Nelerdir – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 22 Feb 2024 13:17:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelir Vergisi Matrahından İndirilebilme Şartları Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/#respond Thu, 22 Feb 2024 13:17:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149351 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 89 uncu maddesinde yer alan düzenlemeye göre; yıllık gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen gelirlerden bazı indirimlerin yapılması mümkün bulunmaktadır.

Gelir vergisi matrahının tespitinde beyanname üzerinden indirimlerin yapılabilmesi için;
• Gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen bir gelirin bulunması,
• Eğer indirim yapılabilmesi şarta bağlanmış ise ilgili şartların yerine getirilmesi
gerekmektedir.

İndirim konusu yapılacak harcamaların, beyan edilen gelirin yetersizliği sonucu gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınamaması durumunda indirim konusu yapılamayan tutarın takip eden yıllara indirim olarak devri söz konusu değildir.

İndirim hakkından, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden mükellefler yararlanabilmektedirler. Bu nedenle ticari, zirai ve serbest meslek kazanç sahipleri yanında, ücret, gayrimenkul ve menkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratları dolayısıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin de bu uygulamadan yararlanması mümkündür.

Vergiye tabi gelir elde eden ancak geliri;

• İstisna tutarı içinde kalanlar veya

• Nihai olarak tevkifat suretiyle vergilendirilenler,

yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeyeceklerinden yıl içinde yapmış oldukları indirime konu harcamaları, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alamayacaklardır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Gelir Vergisi Matrahından İndirilebilme Şartları Nelerdir?

Eğitim ve sağlık harcamalarının;

• Beyan edilen gelirin %10’unu aşmaması,
• Türkiye’de yapılması,
• Gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel
kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi,
• Mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocukları için yapılması,
gerekmektedir.

GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde, “çocuk” veya “küçük çocuk” tabirinden, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dahil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukların anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.

Eğitim ve Sağlık Harcamaları Gelir Vergisi Matrahının Tespitinde İndirime Nasıl Konu Edilebilir?

Eğitim ve sağlık harcamaları, beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olarak beyanname üzerinden indirilmekte olup indirilemeyen kısım gelecek yıla devredilemez.

İndirime konu eğitim ve sağlık harcamalarının aynı takvim yılı içerisinde birlikte yapılması durumunda hem eğitim hem de sağlık harcamaları için ayrı ayrı beyan edilen gelirin %10’u tutarında indirim imkanı bulunmamaktadır.

Böyle bir durumda, eğitim ve sağlık harcamalarının toplam tutarının beyan edilen gelirin %10’u ile sınırlı olan kısmı, diğer şartların da sağlanması koşuluyla gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebileceklerdir.

Beyanname üzerinden indirilebilecek olan bu harcamaların; mükellefin kendisine, eşine ve küçük çocuklarına ait olması gerekmektedir. Eşlerin ve çocukların da ayrı gelir vergisi beyannamesi vermesi durumunda, vergilendirmede şahsilik ilkesi gereği eşlerin ve çocukların her biri beyan ettikleri gelirin %10’u ile sınırlı olarak eğitim ve sağlık harcamalarını kendi verecekleri beyannameleri üzerinden indirime konu edebileceklerdir.
Eğitim ve sağlık harcamaları, harcamanın yapıldığı yıla ilişkin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınacaktır.

GVK-3/2003-3 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerine göre, indirim konusu yapılacak tutarın hesaplanmasında beyan edilen gelir, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları düşülmeden önceki tutardır.

İndirim Kapsamına Giren Eğitim Harcamaları Nelerdir?

255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde eğitim giderleri;

• Eğitim ve öğretim kurumları, anaokulu, kreş ve dershanelere eğitim amacıyla yapılan ödemeler,
• Eğitim amaçlı kurs ücretleri,
• Okul servis ücretleri,
• Kitap ve kırtasiye alımları için yapılan harcamalar,
• Öğrencilerin özel yurtlarda ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar,

olarak sayılmıştır.

Ancak, yabancı ülkelerdeki eğitim kurumlarına yapılan ödemeler, okullarda verilen ve bedeli ayrı olarak tespit edilen yemek hizmetine ilişkin harcamalar, okul aile birliği ve okul koruma derneklerine yapılan bağışlar ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olmayan okullara ödenen eğitim ücretleri ile devlet okullarına ödenen harçlar eğitim giderleri kapsamına girmemektedir.

Örnek 1: Serbest meslek erbabı Doktor (A), üniversitede okuyan kızı için eşyalı olarak tutmuş olduğu daireye 2023 yılı içerisinde 150.000 TL kira ödemiştir. Eğitim harcaması olarak öğrencilerin özel yurt ve pansiyonlarda kalmaları durumunda ödenen tutarlar beyanname üzerinden indirime konu edilebileceğinden yapılan bu kira ödemesi eğitim harcaması olarak değerlendirilmeyecek ve indirim olarak dikkate alınmayacaktır.

Örnek 2: Kira gelirinden dolayı mükellef olan (B), Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano bölümünde okumaktadır. Eğitimin gerektirdiği enstrüman ihtiyacı nedeniyle 2023 yılında aldığı piyano için yapmış olduğu harcamayı, elde etmiş olduğu kira geliri nedeni ile yıllık gelir vergisi beyannamesi vermesi durumunda eğitim harcaması olarak yılık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirim konusu yapabilecektir.

İndirim Kapsamına Giren Sağlık Harcamaları Nelerdir?

255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde sağlık giderleri;

* Teşhis ve/veya tedavi sürecinde yapılan;
• Muayene, tahlil, ameliyat, fizik tedavi ve hastane giderleri,
• İlaç, sağlık malzemesi, gözlük ve lens alımları gibi,

harcamalar olarak sayılmıştır.

Örnek 3: Ticari kazanç mükellefi (C), görme problemi nedeniyle optik cam ve optik çerçeve gözlük alımı yapmıştır. Mükellef (C)’nin yapmış olduğu harcama, sağlık harcaması kapsamında değerlendirildiğinden beyan edilen gelirin bulunması ve diğer şartların da sağlanması şartıyla beyanname üzerinden indirim konusu yapabilecektir.

Harcamanın Türkiye’de Yapılmasının Kapsamı Nedir?

Eğitim ve sağlık harcamalarının indirime konu olabilmesi için harcamaların Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yapılması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile indirime konu olan harcamaların gelir veya kurumlar vergisine tabi olmayan kişi veya kurumlardan yapılması halinde bu harcamalar beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesi veya kendi özel kanunlarında yer alan hükümler uyarınca kurumlar vergisi muafiyeti tanınan kurumlardan yapılan harcamalar, indirime konu harcama olarak kabul edilmeyecektir. Diğer taraftan, tüzel kişilikleri itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmayan dernek ve vakıfların, kurumlar vergisi mükellefi olan iktisadi işletmelerinden sağlanan indirime konu mal ve hizmetler için yapılan harcamalar indirime konu olacaktır.

Örnek 4: Kira geliri elde eden mükellef (E)’nin, vakıf üniversitesinde öğrenim gören çocuğu için ödediği okul ücreti, anılan üniversitenin tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyeti olmaması nedeniyle indirime konu harcama olarak kabul edilmeyecektir.

Örnek 5: Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan (F) Derneğince açılan yabancı dil kurslarına katılanların ödedikleri kurs ücreti, bu kurs faaliyeti dolayısıyla derneğe bağlı oluşan iktisadi işletmenin kurumlar vergisi mükellefi olması nedeniyle indirime konu edilebilecektir.

Örnek 6: Serbest meslek erbabı avukat (G), KKTC’de bulunan üniversitede okuyan kızı için üniversiteye 400.000 TL ödeme yapmıştır. Mükellefin yapmış olduğu söz konusu eğitim harcaması, Türkiye’de yapılan bir harcama olmadığından beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarının Tevsikine İlişkin Düzenlenen Belgelerde Gösterilen Hangi Tutar İndirim Hesabında Dikkate Alınır?

Gelir vergisi mükelleflerinin KDV mükellefi olup olmadıklarına bakılmaksızın nihai tüketici olarak gerçekleştirdikleri ve indirim konusu yapabilecekleri eğitim ve sağlık harcamaları, gelir vergisi matrahının tespitinde KDV dahil tutarı ile birlikte dikkate alınır.

Eğitim ve Sağlık Harcamalarına İlişkin Tevsik Edici Belgeler Nelerdir?

