ödenmesine – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 06 Jul 2024 09:34:30 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Dava sonucunda ödenmesine hükmolunan gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile KDV indirim https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-dikkate-alinip-alinmayacagi-ile-kdv-indirim/ https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-dikkate-alinip-alinmayacagi-ile-kdv-indirim/#respond Sat, 06 Jul 2024 09:00:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152449

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

45404237-130[I.12.151.]-118

14/04/2014

Konu

:

Dava sonucunda ödenmesine hükmolunan gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile KDV indirim  

            İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketiniz ile … arasında doğalgaz alım sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme hükümlerinde yer alan ödeme vadelerini …’ın tek taraflı değiştirmesi nedeniyle şirketiniz adına 2006, 2007 ve 2010 yılları için KDV li gecikme faizi faturası düzenlendiği, söz konusu faturaların defterinize kaydedilmediği ve dava konusu edildiği, davanın şirketiniz aleyhine sonuçlandığı, şirketinizin doğalgaz alımından doğan borcunu geciktirmesi nedeniyle bahse konu yıllarda adı geçen firma tarafından düzenlenen faiz faturası (vade farkı) bedellerinin gecikme zammı ile birlikte …’a ödeneceği belirtilerek

            – Düzenlendiği tarihlerde kayda alınmayarak dava konusu yapılan (2006, 2007 ve 2010 tarihli) söz konusu gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının davanın sonuçlandığı 2012 takvim yılı kayıtlarına alınıp alınmayacağı ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağı,

            – Mahkemenin gecikme faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verdiği yukarıda bahsi geçen gecikme faizi faturaları üzerinden ilaveten hesaplanacak gecikme faizi tutarları için BOTAŞ’ın 2012 mali yılı döneminde fatura düzenleyip düzenlemeyeceği, düzenlenmesi halinde söz konusu faturada gösterilen KDV nin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşünün istenilmesi üzerine, ilgi (b)’de kayıtlı özelgemizde; … A.Ş.’ne dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarlarının fatura düzenlenmesi suretiyle belgelendirilmesi gerektiği, şirketinizce belirtilen yıllara ilişkin olarak düzenlenen ve aranızdaki ihtilaftan dolayı günümüze kadar kayıtlarınıza alınmayan fatura bedellerinin genel muhasebe ilkelerine uymak ve ilgili yıl gelir hesaplarıyla bağlantı kurulması suretiyle 2012 yılı defterlerine kaydedilmesi mümkün bulunduğu,

            – Şirketiniz adına düzenlenen (2006, 2007 ve 2010 tarihli) gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının, söz konusu belgeler vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceğinden vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılından sonra kanuni defterlerinize kaydettiğiniz belgelere istinaden indirim hakkından yararlanmanızın mümkün olmadığı,

            – Ancak, …  A.Ş.’ye dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarları için adı geçen şirket tarafından düzenlenecek faturalarda gösterilen KDV tutarının, Kanunun 29 ila 34 üncü maddesindeki hükümler çerçevesinde söz konusu belgelerin vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamış olmak kaydıyla kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği yönünde görüş tayin edilmişti.

            Bu defa ilgi (c) ve (ç)’de kayıtlı özelge talep formlarınızda;  2006, 2007 ve 2010 yılları için KDV’li olarak düzenlenen gecikme faizi faturalarında yer alan tutarların 2012 mali yılı kayıtlarında gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile geçmiş dönemlerle  ilgili olarak 2012 yılında ödenecek gecikme faizi tutarlarının KDV indirimi açısından vergiyi doğuran olayın ne zaman gerçekleşeceği hususunda bilgi talep edilmektedir.

            KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN :

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (3) numaralı bendinde ise işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilam veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği; aynı Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatların gider olarak yazılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

            Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmeyeceği; (g) bendinde ise sözleşmelerde cezai şart olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere, kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi zarar ile tazminat giderlerinin kurum kazançlarının tespitinde gider olarak indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

            Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası ilkesi” ve “dönemsellik ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

            Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere şirketinizce dava konusu yapılan ve 2012 yılında neticelenen dava sonucunda ödenmesine hükmolunan 2006, 2007 ve 2010 yıllarına ilişkin gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarları miktar itibarıyla kesinleşip ödendiği dönem itibarıyla kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir

            KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

            KDV Kanununun;

            29/1-a maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri,

            29/3 üncü maddesinde; indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

            34/1 inci maddesinde de, yurt içinden sağlanan veya ithal edilen mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinden ayrıca gösterilmek ve kanuni defterlere kaydedilmek suretiyle indirilebileceği

            hükme bağlanmıştır.

            Buna göre; şirketinizce dava konusu yapılan ve 2012 yılında neticelenen dava sonucunda gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan 2006, 2007 ve 2010 tarihli faturalar üzerinden ilaveten hesaplanan gecikme faizi tutarları için düzenlenen faturalarda yer alan KDV tutarları,  mahkeme kararının tebliğ edildiği takvim yılı aşılmamış olmak kaydıyla belgelerin kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-dikkate-alinip-alinmayacagi-ile-kdv-indirim/feed/ 0
Kurumlar Vergisinin ödenmesine dair yasal düzenlemelere ilişkin açıklamalar https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinin-odenmesine-dair-yasal-duzenlemelere-iliskin-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinin-odenmesine-dair-yasal-duzenlemelere-iliskin-aciklamalar/#respond Sun, 13 Feb 2022 09:56:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=122284 21. Verginin Ödenmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 21 inci maddesi kurumlar vergisinin ödeme süresini hem genel hükümler itibarıyla, hem de tasfiye, birleşme, devir ve bölünme durumları ile muhtasar beyanname için ayrı ayrı düzenlemektedir.

21.1. Ödeme süresi

Kurumlar vergisi beyannamesi, Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilmektedir.

Kurumlar vergisinin de beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Buna göre, beyannamenin verilmesi gereken ayın sonuna kadar herhangi bir günde ödeme yapılabilecektir.

21.2. Tasfiye ve birleşme işlemlerinde verginin ödenmesi

Tasfiye ve birleşme hallerinde, tasfiye edilen veya birleşen kurumlara ait beyannameler tasfiyenin sona erdiği tarihi takip eden otuz gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verileceğinden, bu beyannamelere göre tahakkuk eden vergilerin beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.

Tasfiye edilen veya birleşen kurumların bu Kanuna göre tahakkuk etmiş olup henüz vadeleri gelmemiş bulunan vergileri de aynı süre içinde ödenecektir.

Öte yandan, tasfiyesi devam eden kurumlarda, müstakil tasfiye dönemlerine ait beyannamelerin hesap dönemini takip eden dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar verileceği ve tahakkuk eden vergilerin de bu ayın sonuna kadar ödeneceği tabiidir.

21.3. Devir ve tam bölünme işlemlerinde verginin ödenmesi

Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddelerine göre gerçekleşen devir ve tam bölünmelerde, münfesih kurum adına kıst döneme (hesap dönemi başından devir veya bölünmenin gerçekleştiği tarihe kadar geçen süreye) ilişkin tahakkuk eden vergilerin, devralan veya birleşilen kurumun devir veya bölünmenin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar devralan veya birleşilen kurumlarca ödenmesi gerekmektedir.

