Oldukları – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 22 Apr 2022 06:41:26 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 KDV mükellefleri, tutmak zorunda oldukları defter kayıtlarını KDV’nin hesaplanmasına imkân verecek şekilde düzenlemelidir https://www.muhasebenews.com/kdv-mukellefleri-tutmak-zorunda-olduklari-defter-kayitlarini-kdvnin-hesaplanmasina-imkan-verecek-sekilde-duzenlemelidir/ https://www.muhasebenews.com/kdv-mukellefleri-tutmak-zorunda-olduklari-defter-kayitlarini-kdvnin-hesaplanmasina-imkan-verecek-sekilde-duzenlemelidir/#respond Fri, 22 Apr 2022 06:41:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126056 KDV YÖNÜNDEN USUL HÜKÜMLERİ

Kayıt Düzeni

3065 sayılı Kanunun 54 üncü maddesi hükmüne göre, KDV mükellefleri, tutmak zorunda
oldukları defter kayıtlarını KDV’nin hesaplanmasına ve kontrolüne imkân verecek şekilde
düzenler.

Bu maksatla tutulacak defter kayıtlarında vergiye tabi işlemler, vergisiz tutarları ile
gösterilir. Mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesapladıkları vergi ve girdileri üzerindeki indirilebilir vergi miktarı ayrı hesaplarda izlenir.

Vergiden istisna edilmiş işlemlerin mevcut olması halinde, bu işlemler, indirim hakkı
tanınan ve tanınmayanlara göre ayrı ayrı hesaplarda izlenir ve indirilebilir vergi miktarı kayıtlarda gösterilir.

İndirim konusu yapılamayacak işlemlerin niteliği ve bu işlemlere ilişkin indirilemeyecek
KDV’nin defter kayıtlarında gösterilmesi şarttır.

Malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi veya sair sebeplerle matrah ve indirim
miktarlarında vuku bulan değişiklikler ile ödenen, iade olunan ve terkin edilen KDV kayıtlarda açıkça gösterilir.

Emtia üzerine iş yapanlar, emtia envanterinde ve envanter defterinde, hesap dönemi
sonunda mevcut emtiayı, KDV’ye tabi olan ve olmayanlar itibarıyla ayrı ayrı gösterir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kdv-mukellefleri-tutmak-zorunda-olduklari-defter-kayitlarini-kdvnin-hesaplanmasina-imkan-verecek-sekilde-duzenlemelidir/feed/ 0
Esnaf ve sanatkârların üyesi oldukları odalara olan aidat borçları 7326 sayılı yasa kapsamında taksitlendirilebilecek https://www.muhasebenews.com/esnaf-ve-sanatkarlarin-uyesi-olduklari-odalara-olan-aidat-borclari-7326-sayili-yasa-kapsaminda-taksitlendirilebilecek/ https://www.muhasebenews.com/esnaf-ve-sanatkarlarin-uyesi-olduklari-odalara-olan-aidat-borclari-7326-sayili-yasa-kapsaminda-taksitlendirilebilecek/#respond Sat, 12 Jun 2021 11:21:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110653 (8) 30/4/2021 tarihi (bu tarih dâhil) itibarıyla, ödenmesi gerektiği hâlde bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar ödenmemiş olan; 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu hükümlerine göre esnaf ve sanatkârların üyesi oldukları odalara olan aidat borçları ile odaların birlik ve üyesi oldukları federasyonlara, birlik ve federasyonların Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonuna olan katılma payı, esnaf ve sanatkârların meslek eğitimini geliştirme ve destekleme fonu borç asıllarının ödenmemiş kısmının birinci taksiti bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üçüncü ayın sonuna kadar, kalanı aylık dönemler hâlinde ve azami toplam altı eşit taksitte ödenmesi hâlinde, bu alacaklara uygulanan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkra hükmünden yararlanılabilmesi için bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar alacaklı birime başvurulması şarttır. Fıkra kapsamında ödenmesi gereken tutarların fıkrada öngörülen süre ve şekilde kısmen veya tamamen ödenmemesi hâlinde, ödenmemiş alacak asılları ile bunlara ilişkin faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacaklar ilgili mevzuat hükümlerine göre tahsil edilir. Bu fıkra hükmünden yararlanmak isteyen borçluların fıkrada belirtilen şartları yerine getirmelerinin yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır. Bu kapsamda tamamı ödenen alacaklara ilişkin yargılama giderleri ile icra masrafları ve vekâlet ücretleri karşılıklı olarak talep edilmez. Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla üyelerin odalara, odaların birlik ve federasyonlara, birlik ve federasyonların da Konfederasyona kısmen veya tamamen ödemiş olduğu aidat ve katılma payı asıllarına isabet eden ve ödenmemiş olan faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i alacakların tahsilinden vazgeçilir. Vergi mükellefiyeti sona erdiği halde oda kayıtları devam eden üyelerin, vergi mükellefiyetinin sona erdiği tarihe kadar ödenmeyen borçları için bu fıkra hükümleri uygulanır. Vergi mükellefiyetinin sona erdiği tarihten sonra, tahakkuk etmiş aidat borçlarının asılları ile birlikte fer’i borçlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu yetkilidir.

