileri verir. Üye veya çalışan, teklifi kabul etmesi halinde, içeriği Kurumca belirlenen aktarım talep formunu imzalayarak hizmet sunucusuna gönderir ve aktarımın yapılmasını ister.

(4) Hizmet sunucusu, aktarım talep formunun kendisine ulaşmasını müteakip aktarım tutarını emeklilik şirketinin ilgili hesap numarasına öder. Emeklilik sözleşmesi aktarılan tutarın emeklilik şirketi hesaplarına intikal ettiği anda yürürlüğe girer.

Grup halinde aktarım

MADDE 9 – (1) İş hukukuna ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, hizmet sunucusunun yetkili organlarınca alınmış karara göre tüm üyeler veya çalışanların ya da bunların bir kısmının birikimleri, işveren grup emeklilik sözleşmeleri dahil herhangi bir yeni kurulacak emeklilik sözleşmesine grup halinde aktarılabilir.

(2) Hizmet sunucusu, aktarım bilgi ve hesap formu ile birlikte yazılı olarak emeklilik şirketine başvurur ve gruba dahil kişilerin bilgilerini elektronik ortamda şirkete gönderir. İlgili şirket, hizmet sunucusuna gruba uygun bir emeklilik planı teklifi sunar; önerdiği ürünlerin özelliklerine ilişkin bilgiler ile bireysel emeklilik mevzuatına göre sunulması gerekli bilgileri hizmet sunucusu ile üye veya çalışanlara verir. Hizmet sunucusu, teklifi kabul etmesi halinde, aktarım tutarını emeklilik şirketinin ilgili hesap numarasına öder. Emeklilik sözleşmesi aktarılan tutarın emeklilik şirketinin hesaplarına intikal ettiği tarih itibarıyla yürürlüğe girer.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Aktüerya raporu

MADDE 10 – (1) Aşağıda sayılan durumlarda, 5 inci maddeye göre Kuruma yapılacak bildirimden önce aktarıma yönelik aktüerya raporu düzenlenir:

a) Emeklilik taahhüt planının tanımlanmış fayda esaslı taahhütler içermesi.

b) Emeklilik taahhüt planı tanımlanmış katkı esaslı olmakla birlikte aktarım anında oluşacak ek gelir ya da giderlerin üyeler veya çalışanlara bölüştürülmesinin gerekmesi.

c) Emeklilik taahhüt planındaki pasif üyelerin birikimlerinin aktarılması.

(2) Aktüerya raporu, Ek-2’de belirtilen asgari unsurları içerir.

(3) Aktüerya raporunda, aktüeryal hesaplamaların bu maddede belirtilen amaçlardan hangisine yönelik hazırlandığı açık olarak belirtilir; aktüeryal varsayımların, aktüerya raporunun hazırlanma amacı ile tutarlı olması sağlanır.

(4) Aktüerya raporu, hizmet sunucusu ile başka bir şekilde menfaat ilişkisi bulunan bir aktüer tarafından düzenlenemez.

(5) 5 inci maddeye göre yapılan bildirimin değerlendirilmesi sürecinde Kurumca gerekli görülmesi halinde ikinci bir aktüerya raporu düzenlenmesi istenebilir.

Aktüeryal varsayımlar

MADDE 11 – (1) Aktüer, aktüerya raporunda kullanacağı varsayımları, aktüeryal prensipler ve aşağıdaki hususlar çerçevesinde seçer:

a) Ekonomik ve demografik varsayımlardan emeklilik taahhüt planına uygulanabilir olanlar kullanılır.

b) Her bir varsayımın tutarlılığı, tek başına ve diğer varsayımlarla ilişkisi ile hesaplamalara genel etkisi göz önünde bulundurulur. Varsayımlardan sapmaların etkisi, varsayımın yapısı ve olası sonuçları değerlendirilir. Özellikle, gruptaki kişi sayısının az olduğu durumlarda varsayımlardaki sapmanın etkisi ayrıca değerlendirilir.

c) Emeklilik taahhüt planının yapısındaki veya dışsal faktörlerdeki olası değişikliklerin aktüeryal varsayımlar üzerindeki etkisi göz önünde bulundurulur.

ç) Aktüeryal varsayımların belirlenmesinde genel verilerin dışında emeklilik taahhüt planına özel varsayımlar kullanılabilir.

d) Gruba ait geçmiş aktüeryal gelir ve gider verileri yeterli ve güvenilir kaynaklardan sağlanabildiği ölçüde geleceğe yönelik tahminlerde kullanılabilir.

(2) Aktüer, hesaplamalarda kullandığı bilgileri yeterli ve güvenilir kaynaklardan sağlar. Hizmet sunucusu tarafından varlıklara, üyelere ve çalışanlara ilişkin olarak sunulan verilerin denetimi ve güvenilirliğinden aktüer sorumlu değildir. Aktüer, bu şekildeki verilerin ve bilgilerin aktüeryal hesaplamalarda kullanılan varsayımlarla ve önceki dönemlere ait bilgiler ve hesaplamalarla tutarlı olmasına yönelik değerlendirmelerde bulunur.

(3) Aktüer, aktüeryal hesaplamaların amacına ulaşmasını sağlayacak yeterli ve uygun verilerin bulunmadığına kanaat getirdiği taktirde hesaplama yapmayabilir. Aktüer, bu durumu gerekçeleri ile birlikte Kuruma bildirir.

Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

MADDE 12 – (1) 19/7/2008 tarihli ve 26941 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Dernek, Vakıf, Sandık ve Diğer Kuruluşlardan Bireysel Emeklilik Sistemine Aktarım Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dernek-vakif-sandik-ve-diger-kuruluslardan-bireysel-emeklilik-sistemine-aktarim-hakkinda-yonetmelik/feed/ 0
Karısı ölen kişiye ölüm aylığı bağlanır mı? https://www.muhasebenews.com/karisi-olen-kisiye-olum-ayligi-baglanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/karisi-olen-kisiye-olum-ayligi-baglanir-mi/#respond Thu, 28 Oct 2021 22:13:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107474 Karısı ölen kişiye emekliye eşinin ölüm aylığı bağlanır mı? Bağlanması için ne yapmak gerekir?

Ölüm aylığında hak sahibi tanımında eş kavramı bulunmaktadır ve 5510 sayılı Kanunun 34’üncü maddesi gereği ölüm aylığı bağlanan eşin aylığı ancak, evlenmesi halinde kesilir. 

Çalışması halinde kesilmez.

Eşi ve babası SGK’dan emekli olan bir hanım her ikisinin de vefatı halinde her ikisinden de emekli maaşı alabilir mi? 

Tercih ettiği aylığı alacaktır. 

Ancak Eş ve anne-babadan biri 1 Ekim 2008’den önce diğeri 1 Ekim 2008’den sonra ölmüşse yine iki maaş var. 

Eğer, iki ölüm de 1 Ekim 2008’den sonra ise sadece bir maaş ödenir.

_______________________________________________________________________

ABD’den aldığım dul emekli maaşı için Türkiye’de vergi ödeyecek miyim?

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı : 38418978-120[61-19/7]-E.309136 16.11.2020
Konu : ABD’den alınan emekli maaşının vergilendirilmesi hk.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, ABD’den eşinizin emekli maaşını dul maaşı olarak aldığınız ve ABD Hükümetinin bu maaşı vergilendirdiği belirtilerek; söz konusu maaş dolayısıyla Türkiye’de vergi ödenip ödenmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

01.01.1998 tarihinden itibaren uygulanmakta olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının “Emekli Maaşları ve Düzenli Ödemeler” başlıklı 18 inci maddesinde;

“1. 19 uncu Maddenin (Kamu Görevleri) 2 nci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında dönemsel veya toplu olarak ödenen emekli maaşları ve sağlanan diğer benzeri gelirler, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.

2.1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devletin sosyal güvenlik mevzuatı veya benzeri mevzuat hükümlerine göre diğer Akit Devletin bir mukimine veya Birleşik Devletlerin bir vatandaşına yaptığı ödemeler, yalnızca İlk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir.

…”

hükmü yer almaktadır.

Buna göre, eşinizden dolayı elde ettiğiniz söz konusu ödemelerin Amerika Birleşik Devletleri sosyal güvenlik mevzuatı veya benzeri mevzuat hükümlerine göre yapılması halinde Anlaşmanın 18 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, yalnızca Amerika Birleşik Devletlerinde vergilendirilecektir. Ancak, söz konusu ödemelerin sosyal güvenlik mevzuatı veya benzeri mevzuat hükümleri haricinde yapılması durumunda Anlaşmanın 18 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince elde ettiğiniz gelirleri vergileme hakkı Türkiye’ye ait olacak ve vergilendirmede iç mevzuat hükümleri dikkate alınacaktır.

İç mevzuat hükümlerinin uygulanacağı durumda;

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesiyle gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabi tutulmuş olup, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu belirtilmiştir. Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden tam mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinde;

Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

  1. İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);
  2. Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)” hükmüne yer verilmiştir.

23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde, yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıklarının, 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde ise yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli, dul, yetim ve evlenme ikramiyeleri veya iade olunan mevduat, sürelerini doldurmamış bulunanlarla, dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminat ve yardımların gelir vergisinden müstesna olacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun 95 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabının ücretleri hakkında tevkif usulünün cari olmayacağı ile bu kişilerin gelirlerini yıllık beyanname ile bildirecekleri belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, söz konusu emeklilik gelirinizin Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan sosyal güvenlik kurumlarından elde ediliyor olması halinde, bu gelirleriniz Türkiye’de gelir vergisinden istisna edilecek olup, bu gelirleriniz için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu olmayacaktır.

