Sahte Fatura – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 21 Jan 2021 06:47:37 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Anayasa Mahkemesi, Sahte Fatura Kullanımına İlişkin Davada Başka Mahkemeler Tarafından Verilen Kararların Dikkate Alınmamasının Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkını İhlal Etmediğine Karar Verdi https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-sahte-fatura-kullanimina-iliskin-davada-baska-mahkemeler-tarafindan-verilen-kararlarin-dikkate-alinmamasinin-hakkaniyete-uygun-yargilanma-hakkini-ihlal-etmedigine-karar-verdi/ https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-sahte-fatura-kullanimina-iliskin-davada-baska-mahkemeler-tarafindan-verilen-kararlarin-dikkate-alinmamasinin-hakkaniyete-uygun-yargilanma-hakkini-ihlal-etmedigine-karar-verdi/#respond Thu, 21 Jan 2021 06:47:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102075 TÜRMOB

Mevzuat Sirküleri 20.01.2021/30

Anayasa Mahkemesi, Sahte Fatura Kullanımına İlişkin Davada Başka Mahkemeler Tarafından Verilen Kararların Dikkate Alınmamasının Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkını İhlal Etmediğine Karar Verdi

ÖZET: Anayasa Mahkemesi’nin 2017/30526 başvuru numaraları bireysel başvuruya ilişkin 18.11.2020 tarihinde verdiği ve 20.01.2021 tarihli ve 31370 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan kararıyla sahte fatura kullanma sebebiyle kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle açılan davada; “fatura düzenleyicisi mükellefin faaliyetinin gerçek olduğu yolunda başka mahkemeler tarafından verilen kararların dikkate alınmamasının hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edilmediğine” karar verdi.

Kararın gerekçesi olarak ise Anayasa Mahkemesi’nin bir üst temyiz mercii niteliğinde olmadığı dolayısıyla başvurucunun iddialarının mahkemelerce delillerin değerlendirilmesi ve hukuk kurallarının yorumlanmasına ilişkin olduğu, mahkemenin karar gerekçesinde bariz takdir hatası veya açık bir keyfilik olmadığından, başvurucunun iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.

Anayasa Mahkemesi’nin 2017/30526 başvuru numaraları bireysel başvuruya ilişkin 18.11.2020 tarihinde verdiği ve 20.01.2021 tarih ve 31370 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan kararıyla sahte fatura kullanma sebebiyle kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle açılan davada fatura düzenleyicisi mükellefin faaliyetinin gerçek olduğu yolunda başka mahkemeler tarafından verilen kararların dikkate alınmamasının hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.

Başvurucu hakkında 2013 yılında 2010 yılındaki faaliyetlerine ilişkin olarak vergi incelemesi yapılmıştır. İnceleme sonucunda, sahte fatura tespiti gerçekleşmiş ve 30.12.2015 tarihinde cezalı katma değer vergisi tarhiyatı tebliğ edilmiştir. Başvurucunun tarhiyatın iptali için açtığı dava İstanbul 14. Vergi Mahkemesi’nce reddedilmiştir. Mahkeme, başvurucu şirketin defter ve belgelerini ibraz etmediğini, 2010, 2011 ve 2012 yıllarındaki alışlarının %98’i hakkında sahte belge düzenleme yönünde olumsuzluk bulunan mükelleflerle ticari faaliyetin gerçekleştiğini, hakkında olumsuzluk bulunmayan bir kurumdan yapılan alımların ise toplam alımların binde 7’sine tekabül ettiğini, bu nedenle şirketin gerçek ticari muamele gerçekleştirmediğinin kabulünün gerektiği sonucuna ulaşmıştır. Başvurunun istinaf başvurusunu değerlendiren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ise 28.12.2016 tarihinde İstanbul 14. Vergi Mahkemesi kararını kaldırmış ve davayı kabul etmiştir. Bölge İdare Mahkemesi, şirketin yapılan yoklamalarında aktif olarak faaliyet gösterdiğinin, işçilerinin bulunduğunun ve sahte fatura düzenlediğine yönelik yeterli ve somut tespit bulunmaması karşısında şirket tarafından indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin yer aldığı faturaların gerçek bir alım satıma dayalı olmadığı sonucuna ulaşılmasının mümkün
olmadığını belirtmiştir.

Davalı idarenin 9.2.2017 tarihli karar düzeltme talebi sonrasında ise Bölge İdare Mahkemesi, karar düzeltme talebinin kısmen kabulüne karar vermiştir. Sonuç olarak başvurucunun davasının bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatına ilişkin kısmı reddedilmiştir. Başvurucu 2.8.2017 tarihinde Anayasa Mahkemesi’nde bireysel başvuruda bulunmuştur.

Başvurucu, aynı mükelleften alınan faturalarla ilgili yapılan tarhiyatlara karşı başka şirketler tarafından açılan davalarda verilen kararlardan bahsederek aynı maddi olduğunun farklı değerlendirilmesinin adil yargılanmaya aykırılık teşkil ettiğini iddia etmiştir. Emsal kararlarda şirketin sahte fatura düzenleyicisi olmadığı, dolayısıyla bu faturalara bağlı olarak kesilen vergi cezalarının iptal edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu kapsamda bariz takdir hatası bulunduğunu adil yargılanma hakkının ve eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Anayasa Mahkemesi ise benzer konularda aynı derecedeki yargı mercileri arasındaki içtihat farklılıkları tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemeyeceği gibi, derece mahkemeleri veya temyiz mercilerinin, uyuşmazlıklara ilişkin olarak, tarafların talepleri ve delilleri arasındaki yorum farklılıkları da tek başına adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde kabul edilemeyeceğinden hareketle sahte fatura kullanma sebebiyle kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle açılan davada fatura düzenleyicisi mükellefin faaliyetinin gerçek olduğu yolunda başka mahkemeler tarafından verilen kararların dikkate alınmamasının hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir.