 


Kaynak: Resmi Gazete 9.6.2021
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/esnaf-ve-sanatkarlarin-uyesi-olduklari-odalara-olan-aidat-borclari-7326-sayili-yasa-kapsaminda-taksitlendirilebilecek/feed/ 0
Sahibi oldukları konutu kiraya verenler elde ettikleri kira gelirinden oturdukları konut için ödedikleri kira bedelini gider olarak indirebilirler mi? https://www.muhasebenews.com/sahibi-olduklari-konutu-kiraya-verenler-elde-ettikleri-kira-gelirinden-oturduklari-konut-icin-odedikleri-kira-bedelini-gider-olarak-indirebilirler-mi-2/ https://www.muhasebenews.com/sahibi-olduklari-konutu-kiraya-verenler-elde-ettikleri-kira-gelirinden-oturduklari-konut-icin-odedikleri-kira-bedelini-gider-olarak-indirebilirler-mi-2/#respond Thu, 11 Feb 2021 08:46:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104286 Sahibi oldukları gayrimenkulleri konut olarak kiraya verenler, gerçek gider usulünü seçmeleri halinde, buradan elde ettikleri kira gelirinden, oturdukları konut için ödedikleri kira bedelini gider olarak indirebilirler.

Ancak, Türkiye’de yerleşik olmayan kişilerin (çalışma veya oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süredir yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları dâhil), yabancı ülkelerde ödedikleri kira bedelleri Türkiye’de elde ettikleri kira gelirinden gider olarak indirim konusu yapılamaz.

Bir konuta birden fazla kişinin ortak olması halinde beyanname nasıl verilir?

Bu durumda, ortaklardan her birinin  hissesine isabet eden kısmın, ilgili yıl için öngörülen istisna haddini aşması  halinde; hissesine, istisna tutarının üzerinde bir konut kira geliri isabet  eden ortak veya ortaklar bakımından söz konusu konut kira gelirinin beyanı  gerekmektedir.

Diğer taraftan, ortak veya  ortaklarca beyanname verilmesi durumunda, her bir ortak konut kira gelirlerine  tanınan istisnadan ayrı ayrı faydalanabilecektir.

