sağlık – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 09 Dec 2024 19:13:43 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Yurt dışındaki hastalara verilen psikolojik danışmanlık hizmeti KDV’e tabi midir? https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-hastalara-verilen-psikolojik-danismanlik-hizmeti-kdve-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-hastalara-verilen-psikolojik-danismanlik-hizmeti-kdve-tabi-midir/#respond Tue, 10 Dec 2024 04:29:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=158866 Yurt dışındaki hastalara verilen psikolojik danışmanlık hizmeti KDV’e tabi midir?

Türkiye’de serbest meslek erbabı olarak faaliyet gösteren hekimlerin online olarak yurt dışında ikamet eden kişilere verdikleri ve yurt dışında faydalanılan sağlık hizmetleri için e-Serbest Meslek Makbuzu düzenlenmelidir. e-SMM’de KDV hesaplanmayacaktır.

Ayrıca bu hizmetler için Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan %80’lik kazanç indirimden de yararlanılabilir.

Gelir Vergisi Kanunu – Diğer indirimler – Madde 89

Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:

13. (6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle eklenen bent; Yürürlük 15.06.2012) Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, (6728 sayılı kanunun 15 inci maddesiyle değişen ibare;Yürürlük 09.08.2016) çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim (13) alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri (7491 sayılı kanunun 10.maddesiyle değişen ibare; Yürürlük 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere 28.12.2023)  kazancın, elde edildiği takvim yılına ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, %80’i. (19) Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.

Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları (6728 sayılı kanunun 15 inci maddesiyle eklenen ibare;Yürürlük 09.08.2016) ve kazanç tutarları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya (7491 sayılı kanunun 10.maddesiyle değişen ibare; Yürürlük 1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere 28.12.2023)  %100’e kadar artırmaya ve Türkiye’ye transfer edilecek kazanç tutarını sıfıra kadar indirmeye veya kanuni seviyesine kadar artırmaya (20)  (700 Sayılı KHK’nın 45 nci maddesiyle değişen ibare; Yürürlük: 09.07.2018)Cumhurbaşkanı(14), bu bendin uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

***

TAVSİYE EDİLEN DİĞER İÇERİK


Kaynak: GVK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disindaki-hastalara-verilen-psikolojik-danismanlik-hizmeti-kdve-tabi-midir/feed/ 0
Yabancılara Türkiye’de sunulan sağlık hizmetleri kazancı için %80 kurumlar vergisi indiriminden yararlanılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yabancilara-turkiyede-sunulan-saglik-hizmetleri-kazanci-icin-%80-kurumlar-vergisi-indiriminden-yararlanilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yabancilara-turkiyede-sunulan-saglik-hizmetleri-kazanci-icin-%80-kurumlar-vergisi-indiriminden-yararlanilabilir-mi/#respond Thu, 12 Sep 2024 04:18:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=154962  

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

(Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

 

 

Tarih: 24.07.2024

Sayı: E-84098128-125[32-2023/45]-429238

Konu: Yurtdışı mukimlerine verdiği sağlık hizmetleri nedeniyle KVK 10-1/ğ md. istisnadan yararlanan mükellefin, istisna uygulanmayan kazanca uygulanacak KV oranının %5 indirimli uygulanıp uygulanamayacağı.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt içinde bulunan sağlık kurumlarınızda yabancı hastalara sağlık hizmeti verildiği ve Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında hüküm altına alınan kazanç indiriminden yararlanıldığı belirtilerek, şirketinizin kazancın istisnadan yararlanılmayan ve beyana konu edilen kısmına ihracat yapan şirketler için uygulanan beş puan indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla (1/1/2023 tarihinden itibaren elde edilen gelirler ve kazançlara uygulanmak üzere) %80’inin kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabileceği; indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili açıklamalara ise, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.5. Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler” başlıklı bölümünde yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı” başlıklı 32 nci maddesinin 7 nci fıkrasında, ihracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının, 1/10/2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken beyannamelerden başlamak üzere; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, 5 puan indirimli uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Konu ile ilgili olarak, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “32.1. Kurumlar vergisi oranı ve geçici vergi” başlıklı bölümünde, bu madde uygulamasında hizmet ihracının, yurt dışındaki bir müşteri için yapılan ve yurt dışında faydalanılan hizmetleri kapsadığı belirtilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ve konuya ilişkin yayımlanan ilgili Tebliğ kapsamında, münhasıran Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere sunduğunuz sağlık hizmetlerinden elde ettiğiniz kazancın %80’ini, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca göstermek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, Türkiye’de yurtdışı mukimlerine verilen bahse konu sağlık hizmetleri hizmet ihracatı kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, Kurumlar Vergisi Kanununun 10-1/ğ maddesinde belirtilen indirimden yararlanılmayan %20 oranındaki kazançlarınıza Kurumlar Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kurumlar vergisi oranının 5 puan indirimli uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yabancilara-turkiyede-sunulan-saglik-hizmetleri-kazanci-icin-%80-kurumlar-vergisi-indiriminden-yararlanilabilir-mi/feed/ 0
Eş ve çocuk adına yapılan özel sağlık sigortası ücret bordrosunda indirim konusu yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/es-ve-cocuk-adina-yapilan-ozel-saglik-sigortasi-ucret-bordrosunda-indirim-konusu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/es-ve-cocuk-adina-yapilan-ozel-saglik-sigortasi-ucret-bordrosunda-indirim-konusu-yapilabilir-mi/#respond Tue, 13 Aug 2024 16:19:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=153356 Ödenen sigorta primi GVK 63/3. maddedeki şartlara ve oranlara göre hesaplanan vergi matrahından indirilir.

Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır denilmiş ve 63/3. maddesindeki hüküme göre;

Sigorta şirketinin Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.

Buna göre;  ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ücret bordrosundaki vergi matrahından indirim konusu yapılabilir.

***

Şahıs sigorta şirketlerine ödenen şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik şirketlerine ödenen katkı payları ücret matrahından ne şekilde indirilir?

Gelir Vergisi Kanununun 63/3 üncü  maddesine göre, sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir  emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin  şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet  erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık,  engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri  için hizmet erbabı tarafından ödenen primler indirim konusu  yapılmaktadır.(İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde  edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.)

6327 sayılı Kanunun 5 inci  maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3)  numaralı bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 01/01/2013 tarihinden itibaren,  ücretliler için vergiye tabi ücret matrahının tespitinde bireysel emeklilik  sistemine ödenen katkı payları indirim konusu yapılamayacaktır.