Kaynak: TÜRMOB Mevzuat Sirküleri
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/anayasa-mahkemesi-sahte-fatura-kullanimina-iliskin-davada-baska-mahkemeler-tarafindan-verilen-kararlarin-dikkate-alinmamasinin-hakkaniyete-uygun-yargilanma-hakkini-ihlal-etmedigine-karar-verdi/feed/ 0
Artık Vergi Denetimi Yapılmadan Önce “İzahat” İmkânınız Var!!! https://www.muhasebenews.com/artik-vergi-denetimi-yapilmadan-once-izahat-imkaniniz-var/ https://www.muhasebenews.com/artik-vergi-denetimi-yapilmadan-once-izahat-imkaniniz-var/#respond Sat, 22 Sep 2018 07:00:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19700 Vergi Daireleri tarafından yapılan inceleme ve denetimler neticesinde vergi zıyaı tespit edilmesi halinde, mükellefler cezalı tarhiyata muhatap olabilmektedir. Ancak, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu sağlamaya yönelik vergi incelemesi başta olmak üzere idarece gerçekleştirilen işlemler, süreci uzatabilmekte, bu da vergiye uyum maliyetlerini artıran bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu çerçevede, 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mülga 370’inci maddesi, 09.08.2016 tarihli ve 29796 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile “İzaha davet” başlığı altında yeniden düzenlenerek vergi sistemimizde yeni bir müessese ihdas edilmiştir.

İzaha Davet ile ilgili müessese 01.09.2017 tarihinde yürürlüğe girecektir.

1- İZAHA DAVET MÜESSESİNİN AMACI NEDİR?
1.1- İzaha davet müessesesi, verginin zıyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak aynı merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesi olup, bu müessese, yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi zıyaına sebebiyet vermediği anlaşılan mükelleflerin konuyla ilgili vergi incelemesine veya takdire sevk edilmesini önlemekte, vergi zıyaına sebebiyet verildiği durumlarda ise belirli şartlar dahilinde indirimli ceza uygulanmak suretiyle mükellefleri daha ağır müeyyidelerden korumaktadır.
1.2- Getirilen bu düzenleme ile İdare ve mükellefler arasındaki uyuşmazlıkların azaltılması, İdarenin zamanını daha etkin ve verimli alanlara hasretmesi, olayların gerçek mahiyetinin tespit edilmesine mükelleflerce daha çok katkıda bulunulması ve bu sayede vergiye gönüllü uyumun artırılması amaçlanmaktadır.
Vergi Usul Kanununun 370 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden bu Tebliğ ile izaha davetin kapsamı ve şekli, ön tespitin niteliği, izaha daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek merciler, davet yapılacaklar, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslar belirlenmektedir.

2- BA-BS BİLDİRİM FORMLARINDA YER ALAN BİLGİLERİN ANALİZİ SONUCUNDA MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVETİ
BA-BS Bildirim Formlarında Yer Alan Bilgilerin Analizi Sonucunda Mükelleflerin İzaha Davet Edilmesi Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, Gelir İdaresi Bakanlığı tarafından belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları Ba-Bs bildirim formlarına dâhil edilmektedir.
Bu bildirim formlarından hareketle yapılan çapraz kontroller neticesinde, vergiyi zıyaa uğratmış olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.

2- KREDİ KARTI SATIŞ BİLGİLERİ VE KDV BEYANNAMELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI SONUCUNDA MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVETİ
Banka ve benzeri finans kurumlarından alınan bilgilere göre, kredi kartı satış cihazı (sanal pos, kredi kartı, banka kartı-debit ve imprinter cihazı gibi) kullanan mükelleflerin, yaptıkları satış tutarları ile KDV beyannamelerinin karşılaştırılması sonucunda, satış tutarlarının düşük beyan edilmesi suretiyle verginin zıyaa uğratılmış olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.

3- YILLIK BEYANNAMELER İLE MUHTASAR VE PRİM HİZMET BEYANNAMELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI SONUCUNDA MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
31.12.1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 942üncü maddesinde, ödemelerini (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur olanlar ile hangi ödemelerin tevkifata tabi olduğu sayılmıştır.
Serbest meslek kazancı, ücret, gayrimenkul sermaye iradı gibi tevkifata tabi gelir elde edenler tarafından verilen yıllık gelir vergisi beyannameleri ile bu gelirler üzerinden tevkifat yapanların verdikleri muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin karşılaştırılması sonucu verginin zıyaa uğratılmış olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.

4- ÇEŞİTLİ KURUM VE KURULUŞLARDAN ELDE EDİLEN BİLGİLER İLE ASGARİ ÜCRET TARİFELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI SONUCUNDA MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Çeşitli kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerle 19.03.1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164 ve 168’inci maddeleri ile 01.06.1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 46’ncı maddesi kapsamında belirlenen asgari ücret tarifelerinin karşılaştırılması sonucunda, serbest meslek kazancını ve hesaplanması gereken KDV’yi ilgili dönem beyannamelerinde beyan etmediği veya eksik beyan ettiği yönünde haklarında ön tespit bulunan avukatlar ve 3568 sayılı Kanun kapsamındaki meslek mensupları izaha davet edilir.

5- YILLIK GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMELERİ ÜZERİNDE YAPILAN İNDİRİMLERİ, KANUNİ ORANLARI AŞAN MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Gelir Vergisi Kanununun 89’uncu maddesi ve 13.06.2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10’uncu maddesine göre, bağış ve yardımlar, eğitim ve sağlık harcamaları ile girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar beyanname üzerinde gösterilmek ve bu maddelerde belirtilen oranları aşmamak şartıyla beyan edilen gelirden veya kurum kazancından indirim konusu yapılabilmektedir.
Bu kapsamda, belirtilen söz konusu oranlar üzerinde indirim yaptıklarına dair haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.

