müteahhit – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 03 Apr 2023 07:32:23 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Aynı zamanda arsanın hissedarı olan müteahhit daireleri bitirince kendine de fatura düzenleyecek mi? https://www.muhasebenews.com/ayni-zamanda-arsanin-hissedari-olan-muteahhit-daireleri-bitirince-kendine-de-fatura-duzenleyecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/ayni-zamanda-arsanin-hissedari-olan-muteahhit-daireleri-bitirince-kendine-de-fatura-duzenleyecek-mi/#respond Mon, 03 Apr 2023 07:15:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141097 Arsa karşılığı inşaatı yapacak olan müteahhit aynı zamanda bu arsada hisse sahibidir. Arsa karşılığı daire teslimi yapacağı zaman diğer arsa sahiplerine fatura keseceği gibi kendisine de fatura kesecek mi? Mevzuat açısından nasıl bir yol izlememiz gerekir?

Müteahhit yapmış olduğu binadaki bağımsız bölümü aktifinden çıkartıp, “ŞAHSİ” mal varlığına alacak ise elbette fatura düzenleyecektir.


BENZER İLGİLİ İÇERİK

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü 

Sayı:B.07.1.GİB.4.99.16.01/01/2008-VUK.229/MUK-6           

24.04.20008/12014

Konu: Emlak GYO ile şirketleri arasında yapılan “Hasılat Paylaşım Sözleşmesi” ile üstlenilen inşaat uygulamalarının Harçlar, Kurumlar Vergisi ve KDV yönünden değerlendirilmesi.  

……………………………… 

İlgi……………./2008 tarihli dilekçeniz. 

            İlgi’de kayıtlı dilekçeniz ile şirketiniz ile Emlak GYO arasında …………… tarihinde düzenlenen “Hasılat Paylaşımı Sözleşmesi” ile …………………..Etap Konut İnşaatları işi uygulamalarını üstlendiğiniz ve Emlak GYO’dan aldığınız vekalet ile alıcılara maket üzerinden bağımsız bölüm satışları yaptığınız, söz konusu satışları takiben alıcıların Emlak GYO adına ……………….. şubesi nezdinde açılan hesaba bağımsız bölüm bedellerini yatırdıkları, Emlak GYO’nun yapılan sözleşme gereğince yatırılan bu bedellerin kendisine isabet eden tutarını yine kendisi adına açılmış başka bir hesaba aktardığı, hesapta kalan ve şirketinize ait olan tutarın ise Emlak GYO tarafından başka bir hesaba aktarıldığı ve daha önce belirlenen iş ilerleme yüzdelerine göre hem parayı hem de hesapta biriken nemayı serbest bıraktığı;  

            Bununla birlikte, alıcılar tarafından yapılan ödemeleri takiben, yine Emlak GYO’ndan alınan vekalet doğrultusunda kat irtifakı tesis edilen arsa paylarının, Tapu Müdürlüğünden alıcı ve satıcı paylarına düşen tapu haçlarının ödenmesi suretiyle alıcılara teslim edildiği, kredili satışlarda banka tarafından kat irtifaklı arsa tapusu üzerine ipotek tesis edildiği; 

            Kat irtifakı tesis edilen arsa payları bağımsız bölümlerinin satışına paralel olarak Emlak GYO’na vekaleten tapuda alıcılara devir işlemlerinin yapıldığı, kat irtifaklı arsa tapuları ile yüklenici olan şirketinizin bir ilgisi bulunmadığı bununla birlikte bağımsız bölümler tamamlanarak alıcılara teslim edildiğinde şirketinizin kendi payı doğrultusunda müşterilerine fatura düzenleyeceği belirtilerek;  

  • Emlak GYO aktifinde olup, yukarıda belirtildiği üzere alıcılarına devredilen kat irtifaklı arsa tapu faturalarının Emlak GYO tarafından mı yoksa sürecin hiçbir aşamasında arsa tapuları aktifine girmeyen, dolayısıyla üzerinde tasarruf hakkı olmayan şirketiniz tarafından düzenlenip düzenlenmeyeceği,
  • Hiçbir illiyet bağı olmadığını belirttiğiniz arsanın aktifinizde olduğu varsayımı ile şirketiniz tarafından müşteriye fatura düzenlenmesi durumunda, tapudan herhangi bir devir olmaması sebebi ile harç kaybına sebebiyet verme durumuyla karşılaşıp karşılaşmayacağınız,
  • Arsa bedellerinin müşteriler tarafından doğrudan Emlak GYO hesabına yatırıldığı tüm tasarruf yetkisinin tamamen Emlak GYO’ ya ait olduğundan bahisle, kayıtlarınıza hiçbir şekilde girmeyen bu bedeller için fatura düzenlenmesi durumunda şirketinizin bu ödeme kayıtlarını ne şekilde tevsik edeceği ve yukarıda açıklanan süreçte tapu harcı matrahının fatura değerimi yoksa emlak değeri üzerinden mi hesaplanacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            Bilindiği üzere, Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1’inci maddesiyle Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetler vergiye tabi tutulmuş ve aynı Kanunun 2/1. maddesine göre teslim; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlanmıştır. 

            Yine aynı Kanunun 2/5. maddesinde trampanın iki ayrı teslim olduğu, 4/2. maddesinde, bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması halinde bunların her birinin ayrı işlem olduğu, hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergiye tabi tutulacağı, 10. maddenin (a) fıkrasında, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslim veya hizmetin yapılması ile (b) fıkrasında malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ile vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hükme bağlanmıştır.            

            Bununla birlikte, kat karşılığı inşaat işlerinin KDV karşısındaki durumuna ilişkin 30 Seri No.lu KDV Genel Tebliğ’de, arsa karşılığı inşaat işleri “trampa” olarak değerlendirilmiştir. Tebliğ’de yapılan açıklamalara göre, arsa karşılığı inşaat işlerinde iki ayrı teslim olduğu, bunlardan birincisinin, arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisinin ise müteahhit tarafından arsaya karşılık olmak üzere arsa sahibine yapılan konut veya işyeri teslimi olduğu ve bu iki teslimde ayrı ayrı satış hükmünde olduğu belirtilmiştir.

             Ayrıca aynı tebliğde; arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutat ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut veya işyeri karşılığı müteahhide yapılan bu arsa teslimi ile müteahhit tarafından arsa sahibine yapılan konut teslimi katma değer vergisine tabii olduğu hususunda gerekli açıklamalar yapılmıştır. 

