sabit – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 08 Dec 2023 17:09:47 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Sabit Kıymetlerde Görünen Araç İçin Özel Matrah Uygulanabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/sabit-kiymetlerde-gorunen-arac-icin-ozel-matrah-uygulanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sabit-kiymetlerde-gorunen-arac-icin-ozel-matrah-uygulanabilir-mi/#respond Fri, 08 Dec 2023 17:09:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148038 Mükellefimiz 2.el kara taşıt al sat ve kiralama işi yapmaktadır. Yetki belgesinde sahiptir. Bu mükellefimiz kiralama için 254 hesaba kaydettiği araçlar içinde ÖZEL MATRAH uygulayabilir mi? Yoksa sadece 2.el taşı al/sat işleminde mi (mükellef olmayanlardan aldıkları araçları satarken) özel matrah uygulayacaktır?

Özel matrah sadece Vergi mükellefi olmayan kişilerden alınan taşıtlar için uygulanır. 254 hesapta kayıtlı taşıt satışı için özel matrah uygulanmaz.


İLİNTİLİ İÇERİKLER

İKİNCİ EL MOTORLU KARA TAŞITLARININ TİCARETİ HAKKINDA YÖNETMELİK için TIKLAYINIZ…

 


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunlar KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü

   

 

Sayı : 84974990-130[KDV-5\I.23.2018.02)]-E.87253 21.03.2019
Konu : İkinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretinde KDV matrahı ve oranı hakkında bilgi  

İlgi : 24/07/2018 tarihli özelge talep formu

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal eden mükelleflerce, KDV mükellefiyeti olmayanlardan alınarak ve vasfında değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtlarının matrahsız veya zararına satışı durumunda KDV’nin nasıl hesaplanması gerektiğine ilişkin Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu ve bu bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne surette olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

-23/f maddesinde, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrahın, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olduğu,

-27/2 nci maddesinde bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de matrah olarak emsal bedel veya emsal ücretin esas alınacağı

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin III/A-4.9 bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun 7104 sayılı Kanunla değişik (23/f) maddesine göre, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dahil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrah, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutardır.

KDV mükellefi olmayanlardan veya istisna kapsamında KDV ödenmeksizin alınan ikinci el motorlu kara taşıtları ile taşınmazların satışında düzenlenecek faturalarda alış bedeli ile satış bedeli arasındaki fark üzerinden KDV hesaplanır. KDV hesaplanarak alınan ikinci el motorlu kara taşıtları ile taşınmazların teslimlerinde ise özel matrah uygulanmayacağı tabiidir.”

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, 3065 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin (f) fıkrasında belirtilen şartlar dahilinde alınan ikinci el motorlu kara taşıtının, emsal bedelinden düşük olmamak kaydıyla alış bedelinden daha düşük bir bedelle satılması durumunda KDV hesaplanmasını gerektirecek bir matrah oluşmadığından bu satış işlemi dolayısıyla KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-43735382-130[KDV:13-1]-48863

13.10.2022

Konu

:

İkinci el kara taşıt alım satımı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ikinci el kara taşıt alım-satım belgesine sahip olduğunuzu belirterek;

-29/3/2022 tarihli ve 31793 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girdiği 1/4/2022 tarihinden önce gider pusulası ile mükellefiyeti olmayanlardan satın almış olduğunuz araçları yürürlük tarihinden sonra sattığınızda uygulanacak olan katma değer vergisi (KDV) oranının ne olacağı,

-Ayrıca KDV mükellefi diğer bir galericiden satın aldığınız özel matrah uygulanarak %18 KDV oranıyla faturalandırılan araçların tarafınızca satışında, satış bedelinin tamamı üzerinden mi yoksa alış ve satış bedeli arasındaki fark üzerinden mi KDV hesaplanacağı

hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-23/f maddesinde ise ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, katma değer vergisi mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dâhil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrahın, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olduğu

hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan KDV oranları, aynı Kanunun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, maddede yer alan sınırlar dahilinde, 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişmeden önce Bakanlar Kurulu, değişiklik sonrasında ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir.

Bu kapsamda, KDV oranları 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, sözü edilen listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler içinse %18 olarak belirlenmiştir.

Söz konusu BKK eki (I) sayılı listenin “B) DİĞER MAL VE HİZMETLER” bölümünün 9 uncu sırasına göre, Türk Gümrük Tarife Cetvelinin (TGTC) 8701.90.50.00.00 kullanılmış olanlar ile 87.03 pozisyonundaki kullanılmış binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtların teslimi %1 oranında KDV’ye tabidir.

Aynı sıranın sonunda yer alan parantez içi ifadenin son cümlesi ise 29/3/2022 tarihli ve 31793 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 1/4/2022 tarihinde yürürlüğe giren 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının 3 üncü maddesi ile “İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce bu Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanarak satın alınan araçların teslimi ile özel matrah uygulanarak yapılan teslimlerde, bu Kararın 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen vergi oranı uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.

Konuyla ilgili olarak KDV Genel Uygulama Tebliğinin “İkinci El Araç ve Taşınmaz Ticareti” başlıklı (III/A-4.9.) bölümünde; 

“3065 sayılı Kanunun 7104 sayılı Kanunla değişik (23/f) maddesine göre, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce, KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dahil) alınarak vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın satılan ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmazların tesliminde matrah, alış bedeli düşüldükten sonra kalan tutardır. 

KDV mükellefi olmayanlardan veya istisna kapsamında KDV ödenmeksizin alınan ikinci el motorlu kara taşıtları ile taşınmazların satışında düzenlenecek faturalarda alış bedeli ile satış bedeli arasındaki fark üzerinden KDV hesaplanır. KDV hesaplanarak alınan ikinci el motorlu kara taşıtları ile taşınmazların teslimlerinde ise özel matrah uygulanmayacağı tabiidir. 

Buna göre, ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz teslimlerinde özel matrah uygulaması yalnızca ikinci el motorlu kara taşıtı veya taşınmaz ticaretiyle iştigal eden mükellefler tarafından uygulanacaktır. 

İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal edenler, 13/2/2018 tarihli ve 30331 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında işletmesi adına yetki belgesi alan tacirler ile esnaf ve sanatkârlardır. İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti ile iştigal etmekle birlikte henüz yetki belgesi almamış olanlar, İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğe göre yetki belgesi alınması için verilen süre ile sınırlı olmak üzere yetki belgesi olmaksızın, özel matrah uygulayabilirler.”

açıklamaları yer almaktadır.

Aynı Tebliğin “İkinci El Motorlu Kara Taşıtı Ticaretiyle İştigal Eden Mükelleflerin Binek Otomobil Alımlarında KDV İndirimi ” başlıklı (III/C-2.5.) bölümünde ise; 

“22/3/2019 tarihli ve 30722 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 21/3/2019 tarihli ve 845 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde KDV oranının %18 olarak uygulanmasına karar verilmiştir. 

