Ödemelerde – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 03 Apr 2024 17:19:59 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Ticari mal alım satımındaki ödemelerde dövizle ödeme zorunluluğu devam ediyor mu? https://www.muhasebenews.com/ticari-mal-alim-satimindaki-odemelerde-dovizle-odeme-zorunlulugu-devam-ediyor-mu/ https://www.muhasebenews.com/ticari-mal-alim-satimindaki-odemelerde-dovizle-odeme-zorunlulugu-devam-ediyor-mu/#respond Wed, 03 Apr 2024 22:00:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150306 Ticari mal alım satımındaki ödemelerde, döviz ile ödeme zorunluluğu devam ediyor mu?

Döviz ile ödeme yasağı/kısıtlaması devam etmektedir. Fatura ve sözleşme dövizli olabilir ancak ödeme TL ile yapılır. Tarafların anlaşması uyarınca ödeme dövize endeksli yapılabilir. İşin sonunda aradaki kur farkı için fatura düzenlenmelidir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ticari-mal-alim-satimindaki-odemelerde-dovizle-odeme-zorunlulugu-devam-ediyor-mu/feed/ 0
Elektrik, Doğalgaz ve Benzeri Isınma Giderleri Karşılığı Olarak Çalışanlara Yapılan Ödemelerde Gelir Vergisi İstisnası https://www.muhasebenews.com/elektrik-dogalgaz-ve-benzeri-isinma-giderleri-karsiligi-olarak-calisanlara-yapilan-odemelerde-gelir-vergisi-istisnasi/ https://www.muhasebenews.com/elektrik-dogalgaz-ve-benzeri-isinma-giderleri-karsiligi-olarak-calisanlara-yapilan-odemelerde-gelir-vergisi-istisnasi/#respond Sat, 04 Mar 2023 09:08:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139600 Elektrik, Doğalgaz ve Benzeri Isınma Giderleri Karşılığı Olarak Çalışanlara Yapılan Ödemelerde Gelir Vergisi İstisnası
7420 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ile yapılan düzenlemeye göre, 9/11/2022 tarihinden 30/6/2023 tarihine kadar işverenler tarafından çalışanlara elektrik, doğalgaz ve diğer ısınma giderlerine karşılık olmak üzere mevcut ücretlerine/prime esas kazançlarına ilave olarak yapılan aylık 1.000 Türk lirasını aşmayan ödemeler, gelir vergisinden istisna edilmiştir.

İşverenler tarafından hizmet erbabına bu şekilde yapılan ödemelerin istisna kapsamında değerlendirilebilmesi için söz konusu ödemelerin;
• 9/11/2022 tarihi ile 30/6/2023 tarihi arasında yapılması,
• Elektrik, doğalgaz ve diğer ısınma giderlerine karşılık olmak üzere
yapılması,
• Aylık 1.000 TL’yi aşmaması,
• Mevcut ücretlerine ilave olarak yapılması,
gerekmektedir.

İşverenler tarafından çalışanlara elektrik, doğalgaz ve diğer ısınma giderlerine karşılık olmak üzere yapılan aylık 1.000 Türk lirasını aşmayan ödemelerin, gelir vergisinden istisna edilmesine ilişkin açıklamalar 322 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer almaktadır.


Kaynak: GİB – 2023 ÜCRET GELİRİ ELDE EDENLER İÇİN VERGİ REHBERİ Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/elektrik-dogalgaz-ve-benzeri-isinma-giderleri-karsiligi-olarak-calisanlara-yapilan-odemelerde-gelir-vergisi-istisnasi/feed/ 0
Havale ev EFT masrafları hangi hesapta takip edilir? https://www.muhasebenews.com/havale-ev-eft-masraflari-hangi-hesapta-takip-edilir/ https://www.muhasebenews.com/havale-ev-eft-masraflari-hangi-hesapta-takip-edilir/#respond Tue, 17 May 2022 05:23:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127156 Firmalara yaptığım ödemelerde banka havale eft masrafları almaktadır, yapılan masraf ve ödemeler muhasebe hesabında 770 mi 780 de mi takip edilir?

770 hesapta takip edilir.


Köprü geçiş dekontunda işbu tahsilat makbuzu gider belgesi olarak kullanılamaz. Ödeme yapıldığına ilişkin bilgilendirme amaçlı düzenlenmiştir. Deftere kayıtlı binek araç için %70 gider kısıtlaması yaparak bu belgeyi gider olarak kullanamaz mıyız?

HGS VEYA OGS yükleme makbuzundan gider yazılır. Binek otolar için %70, %30 kıyaslaması yapılır.


KURUMLAR VERGİSİ 

8. İndirilecek Giderler

Bu maddede, mükelleflerin ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazançlarının tespitinde, ayrıca hasılattan indirebilecekleri giderler düzenlenmiştir. Buna göre, aşağıda belirtilen giderler hasılattan indirilebilecektir.

8.1. Menkul kıymet ihraç giderleri

İhraç edilen menkul kıymetlere ilişkin tüm giderler hasılattan indirilebilecektir. Bu giderler arasında senetlerin kağıt ve basım giderlerini, mahkeme, noter ve diğer tasdik ve tescil giderlerini, damga vergisini ve ihraç dolayısıyla ödenen sair harç ve resimleri, ihraç dolayısıyla bankalara verilen komisyonları, hisse ve tahvil senetlerinin borsaya kaydı için yapılan giderleri ve bunlara benzer diğer her türlü giderleri saymak mümkündür.

8.2. Kuruluş ve örgütlenme giderleri

Kurumların kuruluşları sırasında yapılan; ana sözleşmenin hazırlanması, kuruluş genel kurul toplantılarının yapılması, tanıtma ve reklam gibi kuruluş ve örgütlenmeye ilişkin bir takım giderlerin kurum kazancından indirilebilmesi mümkündür.

8.3. Genel kurul toplantıları için yapılan giderler ile birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye giderleri

Genel kurul toplantıları için kurum tarafından yapılacak giderler; ilan ve posta giderleri, toplantı salonu kira bedeli ve benzeri giderlerden oluşur.

Genel kurul üyelerinin genel kurula katılmak için yaptıkları giderler, kurumlarca karşılansa dahi gider kaydedilemez. Çünkü bu tür giderler genel kurul yapan kuruma ait giderler olmayıp, ortakların kuruma koydukları sermayelerinin idaresi ile ilgili giderlerdir.

Genel kurul toplantılarında, genel kurul üyelerinin ağırlanmaları ile ilgili giderler, genel örf ve adetlere uygun temsil ve ağırlama gideri niteliğinin ötesine geçmemek koşuluyla gider kaydedilebilir.