            Diğer taraftan, Vergi Usul Kanunu’nun 328. maddesinde devir ve trampanın satış hükmünde olduğu hüküm altına alınmış olup, arsa karşılığı inşaat işinde de iki ayrı teslim söz konusu olduğundan, müteahhitlerin arsa alımlarının, istisna kapsamına girsin girmesin konut ve işyeri satışlarının Vergi Usul Kanunu’nda sayılan belgelerle belgelendirilmesi gerekmektedir. Aynı Kanununun 229’ncu maddesinde ise fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. 

            Buna göre dilekçeniz ve eklerinin incelenmesi neticesinde; Emlak GYO ile şirketiniz arasında yapılan …………….. tarihli “Hasılat Paylaşımı” sözleşmesi ile Emlak GYO tarafından yapılan arsa satışına karşılık olarak şirketiniz tarafından üretilecek konutların satışından elde edilecek hasılatın sözleşmede belirtilen oranlar dahilinde taraflar arasında paylaşılacağı anlaşılmaktadır. Buna göre, şirketinizce her ne kadar Emlak GYO tarafından yapılan arsa satışında, inşa edilen bağımsız bölümler yerine bunların satışından elde edilen hasılattan pay alınmış olsa da aslında yapılan işin “arsa karşılığı inşaat” olarak değerlendirilmesi gerekir. 

             Diğer taraftan, 01.01.2002 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 4751 sayılı Kanunla değişik 63. maddesinde, “Kanunda sözü edilen “kayıtlı değer” veya “emlak vergisi değeri” deyiminin; 1319 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 29. maddesine göre belirlenen vergi değerini ifade ettiği; Kural olarak Tapu ve kadastro harcının, vergi değeri ile mükellef tarafından beyan edilmiş olan değerlerden yüksek olanı üzerinden hesaplanacağı, mükelleflerin vergi değerinden daha düşük beyanda bulunmaları halinde ise söz konusu harcın hesabında vergi değeri esas alınacağı hüküm altına alınmıştır. 

            Buna göre, öncelikle Emlak GYO’ nun aktifinde kayıtlı olup inşaat yapılmak üzere firmanıza devredilen arsanın firmanıza teslimi Katma Değer Vergisine tabi olup söz konusu fatura arsanın sahibi olan Emlak GYO tarafından düzenlenecektir. 

            Diğer taraftan İnşaatlar devam etmekte iken özel sözleşme veya satış vaadi ile veya arsa payı üzerinden (kat irtifaklı arsa tapusu üzerinden) yapılan satışlarda bir teslim veya hizmet mevcut olmadığından alınan bedeller ise avans niteliği taşıdığından fatura düzenlenmesine gerek olmayıp kayıtlara avans olarak intikal ettirilmesi, bu yerlerin tapuya tescil ettirildiği tarihte veya tapuya tescilden önce hak sahiplerinin kullanımına tahsis edilmesi durumunda ise tahsis edildiği tarihteki gerçek satış bedelinin tamamı üzerinden Emlak GYO tarafından KDV’sini de içerecek faturanın düzenlenmesi gerekmektedir. Ayrıca yapısız iken yapılı hale getirmeye yönelik cins değişikliği için Harçlar Kanuna ekli (4) sayılı Tarifenin 13.a Pozisyonu uyarınca, harç ödenmesi gerekmektedir.  

            Yukarıda bahsedilen hükümlere göre, Emlak GYO adına yapılacak olan gayrimenkul satışlarında tapu harcının, 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesi uyarınca, gayrimenkulün beyan edilen devir ve iktisap bedelinden az olmamak üzere satışın yapıldığı tarihteki emlak vergisi değeri ile gerçek satış bedelinin kıyaslanması suretiyle bunlardan yüksek olanı üzerinden tahsil edileceği tabiidir. 

            “Gelir Paylaşıma Esası” na göre başkasının arsası üzerine inşaat yapanlarca tüm konutların inşası için yapmış oldukları harcamalarla, arsa bedelinin toplamı inşaatın toplam maliyeti vermektedir. Bu itibarla, şirketiniz tarafından başkasının arsası üzerine yapılan dairelerin inşası tamamen bitirilmediği müddetçe inşaat maliyeti oluşmayacağından inşaatın devamı sırasında yapılan satışlar karşılığında alınan tutarlar avans olarak değerlendirilecek ve bu satışlar nedeniyle kar/zarar beyan edilmesi söz konusu olmayacaktır.            

            Ancak, şirketinizce Emlak GYO’ya teslim edilecek konutlara ilişkin olarak; inşaatın tamamen bitirildiği yıl her bağımsız bölüm veya dairenin maliyet bedeli bulunarak, bulunan birim maliyetlerinden hareketle inşaatın toplam maliyeti (arsa bedeli dahil) hesaplanacak ve gelir paylaşımı kapsamında alınan hasılatı da içeren fatura düzenlenecektir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ayni-zamanda-arsanin-hissedari-olan-muteahhit-daireleri-bitirince-kendine-de-fatura-duzenleyecek-mi/feed/ 0
Mali müşavirin şahsi arsasının üzerine inşaat yapması meslek mevzuatına aykırı mıdır? https://www.muhasebenews.com/mali-musavirin-sahsi-arsasinin-uzerine-insaat-yapmasi-meslek-mevzuatina-aykiri-midir/ https://www.muhasebenews.com/mali-musavirin-sahsi-arsasinin-uzerine-insaat-yapmasi-meslek-mevzuatina-aykiri-midir/#respond Mon, 25 Apr 2022 06:56:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=126081 Mali müşavir olarak işyerim var. Adıma kayıtlı arsanın üzerine özel mülk inşaat yapılacak. Geçici müteahhit olabiliyor muyum? Sadece kendi mülküm ile ilgili bir durum söz konusu.

Kendinize ait Özel inşaat işi yapabilirsiniz. Meslek mevzuatına aykırılık yok.


Biz Serbest muhasebeci mali müşavirler müşavirliğini yaptığımız bir limited şirkete %50 ortak olduğumuzda ticari kazanç sahibi sayılır mıyız?

Melek mensupları oran sınırı olmadan Ticari şirketlere ortak olabilir.
Ancak; Şirkette yönetici olmaz. Ticari yasak kapsamında olmaz.
Ticareti yapan Tüzel kişiliktir. Sorumluda yöneticidir.


Yeni kurulacak bir anonim şirkette hem şirketin mali müşaviri hem de denetçi olmamda bir sakınca var mıdır?

A.Ş denetçilik yeni TTK ile 2011’den itibaren kaldırılmıştır.
Belirli şartları taşıyan şirketler Bağımsız denetime tabidir.
Bağımsız denetim yapan kişi aynı zamanda denetlediği Şirkete mali müşavirlik hizmeti veremez.


