ne yapılır? – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 11 Apr 2023 16:27:51 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Şirket ortağının alacağını sermayeye ilave edebilir miyiz? https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaginin-alacagini-sermayeye-ilave-edebilir-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaginin-alacagini-sermayeye-ilave-edebilir-miyiz/#respond Wed, 12 Apr 2023 02:05:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141580 1- Ortakların nakit olarak şirkete verdikleri borç, sermaye artırımında kullanılabilir.

2- 331 Hesaptaki nakit ödenen tutarın sermayeye eklenmesine ilişkin genel kurul (ortaklar kurulu) kararı alınır

3- Önceki sermayenin ödendiğine ilişkin SMMM raporu hazırlanır

4- Ortakların şirkette verdikleri nakit tutarlardan kaynaklı tespitine ilişkin SMMM raporu düzenlenir.

5- Diğer belgeler ile birlikte tescil ve ilan işlemleri yaptırılır.

6- Vergi dairesine yazılı bilgi verilir.

7- Çalışılan bankalara ve ilgili diğer kurumlar bilgi verilir.

8- TESCİL tarihi itibarıyla muhasebe kayıtları yapılır

Örnek kayıtlar

1-Sermaye artış taahhüdü

____________ / _____________

501 (B)

500 (A)

____________ / _____________

2-Sermaye taahhüt ödemesi

____________ / _____________

331 (B)

501 (A)

____________ / _____________


İTO

Limited Şirket Sermaye Artırım İşlemi

MERSİS’ten başvuru yapılarak talep numarası alınmalı ve gerekli evraklar ile birlikte, randevu alınmadan bölge temsilciliğine başvuru yapılmalıdır.

1-) Dilekçe

  • Şirket kaşesi ile yetkili tarafından imzalanmalı, ekindeki evrak dökümünü içermelidir.

2-) Genel kurul kararı

  • Genel kurul karar ve müzakere defterinden noter onaylı bir suret (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-a).
  • Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 93. maddesi gereğince, esas sermayenin artırılmasına ilişkin genel kurul kararının tescili için karar tarihinden itibaren 30 gün içinde Müdürlüğümüze başvurulması gerekmektedir.
  • Payların nakdi bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye taahhüdü yoluyla (nakit) artırım yapılamaz (TTK m. 456/1).
  • Şirket sözleşmesinin sermaye maddesi düzenlenirken sermaye paylarının itibari değeri ile ortağa/ortaklara ait pay adedi de belirtilmelidir. Bir payın değerinin  25 TL veya katları olması gerekmektedir.
  • Tüm ortakların sermaye artırım kararına katılmaması durumunda; müdür/müdürler  kurulu, yeni pay alma hakkının kullanılabilmesinin esaslarını bir karar ile belirler ve bu kararda pay sahiplerine en az onbeş gün süre verir (TTK m. 591/3). Sermaye artırımının tescilinden önce, müdürün/müdürler  kurulunun yeni pay alma hakkının kullanılması esaslarının belirlenmesine ilişkin kararı ilan edilmelidir.

3-) Ayrıca düzenlenmiş ise hazirun cetveli.

  • Genel kurul kararı yerine ortaklar kurulu kararı ibraz edilmişse hazirun cetveline gerek bulunmamaktadır.

4-) Yeminli/Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Raporu ve Mali Müşavir Faaliyet Belgesi.

  • Sermaye artırımı sadece iç kaynaklardan veya sermaye taahhüdü yoluyla ya da sermaye taahhüdü ile birlikte iç kaynaklardan yapılıyorsa, sermayenin tamamının ödendiğine, karşılıksız kalıp kalmadığına ve şirket özvarlığının tespitine, (raporda; sermayenin son bilançoya göre özvarlığın içinde TTK m. 376’ya göre korunduğu ifadesi yer almalı, özvarlık tespiti rakam olarak yazılıp hesaplama tablosuna yer verilmeli, bilanço tarihi 6 aydan eski olmamalıdır.) iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna ilişkin rapor (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-c).
  • Sermaye artırımı ortak alacaklarından karşılanıyorsa mali müşavir raporunda, ortak alacakları hesabında yer alan tutarın NAKDİ BORÇLANMADAN kaynaklandığı açıkça belirtilmelidir. Ortak alacakları nakdi borçlanmadan kaynaklanmıyorsa bilirkişi tarafından hazırlanmış bilirkişi raporu ile mahkemenin bilirkişi atama yazısının aslı veya onaylı suretleri ibraz edilmelidir (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-d).

