müzik – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 16 Nov 2023 10:16:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kart, Şifre, Kod ve Benzerlerinin Satışında KDV Uygulamasına İlişkin KDV Tebliğ TASLAĞI https://www.muhasebenews.com/kart-sifre-kod-ve-benzerlerinin-satisinda-kdv-uygulamasina-iliskin-kdv-teblig-taslagi/ https://www.muhasebenews.com/kart-sifre-kod-ve-benzerlerinin-satisinda-kdv-uygulamasina-iliskin-kdv-teblig-taslagi/#respond Tue, 14 Nov 2023 10:10:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147548 Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Taslağı Hazırlanmıştır

Kaynak: GİB – Duyuru
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kart-sifre-kod-ve-benzerlerinin-satisinda-kdv-uygulamasina-iliskin-kdv-teblig-taslagi/feed/ 0
Sanatçı, düşünür, film, tiyatro, sahne, gösteri, müzik, resim, heykel ve yazarların sigortalılığı  https://www.muhasebenews.com/sanatci-dusunur-film-tiyatro-sahne-gosteri-muzik-resim-heykel-ve-yazarlarin-sigortaliligi/ https://www.muhasebenews.com/sanatci-dusunur-film-tiyatro-sahne-gosteri-muzik-resim-heykel-ve-yazarlarin-sigortaliligi/#respond Fri, 30 Jul 2021 02:14:49 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=111997 Sanatçı, düşünür ve yazarların sigortalılığı 

506 sayılı Kanuna 11/7/1978 tarihinden itibaren ilave edilen ek 10 uncu madde ile bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları, müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşıları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar, düşünür ve yazarlar sigortalı sayılmıştır.

2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe giren Kanunun 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarların sigortalılıkları aynı şartlarla devam ettirilmiştir. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği (SSİY) ekinde yer alan tabloda belirtilen işleri yapanlar (EK-4) sigortalı sayılmışlardır.

Sanatçıların çalışma sürelerinin diğer meslek gruplarından farklılık göstermesi ve kayıt dışılığın fazla olması hususları da dikkate alınarak kayıtlı çalışmanın artırılması amacıyla Kanuna 1/3/2011 tarihinden itibaren eklenen ek 6 ncı madde ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılanlardan ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanlar, primi 30 gün üzerinden kendileri tarafından ödenmek kaydıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına alınmışlardır. Bunlar hakkında bu Genelgenin ikinci kısım üçüncü bölümündeki açıklamalar doğrultusunda işlem yapılacaktır.

SSİY ekinde yer alan “Kanunun 4 üncü Maddesinin İkinci Fıkrasının (b) Bendi Kapsamında Sayılan Sigortalılara İlişkin Uğraşı Alanı ve Çalışanları Gösterir Liste”nin “1- Sinema sanatçıları ve çalışanları” bölümünde belirtilen işleri yapanların çalışma sürelerinin diğer meslek gruplarından farklılık göstermesi nedeniyle;

– Yapım şirketlerinde ya da yapım şirketlerine oyuncu, yardımcı oyuncu (figüran) temin eden ajanslarda çalışmaları nedeniyle işverenin emrinde, işveren tarafından belirlenen sürede ve ücret karşılığında çalışanlar 4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalı sayılacaklardır.

– Yapım şirketlerine oyuncu temin eden ajanslarda 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olan figüranlar için yapım şirketlerince ajanslardan fatura mukabili hizmet satın alınması durumunda, bu kişilerin söz konusu işlerde görevlendirildikleri kabul edilmek suretiyle ayrıca sigortalı olarak bildirilmeyeceklerdir.

– Yapımcı şirket adına kendi hususiyetini vermek suretiyle bir eser (ürün) üreten, çalışma zamanı ve yeri yapımcı şirketin emir ve talimatı dışında bulunup mesleğini icra eden senarist, özgün müzik yapımcısı, diyalog yazarı ve başrol oyuncusu gibi kişiler, bireysel olarak yaptıkları bu işlerden dolayı serbest meslek faaliyeti yürütmesi nedeniyle doğan serbest meslek kazancı olan ve bu kapsamda serbest meslek makbuzu veya fatura düzenleyerek çalışanların yapım şirketi ile arasındaki ilişki istisna (eser) sözleşmesi kapsamında sayılarak 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık olarak değerlendirilecektir.

– (Ek, 28/2/2014 tarihli ve 2014/5 sayılı Genelge) Senaryo yazarlığı, özgün müzik yapımcılığı, yönetmenlik ve diyalog yazarlığı gibi işleri yapanların sırf vergi kaydının olmaması, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde vergiden muaf olmaları sebebiyle belirtilen işleri vergiden muaf olarak ortaya bir eser koymak suretiyle gider pusulası mukabilinde gerçekleştirenler ile yapımcı arasında hizmet akdinin bulunmaması sebebiyle Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrası (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmayacaklardır.


Kaynak: SGK Genelge – 2013/11
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sanatci-dusunur-film-tiyatro-sahne-gosteri-muzik-resim-heykel-ve-yazarlarin-sigortaliligi/feed/ 0
47. İstanbul Müzik Festivali https://www.muhasebenews.com/47-istanbul-muzik-festivali/ https://www.muhasebenews.com/47-istanbul-muzik-festivali/#respond Mon, 24 Jun 2019 11:45:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=61861 47. İstanbul Müzik Festivali

11 – 30 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek 47. İstanbul Müzik Festivali detayları için tıklayınız..

Bilet almak için tıklayınız..

 

 

 


Kaynak: Biletix, İKSV
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/47-istanbul-muzik-festivali/feed/ 0
Esin Engin https://www.muhasebenews.com/esin-engin/ https://www.muhasebenews.com/esin-engin/#respond Sat, 04 May 2019 09:00:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=56710 Esin Engin

Dosya:Esin Engin.jpg(D. 17 Mayıs 1945 – Ö. 4 Mayıs 1997)
Besteci, aranjör, şarkıcı, orkestra şefi ve müzisyen.

      1945’te Kırım Tatarı asıllı bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. 5 yaşında müziğe başladı. Önce ud ve kanun ile Klasik Türk müziği eğitimi aldı.

Lise öğrenimi için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde ise piyano ile Batı Müziği eğitiminin yanı sıra armoni ve kompozisyon dersleri de gördü. İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Yüksek Okulunu ve İstanbul Belediye Konservatuvarı şan bölümünü bitirdi.