Buna göre, söz konusu Kararın yürürlüğe girdiği 22/3/2019 tarihinden itibaren ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce; 

-%1 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %1, 

-%18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobillerinin tesliminde %18 

KDV oranı uygulanacaktır. 

Öte yandan, 28/3/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce özel matrah uygulanarak yapılan binek otomobili teslimlerinde KDV oranının %18 olarak uygulanmasına karar verilmiştir. İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce başka bir yetkili satıcıdan özel matrah uygulanarak satın alınan binek otomobiller, %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobil olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu araçların tesliminde satış bedelinin tamamı üzerinden %1 oranında KDV hesaplanır.”

açıklamalarına yer verilmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

-İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelik kapsamında yetki belgesine sahip olmanız nedeniyle KDV mükellefi olmayanlardan (mükellef olanlardan istisna kapsamında yapılan alımlar dahil) satın aldığınız ikinci el motorlu kara taşıtlarının vasfında esaslı değişiklik yapılmaksızın 1/4/2022 tarihinden itibaren özel matrah uygulayarak yaptığınız satışlarda bu araçların satın alma tarihine bakılmaksızın  %18,

-Diğer bir ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleften özel matrah uygulanarak satın aldığınız TGTC’nin 8701.90.50.00.00 kullanılmış olanlar ile 87.03 pozisyonundaki kullanılmış binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş diğer motorlu taşıtların tesliminde satış bedelinin tamamı üzerinden %1

oranında KDV hesaplanması gerekmektedir.

Öte yandan, 60 No.lu KDV Sirkülerinin “5.10. Araçların Tesliminde Oran Uygulaması” başlıklı bölümünde yer alan açıklamalar uyarınca;

-Satışa konu aracın/araçların 87.03 pozisyonunda yer almaması durumunda,

-87.04 tarife pozisyonundaki eşya taşımaya mahsus aracın/araçların kullanılmış olup olmadığına bakılmaksızın satışında,

-87.02 pozisyonunda yer alan otobüs, midibüs ve minibüs gibi araçların tesliminde,

-Ambulanslar, mahkûm taşımaya mahsus arabalar, para arabaları, cenaze arabaları, itfaiye öncü arabaları gibi özel amaçla yapılmış motorlu taşıtların kullanılmış olanlarının tesliminde

%18 oranında KDV uygulanacağı tabiidir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sabit-kiymetlerde-gorunen-arac-icin-ozel-matrah-uygulanabilir-mi/feed/ 0
Finansal kiralama/Leasing ile alınan sabit kıymetler için enflasyon düzeltmesi yapılacak mı? https://www.muhasebenews.com/finansal-kiralama-leasing-ile-alinan-sabit-kiymetler-icin-enflasyon-duzeltmesi-yapilacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/finansal-kiralama-leasing-ile-alinan-sabit-kiymetler-icin-enflasyon-duzeltmesi-yapilacak-mi/#respond Mon, 20 Nov 2023 12:19:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147680 Finansal kiralamaya konu iktisadi kıymetler

TASLAK TEBLİĞ Madde 23- (1) 213 sayılı Kanunun 4842 sayılı Kanunla eklenen mükerrer 290’ıncı maddesinin yürürlüğe girdiği 1/7/2003 tarihinden sonra düzenlenen sözleşmelere istinaden kiralanan iktisadi kıymetler, kiracı tarafından amortismana tabi tutulmaktadır.

Bu çerçevede, mezkûr madde kapsamındaki finansal kiralama işlemlerinde, kiraya verilen iktisadi kıymetlerin, kiracılar tarafından enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gerekmektedir.

 


Kaynak: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/finansal-kiralama-leasing-ile-alinan-sabit-kiymetler-icin-enflasyon-duzeltmesi-yapilacak-mi/feed/ 0
Sabit kıymetlere ilişkin birikmiş amortismanlar da enflasyon düzeltilmesine tabi tutulacak mı? https://www.muhasebenews.com/sabit-kiymetlere-iliskin-birikmis-amortismanlar-da-enflasyon-duzeltilmesine-tabi-tutulacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/sabit-kiymetlere-iliskin-birikmis-amortismanlar-da-enflasyon-duzeltilmesine-tabi-tutulacak-mi/#respond Mon, 20 Nov 2023 11:56:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147663  

TASLAK TEBLİĞ Madde 19- (1) Amortismana tabi iktisadi kıymetler için ayrılmış olan birikmiş amortismanlar, parasal olmayan kıymet mahiyetindedir ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulur. Ancak 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (A) fıkrasının (7) numaralı bendinde enflasyon düzeltmesi uygulanmayan bir hesap döneminden sonra enflasyon düzeltme şartlarının yeniden oluşması halinde yapılacak enflasyon düzeltmesinde, birikmiş amortismanların, ait oldukları kıymetin bilanço tarihindeki değerinde düzeltme sonrasında ortaya çıkan artış oranı dikkate alınarak düzeltileceği hükme bağlanmıştır.

Dolayısıyla, 2023 hesap dönemi sonuna ait bilançonun düzeltilmesinde, birikmiş amortismanlar, ait oldukları kıymetin bilanço tarihindeki değerinde düzeltme sonrasında ortaya çıkan artış oranı dikkate alınarak düzeltilir.

(2) Amortismana tabi olup faydalı ömür süresini tamamlayan iktisadi kıymetlerin (işletme kayıtlarında iz bedeliyle takip edilmeye devam edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler hariç) ve birikmiş amortismanlarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulması zorunludur. Ancak bu durumda, faydalı ömrü sona ermiş amortismana tabi iktisadi kıymetlerin enflasyon düzeltmesi sonrasında bulunan değerleri üzerinden, daha önceki yıllarda ayrılmamış amortismanlara ilişkin olarak amortisman ayrılmasının söz konusu olmayacağı tabiidir.

 

 

 


Kaynak: VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sabit-kiymetlere-iliskin-birikmis-amortismanlar-da-enflasyon-duzeltilmesine-tabi-tutulacak-mi/feed/ 0
Şirketlerde Kar Dağıtım Stopaj Oranı Sabit Midir? https://www.muhasebenews.com/sirketlerde-kar-dagitim-stopaj-orani-sabit-midir/ https://www.muhasebenews.com/sirketlerde-kar-dagitim-stopaj-orani-sabit-midir/#respond Thu, 03 Aug 2023 09:47:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145061 Şirketlerde kar dağıtım stopaj oranı ne kadar. Vergilendirilmede dilim var mı?