Ayrıca birleşme, devir, bölünme, fesih ve tasfiye aşamalarında yapılan giderler de kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

8.4. Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde komandite ortağın kâr payı

Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde kurumlar vergisi matrahı, şirket kazancından komandite ortaklara düşen pay dışındaki tutardan ibarettir. Komandite ortakların şirket kârından aldıkları pay, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançla ilgili hükümleri uyarınca şahsi ticari kazanç sayılmaktadır. Bu nedenle, söz konusu payın şirket bünyesinde kurumlar vergisine tabi tutulmaması için komandite ortağın kâr hissesi gider olarak hasılattan indirilebilecektir.

8.5. Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları

Katılım bankalarınca katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları kurum kazancından indirilecek giderler arasında bulunmaktadır.

Öte yandan, katılım bankalarının faizsiz olarak kredi temin etmeleri karşılığında yaptıkları kâr payı ödemeleri, finansman gideri niteliğinde olduğundan söz konusu giderlerin Gelir Vergisi Kanununun 40 ncı maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca gider olarak dikkate alınabileceği tabiidir.

Ayrıca, mükelleflerin katılım bankalarından sağladıkları bu nitelikteki krediler için hesapladıkları finansman giderleri de ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel gider mahiyetinde olduğundan, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

8.6. Sigorta ve reasürans şirketlerince ayrılan teknik karşılıklar

Sigorta ve reasürans şirketlerinde bilanço gününde hükmü devam eden sigorta sözleşmelerine ait aşağıda belirtilen teknik karşılıklar, belirtilen hesaplama ve şartlar dikkate alınarak kurum kazancından indirim konusu yapılabilecektir.

8.6.1. Muallak hasar ve tazminat karşılıkları

Bu karşılıklar,

  • Tahakkuk etmiş ve hesaben tespit edilmiş hasar ve tazminat bedelleri veya bu hesap yapılmamışsa hasar ve tazminatın ve bunlarla ilgili tüm masrafların tahmini değerlerinden reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutar,
  • Gerçekleşmiş ancak rapor edilmemiş hasar ve tazminat bedelleri ve bunlara ilişkin masraflardan, reasürör payı düşüldükten sonra kalan tutar,
  • Saklama payına isabet eden muallak hasar karşılığı yeterlilik farklarından

oluşmaktadır.

Sigorta kapsamına giren bir hasarın ortaya çıkması, sigorta şirketinin poliçede öngörülen şartlarla hasar bedelini ödemesini gerektirmektedir. Hesap dönemi içinde ortaya çıkmış hasarlarla ilgili tazminat, aynı dönem içinde ilgili kişiye ödenmiş ya da mahiyet ve miktar olarak kesinleşmiş olmasına rağmen henüz ödenmemiş olabilir. Bu gibi durumlarda ödenmiş veya tahakkuk etmiş olan tazminat bedeli, ticari kazancın tespitine ilişkin esaslar dahilinde aynı dönemde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Bazı durumlarda ise hasarla ilgili gerekli evrakların temin edilememesi, ekspertiz işlemlerinin sonuçlandırılmaması veya sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki anlaşmazlık dolayısıyla ödenecek tazminat tutarı hesap dönemi sonuna kadar belirli bir hale gelip kesinleşememektedir. Bu durumda, tazminatın tahmini değeri üzerinden bu madde uyarınca hesaplanacak muallak hasar karşılığı giderlere intikal ettirilebilecektir.

(2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle değiştirilen paragraf)Diğer taraftan, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 16 ncı maddesinde teknik karşılıklar yeniden düzenlenmiş bulunmaktadır. Sigorta mevzuatına göre belirlenen gerçekleşmiş ancak henüz rapor edilmemiş olan hasar ve tazminat bedelleri ile saklama payına isabet eden muallak hasar karşılığı yeterlilik farkları da muallak hasar ve tazminat karşılığı kapsamında indirim konusu yapılabilecektir. (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 11.maddesiyle değişen cümle )Muallak hasar ve tazminat karşılığının aktüeryal zincirleme merdiven metodu kullanılmak suretiyle hesaplanmasında, her bir branş için gerçek durumu en iyi yansıtan yöntemin belirlenmesi, Hazine Müsteşarlığının izni alınmadan bu yöntemin 3 yıl değiştirilmemesi ve negatif sonuç veren branşlardaki tutarın da tamamının hesaplamalarda dikkate alınması gerekmektedir. Bu şekilde hesaplanan muallak hasar ve tazminat karşılıkları 2012 vergilendirme döneminden itibaren gider olarak indirilebilecektir. Söz konusu hesaplamada, mükelleflerin gerçek durumu en iyi yansıtan yöntemi seçmediklerinin tespiti halinde ise gerekli tarhiyatların yapılacağı tabiidir.(*****)

8.6.2. Kazanılmamış prim karşılıkları

Bu karşılıklar, yürürlükte bulunan sigorta sözleşmeleri için tahakkuk etmiş primlerden komisyonlar düşüldükten sonra kalan tutarın gün esasına göre bilanço gününden sonraya sarkan kısmından, aynı esasa göre hesaplanan reasürör payının düşülmesinden sonra kalan tutardır.

Bu tutar, nakliyat emtia sigortalarında yıllık primin komisyon düşüldükten sonraki tutarından şirketlerin kendi saklama paylarında kalanının %25’ini geçemez. Ayrıca, gün bazlı hesaplama yöntemi uygulamasının istisnası olarak kazanılmamış prim karşılığının gün esasına göre hesaplanması mümkün olmayan reasürans ve retrosesyon işlemlerinde 1/8 yöntemi uygulanabilir.

Sigorta ve reasürans şirketlerine münhasır olmak üzere, kurum kazancından, anılan bent hükmüne istinaden karşılık ayrılabilmesi suretiyle istisnai bir uygulamaya yer verilmiştir. Buna göre, sigorta ve reasürans şirketlerinin, tahakkuk esasına göre tespit ettikleri kurum kazançlarından, kazanılmamış prim karşılıklarını ayrıca indirebilmeleri mümkün bulunmaktadır.

Örneğin; kesilen poliçe tutarının 100 birim, 2006’ya isabet eden gün sayısının 219, 2007’ye isabet eden gün sayısının 146, ödenen komisyonun da 20 birim olması halinde, kazanılmamış prim karşılığı (KPK):

(100 – 20  =)  80 birim       [(80 x 146)/365 =] 32 birim olarak hesaplanacaktır.

