ödemenin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 27 Sep 2023 08:00:46 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İflas idare memurluğu yapan avukata yapılan ödemenin vergilendirilmesi https://www.muhasebenews.com/iflas-idare-memurlugu-yapan-avukata-yapilan-odemenin-vergilendirilmesi/ https://www.muhasebenews.com/iflas-idare-memurlugu-yapan-avukata-yapilan-odemenin-vergilendirilmesi/#respond Wed, 27 Sep 2023 07:59:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146597 Avukatlık mesleği dışında iflas idare memurluğu işi yapmakta olan mükellefin bununla ilgili elde ettiği gelirden gelir ve damga vergisi kesintisi iflas dairesinden yapılarak bağlı olduğu vergi dairesi hesabına gönderilmektedir.

Bu durum ile ilgili avukatın makbuz kesme zorunluluğu nedir? Eğer makbuz kesmesi gerekirse damga vergisini beyan etmesi gerekir mi? Makbuz kesmesi durumunda KDV ekstra hesaplanmalı mı yoksa hesaba gelen tutar KDV’li olarak mı düşünülmeli?

Avukatın aldığı hizmet bedeli için iç yüzde ile KDV ayrılarak e-SMM düzenlemelidir.

Damga Vergisini ilgili kurum kesinti yapmış olduğu için avukat ayrıca Damga Vergisi  beyannamesi vermeyecektir.

Serbest meslek faaliyetiniz dışında icra dairelerine yapmış olduğunuz iflas idare memurluğu hizmetinden dolayı elde etmiş olduğunuz gelirin ücret sayılarak, Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 86, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri kapsamında ücret olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.


İflas idare memuruna yapılan ödemenin vergilendirilmesi

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı : 62030549-120[61-2017/405]-169596 19.02.2018
Konu : İflas idare memuruna yapılan ödemenin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, avukatlık faaliyeti ile iştigal ettiğinizi, iflas idare memurluğu sebebi ile … İcra Dairesinden adınıza ödenmesi gereken 40.000 TL tutarındaki iflas idare ücretinden 8.170 TL tutarında gelir vergisi, 303,60 TL damga vergisi kesintisi yapılarak kalan tutarın hesabınıza yatırıldığını, söz konusu geliri … Vergi Dairesine 2015 yılı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan ettiğinizi, mezkur Daire tarafından bahsi geçen gelirin bilirkişi ücreti olarak değerlendirildiğini, avukatlık faaliyetinden dolayı bu gelirin serbest meslek kazancı olması gerektiğini düşündüğünüzü, ilgili vergi dairesi ile görüştüğünüzde söz konusu gelirin ücret olarak vergilendirmeye tabi tutulacağının ifade edildiğini belirterek, iflas idare memurluğu sebebi ile avukatlık faaliyetinden elde edilen gelirin nasıl vergilendirileceği hususunda bilgi talep ettiğiniz anlaşılmakta ve Başkanlığımız görüşü aşağıda açıklanmaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde;

” Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. 

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmü yer almakta olup söz konusu maddenin (5) numaralı bendinde “Bilirkişilere, resmi arabuluculara, eksperlere, spor hakemlerine ve her türlü yarışma jürisi üyelerine ödenen veya sağlanan para, ayın ve menfaatler;” de ücretin tüm unsurlarını taşımasa dahi ücret sayılan ödemeler arasında sayılmıştır.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında tevkifat yapmak zorunda olanlar sayılmış, aynı fıkranın 1 numaralı bendinde ise hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun  “İflas idaresi ve iflas dairesinin vazifeleri” başlıklı 223 üncü maddesinde ” İflas idaresi üç kişiden oluşur. Toplanan alacaklıların yapacağı seçimde, bu sayının iki katı, bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip kişi aday gösterilir. Bu adaylardan dört adedi alacak tutarına göre ekseriyeti teşkil edenlerce, iki adedi ise alacaklılar sayısı itibariyle ekseriyeti teşkil edenlerce seçilir ve icra mahkemesine bildirilir. İcra mahkemesi, iflas idaresini teşkil edecek üç kişiden ikisini alacak ekseriyetine sahip olanların gösterdiği dört aday, birini ise alacaklı ekseriyetinin gösterdiği iki aday arasından seçer.