Mükelleflerin indirime konu harcamalarını, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinden alacakları; Vergi Usul Kanununda belirtilen fatura ve serbest meslek makbuzundan herhangi biri ile tevsik etmesi gerekmektedir.

Eğitim ve sağlık harcamaları bakımından yazar kasa fişleri (ÖKC) “tevsik edici belge’’ olarak kabul edilmemektedir.

Örnek 7: Kira geliri elde eden mükellef (H)’ye ödemiş olduğu ilaç bedeli karşılığında eczane tarafından yazar kasa fişi düzenlemiştir. Mükellef (H)’nin yapmış olduğu harcama, indirim kapsamında kabul edilen sağlık harcaması olmasına rağmen yazar kasa fişi tevsik edici belge olarak kabul edilmediğinden söz konusu sağlık harcaması beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Örnek 8: Kira geliri elde eden mükellef (I)’nın iki konutuna ait 2023 takvim yılı kira geliri toplamı 500.000 TL’dir ve beyana tabi başka geliri bulunmamaktadır.

Mükellef (I), kira gelirini götürü gider yöntemini seçerek beyan etmektedir. Mükellef (I), 2023 yılında oğlunun okul servis ücreti için 35.000 TL ve üniversitede okuyan kızı için özel yurt ücreti olarak 60.000 TL ödemiştir. Mükellef eğitim harcamalarını, Türkiye’de ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yapmış ve bu harcamalar karşılığında faturasını almıştır.

Mükellef (I)’nın yapmış olduğu eğitim harcamalarının toplamının (35.000 + 60.000 = 95.000) beyan edilen gelirin %10’undan (407.150 X %10) fazla olması nedeniyle mükellef (I), eğitim harcaması olarak beyan edilen gelirin %10’u olan 40.715 TL’yi indirim
konusu yapabilir.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek eğitim harcaması
aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Örnek 9: Birinci sınıf tüccar olan (J)’nin 2023 takvim yılında ticari kazancı 1.000.000 TL olup 100.000 TL tutarında Bağ-Kur primi ve 150.000 TL geçici vergi ödemiştir. Mükellef (J), özel kreşe giden çocuğu için kreşe 70.000 TL ve eşinin tedavi masrafları için özel hastaneye 50.000 TL ödeme yapmıştır.

Mükellef eğitim ve sağlık harcamalarını, Türkiye’de ve gelir veya kurumlar vergisine tabi olan mükelleflerden yaparak faturasını almıştır.

Yapılan eğitim ve sağlık harcamaları toplamı (50.000 + 70.000) 120.000 TL beyan edilen gelirin %10’undan (900.000 X %10 = 90.000) fazla olduğu için mükellef (J), eğitim ve sağlık harcaması olarak 90.000 TL’yi indirim konusu yapabilir.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek eğitim ve sağlık harcaması aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Örnek 10: Mükellef (K), 2023 takvim yılında birinci işverenden 155.000 TL, ikinci işverenden 180.000 TL olmak üzere iki ayrı işverenden ücret geliri elde etmiş ve ücretlerin tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiştir.

Mükellef (K), geçirmiş olduğu ameliyat nedeniyle Türkiye mukimi (X) hastanesine 30.000 TL ödeme yaparak söz konusu harcama için hastaneden faturasını, ilaç masrafları için eczaneye 1.500 TL ödeme yaparak eczaneden bu ödemeye ilişkin yazar kasa fişini almıştır.

Mükellef (K)’nın birden sonraki işverenden elde ettiği ücret geliri, GVK’nın 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan (2023 yılı için 150.000 TL) tutarı aştığı için iki işverenden elde ettiği ücret gelirinin toplamı beyan edilecektir.

Mükellef (K)’nın ameliyatı nedeniyle hastaneye ödediği tutarın tamamı beyan edilen gelirin %10’unu (335.000 X %10 = 33.500) aşmadığından sağlık harcaması olarak beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilecektir. Ancak ilaç giderleri için yapmış olduğu harcama, harcama karşılığında düzenlenen yazar kasa fişinin tevsik edici belge olarak kabul edilmemesinden dolayı beyanname üzerinden indirim konusu yapılamayacaktır.

Mükellefin, yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinden indirebilecek sağlık harcaması aşağıdaki gibi hesaplanacaktır.

Mükelleflerin İndirime Konu Harcamalarına İlişkin Belgeleri Saklama Süresi Nedir?

213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre defter tutmak mecburiyetinde olanlar, tuttukları defterlerle üçüncü kısımda yazılı vesikaları, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Anılan Kanuna göre defter tutmak mecburiyetinde olmayanlar, almaya mecbur oldukları fatura ve benzeri belgelerini düzenlenme tarihini takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Dolayısıyla, mükelleflerin Türkiye’de gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden aldıkları eğitim ve sağlık harcamalarına dair belgeleri, defter tutmak mecburiyetinde olanlar, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile defter tutmak mecburiyetinde olmayanlar ise düzenlenme tarihini takip eden takvim yılından başlayarak beş yıl süre ile muhafaza etmeye mecburdurlar.

Söz konusu harcama belgelerinin beyannameye eklenmesi gerekmemekle beraber
elektronik ortamda gönderilen beyannamede söz konusu harcama belgelerinin listelenmesi talep edilmektedir.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/egitim-ve-saglik-harcamalarinin-gelir-vergisi-matrahindan-indirilebilme-sartlari-nelerdir/feed/ 0
Vergi Borçlarında Zamanaşımını Durduran Haller Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinda-zamanasimini-durduran-haller-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinda-zamanasimini-durduran-haller-nelerdir/#respond Fri, 26 Jan 2024 05:00:13 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148912 Zamanaşımını kesen haller nelerdir?

Vergi dairelerince takibi yapılan amme alacaklarından para cezalarına ilişkin özel kanunlarında yer alan düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla;
1.Ödeme,
2. Haciz tatbiki,
3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat,
4. Ödeme emri tebliği,
5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
6. Yukarıdaki 5 sırada gösterilen muamelelerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,
7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
8. Amme alacağının teminata bağlanması,
9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.
11. Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması,
hallerinde zamanaşımı kesilmektedir.
Bu durumda, amme alacağı için zamanaşımı süresi yeniden hesaplanmakta ve zamanaşımı süresinin hesabında zamanaşımının kesildiği tarihin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılının başı esas alınmaktadır.
Adli ve idari para cezalarında zamanaşımının kesilmesi halinde, yeniden işlemeye başlayacak olan süre, alacağın tabi olduğu zamanaşımı süresi olacaktır.

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-borclarinda-zamanasimini-durduran-haller-nelerdir/feed/ 0
Tasfiye Halinde Olan Şirketlerin E-Defter Gönderme Yükümlülüklerinde Bir Farklılık Var Mı? https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-olan-sirketlerin-e-defter-gonderme-yukumluluklerinde-bir-farklilik-var-mi/ https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-olan-sirketlerin-e-defter-gonderme-yukumluluklerinde-bir-farklilik-var-mi/#respond Tue, 02 Jan 2024 16:01:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148219 Dönem içinde kapanışı yapılan e-Defter mükellefinin defter kapanışı ile ilgili yapması gerekenler nelerdir? Tasfiye süreci e-Defter hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Tasfiye sürecinde de e-defter tutulmalıdır. Normal defter beratları süresinde gönderilmeye devam edilmelidir. Özellikli bir durum yoktur. Tasfiye sonuna kadar aktif firmalarda olduğu gibi e-Defterler gönderilmeye devam edecektir.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiye-halinde-olan-sirketlerin-e-defter-gonderme-yukumluluklerinde-bir-farklilik-var-mi/feed/ 0
Psikolog mesleğinin icrasına ilişkin mükellefiyet türü serbest meslek midir? https://www.muhasebenews.com/psikolog-mesleginin-icrasina-iliskin-mukellefiyet-turu-serbest-meslek-midir/ https://www.muhasebenews.com/psikolog-mesleginin-icrasina-iliskin-mukellefiyet-turu-serbest-meslek-midir/#respond Sat, 16 Dec 2023 15:26:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148120 Psikolojik danışmanlık merkezi (psikolog için) açılması için izlenmesi gereken yol ve gerekli olan evraklar nelerdir?

Vergi dairesi için diğer mükellefler ile ilgili işlemler dışında özel bir işlem yapılmaz. Ancak başka kurumlar (sağlık Müdürlüğü gibi) için işlemler nedir bilgimiz yoktur.

