Rehin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 22 Apr 2021 05:54:17 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İpotekli Alacak ve Temlik Kavramları https://www.muhasebenews.com/ipotekli-alacak-ve-temlik-kavramlari/ https://www.muhasebenews.com/ipotekli-alacak-ve-temlik-kavramlari/#respond Wed, 21 Apr 2021 23:00:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92508

Stajyer Avukat Şükran Gizem Keskin

g.keskin@ozgunlaw.com


potek, Türk Medeni Kanunu’nun 881. ve 898. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Hâlihazırda mevcut veya henüz doğmamış olmakla birlikte ileride doğması kesin yahut muhtemel olan bir alacağı teminat altına almak için kurulan aynı zamanda taşınmazı tedavül fonksiyonu olmayan bir taşınmaz rehni türüdür. [1]

Temlik ise 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 183. maddesi ve devamında şu şekilde düzenlenmiştir;

“Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.”

Ancak temliğin geçerli olabilmesi için alacağın devir yasağı içermemesi gerekmektedir. Devir yasağı içermeyen alacaklar bakımından alacağın temliği, sözleşmenin yazılı olarak yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla söz verme niteliğinde yapılmış olan temlikler geçerli olmamakla birlikte tarafları da bağlamayacaktır.

İPOTEKLİ ALACAĞIN TEMLİĞİ

İpotek sözleşmesi yapıldıktan sonra rehinli alacaklının alacağını temlik etmesi ve onun yerine başka bir kimsenin geçmesi alacağın temliği hükümleri çerçevesi içinde mümkündür ve borçlunun veya rehnedenin muvafakatine bağlı değildir. Alacaklı alacağını, rehin hakkına dokunmadan ve herhangi bir değişiklik meydana gelmeden başkasına devir ve temlik edebilir. Bu durumda borçlunun rızası aranmaksızın temliğin gerçekleşmesi mümkündür.

Rehinli alacağın temliğinin geçerli olması için temlik işleminin tapu siciline tescil edilmesi gerekmez. Yani temlik işleminin tamamlanmasına rağmen, eski rehinli alacaklının ismi sicilde kalacaktır. Yeni rehinli alacaklının adı, soyadı ve ikametgâh adresi alacaklılar siciline kaydedilir ancak sicile kayıt işlemi zorunlu değildir. Kayıt, yeni alacaklının talep ve başvurusu üzerine yapılır. Kaydın alınmasının önemi sicil memuru tarafından gönderilecek tebligatın gerçek rehinli alacaklıya ulaşmasını sağlamasıdır. Kayıt işleminin yapılabilmesi için yeni alacaklının temlik sözleşmesi ile hakkını belgelemesi gerekir. Bunu takiben sicil memuru eski rehinli alacaklının ismini kırmızı mürekkep ile çizer ve yeni malikin ismini kaydeder. Kayıt tarihinden itibaren kanunen yapılması gereken tebligatlar sicile yeni kaydedilen rehinli alacaklıya yapılacaktır; aksi takdirde yapılan tebligatlar geçersizdir. [2]

Alacağın tamamı 3. kişiye temlik edilebileceği gibi bir kısmı da temlik edilebilir. Bu durumda parçalanmış alacak nedeniyle birden fazla alacaklı ortaya çıkacaktır. Temliğin geçerliliği herhangi bir özel şarta bağlı olmaksızın sadece yazılı şekil şartı aranmıştır. İpotekli alacağın temliğinde de sadece yazılı şekil şartı aranmaktadır. Ancak taraflar kanıtlanabilirliği açısından temliğin etkisini kuvvetlendirmek için bu sözleşmeyi noter huzurunda da düzenleyebilirler. Dikkat edilmesi gereken bir husus ipotek alacağa bağlı olarak temlik edilir ve alacağı temlik alana geçer; yalnız alacağı temlik etmek ve ipoteği saklı tutmak ya da ipoteği alacağa bağlı olmaksızın temlik etmek mümkün değildir. Aksine, alacağın temliği onu temin eden ipoteğin de temlik alana kendiliğinden geçmesi sonucunu yaratır. [3]

İpotekli alacağın 3. kişiye temliği hâlinde, alacağın tamamı temlik ediliyorsa alacaklıyı değiştirecektir. Dolayısıyla alacaklıyı temlik eden borcun ifasını isteyemeyeceği gibi artık bu hak temlik alan alacaklınındır.

Alacağın temliği kural olarak soyut bir hukuki işlemdir. Taraflar isterlerse, alacağın devredilmesini, temliğin dayandığı sebebin geçerli olmasına yani alacağın temliğine illi (sebebe dayanan) bir hukuki işlem niteliği kazandırabilirler.

Yukarıda da bahsetmiş olduğumuz üzere, ipotekli alacağın temliği ile yeni bir alacaklı doğacağından bu yönü ile bir tasarruf işlemidir. Dolayısıyla alacağın temliği bir tasarruf işlemi olduğundan geçerliliği her şeyden önce alacaklının temlik ettiği alacak üzerinde tasarruf yetkisine sahip olup olmamasına bağlıdır. Alacaklının tasarruf yetkisi ilke olarak temlik işleminin yapıldığı sırada mevcut olmalıdır. Hukuki sebebi oluşturan temel işlemin (örneğin satış veya bağışlamanın) geçersizliği tasarruf işlemini, yani temliği de etkileyip onu da geçersiz kılar ki böylece alacak hakkı temlik edenden temellük edene geçmemiş, temlikten önce olduğu gibi temlikten sonra da temlik eden alacaklıda kalmış olur. [4]

Taşınmazın temliğine yönelik olarak yapılmış olan sözleşme alacaklılar taşınmaz üzerinden alacaklarını aldıkları takdirde iktisap edenin eski malikle olan ilişkilerini düzenler; şayet iktisap eden ücretin tamamını eski malike ödemişse, ona karşı rücu edebilir ve rehinli alacaklıya borcu öderse alacaklının haklarına halef olur.

İpotekli taşınmazın bölünmesiyle elde edilen bütün parsellerin mülkiyeti aynı kişide toplanmışsa ve bölünen parsellerin borçtan müteselsilen sorumlu çeşitli kimselere ait olması hâllerinde, ipotek yükü bölünmeden her bir parsel üzerine geçirilerek aynı alacağın tamamı her bir parselin değeri ile teminat altına alınarak toplu ipotek kurulmuş olur.

İpotekli taşınmaz bölünerek yeni parseller meydana getirilebilir. Bu parsellerden her biri bağımsız bir taşınmaz olarak tapu kütüğünde ayrı sayfalara kaydedilir. İpotekli taşınmazın bölünmesi için ipotekli alacaklının rızası gerekli değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 889. maddesinde ipotekli taşınmazın bölünmesi hâlinde, rehin yükünün yeni oluşmuş olan parsellere parsellerin tamamı aynı kişi üzerinde toplanmışsa, ipotek yükünün bölünmeden her bir parsel üzerine geçirileceği, bölünme sonucu ortaya çıkacak parsellerin bir kısmı veya tamamı borçtan müteselsilen sorumlu olmayan kişiye devredilmesi hâlinde ise, ipotek yükünün bölünerek parseller üzerine geçirileceği düzenlenmektedir. [5]

Stj. Av. Şükran Gizem Keskin

 

Kaynakça:

1. OĞUZMAN, Kemal, SELİÇİ, Özer, Oktay, Özdemı̇r, Saibe, (2013) Eşya Hukuku, Filiz Kitapevi, İstanbul.

2. KÖPRÜLÜ/Kaneti,390-391; Gürsoy/Eren/Cansel,1110.

3. KILIÇOĞLU, Kemal, (2008) Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Turhan Kitapevi, Ankara.

4. KÜÇÜKÇOPUR İsmail, İpoteklı̇ Taşınmazın Devrı̇, İpoteklı̇ Alacağın Temlı̇kı̇, Turgut Özal Ünı̇versı̇tesı̇, Ankara 2014, s.25.

5. KÜÇÜKÇOPUR İsmail, İpoteklı̇ Taşınmazın Devrı̇, İpoteklı̇ Alacağın Temlı̇kı̇, Turgut Özal Ünı̇versı̇tesı̇, Ankara 2014, s.72.


Kaynak: Stajyer Av. Şükran Gizem KESKİN – İçerik, Ozgun Law firmasının özel izni ile yayınlanmıştır.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Ceza Yargılamasında Mağdurun Zararının Giderilmesi
]]>
https://www.muhasebenews.com/ipotekli-alacak-ve-temlik-kavramlari/feed/ 0
Türk ticaret kanuna göre gemi alacaklısının kanuni rehin hakkının kapsamı nedir? https://www.muhasebenews.com/turk-ticaret-kanuna-gore-gemi-alacaklisinin-kanuni-rehin-hakkinin-kapsami-nedir/ https://www.muhasebenews.com/turk-ticaret-kanuna-gore-gemi-alacaklisinin-kanuni-rehin-hakkinin-kapsami-nedir/#respond Sat, 30 Nov 2019 07:30:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=71968
  • Gemi alacağı, sahibine, gemi ve eklentisi üzerinde kanuni rehin hakkı verir
  • Gemi malikinin mülkiyetinde bulunmayan eklentiler rehnin kapsamına girmez.bir sigorta sözleşmesine göre donatana ödenecek sigorta tazminatı rehnin kapsamında değildir.
  • Rehin, geminin zıyaı veya hasara uğramasından dolayı donatanın üçüncü kişilere karşı sahip olduğu tazminat istemini de kapsar. Müşterek avarya hâllerinde feda edilen veya hasara uğrayan şeyler için verilen tazminat, gemi alacaklıları için, tazminatın karşılık olduğu şeyler yerine geçer.
  • Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişilerine ait olup, denizde menfaat sağlamak amacına tahsis edilmeyen veya fiilen böyle bir amaçla kullanılmayan gemiler üzerinde kanuni rehin hakkı doğmaz. Şu kadar ki, bu tüzel kişiler, gemi alacaklılarına karşı gemi ve eklentisinin, alacakların doğduğu yolculuk sonundaki değeri gemi alacaklıları arasında kanuni sıralarına göre paylaştırılmış olsa idi, alacaklılara düşecek miktar ne idi ise, o alacaklılara karşı o oranda öncelikle sorumlu olurlar.
    1. Gemi alacağının verdiği kanuni rehin hakkı, gemiye zilyet olan herkese karşı ileri sürülebilir.

     


    Kaynak: TTK 1321 Sayılı Maddesi
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/turk-ticaret-kanuna-gore-gemi-alacaklisinin-kanuni-rehin-hakkinin-kapsami-nedir/feed/ 0
    Rehin cirosu ne demektir? https://www.muhasebenews.com/rehin-cirosu-ne-demektir/ https://www.muhasebenews.com/rehin-cirosu-ne-demektir/#respond Mon, 25 Nov 2019 15:00:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=71577 Rehin cirosu ne demektir?

    Ciro, “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer herhangi bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir.

    Poliçeden sorumlu olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri hamile karşı ileri süremezler; meğerki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.

     


    Kaynak: TTK 689 Sayılı Maddesi
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/rehin-cirosu-ne-demektir/feed/ 0
    Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Ve Kanunda Yapılan Son Değişiklikler https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-tasinir-rehni-kanunu-ve-kanunda-yapilan-son-degisiklikler/ https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-tasinir-rehni-kanunu-ve-kanunda-yapilan-son-degisiklikler/#respond Wed, 12 Jun 2019 11:15:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=60374 Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu Ve Kanunda Yapılan Son Değişiklikler

    Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ekonomiye daha fazla katılmaları ve ticari
    hayatı canlandırmaları için desteklenmeleri gerektiğinden; finansman erişiminin
    kolaylaştırması gerekmektedir. Finansmana erişimin kolaylaştırılması, ekonominin
    canlanmasına, ticaret hacminin büyümesine ve rekabet gücünün artmasına yardımcı olmaktadır.

    Ticari işletmelerin finans erişimini kolaylaştıran kredi müessesinde; ticari hayatın
    gereklilikleri dolayısıyla kredi alan ve kredi veren iki tarafın da korunması gerekmektedir. Zira kredi alan, krediye kolay ulaşmak amacını taşırken; kredi veren de vereceği kredinin geri dönüşünü teminat altına almak isteyecektir.

    Bu kredi teminatını teşkil edecek enstrümanların ise, hızlı ve kolayca paraya çevrilmesi mümkün olanlar arasından seçilmesi ve daha az masrafla temin edilmesi, ticari
    hayatın gereklerindendir. Bu itibarla, 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
    Zira kanunun amacı ilk maddesinde belirtildiği üzere; teslimsiz taşınır rehin hakkının güvence olarak kullanımının yaygınlaştırılması, bu rehne konu taşınırların kapsamının genişletilmesi, taşınır rehninde aleniyetin sağlanması ile rehnin paraya çevrilmesinde alternatif yolların sunulması suretiyle finansmana erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amaç, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca hazırlanan ve kanunun gerekçesini oluşturan “Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu” ile de açıkça ortaya konulmuştur.