Ancak, söz konusu emeklilik gelirinizin Amerika Birleşik Devletlerinde bulunan Sosyal Güvenlik Kurumları haricinde özel emeklilik sigorta kuruluşlarından elde ediliyor olması halinde ise, bu gelirlerinizin tevkif suretiyle vergilendirilmemiş ücret geliri olarak Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesine göre yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerektiği tabiidir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir.Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/karisi-olen-kisiye-olum-ayligi-baglanir-mi/feed/ 0
Emekli sandığından emekli maaşı alan kişi, ölen eşi için cenaze yardımı alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-kisi-olen-esi-icin-cenaze-yardimi-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-kisi-olen-esi-icin-cenaze-yardimi-alabilir-mi/#respond Thu, 22 Apr 2021 22:22:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107472 Erkek bir arkadaşım vefat etti. Kendisi SGK’dan emekli, hanımı da SGK’dan emekli maaş tercihinde eşinin maaşı bira daha yüksek hanımı eşinin maaşının tamamını ve kendi maaşının da % 50 sini alabilir mi?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i oranında aylık bağlanacaktır.

Emekli sandığından emekli maaşı alan kişi, ölen eşi için cenaze yardımı alabilir mi? 

Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir. 

Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, masraflar gerçek veya tüzel kişilere ödenir. 

Cenaze ödeneğinin sayılan kişilere ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, onaylanan tarifeyi geçmemek üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir. 

5434 Sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi sigortalıların cenaze ödeneği kişinin emekli aylığından az olmamak üzere (makam, temsil ve görev tazminatı gibi tazminatlar hariç) 2021 yılı için 3.149,94 TL’dir. Cenaze ödeneğinde zaman aşımı, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıldır.

_______________________________________________________________________

Ölüm Sigortasından sağlanan yardımlar nelerdir?

Ölüm Sigortası

 Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar

Ölüm sigortasından;

  • Ölüm aylığı,
  • Ölüm toptan ödemesi,
  • Evlenme ödeneği,
  • Cenaze ödeneği, yardımları yapılmaktadır.

Yararlanma şartları 

Sigortalıya ilişkin koşullar

Hak sahiplerine ölüm sigortasından aylık bağlanmasında gerek sigortalıya gerekse hak sahiplerine ilişkin koşullar değerlendirilirken sigortalıların öldüğü tarihte geçerli olan mevzuat esas alınacaktır. 2008/Ekim ayı başından önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine mülga kanun hükümlerine göre, 2008/Ekim sonrası ölen sigortalıların hak sahiplerine ise Kanun hükümlerine göre ölüm aylığı bağlanacaktır.

Bu itibarla, Kanunun 32 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,

Kanunun 47 nci maddesinde belirtilen sebeplerle kazaya uğramış, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,

Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

olması şartları aranmaktadır.

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmayacaktır. Ancak, 1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınacaktır.

Örnek 1: 4/9/2009 tarihinde ölen sigortalının 500 gün 4/1-(a) kapsamında hizmeti, 540 gün de sağlığında kendisi tarafından yapılan askerlik borçlanması hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, ölen sigortalının borçlanma süresi hariç en az 900 prim ödeme gün koşulunun bulunmaması nedeniyle hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.

Örnek 2: Sigortalı 22/10/2009 tarihinde vefat etmiş olup, ölüm tarihinde 1/1/2006- 30/8/2008 süresinde toplam 910 gün hizmeti bulunmaktadır. Bu durumda, 900 prim ödeme gün koşulu yerine gelmekle birlikte, 5 yıllık sigortalılık süresi şartı yerine gelmediğinden hak sahiplerine aylık bağlanamayacaktır.

Örnek 3: 25/2/2008 tahinde ölen ve 4/1-(a) kapsamında 500 gün hizmeti olan sigortalının hak sahibi, sigortalının yurtdışında geçen 400 günlük hizmet süresini borçlanmış ve borçlanma bedelini 7/4/2009 tarihinde ödeyerek aylık talebinde bulunmuştur. 5 yıllık sigortalılık süresi şartının da bulunması halinde, 1/5/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı  bağlanacaktır.

Diğer taraftan, Kanunun 32 nci maddesindeki ölüm aylığı bağlanabilmesi için aranan 1800 prim gün koşulu 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) sigortalıları için geçerli olup, 1800 prim gün koşulunun oluşmasında, gerek ölen sigortalının gerekse hak sahiplerinin yaptıkları tüm borçlanmalar dikkate alınacaktır. Bu koşulun tek başına yerine gelmesi yeterli olup ayrıca, sigortalılık süresi aranmayacaktır. 4/1-(c) sigortalıları açısından Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümleri saklıdır.

Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olan sigortalının ölümü halinde, en son tabi olduğu sigortalılık hali esas alınarak hak sahiplerine aylık bağlanacaktır.

Ölüm aylığı bağlanması koşullarından 1800 prim ödeme gün veya 5 yıllık sigortalılık süresi ve en az 900 prim ödeme gün sayısı şartlarının yerine gelmesinde, sigortalının varsa birden fazla sigortalılık haline göre hizmetleri dikkate alınacak ve en son tabi olduğu sigortalılık haline göre aylık bağlanacaktır. Sigortalılık hallerinin birleşmesi sonucunda son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hallerindeki hizmetlere göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, aylığa hak kazanacağı sigortalılık hali esas alınarak aylık bağlanacaktır.

Örnek 4: Ölen sigortalının 910 gün 4/1-(a) kapsamında, 200 gün 4/1-(b) kapsamında hizmeti olup, son sigortalılık hali 4/1-(b) dir. Hak sahiplerine son sigortalılık hali olan 4/1-(b) ye göre aylık bağlanabilmesi için 1800 prim gün sayısının tamamlanması gerekmektedir. Hak sahipleri tarafından 600 gün askerlik borçlanması yapılsa dahi 1800 prim gün sayısı tamamlanamadığından 4/1-(b) sigortalılık haline göre aylık bağlanamamaktadır. Bu durumda hizmetler ayrıştırılarak 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün koşuluna göre 4/1-(a) kapsamında aylık bağlanacak ve aylık bağlama işleminde 4/1-(b) kapsamındaki hizmetler dikkate alınmayacaktır.

Hak sahiplerine ilişkin koşullar

Kanunun 3 üncü maddesinin (7) numaralı bendinde hak sahibi kavramı; “Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası” olarak tanımlanmıştır.

Diğer taraftan, Kanunun 56 ncı maddesinde, ölen sigortalının hak sahiplerinden;

Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malul duruma getirdiği,

Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları,

hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmeyeceği öngörülmüştür.

Kanuna göre ölüm tarihi Kanunun yürürlük tarihinden sonra olan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanırken aranan şartlar aşağıda belirtilmiştir.

Eşe aylık bağlama şartları

Sigortalının ölümü ile dul kalan eşe aylık bağlanabilmesi için, ölüm tarihinde sigortalı ile Türk Medeni Kanununa  uygun olarak evlilik ilişkisinin bulunması gerekmektedir.

Çocuklara aylık bağlama şartları

Ölüm aylığı bağlanmasında evlilik bağı içinde doğan çocuklar ile sigortalı ve eşi tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da hak sahibi sayılmaktadır. Ölüm aylığına hak kazanma şartları yönünden çocuklar için ortak koşul;

Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortasına tabi çalıştırılan hükümlü ve tutuklular,

Haklarında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası hükümleri uygulanan, 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler; haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar,

Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanan kursiyerler,

hariç olmak üzere, Kanun veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmama veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olmasıdır.

Çocuklara ilişkin diğer koşullar, çocuğun kız veya erkek veya malul olmasına göre farklılıklar göstermektedir.

Erkek çocuklar

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için öğrenci değilse 18, orta öğrenim yapması halinde 20, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmamış olması şarttır.

Orta öğrenimin 20, yüksek öğrenimin ise 25 yaşından önce bitirilmesi halinde, ölüm aylıkları bu yaşlar beklenmeden kesilecek, erkek çocukların evlenmesi halinde aylıkları kesilmeyecektir.

Kız çocuklar

Kız çocuklarının yaşları ne olursa olsun evli olmaması, evli olmakla birlikte sonradan boşanması veya dul kalması şarttır. Kız çocukların hak sahibi olma şartları içerisinde belli yaşlara kadar öğrenci olma koşulu bulunmamaktadır.

Malul çocuklar

Ölüm aylığı, Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğu anlaşılan kız ve erkek çocuklarına bağlanacaktır. Malul çocuklarda, yaş, öğrencilik niteliği ve bekar olma şartları aranmaz.

Ana ve babaya aylık bağlama şartları

(Bu başlık altında belirtilen hususlar “4/1-(a) ve 4/1-(b) Sigortalılarına İlişkin Tahsis Uygulamaları” konulu 22/06/2013 tarihli ve 2013/26 sayılı Genelge ile yürürlükten kaldırılmıştır.)

Kanuna göre ana ve babaya ölüm aylığı bağlanma şartları, Kanunun yürürlük tarihi olan 2008 yılı Ekim ayı başından (özel sektör için 1/10/2008, kamu sektörü için 15/10/2008) sonra ölen sigortalılar için uygulanacaktır. Söz konusu madde hükmü gereği ana ve babaya aylık bağlanabilmesi için;

Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması,

Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması,

Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz),

şartları aranmaktadır.

Öte yandan, 6/8/2003 ila 2008/Ekim ayı arasında vefat eden sigortalılardan dolayı mülga kanun hükümlerine göre, bir veya birden fazla çocuktan aylık veya gelir almaya hak kazanan ana ve babaya; ilk hak kazanılan gelir veya aylık bağlanarak diğer hak kazanılan gelir ve aylıklar bağlanamamakta iken, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ölen sigortalılar için ana ve babaya gelir/aylık bağlama şartlarında değişiklik olmuştur.