6- DAĞITTIĞI KÂR ÜZERİNDEN TEVKİFAT YAPMADIĞI TESPİT EDİLENLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 30’uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre, tam mükellef kurumlar dağıtmış oldukları kârlar üzerinden vergi kesintisi yapmak ve bu kesinti tutarını vergi dairesine yatırmak zorundadır.
Bu kapsamda, Gelir İdaresi Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemeler uyarınca verilen kâr dağıtım tablosunda yer alan bilgiler ile diğer verilerin karşılaştırılması sonucunda, dağıtmış oldukları kârlar üzerinden vergi kesintisi yapmadıkları yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.

7-GEÇMİŞ YIL ZARARLARININ MAHSUBU YÖNÜNDEN MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Gelir Vergisi Kanununun 88’inci maddesine göre gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından hâsıl olan zararlar (80’inci maddede yazılı diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilebilmekte, bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, müteakip yılların gelirinden indirilebilmekte ve arka arkaya 5 yıl içinde mahsup edilmeyen zarar bakiyesi müteakip yıllara devredilememektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 9’uncu maddesine göre geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmektedir.

Yukarıda belirtilen şartlardan herhangi birisini ihlal etmek suretiyle geçmiş yıl zararlarını gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yaptığı yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.

8- İŞTİRAK KAZANÇLARINI İLGİLİ HESAPTA GÖSTERMEYEN MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamına giren iştirak kazançlarının, Gelir İdaresi Bakanlığınca veya ilgili idarelerce yapılan düzenlemeler uyarınca tutulan muhasebe kayıtlarında iştiraklerden temettü gelirlerinin izlendiği hesaplarda gösterildikten sonra, beyannamede istisnalar arasında yer alması gerekmektedir.
Söz konusu hesaplarda, elde edilen iştirak kazançlarının yer almaması ya da bu hesapların hiç kullanılmaması hallerinde, bu kazançları beyanname üzerinde istisna olarak gösterdiğine dair haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.

9- KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNUN 5/1-E MADDESİNDEKİ İSTİSNA İLE İLGİLİ OLARAK MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan, taşınmaz ve iştirak hisseleri ile kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan hakları satış kazancı istisnasından faydalanan mükelleflerden; menkul kıymet ve taşınmaz ticareti ve kiralanması faaliyeti ile uğraşıldığı, istisnaya konu kazancın %75’lik kısmının özel fon hesabına alınmadığı veya 5 yıllık süre içerisinde özel fon hesabından çekildiği ya da satışın yapıldığı yılı izleyen 5 yıl içinde şirketin tasfiye edildiği yönünde haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.

10- ÖRTÜLÜ SERMAYE YÖNÜNDEN MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Kurumlar Vergisi Kanununun 12’nci maddesine göre kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin 3 katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılmaktadır.
Ortaklara olan borçların toplamının, öz sermayenin üç katından fazla olduğu yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.

11- ORTAKLARDAN ALACAKLAR İÇİN HESAPLANMASI GEREKEN FAİZLER YÖNÜNDEN MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Gelir İdaresi Bakanlığınca yapılan düzenlemeler uyarınca verilen dönem sonu bilançosunda “Ortaklardan Alacaklar” hesabında bakiye bulunmakla birlikte aynı döneme ilişkin gelir tablosunda faiz geliri beyan etmediği yönünde haklarında ön tespit bulunan mükellefler izaha davet edilir.

12- ORTAKLIK HAKLARI VEYA HİSSELERİNİ ELDEN ÇIKARDIKLARI HALDE BEYANDA BULUNMAYAN LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ İZAHA DAVET EDİLMESİ
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak sayılmıştır.

Bu kapsamda, ortaklık hak ve hisselerini elden çıkardıkları halde gelir vergisi beyannamesi vermedikleri veya vermiş oldukları gelir vergisi beyannamesinde bu gelirleri beyan etmedikleri yönünde haklarında ön tespit bulunan limited şirket ortakları izaha davet edilir.

13- GAYRİMENKUL ALIM/SATIM BEDELİNİN EKSİK BEYAN EDİLMİŞ OLABİLECEĞİNE DAİR HAKLARINDA TESPİT BULUNANLARIN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Gayrimenkul alım/satım işlemlerine ilişkin olarak, tapu daireleri, banka ve benzeri finans kurumları ile diğer kurum ve kuruluşlardan elde edilen bilgilerin karşılaştırılması sonucunda, alım/satım bedelinin eksik beyan edilmiş olabileceğine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.

14- GAYRİMENKULLERE İLİŞKİN DEĞER ARTIŞI KAZANÇLARI YÖNÜNDEN MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80’inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) Kanunun 70’inci maddesinin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak sayılmıştır. Öte yandan, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç olmak üzere bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının hangi tutarda istisnaya tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu (6) numaralı bende göre değer artışı kazancı olarak sayılanlardan tapuya tescil edilen gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğanlara ilişkin olarak, tapu dairelerinden elde edilen verilere göre, gayrimenkulleri iktisap tarihinden başlayarak 5 yıl içinde elden çıkardıkları ve istisna haddinin üstünde kazanç elde ettikleri halde beyanname vermediklerine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.

15- GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARINI BEYAN ETMEYEN VEYA EKSİK/HATALI BEYAN EDEN MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Banka, benzeri finans kurumları, Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya abonelerine elektrik, su, doğalgaz, internet hizmeti vb. mal ve hizmetleri teslim eden/sunan kurumlar ile diğer kurum ve kuruluşlardan alınan bilgilerin değerlendirilmesi neticesinde, kira geliri elde ettiği anlaşılanlar ile muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde yapılan tevkifat tutarına göre istisna ve beyan sınırı üzerinde kira geliri elde ettiği anlaşılanlardan gayrimenkul sermaye iratlarını beyan etmediklerine veya eksik/hatalı beyan ettiklerine dair haklarında ön tespit bulunanlar izaha davet edilir.