 


İLİNTİLİ İÇERİK

T.C.

GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı

:

84098128-120.04.01[65-2015-7]-377

27/07/2016

Konu

:

Serbest meslek erbabının müşterilerine oyun seti satması halinde vergilendirme hak.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda;  … Vergi Dairesi Müdürlüğünde … vergi kimlik numarası ile psikolog olarak kayıtlı mükellef olduğunuzu, işyerinizde mesleğinizle ilgili olarak, çocuklardaki öfke kontrolü ve diğer konularda aileler ve rehber uzmanlar için kağıt ve kartondan oluşan bir oyun seti hazırladığınızı belirtilerek, hazırladığınız oyun setinin satışından elde edeceğiniz gelirin serbest meslek makbuzu düzenleyerek serbest meslek geliri olarak kaydedip kaydedemeyeceğiniz ile söz konusu oyun setinin KDV oranı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

   I- GELİR VERGİSİ  KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır.” hükmüne, “Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65’inci maddesinde “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

   Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmüne,  66 ncı maddesinin birinci fıkrasında ise; “Serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 221 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Serbest Meslek Faaliyeti-Serbest Meslek Erbabı” başlıklı birinci bölümünün “1.2.Serbest Meslek Erbabı” başlıklı 11’inci paragrafında; ” ….serbest meslek faaliyetinin yanında başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği belirlenmiştir. Dolayısıyla serbest meslek erbabı olan bir kimse aynı zamanda ticari kazanç sahibi veya ücretli de olabilir. Bu durum onun serbest meslek erbabı olma niteliğini değiştirmez.” açıklamasına yer verilmiştir.

Ticari kazanç, esas itibariyle sermaye-emek karışımı bir kaynağa bağlı olarak doğmaktadır. Bu kaynağa bağlı olarak ve devamlı bir organizasyon çerçevesinde yapılan her türlü faaliyet ticari faaliyettir. Serbest meslek faaliyetinin ticari bir organizasyon içinde yapılması, sağlanan gelirin yapısını değiştirmez. Sadece, elde edenler yönünden ticari kazanç sayılmasını gerektirir ve ticari kazanca ait esas ve hükümlere tabi olur.

   Bu açıklamalara göre; kendi mesleğinizin icrası dışında, yine mesleğinizle ilgili olarak çocuklarda öfke kontrolü ve diğer konularda aileler ve rehber uzmanlar için hazırlamış olduğunuz kağıt ve kartondan oluşan oyun seti satışının ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi ve Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirilmesi gerekmektedir.

   II- VERGİ USUL  KANUNU YÖNÜNDEN  

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 210 uncu maddesinde serbest meslek erbabının serbest meslek kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmış, 236 ncı maddesinde ise “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteride bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmüne yer verilmiştir.

Mezkûr Kanunun 177 nci maddesinde, maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birinin taşınması halinde bilanço esasına göre, 178 nci maddesinde de 177 nci maddede yazılı olanların dışında kalanların işletme hesabı esasına göre defter tutacağı hükmüne yer verilmiş, 229 uncu maddesinde, fatura, “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır” şeklinde tanımlanmış, 232 nci maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları hükme bağlanmıştır.

Buna göre, mesleğiniz ile ilgili olarak hazırlamış olduğunuz kağıt ve kartondan oluşan oyun seti satışının ticari faaliyet kapsamında değerlendirilmesi ve bu faaliyet neticesinde elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançlara ilişkin hükümlerine göre vergiye tabi tutulması gerektiğinden Vergi Usul Kanununun 177 nci maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birini taşımanız halinde bilanço esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına göre defter tasdik ettirerek sattığınız emtia karşılığında fatura düzenlemeniz gerekmektedir.

   III- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesine göre ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi bulunmaktadır.

KDV oranları, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK)’na ekli (I) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 1, (II) sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, bu listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, çocuklarda öfke kontrolü ve diğer konularda aileler ve rehber uzmanlar için hazırlamış olduğunuz kağıt ve kartondan oluşan oyun seti 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK)’na ekli (I) ve (II) sayılı listelerde yer almadığından genel oranda (%18) katma değer vergisine tabi olacaktır.

 


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/psikolog-mesleginin-icrasina-iliskin-mukellefiyet-turu-serbest-meslek-midir/feed/ 0
Enflasyon düzeltmesinde esas alınacak tarihler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesinde-esas-alinacak-tarihler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesinde-esas-alinacak-tarihler-nelerdir/#respond Mon, 04 Dec 2023 07:47:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147908 Parasal olmayan kıymetler itibarıyla, düzeltmeye esas tarih olarak;

i. Mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrasının (3) numaralı bendi ile Taslak
VUK Genel Tebliğinde belirtilen tarihler, (satın alma tarihi, deftere kayıt tarihi, tahsil tarihi gibi)

ii. Mükerrer 298’inci maddenin (A) fıkrasına göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulan en son bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetler için, 31/12/2004 tarihi,

iii. Geçici 32’nci madde kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş iktisadi kıymetler için, söz konusu maddede aktife kayıtlı olma şartının arandığı hesap dönemi sonu (31/12/2021 veya 31/12/2022),

iv. Mükerrer 298 inci maddenin (Ç) fıkrası kapsamında yeniden değerlemeye tabi tutulmuş iktisadi kıymetler için, yeniden değerlemenin ilgili olduğu dönemin sonu dikkate alınır.

-Düzeltme işlemine tabi tutulacak bilançoda yer alan iktisadi kıymetlerden
bazılarının düzeltmeye esas tarihlerinin, düzeltme yapılmış bir tarihten önce
olması halinde bu kıymetler bakımından, düzeltme yapılan en son bilanço
tarihi düzeltmeye esas tarih olarak dikkate alınır.

-Düzeltme işlemine tabi tutulacak bilançoda yer alan parasal olmayan kıymetlerin düzeltmeye esas tarihleri dikkate alınarak düzeltme katsayısı bulunur ve düzeltmeye esas tutar ile düzeltme katsayısı çarpılır.

-Düzeltme katsayısı, bilançonun ait olduğu aya ilişkin Yİ-ÜFE’nin, düzeltmeye esas alınan tarihi içeren aya ait Yİ-ÜFE’ye bölünmesiyle elde edilir.

Düzeltme Katsayısı = Mali Tablonun Ait Olduğu Aya İlişkin Yİ-ÜFE
                                 Düzeltmeye Esas Tarihi İçeren Aya Ait Yİ-ÜFE

-Aylar itibariyle Yİ-ÜFE’de oluşan farklılıklar nedeniyle düzeltme katsayısının 1’den küçük çıkması hali, ilgili kıymetlerin düzeltme sonrası değerinde düşüklüğe sebep olmakla birlikte bu durum, yukarıdaki formüle göre bulunan değerin düzeltme katsayısı olarak dikkate alınmasına engel teşkil etmez.

-Amortismana tabi iktisadi kıymetler için ayrılmış olan birikmiş amortismanlar, parasal olmayan kıymet mahiyetindedir ve enflasyon düzeltmesine tabi tutulur. Ancak, 2023 hesap dönemi bilançosunun düzeltilmesinde, düzeltme katsayısı hesabı yerine, ait oldukları kıymetin bilanço tarihindeki değerinde düzeltme sonrasında ortaya çıkan artış oranı dikkate alınarak düzeltilir.

 

 


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/enflasyon-duzeltmesinde-esas-alinacak-tarihler-nelerdir/feed/ 0
Özel sektör iş yerlerinde engelli çalıştırma yüzdeki kaçtır? https://www.muhasebenews.com/ozel-sektor-is-yerlerinde-engelli-calistirma-yuzdeki-kactir/ https://www.muhasebenews.com/ozel-sektor-is-yerlerinde-engelli-calistirma-yuzdeki-kactir/#respond Thu, 23 Nov 2023 06:37:39 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147616

İŞKUR Engelli İstihdamı

Engellilerin İŞKUR’a kaydı
Engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kayıplarının en az %40’ından yoksun olduklarını, yetkili sağlık kuruluşlarından alacakları engelli sağlık kurulu raporu ile belgeleyen vatandaşlarımız “engelli” statüsünde kayıt yaptırabilir.

Meslekte çalışma güç kaybı oranı vb. oranlar dikkate alınmamakta olup tüm vücut fonksiyon kaybı oranına bakılmaktadır.