Kar dağıtımında uygulanacak Gelir vergisi stopaj oranı % 10’dur. Gelir Vergisi stopajı sabit oran olup gelir vergisi tarifesine göre artan oranlı vergileme uygulanmaz

 

Örnek:

Kar: 1.000.000 TL

Kurumlar Vergisi: 250.000 TL (%25 Sabit Oran)

Vergi Sonrası Kar: 750.000 TL

Kar Dağıtım Stopajı: 75.000 TL (%10 Sabit Oran)

Ortaklara Ödenecek Tutar: 675.000 TL

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketlerde-kar-dagitim-stopaj-orani-sabit-midir/feed/ 0
İşletmeye alınan taşıtın, satın alındığı yılın sonuna kadar olan faizi taşıtın maliyetine eklenir https://www.muhasebenews.com/isletmeye-alinan-tasitin-satin-alindigi-yilin-sonuna-kadar-olan-faizi-tasitin-maliyetine-eklenir/ https://www.muhasebenews.com/isletmeye-alinan-tasitin-satin-alindigi-yilin-sonuna-kadar-olan-faizi-tasitin-maliyetine-eklenir/#respond Tue, 21 Feb 2023 01:46:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138906 Banka kredisi ile alınan taşıta ait vergi ödemeleri satın alındığı yılın sonuna kadar faiz gibi taşıt maliyetine mi eklenir. Yoksa gidere alınabilir mi?

Taşıtın maliyetine yazılır (finansman gider kısıtlaması yapılacak).


İşletmenin aktifine alınan taşıt ve sabit kıymetlere ilişkin alındığın yılın sonuna kadar olan faiz giderleri taşıtın maliyetine eklenmelidir. İzleyen yıllarda ise seçim mükellefe bırakılmıştır.

Maliyet bedelinin tespitinde, kullanılan kredi dolayısıyla ödenen faizlerin taşıtın satın alındığı yılın sonuna kadarki döneme isabet eden kısmının maliyete eklenmesi zorunlu olup, sonraki dönemlere isabet eden faizlerin eklenmesi ise ihtiyaridir. Buna göre, sonraki dönemlere isabet eden faizlerin maliyete eklenmesi seçeneği tercih edilirse, iktisap tarihi ile envantere alınma tarihi arasındaki devre için düşülen amortismanların hesabında maliyete ilave edilmiş olan bu faizlerin de dikkate alınması gerekecektir. Bu durumda, envantere alınma tarihinden sonra kalan faydalı ömürde, bu yıllara isabet eden faizler, aracın bedelinin amortismana tâbi tutulması suretiyle giderleştirilmiş olacaktır.

Faizlerin maliyete eklenme seçeneği tercih edilmezse, sadece ilk yılın sonuna kadarki faizler maliyete eklenmiş olacağından, amortismanların düşülmesinde bu tutarın dikkate alınması, envantere alınma tarihinden sonraki dönemlere isabet eden faizlerin de ilgili oldukları dönemlerde  doğrudan gider kaydedilmesi icap etmektedir.


Kaynak: GİB Özelge, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isletmeye-alinan-tasitin-satin-alindigi-yilin-sonuna-kadar-olan-faizi-tasitin-maliyetine-eklenir/feed/ 0
Amortisman ayırma süresi biten sabit kıymetler için yeniden değerleme yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/amortisman-ayirma-suresi-biten-sabit-kiymetler-icin-yeniden-degerleme-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/amortisman-ayirma-suresi-biten-sabit-kiymetler-icin-yeniden-degerleme-yapilabilir-mi/#respond Sun, 23 Oct 2022 10:50:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133364 Geçici 32.maddeye göre yapılan yeniden değerlemede ömrü biten kıymetler değerlenirken amortismanları değerlenmezse olur mu? çünkü kıymet değerlenip satılacak amortismanda değerlenir ise çok kar çıkar. Bu şekilde bir satışta ömrü biten varlığın yeniden değerlemesi anlamsız oluyor.

Bahsettiğiniz gibi bir işlem olmaz. ATİK’lerin faydalı ömrü bitse de Kıymet ve birikmiş amortismanları yeniden değerlendirilir. 537 sayılı VUK genel tebliğini inceleyiniz.


Yeniden değerleme oranı

MADDE 10- (1) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında; amortismana tabi iktisadi kıymetlerin 7 nci maddeye göre tespit edilen değerleri ve bunlara ilişkin amortismanların, yeniden değerlemenin yapılacağı yıla ait olan yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yeniden değerleme sonrası değerleri bulunur.

(2) Yapılacak değerlemede, yeniden değerleme oranı olarak 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrası uyarınca ilgili yıl için Bakanlık tarafından ilan edilen oran dikkate alınır.

Kendilerine özel hesap dönemi tayin olunan mükellefler için, özel hesap döneminin başladığı takvim yılına ait oran esas alınır. Örneğin, 1/9/… – 31/8/… dönemi dikkate alınmak suretiyle kendisine özel hesap dönemi tayin edilen mükellef, 1/9/2022 – 31/8/2023 özel hesap dönemi sonunda 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrasından yararlanmak istemesi halinde, Bakanlık tarafından 2022 yılı için ilan edilen yeniden değerleme oranını dikkate alacaktır.

(3) Geçici vergi dönemleri itibarıyla yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı, bir önceki yılın Kasım ayından başlamak üzere; 3, 6 ve 9 uncu aylarda bir önceki 3, 6 ve 9 aylık dönemlere göre Yİ-ÜFE değerinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranı esas alınmak suretiyle belirlenecektir.

(4) Yeniden değerlemeye tabi tutulan amortismana tabi iktisadi kıymetlere ait birikmiş amortismanlar da söz konusu iktisadi kıymetlere uygulanan oran ile çarpılmak suretiyle yeniden değerlemeye tabi tutulur.

(5) 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan devir ve tür değiştirme halleri ile 5520 sayılı Kanuna göre yapılan devir ve bölünme hallerinde, devrolunan veya bölünen işletmeler/şirketler tarafından iktisap edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler devralanlar tarafından yeniden değerlemeye tabi tutulabilir.

Bu kapsamda, devrolunan veya bölünen işletmeler/şirketler tarafından iktisap edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler (yeniden değerlemenin yapılacağı hesap döneminde iktisap edilenler hariç) için devredenler tarafından devir tarihine kadar geçici vergi dönemlerinde yeniden değerleme yapılabilir. Devralanlar tarafından ise, müteakip dönem sonlarında yeniden değerleme yapılabilir. Yeniden değerlemenin yapılacağı hesap döneminde, iktisap edilme durumunun tespitinde, devrolunan veya bölünen işletmeler/şirketler tarafından iktisap tarihi dikkate alınır.

(6) Amortismana tabi olup faydalı ömür süresini tamamlayan iktisadi kıymetler de yeniden değerlemeye tabi tutulabilir. Ancak bu durumda, faydalı ömrü sona ermiş amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden, daha önceki yıllarda ayrılmamış amortismanlara ilişkin olarak amortisman ayrılamaz.

(7) Her yılın yeniden değerleme oranı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabilir.

Yeniden değerleme uygulaması

MADDE 11- (1) Kapsama giren amortismana tabi iktisadi kıymetler ve bunlara ait amortismanların, yeniden değerlemeye esas değerlerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yapılan yeniden değerleme sonucunda, bilançonun aktifi, pasifinden daha yüksek bir değere ulaşmaktadır.