16- SAHTE VEYA MUHTEVİYATI İTİBARIYLA YANILTICI BELGE KULLANILMASI DURUMUNDA MÜKELLEFLERİN İZAHA DAVET EDİLMESİ
Vergi Usul Kanununun 359’uncu maddesinde yer alan fiillerle verginin zıyaa uğratılmış olabileceği hallerde izaha davet hükümleri uygulanmayacaktır.

Bununla birlikte, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair vergi inceleme yetkisini haiz kişilerce düzenlenen raporlara istinaden yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının; her bir belge itibarıyla 50.000 TL’yi geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilir.

Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair belge tutarının tespiti ile mal ve hizmet alış tutarının hesaplanmasında vergiler hariç tutarlar dikkate alınacaktır.

16.1- Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair her bir ön tespit itibarıyla tüm belge tutarlarının vergiler hariç ayrı ayrı 50.000-TL ve altında olması ve diğer şartların da gerçekleşmesi halinde mükellefler izaha davet edilir. Bununla birlikte, her bir ön tespite ilişkin olarak herhangi bir belge tutarının vergiler hariç 50.000-TL üzerinde olması durumunda, bu belgeyi kullanan mükellefin diğer benzer mahiyetteki belge ve/veya belgeleri tutarı 50.000 TL altında olsa dahi tüm bu belgelere ilişkin izaha davette bulunulması mümkün değildir. 

Örnek:
(A) Ltd. Şti. hakkında sahte belge düzenleyicisi olduğuna dair vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen bu raporun sonuç bölümünde (B) Ltd. Şti.’nin, (A) Ltd. Şti. tarafından düzenlenen 10 adet faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgular yer almaktadır. Bu faturaların her biri vergiler hariç 50.000 TL’nin altında kalmaktadır. Bu durumda diğer şartların da gerçekleşmesi halinde (B) Ltd. Şti. izaha davet edilecektir.

Mezkûr faturaların vergiler hariç, 9 adedinin her birinin tutarı 50.000 TL’nin altında, bir adet fatura tutarının da 50.000 TL’nin üstünde olduğu durumda ise zıyaa uğramış olabilecek vergiye ilişkin bir fatura tutarının 50.000 TL’nin üzerinde olması nedeniyle 10 adet faturanın hiçbiri için mükellef izaha davet edilmeyecektir.

16.2- Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olabilecek toplam belge tutarının ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşması halinde, vergiler hariç her bir belge tutarının 50.000 TL’yi geçmemesi durumunda dahi mükelleflere izaha davette bulunulması mümkün değildir.

Örnek:
(C) Ltd. Şti. hakkında sahte belge düzenleyicisi olduğuna dair vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Düzenlenen bu raporun sonuç bölümünde (Ç) Ltd. Şti.’nin 2017 yılına ilişkin olarak bu belgelerden 20 adet faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgular yer almaktadır. Bu faturaların ayrı ayrı her birinin vergiler hariç tutarı 50.000 TL’nin altında olup, toplam tutarları ise 800.000 TL’dir. (Ç) Ltd. Şti.’nin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alış tutarı ise 8.000.000 TL’dir.

Buna göre, her bir belge itibarıyla 50.000 TL sınırı aşılmamakla birlikte, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olabilecek toplam belge tutarının (800.000 TL) ilgili yıldaki mal ve hizmet alışları toplamının %5’i olan 400.000 TL’yi aşması nedeniyle mükellef söz konusu faturalar için izaha davet edilmeyecektir.

16.3- Mükelleflerin izaha davet edilip edilmeyeceğinin belirlenmesinde sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgeler, her bir ön tespit bakımından ayrı ayrı değerlendirilecektir.

Örnek:
01.08.2017 tarihinde (D) A.Ş. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, (E) Ltd. Şti.’nin vergiler hariç 60.000 TL tutarında 1 adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu mevcuttur. Öte yandan, (F) A.Ş. hakkındaki 02.10.2017 tarihli bir başka vergi tekniği raporunda ise (E) Ltd. Şti. hakkında vergiler hariç 40.000 TL tutarında 1 adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu yer almaktadır. Mükellefin, 01.08.2017 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili olarak izaha davet edilmesi mümkün bulunmamakla birlikte, ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının %5’ini aşmaması şartıyla 02.10.2017 tarihinde düzenlenen raporda belirtilen faturayla ilgili olarak izaha davet edilmesi mümkündür.

16.4- Mükellefler hakkında tek bir vergi tekniği raporunda birbirinden farklı yıllara ilişkin sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılmış olabileceğine dair bulguların mevcut olması durumunda, söz konusu 50.000 TL’lik sınırın ve %5’lik oranın aşılmamış olması şartları her bir yıl itibarıyla ayrı ayrı değerlendirilecektir. Herhangi bir yıla ilişkin bu şartların sağlanmamış olması, diğer yıllarda bu şartlardan her ikisini de sağlayan mükelleflerin bu şartların sağlandığı yıla ilişkin izaha davet edilmesine engel teşkil etmeyecektir.