Dolayısıyla bu kurumların, münfesih kurumlara ait vergileri de kendi vergileri ile birlikte aynı sürede ödemeleri gerekecektir. Özel hesap dönemi tayin edilen kurumların ise kurumlar vergisi beyannamelerini verdikleri ayın sonuna kadar münfesih kuruma ait tahakkuk eden vergileri ödemeleri gerektiği tabiidir.

Örneğin; hesap dönemi takvim yılı olan (A) Ltd. Şti., 20/11/2006 tarihinde nev’i değiştirerek (A) A.Ş.’ye devredilmiştir. (A) Ltd. Şti.’nin 1/1/2006 – 20/11/2006 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyannamenin 30 gün içinde münfesih kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Bu beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerin ise (A) A.Ş. tarafından 2006 yılı kazançlarına ilişkin beyannamenin verileceği 2007 yılı Nisan ayının sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, devir veya bölünme işlemlerinin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ile devir veya bölünme işlemine ilişkin beyannamesinin, devir veya bölünmenin gerçekleştiği tarihi takip eden otuz gün içinde verilmesi ve önceki hesap dönemine ilişkin tahakkuk eden vergilerin de bu süre içinde ödenmesi, kıst döneme ilişkin tahakkuk eden vergilerin ise devralan veya birleşilen kurumun devir veya bölünmenin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.

Örneğin; bir önceki örnekte bahsi geçen devir işleminde, (A) Ltd. Şti.’nin 11/1/2007 tarihinde (A) A.Ş.’ye dönüşmesi halinde, münfesih Limited Şirkete ait 2006 yılı kazançlarına ilişkin beyannamenin 10/2/2007 tarihine kadar verilmesi ve bu süre içinde tahakkuk eden verginin devralan kurum tarafından ödenmesi gerekmektedir. 1/1/2007 – 11/1/2007 kıst dönemine ilişkin beyannamenin ise 10/2/2007 tarihine kadar verilmesi ve bu beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerin ise 2008 yılı Nisan ayının sonuna kadar devralan kurum tarafından ödenmesi gerekmektedir.

21.4. Muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerin ödenmesi

Muhtasar beyanname ile beyan edilen vergilerin, muhtasar beyannamenin verildiği ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinin-odenmesine-dair-yasal-duzenlemelere-iliskin-aciklamalar/feed/ 0
SGK Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının 7326 kapsamında peşin ödenmesine ilişkin açıklamalar https://www.muhasebenews.com/sgk-eksik-iscilikten-kaynaklanan-prim-borclarinin-7326-kapsaminda-pesin-odenmesine-iliskin-aciklamalar/ https://www.muhasebenews.com/sgk-eksik-iscilikten-kaynaklanan-prim-borclarinin-7326-kapsaminda-pesin-odenmesine-iliskin-aciklamalar/#respond Tue, 22 Jun 2021 08:26:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111202 5.3) Prim, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, idari para cezası, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacaklarının peşin veya taksitler halinde ödenecek tutarının hesaplanması ve borcun ödenme süresi

7326 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; ilk taksit ödeme süresi içinde peşin veya taksitle ödeme yöntemleri belirtilmiş bulunmaktadır.

Buna göre, yapılandırılan borçların peşin veya taksitler halinde ödenmesi mümkün bulunduğundan, başvuru formlarına, borcun ne şekilde (peşin veya taksitle) ödeneceği, taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi halinde her bir borç türü için talep edilen taksit sayısı mutlaka yazılacaktır.

Diğer taraftan, yeniden yapılandırılan alacak tutarının tamamının 7326 sayılı Kanunda belirtilen süre içinde peşin veya taksitler halinde ödenmesi durumunda;

-İdari para cezası dışındaki alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacakların tamamının,

-Aslı ödenmiş fer’i alacak niteliğindeki alacakların kalan %60’ının,

-İdari para cezası asıllarının %50’si ile idari para cezasına uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer’i alacaklarının tamamının

tahsilinden vazgeçilmektedir.

Her bir döneme ait borç aslı için hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı yerine, aynı dönemlere ait TEFE/ÜFE ve Yİ-ÜFE oranlarının ayrı ayrı dikkate alınmak suretiyle bulunan ve borç aslına uygulanarak tespit edilen TEFE/ÜFE/Yİ-ÜFE toplam tutarlarının alınması gerekmektedir.

Bu durumda borç aslı için hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı ile TEFE/ÜFE/Yİ-ÜFE toplam tutarları arasındaki fark Kurumumuz tarafından borçlu lehine tahsilinden vazgeçilen tutarı,

Her bir borç için aynı döneme ait hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı toplam tutarı ile TEFE/ÜFE/Yİ-ÜFE toplam tutarları arasındaki tutar, ay/dönem bazında tahsilinden vazgeçilen alacak tutarını; yine her iki kalemin toplamlarının mukayesesi ise genel dönem itibarıyla tahsilinden vazgeçilen toplam alacaktutarını,

göstermektedir.

Bu bağlamda, borçlularca talep edilecek ödeme şekline bakılarak peşin veya taksitle ödenecek tutarın hesaplanması ve hesaplanan borçların ödeme süreleri aşağıda açıklanmıştır.

a)Peşin ödenecek tutarın hesaplanması ve borcun ödeme süresi

a.1) Genel olarak peşin ödenecek tutarın hesaplanması ve borcun ödeme süresi

Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlularca;

Peşin ödemenin tercih edilmesi halinde, alacak aslı (idari para cezası alacakları için alacak aslının

% 50’si) ile bu alacaklara ödeme süresinin bittiği tarihten Kanunun yayımlandığı 9/6/2021 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle hesaplanan tutarın tamamının ilk taksit ödeme süresinin sonuna kadar

ödenmesi gerekmektedir

Hesaplanan tutarın ilk taksit ödeme süresinin sonuna kadar tamamen ödenmesi halinde;

-Kanunun yayımlandığı tarihten, ödeme tarihine kadar geçen süre için gecikme cezası, gecikme zammı ve faiz uygulanmayacak,

-Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar üzerinden ayrıca % 90 indirim yapılacaktır.

Ancak peşin olarak hesaplanan borcun ilk taksit ödeme süresinin sonuna kadar ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen tutarın 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 30/11/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi halinde peşin ödeme hükümlerinden yararlanılacaktır.

Diğer taraftan, 7326 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sırasında, 7326 sayılı Kanuna göre hesaplanan borcun taksitler halinde ödeneceğinin beyan edilmesine rağmen, borcun tamamının yine ilk taksit ödeme süresi içinde ödenmesi halinde de, peşin ödeme talebinde bulunulmuş gibi kabul edilerek, aynı şekilde Kanunun yürürlük tarihinden ödemenin yapıldığı tarihe kadar geçen süre için gecikme cezası, gecikme zammı ve faiz alınmayacağı gibi peşin ödeme indiriminden de yararlanılacaktır.

a.2) Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının peşin ödenmesi

30/4/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının, ilk taksit ödeme süresinin sonuna kadar işverene tebliğ edilmiş ve peşin ödeme seçeneği ile yapılandırma başvurusunda bulunulmuş olması halinde, söz konusu borcun tamamının varsa aynı işyerinin yapılandırılmış diğer borçlarıyla birlikte en geç ilk taksit son ödeme tarihine kadar (bu tarih dâhil) ödenmesi gerekmektedir.