***

Bir ücretli yapmış olduğu şahıs sigorta primlerini hangi şartlarda indirim konusu yapabilir?

1- Şahıs sigorta şirketlerine ödenen şahıs sigorta primlerinin, mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait olması.
2- Sigorta şirketinin Türkiye’de kâin ve merkezinin Türkiye’de olması.
3- Sigorta mukavelesinin bu nitelikteki şirketlerle yapılması.
4- Sigorta priminin ödenmiş olduğunun belgelendirilmesi.
5- Mükelleflerce ödenen primlerin yıllık beyanname ile beyan edilen gelirden indirilebilmesi için, bu primlerin ücretin safi tutarının tespitinde ayrıca indirilmemiş olması gerekmektedir.

***

Gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak prim ve katkı payları nasıl belgelendirilmektedir?

Gelir Vergisi Kanununun 63/3 ve 89/1 inci maddelerinde yer alan hükümler uyarınca şahıs sigortalarına ödenen primlerin, belirli şartlar çerçevesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde indirimi mümkün bulunmakta olup, bu indirimin gerçekleştirilebilmesi için ödeme tutarı ile tarihinin belgelendirilmesi gerekmektedir.

Ödeme tutarı ve tarihinin aşağıdaki belgelerle tevsik edilebilmesi mümkündür;

1. Sigorta şirketlerince düzenlenen makbuzlar.

2. Ödeyenin adı ve soyadı, ödemenin ait olduğu dönem, ödenen prim tutarı, ödeme yapılan sigorta şirketinin unvanı ve ödemenin türüne (Şahıs sigorta primi) ilişkin bilgilerin yer alması koşuluyla;
– Banka dekontları.
– Otomatik para çekme makinesi makbuzları.
– Kredi kartı ekstreleri.
– Posta çekleri.

3. Ayrıca, sigorta poliçesinin bir örneğinin işverene verilmesi halinde sigorta şirketlerince;
– Faks veya e-posta yoluyla katılımcılara gönderilen makbuz örnekleri.
– İnternet ortamında yapılan ödemelere ilişkin olarak bilgisayardan alınan çıktılar esas alınarak da indirim uygulanabilecektir.

4. Sigorta primini sigorta şirketine hizmet erbabı tarafından doğrudan ödenmeyip, işverenler aracılığıyla ödenmesi halinde (grup sigortası sözleşmesi);
– Sigorta poliçesi sözleşmesinin bir örneğinin işverende bulunması,
– Bu poliçe veya sözleşmede sigorta priminin ödeme dönemlerinin, ayrıca bu dönemler için ödenecek prim ve katkı payı tutarlarının belli edilmiş olması kaydıyla,

hizmet erbabı için işveren tarafından sigorta şirketine ödenen ve/veya hizmet erbabının ücretinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen sigorta primi her bir kişi için ayrıca yukarıda belirtilen belgeler aranmaksızın ücretin vergi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.

***

Primler hangi dönemde indirim konusu yapılabilecektir?

Yıllık beyannamede indirim konusu  yapılacak primlerin, beyannamenin ilgili olduğu dönem ile ilişkili olması ve  ödemenin bu dönem içerisinde yapılmış olması, ücretlere ilişkin indirimde ise  ücretin ilgili olduğu ay ile ilişkili olması ve en geç bu aylık dönem içinde  ödenmiş olması gerekmektedir.

Örneğin; gelir vergisi mükellefi  Bay (A), kendi adına 1 Temmuz 2014 – 31 Haziran 2015 dönemini kapsamak üzere  bir yıllık yaptırdığı ve bedelini peşin olarak ödediği sağlık sigortası  priminin; 6 aylık kısmını 2014 yılına, diğer 6 aylık kısmını da 2015 yılına  ilişkin olarak vereceği yıllık gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu  yapacaktır.

Ücretlerini peşin alan  ücretlilerin, aylık dönemler itibariyle ödedikleri şahıs sigorta primleri,  ödeme belgesinin prim ve katkı payının ait olduğu ay içinde işverene ibraz  edilmesi koşuluyla, oransal ve mutlak sınırlamalar çerçevesinde izleyen aylara  (bir sonraki aya) ait ücretlerin vergi matrahının hesabında indirim olarak  dikkate alınabilecektir.

***

Geçmiş dönemlere yönelik yapılan (gecikmiş) ödemeler indirim konusu yapılabilir mi?

Gelir Vergisi Kanununun 63 ve 89 uncu  maddelerinde yapılmış olan düzenlemelere göre, ödenmemiş primler, sigorta  poliçesi bulunsa dahi indirim konusu yapılamamaktadır. Geçmiş dönemlere ilişkin  olarak yapılan prim ödemelerinin düzeltme yoluyla ödemenin ilgili olduğu  dönemin matrahının tespitinde indirim konusu yapılması da mümkün değildir.

***

İşverenler tarafından ücretliler adına ödenen şahıs sigorta primleri gider olarak indirim konusu yapılabilir mi?

İşverenlerce ödenen şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ve 68 inci maddeleri çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.

***

Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde sigorta primleri hangi oranda dikkate alınır?

Vergiye tabi ücret matrahının  tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri; sigortanın Türkiye’de kâin ve  merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde  akdedilmiş olması şartıyla;

– Ücretlinin şahsına, eşine ve  küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için  hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile,

– Ölüm, kaza, sağlık, hastalık,  engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri  için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin % 100’ünden,

müteşekkildir.

***

İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde hangi ücretler esas alınmaktadır?

İndirim konusu yapılacak prim  tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti  karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar  gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı  olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin  karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.

***

Çocuk” veya “küçük çocuk” tabiri neyi ifade etmektedir?

“Çocuk” veya  “küçük çocuk” tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef  tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını  kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya  tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, “eş” tabiri ise,  aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder.

***

Konut, taşıt ve tüketici gibi kredilerin kullanımı sırasında bu kredilere bağlı olarak ilgili bankalarca yapılan hayat sigortası poliçelerine ilişkin ödenen primler indirim olarak dikkate alınır mı?

Konut, taşıt ve tüketici gibi kredilerin kullanımı sırasında bu kredilere bağlı olarak ilgili bankalarca yapılan hayat sigortası poliçelerine ilişkin ödenen primler, Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin uygulamasında indirim olarak dikkate alınabilecektir.