Yeniden değerleme sonucunda ortaya çıkan değer artışını hesaplamada 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası net değer artışı usulünü benimsemiştir. Net değer artışının hesaplanabilmesi için yeniden değerlemeden önceki ve sonraki net bilanço aktif değerlerinin tespiti gerekmektedir.

Bu kapsamda amortismanların yeniden değerlenmiş tutarlarının belirlenmesinde, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması halinde amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılır.

Yeniden değerleme neticesinde (amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpımından sonra bulunacak net bilanço aktif değerinden indirilmesi suretiyle) hesaplanan değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabına alınır.

(2) Bakanlık tarafından 213 sayılı Kanunun 315 inci maddesine istinaden tespit ve ilan edilen normal amortisman oranlarının tespitinde dikkate alınan (veya aynı Kanunun 320 nci maddesinin dördüncü fıkrası ya da geçici 30 uncu maddesi kapsamında belirlenen) faydalı ömür süresi tamamlanmamış amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortisman ayrılmaya devam edilir.

Örnek 1: Tam mükellefiyet esasında vergilendirilen, hesap dönemi takvim yılı olan (A) A.Ş.’nin 31/12/2022 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan ve 2015 yılında peşin bedelle iktisap edilmiş olan bir makinenin maliyet bedeli 200.000 TL ve 31/12/2021 tarihli bilançosunda birikmiş amortismanı 60.000 TL’dir. Söz konusu makinenin faydalı ömrü 20 yıl, normal amortisman oranı ise %5 olup, 2017 yılında amortisman ayrılmamıştır.

Makinenin, 2022 yılı yeniden değerleme oranı %15 varsayılarak, hesap dönemi sonunda yeniden değerlemeye tabi tutulması halinde, yeniden değerlemeye ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde olacaktır. (Söz konusu makinenin 213 sayılı Kanunun geçici 32 nci maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmadığı varsayılmıştır.)

Değer artışının hesabında, yeniden değerleme öncesi ve sonrası net bilanço aktif değerleri olarak, değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla makinenin yasal defter kayıtlarında yer alan değeri ile bu makine için ayrılmış olup bilançonun pasifinde gösterilen birikmiş amortismanları (önceki dönemlerde ayrılmamış olanlar dahil) arasındaki fark ve bunların yeniden değerleme sonrası bulunan tutarları arasındaki fark dikkate alınacaktır.

BAŞLIK Yeniden Değerlemeye Esas Tutar (A) Yeniden Değerleme Oranı  Yeniden Değerlenmiş Tutar (B)
Makine 200.000,00 %15 230.000,00
Birikmiş Amortisman *70.000,00 80.500,00
Net Bilanço Aktif Değeri 130.000,00   149.500,00
Net Değer Artışı [Net Bilanço Aktif Değeri (B)-Net Bilanço Aktif Değeri (A)]= 19.500,00

* 2017 yılında amortisman ayrılmamış olduğundan bilançonun pasifindeki birikmiş amortisman 60.000 TL olmakla beraber, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda söz konusu değerin, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenmesi gerektiğinden birikmiş amortisman 70.000 TL olarak dikkate alınmıştır.

Bu kapsamda değer artışı, makinenin;

– Yeniden değerleme sonrası net bilanço aktif değerinden (230.000 – 80.500 = 149.500 TL),

– Yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerinin (200.000 – 70.000 = 130.000 TL)

indirilmesi suretiyle hesaplanacak olup, örneğimizde (149.500 – 130.000 =) 19.500 TL olarak gerçekleşecektir.

Söz konusu değer artışına ilişkin muhasebe kayıtları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

253 Tesis, Makine ve Cihazlar Hesabı     30.000,00 TL  
  257 Birikmiş Amortismanlar 10.500,00 TL
  522 MDV Yeniden Değerleme Artışları

    522… 213 sayılı Kanun mük.298. madde

          …… Makinesi Değer Artışı

19.500,00 TL
Mük. 298. madde kapsamında yeniden değerleme işlemi
           

Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttuğu makineyi yeni değeri üzerinden amortismana tabi tutabilecektir. Buna göre, söz konusu makinenin kayıtlı değeri 230.000 TL’ye çıktığından, 2022 yılı yıllık toplam amortisman tutarı da (230.000 x %5 =) 11.500 TL olacaktır.

(3) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapılabilmesinin mümkün olduğu herhangi bir hesap döneminde yeniden değerlemenin yapılmaması, sonraki hesap dönemlerinde aynı fıkra kapsamında yeniden değerleme yapılabilmesine engel teşkil etmez.

Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması

MADDE 12- (1) Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin satış, devir (193 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan devir ve tür değiştirme halleri ile 5520 sayılı Kanuna göre yapılan devir ve bölünme halleri kapsamında yapılanlar hariç), işletmeden çekiş, tasfiye gibi nedenlerle elden çıkarılması halinde, bunlara isabet eden ve bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilen değer artışları aynen amortismanlar gibi muameleye tabi tutulur.

Örnek 2: 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yapılan yeniden değerleme sonrası kayıtlı değeri 500.000 TL olan makinenin birikmiş amortismanı 275.000 TL olup, yeniden değerleme sonucu bu makine için özel fonlar hesabına aktarılmış tutar 35.000 TL’dir. Makinenin KDV hariç 600.000 TL’ye satılması ve bedelin peşin olarak tahsil edilmesi halinde, satış işlemine ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. (İşlemin muhasebe kayıtlarının yapılmasında KDV hesapları ihmal edilmiştir.)

102 Bankalar 600.000,00 TL    
257 Birikmiş Amortismanlar 275.000,00 TL    
522 MDV Yeniden Değerleme Artışları

       522… 213 sayılı Kanun mük. 298. madde

          …… Makinesi Değer Artışı

35.000,00 TL    
  253 Tesis, Makine ve Cihazlar Hesabı 500.000,00 TL
  679 Diğer Olağan Dışı Gelir ve Karlar Hesabı 410.000,00 TL
Mük. 298. madde kapsamında yeniden değerlenen makinenin satışı  
         

(2) Sermayeye ilave edilen değer artışları, satış veya herhangi bir şekilde elden çıkarmaya ilişkin kar ve zararın tespitinde dikkate alınmaz.

Ancak, elden çıkarılan iktisadi kıymetlere ait değer artışlarının sermayeye ilavesi halinde, elden çıkarma sırasında birikmiş amortisman gibi mütalaa edilmeyen değer artışları, faaliyete devam edilen süre içerisinde herhangi bir suretle sermayeden çekilirse, çekilen kısım o dönemin kazancı sayılarak vergiye tabi tutulur. 

(3) 193 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan devir ve tür değiştirme halleri ile 5520 sayılı Kanuna göre yapılan devir ve bölünme hallerinde, söz konusu fon hesabının devrolunduğu kurumlar için de (1) ve (2) numaralı fıkra hükümleri geçerlidir.





