ödendiği – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 15 May 2024 17:08:11 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Geçmiş ayların eksik çalışma günlerini sonraki ayların MUHSGK beyannamesinde bildirebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/gecmis-aylarin-eksik-calisma-gunlerini-sonraki-aylarin-muhsgk-beyannamesinde-bildirebilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/gecmis-aylarin-eksik-calisma-gunlerini-sonraki-aylarin-muhsgk-beyannamesinde-bildirebilir-miyiz/#respond Wed, 15 May 2024 23:00:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=151325 Ocak ayında isçilerin çalışma günlerinin eksik hesaplanıp ödendiği fark edildi. O çalışma günlerine ait ücretleri Mayıs ayında ödenecek. Ocak ayı bordro ve beyannamelerinin düzeltilmesi gerekir mi? Yoksa bu ücretleri Mayıs ayı beyannamesine ve bordrolarına eklemek yeterli olur mu? Uygun uygulama nasıl olmalıdır?

Hizmetin meydana geldiği ay Ocak olduğu için Ocak ayı bordro ve MUHSGK beyannamesinin düzeltilmesi gerekmektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gecmis-aylarin-eksik-calisma-gunlerini-sonraki-aylarin-muhsgk-beyannamesinde-bildirebilir-miyiz/feed/ 0
Halka açık olmayan A.Ş.’lerin hisse devrinde 2 yıllık sürenin hesabı ne zaman başlar? https://www.muhasebenews.com/halka-acik-olmayan-a-s-lerin-hisse-devrinde-2-yillik-surenin-hesabi-ne-zaman-baslar/ https://www.muhasebenews.com/halka-acik-olmayan-a-s-lerin-hisse-devrinde-2-yillik-surenin-hesabi-ne-zaman-baslar/#respond Tue, 23 Apr 2024 08:33:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150735 Halka açık olmayan anonim şirketlerin hisse devrinde 2 yıllık sürenin hesabı sermayenin ödendiği tarihte mi başlar, nama yazılı pay senetlerinin bastırıldığı tarihte mi?

Hisse senedi veya geçici İlmühabere sahip oluma tarihinden itibaren 2 yıllık süre başlar.

Ortak; hisse sahibi olduğu tarihte hisse senedi veya Geçici ilmühaber belgesine de aynı tarihde sahip olması gerekir. Sermayenin ödeme tarihi ile konun ilgisi yoktur.


BENZER İÇERİK

Anonim Şirketlerde  Hisse Devirlerinden Elde Edilen Kazancın  Vergilendirilmesi

1- TÜRK TİCARET KANUNUNDA PAY SENEDİ BASTIRILMASI VE İLMÜHABER ÇIKARTILMASI AŞAĞIDAKİ GİBİ TANIMLANMIŞTIR.

MADDE 486- (1) Şirketin ve sermaye artırımının tescilinden önce çıkarılan paylar geçersizdir; ancak, iştirak taahhüdünden doğan yükümlülükler geçerliliklerini sürdürür.  Paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır. Yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararı tescil ve ilan edilir, ayrıca şirketin internet sitesine konulur.

Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır.  Azlık istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır.  Tescilden önce pay senedi çıkaran kimse, bundan doğan zararlardan sorumludur.

2- Hisse Senedi Veya  İlmühaber Olduğu Durumlarda Vergilendirme:


Hisse Senedi Bastırılmışsa: İki yıldan fazla süre ile elde tutulan hisse senetlerinin, elden çıkartılmasından doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun, gelir vergisine tabi değildir.

Geçici İlmühaber Bastırılmışsa: İlmühaberler de hisse senedi olarak kabul ediliyor (Bkz. 232 No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği). Bu nedenle, ilmühaberlerin elden çıkartılması da hisse senetlerinin elden çıkartılması gibi değerlendirilecektir.

Borsa İstanbul’da işlem gören A.Ş. hisselerinin Gerçek Kişilerce alım-satımından elde edilen kazançlar Yıllık Gelir Vergisi beyanına ve Gelir Vergisi stopajına da tabi değildir.(GVK  Geçici Madde 67)

3- Hisse Senedi Veya  İlmühaber Olmadığı Durumlarda Vergilendirme:

Anonim şirket ortağı, hissesini kaç yıl sonra ve kime satarsa satsın, bundan doğan kazanç “Değer artışı kazancı” olarak gelir vergisine tabi tutulur. (GVK Mük. Md. 80/4). Kazancın hesaplanmasında, hissenin iktisap (edinme) bedeli endekslemeye tabi tutulur ve elde edilen kazançtan istisna düşülür. (Endeksleme sistemi ve hesaplaması Rehberimizin Değer Artış Kazançlarının Vergilendirilmesi bölümündedir.)

4- Geçici  İlmühaber  (A.Ş. Lerde Hisse Senedi Yerine Geçer)

Türkiye’de faaliyet gösteren Anonim Şirketlerin yaklaşık yüzde 90’ı ‘aile şirketi’ olduğu için TTK hükümlerine göre Hisse senedi veya geçici ilmühaber bastırmadan işlem yapmaktadırlar. Oysa ;Gelir Vergisi Kanununa göre A.Ş Hisselerinin satılmasından elde edilen kazançlar “Değer Artışı Kazancı” olarak Gelir Vergisine  tabidir.

5- Geçici  İlmühaber  hisse senedinin yerini tutar mı?

Anonim şirketlerde Geçici ilmühaber; ister hamiline ister nama yazılı olsun, hisse senedinin yerini tutmak üzere, bir ara devre için çıkartılan geçici senetler anlamına gelir.

Geçici ilmühaber, gelecekteki hisse senedinin yerini tuttuğu için pay sahipliği haklarını da içeriyor. Ancak geçici olarak çıkarılmalarına rağmen, taşıdıkları pay sahipliği hakları geçici nitelikte değil, kalıcı niteliktedir.

5- Geçici İlmühaber nasıl düzenlenir?

Geçici ilmühaberler; hisse senetleri ile değiştirileceği ve onların yerine geçeceği için, biçim ve kapsam yönlerinden, tıpkı hisse senetleri gibi düzenlenmek zorunda. Hisse senetlerinin ne şekilde düzenleneceği ise, Türk Ticaret Kanunun belirlenmiştir. İlmühaberlerin, hisse senetleri ile değiştirilmesi nedeniyle alınan hisse senetlerinin edinme yani “iktisap tarihi olarak”, ilmühaberlerin elde edildiği tarih göz önüne alınır.

6- Geçici İlmühaber çıkartmak için izin almaya gerek var mıdır?

Geçici ilmühaber çıkarmak için, herhangi bir kurumdan izin almaya gerek yok. Hisse senedine benzeyen bu ilmühaberler, herhangi bir matbaada bastırılabileceği gibi, bilgisayarda hazırlanıp çoğaltılması da mümkündür.

7- Geçici İlmühaberlerin satılması durumunda gelir vergisi ödenir mi?