    Bu kolaylıkların sağlanması amacıyla, 6750 sayılı Kanun, ticari işletmenin rehnini düzenleyen 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu’nu yürürlükten kaldırmış ve ticari
    işletmenin kredi kullanırken teminat vermesinde yeni usul getirmiştir. Ayrıca kanun kapsamında “Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik”, “Ticari İşlemlerde Rehin Hakkının Kurulması ve Temerrüt Sonrası Hakların Kullanılması Hakkında Yönetmelik”, “Rehinli Taşınır Sicil Yönetmeliği” şeklinde üç adet yönetmelik de yürürlüğe girmiştir.

    Yeni kanunla beraber rehinli taşınır sicili olarak yeni bir resmi sicil oluşturulmuştur.
    Oluşturulan bu yeni sicil TARES; Ticari İşlemler için Taşınır Rehin Sicilidir. 6750
    sayılı kanun kapsamında, 01.01.2017 tarihinden itibaren ticari işletme rehinlerinde
    tüm işletmeye rehin koymak yerine işletmenin üzerinde bulunan varlıkların bir
    bölümü ya da hepsinin rehin olarak konulabileceği ve bu kayıtların merkezi olarak
    saklanır ve sorgulanabilir hale getirilmesi düzenlenmiştir.

    Bu kapsamda, taşınır rehninin kurulabilmesi ve bu teminatın Taşınır Rehin Sicili’ne tescil edilebilmesi için tescil aşamasından önce taraflar arasında bir ticari işletme rehni sözleşmesi bulunması gerekmektedir ki, kanun çerçevesinde sözleşmenin geçerliliği için de sicile tescil şart koşulmuştur. Kanunun 2/1-i maddesinde rehin sözleşmesi; “Rehin hakkını tesis etmek amacıyla rehin veren ile alacaklı arasında imzalanan sözleşme” şeklinde
    tanımlanmıştır.

    Kanuna göre rehin sözleşmesinin tarafları iki şekilde düzenlenmiş olup, rehin alacaklısı kredi kuruluşu olduğu takdirde, tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler rehin veren sıfatıyla sözleşmeye taraf olabileceklerdir. İkinci düzenleme ise tacir ve esnafların kendi aralarında rehin sözleşmesi akdedebileceklerine
    ilişkindir.

    6750 sayılı kanun ile ticari işlemlerde taşınır rehninin konusu ve rehin konusunun kapsamı Mülga Ticari İşletme Rehni Kanunu’na göre genişletilmiş, hem rehin konusu edilebilecek unsurlar artırılmış, hem de bu unsurların işletmenin tamamı rehnedilmeden, münferiden rehin sözleşmesinin kapsamına girebilmesine yönelik düzenlemeler yapılmıştır.

    Yeni kanun ile ticari işletmenin tamamının rehni ise istisna olarak düzenlenmiştir.
    15.02.2018 tarihinde “7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile taşınır rehninde de birtakım değişiklikler gerçekleştirilmiş olup, bu değişikliklere göre Kanunun 5. maddesinde taşınır rehnine konu olabilecek taşınır varlıklar örnekleme haline getirilerek, maddeye “benzeri her türlü varlık
    ve hak” ibaresi eklenmiş ve kanunda açıkça sayılmayan ve rehnin kapsamına
    dahil edilebilen hususlar eklenmiştBahsi geçen 15.02.2018 tarihli değişiklik kapsamında kanuna “rehnin kapsamı” maddesi eklenerek; taşınır varlığın gelecekteki her türlü faiz, sigorta gibi hukuki getirileri ile doğal ürün ve ikamesi mallar, taşınır varlık ile birlikte doğrudan rehnin kapsamına girmesi; bir üretim sürecinin, kullanıldığı taşınır varlıklarla
    birlikte rehnedilmesi halinde rehnin, üretim sürecinde ve sonucunda gerçekleşecek olan alacak üzerinde aynı oranda ve sırada kendiliğinden tesis edilmiş sayılması da öngörülmüştür.

    Bir diğer değişiklik de üçünü kişilerin rehnin durumu hakkında yapılmış olup, bu
    düzenleme birtakım doktrinsel tartışmalara sebep olmuştur. Zira kanunun 7. maddesinde taşınırın rehinli olduğunu bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen iyi niyetli üçüncü kişinin iyi niyetinin korunması öngörülmüştür. Ancak resmi bir sicile kaydedilen ve sicilde
    aleni olan bir hususun bilinmemesi durumunda iyiniyetin korunması hali, tartışmaların kaynağını oluşturmuştur. Ayrıca yapılan değişiklik ile birleşen ve karışan mallara ilişkin düzenlemeler de kaldırılmıştır.

    Kanunun “temerrüt sonrası haklar” başlıklı, borçların süresinde ifa edilmemesi
    hâlinde alacaklının başvurabileceği yoları ve teminatların ne şekilde takibe konacağını gösteren hükmünde; alacaklının birinci derece alacaklı olduğu durumda icra dairesinden İİK’nın 24. maddesi uyarınca rehinli taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebileceği ve icra dairesinin bu devri sicile bildireceği düzenlenmiştir.

    Hükme göre bu halde rehinli taşınırda kanunun 13. Maddesinde belirtildiği üzere yapılan değer tespitinin ve taşınırın belirlenen değerinin, birinci derece alacaklının toplam alacağından fazla olması durumunda, aradaki fark miktarından, diğer derecelerdeki alacaklılara karşı, birinci derece alacaklı ile rehin veren müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir.

    Ayrıca kanunun yine aynı maddesinde alacaklının alacağını, 5411 sayılı Kanun uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine devredebileceği; bu halde, varlık yönetim şirketlerinin, alacaklının rehin sırasına sahip olacağı düzenlenmiştir. Bu itibarla alacaklarda öncelik hakkı da yine 6750 sayılı kanunun 11. maddesine göre belirlenecektir. Bahsi geçen 15.02.2018 tarihli değişiklik ile kanunun bu temerrüt sonrası haklara ilişkin hükmünde de değişiklik yapılmış olup, bu değişikliğe göre alacakta direkt olarak genel hükümler çerçevesinde takip yapabileceği, maddenin diğer bentlerine göre takip yapılmadan da mümkün hale getirilmiştir.

    Kanunun geçiş hükümlerinden geçici maddede yer alan “Bu Kanun, yürürlüğe girdiği
    tarihte görülmekte olan dava ve takiplere uygulanmaz.” hükmünde yer alan “…dava
    ve…” ibaresi de 2019/9 E. 2019/27 K.sayılı 11.04.2019 tarihli Anayasa Mahkemesi Kararı ile zaman bakımından uygulanma yönünden Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiştir.

    Tüm bu açıklamalar ışığında; yeni kanun hükümleri ile rehnin tarafları ve konusu genişletilerek gelişen dünya şartlarına ayak uydurulmuş ve ticari hayatta birçok kolaylık sağlanmıştır. Özellikle taşınır rehin siciline kayıt ve uygulanma şeklinde teknolojik gelişmelerin de göz ardı edilmemesi kolaylıkların sağlanmasında önemli rol oynamıştır.

    Ancak kanun yerine yalnızca yönetmelikle düzenlenen hususlar veya diğer kanunlarla bağlantısı hususlarında hala değişikliğe ihtiyaç duyulduğu doktrin tarafından sıklıkla ifade edilmekte olup, bu duruma da çözüm getirilmesi gerekmektedir.

    Detaylı Bilgi İçin;
    Stajyer Avukat Melike Kaya
    m.kaya@ozgunlaw.com

    Kaynakça:
    1. BAYDAK, Ecrin, Ticari İşlemlerde Taşınır
    Rehni, Aralık 2018, İstanbul.
    2. ANTALYA, Prof. Dr. O. Gökhan, Ticari
    İşlemler Taşınır Rehni, İstanbul, Şubat
    2017.
    3. KARAKUŞ ERBAŞ, Burcu, Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni ve Rehin Alacaklısının
    Korunması, Eylül 2018.
    4. ORAL, Bahar, Ticari İşlemlerde Taşınır
    Rehni, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Adana,
    2018.

     

     


    Kaynak: ozgunlaw.com
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-tasinir-rehni-kanunu-ve-kanunda-yapilan-son-degisiklikler/feed/ 0
    A.Ş. Yönetim Kurulları Kendi Paylarını Bedelsiz Alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/a-s-yonetim-kurullari-kendi-paylarini-bedelsiz-alabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/a-s-yonetim-kurullari-kendi-paylarini-bedelsiz-alabilir-mi/#respond Sat, 05 Jan 2019 17:42:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20041 1- A.Ş. YÖNETİM KURULLARI KENDİ PAYLARINI BEDELSİZ ALABİLİR Mİ?
    Bir şirket, bedellerinin tamamı ödenmiş olmak şartıyla, kendi paylarını ivazsız iktisap edebilir.
    Yavru şirket, ana şirketin paylarını ivazsız iktisap ettiği takdirde de kıyas yoluyla uygulanır.

    2- A.Ş. YÖNETİM KURULU ALDIKLARI PAYLARINI ELDEN ÇIKARABİLİRLER Mİ?
    A.Ş. yönetim kurulu tarafından iktisap edilen paylar, şayet şirketin ve yavru şirketin sahip oldukları bu payların toplamı şirketin esas veya çıkarılmış sermayesinin %10’nu aşmaması halinde şirket için herhangi bir kayba yol açmadan devirleri mümkün olur olmaz ve her hâlde iktisaplarından itibaren 3 yıl içinde elden çıkarılırlar.

    3- A.Ş. YÖNETİM KURULUNUN ALDIKLARI VEYA REHİN OLARAK ALDIKLARI PAYLAR ÜZERİNDEKİ REHİN HAKKI NE ZAMAN KALDIRILIR?
    TTK 379 ilâ 381 inci maddelere aykırı bir şekilde iktisap edilen veya rehin olarak alınan paylar, iktisapları veya rehin olarak kabulleri tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde elden çıkarılır ya da üzerlerindeki rehin kaldırılır.

    ***TTK 384 ve 385’inci maddeler uyarınca elden çıkarılamayan paylar, sermayenin azaltılması yoluyla hemen yok edilir.


    Kaynak: Türk Ticaret Kanunu
    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    BENZER İÇERİKLER


    Tam Mükellef Kurumdan Elde Edilen Kar Paylarının Vergilendirilmesi Nasıl Olur?

     

    A.Ş.lerde En Küçük Pay Nedir?

     

    A.Ş.’lerde Şirket Payı Taahhüt Yasağı Nedir?

     

    A.Ş. Kendi Paylarını Alabilir mi?

    Şirketlerde Pay Sahibinin Hangi Hallerde Oy Hakkı Sınırlanır?

     

    Hangi Hallerde Şirket Pay Sahibi, Genel Kurulda Özel Denetçi Bulunması İçin Talepte Bulunabilir?

     

     

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/a-s-yonetim-kurullari-kendi-paylarini-bedelsiz-alabilir-mi/feed/ 0
    A.Ş. Kendi Paylarını Alabilir mi? https://www.muhasebenews.com/a-s-genel-kurul-karari-olmadan-kendi-paylarini-iktisap-edebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/a-s-genel-kurul-karari-olmadan-kendi-paylarini-iktisap-edebilir-mi/#respond Fri, 09 Nov 2018 07:15:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20014 1- A.Ş.NİN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP VEYA REHİN OLARAK KABUL ETMESİ HANGİ HALLERDE GERÇEKLEŞİR?
    1.1- Bir anonim şirket kendi paylarını, esas veya çıkarılmış sermayesinin 1/10’nu aşan veya bir işlem sonunda aşacak olan miktarda, ivazlı olarak iktisap ve rehin olarak kabul edemez. Bu hüküm, bir üçüncü kişinin kendi adına, ancak şirket hesabına iktisap ya da rehin olarak kabul ettiği paylar için de geçerlidir.
    1.2- Payların birinci fıkra hükmüne göre iktisap veya rehin olarak kabul edilebilmesi için, genel kurulun yönetim kurulunu yetkilendirmesi şarttır. En çok 5 yıl için geçerli olacak bu yetkide, iktisap veya rehin olarak kabul edilecek payların itibarî değer sayıları belirtilerek toplam itibarî değerleriyle söz konusu edilecek paylara ödenebilecek bedelin alt ve üst sınırı gösterilir. Her izin talebinde yönetim kurulu kanuni şartların gerçekleştiğini belirtir.
    1.3- Birinci ve ikinci maddelerdeki şartlara ek olarak, iktisap edilecek payların bedelleri düşüldükten sonra, kalan şirket net aktifi, en az esas veya çıkarılmış sermaye ile kanun ve esas sözleşme uyarınca dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçelerin toplamı kadar olmalıdır.
    1.4- Bu hükümler uyarınca, sadece, bedellerinin tümü ödenmiş bulunan paylar iktisap edilebilir.
    1.5- Yukarıdaki maddelerde yer alan hükümler, ana şirketin paylarının yavru şirket tarafından iktisabı hâlinde de uygulanır. Pay senetleri borsada işlem gören şirketler hakkında, Sermaye Piyasası Kurulu şeffaflık ilkeleri ile fiyata ilişkin kurallar yönünden gerekli düzenlemeleri yapar.

