resen – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 29 Mar 2023 10:27:51 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Vergi dairesinin resen kapattığı şirketin ticaret sicil ve oda kaydı da resen silinir mi? https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesinin-resen-kapattigi-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-da-resen-silinir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesinin-resen-kapattigi-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-da-resen-silinir-mi/#respond Wed, 29 Mar 2023 04:12:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=137997 Vergi dairesi tarafından resen terki yapılan bir limited şirketimiz var. Ticaret sicilindeki kaydı aktif. Şirketin kapanışını yapmak istiyoruz. Vergi dairesi tarafından resen terki yapılan şirketin tasfiyesi nasıl olur?

Tasfiye için VD’de mükellefiyet aktif hale getirilmesi gerekir. Bürokratik işlemler için VD ile görüşünüz.


BENZER İÇERİK

Vergi dairesinin resen terk işlemi yapması ile ticaret sicil memurluğu ve ticaret odasındaki kaydın silinmesi mümkün değildir. Sicil ve oda kaydı tasfiye işlemlerinin başlatılması ve tamamlanması ile mümkündür.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesinin-resen-kapattigi-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-da-resen-silinir-mi/feed/ 0
Kayıtları re’sen terkin edilen vergi mükellefleri (silinenlerin) yeniden işe başlama bildiriminde bulunması mümkün müdür? https://www.muhasebenews.com/kayitlari-resen-terkin-edilen-vergi-mukellefleri-silinenlerin-yeniden-ise-baslama-bildiriminde-bulunmasi-mumkun-mudur/ https://www.muhasebenews.com/kayitlari-resen-terkin-edilen-vergi-mukellefleri-silinenlerin-yeniden-ise-baslama-bildiriminde-bulunmasi-mumkun-mudur/#respond Thu, 22 Dec 2022 01:49:27 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135755 Kayıtları re’sen terkin edilenlerin (silinenlerin) işe başlama bildiriminde bulunması


Mükellefiyet kayıtları vergi dairesince terkin edilenlerin (silinenlerin) daha sonra işe başlama bildiriminde bulunmaları mümkündür.

Ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 160/A maddesi kapsamında olanların mükellefiyet kayıtlarının, söz konusu maddedeki şartlar sağlanmadan açılması mümkün değildir.

__________________________________________________

Gelir Vergisi Kanunu

(6455 Sayılı Kanunun 1.Maddesiyle eklenen madde Yürürlük; 11.04.2013)
Teminat uygulaması
Madde 153/A
(Ek: 28/3/2013-6455/1 md.)

Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi üzerine işi bırakmış addolunan ve mükellefiyet kayıtları vergi dairesince terkin edilenlerden, serbest meslek erbabının, şahıs işletmelerinde işletme sahibinin, adi ortaklıklarda ortaklardan her birinin, ticaret şirketlerinde; şirketin, kanuni temsilcilerinin, yönetim kurulu üyelerinin, şirket sermayesinin asgari % 10’una sahip olan gerçek veya tüzel kişilerin ya da bunların asgari % 10 ortağı olduğu veya yönetiminde bulundukları teşebbüslerin, tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlerin veya düzenlenen raporda fiillerin işlenmesinde bilfiil bulundukları tespit edilenlerin işe başlama bildiriminin alınması halinde, bunlar adına mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyeti terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş ve 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan nev’iden 75.000 Türk Lirasından (534 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2022’dan itibaren 200.000 -TL) ve düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’undan az olmamak üzere teminat verilmiş olması şarttır.

Birinci fıkrada sayılanların ortağı oldukları adi ortaklıkların, kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, şirket sermayesinin asgari % 10’una sahip oldukları ticaret şirketlerinin veya idare ettikleri tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin işe başlama bildiriminde bulunması halinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.

Birinci fıkrada sayılanların, mükellefiyeti bulunan adi ortaklık, ticaret şirketleri ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, idarecisi, asgari % 10 ortağı olması, bunları devralması, kısmen veya tamamen bunlara devrolunması halinde, keyfiyetin vergi dairesinin ıttılaına girdiği tarihten itibaren bir ay içinde birinci fıkrada yer alan şartların yerine getirilmesi bu mükelleflerden yazılı olarak istenir. Otuz günlük süre içinde şartların yerine getirilmemesi ve sayılan kişilerin statülerinin devam ettirilmesi halinde, istenilen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen teminat alacağı, gecikme zammı tatbik edilerek mükelleften, birinci fıkrada sayılan kişilerin teminat isteme tarihi itibarıyla tahakkuk etmiş tüm vergi borçları ise mükellef müşterek ve müteselsil sorumlu olmak üzere, bu kişilerden 6183 sayılı Kanun uyarınca takip ve tahsil edilir.

Birinci fıkrada sayılanlar hariç olmak üzere, 359 uncu maddede yer alan sahte belge düzenleme fiilini işledikleri vergi incelemesine yetkili olanlarca mükellef hakkında yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporla tespit edilenlerden bu durumları kesinleşenlerin, keyfiyetin vergi dairesinin ıttılaına girdiği tarihten itibaren bir ay içinde 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan nev’iden 75.000 Türk Lirasından (534 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2022’den itibaren 200.000 -TL) ve düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’undan az olmamak üzere yazıyla otuz gün içinde teminat göstermesi istenir. Fiil tüzel kişilik veya tüzel kişiliği olmayan teşekkül bünyesinde işlenmişse teminat bunlardan istenir. Verilen sürede şartların yerine getirilmemesi halinde, istenilen teminat tutarı verilen sürenin son günü vade tarihi olarak kabul edilmek suretiyle mükellef adına teminat alacağı olarak tahakkuk ettirilir. Tahakkuk ettirilen teminat alacağı, mükelleften 6183 sayılı Kanun uyarınca gecikme zammı tatbik edilerek takip ve tahsil edilir.

3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek mensuplarından bu maddenin birinci fıkrasında sayılan haller dolayısıyla mükellefiyeti terkin edilenlerin bu fiillerine iştirak ettiği inceleme raporuyla tespit edilenler ve bu durumu kesinleşenler hakkında üç yıl süreyle geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma cezası uygulanır. Bu cezanın uygulanmasında 3568 sayılı Kanunda yer alan usuller tatbik edilir. Sürenin sonunda, meslek mensubunun tekrar faaliyete başlamak istemesi halinde kendisinden bir ay içinde 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde sayılan nev’iden 75.000 Türk Lirasından (534 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2022’den itibaren 200.000 -TL) ve düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan toplam tutarın % 10’undan az olmamak üzere yazıyla teminat istenir. Verilen sürede teminatın gösterilmemesi halinde dördüncü fıkranın ilgili hükmüne göre işlem yapılır.

3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek mensuplarından dördüncü fıkrada sayılan fiile iştirak ettiği inceleme raporu ile tespit edilen ve bu durumu kesinleşenlerden beşinci fıkrada yer verilen esaslar dahilinde teminat istenir. Verilen sürede teminatın gösterilmemesi halinde dördüncü fıkranın ilgili hükmüne göre işlem yapılır.

Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda sayılan hallerde teminat alınmasını takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç 359 uncu maddede sayılan fiillerden herhangi birinin işlenmediğinin tespit edilmesi halinde; dördüncü fıkrada sayılan hallerde ise teminat alınmasını takip eden takvim yılının başından itibaren beş yıl içinde sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç 359 uncu maddede sayılan fiillerden herhangi birinin işlendiğinin tespit edilmemesi halinde alınmış olan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla mükellefe iade edilir. Söz konusu fiillerin işlenmiş olduğunun tespit edilmesi halinde; fiil birinci fıkra kapsamında ise mükellefiyet 160 ıncı maddenin üçüncü fıkrasına göre terkin edilir, terkin tarihi itibarıyla ödenmemiş vergi borçları ile işlenmiş olan fiillerden doğan vergi borcu alınan teminattan mahsup edilir, artan tutar mükellefe iade edilir. Fiil dördüncü fıkra kapsamında ise vergi borçları ile işlenen fiilden doğan vergi borçları teminattan mahsup edilir, ayrıca mükelleften mezkûr fıkra hükmünce yeniden teminat istenir. Verilen sürede teminatın gösterilmemesi halinde dördüncü fıkranın ilgili hükmüne göre işlem yapılır.