Buna göre, Kanunun 34 üncü maddesi gereğince hak sahibi eş ve çocuklardan artan hissenin bulunması (65 yaşın üstünde olması halinde artan hisse şartı aranmaz) halinde, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya gelir/aylık bağlanmakta olup, anılan Kanun maddesine göre ana ve babaya diğer çocuklarından dolayı bağlanan veya bağlanacak gelir veya aylıkların dahi ana ve babaya bağlanacak gelir veya aylığın bağlanmasına engel teşkil etmemesi ve hem gelire hem aylığa hak kazanılması halinde gelir/aylık başlangıç tarihlerinin aynı olması (gelir başlangıç tarihinin de ay başı olması) nedenleriyle, aynı çocuktan dolayı hem gelire hem aylığa hak kazanan ana ve babaya Kanunun 54 üncü maddesi hükümleri dikkate alınarak hem gelir hem aylık bağlanacaktır.

Diğer taraftan, 4/1-(a) veya 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılardan 2008/Ekim ayı başından sonra ölenlerden dolayı ölüm gelir/aylık talebinde bulunan ana ve babalar hakkında alınan Tahsis Talep ve Beyan ve Taahhüt Belgesine istinaden;

Öncelikle, 65 yaşından küçük ana ve baba için artan hissenin bulunup bulunmadığına bakılarak artan hisse bulunmaması halinde talep başka araştırma yapılmadan reddedilecektir. 65 yaşından büyük ana ve babalar için artan hisseye bakılmayacaktır.

Örnek 1: 1/2/2010 tarihinde ölen sigortalının ölüm tarihinde hak sahibi olarak eş ve 2 çocuğu bulunmaktadır. Bu durumda eşe % 50, çocuklara ise % 25 er oranında aylık bağlanacağından artan hisse bulunmamakta olup, ölüm aylığı talebinde bulunan ana veya babaya aylık bağlanmayacaktır.

İkinci olarak, ana ve babanın diğer çocuklarından aldıkları gelir/aylıklar hariç olmak üzere gelir/aylık alıp almadıkları ayrı ayrı araştırılacaktır. Araştırma sonucunda miktarına bakılmaksızın gelir/aylık aldığı anlaşılan ana veya babanın talebi reddedilecektir. Sözleşme aylıkları (kısmi aylıklar) da bu kapsamda değerlendirilecektir. Ayrıca, 2022 sayılı Kanuna göre aylık alan ana veya babanın tercihi alınarak 2022 aylığının kesilmesini müteakip aylık bağlama işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Örnek 2: Sigortalı 12/5/2010 tarihinde ölmüş olup, ölüm aylığı talebinde bulunan ana ve baba arasında evlilik birliği mevcuttur. Baba kendi çalışmalarından dolayı 530 TL yaşlılık aylığı almaktadır. Bu durumda, babaya aylık alması nedeniyle ölüm aylığı bağlanmayacak, anneye ise, her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığı hususunda sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenleri aracılığı ile tespit yapıldıktan sonra % 25 oranında aylık bağlanacaktır.

Üçüncü olarak, ana ve babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti için öncelikle ana ve babanın daimi olarak oturdukları yerin bağlı bulunduğu il veya ilçe idare kurullarınca alınacak muhtaçlık kararına ilişkin belgenin temini yoluna gidilecek, temin edilememesi halinde, tespit işlemi Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları aracılığı ile yapılacaktır. Ana ve baba arasında evlilik bağının bulunması halinde bu tespit, her ikisinin elde ettiği kazanç ve iratlar toplamının ikiye bölünmesi suretiyle yapılacaktır. Ancak, kazanç ve iratların tespitinde diğer çocuklardan dolayı alınan gelir/aylıklar dikkate alınmayacaktır.

Yine, ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan veya bulunmayan ülkelerin sosyal güvenlik kurumlarından aylık alan ana ve babaların bu aylıkları her türlü kazanç ve irat kapsamında değerlendirilecek olup, Almanya ve Bulgaristan tarafından bağlanan aylıkları Kurum aracılığı ile ödenenlerin gelir ve aylık tutarları, Kurum internet sayfasında “Emekli” başlığı altındaki “Almanya/Bulgaristan Rant ve Kaza Emekli Ödemeleri” bölümüne giriş yapılarak sorgulanacaktır. Sorgulama Dİ/DK/BI/BK rumuzları, dosya numarası ve cinsiyet kodu girilmek suretiyle yapılacaktır.

Yabancı ülke sosyal güvenlik kurumlarınca bağlanan gelir/aylıkları Kurum aracılığı ile ödenmeyenlerin ise beyanları esas alınmak suretiyle işlem yapılacaktır.

Ana ve babaya düşen pay asgari ücretin net tutarının üzerinde ise talepler reddedilecektir.

Örnek 3: 22/7/2009 tarihinde ölen sigortalının hak sahibi olarak eşi ve bir çocuğu bulunmaktadır. Sigortalının aralarında evlilik birliği olan ana ve babası ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Baba kendi çalışmalarından dolayı 850 lira yaşlılık aylığı almakta, ayrıca tapusu kendisine ait işyerinden dolayı 1.000 lira kira geliri bulunmaktadır. Annenin üzerine kayıtlı mal varlığı ve gelir/aylığı bulunmamaktadır.

Bu durumda, öncelikle artan hisse olup olmadığı hususuna bakılmış ve artan hissenin olduğu görülmüştür. İkinci olarak, ana ve babanın diğer çocuklarından aldıkları hariç olmak üzere gelir/aylık alıp almadığı araştırılacaktır. Baba yaşlılık aylığı aldığından talebi reddedilecektir. Anne herhangi bir gelir veya aylık almadığından, muhtaçlık belgesi istenecek, temin edilememesi durumunda her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin net tutarı olan 521,89 liranın altında olup olmadığı araştırılacaktır. Ana ile baba arasında evlilik

birlikteliği olduğundan, eve giren gelir toplam olarak değerlendirilip ikiye bölünecektir. 850 lira yaşlılık aylığı + 1.000 lira kira geliri = 1.850/2= 925 aile içindeki gelirden anneye düşen pay asgari ücretin net tutarının üzerinde olduğu için annenin talebi de reddedilecektir.

Örnek 4: 3/5/2010 tarihinde ölen sigortalının geride hak sahibi olarak eşi ve bir çocuğu bulunmaktadır ve sigortalının aralarında evlilik birliği bulunmayan ana ve babası ölüm aylığı talebinde bulunmuştur. Anne ve baba ölen diğer çocuklarından dolayı 500 er lira aylık almakta, babanın ayrıca tapusu kendisine ait işyerinden dolayı 1.500 lira kira geliri bulunmaktadır.

Bu durumda; öncelikle artan hisse olup olmadığı hususuna bakılmış ve artan hissenin olduğu, gelir veya aylık alıp almadıklarına bakıldığında ise, ölen diğer çocuklarından dolayı aldıkları aylık dışında gelir ve aylık almadıkları anlaşılan ana ve babadan muhtaçlık belgesi istenecek, temin edilememesi durumunda her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirin asgari ücretin net tutarının altında olup olmadığı araştırılacaktır. Anne ile baba arasında evlilik birlikteliği olmadığından her birinin kazanç ve irattan elde ettiği geliri ayrı ayrı değerlendirilecektir. Annenin ayrıca bir kazancı yok iken, babanın diğer çocuğundan aldığı aylık değerlendirme dışı bırakıldığında 1500 TL kira geliri bulunmaktadır. Bu durumda, anneye aylık bağlanacak ancak, babanın 1500 TL kira geliri 2010 yılın ilk yarısı için belirlenen asgari ücretin net tutarının üzerinde olduğundan talebi reddedilecektir.

Ana ve babaların her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirin asgari ücretin net tutarından daha az olup olmadığının tespiti sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenleri aracılığı ile yaptırılacak araştırmaya göre tespit edilecektir. Araştırma sonuçlanıncaya kadar ana ve babanın gelir/aylık bağlama işlemi yapılmayacaktır. Ancak, araştırmanın sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenlerine talebin havale edildiği tarihten itibaren en geç 1 ay içerisinde sonuçlanması sağlanacaktır.

Aynı sigortalıdan dolayı ana ve baba dışında başka hak sahiplerinin gelir/aylık taleplerinin bulunması halinde bunların işlemleri araştırma sonucu beklenmeden sonuçlandırılacaktır.

Ölüm aylığı başvurusu

Ölen sigortalıdan dolayı hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için hak sahiplerinin örneği Kurumca hazırlanan tahsis talep dilekçesi ile Kuruma başvurması şarttır.

Dilekçeye;

18 yaşını doldurmayanlar hariç, ortaöğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmayan erkek çocukların ilgili öğretim kurumundan alacakları öğrenci belgesi,

15 yaşından küçük çocuklar hariç olmak üzere bir adet belgelik fotoğraf, Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu,

Hak sahibi anne ve babalar için alınabiliyorsa il ve ilçe idare kurullarınca verilecek muhtaçlık kararı,

eklenecektir.