5-) Sermayenin on binde dördüne tekâbül eden Rekabet Kurumu payının Oda veznesine yatırılması gerekmektedir (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-g).

6-) Nakden taahhüt edilen şirket sermayesi, şirketin tescilini izleyen yirmidört ay içerisinde ödenebilir. Şirket sermayesinin tamamının yahut bir kısmının ödenmesi hâlinde ödemeye ilişkin banka mektubu ibraz edilmelidir (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-ç).

7-) Sermaye artırımının ayni sermaye konularak yapılması durumunda;

  • Bilirkişi atama kararı.
  • Mahkemenin bilirkişi atama kararının aslı veya onaylı sureti (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-d).
  • Bilirkişi raporu.
  • Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmeler ve ayni varlıkların değerinin tespitine ilişkin mahkemece atanan bilirkişiler tarafından hazırlanmış değerlemeye ilişkin bilirkişi raporunun aslı veya onaylı sureti (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-d).
  • Mahkeme kararı.
  • ​Bilirkişi raporunun onaylanmasına ilişkin mahkeme kararının aslı veya onaylı sureti (TTK m. 581, 343).
  • Konulan ayni sermaye üzerinde herhangi bir sınırlamanın olmadığına dair ilgili sicilden alınacak yazının aslı (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-e).
  • Ayni sermaye olarak konulan taşınmazın, fikri mülkiyet haklarının ve diğer değerlerin kayıtlı bulundukları sicillere şerh** verildiğini gösteren belge (Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 94/1-f).

** (Ayni sermaye olarak konulacağına dair beyan.)

EK BİLGİ:

1-) Tüm ortakların toplantıya katılmadığı hâllerde çağrı usulü: Genel kurul, müdürler tarafından, toplantı gününden en az on beş gün (ilan ve toplantı günleri hariç) önce toplantıya çağrılır. Şirket sözleşmesi, bu süreyi uzatabilir veya on güne kadar kısaltabilir (TTK m. 617/2). Genel kurul, toplantıya şirket sözleşmesinde gösterilen şekilde – gerekiyorsa şirketin internet sitesinde – ve mutlaka Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle, önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir (TTK m. 617/3, TTK m. 414).

Buna göre, tüm ortakların toplantıya katılmadığı hâllerde tescil müracaatına, davet ilanına ait Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi sureti ile iadeli taahhütlü mektuba ait belgeler eklenmelidir. Ayrıca şirket sözleşmesinde özel çağrı usulü var ise bu usule ilişkin belgeler de eklenmelidir.

2-) Tüzel kişi ortağın bulunması hâlinde, genel kurul kararı tüzel kişi ortağın unvanı altında vekâleten / temsilen olduğu belirtilmek suretiyle, imzalayanın adı – soyadı da yazılarak imzalanmalıdır.

  • Karar vekâleten imzalanıyorsa, tüzel kişi ortak adına oy kullanmaya, kararları kabule veya redde, kararları imzalamaya yetkili olduğunu gösteren noter onaylı vekâletname aslının Müdürlüğümüze ibraz edilmesi gerekmektedir.
  • Tüzel kişi ortak, yabancı uyruklu ve karar temsilen yasal temsilcisi tarafından imzalanıyorsa; yasal temsilcinin yetkilerini de gösteren tüzel kişi ortağın sicil kayıtlarını içeren belgenin Müdürlüğümüze ibraz edilmesi gerekmektedir. Bu belgenin, tüzel kişi ortağın tabii bulunduğu ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu tarafından veya Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre onaylanmış ve noter onaylı Türkçe çevirisinin yaptırılmış olması gereklidir.
  • Tüzel kişi ortak, yabancı uyruklu ve karar vekâleten imzalanıyorsa; güncel sicil kayıtlarını içeren belge yanında tüzel kişi ortak adına oy kullanmaya, kararları kabule veya redde, kararları imzalamaya yetkili olunduğunu gösteren vekâletnamenin de ibraz edilmesi ve bu belgelerin, tüzel kişi ortağın tabii bulunduğu ülkedeki Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu tarafından veya Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi hükümlerine göre onaylanmış ve noter onaylı Türkçe çevirisinin yaptırılmış olması gereklidir.