Serbest büro faaliyetinde bulanan meslek mensubu, SMMM unvanı kullanmadan başka bir işyerinde SGK’lı çalışabilir mi?

Gelir Vergisi Mükellefi olarak mesleki faaliyetini sürdüren Meslek mensubu (SMMM) Bir işverene bağlı olarak unvanı veya konumu ne olur ise olsun iş akdi ile (Bağımlı) olarak çalışamaz.


Kiracı olarak kullandığım ofisimin bir başka odasına turizm işi ile iştigal edecek şahıs firması açılışı verebilir miyim? Firma benim kiracım olmayacak ana firmadan kiralama yapacaktır.

Aynı kapıdan giriş yapılan ofisin bir odasının Ticari faaliyet yapacak mükellefe kiraya verilemez. SMMM ile Ticari faaliyet yapan mükellef aynı daire veya bağımsız bölümü ayrı odada olsa faaliyet sürdüremez.

Ancak SMMM başka bir SMMM ile bahse konu yeri ortak kullanabilir.


Serbest çalışan mali müşavirim bir adet limited şirket kurmak istiyorum. Danışmanlık, eğitim, internetten satış vb. işler yapabilir miyim?

Meslek mensupları Ticari şirketlere ortak olabilirler. Ancak yönetici olamazlar (yönetim kurulu üyesi, başkanı)


Bağımsız çalışan mali müşavirim. Limited şirketi ortağı olabilir miyim?

Müdür veya imza yetkilisi olmadığınız sürece birden fazla ticari şirkete ortak olabilirsiniz.

Ortak olduğunuz Şirketler ile mesleki sözleşme yaparak hizmet verebilirsiniz.


Mahkeme tarafından tasfiye memuru olarak atandım. Fakat bağımsız meslek mensubuyum. Görevi kabul edebilir miyim?

Tasfiye memuru tasfiye halindeki ticari firmayı temsil ve ilzam ettiği için ticaret yasağı kapsamındadır. Serbest çalışan meslek mensupları tasfiye memuru olamaz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-musavirin-sahsi-arsasinin-uzerine-insaat-yapmasi-meslek-mevzuatina-aykiri-midir/feed/ 0
Hasılat esaslı bir mükellef müteahhitlik yapabilir mi? https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-bir-mukellef-muteahhitlik-yapabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-bir-mukellef-muteahhitlik-yapabilir-mi/#respond Fri, 08 Oct 2021 06:30:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116628 Hasılat esaslı bir mükellefim süre dolmadan inşaat işine girerse ne olur? Çünkü hasılat esaslıda iki yıllık süre kısıtlaması var. Bu konuda yorum yapabilir misiniz?

Hasılat paylaşımı yöntemi ile inşaat; kişi ya da kurumların arsalarını, müteahhit firmalara arsa üzerine inşa edilecek bağımsız bölümlerin satış bedellerinin belirli bir yüzdesi karşılığı devretmeleri olarak tanımlanmaktadır.
Bu şekilde, inşaatın bağımsız bölümlerinin satılarak hasılatın paylaşılması amaçlanmaktadır.
Böylelikle müteahhit tarafında arsa için finans çıkışı olmamış ve finansal gücünü inşaat yapımına yoğunlaştırmış olur.
Arsa sahibi ile müteahhit arasında işe başlama sözleşmesiyle başlayan iş, İnşaatı yapacak müteahhit tarafından bağımsız bölümlerin teslimiyle son bulur.
İşin tamamlanması ile arsa sahibi inşaatı yapan firmaya arsa bedelini, inşaatı yapan firma ise arsa sahibine sözleşmede öngörülen oranda inşaat bedelini fatura etmektedir. “Süre dolmadan “kasıt nedir bilmiyoruz. Bu konuda bilgimiz yok.


Kaynak: ismmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Karenaudit veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hasilat-esasli-bir-mukellef-muteahhitlik-yapabilir-mi/feed/ 0
İletişime bindirim, kentsel dönüşüme indirim https://www.muhasebenews.com/iletisime-bindirim-kentsel-donusume-indirim/ https://www.muhasebenews.com/iletisime-bindirim-kentsel-donusume-indirim/#respond Mon, 01 Feb 2021 01:00:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=103071

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


Geçen hafta sonu vergi gündemi açısından yine hareketli geçti. Zaten vergisel düzenlemelerin hafta sonları açıklanmasına da alıştık artık. Bu hafta sonu 30.01.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan iki adet Cumhurbaşkanı kararıyla iki verginin oranında değişiklik yapıldı. Dolayısıyla, sizlere bir iyi, bir de kötü haberim var. İki değişiklik de bana deprem gerçeğini hatırlattı.

Önce kötü haberden başlayayım. 1999 depremi sonrasında hayatımıza geçici (!) olacağı söylenerek giren ama kalıcı hale gelen, kamuoyunda da “deprem vergisi” olarak bilinen “özel iletişim vergisi”nin oranı, 3469 sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla %7,5’dan %10’a çıkarıldı. Diğer bir ifadeyle, özel iletişim vergisi oranı %33 artırıldı. Özel iletişim vergisi, adından da anlaşılacağı üzere iletişimden alınan bir vergi olup 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 39. maddesinde düzenlenmiştir. Verginin konusuna giren hizmetler ise şunlardır: 1) Her nevi mobil elektronik haberleşme işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli hatlara yüklemeler için yapılan satışlar dâhil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri, 2) Radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetleri, 3) Kablolu, kablosuz ve mobil internet servis sağlayıcılığı hizmeti, 4) İlk üç seçenek kapsamına girmeyen diğer elektronik haberleşme hizmetleri.

Görüldüğü üzere, özel iletişim vergisi esas itibariyle teknolojik iletişim üzerinden alınan bir vergi olup verginin şeklen mükellefi bu hizmetleri sağlayanlar olsa da, diğer harcama vergilerinde olduğu gibi vergiyi ödeyenler aslında bu hizmetleri kullananlardır. Dolayısıyla, bu vergi artışı vatandaşın cebinden çıkmaktadır. Avrupanın en yavaş internetini kullanan vatandaşımız artık daha fazla vergi ödeyecektir. Pandemi şartlarında internet ve teknoloji kullanımın arttığı bir dönemde, böyle bir vergi artışını ben anlamlı bulduğumu söyleyemeyeceğim. Umarız buradan elde edilen ilave vergi, bilgisayarı/tableti olmayan çocukların online eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır da vergi artışı anlam kazanır.