Beşinci ve altıncı fıkralarda belirtilen hallerde, teminat alınmasını takip eden takvim yılının başından itibaren beş yıl içinde mezkûr fıkralarda yer alan fiillerin işlendiğinin veya bu fiillere iştirak edildiğinin tespit edilmemiş olması halinde alınmış olan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması durumunda meslek mensubuna iade edilir. Söz konusu fiillerin işlendiğinin veya bunlara iştirak edildiğinin tespit edilmesi halinde, fiil beşinci fıkra kapsamında ise meslek mensubu hakkında meslekten çıkarma cezası uygulanır. Bu cezanın uygulanmasında 3568 sayılı Kanunda yer alan usuller tatbik edilir. Fiil altıncı fıkra kapsamında ise mezkûr fıkra uyarınca işlem tesis edilir.

Bu madde uyarınca teminat alınan mükelleflerin, teminatın alındığı tarihten sonra tahakkuk eden ve süresinde ödenmeyen vergi borçlarının tutarı alınan teminat tutarının %10’unu aşması halinde, teminat paraya çevrilerek 6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesi uyarınca mükellefin borçlarına mahsup edilir ve mükelleften teminat tutarının tamamlanması istenir. Teminatın tamamlanmaması halinde dördüncü fıkranın ilgili hükmüne göre işlem yapılır.

(Mülga onuncu fıkra: 15/7/2016-6728/20 md.)

Bu madde hükümlerine göre istenecek teminat tutarı; düzenlenmiş olan sahte belgelerde yer alan tutarların toplamı, faaliyet alanı, mükellefin hukuki statüsü, faaliyette bulunulan il veya bölge, vergi borcu toplamı, fiilin tekrar edip etmediği gibi kıstaslar esas alınarak Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslara göre, vergi dairesi müdürünün yazılı talebine istinaden defterdar ve/veya vergi dairesi başkanı tarafından tayin edilir.

Birinci fıkrada sayılanlar ile sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanılması hariç 359 uncu maddede sayılan fiilleri işleyenler Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslara göre duyurulur. Bu kapsamda yapılan duyurular vergi mahremiyetinin ihlâli sayılmaz. Fiil tüzel kişilik veya tüzel kişiliği olmayan teşekkül bünyesinde işlenmişse, bunlar da duyurulur.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

_________________________________

(7194 sayılı kanunun 24 üncü maddesiyle eklenen madde; Yürürlük: 07.12.2019)Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini:

Madde 160/A

Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilir ve bunlar nezdinde yoklama yapılır.

Yoklamayı müteakip, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilir ve bu durum mükellefe tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyet, terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edilir. Mükellefiyetin terkin edildiği tarih ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında verilmeyen beyanname ve bildirimler, yeniden tesise ilişkin yazının mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı sürede ödenir.

Bu madde kapsamında mükellefiyeti terkin edilenler ve 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtildiği şekilde bunlarla ilişkili olan kişilerin işe başlama bildiriminde bulunmaları hâlinde, bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyet kaydı bu madde kapsamında terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş ve ikinci fıkrada belirtilen şekilde teminat verilmiş olması şarttır. Bu madde uyarınca teminat alınarak mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin düzenlemek zorunda oldukları fatura veya fatura yerine geçen belgelerden Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenenlerin, elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunludur. Kâğıt olarak düzenlenmesi hâlinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır ve kayıtların tevsikinde kullanılamaz.

Mükellef hakkında yapılan inceleme neticesinde, mükellefin başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, alınan teminat inceleme neticesinde doğan borçlar dâhil vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunur. Yapılan incelemede mükellefin başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu hâlde sahte belge düzenlediği tespit olunursa, mükellef hakkında 153/A maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilir. Şu kadar ki, daha önceden alınmış olan teminat sahte belge düzenleme fiili nedeniyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesine kadar mükellefe iade olunmaz. Yapılan inceleme neticesinde mükellefin sahte belge düzenlemediği tespit olunursa, alınan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla iade olunur.

Bu madde kapsamında alınan teminatların iadesinde, 153/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca alınan teminatların iadesine ilişkin; bu teminatların vergi borçlarına mahsubu ve eksilen teminatların tamamlatılmasında ise aynı maddenin dokuzuncu fıkrasına ilişkin hükümler uygulanır.

Bu madde kapsamında elektronik belge düzenleme yükümlülüğü getirilen mükelleflere ilişkin bilgiler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre duyurulur. Bu kapsamda yapılan duyurular vergi mahremiyetinin ihlâli sayılmaz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamındaki işlemlere ilişkin süreleri, elektronik ortamda belge düzenleme zorunluluğunun başlayacağı tarihi, bu madde kapsamındaki mükelleflerin tahsilat ve ödemelerinin tevsiki ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.


Kaynak: GİB, Vergi Usul Kanunu Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kayitlari-resen-terkin-edilen-vergi-mukellefleri-silinenlerin-yeniden-ise-baslama-bildiriminde-bulunmasi-mumkun-mudur/feed/ 0
Mükellefiyet sicil kaydının idarece silinmesi hangi hallerde mümkün olur? https://www.muhasebenews.com/mukellefiyet-sicil-kaydinin-idarece-silinmesi-hangi-hallerde-mumkun-olur/ Thu, 22 Dec 2022 01:42:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135753 Mükellefiyet kaydının idarece silinmesi


Mükellefiyet kaydı aşağıda belirtilen hallerde idarece re’sen silinir.

● İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda
bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi.

● Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet
tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına
gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi.

● Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler nezdinde yapılacak yoklamayı müteakip, belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayının bulunması.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Vergi dairesi tarafından re’sen kapatılan şirketin ticaret sicil ve oda kaydı kapanışı için tasfiye işlemi yapmak gerekir mi? https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-kapatilan-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-kapanisi-icin-tasfiye-islemi-yapmak-gerekir-mi/ https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-kapatilan-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-kapanisi-icin-tasfiye-islemi-yapmak-gerekir-mi/#respond Sat, 01 Oct 2022 02:55:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132386 Vergi dairesi merkezi İstanbul’ da olan ltd şti 31/07/2021 tarih itibariyle resen terk yapmış. Ticaret odasından kaydını silmek istiyor şirket. Bunu tasfiye kararı ile mi devam edeceğiz. nasıl yol izlemek gerekir. Dilekçe ile başvuru yapılırsa olabilir mi?

Vergi dairesi ile görüşüp mükellefiyetin açılmasını sağlamanız gerekir. Mükellefiyet yeniden açılması halinde Tasfiye süreci başlar. Tasfiye olmadan Ticaret sicilden kayıt silinmez.


Vergi dairesi tarafından re’sen terk işlemi yapılan limited şirketini kapanışını yapmak istiyoruz. Ticaret sicilinden silinmesi için nasıl bir yol izlememiz gerekmektedir?

Re’sen kapama geçicidir. Şirketin Ticaret sicilinden ve Vergi dairesinden kapatılması için TTK ve KV göre Tasfiye işleminin yapılması gerekir.

Gelir İdaresi Başkanlığı Re’sen terkin işlemleri İç Genelgesi için Tıklayın…


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-kapatilan-sirketin-ticaret-sicil-ve-oda-kaydi-kapanisi-icin-tasfiye-islemi-yapmak-gerekir-mi/feed/ 0
Resen terk eden mükellefin yeniden işe başlaması halinde geçmiş yıllara ait zararların mahsubu https://www.muhasebenews.com/resen-terk-eden-mukellefin-yeniden-ise-baslamasi-halinde-gecmis-yillara-ait-zararlarin-mahsubu/ https://www.muhasebenews.com/resen-terk-eden-mukellefin-yeniden-ise-baslamasi-halinde-gecmis-yillara-ait-zararlarin-mahsubu/#respond Sun, 09 Jan 2022 08:10:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120501 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

49327596-125.02[KVK.2019.ÖZ.39]-E.124257

12.08.2020

Konu

:

Resen terk eden mükellefin yeniden işe başlaması halinde geçmiş yıllara ait zararların mahsubu

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda şirketinizin 2016 yılında re’sen terk ettirildiği, 28.03.2018 tarihi itibariyle faaliyetine tekrar başladığı belirtilerek; 2016 yılında en son verilen KDV beyannamesinden devreden katma değer vergisini 04/2018 KDV beyannamesinde indirim konusu yapıp yapamayacağınız ve şirketinizin 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin zarar tutarlarını kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edip edemeyeceğiniz hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Zarar mahsubu” başlıklı 9 uncu maddesinde; beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “9.1 Geçmiş yıl zararları ” başlıklı bölümünde;

Kurumlar vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar kurum kazancından indirilebilecektir. 