    2- A.Ş. GENEL KURUL KARARI OLMADAN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP EDEBİLİR Mİ?
    Bir şirket, yakın ve ciddi bir kayıptan kaçınmak için gerekli olduğu takdirde, kendi paylarını, genel kurulun yetkilendirmeye ilişkin kararı olmadan da iktisap edebilir.
    Payların bu yolla iktisabı hâlinde yönetim kurulu ilk genel kurula;
    2.1- İktisabın sebep ve amacı,
    2.2- İktisap edilen payların sayıları, itibarî değerlerinin toplamı ve sermayenin ne kadarını temsil ettiği,
    2.3- Bedeli ve ödeme şartları,
    hakkında yazılı bilgi verir.

    3- A.Ş.’NİN KENDİ PAYLARINI İKTİSAP ETMESİNDEKİ İSTİSNA HALLERİ NELERDİR?
    Bir anonim şirket,
    3.1- Esas veya çıkarılmış sermayesinin azaltılmasına ilişkin TTK 473 ilâ 475’inci madde hükümlerini uyguluyorsa,
    3.2- Küllî halefiyet kuralının gereğiyse,
    3.3- Bir kanuni satın alma yükümünden doğuyorsa,
    3.4- Bedellerinin tümü ödenmiş olmak şartıyla ve cebrî icradan, bir şirket alacağının tahsili amacına yönelikse,
    3.5- Şirket, menkul kıymetler şirketiyse,
    kendi paylarını iktisap edebilir.

    Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/a-s-genel-kurul-karari-olmadan-kendi-paylarini-iktisap-edebilir-mi/feed/ 0
    Kimler Noter Harcı Mükellefidirler? https://www.muhasebenews.com/kimler-noter-harci-mukellefidirler/ https://www.muhasebenews.com/kimler-noter-harci-mukellefidirler/#respond Fri, 02 Nov 2018 18:30:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15089 1- NOTER HARCININ MÜKELLEFLERİ KİMLERDİR?
    Noter harçlarını, harca mevzuu olan işlemin yapılmasını isteyen kişiler ödemekle mükelleftirler.

    2- NOTER HARÇLARI HANGİ BEDELLER VE ORANLAR ÜZERİNDEN ALINIR?
    Noter harçları (2) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer veya ağırlık ölçüsüne göre nispi, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır.

    3- TARİFEDE YAZILI NİSPİ HARÇLAR NASIL HESAPLANIR?
    Tarifede yazılı nispi harçların hesabında,
    3.1- Sulh işlemlerinde sulh olunan bedel,
    3.2- Rehin işlemlerinde rehin bedeli,
    3.3- Kiralarda mukaveledeki süreye göre kira karşılığının toplamı, süre belli değilse bir yıllık kira tutarı,
    3.4- Hizmet akdinde süreye göre verilecek ücretin toplamı, süre belli değilse bir yıllık ücret tutarı,
    3.5- Sermaye şirketlerinde konulan ve ileride konulması taahhüt edilen sermayenin toplamı, kaydı hayatla irat bağlanmasında bir yıllık irat tutarı, harca esas olur.
    3.6- Kiralamanın devir ve feshinde geri kalan süreye, sermayenin artırılmasında yalnız artırılan kısma ve sermaye paylaşılmasında mevcut miktara göre harç alınır.

    4- MOTORLU KARA TAŞITLARINDA HANGİ BEDEL ÜZERİNDEN NOTER HARCI ALINIR?
    Motorlu kara taşıtları ile ilgili alım, satım ve taahhüt işlemlerinde gösterilecek değer; işleme konu olan taşıtın cinsi, markası, modeli, tipi ve yaşı itibariyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğince tespit edilen ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan kasko sigortasına esas değerinden aşağı olamaz.

    Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliğince düzenlenen listelerde yer almayan eski model taşıtları asgarî değeri; o taşıtların listede yer alan en eski modelleri için belirlenen değerinden, her model yılı için % 10 indirim yapılmak suretiyle tespit edilir. Birlikçe düzenlenen listelerde yer almayan taşıtların değerleri, emsali taşıtların değerlerinden aşağı olamaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenir.

    Kaynak: Harçlar Kanunu

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/kimler-noter-harci-mukellefidirler/feed/ 0
    Rehinli taşınır sicili nedir? https://www.muhasebenews.com/rehinli-tasinir-sicili-nedir/ https://www.muhasebenews.com/rehinli-tasinir-sicili-nedir/#respond Tue, 18 Sep 2018 14:30:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=34383 Rehinli taşınır sicili nedir?

    Resmî Gazete Sayı : 29935 (3. Mükerrer)

    YÖNETMELİK

    Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

    REHİNLİ TAŞINIR SİCİLİ YÖNETMELİĞİ

    BİRİNCİ BÖLÜM

    Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

    Amaç

    MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, rehinli taşınır sicili kayıtlarının tam ve doğru tutulmasını ve sicil kayıtlarının aleniyetinin ve üçüncü kişiler dâhil tarafların hukuki güvenliğinin güvence altına alınmasını sağlamaktır.

    Kapsam

    MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; rehinli taşınır sicilinin kuruluş ve işleyişine, sicil hizmet birimlerinin görev ve yetkilerine, sicil hizmetleri ile bu hizmetlere erişime, sicil verilerinin paylaşımına, sicil hizmet ücretlerine ilişkin usul ve esaslar ile rehinli taşınır siciline ilişkin diğer hususları kapsar.

    Dayanak

    MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 20/10/2016 tarihli ve 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununun 8 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

    Tanımlar

    MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

    a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

    b) ÇKS numarası: 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanunu uyarınca kurulan Çiftçi Kayıt Sistemi kayıt numarasını,

    c) Güvenli elektronik imza: 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 4 üncü maddesinde tanımlanan elektronik imzayı,

    ç) Kanun: 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununu,

    d) Kayıtlı elektronik posta (KEP): 25/8/2011 tarihli ve 28036 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde tanımlanan elektronik postayı,

    e) Kimlik numarası: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını, yabancı uyruklu kişiler için yabancı kimlik numarasını,

    f) MERSİS numarası: Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) tarafından ticaret siciline kayıtlı tacirlere verilen tekil numarayı,

    g) Protokol: Sicilin kurulması ve sicil hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla Bakanlık ile bu görev ve hizmetleri yürütmek üzere yetkilendirilen kurum veya kuruluş arasında imzalanan belgeyi,

    ğ) Rehin alacaklısı: Rehne konu varlığın mülkiyetini devralma, alacağını 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine veya uygun gördüğü başka bir üçüncü kişiye devretme, rehinli taşınır varlıkları kiralama ve lisans haklarını kullanabilme, rehinli taşınır varlığı denetleme, değerini tespit ettirme veya genel hükümler çerçevesinde paraya çevirme yetkisi ile bunlarla sınırlı olmaksızın Kanun ve genel hükümlerde belirtilen hak ve yetkilere sahip alacaklıyı ve haleflerini,

    h) Rehin veren: Mevcut veya müstakbel bir borca güvence teşkil etmek amacıyla taşınır varlığını rehin gösteren borçlu veya üçüncü kişiyi,

    ı) Sicil: Rehinli Taşınır Sicilini,

    i) Sicil Birimi: Sicil yetkilisinin yönetiminde 9 uncu maddede sayılan görevleri ifa etmek amacıyla yetkilendirilen hizmet birimini,

    j) Sicil Merkezi: 7 nci maddede sayılan görevleri yerine getirmekle yükümlü hizmet birimini,

    k) TARES: Rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik ve terkini, rehinli taşınır varlık ile rehin hakkının devri ve boşalan dereceye geçme hakkının tescili ile tescil edilen hususların sorgulanması ve bunlara ilişkin belge oluşturulması işlemlerinin gerçekleştirildiği Taşınır Rehin Sicil Sistemini,

    l) Taşınır Varlık: Kanunun 5 inci maddesinde sayılan varlıkları,

    m) Zaman damgası: 5070 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde tanımlanan kaydı,

    ifade eder.

    İKİNCİ BÖLÜM

    Sicilin Kuruluş ve İşleyişi

    Sicilin kurulması

    MADDE 5 – (1) Rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik, terkin ile rehinli taşınır varlık ile rehin hakkının devri ve boşalan dereceye geçme hakkı taleplerinin alınması, bu taleplerin Sicile tescil edilmesi ile sicil kayıtlarının tutulması ve erişime açılması ile bu Yönetmelikle verilen diğer görevlerin yerine getirilmesi amaçlarıyla Rehinli Taşınır Sicili kurulur.

    (2) Sicilin kurulması ve sicil hizmetleri, kurum veya kuruluşlar tarafından yürütülen görev ve hizmetler, bu görev ve hizmetlerdeki deneyimi, bilgi işlem altyapısı, kurum veya kuruluş çalışanlarının nitelikleri ile ülke çapında örgütlenme düzeyi dikkate alınarak Bakanlıkça yetkilendirilen başka bir kurum veya kuruluş tarafından yürütülebilir. Bu halde, Sicilin kurulması ve sicil hizmetleri, belirlenen kurum veya kuruluş tarafından Kanun, Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelikler ve diğer düzenlemeler uyarınca yerine getirilir.

    Sicil teşkilatı

    MADDE 6 – (1) Sicil; sicil merkezi, sicil birimleri, sicil yetkilisi ve yardımcıları ile diğer personelden oluşur.

    (2) Sicil yetkilisi ve yardımcılarının atanma veya görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.

    (3) Bir yerleşim yerinde birden çok sicil birimi oluşturulabilir.

    Sicil merkezinin görevleri

    MADDE 7 – (1) Sicil merkezinin görevleri şunlardır;

    a) Sicil hizmetlerine elektronik ortamda erişim yollarını kurmak ve yürütmek,

    b) Sicil hizmetlerine erişim yolları ile sicilin çalışma gün, saat ve yerini duyurmak,

    c) Sicil birimleri tarafından yapılan işlemlere ilişkin elektronik ortamda tutulan sicil kayıtlarının güvenli olarak saklanmasını ve yedeklenmesini sağlamak,

    ç) Diğer kanunlar uyarınca tutulması gereken sicillerde yer alan rehin kayıtlarına elektronik ortamda ulaşılması için gerekli teknik altyapıları sağlamak,

    d) Sicilde yer alan rehin kayıtlarına diğer sicillerin elektronik ortamda erişimi için gerekli altyapıları sağlamak,

    e) Elektronik ortamda tutulan sicil kayıtlarının aleniyetini sağlamak,

    f) Sicil internet portalını hazırlamak.

    Sicil biriminin yönetimi

    MADDE 8 – (1) Sicil birimi, sicil yetkilisi tarafından yönetilir.

    (2) Sicil yetkilisinin yokluğunda sicil hizmetleri sicil yetkilisi tarafından belirlenen bir yardımcısı tarafından yerine getirilir. Yardımcılar bu görevlerinden dolayı sicil yetkilisi gibi sorumludur.

    (3) Sicil yetkilisinin herhangi bir sebeple görevi başında bulunmaması veya görevinden ayrılması halinde, sicil biriminin yönetimi 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen sicil yetkilisi yardımcısı tarafından yerine getirilir.

    (4) Sicil yetkilisi, 9 uncu maddede sayılan görevlerinin bir kısmını ya da tamamını yardımcılarına devredebilir. Bu halde sicil yetkilisi, yardımcılarının yapacağı işlemler nedeniyle doğan zararlardan rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla sorumludur.

    Sicil yetkilisinin görevleri

    MADDE 9 – (1) Sicil yetkilisinin görevleri şunlardır;

    a) Sicil birimini yönetmek,

    b) Sicil biriminin doğru ve sağlıklı işlemesini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak,

    c) Rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik, terkin ile diğer tescil talepleri ile ilgililer tarafından yapılan bildirimlerin alınmasını sağlamak,

    ç) Rehin işlemlerine ilişkin taleplerin mevzuata uygunluğunu incelemek,

    d) Rehin işlemlerine ilişkin taleplerdeki hata ve eksikliklerin giderilmesini sağlamak,

    e) Sicil hizmet ücretlerini tahsil etmek,

    f) Gerekli şartları taşıması halinde talepleri Sicile tescil etmek,

    g) Mahkemelerce verilen tescil, değişiklik veya terkin kararlarını tescil etmek,

    ğ) Rehin işlemlerine ilişkin taleplerin tescili halinde gerekli belgelerin tanzim edilerek rehin taraflarına iletilmesini sağlamak,

    h) Rehin işlemlerine ilişkin taleplerin reddedilmesi halinde sebeplerini rehin taraflarına bildirmek,

    ı) Sicil kayıtlarına esas belgelerin saklanmasını sağlamak,

    i) Fiziki ve elektronik ortamdaki her türlü belge ve kayıtların doğruluğu ile güvenliğini sağlamak,

    j) Sicil biriminin diğer personelinin istihdamına yönelik iş ve işlemleri yürütmek,

    k) Sicil yetkilisi yardımcıları ile diğer personelin çalışma ve performanslarını denetlemek,

    l) Sicil merkezi tarafından verilecek diğer görevlerin yerine getirilmesini sağlamak.