Engelli sağlık raporunda çalışamaz ifadesi yer alıyorsa kişinin engelli kaydı yapılmamaktadır.

İlgili Mevzuat
Türkiye’de engellilerin işçi olarak istihdamı, 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesinde öngörülen kota sistemi ile sağlanmaya çalışılmaktadır.

4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesinde öngörülen kota sistemi kapsamında;
• 50 veya daha fazla işçi(tarım ve orman işletmelerinde 51 veya daha fazla) çalıştırdıkları;
• Özel sektör işyerlerinde % 3 engelli,
• Kamu işyerlerinde ise % 4 engelli ile % 2 eski hükümlü veya terörle mücadelede malul sayılmayacak şekilde yaralanan işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler.

Takip ve Denetim
4857 sayılı İş Kanunu’nun 30 uncu maddesi gereğince istihdamı zorunlu engelli kontenjanlarının takibi aylık olarak düzenli biçimde Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerince yapılmaktadır. Engelli kontenjan açığı bulunan işverenlerle iletişime geçilerek alınan engelli işgücü talepleri Kurumun internet sayfasında yayımlanmakta ve açık kalan kontenjanların kapatılmasına gayret gösterilmektedir.

Kanun hükmü gereğince, işverenlerin engelli işçileri meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlü olmaları nedeniyle, işverenin talebine şartları tutarak başvuru yapan ve görüşmeye gelen engellileri işverenin uygun bulmayarak işe almaması veya engelli kontenjan açığı için talep vermeyerek yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda ise işverene 4857 sayılı İş Kanununun 101 inci maddesine istinaden çalıştırmadığı her engelli ve çalıştırmadığı her ay için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünce idari para cezası uygulanmaktadır. Kamu kuruluşları da bu para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulmamaktadır.

Teşvik
Özel sektör işverenlerinin çalıştırdıkları her bir engelli için asgari ücret düzeyindeki sosyal güvenlik primi işveren paylarının tamamı Hazinece karşılanmaktadır.

Engelli işçi çalıştırmadığı için işverenlerden tahsil edilen ceza paraları; engellilerin kendi işini kurmaları, engellinin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojileri, engellinin işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanması ve bu gibi projelerde kullanılmaktadır.

İŞKUR’a kayıt olarak iş arayan engellilere, iş ve meslek danışmalığı hizmetleri verilerek ya mesleki niteliklerini artırmak için kurs veya işbaşı eğitim programlarına yönlendirilmekte ya da durumlarına uygun işlere yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca, engellilerin kendi işlerini kurmaları da teşvik edilmektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ozel-sektor-is-yerlerinde-engelli-calistirma-yuzdeki-kactir/feed/ 0
Bir yıllık kanuni çalışma süresinden sonra, aynı işyeri veya işletme ve aynı meslekte çalışmak üzere çalışma izninin süresi üç yıla kadar uzatılabilir. https://www.muhasebenews.com/bir-yillik-kanuni-calisma-suresinden-sonra-ayni-isyeri-veya-isletme-ve-ayni-meslekte-calismak-uzere-calisma-izninin-suresi-uc-yila-kadar-uzatilabilir/ https://www.muhasebenews.com/bir-yillik-kanuni-calisma-suresinden-sonra-ayni-isyeri-veya-isletme-ve-ayni-meslekte-calismak-uzere-calisma-izninin-suresi-uc-yila-kadar-uzatilabilir/#respond Thu, 23 Nov 2023 06:34:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147617 İran asıllı 1 yıllık oturma izni olan birini işe almayı düşünüyoruz. Yapmamız gereken prosedürler nelerdir? Çalışma iznine başvuru yaptıktan sonra yapılması gerekenler nelerdir?

Bordrolamada işçi-işveren primleri aynı mı oluyor?


Yabancı işçinin çalışma izni başvurusu yapıldıktan sonra işçi işe giriş işlemleri 4/1a olarak yapılmaktadır.


YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ HAKKINDA KANUN

Kanun Numarası          : 4817

Kabul Tarihi                  : 27/2/2003

Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 6/3/2003   Sayı :  25040

Yayımlandığı Düstur    : Tertip : 5  Cilt : 42  

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Tanımlar

Amaç

Madde 1- Bu Kanunun amacı, yabancıların Türkiye’deki çalışmalarını izne bağlamak ve bu yabancılara verilecek çalışma izinleri ile ilgili esasları belirlemektir.

Kapsam

Madde 2- Bu Kanun;

403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 29 uncu maddesinin ikinci cümlesi ile 5680 sayılı Basın Kanununun 13 üncü maddesi ve 231 sayılı Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamına giren,

Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşlarınca kanunla verilen yetkiye dayanarak çalışma izni verilen veya istihdam edilen ve  Karşılıklılık ilkesi, uluslararası hukuk ve Avrupa Birliği hukuku esasları dikkate alınarak çalışma izninden muaf tutulan yabancılar dışında,

Türkiye’de bağımlı ve bağımsız olarak çalışan yabancıları, bir işveren yanında meslek eğitimi gören yabancıları ve yabancı çalıştıran gerçek ve tüzel kişileri kapsar.

Tanımlar

Madde 3- Bu Kanunda geçen;

Bakanlık : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,

Yabancı : 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununa göre Türk vatandaşı sayılmayan kişiyi,

Bağımlı çalışan : Gerçek veya tüzel kişiliği haiz bir veya birden fazla işveren emrinde ücret, aylık, komisyon ve benzeri karşılığı çalışan yabancıyı,

Bağımsız çalışan : Başka şahısları istihdam etsin veya etmesin kendi ad ve hesabına çalışan yabancıyı,

İfade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

İzin Alma Yükümlülüğü ve

İzin Verme Yetkisi

İzin alma yükümlülüğü ve izin verme yetkisi

Madde 4-Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe, yabancıların Türkiye’de bağımlı veya bağımsız çalışmaya başlamadan önce izin almaları gerekir.

Ülke menfaatlerinin gerekli kıldığı hallerde veya mücbir nedenlere bağlı olarak, çalışmaya başlamadan önce ilgili makama bilgi vermek koşuluyla, çalışma süresi bir ayı geçmemek ve Bakanlık onayı alınmak suretiyle çalışma izni işe başladıktan sonra da verilebilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Çalışma İzinleri ile Çalışma İzni Muafiyet ve Sınırlamaları

Süreli çalışma izni

Madde 5-Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe süreli çalışma izni iş piyasasındaki durum, çalışma hayatındaki gelişmeler, istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik konjonktür değişiklikleri dikkate alınarak, yabancının (…) (1) hizmet akdinin veya işin süresine göre, belirli bir işyeri veya işletmede ve belirli bir meslekte çalışmak üzere en çok bir yıl geçerli olmak üzere verilir. (1)

Bir yıllık kanuni çalışma süresinden sonra, aynı işyeri veya işletme ve aynı meslekte çalışmak üzere çalışma izninin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.

Üç yıllık kanuni çalışma süresinin sonunda, aynı meslekte ve dilediği işverenin yanında çalışmak üzere, çalışma izninin süresi altı yıla kadar uzatılabilir.

Türkiye’ye çalışmak üzere gelen bir yabancının beraberinde veya daha sonra getirmiş olduğu eş ve bakmakla yükümlü olduğu çocuklarına da, yabancının kendisi ile birlikte en az beş yıl kanuni ve kesintisiz ikamet etmiş olmaları kaydıyla süreli çalışma izni verilebilir.

Bakanlık, süreli çalışma izninin coğrafi geçerlilik alanını genişletebilir veya daraltabilir.

Süresiz çalışma izni

Madde 6- (Değişik: 10/9/2014-6552/22 md.)

Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe ve 11/4/2014 tarihinden önce süresiz çalışma izni verilmiş olan yabancıların hakları saklı kalmak kaydıyla; 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu uyarınca uzun dönem ikamet iznine sahip olanlar veya Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izni ile kalmış olan veya en az sekiz yıl kanuni çalışması olan yabancılar ile eğitim düzeyi, mesleki deneyimi, bilim ve teknolojiye katkısı, Türkiye’deki faaliyetinin veya yatırımının ülke ekonomisine ve istihdama etkisi önemli olan yabancılara süresiz çalışma izni verilebilir. (2)

––––––––––––––

(1) 4/4/2013 tarihli ve 6458 sayılı Kanunun 123 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ikamet izninin süresi ile” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

(2)16/2/2016 tarihli ve 6676 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “yabancılara,” ibaresi “yabancılar ile eğitim düzeyi, mesleki deneyimi, bilim ve teknolojiye katkısı, Türkiye’deki faaliyetinin veya yatırımının ülke ekonomisine ve istihdama etkisi önemli olan yabancılara” şeklinde değiştirilmiştir.