Peki, özel iletişim vergisindeki bu artış planlı mıydı? Bütçedeki etkisi ne olur? Aşağıdaki tabloda, özel iletişim vergisinin 2020 ve 2021 yılı Bütçe Kanunlarında yer alan tutarları ile 2020 yılı gerçekleşmesi yer almaktadır. 2020 yılı sonu rakamları henüz açıklanmadığından 2020 yılı Eylül ayında açıklanan son rakamı esas alınarak yıl sonu için tahmini bir rakamı tabloya yansıttım.

Daha bir ay önce kabul edilen Bütçe Kanun’da geçen seneki bütçeye göre %13.8, gerçekleşen tahsilata göre %8.9 artış öngörülüp bütçe kabul edilmişken, Bütçe Kanuna yansımayan %33’lük bir artışa neden gidildiğini bilmiyoruz. Özel iletişim vergisinin toplam vergi gelirleri içindeki payı binde 4.5 civarında. Bu artış ile 1.5 milyar TL’lik ilave bir gelir yaratılması mümkün olacaktır. Ancak alınacak bu ilave vergi artık herkesin evinde televizyon, cebinde de telefon olduğuna göre ayırım yapmadan herkesten alınacaktır. Yine adaletsiz bir vergi artışıyla karşı karşıyayız.

Şimdi gelelim iyi habere. 3470 sayılı Cumhurbalkanı kararı ile “6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapıların bulunduğu yerlerde dönüşüm pojeleri çerçevesinde taşınmaz maliklerine ait mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanında yapılacak olan konutlara ilişkin inşaat taahhüt işleri”ndeki KDV oranı %1 olarak belirlendi. Bu indirim kentsel dönüşüm projelerindeki vergisel bir haksızlığı giderme açısından önemli ve yerindedir. Malum ülkemiz deprem kuşağında ve deprem gerçeği ara ara kendini hatırlatmaktadır. Mevcut bina stokunun da önemli bir kısmı depreme dayanıklı olmayıp bu binaların yenilenmesi gerekmektedir. İşte 6306 sayılı Kanun bu kentsel dönüşümü hızlandırmak amacıyla çıkarılmıştı, ancak uygulama maalesef istendiği gibi olmadı. İstanbul Fikirtepe bölgesindeki başarısız ve “tuhaf” yapılaşmalara yol açtığı gibi başarılı örnekler de yok değil.

Kentsel dönüşümde bina sahipleri müteahhitlerle “arsa karşılığı kat” şeklinde sözleşmeler yaptığı gibi, bu tür bir anlaşmaya girmeden bir müteahhit firmasından hizmet alarak da binalarını yeniletebilmektedir. İki yöntem benzer sonucu verse de vergisel olarak farklı sonuçlar doğurdu. İlk yöntemde müteahhit arsa alıp karşılığında kat mülkiyeti/irtifakı teslim ettiğinden Maliye bunu bir takas olarak değerlendirip müteaahhitin teslim ettiği konutun 150 m2’den düşük olması durumunda %1 oranında, 150m2’den yüksek olması durumunda ise %18 oranında KDV uygulatmakta iken ikinci yöntemde müteaahhidin yaptığı işlemin bir konut teslimi olmadığı, arsa sahiplerinin müteahhitten müteahhitlik hizmeti satın aldığı gerekçesiyle yapılan inşaatın metrekaresine bakmadan %18 oranında KDV uygulanmaktaydı. Bu nedenle, ikinci yöntemde ilave %17’lik KDV bir adaletsizliğe neden oluyordu. İşte bu yeni Karar ile bu adaletsiz duruma son verilmiş olacaktır. Yerinde ama gecikmiş bir indirim!

Bu indirimden kimlerin yararlanacağını şu şekilde belirtebiliriz. 1) İndirimden 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı şerhi konulmuş binalar yararlanacak, 2) riskli yapı için dönüşüm projesi olacak, 3) mevcut inşaat alanının 1.5 katına kadar yeni inşaat alanı olacak, 4) indirimden sadece konutlar yararlanacak, 5) yapılan iş inşaat taahhüt işi olacak.

Görüldüğü üzere, indirimin kapsamı ve sınırları belirlenmiş durumdadır. Projede konut dışındaki ticari alan inşaatı indirim dışındadır. Ayrıca indirimden sadece inşaat taahhüt hizmetleri yararlanacaktır. Bu nedenle müteaahhit tarafından yapılan ve inşaat taahhüt işi dışında kalan işler indirimden yararlanamayacaktır. Maliyenin açıklığa kavuşturması gereken iki konu olduğunu düşünüyorum. İlki, projede konut olarak gözüken ama fiilen işyeri olarak yapılan teslimlerin (veya tersi) durumunun ne olacağıdır. İkinci olarak, projenin mevcut inşaat alanının 1.5 katını aşması durumunda indirimin uygulanıp uygulanmayacağı konusudur. İkinci soru için 1.5 kata kadar %1’lik oranın uygulatılmasının düzenlemenin amacına uygun ve hakkaniyetli olacağını düşünüyorum. Ayrıca bu KDV indirimi ile müteaahhitlerin sundukları %1 oranına tabi müteaahitlik hizmetlerine ilişkin olarak yüklenip indiremedikleri %18 KDV’yi iade almalarının önü açılmış oldu.

Yazımı aynı Resmi Gazete’de yayımlanan 2021-32/59 numaralı Tebliğden bahsederek sonlandıracağım. 2018 yılında yapılan bir düzenleme ile döviz cinsinden ve dövize endeksli sözleşme düzenleme yasağı getirilmiş, sonrasında da döviz cinsinden düzenlemesine izin verilen sözleşmeler belirlenmişti. İşte yayımlanan bu son tebliğ ile “Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedeceği konaklama hizmet sözleşmeleri” de dövizli sözleşme yasağının dışına çıkarılmış oldu. Bu düzenleme sonrasında artık vatandaşlarımızın yapacağı konaklama hizmetleri döviz cinsinden olabilecek. Bu düzenleme ile pandemi nedeniyle turist gelmeyince zor günler geçiren otelleri Türkiye’de yerleşiklerin ödeyeceği dövizlerin kurtaracağı varsayılıyor olsa gerek. Artık otel konaklamaları daha pahalı olacak gibi…

Sözün özü: Deprem, sallamasa da kendisini vergiyle hatırlatır.


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Sorularla Değerli Konut Vergisi (28.01.2021)

Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? (12.01.2021)

Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)

Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)

Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)

Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)

Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)

İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)

Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)

Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)

10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)

Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)

Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)

Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)

Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)

Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)

Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)

KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)

İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)

Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)

Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)

Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)

Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)

Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)

Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)

Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)

Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)

Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)

Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı

Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.

Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı

Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkulde rant vergisi

Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!

KVKK kararlarının yargı denetimi

Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü

İnternetten otomobil satanların dikkatine

Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?

Makam aracı ücret midir?