    İnceleme yükümlülüğü

    MADDE 10 – (1) Sicil yetkilisi veya yardımcıları, tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını aşağıdaki hususları da dikkate alarak inceler:

    a) Tescil talebinin Kanun ve ilgili Yönetmeliklerde öngörüldüğü şekilde ve rehin taraflarınca yapılıp yapılmadığı.

    b) Tescil için Kanun, Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelikler ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen belgelerin bulunup bulunmadığı.

    c) Tescil edilecek hususların ilgili kurum ve kuruluşların onayına tabi olması halinde, söz konusu onayın alınıp alınmadığı.

    (2) Sicil tarafından birinci fıkra hükmü uyarınca yapılan inceleme sonucunda, tescil için aranan şartların eksik olduğunun anlaşılması halinde tescil talebi reddedilir.

    Gözetim ve denetim

    MADDE 11 – (1) Başka bir kurum veya kuruluş, sicil hizmetlerini yürütmek üzere yetkilendirilse dahi Bakanlık bu hizmetleri her zaman denetlemeye ve gerekli tedbirleri almaya yetkilidir. Sicil, Bakanlıkça alınması istenen önlemlere ve verilen talimatlara uymakla yükümlüdür.

    (2) Bakanlık, Sicilde kayıtlı her tür bilgi, belge ve işlemleri incelemeye ve sicil işlemlerine ilişkin istatistiki bilgi ve raporlara erişmeye her zaman yetkilidir.

    Sicil belgelerinin saklanması

    MADDE 12 – (1) Fiziki olarak ibraz edilen rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik, terkin ile diğer tescil işlemlerine ait belgeler fiziki ve elektronik ortamda saklanır.

    (2) Elektronik ortamda kayıt edilen Sicil verileri hukuki güvenlik, kalıcılık ve kalite açısından uzun süreli elektronik arşivlemeye ilişkin uluslararası standartlara uygun olarak muhafaza edilir.

    Sicil verilerinin paylaşımı

    MADDE 13 – (1) Sicil ile diğer siciller arasındaki veri paylaşımı sicil merkezi üzerinden elektronik ortamda yapılır. Elektronik ortamda tutulmayan sicil verileri ilgili kurum veya kuruluş tarafından Sicile fiziken bildirilir. Sicil merkezi ile siciller arasındaki veri paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık ile ilgili kurum veya kuruluşlar arasında yapılacak protokoller ile belirlenir.

    (2) Ticari işletme ve esnaf işletmesinin tamamı üzerinde rehin kurulması hâlinde, işletmelerin faaliyetlerine tahsis edilmiş varlıkların rehni kapsam ve ilgisine göre sicil birimi tarafından ilgili sicillere bildirilir.

    (3) Telif hakkı, marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, entegre devre topografyası ile yeni bitki çeşitleri üzerindeki ıslahçı hakları üzerinde Kanun uyarınca rehin kurulması halinde, rehin hakkı sicil birimi tarafından bu taşınır varlıkların kayıtlı olduğu ilgili sicile bildirilir.

    (4) Mevzuatı gereği özel sicillerine kaydı gereken gemi, hava aracı, iş makinesi, maden ve cevher ile motorlu taşıtlar üzerinde tesis edilen rehin hakları ilgili siciller tarafından sicil merkezine bildirilir.

    (5) İlgili kurum veya kuruluşlar, sicil merkezine Kanunun yürürlüğünden önce ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralar kapsamındaki taşınır varlıklar üzerinde kurulan rehin haklarına ilişkin verilere erişim imkânı sağlar.

    Yazışma ve belge dili

    MADDE 14 – (1) Sicil kayıtları Türkçe tutulur.

    (2) Yabancı bir dilde düzenlenmiş belgelerin noter onaylı Türkçe çevirisi ile birlikte Sicile verilmesi zorunludur.

    (3) Sicil işlemlerinde sicil merkezi tarafından belirlenen ve ilan edilen yazı karakterleri kullanılır.

    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

    Sicil Hizmetleri

    Hizmetler

    MADDE 15 – (1) Sicil, Kanun uyarınca tescil ve sorgulama hizmetlerini yerine getirmekle yükümlüdür.

    (2) Sicil hizmetlerinin ifası amacıyla Taşınır Rehin Sicil Sistemi kurulur. Bu Sistem kısaca TARES olarak adlandırılır.

    Tescil hizmetleri

    MADDE 16 – (1) Tescil hizmetleri, rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik ve terkini, rehinli taşınır varlık ve rehin hakkının devri ile boşalan dereceye geçme hakkının Sicile tescil edilmesini kapsar.

    (2) Sicile tescil edilen hususların, tarafların tam ve gerçek beyanına uygun olması ve kamu düzenine aykırılık oluşturmaması gerekir.

    (3) Kanun uyarınca tescil edilmesi zorunlu hususlar Sicile tescil edilmedikçe üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.

    Sorgulama hizmetleri

    MADDE 17 – (1) Sorgulama hizmetleri, rehin verenin Kanun ve Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelikler uyarınca rehne konu edilen taşınır varlıkları ile 13 üncü maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları kapsamındaki taşınır varlıkları üzerinde tesis edilen rehin hakları ve bu rehinlere ilişkin 32 nci maddede belirtilen hususları göstermek amacıyla sunulan hizmetleri kapsar.

    (2) Sicile tescil edilen hususlar alenidir.

    Sicil işlemleri ve taşınır rehin sicil sistemi (TARES)

    MADDE 18 – (1) Sicilde, rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik ve terkini, rehinli taşınır varlık ile rehin hakkının devri ile boşalan dereceye geçme hakkının tescili ile tescil edilen hususların sorgulanması ve bunlara ilişkin belge oluşturulması işlemleri yapılır.

    (2) Sicil işlemleri, TARES üzerinden gecikmeksizin gerçekleştirilir.

    (3) TARES, güvenli elektronik imza ve zaman damgalı süreçlere uygun olarak kurulur.

    (4) Bu Yönetmelikte yer alan sicil işlemlerinin TARES üzerinden yürütülmesine ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılan tebliğde düzenlenir.

    Tabi olunan hükümler

    MADDE 19 – (1) Sicil işlemleri, Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre yürütülür.

    (2) Sicil işlemlerine ilişkin tebligatlar 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır.

    Ücretler

    MADDE 20 – (1) Sicil hizmetleri karşılığında tahsil edilecek ücretler Bakanlık tarafından belirlenerek ücret tarifesinde gösterilir.

    (2) Sicil hizmetlerinin başka bir kurum veya kuruluş tarafından yürütülmesi halinde, sicil hizmet ücretleri yetkilendirilen kurum veya kuruluşun görüşü alınarak belirlenir.

    Tescil işlemleri

    MADDE 21 – (1)  Tescil işlemleri, 16 ncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen işlemleri kapsar.

    (2) Tescil işlemleri herhangi bir sicil birimi aracılığıyla yapılabilir.

    (3) Tescil işlemi, kural olarak tarafların talebi üzerine yapılır. Mahkeme kararlarına istinaden yapılacak tescillere ilişkin hükümler ile 22 nci maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri saklıdır.

    (4) Tescil edilecek tüm hususlar ve bu hususlarda meydana gelen değişiklikler ile bu hususların terkin edilmesi işlemlerinin doğrulayıcı belgelere dayanması esastır.

    (5) Tescil taleplerinde Sicil tarafından belirlenen güvenli erişim şartlarının tüm kişilerce yerine getirilmesi zorunludur.

    (6) Bu Yönetmelikte ve Bakanlıkça yürürlüğe konulan diğer düzenlemelerde işlem türüne göre belirlenen belgelerin sicile verilmesi zorunludur. Sicil, ihtiyaç duyulması halinde tamamlayıcı diğer belgelerin de Sicile verilmesini isteyebilir.

    Başvuruya yetkili kişiler

    MADDE 22 – (1) Kanuna göre rehin alacaklısı ve rehin veren sıfatına sahip kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri rehin sözleşmesinin tescil ve değişiklik talebinde birlikte bulunur.

    (2) Kanuna göre rehin alacaklısı sıfatına sahip kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri rehin sözleşmesinin terkini talebinde bulunur. Rehin verenin Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki hakları saklıdır.

    (3) Kanuna göre rehin veren sıfatına sahip kişiler ile rehinli taşınır varlığı devralan üçüncü kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri rehinli taşınır varlığın devrinin tescili talebinde birlikte bulunur.

    (4) Rehin hakkını devralan üçüncü kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri rehin hakkının devrinin tescili talebinde bulunur.

    (5) Kanuna göre rehin alacaklısı ve rehin veren sıfatına sahip kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri boşalan dereceye geçme hakkının tescili talebinde birlikte bulunur.

    Tescil talebinde gerekli bilgiler

    MADDE 23 – (1) Rehin sözleşmesinin tescil taleplerinde aşağıdaki bilgi ve belgelerin Sicile sunulması zorunludur:

    a) Rehin sözleşmesinin taraflarınca Kanun ve Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre hazırlanan ve imzalanan rehin sözleşmesinin bir sureti.

    b) Rehne konu edilecek taşınır varlıkları tanımlayıcı bilgi ve belgeler.

    c) Rehin sözleşmesinin tarafları veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.

    ç) Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

    (2) Rehinli taşınır varlığın devrinin tescili taleplerinde aşağıdaki bilgi ve belgelerin Sicile sunulması zorunludur:

    a) Tescil numarası.

    b) Rehinli taşınır varlığın devredildiğini tevsik eden belgeler.

    c) Rehin veren ile rehinli taşınır varlığı devralan üçüncü kişi veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.

    ç) Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

    (3) Rehin hakkının devrinin tescili taleplerinde aşağıdaki bilgi ve belgelerin Sicile sunulması zorunludur:

    a) Tescil numarası.

    b) Rehin hakkının devredildiğini tevsik eden belgeler.

    c) Rehin hakkını devralan üçüncü kişi veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.

    ç) Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

    (4) Boşalan dereceye geçme hakkının Sicile tescil edilmesi taleplerinde aşağıdaki bilgilerin Sicile sunulması zorunludur:

    a) Tescil numarası.

    b) İlerleme sisteminin kabul edilmesi halinde, aynı taşınır varlık üzerinde rehin hakkına sahip önceki sırada bulunan diğer rehin alacaklılarının muvafakatini gösteren belgeler.

    c) Rehin alacaklısı ve rehin veren veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcisinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.

    ç) Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

    (5) Sicil, tescil taleplerinde ilave bilgiler istemeye yetkilidir.

    Tescil numarası

    MADDE 24 – (1) Sicil, rehin sözleşmesinin tescil edilmesi ile rehin işlemine münhasır bir tescil numarası verir.

    (2) Tescil edilen bir rehne ilişkin diğer iş ve işlemler tescil numarası üzerinden yürütülür.

    Tescil belgesi

    MADDE 25 – (1) Sicil, tescil işleminin gerçekleşmesi ile rehin sözleşmesi taraflarına verilmek üzere bir tescil belgesi düzenler. Bu belgede tescil numarası, tescil tarihi ve zamanı ile tescil işleminin gerçekleştirildiğine dair kayda yer verilir.

    (2) Elektronik ortamda yapılan başvurular neticesinde düzenlenecek tescil belgesi güvenli elektronik imza ile imzalanarak ilgiliye Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ya da ıslak imzalı olarak posta aracılığıyla iletilir.

    Belge ve örnek talebi

    MADDE 26 – (1) İlgisini ispat eden herkes, rehin verenin rehinli işlemleri ile Kanun uyarınca rehne konu edilebilecek taşınır varlıklar üzerindeki rehin hakları ve bu rehinlere ilişkin diğer hususları görmek amacıyla Sicilden onaylı belge talebinde bulunabilir. Bu halde, onaylı belge yalnızca talep konusu için düzenlenir.

    (2) Mahkemeler, Cumhuriyet savcılıkları, Bakanlık ile Bakanlık tarafından uygun görülen kamu kurum ve kuruluşları tarafından onaylı belge örneği talep edilmesi halinde herhangi bir bedel alınmaz.

    (3) İkinci fıkrada sayılan makamlara sicil kayıtlarına fiziki ve elektronik ortamda erişim hakkı tanınarak evrakın incelenmesine imkân verilir.

    Tescil talebinin reddi

    MADDE 27 – (1) Sicil, aşağıdaki hallerde tescil talebini reddeder:

    a) Rehin sözleşmesinin taraflardan biri tarafından imzalanmaması.

    b) Rehin sözleşmesinde yer alması zorunlu hususlardan herhangi birine yer verilmemesi.

    c) Tescil için aranan şartların eksik olması.