İflâs idaresi, kararlarını çoğunlukla alır; ancak toplantıya her üç iflâs idare memurunun da katılmaması hâlinde iflâs dairesi müdürü iflâs idaresinin görevini yüklenir ve iflâs idaresi adına tek başına karar alır. Toplantıya iflâs idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki hâlinde iflâs dairesi müdürü de bu toplantıya katılır.

İflas idaresine, Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve iki yılda bir yenilenen ücret tarifesine göre ücret ödenir.”

hükümleri yer almıştır.

Öte yandan, 07.07.2009 tarihli ve 27281 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İflas İdaresi Ücreti, Yazı Ve Tebligat Masrafı Tarifesi Hakkında Tebliğ”inde  İcra ve İflâs Kanununun 223 üncü maddesinin 3 ve 4 üncü fıkraları uyarınca, icra mahkemeleri tarafından iflas idarelerine ödenecek ücret tarifesi ve ücretin ödeme şekilleri belirtilmektedir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, serbest meslek faaliyetiniz dışında icra dairelerine yapmış olduğunuz iflas idare memurluğu hizmetinden dolayı elde etmiş olduğunuz gelirin ücret sayılarak, Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 86, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri kapsamında ücret olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.


Konu İle İlgili Kavramlar

  • İflas idare memurluğu: İflas masasının işlerini yürütmekle görevli kişidir.
  • Ücret: İşverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
  • Bilirkişilik: Hukuk, fen, teknik veya sanat dallarında özel bilgi ve beceri gerektiren konularda, mahkeme veya icra dairesince görevlendirilen kişidir.
  • Serbest meslek kazancı: Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlardır.
  • Gelir vergisi: İşletmelerin elde ettikleri kazançlar üzerinden ödedikleri vergidir.
  • Kaynakta kesme: Verginin, vergiyi doğuran olayla birlikte, vergiyi kesmeye yetkili kişi tarafından vergi sorumlusundan alınmasıdır.
  • Vergilendirme: Gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin toplanmasıdır.
  • İcra dairesi: İcra ve iflas işlerini yürütmekle görevli devlet dairesidir.
  • İcra vekâlet ücreti: İcra takiplerinde alacaklıya ödenen vekalettir.
  • Damga vergisi: Hukuki işlemlerden alınan bir vergidir.

Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/iflas-idare-memurlugu-yapan-avukata-yapilan-odemenin-vergilendirilmesi/feed/ 0
Nihai tüketiciden kiralanan araç için toplu ödeme yapılırsa muhtasar beyannameye ne zaman eklenecek? https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciden-kiralanan-arac-icin-toplu-odeme-yapilirsa-muhtasar-beyannameye-ne-zaman-eklenecek/ https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciden-kiralanan-arac-icin-toplu-odeme-yapilirsa-muhtasar-beyannameye-ne-zaman-eklenecek/#respond Wed, 05 Oct 2022 00:54:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132530 Şahıstan yapılan araç kiralama sözleşmesine istinaden ödemeyi bankadan toplu olarak yaparsak KDV 2 ve Stopajı aylar itibariyle aylık olarak mı yoksa toplu yapılan ödemenin yapıldığı ayda toplu olarak mı beyan etmemiz gerekir?

Aylık ödeme yok ise aylık beyannameye dahil edilmez. Ödemenin yapıldığı ay beyannamesinde beyan edilir.


Tevkifata tabi herhangi bir ödeme olmaması durumunda muhtasar beyanname verme zorunluluğu olduğuna dair kanunda kesin bir hüküm bulunmamaktadır. 

1003A ve 1003B beyannamelerini boş olarak vermemiz gerekir mi?

GVK 94. maddeye göre tevkifatı olmayan mükellefler beyanname vermeden önce VD ne bildirmek sureti ile boş da olsa beyanname verilmez.