İlk olarak dönemin önemli orkestralarında müzisyen ve solist olarak çalıştı ve filmlerde şarkı seslendirdi. İlk 45’liğini 1968’de çıkardı. İlk büyük çıkışını ise 1972’de çıkardığı iki 45’likle yaptı: “Dök Zülfünü Meydane Gel” ve “Tango”. “Dök Zülfünü Meydane Gel”de Klasik Türk müziği’ni ilk defa aslına zarar vermeden çok sesli hâle getirerek seslendirdi. “Tango”da ise 30’lu yılların tangolarını değişik düzenlemeleriyle tekrar gündeme getirdi. 1973’te “Bana Ellerini Ver/Gözlerin Deniz” 45’liğini ve ilk Long-Playi olan “Modern Oyun Havaları”nı çıkardı. Geleneksel müziğimizi aslına zarar vermeden armonize ederek yönettiği orkestarsına uyguladığı bu enstrümantal albüm büyük ilgi görerek satış rekorları kırdı. Yurtdışına ihraç edilerek müziğimizin tanıtılmasında büyük rol oynadı. Bu başarı üzerine Esin Engin aynı anlayışla 1974’te “Anadolu”, 1978’de “Modern Fasıl” ve çeşitli senelerde “Modern Oyun Havaları” serisinin diğer albümlerini çıkardı. Bir yandan da 1974’te “Dönmeyen Yıllar/Ankara’nın Taşına Bak” 45’liğini, “Tangolar” ve “Dünden Bugüne” albümlerini, 1976’da “Aşık Olmuşum/Sana Geldim”,1977’de “Sen de Bizdensin Arkadaş  / Gurur Duyarım”, 1978’de “Gönül Oyunu/Sevmesin Yeter” gibi hit olmuş 45’liklerle şarkıcılığını sürdürdü.

1972’den itibaren aranjör,orkestra şefi ve müzisyen olarak Türk Popunun ve Türk Sanat Müziğinin birçok sanatçısının perde arkasındaki başarı anahtarı oldu. Sezen Aksu, Erol Evgin, Zerrin Özer, Nükhet Duru, Nilüfer, İlhan İrem, Tanju Okan, Tülay Özer, Esmeray, Ayla Algan, Erol Büyükburç, Ömür Göksel, Attila Atasoy, Gönül Akkor, Yıldırım Gürses, Semiramis Pekkan, Ali Kocatepe, Füsun Önal gibi birçok sanatçıya beste ve düzenleme yaptı ve Türk Popunun ve Türk Sanat Müziğinin birçok hit parçasına imza attı. Melih Kibar, Bora Ayanoğlu, Selmi Andak gibi bestecilerle; Çiğdem Talu, Ülkü Aker, Fikret Şeneş gibi söz yazarlarıyla çalıştı.

1980’de “Hisseli Harikalar Kumpanyası”, 1984’te “Lüküs Hayat” gibi müzikallere müzik yönetmenliği yaptı, “Kanlı Nigar”, “Fermanlı Deli Hazretleri”, “Deli Eder İnsanı Bu Dünya” gibi birçok müzikal, “Aile Şerefi”, “Gazeteciden Dost”, “İstanbul’un Gözleri Mahmur” ve “Müfettiş” gibi birçok tiyatro oyunu besteledi.

Film Müziği alanında ise Osman F. Seden, Atıf Yılmaz gibi usta yönetmenlerle çalıştı. 1986’da Aydan Şener’in başrolünü oynadığı “Çalıkuşu” dizisinin klasikleşen müziklerine imza attı. “Zübük”, “Hayallerim, Aşkım ve Sen”, “Kadının Adı Yok”, Çöpçüler Kralı “gibi sinema filmlerine; “Yol Palas Cinayeti”, “İki Kadın”, “Tatlı Betüş”, “Gül ve Diken”, “İki Kız Kardeş”, “Zühre”‘gibi Tv dizilerine unutulmaz besteler yaptı.

1994’te kan kanserine yakalanan Esin Engin film müziklerinin çoğunu hasta yatağında besteledi.
Son döneminde “Nostalgic Russian Tzigane”, “Gypsy Fire”, “Film Müzikleri” gibi albümlere imza attı.
4 Mayıs 1997’de kansere yenik düştü.

 


Kaynak: Vikipedia
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/esin-engin/feed/ 0
Münir Nurettin SELÇUK https://www.muhasebenews.com/munir-nurettin-selcuk/ https://www.muhasebenews.com/munir-nurettin-selcuk/#respond Sat, 27 Apr 2019 09:15:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=55966 Münir Nurettin Selçuk

(D. 1900, İstanbul,
Ö. 27. Nisan 1981, İstanbul)
Türk musikîşinas, bestekâr, ses sanatçısı.

Genel bilgiler
Doğum 1900
Ölüm 27 Nisan 1981 (81 yaşında)
Köken Türk
Tarzlar Türk müziği
Meslekler Bestekâr, Şarkıcı
Çalgılar Tanbur
Etkin yılları 1920-1981
İlişkili hareketler Alâeddin Yavaşça, İnci Çayırlı, Emel Sayın, Bekir Sıdkı Sezgin

Hayatı

1900’de İstanbul Sarıyer’de doğdu. Doğum yılı farklı kaynaklarda 1899, 1901 ya da 1902 olarak da gösterilmiştir. Mülgâ Dâire-î Sâadet Âmiri, Divân-ı Hümâyun muavini ve Dârülfünûn ilâhiyat şubesi muallimlerinden Mehmed Nuri Bey ile Fatma Hanife Hanım’ın oğludur.

Anne tarafından Germiyanoğulları Beyliği’ni kuran âileye mensuptur. Münir Nurettin Selçuk, 1928 senesinde Enise Selçuk ile evlenmiş ve eşinin vefatına kadar (1966) evli kalmıştır. Bu evliliğinden kızı Meral Selçuk; Şehime Erton’la olan ilişkisinden ise Timur Selçuk ve Selim Selçuk dünyaya gelmiştir. Roksan Selçuk, Mercan Selçuk ve Hazal Selçuk’un ise dedesidir.

Sanat eğitimi

On beş yaşında Dâr-ül Feyz-î Musikî Cemiyeti’ne öğrenci olarak girdi. 1907’de Soğukçeşme Askerî Rüşdiyesi’ni bitirip Kadıköy Sultanîsi’ne yazıldı. Aynı yıl Darülelhan’a da girdi, Zekaizade Ahmed Efendi’den dört yıl ders aldı.

Ailesinin ısrarı ile ziraat öğrenimi için gittiği Macaristan’dan 1917 yılında geri döndü. Dâr-ül Feyz-î Mûsikî Cemiyeti’ne devam etti. Ahmet Irsoy ve Bestenigâr Ziya Bey’den müzik dersleri aldı. Münir Nurettin, bestekârlığa 1920 yılında Tevfik Fikret’in “Bu bir terânedir” şiirine yaptığı bir besteyle başladı. İkinci olarak “Sensiz ey şûh gözlerim avâre kalbim ağlıyor” güfteli şarkısını besteledi ve bu iki eserden sonra yirmi yıl süreyle beste yapmadı.

1923 yılında askerliği sırasında Mızıka-î Hümâyûn’da, sonradan da Riyâset-î Cumhur Mûsikî Heyeti’nde çalışan Münir Nurettin Bey, eski okuyuşla yeni anlayışı birleştirerek alışılagelenden çok farklı bir üslupla, 1928’de Sahibinin Sesi firmasında ilk plaklarını yaparak dikkatleri üzerine çekti. Aynı yıl Paris’e giderek ses tekniği konusunda öğrenim gördü. Aynı zamanda özgün bir ses tekniği eğitimi görmüş ilk Türk müziği ses sanatçısı olan Münir Nurettin, 19’uncu yüzyıl İtalyan opera şarkıcılığının izlerini taşıyan icrâ üslûbu Bel Canto’dan etkilendi.