    ç) Sicil tarafından talep edilen bilgi ve belgelerin verilmemesi.

    d) Sicile tescil edilecek hususların, tarafların tam ve gerçek beyanına uygun olmaması veya kamu düzenine aykırılık oluşturması.

    e) İlerleme sisteminin kabul edilmesi halinde, rehin sözleşmesinde yer alan güvence miktarının diğer alacaklılar aleyhine muvafakatsız olarak artırılmasının tescilinin talep edilmesi.

    (2) Tescil talebi reddedilirse, Sicil reddin nedenlerini tescil talebinde bulunanlara bildirir.

     

    Rehin sözleşmesinin değişikliği

    MADDE 28 – (1) Tescil edilen bir rehin sözleşmesinde tek bir rehin alacaklısı varsa borç miktarı, güvence miktarı ve sözleşme süresinde değişiklik yapılarak aynı tescil numarası ile tescil edilir.

    (2) Tescil edilen bir rehin sözleşmesinde yer alan aşağıdaki hususlar aynı tescil numarası ile tescil edilerek değiştirilebilir;

    a) Rehinli taşınır varlığın başka bir varlığın gösterilmesi suretiyle değiştirilmesi,

    b) Birden fazla rehinli taşınır varlığın bulunması halinde bunlardan bazılarının rehin kapsamından çıkarılması,

    c) Borç miktarının azaltılması,

    ç) Güvence miktarının azaltılması.

    (3) Aynı taşınır varlıkların birden fazla rehin alacaklısına rehin gösterilmesi halinde bir rehin alacaklısı lehine varlıklarda azaltılma yapılması durumunda bu değişiklik diğer rehin alacaklıların rehinli taşınır varlıkları kapsamında değişiklik meydana getirmez.

    (4) Rehin sözleşmesinde kendinden sonra gelen rehinli alacaklılar aleyhine herhangi bir değişiklik yapılamaz.

    (5) Rehinle güvence altına alınan borç miktarı diğer rehinli alacaklılar aleyhine artırılması halinde, artırım miktarı kadar yeni rehin sözleşmesi hazırlanarak tescil edilmesi gerekir.

    (6) Güvence miktarında diğer rehinli alacaklılar aleyhine bir artırım olması halinde, artırım miktarı kadar yeni rehin sözleşmesi hazırlanarak tescil edilmesi gerekir.

    (7) Rehin sözleşmesinin değişikliğinin tescilinde, tescil işlemlerinde izlenen usul aynen uygulanır. Sicil, rehin sözleşmesi değişikliğinde ilave bilgiler istemeye yetkilidir.

    Rehin sözleşmesinin terkini

    MADDE 29 – (1) Rehin sözleşmesi aşağıdaki hallerden birinin gerçekleşmesi halinde Sicilden terkin edilir:

    a) Alacağın son bulması üzerine rehin alacaklısı tarafından terkin talep edilmesi.

    b) Rehin verenin borcun son bulduğunu tevsik eden mahkeme kararı üzerine bildirim yapması.

    c) Mahkemeler tarafından rehin sözleşmesinin terkin edilmesine karar verilmesi.

    (2) 27 nci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca reddedilen bir tescil talebinde ısrar edilmesi halinde değişiklik talep edilen rehin sözleşmesi Sicilden terkin edilir ve farklı bir tescil numarası verilerek yeniden tescil edilir. Bu halde, yeniden tescil edilen rehin sözleşmesinin alacaklıları, aynı taşınır varlık üzerindeki diğer tüm rehin alacaklılarından sonraki sırayı alır.

    (3) Alacağın son bulması halinde, rehin sözleşmesinin terkin talebi kural olarak alacağın son bulduğu tarihten itibaren üç iş günü içinde rehin alacaklısı tarafından yapılır.

    (4) Rehin alacaklısı tarafından rehin sözleşmesinin terkini için süresinde talepte bulunulmaması halinde, rehin veren bu durumu borcunun son bulduğunu tevsik eden mahkeme kararıyla birlikte Sicile bildirir. Sicil, rehin verenin terkin talebinin ulaşmasını müteakip rehin sözleşmesini sicilden terkin eder ve bu durumu alacaklıya bildirir.

    (5) Üçüncü fıkrada yer alan yükümlülüğünü yerine getirmeyen rehin alacaklısına, rehin verenin bildirimi üzerine borç tutarının belirli olması halinde bu tutarın onda biri; borç tutarının belirli olmaması halinde güvence miktarının onda biri oranında idari para cezası Bakanlık tarafından uygulanır.

    (6) Sicil, rehin sözleşmesinin terkini talebinde ilave bilgiler istemeye yetkilidir.

    (7) Birinci fıkra uyarınca sicilden terkin edilen kayıtlar yirmi yıl süreyle Sicil tarafından arşivlenir.

    Sorgulama işlemleri

    MADDE 30 – (1) İlgisini ispat eden herkes Sicilde sorgulama işlemi yapabilir.

    (2)  Sorgulama işlemleri, herhangi bir sicil birimi aracılığıyla ya da elektronik ortamda yapılabilir.

    (3) Sorgulama talebinde Sicil tarafından belirlenen güvenli erişim şartlarının tüm kişilerce yerine getirilmesi zorunludur.

    Sorgulama kriterleri

    MADDE 31 – (1) Sicilde sorgulama rehin verenin bilgileri ya da rehin verenin bilgileri ile rehinli taşınır varlık türü üzerinden yapılabilir.

    (2) Bakanlık, sicilde sorgulama kriterlerini 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununu dikkate alarak belirlemeye ve değiştirmeye yetkilidir.

    Sorgulama sonuçları

    MADDE 32 – (1) Sorgulama sonucunda sorgulama kriterleriyle eşleşen aşağıdaki bilgiler gösterilir;

    a) Rehin verenin bilgileri,

    b) Rehinli taşınır varlıkların türü ve ayırt edici özellikleri,

    c) Tescil tarihi ve zamanı,

    ç) Rehin alacaklılarının derece ve sırası,

    d) Borç miktarları ve/veya güvence miktarları,

    e) Kabul edilen derece sistemi ve rehin alacaklılarının boşalan dereceye geçme hakkının bulunup bulunmadığı.

    (2) Bakanlık, birinci fıkrada belirtilen bilgilere ilave yapmaya, bu bilgilerden bazılarını çıkarmaya ve sorgulama sonuçlarının şekli içeriğini belirlemeye yetkilidir.

    (3) Sicil, sorgulama sonuçlarını gösteren belge düzenlemeye yetkilidir. Elektronik ortamda yapılan başvurular neticesinde düzenlenecek bu belgeler güvenli elektronik imza ile imzalanarak ilgiliye Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ya da ıslak imzalı olarak posta aracılığıyla iletilebilir. Bu halde, iletilen bu belgeler sicil birimleri tarafından verilen belge ile aynı hukuki sonuçları doğurur.

    (4) Sorgulama kriterlerinin hatalı veya eksik girilmesi halinde ortaya çıkan sorgulama sonuçları nedeniyle Sicile herhangi bir sorumluluk yüklenemez.

    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

    Son Hükümler

    Yürürlük

    MADDE 33 – (1) Bu Yönetmelik 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.

    Yürütme

    MADDE 34 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.


    Kaynak:Resmi Gazete – 31.12.2016 – (Mükerrer 3)
    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    BENZER İÇERİKLER

    Ticaret Gemilerinde Sigorta Tazminatı İpotek Kapsamına Girer mi?

    İpotekli Geminin Siciline Hangi Hususlar İşlenmelidir?

    Ticaret Gemisine Hangi Şartlarda İpotek Konulur?

    Tesisatı Kötüleşen İpotekli Geminin Alacaklısının Yapması Gereken İşlemler Nelerdir?

    TUGS’a kayıtlı gemilere sağlanan teşvikler nelerdir? (Türk Uluslararası Gemi Sicili)

    Özsermaye Nedir?

    https://www.muhasebenews.com/muhbir-ikramiyesi-oranlari-nedir/

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/rehinli-tasinir-sicili-nedir/feed/ 0
    Ticari işlemlerde rehin hakkı nasıl kurulur? https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-rehin-hakki-nasil-kurulur/ https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-rehin-hakki-nasil-kurulur/#respond Tue, 18 Sep 2018 13:30:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=34380 Ticari işlemlerde rehin hakkı nasıl kurulur?

    Resmî Gazete Sayı : 29935 (3. Mükerrer)
    YÖNETMELİK

    Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

    TİCARİ İŞLEMLERDE REHİN HAKKININ KURULMASI VE TEMERRÜT

    SONRASI HAKLARIN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

     BİRİNCİ BÖLÜM

    Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

    Amaç

    MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Kanunda belirtilen rehin sözleşmesine, rehin hakkının kurulmasına,  rehin sistemlerine, rehin sözleşmesinin Rehinli Taşınır Siciline tesciline, borçlunun temerrüdü sonrası rehin alacaklısı ile rehin verenlerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

    Kapsam

    MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Kanunun 3 üncü maddesinde sayılan taraflar arasında akdedilen ve rehne konu taşınır varlığı rehin alacaklısına teslim etmeksizin özel siciline tescil edilmek suretiyle kurulan rehinlere uygulanır.

    (2) Bu Yönetmelik hükümleri;

    a) Birinci fıkra kapsamında olmayan rehin,

    b) Sermaye piyasası araçları ile türev araçlara ilişkin finansal sözleşmeleri konu edinen rehin sözleşmeleri ile mevduat rehni,

    c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre kurulmuş taşınır rehni,

    ç) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre kurulmuş araç rehni,

    d) 14/10/1983 tarihli ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununa göre kurulan hava aracı ipoteği,

    e) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre kurulan gemi ipoteği,

    f) 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa göre kurulan maden hakları ve cevher rehni,

    sözleşmelerine uygulanmaz.

    Dayanak

    MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 20/10/2016 tarihli ve 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununun 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasına ve 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

    Tanımlar

    MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

    a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

    b) Çiftçi: 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununa göre faaliyet gösteren çiftçiyi,

    c) ÇKS numarası: 5488 sayılı Tarım Kanunu uyarınca kurulan Çiftçi Kayıt Sistemi kayıt numarasını,

    ç) Esnaf: 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa göre faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarı,

    d) Güvenli elektronik imza: 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 4 üncü maddesinde tanımlanan elektronik imzayı,

    e) İlgili: Rehin alacaklısı, rehin veren borçlu veya borçlu lehine rehin veren üçüncü kişiyi,

    f) Kanun: 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununu,

    g) Kimlik numarası: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını, yabancı uyruklu kişiler için yabancı kimlik numarasını,

    ğ) Kredi kuruluşu: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren bankalar ve finansal kuruşlar, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca faaliyet gösteren finansal kuruluşlar ile kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşları,

    h) Kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşlar: Özel kanunları uyarınca kredi ve kefalet sağlayan kamu kurum veya kuruluşları ile özel hukuk kişilerini,

    ı) Lehine rehin verilen: Üçüncü kişi tarafından bir borca güvence teşkil etmek amacıyla lehine taşınır varlığın rehin gösterildiği borçluyu,

    i) MERSİS: Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) tarafından ticaret siciline kayıtlı tacirlere verilen tekil numarayı,

    j) Rehin alacaklısı: Rehne konu varlığın mülkiyetini devralma, alacağını 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine veya uygun gördüğü başka bir üçüncü kişiye devretme, rehinli taşınır varlıkları kiralama ve lisans haklarını kullanabilme, rehinli taşınır varlığı denetleme, değerini tespit ettirme veya genel hükümler çerçevesinde paraya çevirme yetkisi ile bunlarla sınırlı olmaksızın Kanun ve genel hükümlerde belirtilen hak ve yetkilere sahip alacaklıyı ve haleflerini,

    k) Rehin hakkı: Taşınır varlığın türünden, rehin verenin veya rehin alacaklısının durumundan, rehinle güvence altına alınan borcun niteliğinden veya tarafların onu rehin hakkı olarak adlandırmasından bağımsız olarak bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla rehinli alacağın devrinde devredenin 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 189 uncu maddesinde belirtilen hakları da dâhil olmak üzere, taşınır varlık üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın Sicile tescil ile tesis edilen sınırlı ayni hakkı,

    l) Rehin sözleşmesi: Rehin hakkını tesis etmek amacıyla rehin veren ile alacaklı arasında imzalanan sözleşmeyi,

    m) Rehin veren: Mevcut veya müstakbel bir borca güvence teşkil etmek amacıyla taşınır varlığını rehin gösteren borçlu veya üçüncü kişiyi,

    n) Serbest meslek erbabı: 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre tanımlanan serbest meslek erbabını,

    o) Sicil: Rehinli Taşınır Sicilini,

    ö) Tacir: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre tacir kabul edilen kişiyi,

    p) Taşınır varlık: Kanunun 5 inci maddesinde sayılan varlıkları,

    r) Üretici örgütü: 4/8/2012 tarihli ve 28374 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sebze ve Meyve Üretici Örgütleri Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alan üretici örgütü belgesine sahip kooperatifler ve tarımsal üretici birlikleri ile üretici ve yetiştiricilerin ilgili kanunlara dayanarak kurdukları tarımsal amaçlı kooperatif ve birlikleri,

    ifade eder.