Öte yandan peşin olarak hesaplanan borcun ilk taksit son ödeme tarihine kadar ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen veya eksik ödenen tutarın 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 30/11/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi halinde peşin ödeme hükümlerinden yararlandırılacaktır.

Dolayısıyla, eksik işçilikten kaynaklanan prim borçları varsa diğer sigorta prim borçları ile birlikte aynı ödeme planında gösterilecektir.

b)Taksitler halinde ödenecek tutarın hesaplanması ve taksitlerin ödenme süreleri

b.1)Genel olarak taksitler halinde ödenecek tutarın hesaplanması ve taksitlerin
ödenme süresi

7326 sayılı Kanun kapsamına giren borçların, ikişer aylık süreler itibarıyla olmak üzere (Kanunun ilgili maddelerinde taksit sayıları özel olarak belirtilenler hariç) altı, dokuz, oniki veya on sekiz eşit taksitte ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

Borçlarını taksitler halinde ödemek isteyen borçluların, başvuru formunda taksit sayısı olarak bu taksit sürelerinden birini seçmeleri gerekmektedir.

Başvuru formunda borcun ne şekilde ödeneceği beyan edilmemişse, borcun azami taksit süresi içinde ödeneceği kabul edilerek işlem yapılacaktır.

Yine, borçlarını taksitler halinde ödeme yolunu tercih eden borçluların, başvuru formunda seçebilecekleri altı, dokuz, oniki veya on sekiz taksitten biri yerine, tercihi mümkün olmayan bir taksit sayısını seçmeleri halinde, taksit sayısına en yakın üst dilimdeki taksit sayısını, 18 taksitten daha fazla süreli bir taksit süresini tercih etmiş olmaları halinde ise 18 taksit süresini tercih ettikleri kabul edilerek işlem yapılacaktır.

Kapsama giren tüm borç türleri için aynı ödeme şekli (peşin veya taksitle) tercih edilebileceği gibi bir borç türü için peşin, diğer borç türleri için taksitle ödeme yolu veya bir borç türü için farklı sayıda taksit, diğer borç türü için farklı sayıda taksit de seçilebilecektir.

Taksitler halinde ödenecek olan tutarın tespiti sırasında, öncelikle kapsama giren alacaklara ilişkin alacak aslı ile gecikme cezası ve gecikme zammı yerine Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacak, ardından bulunan bu tutar, taksit sayısına ilişkin katsayı ile çarpılarak bulunan yapılandırmaya esas toplam alacak tutarı, tercih edilen taksit sayısına bölünerek ikişer aylık dönemler itibarıyla ödenecek taksit tutarı belirlenecektir.

Ödeme planı taksit tutarları ise; Borç Aslı (Borç Aslı + Yİ-ÜFE) + Taksitlendirme Farkından oluşmakta olup 2 şer aylık dönemlerin son günleri taksitlerin son ödeme günleridir.

Taksitlerin ödeme süresi iki aylık dönemin ikinci ayının son günü itibarıyla sona ermekle birlikte, 7326 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ayın son gününün resmi tatile rastlaması halinde vade tarihi, resmi tatili izleyen ilk iş günü içinde sona erecektir.

b.2)Borcun belirtilen taksit süresinden önce ödenmesi

Borcun tamamının tercih edilen taksit sayısından daha kısa süre içinde ödenmek istenmesi halinde; öncelikle taksitlendirme farkının ilgili taksit sayısına ait katsayıya göre yeniden hesap edilmesi, ardından kalan taksit tutarları, ilgili katsayıya göre hesaplanan bakiye taksitlendirme farkı üzerinden tahsil edilmesi gerekmektedir.

Diğer taraftan ilk taksit son ödeme tarihine kadar talep edilen taksit sayısından farklı taksit sayısının tercih edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, kapsama giren borçları için, peşin ödeme yolunu tercih etmiş olan
borçluların, birinci taksit ödeme süresinin sona erdiği tarihe kadar (bu tarih dâhil) talepte bulunmaları
kaydıyla, peşin ödeme başvuruları talep edecekleri taksit sayısına çevrilebilecektir.

Taksitle ödeme seçeneğini seçmesine rağmen ilk taksit ödemesini gerçekleştiremeyenlerce talepte bulunulması halinde borcun tamamının geç ödeme zammıyla birlikte peşin olarak 30/11/2021 tarihine kadar (Cumhurbaşkanınca ödeme sürenin uzatılması halinde 31/12/2021 tarihine kadar) ödenmesi mümkün bulunmaktadır.

b.3) Borcun tamamının ikinci taksit süresinde ödenmesi

Bu Kanun uyarınca taksitli ödeme yolunu tercih eden borçlularca ilk taksitin süresinde ve tam olarak ödenmesi koşuluyla hesaplanan borcun ikinci taksitin ödeme süresi sonuna (31/12/2021 tarihine) kadar tamamının ödenmek istenmesi halinde, taksitlendirme farkı alınmaksızın Yİ-ÜFE aylık değişim oranları %50 indirim yapılarak hesaplanan tutar tahsil edilecektir.

b.4) Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının taksitle ödenmesi ve teminat mektupları

Eksik işçilikten kaynaklanan prim borçlarının taksitlendirme işlemi genel hükümlerde sayıldığı gibi olmakla birlikte ihale konusu işlerde idare makamlarına sunulmuş teminat mektupları yönünden aşağıda yer alan hususlar göz önünde bulundurulmalıdır.

İhale konusu işyerleri ile ilgili olarak, idare nezdindeki banka teminat mektuplarının süreli olması halinde bu teminat mektuplarının süresiz ve kat’i olacak şekilde değiştirilmesi ya da teminat mektuplarının süresinin peşin veya taksitle ödeme başvurusuna bakılarak son ödeme tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar uzatılması gerekmektedir.

Teminat mektuplarının süresiz ve kat’i olması veya süreli ise süresinin (en az peşin veya taksitle ödeme başvurusuna göre) son ödeme tarihini izleyen üçüncü ayın sonuna kadar devam ediyor olması halinde teminat mektupları ile ilgili olarak herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

İdare nezdindeki banka teminat mektupları süreli olan ancak süresi başvuru tarihi ile ilk taksit/peşin son ödeme süresi arasında sona erecek olan işyeri işverenlerince, 7326 sayılı Kanuna göre hesaplanacak tutarın tamamının ilk taksit son ödeme tarihine kadar (bu tarih dâhil) peşin olarak seçilmesi ve ödenmesi halinde teminat mektuplarının süresinin uzatılmasına gerek bulunmamaktadır.