 

 


Kaynak:GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sahibi-olduklari-konutu-kiraya-verenler-elde-ettikleri-kira-gelirinden-oturduklari-konut-icin-odedikleri-kira-bedelini-gider-olarak-indirebilirler-mi-2/feed/ 0
Şahıs firması için işletme defteri tutanlar, ortak oldukları adi ortaklığın bilanço usulüne geçmesi nedeniyle şahıs firmasında da bilanço usulüne geçmek zorunda mı? https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-icin-isletme-defteri-tutanlar-ortak-olduklari-adi-ortakligin-bilanco-usulune-gecmesi-nedeniyle-sahis-firmasinda-da-bilanco-usulune-gecmek-zorunda-mi/ https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-icin-isletme-defteri-tutanlar-ortak-olduklari-adi-ortakligin-bilanco-usulune-gecmesi-nedeniyle-sahis-firmasinda-da-bilanco-usulune-gecmek-zorunda-mi/#respond Tue, 22 Dec 2020 10:16:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99241

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

95133703-105[174-176-2014/22]-118

12/06/2015

Konu

:

Adi Ortaklık için bilanço, şahsi iş için işletme defteri tutulup tutulamayacağı.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, … faaliyetinden dolayı işletme hesabı esasına göre defter tuttuğunuz, aynı zamanda adi ortaklık şeklinde … faaliyetinden dolayı 2015 yılında bilanço usulüne göre defter tutacağınız belirtilerek, ortağı olduğunuz adi ortaklığın bilanço usulüne göre deftere tabi olmasından dolayı kendi adınıza yapmış olduğunuz … faaliyetiniz için 2015 yılında işletme usulüne göre mi yoksa bilanço usulüne göre mi defter tutacağınız hakkında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibarıyla tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılıp ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu hükmü yer almış, 176 ncı ve izleyen maddelerinde ise defter tutma ile ilgili hükümlere yer verilmiş ve defter tutma bakımından mükellefler birinci ve ikinci sınıf tüccarlar olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Birinci sınıf tüccarlar bilanço esasına göre, ikinci sınıf tüccarların ise işletme hesabı esasına göre defter tutacakları belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 177 nci maddesinde ise, “Aşağıda yazılı tüccarlar, I’inci sınıfa dahildirler:

1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı (01/01/2015 tarihinden itibaren) 160.000- TL’yi veya satışları tutarı (01/01/2015 tarihinden itibaren)  220.000- TL’yi aşanlar,

2. Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatı (01/01/2015 tarihinden itibaren) 88.000- TL’yi aşanlar;

3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde 2 numaralı bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı (01/01/2015 tarihinden itibaren) 160.000- TL’yi aşanlar;

4. Her türlü ticaret şirketleri (Adi şirketler iştigal nevileri yukarıdaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükmüne tabidir.);

5. Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler (Bunlardan işlerinin icabı bilanço esasına göre defter tutmalarına imkan veya lüzum görülmeyenlerin, işletme hesabına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilir.);

6. İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler.”

hükmüne yer verilmiştir.

Mezkur Kanunun yukarıda yer verilen 177 nci madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, adi şirketlerin iştigal nevileri maddede yazılı bentlerden hangisine giriyorsa dahil olacakları tüccar sınıfı o bent hükmüne göre belirlenmektedir. Diğer taraftan, bahse konu maddede adi şirket ortaklarının, ortaklığın dahil olduğu tüccar sınıfına göre defter tutacaklarına dair bir hüküm bulunmamaktadır.