Kaynak:Resmi Gazete,  İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/amortisman-ayirma-suresi-biten-sabit-kiymetler-icin-yeniden-degerleme-yapilabilir-mi/feed/ 0
Yeniden değerlemeye ilişkin hesaplama ve yevmiye maddesi örneği https://www.muhasebenews.com/yeniden-degerlemeye-iliskin-hesaplama-ve-yevmiye-maddesi-ornegi/ https://www.muhasebenews.com/yeniden-degerlemeye-iliskin-hesaplama-ve-yevmiye-maddesi-ornegi/#respond Thu, 20 Oct 2022 02:35:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133226 Yeniden değerlemeye ilişkin açıklamalar Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 537) (Resmi Gazete Tarihi: 14/05/2022 Resmi Gazete No: 31835) ile açıklandı

Tebliğe göre aşağıda belirtilen vergi mükelleflerine yeniden değerleme yapabilme imkanı tanındı

Tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan; kollektif, adi komandit ve adi şirketler de dahil olmak üzere ferdi işletme sahibi gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri bilançolarına kayıtlı amortismana tabi iktisadi kıymetlerini, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrasında ve bu Tebliğin 6 ncı maddesinde belirtilen istisnalar dışında, yeniden değerleme hakkına sahip bulunmaktadırlar.

Yine adı geçen Tebliğ’de aşağıda yer alan mükelleflerin, 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası hükümlerinden yararlanamayacağı belirtildi:

a) Dar mükellefiyet esasında vergilendirilen mükellefler.

b) İşletme hesabı (zirai işletme hesabı dahil) esasına göre defter tutan mükellefler.

c) Serbest meslek kazanç defteri tutan serbest meslek erbabı mükellefler.

ç) Münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler.

d) Kayıtlarını Türk para birimi dışında başka bir para birimiyle tutmalarına izin verilen mükellefler.

Biz bu içerikte Yeniden değerlemenin nasıl yapılacağına dair Tebliğ’deki bir hesaplamayı paylaşacağız

Yeniden değerleme uygulaması

MADDE 11- (1) Kapsama giren amortismana tabi iktisadi kıymetler ve bunlara ait amortismanların, yeniden değerlemeye esas değerlerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpılması suretiyle yapılan yeniden değerleme sonucunda, bilançonun aktifi, pasifinden daha yüksek bir değere ulaşmaktadır.

Yeniden değerleme sonucunda ortaya çıkan değer artışını hesaplamada 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası net değer artışı usulünü benimsemiştir. Net değer artışının hesaplanabilmesi için yeniden değerlemeden önceki ve sonraki net bilanço aktif değerlerinin tespiti gerekmektedir.

Bu kapsamda amortismanların yeniden değerlenmiş tutarlarının belirlenmesinde, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması halinde amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılır.

Yeniden değerleme neticesinde (amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemeden önceki net bilanço aktif değerinin, yeniden değerleme oranı ile çarpımından sonra bulunacak net bilanço aktif değerinden indirilmesi suretiyle) hesaplanan değer artışı, yeniden değerlemeye tabi tutulan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ayrıntılı olarak gösterilecek şekilde, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabına alınır.

(2) Bakanlık tarafından 213 sayılı Kanunun 315 inci maddesine istinaden tespit ve ilan edilen normal amortisman oranlarının tespitinde dikkate alınan (veya aynı Kanunun 320 nci maddesinin dördüncü fıkrası ya da geçici 30 uncu maddesi kapsamında belirlenen) faydalı ömür süresi tamamlanmamış amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerleme sonrasında bulunan değerleri üzerinden amortisman ayrılmaya devam edilir.

Örnek 1: Tam mükellefiyet esasında vergilendirilen, hesap dönemi takvim yılı olan (A) A.Ş.’nin 31/12/2022 tarihi itibarıyla yasal defter kayıtlarında yer alan ve 2015 yılında peşin bedelle iktisap edilmiş olan bir makinenin maliyet bedeli 200.000 TL ve 31/12/2021 tarihli bilançosunda birikmiş amortismanı 60.000 TL’dir. Söz konusu makinenin faydalı ömrü 20 yıl, normal amortisman oranı ise %5 olup, 2017 yılında amortisman ayrılmamıştır.

Makinenin, 2022 yılı yeniden değerleme oranı %15 varsayılarak, hesap dönemi sonunda yeniden değerlemeye tabi tutulması halinde, yeniden değerlemeye ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde olacaktır. (Söz konusu makinenin 213 sayılı Kanunun geçici 32 nci maddesi kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmadığı varsayılmıştır.)

Değer artışının hesabında, yeniden değerleme öncesi ve sonrası net bilanço aktif değerleri olarak, değerlemenin yapılacağı hesap dönemi sonu itibarıyla makinenin yasal defter kayıtlarında yer alan değeri ile bu makine için ayrılmış olup bilançonun pasifinde gösterilen birikmiş amortismanları (önceki dönemlerde ayrılmamış olanlar dahil) arasındaki fark ve bunların yeniden değerleme sonrası bulunan tutarları arasındaki fark dikkate alınacaktır.

BAŞLIK Yeniden Değerlemeye Esas Tutar (A) Yeniden Değerleme Oranı  Yeniden Değerlenmiş Tutar (B)
Makine

200.000,00

%15

230.000,00

Birikmiş Amortisman

*70.000,00

80.500,00

Net Bilanço Aktif Değeri

130.000,00

 

149.500,00

Net Değer Artışı [Net Bilanço Aktif Değeri (B)-Net Bilanço Aktif Değeri (A)]=

19.500,00

* 2017 yılında amortisman ayrılmamış olduğundan bilançonun pasifindeki birikmiş amortisman 60.000 TL olmakla beraber, amortismanın herhangi bir yılda yapılmamış olması durumunda söz konusu değerin, bu amortismanlar tam olarak ayrılmış varsayılarak belirlenmesi gerektiğinden birikmiş amortisman 70.000 TL olarak dikkate alınmıştır.

Bu kapsamda değer artışı, makinenin;

– Yeniden değerleme sonrası net bilanço aktif değerinden (230.000 – 80.500 = 149.500 TL),

– Yeniden değerleme öncesi net bilanço aktif değerinin (200.000 – 70.000 = 130.000 TL)

indirilmesi suretiyle hesaplanacak olup, örneğimizde (149.500 – 130.000 =) 19.500 TL olarak gerçekleşecektir.