    İKİNCİ BÖLÜM

    Rehin Hakkı, Rehin Sözleşmesi ve Rehin Sistemleri

    Rehin hakkının kurulması

    MADDE 5 – (1) Rehin hakkının kurulmasının aşamaları şunlardır:

    a) Rehinle güvence altına alınabilecek mevcut veya müstakbel bir borcun varlığı.

    b) İradenin mevcut veya müstakbel bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla taşınır varlık üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın sınırlı ayni hak tesis etme yönünde oluşması.

    c) Rehin sözleşmesinin hazırlanması ve imzalanması.

    ç) Rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilmesi.

    Borcun mevcudiyeti

    MADDE 6 – (1) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkı, mevcut veya müstakbel bir borca güvence teşkil etmek için kurulur.

    İrade beyanı

    MADDE 7 – (1) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkı kurulabilmesi için taraf iradelerinin mevcut veya müstakbel bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen taşınır varlıklar üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın sınırlı ayni hak tesis etme yönünde olması gerekir.

    Rehin sözleşmesinin hazırlanması

    MADDE 8 – (1) Rehin sözleşmesi elektronik ortamda ya da yazılı olarak hazırlanır.

    (2) Sicile tescil edilmesi için elektronik ortamda hazırlanan rehin sözleşmesi güvenli elektronik imza ile imzalanır.

    (3) Sicile tescil edilmesi için yazılı olarak hazırlanan rehin sözleşmesi, Sicil yetkilisi huzurunda imzalanır veya taraf imzaları noterce onaylanır.

    (4) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin sözleşmesinin hazırlanabilmesi için bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla taşınır varlık üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın sınırlı ayni hak tesis etme yönündeki karşılıklı irade beyanlarının rehin sözleşmesinde belirtilmesi gerekir.

    Rehin sözleşmesinde yer alacak unsurlar

    MADDE 9 – (1) Rehin sözleşmesinde aşağıdaki hususlara yer verilmesi zorunludur:

    a) Rehin alacaklısının;

    1) Tacir olması halinde ticaret unvanı, MERSİS numarası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı, kimlik numarası ve imzası,

    2) Kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşlar olması halinde kurum adı, adresi ve yetkili kişinin adı, soyadı, kimlik numarası ve imzası,

    3) Esnaf olması halinde, kimlik numarası, adı, soyadı, imzası ve adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı, kimlik numarası ve imzası,

    b) Rehin veren borçlu ise borçlunun;

    1) Tacir olması halinde ticaret unvanı, MERSİS numarası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

    2) Esnaf olması halinde, kimlik numarası, adı, soyadı, imzası ve adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

    3) Çiftçi olması halinde kimlik numarası, ÇKS numarası, adı, soyadı, imzası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

    4) Serbest meslek erbabı olması halinde kimlik numarası, adı, soyadı, imzası ve adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

    5) Sebze ve Meyve Üretici Örgütleri Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alan üretici örgütü belgesine sahip üretici örgütü olması halinde üretici örgütü belge numarası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

    c) Üçüncü kişinin borçlu lehine taşınır varlığını rehin göstermesi halinde üçüncü kişinin kimlik numarası, adı, soyadı, imzası ve adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

    ç) Rehnin dayandığı sözleşme konusu,

    d) Güvence altına alınan alacağın miktarının belirli olması halinde borç ve güvence miktarı,

    e) Güvence altına alınan alacağın belirli olmaması halinde rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği,

    f) Rehin tutarının para cinsi,

    g) Rehne konu varlık ile bu varlığın ayırt edici özellikleri,

    ğ) Rehin kuruluşunda belirlenen rehin sistemi ile sabit derece sisteminin kabul edilmiş olması halinde derecenin itibari değeri ve rehin alacaklısının derece ve sırası,

    h) Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde bir değerleme yapılmış ise taşınır varlığının tespit edilen değeri,

    ı) Varsa temerrüt durumunda mülkiyeti devralma hakkının kullanılacağı kaydı,

    i) Rehin hakkının Sicile tescilinden doğan masrafların hangi tarafa ait olduğu.

    (2) Rehin sözleşmesinde, rehne konu taşınır varlığın alt veya art rehne konu edilmeyeceği ile rehin verenin rehne konu taşınır varlık üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair kayıtlara yer verilemez.

    (3) Kanuna ve bu Yönetmeliğe aykırı olmayan diğer hak ve yükümlülükler ile diğer hususlar taraflarca sözleşmede belirtilebilir.

    Rehin sözleşmesinin tarafları

    MADDE 10 – (1) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkının kurulabilmesi için rehin alacaklısı şu kişiler olabilir:

    a) Kredi kuruluşları.

    b) Tacir.

    c) Esnaf.

    (2) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkının kurulabilmesi için rehin veren şu kişiler olabilir:

    a) Tacir.

    b) Esnaf.

    c) Çiftçi.

    ç) Üretici Örgütü.

    d) Serbest Meslek Erbabı.

    (3) Rehin hakkı ancak şu kişiler arasında kurulabilir;

    a) Rehin alacaklısı bir kredi kuruluşu ile rehin veren tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü veya serbest meslek erbabından herhangi biri,

    b) Rehin alacaklısı tacir ile rehin veren tacir,

    c) Rehin alacaklısı tacir ile rehin veren esnaf,

    ç) Rehin alacaklısı esnaf ile rehin veren tacir,

    d) Rehin alacaklısı esnaf ile rehin veren esnaf.

    (4) Rehin hakkı kurabilecek üçüncü fıkrada sayılan kişiler dışında Kanun uyarınca bir rehin hakkı kurulamaz.

    (5) Herhangi bir kimse, ikinci fıkrada sayılan kişiler lehine 11 inci maddede sayılan taşınırlarından birini veya birkaçını rehin olarak gösterebilir.

    Rehne konu edilebilecek varlıklar

    MADDE 11 – (1) Rehin hakkı aşağıda belirtilen taşınır varlıkların biri veya birden fazlası üzerinde kurulabilir:

    a) Alacaklar.

    b) Çok yıllık ürün veren ağaçlar.

    c) Fikri ve sınai mülkiyete konu haklar.

    ç) Hammadde.

    d) Her türlü kazanç ve iratlar.

    e) Başka bir sicile kaydı öngörülmeyen ve idari izin belgesi niteliğinde olmayan her türlü lisans ve ruhsatlar.

    f) Kira gelirleri.

    g) Kiracılık hakkı.

    ğ) Makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makinaları, elektronik haberleşme cihazları dâhil her türlü elektronik cihaz gibi menkul işletme tesisatı.

    h) Sarf malzemesi.

    ı) Stoklar.

    i) Tarımsal ürün.

    j) Ticari değeri olan her tür hayvan.

    k) Ticaret unvanı ve/veya işletme adı.

    l) Ticari işletme veya esnaf işletmesi.

    m) Ticari plaka ve ticari hat.

    n) Ticari proje.

    o) Vagon.

    ö) Bu fıkrada sayılanlardan üçüncü kişiler zilyetliğindeki taşınır varlık, hak ve paylı mülkiyet hakları.

    (2) Borç miktarının belirli olması halinde birinci fıkrada sayılan varlıklardan ancak borç miktarının tamamına ek olarak azami beşte bir oranına yetecek kadarı üzerinde rehin kurulabilir.

    Müstakbel taşınır varlıkların rehni

    MADDE 12 – (1) Henüz malikin mülkiyetinde bulunmayan ancak ileride mülkiyete konu olabilecek 11 inci maddede sayılan taşınır varlıklar da rehin konusu edilebilir. Bu halde malik, diğer tasarruf işlemlerini ancak müstakbel taşınır varlığı mülkiyete konu ettikten sonra kullanabilir.

    Getirinin rehni

    MADDE 13 – (1) Mevcut veya müstakbel taşınır varlıkların getirileri kendi başına ya da getirisi olduğu taşınır varlık ile birlikte rehin konusu olabilir. Aksi kararlaştırılmadıkça taşınır varlık üzerindeki rehin hakkı, doğrudan getiri üzerinde rehin hakkı vermez.

    Bütünleyici parça ve eklentinin rehni

    MADDE 14 – (1) Taşınır varlık üzerindeki rehin hakkı, o varlığın bütünleyici parçasını da kapsar. Bütünleyici parçanın ayırt edici özelliklerinin bulunması halinde bunlar ayrıca rehin sözleşmesinde belirtilir.

    (2) Aksi kararlaştırılmadıkça, rehin sözleşmesi akdedilirken taşınır varlıkta bulunan eklentiler ile sözleşmenin akdedilmesinden sonra ilave edilen eklentiler rehin kapsamında değildirler.

    Birleşme ve karışma

    MADDE 15 – (1) Rehinli taşınır varlığın işlendiği, başka bir varlık ile birleştiği veya karıştığının öğrenildiği an rehin alacaklısı Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yeni varlığın değeri ile işleme, karışma ve birleşme oranları tespit ettirir.

    (2) Bir kimse Sicile kayıtlı rehinli taşınır varlığı işler veya başka bir şekle sokarsa, emeğin değeri o rehinli taşınır varlığın değerinden fazla olsa bile rehin hakkı, yeni varlık üzerinde değeri oranı üzerinden paylı rehin olarak devam eder. Tazminat ve sebepsiz zenginleşmeden doğan talep hakları saklıdır.

    (3) Bir rehinli taşınırın diğer bir taşınırla bütünleyici parçası olacak şekilde karışması hâlinde; rehin hakkı, o taşınır varlığın tamamı üzerinde Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yapılan değerleme sonucunda tespit edilen değerin yeni varlığın değerine oranı üzerinden paylı rehin olarak devam eder.

    (4) Bir rehinli taşınırın misli olan diğer bir taşınırla bütünleyici parça olmayacak şekilde karışması halinde karışma oranı kadar yeni varlığın değeri üzerinde paylı rehne sahip olur.

    (5) Bir rehinli taşınırın başka bir taşınırla birleşmesi halinde rehin alacaklısı taşınırın değerinin diğer taşınırın değerinden daha az olması halinde o taşınırı ayırabilir.

    (6) Bir taşınırın başka bir taşınırla birleşmesi ve rehin alacaklısı taşınırın değerinin diğer taşınırın değerinden daha fazla olması halinde rehin alacaklısı birleşilen taşınır varlığın bedelini ödeyerek o varlığın mülkiyetini edinebilir.

    (7) Birleşen veya karışan rehinli taşınır varlıklar üzerinde yeni bir rehin hakkının kurulması halinde kurulan rehin hakkı mevcut rehinlerden sonra gelir.

    Alacakların rehni

    MADDE 16 – (1) Her tür sözleşmeden doğan mevcut veya müstakbel alacaklar rehne konu edilebilir. 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri saklıdır.

    (2) Belirli bir iş veya konu ile sınırlandırılmaksızın bütün müstakbel alacakların rehne konu edildiğine dair rehin sözleşmeleri geçersizdir.

    Ticari işletme ve esnaf işletmesinin rehni

    MADDE 17 – (1) Ticari işletme ve esnaf işletmesinin tamamı üzerinde rehin kurulması hâlinde, rehnin kuruluşu anında işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmaz varlıklar rehnedilmiş sayılır.

    (2) Bu varlıklar üzerinde diğer kanunlar uyarınca önceden bir rehin hakkı tesis edilmiş olması hâlinde Kanun ve bu Yönetmelik çerçevesinde tesis edilerek bildirilen rehin sonraki sırada yer alır.

    (3) Borç miktarının belirli olması halinde 11 inci maddede yer alan diğer taşınır varlıklardan biri veya birden fazlasının borç miktarının tamamına ek olarak beşte birinden fazlasını karşılaması hâlinde işletmelerin tümü üzerinde rehin kurulamaz.

    Rehin sözleşmesinin hazırlanması

    MADDE 18 – (1) Rehin sözleşmesi yazılı olarak aşağıdaki şekillerde hazırlanır:

    a) Taraf imzalarının noterce onaylanması.

    b) Sicil yetkilisi huzurunda rehin sözleşmesinin imzalanması.

    (2) Elektronik ortamda düzenlenen rehin sözleşmesi güvenli elektronik imza ile imzalanır. Bu halde, sözleşmenin 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğu iddia edilemez.

    Rehin sözleşmesinin tescil edilmesi

    MADDE 19 – (1) 18 inci maddenin birinci fıkrasına göre yazılı olarak hazırlanan rehin sözleşmesi Sicil yetkilisi tarafından Sicile tescil edilir.

    (2) 18 inci maddenin ikinci fıkrasına göre elektronik ortamda hazırlanan ve taraflarca güvenli elektronik imza ile imzalanan rehin sözleşmesi, Sicil yetkilisi tarafından Sicile tescil edilir.

    Muafiyetler

    MADDE 20 – (1) Taraflardan borç ikrarını içerse dahi rehin sözleşmesinin düzenlenmesi, Sicile tescil edilmesi ve Sicilde tesis edilen işlemler sebebiyle herhangi bir vergi, resim, harç ve değerli kâğıt bedeli tahsil edilmez.