Türk müziği tarihinde ilk kez solist olarak konser veren Münir Nurettin Bey, ilk solo konserini 1930 yılında, şimdiki Dormen Tiyatrosu’nda vererek büyük ilgi topladı ve hayranlık uyandırdı. Konserlerde frak giyen ve ayakta şarkı söyleyen, aynı zamanda koro eşliğinde solo okuma geleneğini de ilk kez uygulayan sanatçı oldu. Batıdan gelen opera, tango gibi etkileri, kendi Türk müziği okuyuş üslûbuna dahil etti.

Beste çalışmalarına asıl 1940-1941 yıllarından sonra başlayan Münir Nurettin, İstanbul’a döndükten sonra otuz yılı aşkın bir süreyle İstanbul Belediye Konservatuarı icrâ heyetinde görev yaptı. Birçok genç kuşak sanatçısının yetişmesine katkıda bulunan Selçuk’un özel olarak ders verdiği kişiler arasında Türk müziği ses sanatçısı olan Alâeddin Yavaşça da vardır.

Yeşilçam’a da giren Selçuk, Muhsin Ertuğrul’un ilk müzikal film denemesi olan “Allah’ın Cenneti” filminde rol aldı.

Vefâtı

Aşiyan Mezarlığı’ndaki mezarı

Münir Nurettin Selçuk, 27 Nisan 1981’de evinde vefât etti. İstanbul Âşiyan Mezarlığı’na defnedildi.

Bazı Eserleri

  • Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın
  • Kalamış
  • Aziz İstanbul (Güfte: Yahya Kemal Beyatlı)
  • Söyle Sevgili
  • Gül Yüzünde Göreli Zülf-i Semen-say Gönül
  • Safa-yı Metle Parıldasın Camımız
  • Hülyama Doğan Son Güneşim
  • Son Hevesimde
  • Varalım Kuy-ı Dilaraya Gönül Hu Diyerek
  • Bir Söz Dedi Canan ki Keramet Var İçinde
  • Rindlerin Akşamı (Dönülmez Akşamın Ufkundayız) (Güfte: Yahya Kemal Beyatlı)
  • Ne Doğan Güne Hükmüm Geçer Ne Halden Anlayan Bulunur
  • Endülüs’te Raks
  • Sessiz Gemi
  • Rindlerin Ölümü
  • Sen Şarkı Söylediğin Zaman
  • Dumanlı Başları Göklere Ermiş
  • Yedi Renk Üstüne Hareli Dağlar

 


Kaynak: Vikipedi
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/munir-nurettin-selcuk/feed/ 0
Ludwig van Beethoven Kimdir? https://www.muhasebenews.com/ludwig-van-beethoven-kimdir/ https://www.muhasebenews.com/ludwig-van-beethoven-kimdir/#respond Tue, 26 Mar 2019 19:00:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=52610 Ludwig van Beethoven

( Doğum: 17 Aralık 1770, Ölüm: 26 Mart 1827 )
Klasik dönemden romantik döneme geçiş sürecine büyük katkı sağlamış ve gelmiş geçmiş en ünlü ve en etkileyici bestecilerden biri olarak kabul edilen Alman piyanist ve besteci. 9 senfonisi, 5 piyano konçertosu, 32 piyano sonatı, 16 yaylı dörtlüsü ve hayatı boyunca yazdığı tek opera olan Fidelio en çok bilinen eserlerindendir.

Almanya’nın Bonn şehrinde doğan ve çok küçük yaşlardan itibaren müziğe karşı olan yeteneği babası ve ilk müzik öğretmeni olan Johann van Beethoven tarafından fark edilen Beethoven daha sonra besteci ve orkestra şefi Christian Gottlob Neefe ile çalışmalarına devam etmiş, 21 yaşında Viyana’ya yerleşmiş ve orada Joseph Haydn ile çalışmış aynı zamanda virtüöz piyanist olarak şöhret kazanmış, ölene dek Viyana’da yaşamını sürdürmüştür. Yirmili yaşlarının sonlarına geldiğinde işitme sorunları yaşamaya başlamış ve hayatının son zamanlarında neredeyse tamamen sağır olmuştur. 1811 yılında 41 yaşında orkestra şefliğini ve halka açık konserler vermeyi bırakmış fakat beste yapmaya devam etmiştir. En çok takdir edilen eserlerini hayatının son 15 yılında bestelemiştir.

Çocukluğu

Beethoven’ın kendisiyle aynı adı taşıyan dedesi Ludwig Van Beethoven (1712–1773) Belçika’nın Mechelen kentinde doğduktan sonra 20 yaşında Almanya’nın Bonn kentine taşınır ve bir sarayda bas koristi olarak iş bulmasının ardından 1761 yılında o sarayın Kapellmeisterı olarak atanır ve Bonn’un seçkin müzisyenleri arasına girer. Ludwig’in tek çocuğu olan Johann van Beethoven (1740–1792) babası gibi Bonn’da aynı sarayda tenor olarak çalışır ve ayrıca klavye ve keman dersleri verir. 1767’de Johann Heinrich Keverich (1701–1751)’in kızı olan Maria Magdalena Keverich (1746-1787) ile evlenir.

Beethoven Bonn’da gerçekleşen bu evlilikten sonra dünyaya gelen yedi çocuktan ikincisidir. Bu evlilikten doğan yedi çocuktan sadece Beethoven ve diğer iki kardeşi Kaspar Anton Karl van Beethoven ( 1774 – 1815 ), Nikolaus Johann van Beethoven ( 1776 – 1848 ) hayatta kalır. Beethoven’ın gerçek doğum günü hakkında kesin bir bilgi olmamasına rağmen vaftiz ediliş tarihi kilise kayıtlarına 17 Aralık 1770 olarak geçmiştir. O dönemlerde yeni doğan bebekler doğdukları günden bir gün sonra vaftiz edilirler ve bu yüzden Beethoven’ın doğum günü ailesi ve öğretmeni Johann Albrechtsberger ( 1736-1809 ) tarafından 16 aralıkta kutlanır.

Beethoven’ın ilk müzik öğretmeni babasıdır. Daha sonra Gilles van den Eeden’den organ ve aile dostu olan Tobias Friedrich Pfeiffer’den klavye dersleri alır. Aynı zamanda Franz Rovantini’den keman ve viyola dersleri alır. Beethoven 5 yaşından itibaren çok yoğun müzik dersleri almaya başlar klavye öğretmeni Pfeiffer bazen onu gece yatağından kaldırarak zorla dersler verir. Johann van Beethoven Mozart’ın babası olan Leopold Mozart’ın oğlu ile birlikte çıktığı turnelerden ve başarılarından haberdardır. Bu onlarla aynı yolu izlemeye başlar Beethoven ilk halka açık konserini 1778 yılında henüz yedi yaşında iken verir. 1779 yılında Beethoven Christian Gottlob Neefe’den ilk bestecilik dersleri almaya başlar. 1783 yılında Christian Gottlob Neefe’nin yardımıyla Beethoven ilk bestesini yayınlar (WoO 63 klavye varyasyonları) daha sonra Beethoven Neefe’nin asistanı olarak çalışır. 1784 yılından itibaren ilk parasını asistanlıktan kazanmaya başlar. İlk 3 piyano sonatı ( Kurfürst ) 1783 yılın’da yayınlanır. Beethoven’ın bu muazzam yeteneği başpiskopos Maximilian Friedrich tarafından fark edilerek maddi ve manevi yönden desteklenir.