Kaynak: Resmi Gazete 14.6.2021
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sgk-eksik-iscilikten-kaynaklanan-prim-borclarinin-7326-kapsaminda-pesin-odenmesine-iliskin-aciklamalar/feed/ 0
Dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarları için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ile KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı https://www.muhasebenews.com/dava-sonucu-gecikme-faizi-ile-birlikte-odenmesine-hukmolunan-faiz-tutarlari-icin-fatura-duzenlenip-duzenlenmeyecegi-ile-kdv-hesaplanip-hesaplanmayacagi/ https://www.muhasebenews.com/dava-sonucu-gecikme-faizi-ile-birlikte-odenmesine-hukmolunan-faiz-tutarlari-icin-fatura-duzenlenip-duzenlenmeyecegi-ile-kdv-hesaplanip-hesaplanmayacagi/#respond Thu, 21 Jan 2021 14:16:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102111

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.16.16.02-300.12.17-316

25/07/2012

Konu

:

Dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarları için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ile KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketiniz ile BOTAŞ arasında doğalgaz alım sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme hükümlerinde yer alan ödeme vadelerini BOTAŞ’ın tek taraflı değiştirmesi nedeniyle şirketiniz adına 2006, 2007 ve 2010 yılları için KDV’li gecikme faizi faturası düzenlendiği, söz konusu faturaların defterinize kaydedilmediği ve dava konusu edildiği, davanın şirketiniz aleyhine sonuçlandığı, şirketinizin doğalgaz alımından doğan borcunu geciktirmesi nedeniyle bahse konu yıllarda adı geçen firma tarafından düzenlenen faiz faturası (vade farkı) bedellerinin gecikme zammı ile birlikte BOTAŞ’a ödeneceğinden bahisle,

            – Düzenlendiği tarihlerde kayda alınmayarak dava konusu yapılan  (2006, 2007 ve 2010 tarihli)  söz konusu gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının davanın sonuçlandığı 2012 takvim yılı kayıtlarına alınıp alınmayacağı ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağı,

            – Mahkemenin gecikme faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verdiği yukarıda bahsi geçen gecikme faizi faturaları üzerinden ilaveten hesaplanacak gecikme faizi tutarları için BOTAŞ’ın 2012 mali yılı döneminde fatura düzenleyip düzenlemeyeceği, düzenlenmesi halinde söz konusu faturada KDV nin nasıl hesaplanacağı ile bu tutarın indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

             213 sayılı Vergi Usul Kanununun 219 uncu maddesinde, “Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki:

             a) muamelelerin iş hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.

             b) kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bodro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez….”

             227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu; 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 232 nci maddesinde de birinci ve ikinci sınıf tüccarla kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutma mecburiyeti olan çiftçilerin sattıkları emtia ve yaptıkları işler için fatura vermek ve satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları,

            hükümleri yer almaktadır.

            Öte yandan, günlük hayatta mükelleflerin alış ve giderlerine ilişkin vesikaların kendi iradeleri dışındaki sebeplerle işletmeye kayıt süresi geçtikten sonra intikal etmesine rastlanılmakta olup, genel muhasebe ilkelerine uyulmak kaydıyla geç gelen vesikaların defterlere kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Buna göre,  BOTAŞ Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.’ne dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarlarının fatura düzenlenmesi suretiyle belgelendirilmesi gerekmektedir.

            Öte yandan, 2006, 2007 ve 2010 yıllarına ilişkin aranan gecikme zammı ve buna ilişkin hesaplanan KDV  tutarları için düzenlenen ve açılan dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilen  fatura tutarları ile ilgili davanın 2012 yılında sonuçlandığı anlaşılmış olup, şirketinizce belirtilen yıllara ilişkin olarak düzenlenen ve aranızdaki ihtilaftan dolayı günümüze kadar kayıtlarınıza alınmayan fatura bedellerinin genel muhasebe ilkelerine uymak ve ilgili yıl gelir hesaplarıyla bağlantı kurulması suretiyle 2012 yılı  defterlerine kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Diğer taraftan, muamelelerin defterlere yukarıda yer alan süreler içerisinde kaydedilmemesi halinde Vergi Usul Kanununun 352/1-6 ncı maddesi uyarınca usulsüzlük cezasının kesileceği tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

            KDV Kanununun “Vergi İndirimi” başlıklı 29/1 inci maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği; 29/4 üncü maddesinde de Maliye ve Gümrük Bakanlığının vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

            Aynı Kanunun 34/1 inci maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal edilen mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinden ayrıca gösterilmek ve kanuni defterlere kaydedilmek suretiyle indirilebileceği; 35 inci maddesinde ise malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi şartı ile vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzelteceği hükümleri yer almaktadır.

             Buna göre, şirketiniz adına düzenlenen (2006, 2007 ve 2010 tarihli) gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarları, söz konusu belgeler vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceğinden vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılından sonra kanuni defterlerinize kaydettiğiniz belgelere istinaden indirim hakkından yararlanmanız mümkün değildir.

            Ancak, Botaş Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.’ye dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarları için adı geçen şirket tarafından düzenlenecek faturalarda gösterilen KDV tutarı, Kanunun 29 ila 34 üncü maddesindeki hükümler çerçevesinde söz konusu belgelerin vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim aşılmamış olmak kaydıyla  kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dava-sonucu-gecikme-faizi-ile-birlikte-odenmesine-hukmolunan-faiz-tutarlari-icin-fatura-duzenlenip-duzenlenmeyecegi-ile-kdv-hesaplanip-hesaplanmayacagi/feed/ 0
Dava sonucunda ödenmesine hükmolunan gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının gider olarak mı yoksa indirim olarak mı değerlendirileceği https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-mi-yoksa-indirim-olarak-mi-degerlendirilecegi/ https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-mi-yoksa-indirim-olarak-mi-degerlendirilecegi/#respond Wed, 30 Dec 2020 09:16:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100021

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

45404237-130[I-12-151]-115484

03.11.2017

Konu

:

Dava sonucunda ödenmesine hükmolunan gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının gider olarak mı yoksa indirim olarak mı değerlendirileceği

İlgide kayıtlı özelge talep formlarınızda; şirketiniz ile BOTAŞ arasında doğalgaz alım sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme hükümlerinde yer alan ödeme vadelerini BOTAŞ’ın tek taraflı değiştirmesi nedeniyle şirketiniz adına 2006, 2007 ve 2010 yılları için KDV li gecikme faizi faturası düzenlendiği, söz konusu faturaların defterinize kaydedilmediği ve dava konusu edildiği, davanın şirketiniz aleyhine sonuçlandığı, şirketinizin doğalgaz alımından doğan borcunu geciktirmesi nedeniyle bahse konu yıllarda adı geçen firma tarafından düzenlenen faiz faturası bedellerinin gecikme zammı ile birlikte BOTAŞ’a ödeneceği belirtilerek dava konusu yapılan ve 2012 yılında neticelenen dava sonucunda ödenmesine hükmolunan 2006, 2007 ve 2010 yılları için KDV’li olarak düzenlenen gecikme faizi faturalarında yer alan tutarlarının 2012 mali yılı kayıtlarında gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile geçmiş dönemlerle ilgili olarak ödenecek gecikme faizi tutarlarının KDV indirimi açısından vergiyi doğuran olayın ne zaman gerçekleşeceği hususunda bilgi talep edilmesi üzerine ilgi (d)’de kayıtlı özelgemizde;

-Kurumlar Vergisi yönünden; şirketinizce dava konusu yapılan ve 2012 yılında neticelenen dava sonucunda ödenmesine hükmolunan 2006, 2007 ve 2010 yıllarına ilişkin gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının miktar itibariyla kesinleşip ödendiği dönem itibariyle kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı,

-Katma Değer Vergisi yönünden ise; şirketinizce dava konusu yapılan ve 2012 yılında neticelenen dava sonucunda gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan 2006,2007 ve 2010 tarihli faturalar üzerinden ilaveten hesaplanan gecikme faizi tutarları için düzenlenen faturalarda yer alan KDV tutarlarının, mahkeme kararının tebliğ edildiği takvim yılı aşılmamış olmak kaydıyla belgelerin kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği yönünde görüş tayin edilmişti.