Şirket araçlarına vergi ayarı

ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye

Sanat ve icat vergisi

Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!

]]>
https://www.muhasebenews.com/iletisime-bindirim-kentsel-donusume-indirim/feed/ 0
Şirketin yapmış olduğu taşeronluk hizmeti karşılığında teslim alınacak dairelerin inşaat bitiminde müteahhit firma tarafından satışının yapılması halinde vergilendirme https://www.muhasebenews.com/sirketin-yapmis-oldugu-taseronluk-hizmeti-karsiliginda-teslim-alinacak-dairelerin-insaat-bitiminde-muteahhit-firma-tarafindan-satisinin-yapilmasi-halinde-vergilendirme/ https://www.muhasebenews.com/sirketin-yapmis-oldugu-taseronluk-hizmeti-karsiliginda-teslim-alinacak-dairelerin-insaat-bitiminde-muteahhit-firma-tarafindan-satisinin-yapilmasi-halinde-vergilendirme/#respond Tue, 12 Jan 2021 13:18:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100363

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sayı : 62030549-120[42-2013/780]-45228 15.01.2018 Konu : Şirketin yapmış olduğu taşeronluk hizmeti karşılığında teslim alınacak dairelerin inşaat bitiminde müteahhit firma tarafından satışının yapılması halinde vergilendirme.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca üçüncü şahsa ait arsa üzerinde konut projesi geliştiren firmaya anahtar teslimi olarak taşeronluk hizmeti vereceğiniz, 2014 yılında başlanacak taşeronluk hizmetinin 2015 yılında tamamlanacağı, söz konusu hizmet karşılığı şirketinize herhangi bir nakdi ödemenin yapılmayacağı, inşaatın önceden belirlenen seviyelere gelmesi ile birlikte hizmet bedeli olarak daire teslim edileceği ve söz konusu dairelerin tapu devirlerinin müteahhit firma tarafından yapılıp satış faturalarının düzenleneceği belirtilerek;

            -Bahse konu işin karşılıklı satış olarak mı değerlendirilmesi yoksa yıllara sari inşaat işi kapsamında değerlendirilerek vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı ile

            – Yıllara sari inşaat işi olarak görülmesi halinde vergi kesintisinin, anahtar teslimi olarak bu inşaat işi tamamlandığında işin sonundaki bu hesap mutabakatı üzerinden kesilecek faturadan bir defada yapılmasında sakınca bulunup bulunmadığı

            hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

            Anılan Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hak ediş ödemelerinin vergi kesintisine tabi olduğu hüküm altına alınmış olup söz konusu ödemeler üzerinden yapılacak kesinti oranı 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %3 olarak belirlenmiştir.

            Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde; “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak mezkur yıl beyannamesinde gösterilir.”  hükmüne yer verilmiştir.

            Bir işin Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için;

a) Faaliyet konusu inşaat ve onarma işi olması

b) İnşaat ve onarım işi birden fazla yıla sirayet etmesi

c) İnşaat ve onarım işi resmi veya özel taahhütlere bağlı olarak yapılması

            gerekmektedir.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre, kat karşılığı inşaat işleri, bünyelerinde istihkak ve hak edişe bağlı taahhüt unsuru taşımayan, ancak birden fazla takvim yılına sirayet edebilen niteliktedir. Gerek kendi arsası üzerine gerekse başkasının arsası üzerine kat karşılığı bina inşa ederek satma işinin Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesiyle düzenlenen birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işleriyle herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.

            Buna göre, şirketiniz ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca üçüncü şahsa ait arsa üzerinde konut projesi geliştirilen firma arasında sözlü mutabakata vararak taahhüt ettiğiniz inşaat işinin 2014 yılında başlayıp 2015 yılında tamamlanması bu işin kat karşılığı inşaat işi olma niteliğini değiştirmemektedir. Dolayısıyla, söz konusu inşaat işinin Gelir Vergisi Kanununun  42 nci maddesiyle düzenlenen birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işi kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.

VERGİ USUL KANUNU AÇISINDAN

             213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

            – 227 inci maddesinde; bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu,

            – 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

            – 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği,

            – 232 nci maddesinde ise; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere, vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde oldukları, bunların dışında kalanların birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin (01/01/2014 tarihinden geçerli olmak üzere) 800,00 TL’yi geçmesi veya bedeli 800,00 TL’den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu,

                  – 267 nci maddesinde; emsal bedelinin gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olduğu, emsal bedelinin sıra ile ortalama fiyat esası, maliyet bedeli esası ve takdir esasına göre tayin edileceği,

                       hükümleri yer almaktadır.

            Özelge talep formunun tetkikinden, müteahhit firmaya verilecek inşaat taahhüt hizmeti karşılığında bedelin ayni olarak (daire olarak) tahsil edileceği anlaşılmaktadır.

            Bu durumda, harcamaları şirketinize ait olmak üzere verilecek hizmet neticesinde, müteahhit firmaya devredilecek konutların maliyeti şirketinize kalacak olan konutların arsa payının maliyetine eşit olacaktır. Söz konusu müteahhide devredilen konutların maliyet bedelinin ise, bu konutların Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesine göre tespit edilecek emsal bedeli üzerinden hesaplanması gerekmektedir.

            Buna göre, müteahhit firmaya verilen inşaat taahhüt hizmeti için mezkûr firma adına, teslim edilen dairelerin emsal bedeli üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

            Ayrıca müteahhit firma tarafından, verdiğiniz inşaat taahhüt hizmeti karşılığında şirketinize bırakılan daireler için (müteahhide teslim edilen konutlar için tespit edilen emsal bedel üzerinden) şirketiniz adına fatura düzenlenmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirketin-yapmis-oldugu-taseronluk-hizmeti-karsiliginda-teslim-alinacak-dairelerin-insaat-bitiminde-muteahhit-firma-tarafindan-satisinin-yapilmasi-halinde-vergilendirme/feed/ 0
Kentsel dönüşüm kapsamında yapılan binalardaki daire teslimlerinde KDV oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-kapsaminda-yapilan-binalardaki-daire-teslimlerinde-kdv-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-kapsaminda-yapilan-binalardaki-daire-teslimlerinde-kdv-orani-nedir/#respond Fri, 11 Dec 2020 09:30:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=98312 20 Daireli bir binayı kentsel dönüşüm kapsamında yıkıp yapacak bir müteahhit, bu iş için daire sahiplerinden 200.000 TL para alacaktır.
1-İnşaat bitiminde faturalandırma, her daire sahibine verdiği para karşılığında ayrı ayrı mı yoksa ada pafta Parseli belirterek alınan bedel karşılığı topluca tek faturamı kesmek gerekir?
2-Böyle bir işte %1 mi, %18 mi KDV uygulanacaktır?  
3-Daire başına alınan bedel 200 000. TL olup başka bir bedel alınmayacağına göre KDV bu bedelin içinden mi ayrılacaktır?