***

İşveren tarafından ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin vergi matrahına brüt olarak iblağ edilip edilmeyeceği ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağına ilişkin GİB tarafından verilen Özelge örneği aşağıda belirtilmiştir.

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-120[63-2018/708]-E.91497

24.01.2020

Konu

:

İşveren tarafından ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin vergi matrahına brüt olarak iblağ edilip edilmeyeceği ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, noter olarak serbest meslek faaliyetinde bulunduğunuz ve iş yerinizde istihdam ettiğiniz personel için tarafınızdan özel sağlık poliçesi primi ödemeleri yapıldığı belirtilerek, söz konusu ödemelerin ücret matrahından indirimi öncesinde poliçe net ödemelerinin brüte iblağ edilerek mi gayrisafi ücrete eklenmesi gerektiği hususunda tereddüt edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşü aşağıda yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61’inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun ücretin gerçek safi değerinin tespitinde yapılacak indirimlere ilişkin 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, “Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.)” hükmüne yer verilmiştir.

23/02/2007 tarih ve GVK-59/2007-3 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinin “3. İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde, işverenlerce ödenen diğer şahıs sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak her hangi bir tutar ve oran sınırlaması olmaksızın indirim konusu yapılabileceği, öte yandan, söz konusu primlerin, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak üzere hizmet erbabının safi ücret tutarının belirlenmesi sırasında indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 23/10/2012 tarih ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde de konu ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre; indirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret ise, işveren tarafından çalışana hizmet karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.

Öte yandan, işveren tarafından ödenen şahıs sigorta primleri ücretliye sağlanan bir menfaat olarak nitelendirilmekte olup, işveren tarafından hizmet erbabına ödenen söz konusu şahıs sigorta primi kadar net ücret ödemesi yapıldığı anlamına gelmektedir. Bu nedenle öncelikle ödenen şahıs sigorta priminin brüt tutarının bulunarak gayrisafi ücrete eklenmesi ve bu ekleme sonrası ödenen şahıs sigorta priminin yukarıda belirtildiği şekilde, gayrisafi ücretten indirim konusu yapılması gerekmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; çalışanlarınız adına ödenen özel sağlık poliçesi primlerinin, çalışanlarınıza sağlanan net menfaat (ücret) olarak değerlendirilmesi ve brütleştirilerek  aylık ücret bordrolarına dahil edilmesi gerekmektedir.

Diğer yandan, sigortanın Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla, söz konusu primler ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir. Ancak, indirim konusu yapılacak primlerin toplamının, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacağı tabiidir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/es-ve-cocuk-adina-yapilan-ozel-saglik-sigortasi-ucret-bordrosunda-indirim-konusu-yapilabilir-mi/feed/ 0
Sağlık turizmi faaliyeti gösteren şirkete verilen hasta bulma hizmeti KDV’ye tabi midir? https://www.muhasebenews.com/saglik-turizmi-faaliyeti-gosteren-sirkete-verilen-hasta-bulma-hizmeti-kdvye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/saglik-turizmi-faaliyeti-gosteren-sirkete-verilen-hasta-bulma-hizmeti-kdvye-tabi-midir/#respond Thu, 18 Jul 2024 06:58:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152708 Sağlık turizmi konusunda yetki belgesi olan acentelere verilen hasta bulma hizmeti faturasında KDV oranı ne olacak?

Sağlık turizmi yetki belgesi olmayan işletmelerin aldığı komisyon bedelleri için genel oranda (% 20) KDV hesaplanmalıdır.

Sağlık  Turizmi – Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde KDV Uygulamasına Yönelik KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİ’nde yapılan açıklamalar

16. Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna

7104 sayılı Kanunla 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (l) bendine göre, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri (Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına dahil değildir.) 1/6/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV’den istisnadır.

Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirlenmiştir.

16.1. Kapsam

3065 sayılı Kanunun (13/l) maddesinde düzenlenen istisnanın kapsamına Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri girmektedir.

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanabilmesi için bu hizmetleri veren gerçek veya tüzel kişilerin ilgili mevzuat çerçevesinde Sağlık Bakanlığınca izin verilen sağlık kurum ve kuruluşu olmaları zorunludur.

Buna göre, hastaneler (kamu, özel, üniversite), tıp merkezleri, polikliniklerin yanında Sağlık Bakanlığından izin almak suretiyle faaliyette bulunan; aile ve toplum sağlığı merkezleri, muayenehaneler, laboratuvarlar, müesseseler, ağız ve diş sağlığı hizmeti sunan özel sağlık kuruluşları, ambulans hizmetleri sunan kuruluşlar, diyaliz merkezleri, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleri, genetik hastalıklar tanı merkezleri, hiperbarik oksijen tedavisi uygulanan özel sağlık kuruluşları, hemoglobinopati tanı merkezleri, madde bağımlılığı tedavi merkezleri, üremeye yardımcı tedavi merkezleri, terapötikaferez merkezleri, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama merkezleri, kordon kanı bankaları ile kaplıcaların Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere verdikleri koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde istisna uygulanır.

16.1.1. İstisna Kapsamına Giren Hizmetler

İstisna kapsamına Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri girmektedir. Söz konusu hizmetlerin münhasıran bu sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilmesi gerekmektedir.

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin kapsamı Sağlık Bakanlığının ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenir.

Saç ekimi, cilt bakımı, kırışıklık tedavisi, dolgu maddeleri uygulamaları gibi estetik amacıyla yapılan hizmetler bu istisna kapsamında değerlendirilmez.

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile birlikte verilebilen konaklama, ulaşım, yemek gibi teslim ve hizmetler istisna kapsamına girmez.

16.1.2. İstisnadan Yararlanacak Alıcılar

İstisnadan, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler yararlanabilir.

5901 sayılı Kanunun (3/1-d) maddesinde, yabancının Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişiyi ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Kanunun “Türkiye’de yerleşme” başlıklı 4 üncü maddesine göre, ikametgahı Türkiye’de bulunanlar ile bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.) Türkiye’de yerleşmiş sayılır.

193 sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca, belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler ile tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olan yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmazlar.

Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan ve 193 sayılı Kanuna göre Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişiler bu istisnadan faydalanabilir.

Öte yandan, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesi uyarınca kendilerine mavi kart verilen ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler de bu istisnadan faydalanabilir.

İstisna kapsamında hizmet sunan sağlık kurum ve kuruluşları, alıcının istisna kapsamında olduğunun tevsikine ilişkin olarak uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaport üzerinden Türkiye’ye son giriş tarihinin altı aydan fazla olmadığını kontrol etmek ve pasaportun fotokopisini (çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartın fotokopisini) hizmet sunulmadan önce alıcıdan almak zorundadırlar.