Diğer taraftan vergi idaresi Tevkifata tabi SMMM makbuzu da mı yok diye sorabilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciden-kiralanan-arac-icin-toplu-odeme-yapilirsa-muhtasar-beyannameye-ne-zaman-eklenecek/feed/ 0
Şahıstan kiralanan motosikletin ödemesi bankadan yapılırsa ayrıca gider pusulasına gerek var mıdır? https://www.muhasebenews.com/sahistan-kiralanan-motosikletin-odemesi-bankadan-yapilirsa-ayrica-gider-pusulasina-gerek-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/sahistan-kiralanan-motosikletin-odemesi-bankadan-yapilirsa-ayrica-gider-pusulasina-gerek-var-midir/#respond Tue, 04 Oct 2022 04:45:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=132493 Şahıstan kiralanan motosiklet için KDV2 ve STOPAJ kesintisi yapacağız. Kiralama için ödemenin bankadan yapılması halinde de her ay yine de Gider pusulası düzenlememiz gerekmekte midir?

Bankadan yapılan ödeme için Banka e-dekont düzenler. E-dekont olması halinde ayrıca Gider pusulası düzenlenmez.


e-Gider Pusulası 

IV.6. e-Gider Pusulası Uygulaması

IV.6.1. Genel Olarak  

Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler ile defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçiler tarafından vergiden muaf esnafa; yaptırılan işler veya onlardan satın alınan emtia için tanzim edilerek işi yapana veya emtiayı satana imza ettirilen gider pusulasının elektronik ortamda düzenlenebilmesi amacıyla, Kanunun 234 üncü maddesine göre ve Bakanlıkça yapılan diğer idari düzenlemeler uyarınca gider pusulası ile tevsik edilmesi uygun görülen mal/hizmet alım-satım işlemlerinde, hali hazırda kâğıt ortamda düzenlenmekte olan “gider pusulası”nın, elektronik belge olarak düzenlenmesi, muhatabının talebi doğrultusunda elektronik ortamda veya kâğıt olarak iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesi ve Başkanlığa elektronik ortamda iletilmesine veya raporlanabilmesine ilişkin düzenlemeler bu bölümün konusunu oluşturmaktadır.

Bu Tebliğde düzenlenen e-Gider Pusulası, yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt ortamdaki “Gider Pusulası” ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. 

IV.6.2. e-Gider Pusulası Uygulamasına Dâhil Olma 

e-Gider Pusulası uygulaması bu Tebliğin “IV.6.4.” numaralı bölümünde belirtilen mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama olmayıp, uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin; 

a) e-Fatura uygulamasına dâhil olması, 

b) Bu Tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-Gider Pusulası düzenleyebilme ve iletebilme konusunda gerekli hazırlıklarını tamamlamış olması, 

c) Bu Tebliğin “V.1.” numaralı bölümünde belirtilen uygulamadan yararlanma yöntemleri ve başvuru esaslarına uygun şekilde e-Gider Pusulası uygulamasına dâhil olmak için gerekli başvuruyu yapması, gerekmektedir.

IV.6.3. e-Gider Pusulasında Bulunması Gereken Bilgiler 

e-Gider Pusulası belgesinde aşağıda yer alan bilgilerin bulunması zorunludur:

a) Alıcının (işi yaptıran, emtiayı satın alan, belgeyi düzenleyen) adı, soyadı veya unvanı, vergi dairesi, TCKN/VKN’si ve adresi.

b) Belgenin tarihi, saat ve dakika olarak düzenlenme zamanı ve belge numarası. 

c) Satıcının (işi yapan, emtiayı satan, belgenin düzenlendiği muhatap) adı, soyadı, TCKN/VKN’si ve ikametgah adresi.