Buna göre,

2006 yılında gider yazılacak tutar;             20 birim komisyon gideri doğrudan gider,

32 birim KPK olmak üzere,

Toplam               52 birimdir.

Dolayısıyla, 2006 yılı net geliri [100 – (20+32)=] 48 birim olacaktır.

2007 yılında ise 32 birim KPK gelire intikal ettirilecektir.

(2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 3. maddesiyle eklenen paragraf)14/6/2007 tarihinde yürürlüğe giren 5684 sayılı Kanunla birlikte sigortacılık mevzuatında kazanılmamış prim karşılığı hesaplamasında daha önceki düzenlemeye göre farklılıklar bulunmasına karşılık, kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi gereken kazanılmamış prim karşılıkları, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca Tebliğin bu bölümünde belirtilen esaslar çerçevesinde hesaplanacaktır.

Cari yıl gelirlerinin bir kısmının, karşılık olarak ayrılmak suretiyle izleyen yıla devredilmesi uygulaması sadece sigorta ve reasürans şirketlerince yapılabileceğinden, sigorta acentelerinin, bu hükme istinaden komisyon gelirlerini gün esasına göre tespit ederek ilgili oldukları dönemde gelir yazabilmeleri imkanı bulunmamaktadır.

Dolayısıyla, sigorta acentelerince sigorta komisyon gelirlerinin tamamının tahakkuk ettiği dönemde gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir. Sigorta şirketlerince ödenen komisyon giderleri de yukarıdaki örnekte olduğu gibi tahakkuk ettiği dönemde gider olarak dikkate alınacaktır.

8.6.3. Hayat sigortalarında matematik karşılıklar

Hayat matematik karşılıkları her sözleşme üzerinden ayrı ayrı hesaplanacak olup karşılıkların, gelirleri vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlere yatırılan kısmına ait faiz ve kâr payları giderler arasında gösterilemeyecektir.

Sigortacılıkta matematik karşılıklar, sigortalılardan alınan primler üzerinden hesaplanan karşılıklar ile bu şekilde ayrılan karşılıklara yürütülen faizler olmak üzere iki kısımdan meydana gelmektedir. Başka bir ifade ile bu karşılıklar, kendine ait giderleri olan bir fondur. Matematik karşılıklar, her sigorta sözleşmesi üzerinden ayrı ayrı olmak üzere, sigorta aktüerya hesaplarına göre ve belirli istatistiki veriler dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Sigortacılık mevzuatına göre hesaplanan matematik karşılıklar kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.

Matematik karşılıkların, gelirleri vergiden istisna edilmiş menkul kıymetlere yatırılarak vergiye tabi olmayan kazanç elde edilmesi halinde, matematik karşılıkların kendine ait faiz şeklindeki giderlerinin de vergi matrahı ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir.

Öte yandan, sigorta ve reasürans şirketlerinde, hayat sigorta branşında teminat sağlayan şirketlerin, hayat matematik karşılıklarının yatırıma yönlendirilmesinden elde edilen kazanç ve iratları üzerinden yapılan vergi kesintileri Kurumlar Vergisi Kanununun 34 üncü maddesi uyarınca söz konusu sigorta şirketlerinin beyannameleri üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir.


(3 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle değişen bölüm)8.6.4. Dengeleme karşılığı

3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra sigorta şirketlerince deprem hasar karşılıkları adı altında karşılık ayrılmamakta olup anılan Kanunla sigorta ve reasürans şirketlerince “Dengeleme karşılığı” adı altında yeni bir karşılık ayrılabilmesine imkan sağlanmaktadır.

5766 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin (4) numaralı alt bendinde yapılan değişiklikle, deprem hasar karşılığı kaldırılarak sigorta ve reasürans şirketlerince dengeleme karşılığı adı altında ayrılan karşılıkların kurum kazancının tespitinde dikkate alınabilmesine imkan sağlanmış bulunmaktadır.

Buna göre, 1/1/2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere takip eden hesap dönemlerinde meydana gelebilecek tazminat oranlarındaki dalgalanmaları dengelemek ve katastrofik riskleri karşılamak üzere sadece deprem ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı için hesaplanan dengeleme karşılıklarının sigorta ve reasürans şirketlerince gider olarak dikkate alınabilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, 5684 sayılı Kanun uyarınca ayrılan devam eden riskler karşılığı ve ikramiyeler ve indirimler karşılığının sigorta şirketlerince kurum kazancının tespitinde gider olarak indirimi mümkün bulunmamaktadır.(***)

8.6.5. Ayrılan sigorta teknik karşılıklarının ertesi bilanço döneminde aynen kâra nakledilmesi

Bir bilanço döneminde ayrılan sigorta teknik karşılıklarının ertesi bilanço döneminde aynen kâra nakledilmesi gerekmektedir.(****)

8.7. Holding şirketlerin genel idare giderlerinin bağlı şirketlere dağıtımı

Holding şirketler tarafından bağlı şirketlere araştırma ve geliştirme, finansman temini, pazarlama ve dağıtım, yatırım projelerinin hazırlanması, hedeflerin tayini, planlama, örgütlendirme kararlarının uygulanması, bilgisayar hizmetleri, sevk ve idare, mali revizyon ve vergi müşavirliği, piyasa araştırmaları, halkla ilişkilerin tanzimi, personel temini ve eğitimi, muhasebe organizasyon ve kontrolü, hukuk müşavirliği konularında hizmetler verilebilmektedir.

Holding tarafından bağlı şirketlere verilen hizmetler için fatura düzenlenmesi zorunlu olup verilen hizmetin karşılığını teşkil eden bedelin, Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesinde yer alan emsallere uygunluk ilkesine göre belirlenmesi gerekmektedir.

Holding tarafından verilen bu tür hizmetlerin bağlı şirketlerce gider yazılabilmesi için,

  • Hizmetin mutlaka verilmiş olması,
  • Kesilen faturada hizmet türünün ayrıntılı olarak belirtilmesi,
  • Tek faturada birden fazla hizmet bedelinin bir arada yer alması halinde, her hizmet bedelinin ayrı ayrı gösterilmesi,

şarttır.

Yukarıda belirtilen koşullara uygun olarak bağlı şirketler, holding tarafından kesilen fatura bedelini gider olarak kayıtlarında gösterebileceklerdir.

(*) (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle değiştirilmeden önceki şekli)Ayrıca, sigorta mevzuatına göre belirlenen gerçekleşmiş ancak henüz rapor edilmemiş olan hasar ve tazminat bedelleri ile saklama payına isabet eden muallak hasar karşılığı yeterlilik farkları da muallak hasar ve tazminat karşılığı kapsamında indirim konusu yapılabilecektir.