Söz konusu değer artışına ilişkin muhasebe kayıtları ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

253 Tesis, Makine ve Cihazlar Hesabı     30.000,00 TL  
  257 Birikmiş Amortismanlar 10.500,00 TL
  522 MDV Yeniden Değerleme Artışları

    522… 213 sayılı Kanun mük.298. madde

          …… Makinesi Değer Artışı

19.500,00 TL
Mük. 298. madde kapsamında yeniden değerleme işlemi
           

Mükellef, yeniden değerlemeye tabi tuttuğu makineyi yeni değeri üzerinden amortismana tabi tutabilecektir. Buna göre, söz konusu makinenin kayıtlı değeri 230.000 TL’ye çıktığından, 2022 yılı yıllık toplam amortisman tutarı da (230.000 x %5 =) 11.500 TL olacaktır.

(3) 213 sayılı Kanunun mükerrer 298 inci maddesinin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerleme yapılabilmesinin mümkün olduğu herhangi bir hesap döneminde yeniden değerlemenin yapılmaması, sonraki hesap dönemlerinde aynı fıkra kapsamında yeniden değerleme yapılabilmesine engel teşkil etmez.

Yeniden değerleme işlemi yapabilecek şartlara haiz olan işletmelerin sağlanan imkanla sabit kıymetlerini değerleyerek daha aktif tutarını artırabilmeleri ve daha fazla tutarda amortisman ayırabilmeleri mümkün olabilmektedir. Şartları sağlayan mükelleflerin maliyet fayda karşılaştırmalarını kendi işletmeleri özelinde yapmaları gerektiği tabiidir.


Kaynak: Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yeniden-degerlemeye-iliskin-hesaplama-ve-yevmiye-maddesi-ornegi/feed/ 0
Yangında zayi olan mal, sabit kıymet ve binaların bedelleri gider yazılabilir mi ve KDV’si kullanılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yanginda-zayi-olan-mal-sabit-kiymet-ve-binalarin-bedelleri-gider-yazilabilir-mi-ve-kdvsi-kullanilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yanginda-zayi-olan-mal-sabit-kiymet-ve-binalarin-bedelleri-gider-yazilabilir-mi-ve-kdvsi-kullanilabilir-mi/#respond Sat, 13 Aug 2022 09:30:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=130145 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

49327596-125[KVK.ÖZ.2020.14]-173478

19.07.2022

Konu

:

Yangında zayi olan mal, sabit kıymet ve binaların giderleştirilmesi ile hisse devrinin vergilendirilmesi

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;

– Şirketinizin liman, otel, konaklama vb. faaliyetler ile iştigal ettiği, şirketinizin merkez adresinde 22.01.2020 tarihinde yangın meydana geldiği ve merkez binanızın tamamen yandığı,

– Bu yangın sonucu, işletmenizde bulunan makine ve demirbaşların tamamının kullanılamayacak derecede hasar gördüğü, merkez binanın büyük bir kısmının çöktüğü, şirketin tüm ticari defterleri, faturaları, vergiye esas belgeleri ve sair her türlü belge ve evrakların yangın sebebi ile zayi olduğu,

– Türk Ticaret Kanunun 82/7 maddesi uyarınca Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … tarih ve … Esas Numarası ile hasımsız dava açıldığı

belirtilmiş olup;

– Yangın sebebiyle zayi olan sabit kıymetlerin (makineler, demirbaşlar, bina) maliyet bedellerinin hangi şartlarla ve hangi dönemde gider yazılacağı

– Zayi olan veya değeri düşen mallar ile sabit kıymetlerin alımı sırasında ödenen KDV’lerin düzeltilip düzeltilemeyeceği,

– Yangına ilişkin zayi belgesi alınmasının KDV indirimlerinin ispatı için yeterli olup olmadığı

hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

I. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında, “B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz.

İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.”

– 13 üncü maddesinde, “Mücbir sebepler:

1. Vergi ödevlerinden her hangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;

2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;

3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;

4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması,

gibi hallerdir.”

– 253 üncü maddesinde, “Bu kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takibeden takvim yılından başlıyarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.”

– 256 ncı maddesinde, “Geçen maddelerde yazılı gerçek ve tüzel kişiler ile mükerrer 257 nci madde ile getirilen zorunluluklara tabi olanlar, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreleri muhafaza süresi içerisinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorundadırlar…”

– 373 üncü maddesinde, “Bu kanunda yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin vukua geldiği malum ise veya tevsik ve ispat olunursa vergi cezası kesilmez.”

hükümlerine yer verilmiştir.

Bunun yanı sıra, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 82 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında, her tacirin ticari defterlerini, envanterlerini, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, alınan ticari mektupları, gönderilen ticari mektupların suretlerini, 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlü olduğu; (7) numaralı fıkrasında, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğraması halinde tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, bu davanın hasımsız açılacağı, mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebileceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, 19.12.2012 tarih ve 28502 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Ticari Defterlere İlişkin Tebliğ”in “Saklama Zorunluluğu” başlıklı 12 inci maddesinde de; “(1) Her tacir; tutmakla yükümlü olduğu ticari defterleri ve bu defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgeleri sınıflandırılmış bir şekilde on yıl saklamakla yükümlüdür.

(2) Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri mahfuz kalmak kaydıyla, tutulması zorunlu defterlere yapılan kayıtların dayandığı belgeler, okunur hale getirildiklerinde içerik olarak örtüşmeleri, saklama süresi boyunca her an ulaşılabilmeleri ve uygun bir süre içerisinde okunabilir hale getirilebilmeleri şartıyla görüntü veya veri taşıyıcılarda da saklanabilir.

(3) Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.

(4) Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeşgün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.

(5) Gerçek kişi olan tacirin ölümü halinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi halinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince saklamakla yükümlüdür. Mirasın resmi tasfiyesi halinde veya tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanır.”

açıklamalarına/düzenlemelerine yer verilmiştir.

Bu çerçevede, yangında zayi olduğu belirtilen defter ve belgeleriniz için 6102 sayılı Kanunun 82 nci maddesi gereğince, bulunduğunuz yer yetkili mahkemesinden, süresi içerisinde gerekli bilgi ve belgelerle birlikte başvuru yapılarak zayi belgesi alınması gerekmekte olup, defter ve belgelerin zayi olduğunun 6102 sayılı Kanuna göre alınan zayi belgesi ile ispatlanması ve bu belgenin 213 sayılı Kanunun ilgili hükümleri kapsamında muhafaza ve yetkili makamların/memurların talebi halinde ibraz ve inceleme için arz edilmesi gerektiği tabiidir.

Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun 221 inci maddesi uyarınca, aynı Kanun gereğince kullanılma zorunluluğu bulunan ve yangın sonucu zayi olan tasdike tabi defterlerin yerine kullanılacak yeni defterlerin kullanılmaya başlanılmadan önce tasdik ettirilmesi gerektiği tabiidir.

2) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 258 inci maddesinde, “Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasiyle ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tesbitidir.”

– 259 uncu maddesinde, “Değerlemede, iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur.”

– 267 nci maddesinde, “Emsal bedeli, gerçek bedeli olmıyan, veya bilinmiyen veyahut doğru olarak tesbit edilemiyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.