ç) İşin mahiyeti, iş ücreti, emtianın cins ve nev’i, miktarı, bedeli, vergi ve varsa diğer kesintiler tutarı. 

d) Başkanlık sistemlerinden elektronik ortamda sorgulanması, doğrulanması ve görüntülenmesine imkân vermek üzere, Başkanlık tarafından bilgi içeriği belirlenen karekod veya barkod (Başkanlık tarafından ebelge.gib.gov.tr adresinden yapılan duyuruda belirtilecek tarihten itibaren)

Başkanlık, ihtiyaç duyulması halinde söz konusu bilgilere ilave bilgilerin de e-Gider Pusulası belgesinde bulunmasını, mükelleflere gerekli duyuruları ebelge.gib.gov.tr adresinde yaparak isteyebilir. 

Mükellefler e-Gider Pusulası üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebileceklerdir. 

IV.6.4. e-Gider Pusulası Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu  

Başkanlık, yapılan analiz veya inceleme çalışmaları neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefleri veya mükellef gruplarını faaliyet, sektör ve ciro tutarına bağlı olmaksızın, yazılı bildirim yapmak ve geçiş hazırlıkları için en az 3 ay süre vermek suretiyle e-Gider Pusulası uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazılı bildirimde belirtilen süreler içinde eGider Pusulası uygulamasına dâhil olması gerekmektedir. Yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazıda belirtilen süreler içinde e-Gider Pusulası uygulamasına dahil olması ve düzenleyeceği gider pusulalarını, e-Gider Pusulası olarak düzenlemeleri gerekmektedir. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Kanunda öngörülen hükümler uygulanır.

IV.6.5. e-Gider Pusulası Uygulamasına Geçiş Süresi 

Başkanlık tarafından e-Gider Pusulası uygulamasına zorunlu olarak dahil olacağı belirlenen mükelleflerin, Başkanlık tarafından belirtilen süre içinde e-Gider Pusulası uygulamasına dahil olmaları ve bu tarihten itibaren bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde, gider pusulasını e-Gider Pusulası olarak düzenlemeleri zorunludur. 

IV.6.6. Ceza Uygulaması 

Zorunluluk getirildiği halde e-Gider Pusulası uygulamasına süresi içinde geçmeyen mükellefler ile e-Gider Pusulası şeklinde düzenlenmesi gereken Gider Pusulasını, bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde e-Gider Pusulası olarak düzenlemeyen ve almayan (matbu kağıt Gider Pusulası olarak düzenleyenler ve alanlar dahil) mükellefler (232 nci maddenin birinci fıkrasının 1 ila 5 numaralı bentlerinde sayılanlar) hakkında Kanununda öngörülen cezai hükümler uygulanır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sahistan-kiralanan-motosikletin-odemesi-bankadan-yapilirsa-ayrica-gider-pusulasina-gerek-var-midir/feed/ 0
Amatör sporculara yapılan ödemenin gelir vergisinden istisna edilebilmesi için, yapılan ücret ödemesinin sınırı var mıdır? https://www.muhasebenews.com/amator-sporculara-yapilan-odemenin-gelir-vergisinden-istisna-edilebilmesi-icin-yapilan-ucret-odemesinin-siniri-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/amator-sporculara-yapilan-odemenin-gelir-vergisinden-istisna-edilebilmesi-icin-yapilan-ucret-odemesinin-siniri-var-midir/#respond Wed, 17 Feb 2021 12:18:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=104836 Amatör sporculara yönelik istisnanın uygulanması ve asgari ücret ifadesinde, ücretin net tutar mı brüt tutar mı olarak dikkate alınacağı

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-120[23-2018/490]-E.599423

24.07.2019

Konu

:

Amatör sporculara yönelik istisnanın uygulanması ve asgari ücret ifadesinde, ücretin net tutar mı brüt tutar mı olarak dikkate alınacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (15) numaralı bendine göre, yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki, amatör sporcu çalıştıranların, her yıl millî müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretlerin asgari ücretin iki katını aşmamak kaydıyla ödediği ücretlerinin gelir vergisinden istisna olduğu belirtilerek, söz konusu bentte yer alan asgari ücretin, net tutarının mı brüt tutarının mı dikkate alınması gerektiği hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”  hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (15) numaralı bendinde, “Yüz ve daha aşağı sayıda işçi çalıştıran işyerlerinde bir, yüzden fazla işçi çalıştıran işyerlerinde iki, amatör sporcu çalıştıranların, her yıl millî müsabakalara iştirak ettiklerinin belgelenmesi ve bu amatör sporculara ödenen ücretler.