Geçici İlmühaberlerin elden çıkartılması durumunda, bundan doğan kazançların vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun, hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerin uygulanmaktadır. Buna göre; geçici ilmühaberlerin edinme tarihinden itibaren ‘iki yıl içerisinde’ elden çıkarılması halinde, elde edilen kazanç, değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi olacaktır.

Bu süreler geçtikten sonra (İki yıldan sonra) elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç ise tutarı ne olursa olsun hiçbir şekilde vergiye tabi tutulmayacaktır. Maliye Bakanlığı’nın 232 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği (23.03.2000 Tarih ve 23998 sayılı Resmi Gazete) ile yaptığı açıklamaya göre; geçici ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde; Gelir Vergisi Kanunu’nun, hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir

8- Geçici İlmühaberde hangi bilgiler bulunmalıdır? 

GEÇİCİ İLMÜHABER

…………………………ANONİM ŞİRKETİ
…………………………İSTANBUL

Ticaret Sicil Numarası
Düzenleme Tarihi
Seri No
Sıra No

ŞİRKETİN:
Şirketin Toplam Nominal Sermayesi
Toplam Pay Adedi
Bir Hissenin Nominal Değeri

ORTAĞIN  :
Adı Soyadı
T.C. Kimlik Numarası
İkametgah Adresi
Nominal Sermayesi
Hisse Adedi


LİMİTED ŞİRKETLERDE HİSSE SATIŞ KAZANÇ İSTİSNASI VAR MIDIR?

Limited şirketlerin hisse satışları değer artış kazancına tabidir. A.Ş.’lerdeki hisse satış kazancı istisnası limited şirketlerde yoktur.

Limited Şirket hisse senedi bastırmış olsa dahi ve aradan kaç yıl geçerse geçsin değer artış kazancı yönünden hesaplama yapılacaktır.

Hisseler kazanç elde ederek satılmışsa değer artış kazancı yönünden yapılacak hesaplamada gelir vergisine tabi bir kazanç oluşursa izleyen yılın mart ayında gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmelidir.

Hisseler nominal değer üzerinden satılmışsa bir kar oluşmayacağı için buyana tabi bir gelir de olmayacaktır.


Değer Artış Kazancı İle İlgili Açıklamalar


DEĞER ARTIŞ KAZANCI HESAPLAMASI İÇİN

https://www.muhasebenews.com/deger-artis-kazanci-hesaplama/

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/halka-acik-olmayan-a-s-lerin-hisse-devrinde-2-yillik-surenin-hesabi-ne-zaman-baslar/feed/ 0
Şirket hisse devri olsa bile sermaye hesabının enflasyon düzeltmesi sermayenin ödenme tarihleri baz alınarak yapılır https://www.muhasebenews.com/sirket-hisse-devri-olsa-bile-sermaye-hesabinin-enflasyon-duzeltmesi-sermayenin-odenme-tarihleri-baz-alinarak-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/sirket-hisse-devri-olsa-bile-sermaye-hesabinin-enflasyon-duzeltmesi-sermayenin-odenme-tarihleri-baz-alinarak-yapilir/#respond Sat, 13 Apr 2024 06:14:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150472 Şirket ortaklarımız 2 yıl önce el değişti 500 hesabın enflasyon düzeltmesini yaparken son devir tarihini mi dikkate almalıyız yoksa sermayenin ödendiği şirket kuruluş ve sermaye artırım tarihlerini mi?

Şirketin ortaklarının değişmesi 500 hesabı değiştirmez. Sermayenin ödendiği şirket kuruluş ve sermaye artırım tarihleri baz alınır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-hisse-devri-olsa-bile-sermaye-hesabinin-enflasyon-duzeltmesi-sermayenin-odenme-tarihleri-baz-alinarak-yapilir/feed/ 0
Döviz bürosu açmak için ödenen harç gider yazılır mı? https://www.muhasebenews.com/doviz-burosu-acmak-icin-odenen-harc-gider-yazilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/doviz-burosu-acmak-icin-odenen-harc-gider-yazilir-mi/#respond Sun, 08 Oct 2023 17:28:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146927 A grubu yetkili müessese (döviz büfesi) şube açmak için hazine bakanlığına ödediği harçları gider yazabilir mi? Diderleştirebilirse tamamı ödendiği yılda mı yoksa amortisman şeklinde mi?

Harç; geri alınmayan hazineye ödenen bir nevi vergidir. Tamamı gider yazılır.


Döviz bürolarının sermaye artışından Bakanlık ön izni gerekli olacak ve ön izin başvurusunda da tespit raporu gerekli olacaktır. Kayıtların eksikliği, ulaşılamaması veya çok el değiştirmesi maalesef ki mazeret olarak değerlendirilmesi konu dahi olmayacaktır, ancak kayıtlara ulaşılamaması halinde Raporunuzda mevcut hesap bilgilerine yer verilerek ödenmiş olduğu ve ödenmiş sermayenin özvarlık içinde TTK 376 ya göre korunduğunun tablo ve dip notu ile yer verilmesi gerekiyor.


SIKÇA SORULAN SORULAR-DÖVİZ BÜROLARI

Yetkili müesseselerin kamera veya görüntü kayıt sistemi kurması zorunlu mudur?

Yetkili müesseselerin kamera veya görüntü kayıt sistemi kurması zorunludur. Söz konusu sistem Tebliğ’in 26 ncı maddesinde yer alan hükümlere uygun olarak kurulmak zorundadır.

Yetkili müesseseler için yatırılacak başvuru ücretleri hangi hesaplara yatırılacaktır?

Maliye Bakanlığı’nın belirleyeceği hesaba yatırılacak olan başvuru ücretine ilişkin bilgi ayrıca Bakanlığımız internet sitesinden duyurulacaktır.

Yetkili müesseseler için yatırılacak başvuru ücretleri şirketin faaliyet izninin iptal edilmesi durumunda iade edilmekte midir?

Başvuru ücretleri yetkili müessese faaliyet izni iptali durumunda iade edilmemektedir.

A grubu yetkili müesseseler yabancı para transferi yapabilirler mi?

A grubu yetkili müesseseler aynı iş günü içerisinde transfer emrinin verilmesi veya işleme konu fiziki teslimatın yapılması şartıyla; bankalar, yetkili müesseseler ve müşterileriyle transfer gerçekleştirebilen kuruluşlar aracılığıyla yabancı para almak, satmak ve ayrı cins yabancı paralarla değiştirme işlemlerini yapabilirler. Bu işlemlerde yetkili müesseselerin Tebliğ’in “Yabancı para alım satım hesaplarının işleyişi” başlıklı 23 üncü maddesindeki hükümlere uyması gerekmektedir.

B grubu yetkili müesseseler yabancı para transferi yapabilirler mi?

B grubu yetkili müesseseler aynı iş günü içerisinde transfer emrinin verilmesi veya işleme konu fiziki teslimatın yapılması şartıyla; bankalar, yetkili müesseseler ve müşterileriyle bankacılık aracılığıyla yapılan transferler yoluyla yabancı para alım, satım ve ayrı cins yabancı paralarla değişim işlemleri yapabilirler. Bu işlemlerde yetkili müesseselerin Tebliğ’in “Yabancı para alım satım hesaplarının işleyişi” başlıklı 23 üncü maddesindeki hükümlere uyması gerekmektedir.