Mükelleflerce bir hesap dönemi içerisinde oluşan zararın, müteakip 5 hesap döneminde oluşacak kârlarla mahsup edilememesi halinde mahsup imkanı ortadan kalkmaktadır.

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, kurumlar vergisi matrahının tespitinde geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılabilmesi için kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarların ayrı ayrı gösterilmesi ve kazancın bulunduğu dönemlerde indirim konusu yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

153 üncü maddesinde, “Aşağıda yazılı mükelleflerden işe başlayanlar keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar:

1. Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı;

2. Serbest meslek erbabı;

3. Kurumlar Vergisi mükellefleri;

4. Kolektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortakları.

Ticaret sicili memurlukları, kurumlar vergisi mükellefi olup da Türk Ticaret Kanununun 27 nci maddesi uyarınca tescil için başvuran mükelleflerin başvuru evraklarının bir suretini ilgili vergi dairesine yazılı veya elektronik ortamda intikal ettirir. Bu mükelleflerin işe başlamayı bildirme yükümlülükleri yerine getirilmiş sayılır… Başvuru evraklarının elektronik ortamda intikaline ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca müştereken belirlenir.“,

154 üncü maddesinde, “Tüccarlar için aşağıdaki hallerden her hangi biri “İşe başlama”yı gösterir:

1. Bir iş yeri açmak (İş yeri açmaktan maksat, belli bir yerde bilfiil ticari veya sınai faaliyete geçmek demektir. Bir yerin ne maksatla olursa olsun sadece tutulmuş olması veya içinde tertibat ve tesisat yapılmakta bulunması iş yerinin açıldığını göstermez),

 2. İş yeri açılmamış olsa bile ticaret siciline veya mesleki bir teşekküle kaydolunmak,

3. Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlar için işle bilfiil uğraşmaya başlamak.“,

160 ıncı maddesinde, “153 üncü maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.

İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi veya başkaca bir ticarî, ziraî ve meslekî faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde, mükellef matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet niteliğindeki meslek üst kuruluşuna da bildirilir.

Mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına da engel teşkil etmez.

…”,

161 inci maddesinde, “Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.

İşlerin her hangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz.”

hükümleri yer almaktadır.

Ayrıca, Kanunun 153 üncü maddesi uygulamasına ilişkin olarak 2016/5, 2018/1 ve 2018/3 Sıra No.lu Uygulama İç Genelgelerinde; 160 ıncı maddesi uygulanmasına ilişkin olarak ise 12/5/2016 tarihli ve 2016/2 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesinde açıklamalar yapılmış olup anılan Uygulama İç Genelgesinin;

Gayri Faal Mükelleflerin Mükellefiyet Kaydının Terkin Edileceği Tarihin Belirlenmesi” başlıklı I/C bölümünün “Tüzel Kişiler” başlıklı 2 nci maddesinde;

…Yapılan yoklama ve araştırmalar sonucunda, işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste de faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan tüzel kişiliğin;

a- işini terk ettiği tarihin kamu kurum ve kuruluşları tarafından tutulan kayıt ve siciller veya diğer kanaat getirici vesikalarla tespit edilmesi halinde bu tarih itibarıyla,

b- işini terk ettiği tarihin kanaat getirici vesikalarla tespit edilememesi durumunda, aylık veya üç aylık olarak verilen en son beyannamesinin içerdiği dönem sonu itibarıyla,

c- işini terk ettiği tarihin kanaat getirici vesikalarla tespit edilememesi ve faaliyetine ilişkin herhangi bir beyanname de vermemesi halinde ise bu iç Genelgenin (I1B-1-b) bölümü kapsamında işyeri adresinde yapılan yoklama tarihi itibarıyla mükellefiyet kayıtlarının terkin edilmesi gerekmektedir.“,

Mükellefiyet Kayıtları Terkin Edilen Mükelleflerden Faaliyetine Devam Ettiği Tespit Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler” başlıklı I.D bölümünde ise;

   – Faaliyetlerine başka bir adreste devam ettiği tespit edilenlerin mükellefiyet kaydı mükellefiyetin terkin edildiği tarihten itibaren,

      – Yeniden faaliyete geçtikleri tespit edilenlerin mükellefiyet kaydı yeniden faaliyete geçtikleri tarihten itibaren,

– Tasfiyeye tabi tutuldukları tespit edilenlerin mükellefiyet kaydı tasfiyeye girildiği tarihten itibaren yeniden tesis edilecek ve mükellefiyetin tesis edildiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin yükümlülüklerin tarh zamanaşımı dikkate alınarak yerine getirilmesi sağlanacaktır.

Mükellefiyet kaydı terkin edilen ve üzerine kayıtlı taşıt, gayrimenkul, stok veya demirbaş bulunan mükelleflerin, söz konusu varlıkların satış işlemlerini gerçekleştirdikleri tarih itibarıyla mükellefiyet kayıtları yeniden tesis edilecektir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda, 2016/2 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesi kapsamında yapılan yoklama ve araştırmalar neticesinde işine devam ettiğine dair herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmaması nedeniyle mükellefiyet kaydı 31.12.2016 tarihi itibarıyla re’sen terkin ettirilen Şirketinizin, 10.04.2018 tarihli yoklama fişi ile 28.03.2018 tarihinde yeniden faaliyete başladığı hususunun tespit edilmesi neticesinde, yeniden faaliyete geçtiği tarih itibarıyla mükellefiyetinin tesis ettirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, Şirketinizin re’sen terkten önceki dönemlerle ilgili kurumlar vergisi beyannamelerinin tetkikinden her yıla ilişkin zarar tutarlarının ilgili beyannamelerde ayrı ayrı gösterildiği ancak geçmiş yıl zararlarının gösterilmediği, ayrıca 31.12.2016 tarihi itibariyle resen mükellefiyet terk işleminin yapıldığı ve 28.03.2018 tarihi itibariyle yeni mükellefiyet tesis işleminin yapıldığı ve ara dönemde vergisel ödevlerin yerine getirilmediği görülmüştür.

Bu nedenle geçmiş yıl zararlarının 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29 uncu maddesinde vergi indiriminin usul ve esasları belirlenmiş, 30 uncu maddesinde ise indirilemeyecek KDV ye ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Buna göre, 31.12.2016 tarihi itibariyle re’sen mükellefiyet terk işleminin gerçekleştirildiği, müracaatınız üzerine 28.03.2018 tarihinde yeni mükellefiyet tesis işleminin yapıldığı ve ara dönemde vergisel ödevlerin yerine getirilmediği dikkate alındığında, terk tarihi itibariyle mevcut bulunan “Sonraki Döneme Devreden KDV”nin, yeni mükellefiyete ilişkin verilecek ilk KDV Beyannamesinde “Önceki Dönemden Devreden KDV” olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/resen-terk-eden-mukellefin-yeniden-ise-baslamasi-halinde-gecmis-yillara-ait-zararlarin-mahsubu/feed/ 0
SGK İşyeri açılışı veya kurumca resen yapılan açılışlarda yapılacak işlemler https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-acilisi-veya-kurumca-resen-yapilan-acilislarda-yapilacak-islemler/ https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-acilisi-veya-kurumca-resen-yapilan-acilislarda-yapilacak-islemler/#respond Sat, 31 Jul 2021 03:13:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92451 Kendiliğinden verilen işyeri bildirgesi veya resen işyeri tescili halinde ünitece yapılacak diğer işlemler

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 28 inci maddesi uyarınca sigortalı çalıştırmaya başlandığı işyeri bildirgesi verilmek suretiyle anlaşılan veya Kurumca tespit olunan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince sigortalı çalıştırılan işyerine; Kurumca ‘Mahiyet kodu’, ‘İşkolu kodu’, ‘Ünite kodu’, ‘Sıra numarası’, ‘İl kodu’, ‘İlçe kodu’ ve ‘Kontrol numarası’nı ihtiva eden bir işyeri sicil numarası verilecek ve bu numara işverene tebliğ edilecektir.