(Asgari ücretin iki katını aşmamak kaydıyla)” hükmüne yer almıştır.

Öte yandan, konu ile ilgili açıklamalara 147 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Ücretlerde İstisnalar” başlıklı birinci maddesinin “d) Amatör Sporculara Ödenen Ücretler”  bölümünde yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, amatör sporculara yapılan ödemenin istisna edilebilmesi için, yapılan ücret ödemesinin brüt asgari ücretin iki katını aşmaması gerekmekte olup, brüt asgari ücretin iki katını aşan ücret ödemelerinde anılan istisnadan faydalanılması mümkün değildir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/amator-sporculara-yapilan-odemenin-gelir-vergisinden-istisna-edilebilmesi-icin-yapilan-ucret-odemesinin-siniri-var-midir/feed/ 0
Dövize endeksli olarak yapılan satışa ilişkin ödemenin TL cinsinden yapılması durumunda dikkate alınacak döviz kuru nedir? https://www.muhasebenews.com/dovize-endeksli-olarak-yapilan-satisa-iliskin-odemenin-tl-cinsinden-yapilmasi-durumunda-dikkate-alinacak-doviz-kuru-nedir/ Wed, 17 Feb 2021 08:12:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=102720 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

27575268-105[215-2018-252]-E.478977

10.12.2018

Konu

:

Dövize endeksli olarak yapılan satışa ilişkin ödemenin TL cinsinden yapılması durumunda dikkate alınacak döviz kuru hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; dövize endeksli sözleşme yaparak mal alımında bulunduğunuz ve ödemeleri TL olarak gerçekleştirdiğiniz, sözleşmede ödemenin TL olarak yapılması durumunda ödeme günündeki TCMB efektif satış kurunun dikkate alınacağı şeklinde hüküm bulunmasına karşın satıcı firmanın, ödeme işleminde vadeden bir önceki günün efektif satış kurunun esas alınması gerektiği iddiasında olduğu belirtilerek, söz konusu işlemde hangi kur değerinin esas alınacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 215 inci maddesinde, “1. Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.

2.a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.”,

– 280 inci maddesinde, “Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır.

Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur.

Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir…”

hükümlerine yer verilmiştir.

Ayrıca, 491 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 4 üncü maddesinde, “(1) 20/4/1976 tarihli ve 15565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 130 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ve 27/12/1998 tarihli ve 23566 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 217 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen hükümler gereğince, değerleme günü itibarıyla Maliye Bakanlığınca kurların ilan edilmediği durumlarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca ilan edilen kurlar esas alınır.

(2) Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kuru (efektif alış kurunun bulunmaması halinde döviz alış kuru), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kuru uygulanır.

(3) Vergi uygulamaları açısından bankaların, 31/12/2017 tarihi itibarıyla yapacakları değerleme sırasında bu Tebliğ ile belirlenen kurlar yerine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen esaslara uygun olarak tespit ettikleri ve fiilen uyguladıkları alış kurlarını esas almaları gerekir.” açıklamaları yer almaktadır.

Bu bağlamda, yurt içi firmalara yapılan dövize endeksli satışlara ilişkin faturalarda, bedelin Türk Lirası karşılığının belirlenmesinde;

– Alıcı ile yapılan sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmiş olması halinde, sözleşmede belirlenen döviz kurunun,

– Alıcı ile yapılan sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmemiş olması halinde ise, faturanın düzenlendiği tarihte Resmi Gazete’de yayımlanan T.C. Merkez Bankası döviz alış kurunun

dikkate alınması gerekmektedir. T.C. Merkez Bankası tarafından döviz kurunun belirlenmediği, dolayısıyla Resmi Gazete’de döviz kurlarının yayımlanmadığı (resmi tatiller, hafta sonları ve yarım gün çalışılan) günlerde düzenlenen faturalarda, söz konusu günlerden önceki ilk iş gününde Resmi Gazete’de yayımlanan T.C. Merkez Bankası döviz alış kurunun fatura muhteviyatı döviz cinsinden tutarın Türk Lirası karşılığının belirlenmesinde dikkate alınması icap etmektedir.