A grubu ya da B grubu yetkili müessese olarak faaliyet göstermek için yapılacak yeni başvurularda hangi prosedürlerin uygulanması gereklidir?

A grubu ya da B grubu yetkili müessese olarak faaliyet göstermek için ilk olarak Bakanlığımıza Tebliğ’in 6 ncı maddesinde “Kuruluş şartları” başlığı altında yer alan şartları sağlayarak kuruluş izni başvurusunda bulunulması gerekmektedir. Bu kapsamda,  Tebliğ’in 7 nci maddesinde “Başvuru” başlığı altında yer alan belgeler ile Bakanlığımıza başvuruda bulunulması zorunludur. Kurucular, kuruluş izni tarihinden itibaren 90 gün içerisinde yetkili müessesenin kuruluş işlemlerini tamamlayarak faaliyet izni almak üzere Bakanlığa başvuruda bulunurlar. Söz konusu süre içerisinde başvuru yapmayan şirketlerin kuruluş izni iptal edilmiş sayılır. Bakanlık zorunlu hallerin tevsiki kaydıyla söz konusu süreyi en fazla 90 güne kadar uzatabilir. Faaliyet izni almak üzere yapılacak başvuruların Tebliğ’in 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan belgeler ile birlikte Bakanlığımıza iletilmesi zorunludur.

Mevcut yetkili müesseselerin B Grubu yetkili müessese seçimi yaptıktan sonra A grubuna geçmek istemeleri herhangi bir ek yükümlülük gerektirmekte midir?

Mevcut yetkili müesseseler için A ya da B grubuna geçiş için 1.1.2019 tarihine kadar tercih zorunluluğu bulunmaktadır. Bu kapsamda, B grubu olduktan sonra A grubu için başvuru yapılması durumunda A grubu için yeni kuruluşta istenilen tüm yükümlülükler ayrıca talep edilecek olup, geçiş hükümleri uygulanmayacaktır.

İç kontrol görevlisi şirket çalışanları veya ortakları arasından atanabilir mi?

İç kontrol görevlileri taşıması zorunlu olan şartlara sahip olması durumunda şirket çalışanları veya ortaklar arasından da atanabilir.

İç kontrol görevlisi hangi özellikleri taşımalıdır?

İç kontrol görevlileri Tebliğin 15 inci maddesi kapsamındaki şartları taşımak zorundadır.

Yetkili müesseselerde iç kontrol görevlisi bulundurulması zorunlu mudur?

A grubu yetkili müesseselerde iç kontrol görevlisi bulundurulması zorunludur. B grubu yetkili müesseselerde böyle bir zorunluluk yoktur.

A grubu yetkili müesseseler hangi faaliyetlerde bulunabilir?

A grubu yetkili müesseseler Türk Parası Kıymetini Koruma ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde B grubu yetkili müesseselerin faaliyet konularına ilave olarak aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunabilirler: – Borsaya üye olmak kaydıyla, ilgili yönetmelik ve mevzuat hükümleri çerçevesinde kıymetli taşlar ile standart ve standart dışı işlenmemiş kıymetli madenlerin ithalini, ihracını ve Borsada sürdürülmekte olan kıymetli maden ve taşlara ilişkin işlemleri yapmak. – Aynı iş günü içerisinde transfer emrinin verilmesi veya işleme konu fiziki teslimatın yapılması şartıyla; bankalar, yetkili müesseseler ve müşterileriyle transfer gerçekleştirebilen kuruluşlar aracılığıyla yabancı para almak, satmak ve ayrı cins yabancı paralarla değiştirmek. – Elektronik para kuruluşu ve ödeme kuruluşlarının temsilcisi olarak faaliyet göstermek. – Bakanlıkça izin verilmesi halinde merkez ve/veya şube adresleri ile uygun görülen diğer yerlerde para makineleri aracılığıyla yabancı para alım satımı ve buna ilişkin işlemleri yapmak. – Tutar sınırlaması olmaksızın banka kartları ve 10 bin ABD Dolarına kadar ön ödemeli kartlar aracılığıyla yabancı para alım satımı yapmak. – Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar dâhilinde Bakanlıktan izin alınması şartıyla, yurt dışına madeni yabancı para veya Türk Lirası banknot sevkiyatı gerçekleştirmek. – Zamanla ortaya çıkacak ihtiyaç ve talepler doğrultusunda Bakanlıkça uygun görülen diğer faaliyetleri gerçekleştirmek. A grubu yetkili müesseseler, yukarıda belirtilen faaliyetler haricinde faaliyetlerde bulunamazlar. Ayrıca, ticaret unvanlarında, iş yeri açma ruhsatlarında, ilan ve reklamlarında, iş yerlerinde veya internet sitelerinde bu faaliyetler haricinde işlem yaptıkları izlenimini yaratacak hiçbir kelime, deyim ve işaret kullanamazlar. Tebliğ’in 29 uncu maddesinde yer alan hükümler uyarınca anılan faaliyet konularına ve kısıtlamalara aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen yetkili müessese hakkında 1567 sayılı Kanun uyarınca yasal işlem başlatılır ve yetkili müessesenin faaliyet izni Bakanlıkça iptal edilir. Bu kapsamda faaliyet izni iptal edilen yetkili müessese ve hissedarları 5 yıl boyunca yeni yetkili müessese kuruluş veya faaliyet izni başvurusunda bulunamazlar.

B grubu yetkili müesseseler hangi faaliyetlerde bulunabilir?

B grubu yetkili müesseseler Tebliğ’in 4 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunabilirler: – Kaydi para hariç yabancı paraları almak ve satmak. – Kaydi para hariç yabancı paraları daha küçük veya daha büyük küpürlerle, ayrı cins kaydi para hariç yabancı paralarla değiştirmek. – Merkez Bankasınca tespit edilen usul ve esaslar çerçevesinde dövizi natık çekleri satın almak. – Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından üretilen basılı altınlar (milli ziynet ve meskük ve benzeri) ile bir kilogramdan küçük bar veya külçe şeklindeki standart işlenmemiş altınların alım satımını yapmak. – Aynı iş günü içerisinde transfer emrinin verilmesi veya işleme konu fiziki teslimatın yapılması şartıyla; bankalar, yetkili müesseseler ve müşterileriyle bankacılık aracılığıyla yapılan transferler yoluyla yabancı para almak, satmak ve ayrı cins yabancı paralarla değiştirmek. B grubu yetkili müesseseler, yukarıda belirtilen faaliyetler haricinde faaliyetlerde bulunamazlar. Ayrıca, ticaret unvanlarında, iş yeri açma ruhsatlarında, ilan ve reklamlarında, iş yerlerinde veya internet sitelerinde bu faaliyetler haricinde işlem yaptıkları izlenimini yaratacak hiçbir kelime, deyim ve işaret kullanamazlar. Tebliğ’in 29 uncu maddesinde yer alan hükümler uyarınca anılan faaliyet konularına ve kısıtlamalara aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen yetkili müessese hakkında 1567 sayılı Kanun uyarınca yasal işlem başlatılır ve yetkili müessesenin faaliyet izni Bakanlıkça iptal edilir. Bu kapsamda faaliyet izni iptal edilen yetkili müessese ve hissedarları 5 yıl boyunca yeni yetkili müessese kuruluş veya faaliyet izni başvurusunda bulunamazlar.