Süresiz çalışma izni verilen yabancılar, 6458 sayılı Kanunun 44 üncü maddesinde belirtilen uzun dönem ikamet izninin sağladığı haklardan yararlanırlar.

Süresiz çalışma izni yabancının veya işvereninin talebiyle ya da 6458 sayılı Kanunun 45 inci maddesinde sayılan uzun dönem ikamet izninin iptalini gerektiren hâllerde iptal edilir.

Çalışma izni verilen yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışlarına ilişkin kayıtlar İçişleri Bakanlığı tarafından Bakanlığa bildirilir.

Bağımsız çalışma izni

Madde 7- Bağımsız çalışacak yabancılara, Türkiye’de en az beş yıl kanuni ve kesintisiz olarak ikamet etmiş olmaları koşuluyla Bakanlıkça bağımsız çalışma izni verilebilir.

İstisnai haller

Madde 8- Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe;

a) Bir Türk vatandaşı ile evli olan ve eşiyle Türkiye’de evlilik birliği içinde yaşayan veya evlilik birliği en az üç yıl sürdükten sonra sona ermiş olmakla birlikte Türkiye’de yerleşmiş olan yabancılar ile bunların Türk vatandaşı eşinden olan çocuklarına,

b) 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 19, 27 ve 28 inci  maddeleri çerçevesinde Türk Vatandaşlığını kaybedenler ve bunların füruuna,

c) Türkiye’de doğan veya kendi millî kanununa, vatansız ise Türk mevzuatına göre rüşt yaşını doldurmadan Türkiye’ye gelen ve Türkiye’de  meslek okulu, yüksek okul veya üniversiteden mezun olan yabancılara,

d) 2510 sayılı İskân Kanununa göre muhacir, mülteci veya göçebe olarak kabul edilen yabancılara,

e) Avrupa Birliği üyesi ülke vatandaşları ile bunların Avrupa Birliği üyesi ülkelerin vatandaşı olmayan eş ve çocuklarına,

f) Yabancı devletlerin Türkiye’deki büyükelçilikleri ile konsolosluklarında ve uluslararası kuruluşların temsilciliklerinde görevli diplomat, idarî ve teknik personelin hizmetinde çalışanlar ile karşılıklılık ilkesi çerçevesinde olmak ve görev süresiyle sınırlı kalmak üzere Türkiye’de bulunan büyükelçilikler, konsolosluklar ve uluslararası kuruluşların temsilciliklerinde görevlendirilen diplomatların ve idarî ve teknik personelin eş ve çocuklarına,

g) Bilimsel ve kültürel faaliyetler amacıyla bir ayı aşan ve sportif faaliyetler amacıyla dört ayı aşan süre ile geçici olarak Türkiye’ye gelecek yabancılara,

h) Kanunla yetki verilen bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşme veya ihale usulleriyle mal ve hizmet alımı, bir işin yaptırılması veya bir tesisin işletilmesi işlerinde çalıştırılacak kilit personel niteliğindeki yabancılara,

ı) (Ek: 4/4/2013-6458/123 md.) Uluslararası koruma başvurusunda bulunan ve İçişleri Bakanlığınca şartlı mülteci statüsü verilen yabancı ve vatansız kişilere,

j) (Ek: 16/2/2016-6676/19 md.) Ülkemizin bilim, teknoloji, Ar-Ge, yenilik ve tasarım alanındaki gelişimine katkı sağlayacak nitelikli yabancılara,

Bu Kanunda öngörülen sürelere tâbi olmaksızın çalışma izni verilebilir.

Kanuni çalışma süresine dahil edilecek süreler ile ikamette kesinti sayılan süreler

Madde 9- Yıllık izinler, iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık geçici iş göremezlik ödenekleri ile işsizlik sigortası ödeneği alınan süreler, kanuni çalışma süresine dahil edilir.

Yabancının toplam altı ayı geçmemek şartıyla Türkiye dışında bulunması çalışma süresini kesmez. Ancak Türkiye dışında geçirilen zaman çalışma süresinden sayılmaz. Türkiye’de bulunmasına rağmen ikamet tezkeresini altı aydan fazla süreyle temdit ettirmeyerek ihmalde bulunan yabancının ikameti çalışma izinleri açısından kesinti sayılır.

Çalışma izni muafiyet teyit belgesi

Madde 10- Türkiye’nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı sözleşmelerle sağlanan haklar saklı kalmak kaydıyla, çalışma izninden muaf tutulan yabancılara, istekleri halinde Bakanlıkça çalışma izni muafiyet teyit belgesi verilir.

Çalışma izninin sınırlandırılması

Madde 11- Türkiye’nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı sözleşmelerle sağlanan haklar saklı kalmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde çalışma izinleri, iş piyasasındaki durum ve çalışma hayatındaki gelişmeler, istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik konjonktür koşullarının gerekli kıldığı hallerde, belirli bir süre için, tarım, sanayi veya hizmet sektörleri, belirli bir meslek, işkolu veya mülkî ve coğrafi alan itibariyle sınırlandırılabilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İzinlerin Verilmesi, Uzatılması, Reddi, İptali ve Yargı Yoluna Başvurma

İzinlerin verilmesi veya uzatılması

Madde 12- (Değişik: 28/1/2010-5951/8 md.)

(Değişik birinci fıkra: 4/4/2013-6458/123 md.) Yabancılar, ilk çalışma izni başvurularını bulundukları ülkelerdeki Türkiye Cumhuriyeti konsolosluklarına yapar. Konsolosluk, bu başvuruları doğrudan Bakanlığa iletir. Bakanlık, ilgili mercilerin görüşlerini alarak 5 inci maddeye göre başvuruları değerlendirir; durumu uygun görülen yabancılara çalışma izni verir. Yabancılar, konsolosluklardan almış oldukları çalışma izinlerinde belirtilen süre kadar Türkiye’de kalıp çalışabilir.

Türkiye’de geçerli ikamet izni olan yabancılar veya bunların işverenleri başvurularını Bakanlığa yurt içinden de yapabilir.

Mesleki hizmetler kapsamında çalışacak yabancılara akademik ve mesleki yeterlilik ile ilgili işlemleri tamamlanıncaya kadar, ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir yılı geçmemek üzere ön izin verilebilir.

Mesleki eğitim alanı dışında istihdam edilecek yabancı uyruklu personel için bu Kanunda belirtilen görüşler alınmaz. Bu kişiler, akademik ve mesleki yeterlilik ile lisans talep ve yeterlilik uygulamasına tabi değildir.

Çalışma izinleri, ikamet sahibi yabancılar veya bunların işverenlerinin Bakanlığa yazılı talebi üzerine, bu Kanun ve bu Kanuna göre çıkarılan yönetmelik hükümlerine göre verilir ve uzatılır.

Usulüne uygun olarak yapılan başvurular, belgelerin tam ve eksiksiz olması kaydıyla Bakanlık tarafından en geç otuz gün içinde sonuçlandırılır.

İlgili mercilerden görüş alınması

Madde 13- Yabancılara, bu Kanunla getirilen koşullara bağlı olarak çalışabilecekleri meslek, sanat veya işlerle ilgili çalışma izinleri, ilgili mercilerin meslekî yeterlilik dahil görüşleri alınmak suretiyle Bakanlıkça verilir.

Diğer kanunlarda yer alan, yabancıların çalışamayacağı iş ve mesleklere dair hükümler saklıdır.

İzin isteminin reddi

Madde 14- Çalışma izni veya çalışma izninin uzatılması istemi;

a) İş piyasasındaki durum ve çalışma hayatındaki gelişmeler ve istihdama ilişkin sektörel ve ekonomik konjonktür değişikliklerinin çalışma izni verilmesine elverişli olmaması,

b) Başvurulan iş için ülke içinde, dört haftalık süre içerisinde o işi yapacak aynı niteliğe sahip kişinin bulunması,

c) (Değişik: 4/4/2013-6458/123 md.) İçişleri Bakanlığının olumsuz görüş bildirmesi,

d) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 14/1/2015 tarihli ve E.: 2014/108, K.: 2015/8 sayılı Kararı ile.)

e) Yabancının çalışmasının millî güvenlik, kamu düzeni, genel asayiş, kamu yararı, genel ahlâk ve genel sağlık için tehdit oluşturması,

Hallerinde reddedilir.