Mahiyet kodu; yapılan işin özel veya kamu sektörüne ait daimi veya geçici olduğunu belirtmeye yönelik olup tek hane rakamdan ibarettir. Özel sektöre ait devamlı işyerlerine, ‘2’ ve özel sektöre ait geçici işyerlerine ‘4’ mahiyet kodu verilir.10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve işletmeler, özel kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu kurumlarına ait devamlı işyerlerine ‘1’, geçici işyerlerine ‘3‘ mahiyet kodu verilir.

İşkolu kodu; yapılan işin İş Sağlığı Ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğine göre hangi iş koluna girdiğini belirtmeye yönelik olup dört hane rakamdan,

Ünite kodu; işyerinin işlem gördüğü üniteyi belirtmeye yönelik olup iki hane rakamdan,

Sıra numarası; her işyerine ilgili ünite tarafından iller itibarıyla ve sıra takip etmek suretiyle verilen bir numara olup yedi hane rakamdan,

İl kodu; işyerinin hangi ilde olduğunu belirtmeye yönelik olup il trafik kod numarasından

İlçe kodu; işyerinin hangi ilçede olduğunu belirtmeye yönelik olup iki hane rakamdan Kontrol numarası; işyeri sicil numarasının doğru kullanılmasını sağlamaya yönelik

olup iki hane rakamdan,

ibaret olacaktır.

1.- İş kolu kodunun belirlenmesi ve iş kolu kodunda değişiklik işlemleri

Bilindiği üzere 10/1/2013 tarihli ve 6385 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 9 uncu maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi; “Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının % 2’sidir. Bu primin tamamını işveren öder. Bu oranı % 1,5 oranına düşürmeye ya da % 2,5 oranına artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.” şeklinde değiştirilmiş, 10 uncu maddesi ile de 83 ve 84 üncü maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

Diğer yandan 5510 sayılı Kanunun Ek-1 inci maddesinde;

“İşverenler tarafından 8 inci, 9 uncu ve 11 inci maddelere göre Kuruma yapılan

sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimler; 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 62 nci maddesi, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci maddesi ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesi hükümleri uyarınca Bakanlık ile ilgili bölge müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumuna yapılması gereken bildirimlerin yerine geçer.”

 Hükmü yer almaktadır.

Öte yandan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki iş güvenliği hizmetleri ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamında sendika üye sayılarının belirlenmesi işlemleri 6’lı iş kolu kodu baz alınarak yapılmakta olup söz konusu bilgiler tarafımızca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının ilgili birimlerince kullanılmaktadır. Bu doğrultuda işyeri bildirgesinin e-sigorta kanalıyla gönderilmesi veya tespit tutanağına istinaden ünite tarafından resen düzenlenmesi aşamasında işyeri sicil numarasının oluşturulmasında ve verilmesinde iş kolu kodunun doğru olarak verilmesi önem arz etmektedir. 

Bu kapsamda üniteler tarafından ilk tescil aşamasında yeni tescil edilen işyerlerinde ve sonrasında işverenler tarafından yapılan iş kolu kodu değişiklik taleplerinde aşağıda belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır.

1.1.- Yeni kısa vadeli sigorta kolları prim oranının yürürlük tarihi 

5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının 6385 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi ile değişik (c) bendi 1/9/2013 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiğinden, KVSK (kısa vadeli sigorta kolları) prim oranının sigortalının prime esas kazancının % 2’si olduğuna dair hüküm; 

-Ayın 1’i ila 30’u arasındaki çalışmaları karşılığında ücret alan sigortalılar bakımından 1/9/2013-30/9/2013 ayından; 

-Ayın 15’i ila takip eden ayın 14’ü arasındaki çalışmaları karşılığında ücret alan sigortalılar bakımından 15/9/2013-14/10/2013 döneminden, 

itibaren uygulamaya konulmuştur.

Dolayısıyla, gerek 2013/Eylül ayından önce tescil edilmiş gerekse 2013/Eylül ayı ve sonrasında tescil edilen işyerleri için 2013/Eylül ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinden başlanılarak kısa vadeli sigorta kolları prim oranı % 2 esas alınarak (Kanunun 81 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen sigortalılar hariç) tahakkuk ve tahsil olunacaktır. 

2013/Eylül ayı öncesine ilişkin geriye yönelik düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgelerinde ise (toplu iş sözleşmelerine istinaden düzenlenen belgeler de dahil) bu belgelerin ilişkin olduğu aylarda/dönemlerde geçerli olan kısa vadeli sigorta kolları prim oranları esas alınacaktır.

1.2.- Yeni tescil edilecek işyerlerinde iş kolu kodunun belirlenmesi

İşyeri tescil işlemleri sırasında işkolu kodlarının hatalı verilmesinin, dolayısıyla işverenlerce sonradan düzeltilmesine yönelik başvuruda bulunulmasına neden olunmamasını teminen yeni tescil edilecek işyerleri için gönderilen işyeri bildirgelerindeki işkolu kodlarının ve işin mahiyetinin uyumlu olup olmadıkları tescili istenilen işyerinin vergi mükellefiyeti olup olmamasına göre ünite tarafından kontrol edilecektir; 

İşyeri işvereninin vergi mükellefiyetinin bulunması durumunda;

  1. “www.gib.gov.tr/İnternet Vergi Dairesi/ Sık Kullanılanlar/e-Vergi Levhası Sorgulama” adresinden “e-vergi levhası” görüntülenerek işyeri bildirgesinde belirtilen işyeri adresi ile e-vergi levhasında yer alan işyeri adresinin aynı olması durumunda e-vergi levhasında yer alan iş kolu kodu,
  2. “www.gib.gov.tr/İnternet Vergi Dairesi/ Sık Kullanılanlar/e-Vergi Levhası” adresinden “e-vergi levhası” görüntülenerek işyeri bildirgesinde belirtilen işyeri adresinin, e-vergi levhasında yer alan işyeri adresinden farklı olması durumunda işyeri bildirgesi verilen işyerinin bağlı olduğu vergi dairesinden işkolu kodunu gösteren resmi yazının ibraz edilmesi istenilerek, bu belgede belirtilen işkolu kodu, tescil işleminde esas alınacaktır.

İlgili vergi dairesinden alınan yazıda belirtilen işkolu kodunun veya “e-vergi levhası” ekranından yapılan sorgulama sonucunda ekrana gelen iş kolu kodunun, işyeri bildirgesi verilen işyerinin iş kolu kodundan farklı olduğunun anlaşılması halinde ilgili vergi dairesince işkolu kodu değiştirilmediği sürece vergi dairesinin kayıtları esas alınacaktır. 

İşyeri işvereninin vergi mükellefiyetinin bulunmaması durumunda (“e-vergi levhası” ekranında kaydı bulunmayan işverenlerce); İşyeri bildirgesi verilen işyerinin iş kolu kodu ve yapılan işin uyumlu olup olmadığı ünite tarafından değerlendirilecek ve herhangi bir ihbar, şüphe ve şikayet olmaması halinde işyeri bildirgesinde belirtilen iş kolu kodu esas alınacak ihbar, şüphe ve şikayet olması halinde ise iş kolu kodunun belirlenmesi amacıyla işkolu kodunun tespiti amacıyla durum denetim ve kontrolle görevli memurlara intikal ettirilecektir.