    Rehin hakkının geçerlilik süresi

    MADDE 21 – (1) Rehin hakkı, rehin sözleşmesinde süre kaydı konulması halinde belirlenen süre boyunca geçerlidir.

    (2) Bir borca rehin sözleşmesinde belirlenen süre sonuna kadar güvence teşkil eden rehinlerde, borçlunun temerrüdü halinde borçlu tarafından rehin sözleşmesinde belirlenen sürenin sona erdiği iddiası ile terkin talebinde bulunulamaz.

    (3) Rehin hakkı geçerlilik süresinin taraflarca uzatılması halinde ilerleme sisteminde sonraki sırada başka rehin alacaklısı varsa lehine geçerlilik süresi uzatılan rehin alacaklısının sırası son sıraya düşer. Sabit derece sisteminde rehin alacaklısının derece ve sırası korunur.

    Rehin hakkının sona ermesi

    MADDE 22 – (1) Kanun ve bu Yönetmeliğe göre kurulan rehin hakkı, belirlenen sürenin sona ermesi, alacağın sona ermesi, rehnin terkini veya rehinli taşınır varlığın tamamen yok olmasıyla sona erer.

    Zamanaşımı

    MADDE 23 – (1) Rehin sözleşmesinin Sicile tescilinden sonra alacak için zamanaşımı işlemez.

    Rehin sistemleri

    MADDE 24 – (1) Taşınır varlık üzerinde aşağıdaki rehin sistemleri ile rehin kurulabilir:

    a) İlerleme sistemi.

    b) Sabit derece sistemi.

    (2) Taraflarca herhangi bir rehin sisteminin belirlenmemesi halinde rehin, ilerleme sistemine göre kurulmuş sayılır.

    İlerleme sistemi

    MADDE 25 – (1) İlerleme sisteminde Sicile tescil anı dikkate alınır.

    (2) İlk tescil anına göre alacaklılar birinci sıradan başlamak üzere sıralanır.

    (3) Öncelik sırası, tescil anına göre belirlenir.

    (4) Rehinli taşınır varlığın tamamı, öncelik hakkına sahip rehin hakkına güvence teşkil eder.

    (5) Önceki sırada yer alan rehin alacaklısının rehin hakkının sona ererek Sicilden terkin edilmesi üzerine sonraki sırada yer alan rehin alacaklıları sırayla boşalan dereceye ilerler.

    (6) Sonraki sırada yer alan alacaklıya rehin sözleşmesi ile boşalan dereceye ilerleme hakkı tanınması halinde önceki sırada bulunan diğer rehin alacaklılarının muvafakatinin alınmış olması gerekir. Bu halde yeni rehin alacaklısı boşalan derecenin öncelik sırasına sahip olur.

    (7) Boşalan dereceye ilerleme hakkı veren sözleşmelerin geçerliliği, önceki sırada bulunan rehin alacaklılarının muvafakati üzerine Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen rehin sözleşmesi şekil şartına itibar edilmesine, boşalan derecenin öncelik hakkından istifade edebilmesi için bu sözleşmenin Sicile tesciline bağlıdır.

    Sabit derece sistemi

    MADDE 26 – (1) Rehin veren tarafından taşınır varlığın değerinin itibari değerlere ayrılarak derecelendirilmesi halinde taraflar, varlık üzerinde sabit derece sistemi ile rehin kurabilir.

    (2) Bu sistemde öncelik hakkı rehin hakkının derece ve sırasına göre belirlenir.

    (3) Rehin, sırada kendisinden önce gelecek olanların derece, sıra ve itibari değerin tescilde belirtilmesi kaydıyla ikinci veya daha sonraki derecede de kurulabilir.

    (4) Sabit derece sistemi şeklinde kurulan taşınır rehninde, farklı sıralarda kurulmuş bulunan rehin haklarından birinin terkin edilmiş olması, sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına doğrudan boşalan dereceye geçme hakkı vermez.

    (5) Terkin edilen rehin hakkı yerine yeni bir rehin hakkı kurulabilir.

    (6) Sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına rehin sözleşmesi ile boşalan dereceye ilerleme hakkı tanınması halinde bu hususun Sicile tescil edilmesi gerekir.

    (7) Sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına boşalan dereceye geçme hakkı veren sözleşmelerin geçerliliği, Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen rehin sözleşmesi şekil şartına itibar edilmesine, boşalan derecenin öncelik hakkından istifade edebilmesi Sicile tesciline bağlıdır.

    Koruma tedbirleri

    MADDE 27 – (1) Rehinli taşınır varlığın zilyedi, rehinli taşınır varlığın değerini düşüren davranışlarda bulunursa; ilgililer, rehinli taşınır varlığın bulunduğu yer mahkemesinden bu gibi davranışları yasaklamasını isteyebilir. İlgililere, gerekli önlemleri almak üzere hâkim tarafından yetki verilebileceği gibi; gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde ilgililer, böyle bir yetki verilmeden de gerekli önlemleri kendiliğinden alabilir. İlgililer, önlem için yapmış olduğu giderleri malikten isteyebilir ve bu giderlerine has olmak üzere taşınır varlık üzerinde, tescile gerek olmaksızın ve tescil edilmiş olan diğer yüklerden önce gelen bir rehin hakkına sahip olur.

    (2) Rehinli taşınır varlığın değerinde düşme meydana gelmişse rehin alacaklısı, alacağı için başka güvence göstermesini veya rehinli taşınır varlığın eski hâle getirilmesini borçludan isteyebilir. Rehin alacaklısı, rehinli taşınır varlığın değerinin düşmesi tehlikesinin mevcut olması hâlinde de güvence isteyebilir. Yeterli güvence hâkim tarafından belirlenen süre içinde verilmediği takdirde rehin alacaklısı, güvence eksiğini karşılayacak miktardaki alacak kısmının ödenmesini isteyebilir.

    (3) Değer düşmesi zilyedin kusuru olmadan meydana gelmişse rehin alacaklısı, ancak zilyedin zarardan ötürü aldığı tazminat miktarını aşmayacak ölçüde borçludan güvence vermesini veya kısmî ödeme yapmasını isteyebilir. Bununla birlikte rehin alacaklısı, değer düşmesinin önlenmesi veya giderilmesi için gerekli önlemleri kendiliğinden alabilir. Rehin alacaklısı, bu amaçla yaptığı harcama tutarı kadar rehinli taşınır varlık üzerinde tescile gerek olmaksızın ve tescil edilmiş olan diğer yüklerden önce gelen bir rehin hakkına sahip olur. Malik, bu masraflardan kişisel olarak sorumlu değildir.

    Rehinli taşınır varlığın devri

    MADDE 28 – (1) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin veya zilyetliğinin devri, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez.

    (2) Mülkiyetin devredilmesi halinde yeni malik borcu yüklendiği takdirde rehin alacaklısı, kendisine başvurma hakkını saklı tuttuğunu bir yıl içinde yazılı olarak önceki borçluya bildirmezse, borçlu borcundan kurtulur.

    ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

    Temerrüt Sonrası Hakların Kullanımı

    Mülkiyetin devri

    MADDE 29 – (1) Kanun ve bu Yönetmelik kapsamındaki rehinle güvence altına alınan borçların süresinde ifa edilmemesi hâlinde rehin alacaklısı, bu Yönetmelikte belirtilen usulün tamamlanması üzerine 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre icra müdürlüğü marifetiyle taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebilir.

    (2) Rehin sözleşmesinin ilam niteliğinde bir belgeye bağlanmış olması halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 24 üncü maddesi kıyasen uygulanır.

    Mülkiyetin devri talebi

    MADDE 30 – (1) Borçlunun temerrüdünün gerçekleşmesi halinde rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devri bir takip talebi ile yapılır.

    (2) Takip talebi, temerrüdün gerçekleşmesini müteakip yedi gün içinde yapılır.

    Takip talebi

    MADDE 31 – (1) Borçlunun temerrüdünün gerçekleşmesi halinde rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devrini talep etmeye yetkili kişiler şunlardır:

    a) Rehin sözleşmesinde ilerleme sisteminin belirlenmiş olması halinde tescil anına göre belirlenen ilk rehin alacaklısı veya temsil ve ilzama yetkili temsilcisi.

    b) Rehin sözleşmesinde sabit derece sisteminin belirlenmiş olması halinde derece ve sıra olarak en önde bulunan rehin alacaklısı veya temsil ve ilzama yetkili temsilcisi.

    (2) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devri bu varlığın bulunduğu yer veya rehin alacaklısının yerleşim yeri icra müdürlüğünden talep edilir.

    (3) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devrinin talebi sözlü, yazılı veya elektronik ortamda yapılabilir.

    (4) Takip talebinde şu hususlara yer verilir:

    a) Rehin alacaklısının 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen bilgileri.

    b) Borçlunun 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen bilgileri.

    c) Rehnin güvence oluşturduğu borç bilgileri.

    (5) Takip talebinin ekinde Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik uyarınca düzenlenen ekspertiz/değerleme raporuna yer verilir.

    (6) Rehin sözleşmesinin aslının veya borçlu sayısından bir fazla olacak şekilde rehin alacaklısı veya temsil ve ilzama yetkili temsilcisi tarafından onaylanmış örneğinin takip talebi ekinde icra müdürlüğüne verilmesi zorunludur.

    (7) İcra müdürlüğüne, Sicilden alınmış rehin verenin, rehinli taşınır varlığın zilyedinin, sonraki sırada yer alan rehin alacaklılarına ve rehinli taşınır varlığa ait bilgileri gösterir belge verilir.

    Sıra cetveli

    MADDE 32 – (1) Takip talebini alan ilgili icra müdürlüğü, ekspertiz/değerleme raporunda belirlenen rehinli taşınır varlığın değerini esas almak üzere 33 üncü maddeye göre rehin alacaklılarının öncelik sırasını ve alacak miktarlarını gösteren bir cetvel hazırlar.

    (2) Cetvelin bir örneği icra müdürlüğü tarafından ilgililere tebliğ edilir.

    Öncelik hakkı

    MADDE 33 – (1) Aynı taşınır varlık üzerinde birden fazla rehin hakkı kurulmuş olması halinde Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre öncelik hakkı derece belirtilmeksizin kurulmuş rehinlerde rehnin kuruluş anına göre, sabit derece sistemine göre kurulmuş rehinlerde derecenin sırasına göre belirlenir.

    (2) İlerleme sisteminde sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına diğer alacaklıların muvafakati ile verilen boşalan dereceye geçme hakkı, diğer alacaklılara göre öncelik hakkına da muvafakat edildiği anlamına gelir. Bu halde önceki sırada yer alan rehin alacaklısı alacağını tamamen almadan bir sonraki rehin alacaklısına ödeme yapılmaz. Sabit derece sisteminde boşalan dereceye geçme hakkı verilen sonraki derecede bir rehin alacaklısına o derecenin sağladığı güvence kadar ödeme yapılır.

    (3) Bir taşınırın diğer bir taşınırla bütünleyici parçası olacak şekilde karışması hâlinde; öncelik hakkı, o taşınır varlığın tamamı üzerinde Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yapılan değerleme sonucunda tespit edilen değerin yeni varlığın değerine oranı üzerinden rehnin kuruluş anı veya sabit derece sisteminde derecenin sırasına göre belirlenir.

    (4) Bir taşınırın misli olan diğer bir taşınırla bütünleyici parça olmayacak şekilde karışması halinde karışma oranı kadar yeni varlığın değeri üzerinde öncelik hakkı, ilerleme sisteminde rehnin kuruluş anına, sabit derece sisteminde derece ve sırasının sahip olduğu öncelik sırasına göre belirlenir.

    (5) Bir taşınırın başka bir taşınırla birleşmesi halinde rehin alacaklısı taşınırın değerinin diğer taşınırın değerinden daha fazla olması halinde rehin alacaklısı tarafından birleşilen taşınır varlığın bedelinin ödenerek o varlığın mülkiyetinin edinilmesi halinde ödenen bedel kadar rehnin kuruluş anı veya derecenin tesis edilme tarihine göre öncelik hakkı bulunur.

    (6) Birleşen veya karışan taşınır varlıklar üzerinde yeni bir rehin hakkının kurulması halinde kurulan rehin hakkı mevcut rehinlerden sonra gelir.

    (7) Getirisi üzerinde ayrıca bir rehin tesis edilmemiş ise varlığın getirisi üzerindeki öncelik hakkı, asıl rehinli taşınır varlığın öncelik sırasıyla aynıdır.

    (8) Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre Sicile tescil edilen rehin hakları, sonraki tarihlerde başka kanunlara göre kurulan rehinlere göre öncelik hakkına sahiptir.

    Sıra cetvel içeriğine itiraz ve şikayet

    MADDE 34 – (1) Her rehin alacaklısı sıra cetveli örneğinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde rehinli taşınır varlığın bulunduğu yer veya rehin alacaklısının yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde ilgililer aleyhine dava açarak cetvel içeriğine itiraz edebilir. Dava basit yargılama usulü ile görülür.

    (2) İtiraz alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp yalnızca sıraya ilişkin ise icra mahkemesine şikâyet edilebilir.