Ölüm aylığının başlangıcı

Kanunun 35 inci maddesinde, ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıkların, sigortalının ölüm tarihini veya hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi takip eden ay başından itibaren başlatılacağı, aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması ile yeniden hak sahibi niteliğinin kazanılması halinde ise 34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanacağı öngörülmüştür.  Buna göre;

  • Sigortalının öldüğü tarihte hak sahibi olup, bu niteliğin kaybedilmesi ve daha sonra tekrar hak  sahibi  durumuna  girilmesi  halinde,  ölüm  aylıkları,  hak  sahibi  olma  niteliğinin kazanıldığı tarihi takip eden aybaşından değil, hak sahiplerinin müracaat tarihlerini takip eden aybaşından başlatılacaktır. Bu durum, ölüm gelirleri için de uygulanacaktır.Örnek 1: Sigortalı B, 11/12/2008 tarihinde vefat etmiştir. Sigortalının hak sahibi kızına ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 1/1/2009 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmıştır. Hak sahibi kız çocuğunun 14/2/2009 tarihinde çalışmaya başlaması nedeniyle ölüm aylığı bu tarihi takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilmiştir. Kız çocuğu 20/5/2009 tarihinde çalıştığı işten ayrılarak 12/6/2009 tarihinde tahsis talebinde bulunmuş olup, tarafına talebini takip eden aybaşı yani 1/7/2009 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.Örnek 2: Sigortalı C, 10/10/2009 tarihinde vefat etmiştir. Babasının ölüm tarihinde evli olan kız çocuğu 2/3/2010 tarihinde boşanmış ve 16/6/2010 tarihinde tahsis talebinde bulunmuştur. Hak sahibi kız çocuğuna boşandığı tarihi takip eden aybaşı yani 1/4/2010 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanacaktır.
     
  • Kurumdan malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıkları da, sigortalının ölüm tarihini takip eden ay başından başlatılacaktır. 
  • Kanunun 4/1-(b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalının ölüm tarihinde prim borçlarının bulunması halinde, hak sahiplerine prim borçlarını ödemeden aylık bağlama işlemi yapılmayacak ve ölüm aylığı prim borçlarını ödedikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır. Sigortalıların ölüm tarihinde 1800 günden fazla primi ödenmiş süresinin bulunması aylıkların ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren başlatılması için yeterli sayılmayacaktır.

  • Örnek 1: Sigortalı 12/3/2009 tarihinde vefat etmiş olup öldüğü tarihte 4300 gün hizmeti bulunmakla birlikte prim borcu da bulunmaktadır. Hak sahipleri 20/5/2009 tarihinde prim borçlarını ödemişlerdir. Bu durumda hak sahiplerine prim borcunu ödedikleri tarihi takip eden aybaşı olan 1/6/2009 tarihi itibariyle aylık bağlanacaktır.

    Örnek 2: 21/2/2009 tarihinde vefat eden 4/1-(b) sigortalısının 3800 prim ödeme gün sayısı ve bu hizmetlere ilişkin prim borcu bulunmaktadır. Hak sahipleri prim borçlarını 30/4/2009 tarihinde ödemiştir. Bu durumda ölüm aylığı prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşı  olan 1/5/2009 tarihi itibariyle başlatılacaktır.
     
  • 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlerle 4/1-(a) ve 4/1-(c) kapsamında aylık bağlanacağı durumlarda, ölüm tarihinde, sigortalının 4/1-(b) kapsamında geçen hizmetlere ilişkin borcunun bulunması halinde, ölüm aylıkları prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından başlatılacaktır. Bu uygulama, 2008/Ekim ve sonrasında ölen sigortalıların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıkları için yapılacaktır.
  •  
  • 4/1-(b) kapsamında ticari faaliyetine devam edeceğini belirterek 4/1-(a) kapsamında yaşlılık sigortasından tahsis talebinde bulunan ve talep tarihinde prim borçlarının bulunması nedeniyle aylık bağlama işlemi sonuçlandırılamayan sigortalıların borçlarını ödemeden vefat etmeleri halinde, bunların 4/1-(b) kapsamındaki sigortalılıkları ölüm nedeniyle sona ereceğinden;
  • Ölüm tarihine kadar hizmetlerinin dikkate alınması,
    Ölüm sigortasında son sigortalılık haline göre aylık bağlanacağından ve bu durumda iken ölen sigortalıların faaliyetlerinin devam etmesi nedeniyle son sigortalılık halinin 4/1-(b) olması,
    Bunların hak sahiplerinin prim borçlarını ödemesi koşuluyla prim borçlarının ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren  4/1-(b) kapsamında ölüm aylığı bağlanması, gerekmektedir.
    Söz konusu Kanun hükmünden yararlanmak suretiyle askerlik borçlanması yaparak ölüm aylığı talebinde bulunan hak sahiplerine sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ölüm aylığı bağlanacaktır.
    Ölüm sigortasında, sigortalıların ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre aylık bağlanacağından, Devredilen Bağ-Kur Tahsisler Daire Başkanlığının 2002/33 sayılı Genelgesinin “3.2.3- 619 sayılı KHK (4/10/2000 tarihinden sonra)” bölümünün (c) bendi, Kanunun yürürlük tarihi olan 1/10/2008 tarihi itibariyle uygulamadan kaldırılmıştır.

    Örnek 1:
    Mes.kur.kayıt tarihi : 1/1/1996
    Terk tarihi             : 31/12/1997
    Hizmet süresi         : 2 yıl
    Ölüm tarihi            : 1/6/1999
    Askerlik borç.tal.tar.: 25/6/2000
    Hak sahipleri askerlik borçlanması yapmak suretiyle ölüm aylığı bağlanmasını talep etmektedir. Ancak sigortalı öldüğü tarihte aktif sigortalı olmadığından yürürlükte bulunan 1479 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesi gereğince hak sahibinin borçlanma talebi reddedilmiştir.
    Örnek 2:
    Mes.kur.kayıt tarihi  : 1/1/1996
    Terk tarihi                  : 31/12/1997
    Hizmet süresi             : 2 yıl
    Ölüm tarihi                 : 1/6/1999
    Askerlik borç.tal.tar.  : 22/6/2009
    Borç. ödediği tarih     : 1/7/2009
    Aylık başlangıç tarihi: 1/8/2009
    Hak sahiplerinin askerlik borçlanma talep tarihinin Kanunun yürürlük tarihinden sonra olması ve Kanunda borçlanma için ölüm tarihinde aktif sigortalılık şartı aranmaması nedenleriyle hak sahiplerine borçlanma yaptırılacak ve ölüm aylığı bağlanmasında sigortalının ölüm tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat gereği 3 yıllık hizmet süresi koşulu borçlanma ile yerine geldiğinden, ölüm aylığı borçlanma bedelinin ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır.

    Hak sahiplerine paylaştırılması
    Ölüm aylığından yararlanan eş, çocuk, ana ve babaların aylıktaki hisseleri farklılıklar göstermektedir. Eş ve çocuklara bağlanan aylıklar toplamı, sigortalının aylığını aşarsa bunların aylıkları hisseleriyle orantılı olarak indirilecektir.
    Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden önce 1479 ve 2926 sayılı kanunların ilgili maddelerine göre, sigortalıların gerek kendilerinin gerekse ölümleri halinde hak sahiplerinin askerlik borçlanması yapabilmesi için borçlanma tarihinde veya ölüm tarihinde aktif sigortalı olma şartı arandığından, anılan kanunlara göre aktif sigortalı olmamaları nedeniyle askerlik borçlanma talepleri reddedilenlerin, Kanunun yürürlük tarihinden sonra anılan Kanunun 41 inci maddesine göre gerek kendilerince gerekse hak sahiplerince yapılan talepleri kabul edilerek borçlanma işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Eşe bağlanacak aylığın oranı

Sigortalının dul eşine % 50 si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine  ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Çocuklara bağlanan aylıkların oranı

Ölen sigortalının hak sahibi durumundaki çocuklarına (erkek, kız ve malul çocuklar) bağlanan ölüm aylığının oranı, her çocuk için % 25 tir.

Ancak, çocuklardan, sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her biri için ölüm aylığı oranı  % 50 dir.

Sigortalı tarafından evlat edinilmiş, tanınmış veya nesebi düzeltilmiş yahut babalığı hükme bağlanmış çocuklar da yukarıda belirtilen oranlara göre ölüm aylığından yararlanacaktır.

Ana ve babaya bağlanan aylıkların oranı

Sigortalının ölüm tarihinde veya sonradan eşine ve çocuklarına bağlanması gereken aylıkların  toplamı  hesaplanan ölüm aylığından;

Az olursa, artan bölümü, ölüm aylığına hak kazanan ana ve babasına eşit paylar halinde ödenecektir. Ancak, ana ve babanın her birinin hissesi ölüm aylığının % 25 ini geçmeyecektir. Ana ve babanın toplam hissesi % 25 olduğu için, ana ve babanın her ikisinin de aylığa hak kazanması halinde hisseleri % 12,5, sadece birinin aylığa hak kazanması halinde ise hissesi % 25 olacaktır. Diğerinin daha sonra tekrar gelire girmesi halinde hisse % 12,5 e düşecektir.

Sigortalının ana ve babasına ölüm aylığı bağlanmasında artan hissenin bulunması koşulu sigortalının ölüm tarihi ile sınırlı tutulmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ana ve babanın müracaatında artan hisse bulunmamakla birlikte daha sonra artan hissenin ortaya çıkması halinde, aylık bağlanacak, artan hissenin ortadan kalkması halinde ise aylıkları durum değişikliğini takip eden ödeme dönemi itibariyle kesilecektir.

Evlenme ödeneği verilmesi

Kanunun 37 nci maddesine göre evlenmeleri nedeniyle gelir ve aylıkları kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde, almakta oldukları gelir veya aylıklarının (ek ödeme hariç) iki yıllık tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenecektir.