16.2. İstisnanın Uygulanması

İstisna uygulanabilmesi için, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilerin uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaportu (çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartı) ibraz ederek, yabancı uyruklu olduklarını ve pasaport üzerinden altı aydan daha az süreli Türkiye’de bulunduklarını tevsik etmeleri gerekmektedir.

Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verdikleri koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin faturada hizmet verilen yabancının adı, soyadı, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport veya mavi kart numarası, verilen hizmetin niteliği, hizmetin sunulduğu yer ve hizmet bedeli bilgilerine yer vererek KDV hesaplamazlar.

Yabancı ülke pasaportunun veya mavi kartın fotokopisi, hizmeti sunanlar tarafından 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine uygun olarak saklanır.

Yabancılara sunulan koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin faturanın, hizmet sunulan yabancı hasta yerine, sigorta kuruluşları, yabancı sosyal güvenlik kurumları, yetkili acenteler veya Sosyal Güvenlik Kurumuna (ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verilen hizmet bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi durumunda) düzenlenmesi mümkün olabilmektedir. Bu durumda istisnanın uygulanabilmesi için düzenlenen faturada hizmet verilen yabancının adı, soyadı, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport veya mavi kart numarası, Türkiye’ye en son giriş tarihi, verilen hizmetin niteliği ve hizmet bedeli bilgilerine yer verilmesi zorunludur.

16.3. İstisnanın Beyanı

Bu istisna kapsamında yapılan hizmetler, hizmetin yapıldığı vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda, 334 kod numaralı “Yabancılara Verilen Sağlık Hizmetlerinde İstisna” satırı aracılığıyla beyan edilir. Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu hizmetlerin KDV hariç tutarı, “Yüklenilen KDV” sütununa bu hizmetlere ilişkin alış ve giderlere ait belgelerde gösterilen toplam KDV tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.

16.4. İade

Bu istisnadan kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır: – Standart iade talep dilekçesi
– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi
– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu

– Satış faturaları listesi

– Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilerin uyruğunda bulunduğu ülke tarafından verilmiş pasaportun veya çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerde mavi kartın fotokopisi.

16.4.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

16.4.2. Nakden İade

Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan ve 10.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 10.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.

Yabancılara verilen sağlık hizmetlerinde KDV.

Sayı: 76464994-130[KDV.2018.196]-87824

Tarih:  12/06/2020

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı : 76464994-130[KDV.2018.196]-E.87824 12.06.2020
Konu : Yabancılara verilen sağlık hizmetlerinde KDV.
İlgi : a) … tarih ve … evrak kayıt sayılı özelge talep formunuz.
b) … tarih ve … sayılı yazımız.
c) … tarih ve … evrak kayıt sayılı dilekçeniz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Şirketinizin Turizm Bakanlığından alınmış A Grubu Seyahat Acentası Belgesinin bulunduğu, yurt dışından tedavi için gelen hastaların havalimanından transferi, konaklama ihtiyaçları ve diş tedavisi hizmetlerinin sağlandığı, hizmet alımı yapılan konaklama ve transfer şirketleri ile diş kliniklerinden faturaların alındığı belirtilerek verilen bu hizmetlerin sağlık turizmi kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ile alınan hizmet ve satılan hizmet bedeli arasındaki fark (komisyon) için katma değer vergisi (KDV) hesaplanıp hesaplanmayacağı konularında görüşümüz sorulmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun 13/l maddesinde,“Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri (Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına dahil değildir.)” hükmüne yer verilmiştir.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (II/B-16) bölümünde istisnanın uygulamasına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Söz konusu Tebliğin (II/B-16.1.1.) bölümünde;

İstisna kapsamına Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri girmektedir. Söz konusu hizmetlerin münhasıran bu sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilmesi gerekmektedir.

Koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile birlikte verilebilen konaklama, ulaşım, yemek gibi teslim ve hizmetler istisna kapsamına girmez.

– ( II/B-16.1.2.) bölümünde;

Yabancılara sunulan koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerine ilişkin faturanın, hizmet sunulan yabancı hasta yerine, sigorta kuruluşları, yabancı sosyal güvenlik kurumları, yetkili acenteler veya Sosyal Güvenlik Kurumuna (ikili sosyal güvenlik anlaşması bulunan ülkelerde yerleşik olanlara verilen hizmet bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili ülke kurumlarından tahsil edilmesi durumunda) düzenlenmesi mümkün olabilmektedir. Bu durumda istisnanın uygulanabilmesi için düzenlenen faturada hizmet verilen yabancının adı, soyadı, hangi ülkenin uyruğunda olduğu, pasaport veya mavi kart numarası, Türkiye’ye en son giriş tarihi, verilen hizmetin niteliği ve hizmet bedeli bilgilerine yer verilmesi zorunludur.

açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, yabancılara verilen sağlık hizmetlerine ilişkin faturanın hasta yerine Şirketinize düzenlenmesi halinde faturada mezkur Tebliğde belirlenen şekilde hizmet verilen yabancı hasta ve hizmete ilişkin bilgilere yer verilmek suretiyle istisna uygulanması mümkündür. Şirketiniz tarafından yabancı hastaya verilen konaklama, ulaşım gibi hizmetlerin ise istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

Bu çerçevede, şirketiniz tarafından yabancı hastalara düzenlenecek faturada sağlık hizmet bedeli (sağlık hizmeti veren tarafından yukarıda belirtilen şekilde Şirketinize fatura düzenlenmesi şartıyla) için KDV hesaplanmaması, sağlık hizmeti dışındaki diğer hizmetlere ilişkin bedel ile komisyon tutarı üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

 

 


Kaynak: KDVK GUT, GİB Özele, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/saglik-turizmi-faaliyeti-gosteren-sirkete-verilen-hasta-bulma-hizmeti-kdvye-tabi-midir/feed/ 0
İşveren tarafından personelin kendisi, eş ve çocukları adına yapılan sağlık sigortası prim ödemelerinin gelir ve damga vergisine tabi midir? https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-personelin-kendisi-es-ve-cocuklari-adina-yapilan-saglik-sigortasi-prim-odemelerinin-gelir-ve-damga-vergisine-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-personelin-kendisi-es-ve-cocuklari-adina-yapilan-saglik-sigortasi-prim-odemelerinin-gelir-ve-damga-vergisine-tabi-midir/#respond Thu, 25 Apr 2024 09:05:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150774

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-90792880-155.01.03.99[DMG1-9]-187659

29.03.2024

Konu

:

İşveren tarafından personelin kendisi, eş ve çocukları adına yapılan sağlık sigortası prim ödemelerinin gelir ve damga vergisine tabi olup olmadığı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, iş yerinizde çalışan personel ile personelin bakmakla yükümlü olduğu eş ve çocukları için tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırarak ilgili personelin bordrosunda gösterdiğiniz belirtilerek; söz konusu tamamlayıcı sağlık sigortası primlerinin personelin ücret matrahının tespitinde nasıl indirim konusu yapılacağı ile bordroya yansıtılan prim tutarları için gelir ve damga vergisi kesintisi olup olmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca safi kurum kazancının tespit edilmesinde, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirim konusu yapılabilmektedir.