3-) Reşit olmayan şirket ortağının anne ve babasının ya da anne/babadan herhangi birisinin şirkete ortak olması hâlinde reşit olmayan ortak için mahkemeden alınmış kayyım atama kararı ibraz edilmeli, karar küçük adına kayyım tarafından imzalanmalıdır.

6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU’NUN 376. MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ’E GÖRE HAZIRLANMIŞ SERMAYE ARTIRIMINA İLİŞKİN HESAPLAMA ÖRNEKLERİ

Örnek 1:  (Özvarlığın eksi olması durumunda)

Sermaye:  60.000 TL

Özvarlık:  –25.000 TL (eksi)

Formül: (Sermaye + Özvarlık) x 2 = Son Sermaye

(60.000 TL + 25.000 TL) x 2 = 170.000 TL. Sermayenin en az 170.000 TL’ye çıkarılması gerekli olup, artan 110.000 TL’nin tamamı ödenmelidir. Bu durumda 110.000 TL’nin ödemesi ile birlikte Tebliğ’de bahsedilen şekilde son sermaye, 170.000 TL’nin yarısı olan 85.000 TL ve kayıp olan 25.000 TL karşılanmış olur.

Örnek 2: (Özvarlığın artı olup, TTK m. 376 kapsamında olması durumunda)

Sermaye: 70.000 TL

Özvarlık:  8.000 TL (artı)

Formül: (Mevcut sermayenin yarısı  öz varlık) x 2 = Artacak Sermaye Miktarı

(35.000 TL  8.000 TL) x 2 = 54.000 TL. Sermayenin en az 70.000 TL + 54.000 TL = 124.000 TL’ye çıkarılması gerekli olup, artan 54.000 TL’nin tamamı ödenmelidir. Bu durumda ödenen 54.000 TL’ye mevcut öz varlık olan 8.000 TL eklendiğinde toplam 62.000 TL ile Tebliğ’de bahsedilen şekilde son sermayenin yarısı karşılanmış olur.

ÖNEMLİ NOT: Yukarıdaki tutarlar en az ödenmesi gereken tutarlara göre belirlenmiştir. Son sermayeye göre ödenmesi gereken tutarlar değişiklik gösterebilir.


Kaynak: İTO.org.Tr, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-ortaginin-alacagini-sermayeye-ilave-edebilir-miyiz/feed/ 0
Tasfiyeden dönülme halinde yapılması gerekenler https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler/ https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler/#respond Thu, 15 Sep 2022 05:01:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=131645 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

27575268-105[221-2016-410]-416924

Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde verilecek beyannameler ve defter tasdiki hk.

25.10.2018

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin 6/4/2016 tarihinde tasfiye kararı aldığı, 2/8/2016 tarihinde 1/1/2016-5/4.2016 dönemine ilişkin tasfiye öncesi kıst dönem kurumlar vergisi beyannamesini verdiği, 6/4/2016-28/8/2016 tarihleri arasında tasfiye sürecinin devam ettiği, ancak yeniden faaliyete devam edilmesi amacıyla 29/8/2016 tarihinde tasfiyeden vazgeçme kararı alındığı, 2016 yılı normal faaliyetinizde kullanılmak üzere 2015/Aralık ayında yevmiye ve envanterdefterlerinin tasdik ettirildiği, ayrıca tasfiye kararı alınınca tasfiye dönemi için de defterlerin tasdik ettirildiğinden bahisle;

– Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan; “Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Böyle bir durumda, tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı dönemin başından itibaren geçerli olur. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçer…” hükmü gereği, tasfiyeden vazgeçme kararı takvim yılı başından (1/1/2016) itibaren geçerli kabul edilirse tasfiye öncesi kıst dönem (1/1/2016-5/4/2016) için verilen kurumlar vergisi beyannamesinin vergilendirme bakımından nasıl değerlendirileceği,

– Şirketinizin 2016 mali yılının, tasfiye öncesi dönem (1/1/2016-5/4/2016), tasfiye dönemi (6/4/2016- 28/8/2016) ve tasfiyeden vazgeçildikten sonraki dönem (29/8/2016-31/12/2016) olmak üzere üç dönem olarak kabul edilmesi halinde, bu üç dönemde hangi resmi defterlerin (tasfiye dönemi öncesi tasdik ettirilenleri mi, yoksa tasfiye kararı sonrası tasdik ettirilenleri mi) kullanılması gerektiği hakkında Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Tasfiye” başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrasında;