Örnek:

Hak sahipleri                             : Eş ve 3 öz çocuk

Hisseler                                      : 2/5- 1/5 – 1/5 – 1/5

Kız çocuğun evlenme tarihi   : 2/6/2009

Tahsis numarasını son rakamı        : 5

2009/ Haziran ayında ödenen aylık miktarları :

Eş            : 280,38 TL

Çocuklar : 140,19 TL

Kurumuzdan aylık almakta iken 2/6/2009 tarihinde evlenen kız çocuğuna almakta olduğu aylığın iki yıllık tutarı evlenme ödeneği olarak ödenecektir.

Evlenme ödeneği :140,19 x 24 = 3.364,56 TL dir. Hesaplanan bu miktar bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak verilecektir.

Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-(b) sigortalılarının hak sahibi kız çocuklarının aylık almakta iken Kanunun yürürlük tarihinden sonra evlenmeleri halinde, bunlara da Kanunun 37 nci maddesi uyarınca evlenme ödeneği verilecektir. Evlenme ödeneği verilen kız çocuklarının gelir ve aylıkları, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından itibaren durdurulacak, gelir ve aylıkların durdurulduğu tarihten iki sene sonra da kesilecektir. Evlenme ödeneği verilmesi halinde diğer hak sahiplerinin gelir ve aylıkları, evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden belirlenecektir.

Evlenme ödeneği alan hak sahibinin gelir ve aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, bu süre içinde tekrar gelir ve aylık bağlanmayacak, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm gelir ve aylıklarının başlangıcı, iki yıllık sürenin dolduğu tarihi takip eden aybaşı olacaktır.

Anne veya babasından dolayı tarafına evlenme ödeneği verilen kız çocuğunun iki yıl içerisinde eşinin ölümü halinde, eşten dolayı tarafına ölüm aylığı bağlanacaktır.

4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılarının hak sahibi kız çocukları evlenme ödeneği taleplerini Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesi ile yapacaklardır. Evlenme tarihi nüfus kütüğüne işlenmemişse, evlenme cüzdanının bir örneğinin de Kuruma verilmesi zorunludur.

Cenaze ödeneği verilmesi

Kanunun cenaze ödeneği verilmesine ilişkin 37 nci maddesi gereğince cenaze ödeneği; İş kazası veya meslek hastalığı sonucu,

Sürekli iş göremezlik geliri, malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken, Kendisi için en az 360 gün malullük yaşlılık ve ölüm sigortası primi bildirilmiş iken,

ölen sigortalının hak sahiplerine verilecektir. 360 gün malullük, yaşlılık ve ölüm primi bildirilmiş olanların hak sahiplerine cenaze ödeneği verilmesi için ölüm tarihinde sigortalı olma şartı aranmayacaktır.

Cenaze ödeneği sigortalının sırasıyla eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana veya babasına, o da yoksa kardeşlerine verilecektir. Cenazenin bu kişiler dışında gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırıldığının belgelenmesi durumunda, cenaze ödeneği tutarını geçmemek üzere belgelere dayanan tutar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenecektir.

Cenaze ödeneği için, hak sahiplerince ölüm tarihini belirten bir dilekçe ile Kuruma başvurulması şarttır. Sigortalının ölüm tarihi nüfus kütüğüne kaydedilmemişse, dilekçeyle birlikte sigortalının ölüm tarihini belirten ilgili makamlarca usulüne göre düzenlenen bir belgenin (defin ruhsatı, ölüm tutanağı …vs.) Kuruma verilmesi gerekmektedir.

Cenaze ödeneği, Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip  Bakan  tarafından  onaylanan tarife üzerinden ödenecektir. Buna göre cenaze ödeneği miktarları yıllar itibariyle Genelge Eki (Ek-4) tabloda gösterilmiştir.

Cenaze ödeneği, 4/1-(a) sigortalılarından;

1/1/2009 tarihinden önce ölenlerin hak sahiplerine, “g cics”, ”OD00”, ”D.Cenaze Yardımı İşlemleri” programı,

1/1/2009 tarihinden sonra ölenlerin hak sahiplerine ise “http://sgknet.sgk.intra”, “SSK/Tahsis İşlemleri” menüsünde yer alan “Kanuna Göre Cenaze Ödeneği Programı”

kullanılmak suretiyle ödenecektir. Ancak söz konusu program web tabanlı olup, gelirden çıkma işleminin yapıldığı programla arasında entegrasyon olmadığından, sigortalıların hak sahiplerine cenaze ödeneği ödenmeden önce mutlaka gelirden çıkma işleminin yapılması gerekmektedir.

Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılarının hak sahiplerine yapılacak cenaze ödenekleri PTT şubeleri aracılığı ile 4/1-(b) kapsamındaki sigortalıların hak sahiplerine yapılacak cenaze ödenekleri ise Ziraat Bankası şubeleri aracılığıyla yapılacaktır.

Ölüm aylığı bağlama işlemlerinde dikkat edilecek hususlar

Sosyal güvenlik merkezlerince hak sahiplerine gelir/aylık bağlama işlemi yapılarak Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğüne gönderilen ölüm dosyalarının incelenmesinde; Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalılar için gerek pasif gerekse aktif ölüm ilk karar aylık bağlama işlemleri sırasında;

Hak sahibi eşe aylık bağlanırken, eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık alması halinde eş kodunun  yanlış girildiği,

Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmediği,

Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri sırasında 4/1-(a) haricinde 4/1-

  • ve 4/1-(c) kapsamına tabi çalışıp çalışmadıkları hususunda araştırma yapılmadığı,

Hak sahibi eşin 4/1-(a) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ (E/H) kodunun hatalı girildiği,

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 92, 93 ve 96 ncı maddeleri gereği karşılığı bulunan dosyalarda pasif ve aktif ölüm ilk karar programlarında “T/Y” ve “A/S” kodlarının doğru girilmediği, ayrıca her iki dosyadan SYZ ödendiği,

Eş ve çocuklar dışında ana ve babanın ölüm gelir/aylığı talebinde bulunduğu hallerde, ana ve babanın ölüm aylığı müstahaklığı araştırılıncaya kadar diğer hak sahiplerine gelir/aylık bağlanmadığı,

tespit edilmiştir.

Buna göre, gerek hak sahiplerinin mağduriyetine neden olunmaması gerekse işlemlerin doğru yapılması açısından;

Hak sahibi eşe aylık bağlanırken eşin çalışması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir/aylık bağlanmış olması halinde eş kodunun “1” girilmesi,

Hak sahibi erkek çocuklardan, orta öğrenime 20, yüksek öğrenime 25 yaşlarını tamamlamadan kayıt yaptıranların durum kodları ile muhtemel mezuniyet tarihlerinin sisteme kaydedilmesi,

Hak sahibi kız çocuklarının gelir/aylık bağlama sırasında 4/1-(a) haricinde 4/1-(b) ve 4/1- kapsamına tabi çalışıp çalışmadıklarının mutlaka araştırılması,

Hak sahibi eşin 4/1-(a) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ’nin “H”, 4/1-(b) veya 4/1-(c) kapsamında gelir/aylık alması halinde SYZ’nin “E” olarak girilmesi,

506 sayılı Kanunun Kanunla mülga 92, 93 ve 96 maddeleri gereği karşılığı bulunan dosyalarda pasif ve aktif ölüm ilk karar programlarında “T/Y” ve “A/S” kodlarının doğru girilmesi ve SYZ nin her iki dosyadan ödenmemesine dikkat edilmesi,

Eş ve çocuklar dışında ana ve babanın ölüm gelir/aylığı talebinde bulunduğu hallerde, ana ve baba dışında başka hak sahiplerinin gelir/aylık bağlama işlemlerinin araştırma sonucu beklenmeden sonuçlandırılması,

hususlarına dikkat edilerek ölüm tahsis işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Ölüm aylığının kesilmesi, yeniden başlaması, durum değişiklikleri

Ölüm olayı dışında sigortalının hak sahiplerine bağlanmış bulunan aylıkların hangi hallerde kesileceği ve hangi hallerde yeniden bağlanabileceği aşağıda açıklanmış olup, bu haller Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahipleri için geçerlidir. Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen 4/1-(a) ve 4/1-(b) sigortalılardan dolayı ölüm aylığı bağlanan hak sahibi eş ve çocuklar ile ana ve babaların durum değişikliği nedeniyle aylıklarının artırılması, azaltılması kesilmesi ve yeniden bağlanmasında mülga kanun hükümleri uygulanacaktır.

Ölüm aylığının kesilmesi ve yeniden başlaması

Dul eşin aylıkları

Sigortalının dul eşi evlendiğinde, bağlanmış bulunan ölüm aylığı evlenme tarihini takip eden dönem başından itibaren kesilecektir.

Aylığın kesilmesine neden olan evlenmenin, ölüm veya boşanma nedeniyle son bulması halinde, kesilmiş bulunan aylık eşin talebi üzerine yeniden bağlanacaktır. Sonradan evlendiği eşinin ölümü nedeniyle, ikinci eşinden de ölüm aylığına hak kazanan dul eşe, bu aylıklardan tercih ettiği aylığı bağlanacaktır.

Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eşlerin bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır.

Erkek çocukların aylıkları

Erkek çocuklara bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

18 yaşını, orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurdukları,

tarihi izleyen ödeme dönemi başından kesilecektir. Orta öğrenimde 20 veya yüksek öğrenimde ise 25 yaşına gelmeden önce mezun olma, kendi isteği ile ayrılma, atılma gibi nedenlerle okulla ilişiği kesilenlerin aylıkları da ilişiğin kesildiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından geçerli olmak üzere kesilecektir. Bu şekilde aylığı kesilenlerden yeniden öğrenime başlayanlara, yukarıda belirtilen yaş sınırları içinde kalmak ve talepte bulunmak koşuluyla yeniden aylık bağlanacaktır. Erkek çocukların evlenmeleri halinde aylıkları kesilmeyecektir.