Bu defa ilgi (e)’de kayıtlı özelge talep formunuzda,  gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının indirim veya gider olarak dikkate alınması konusunda özelgemizde çelişki bulunduğu belirtilerek konunun yeniden değerlendirilmesi istenilmektedir.

KDV Kanununun;

29/1-a maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri,

29/3 üncü maddesinde; indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

34/1 inci maddesinde; yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,

58 inci maddesinde; mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi ile mükellefçe indirilebilecek Katma Değer Vergisi, Gelir ve Kurumlar Vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmeyeceği,

hükme bağlanmıştır.

15/02/2017 tarihli ve 29980 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 11 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “III/C-5.6.İndirimin Zamanı” başlıklı bölümüne, “Diğer taraftan, düzenlenen faturanın alıcı tarafından dava konusu yapılması nedeniyle ilgili takvim yılında indirim konusu yapılamayan KDV, davanın sonuçlandığı yıl içinde alıcı tarafından kanuni defterlere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabilir.” açıklaması eklenmiştir.

Buna göre; şirketinizce dava sonucunda gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan 2006, 2007 ve 2010 tarihli faturalar üzerinden ilaveten hesaplanan gecikme faizi tutarları için düzenlenen faturalarda yer alan KDV tutarları, mahkeme kararının tebliğ edildiği takvim yılı aşılmamış olmak kaydıyla söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedildiği dönemde indirim konusu yapılabilecektir. Dolayısıyla indirimi mümkün olan KDV tutarlarının Kurumlar Vergisi matrahınızın tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak kabulü söz konusu değildir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-mi-yoksa-indirim-olarak-mi-degerlendirilecegi/feed/ 0
Mahkeme kararı ile ödenmesine hükmedilen eksik yapılan hakediş tutarı ile fiyat farkının vergisel durumu https://www.muhasebenews.com/mahkeme-karari-ile-odenmesine-hukmedilen-eksik-yapilan-hakedis-tutari-ile-fiyat-farkinin-vergisel-durumu/ https://www.muhasebenews.com/mahkeme-karari-ile-odenmesine-hukmedilen-eksik-yapilan-hakedis-tutari-ile-fiyat-farkinin-vergisel-durumu/#respond Thu, 24 Dec 2020 12:16:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99417

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

27575268-105[229-2015-269]-466984

23.11.2017

Konu

:

Mahkeme kararı ile ödenmesine hükmedilen eksik yapılan hakediş tutarı ile fiyat farkının vergisel durumu

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketiniz ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasında “… Sosyal Güvenlik Merkezi Hizmet Binası Deprem Güçlendirme ve Genel Onarım İşi” kapsamında sözleşme imzalandığı, söz konusu işin yapımı devam ederken meydana gelen depremler sonrası idarenin binanın durumunu mahkeme kanalı ile tespit ettirip tasfiye kabul tutanağı düzenlediği, ancak imalat miktarı ve fiyatlandırmasının hatalı ve eksik yapıldığı iddiasıyla ilgili idare aleyhine dava açtığınız, dava sonucunda mahkemenin şirketiniz lehine karar vererek eksik yapılan hakediş tutarı ve fiyat farkının tarafınıza ödenmesine hükmettiği belirtilerek, mahkeme kararı ile ödenmesine hükmedilen bedele ilişkin tarafınızca fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, fatura düzenlenmesi halinde idarenin KDV tevkifatı uygulayıp uygulamayacağı ve tevkifat tutarının beyan edilip edilmeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşünün bildirilmesi talep edilmektedir.

I -Vergi Usul Kanunu Yönünden Değerlendirme:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu açıklanmıştır.

Anılan Kanunun 229 uncu maddesinde fatura; satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Kanunun 231 inci maddesinin 5 numaralı bendinde de, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içinde düzenlenmemiş olan faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232 nci maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.

Bu itibarla, T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile şirketiniz arasındaki dava sonucunda mahkemece tarafınıza yapılmasına hükmedilen ödemeler (hakediş tutarı, fiyat farkı vb.) için fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

II -Katma Değer Vergisi Kanunu Yönünden Değerlendirme:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

-9 uncu maddesinde, gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verildiği,

hüküm altına alınmıştır.

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin “I/C-2.1.3.2.1. Yapım İşleri ile Bu İşlerle Birlikte İfa Edilen Mühendislik-Mimarlık ve Etüt-Proje Hizmetleri” başlıklı bölümünde, Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara karşı ifa edilen yapım işleri ile bu işlerle birlikte ifa edilen mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetlerinde, alıcılar tarafından (2/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacağı açıklanmıştır.

Buna göre, Şirketinizce T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na açılan dava sonucunda mahkemece tarafınıza yapılmasına hükmedilen ödemeler (hakediş tutarı, fiyat farkı) katma değer vergisine tabi olup, T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na yapılan “Sosyal Güvenlik Merkezi Hizmet Binası Deprem Güçlendirme ve Genel Onarım işi” yapım işi kapsamında değerlendirileceğinden 2/10 oranında KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mahkeme-karari-ile-odenmesine-hukmedilen-eksik-yapilan-hakedis-tutari-ile-fiyat-farkinin-vergisel-durumu/feed/ 0
Dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarları için fatura düzenlenecek mi? https://www.muhasebenews.com/dava-sonucu-gecikme-faizi-ile-birlikte-odenmesine-hukmolunan-faiz-tutarlari-icin-fatura-duzenlenecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/dava-sonucu-gecikme-faizi-ile-birlikte-odenmesine-hukmolunan-faiz-tutarlari-icin-fatura-duzenlenecek-mi/#respond Mon, 09 Nov 2020 10:11:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96011

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.16.16.02-300.12.17-316

25/07/2012

Konu

:

Dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarları için fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği ile KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketiniz ile BOTAŞ arasında doğalgaz alım sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme hükümlerinde yer alan ödeme vadelerini BOTAŞ’ın tek taraflı değiştirmesi nedeniyle şirketiniz adına 2006, 2007 ve 2010 yılları için KDV li gecikme faizi faturası düzenlendiği, söz konusu faturaların defterinize kaydedilmediği ve dava konusu edildiği, davanın şirketiniz aleyhine sonuçlandığı, şirketinizin doğalgaz alımından doğan borcunu geciktirmesi nedeniyle bahse konu yıllarda adı geçen firma tarafından düzenlenen faiz faturası (vade farkı) bedellerinin gecikme zammı ile birlikte BOTAŞ’a ödeneceğinden bahisle,

            – Düzenlendiği tarihlerde kayda alınmayarak dava konusu yapılan  (2006, 2007 ve 2010 tarihli)  söz konusu gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının davanın sonuçlandığı 2012 takvim yılı kayıtlarına alınıp alınmayacağı ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağı,

            – Mahkemenin gecikme faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verdiği yukarıda bahsi geçen gecikme faizi faturaları üzerinden ilaveten hesaplanacak gecikme faizi tutarları için BOTAŞ’ın 2012 mali yılı döneminde fatura düzenleyip düzenlemeyeceği, düzenlenmesi halinde söz konusu faturada KDV nin nasıl hesaplanacağı ile bu tutarın indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

             213 sayılı Vergi Usul Kanununun 219 uncu maddesinde, “Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki:

             a) muamelelerin iş hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.

             b) kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bodro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez….”