(**) (2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 4. maddesiyle değiştirilmeden önceki şekli)Deprem hasar karşılıkları, kurumlar vergisi uygulamasında indirilecek giderler arasında sayılmıştır. Bu karşılıklar, yangın ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı karşılığında alınan ve şirketlerin kendi saklama paylarında kalan primlerin 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu uyarınca hesaplanan kısmı ile önceki hesap dönemlerinde ayrılan karşılıkların yatırıldığı fonların gelirleri toplamından oluşmaktadır.

Sigorta Murakabe Kanununun 25 inci maddesine göre, sigorta ve reasürans şirketleri yangın ve mühendislik sigorta branşlarında verilen deprem teminatı karşılığında aldıkları ve kendi saklama paylarında kalan primlerle bu primlerin net gelirlerini onbeş yıl süre ile deprem hasar karşılığı olarak ayırmak zorunda olup deprem hasar karşılıkları ayrılmasına esas primler ve prim gelirlerinin hesaplanma usulleri ile karşılık oranı Hazine Müsteşarlığınca belirlenmektedir.

26/12/1994 tarih ve 22153 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigorta ve Reasürans Şirketleri Kuruluş ve Çalışma Esasları Yönetmeliğinin 26 ncı maddesinde, sigorta ve reasürans şirketlerinin, yıl sonu itibarıyla yangın ve mühendislik sigorta branşlarında verdikleri deprem teminatı karşılığında yazdıkları ve kendi saklama paylarında kalan primlerin üçte birini ödenen komisyon ve diğer masraf payı olarak düştükten sonra kalan tutarın %50’sini 15 yıl süre ile deprem hasar karşılığı olarak ayıracakları; bu hesapta toplanan fonları, taşınmazlar hariç olmak üzere 19 uncu maddede belirtilen kıymetlere yatıracakları; verilen deprem teminatı nedeniyle ödenen hasar ve tazminatları ise deprem hasar karşılıklarından düşecekleri hükmü bulunmaktadır.

Sigorta Murakabe Kanununda deprem hasar karşılığının öngörülmesindeki amaç, büyük hasarlara yol açan depremlere karşı, sigorta ve reasürans şirketlerinin saklama paylarında kalan deprem teminatları nedeniyle hazırlıklı ve ihtiyatlı olmaları için saklama paylarında kalan primler ile bunların net gelirlerinin karşılık olarak ayrılması; diğer bir deyişle, bu primlerin ve net gelirlerinin ticari kârın tespitinde ve dolayısıyla kâr dağıtımından hariç tutulmasını sağlayarak şirket içinde kullanılmaya hazır bir fon olarak tutulmasını temin etmektir.

Deprem hasar karşılığı hesabına intikal ettirilen primler, bu Kanunun uygulamasında kazanılmamış prim karşılığı hesaplamasına konu edilmeyecektir. Deprem hasar karşılıklarının kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılmasına ilişkin olarak deprem primleri üzerinden öncelikle deprem hasar karşılığının ayrılması, deprem hasar karşılığı hesabına intikal ettirilen primler düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden kazanılmamış prim karşılığının hesaplanması gerekmektedir.

Örneğin; yangın ve mühendislik dallarında verilen deprem teminatına ilişkin primin 100 birim, ayrılması gereken asgari deprem hasar karşılığının brüt deprem priminin %6’sından az olmayacağı ve deprem teminatına ilişkin primin 2006 yılına ilişkin gün sayısının 183 olduğu varsayıldığında,

A         Yazılan brüt deprem primi……………………………………….. 100,00
B          Reasüröre devredilen deprem primi…………………………….. 90,00
C          Saklama payında kalan deprem primi (A-B)  ………………..  10,00
D          Masraf payı mahsubu [C x (1/3)] ……………………………….  3,33
E          Kalan……………………………………………………………………6,67
F          Hesaplanan DHK (E x 0,5)………………………………………….3,33
G          Asgari DHK (A x 0,06)…………………………………………….. 6,00
H          DHK hesabına intikal ettirilen ve gider yazılarak matrahtan
indirilecek prim (F ve G’ den büyük olanı)………………………………… 6,00
Deprem primleri üzerinden hesaplanarak gider yazılacak net (Saklama payında kalan) kazanılmamış prim karşılığı
I           Saklama payında kalan deprem primi…………………………….10,00
J           DHK hesabına intikal ettirilen ve gider yazılarak
matrahtan indirilecek prim (F ve G’ den büyük olanı) ………. 6,00
K          Kalan (I-J)…………………………………………………………….4,00
L          Deprem primleri üzerinden ayrılacak net (saklama
payında kalan) kazanılmamış prim karşılığı……………………. 2,00
M         2006 yılına ilişkin indirilecek toplam gider (H+L)……………… .. 8,00
olacaktır. (Hesaplamalarda komisyonlar ihmal edilmiştir.)

(***) (3 Seri Nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 2. maddesiyle değişmeden önceki bölüm)8.6.4. Deprem hasar karşılıkları

(2 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 4. maddesiyle değiştirilen bölüm, Yürürlük;22.04.2008)5684 sayılı Kanunla birlikte sigorta şirketlerince deprem hasar karşılıkları adı altında karşılık ayrılmamaktadır. Ayrıca, anılan Kanun uyarınca ayrılması gereken devam eden riskler karşılığı, dengeleme karşılığı ile ikramiyeler ve indirimler karşılığının sigorta şirketlerince kurum kazancının tespitinde gider olarak indirimi mümkün bulunmamaktadır.(**)

(****)(3 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 2. maddesiyle çıkarılan cümleler)Sigorta ve reasürans şirketlerinin, deprem hasar karşılılıklarını da ilgili mevzuat gereği 15 yıl süreyle karşılık hesaplarında tutmaları gerekeceğinden, ayrılan karşılıkları ertesi dönemin başında beyannamede gösterilmek suretiyle mali kâra eklemeleri gerekmektedir. Dönem sonunda hesaplanan ilgili döneme ait deprem hasar karşılığı ise gider olarak dikkate alınacaktır.