    Ödeme emri

    MADDE 35 – (1) İcra müdürlüğü, sıra cetveline itiraz edilmemesi, itiraz veya şikâyetin reddedilmesi üzerine, durumu rehinli taşınır varlık üzerindeki sonra gelen rehin hakkı sahiplerine bir ihbarname ile bildirir ve borçlu ile rehin veren üçüncü kişi ise taşınır varlığın maliki üçüncü kişiye birer ödeme emri gönderir.

    (2) Ödeme emrinde rehin verene aşağıdaki hususlar bildirilir:

    a) Ödeme süresinin on beş gün olduğu.

    b) Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve birinci on beş gün içinde borç ödenmezse rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin alacaklıya devredileceği.

    (3) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/ı maddesi hükümleri saklıdır.

    Ödeme emrine itiraz

    MADDE 36 – (1) Ödeme emrine itiraz hakkında İcra ve İflas Kanununun 148 ila 150/d maddesi hükümleri kıyasen uygulanır.

    (2) Sırf rehin hakkına itiraz edilmesi halinde itiraz sonuçlanıncaya kadar mülkiyet alacaklıya devredilmez. Bu aşamada rehin hakkına itiraz edilmediyse bundan sonra yapılacak itirazlar dinlenmez.

    İcra emri

    MADDE 37 – (1) Ödeme emrine itiraz edilmezse, itirazın kaldırıldığına dair icra mahkemesinden veya itirazın iptal edildiğine dair asliye hukuk mahkemesinden alınmış ilam icra müdürlüğüne verilirse icra memuru bir icra emri tebliğ etmek suretiyle borçluya veya taşınır varlığı zilyetliğinde bulundurana yedi gün içinde o varlığın teslimini emreder.

    (2) İcra emrinde; rehin alacaklısının, borçlunun ve rehinli taşınır varlık üçüncü kişinin zilyetliğinde ise bu kişinin 9 uncu maddede belirtilen hususları ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin adları ve soyadları, adresi ve teslime konu varlığın neden ibaret olduğu ve taşınır varlığın teslim alınacağı yazılır.

    (3) Borçlu veya rehinli taşınır varlığı zilyetliğinde bulunduran üçüncü kişi ödeme emrinin gereğini yapmaz ise veya eksik yapar ve rehinli taşınır varlığı zilyetliğinde bulundurmaya devam ederse rehinli taşınır varlık elinden zorla alınıp rehin alacaklısına verilir ve bu husus Sicile bildirilir.

    Mülkiyetin devri sonrası yükümlülükler

    MADDE 38 – (1) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetini devralmaya hakkı olan rehin alacaklısı, eksper raporunda belirtilen tutardan fazla bir alacağa sahipse raporda belirtilen tutarın onda dokuzunu alacağına mahsup ederek varlığın mülkiyetinin devrini talep edebilir. Alacaklının fark tutarı ile diğer alacaklıların öncelik hakkı ve alacak tutarına ilişkin rehin açığı belgesi düzenlenerek rehin alacaklılarına verilir.

    (2) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetini devralmaya hakkı olan rehin alacaklısı, eksper raporunda belirtilen değerden az bir alacağa sahipse fazla olan tutarı icra müdürlüğü hesabına yatırarak mülkiyeti devralabilir. Bu fark tutarın icra müdürlüğü hesabına kaydedilmemesi halinde bu tutar kadar borçlu ile müteselsilen sorumludur. Fark tutar diğer rehin alacaklılarına öncelik sırasına ve hisselerine göre paylaştırılır. Aynı sırada olan rehin alacaklıları arasında o sıraya düşen tutar rehin alacaklılarının alacakları oranında dağıtılır. Alacağının bir kısmını veya tamamını alamayan diğer rehin alacaklılarına rehin açığı belgesi düzenlenerek verilir.

    (3) Bu madde çerçevesinde verilen rehin açığı belgesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun rehin açığı belgesi ile aynı hukuki sonuçları doğurur.

    Zorunlu masrafların güvencesi

    MADDE 39 – (1) Rehin alacaklısı, rehinli taşınır varlığın korunması için zorunlu masraf yapmışsa ve özellikle malikin borçlu olduğu sigorta primlerini ödemişse, bundan doğan alacakları tescile gerek olmaksızın aynen rehinli alacağı gibi güvenceden yararlanır.

    Diğer rehin alacaklıları tarafından yapılacak mülkiyet devri talebi

    MADDE 40 – (1) Öncelik hakkına sahip rehin alacaklısının bir hafta içerisinde mülkiyetin devri talebinde bulunmaması halinde sonraki sırada bulunan rehin alacaklıları sırasıyla bu Yönetmelikte belirtilen usule göre icra müdürlüğünden mülkiyetin devri talebinde bulunabilir.

    Rehin alacaklılarının diğer hakları

    MADDE 41 – (1) Mülkiyeti devralma yetkisi bulunan alacaklı alacağını 5411 sayılı Kanun uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine veya üçüncü kişilere devredebilir. Bu halde bu kişiler alacaklının halefi olur. Halef, Kanun ve bu Yönetmeliğin alacaklıya verdiği tüm yetkilere sahiptir.

    (2) Kanunun 5 inci maddesinde sayılan varlıklardan mülkiyeti veya zilyetliği devredilemeyenlerin kiralama ve lisans hakkını doğrudan kullanabilir veya üçüncü kişilere kullandırtabilir. Lisanslama ve kiralama geliri borca yetecek düzeye ulaştıktan sonra kiralama ve lisanslama hakkı sona erer.

    (3) Alacağın Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre tahsil edilememesi hâlinde takip, genel hükümler çerçevesinde yapılır.

    (4) Temerrüt sonrası hakların kullanımında hakkında hüküm bulunmayan hallerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip hükümleri kıyasen uygulanır.

    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

    Çeşitli ve Son Hükümler

    Hüküm bulunmayan haller

    MADDE 42 – (1) Kanun ve bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun taşınır ve taşınmaz rehnine ilişkin hükümleri ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki hükümleri kıyasen uygulanır.

    Geçiş hükmü

    GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Kanun ve bu Yönetmelik, mülga 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanununa göre kurulan ticari işletme ve esnaf işletmesi rehinlerine uygulanmaz.

    (2) Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri, 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddelerde belirtilen varlıklar üzerinde Kanun ve bu Yönetmeliğin yürürlüğünden önce kurulmuş bulunan rehinlere uygulanmaz.

    (3) Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri görülmekte olan dava ve takiplere uygulanmaz.

    Yürürlük

    MADDE 43 – (1) Bu Yönetmelik 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.

    Yürütme

    MADDE 44 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. 


    Kaynak:Resmi Gazete – 31.12.2016 – (Mükerrer 3)
    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    BENZER İÇERİKLER

    Tek Taraflı Ve Çift Taraflı Trafik Kazalarında Sigortacıdan Talep Edilebilen Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

    Kefil tarafından da imzalanan mesken kira sözleşmesinde damga vergisi

    Feragatnamelerde damga vergisi ve noter harcı

     

     

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-rehin-hakki-nasil-kurulur/feed/ 0
    Maden Ruhsatının İptali Halinde Arama Giderleri İle Devlet Katkısı Ödemeleri Ne Zaman Gider Yazılabilir? https://www.muhasebenews.com/maden-ruhsatinin-iptali-halinde-arama-giderleri-ile-devlet-katkisi-odemeleri-ne-zaman-gider-yazilabilir/ https://www.muhasebenews.com/maden-ruhsatinin-iptali-halinde-arama-giderleri-ile-devlet-katkisi-odemeleri-ne-zaman-gider-yazilabilir/#respond Tue, 06 Mar 2018 09:30:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16016 (GİB – ÖZELGE)

    Konu: Olumsuz sonuç alınan maden ruhsatının iptalinde arama giderleri ile Devlet katkısı ödemelerinin ne zaman gider yazılacağı

    İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketiniz ile ……………………… arasında düzenlenen rödövans sözleşmesine istinaden sahibi bulunduğunuz maden işletme ruhsatının sahada yapılan çalışmaların olumsuz sonuçlanması nedeniyle geri devredilmesi amacıyla 29.11.2013 tarihli yönetim kurulu kararı alındığı, ancak ruhsat devrinin yapıldığına ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) teyidinin 2014 yılına sarktığı belirtilerek, şirketinizin söz konusu ruhsat kapsamında gerçekleştirdiği ve daha önce 271 Arama Giderleri hesabında aktifleştirilen harcama tutarlarının, ilgili ruhsatların devri ve iptali için yapılan başvuru tarihlerinin içinde bulunduğu hesap döneminin mi yoksa MİGEM tarafından ruhsat iptalinin teyit edildiği tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin gideri olarak mı dikkate alınacağı ile maden mevzuatı kapsamında şirketinizce ödenen devlet haklarının ilgili olduğu hesap döneminde tahakkuk ettirilerek mi yoksa ödemenin yapıldığı hesap döneminde mi gider yazılacağı hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6’ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettiği safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

    193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti” başlıklı 38’inci maddesinde; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanunun 40’ıncı maddesinde de safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler sayılmıştır.

    Aynı Kanunun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (6) numaralı bendinde de işletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi resim ve harçların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.

    Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında bir gelir veya gider unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

    Diğer taraftan, 3213 sayılı Maden Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3’üncü maddesinde,
    – Devlet hakkı: maden istihracı ile sağlanacak gelirden devlet payına düşen kısım,
    – Maden sicili, tüm madencilik faaliyetleri ile ilgili bilgilerin kaydedildiği yer,
    – Arama ruhsatı, belirli bir alanda maden arama faaliyetlerinde bulunulabilmesi için verilen yetki belgesi,
    – İşletme ruhsatı, işletme faaliyetlerinin yürütülebilmesi için verilen yetki belgesi,
    – Maden sicili, Tüm madencilik faaliyetleri ile ilgili bilgilerin kaydedildiği yer
    olarak tanımlanmıştır.

    Aynı Kanunun “Hakların bölünmezliği, devir ve intikali” başlıklı 5’inci maddesinde;

    “Madenler üzerinde tesis olunan ilk müracaat (takaddüm), arama ruhsatnamesi, buluculuk ve işletme ruhsatı haklarının hiç birisi hisselere bölünemez. Her biri bir bütün halinde muameleye tabi tutulur.

    Maden ruhsatları ve buluculuk hakkı, devredilebilir.

    Durum maden siciline şerh edilir. Devir muamelesi maden siciline şerh edilmesi ile tamam olur.”,
    “Devlet Hakkı ve Özel İdare Payı” başlıklı 14’üncü maddesinde ise;
    “Devlet hakkı, ocaktan çıkarılan madenin ocak başındaki fiyatından alınır.

    Devlet hakkı;

    a) I. Grup ve II. Grup (a) bendi madenler ile mıcır, kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddelerinde ocak başı satış fiyatı boyutlandırılmış ve/veya yıkanmış olarak satılan fiyatı olup, bu madenlerden %4,
    b) II. Grup (b) bendi madenlerde %2, ancak bu madenlerin yurt içindeki kendi tesisinde işlenerek uç ürün haline getirilmesi durumunda %1,
    c) III. Grup ve V. Grup madenlerde %4,
    ç) IV. Grup madenlerde %2, ancak Altın, Gümüş ve Platin madenlerinde % 4,
    d) VI. Grup madenlerden %4,
    oranında alınır.

    Devlet hakkı ve özel idare payı, her yıl haziran ayının son günü mesai bitimine kadar ruhsat sahibi tarafından yatırılır.”,

    “İşletme izninin devir edilemeyeceği” başlıklı 27’nci maddesinde; “İşletme izni devredilemez. İşletme ruhsatı bir bütün olarak ve yönetmelikte belirtilecek esaslar çerçevesinde devredilebilir.”,

    “Sicilin teşkili ve özellikleri” başlıklı 38’inci maddesinde; “Bütün maden hakları ve faaliyetleri ile ilgili teknik ve mali konuları havi maden sicili, yönetmelikte belirtildiği şekilde Genel Müdürlük tarafından tutulur.
    Maden haklarının devir, intikal, haciz, rehin ve ipotek veya sona erme durumları bu sicile işlenir.

    Madenler üzerine iktisap edilecek haklar tescil edilmedikçe hüküm ifade etmez.”
    hükümlerine yer verilmiştir.

    Bu hükümlere göre, şirketinizce maden arama ve işletme faaliyetlerine ilişkin olarak aktifleştirilen giderlerin, bu faaliyetlere ilişkin ruhsatların devir, terk veya iptaline ilişkin başvurunun ilgili Genel Müdürlükçe onaylandığı tarihi içeren; 3213 sayılı Maden Kanunu gereğince ödenmesi gereken devlet hakkının ise fiilen ödendiği hesap dönemine ait kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

    Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
    12 Mart 2015 Tarih ve 38418978-125[8-14/1]-283

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/maden-ruhsatinin-iptali-halinde-arama-giderleri-ile-devlet-katkisi-odemeleri-ne-zaman-gider-yazilabilir/feed/ 0