             227 nci maddesinde, bu Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu; 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu; 232 nci maddesinde de birinci ve ikinci sınıf tüccarla kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutma mecburiyeti olan çiftçilerin sattıkları emtia ve yaptıkları işler için fatura vermek ve satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları,

            hükümleri yer almaktadır.

            Öte yandan, günlük hayatta mükelleflerin alış ve giderlerine ilişkin vesikaların kendi iradeleri dışındaki sebeplerle işletmeye kayıt süresi geçtikten sonra intikal etmesine rastlanılmakta olup, genel muhasebe ilkelerine uyulmak kaydıyla geç gelen vesikaların defterlere kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Buna göre,  BOTAŞ Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.’ne dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarlarının fatura düzenlenmesi suretiyle belgelendirilmesi gerekmektedir.

            Öte yandan, 2006, 2007 ve 2010 yıllarına ilişkin aranan gecikme zammı ve buna ilişkin hesaplanan KDV  tutarları için düzenlenen ve açılan dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmedilen  fatura tutarları ile ilgili davanın 2012 yılında sonuçlandığı anlaşılmış olup, şirketinizce belirtilen yıllara ilişkin olarak düzenlenen ve aranızdaki ihtilaftan dolayı günümüze kadar kayıtlarınıza alınmayan fatura bedellerinin genel muhasebe ilkelerine uymak ve ilgili yıl gelir hesaplarıyla bağlantı kurulması suretiyle 2012 yılı  defterlerine kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

            Diğer taraftan, muamelelerin defterlere yukarıda yer alan süreler içerisinde kaydedilmemesi halinde Vergi Usul Kanununun 352/1-6 ncı maddesi uyarınca usulsüzlük cezasının kesileceği tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

            KDV Kanununun “Vergi İndirimi” başlıklı 29/1 inci maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği; 29/4 üncü maddesinde de Maliye ve Gümrük Bakanlığının vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu Kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğu hükümlerine yer verilmiştir.

            Aynı Kanunun 34/1 inci maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal edilen mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinden ayrıca gösterilmek ve kanuni defterlere kaydedilmek suretiyle indirilebileceği; 35 inci maddesinde ise malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi şartı ile vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükellefin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan mükellefin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde düzelteceği hükümleri yer almaktadır.

             Buna göre, şirketiniz adına düzenlenen (2006, 2007 ve 2010 tarihli) gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarları, söz konusu belgeler vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceğinden vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılından sonra kanuni defterlerinize kaydettiğiniz belgelere istinaden indirim hakkından yararlanmanız mümkün değildir.

            Ancak, Botaş Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.’ye dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarları için adı geçen şirket tarafından düzenlenecek faturalarda gösterilen KDV tutarı, Kanunun 29 ila 34 üncü maddesindeki hükümler çerçevesinde söz konusu belgelerin vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim aşılmamış olmak kaydıyla  kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dava-sonucu-gecikme-faizi-ile-birlikte-odenmesine-hukmolunan-faiz-tutarlari-icin-fatura-duzenlenecek-mi/feed/ 0
Dava sonucunda ödenmesine hükmolunan gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının gider olarak dikkate alınabilir mi? https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-dikkate-alinabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-dikkate-alinabilir-mi/#respond Mon, 09 Nov 2020 07:11:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96005

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü

Sayı

:

45404237-130[I.12.151.]-118

14/04/2014

Konu

:

Dava sonucunda ödenmesine hükmolunan gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile KDV indirim

            İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formunuzda; şirketiniz ile … arasında doğalgaz alım sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme hükümlerinde yer alan ödeme vadelerini …’ın tek taraflı değiştirmesi nedeniyle şirketiniz adına 2006, 2007 ve 2010 yılları için KDV li gecikme faizi faturası düzenlendiği, söz konusu faturaların defterinize kaydedilmediği ve dava konusu edildiği, davanın şirketiniz aleyhine sonuçlandığı, şirketinizin doğalgaz alımından doğan borcunu geciktirmesi nedeniyle bahse konu yıllarda adı geçen firma tarafından düzenlenen faiz faturası (vade farkı) bedellerinin gecikme zammı ile birlikte …’a ödeneceği belirtilerek

            – Düzenlendiği tarihlerde kayda alınmayarak dava konusu yapılan (2006, 2007 ve 2010 tarihli) söz konusu gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının davanın sonuçlandığı 2012 takvim yılı kayıtlarına alınıp alınmayacağı ve indirim konusu yapılıp yapılmayacağı,

            – Mahkemenin gecikme faizi ile birlikte tahsil edilmesine karar verdiği yukarıda bahsi geçen gecikme faizi faturaları üzerinden ilaveten hesaplanacak gecikme faizi tutarları için BOTAŞ’ın 2012 mali yılı döneminde fatura düzenleyip düzenlemeyeceği, düzenlenmesi halinde söz konusu faturada gösterilen KDV nin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşünün istenilmesi üzerine, ilgi (b)’de kayıtlı özelgemizde; … A.Ş.’ne dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarlarının fatura düzenlenmesi suretiyle belgelendirilmesi gerektiği, şirketinizce belirtilen yıllara ilişkin olarak düzenlenen ve aranızdaki ihtilaftan dolayı günümüze kadar kayıtlarınıza alınmayan fatura bedellerinin genel muhasebe ilkelerine uymak ve ilgili yıl gelir hesaplarıyla bağlantı kurulması suretiyle 2012 yılı defterlerine kaydedilmesi mümkün bulunduğu,

            – Şirketiniz adına düzenlenen (2006, 2007 ve 2010 tarihli) gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarlarının, söz konusu belgeler vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak kaydıyla kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceğinden vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılından sonra kanuni defterlerinize kaydettiğiniz belgelere istinaden indirim hakkından yararlanmanızın mümkün olmadığı,

            – Ancak, …  A.Ş.’ye dava sonucu gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan faiz tutarları için adı geçen şirket tarafından düzenlenecek faturalarda gösterilen KDV tutarının, Kanunun 29 ila 34 üncü maddesindeki hükümler çerçevesinde söz konusu belgelerin vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamış olmak kaydıyla kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabileceği yönünde görüş tayin edilmişti.

            Bu defa ilgi (c) ve (ç)’de kayıtlı özelge talep formlarınızda;  2006, 2007 ve 2010 yılları için KDV’li olarak düzenlenen gecikme faizi faturalarında yer alan tutarların 2012 mali yılı kayıtlarında gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile geçmiş dönemlerle  ilgili olarak 2012 yılında ödenecek gecikme faizi tutarlarının KDV indirimi açısından vergiyi doğuran olayın ne zaman gerçekleşeceği hususunda bilgi talep edilmektedir.

            KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN :

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, (3) numaralı bendinde ise işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilam veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği; aynı Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatların gider olarak yazılamayacağı hüküm altına alınmıştır.

            Ayrıca, Kurumlar Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde, bu Kanuna göre hesaplanan kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları, vergi cezaları, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizler ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ödenen gecikme faizlerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmeyeceği; (g) bendinde ise sözleşmelerde cezai şart olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere, kurumun kendisinin, ortaklarının, yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından doğan maddi ve manevi zarar ile tazminat giderlerinin kurum kazançlarının tespitinde gider olarak indirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.