Kuruluş izni başvurusu sırasında gerekli mali güce sahip olduğuna ilişkin aranacak şartlar nelerdir?

Asgari şirket sermayesi, başvuru ücreti ve bloke hesap için gerekli olan toplam bedelin banka hesabında bulunduğuna dair dekont ya da hesap defterinin kurucular beyannamesi ile birlikte teslimi gerekmektedir. Bu kapsamda, A grubu yetkili müessese kuruluşları için 6 milyon TL, B grubu yetkili müesseseler için 1.3 milyon TL’nin banka hesabında bulunması zorunludur.

Kuruluş izni kapsamında verilecek Kurucular Beyannamelerinin doldurulmasında dikkat edilecek hususlar nelerdir?

Tebliğ’in 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin beşinci alt bendi kapsamında talep edilen “Kurucular Beyannamesi”nde belirtilen tüm alanların eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurulması önem arz etmektedir. Ayrıca, Tebliğ ekinde yer alan kurucular beyannamesinde bazı bölümlerde madde sayısı sınırlı bulunmaktadır. Ancak, beyanname sahibi kişiler söz konusu maddeleri ihtiyaç dahilinde çoğaltabilirler. Gerçeğe aykırı belge verildiğinin ya da beyanda bulunulduğunun tespiti halinde Tebliğ’in 29 uncu maddesinin yedinci fıkrasında yer alan hükümler uygulanacaktır.

Mevcut yetkili müesseselerin veya A grubu ve B grubu olarak faaliyet izni başvurusunda bulunacak şirketlerin unvanının ne şekilde düzenlenmesi gerekmektedir?

Tebliğ’in 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca A grubu yetkili müessese unvanında “yetkili müessese” B grubu yetkili müessese unvanında ise “sınırlı yetkili müessese” ibarelerinin bulunması zorunlu olup aşağıdaki örneklere göre unvanların belirlenmesi mümkündür. Örnek:        ABC Yetkili Müessese AŞ (A Grubu için örnek unvan) XYZ Sınırlı Yetkili Müessese AŞ (B Grubu için örnek unvan)

Elektronik para kuruluşu ve ödeme kuruluşlarının temsilcisi olarak faaliyet göstermek için ne tür bir yol izlenmesi gereklidir?

Elektronik para kuruluşu ve ödeme kuruluşlarının temsilcisi olarak faaliyet göstermek için Elektronik para kuruluşu ve ödeme kuruluşları ile Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Mevzuat kapsamında anlaşma yapılarak Tebliğ’in 19 uncu maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca Bakanlığımızca Yetkili Müessese Bilgi Sistemi üzerinden bildirim yapılması gerekmektedir.

Para makineleri aracılığıyla işlem yapmadan önce Bakanlıktan izin alınması gerekli mi?

Bakanlıktan her bir para makinesinin koyulacağı yer için ayrıca izin alınması zorunludur. Para makineleri aracılığıyla işlem yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça ilerleyen dönemde belirlenecektir.

Banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile nasıl işlem yapılacaktır?

Banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile işlem yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça ilerleyen dönemde belirlenecektir.

A grubu yetkili müesseseler için Bakanlıkça ayrıca uygun görülen faaliyetlerde bulunmak için nasıl bir yol izlenecektir?

İlk olarak, A gurubu yetkili müesseselerin Tebliğ’in 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendi kapsamında Yetkili Müessese Bilgi Sistemi üzerinden Bakanlığımıza başvuruda bulunması gerekmektedir. Bu kapsamda, Bakanlığımızca değerlendirilip izin verilmesi uygun görülen faaliyet konuları Bakanlığımız internet sitesinde ilan edilecektir. Bakanlıkça izin verilmeyen başvurular da internet sitesi üzerinden ayrıca ilan edilecektir.

B Grubu yetkili müesseseler ödeme kuruluşu ya da elektronik para kuruluşları aracılığıyla müşterileri, yetkili müesseseler ve bankalar ile yabancı para alım satımı gerçekleştirebilmeleri mümkün müdür?

B grubu yetkili müesseselerin sadece bankalar aracılığıyla müşterileriyle, yetkili müesseseler ve bankalar ile yabancı para alım satımı gerçekleştirmeleri mümkündür. B grubu yetkili müesseseler ödeme kuruluşu ya da elektronik para kuruluşları aracılığıyla işlem gerçekleştiremezler.

Mevcut durumda kıymetli maden aracı kuruluşu olarak faaliyet gösteren yetkili müesseselerin yapması gereken işlemler nelerdir?

Mevcut durumda kıymetli maden aracı kuruluşu olarak faaliyet gösteren yetkili müesseseler faaliyetlerine devam etmek istemeleri durumunda 1.1.2019 tarihine kadar Bakanlığımıza A grubu yetkili müessese olarak faaliyet göstermek için başvuru yapmak zorundadır. Başvuru yapıldıktan sonra ise 1.7.2019 tarihine kadar 2018-32/45 Sayılı Tebliğ’in 6, 7 ve 9 uncu maddelerde öngörülen şartları yerine getirmek zorundadır. 1.07.2019 tarihine kadar öngörülen asgari sermaye ve bloke hesap/teminat mektubu yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilenlere yazı ile uyarı yapılarak 90 güne kadar ek süre verilir. 1.1.2019 tarihine kadar hiçbir şekilde başvuruda bulunmayan veya ek süre dahil olmak üzere yukarıda belirtilen sürelerde yükümlülüklerini yerine getirmeyen yetkili müesseselerin faaliyet izni iptal edilecektir. Söz konusu başvuru sonuçlanıncaya kadar kıymetli maden aracı kuruluşu olarak faaliyet gösteren yetkili müesseseler bu faaliyetlerine devam edebilirler. Ancak, kıymetli maden aracı kuruluşu olan yetkili müesseselerin B grubu yetkili müessese olarak faaliyet göstermek üzere başvuruda bulunmaları durumunda söz konusu başvuru sonuçlandıktan sonra kıymetli maden aracı kuruluşu olarak faaliyet göstermeleri mümkün değildir.

Yetkili Müessese Bilgi Sistemi’ne nasıl kayıt olabilirim?

www.turkiye.gov.tr
 internet adresi aracılıyla e-devlet sistemi üzerinden yetkili müessese bilgi sistemine giriş sağlanabilecektir. Bu kapsamda, mevcut yetkili müesseselerin başvuruları Bakanlığımıza bildirilen kullanıcı bilgileri üzerinden alınacak olup, yeni başvurular için şirket adına başvuru yapan ilk kişi kullanıcı olarak belirlenecektir.