(*****) (6 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 11.maddesiyle değişen cümle)Ancak, aktüeryal zincirleme merdiven metodu kullanılmak suretiyle ilave olarak ayrılan ek karşılıkların gider olarak indirimi mümkün değildir.(*)


Kaynak: Kurumlar Vergisi, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/havale-ev-eft-masraflari-hangi-hesapta-takip-edilir/feed/ 0
Bekar olan kişilere aile zammı adı altında yapılacak ödemelerde sigorta primi kesintisi yapılacak mı? https://www.muhasebenews.com/bekar-olan-kisilere-aile-zammi-adi-altinda-yapilacak-odemelerde-sigorta-primi-kesintisi-yapilacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/bekar-olan-kisilere-aile-zammi-adi-altinda-yapilacak-odemelerde-sigorta-primi-kesintisi-yapilacak-mi/#respond Wed, 06 Apr 2022 08:27:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125244 Mükellefimiz aile zammı ( yardımı ) adı altında personellerine ödeme yapacak. Ödeme yapacağı rakam ise asgari ücretin %10 kadar olacaktır. Asgari ücretin % 10 sgk dan muaf tutuluyor yalnız genelge de ”Sigortalılara aile zammı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %10’u,” ‘BU DURUMDA BEKAR OLAN KİŞİLERE AİLE ZAMMI ADI ALTINDA YAPILACAK ÖDEMELERDE SİGORTA PRİMİ KESİNTİSİ YAPILACAK MI ?

Aile Yardımı da çocuk yardımı gibi zorunlu ödenen bir yardım değildir. Adından da anlaşıldığı üzere işçinin ailesine karşılık verilir.

Ancak iş sözleşmeleri ile hükümlere bağlanmışsa işverenin ödeme zorunluluğu bulunmaktadır. İşverence işçiye aile yardımı adı altında ödenen yardımların SGK primlerinde istisnası bulunmasına rağmen gelir vergisi matrahından indirimi yalnızca memurlara ödenen yardımlar için geçerlidir. Özel sektör çalışanları için ödenen aile yardımları gelir vergisi matrahına dâhildir, herhangi bir gelir vergisi indirimi söz konusu değildir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bekar-olan-kisilere-aile-zammi-adi-altinda-yapilacak-odemelerde-sigorta-primi-kesintisi-yapilacak-mi/feed/ 0
Baroya bağlı avukatlara adli yardım kapsamında baro tarafından yapılan ödemeler ile CMK kapsamında cumhuriyet savcılıkları tarafından yapılan ödemelerde KDV tevkifatı hk. https://www.muhasebenews.com/baroya-bagli-avukatlara-adli-yardim-kapsaminda-baro-tarafindan-yapilan-odemeler-ile-cmk-kapsaminda-cumhuriyet-savciliklari-tarafindan-yapilan-odemelerde-kdv-tevkifati-hk-%ef%bf%bc/ https://www.muhasebenews.com/baroya-bagli-avukatlara-adli-yardim-kapsaminda-baro-tarafindan-yapilan-odemeler-ile-cmk-kapsaminda-cumhuriyet-savciliklari-tarafindan-yapilan-odemelerde-kdv-tevkifati-hk-%ef%bf%bc/#respond Sun, 27 Mar 2022 08:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124727 Sayı: E-66523654-130[ÖZG-7-2021]-29773

Tarih: 02/06/2021

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı:E-66523654-130[ÖZG-7-2021]-2977302.06.2021
Konu:Baroya bağlı avukatlara adli yardım kapsamında baro tarafından yapılan ödemeler ile CMK kapsamında cumhuriyet savcılıkları tarafından yapılan ödemelerde KDV tevkifatı
İlgi:… tarih ve … kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Baronuz tarafından adli yardım kapsamında avukatlara yapılan ödemeler ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında Cumhuriyet Savcılıkları tarafından avukatlara ödenen vekalet ücretlerinde katma değer vergisi (KDV) tevkifatı yapılıp yapılmayacağı sorulmaktadır.

3065 sayılı KDV Kanununun;

-1/1 maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Hazine ve Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

hükme bağlanmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1) bölümünde tevkifat yapacak kurum ve kuruluşlar sayılmış, (I/C-2.1.3.2) bölümünde tevkifat uygulanacak hizmetler, (I/C-2.1.3.3) bölümünde ise tevkifat uygulanacak teslimler belirtilmiştir.

Aynı Tebliğin;

– (I/C-2.1.3.2.13.) bölümünde;

“KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları ile kalkınma ajanslarına ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

– (I/C-2.1.3.4.1) bölümünde;

“Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmaz. Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, serbest meslek erbabı avukatların adli yardım kapsamında Baronuza ve 5271 sayılı Kanun kapsamında Cumhuriyet Savcılıklarına düzenlediği serbest meslek makbuzlarında avukatlık hizmet bedelinin KDV dahil 1.000 TL’yi aşması halinde KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.2.13) bölümü kapsamında 5/10 oranında KDV tevkifatı uygulanması gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak:GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/baroya-bagli-avukatlara-adli-yardim-kapsaminda-baro-tarafindan-yapilan-odemeler-ile-cmk-kapsaminda-cumhuriyet-savciliklari-tarafindan-yapilan-odemelerde-kdv-tevkifati-hk-%ef%bf%bc/feed/ 0
Yabancı eğitmenlere yapılan ödemelerde GV stopaj oranı yüzde kaç olarak uygulanır? https://www.muhasebenews.com/yabanci-egitmenlere-yapilan-odemelerde-gv-stopaj-orani-yuzde-kac-olarak-uygulanir/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-egitmenlere-yapilan-odemelerde-gv-stopaj-orani-yuzde-kac-olarak-uygulanir/#respond Tue, 22 Mar 2022 08:25:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=124344 Danışmanlığını yaptığım Türkiye Binicilik Federasyonu, gelir yönünden her türlü vergi resim harçtan muaftır. Ancak KDV ve sorumlu sıfatıyla vergi mükellefidir.

Federasyon faaliyetleri arasında eğitim faaliyetleri de yer almaktadır. Eğitmen yurt içi ve yurt dışından gelmektedir. Bu bağlamda yakın zamanda bir eğitim faaliyeti bulunmakta olup, eğitmen Macaristan’dan gelecektir. Düzenlenecek eğitim bordrosunda gelir vergisi stopajı gerekir mi? Yapılacaksa oranı ne olacaktır?