Kız çocukların aylıkları

Kız çocuklarına bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı, Evlendikleri,

tarihi izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Ölüm aylığının kesilmesine neden olan sebebin ortadan kalkması (işten ayrılma, evliliğin son bulması, dul kalma ve bağlanan gelirin/aylığın kesilmesi) halinde, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık bağlanır. Ancak, evlenme ödeneği aldıktan sonra, evlenme tarihini izleyen ödeme dönemi başından başlamak üzere iki yıl içerisinde meydana gelen boşanma veya dul kalma halinde, bu süre içinde tekrar aylık ödenmediğinden, bu gibi durumlarda kız çocuklarına bağlanacak ölüm aylıkları, iki yıllık sürenin dolduğu tarihten itibaren başlatılacaktır.

Evliliğin son bulması ile kocasından da aylık bağlanmasına hak kazanan kız çocuğuna tercih ettiği aylık bağlanacaktır.

Kız çocukların boşanmaları nedeniyle ölüm aylığına hak kazanmaları halinde, aylığın başlangıç tarihi, boşanma ilamının kesinleştiği tarihe göre belirlenecektir.

Ayrıca, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kız çocukların bağlanmış olan aylıkları kesilecek ve adlarına ödenmiş olan tutarlar Kanunun 96 ncı maddesine göre geri alınacaktır.

Malul çocukların aylıkları

Malul çocuklara bağlanan aylıklar;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları,

Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı,

Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini,

izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Sigortalının ölüm tarihinde aylık bağlanmamış ya da bağlandıktan sonra kesilen çocuklardan sonradan çalışamayacak durumda malul olanlara, Kanuna tabi veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmamaları ve buralardan kendi sigortalılığı nedeniyle gelir ve aylık bağlanmaması koşuluyla, malullük durumunun tespitine esas sağlık kurulu rapor tarihini takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanacaktır. Malul çocukların evlenmeleri halinde aylık kesilmeyecektir.

Ana ve babanın aylıkları

Ana ve babaya bağlanan ölüm aylıkları;

Eş ve çocuklardan artan hissenin bulunmadığı (65 yaşın üstündeki ana ve babalar hariç),

Her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha fazla olduğunun tespit edildiği,

Diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve aylık bağlandığı,

tarihi takip eden ödeme döneminden kesilecektir.

Diğer durum değişiklikleri

Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilecektir.

Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayan eş ve çocukların durum değişiklikleri

Diğer taraftan, Kanunun 56 ncı maddesinin son fıkrası gereğince eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilmekte ve bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınmakta olup, uygulamanın usul ve esasları aşağıda açıklanmıştır.

Buna göre;

Kurumumuzca, eşinden boşanarak gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocuklarının gelir/aylık bağlama işlemleri geciktirilmeksizin gerçekleştirilecek, ancak ihbar veya şikayet olması ya da Kurumca gerekli görüldüğü hallerde gerekli inceleme yaptırılarak sonucuna göre işlemleri tamamlanacaktır.

Boşandığı eşi ile tekrar evlenerek evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarına sosyal güvenlik kontrol memurları veya sosyal güvenlik denetmenlerine inceleme yaptırılarak oluşturulan rapora göre işlemler sonuçlandırılacak, bunun dışında kalan evlenme ödeneği taleplerinde ise araştırma yapılmamakla birlikte Genelge eki (Ek-40) Taahhütname alınmak suretiyle gelir/aylık bağlama işlemi tamamlanacak ancak, araştırma işlemine devam edilecektir.

Boşanmaları nedeniyle gelir/aylık talebinde bulunan eş ve kız çocukları ile evlenme ödeneği talebinde bulunan kız çocuklarından Tahsis Talep ve Beyan Taahhüt Belgesiyle birlikte ayrıca Genelge eki (Ek-40) “Taahhütname” alınacaktır.

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamındaki sigortalıların ölüm dosyaları sosyal güvenlik il müdürlüklerinde/sosyal güvenlik merkezlerinde bulunduğundan, bu sigortalıların boşanmaları nedeniyle ölüm gelir veya aylığı bağlanan eş ve kız çocuklarının dosyaları her ay aylık bağlanan dosya sayısının % 10 u örnekleme usulü ile seçilerek, bu dosyalardan boşanma tarihi ile ölüm aylığı talep tarihi arasında 1 yıl ve daha az süre bulunanlar hakkında, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığı konusunda sosyal güvenlik kontrol memurları veya sosyal güvenlik denetmenlerine inceleme yaptırılacaktır. Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamındaki sigortalıların ölüm dosyalarının merkezde olması nedeniyle örnekleme usulü kontroller SSGM Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığınca yapılacaktır.

Sosyal güvenlik kontrol memurları ile sosyal güvenlik denetmenlerinin tespiti sonucu gelir veya aylıkları 56 ncı madde gereği kesilmiş bulunan hak sahiplerinden gelir ve aylıklarının yeniden bağlanmasını talep edenlerden;

Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle aylığı kesilen hak sahibinin, birlikte yaşadığı tespit edilen eşinin ölmesi veya eşinin başka biri ile evlenmesi hallerinde, hak sahibi eş veya kız çocuklarının aylıkları; gelir/aylık aldıkları sigortalının ölüm tarihi 2008/Ekim öncesi ise, boşandıkları eşlerinin ölüm veya evlenme tarihlerini takip eden aybaşından, 2008/Ekim ve sonrası ise talep tarihlerini takip eden aybaşından başlatılacaktır.

SSGM İzleme Değerlendirme Bilgilendirme ve Kontrol Daire Başkanlığının tespitin yapılmasında dikkat edilecek usul ve esaslarla ilgili 2/2/2010 tarihli toplu talimatı göz önüne alınarak; boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı Kurumca tespit edilen eş ve kız çocuklarının, haklarında eksik araştırma yapıldığı ve birlikte yaşamadığı yönündeki talepleriyle birlikte yeniden somut bilgi ve belge sunmaları halinde, bu talepler daha önce inceleme yapan sosyal güvenlik merkezine intikal ettirilecektir. Yeni bilgi veya belge sunulmaması durumunda ise hak sahiplerinin araştırma talepleri reddedilecektir. Yeniden yapılan incelemede, hak sahibi hakkında yapılan ilk tespitin doğru olmadığına karar verilmesi halinde, gelir ve aylıklar kesildiği tarihten itibaren yeniden başlatılacaktır.

2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince uygulanan fark aylıkları

Bilindiği üzere, 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince Kurumumuzdan ölüm aylığı veya geliri almakta olan hak sahibi çocuklardan, Kanunda belirtilen koşulları yerine getirenlere fark aylıklar ödenmekte ve bunların karşılığı Hazineden alınmaktadır.

Anılan Kanunun ek 1 inci maddesinin son fıkrası, 5754 sayılı Kanunun 92 nci maddesiyle; “Bu maddenin birinci fıkrası hükümlerine göre aylık almaya hak kazanacak şekilde özürlü olduğunu belgeleyen ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklardan bu kurumlardan aldıkları aylık veya gelir toplamı tutarları bu madde gereğince durumlarına göre ödenebilecek tutardan daha az olanlara; aradaki fark ilgili sosyal güvenlik kurumu tarafından (birden fazla sosyal güvenlik kurumundan aylık veya gelir alanlar için yalnızca tercih edecekleri bir sosyal güvenlik kurumu tarafından) ödenir ve bu şekilde ödenen tutarlar Hazineden tahsil edilir.” şeklinde değiştirilmiş; yine aynı Kanuna eklenen geçici 1 inci madde ile “Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir idari ve icrai takibat yapılmaz.” hükmü getirilmiştir.

Buna göre; Kanuna ve 506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre gelir veya aylık almakta olan yetim çocuklar hakkında aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

Mevcut uygulamada, sosyal güvenlik kurumlarından sadece malul olmaları nedeniyle yetim aylığı alan çocuklar kapsamda iken yapılan değişiklikle, sosyal güvenlik kurumlarından, aylık veya gelir almakta olan çocuklardan 18 yaşın altında olanlar da dahil olmak üzere Kanunda belirtilen şekilde özürlü olduğunu belgeleyen tüm yetim çocuklar kapsama alınmıştır.

2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin son fıkrasında yapılan değişiklik, 8/5/2008 (dahil) tarihinden itibaren talepte bulunan ve gelir ve aylık alan yetim çocuklara uygulanacağından, malul çocuklar dışında gelir veya aylık almakta olan diğer yetim çocuklar da söz konusu maddeden anılan tarih itibariyle yararlandırılacaktır.

Kurumdan yetim aylığı alan çocuklardan;

18 yaşından büyük olanların ek 1 inci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinden yararlanabilmesi için çalışma güçlerini;

% 70 ve üzerinde (başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde özürlü),

% 40 ile % 69 arasında (özürlü),

kaybetmeleri koşullarından birini yerine getirmiş olmaları,

18 yaşından küçük olanların, ek 1 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinden yararlanabilmesi için ise çalışma güçlerini en az % 40 oranında kaybetmiş olmaları,

gerekmektedir.

Kurumdan gelir ve aylık almakta olan yetim çocuklara, sadece özürlülük dereceleri göz önüne alınarak 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesine göre fark aylıkları ödenecek olup, 2022 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmasında aranan diğer şartlar Kurumumuzca fark aylıklarında dikkate alınmayacaktır.