            Ticari kazancın tespitinde “tahakkuk esası ilkesi” ve “dönemsellik ilkesi” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

            Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere şirketinizce dava konusu yapılan ve 2012 yılında neticelenen dava sonucunda ödenmesine hükmolunan 2006, 2007 ve 2010 yıllarına ilişkin gecikme faizi faturalarında yer alan KDV tutarları miktar itibarıyla kesinleşip ödendiği dönem itibarıyla kurum kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir

            KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:

            KDV Kanununun;

            29/1-a maddesinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri,

            29/3 üncü maddesinde; indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

            34/1 inci maddesinde de, yurt içinden sağlanan veya ithal edilen mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar üzerinden ayrıca gösterilmek ve kanuni defterlere kaydedilmek suretiyle indirilebileceği

            hükme bağlanmıştır.

            Buna göre; şirketinizce dava konusu yapılan ve 2012 yılında neticelenen dava sonucunda gecikme faizi ile birlikte ödenmesine hükmolunan 2006, 2007 ve 2010 tarihli faturalar üzerinden ilaveten hesaplanan gecikme faizi tutarları için düzenlenen faturalarda yer alan KDV tutarları,  mahkeme kararının tebliğ edildiği takvim yılı aşılmamış olmak kaydıyla belgelerin kanuni defterlerinize kaydedildiği vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/dava-sonucunda-odenmesine-hukmolunan-gecikme-faizi-faturalarinda-yer-alan-kdv-tutarlarinin-gider-olarak-dikkate-alinabilir-mi/feed/ 0
Çiftlik Muhasebe Veri Ağı (ÇMVA) sistemine dâhil olan tarımsal işletmelere katılım desteği ödenmesine dair tebliğ yayınlandı, 14 Kasım 2019 https://www.muhasebenews.com/ciftlik-muhasebe-veri-agi-cmva-sistemine-dahil-olan-tarimsal-isletmelere-katilim-destegi-odenmesine-dair-teblig-yayinlandi-14-kasim-2019/ https://www.muhasebenews.com/ciftlik-muhasebe-veri-agi-cmva-sistemine-dahil-olan-tarimsal-isletmelere-katilim-destegi-odenmesine-dair-teblig-yayinlandi-14-kasim-2019/#respond Thu, 14 Nov 2019 10:45:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=70827
14 Kasım 2019 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 30948
TEBLİĞ

Tarım ve Orman Bakanlığından:

ÇİFTLİK MUHASEBE VERİ AĞI SİSTEMİNE DÂHİL OLAN TARIMSAL İŞLETMELERE KATILIM DESTEĞİ ÖDEMESİ YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2019/53)

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğ, Çiftlik Muhasebe Veri Ağı (ÇMVA) sistemine gönüllü olarak dâhil olan tarımsal işletmelere katılım desteği ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla hazırlanmıştır.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, Çiftlik Muhasebe Veri Ağı sisteminin kurulduğu 81 ilde gönüllülük esasına dayalı olarak sisteme katılan işletmelere 2019 yılı için yapılacak olan katılım desteği ödemesine ilişkin usul ve esasları kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ, 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununun 19 uncu, 20 nci ve 21 inci maddeleri, 23/10/2019 tarihli ve 1691 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe konulan 2019 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Kararın 6 ncı maddesinin altıncı fıkrası ile 22/1/2009 tarihli ve 27118 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çiftlik Muhasebe Veri Ağı Sisteminin Kuruluş ve Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 13 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar ve kısaltmalar

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Anket formu: Tarımsal işletmelerin yıllık teknik, malî veya ekonomik bilgilerinin toplanması için hazırlanan, Avrupa Birliği uygulamaları ile uyumlu soru formunu,

b) Bakanlık: Tarım ve Orman Bakanlığını,

c) Banka: T.C. Ziraat Bankası A.Ş.’yi,

ç) Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS): 27/5/2014 tarihli ve 29012 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliği kapsamında oluşturulan ve çiftçilerin kimlik, arazi ve ürün bilgileri ile tarımsal desteklemelere ilişkin bilgilerin de kayıt altına alındığı veri tabanını,

d) Çiftlik Muhasebe Veri Ağı (ÇMVA): Tarımsal işletmelerin gelir, gider ve faaliyetlerine ilişkin muhasebe verilerinin toplanması, depolanması ve istatistikî değerlendirmelerinin yapılması amacıyla oluşturulan sistemi,

e) ÇMVA Katılım Anlaşması: Verilerin, ÇMVA veri toplama usullerinin uygulanarak toplanacağına ilişkin il müdürlüğü ve çiftçi arasında bir yıllık süreyle imzalanan, her iki tarafın görev ve sorumluluklarını düzenleyen EK-1’de yer alan belgeyi,

f) İcmal 1: İl müdürlüğü tarafından hazırlanan, çiftçi detayında ÇMVA katılım desteği hak edişlerini gösteren ve bir örneği EK-2’de yer alan belgeyi,

g) İcmal 2: İl müdürlüğü tarafından İcmal 1’deki bilgilere göre hazırlanan, il detayında ÇMVA katılım desteği hakedişlerini gösteren ve bir örneği EK-3’te yer alan belgeyi,

ğ) İl ÇMVA Komisyonu: İl müdürü veya il müdür yardımcısı başkanlığında, koordinasyon ve tarımsal veriler şube müdürü ve il müdürlüğünde anketör olarak görevlendirilen bir personelden oluşan ve işletmelerin seçilmesinden, formların ön değerlendirmesinden, ihtilafların incelenerek sonuçlandırılmasından, gerekli durumlarda ihtilafların Merkez ÇMVA Komisyonuna iletilmesinden, ödemeye esas icmallerin onaylanmasından sorumlu komisyonu,

h) İl ÇMVA Koordinatörü: Sistemin kurulduğu illerdeki il müdürlüğü koordinasyon ve tarımsal veriler şube müdürünü,

ı) İl müdürlüğü: Bakanlık il müdürlüğünü,

i) İşletme: Yasal durumu ne olursa olsun, sahip olduğu, ortakçılık, yarıcılık ya da kiralama şeklinde tuttuğu arazide kendi adına bitkisel üretim, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği, kümes hayvancılığı, ipek böcekçiliği, arıcılık yapan veya karma üretim yapan eşik değer veya üzeri ekonomik büyüklükteki, tek yönetim altında bulunan ekonomik birimi,

j) Katılım desteği: Katılım anlaşması imzalayarak ÇMVA sistemine dâhil olan ve muhasebe yılı süresince tarımsal faaliyetlerine ilişkin verilerini belirlenen zamanlarda veri toplayıcılarıyla paylaşan ve verileri Sorumlu Birim tarafından uygulanan testler sonunda doğrulanan işletmelere, her yıl belirlenen miktarda yapılan ödemeyi,

k) Merkez ÇMVA Komisyonu: Sorumlu Birim bünyesinde, ilgili daire başkanının başkanlığında, diğerleri konusunda deneyimli teknik personel olmak üzere toplam beş üyeden oluşan, illerden gönderilen anket formlarının kontrol ve doğrulanmasından ve il ÇMVA Komisyonlarından intikal eden teknik içerikli ve ihtilaflı konuların değerlendirilmesinden sorumlu komisyonu,

l) Muhasebe yılı: 1/1/2018 ve 31/12/2018 yılı zaman aralığını,

m) Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı: Bakanlık Rehberlik ve Teftiş Başkanlığını,

n) Sorumlu Birim: Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğünü,

o) Tarımsal faaliyetler: Bitkisel üretim ve/veya hayvansal üretim ve bu üretim sonucu elde edilen malların; işletme içerisinde ilk işleme, koruma ve değerlendirilmesi için yapılan faaliyetleri,