Örnek:
01.08.2017 tarihinde (G) Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda, (H) A.Ş. Nin 2015 yılına ilişkin vergiler hariç 70.000 TL, 10.000 TL ve 30.000 TL olmak üzere toplam üç adet, 2016 yılına ilişkin olarak ise vergiler hariç biri 45.000 TL, diğeri 40.000 TL olmak üzere toplam iki adet sahte faturayı kullanmış olabileceğine dair bulgu mevcuttur. (H) A.Ş.’nin 2015 yılına ilişkin toplam mal ve hizmet alış tutarları 3.000.000 TL, 2016 yılına ilişkin toplam mal ve hizmet alış tutarları ise 2.000.000 TL’dir. Buna göre, (H) A.Ş., 2015 yılına ilişkin 70.000 TL’lik faturanın 50.000 TL’lik sınırı aşmasından dolayı 2015 yılı için izaha davet edilmeyecek olup, 2016 yılına ilişkin belgelerden hiç birinin 50.000 TL’yi ve 2016 yılına ilişkin belge tutarları toplamının (85.000 TL) ilgili yıldaki mal ve hizmet alışları toplamının %5’i olan 100.000 TL’yi aşmamış olması nedeniyle 2016 yılına ilişkin faturalar için izaha davet edilecektir.

16.5- KDV mükellefi olanlar açısından ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının belirlenmesinde, öncelikle tespit tarihine kadar verilen KDV beyannamelerinde yer alan indirilecek KDV’ye ilişkin her bir KDV oranı ayrı ayrı esas alınmak suretiyle söz konusu toplam mal ve hizmet alışlarına ulaşılacaktır.

16.6- KDV mükellefiyeti bulunmayan basit usule tabi mükelleflerin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet alışlarının belirlenmesinde işletme hesabı özetinde yer alan “Dönem İçinde Satın Alınan Emtia” ve “Giderler” satırlarının toplam tutarı dikkate alınacaktır.

16.7- Toplam mal ve hizmet alışları ya da sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgelerin tutarının net bir şekilde tespit edilemediği durumlarda, bu Tebliğin 5’inci maddesinde belirtilen İzah Değerlendirme Komisyonunca mükelleften ilgili dönemdeki toplam mal ve hizmet alışları ile kullanılmış olabilecek sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeleri yazılı olarak bildirmesi istenir. Mükellefler tarafından yapılan bu bildirim, ilgili dönemdeki toplam mal ve hizmet alışları ile sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının tespitinde esas alınarak ön tespite konu tutar komisyonca belirlenir. İdarece yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde, yapılan bildirimin hatalı veya eksik olduğunun tespit edilmesi durumunda, yeni tespitin gerektirdiği şekilde işlem tesis edilir.

17- ÖN TESPİT NASIL YAPILIR?
Ön tespit: Vergi kanunlarının verdiği yetki kapsamında vergi incelemesi yapmaya ve/veya mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişilerden bilgi toplamaya yetkili kılınanlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak elde edilen bilgi, bulgu veya verilerin İzah Değerlendirme Komisyonuna intikal ettirilmesi neticesinde, mezkûr komisyon tarafından verginin zıyaa uğramış olabileceği ve mükellefin izaha davet edilebileceği yönünde yapılan tespiti ifade eder.

***Vergi Usul Kanununun 370’inci maddesinde yer alan indirimli cezanın uygulanması, yetkili merciler tarafından verginin zıyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair ön tespitin yapılmış olduğu hallerde mümkündür.

18- ÖN TESPİTİN ŞARTLARI NELERDİR?
18.1- Vergi İncelemesine Başlanılmamış veya Takdir Komisyonuna Sevk İşleminin Yapılmamış Olması
Vergi Usul Kanununun 370’inci maddesinde bahsi geçen “vergi incelemesine başlanılmamış olması” ile “takdir komisyonuna sevk edilmemiş olması”, ön tespitin ilgili olduğu konuya ilişkin olarak; mükellef nezdinde bir vergi incelemesine başlanılmamış olmasını veya mükellefin takdir komisyonuna sevk edilmemiş olmasını ifade eder.

18.2- İhbarda Bulunulmamış Olması
Maddede bahsi geçen “ihbarda bulunulmamış olması”, yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitle ilgili konu hakkında, tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olmasını ifade eder. Haklarında ön tespit konusuyla ilgili ihbar bulunan mükellefler bu konuyla ilgili olarak izaha davet edilmeyecek, ön tespitle ilgisi bulunmayan ihbarlar ise izaha davete engel teşkil etmeyecektir.

19- ÖN TESPİTİ YAPACAK MERCİLER HANGİLERİDİR?
Madde hükmüne göre ön tespitin yetkili merciler tarafından yapılmış olması gerekmektedir.
Yetkili merci, madde kapsamında izaha daveti yapacak ve kendisine yapılan izahı değerlendirmeye tabi tutarak izahın konusu ile ilgili nihai karar verecek olan Gelir İdaresi Başkanlığı veya Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde kurulan komisyonu (İzah Değerlendirme Komisyonu) ifade eder.

20- İZAH DEĞERLENDİRME KOMİSYONU KİMLERDEN OLUŞUR?
Vergi Usul Kanununun 370’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, Maliye Bakanlığı izaha daveti yapacak mercii belirlemeye yetkili kılınmıştır. Bu yetkiye istinaden, Gelir İdaresi Başkanlığı ve Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı bünyesinde yeterli sayıda “İzah Değerlendirme Komisyonu” oluşturulmuştur.

21-  GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜNYESİNDE KURULAN İZAH DEĞERLENDİRME KOMİSYONU KİMLERDEN OLUŞUR?
Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde kurulan izah değerlendirme komisyonları ilgisine göre vergi dairesi başkanlıkları ile defterdarlıklara bağlı olarak görev yapacaklardır.

Vergi dairesi başkanlıklarında oluşturulacak komisyon,
21.1- Vergi dairesi başkanı veya grup müdürünün başkanlığında,
21.2- Vergi dairesi müdürlerinden veya müdürlerden, defterdarlıklarda oluşturulacak komisyon,
21.3- Defterdar veya defterdar yardımcısının başkanlığında, gelir müdürü ile vergi dairesi müdüründen
olmak üzere toplam üç kişiden oluşur.