Yabancı eğitmenlere yapılan ödemelerden % 20 GV stopajı yapılır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-egitmenlere-yapilan-odemelerde-gv-stopaj-orani-yuzde-kac-olarak-uygulanir/feed/ 0
Türkiye’de düzenlenecek etkinliklerin organizasyonunda yurtiçinden ve yurtdışından alınan hizmetler için yapılan ödemelerde tevkifat yapılıp yapılmayacağı https://www.muhasebenews.com/turkiyede-duzenlenecek-etkinliklerin-organizasyonunda-yurticinden-ve-yurtdisindan-alinan-hizmetler-icin-yapilan-odemelerde-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/ https://www.muhasebenews.com/turkiyede-duzenlenecek-etkinliklerin-organizasyonunda-yurticinden-ve-yurtdisindan-alinan-hizmetler-icin-yapilan-odemelerde-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/#respond Sat, 28 Aug 2021 07:12:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=114547 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-125[30-2017/198]-444536

07.06.2021

Konu

:

Düzenlenecek etkinliklerin organizasyonunda yurtiçinden ve yurtdışından alınan hizmetler için yapılan ödemelerde tevkifat yapılıp yapılmayacağı.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçede, şirketinizin farklı mekanlarda etkinlikler düzenlediği, bu etkinliklerin organizasyonu sırasında herhangi bir iş akdine bağlı olmaksızın arızi olarak Almanya, Avusturya, İtalya, İngiltere, İrlanda ve Amerika Birleşik Devletlerinden gelen sanatçılara performansları karşılığında ödemeler yaptığı, mekan düzenlenmesi sırasında tamir ve bakım hizmetleri, ahşap su ve elektrik tesisatı düzenlenmesi, mekanın peyzajı, boya badana, dış mekanlara afiş yapıştırılması vb. hizmetleri aldığı, yine etkinliğin temsil ve tanıtımı için editoryal ve tasarım amaçlı hizmet alımlarında vergi mükellefiyeti olmayanlara ödeme yaptığı ve gider pusulası düzenlediği belirtilerek, yapılan ödemelerden gelir vergisi stopajı yapılıp yapılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– 6 ncı maddesinde, Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerin sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları üzerinden vergilendirileceği hüküm altına alınmış olup 7 nci maddesinde, dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye’de elde edilme şartları, serbest meslek kazançlarında, serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye’de icra edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesine bağlanmıştır.

– 9 uncu maddesinde, vergiden muaf esnafa ilişkin düzenlemelere yer verilmiş, kimlerin esnaf muaflığından faydalanacakları da maddede bentler halinde sayılmıştır. Aynı maddenin; birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, “Bir iş yeri açmaksızın gezici olarak ve doğrudan doğruya müstehlike iş yapan hallaç, kalaycı, lehimci, musluk tamircisi, çilingir, ayakkabı tamircisi, kundura boyacısı, berber, nalbant, fotoğrafçı, odun ve kömür kırıcısı, çamaşır yıkayıcısı ve hamallar gibi küçük sanat erbabı” nın esnaf muaflığından faydalanacağı belirtilmiş, son fıkrasında da “Bu muaflığın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle kesilen vergiye şümulü yoktur.” denilmiştir.

– 65 inci maddesinin birinci fıkrasında, serbest meslek faaliyetlerinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu; ikinci fıkrasında, serbest meslek faaliyetinin sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu; 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, konser veren müzik sanatçılarının serbest meslek erbabı olduğu belirlenmiştir.

– 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; tevkifat yapmakla yükümlü olanlar sayılmış ve aynı fıkranın; (2) numaralı bendinin (b) alt bendinde, 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden %20  oranında, (13) numaralı bendinin (d) alt bendinde, esnaf muaflığı kapsamında diğer hizmet alımlarından % 10 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre,

– Konser vermek üzere yurt dışından getirilen yabancı sanatçıların elde ettikleri kazanç serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecek olup şirketiniz tarafından söz konusu sanatçılara yapılacak ödemelerden Gelir Vergisi Kanununun 94/2-b maddesi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

– Mekan düzenlemesi sırasında aldığınız tamir ve bakım, ahşap su ve elektrik tesisatı düzenlenmesi, mekanın peyzajı, boya-badana, grafiti uygulanması, dış mekanlara afiş yapıştırılması ve benzeri işlerin; ticari kazanç mükellefi olan şahıslara yaptırılması halinde tevkifat yapılması söz konusu olmayıp, esnaf muaflığı kapsamında faaliyette bulunanlara yaptırılması halinde, bunlara yapılan ödemeler üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94/13-d maddesi gereğince %10 oranında vergi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

– Editörlük ve tasarım faaliyetlerinin serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi ve yapılan ödemeler üzerinden aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (2-b) bendi uyarınca gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Diğer taraftan, şirketinize, ticari kazanç mükelleflerinden alacağınız mal ve hizmetler karşılığı fatura, serbest meslek erbabından alacağınız hizmetler karşılığı serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerektiği, vergiden muaf esnaftan alınan hizmetler karşılığı yaptığınız ödemelerin ise gider pusulası ile tevsik edileceği tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde ise her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV’ye tabi olduğu,

-4/1 inci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

-6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

-9 uncu maddesinde, gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verildiği,

-17/4-a maddesinde ise Gelir Vergisi Kanununa göre vergiden muaf esnaf ile basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’den istisna edildiği

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, KDV oranları, anılan Kanunun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile BKK eki (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için %8, listelerde yer alanlar hariç olmak üzere vergiye tabi işlemler için %18 olarak tespit edilmiştir.

Konu ile ilgili olarak Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1.1) bölümünde;

“3065 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre bir hizmetin KDV’nin konusuna girebilmesi için Türkiye’de ifa edilmesi gerekmektedir. Aynı Kanunun (6/b) maddesinde ise Türkiye’de yapılan veya faydalanılan hizmetlerin Türkiye’de ifa edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. 

Buna göre, ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV’ye tabi olacaktır. 

Bu gibi hizmet ifalarında mükellef, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. 

Hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir. 

KDV’nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olması şart değildir. KDV mükellefiyeti bulunmayanlar da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorundadır. “

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

1- Şirketinizin düzenlediği etkinlikler için Almanya, Avusturya, İtalya, İngiltere, İrlanda ve Amerika Birleşik Devletleri vb. ülkelerden getirdiği (Türkiye’de yerleşik olmayan) sanatçıların vereceği hizmetler; hizmetin Türkiye’de verileceği ve Türkiye’de faydalanılacağı dikkate alındığında KDV Kanununun 1 inci maddesi gereğince (% 18) oranında KDV’ye tabi olup, hesaplanan KDV’nin Şirketiniz tarafından 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.

2- Şirketinizce organizasyona ait mekanların düzenlenmesi sırasında alınan tamir ve bakım hizmetleri ahşap, su ve elektrik tesisatı düzenlenmesi, ortamın konuya uygun şekilde peyzajının sağlanması ve buna uygun boya, badana, grafiti uygulaması ile muhtelif semtlerde dış mekanlara afiş yapıştırılması işlerinin;

-KDV mükelleflerine yaptırılması halinde genel esaslara göre KDV’ye tabi olacaktır.