Yetkili Müessese Bilgi Sistemi nedir?

Yetkili müesseselerin Bakanlığımızdan alacağı tüm izinler ve Bakanlığımıza yapacakları bildirimlerin yapılacağı, takip edileceği ve www.turkiye.gov.tr internet adresi aracılıyla e-devlet sistemi üzerinden erişim sağlanabilecek olan sistemdir.

 

Maddi Yükümlülükler

Grup Mekez-Şube

Tutar

Asgari Ödenmiş Sermaye Miktarı A Grubu Merkez 5 milyon TL
Her Bir Şube 2 milyon TL
B Grubu   1 milyon TL
Bloke Hesabı/ Teminat Mektubu A grubu Merkez Asgari Ödenmiş Sermaye Miktarının Onda Biri
Her Bir Şube Asgari Ödenmiş Sermaye Miktarının Onda Biri
B grubu   Asgari Ödenmiş Sermaye Miktarının Onda Biri
Başvuru Ücreti Yeni Başvuru A grubu Merkez 500 bin TL
Her Bir Şube 200 bin TL
Yeni Başvuru B grubu   200 bin TL
Mevcut Yetkili müesseselerin A Grubu Tercihi Merkez 100 bin TL
Her Bir Şube 25 bin TL
Mevcut Yetkili müesseselerin Birleşme ile A Grubu Tercihi Merkez 100 bin TL
Her Bir Şube 25 bin TL
Mevcut Yetkili müesseselerin B Grubu Tercihi

 

B grubu için mevcut yetkili müesseseler haricinde yeni faaliyet izni için hangi tarihte başvurular kabul edilecektir?

1.1.2019 tarihinde B grubu olmak için yeni başvurular alınmaya başlanacaktır. Söz konusu tarihten önce Bakanlığa ulaşan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır. 1.03.2018’den sonra değerlendirilecek başvurular “Yetkili Müessese Bilgi Sistemi” üzerinden kabul edilecek olup, ön değerlendirmeler bilgi sistemi üzerinden yapılacaktır.

A grubu için mevcut yetkili müesseseler haricinde yeni faaliyet izni için hangi tarihte başvurular kabul edilecektir?

1.3.2018 tarihinde A grubu olmak için yeni başvurular alınmaya başlanacaktır. Söz konusu tarihten önce Bakanlığa ulaşan başvurular değerlendirmeye alınmayacaktır. 1.03.2018’den sonra değerlendirilecek başvurular “Yetkili Müessese Bilgi Sistemi” üzerinden kabul edilecek olup, ön değerlendirmeler bilgi sistemi üzerinden yapılacaktır.

Mevcut yetkili müesseseler A ya da B grubu yetkili müessese seçimini hangi tarihe kadar yapmak zorundadır?

Mevcut yetkili müesseseler 1.1.2019 tarihine kadar Bakanlığımıza A ya da B grubu olarak faaliyet göstermek için başvuru yapmak zorundadır. Başvuru yapıldıktan sonra ise 1.7.2019 tarihine kadar 2018-32/45 Sayılı Tebliğ’in 6, 7 ve 9 uncu maddelerde öngörülen şartları yerine getirmek zorundadır. 1.07.2019 tarihine kadar öngörülen asgari sermaye ve bloke hesap/teminat mektubu yükümlülüklerini yerine getirmediği tespit edilenlere yazı ile uyarı yapılarak 90 güne kadar ek süre verilir. 1.1.2019 tarihine kadar hiçbir şekilde başvuruda bulunmayan veya ek süre dahil olmak üzere yukarıda belirtilen sürelerde yükümlülüklerini yerine getirmeyen yetkili müesseselerin faaliyet izni iptal edilecektir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/doviz-burosu-acmak-icin-odenen-harc-gider-yazilir-mi/feed/ 0
Avukatlık ücretinin borçlu (davayı kaybeden) tarafından, doğrudan avukata ödendiği durumlarda, e-SMMM kimin adına düzenlenecek? https://www.muhasebenews.com/avukatlik-ucretinin-borclu-davayi-kaybeden-tarafindan-dogrudan-avukata-odendigi-durumlarda-e-smmm-kimin-adina-duzenlenecek/ https://www.muhasebenews.com/avukatlik-ucretinin-borclu-davayi-kaybeden-tarafindan-dogrudan-avukata-odendigi-durumlarda-e-smmm-kimin-adina-duzenlenecek/#respond Fri, 06 Oct 2023 07:47:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146886

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergisi Kanunu

 

Sayı

:

E-62030549-120[94-2021/516]-718872

07.07.2023

Konu

:

Serbest meslek erbabı kişilere icra dairesi aracılığı ile banka üzerinden yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi kesintisinin nasıl yapılacağı ile belge düzeninin nasıl olacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, sinema ve televizyon program ve film yapımı faaliyetinde bulunan şirketiniz yönetimine İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas No.lu kararıyla dışarıdan kayyum heyetinin tayin edildiği, anılan Mahkeme tarafından şirketin tüm alacak ve borçlarıyla tahsilat ve ödemelerinin münhasıran … Bankasının Levent şubesindeki şirketiniz hesabı üzerinden gerçekleştirilmesine karar verildiği, şirketiniz aleyhine açılan icra dosyaları kapsamında haciz ihbarnameleriyle şirketinizin bahse konu hesabından haczen tahsil edilen ödemelerin bazılarının serbest meslek erbabı sanatçı ve avukatlara yapıldığı belirtilerek, bu şekilde yapılan ödemelerde tevkifat yükümlülüğü ve belge düzeninin nasıl olması gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– “Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. …”,

– “Serbest meslek kazancının tesbiti” başlıklı 67 nci maddesinde, “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.

Serbest meslek erbabı için,

1.Ittıla hasıl etmeleri kaydiyle, namlarına kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması;

2. Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki (Temlikin ivazlı olup olmadığına bakılmaz. İvazlı temliklerde ivazın tahsil şartı aranmaz.) veya müşterisine olan borcu ile takası;

Tahsil hükmündedir. …”,

– “Vergi tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

2. Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (Noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç);

… vergi tevkifatı yapılır.

(7194 sayılı kanunun 16 ncı maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük: 07.12.2019) 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılır.

Yukarıdaki bentlerde yazılı vergi tevkifatının yapılmasında 96 ncı madde hükmü göz önünde tutulur.

…”,

hükümleri yer almaktadır.

Aynı Kanunun 96 ncı maddesinde hesaben ödemenin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği, 98 inci maddesinde ise; 94 üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri karlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi ayın yirmiüçüncü günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, konu ile ilgili açıklamaların yapıldığı 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;

– “Vekalet ücretlerinde vergi tevkifatı uygulaması” başlıklı 25 inci maddesinde;

“(1) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında gelir vergisi tevkifatı yapmaya mecbur olan kişi ve kurumlar belirtilmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasının; (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen ücretlerden 103 üncü ve 104 üncü maddelere göre, (2) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır. 