“(1) Tasfiye dönemi: Her ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumlarm vergilendirilmesinde

hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olur.

a) Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.

b) Tasfiyenin başladığı takvim yılı içinde sona ermesi halinde tasfiye dönemi, kurumun tasfiyeye girdiği tarihten başlar ve tasfiyenin bittiği tarihe kadar devam eder.

d) Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Böyle bir durumda, tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı dönemin başından itibaren geçerli olur. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçer. Tasfiyesinden vazgeçilen kurumun geçici vergiyle ilgili yükümlülükleri, tasfiyeden vazgeçilmesine ilişkin kararın alındığı tarihi kapsayan geçici vergilendirme dönemi başındanitibaren başlar.”

hükümleri yer almıştır.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Defter tutacaklar” başlıklı 172 nci maddesinde defter tutma mecburiyeti bulunan gerçek ve tüzel kişiler sayılmış, “Hesap dönemi” başlıklı 174 üncü maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılacağı ve ertesi dönem başında yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu ve yeniden işe başlama veya işi bırakma hallerinde hesap dönemi içinde bir yıldan eksik olan faaliyet süresinin hesap dönemi sayılacağı hükme bağlanmış, 220 nci maddesinde ise tasdike tabi defterler belirtilmiştir.

Ayrıca, aynı Kanunun “Tasdik Zamanı” başlıklı 221 inci maddesinde, “Bu kanunda yazılı defterleri kullanacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar:

1. Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda;

2. Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda;

3. Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde;

4. Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce.” hükmüne yer verilmiştir.

Anılan Kanunun 222 nci maddesinde ise, “Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır.

Bu bağlamda, tasfiyenin başladığı tarih ile aynı takvim yılı sonuna kadar olan hesap dönemi ve bu dönemden sonraki her takvim yılının ayrı bir dönem kabul edilmesi nedeniyle, 213 sayılı Kanun uygulamasında her tasfiye dönemine ait kanuni defterlerin tasdiki zorunlu bulunmaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

1- Şirketiniz tarafından 6/4/2016 tarihinde girilen tasfiyeden 29/8/2016 tarihinde vazgeçilmesi nedeniyle tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı dönem başı itibariyle, başka bir deyişle 6/4/2016 tarihinden itibaren normal beyan dönemine geçilecektir. Dolayısıyla şirketiniz tarafından 6/4/2016-31/12/2016 hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesinin hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar verileceği tabiidir.

2- 29/8/2016 tarihinde tasfiyeden vazgeçilmesi nedeniyle tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı dönem başı itibariyle, başka bir deyişle 6/4/2016 tarihinden itibaren normal beyan dönemine geçilmesi nedeniyle, 6/4/2016-31/12/2016 dönemi için ilk tasfiye dönemine ilişkin tasdik ettirilmiş defterlerin kullanılmaya devam olunması gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tasfiyeden-donulme-halinde-yapilmasi-gerekenler/feed/ 0
Tahakkuk eden ancak ödenmeyen geçici vergi için ne yapılır? https://www.muhasebenews.com/tahakkuk-eden-ancak-odenmeyen-gecici-vergi-icin-ne-yapilir-2/ https://www.muhasebenews.com/tahakkuk-eden-ancak-odenmeyen-gecici-vergi-icin-ne-yapilir-2/#respond Mon, 17 Jan 2022 08:50:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=121046 Tahakkuk eden ancak ödenmeyen geçici vergi için ne yapılır?

Üçer aylık kazançlar üzerinden  tahakkuk ettirilmiş, ancak ödenmemesi nedeniyle yıllık beyanname üzerinden  hesaplanan vergiden mahsup imkânı bulunmayan geçici vergi tutarları terkin  edilir. Terkin edilen geçici vergi tutarına, vade tarihinden terkin edilmesi  gereken tarihe (gelir vergisi mükellefleri için 1 Mart, kurumlar vergisi  mükellefleri için 1 Nisan) kadar gecikme zammı uygulanır.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tahakkuk-eden-ancak-odenmeyen-gecici-vergi-icin-ne-yapilir-2/feed/ 0