 

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Aynı Kanunun;

 

– “Ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

 

…” ,

 

– “Gerçek ücretler” başlıklı 63 üncü maddesinde “Ücretin gerçek safi değeri iş veren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.

 

3. Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Cumhurbaşkanı bu bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi, asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.).

 

“,

 

– Ücretlerde müteferrik istisnaları içeren 23 üncü maddenin birinci fıkrasına 7349 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile eklenen (18) numaralı bendinde, “Hizmet erbabının, ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri (Şu kadar ki, istisnayı aşan ücret gelirinin vergilendirilmesinde verginin hesaplanacağı gelir dilim tutarları ve oranları, istisna kapsamındaki tutarlar da dikkate alınarak belirlenir. Ödenecek vergi tutarı, bu suretle bulunan vergi tutarının içinde istisna tutara isabet eden kısım düşülmek suretiyle hesaplanır. İstisna nedeniyle alınmayacak olan vergi ilgili ayda aylık asgari ücret üzerinden hesaplanması gereken vergiyi aşamaz. Birden fazla işverenden ücret alanlarda bu istisna sadece en yüksek olan ücrete uygulanır.).”

 

hükümlerine yer verilmiştir.

 

Anılan Kanunun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, tevkifat yapmakla yükümlü olanlar sayılmış ve aynı fıkranın (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre, tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

 

Diğer taraftan, 7349 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile “1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün (34) numaralı fıkrasında yer alan “ücretlere ilişkin kağıtlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “(Bu maddenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen ücretlerde istisna, aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım için uygulanır.)” hükmü eklenmiştir.

 

Söz konusu istisnanın uygulamasına yönelik ayrıntılı açıklama ve örnek uygulamalara 319 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

 

Öte yandan, 256 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “2. İndirim Konusu Yapılacak Prim ve Katkı Payı Ödemelerinin Belgelendirilmesi” başlıklı bölümünün son paragrafında, sigorta primi ve katkı payının sigorta veya emeklilik şirketine hizmet erbabı tarafından doğrudan ödenmeyip, işverenler aracılığıyla ödenmesi halinde (grup sigortası veya grup bireysel emeklilik sözleşmesi), sigorta poliçesi veya bireysel emeklilik sözleşmesinin bir örneğinin işverende bulunması ve bu poliçe veya sözleşmede sigorta priminin veya bireysel emeklilik katkı paylarının ödeme dönemlerinin, ayrıca bu dönemler için ödenecek prim ve katkı payı tutarlarının belli edilmiş olması kaydıyla, hizmet erbabı için işveren tarafından sigorta veya emeklilik şirketine ödenen ve/veya hizmet erbabının ücretinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen sigorta primi ve katkı payı, her bir kişi için ayrıca yukarıda belirtilen belgeler aranmaksızın ücretin vergi matrahının tayininde indirim olarak dikkate alınabileceği açıklanmıştır.

 

Aynı Tebliğin “3. Katkı Payı ve Primlerin İndirim Konusu Yapılacağı Dönem” başlıklı bölümünde, “Katkı payı ve primlerin vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, gelirin elde edildiği dönem ile ilişkili olması ve bu dönem sonuna kadar ödenmiş olması gerekmektedir.

 

… ücretlere ilişkin indirimde ise ücretin ilgili olduğu ay ile ilişkili olması ve bu aylık dönemin sonuna kadar ödenmiş olması gerekmektedir.

 

Ölüm, kaza gibi risklere karşı yaptırılan şahıs sigortaları belirli bir dönemi kapsamakta ve bu dönem için hesaplanan prim peşin olarak veya taksitler halinde ödenebilmektedir. Birikimli sigortalar ve bireysel emeklilik sisteminde ise prim veya katkı payları aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık dönemler itibariyle belirlenebilmekte ve ödenmektedir.

 

Aylık bazda yapılacak indirimde, primin peşin ödenmesi veya taksit dönemlerinin bir aydan daha uzun belirlenmesi halinde, prim tutarı ilgili olduğu aylar dikkate alınarak (ödenmiş olması şartıyla) indirim konusu yapılacaktır. Oransal sınırlar (ücretin %10’u veya %5’i gibi) çerçevesinde kalsa dahi daha sonraki aylara ilişkin peşin olarak ödenen tutarların ödendiği ayda indirim konusu yapılması mümkün değildir.

 

Yıllık bazda yapılacak indirimde de sadece gelirin ilgili olduğu yıla ilişkin prim tutarı indirim konusu yapılacaktır. Örneğin 1 Temmuz 2005 tarihinden başlamak üzere bir yıllık yapılan ve bedeli peşin olarak ödenen sağlık sigortası priminin altı aylık kısmının 2005 yılına, diğer altı aylık kısmının da 2006 yılına ilişkin beyannamede indirim konusu yapılması gerekir.

 

… Ücretlerini peşin alan ücretlilerin, aylık dönemler itibariyle ödedikleri şahıs sigorta primleri ve bireysel emeklilik katkı payları, prim ve katkı payı ödeme belgesinin primin ve katkı payının ait olduğu ay içinde işverene ibraz edilmesi koşuluyla oransal ve mutlak sınırlamalar çerçevesinde izleyen aylara (bir sonraki aya) ait ücretlerin vergi matrahının hesabında indirim olarak dikkate alınabilecektir.”

 

açıklaması yer almaktadır.