Emsal bedeli sıra ile, aşağıdaki esaslara göre tayin olunur:

Birinci sıra: (Ortalama fiyat esası) …

İkinci sıra: (Maliyet bedeli esası) …

Üçüncü sıra: (Takdir esası) …”

– 278 inci maddesinde, “Yangın, deprem ve su basması gibi âfetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak, çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadı kıymetlerinde önemli bir azalış vâki olan emtia ile maliyetlerinin hesaplanması mûtat olmıyan hurdalar ve döküntüler, üstupu, deşe ve ıskartalar emsal bedeli ile değerlenir.”

– 317 nci maddesinde, “Amortismana tabi olup:

1. Yangın, deprem, su basması gibi afetler neticesinde değerini tamamen veya kısmen kaybeden;

2. Yeni icatlar dolayısıyla teknik verim ve kıymetleri düşerek tamamen veya kısmen kullanılmaz bir hale gelen;

3. Cebri çalışmaya tabi tutuldukları için normalden fazla aşınma ve yıpranmaya maruz kalan;

Menkul ve gayrimenkullerle haklara, mükelleflerin müracaatları üzerine ve ilgili bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle, Maliye Bakanlığınca her işletme için işin mahiyetine göre ayrı ayrı belli edilen “Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri” uygulanır.”

– 329 uncu maddesinin birinci fıkrasında, “Yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı bunların değerinden (Amortismanlı olanlarda ayrılmış olan amortisman çıktıktan sonra kalan değerden) fazla veya eksik olduğu takdirde farkı kar veya zarar hesabına geçirilir.”

– 330 uncu maddesinde de, “Emtia ve zirai mahsul ve hayvan kıymetlerinde vukua gelen zayiat dolayısıyla alınan sigorta tazminatları bunların değerlerinden fazla olursa bu fazlalık kara alınır.”

hükümleri yer almaktadır.

Buna göre;

– Yangında zarar gören amortismana tabi iktisadi kıymetler ile hammadde ve emtianın değerinin Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesine göre takdir komisyonunca tayin edilecek emsal bedel ile değerlenmesi, dolayısıyla yangın sonucu hasar gören hammadde ve malların maliyet bedeli ile takdir komisyonunca tespit edilen emsal bedeli arasındaki tutarın takdir komisyonu kararının tarafınıza tebliğ edildiği yılda kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

Ancak, emtianın emsal bedelinin takdir komisyonunca takdir edileceği tarihe kadar sigorta şirketinden tazminat alınması halinde, Vergi Usul Kanununun 278 inci maddesi hükmünün uygulanması mümkün bulunmayıp, bu durumda Vergi Usul Kanununun 330 uncu maddesi kapsamında sigortadan alınan tazminat ile yangın nedeniyle hasara uğrayan emtianın net defter değerlerinin kıyaslanması sonucu bulunacak fark tutarın kar-zarar hesabında gösterilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, emtianın emsal bedelinin takdir komisyonunca takdirini müteakiben, yangın sonucu hasar gören hammadde ve malların maliyet bedeli ile emsal bedel arasındaki tutarın gider olarak dikkate alınmasından sonra sigorta şirketinden bir tazminat alınması halinde ise, alınan tutarın hasılat olarak kayıtlara yansıtılması gerekmektedir.

– Yangın sonucu hasar gören amortismana tabi iktisadi kıymetlerinin net aktif değerinden takdir komisyonunun tespit ettiği (emsal bedel) hurda değerinin düşülmesi suretiyle bulunacak tutarın, Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi hükümlerince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman olarak ayrılması, dolayısıyla bu tutarın ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi mümkün bulunmakla birlikte, bunun için Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi uyarınca fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetinin tespiti amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığına (Gelir İdaresi Başkanlığına) başvurulması gerektiği tabiidir.

Fevkalade ekonomik ve teknik amortismanın ayrılacağı tarihe kadar sigorta şirketinden tazminat alması halinde ise, Vergi Usul Kanununun 317 nci maddesi hükmü gereğince fevkalade ekonomik ve teknik amortisman uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, Vergi Usul Kanununun 329 uncu maddesi kapsamında sigortadan alınan tazminat ile yangın nedeniyle hasara uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin net defter değerlerinin kıyaslanması sonucu bulunacak fark tutarın kar-zarar hesabında gösterilmesi gerekmektedir. Öte yandan, amortismana tabi iktisadi kıymetler için fevkalade ekonomik ve teknik amortisman ayırdıktan sonra sigorta şirketinden bir tazminat alınması halinde, alınan miktarın hasılat olarak kayıtlara yansıtılması gerekmektedir.

II. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

– 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

– 29/1-a maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV’den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’yi indirim konusu yapabileceği,

– 30/c maddesinde ise, deprem, sel felaketi ve Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan mallara ait KDV’nin (Şu kadar ki Vergi Usul Kanununun 315 inci maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere ilişkin yüklenilen KDV’nin kullanılan süreye isabet eden kısmı indirilebilir.) indirim konusu yapılamayacağı

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “İndirilemeyecek KDV” başlıklı (III/C-2.) bölümünde, “…

c) Kanunun (30/c) maddesi uyarınca, deprem veya sel felaketi ya da Maliye Bakanlığının yangın sebebiyle mücbir sebep ilan ettiği yerlerdeki yangın nedeniyle zayi olanlar hariç olmak üzere, zayi olan malların alış vesikalarında gösterilen KDV mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyecektir.

Ancak 213 sayılı Kanunun 315 inci maddesine göre Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömürlerini tamamladıktan sonra zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen amortismana tabi iktisadi kıymetlere (ATİK) ilişkin yüklenilen KDV ile faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olan veya istisna kapsamında teslim edilen ATİK’lere ilişkin yüklenilen KDV’nin kullanılan süreye isabet eden kısmının indirim konusu yapılması mümkündür.

Buna göre, ATİK’in Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömrünü tamamladıktan sonra zayi olması veya istisna kapsamında teslim edilmesi halinde bu kıymetin alımında yüklenilen ve indirim konusu yapılan KDV’nin indirim hesaplarından çıkarılmasına ilişkin herhangi bir düzeltme işlemi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Ancak ATİK’in faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olması veya istisna kapsamında teslim edilmesi durumunda, bu kıymetin alımında yüklenilen KDV’nin, faydalı ömrünün işletmede kullanılan süresine isabet eden kısmı için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacaktır. ATİK’in zayi olduğu veya istisna kapsamında teslim edildiği tarih itibarıyla faydalı ömrünün kalan kısmına (faydalı ömrünün işletmede kullanılmayan süresine) isabet eden yüklenilen KDV’nin ise indirim konusu yapılması mümkün değildir. Daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin ATİK’in zayi olduğu veya istisna kapsamında teslim edildiği dönem beyannamesinde “Daha Önce İndirim Konusu Yapılan KDV’nin İlavesi” satırında beyan edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekir. ATİK’in işletmede kullanılan süresinin tespitinde ATİK’in işletmede kullanıldığı her 12 ay ile 12 aydan kısa olan süreler bir yıl olarak kabul edilecektir.”

açıklamaları yer almaktadır.