1.3.- İşkolu koduna yapılan itirazlar üzerine yapılacak değerlendirmeler 

İşyeri tescil işlemlerinin bitirilmesinden, dolayısıyla işverenler tarafından iş kolu koduna sonradan itirazda bulunulması halinde, işverenin talebi üzerine yapılacak işkolu kodu değişikliklerinde, 

İşyeri işvereninin vergi mükellefiyetinin bulunması durumunda;

  1. “www.gib.gov.tr/İnternet Vergi Dairesi/ Sık Kullanılanlar/e-Vergi Levhası Sorgulama” adresinden “e-vergi levhası” görüntülenerek talepte bulunulan işyeri adresi ile e-vergi levhasında yer alan işyeri adresinin aynı olması durumunda e-vergi levhasında yer alan iş kolu kodu esas alınarak,
  1. “www.gib.gov.tr/İnternet Vergi Dairesi/ Sık Kullanılanlar/e-Vergi Levhası” adresinden “e-vergi levhası” görüntülenerek talepte bulunulan işyeri adresinin, e-vergi levhasında yer alan işyeri adresinden farklı olması durumunda talepte bulunulan işyerinin bağlı olduğu vergi dairesinden işkolu kodunu gösteren resmi yazının ibraz edilmesi istenilerek, bu belgede belirtilen işkolu kodu esas alınarak,

İşkolu Kodu İtiraz Komisyonunca karar alınmak suretiyle işyeri tescil ve e-sigorta servisince gerekli işlemler yapılacaktır 

İlgili vergi dairesinden alınan yazıda belirtilen işkolu kodunun veya “e-vergi levhası” ekranından yapılan sorgulama sonucunda ekrana gelen iş kolu kodunun, işverenin talep ettiği iş kolu kodundan farklı olduğunun anlaşılması halinde ilgili vergi dairesince işkolu kodu değiştirilmediği sürece vergi dairesinin kayıtları esas alınacaktır.

İşyeri işvereninin vergi mükellefiyetinin bulunmaması durumunda (“e-vergi levhası” ekranında kaydı bulunmayan işverenlerce) talep edilecek işkolu kodu değişikliklerinde işyeri dosyasında yer alan işyeri bildirgesi, denetim raporu, tutanak, resmi yazı, varsa işyeri açma ve çalışma ruhsatı v.b. belgelere bakılarak, İşkolu Kodu İtiraz Komisyonunca işkolu kodu belirlenecek ve alınan karar doğrultusunda işyeri tescil ve e-sigorta servisince gerekli işlemler yapılacaktır. İşkolu kodunun Komisyonca belirlenememesi halinde ise işkolu kodunun tespiti amacıyla durum denetim ve kontrolle görevli memurlara intikal ettirilecektir.

1.4.- İşkolu kodu değişikliğinin 2013/Eylül ayı öncesine hüküm ihtiva etmesi halinde yapılacak işlemler

Bilindiği üzere 5510 sayılı Kanunun mülga 83 üncü maddesinde;

“Kısa vadeli sigorta kolları primi, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre tespit edilir. İş kolları tehlikenin ağırlığına göre sınıflara, bu sınıflar da özel iş şartlarına ve tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere göre derecelere ayrılır. Hangi iş kollarının hangi tehlike sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak esaslar, ilgili bakanlıkların görüşleri de alınarak Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak bir tarife ile tespit edilir. Prim tarifesi gerekli görülürse aynı usûlle değiştirilebilir. 

Yapılan işin birinci fıkrada belirtilen tarifeye göre hangi tehlike sınıf ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli sigorta kolları primi oranı Kurumca belirlenerek işverene ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara tebliğ edilir. İş kazasını ve meslek hastalığını önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun bulunmadığı tespit edilen işler, Kurumca daha yüksek primli derecelere konulabilir.

Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin ya da 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca yapılacak değişikliklere ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay önce işverene, işveren tarafından değişiklik isteğinin de takvim yılından en az iki ay önce Kuruma bildirilmesi şarttır. 

Böylece karara bağlanacak değişiklikler, karar veya istekten sonraki takvim yılı başında yürürlüğe girer. 

İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı hakkında Kurumca yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde karara bağlayarak sonucunu itiraz edene bildirir. İlgililer, Kurumun kararı üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeye başvurabilir. Kuruma itiraz edilmesi veya mahkemeye başvurulması, primlerin takip ve tahsilini durdurmaz.

İşverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların itirazı; işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi ile kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin yazının işverence veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlar tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde yapılmış ise, değiştirilen iş kolu kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike derecesinin hatalı uygulandığı tarihten, bir aylık süre dışında yapılmış ise, itirazın Kurum kayıtlarına intikali tarihini izleyen yılbaşından, üçüncü fıkrada belirtilen sürelerin aşılması durumunda ise, Kurumca yapılacak değişikliğe ilişkin kararın tebliğini izleyen takvim yılı başından geçerli olarak uygulanır.

Bu değişiklik nedeniyle tehlike sınıf ve derecesinin yükselmesi halinde, kararın işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara tebliğ edildiği tarih ile yürürlük tarihi arasındaki süreye ilişkin kısa vadeli sigorta kollarına ait prim farkının tebliği tarihini takip eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi halinde, fark prim için gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz. Aksi takdirde, fark primi 89 uncu madde uyarınca gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur. Tehlike sınıf ve derecesinin düşmesi halinde ise, kısa vadeli sigorta kolları sigortası prim farkı, işverenin varsa borçlarına mahsup edilir, yoksa iade edilir. Bir ay içinde iade edilmesi halinde faiz ödenmez.” 

Hükmü yer almaktadır. 

Bu doğrultuda Kurumca yapılacak değişiklik veya işverenlerce yapılan itirazlar ile işin mahiyetinde sonradan meydana gelen değişiklikler üzerine yapılacak işlemlerin 2013/Eylül ayından önceki sürelere ilişkin olması halinde 5510 sayılı Kanunun mülga 83 ve 84 üncü maddelerine ve yapılacak değişiklik sonrasında KVSK prim oranının yükselmesine, düşmesine veya değişmemesine bakılarak işlem yapılacaktır. 

Bu doğrultuda;

a- Tehlike sınıfı ile prim oranının değişmemesi halinde; 

İşkolu kodunda değişiklik talebinde bulunan işyerleri ile ilgili olarak, işveren servisince yapılan incelemelerde işkolu kodunun hatalı verilmiş olduğunun tespitinin ardından, hatalı işkolu koduna ilişkin tehlike sınıf ve prim oranı ile doğru işkolu koduna ilişkin tehlike sınıf ve prim oranının aynı olduğunun anlaşılması durumunda, bu nitelikteki işyerlerinin, işkolu kodunun değiştirilmesi amacıyla konu işyeri tescil servisine bildirilecektir. 

İşkolu kodu değiştirilmesi gereken işyerlerinin eski işkolu kodu ile yeni işkolu koduna ait tehlike sınıfının aynı olup olmadığı işyeri tescil servis şefi/yetkilisi tarafından kontrol edildikten sonra, işyeri tescil servisinde çalışan personel tarafından sistem üzerinde gerekli düzeltme işlemleri aynı gün içerisinde yapılacaktır.

b- Tehlike sınıfı ile prim oranının yükselmesi halinde; 

İşkolu kodunda değişiklik talebinde bulunan işyerleri ile ilgili olarak, işveren servisince yapılan incelemelerde işkolu kodu hatalı verilmiş olduğu tespit edilen işyerlerinin, işkolu kodlarının, tehlike sınıfı ve prim oranı daha yüksek olan bir işkolu kodu ile değiştirilmesine karar verilmesi durumunda, değişiklikler 5510 sayılı Kanunun mülga 83 üncü maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacak ve 7201 sayılı Kanuna göre işverenlere tebliğ edilecektir. 

c- Tehlike sınıfı ile prim oranının düşmesi halinde; 

İşkolu kodunda değişiklik talebinde bulunan işyerleri ile ilgili olarak Sigorta Primleri Servisince yapılan incelemede, işkolu kodunun hatalı verilmiş olduğu tespit edilen işyerlerinin, işkolu kodlarının, tehlike sınıfı ve prim oranı daha düşük olan bir işkolu kodu ile değiştirilmesi yönünde değerlendirmede bulunmaları halinde, söz konusu değişikliğin yapılmasının uygun olup olmayacağının tespiti için durum incelenmek üzere Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarına aktarılacaktır. 