O sıralarda baş gösteren aydınlanma çağı ve masonluk Beethoven’ı derinden etkiler Neefe ve Beethoven’ın çevresindekilerin çoğu aydınlanmışlar ( Order of the Illuminati ) üyesidir. 1787 yılında Beethoven, Mozartla çalışmak umuduyla Viyanaya gider fakat varışından 2 hafta sonra annesinin hastalığını öğrenir ve geri döner Beethoven aynı yıl içinde annesini kaybeder ve babası alkolik olur. Bunun sonucunda Beethoven küçük kardeşlerinin sorumluluğunu almak zorunda kalır ve 5 yıl boyunca Bonn’da kalmaya karar verir. Bu sıralarda Franz Wegeler ile tanışır ve onun sayesinde o zamanın seçkin ailelerinden olan von Breuning ailesi ile tanışır. Beethoven sıkça von Breuning ailesinin evine ziyaretlere gider ve çocuklarına müzik dersleri verir. Bu sıralarda Almanyanın soylularından Count Ferdinand von Waldstein ile tanışır ve ondan maddi destek görür. Daha sonra Beethoven onun adına bir sonat yazacaktır. Beethoven 1789 yılında babasının alkolizm bataklığına düşmesinin ardından yasal yollara başvurarak babasının maaşının yarısının kendine ödenmesini sağlar bu sayede ailesine destek olabilecektir. Aynı zamanda seçkin sarayların orkestralarında viyola çalarak ailesine maddi katkı sağlamaya devam eder, Bu sayede Mozart’ın operalarıyla tanışır ve ünlü flüt virtüözü Anton Reicha ile arkadaşlık kurar.

Viyana Kariyeri

1792 yılında Viyana’ya giden Beethoven klasik müziğin ünlü bestecisi Joseph Haydn’ın yanında çalışmaya başladı. Joseph Haydn kısa sürede Beethoven’ın üstün yeteneğini fark etti ve her konuda ona destek oldu. Beethoven, başlarda besteci olarak değil piyanist olarak adını duyurdu. Daha sonra yaptığı bestelerle klasik müziğin 19. yüzyılın sonuna kadar yaşayan tüm müzisyenleri etkiledi.

Ludwig van Beethoven’ın doğduğu ev. Günümüzde müzedir.

Beethoven’ın dokuz senfonisi, beş piyano konçertosu, bir keman konçertosu, bir piyano, keman ve çello için üçlü konçerto, otuz iki piyano sonatı ve birçok oda müziği eseri bulunmaktadır. Sadece bir opera, Fidelio, bestelemiştir. İlk senfonisini 1800 yılında yapmıştır. 3. senfonisini, Eroica olarak da bilinir, Napolyon’a Avrupa’ya demokrasi getirdiği için adamıştır. Ancak daha sonra Napolyon kendini İmparator ilan ettiğinde bu adamayı geri almıştır. 9. senfoni ise en çok bilinen ve bugün Avrupa Birliği marşı da olan en çarpıcı senfonisidir.

Beethoven çok titiz çalışan bir müzisyendi. Müziği, ifade gücü ve teknik olarak çok üst seviyedeydi. Beethoven, Haydn ve Mozart’tan devraldığı prensipleri geliştirdi, daha uzun besteler yazdı ve daha tutkulu, dramatik eserler oluşturdu. Özellikle Op. 109 piyano sonatıyla Klasik müziğin Romantik Dönemi’ni başlatmıştır.

Yaşamı boyunca sağlık problemleri çeken Beethoven 1801’de işitme problemleri yaşamaya başlamış ve 1817’de tamamen sağır olmuştur. Bu dönemden sonra sağırlığı müzik yaşamını hiçbir şekilde etkilememiştir. 9. senfoniyi sağırlık döneminde bestelemiştir.

1827 yılında 56 yaşındayken dünyaca tanınan bir besteci olarak siroz hastalığı nedeniyle vefat etmiştir ve cenazesine otuz bine yakın insan katılmıştır.

 

 


Kaynak: Vikipedia
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


 

]]>
https://www.muhasebenews.com/ludwig-van-beethoven-kimdir/feed/ 0
Johann Sebastian Bach Kimdir? https://www.muhasebenews.com/johann-sebastian-bach-kimdir/ https://www.muhasebenews.com/johann-sebastian-bach-kimdir/#respond Thu, 21 Mar 2019 14:45:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=52103 Johann Sebastian Bach
Bach.jpg

Bestecinin 1748 tarihli Haussmann tarafından yapılan portresi.
Doğum 21 Mart 1685
Eisenach, Almanya
Ölüm 28 Temmuz 1750 (65 yaşında)
Leipzig, Almanya

(21 Mart 1685 – 28 Temmuz 1750)
Dünyaca ünlü Alman barok müzik bestecisi ve orgcudur. Bach köklü Alman stillerini özellikle İtalya ve Fransa gibi dış ülkelerden aldığı ritimlerin, formların ve yapıların adaptasyonu ve kontrpuan, armoni, müzikal motiflerin organizasyonundaki ustalığıyla geliştirmiştir. Bach’ın besteleri Brandenburg Konçertoları, Goldberg Varyasyonları, Si minor Missa, 2 Çile, ve 200 tanesi günümüze kadar ulaşmış 300’den fazla kantatayı kapsamaktadır. Bach’ın müziğine teknik hakimiyeti, artistik güzelliği, entelektüel derinliği sayesinde büyük saygı duyulmuştur. Bach 19. yy.’da müziğinin tekrar çalınmaya başlaması ve ilginin tekrar canlanmasına kadar kendi döneminde büyük bir besteci olarak bilinmemiş ancak kendisine bir orgcu olarak büyük saygı duyulmuştur. Bugün en büyük bestecilerden biri olarak kabul edilir.

Bach ailesi

Hemen hemen bütün bireyleri müzisyen olarak yetişmiş ve yüzyıllarca sürmüş uzun bir sülâlenin en yüksek doruğunu oluşturan Johann Sebastian Bach’ı yalnızca soyadı ile “Bach” olarak anabiliriz. Çünkü bu kocaman ailenin öteki üyeleriyle karşılaştırılamayacak kadar büyük bir sanatçı olmuştur. Bach ailesi, 16. ve 17. yüzyıllar boyunca ailenin doğan her ferdini müzisyen olarak yetiştirdi ve eğitti. Dededen toruna her birey birbirine müzikle bağlanmıştır yakıştırması çok doğrudur.

Bach ailesinin bilinen en eski bireyi Veit Bach 1555’te doğup 1619’da ölmüştür. Fırıncı ve değirmenci idi. Gotha yakınlarındaki Wechmar köyündendir. Bir aralık Macaristan’a gitmiş fakat oradaki Katolikler arasında kendi Protestanlığından dolayı tedirgin olarak yine köyü Wechmar’a dönmüştür. “Cytringen” denen küçük bir lavta çalardı.