 

Diğer taraftan, konuya ilişkin olarak çıkarılan 85 no.lu Gelir Vergisi Sirkülerinin “8.2. Ödenen Şahıs Sigorta Primlerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirimi” başlıklı bölümünde,

 

“… Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde dikkate alınacak sigorta primleri; sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla;

 

– Ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait birikim priminin alındığı hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si ile

 

– Ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerden

 

müteşekkildir.

 

İndirim konusu yapılacak primlerin toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. Yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında dikkate alınacaktır.

 

İndirim konusu yapılacak prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret, işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi vergiye tabi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır.

 

Şahıs sigorta primlerinin vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için; şahıs sigorta şirketlerinin Türkiye’de yerleşik ve merkezinin Türkiye’de olması gerekmektedir.”

 

açıklamasına yer verilmiştir.

 

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, personelin kendisi, eşi veya çocukları için yıllık olarak düzenlenen tamamlayıcı sağlık sigortası poliçesine ait primlerin Şirketiniz tarafından ödenmesi halinde prim tutarlarının çalışana yapılan net ücret ödemesi olarak kabul edilerek her bir aya isabet eden tutarın brüte iblağ edilmesi, brüt tutarın ise ödendiği ayın bordrosuna yansıtılmak suretiyle ücret matrahına dahil edilmesi ve Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 94, 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatına tabi tutularak vergilendirilmesi gerekmektedir.

 

Tamamlayıcı sağlık sigortası prim tutarlarının, o ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması kaydıyla Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi uyarınca personelin vergi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınması, sigorta primlerinin yıllık olarak ödenmesi durumunda ise işlemin gerçekleştiği ay da dahil olmak üzere kalan ay sayısı toplamına bölünerek hesaplanan aylık prim tutarının ücret matrahından indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 

Ayrıca, hizmet erbabının maaş ve benzeri ücret ödemeleri ile tamamlayıcı sağlık sigortası ödemelerinin aylık toplamına aynı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde yer alan gelir vergisi istisnası ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tabloda yer alan damga vergisi istisnası uygulanabilecektir.

 

Diğer taraftan, Şirketiniz tarafından ödenen söz konusu sigorta primleri, işle ilgili olarak ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ücret kapsamında olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi çerçevesinde genel gider olarak indirim konusu yapılabilecektir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-personelin-kendisi-es-ve-cocuklari-adina-yapilan-saglik-sigortasi-prim-odemelerinin-gelir-ve-damga-vergisine-tabi-midir/feed/ 0
Anonim şirketin kendi pay sahiplerine yaptırdığı özel sağlık sigortası gider yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketin-kendi-pay-sahiplerine-yaptirdigi-ozel-saglik-sigortasi-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketin-kendi-pay-sahiplerine-yaptirdigi-ozel-saglik-sigortasi-gider-yazilabilir-mi/#respond Mon, 01 Apr 2024 14:05:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150170 Bir Anonim Şirket, kendi şirket ortaklarına özel sağlık sigortası yaptırması durumunda, ödenen primlerin kurum matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması olası mıdır, prosedürü nedir?

Şirketin ortaklarına yaptırdığı özel sağlık sigortası pirimler şirketin kayıtlarına gider olarak ALINAZ. KKEG olur.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/anonim-sirketin-kendi-pay-sahiplerine-yaptirdigi-ozel-saglik-sigortasi-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0
Tamamlayıcı Sağlık Sigorta Primlerinin Ücret Bordrosundan İndirimi https://www.muhasebenews.com/tamamlayici-saglik-sigorta-primlerinin-ucret-bordrosundan-indirimi/ https://www.muhasebenews.com/tamamlayici-saglik-sigorta-primlerinin-ucret-bordrosundan-indirimi/#respond Wed, 13 Mar 2024 03:00:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149776 Personelimiz kendi adına tamamlayıcı sağlık sigortası poliçesi düzenletip ödemesini yapmıştır. İşveren olarak bordroda gösterme mecburiyetimiz var mı? Varsa eğer sadece taksitlerin ödenen kısmı kadarını mı göstermek gerekir, yoksa tek seferde poliçe bedelini mi göstermek gerekir ?

Çalışanın ödediği sağlık sigorta primi GVK 63/3. maddesindeki koşullara göre Bordroda hesaplanan GV matrahından indirilir. İş veren bu işlemi yapmak zorundadır.


Tamamlayıcı Sağlık Sigorta Primlerinin Ücret Bordrosundan İndirimi

Sigortanın Türkiye’de kurulu ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde yapılmış olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50’si 

ile 

ölüm, kaza, sağlık, hastalık, engellilik, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin %15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz.) Ücret bordrosundan indirim konusu yapılabilir. 

Bunun için sigorta poliçesinin ve prim ödeme dekontlarının iş verene ibraz edilmesi ve ücret bordrosuna yansıtılması talebinde bulunulması gerekmektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tamamlayici-saglik-sigorta-primlerinin-ucret-bordrosundan-indirimi/feed/ 0
Tamamlayıcı sağlık sigortası ücrete dahil edilir mi? SGK primi ödenir mi? https://www.muhasebenews.com/tamamlayici-saglik-sigortasi-ucrete-dahil-edilir-mi-sgk-primi-odenir-mi/ https://www.muhasebenews.com/tamamlayici-saglik-sigortasi-ucrete-dahil-edilir-mi-sgk-primi-odenir-mi/#respond Thu, 29 Feb 2024 02:00:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149482 İşveren tarafından personel için yapılan tamamlayıcı sağlık sigortası o ayki net ücret olarak değerlendirilip SGK ve vergi matrahına dahil edilip edilmeyeceği konusunda bilgi verir misiniz?

Yapılan ödeme AYNİ ücret ödemesidir. Brüt tutar, çalışanın brüt maaşına eklenir. Bordroda hesaplanan Gelir vergisi matrahından GVK 63/3. maddesindeki koşullara göre indirim yapılır kalan tutar üzerinden vergi hesaplanır. Ayni ücretten SGK primi kesilmez.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tamamlayici-saglik-sigortasi-ucrete-dahil-edilir-mi-sgk-primi-odenir-mi/feed/ 0
Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelir Vergisi Matrahından İndirilebilme Şartları Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/#respond Thu, 22 Feb 2024 13:17:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149351 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 89 uncu maddesinde yer alan düzenlemeye göre; yıllık gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen gelirlerden bazı indirimlerin yapılması mümkün bulunmaktadır.

Gelir vergisi matrahının tespitinde beyanname üzerinden indirimlerin yapılabilmesi için;
• Gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen bir gelirin bulunması,
• Eğer indirim yapılabilmesi şarta bağlanmış ise ilgili şartların yerine getirilmesi
gerekmektedir.