Bu bakımdan, sigorta primleri servisince, işyeri dosyasındaki belgelere göre, işyerinin tehlike sınıfının daha düşük bir tehlike sınıfındaki işkolu kodu ile değiştirilmesi yönünde değerlendirmede bulunmaları halinde, durum mevcut işkolu kodu ve prim oranı ile değiştirilmesi uygun görülen işkolu kodu ve prim oranı da belirtilerek gerekli belgelerle birlikte (işyeri bildirgesi veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı, rapor, resmi yazı v.s. belgeler) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarına intikal ettirilecektir.

Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca işyerinde yapılan incelemeler sonucunda düzenlenecek raporlarda, işyerinin işkolu kodunun değiştirilip değiştirilmeyeceği,

değiştirilecek ise hangi işkolu kodunda ve hangi tarih itibariyle tasnif edilmesi gerektiği hususlarına yer verilecektir.

Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca düzenlenen raporlara istinaden, işkolu kodunun değiştirilmesine karar verilmesi halinde, değişiklik 7201 sayılı Kanuna göre işverenlere tebliğ edilecektir.

1.5.- İşkolu kodu değişikliğinin 2013/Eylül ayı ve sonrasına hüküm ihtiva etmesi halinde yapılacak işlemler

İşkolu koduna yapılan itirazlar üzerine değişikliğin 2013/Eylül ayı ve sonrasına hüküm ihtiva etmesi halinde yeni işkolu kodunda,

  Değişiklik talebi 2013/Eylül ayından önce yapılmış ise değişiklik 1/9/2013 ya da 15/9/2013 tarihi itibariyle, 

    Değişiklik talebi 2013/Eylül ayı ve sonrasında yapılmış ise değişiklik, talepte bulunulan tarih itibariyle,

gerçekleştirilecektir. 

Örnek 1: 23/6/2009 tarihinde 5510 sayılı Kanun kapsamına alınmış (C) Limited Şirketine “1073- Makarna, şehriye, kuskus ve benzeri unlu mamullerin imalatı” işkolu kodunun verildiği, ancak işyeri tescil işlemleri sırasında işkolu kodunun hatalı verildiği gerekçesi ile anılan işveren tarafından 20/3/2013 tarihinde işkolu kodunun “1072- Peksimet ve bisküvi imalatı; dayanıklı pastane ürünleri ve dayanıklı kek imalatı” olarak değiştirilmesi için talepte bulunulduğu ve talep edilen işkolu kodunun da İşkolu Kodu İtiraz Komisyonunca uygun görüldüğü varsayıldığında değişiklik 1/9/2013 tarihi itibariyle gerçekleştirilecektir. 

Örnek 2: 17/5/2010 tarihinde 5510 sayılı Kanun kapsamına alınmış (D) Limited Şirketine “2052- Tutkal imalatı” işkolu kodunun verildiği, anılan işveren tarafından 11/10/2017 tarihinde işkolu kodunun “2053- Uçucu yağların imalatı” olarak değiştirilmesi için talepte bulunulduğu ve talep edilen işkolu kodunun da İşkolu Kodu İtiraz Komisyonunca uygun görüldüğü varsayıldığında değişiklik 11/10/2017 tarihi itibariyle gerçekleştirilecektir.

1.6- 2013/Eylül ayı öncesine ilişkin geriye doğru tescil edilecek işyerleri 

Mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarının tespiti, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim elemanlarının raporları, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden veya işverenler tarafından kendiliğinden verilen işyeri bildirgesine istinaden 2013/Eylül ayı öncesine ilişkin tescil edilecek işyerleri için mülga prim tarifelerinin yürürlükte olduğu dönemler ve hükümler dikkate alınarak işlem yapılacaktır.

1.7- İş kolu kodu belirlenmesi ve değişiklik işlemlerinde diğer hususlar

1.7.1– Bilindiği üzere alt işverenler yükümlülüklerini asıl işverene ait işyeri sicil numarasına ilave olarak verilecek üç haneli alt işveren numarası ile asıl işverenin işyeri dosyası üzerinden yerine getirmektedirler. Diğer yandan Kanun uygulaması kapsamında asıl işverenler ve alt işverenler her zaman aynı iş kolu kodunda değerlendirilmekle birlikte, 6331 ve 6356 sayılı Kanun uygulamaları bakımından kullanılmak üzere alt işverenlerin faaliyet konularına uygun olarak seçtikleri altılı NACE kodu bilgisi ayrıca tutulacaktır.

Bu bakımdan 6331 ve 6356 sayılı Kanun uygulamaları bakımından alt işverenlerinin tehlike sınıflarının tespitinde alt işverenlerce altılı NACE kodu girilmesi sırasında asıl işverene ait faaliyet konusu işe ilişkin iş kolu bilgileri değil, kendi yapmış oldukları faaliyet konusu işe ilişkin iş kolu bilgileri girilecektir. Alt işveren işlemlerini asıl işverene ait işyeri dosyasından yerine getirdiğinden alt işverenin iş kolu kodunun asıl işverenden farklı olması halinde asıl işverenin iş kolu kodu bilgilerinde herhangi bir değişiklik yapılmayacağından alt işverenin kendi yapmış olduğu işe ilişkin iş kolu kodu bilgileri sisteme girilecektir. 

Örnek 3: “Madencilik işkolunda” faaliyet gösteren (A) Ltd.Şti. tarafından işletilen maden işyerinde hizmet alımı yoluyla değişik işkolu kollarında faaliyet gösteren alt işverenlerin işe alındığı varsayıldığında söz konusu alt işverenler için asıl işverene ait faaliyet konusu işe ilişkin iş kolu bilgileri değil, kendi yapmış oldukları faaliyet konusu işe ilişkin iş kolu bilgileri girilecektir.

1.7.2- İşkolu koduna ilişkin itirazların denetime intikal etmesi durumunda denetim gerekçeleri işyerinde yerel denetim yapılarak sonuçlandırılacaktır. Ancak, sadece yerel denetim yapılarak konuyla ilgili kanaat oluşturulamaması durumunda işyeri kayıt ve belgeleri de incelenecektir. 

1.7.3- Dereceleme işlemleri 5510 sayılı Kanunun 83 üncü maddesine istinaden yayımlanan Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesinin 11 inci maddesine istinaden yürütülmekte olup, anılan maddenin yürürlükten kaldırılmış olması ve kısa vadeli sigorta kolu prim oranının % 2’ye sabitlenmesi nedeniyle kısa vadeli sigorta kolları priminin binde 2 oranında artırılması veya eksiltilmesi söz konusu olamayacağından 2013 ve müteakip yıllarda dereceleme işlemleri yapılmayacaktır.

1.7.4- İşyeri tescil işlemlerinin ardından altılı işkolu kodu sisteme girilmeden işlemler sonuçlandırılmayacaktır. Yine işyeri tescil işlemleri sırasında birden fazla faaliyet yürütülen işyerlerine ilişkin olarak bu bölümün 3.1.2 numaralı Yeni tescil edilecek işyerlerinde iş kolu kodunun belirlenmesi başlığında yapılan açıklamalar doğrultusunda yalnızca bir tane işkolu kodu verilecektir. 

1.7.5- Ayrıca Web tabanlı işyeri tescil programından e-Sigorta kanalıyla işkolu kodu değişiklik talebinde bulunan işverenlerin listesi alınarak gerek kağıt ortamında gerekse e-Sigorta kanalıyla yapılan işkolu kodu değişiklik talepleri ivedilikle sonuçlandırılacaktır. 

1.7.6-Ayrıca aynı dörtlü işkolu kodunun altındaki altılı işkolu kodlarının farklı tehlike sınıflarına girmesi (Örneğin 0311.01’in tehlikeli, 0311.02’nin çok tehlikeli sınıfta yer alması) mümkün olduğundan, dörtlü işkolu kodu aynı olsa dahi altılı işkolu kodunun değiştirilmesine ilişkin talepler de bu bölümün 3.1.2, 3.1.3, 3.1.4 numaralı başlıklarında belirtildiği şekilde işlem yapılacaktır. 