ö) Veri toplayıcı (anketör): ÇMVA verilerinin çiftçiden anket formu yoluyla toplanmasından ve kontrolünden sorumlu, bu konuda sorumlu birimden eğitim almış olan Bakanlık teknik personelini,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Ödeme Esasları

Ödeme yapılacak tarımsal işletmeler

MADDE 5 – (1) Ödemeler, Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) ve/veya Bakanlık tarafından oluşturulan herhangi bir idari kayıt sistemine kayıtlı olup, ÇMVA sistemine dâhil olan, bir muhasebe yılı süresince tarımsal faaliyetlerine ilişkin muhasebe verilerini belirlenen zamanlarda veri toplayıcılarla paylaşan ve verileri Sorumlu Birime gönderilen tarımsal işletmelere yapılır.

Ödeme miktarı

MADDE 6 – (1) 5 inci maddede belirtilen tarımsal işletmelere, 2019 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karara istinaden işletme başına ve bir defada ödenmek üzere 2019 yılında 600 TL katılım desteği ödenir.

Ödemeler için gerekli finansman ve ödeme planı

MADDE 7 – (1) ÇMVA katılım desteği ödemeleri için gerekli finansman bütçenin ilgili kalemine tahsis edilen ödeneklerden karşılanır. Ödemeler, Bakanlık tarafından Bankaya kaynak aktarılmasını müteakip, il müdürlüklerince hazırlanarak onaylanan İcmal 1’e göre, Banka aracılığıyla, ilgili şubelerde daha önce çiftçiler adına açılan veya açılacak olan hesaplara yapılır. Çiftçilere yapılan toplam ödeme tutarının %0,2’si bütçenin ilgili kaleminden Bankaya hizmet komisyonu olarak ödenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Uygulama

Görevli kurum ve kuruluşlar

MADDE 8 – (1) ÇMVA katılım desteği ödemeleri uygulaması, Sorumlu Birim, merkez ve il ÇMVA Komisyonları ile il müdürlükleri tarafından yürütülür.

Uygulama takvimi

MADDE 9 – (1) İşletmelerin bir muhasebe yılı boyunca gerçekleştirdiği tarımsal faaliyetlerine ilişkin veriler takip eden yıl içinde, anket yoluyla toplanır.

(2) Her işletme için sadece bir anket formu düzenlenir.

(3) Sorumlu Birim tarafından her bir il için bildirilen sayıda işletme il ÇMVA Komisyonları tarafından Bakanlıkça belirlenen seçim planına göre seçilir. Seçilen işletmelerle il müdürlükleri arasında katılım anlaşması imzalanır.

(4) Katılım anlaşması imzalanan işletmelere anket uygulanır. Anket formları il müdürlüklerince kontrol edilmelerinin ardından Sorumlu Birime gönderilir.

(5) Anket formları Sorumlu Birim tarafından testlere tabi tutularak değerlendirilir. Sorumlu Birim tarafından anket formları doğrulanan işletmeler, kesin icmalleri alınmak üzere il ÇMVA Komisyonuna bildirilir.

(6) İl ÇMVA Komisyonlarınca anket formu doğrulanan işletmeler için, Tarım Bilgi Sistemi aracılığıyla, 2018 yılı ÇMVA katılım desteği girişleri yapılır. İşletmelerin kesin icmalleri alınarak İcmal 2 onaylanıp, Sorumlu Birime gönderilir.

(7) Sorumlu Birim İcmal 2 seviyesinde ödemeye esas bilgileri Bankaya gönderir.

(8) Yukarıda geçen tüm işlemlerin gerçekleştirilmesi esnasında görevlilerce veri güvenliğinin sağlanmasıyla ilgili esaslara uyulur.

(9) Sorumlu Birimle il müdürlüğü arasında uygulamaya ilişkin koordinasyon il ÇMVA Koordinatörleri tarafından sağlanır. Bu kapsamda il sınırları dâhilinde formların anketörlere dağıtılmasından, uygulamanın takibinden, doldurulan formların merkeze gönderilmesinden ve doğrulama sürecinin tamamlanmasından il ÇMVA Koordinatörleri sorumludur.

Uygulamaların denetimine ilişkin görev ve yetkiler

MADDE 10 – (1) ÇMVA katılım desteği uygulamasında, il ÇMVA Komisyonlarının çözemediği ihtilaflı durumlar Merkez ÇMVA Komisyonu tarafından değerlendirilerek karara bağlanır. Sonuç alınamayan durumlar Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına iletilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ÇMVA Katılım Desteğinden Yararlanamayacaklar

ÇMVA katılım destek kapsamı dışında kalacak tarımsal işletmeler

MADDE 11 – (1) ÇMVA katılım desteğinden;

a) İlgili muhasebe yılında ÇKS’ye ve/veya Bakanlık tarafından oluşturulan herhangi bir idari kayıt sistemine kayıtlı olmayan,

b) Katılım anlaşması imzalamak suretiyle başvuru yapmayan,

c) Verilerini istenen zamanda ve doğru olarak veri toplayıcılar ile paylaşmayan,

ç) Sorumlu Birim tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda formları doğrulanmayan,

d) Kendi isteğiyle sistemden çıkan,

tarımsal işletmeler faydalanamazlar.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Haksız ödemelerin geri alınması ve hak mahrumiyeti

MADDE 12 – (1) Haksız yere yapılan destekleme ödemeleri, ödeme tarihinden itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen gecikme zammı oranları dikkate alınarak hesaplanan kanuni faizi ile birlikte anılan Kanun hükümlerine göre geri alınır. Haksız ödemenin yapılmasında ödemeyi sağlayan, belge veya belgeleri düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler, geri alınacak tutarların tahsilinde müştereken sorumlu tutulurlar.

(2) 2019 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Karar kapsamındaki destekleme ödemelerinden, idari hata sonucu düzenlenen belgelerle yapılan ödemeler hariç, haksız yere yararlandığı tespit edilen üreticiler ile idari hata sonucu sehven yapılan fazla ödemeyi iade etmeyen üreticiler 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmazlar.

Yürürlükten kaldırılan tebliğ

MADDE 13 – (1) 17/9/2018 tarihli ve 30538 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çiftlik Muhasebe Veri Ağı Sistemine Dâhil Olan Tarımsal İşletmelere Katılım Desteği Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2018/30) yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

MADDE 14 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 15 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Tarım ve Orman Bakanı yürütür.

 

Ekleri için tıklayınız.

 

 


Kaynak: Resmi Gazete – 14 Kasım 2019
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ciftlik-muhasebe-veri-agi-cmva-sistemine-dahil-olan-tarimsal-isletmelere-katilim-destegi-odenmesine-dair-teblig-yayinlandi-14-kasim-2019/feed/ 0