Buna göre, somut olayda, döviz cinsinden yapılan satışa ilişkin ödemenin TL cinsinden yapılması durumunda dikkate alınacak döviz kuru taraflarca belirlenmiş olduğundan (ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru) bu belirlemeye göre ödenmesi gereken Türk Lirası tutarı dikkate alınarak defter kayıtlarının yapılması gerekmektedir. Bu durumda, fatura düzenleme tarihinden, ödemenin gerçekleştiği tarihe kadar oluşan kur farkları için, lehine kur farkı oluşan mükellef tarafından karşı taraf adına fatura düzenleneceği tabiidir.

 


Kaynak: GİN Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Çalışanın SGK prim matrahı hesaplanırken ödemenin yapılıp yapılmadığının önemi var mıdır? https://www.muhasebenews.com/calisanin-sgk-prim-matrahi-hesaplanirken-odemenin-yapilip-yapilmadiginin-onemi-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/calisanin-sgk-prim-matrahi-hesaplanirken-odemenin-yapilip-yapilmadiginin-onemi-var-midir/#respond Fri, 13 Nov 2020 03:32:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=96349 5510 Sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas olan ve olmayan kazançları ile kısmen prime tabii tutulacak kazançlarına ilişkin esaslar Kanunun 80 inci maddesi, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 97 nci maddesinde belirtilmiş olup söz konusu hususlara ilişkin açıklamalar aşağıda yer almıştır.

1- Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden prime esas kazançlar

Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas alınacak olan kazançları Kanunun 80 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin bir, iki ve üç numaralı alt bentlerinde açıklanmıştır. Buna göre;

“Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.

a) Prime esas kazançların hesabında;

1) Hak edilen ücretlerin,

2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,

3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,

brüt toplamı esas alınır.”

SGK Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden (Eski adıyla SSK’lı) ücret ve ücret niteliğindeki kazançların SGK primine tabii tutulmasına ilişkin hükümler

5510 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının on iki numaralı bendinde ücret, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar olarak tanımlanmıştır.

5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların yukarıda açıklanan ücretlerinin prime esas kazanca dahil edilebilmesi için Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre hak edilmesi yeterli olup, sigortalıların ay içindeki prime esas kazanç tutarlarının hesaplanması sırasında, söz konusu ücretlerin ödenip ödenmediğine veya ne zaman ödendiğine bakılmaksızın, hak edildiği ayın prime esas kazancına dahil edilmek suretiyle prime tabi tutulacaktır.

Örnek 1: 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki (D) sigortalısının 2018/Eylül ayına ait aylık brüt ücretinin 3.000,00 TL olduğu, söz konusu ayda yapmış olduğu fazla çalışmaya istinaden 200,00 TL tutarında fazla mesai ücretine hak kazandığı ve 3.000,00 TL tutarındaki ücretin 2018/Kasım ayında, 200,00 TL tutarındaki fazla mesai ücretinin ise 2018/ Aralık ayında ödendiği varsayıldığında, bahse konu sigortalının aylık ücreti ile fazla mesai ücretinin hangi tarihte ödendiği üzerinde durulmaksızın, 2018/Eylül ayına ilişkin olarak düzenlenecek aylık prim ve hizmet belgesinde, prime esas kazanç tutarı 3.200,00 TL olarak Kuruma bildirilecektir.

4857 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinde iş sözleşmesinin, herhangi bir nedenle sona ermesi halinde işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretin, sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine veya hak sahiplerine ödeneceği öngörülmüştür.