(2) 7194 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle, mahkemelerce veya icra ve iflas müdürlüklerince karşı tarafa yükletilen, avukatlara ait olan ve serbest meslek kazancına dahil edilmesi gereken vekalet ücretleri üzerinden, kimlerin tevkifat yapmakla yükümlü olduğu hususuna açıklık kazandırılmıştır. Buna göre, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılanlar tarafından 2004 sayılı Kanun ile 1136 sayılı Kanun uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin; 

a) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından doğrudan avukata ödendiği durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, 

b) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından avukata ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, 

c) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından alacaklı (davayı kazanan) tarafa ödendiği durumlarda, alacaklı (davayı kazanan) tarafından avukata ödeme yapılması esnasında, gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. 

 (5) Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir. Bu durumda gelir vergisi tevkifatının KDV hariç tutar üzerinden yapılması gerektiği tabiidir. 

(6) İcra işleminin durdurulması için, ilama karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlunun ilamın icrasını durdurabilmek için takip edilen vekalet ücreti dahil borç tutarı için teminat verildiği ve istinaf veya temyiz başvurusunun reddedilmesi üzerine teminata konu paranın alacaklının avukatına ödendiği durumlarda, vekalet ücretine ilişkin nakden veya hesaben ödemenin ne zaman gerçekleşeceği bilinemeyeceğinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Aynı şekilde, icra işlemleri sonucu borçluya haciz uygulanması ve hacze konu mallarının satılması veya borcun, kefil ve benzeri üçüncü kişilerden tahsil edilmesi durumlarında da borçlunun gelir vergisi tevkifatı yapması söz konusu olmayacaktır. Bu durumlarda da serbest meslek erbabı olan avukat tarafından borçlu adına serbest meslek makbuzu düzenlenerek avukat tarafından elde edilen tevkifata konu olmayan vekalet ücreti, serbest meslek kazancına dahil edilerek ilgili geçici vergilendirme dönemleri ve yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecektir.”,

– “Vekalet ücreti ödemelerinde belge düzeni” başlıklı 26 ncı maddesinde ise;

“(1) 213 sayılı Kanunun 236 ncı maddesinde, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim ederek bir nüshasını müşteriye vermek ve müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına alınmıştır.

(2) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, doğrudan avukata ödendiği durumlarda, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun borçlu (davayı kaybeden) adına düzenlenmesi gerekmektedir.

(3) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından, icra ve iflas müdürlükleri aracılığıyla avukata ödendiği durumlarda, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun borçlu (davayı kaybeden) adına düzenlenmesi gerekmektedir. Bu durumda düzenlenen makbuzun bir nüshasının icra iflas müdürlüğüne verilmesine gerek bulunmamaktadır.

(4) Vekalet ücretinin, borçlu (davayı kaybeden) tarafından gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan alacaklıya (davayı kazanan) ödenmesi halinde, alacaklı (davayı kazanan) tarafından borçlu (davayı kaybeden) adına fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi gerekmektedir.

(5) Alacaklı (davayı kazanan) tarafından söz konusu vekalet ücretinin serbest meslek erbabı olan avukata ödenmesi halinde, avukat tarafından serbest meslek makbuzunun ödemeyi yapan alacaklı (davayı kazanan) adına düzenlenmesi gerekmektedir.

(6) Alacaklı (davayı kazanan) tarafından söz konusu vekalet ücretinin ücretli çalışanı olan avukata ödenmesi halinde ise ödemenin ücret bordrosu düzenlenmek suretiyle yapılması gerekmektedir.

…”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizden alacaklı serbest meslek erbabı sanatçı ve avukatlarca şirketiniz aleyhine açılan icra dosyalarına ilişkin haciz ihbarnamelerine istinaden … Bankasının Levent şubesindeki şirketiniz hesabından söz konusu alacaklılara ödenmek üzere haczen yapılan vekalet ücreti ödemeleri dahil yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Bu durumda söz konusu serbest meslek erbabı sanatçı ve avukatlar tarafından şirketiniz adına serbest meslek makbuzu düzenlenecek, bu kişiler tarafından elde edilen tevkifata konu olmayan vekalet ücreti ödemeleri dahil yapılan ödemeler, serbest meslek kazancına dahil edilerek ilgili geçici vergilendirme dönemleri ve yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecektir.

Diğer taraftan, şirketiniz hesabından haczen yapılan bahse konu vekalet ücreti ödemeleri dahil yapılan ödemelerde, karşı tarafça serbest meslek makbuzunun düzenlenmemesi veya geç düzenlenmesi halinde serbest meslek makbuzu düzenlemeyen veya geç düzenleyen serbest meslek erbabının Şirketiniz tarafından vergi dairenize bildirilmesi halinde, ilgili serbest meslek erbabı hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunun ilgili hükümleri çerçevesinde gerekli cezai işlemlerin uygulanacağı tabiidir.

VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasındaki, “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü uyarınca vergi sistemimiz, mükelleflerin mal teslimi, hizmet ifası ve diğer muameleler sebebiyle bir vesika düzenlenmesini benimsemiş olup, söz konusu işlemlerin esas itibariyle mezkûr Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

Aynı Kanunun, ”Makbuz mecburiyeti” başlıklı 236 ncı maddesinde ise serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanunun 353 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası, “1. Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227 nci ve 231 inci maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 240 (1.1.2020’den itibaren 380 TL) Türk lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 120.000 (1.1.2021’den itibaren 190.000 TL) Türk lirasını geçemez.” hükümlerine amirdir.

Bu itibarla, serbest meslek makbuzu, serbest meslek faaliyetine ilişkin her türlü tahsilatı (mahkeme ilamında ödenmesine hükmedilenler ile icra yoluyla tahsil edilenler dahil) belgelendirmek için düzenlenmesi gereken bir belge olup, bu kapsamda avukatlık ücretinin tahsilinde de, tahsilatın yapıldığı anda müşteri adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi Kanunen zorunludur.

Buna göre, Asliye Ticaret Mahkemesi kararıyla kayyum atanan şirketin yine aynı mahkeme kararına istinaden tüm tahsilat ve ödemelerinin gerçekleştirilmesine karar verilen banka hesabından icra dairesi aracılığı ile serbest meslek erbaplarına yapılan ödemeler (vekalet ücreti ödemlerinde, doğrudan alacaklı taraf avukatına yapılan vekalet ücreti ödemleri) için, serbest meslek erbapları tarafından şirketiniz adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.

Alacaklı taraf vekalet ücretinin, gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olan alacaklıya ödenmesi halinde ise mezkûr Kanunun 229 ve müteakip maddeleri çerçevesinde, alacaklı tarafından şirketiniz adına fatura düzenlenmesi icap etmektedir.