Veit Bach’ın oğlu Hans Bach, aşağı – yukarı 1580’de doğup 1626’da vebaya tutularak ölmüştür. Halıcı ustasıydı. Aynı zamanda köy çalgıcılığı yapardı. Şen, neşeli bir adamdı. Oğullarından biri olan Christoph Bach (1613-1661) Erfurt ile Arnstadt’da müzisyendi. Hans’ın ikiz oğullarından Johann Ambrosius (1645-1695) Erfurt ile Eisenach’da kemancıydı. Johan Sebastian Bach ise Johan Ambrosius’un oğludur. Bach ailesi o kadar çok müzisyen yetiştirmiştir ki “Bach” demek sanki müzisyen demek olmuştu. Bach ailesi aralarında sık sık toplanır ve müzik toplantıları yaparlardı. Bu toplantılara Bach ailesinden 120 kadar birey geldiği olurdu.

Eisenach (1685-1695), Ohrdruf (1695-1700) ve Lüneburg (1700-1702) yılları

Johann Sebastian Bach, 21 Mart 1685’te doğdu, dokuz yaşındayken annesini, on yaşındayken de babasını kaybetti. Bunun üzerine abisi olan Orgcu Johann Christoph Bach, öksüz kalan kardeşini büyütme görevini üstlendi. Johann S.Bach, Lüneburg’daki Mattehaus Kilisesi’ne soprano olarak girdiğinde henüz 15 yaşındaydı. O sırada besteci Georg Böhm Lüneburg’da Johannes Kilisesi’nin orgculuğunu yapıyordu. J.S.Bach bu ustadan çok yararlandı. Bach’ın org için yazdığı ilk eserlerde Böhm’ün etkileri görülür.

J. S. Bach bilgisini arttırmaya o kadar hevesliydi ki Lüneburg’da bulduğu olanaklarla yetinemeyerek büyük bestecilerin eserlerini dinlemek için Hamburg’a kadar yürüyerek yolculuk yapmayı göze aldı ve orada Brunckhorst’un yönettiği saray müzisyenlerini dinleyerek sanat gereksinimini karşılamaya çalıştı.

Weimar (1703), Arnstadt (1703-1707), Mühlhausen (1707-1708)

Bach’ın üstlendiği ilk ciddi görev Saksonya-Weimar dükünün orkestrasında kemancılık görevidir. Bu orkestradaki müzisyenler Macar kıyafetleri giyerlerdi. Elbet Bach da öyle yaptı. Bu görevinden aynı yıl çıktı ve Arnstadt’da orgcu oldu. Bu görevde orgu kendi kişisel biçimine göre çalışı kilise yönetiminin hoşuna gitmiyordu ve “Cemaati şaşkına döndürüyorsunuz” şeklinde eleştiriler alıyordu. 1705/1706’da, tanınmış orgcu Buxtehude’yi dinlemek ve her türlü müzik etkinliklerinden haberdar olmak için Lübeck’e gitti. Ancak bu yolculuğunda izin süresini geçirdiği için Arnstadt’daki efendiler onu şiddetle kınadılar. Bununla birlikte belki de dehasını biraz sezmiş olduklarından pek ileri varmayı göze alamadılar.

Oysa Bach 1707’de onları yüzüstü bırakıp Mühlhausen’deki Blasius kilisesinin orgculuğunu yapmak için Arnstadt’ı terk etti ve burada kaldığı sıralarda kendi akrabası olan Maria Barbara ile evlendi.

Weimar (1708–1717)

Bach 1708 yılında Weimar sarayı orgculuğu ile oda müzikçiliği görevine, 1714’te saray orkestrasının birinci kemancılığına atandı. O yıllarda başkemancılar ya da Klavsenciler orkestrayı yönetirdi.

1714’te usta bir orgcu olarak açılıp birçok kente gitti ve bu yolculuk sırasında Prusya’nın Kassel kentinde bir dinleti verirken bir eserinin pedal melodisini olağanüstü çaldığından dinletide bulunan ve bir süre İsveç kralı olan Hessen dükü Friedrich kendinden geçercesine coşarak parmağındaki değerli yüzüğü çıkarıp Bach’a hediye etmiştir.

Bach Weimar’da iken Marchland adında Paris’li bir usta orgcu ve klavsenci Almanya’da bir dizi dinletiler veriyordu. Bu kişi fazlaca övünen ve parlak çalmak haricinde yüzeysel bir çalış biçimi olan biriydi. Dresden’de saraylılar önünde bir klavsen dinletisi vererek o denli büyük başarı kazanmıştı ki yüksek bir ücretle sarayda tutulması istenmişti. Saray görevlilerinden Volumier adında bir Belçikalı Bach’ın üstünlüğüne inandığından Parisli ustayla boy ölçüşmek üzere Bach’ı çağırttı. İki usta arasında yarışma yapılacağı halka duyuruldu. Fakat Bach yarışma yerine geldiğinde rakibi Marchand’ı orada göremedi. Çünkü adamcağız başına gelecekleri önceden değerlendirip kaçmıştı! Bu olaydan sonra Bach’ın onuru ve ünü bir kat arttı. Ama kendisi her türlü gösteriş eğiliminden uzak, alçak gönüllü bir insan olduğundan dolayı bu olaya önem vermedi. Hatta bu olaydan söz ederek kendisini kışkırtmaya çalışanlar olduğunda Bach hemen sözü başka konuya kaydırır, Marchand olayını kapatırdı.

Bach 1717’de Samuel Drese’den açılan Weimar sarayı kapel ustalığına kendisinin getirilmeyişine çok sinirlendi ve öfkesini o kadar şiddetle açığa vurdu ki Weimar dükü onu dört hafta hapsetti.

Keman için solo sonat BWV 1001, Adagio
Köthen (1717-1723)

Bundan sonra Bach yine 1717 yılında Anhalt dükü Leopold’un Köthen’deki sarayında oda müziği şefi oldu. Köthen’de org bulunmadığı gibi koro da yoktu. Yalnız orkestra ile oda müziği grupları vardı. Bundan dolayı Bach yalnız orkestra ve oda müziği eserleri bestelemeye başladı. Zaten yaşamı boyunca aldığı çeşitli görevler hep onun müzik yaratıcılığını etkilemiş ve kendisi hangi görevde bulunuyorsa orada eline geçen olanaklara göre eserler bestelemiştir. İşte Bach’ın en önemli eserleri arasında kabul edilen Brandenburg Konçertoları bu sıralarda yazılmış eserledir.

Bach, Georg Friedrich Händel’i çok beğeniyor ve onunla buluşmayı çok istiyordu. Ama hayatı boyunca bunu başaramadı. 1719’da Händel, Londra’daki Haymarket Operası için eserler yazmak üzere Almanya ve İtalya’yı dolaşmaya çıkmıştı. Bach bu dolaşmalar sırasında Händel’in Halle’ye uğradığını haber alınca sadece onu görmek için Halle’ye gitti. Fakat Bach oraya ulaştığında Händel’in kentten ayrıldığını öğrendi ve boş boş dönmek zorunda kaldı.

(Händel 1729’da yeniden Halle’ye gelmişti. Fakat Bach o sıralarda yolculuğa çıkamayacak kadar hasta olduğundan dolayı en büyük oğluyla bir haber gönderdi ve Händel’i Leipzig’ davet etti. Fakat ne yazık ki Händel bu davete uyamadı. Händel’in son yolculuğu Bach’ın ölümüyle sonuçlanan 1750 yılına rastlar.)

1720’de Köthen dükü Bach ile birlikte Karlsbad’da dek bir yolculuk yaptı ve bu yolculuktan geri döndüklerinde Bach karısının ölmüş ve toprağa verilmiş olduğunu öğrendi.