1-Müteahhit daire sahiplerinden aldığı bedel için % 18 KDV’li fatura düzenleyecektir.

2-Müteahhit daire sahiplerine teslimden sonra düzenleyeceği faturada % 1 KDV hesaplayacaktır.

3-Anlaşma KDV dahil yapılmış ise 200.000 için iç yüzde hesaplaması yapılır.


Kentsel dönüşüm kapsamında yapılan binaların içerisindeki evlere ait düzenlenecek faturada KDV oranı nedir?

Konut teslimlerinde uygulanacak KDV oranı %1’dir.


Arsa Karşılığı İnşaat İşlerinde KDV

Arsa karşılığı inşaat işinde iki ayrı teslim söz konusudur. Bunlardan birincisi, arsa sahibi tarafından konut veya işyerine karşılık müteahhide arsa payı teslimi, ikincisi ise müteahhit tarafından arsa payına karşılık arsa sahibine yapılan konut veya işyeri teslimidir. Karşılıklı olarak gerçekleşen bu teslimlerin her birinin KDV karşısındaki durumu aşağıda açıklanmıştır.

  1. Arsa Sahibi Tarafından Müteahhide Arsa Payı Teslimi 

Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutat ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut veya işyeri karşılığı müteahhide yapılan bu arsa payı teslimi KDV’ye tabidir.

Ancak arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde, arızi bir faaliyet olarak arsa payını konut veya işyeri karşılığında müteahhide tesliminde vergi uygulanmaz

  1. Müteahhit Tarafından Arsa Sahibine Konut veya İşyeri Teslimi

3065 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin 6 ncı fıkrasında, arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedelin tespitinde, müteahhit tarafından arsa sahibine bırakılan konut veya işyerinin, 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarının esas alınacağı hüküm altına alınmıştır.

213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, maliyet bedeli esasında emsal bedeli belli edilecek malın, maliyet bedeli bilinir veya çıkarılması mümkün olursa, mükellef bu maliyet bedeline, toptan satışlar için %5, perakende satışlar için %10 ilave etmek suretiyle emsal bedelini bizzat belli etmektedir

Buna göre, müteahhit tarafından arsa sahibine arsa payının karşılığı olarak yapılan konut veya işyeri teslimlerinde, konut veya işyerinin 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarı üzerinden KDV uygulanır. 3065 sayılı Kanunun 27 nci maddesinin 4 üncü fıkrasına göre, katma değer vergisi uygulaması bakımından emsal bedelin tayininde genel idare giderleri ve genel giderlerden mamule düşen hissenin bedele katılması mecburi olduğundan, genel idare giderleri ve genel giderlerden konut veya işyerine düşen hissenin arsa karşılığı inşaat işlerine ilişkin bedele dahil edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, arsa sahibine kalacak konut veya işyerlerine ilişkin arsa payının müteahhide devri söz konusu olmadığından, arsa sahibine bırakılacak konut veya işyerlerinin maliyet bedelinin tespitinde arsa payı dikkate alınmayacaktır

Örnek 1: KDV mükellefiyeti bulunan Bay (A), işletmesine dahil arsa için, müteahhit (B) A.Ş. ile 15/5/2018 tarihinde arsa payı (kat) karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamıştır. Söz konusu sözleşmeye göre arsa sahibi Bay (A), inşa edilecek 20 konuttan 8’ini ve 5 işyerinden 2’sini alacaktır.

(B) A.Ş., 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre arsa sahibine vereceği 8 konut ve 2 işyeri için toptan satış olması nedeniyle maliyet bedeline %5 ilave etmek suretiyle sırasıyla 840.000 TL ve 315.000 TL olmak üzere toplam 1.155.000 TL bedel hesaplamıştır. Bu durumda, inşa edilen konutların %1 KDV oranına tabi olduğu varsayıldığında, (B) A.Ş. tarafından arsa sahibine teslim edilen konutlara ilişkin (840.000x%1) 8.400 TL KDV, işyerlerine ilişkin (315.000x%18) 56.700 TL KDV olmak üzere toplam 65.100 TL KDV hesaplanacaktır.

KDV mükellefi arsa sahibi Bay (A)’nın aldığı konut ve işyerlerinin karşılığı olarak (B) A.Ş’ye yapmış olduğu arsa payı teslimi de konut ve işyerlerinin 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre belirlenen tutarları dikkate alınarak 1.155.000 TL üzerinden genel oranda (1.155.000x%18) 207.900 TL KDV hesaplanacaktır.

Örnek 2: Örnek 1’de yer alan Bay (A), iktisadi işletmesine dahil olmayan arsası için müteahhit (B) A.Ş. ile 20/5/2018 tarihinde arsa payı (kat) karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamıştır. Söz konusu sözleşmeye göre arsa sahibi Bay (A), inşa edilecek 20 konuttan 8’ini ve 5 işyerinden 2’sini alacaktır.

(B) A.Ş., 213 sayılı Kanunun 267 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ikinci sıradaki maliyet bedeli esasına göre arsa sahibine vereceği 8 konut ve 2 işyeri için perakende satış olması nedeniyle maliyet bedeline %10 ilave etmek suretiyle sırasıyla 880.000 TL ve 330.000 TL olmak üzere toplam 1.210.000 TL bedel hesaplamıştır. Bu durumda, inşa edilen konutların %1 KDV oranına tabi olduğu varsayıldığında, (B) A.Ş. tarafından arsa sahibine teslim edilen konutlara ilişkin (880.000x%1) 8.800 TL KDV, işyerlerine ilişkin (330.000x%18) 59.400 TL KDV olmak üzere toplam 68.200 TL KDV hesaplanacaktır.

Bay (A)’nın müteahhit (B) A.Ş.ye arsa tesliminde vergi uygulanmayacaktır


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kentsel-donusum-kapsaminda-yapilan-binalardaki-daire-teslimlerinde-kdv-orani-nedir/feed/ 0
Yıkılan bina yerine yeni yapılan binadan aldığım 1 adet daireden elde ettiğim kira gelirinden %5 indirim düşebilir miyim? https://www.muhasebenews.com/yikilan-bina-yerine-yeni-yapilan-binadan-aldigim-1-adet-daireden-elde-ettigim-kira-gelirinden-5-indirim-dusebilir-miyim/ https://www.muhasebenews.com/yikilan-bina-yerine-yeni-yapilan-binadan-aldigim-1-adet-daireden-elde-ettigim-kira-gelirinden-5-indirim-dusebilir-miyim/#respond Wed, 14 Oct 2020 09:10:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94233 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

62030549-120[74-2018/660]-E.1201680

31.12.2018

Konu

:

Yeniden İnşa Edilen Riskli Yapının iktisap bedelinin %5’inin indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.