İndirim konusu yapılacak harcamaların, beyan edilen gelirin yetersizliği sonucu gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınamaması durumunda indirim konusu yapılamayan tutarın takip eden yıllara indirim olarak devri söz konusu değildir.

İndirim hakkından, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden mükellefler yararlanabilmektedirler. Bu nedenle ticari, zirai ve serbest meslek kazanç sahipleri yanında, ücret, gayrimenkul ve menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratları dolayısıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin de bu uygulamadan yararlanması mümkündür.

Vergiye tabi gelir elde eden ancak geliri;

• İstisna tutarı içinde kalanlar veya

• Nihai olarak tevkifat suretiyle vergilendirilenler,

yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyeceklerinden yıl içinde yapmış oldukları indirime konu harcamaları, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alamayacaklardır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelir Vergisi Matrahından İndirilebilme Şartları Nelerdir?

Eğitim ve sağlık harcamalarının;

• Beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması,
• Türkiye’de yapılması,
• Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel
kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi,
• Mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocukları için yapılması,
gerekmektedir.

GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde, “çocuk” veya “küçük çocuk” tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dahil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.

Eğitim ve Sağlık Harcamaları Gelir Vergisi Matrahının Tespitinde İndirime Nasıl Konu Edilebilir?

Eğitim ve sağlık harcamaları, beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olarak beyanname üzerinden indirilmekte olup indirilemeyen kısım gelecek yıla devredilemez.

İndirime konu eğitim ve sağlık harcamalarının aynı takvim yılı içerisinde birlikte yapılması durumunda hem eğitim hem de sağlık harcamaları için ayrı ayrı beyan edilen gelirin %10’u tutarında indirim imkanı bulunmamaktadır.

Böyle bir durumda, eğitim ve sağlık harcamalarının toplam tutarının beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olan kısmı, diğer şartların da sağlanması koşuluyla gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebileceklerdir.

Beyanname üzerinden indirilebilecek olan bu harcamaların; mükellefin kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ait olması gerekmektedir. Eşlerin ve çocukların da ayrı gelir vergisi beyannamesi vermesi durumunda, vergilendirmede şahsilik ilkesi gereği eşlerin ve çocukların her biri beyan ettikleri gelirin %10’u ile sınırlı olarak eğitim ve sağlık harcamalarını kendi verecekleri beyannameleri üzerinden indirime konu edebileceklerdir.
Eğitim ve sağlık harcamaları, harcamanın yapıldığı yıla ilişkin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınacaktır.

GVK-3/2003-3 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerine göre, indirim konusu yapılacak tutarın hesaplanmasında beyan edilen gelir, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutardır.

İndirim Kapsamına Giren Eğitim Harcamaları Nelerdir?

255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde eğitim giderleri;

• Eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler,
• Eğitim amaçlı kurs ücretleri,
• Okul servis ücretleri,
• Kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar,
• Öğrencilerin özel yurtlarda ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar,

olarak sayılmıştır.

Ancak, yabancı ülkelerdeki eğitim kurumlarına yapılan ödemeler, okullarda verilen ve bedeli ayrı olarak tespit edilen yemek hizmetine ilişkin harcamalar, okul aile birliği ve okul koruma derneklerine yapılan bağışlar ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olmayan okullara ödenen eğitim ücretleri ile devlet okullarına ödenen harçlar eğitim giderleri kapsamına girmemektedir.

Örnek 1: Serbest meslek erbabı Doktor (A), üniversitede okuyan kızı için eşyalı olarak tutmuş olduğu daireye 2023 yılı içerisinde 150.000 TL kira ödemiştir. Eğitim harcaması olarak öğrencilerin özel yurt ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar beyanname üzerinden indirime konu edilebileceğinden yapılan bu kira ödemesi eğitim harcaması olarak değerlendirilmeyecek ve indirim olarak dikkate alınmayacaktır.

Örnek 2: Kira gelirinden dolayı mükellef olan (B), Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano bölümünde okumaktadır. Eğitimin gerektirdiği enstrüman ihtiyacı nedeniyle 2023 yılında aldığı piyano için yapmış olduğu harcamayı, elde etmiş olduğu kira geliri nedeni ile yıllık gelir vergisi beyannamesi vermesi durumunda eğitim harcaması olarak yılık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapabilecektir.

İndirim Kapsamına Giren Sağlık Harcamaları Nelerdir?

255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde sağlık giderleri;

* Teşhis ve/veya tedavi sürecinde yapılan;
• Muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri,
• İlaç, sağlık malzemesi, gözlük ve lens alımları gibi,

harcamalar olarak sayılmıştır.

Örnek 3: Ticari kazanç mükellefi (C), görme problemi nedeniyle optik cam ve optik çerçeve gözlük alımı yapmıştır. Mükellef (C)’nin yapmış olduğu harcama, sağlık harcaması kapsamında değerlendirildiğinden beyan edilen gelirin bulunması ve diğer şartların da sağlanması şartıyla beyanname üzerinden indirim konusu yapabilecektir.

Harcamanın Türkiye’de Yapılmasının Kapsamı Nedir?

Eğitim ve sağlık harcamalarının indirime konu olabilmesi için harcamaların Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yapılması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile indirime konu olan harcamaların gelir veya kurumlar vergisine tabi olmayan kişi veya kurumlardan yapılması halinde bu harcamalar beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesi veya kendi özel kanunlarında yer alan hükümler uyarınca kurumlar vergisi muafiyeti tanınan kurumlardan yapılan harcamalar, indirime konu harcama olarak kabul edilmeyecektir. Diğer taraftan, tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmayan dernek ve vakıfların, kurumlar vergisi mükellefi olan iktisadi işletmelerinden sağlanan indirime konu mal ve hizmetler için yapılan harcamalar indirime konu olacaktır.

Örnek 4: Kira geliri elde eden mükellef (E)’nin, vakıf üniversitesinde öğrenim gören çocuğu için ödediği okul ücreti, anılan üniversitenin tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti olmaması nedeniyle indirime konu harcama olarak kabul edilmeyecektir.

Örnek 5: Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan (F) Derneğince açılan yabancı dil kurslarına katılanların ödedikleri kurs ücreti, bu kurs faaliyeti dolayısıyla derneğe bağlı oluşan iktisadi işletmenin kurumlar vergisi mükellefi olması nedeniyle indirime konu edilebilecektir.