1.7.7-İşkolu kodu değişikliklerinin ardından yeni altılı işkolu kodu örneği bu genelge eki Ek-1 ve Ek-2’de yer alan matbu formlar kullanılmak suretiyle, posta yoluyla 7201 sayılı Kanuna göre işverenlere tebliğ edilecektir.

2- İşyeri dosyasının açılması ve alt işverenlerin tescili

Kanun kapsamına alınacak nitelikteki her iş veya işyerine yukarda belirtilen esaslara göre bir işyeri sicil numarasının verilmesinden sonra, bu numara işyeri bildirgesinin özel hanesine veya tespit tutanağı bahis konusu ise, bu tutanağın başına yazılacak ve bir işyeri dosyası açılıp, bu dosyaya işyeri bildirgesi veya tutanak konacaktır. Tescili yapılan işyerinin işyeri dosyasının kapağına işyeri sicil numarası, işyeri adresi, işyeri unvanı, işverenin işe başlama tarihi vb. yazılacaktır. Bu belgelerdeki bilgiler dosya kapağının üzerindeki ilgili hanelere okunaklı ve itinalı bir şekilde yazılacaktır.

Mahiyet ve işkolu kodlarında, tehlike sınıf ve derecesinde, işverenin ve işyerinin isim, ünvan ve adres değişikliklerinde bu bilgiler dosya kapaklarındaki hanelerine muntazaman ve vaktinde işlenecektir. 

Asıl işverenlerden iş alan alt işverenler için asıl işverene ait işyeri sicil numarasına ilave olarak verilecek üç haneli alt işveren numarası verilerek, alt işverenlerce çalıştırılan sigortalılara ilişkin bildirimlerin bu işyeri sicil numarası üzerinden yapılması sağlanacak olup, alt işverenler için ayrıca işyeri dosyası açılmayacaktır.

Diğer yandan uygulamada asıl işverenlerce alt işverenlerin sözleşmelerinin sona erdiği hususunun ilgili sosyal güvenlik merkezine yazılı olarak bildirildiği durumlarda; alt işverenin işini bitirdiği tarihin işyeri tescil kütüklerine kaydedilmesi gerekirken e-Sigorta şifresinin askıya alındığı, dolayısıyla e-sigorta şifresi askıya alınan işverenin sigortalı işten ayrılış bildirgelerini de gönderemeyerek idari para cezasına maruz bırakıldıkları gibi durumlarla karşılaşılabilmektedir. 

Bu durumda web tabanlı işyeri tescil programlarında mevcut “Tescil Değ. İşlemleri”, “Aracı İşlemleri” seçenekleri işaretlenmek suretiyle erişilen ekranda yer alan “Aracı Bitirme Tar.” alanına, alt işverenin işinin sona erdiği tarih yazılacak olup, e-Bildirge şifrelerinin askıya alınması işlemi kesinlikle yapılmayacaktır. 

Dolayısıyla, alt işverenin işinin bitirildiği tarihin işyeri tescil kütüklerine kaydedilmesi halinde, işin sona erdiği tarihten sonraki aylara ilişkin aylık prim ve hizmet belgesi gönderilmesine e-Bildirge programlarınca izin verilmeyecek olmakla birlikte, e-Sigorta kullanıcı kodu ve şifresi aktif olacağından alt işverenlerin işten ayrılış bildirgelerini göndermeleri mümkün olacaktır.

Öte yandan özellikle ihale konusu işler bakımından alt işverenin tescilinin yapılmasını müteakip durumdan ihale makamına bilgi verilecek olup işverenden ihale makamından temin edilecek ve asıl işverenin alt işveren çalıştırmasında mahsur olup olmadığına ilişkin herhangi bir belge getirmesi veya ibrazı istenmeyecektir.


Kaynak: SGK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-isyeri-acilisi-veya-kurumca-resen-yapilan-acilislarda-yapilacak-islemler/feed/ 0
Resen terk eden mükellefin yeniden işe başlaması halinde geçmiş yıllara ait zararların mahsubu yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/resen-terk-eden-mukellefin-yeniden-ise-baslamasi-halinde-gecmis-yillara-ait-zararlarin-mahsubu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/resen-terk-eden-mukellefin-yeniden-ise-baslamasi-halinde-gecmis-yillara-ait-zararlarin-mahsubu-yapilabilir-mi/#respond Mon, 21 Dec 2020 12:03:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99176 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

49327596-125.02[KVK.2019.ÖZ.39]-E.124257

12.08.2020

Konu

:

Resen terk eden mükellefin yeniden işe başlaması halinde geçmiş yıllara ait zararların mahsubu

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda şirketinizin 2016 yılında re’sen terk ettirildiği, 28.03.2018 tarihi itibariyle faaliyetine tekrar başladığı belirtilerek; 2016 yılında en son verilen KDV beyannamesinden devreden katma değer vergisini 04/2018 KDV beyannamesinde indirim konusu yapıp yapamayacağınız ve şirketinizin 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin zarar tutarlarını kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edip edemeyeceğiniz hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Zarar mahsubu” başlıklı 9 uncu maddesinde; beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabileceği hüküm altına alınmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “9.1 Geçmiş yıl zararları ” başlıklı bölümünde;

Kurumlar vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararlar kurum kazancından indirilebilecektir.

Mükelleflerce bir hesap dönemi içerisinde oluşan zararın, müteakip 5 hesap döneminde oluşacak kârlarla mahsup edilememesi halinde mahsup imkanı ortadan kalkmaktadır.

açıklamaları yer almaktadır.

Buna göre, kurumlar vergisi matrahının tespitinde geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılabilmesi için kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarların ayrı ayrı gösterilmesi ve kazancın bulunduğu dönemlerde indirim konusu yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

153 üncü maddesinde, “Aşağıda yazılı mükelleflerden işe başlayanlar keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar:

1. Vergiye tabi ticaret ve sanat erbabı;

2. Serbest meslek erbabı;

3. Kurumlar Vergisi mükellefleri;

4. Kolektif ve adi şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortakları.

Ticaret sicili memurlukları, kurumlar vergisi mükellefi olup da Türk Ticaret Kanununun 27 nci maddesi uyarınca tescil için başvuran mükelleflerin başvuru evraklarının bir suretini ilgili vergi dairesine yazılı veya elektronik ortamda intikal ettirir. Bu mükelleflerin işe başlamayı bildirme yükümlülükleri yerine getirilmiş sayılır… Başvuru evraklarının elektronik ortamda intikaline ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca müştereken belirlenir.“,

154 üncü maddesinde, “Tüccarlar için aşağıdaki hallerden her hangi biri “İşe başlama”yı gösterir:

1. Bir iş yeri açmak (İş yeri açmaktan maksat, belli bir yerde bilfiil ticari veya sınai faaliyete geçmek demektir. Bir yerin ne maksatla olursa olsun sadece tutulmuş olması veya içinde tertibat ve tesisat yapılmakta bulunması iş yerinin açıldığını göstermez),

2. İş yeri açılmamış olsa bile ticaret siciline veya mesleki bir teşekküle kaydolunmak,

3. Kazançları basit usulde tespit edilen tüccarlar için işle bilfiil uğraşmaya başlamak.“,

160 ıncı maddesinde, “153 üncü maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.

İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi veya başkaca bir ticarî, ziraî ve meslekî faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde, mükellef matrahlı veya matrahsız beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet niteliğindeki meslek üst kuruluşuna da bildirilir.


Mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına da engel teşkil etmez.

…”,

161 inci maddesinde, “Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder.