Bu çerçevede, şirketinize ait malların bulunduğu yerin Bakanlığımızca yangın sebebiyle mücbir sebep ilan edilen yer olması kaydıyla yangın sonucu zayi olan mallara ait KDV mükellefler tarafından indirim konusu yapılabilecek, ancak Bakanlığımızca böyle bir belirleme yapılmayan ve münferit olarak çıkan yangın nedeniyle zayi olan mallara ait KDV ise indirim konusu yapılamayacaktır.

Diğer taraftan, işyerinizde bulunan sabit kıymetlerin çıkan yangın sonucu Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen faydalı ömrünü tamamladıktan sonra zayi olması halinde söz konusu sabit kıymetlere ilişkin yüklenilen ve indirim konusu yapılan KDV’nin indirim hesaplarından çıkarılmasına ilişkin herhangi bir düzeltme işlemi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Ancak, işyerinize ait sabit kıymetlerin faydalı ömrünü tamamlamadan zayi olması durumunda ise bu kıymetlerin alımında yüklenilen KDV’nin faydalı ömrünün işletmede kullanılan süresine isabet eden kısmı için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacak olup, sabit kıymetlerin zayi olduğu tarih itibarıyla faydalı ömrünün kalan kısmına isabet eden yüklenilen KDV’nin ise indirim konusu yapılması mümkün olmayacağından, söz konusu kıymetlere ilişkin daha önce indirim konusu yapılan KDV’nin sabit kıymetlerin zayi olduğu dönem beyannamesinde “Daha Önce İndirim Konusu Yapılan KDV’nin İlavesi” satırında beyan edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerekmektedir.

Öte yandan, zayi olmuş yönetim kurulu karar defterleri nedeniyle şirket ortaklarının hisselerinin değerlendirilmesi ve satılması ile ilgili hususların, şirket ortakları tarafından ayrı bir özelge talep formuyla sorulması gerekmektedir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yanginda-zayi-olan-mal-sabit-kiymet-ve-binalarin-bedelleri-gider-yazilabilir-mi-ve-kdvsi-kullanilabilir-mi/feed/ 0
TCMB’den sabit getirili devlet iç borçlanma senetlerini özendirme adımı https://www.muhasebenews.com/tcmbden-sabit-getirili-devlet-ic-borclanma-senetlerini-ozendirme-adimi/ https://www.muhasebenews.com/tcmbden-sabit-getirili-devlet-ic-borclanma-senetlerini-ozendirme-adimi/#respond Tue, 17 May 2022 00:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127271 Bankacılık kaynaklarına göre, Merkez Bankası, bankalara TL İşlemleri ve Döviz Piyasaları Uygulama Talimatı’nda değişikliğe gitti.

2022 yılı Para ve Kur Politikası metninde TCMB teminat havuzunda Türk lirası cinsi varlıkları destekleyici şekilde düzenlemeler yapılabileceği ve APİ fonlama yapısında devlet iç borçlanma senetlerinin (DİBS) teminat olarak kullanımını artırıcı adımlar atılacağı duyurulmuştu. Bu kapsamda ve Liralaşma Stratejisi çerçevesinde, TCMB, TL cinsi varlıkların teminat sistemindeki ağırlığının artırılmasına yönelik olarak 27 Mayıs’tan itibaren bazı uygulamaları devreye alacak.

TCMB, Döviz Piyasaları Müdürlüğü nezdinde tesis edilen tüm swap işlemleri için uygulanan teminat blokajının minimum yüzde 30’unun DİBS sepetinden oluşmasına karar verdi. DİBS sepetinin sadece TL cinsi; kuponsuz, sabit kuponlu, değişken faizli ve TLREF’e endeksli; DİBS veya Hazine ve Maliye Bakanlığı Varlık Kiralama Şirketi tarafından yurt içinde ihraç edilen kira sertifikası cinsinden varlıklardan oluşması uygun görüldü.

Ayrıca, TL cinsinden DİBS’ler hariç diğer teminat çeşitlerinde iskonto oranlarının artırıldığını ve yüzde 5’ten yüzde 15’e çıkarıldığını belirten bankacılık kaynakları, gelecek dönemde de TL cinsi varlıkların teminat sistemindeki ağırlığının artırılması yönünde adımların sürdürülebileceğini söyledi.


Kaynak: İTO Haber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tcmbden-sabit-getirili-devlet-ic-borclanma-senetlerini-ozendirme-adimi/feed/ 0
Amortisman süresi sabit kıymetlerin aktife girdiği yıldan itibaren başlar. https://www.muhasebenews.com/amortisman-suresi-sabit-kiymetlerin-aktife-girdigi-yildan-itibaren-baslar/ https://www.muhasebenews.com/amortisman-suresi-sabit-kiymetlerin-aktife-girdigi-yildan-itibaren-baslar/#respond Fri, 11 Mar 2022 12:30:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123982 Amortisman ayırabilmek için amortismana tabi kıymetin işletmede 1 yıldan fazla kullanılması ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunması gerekmektedir.

VUK’ya göre amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar.

Buna göre, mükellefler tarafından iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilen, değerleme gününde envantere dahil olan ve kullanılma şartı aranmaksızın kullanılmaya hazır halde bulunan iktisadi kıymetler için amortisman ayrılabilecektir. Bu kapsamda kullanılabilmesi kayıt ve tescile tabi taşıtların, ilgili sicillerine yasal süresi içerisinde kayıt ve tescil işlemi yapılmak şartıyla; aktife alındıkları dönemden itibaren amortismana tabi tutulması mümkün bulunmaktadır (365 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ).

Değeri VUK`da belirtilen meblağları aşmayan peştamallıklar (2021 yılı için 1.500 TL) ile işletmede kullanılan ve değeri VUK`da belirtilen meblağları aşmayan ( 2021 yılı için 1.500 TL) alet ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük gösterenlerde bu sınır topluca dikkate alınır.

Öte yandan işletmeye dâhil olan gayrimenkulün iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılabilecektir.

Mükellefler 3100 sayılı KDV Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanun’un 7’inci maddesi uyarınca satın aldıkları ödeme kaydedici cihazlar için %100 oranında amortisman ayrılabilecektir. Rehberimizin 4.1.4.5 bölümünde açıklandığı üzere, 7194 sayılı Kanun ile GVK 40/7 maddesinde 1/1/2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere yapılan değişiklik uyarınca; ticari kazancın ve serbest meslek kazancının tespitinde özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 2021 yılı için 170.000 Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 2021 yılı için 320.000 Türk lirasını aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider olarak dikkate alınabilecektir. Bu hükmün uygulanmasında binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutar dikkate alınacaktır.


Kaynak: türmob, 2021 Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/amortisman-suresi-sabit-kiymetlerin-aktife-girdigi-yildan-itibaren-baslar/feed/ 0