 

İlgi

:

24/05/2018 tarih ve 1822888 evrak kayıt numaralı özelge talep formu.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; müteahhit firma ile yapılan anlaşmaya istinaden, 2016 yılında 13 daireli binanın kentsel dönüşüm kapsamında yıkılarak yenileme kararının alındığı, ilgili binada 1 adet konutunuzun bulunduğu, 22.06.2016 tarihinde ilgili firmanın yapı ruhsatı alarak binayı yıktığı ve arsa haline dönüştürdüğü, 2017 Nisan ayında müteahhit firma tarafından binanın yeniden yapılarak şahsınıza teslim edildiği belirtilerek, şahsınıza ait olan daire için yapım bedeli olarak müteahhit firmaya fatura mukabili KDV dahil 98.000,00 Türk Lirası ödeme yapılması dolayısıyla 2017 yılına ait Gelir Vergisi Beyanınızda iktisap bedeli olan 98.000,00-TL’nin % 5’inin gider yazılıp yazılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde, maddede bentler halinde sayılan mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 74 üncü maddesinde, “Safi iradın bulunması için, 21’inci maddeye göre istisna edilen gayrisafi hâsılata isabet edenler hariç olmak üzere gayrisafi hasılattan aşağıda yazılı giderler indirilir,

4. Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren beş yıl süre ile iktisap bedelinin % 5’i (İktisap bedelinin % 5’i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hâsılata uygulanır. Ancak, indirilmeyen kısım 88′ inci maddenin 3′ üncü fıkrasının uygulanmasında gider fazlalığı sayılmaz)” hükmü yer almaktadır.

Öte yandan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 704 ve 705 inci maddelerine göre, taşınmaz mülkiyetinin konusuna giren gayrimenkulün mülkiyetinin kazanılması, tapuya tescille doğacağından “iktisap tarihi” olarak, tapu tescil tarihinin esas alınması gerekir. Ancak, gayrimenkulün fiilen kullanım hakkının tapu tescil tarihinden önce alıcıya bırakılmış olması halinde ise bu tarih, iktisap tarihi olarak dikkate alınacaktır.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 76 Sıra No.lu Gelir Vergisi Sirkülerinin “Gayrimenkullerde İktisap Tarihinin Belirlenmesi” başlıklı 4 üncü bölümünde de ayrıca detaylı açıklamalara yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar uyarınca, daha önce iktisap ettiğiniz ancak kentsel dönüşüm kapsamında yıkılarak yeniden inşa ettirme kararı aldığınız gayrimenkulünüzün, müteahhit firma tarafından yeniden yapılarak 2017 yılında tarafınıza teslim edilmesi, yeni bir iktisap olarak kabul edilecek olup, gayrimenkulünüzü konut olarak kiraya vermeniz ve gayrimenkul sermaye iradı beyannamesinde safi tutarın tespiti için gerçek gider usulünü seçmeniz halinde, istisna edilen gayrisafi hâsılata isabet eden kısım hariç olmak üzere söz konusu gayrimenkulünüzün iktisap bedelinin % 5’ini, iktisap tarihinden itibaren beş yıl süre ile indirim konusu yapmanız mümkün bulunmaktadır.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yikilan-bina-yerine-yeni-yapilan-binadan-aldigim-1-adet-daireden-elde-ettigim-kira-gelirinden-5-indirim-dusebilir-miyim/feed/ 0
Birden fazla şantiyesi olan firmalar tek MUHSGK beyannamesi verebilir mi? https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-santiyesi-olan-firmalar-tek-muhsgk-beyannamesi-verebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-santiyesi-olan-firmalar-tek-muhsgk-beyannamesi-verebilir-mi/#respond Wed, 02 Sep 2020 06:30:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91711 Müteahhit firmanın Merkez ve 2 adet inşaat şantiyesinde çalışanları var. Tek Muh-Sgk beyannamesinde mi göndermemiz gerekir?

Merkeze bağlı tüm dosyalar tek Muh-aphb’de bildirilecektir.

MUHSGK Beyannamesi, SGK Bildirimleri, Sigortalı Çalışan Bilgilerindeki Hak Edilen Ücret kolonuna; SGK Tavan Tutarını aşan çalışan için SGK Prim Matrahı olan SGK Tavan Tutarı mı yazılacak yoksa Brüt Ücret Tutarı mı yazılacak ? Örnek: 30.000-TL Brüt Ücret alan bir çalışan için Hak Edilen Ücret kolonuna SGK Tavanı olan 22.072,50- mi yazılacak yoksa 30.000,00- mi yazılacak?

Brüt tutarın tamamı yazılır. Tavan tanımlaması SGK kesintisi içindir.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan rehber ve kılavuzları inceleyiniz.

https://ebeyanname.gib.gov.tr/mphb.html


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-santiyesi-olan-firmalar-tek-muhsgk-beyannamesi-verebilir-mi/feed/ 0
Müteahhitlerin bina teslimi karşılığı anlaştığı iş için düzenleyecekleri faturada KDV oranı ne olmalıdır? https://www.muhasebenews.com/muteahhitlerin-bina-teslimi-karsiligi-anlastigi-is-icin-duzenleyecekleri-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/ https://www.muhasebenews.com/muteahhitlerin-bina-teslimi-karsiligi-anlastigi-is-icin-duzenleyecekleri-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/#respond Sun, 05 Jul 2020 14:30:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=88080 Müteahhit firma arsa sahipleriyle anlaşarak malzeme dahil işçilik yaparak binayı tamamlayacak ve teslim edecektir. Hizmet karşılığı uygulanacak KDV oranı %18 olarak mı uygulanmalıdır? Maliyet tam oluşmayacağından her ay fatura kesmek yerine iş bitiminde kesmek doğur olur mu?

İş bitiminde düzenlenecek faturada %18 KDV hesaplanır. Her ay fatura düzenlenmez.

Müteahhidin kat karşılığı yaptığı daire teslim faturasındaki tutar 602 no.lu hesapta mı yoksa 679 no.lu hesapta mı takip edilecektir?