Bu doğrultuda, sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin sürelerine ait ücretlerin hizmet akdinin feshinden sonra ödenmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 59 uncu maddesine göre akdin feshedildiği tarihte hak kazanıldığı nazara alınarak, bu nitelikteki yıllık izin sürelerine ilişkin ücretler akdin feshedildiği ayın kazancına dahil edilecektir. Akdin feshedildiği ayda çalışılan gün sayısına tekabül eden günlük prime esas kazancın, prime esas günlük kazanç alt sınırının 7,5 katından fazla olması halinde, aşan kısım prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

Diğer yandan iş akdinin askıda olduğu bir dönemde fiili çalışması olmayan bir sigortalıya yıllık izin ücretinin ödenmesi halinde yıllık izin ücreti prime esas kazanç bildirimi yapılan en son ayın kazancına dahil edilecektir. Aynı şekilde istirahat nedeniyle iş akdi askıda olan bir sigortalının akdin askıda olduğu dönemde hizmet akdinin feshedilmesi ve yıllık izin hakkının da kullanılmamış olması halinde izin ücretinin de hizmet akdinin feshedilmesi ile birlikte ödenecek olması nedeniyle yıllık izin ücreti prime esas kazanç bildirimi yapılan en son ay için verilecek aylık prim ve hizmet belgesiyle tahakkuk ettirilerek prim kesilecektir.

Diğer taraftan,

  • Toplu iş sözleşmeleri uyarınca veya kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan personel ile toplu iş sözleşmesine tabi olmakla birlikte sendikalara üye olmamaları nedeniyle özel sektöre ait işyerlerinde sözleşme kapsamında bulunmayan personele geriye yönelik olarak ücret farkı ödenmesine karar verilmesi halinde, söz konusu ücret farkları, ilişkin oldukları ayların,
  • Toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığı işyerlerinde, bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara, Kurumumuzca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra işverenlerce de toplu iş sözleşmelerine dayanılarak istirahatli bulunan süre için ayrıca ücret ödenmesi durumunda, bu ücretler istirahatli bulunulan ayların,
  • Kamu kurumlarında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için mahkeme kararları veya idarece verilen kararlar gereğince geriye yönelik ücret ödenmesi halinde bu ücretler ilişkin oldukları ayların,

kazancına dahil edilerek prime tabi tutulacaktır.

Örnek 2: Özel nitelikteki bir işyerinde 2018/Mayıs ayında imzalanan toplu iş sözleşmesine istinaden ücretlere Ocak ayından itibaren 250 TL tutarında zam yapılması halinde geriye yönelik olarak 2018 Ocak ila Mayıs dönemi aylarına ilişkin her bir ay için ödenecek olan 250,00 TL ücret farkı 2018 Ocak ila Mayıs dönemi prime esas kazançlarına dahil edilecektir.

 


Kaynak: SGK İşyeri İşlemleri Genelgesi 2020-20 18.06.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/calisanin-sgk-prim-matrahi-hesaplanirken-odemenin-yapilip-yapilmadiginin-onemi-var-midir/feed/ 0
Dövize endeksli olarak yapılan satışa ilişkin ödemenin TL cinsinden yapılması durumunda dikkate alınacak döviz kuru ne olacaktır? https://www.muhasebenews.com/dovize-endeksli-olarak-yapilan-satisa-iliskin-odemenin-tl-cinsinden-yapilmasi-durumunda-dikkate-alinacak-doviz-kuru-ne-olacaktir/ https://www.muhasebenews.com/dovize-endeksli-olarak-yapilan-satisa-iliskin-odemenin-tl-cinsinden-yapilmasi-durumunda-dikkate-alinacak-doviz-kuru-ne-olacaktir/#respond Thu, 14 Feb 2019 09:00:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=46721 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

 

 

Sayı : 27575268-105[215-2018-252]-E.478977 10.12.2018
Konu : Dövize endeksli olarak yapılan satışa ilişkin ödemenin TL cinsinden yapılması durumunda dikkate alınacak döviz kuru hk.