Söz konusu zorunluluklara uyulmaması durumunda yükümlüler hakkında mezkûr Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik edilmektedir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/avukatlik-ucretinin-borclu-davayi-kaybeden-tarafindan-dogrudan-avukata-odendigi-durumlarda-e-smmm-kimin-adina-duzenlenecek/feed/ 0
Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Poliçesinin giderini ödendiği gün tek kalemde mi hepsini gider yazmalıyız yoksa her ay ayrı kayıt mı atmalıyız? https://www.muhasebenews.com/mali-musavir-mesleki-sorumluluk-policesinin-giderini-odendigi-gun-tek-kalemde-mi-hepsini-gider-yazmaliyiz-yoksa-her-ay-ayri-kayit-mi-atmaliyiz/ Sat, 26 Mar 2022 12:23:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124722 Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Poliçesinin giderini ödendiği gün tek kalemde mi hepsini gider yazmalıyız yoksa her ay ayrı kayıt mı atmalıyız?

Poliçenin ilgili yıla ait olan tutarının tamamı gider yazılır


Serbest meslek kazancında Aralık ayına ait faturaların ertesi yılın Ocak ayında ödenmesi halinde indirim konusu yapılacağı dönem ile iş yerine ilişkin ödenen sigorta bedellerinin giderleştirilmesi.

Sayı: B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[68-2014/514]-75148
Tarih: 17/08/2015

T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

62030549-120[68-2014/514]-75148

17/08/2015

Konu

:

Serbest meslek kazancında Aralık ayına ait faturaların   ertesi yılın Ocak ayında ödenmesi halinde indirim konusu yapılacağı dönem ile   iş yerine ilişkin ödenen sigorta bedellerinin giderleştirilmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda mali müşavir olduğunuzu belirterek, Aralık ayına ait elektrik, su, doğalgaz, kırtasiye vb. masraflar için gider faturalarını serbest meslek defterine fatura tarihine mi ödeme tarihine göre mi gider yazmanız gerektiği, Aralık tarihli elektrik, su, doğalgaz faturalarının Ocak ayında ödenmesi halinde hangi dönemin kayıtlarına intikal ettirileceği ve KDV’nin indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ile işyerine ilişkin  tanzim edilen sigorta poliçesinin nasıl giderleştirilmesi gerektiği hususlarında bilgi talep ettiğiniz anlaşılmış olup konu hakkındaki Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmıştır.

GELİR VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

 Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır…”

– 67 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır…”

– 68 inci maddesinde ise; “Serbest meslek kazancının tespitinde aşağıda yazılı giderler hasılattan indirilir:

            1.Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler (İkametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgâh için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler. İşyeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgâhı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler.). …” hükümleri  yer almaktadır.

Öte yandan, serbest meslek kazançlarında geçerli olan “tahsil esası” kuralı gelirler ve giderler yönünden geçerli olduğundan, yıl içerisinde mal ve hizmet alım bedelleri ödemenin yapıldığı yılda  gider olarak dikkate alınacağı tabiidir.

Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde aralık ayına ait elektrik, su, doğalgaz, kırtasiye vb. masraflar için adınıza düzenlenmiş olan fatura bedelleri ile iş yerinizle ilgili sigorta poliçe bedellerinin ödemenin yapıldığı döneme ait serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU UYGULAMASI YÖNÜNDEN

KDV Kanununun;

1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

10 uncu maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geldiği,

29/1 inci maddesinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV den, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler nedeniyle ödenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV yi indirim konusu yapabilecekleri,29/3 üncü maddesinde, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği,

34/1 inci maddesinde ise, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait KDV nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanunî defterlere kaydedilmesi şartıyla indirilebileceği, hüküm altına almıştır.

Buna göre adınıza takvim yılı içinde gelen elektrik, su, doğalgaz, kırtasiye vb. gider faturaları ile ilgili olarak yüklenilen katma değer vergilerinin takvim yılı aşılmamak kaydı ile kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde genel esaslara göre indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan bir önceki yılın Aralık ayında tüketilen elektrik, su, doğalgaz bedellerine ait faturaların takip eden yılın Ocak ayında düzenlenmiş olması halinde ise bu faturalardaki katma değer vergisi söz konusu belgelerin defterlere kaydedildiği Ocak vergilendirme döneminde indirim konusu yapılabilecektir.

 


Kaynak: İSMMMO, GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
8.000 TL’nin üzerinde olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hak edişin fatura edildiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınacağı https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/ https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/#respond Sat, 15 Jan 2022 11:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120982

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.06.18.02-32Mük257-8044-729

15/09/2011

Konu

:

8.000.-TL?nin üzerinde olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hak edişin fatura edildiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınacağı

 

İlgide kayıtlı dilekçeniz incelenmesinden, kooperatifinizin … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi numaralı mükellefi olduğu, kooperatifiniz ile inşaat firması arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre dönemler halinde inşaat imalat miktarına göre hakediş ödemeleri yapıldığı ve bunların faturalarının firma tarafından düzenlendiği, fatura tutarlarının 8.000-TL üzerinde bulunması nedeniyle yıl içinde bu fatura tutarlarına mahsuben avans olarak söz konusu tutarın altında nakit ödemeler yapıldığı belirtilerek, 8.000-TL’nin altında olan avans ödemelerinin banka kanalıyla tevsik edilmesinde hakediş ödemeleri için fatura düzenlendiği tarihteki tutarın mı yoksa her bir avansın ödendiği tarihteki tutarın mı dikkate alınması gerektiği ile avans ödemelerinin makbuz karşılığında ödenip ödenmeyeceği hususlarında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin 2 nci fıkrasında Maliye Bakanlığının mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerincedüzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme konusunda yetkili olduğu hükmü yer almaktadır.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğunun kapsamı, işlem tutarı, başlangıç tarihleri ve uygulanma esasları yayımlanan 320, 323, 324, 332 ve 337 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 268 Seri No.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ve 1 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde düzenlenmiştir.

320 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “Yetki” başlıklı 2 nci maddesinin ikinci paragrafında; “Kanunda belirtilen banka, 4389 sayılı Bankalar Kanununa göre banka adı altında Türkiye’de kurulan kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bankaların Türkiye’deki şubelerini, benzeri finans kurumu ise Bankalar Kanununun 20 nci maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen özel finans kurumları olarak tespit edilmiştir.” hükmü mevcuttur.

Aynı Tebliğin”3.Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı, İşlem Tutarı ve Başlangıç Tarihi” başlıklı bölümünde; “…Birinci ve ikinci sınıftüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 10.000.-Türk Lirasını aşan tahsilat ve ödemelerinin (332 sıra Nolu Genel Tebliğ ile 1.5.2004 tarihinden sonra 8.000.-TL aşan tutarlar) banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracı kılınarak yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsiki zorunludur. Tespit edilen tutarın altında kalan tahsilat veya ödemelerin banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracılığıyla yapılması ihtiyaridir.

Tespit edilen tutarı aşan avansların da banka veya özel finans kurumları ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki zorunludur…” açıklamasına yer verilmiştir.

324 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 1-A Bölümünde, tevsik kapsamında olan mal ve hizmet bedelinin 8.000-TL’yi aşmasının yeterli olacağı, bir başka ifadeyle faturada gösterilen meblağın tevsik kapsamındaki tutarı aşmasının yeterli olduğu ve  bu bedelin farklı tarihlerde ödenmesinde her bir ödemenin tahsilat ve ödemenin yapılacağı kurumlardan geçirilmesi gerektiği açıklanmıştır.