Öte yandan, Kanunun 179 uncu maddesinde I’inci sınıftan II’nci sınıfa geçişe, 180 inci maddesinde ise II’nci sınıftan I’inci sınıfa geçişe ilişkin şartlar belirlenerek bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak sınıf değiştirileceği, 181 inci maddesinde ise ikinci sınıf tüccarlardan dileyenlerin, bilanço esasına göre defter tutabileceği, bu surette I’inci sınıfa dahil olanlar hakkında da 180 inci madde hükümlerinin cari olacağı hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, … faaliyetinizden dolayı tutacağınız defterin tayininde ortağı olduğunuz adi ortaklıktan bağımsız olarak Vergi Usul Kanununda yazılı şartlara göre durumunuzun değerlendirilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sahis-firmasi-icin-isletme-defteri-tutanlar-ortak-olduklari-adi-ortakligin-bilanco-usulune-gecmesi-nedeniyle-sahis-firmasinda-da-bilanco-usulune-gecmek-zorunda-mi/feed/ 0
Serbest Meslek mükellefleri sahibi oldukları arsa üzerine inşaat yaparlarsa ticari kazanç mükellefiyeti açtıracak mı? https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mukellefleri-sahibi-olduklari-arsa-uzerine-insaat-yaparlarsa-ticari-kazanc-mukellefiyeti-actiracak-mi/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mukellefleri-sahibi-olduklari-arsa-uzerine-insaat-yaparlarsa-ticari-kazanc-mukellefiyeti-actiracak-mi/#respond Tue, 22 Dec 2020 05:38:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98532

T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef   Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[262-2012/VUK-1- . . .]-1776

08/01/2016

Konu

:

Serbest meslek erbabının yapacağı özel inşaata ilişkin   belge düzeni ve beyanı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; serbest meslek mensubu olduğunuzu, adınıza kayıtlı arsanız üzerine, 6 daire ve 2 dükkandan oluşan özel inşaat yapacağınızı dairelerden bir kısmını ve dükkanları satacağınızı belirterek söz konusu malzeme giderlerine ilişkin giderlerin serbest meslek kazancının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı, KDV tutarlarının tek bir beyannamede beyan edilip edilmeyeceği, KDV ödemelerinin inşaat maliyetine eklenip eklenmeyeceği ile inşaat bitiminde dairelerin maliyet bedeli üzerinden mi yoksa emsal bedel üzerinden mi faturalandırılması gerektiği hususlarında Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.

 I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazancın ticari kazanç olduğu belirtilmiş, bu maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde ise gayrimenkullerin alım satım ve inşa işleri ile devamlı uğraşanların bu işlerden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 38 inci maddesinde; “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur … ” hükmü yer almış olup, 39 uncu maddesinde de, “İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.

(Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.)

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.” hükümlerine yer verilmiştir.

Ticari faaliyet bir tür emek sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Özel inşaat olarak adlandırılan organizasyonlarda, bu organizasyonu üstlenen kişinin organizasyon kapsamındaki faaliyetleri inşaatın yapımına ve organizasyona ilişkin her türlü işlerden (işçi ve usta temini, malzeme alımı, her türlü ödeme ve tahsilat vb.) meydana gelmektedir.

Özel inşaat yapımında gayrimenkullerin şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması ve ticari organizasyonun şekli ve maddi unsurlarının açıkça bulunması yapılan faaliyetin ticari sayılması için yeterlidir. Dolayısıyla, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan konut inşaatı ile işyeri inşaatının ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66 ncı maddelerinde, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin, serbest meslek erbabı olduğu, serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği hükme bağlanmış olup, “Mesleki giderler” başlıklı 68 inci maddesinde de serbest meslek kazancının tespitinde indirilecek giderlere yer verilmiştir.

Anılan Kanunun “Gelirin Toplanması ve Beyan” başlıklı 85 inci maddesinde ise, “Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur. Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinde kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. … ” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, serbest meslek faaliyetinizin yanı sıra adınıza kayıtlı arsa üzerine yapacağınız şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan özel inşaat ticari faaliyet kapsamında olduğundan söz konusu faaliyetinizin Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanca ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup, inşaat faaliyetinizin serbest meslek faaliyetiniz ile ilişkilendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, inşaat faaliyetiniz dolayısıyla yapacağınız harcamaların serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olmayıp, Gelir Vergisi Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde tespit edilecek ticari kazancınız ile serbest meslek kazancınızın yıllık gelir vergisi beyannamesinin ilgili bölümlerinde ayrı ayrı gösterilmek suretiyle beyan edilmesi gerektiği tabiidir.