-Gelir Vergisi Kanununa göre esnaf muaflığı kapsamında faaliyette bulunanlara yaptırılması halinde KDV Kanununun 17/4-a maddesi gereğince KDV’den istisna olacaktır.

3- Şirketinizce organizasyonlara ilişkin etkinliklerin elektronik ortamda kamuya aksettirilmesi ve sosyal medyada tanıtımına ilişkin editoryal ve tasarım amaçlı hizmetlerde ise verilen hizmetin, serbest meslek faaliyeti kapsamında olması nedeniyle, Kanunun 1/1 inci maddesi gereğince KDV’ye tabi olacak, KDV tevkifatı uygulanmayacaktır.

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI YÖNÜNDEN:

Şirketiniz tarafından, dar mükellef sanatçılara yapılacak ödemelerin söz konusu ülkelerle imzalanan Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının Almanya, Avusturya, Amerika Birleşik Devletleri, İrlanda mukimi için “Sanatçı ve Sporcular”, İngiltere ve İtalya mukimi için “Artist ve Sporcular” başlıklı ve birer örnekleri ekli 17 nci maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Anılan Anlaşmaların 17 nci maddelerinin 1 inci fıkrası kapsamında Amerika Birleşik Devletleri (İlgili vergilendirme yılında bu faaliyetlerden elde ettiği gayrisafi hasılat tutarının 3.000 Birleşik Devletler Dolarını veya buna eşit Türk lirasını aşması halinde), Almanya, Avusturya, İrlanda, İtalya ve Birleşik Krallık mukimi sanatçılara Türkiye’de konser vermeleri karşılığında doğrudan yapılan ödemeleri Türkiye’nin de vergilendirme hakkı bulunmakta olup, vergilendirme iç mevzuat hükümlerine göre yapılacaktır. Ödemelerin doğrudan doğruya sanatçılara değil, acente veya organizatöre yapılması durumunda 17 nci maddelerin 2 nci fıkraları kapsamında yine Türkiye’nin de vergilendirme hakkı bulunmakta olup vergilendirme iç mevzuat hükümlerine göre yapılacaktır.

Türkiye’de bu şekilde ödenecek vergiler Amerika Birleşik Devletleri, İrlanda, İtalya ve Birleşik Krallık Anlaşmalarının 23 üncü maddesinde; Almanya Anlaşmasının ise 22 nci maddesinde yer alan “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin hüküm gereğince, Amerika Birleşik Devletleri, İrlanda, İtalya, Birleşik Krallık ve Almanya’da alınacak vergiden mahsup edilebilecektir. Avusturya Anlaşmasının 22 nci maddesinde yer alan “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi”ne ilişkin hüküm gereğince ise Türkiye’de elde edilecek gelir Avusturya’da vergiden istisna edilecektir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turkiyede-duzenlenecek-etkinliklerin-organizasyonunda-yurticinden-ve-yurtdisindan-alinan-hizmetler-icin-yapilan-odemelerde-tevkifat-yapilip-yapilmayacagi/feed/ 0
Ödenecek taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 TL’ye (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemelerde yapılandırma bozulmaz! https://www.muhasebenews.com/odenecek-taksit-tutarinin-%10unu-asmamak-sartiyla-10-tlye-bu-tutar-dahil-kadar-yapilmis-eksik-odemelerde-yapilandirma-bozulmaz/ https://www.muhasebenews.com/odenecek-taksit-tutarinin-%10unu-asmamak-sartiyla-10-tlye-bu-tutar-dahil-kadar-yapilmis-eksik-odemelerde-yapilandirma-bozulmaz/#respond Sun, 06 Dec 2020 17:18:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=97975 İhlal Nedeni Olmayan Eksik Ödemeler

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin yedinci fıkrasında “(7) Bu Kanuna göre ödenecek taksit tutarının %10’unu aşmamak şartıyla 10 Türk lirasına (bu tutar dâhil) kadar yapılmış eksik ödemeler için bu Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılmaz.” hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, Kanun kapsamında ödenecek taksitlere yönelik yapılan ödemelerde 10,00 TL’ye kadar eksik ödemeler ihlal sebebi sayılmayacaktır.

Bununla birlikte, taksit tutarının %10’u 10,00 TL’nin altında ise yüzde %10 tutarına isabet eden tutar kadar eksik ödeme hali ihlal sebebi sayılmamıştır. Ancak, bu tutarları aşan eksik ödemelerin ihlal sebebi olarak değerlendirileceği tabiidir.

Örneğin, Kanun kapsamında 6 eşit taksit seçeneği tercih edilmek suretiyle yapılandırılan alacağa ilişkin taksit tutarı 80,00 TL olmasına rağmen bankaya 71,00 TL olarak ödeme yapılmıştır. Eksik ödenen tutar, 10,00 TL’yi aşmamakla birlikte, taksit tutarının %10’u olan (80,00 x %10=)8,00 TL, eksik ödenen tutar olan 9,00 TL’den az olduğundan söz konusu eksik ödeme ihlal sebebi sayılacaktır.

İhlal Hâlinde Kanun Hükümlerinden Yararlanma

7256 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında, Kanun kapsamına giren alacakların aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde, borçluların ödedikleri tutar kadar Kanun hükümlerinden yararlanacağı düzenlenmiştir.

Buna göre, Kanun kapsamında taksitlendirilen alacakların Kanunda öngörülen süre ve şekilde tamamen ödenmemesi hâlinde, bu Tebliğin (II/B-3-c) bölümünde yer alan açıklamalar saklı kalmak kaydıyla borçlular yaptıkları ödemeler nispetinde Kanun hükümlerinden yararlandırılacaktır.

Örnek – Mükellef, Kanun kapsamında olan kesinleşmiş borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmuştur.

Mükellefin Kanunun yayımı tarihi itibarıyla kapsama giren borçları aşağıdaki şekildedir:

2017 takvim yılı gelir vergisi : 12.000,00 TL
Gelir vergisine ilişkin gecikme zammı : 6.474,52 TL
26/7/2018 vadeli gelir (stopaj) vergisi : 7.000,00 TL
Gelir (stopaj) vergisine ilişkin gecikme zammı : 3.627,50 TL
TOPLAM :  29.102,02 TL

Vergi asıllarına vade tarihleri ile Kanunun yayımı tarihine kadar gecikme zammı yerine hesaplanacak toplam Yİ-ÜFE oranı ve tutarları aşağıdaki gibidir:

Gelir Vergisi I. Taksit Tutarı İçin :         6.000,00 x %11,0372 = 662,23 TL
Gelir Vergisi II. Taksit Tutarı İçin :         6.000,00 x %9,6372 = 578,23 TL
Gelir (stopaj) Vergisi İçin :         7.000,00 x %9,6957 = 678,70 TL
TOPLAM (Yİ-ÜFE) : 1.919,16 TL
KATSAYISIZ GENEL TOPLAM : (19.000,00 + 1.919,16=)20.919,16 TL

Mükellef, vergi asılları ile hesaplanan Yİ-ÜFE tutarları toplamını madde kapsamında 12 eşit taksitte ödemeyi tercih etmiştir.