Söz konusu düzenlemeler ile Vergi Usul Kanununun Mükerrer 257 nci maddesindeki yetkiye dayanılarak yayımlanan 320, 323, 324 ve 332 Sıra No.lu Genel Tebliğlerle yapılan düzenlemeler ile ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amaçlanmaktadır.

Buna göre, belirli bir malın teslimini veya belirli bir hizmetin yerine getirilmesini isteme hakkını temsil eden ve emtianın/hizmetin toplam bedelinden mahsup edilen avans ödemelerinin 8.000-TL’yi aşması halinde 320 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ kapsamında banka veya özel finans kurumları ile posta idaresi aracı kılınarak tevsik edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, hakediş tutarının 8.000-TL’yi aşması durumunda, bu hakediş bedeline mahsup edilmek üzere ödenen avansların da bankalar, katılım bankaları veya posta idareleri aracı kılınarak ödenmesi gerekmektedir.


Kaynak: GİB ÖZELGE
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/8-000-tlnin-uzerinde-olan-avans-odemelerinin-banka-kanaliyla-tevsik-edilmesinde-hak-edisin-fatura-edildigi-tarihteki-tutarin-mi-yoksa-her-bir-avansin-odendigi-tarihteki-tutarin-mi-dikkate-alinacagi/feed/ 0
Sigorta primleri fiilen ödendiği tarihte şirkete gider yazılmalıdır. https://www.muhasebenews.com/sigorta-primleri-fiilen-odendigi-tarihte-sirkete-gider-yazilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/sigorta-primleri-fiilen-odendigi-tarihte-sirkete-gider-yazilmalidir/#respond Wed, 12 Jan 2022 01:33:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107624 Emekli Aidatı ve Sigorta Primleri

İstirdat (Geri alma) edilmemek üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliğe haiz olması koşuluyla emekli aidatı veya sosyal sigorta primleri ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

Bu fıkraya göre tek bir sosyal güvenlik kuruluşuna yapılan ödemeler indirim konusu yapılabilecektir.

Özel sigortalar için yapılan ödemeler bu kapsamda değildir.

Yine bu fıkra kapsamında indirim konusu yapılan sigorta primleri işveren payından oluşmaktadır. İşçi payları ücretin unsuru olarak 40/1’inci madde kapsamında gider yazılır.

Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince fiilen ödenmeyen prim tutarlarının gelir ve kurumlar vergisi uygulamasında gider kaydedilemeyeceği hükme bağlandığından, primler fiilen ödendiği tarihte gider yazılmalıdır.

GVK’nın 40’ıncı maddesinin 2 numaralı bendinde yer alan sigorta primleri ve emekli aidatları esas olarak kanuni zorunluluk nedeni ile yapılan ve gider olarak kabul edilen ödemelerdir. Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi bu zorunluluğun, primlerin çalışanların kendi ülkelerindeki sosyal güvenlik kuruluşlarına ödenerek yerine getirilmesine imkân tanımıştır. Bu nedenle, Türkiye ve karşı ülkenin taraf olduğu söz konusu sözleşme çerçevesinde, taraf ülkede ödenen sosyal güvenlik primleri işveren paylarının, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri çerçevesinde prime esas azami ücret üzerinden hesaplanan prim tutarı ile sınırlı olmak üzere, Türkiye’de kâin sigorta şirketlerine ödenen sigorta primlerinde olduğu gibi gider kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

 


Kaynak: TÜRMOB Kurumlar Vergisi Rehberi – 2021 Nisan
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sigorta-primleri-fiilen-odendigi-tarihte-sirkete-gider-yazilmalidir/feed/ 0
Facebook üzerinden satış yapabilir miyim? https://www.muhasebenews.com/facebook-uzerinden-satis-yapabilir-miyim-2/ https://www.muhasebenews.com/facebook-uzerinden-satis-yapabilir-miyim-2/#respond Fri, 08 Mar 2019 13:00:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=45598 İki çalışanı olan şirket personele olan ücret ödemesini elden yapıyor. Ücretin ödenip ödenmediği nasıl ispatlanabilir? Çalışan ve işverenin imzalayacağı bir belge mi gerekiyor? İşçiye ödenen ücretin iş avansı hesabından karşılandığı belirtildi. 335 Personel Borçlar hesabı 195 İş avansları hesabından mahsup mu edilmeli?

 

Bordro imzalatılacak. İş avansı kullanılmamış ise kasaya iade edilir. Mahsup olmaz.

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Bordromuzda olmayan çalışanlara ücret ödemesi yapabilir miyiz?

 

Ücret ödemesi dövizli olarak yapılabilir mi

 

Eşit işe eşit ücret ödemek zorunda mıyız?

 

Şirkette fiilen çalışan ortağa ücret ödemek zorunda mıyız?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/facebook-uzerinden-satis-yapabilir-miyim-2/feed/ 0
Mahkeme kararına istinaden 2 yıl sonra ödenen kıdem tazminatı gider yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-istinaden-2-yil-sonra-odenen-kidem-tazminati-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-istinaden-2-yil-sonra-odenen-kidem-tazminati-gider-yazilabilir-mi/#respond Thu, 07 Mar 2019 11:45:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=45324 İşten sözleşmesini feshederek mahkemelik olan işçiye mahkeme kıdem ve diğer fazla mesai yıllık izin gibi ücretlerin ödenmesine hükmetmişse geçmiş yılda davalık olunan bu gider 2 sene sonra karara bağlanıp ödenmişse giderleştirilebilir mi? Burada ücret niteliğinde görülüp bordrolama yapılmalı mıdır? Ödenen net tutar mı giderleştirilmelidir? Muhtasar ve Sgk bildiriminde beyannameler (ayrı ayrı beyan edilmektedir.) düzeltilecek midir? Düzeltilecekse işçinin çıktığı dönemde mi yoksa ödemenin yapıldığı son bildirimde mi bu işlem düzeltilmelidir? Dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

 

Ödemenin yapıldığı ay/yıl da brüt tutarı ile bordro düzenlenir. Bordro sonucu muhtasar beyanname ile beyan edilir. Ödenen gecikme zammı veya ceza varsa KKEG olarak kabul edilir.

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Suudi Arabistan’da İşçi Olarak Çalışmış Biri Türkiye’ye Dönmeden Önce Primlerini Ve Kıdem Tazminatını Hangi Şartlarda Alabilir?

 

Sözlü İstifa Eden İşçinin Kıdem ve İhbar Tazminat Alma Hakkı Var mı?

 

İşveren Mahkemenin İşe İade Kararını Kaç Gün İçinde Uygulamak Zorundadır?

 

İş Akdi Feshedilen İşçilere Ödenen Kıdem ve İhbar Tazminatlarına Ait Damga Vergileri Hangi Dönemde Beyan Edilip Ödenmelidir?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/mahkeme-kararina-istinaden-2-yil-sonra-odenen-kidem-tazminati-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0