Artık Köthen’de kalmak istemiyordu çünkü o güne dek müziğe büyük önem veren ve Bach’a derin bir saygı besleyen dük 1721’de Anhalt – Bernburg soyundan genç bir prensesle evlenmiş ve Bach’ın söylediğine göre bu prenses kocasını müzikten uzaklaştırmış ve başka konulara yöneltmişti. Bundan dolayı Bach Köthen’de sıkılmaya başladı.

Bununla birlikte karısının ölümünden bir buçuk yıl kadar sonra ve dükün evlenmesinden bir hafta önce değerli bir şarkıcı olan ve henüz 20 yaşında olan Magdalena Bach|Anna Magdelena Wilcke ile evlenmişti. Bach’ın Köthen’den ayrılışının yalnızca dükün müziğe olan ilgisizliği değildi. Köthen halkının çoğu Kalvin’ci olduğundan kentteki en iyi okul da Kalvin’ci okulu idi. Bach Luther’ci olduğundan dolayı en büyüğü 12 yaşında olan çocuklarını Calvin’ciler okuluna göndermek istemiyordu.

Leipzig (1723-1750)

Leipzig’deki Thomas Okulu ve kilisesinin kantoru ya da başka bir deyişle koro şefi ve öğretmeni olan Johann Kuhnau 1722’de öldü. Açılan kantorluk için başvuran altı kişi arasında Georg Philipp Telemann kilise yönetim kurulunca ötekilere yeğlenerek oybirliği ile seçildi. Fakat Telemann bu görevi kabul etmedi. O zaman Bach’ın adı ileri sürüldü. Ama kurul ölen Kuhnau’nun öğrencilerinden Cristoph Gaupner’in atanmasını uygun gördü. Gaupner, Darmstadt dükünün sarayında müzik yöneticisiydi. Dük onun ayrılmasına kesinlikle izin vermeyince Thomas kilisesi ile okulun arasında bir yarışma yapıldı. Bu yarışmada Bach başarı gösterdiyse de yönetim kurulu Gaupner’den ümidi kesmediğinden birkaç ay daha beklemeyi yeğledi. Sonunda Gaupner’den kesin ret yanıtı geldi. Bunun üzerine kurul “en iyi müzisyenleri elde etmeye olanak bulamadığından dolayı orta nitelikli müzisyenlerden seçmek zorunda kaldığını” belirterek Bach’ın atanmasını onayladı..

Oysa Bach da Thomas kilisesinin kantorluğuna pek teşne değildi. Dostlarından Georg Erdmann’a yazdığı bir mektupta, daha yüksek bir konumu olan kapel ustalığından kantorluğa geçmenin pek hoş bir şey olmadığını yazıyor. Bu konuda etken olan neden çocuklarının öğrenimi idi.

Bach’ın Thomas kilisesi kantorluğuna atanması sırasında bu kilise yangında yanmış olan eski St. Bonifaz kilisesinin yerine yapılmış yeni bir yapı idi. Elbet orgu da yeniydi. (Şu anda yaklaşık 300 yıllık olan bu org kullanılmamaktadır. Yalnız bazı parçaları anı olarak saklanmaktadır.)

St. Bonifaz okulu 1212 yılında kurulmuştu. Bu okulun yönetimi 1543’de kent yönetim kuruluna geçmiştir. Bach’ın kantorluğa atanması sırasında yönetim kurulu, rektör, rektör yardımcısı kantor ile beş kişiden oluşuyordu. Rektör ile kantorun konutları okul içindeydi. Kantor dört sınıfın öğrencisi ile ilgilenirdi. Bu dört sınıfta 55 öğrenci vardı.

Bach Thomas Okulu’ndaki öğrencilere Perşembe dışında her gün toplu olarak koro dersi verirdi. Perşembe günü ise öğrenciyle birlikte kiliseye giderdi.

Leipzig’deki kiliselerin koridorlarına Thomas Okulu koro sağlardı. Bundan başka Thomas ile Nikolai kiliselerinde orkestra eşlikli dinleti geleneği vardı. Her iki kilisenin birer orgcusu bulunuyordu. Thomas kilisesindeki koro ve orkestrası kantor yönetirdi. Olağan Pazar günleri mutlaka iki kiliseden birinde kantat seslendirilirdi.

Bach kantorluk görevinden başka bir de Thomas Okulu’nun dördüncü ve üçüncü sınıflarına Latince dersi vermekle yükümlüydü. Ayrıca üniversitenin resmi törenlerinde akademik müzik şefi olarak katılmak, okulun belli öğrencilerine olağan koro dersi dışında org, klavsen, keman öğretmek de onun görevleri arasındaydı. Bunca çalışmaya karşın eline geçen para çok azdı.

Sanatçı 28 Ekim 1730 günü Georg Erdmann’a yazdığı bir mektupta şöyle diyor:

“Şimdiki yıllığım 700 thaler kadardır, arada ek gelir olursa artar. (thaler o dönemin Almanya’sında kullanılan para birimidir.) Bu da gömülen cenazelerin sayısına bağlıdır. Havalar sağlığa uygun gidince ek gelir azalıyor. Sözgelimi geçen yıl cenaze sayısı eksildiğinden dolayı ek gelirden 100 thaler içeri girdim. Thüringen’de 400 thaler alırken daha iyi geçiniyordum. Burada iki katı elime geçiyor olsa da yaşamın pahalılığından dolayı yine de sıkıntı çekiyorum. Size aile durumumu anlatayım: İlk eşim Köthen’de öldüğünden dolayı ikinci kez evlendim. İkinci evliliğimden bir oğlum ile iki kızım sağdır. Büyük oğlum hukuk okuyor. Ötekisi birinci sınıfta, biriyse ikinci sınıfa devam etmektedir. En büyük kızım daha evlenmemiştir. İkinci evliliğimden olan çocuklar henüz çok küçüktürler: oğlanların en büyüğü altı yaşında. Fakat hepsinin müziğe ilgileri var. Ailemle bir çalgı grubu kurabileceğimize eminim. Özellikle şimdiki karımın güzel bir soprano sesi var, büyük kızım da iyi şarkı söyler… vb.”

Son Hastalıkları ve Ölümü (1747-1750)

Leipzig’e döndükten sonra Sebastian Bach’ın gittikçe artan hastalıkları kendisini de yakınlarını da endişelendirmeye başlamıştı. Özüne karşı pek sert davranan Bach ilk sıralarda bu rahatsızlıkları iki kat etkinlikle alt etmeye uğraştı. Fakat bu sefer ilaçlar yetersiz kalıyordu. Hele gözlerinden çok rahatsızdı. Eskiden beri miyop olan gözleri fazla çalışmaktan ve notaları kopyalamaktan yorulmuş, yavaş yavaş görmez olmaya başlamıştı. 1749’da gözlerine yapılan ameliyat başarısızlıkla sonuçlanarak tamamen kör olmasına yol açtı.

Bach’ın körlüğü cesaretini, sabrını ve dinsel inancını hiç sarsmadı. O yine çalışmalarını sürdürüyordu. Gözlerinden dolayı karanlık bir odada kalmaya mahkûm olmasına karşın damadı ve çömezi Altnikol’a son koral’ini söyleyip yazdırıyordu. Bu koral “En büyük sıkıntılara düştüğümüzde” (Wenn wir in höchsten Nöthen sein BWV 641) sözleri ile başlıyordu. Bach ölümünün yaklaştığını hissedince o koralin başına “Tanrım işte katına çıktım” tümcesini yazdırmıştır.