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; dövize endeksli sözleşme yaparak mal alımında bulunduğunuz ve ödemeleri TL olarak gerçekleştirdiğiniz, sözleşmede ödemenin TL olarak yapılması durumunda ödeme günündeki TCMB efektif satış kurunun dikkate alınacağı şeklinde hüküm bulunmasına karşın satıcı firmanın, ödeme işleminde vadeden bir önceki günün efektif satış kurunun esas alınması gerektiği iddiasında olduğu belirtilerek, söz konusu işlemde hangi kur değerinin esas alınacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

– 215 inci maddesinde, “1. Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.

2.a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.”,

– 280 inci maddesinde, “Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır.

Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit olunur.

Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir…”

hükümlerine yer verilmiştir.

Ayrıca, 491 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 4 üncü maddesinde, “(1) 20/4/1976 tarihli ve 15565 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 130 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ve 27/12/1998 tarihli ve 23566 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 217 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirtilen hükümler gereğince, değerleme günü itibarıyla Maliye Bakanlığınca kurların ilan edilmediği durumlarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca ilan edilen kurlar esas alınır.

(2) Bu şekilde yapılacak değerlemelerde efektif cinsinden yabancı paralar için efektif alış kuru (efektif alış kurunun bulunmaması halinde döviz alış kuru), döviz cinsinden yabancı paralar içinse döviz alış kuru uygulanır.

(3) Vergi uygulamaları açısından bankaların, 31/12/2017 tarihi itibarıyla yapacakları değerleme sırasında bu Tebliğ ile belirlenen kurlar yerine, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen esaslara uygun olarak tespit ettikleri ve fiilen uyguladıkları alış kurlarını esas almaları gerekir.” açıklamaları yer almaktadır.

Bu bağlamda, yurt içi firmalara yapılan dövize endeksli satışlara ilişkin faturalarda, bedelin Türk Lirası karşılığının belirlenmesinde;

– Alıcı ile yapılan sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmiş olması halinde, sözleşmede belirlenen döviz kurunun,

– Alıcı ile yapılan sözleşmede döviz kurunun taraflarca belirlenmemiş olması halinde ise, faturanın düzenlendiği tarihte Resmi Gazete’de yayımlanan T.C. Merkez Bankası döviz alış kurunun

dikkate alınması gerekmektedir. T.C. Merkez Bankası tarafından döviz kurunun belirlenmediği, dolayısıyla Resmi Gazete’de döviz kurlarının yayımlanmadığı (resmi tatiller, hafta sonları ve yarım gün çalışılan) günlerde düzenlenen faturalarda, söz konusu günlerden önceki ilk iş gününde Resmi Gazete’de yayımlanan T.C. Merkez Bankası döviz alış kurunun fatura muhteviyatı döviz cinsinden tutarın Türk Lirası karşılığının belirlenmesinde dikkate alınması icap etmektedir.

Buna göre, somut olayda, döviz cinsinden yapılan satışa ilişkin ödemenin TL cinsinden yapılması durumunda dikkate alınacak döviz kuru taraflarca belirlenmiş olduğundan (ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru) bu belirlemeye göre ödenmesi gereken Türk Lirası tutarı dikkate alınarak defter kayıtlarının yapılması gerekmektedir. Bu durumda, fatura düzenleme tarihinden, ödemenin gerçekleştiği tarihe kadar oluşan kur farkları için, lehine kur farkı oluşan mükellef tarafından karşı taraf adına fatura düzenleneceği tabiidir.

 

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Dövizli işlemlerde kur farkı faturasında kdv var mı?

 

Faturadaki kur ile ödeme tarihi arasındaki kur farkı için fatura kesecek miyiz?

 

Dövizli yaptığım ürünü iade ettim. Kur farkı faturası kesmeme gerek var mı?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/dovize-endeksli-olarak-yapilan-satisa-iliskin-odemenin-tl-cinsinden-yapilmasi-durumunda-dikkate-alinacak-doviz-kuru-ne-olacaktir/feed/ 0