Çalışma izninin iptali

Madde 15- Yabancının 11 ve 13 üncü maddede sayılan sınırlamalara aykırı olarak çalışması veya 14 üncü maddede öngörülen hallerden birinin varlığının veya yabancının ya da işvereninin, çalışma izni talep dilekçesinde eksik veya yanlış bilgi verdiğinin sonradan tespit edilmesi halinde, Bakanlık verdiği çalışma iznini iptal eder ve durumu ilgili Bakanlığa bildirir.

Çalışma izninin geçerliliğini kaybetmesi

Madde 16- Çalışma izni, geçerlilik süresinin sona ermesi dışında;

a) (Değişik: 4/4/2013-6458/123 md.) Yabancı hakkında sınır dışı etme kararı alınmış olması veya Türkiye’ye girişinin yasaklanması,

b) Yabancının pasaportunun veya pasaport yerine geçen belgesinin geçerlilik süresinin uzatılmaması (İçişleri veya Dışişleri Bakanlıklarının uygun görüşlerinin bulunması hali hariç),

c) Yabancının mücbir sebepler dışında aralıksız olarak altı aydan fazla yurt dışında kalması,

Hallerinde de geçerliliğini kaybeder.

Yargı yoluna başvurma hakkı

Madde 17- Bakanlık çalışma izni verilmesi ya da uzatılması talebinin reddedilmesi, çalışma izninin iptal edilmesi ya da çalışma izninin geçerliliğinin kaybedilmesine ilişkin kararını, yabancıya veya varsa işverenine 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ eder.

Bakanlıkça verilecek kararlara karşı ilgililer tarafından tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde itiraz edilebilir. İtirazın Bakanlıkça reddedilmesi hallerinde idarî yargı yoluna başvurulabilir.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Bildirim Yükümlülüğü, Denetleme ve Düzenleme Yetkisi ile Cezaî Hükümler

Bildirim yükümlülüğü

Madde 18- a) Bağımsız çalışan yabancılar, çalışmaya başladıkları tarihten ve çalışmanın bitiminden itibaren,

b) Yabancı çalıştıran işverenler yabancının çalışmaya başladığı tarihten, çalışma izninin verildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde çalışmaya başlamaması halinde bu sürenin bitiminden itibaren ve herhangi bir nedenle hizmet akdinin sona erdiği tarihten itibaren,

En geç on beş gün içerisinde durumu Bakanlığa bildirmekle yükümlüdürler.

Bakanlığa bilgi verilmesi

Madde 19- Yabancılara çalışma izni verme yetkisi bulunan bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları, çalışma iznini verdikleri, çalışma izin süresini uzattıkları ve çalışma iznini iptal ettikleri tarihten, yabancı istihdam eden bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları ise çalıştırmaya başladıkları tarihten itibaren en geç otuz gün içinde yabancı ile ilgili tüm bilgileri Bakanlığa bildirirler.

Denetleme yetkisi

Madde 20- (Değişik: 13/2/2011-6111/75 md.)

Bu Kanun kapsamına giren yabancıların ve işverenlerin bu Kanundan doğan yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri Bakanlık iş müfettişleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri tarafından denetlenir. Bu Kanun gereğince yapılacak teftiş, denetim ve soruşturmalar 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda yer alan teftiş, denetim ve soruşturma hükümlerine göre yapılır ve bu hükümlere göre ilgili yaptırımlar uygulanır.

Genel ve özel bütçeli idarelerin teftiş ve denetim elemanları ile kolluk kuvvetlerinin kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü denetim, inceleme ve kontrol sırasında yabancı çalıştıran işverenler ile yabancıların bu Kanundan doğan yükümlülükleri yerine getirmediklerini tespit etmeleri halinde, durum Bakanlığa bildirilir.

Birinci fıkraya göre yapılan denetimler ve ikinci fıkraya göre yapılan bildirimler üzerine Bakanlık bölge müdürünce, gönderilen tutanaklara ve denetim raporlarına göre bu Kanunda yer alan idari yaptırımlar uygulanır.

Cezaî hükümler

Madde 21- (Değişik: 23/1/2008 – 5728/499 md.)

18 inci maddeye göre bildirim yükümlülüğünü süresi içinde yerine getirmeyen bağımsız çalışan yabancı ile yabancı çalıştıran işverene her bir yabancı için ikiyüzelli Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Çalışma izni olmaksızın bağımlı çalışan yabancıya beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir.

Çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıran işveren veya işveren vekillerine her bir yabancı için beşbin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu durumda, işveren veya işveren vekili yabancının ve varsa eş ve çocuklarının konaklama giderlerini, ülkelerine dönmeleri için gerekli masrafları ve gerektiğinde sağlık harcamalarını karşılamak zorundadır.

Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda sayılan fiillerin tekrarı hâlinde idarî para cezaları bir kat artırılarak uygulanır.

Bu Kanuna göre verilmiş çalışma izni olmaksızın bağımsız çalışan yabancıya ikibin Türk Lirası idarî para cezası verilir ve varsa işyeri veya işyerlerinin Bakanlık bölge müdürlerince kapatılması kararı alınarak, bu kararın uygulanması için durum ilgili valiliğe bildirilir.

Tekrarı hâlinde, varsa işyeri veya işyerlerinin kapatılmasının yanı sıra idarî para cezası bir kat artırılarak uygulanır.

Bu Kanuna göre idarî para cezası ile cezalandırılan bağımlı veya bağımsız çalışan yabancılar ile yabancı çalıştıran işverenler İçişleri Bakanlığına bildirilir.

Yönetmelik

Madde 22- Her türlü çalışma izninin verilmesi, sınırlandırılması, iptali, çalışma izninden muaf tutulacak yabancılar ile bildirim yükümlülüklerinin nasıl yerine getirileceğine ilişkin usul ve esaslar bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.

Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik; Bakanlık, İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Denizcilik Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ile müştereken, ilgili görülen diğer bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının da görüşleri alınmak suretiyle Kanunun yayımı tarihini izleyen altı ay içinde çıkarılır.

Yabancı sermaye yatırımlarında yabancıların çalıştırılması

Madde 23- 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu kapsamında kurulan şirket ve kuruluşlarda çalıştırılmak istenen yabancılar, Hazine Müsteşarlığı ile müştereken çıkartılacak yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde Bakanlıkça verilen çalışma izni ile çalıştırılabilirler.

ALTINCI BÖLÜM

Bazı Kanunlarda Yapılan Değişiklikler

Madde 24- (13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili olup yerine işlenmiştir.) (1)

Madde 25- (9.1.1985 tarihli ve 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 26- (27.1.1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 27- (27.1.1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

–––––––––––––––––––

(1) Bu madde ile ihdas edilen kadrolar, 6/3/2003 tarihli ve 25040 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Madde 28- (7.3.1954 tarihli ve 6326 sayılı Petrol Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 29- (8.6.1965 tarihli ve 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 30- (25.9.1981 tarihli ve 2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanun ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 31- (12.3.1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 32- (12.3.1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 33- (2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 34- (2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

YEDİNCİ BÖLÜM

Geçici ve Son Hükümler

Yürürlükten kaldırılan hükümler

Madde 35- 11.6.1932 tarihli ve 2007 sayılı Türkiye’deki Türk Vatandaşlarına Tahsis Edilen Sanat ve Hizmetler Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

Ek Madde 1- (Ek: 16/2/2016-6676/20 md.)

28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Ar-Ge merkezi ve tasarım merkezi olan firmalarda ve 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kurulan teknoloji geliştirme bölgeleri ve ihtisas teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren işletmelerde Ar-Ge, yenilik ve tasarım personeli olarak çalışacak yabancıların çalışma izni başvuruları, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının olumlu görüşü üzerine karara bağlanır.

Geçici Madde 1- Bağımlı veya bağımsız olarak çalışan yabancılara, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki mevzuat hükümlerine göre verilmiş olan çalışma izinleri, bu Kanun uyarınca Bakanlıkça iptal edilmediği veya hükmünü kaybetmediği müddetçe sürelerinin sonuna kadar geçerlidir.

Geçici Madde 2- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu kurum ve kuruluşlarının çalışma izni verdiği veya istihdam ettiği yabancılara ait bilgiler izni veren mercilerce, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren doksan gün içinde Bakanlığa bildirilir.