 II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde; maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade edeceği,

269 uncu maddesinde, iktisadi işletmelere dâhil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerleneceği,

270 inci maddesinde ise gayrimenkullerde maliyet bedeline, satın alma bedelinden başka, makine ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri ile mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsanın tesviyesinden mütevellit giderlerin gireceği, ayrıca noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile emlak alım ve özel tüketim vergilerinin maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükelleflerin serbest oldukları,

271 inci maddesinde de, inşa edilen binalarda ve gemilerde, imal edilen makine ve tesisatta, bunların inşa ve imal giderlerinin, satın alma bedeli yerine geçeceği,

hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 267 nci maddesinde ise emsal bedelin, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olduğu belirtilmektedir.

Buna göre;

Şahsınız adına kayıtlı arsa üzerine yapmış olduğunuz inşaat faaliyetiniz ticari faaliyet kapsamında değerlendirildiğinden inşaata ilişkin tüm gelir ve giderlerinizi ticari faaliyetiniz için tasdik ettirilen deftere kaydetmeniz, daire ve dükkanları, inşaatların tamamlandığı tarih itibariyle maliyet bedeli ile değerleyerek kayıtlarınıza almanız ve Vergi Usul Kanununun 270 ve 271 inci maddelerinde belirtilen giderlerden ihtiyari olanlar dışındakileri, daire ve dükkanların maliyetine ilave etmeniz gerekmektedir.

Diğer taraftan ticari işletmenizin kayıtlarında yer alan daire ve dükkanları işletmenizden çekerek şahsınıza devretmek istemeniz durumunda her bir daire ve dükkan için şahsınız adına emsal bedelinden düşük olmamak üzere tespit edilecek bedel üzerinden fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

Ayrıca daire veya dükkanların üçüncü kişilere satılması durumunda gerçek satış bedeli üzerinden tarafınızca fatura düzenlenmesi gerektiği tabiidir.

III-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun; 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin,

1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV’ye tabi olduğu,

2/1 inci maddesinde, teslimin; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, 8/a maddesinde; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların KDV’nin mükellefi olduğu,

10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılması anında, 10/b maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,

27/1 inci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi, paradan başka değerler olması halinde verginin matrahının işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olacağı,

29/2 nci maddesinde, indirimli orana tabi teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen işlemin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirim yoluyla telafi edilemeyen vergilerden tutarı ilgili yıl için Bakanlar Kurulunca belirlenen sınırı aşan kısmının yılı içerisinde mahsuben, izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden veya mahsuben iade edileceği,

29/3 üncü maddesinde ise, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, serbest meslek faaliyetinde bulunuyor olmanız ve adınıza kayıtlı arsa üzerine yaptırdığınız özel inşaat, ticari faaliyet kapsamında olduğundan KDV yönünden mükellefiyet tesis ettirmeniz ve bu çerçevede inşa edilen konutlar ile işyerlerinin tesliminde söz konusu taşınmazlar için belirlenen oranlarda hesaplanan KDV’nin, tarafınızca mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, bahsi geçen taşınmazların işlem tarihindeki (tarafınıza fatura edildiği tarihteki) Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacak emsal bedelinden düşük olmamak üzere tespit edilecek bedeli üzerinden KDV hesaplanması ve hesaplanan bu KDV’nin işlemin gerçekleştiği dönem KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, tarafınızca gerçekleştirilen söz konusu ticari faaliyetlere ilişkin teslim ve hizmetler için ayrı bir KDV beyannamesi vermeniz söz konusu olmayıp bu teslim ve hizmetlerin de serbest meslek faaliyeti dolayısıyla verdiğiniz KDV beyannamesine dahil edeceğiniz tabiidir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-mukellefleri-sahibi-olduklari-arsa-uzerine-insaat-yaparlarsa-ticari-kazanc-mukellefiyeti-actiracak-mi/feed/ 0
Limited şirket ortaklarının sorumlu oldukları SGK borçları nasıl yapılandırılacak? https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaklarinin-sorumlu-olduklari-sgk-borclari-nasil-yapilandirilacak/ https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaklarinin-sorumlu-olduklari-sgk-borclari-nasil-yapilandirilacak/#respond Wed, 09 Dec 2020 09:16:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98217 İşyerinin devri veya intikali halinde devir eden ve devir alan işverenler ile işyeri kendisine intikal eden işverenlerin, üst düzey yöneticilerinin ve limited şirket ortaklarının sorumlu oldukları borçlar