Kurumdan gelir ve aylık alan çocuklardan;

18 yaşından büyük olanların almakta oldukları aylık toplamının;

Özürlülük derecesi % 70 ve üzerinde olanlar için gösterge rakamının her yıl bütçe kanunu ile tespit edilecek katsayı ile çarpımının % 300 ünün,

% 40 ile % 69 arasında olanlar için ise % 200 ünün,

18 yaşından küçük olanların almakta oldukları aylık toplamının, özürlülük derecesi % 40 ve üzeri olanlar için % 200 ünün;

altında olması halinde aradaki fark kadar aylıklarına ilave ödeme yapılacaktır.

Yetim çocuklara 2022 sayılı Kanuna göre fark aylıkları Kurumumuzdan gelir veya aylık aldıkları sürece ödenecektir.

2022 sayılı Kanunun 5797 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesinin son fıkrasına göre; “Bu madde kapsamında aylık bağlamaya esas sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kuruluşlarının belirlenmesi ile bu raporların alınmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile Kurum tarafından birlikte hazırlanacak yönetmelikle ” 2022 sayılı Kanun Kapsamında Aylık Alan Özürlülere Sağlık Kurulu Raporu Vermeye Yetkili Hastanelerin Belirlenmesi ile Sağlık Raporlarının Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesi; “Bu Kanun kapsamında aylık bağlanması talebinde bulunan özürlüler için, 16/7/2006 tarihli ve 26230 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’te belirtilen usul ve esaslara göre, söz konusu Yönetmelik ekinde yer alan Yetkili Sağlık Kuruluşları tarafından düzenlenecek sağlık kurulu raporları esas alınır.” şeklinde olup, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesi; “Bu Yönetmelikte belirtilen özürlü sağlık kurulu raporlarını düzenlemeye yetkili sağlık kurumlarını ve hakem hastaneleri Sağlık Bakanlığı belirler ve internet sitesinde yayımlar. Yetkili olmayan sağlık kurumları ile 6 ncı maddede belirtilen şekilde özürlü sağlık kurulunu teşkil edemeyen sağlık kurumlarının verdiği sağlık kurulu raporları değerlendirilmeye alınmaz.” hükmüne amirdir.

Diğer taraftan, 2022 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunla değişik ek 1 inci maddesi gereği ödenecek fark aylıklarına esas özürlülük dereceleri; bunların sağlık kurumlarından alınan sağlık kurulu raporlarına göre Kurum Sağlık Kurulunca belirlenmekle birlikte mevzuatta, Kurumdan

2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı alan yetim çocukların özürlülük derecelerinin Kurum Sağlık Kurulunca belirlenmesine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, uygulamada birlikteliğin sağlanması ve hak sahibi çocukların işlemlerinin daha kısa sürede sonuçlandırılması açısından, bundan böyle yetim çocuklara fark aylıkların ödenmesinde yetkili sağlık kuruluşlarınca düzenlenen sağlık kurulu raporlarında belirtilen özürlülük dereceleri esas alınacak olup, özürlü çocukların sağlık kurulu raporları Kurum Sağlık  Kuruluna gönderilmeksizin rapor asıllarına (raporların, noter tasdikli dahi olsa fotokopi veya suret olmaması) göre işlemleri sonuçlandırılacaktır.

Öte yandan, 4/1-(a) sigortalılarından dolayı taraflarına Kurumumuzca ölüm geliri veya aylığı bağlandıktan sonra 2022 sayılı Kanuna göre fark aylığı almak için ünitelere  talepte bulunan hak sahiplerinin talep belgeleri ile sağlık kurulu raporları SSGM Sigortalı Emeklilik İşlemleri Daire Başkanlığına intikal ettirilecektir.

Kanunun 4/1-(a) bendi kapsamında veya 506 ve 2925 sayılı kanunlara göre ölüm gelir ve aylığı almakta olan yetim çocuklar ödeme programlarında;

18 yaşından küçük olanlar “1” kodu,

18 yaşından büyük;

Erkek çocuklardan, orta öğrenime devam edenler “2”, yüksek öğrenime devam edenler “3” kodu,

Malul çocuklar “6” kodu, Kız çocuklar “7” kodu,

ile yer almakta olup, ölüm güncelleme ve hak sahibi giriş ve güncelleme programlarında bu kodla yer alan kayıtlar için yeni açılacak alana, 18 yaşından büyük çocuklar için, “A” girilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylığı muhtaçlık aylığının % 300 oranı, “B” girilmesi halinde % 200 oranı ile mukayese edilerek fark hesaplanacaktır.

18 yaşından küçük çocuklar için ise bu alana sadece “C” girilecek olup, “C” kodunun girilmesi halinde hak sahibi çocuğun aylığı muhtaçlık aylığının % 200 oranı ile mukayese edilerek fark hesaplanacaktır.

Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında veya 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre ölüm aylığı almakta olan yetim çocuklardan;

18 yaşından büyük olmakla birlikte malul olmaları nedeniyle (M kodu atılmış olanlar) ölüm aylığı alan çocuklar için 5378 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra bu kanundan yararlanmak istediğini beyan eden talep dilekçesini,

Ölüm aylığı bağlanan ve 18 yaşın altında olanlar da dahil özürlü olduklarını belgeleyen çocuklar için de 8/5/2008 tarihinden itibaren talep tarihini,

takip eden aybaşından itibaren Emektar Projesi ile ilgili olarak hazırlanan kullanım kılavuzuna uygun olarak işlem yapılacaktır.

2022 sayılı Kanuna eklenen geçici 1 inci madde gereğince, aylık farkı hakkını kaybeden özürlü çocukların, bu aylıklarının kesilmesini gerektiren tarihten 8/5/2008 tarihine kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizleri terkin edileceğinden, söz konusu yersiz ödemeler gereği yapılmak üzere mahalli maliye teşkilatına

Kız çocuklarına ödenecek evlenme yardımında, 2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıkları dikkate alınmayacaktır.

2022 sayılı Kanuna göre ödenen fark aylıklar için ayrıca ek ödeme hesaplanacaktır.

Kanuna ve 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlara göre yetim olarak aylık veya gelir almakta olan çocuklara 2022 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi gereğince yapılacak fark aylık ödemeleri  yıllar itibariyle Genelge eki (Ek-5) tabloda gösterilmiştir.

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/emekli-sandigindan-emekli-maasi-alan-kisi-olen-esi-icin-cenaze-yardimi-alabilir-mi/feed/ 0
Mal alışlarında ürünle faturalandırılan sandık ve nakliye gibi giderleri ürünlerin maliyetine ekleyebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/manav-mukellefimiz-var-fatura-uzerinde-mal-alis1-iadesiz-sandik-bedeli%18-yukleme-bedeli%18-rusum-1-satirlari-var-sebze-meyve-alis-fatura-kaydimiz-nasil-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/manav-mukellefimiz-var-fatura-uzerinde-mal-alis1-iadesiz-sandik-bedeli%18-yukleme-bedeli%18-rusum-1-satirlari-var-sebze-meyve-alis-fatura-kaydimiz-nasil-olmalidir/#respond Sat, 23 Nov 2019 11:30:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=71464 Manav mükellefimiz var. Fatura üzerinde mal alış%1 +iadesiz sandık bedeli%18+ yükleme bedeli%18+ rüsum %1 satırları var. Sebze meyve alış fatura kaydımız nasıl olmalıdır?

Ödenen KDV’ler 191 hesaba, mal bedeli ve diğer ödemeler 153 hesaba yazılır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/manav-mukellefimiz-var-fatura-uzerinde-mal-alis1-iadesiz-sandik-bedeli%18-yukleme-bedeli%18-rusum-1-satirlari-var-sebze-meyve-alis-fatura-kaydimiz-nasil-olmalidir/feed/ 0
Hangi kurumlardan yapılan kiralamalardan stopaj yapılmaz? https://www.muhasebenews.com/hangi-kurumlardan-yapilan-kiralamalardan-stopaj-yapilmaz/ https://www.muhasebenews.com/hangi-kurumlardan-yapilan-kiralamalardan-stopaj-yapilmaz/#respond Thu, 25 Jul 2019 10:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=64559 Bir yardım sandığından kiralanan işyeri için yapılan kira ödemeleri üzerinden tevkifat yapılması gerekli midir?

Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5/b) bendinde, vakıflar (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması esası getirilmiş olduğundan, vergi uygulamalarında dernek olarak kabul edilen sandıkların sahip oldukları gayrimenkulleri kiralamaları nedeniyle elde ettikleri kira gelirleri üzerinden bu hüküm uyarınca %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, kamu idare ve kuruluşları tarafından sosyal amaçlarla işletilen şefkat, rehin ve yardım sandıkları, sosyal yardım kurumları, yoksul aşevleri, ceza ve infaz kurumları ile tutukevlerine ait iş yurtları, darülaceze atölyeleri, öğrenci yurtları, pansiyonları ve benzeri kuruluşların kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir.