İşlerin her hangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz.”

hükümleri yer almaktadır

Ayrıca, Kanunun 153 üncü maddesi uygulamasına ilişkin olarak 2016/5, 2018/1 ve 2018/3 Sıra No.lu Uygulama İç Genelgelerinde; 160 ıncı maddesi uygulanmasına ilişkin olarak ise 12/5/2016 tarihli ve 2016/2 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesinde açıklamalar yapılmış olup anılan Uygulama İç Genelgesinin;

Gayri Faal Mükelleflerin Mükellefiyet Kaydının Terkin Edileceği Tarihin Belirlenmesi” başlıklı I/C bölümünün “Tüzel Kişiler” başlıklı 2 nci maddesinde;

…Yapılan yoklama ve araştırmalar sonucunda, işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste de faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan tüzel kişiliğin;

a- işini terk ettiği tarihin kamu kurum ve kuruluşları tarafından tutulan kayıt ve siciller veya diğer kanaat getirici vesikalarla tespit edilmesi halinde bu tarih itibarıyla,

b- işini terk ettiği tarihin kanaat getirici vesikalarla tespit edilememesi durumunda, aylık veya üç aylık olarak verilen en son beyannamesinin içerdiği dönem sonu itibarıyla,

 c- işini terk ettiği tarihin kanaat getirici vesikalarla tespit edilememesi ve faaliyetine ilişkin herhangi bir beyanname de vermemesi halinde ise bu iç Genelgenin (I1B-1-b) bölümü kapsamında işyeri adresinde yapılan yoklama tarihi itibarıyla mükellefiyet kayıtlarının terkin edilmesi gerekmektedir.“,

Mükellefiyet Kayıtları Terkin Edilen Mükelleflerden Faaliyetine Devam Ettiği Tespit Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler” başlıklı I.D bölümünde ise;

   – Faaliyetlerine başka bir adreste devam ettiği tespit edilenlerin mükellefiyet kaydı mükellefiyetin terkin edildiği tarihten itibaren,

      – Yeniden faaliyete geçtikleri tespit edilenlerin mükellefiyet kaydı yeniden faaliyete geçtikleri tarihten itibaren,

– Tasfiyeye tabi tutuldukları tespit edilenlerin mükellefiyet kaydı tasfiyeye girildiği tarihten itibaren yeniden tesis edilecek ve mükellefiyetin tesis edildiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin yükümlülüklerin tarh zamanaşımı dikkate alınarak yerine getirilmesi sağlanacaktır.

Mükellefiyet kaydı terkin edilen ve üzerine kayıtlı taşıt, gayrimenkul, stok veya demirbaş bulunan mükelleflerin, söz konusu varlıkların satış işlemlerini gerçekleştirdikleri tarih itibarıyla mükellefiyet kayıtları yeniden tesis edilecektir.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda, 2016/2 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesi kapsamında yapılan yoklama ve araştırmalar neticesinde işine devam ettiğine dair herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmaması nedeniyle mükellefiyet kaydı 31.12.2016 tarihi itibarıyla re’sen terkin ettirilen Şirketinizin, 10.04.2018 tarihli yoklama fişi ile 28.03.2018 tarihinde yeniden faaliyete başladığı hususunun tespit edilmesi neticesinde, yeniden faaliyete geçtiği tarih itibarıyla mükellefiyetinin tesis ettirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, Şirketinizin re’sen terkten önceki dönemlerle ilgili kurumlar vergisi beyannamelerinin tetkikinden her yıla ilişkin zarar tutarlarının ilgili beyannamelerde ayrı ayrı gösterildiği ancak geçmiş yıl zararlarının gösterilmediği, ayrıca 31.12.2016 tarihi itibariyle resen mükellefiyet terk işleminin yapıldığı ve 28.03.2018 tarihi itibariyle yeni mükellefiyet tesis işleminin yapıldığı ve ara dönemde vergisel ödevlerin yerine getirilmediği görülmüştür.

Bu nedenle geçmiş yıl zararlarının 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29 uncu maddesinde vergi indiriminin usul ve esasları belirlenmiş, 30 uncu maddesinde ise indirilemeyecek KDV ye ilişkin hükümlere yer verilmiştir.

Buna göre, 31.12.2016 tarihi itibariyle re’sen mükellefiyet terk işleminin gerçekleştirildiği, müracaatınız üzerine 28.03.2018 tarihinde yeni mükellefiyet tesis işleminin yapıldığı ve ara dönemde vergisel ödevlerin yerine getirilmediği dikkate alındığında, terk tarihi itibariyle mevcut bulunan “Sonraki Döneme Devreden KDV”nin, yeni mükellefiyete ilişkin verilecek ilk KDV Beyannamesinde “Önceki Dönemden Devreden KDV” olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/resen-terk-eden-mukellefin-yeniden-ise-baslamasi-halinde-gecmis-yillara-ait-zararlarin-mahsubu-yapilabilir-mi/feed/ 0
Resen terki yapılmış limited şirketin vergi borçları için şirket hissedarları hisseleri oranında başvuru yapabilir mi? https://www.muhasebenews.com/resen-terki-yapilmis-limited-sirketin-vergi-borclari-icin-sirket-hissedarlari-hisseleri-oraninda-basvuru-yapabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/resen-terki-yapilmis-limited-sirketin-vergi-borclari-icin-sirket-hissedarlari-hisseleri-oraninda-basvuru-yapabilir-mi/#respond Tue, 08 Dec 2020 07:30:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98077 Geçen hafta uzlaşmaya girdik. Uzlaşmaya konu vergi borcu için yapılandırmadan faydalanabilir miyiz?

7256 Sayılı yasadan yararlanılamaz.


Res’en terk durumundaki limited şirketin %50 hissesine sahip ortağı, şirketin geçmiş dönemlere ait vergi ve sgk borçlarını yapılandırma kapsamında hissesi oranında yarısını ödediğinde sorumluluğu sona erer mi?

Hissesine düşen borç ödenmesi halinde sorumluluk olmaz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/resen-terki-yapilmis-limited-sirketin-vergi-borclari-icin-sirket-hissedarlari-hisseleri-oraninda-basvuru-yapabilir-mi/feed/ 0
Faaliyeti sona eren veya resen terki yapılan firmaların vergi borçları nasıl yapılandırılacak? https://www.muhasebenews.com/faaliyeti-sona-eren-veya-resen-terki-yapilan-firmalarin-vergi-borclari-nasil-yapilandirilacak/ https://www.muhasebenews.com/faaliyeti-sona-eren-veya-resen-terki-yapilan-firmalarin-vergi-borclari-nasil-yapilandirilacak/#respond Tue, 08 Dec 2020 06:30:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98075 Faaliyeti sona eren firmaların yapılandırma başvuruları nasıl yapılacak? Sistemde internet şifreleri aktif olmadığından vergi dairesine şirket yetkilisi mi gitmelidir?

Vergi dairesine şirket yetkilisi müracaat ederek yapılandırma yapılacaktır.


6948 sayılı sanayi sicil kanununun 2’nci maddesine aykırılıktan kesilen idari para cezası 7256 sayılı kanun kapsamında yapılandırılabiliyor mu?

Bize göre yapılandırma kapsamındadır. Ancak; Cezayı kesen kurum ile görüşmenizi öneririz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/faaliyeti-sona-eren-veya-resen-terki-yapilan-firmalarin-vergi-borclari-nasil-yapilandirilacak/feed/ 0
Vergi dairesi tarafından resen terki yapılmış limited şirketin ticaret odası kaydı nasıl silinir? https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-terki-yapilmis-limited-sirketin-ticaret-odasi-kaydi-nasil-silinir/ https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-terki-yapilmis-limited-sirketin-ticaret-odasi-kaydi-nasil-silinir/#respond Wed, 02 Dec 2020 14:30:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97711 Şirkete dışarıdan tasfiye memuru atanacaktır. Dışarıdan atanacak tasfiye memuruna aylık 10.000 TL para ödeyecektir. Bu ödeme nasıl belgelendirilir?

Tasfiye memurunun alacağı para ÜCRETTİR. Bordro düzenlenir. Şayet Tasfiye memuru Serbest meslek erbabı ise e-smm düzenler.


Vergi dairesi tarafından resen terk yapılmış limited şirketin ticaret odası kaydı nasıl silinir?

Vergi dairesinde resen silinmiş olsada, ticaret sicilinde sermaye şirketlerinin kapanışları kanunda yazılı şekilde tasfiye süreci ile kapatılabilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-dairesi-tarafindan-resen-terki-yapilmis-limited-sirketin-ticaret-odasi-kaydi-nasil-silinir/feed/ 0