Gerçi ölümünden yaklaşık on gün önce gözleri yeniden görmeye başladıysa da bu iyileşme pek geçici kaldı. Sonunda yüksek ateşle bir inme geldi ve yapılan sağaltım yarar sağlamayarak 28 Temmuz 1750 akşamı saat dokuza çeyrek kala, Sebastian Bach 66 yaşında hayatını kaybetti.


Kaynak: Vikipedia
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/johann-sebastian-bach-kimdir/feed/ 0
Gitar kursunun KDV oranı %8 midir? https://www.muhasebenews.com/gitar-kursunun-kdv-orani-8-midir/ https://www.muhasebenews.com/gitar-kursunun-kdv-orani-8-midir/#respond Tue, 19 Mar 2019 12:30:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=42640 İnternetten gitar satışı yapan ve kendi müzik okulunda gitar eğitimi veren mükellefin verdiği gitar eğitimi ile ilgili keseceği faturadaki kdv oranı %8 mi olacaktır?

Verilen eğitim Milli Eğitim Bakanlığından izin alınıp Bakanlık denetiminde ise uygulanacak KDV oranı % 8 aksi durumda % 18 KDV oranı uygulanır.

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Bale ve dans kurslarının kdv oranı nedir?

 

Silahlı ve silahsız özel güvenlik kurs hizmetinde KDV oranı kaçtır?

 

Ev hayvanları bakım hizmetlerinde KDV açısından özel bir durum var mı?

Sandalye döşemelerinin revizyonu işinin KDV’si %8 oldu mu?

 

Bağımsız denetçilik ile ilgili eğitim/kurs harcamalarını gider olarak yazabilir miyiz?

 

Ortalama Döviz Kuru Programı

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/gitar-kursunun-kdv-orani-8-midir/feed/ 0
Konserde ve dizilerde kendi bestelerimi icra edersem gelir vergisinden muaf olur muyum? https://www.muhasebenews.com/konserde-ve-dizilerde-kendi-bestelerimi-icra-edersem-gelir-vergisinden-muaf-olur-muyum/ https://www.muhasebenews.com/konserde-ve-dizilerde-kendi-bestelerimi-icra-edersem-gelir-vergisinden-muaf-olur-muyum/#respond Thu, 08 Nov 2018 08:07:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=38971 Konserde ve dizilerde kendi bestelerimi icra edersem gelir vergisinden muaf olur muyum?

KONU

Konserde beste icrası ve telif hakkı kazancına sahip serbest meslek erbabının KDV karşısındaki durumu ve belge düzeni.

SORU

yapmış olduğunuz besteleri konserlerde ve barlarda icra ettiğiniz ve dizilere müzik yaptığınız, bu hizmetler nedeniyle düzenlenen serbest meslek makbuzunda %20 oranında GV tevkifatı ve %18 oranında KDV hesaplandığı, telif hakkı kazancı için düzenlenen makbuzlarda … tarafından %17 oranında gelir vergisi tevkifatı ve %18 oranında KDV hesaplandığı belirtilerek söz konusu çalışmalar dolayısıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 18’inci madde hükmünden yararlanılıp yararlanılmayacağı, yararlanılması durumunda gelir vergisi tevkifat oranının ne olması gerektiği, gider pusulası mı serbest meslek makbuzu mu düzenleneceği ve söz konusu çalışmalardan elde edilen kazancın beyan edilip edilmeyeceği hususunda görüş talep edilmektedir.

 CEVAP

I- GELİR VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

Buna göre, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin, Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen hükümlerinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Ancak, konuya ilişkin olarak 224 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin, defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme zorunluluklarının kaldırıldığı açıklanmıştır.

Bu çerçevede, söz konusu faaliyetin mutad meslek halinde ifa edilmesi ve istisna kapsamındaki eserlerin Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlar dışındakilere de satılması halinde ve/veya mezkur Kanunun 18 inci maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek serbest meslek faaliyetinizin olması (sahne aldığınız yerlerde bazı bestekarların eserlerini icra etmeniz) durumunda Vergi Usul Kanununun 153, 172, 210 ve 236 ncı maddeleri uyarınca işe başlama, bildiriminde bulunma, serbest meslek kazanç defteri tutma ve serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyetiniz bulunmaktadır.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

Yukarıdaki yer verilen açıklamalar çerçevesinde, beste yapan; bestelerini konserlerde, barlarda icra eden; dizilere müzik yapan şahsınızca verilen hizmetler (sahne aldığınız yerlerde kendinizden başka bestekarların da eserlerini icra etmeniz) Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olmadığından hesaplayacağınız katma değer vergisini 1 No’lu KDV beyannamesi ile beyan edip ödemeniz gerekmektedir. Hakeza, işlemlerin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılmaması da ilgili katma değer vergisinin 1 No’lu KDV beyannamesi ile beyan edilip ödenmesini gerektirmektedir.

Öte yandan, sahne aldığınız yerlerde sadece kendi eserlerinizi icra etmeniz ve icra edilen hizmetin aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara karşı yapılması durumunda ilgili katma değer vergisinin sorumlu sıfatı ve 2 No’lu KDV beyannamesi ile aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından beyan edilip ödenmesi mümkündür.


 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

Sayı : 11395140-105[236-2012/VUK-1- . . .]–968 16/04/2014
Konu : Konserde beste icrası ve telif hakkı kazancına sahip serbest meslek erbabının KDV karşısındaki durumu ve belge düzeni.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile yapmış olduğunuz besteleri konserlerde ve barlarda icra ettiğiniz ve dizilere müzik yaptığınız, bu hizmetler nedeniyle düzenlenen serbest meslek makbuzunda %20 oranında GV tevkifatı ve %18 oranında KDV hesaplandığı, telif hakkı kazancı için düzenlenen makbuzlarda … tarafından %17 oranında gelir vergisi tevkifatı ve %18 oranında KDV hesaplandığı belirtilerek söz konusu çalışmalar dolayısıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun 18’inci madde hükmünden yararlanılıp yararlanılmayacağı, yararlanılması durumunda gelir vergisi tevkifat oranının ne olması gerektiği, gider pusulası mı serbest meslek makbuzu mu düzenleneceği ve söz konusu çalışmalardan elde edilen kazancın beyan edilip edilmeyeceği hususunda görüş talep edilmektedir.

            I- GELİR VERGİSİ VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66 ncı maddelerine göre, her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı ve serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenler de serbest meslek erbabıdır.

Aynı Kanunun 18 inci maddesinde, “Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlanmak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir.

Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.” hükmü yer almaktadır.