***Vergi dairesi başkanlıkları bünyesinde birden fazla komisyon kurulması mümkündür.

22-  VERGİ DENETİM KURULU BAŞKANLIĞI BÜNYESİNDE KURULAN İZAH DEĞERLENDİRME KOMİSYONU KİMLERDEN OLUŞUR?
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında ve Başkanlıkça uygun görülen Grup Başkanlıklarında oluşturulacak İzah Değerlendirme Komisyonu, Başkanlık tarafından biri komisyon başkanı olarak belirlenecek üç vergi müfettişinden oluşur. Ayrıca, söz konusu komisyonlar için yeteri kadar yedek üye seçilir.

***Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı veya Grup Başkanlıkları bünyesinde birden fazla komisyon kurulması mümkündür.

23- KOMİSYONUN GÖREV VE YETKİLERİ NELERDİR?
İzah Değerlendirme Komisyonu;
23.1- Kendisine intikal ettirilen bilgi, bulgu veya verilerden hareketle verginin zıyaa uğramış olabileceğine ilişkin, maddede belirtilen ön tespiti yapar.
23.2- İzaha davet yazısını, tebliğ edilmek üzere, haklarında ön tespit yapılanlara gönderir.
23.3- Kendisine yapılacak izahları değerlendirip sonuçlandırır.

24- İZAHA DAVET YAZISI NEDİR?
Komisyon tarafından haklarında ön tespit yapılanlara, gerekli açıklamaların yer aldığı ve bu Tebliğ ekinde yer alan “İzaha Davet Yazısı” (EK:1) Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tebliğ olunur.

25- İZAHA DAVET YAZISINDA HANGİ HUSUSLARA YER VERİLİR?
25.1-
İzaha davet yazısının tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ön tespitle ilgili olarak gerekli izahın yapılması ve yapılan izah sonucu Komisyonca, vergi zıyaına sebebiyet verilmediği ve beyanname verilmesini gerektirir bir durum bulunmadığının anlaşılması halinde söz konusu ön tespitle ilgili olarak vergi incelemesi ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmayacağı,
25.2- İzaha davet yazısının tebliği tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde izahta bulunulmaması halinde Vergi Usul Kanununun 370’inci maddesinde yer alan indirimli ceza uygulamasından yararlanılamayacağı ve mükellefin vergi incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edileceği,
25.3- İzahın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde, hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla (izah zammı) aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezasının ziyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesileceği,
25.4- İzahın yeterli görülmemesi halinde mükellefin vergi incelemesine ya da takdir komisyonuna sevk edilebileceği,
25.5- Mükellefin, yapacağı izahı desteklemek amacıyla başta defter ve belgeler olmak üzere Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesi kapsamında her türlü delili sunabileceği,
25.6- Davet konusu ön tespitle ilgili olarak Vergi Usul Kanununun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanılamayacağı.

***Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerle ilgili olarak, toplam mal ve hizmet alışları ya da sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olarak kullanılmış olabilecek belgelerin tutarının net bir şekilde belirlenemediği durumlarda, bu Tebliğ ekinde yer alan “Toplam Mal/Hizmet Alışları ile Kullanılan Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belgeler Listesi” (EK:2) tebliğ edilecek izaha davet yazısına eklenir.

26- İZAHIN DEĞERLENDİRİLMESİ NE ŞEKİLDE YAPILIR?
26.1-
Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilenlerin madde hükümlerinden yararlanmaları için tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde yetkili komisyona izahta bulunmaları gerekmektedir. Bu süre içerisinde ilgili komisyona izahta bulunmayanlar anılan madde hükmünden yararlanamaz.
26.2- Süresinde yapılan izah, komisyonca en geç 10 gün içinde değerlendirilerek sonuca bağlanır.

27- ZIYAA UĞRATILMIŞ OLABİLECEK VERGİ TUTARINI DOĞRULAR NİTELİKTEKİ İZAH ÜZERİNE YAPILACAK İŞLEMLER NELERDİR?
Haklarında yapılan ön tespite ilişkin olarak, izaha davet yazısında yer verilen zıyaa uğramış olabilecek vergi tutarını doğrular nitelikte vergi zıyaına neden olunduğu yönünde mükelleflerce izahta bulunulması durumunda, izahın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah zammıyla ödenmesi şartlarıyla vergi zıyaı cezası, zıyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir.

28- YAPILAN İZAHIN YETERLİ BULUNMASI HALİNDE NE YAPILIR?
Haklarında yapılan ön tespite ilişkin vergi zıyaına neden olunmadığı yönünde mükellefçe izahta bulunulması üzerine, mükellefin izahının komisyonca yeterli bulunması ve beyanname verilmesini veya vergi beyanının tamamlanmasını gerektirir bir durumun olmadığının değerlendirilmesi halinde, mükellef hakkında söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine ve takdir komisyonuna sevk işlemi yapılmaz.

29- YAPILAN İZAHIN YETERLİ BULUNMAMASI HALİNDE NE YAPILIR?
29.1-
Mükellefçe yapılan izahın komisyonca yeterli bulunmaması ve beyanname verilmesini gerektiren bir durumun bulunduğunun değerlendirilmesi halinde bu durum mükellefe bildirilir.
29.2- Bu bildirim üzerine, izahın yapıldığı tarihten itibaren 15 günlük süre sona ermeden mükellefçe; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi, ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51’inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranındaki izah zammıyla ödenmesi şartlarıyla vergi zıyaı cezası, zıyaa uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir.
29.3- Yapılan izahın yeterli bulunmaması ve mükellef tarafından Vergi Usul Kanununun 370’inci maddesinde öngörülen işlemlerin gerçekleştirilmemesi durumunda incelemeye veya takdire sevk işlemleri yapılır.