Örnek 6: Serbest meslek erbabı avukat (G), KKTC’de bulunan üniversitede okuyan kızı için üniversiteye 400.000 TL ödeme yapmıştır. Mükellefin yapmış olduğu söz konusu eğitim harcaması, Türkiye’de yapılan bir harcama olmadığından beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Tevsikine İlişkin Düzenlenen Belgelerde Gösterilen Hangi Tutar İndirim Hesabında Dikkate Alınır?

Gelir vergisi mükelleflerinin KDV mükellefi olup olmadıklarına bakılmaksızın nihai tüketici olarak gerçekleştirdikleri ve indirim konusu yapabilecekleri eğitim ve sağlık harcamaları, gelir vergisi matrahının tespitinde KDV dahil tutarı ile birlikte dikkate alınır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarına İlişkin Tevsik Edici Belgeler Nelerdir?

Mükelleflerin indirime konu harcamalarını, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinden alacakları; Vergi Usul Kanununda belirtilen fatura ve serbest meslek makbuzundan herhangi biri ile tevsik etmesi gerekmektedir.

Eğitim ve sağlık harcamaları bakımından yazar kasa fişleri (ÖKC) “tevsik edici belge’’ olarak kabul edilmemektedir.

Örnek 7: Kira geliri elde eden mükellef (H)’ye ödemiş olduğu ilaç bedeli karşılığında eczane tarafından yazar kasa fişi düzenlemiştir. Mükellef (H)’nin yapmış olduğu harcama, indirim kapsamında kabul edilen sağlık harcaması olmasına rağmen yazar kasa fişi tevsik edici belge olarak kabul edilmediğinden söz konusu sağlık harcaması beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Örnek 8: Kira geliri elde eden mükellef (I)’nın iki konutuna ait 2023 takvim yılı kira geliri toplamı 500.000 TL’dir ve beyana tabi başka geliri bulunmamaktadır.

Mükellef (I), kira gelirini götürü gider yöntemini seçerek beyan etmektedir. Mükellef (I), 2023 yılında oğlunun okul servis ücreti için 35.000 TL ve üniversitede okuyan kızı için özel yurt ücreti olarak 60.000 TL ödemiştir. Mükellef eğitim harcamalarını, Türkiye’de ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yapmış ve bu harcamalar karşılığında faturasını almıştır.

Mükellef (I)’nın yapmış olduğu eğitim harcamalarının toplamının (35.000 + 60.000 = 95.000) beyan edilen gelirin %10’undan (407.150 X %10) fazla olması nedeniyle mükellef (I), eğitim harcaması olarak beyan edilen gelirin %10’u olan 40.715 TL’yi indirim
konusu yapabilir.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek eğitim harcaması
aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Örnek 9: Birinci sınıf tüccar olan (J)’nin 2023 takvim yılında ticari kazancı 1.000.000 TL olup 100.000 TL tutarında Bağ-Kur primi ve 150.000 TL geçici vergi ödemiştir. Mükellef (J), özel kreşe giden çocuğu için kreşe 70.000 TL ve eşinin tedavi masrafları için özel hastaneye 50.000 TL ödeme yapmıştır.

Mükellef eğitim ve sağlık harcamalarını, Türkiye’de ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yaparak faturasını almıştır.

Yapılan eğitim ve sağlık harcamaları toplamı (50.000 + 70.000) 120.000 TL beyan edilen gelirin %10’undan (900.000 X %10 = 90.000) fazla olduğu için mükellef (J), eğitim ve sağlık harcaması olarak 90.000 TL’yi indirim konusu yapabilir.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek eğitim ve sağlık harcaması aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Örnek 10: Mükellef (K), 2023 takvim yılında birinci işverenden 155.000 TL, ikinci işverenden 180.000 TL olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiştir.

Mükellef (K), geçirmiş olduğu ameliyat nedeniyle Türkiye mukimi (X) hastanesine 30.000 TL ödeme yaparak söz konusu harcama için hastaneden faturasını, ilaç masrafları için eczaneye 1.500 TL ödeme yaparak eczaneden bu ödemeye ilişkin yazar kasa fişini almıştır.

Mükellef (K)’nın birden sonraki işverenden elde ettiği ücret geliri, GVK’nın 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan (2023 yılı için 150.000 TL) tutarı aştığı için iki işverenden elde ettiği ücret gelirinin toplamı beyan edilecektir.

Mükellef (K)’nın ameliyatı nedeniyle hastaneye ödediği tutarın tamamı beyan edilen gelirin %10’unu (335.000 X %10 = 33.500) aşmadığından sağlık harcaması olarak beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilecektir. Ancak ilaç giderleri için yapmış olduğu harcama, harcama karşılığında düzenlenen yazar kasa fişinin tevsik edici belge olarak kabul edilmemesinden dolayı beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek sağlık harcaması aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Mükelleflerin İndirime Konu Harcamalarına İlişkin Belgeleri Saklama Süresi Nedir?

213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Anılan Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olmayanlar, almaya mecbur oldukları fatura ve benzeri belgelerini düzenlenme tarihini takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Dolayısıyla, mükelleflerin Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden aldıkları eğitim ve sağlık harcamalarına dair belgeleri, defter tutmak mecburiyetinde olanlar, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile defter tutmak mecburiyetinde olmayanlar ise düzenlenme tarihini takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Söz konusu harcama belgelerinin beyannameye eklenmesi gerekmemekle beraber
elektronik ortamda gönderilen beyannamede söz konusu harcama belgelerinin listelenmesi talep edilmektedir.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/feed/ 0
İşveren tarafından ödenen sağlık sigortası primleri SGK prim matrahından düşülebilir https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-odenen-saglik-sigortasi-primleri-sgk-prim-matrahindan-dusulebilir/ https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-odenen-saglik-sigortasi-primleri-sgk-prim-matrahindan-dusulebilir/#respond Wed, 27 Dec 2023 06:24:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148241 Bordrodan hangi tür sağlık sigortası düşülebilir? Ödemeyi işçinin veya işverenin yapması değişiklik oluşturur mu?

5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “… İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgarî ücretin %30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tâbi tutulmaz.” denilmektedir.

Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari ücretin %30’una isabet eden kısmı prime esas kazanca dâhil edilmeyecek, kalan tutar ise ödendiği ayın prime esas kazancına dâhil edilmektedir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isveren-tarafindan-odenen-saglik-sigortasi-primleri-sgk-prim-matrahindan-dusulebilir/feed/ 0