Buna göre, bu kapsamda, değerlendirilen sandıkların sahip olduğu gayrimenkullerin kiralanması nedeniyle elde edilen kira gelirlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerekmektedir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hangi-kurumlardan-yapilan-kiralamalardan-stopaj-yapilmaz/feed/ 0
Vakıf Emeklilik Birikimlerinin BES’e Aktarılması Durumunda Vergi İstisnası Uygulanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/vakif-emeklilik-birikimlerinin-bese-aktarilmasi-durumunda-vergi-istisnasi-uygulanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vakif-emeklilik-birikimlerinin-bese-aktarilmasi-durumunda-vergi-istisnasi-uygulanabilir-mi/#respond Wed, 07 Feb 2018 17:00:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16589 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Vakfın emekliliğe yönelik birikimleri ve nemalarının bireysel emeklilik sistemine aktarılması durumunda vergileme yapılıp yapılmayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçede; şirketinizin de kurucuları arasında yer aldığı… , çalışanlarınızı emeklilik taahhütlerinden yararlandırmak ve sair menfaatler sağlamak üzere 21.10.1985 tarihinde kurulduğu, vakıf resmi senedinin 11/1 maddesi uyarınca vakfın senede uygun bütün taahhütlerinin, müstahak memura yapacağı ödemelerin ve sağlayacağı menfaatlerin, şirketiniz ile… tarafından müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla yerine getirilmesinin öngörüldüğü, bu kapsamda… Vakfının gelirleri taahhütleri karşılamaya yeterli olmaması durumunda şirketiniz ile… tarafından garantör sıfatıyla vakfa ödeme yapılacağı belirtilerek;

            – … nezdinde 16.04.2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurt içi ve yurt dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarların, vakıf tarafından karşılanacak kısmının yanı sıra, şirketiniz ve SCTL tarafından garantör sıfatıyla karşılanacak kısmının da 4632 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinde öngörülen vergisel tüm istisnalara tabi olup olmayacağı,
             -Bu Kanun kapsamında bireysel emeklilik sistemine aktarımın 31.12.2015 tarihine kadar tamamlanmaması, ancak bu tarihe kadar Müsteşarlığa başvurulması halinde bahsi geçen tüm vergisel istisnalardan yararlanıp yararlanılamayacağı
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; aynı maddenin ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 6327 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 1 inci maddesinde;
“…

Yetkili organlarınca karar alınması kaydıyla, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16.04.2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurt içi ya da yurt dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarlar (plan esaslarına göre aktarım tarihine kadar mutat yapılan ödemeler nedeniyle oluşanlar dâhil), (6655 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen ibare. Yürürlük; 01.01.2016) 31.12.2017 tarihine kadar kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılabilir. Belirlenmiş katkı esasına göre yürütülen emeklilik taahhüt planlarından yapılan aktarımlarda ilgili kuruluşun yetkili organlarınca karar alınması şartı aranmayabilir.

Beşinci fıkra kapsamında bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarlar gelir vergisinden müstesnadır. …

Bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarlar, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince daha önce gider kaydedilmemişse, aktarıldığı yılın ticari kazancının tespitinde dikkate alınır.

Beşinci fıkrada belirtilen aktarımın yapılması amacıyla gerçekleştirilen taşınmaz veya iştirak hissesi satışından doğacak kazancın, bu kapsamda aktarılan kısma isabet eden tutarı kurumlar vergisinden müstesnadır.

Bu kapsamda aktarılan tutarlar aktarım sonrasında 31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun bireysel emeklilik sistemine ilişkin hükümleri çerçevesinde vergilendirilir. Bu madde kapsamında yapılacak aktarıma ve bireysel emeklilik sisteminde hak kazanılacak süreye ilişkin usul ve esasları belirlemeye Müsteşarlık yetkilidir.

Üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketinin emekliliğe yönelik faaliyetlerinin aktüeryal denetimini Müsteşarlık yapar.”
hükmüne yer verilmiştir.

Konuyla ilgili olarak yayımlanan 26.11.2013 tarihli ve 92 sıra numaralı Gelir Vergisi Sirkülerinde;
“…

3. Aktarım nedeniyle istisna ve tevkifat uygulaması

Yukarıda yer alan Kanun hükümleri çerçevesinde; yetkili organlarınca karar alınması kaydıyla, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu (VASA) veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16.04.2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurt içi ya da yurt dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin olup, 6327 sayılı Kanunun 30’uncu maddesinin yürürlük tarihi olan 29.06.2012 tarihinden 31.12.2015 (6655 sayılı Kanunun 4’üncü maddesiyle değişen ibare, 31.12.2017) tarihine kadar bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarlar, aktarım aşamasında gelir vergisinden istisna edilecektir.

Anılan madde kapsamında istisna edilen tutarlar, 07.10.2001 öncesi kurulmuş olan emekli ve yardım sandıklarının üyeleri dahil, VASA üyeleri tarafından bu kuruluşlara ödenen anapara tutarlarının değerlendirilmesi sonucu doğan getiri tutarlarını ifade etmektedir. Diğer taraftan sair ticaret şirketlerinin çalışanlarına ait taahhüt planları çerçevesinde aktarılan tutarlar ise daha önce herhangi bir vergilemeye tabi olmadığından, aktarılan bu tutarların tamamı getiri tutarı olarak dikkate alınacak ve anılan hükme göre istisna edilecektir. Aktarım sırasında istisna edilen tutarlar, VASA veya sair ticaret şirketleri tarafından hazırlanacak ayrıntılı bir yazı ile aktarım sırasında, aktarım yapılan emeklilik şirketine bildirilecektir.

Diğer yandan, anılan istisna 07.10.2001 öncesi kurulup kurulmadığına bakılmaksızın emekli ve yardım sandıklarının 29.06.2012 tarihinden sonra yapacakları aktarımlar için uygulanacağından, bahse konu aktarımlar için anılan istisna dışında ayrıca herhangi bir istisna hükmünün uygulanması söz konusu değildir.
…”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Ayrıca, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketindeki emekliliğe yönelik birikimlerin veya taahhütlere ilişkin tutarların kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılmasına ilişkin usul ve esaslar, 19.07.2008 tarihli ve 26941 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Dernek, Vakıf, Sandık ve Diğer Kuruluşlardan Bireysel Emeklilik Sistemine ve Yıllık Gelir Sigortasına Aktarım Hakkında Yönetmelik”te düzenlenmiş olup söz konusu Yönetmelikte, 29.12.2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişiklikler yapılmıştır.

Buna göre, 4632 sayılı Kanunun geçici 1’inci maddesi kapsamında uygulanacak istisna, üyelerine veya çalışanlarına emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf, sandık, tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşu veya sair ticaret şirketleri nezdinde 16.04.2012 tarihi itibarıyla mevcut bulunan emeklilik taahhüt planları kapsamındaki yurt içi ya da yurt dışındaki birikimler ve taahhütlere ilişkin tutarların (plan esaslarına göre aktarım tarihine kadar mutat yapılan ödemeler nedeniyle oluşanlar dâhil), 31.12.2017 tarihine kadar kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılmasına yönelik olduğundan, bireysel emeklilik sistemine aktarılacak tutarların… Vakfının gelirlerince karşılanmayan ancak garantör sıfatıyla şirketiniz ile SCTL tarafından karşılanan kısmının, bahse konu istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Ayrıca, söz konusu istisnaya 31.12.2017 tarihine kadar kısmen veya tamamen bireysel emeklilik sistemine aktarılan tutarlar konu edilebileceğinden, anılan Kanunun geçici 1’inci maddesi kapsamında 31.12.2017 tarihine kadar bireysel emeklilik sistemine aktarımı tamamlanmayan tutarların istisna uygulamasına konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, 31.12.2017 tarihine kadar bireysel emeklilik sistemine aktarılmayan tutarlarla ilgili olarak, bu tarihe kadar Müsteşarlığa başvurulmasının bu durumu değiştirmeyeceği tabiidir.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
16 Mayıs 2016 Tarih ve 64597866-120[61-2016]-9304 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/vakif-emeklilik-birikimlerinin-bese-aktarilmasi-durumunda-vergi-istisnasi-uygulanabilir-mi/feed/ 0
30 Yıl Üzeri Çalışma Süresi İçin İkramiye Talebini Yapmayı Unutmayın! https://www.muhasebenews.com/30-yil-uzeri-calisma-suresi-icin-ikramiye-talebini-yapmayi-unutmayin/ https://www.muhasebenews.com/30-yil-uzeri-calisma-suresi-icin-ikramiye-talebini-yapmayi-unutmayin/#respond Sun, 02 Jul 2017 20:00:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=13694 Emekli Sandığına Tabi 30 Yılın Üzeri Çalışma Süresi İçin İkramiye Talebinde Bulunmayı Unutmayın!
Emekli Sandığından daha önce emekli olanların 30 yılı aşan hizmet süreleri için 27 Ocak 2017 tarihinden sonraki 1 yıl içinde yazı ile “Sosyal Güvenlik Kurumu-Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı”ndan talepte bulunması gerekiyor.

Son Başvuru tarihi 27 Ocak 2018’dir.

Kaynak: SGK

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/30-yil-uzeri-calisma-suresi-icin-ikramiye-talebini-yapmayi-unutmayin/feed/ 0
Hem Vefat Eden Kocadan Hem De Babadan Emekli Sandığı Maaşı Alınabilir mi? https://www.muhasebenews.com/hem-vefat-eden-kocadan-hem-de-babadan-emekli-sandigi-maasi-alinabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/hem-vefat-eden-kocadan-hem-de-babadan-emekli-sandigi-maasi-alinabilir-mi/#respond Sun, 02 Jul 2017 19:30:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=13691 Hem Vefat Eden Eşinden Hem De Babasında Emekli Sandığı Maaşı Alınabilir Mi?Emekli Sandığından emekli olan Kocasının vefatı nedeniyle kendisine DUL aylığı bağlanan Kadına daha sonra vefat eden ve Emekli Sandığı Emeklisi olan Babasından da ikinci Emekli Maaşı bağlanmaz.

Bu maaşlardan sadece biri tercih edilebilir.

Aynı kurumdan emekli olan hem kocasından hem de babasından iki maaş alınamaz.

Kaynak: SGK

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hem-vefat-eden-kocadan-hem-de-babadan-emekli-sandigi-maasi-alinabilir-mi/feed/ 0