Mezkur Kanunun 86 ncı maddesinin (l-a) bendinde ise tam mükellefiyette kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımları için yıllık beyanname verilmeyeceği ve diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar” hükmü yer almakta olup, aynı maddenin birinci fıkrasının 2/a bendinde ise 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden %17 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, tarafınızca icra edilen besteler ile televizyon dizileri için hazırlanan müzik çalışmalarının müellifi veya bestekarı veya bunların mirasçısı olmanız ve bu çalışmaların 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser niteliği taşıdığı hususunda Kültür ve Turizm Bakanlığından alacağınız yazı ile tevsik edilmesi şartıyla, faaliyetin arızi veya sürekli olduğuna bakılmaksızın satışı, devri, temlik edilmesi, kiralanması, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında elde edeceğiniz hasılata münhasır olmak üzere, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan faydalanılması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca, söz konusu İstisna kapsamında bulunan çalışmaların tevkifat yapmak mecburiyetinde olanlarca satın alınması halinde, tarafınıza yapılacak ödemelerden %17 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı ve istisna kapsamında kalan bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer kazançlar için beyanname verilmesi durumunda ise bu kazançların beyannameye dahil edilmeyeceği tabiidir.

Ancak, sahne aldığınız yerlerde bazı bestekarların eserlerini icra etmeniz halinde söz konusu faaliyetten elde ettiğiniz kazancın Kanunun 18 inci maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek olması nedeniyle istisnadan faydalanılamayacak olup serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi gerekmektedir.

Öte yandan serbest meslek erbabının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 üncü maddesi uyarınca işe başlamayı vergi dairesine bildirme, 172 ve 210 uncu maddeleri uyarınca serbest meslek kazanç defteri tutma, 236 ncı maddesi uyarınca da mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatları için serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır.

Buna göre, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin, Vergi Usul Kanununun yukarıda belirtilen hükümlerinde yer alan yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Ancak, konuya ilişkin olarak 224 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin, defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme zorunluluklarının kaldırıldığı açıklanmıştır.

Bu çerçevede, söz konusu faaliyetin mutad meslek halinde ifa edilmesi ve istisna kapsamındaki eserlerin Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlar dışındakilere de satılması halinde ve/veya mezkur Kanunun 18 inci maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek serbest meslek faaliyetinizin olması (sahne aldığınız yerlerde bazı bestekarların eserlerini icra etmeniz) durumunda Vergi Usul Kanununun 153, 172, 210 ve 236 ncı maddeleri uyarınca işe başlama, bildiriminde bulunma, serbest meslek kazanç defteri tutma ve serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyetiniz bulunmaktadır.

            II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun (1/1) maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabidir.

Aynı Kanunun 9/1 maddesinde, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığına, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisi verilmiştir.

Söz konusu yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca çıkarılan 117 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (2.2.) bölümünde serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan hizmetlerin katma değer vergisi karşısındaki durumu açıklanmıştır.

Buna göre, serbest meslek faaliyetlerini mutad ve sürekli olarak yapanlar KDV mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV nin bu kişi veya kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin sadece Gelir Vergisi Kanununun 18inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılması gerekmektedir.

Yukarıdaki yer verilen açıklamalar çerçevesinde, beste yapan; bestelerini konserlerde, barlarda icra eden; dizilere müzik yapan şahsınızca verilen hizmetler (sahne aldığınız yerlerde kendinizden başka bestekarların da eserlerini icra etmeniz) Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olmadığından hesaplayacağınız katma değer vergisini 1 No’lu KDV beyannamesi ile beyan edip ödemeniz gerekmektedir. Hakeza, işlemlerin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılmaması da ilgili katma değer vergisinin 1 No’lu KDV beyannamesi ile beyan edilip ödenmesini gerektirmektedir.

Öte yandan, sahne aldığınız yerlerde sadece kendi eserlerinizi icra etmeniz ve icra edilen hizmetin aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara karşı yapılması durumunda ilgili katma değer vergisinin sorumlu sıfatı ve 2 No’lu KDV beyannamesi ile aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından beyan edilip ödenmesi mümkündür.


Kaynak:Gib.gov.tr
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Üniversite öğretim görevlilerine ödenen telif ücretleri için KDV ödenecek midir?

Kaftan ve fes çalışmaları nedeniyle serbest meslek kazanç istisnasından yararlanır mı?

Telif Haklarından Elde Edilen Serbest Meslek Kazançları Gelir Vergisinden İstisna!!!

Telif Haklarında İstisnalar…

İşletme sahibi olan kişinin vefatı halinde Gelir Vergisi beyanı nasıl verilir?

]]>
https://www.muhasebenews.com/konserde-ve-dizilerde-kendi-bestelerimi-icra-edersem-gelir-vergisinden-muaf-olur-muyum/feed/ 0
Sanatçıların Sigortalı Olma Şartları Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/sanatcilarin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/sanatcilarin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/#respond Sun, 18 Mar 2018 07:00:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16852  1- KİMLER SANATÇI SİGORTALILIĞINDAN FAYDALANABİLİR?
6111 sayılı Kanunun 51’inci maddesiyle Kanuna eklenen ek 6’ıncı madde ile 01.03.2011 tarihinden itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığınca belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi tarafından çalıştırılan
1.1- Film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları,
1.2- Müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar,
1.3- Düşünürler ve yazarların,
ay içerisinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanların kendileri tarafından prim ödemelerine imkân sağlanmıştır. Bu sigortalılar Kanunun hizmet akdi kapsamında sigortalı sayılacaktır.

2- SANATÇILARIN SİGORTADAN ŞARTLARI FAYDALANMA ŞARTLARI NELERDİR?
Bu kapsamda sigortalı olmak isteyenlerin;
2.1- Hizmet akdi, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmama (tarım da dâhil) ve kamu görevlisi olarak çalışmama,
2.2- İsteğe bağlı sigortalı olmama,
2.3- Banka sandıklarına tabi çalışmama,
2.4- Gelir veya aylık almama,
2.5- 18 yaşını doldurmuş olma,
şartlarını taşımaları gerekmektedir.

3- SANATÇI SİGORTASINDAN YARARLANMAK İÇİN NASIL VE NEREYE MÜRACAAT EDİLİR?
Bu kapsamda sigortalı olmak isteyenler,
3.1- SGK internet sitesinde örneği yer alan Sanatçı Olarak Kısmi Süreli Çalışanlara Ait İşe Giriş Bildirgesini bağlı bulunulan meslek birliği veya
sendika ya da Kültür ve Turizm Bakanlığının merkez ve taşra birimlerince onaylanarak, 3.2- Sanatçı ve işvereni arasında imzalanan kısmi süreli iş sözleşmesi ile ikamet edilen ildeki sosyal güvenlik il müdürlükleri/merkezlerine müracaat etmeleri gerekmektedir.

***Ay içerisinde birden fazla işverenin çalışılması veya yeni işveren yanında çalışmaya başlanılması halinde, her bir işverenle yapılan kısmi süreli iş sözleşmelerinin de Kuruma verilmesi gerekmektedir.

4- SANATÇI SİGORTASINDAN SAĞLANAN HAKLAR NELERDİR?
Bu sigortalılara, 5510 sayılı Kanuna göre gerekli şartları yerine getirmeleri halinde kendilerine;
4.1- Malullük ve yaşlılık aylığı,
4.2- Ölümleri halinde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanacak,
4.3- Kendileri ya da bakmakla yükümlü oldukları kişiler genel sağlık sigortasından sağlanan sağlık yardımlarından yararlanacaklardır.

Kaynak: Sosyal Güvenlik Kurumu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sanatcilarin-sigortali-olma-sartlari-nelerdir/feed/ 0