 

5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasına istinaden, sigortalının çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal eder ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse, eski işverenin Kuruma olan prim, gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur.

Buna göre, işyerinin devri veya intikali durumunda, yeni işveren, eski işverenin borçlarından dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmakta; işyerini devreden işverenin ise, devir tarihine kadar olan borçlardan dolayı sorumluluğu devam etmektedir.

Dolayısıyla, işyerini devir alan ya da kendisine intikal eden işverenlerin, 7256 sayılı Kanuna göre peşin veya taksitle ödeme başvurusunda bulunmaları halinde, devir veya intikal tarihinden sonraki borçlarla birlikte, devir veya intikal tarihinden önceki borçlar da kapsama dâhil edilecektir.

İşyerini devreden işverenlerin, 7256 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunmaları halinde ise yalnızca devir tarihinden önceki kapsama giren borçlar, peşin veya taksitler halinde ödenecektir.

Diğer taraftan,

5510 sayılı Kanunun 88 inci maddesinin yirminci fıkrasına göre, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları, haklı bir sebep olmaksızın anılan Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen,

6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesine göre ise, limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkânı bulunmayan Kurum alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya,

sorumlu tutulmuşlardır.

Bu nedenle, kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlilerinin, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin veya limited şirket ortaklarının görev yaptıkları veya ortaklık sıfatlarının devam ettiği sürelerden kaynaklanan borçları için 7256 sayılı Kanuna istinaden başvuruda bulunmaları halinde, yalnızca kapsama giren ve sorumlu oldukları borçlar peşin veya taksitle ödenebilecektir.

Ancak, gerek işyerini devir eden işverenlerin, gerekse kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlilerinin, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin veya limited şirket ortaklarının sorumlu oldukları dönemlere ilişkin borçları için 7256 sayılı Kanuna istinaden başvuruda bulunmaları halinde, söz konusu işlemler manuel olarak yapılacaktır.

 


Kaynak: SGK Genelge – GENELGE 2020/45, 17.11.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/limited-sirket-ortaklarinin-sorumlu-olduklari-sgk-borclari-nasil-yapilandirilacak/feed/ 0
Yasal olarak kayıt zorunluluğu bulunmayan dernek ve odalara ödenen aidatlar gider yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yasal-olarak-kayit-zorunlulugu-bulunmayan-dernek-ve-odalara-odenen-aidatlar-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yasal-olarak-kayit-zorunlulugu-bulunmayan-dernek-ve-odalara-odenen-aidatlar-gider-yazilabilir-mi/#respond Mon, 11 Feb 2019 14:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=46468 Üyeliği zorunlu olmayan mesleki odalara (örn: kesid, zücder vb) yapılan yıllık aidat ödemeleri gider yazılabilir mi?

 

Mükellefler yasal olarak kayıtlı oldukları esnaf odalarına ödedikleri aidatları gider yazarlar.

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Mahkeme Kararına Göre Ödenen Tutarlar Gider Olarak Kaydedilebilir mi?

 

Mahkeme Kararına İstinaden Ödenen Harç ve Faizler Gider Olarak Kaydedilebilir mi?

 

Geçmiş Döneme Ait Hesaplanan Faizler Gider Olarak Kaydedilebilir mi?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yasal-olarak-kayit-zorunlulugu-bulunmayan-dernek-ve-odalara-odenen-aidatlar-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0