Geçici Madde 3- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce çalışma izni başvurusu yapılan ve işlemleri devam eden yabancıların çalışma izinlerini, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki yetkili kamu kurum ve kuruluşları verirler ve çalışma izninin veriliş tarihinden itibaren otuz gün içinde gerekli bilgileri Bakanlığa iletirler.

Yürürlük

Madde 36- Bu Kanunun 24 üncü maddesi Kanunun yayımı tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 37- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.


Kaynak: İSMMMO, Mevzuat.Gov.Tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bir-yillik-kanuni-calisma-suresinden-sonra-ayni-isyeri-veya-isletme-ve-ayni-meslekte-calismak-uzere-calisma-izninin-suresi-uc-yila-kadar-uzatilabilir/feed/ 0
Ödeme Kaydedici Cihaz (ÖKC) Kullanma Mecburiyetine İlişkin Süreler Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/odeme-kaydedici-cihaz-okc-kullanma-mecburiyetine-iliskin-sureler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/odeme-kaydedici-cihaz-okc-kullanma-mecburiyetine-iliskin-sureler-nelerdir/#respond Fri, 10 Nov 2023 11:00:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147419 Ödeme Kaydedici Cihaz (ÖKC) Kullanma Mecburiyeti Var mı?

Perakende ticaretle uğraşan birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, fatura vermek mecburiyetinde olmadıkları satışların ve yaptıkları işlerin belgelendirilmesinde ödeme kaydedici cihaz
kullanmak zorundadır. İşe yeni başlayan veya sonradan ÖKC kullanma mecburiyeti kapsamına giren mükelleflerin bu mecburiyetleri, işe başlama ve mecburiyet kapsamına girme tarihinden itibaren 30 gün içinde başlamaktadır.

Bu süre, kalkınmada birinci ve ikinci derecede öncelikli yörelerdeki faaliyetleri ile ilgili olarak 60 gün olarak belirlenmiştir.

YN ÖKC Uygulamasına İlişkin Detaylı Bilgiler İçin TIKLAYINIZ…

 

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/odeme-kaydedici-cihaz-okc-kullanma-mecburiyetine-iliskin-sureler-nelerdir/feed/ 0
İş Yeri Açanların Alış ve Satışları İçin Düzenlenmesi Gereken Belgeler Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/is-yeri-acanlarin-alis-ve-satislari-icin-duzenlenmesi-gereken-belgeler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/is-yeri-acanlarin-alis-ve-satislari-icin-duzenlenmesi-gereken-belgeler-nelerdir/#respond Fri, 10 Nov 2023 10:57:43 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147418 Düzenlenmesi Gereken Belgeler Nelerdir?

Mükelleflerin, Vergi Usul Kanununda yer alan fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk
irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi gibi belgelerden ticari faaliyetlerine uygun olanlarını düzenlemeleri gerekmektedir. Belgelerin anlaşmalı matbaalara bastırılması veya noterlere tasdik ettirilmesi gerekir. e-Belge uygulamalarına dâhil olanlar da yeterli miktarda kağıt belge bastırmak zorundadır.

Elektronik belge uygulamasına isteğe bağlı veya zorunluluk kapsamında geçen mükelleflerin; e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-Müstahsil Makbuzu ve e-İrsaliye gibi belgelerden ticari faaliyetlerine uygun olanlarını düzenlemeleri gerekmektedir.

e-Fatura uygulamasına kayıtlı mükellefler aynı zamanda e-Arşiv Fatura uygulamasına da kayıtlı olmak zorundadır. e-Fatura uygulamasına kayıtlı mükellefler; e-Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflere e-Fatura, kayıtlı olmayan mükelleflere ise
e-Arşiv Fatura düzenlemek zorundadır.

e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflerce vergi mükellefi olmayanlara düzenlenecek faturaların; vergiler dahil toplam tutarının 5 Bin TL’yi, vergi
mükelleflerine düzenlenecek faturalarda ise VUK’un 232 nci maddesinde belirtilen, işlemin gerçekleştiği yıla ait fatura düzenleme zorunluluğuna ilişkin tutarı aşması halinde Başkanlığın “https:\\earsivportal.efatura.gov.tr/intragiris.html” adresinde yer alan e-Arşiv Fatura Portalı (İnteraktif) üzerinden İnteraktif Vergi Dairesi kullanıcı kodu ve şifresi ile giriş yaparak e-Arşiv Fatura olarak düzenlenmesi gerekir.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/is-yeri-acanlarin-alis-ve-satislari-icin-duzenlenmesi-gereken-belgeler-nelerdir/feed/ 0
Vergi Mahkemesinde Açtığı Davayı Kaybeden Borçlu Ne Yapmalıdır? https://www.muhasebenews.com/vergi-mahkemesinde-actigi-davayi-kaybeden-borclu-ne-yapmalidir/ https://www.muhasebenews.com/vergi-mahkemesinde-actigi-davayi-kaybeden-borclu-ne-yapmalidir/#respond Mon, 16 Oct 2023 07:35:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147121 GİB

ÖDEME EMRİNE KARŞI YAPILACAK İŞLEMLER BROŞÜRÜ

Ekim/2022


 

1. Kamu Alacaklarının Takip ve Tahsili Nasıl Yapılır?

Kamu alacaklarının takip ve tahsili, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılır. Kamu alacağının;

► Devlete,

► İl Özel İdarelerine,

► Belediyelere,

ait olan vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i alacaklardan olması gerekir.

Ancak alacağın; sözleşmeden, haksız fiilden ve haksız iktisaptan doğması durumunda 6183 sayılı Kanun değil özel hukuk hükümleri uygulanır.

2. Ödeme Emri Niçin ve Kimler Adına Düzenlenir?

Ödeme emri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre vadesinde ödenmeyen kamu alacakları için düzenlenir.

Kamu alacağını vadesinde ödemeyenler adına vergi dairesince düzenlenen ödeme emri; borçlulara, borçlarını ödemeleri veya bu borçlarla ilgili mal bildiriminde bulunmaları konusunda yapılan bir bildirimdir.

Ödeme emrinin düzenlenmesi ile vergi dairesi aynı zamanda kamu alacağının tahsili için cebri tahsilat işlemlerine de başlamış olur.

Asıl borçlulardan tahsilat yapılamaması veya tahsilat yapılamayacağının anlaşılması halinde; kanuni temsilci, limited şirket ortağı, yabancı şahıs veya kurumların mümessilleri gibi borçtan sorumlu olanlara da ödeme emri tebliğ edilerek borcun ödenmesi istenilir.

3. Ödeme Emrinde Hangi Hususlar Yer Alır?

Ödeme emrinde;

► Borcun asıl ve fer’ilerinin (gecikme faizi gibi) türü ve tutarı,

► Borcun nereye ödeneceği,

► Süresinde ödenmeyen borcun vergi dairesince cebren tahsil edileceği,

► Süresinde ödenmeyen borç ile ilgili mal bildiriminde bulunulması gerektiği,

► Borçlunun mal bildiriminde bulunmadığı takdirde üç ayı geçmemek üzere hapis ile cezalandırılacağı,

► Gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı,

► Ödeme emrine karşı hangi mahkemede dava açılabileceği,

► Borçlu, hacze kabil malı olmadığı yolunda bir bildirim yapacak ise; en son ikametgah ve işyeri adreslerini, varsa kayıtlı olduğu diğer vergi dairelerini ve kamu idarelerini ve bu idarelerdeki kayıt ve hesap numaralarını, nüfus kayıt örneğini bildirmek zorunda olduğu, geçerli bir nedeni olmadan bu bildirimleri yapmayan kişilerin elli güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı,

hususları yer alır.

4. Borçlu, Ödeme Emrinde Yer Alan Borcunu Nasıl Öder?

Ödeme emrinde yer alan kamu alacağının, süresinde ödenmeyen kısım için vadenin bitim tarihinden ödendiği tarihe kadar hesap edilecek aylık %2,5 (21/7/2022 tarihinden itibaren) gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerekir.