30- İZAHA DAVET İŞLEMİ İLE İLGİLİ DİĞER HUSUSLAR NELERDİR?
30.1-
İzaha davet şartlarından herhangi birini taşımadığı anlaşılan mükelleflerin vergi beyannamelerini vermelerine engel bir durum bulunmamakta olup, vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir komisyonuna sevk edilmeden beyannamelerini vermiş olanlara, zıyaa uğratılan vergi üzerinden Vergi Usul Kanununun 344’üncü maddesi gereği %50 oranında vergi zıyaı cezası kesilir.
30.2- İzaha davet kapsamında verilen beyanname üzerine tahakkuk eden vergiler ile izah zammının mükelleflerce maddede öngörülen 15 günlük süre içerisinde ödenmemesi durumunda %20 oranında kesilmiş olan indirimli ceza, %50 oranı esas alınarak ikmal edilir ve izah zammının gecikme faizine dönüştürülmesi işlemi yapılır.
30.3- Vergi Usul Kanununun 370’inci maddesi kapsamında %20 oranında kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin ihbarnamelerin tebliği üzerine mükellefler tarhiyat sonrası uzlaşma başvurusunda bulunabilirler.
30.4- Yazılı izah, izaha davet yazısını gönderen merciiye; elden verilmişse bu tarihte, postayla taahhütlü veya acele posta servisi ile gönderilmişse zarfın üzerindeki damga tarihinde, postayla adi olarak veya özel dağıtım şirketleri aracılığıyla gönderilmişse izaha davet yazısını gönderen merciin kayıtlarına girdiği tarihte verilmiş sayılır. Sözlü izah, izahı yapan ile komisyon tarafından imzalanacak bir tutanakla tespit olunur, bu durumda izah tarihi olarak tutanağın düzenlendiği tarih esas alınır.

EK-1 ve EK-2′ yi incelemek için tıklayınız.

Kaynak: Resmi Gazete (25.07.2017 – 30134)(VUK 482 Nolu Tebliğ)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/artik-vergi-denetimi-yapilmadan-once-izahat-imkaniniz-var/feed/ 0
Kapandıktan Sonra Fatura Düzenlenmesi, Faturanın Sahte Olduğu Sonucunu Doğurur mu? https://www.muhasebenews.com/kapandiktan-sonra-fatura-duzenlenmesi-faturanin-sahte-oldugu-sonucunu-dogurur-mu/ https://www.muhasebenews.com/kapandiktan-sonra-fatura-duzenlenmesi-faturanin-sahte-oldugu-sonucunu-dogurur-mu/#respond Mon, 19 Mar 2018 10:15:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18354 KONU: Vergi Kanunlarının Uygulanması Ve İspat- KDV İndirimi-KDV İndiriminin Belgelendirilmesi
Davacıya Fatura Düzenleyen Mükellefin, İhtilaflı Dönemlerde Faaliyet Göstermediği Ve Gerçek Bir Mal Teslimi Veya Hizmet İfasında Bulunmaksızın Sahte Fatura Düzenlediği Hususu Somut Bir Şekilde Ortaya Konulamamış Olduğundan, Davacının Bu Mükelleften Aldığı Faturalar Nedeniyle Tarh Edilen Vergi Zıyaı Cezalı Katma Değer Vergisinde Ve Davanın Bu Kısmını Reddeden Vergi Mahkemesi Kararında Hukuka Uyarlık Bulunmadığı Hakkında.

İLGİLİ KANUN MADDELERİ:
213/md. 3

3065/md. 29

İSTEMİN  ÖZETİ: Davacı  adına, Bornova Vergi  Dairesi Müdürlüğünün 0190507800 vergi numaralı mükellefi …….. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınan faturaların sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/Ocak-Mart dönemleri için re ‘sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi zıyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; kısmen kabul eden, kısmen reddeden İzmir 1. Vergi Mahkemesi’nin 05.06.2015 tarih ve E:2014/1674, K:2015/858 sayılı kararının; taraflarca dilekçelerde ileri sürülen sebeplerle karşılıklı olarak bozulması istenilmektedir.

CEVAPLARIN ÖZETİ: Davacı tarafından cevap verilmemiştir. Davalı idarenin cevabı yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

TETKİK HAKİMİ ……………’İN DÜŞÜNCESİ: Davacıya fatura düzenleyen ………. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerden, düzenlediği faturaların sahte olduğuna ilişkin somut herhangi bir tespit bulunmadığı anlaşıldığından, Vergi Mahkemesi kararının bir kat vergi zıyaı cezalı tarhiyata ilişkin hüküm fıkrasının bozulması, ilişkin hüküm fıkrasının ise onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Dava dosyasının tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık; davacı adına, ………. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınan faturaların sahte olduğu yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/Ocak-Mart dönemleri için re ‘sen tarh edilen katma değer vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle kesilen bir kat vergi zıyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı vergi zıyaı cezasının tekerrür uygulanan kısmı yönünden kabul eden, diğer kısım yönünden reddeden vergi mahkemesi kararının taraflarca bozulması istemine ilişkindir.

Davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar vergi mahkemesi kararının vergi zıyaı cezasının tekerrür uygulanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.

Vergi Mahkemesi kararının, ……….. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’den alınan faturalardan kaynaklanan hüküm fıkrasına yönelik davacı temyiz istemine gelince;

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/(a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) bendinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, ancak vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesinin ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan madde hükümlerinin değerlendirilmesinden, vergilendirme işlemi yapılırken, Kanuna uygun olarak biçimlendirilen muamelelerin bu biçimselliğinin ötesine geçilerek, muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Kanun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin hariç her türlü delile izin vermiştir. Bu deliller, tarafların ikrarı, vergiyi doğuran olayla ilişkisi doğal ve açık bulunan tanık ifadesi, muamelenin taraflarının ekonomik ve ticari konumları, işyerlerinin durumu, arandığında bulunup bulunamamasına ilişkin tespitler olabilir.