Ödenecek Taksit Tutarları = [(Vergi Asılları + Toplam Yİ-ÜFE Tutarı) x 1.105] / 12
= [(19.000,00 + 1.919,16) x 1.105 ] / 12
= 1.926,31 TL

Mükellef, 9 taksiti süresinde ödemiş ancak, sonraki taksitler için herhangi bir ödeme yapmamıştır.

Bu durumda, mükellefin yaptığı ödemeler, vadesi önce gelen borçlardan başlanarak her bir dönem itibarıyla mahsup edilecektir. Yapılan ödemeler belirtilen şekilde mahsup edildikten sonra alacağın tamamen tahsil edilemediği dönemlerde Kanun hükmü ihlal edilmiş sayılacaktır. Bu takdirde, kısmi ödeme olan döneme ilişkin vergiler için yapılmış ödemeler kadar Kanun hükmünden yararlanılacaktır.

Mükellefin Kanun hükmünden yararlanacağı tutar hesaplanırken, yapılandırılan borcun katsayı tatbik edilmemiş kısmı dikkate alınacaktır.

Buna göre, Kanun kapsamında yapılandırılan toplam alacak tutarı 20.919,16 TL olup bu tutara karşılık 9 taksit içerisinde ödenen tutar [(20.919,16 / 12=) 1.743,26 x 9=]15.689,34 TL’dir.

Mükellefin vadesi önce gelen borcu yıllık gelir vergisinin birinci taksiti ve gelir (stopaj) vergisi olduğundan, 15.689,34 TL yapılan ödeme tutarı, ilk önce bu vergiler ile bunlara isabet eden Yİ-ÜFE tutarı toplamına [(6.000,00 + 662,23) + (7.000,00 + 678,70)=]14.340,93 TL mahsup edilecektir. Bu şekilde yapılan mahsup sonucunda mükellef, 31/3/2018 vadeli gelir vergisinin birinci taksiti ve 26/7/2018 vadeli gelir (stopaj) vergisi ve bu vergilere ilişkin gecikme zammı için Kanundan yararlanmış olacaktır.

Mahsuptan sonra kalan (15.689,34 – 14.340,93 =)1.348,41 TL tutar, 31/7/2018 vadeli gelir vergisinin ikinci taksiti ve bu vergiye ilişkin Yİ-ÜFE tutarı toplamı olan 6.578,23 TL’yi karşılayamadığından bu dönem borcu için Kanun hükümleri ihlal edilmiş sayılacaktır.

Bu durumda, yapılan ödeme tutarı kadar Kanundan yararlanılacaktır. Ödeme tutarından vergi aslına isabet eden tutar;

Vergi aslına isabet eden tutar = (Vergi Aslı) x (Yapılan Ödemeden Kalan Tutar)
(Vergi Aslı + Yİ-ÜFE Tutarı)

formülü ile bulunacaktır.

Buna göre;

Vergi aslına isabet eden tutar = 6.000,00 x 1.348,41 = 1.229,88 TL’dir.
6.578,23

Bu tutar, Kanun hükümlerine göre Yİ-ÜFE aylık değişim oranı uygulanarak bulunan (1.229,88 x %9,6372=)118,53 TL ile birlikte (1.229,88 + 118,53=)1.348,41 TL olarak alacak aslı ve gecikme zammına mahsup edileceğinden, gelir vergisinin ikinci taksitinin kalan (6.000,00 – 1.229,88=)4.770,12 TL’si vade tarihinden itibaren uygulanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilecektir.

 


Kaynak: 7256 Sayılı Kanun 1 no.lu Tebliğ
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/odenecek-taksit-tutarinin-%10unu-asmamak-sartiyla-10-tlye-bu-tutar-dahil-kadar-yapilmis-eksik-odemelerde-yapilandirma-bozulmaz/feed/ 0
Yurt dışı harcırah ödemesinden Damga Vergisi kesilir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-harcirah-odemesinden-damga-vergisi-kesilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-harcirah-odemesinden-damga-vergisi-kesilir-mi/#respond Wed, 20 Feb 2019 14:30:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=47356 Emekli Sandığı Vakfıyız ve SGK’ya tabii değiliz. Üyelerimize 6245 Sayılı Harcırah ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre; tedavi amaçlı olmak kaydıyla başka bir il seyahatleri için sandığımızın üyelerine tedavi masrafı, yol masrafı ve yevmiye ödemesi yapıyoruz. Mevcut harcırah ödemeleri için damga vergisi kesintisi yapılmalı mı yoksa yapılmamalı mı?

 

Yurt içi ve yurt dışı harcırah ödemeler den DV kesintisi yapılır. Harcırah ödemesi dışında yapılan ödemelerde DV kesilmez.

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Konut Kapıcı Ücreti, Ücret Avanslarında Ve Harcırah Ödemelerinde Damga Vergisi Kesilir mi?

 

 

 

Ücret Ödemelerinden Damga Vergisi Kesintisi Yapılır mı?

 

 

 

Yurt dışı harcırahları personele bankadan ödenmek zorunda mıdır?

 

 

 

Yurt dışı harcırahını gider yazabilir miyiz?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-harcirah-odemesinden-damga-vergisi-kesilir-mi/feed/ 0
Vergiden İstisna Kıdem Tazminatı, Çocuk Yardımı ve Aile Yardımı İçin Yapılan Ödemelerde İstisna Sınırı https://www.muhasebenews.com/vergiden-istisna-kidem-tazminati-cocuk-yardimi-ve-aile-yardimi-icin-yapilan-odemelerde-istisna-siniri/ https://www.muhasebenews.com/vergiden-istisna-kidem-tazminati-cocuk-yardimi-ve-aile-yardimi-icin-yapilan-odemelerde-istisna-siniri/#respond Tue, 15 Jan 2019 11:00:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=44203 İlgili TÜRMOB duyurusu için tıklayınız…

 

 

 


Kaynak: TÜRMOB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergiden-istisna-kidem-tazminati-cocuk-yardimi-ve-aile-yardimi-icin-yapilan-odemelerde-istisna-siniri/feed/ 0