Ödemeler;

► Başkanlığımızın www.gib.gov.tr internet sitesi (İnteraktif Vergi Dairesi ve GİB Mobil Uygulaması) üzerinden;

» Anlaşmalı bankaların kredi kartları ile (https://www.gib.gov. tr/
yardim-vekaynaklar/yararli-bilgiler/anlasmali-bankalar-vergi- tahsil-yetkisi-verilen-bankalar adresimizde kredi kartı ile ödenebilen vergi türleri ve tutarlarla ilgili açıklamalar
yer almaktadır.),

» Anlaşmalı bankaların banka kartları veya banka hesabından,

» Yabancı ülkede faaliyet gösteren bankaların; kredi kartları, banka kartları ve diğer ödeme yöntemleri ile

► Anlaşmalı bankaların;

» Şubelerinden,

» Alternatif ödeme kanallarından (İnternet Bankacılığı, Telefon Bankacılığı, Mobil Bankacılık vb.),

► PTT işyerlerinden,

► Tüm vergi dairelerinden,

yapılabilmektedir.

5. Mal Bildirimi Nedir?

Mal bildirimi; borçlunun, kamu alacağını karşılayacak miktarda, gerek kendi elindeki gerekse üçüncü şahıslar elindeki menkul ve gayrimenkul malları ile alacak ve haklarının nev’ini, mahiyetini ve miktarını veya malı olmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim
kaynakları ile buna nazaran borcunu ne şekilde ödeyebileceğini vergi dairesine yazılı veya sözlü olarak beyan etmesidir.

Mal bildiriminde yer alması gereken hususlar şunlardır:

► Borçlunun kendisinde veya borçluya ait olup da üçüncü şahıslar elinde bulunan mal, alacak ve hakları mal bildiriminde yer alır.

► Yapılan mal bildiriminin borçlunun borcuna yetecek tutarda olması esastır.

► Borçlu, bildirimde bulunduğu malın miktarını, nevi’ni, mahiyetini, vasfını ve değerini belirtmelidir.

► Borçlu, her türlü gelirlerini veya haczedilebilecek malının olmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını da ayrıca mal bildiriminde belirtmelidir.

► Borçlu, mal bildiriminde borcunu ne şekilde ödeyebileceğini belirtmelidir.

Borçlunun haczedilebilecek malları olmadığını bildirmesi mal bildirimi hükmündedir.

► Mal bildirimi yazılı veya sözlü olarak vergi dairesine yapılmalıdır.

Ayrıca, Başkanlığımız uygulamalarından İnteraktif Vergi Dairesi (ivd.gib.gov.tr) aracılığıyla Ödeme Emirlerim/Mal Bildiriminde Bulunma Dilekçesi sayfasından ödeme emirleri görüntülenebilir ve ödeme emrine istinaden elektronik ortamda mal bildiriminde bulunma dilekçesi verilebilir.

6. Malı Olmadığını Bildiren Borçlunun Bildirime Ekleyeceği Hususlar Nelerdir?

Kendisine ödeme emri tebliğ edilen ve malı olmadığı yolunda bildirimde bulunan borçlu, bu bildirim ile birlikte veya bildirimin tarihinden itibaren 15 gün içinde;

► En son ikametgah ve iş adreslerini bildirmek,

► Varsa devamlı mükellefiyetleri bulunan diğer vergi dairelerini ve kamu idarelerini ve bu idarelerdeki hesap ve kayıt numaralarını bildirmek,

► Nüfus kayıt örneğini vermek, mecburiyetindedir.

Bu mecburiyeti makul bir özrü olmadan zamanında yerine getirmeyenler elli güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.

Mal bildirimi servet beyanı olmadığından, borçlunun borcunu karşılayacak tutarda mal
bildiriminde bulunması yeterlidir. Borçlunun daha fazla mal bildiriminde bulunmaya zorlanması mümkün değildir.

7. Gerçeğe Aykırı Mal Bildiriminde Bulunanlar Hakkında Ne Yapılır?

İstenen mal bildirimini gerçeğe aykırı surette yapanlarla, yaşayış tarzları mal bildirimine uymayanlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

8. Mal Bildiriminde Bulunmayanlar Hakkında Ne Yapılır?

Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 15 günlük süre içinde borcunu ödemez ve mal bildiriminde de bulunmazsa (ödeme emrine karşı dava açılan hallerde, ret kararının tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde borçlu mal bildiriminde bulunmazsa) mal bildiriminde bulununcaya kadar bir defaya mahsus olmak ve üç ayı geçmemek üzere hapisle tazyik olunur.

Hapsen tazyik kararı, vergi dairesinin talebi üzerine icra mahkemesi tarafından verilir ve Cumhuriyet Savcılığınca derhal infaz olunur.

Borçlu mal bildiriminde bulunduğu anda hapsen tazyik kararı alınmış olsa dahi infaz edilemez ve borçlu hapsedilmişse derhal tahliye edilir.

456 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre düzenlenen ödeme emrinin
e-tebliğ ile gönderilmesi durumunda muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonu tebliğ tarihi olmaktadır.

9. Mal Edinme ve Mal Artması Durumunda Borçlu Ne Yapmalıdır?

Mal bildiriminde, malı olmadığını gösteren veya borca yetecek kadar mal göstermemiş olan borçlu, sonradan edindiği malları ve gelirindeki artmaları, edinme ve artma tarihinden başlayarak 15 gün içinde vergi dairesine bildirmeye mecburdur.

Sonradan edinilen mallarını ve malvarlığındaki artışlarını belirtilen süre içinde bildirmeyerek kamu alacağının tahsiline engel olan veya tahsilini zorlaştıran borçlu, bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

10. Mal Bildirimi Sonucunda Ne Olur?

Borçlunun, mal bildiriminde gösterdiği veya vergi dairesince tespit edilen malları ile borçluya ait olup da üçüncü şahıslarda bulunan mallardan borcuna yetecek miktarı vergi dairesince haczolunur. Yapılan takibat sonunda borçlu borcunu rızaen ödemediği takdirde, vergi dairesince haczolunan mallar satışa çıkarılarak kamu alacağı tahsil edilir.

11. Kamu Alacağının Tahsiline Engel Olanlar Hakkında Ne Yapılır?

Kamu alacağının tahsili için hakkında takip muamelelerine başlanan borçlu kısmen veya tamamen tahsile engel olmak veya tahsili zorlaştırmak maksadıyla mallarından bir kısmını veya tamamını:

1. Mülkünden çıkararak, telef ederek yahut değerden düşürerek gerçek surette,

2. Gizleyerek, kaçırarak muvazaa yolu ile başkasının uhdesine geçirerek veya aslı olmayan borçlar ikrar ederek, yahut alındılar vererek gerçeğe aykırı surette, varlığını yok eder veya azaltır ve geri kalan mallar borcu karşılamaya yetmezse altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

12. Hangi Nedenlerle Ödeme Emrine Karşı Dava Açılabilir?

Ödeme emrini alan borçlu;

► Böyle bir borcunun olmadığı,

► Borcunu kısmen ödediği,

► Borcun zamanaşımına uğradığı,

iddiasıyla tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde borcun türüne göre; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamındaki borçlar için vergi mahkemesinde, diğer borçlar için idare mahkemesinde dava açabilir.

13. Borcun Bir Kısmı İçin Dava Açılabilir mi?

Ödeme emrinde yer alan borcun bir kısmına dava açılabilir. Ancak dava dilekçesinde dava açılacak kısmın türü ve tutarının açıkça gösterilmesi gerekir.

14. Dava Açılması Borçlu Hakkındaki Takip İşlemlerini Durdurur mu?

Dava açan borçlu hakkında takip işlemleri, davayı gören mahkemece yürütmeyi durdurma kararı verilmediği sürece devam eder.

15. Vergi/İdare Mahkemesinde Açtığı Davayı Kaybeden Borçlu Ne Yapmalıdır?

Borçlu borcun tamamına veya bir kısmına karşı vergi mahkemesinde açtığı davanın tamamen veya kısmen reddi halinde, ret kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir. Bu 15 günlük süre içerisinde ödeme emrine konu borcun tamamen ödenmesi halinde, mal bildiriminde bulunma
yükümlülüğü ortadan kalkacaktır.

İlk derece mahkemesinde açtığı davayı kaybeden borçlunun, açtığı davaya konu tutarın 2022 yılı için 9.000 TL’yi aşması halinde üst yargıya başvurması mümkündür.

Borcun bir kısmına karşı dava açılması dava konusu yapılmayan kısım için mal bildiriminde bulunma süresini uzatmaz.

 

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/vergi-mahkemesinde-actigi-davayi-kaybeden-borclu-ne-yapmalidir/feed/ 0