………….. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 23.10.2013 tarih ve VDENR-2013-A-1902/31 sayılı vergi tekniği raporunda; mükellef şirketin 3.1.2008 tarihinde atık ve hurda toptan ticareti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, şirket ortaklarının ortağı oldukları diğer şirketler hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı raporlar bulunduğu, şirket adresinde 9.1.2008 tarihinde yapılan yoklamada iş yerinin 500 m2 olup 50 m2.’lik kısmının büro olarak kullanıldığı, aylık kirasının 400,00 TL olduğu, asgari ücretli 1 çalışanının bulunduğu, emtia bulunmadığı ancak demirbaş olarak bir adet vinç, 2 bilgisayar, telefon ve faks bulunduğu hususunun tespit edildiği, 20.10.2009 tarihli yoklamada şirketin adreste faal olduğu, 8 işçi çalıştırdığı ve başka bir şube veya deposunun bulunmadığı, 11.5.2011 tarihli yoklamada adreste faal olup 9 işçinin çalıştığı, aylık kirasının 500,00 TL olduğu deposunun bulunmadığı, aynı adreste …………… San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin de faaliyet gösterdiği, 20.2.2012 tarihli yoklamada adreste 11.10.2011 tarihinden bu yana başka bir mükellefin faaliyette bulunduğu hususlarının tespit edildiği, defter tasdikine ilişkin bilgi bulunmadığı, vadesi geçmiş toplam 488.343,97 TL vergi borcu bulunduğu ancak 14.196,71 TL ödeme yapıldığı, 2010 yılı 48.777.560,20.-TL katma değer vergisi matrahına karşılık indirilecek katma değer vergisi nedeniyle ödenmesi gereken katma değer vergisinin 1.392,42.-TL çıktığı, Ba-Bs analizi sonucu, 2010 yılında mal/hizmet alışlarının %99’luk kısmının toplam 3 mükelleften olduğu ve bunlar hakkında ilgili dönemde sahte belge düzenledikleri yönünde tespitler bulunduğu veya özel esaslara tabi olduğu, 2008/Aralık döneminden itibaren beyannamelerini veren muhasebecinin İzmir SMMM Odası ile yapılan yazışma neticesinde oda kaydının bulunmadığının anlaşıldığı, amortismanlarının artma veya azalma olmadan sürekli 1.000,00 TL olmasına rağmen 2010 yılı cirosunun 48.777.560,20.-TL olduğu hususlarının tespit edildiği ve sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varıldığı anlaşılmıştır.

Olayda,  davacıya fatura düzenleyen mükellefin,  ihtilaflı dönemlerde faaliyet göstermediği ve gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunmaksızın sahte fatura düzenlediği hususu somut bir şekilde ortaya konulamamış olduğundan, davacının bu mükelleften aldığı faturalar nedeniyle tarh edilen vergi zıyaı cezalı katma değer vergisinde ve davanın bu kısmını reddeden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin reddine, davacı temyiz isteminin kabulüne, İzmir 1. Vergi Mahkemesi’nin 05.06.2015 tarih ve E:2014/1674, K:2015/858 sayılı kararının re ‘sen tarh edilen katma değer vergisi ve kesilen bir vergi zıyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, vergi zıyaı cezasının tekerrür uygulanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ise onanmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 27.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Danıştay-9. Daire-E. 2015/8428-K. 2015/12122-T. 27.10.2015

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kapandiktan-sonra-fatura-duzenlenmesi-faturanin-sahte-oldugu-sonucunu-dogurur-mu/feed/ 0
Defter ve Belgelerini İncelemeye İbraz Etmeyen Mükelleflere Vergi Ziyaı Cezası Kesilir mi? https://www.muhasebenews.com/defter-belgelerini-incelemeye-ibraz-etmeyen-mukelleflere-vergi-ziyai-cezasi-kesilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/defter-belgelerini-incelemeye-ibraz-etmeyen-mukelleflere-vergi-ziyai-cezasi-kesilir-mi/#respond Tue, 13 Feb 2018 17:30:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18357 KONU: KDV İndirimi-KDV İndiriminin Belgelendirilmesi
Sahte Fatura Tekerrür Hakkında Rapor Düzenlenen Mükellef Hakkında Sahte Fatura Düzenlemekten Dolayı Rapor Bulunan Şirketlere Ait Olanlar Dışındakilere Dayalı İndirimlerin Kabulü Gerektiği, Tekerrür Nedeniyle Artırılan Kısımda Da İsabet Bulunmadığı Hakkında.

İLGİLİ KANUN MADDELERİ:
3065/md. 1, 29, 34

İSTEMİN ÖZETİ: Davacı adına, defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle indirimlerin reddi yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010/Şubat-Aralık dönemleri için tahakkuk ettirilen katma değer vergisi ile tekerrür nedeniyle artırılarak kesilen üç kat vergi zıyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı; hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı rapor bulunan şirketlere ait olanlar dışındakilere dayalı indirimlerin kabulü gerektiği, tekerrür nedeniyle artırılan kısımda da isabet bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabul edilen, kısmen reddedilen İzmir 2. Vergi Mahkemesinin 03.12.2014 tarih ve E: 2012/1504, K: 2014/1621 sayılı kararının kabule ilişkin kısmının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.

CEVABIN ÖZETİ: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HAKİMİ ……….. DÜŞÜNCESİ: İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü: Vergi Mahkemesi kararının dayandığı hukuki sebepler ve gerekçesi Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar, sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Danıştay-9. Daire-E. 2015/4929-K. 2015/6614-T. 8.6.2015

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/defter-belgelerini-incelemeye-ibraz-etmeyen-mukelleflere-vergi-ziyai-cezasi-kesilir-mi/feed/ 0