602 HESAP devletten alınan destekler için kullanılır. Daire satışları 600 hesapta takip edilir. 679 hesap kullanılmaz.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Kat karşılığı inşaat işinde arsanın fatura edilmesi ve KDV uygulaması

Kat karşılığı inşaat işlerinde KDV uygulaması

Şirkete kayıtlı arsanın kat karşılığı müteahhide verilmesi halinde vergi uygulaması nasıl olacak?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/muteahhitlerin-bina-teslimi-karsiligi-anlastigi-is-icin-duzenleyecekleri-faturada-kdv-orani-ne-olmalidir/feed/ 0
Türk müteahhitler 127 farklı ülkede 403 milyar dolarlık proje üstlendi https://www.muhasebenews.com/turk-muteahhitler-127-farkli-ulkede-403-milyar-dolarlik-proje-ustlendi/ https://www.muhasebenews.com/turk-muteahhitler-127-farkli-ulkede-403-milyar-dolarlik-proje-ustlendi/#respond Tue, 19 May 2020 14:00:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=84852 Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye’nin yurt dışı müteahhitlik alanında bir küresel marka haline geldiğini belirterek, “Bugüne kadar 127 farklı ülkede 403 milyar dolar değerinde 10 bin 197 proje üstlenilmiş durumda. Geçen yıl da 19,2 milyar dolarlık proje üstlenilmişti. Hedefimiz 2020’de 20 milyar doları aşmaktı. Ancak salgının küresel etkileri iş yaptığımız ülke ekonomilerinde ciddi bir daralma yaratabileceği için bu ülkeler ilk olarak gelecek yatırım programlarında daralmaya gidebilecektir.” dedi.

Bakan Pekcan, Türkiye Müteahhitler Birliğinin (TMB) videokonferans yöntemiyle gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında konuştu.

Bakanlık olarak bugüne kadar birlik üyeleriyle çok önemli organizasyonlara imza attıklarını dile getiren Pekcan, salgın sonrasında müteahhitlerin ön planda yer alabileceği projeler kapsamında yurt dışı ziyaretleri gerçekleştireceklerini söyledi.

Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinin küresel ekonomik gelişmelerden en hızlı etkilenen sektörlerin arasında yer aldığına dikkati çeken Pekcan,  küresel ekonomide yaşanan durgunluk, güvensizlik, ticaret savaşları, müteahhitlerin proje üstlendiği bölgelerde yaşanan siyasi gerginlikler ve enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların söz konusu hizmetleri olumsuz etkilediğini söyledi.

– “Küresel ekonomi belki de son 100 yılın en zor sürecini yaşıyor”

Bütün bu sorunlara ek olarak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle küresel ekonominin belki de son 100 yılın en zor sürecini yaşadığını vurgulayan Pekcan, bu süreçte birçok ülkenin müteahhitlik projelerini yavaşlattığını ifade etti.

Ana pazarlara ilişkin büyüme tahminlerine daha yakından bakmanın yol gösterici olacağının altını çizen Pekcan, “IMF’nin nisan ayı raporunda Orta Doğu ve Orta Asya bölgelerinde yüzde 2,8 daralma öngörülmekte. Bununla birlikte proje üstlendiğimiz ülkelerin yatırım programlarının tam olarak nasıl etkileneceğini önümüzdeki günlerde daha net olarak görebilmeyi ümit ediyoruz.” diye konuştu.

Pekcan, tüm ülkelerin salgın nedeniyle kısıtlayıcı önlemler aldığı ve önceliklerin değiştiği bu dönemden sektörün en az şekilde etkilenmesi için sürecin tüm paydaşlarla dikkatle izlenmesinin önemine işaret etti.

Dünya Sağlık Örgütünün “pandemi” ilanının ardından TMB, Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği ve DEİK Uluslararası Teknik Müşavirlik İş Konseyi tarafından iletilen sektör taleplerini ilgili bakanlık ve kuruluşlarla paylaştıklarını anlatan Pekcan, firmaların işçilerini ciddi bir sıkıntı yaşamadan Türkiye’ye getirdiklerini kaydetti.

– “Türk müteahhitler 127 farklı ülkede 403 milyar dolarlık proje üstlendi”

Türkiye’nin yurt dışı müteahhitlik alalında bir küresel marka haline geldiğine işaret eden Pekcan, şunları kaydetti:

“Bugüne kadar 127 farklı ülkede 403 milyar dolar değerinde 10 bin 197 proje üstlenilmiş durumda. Geçen yıl da 19,2 milyar dolarlık proje üstlenilmişti. Bu senenin ilk iki ayına da başarılı bir şekilde girerek çok önemli projeler üstlenmiştik, hedefimiz 2020’de 20 milyar doları aşmaktı. Ancak salgının küresel etkileri iş yaptığımız ülke ekonomilerinde ciddi bir daralma yaratabileceği için bu ülkeler ilk olarak gelecek yatırım programlarında daralmaya gidebilecektir. Dolayısıyla çalışmalarımızı da bu yönde realize etmeliyiz.”

Gelecek dönemin eskisinden daha iyi olması dileğinde bulunan Pekcan, salgının kontrol altına alınmasıyla müteahhitliğin en hızlı biçimde toparlanacak sektörlerden olacağına yürekten inandığını söyledi.

Pekcan, “Bir yandan salgının etkileri ile mücadele ederken bir yandan da kurulacak yeni dünya düzeninde yerimizi en güçlü şekilde almak için fırsatlar doğacak bunu da iyi değerlendirmemiz lazım.” dedi.

– “Hak edişlerle ilgili ciddi bir sıkıntı bize intikal etmedi”

Pekcan, TMB’den alınan şifahi bilgiler ve ticaret müşavirliklerinin birçoğundan ulaşan yazılar kapsamında, salgın çerçevesinde iptal olan herhangi bir proje bulunmadığını dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:

“Ayrıca işveren idarenin veya ülkedeki önlem sıkılığının durumuna göre geçici olarak işlerin durdurulduğu, bazı projelerin bulunduğu, bu sayının da çok fazla olmadığı, genelde projelerin yavaşlasa bile devam ettiği görülmüştür. Konuya ilişkin olarak firmalarımızdan alınan değerlendirmeler genellikle işçi ve malzeme temininde yaşanan sıkıntılar ağırlıklı olup, hak edişlerle ilgili henüz ciddi bir sıkıntı da bize intikal etmemiştir. Bununla birlikte, salgın kapsamındaki küresel kısıtlamaların uzun süre devam etmesi durumunda, tüm ülkelerin ekonomilerine ciddi bir zarar vereceği ve bunun da firmalarımızın hak edişlerine etki edebileceği düşünülmektedir. Bu kapsamda, süreç, firma özelinde ticaret müşavirliklerimizce ve ilgili genel müdürlüğümüzce yakınen takip edilmektedir. Müşavirliklerimizin görev yaptıkları ülkelerde firmalarımızla bir araya geldikleri webinarlara da ilgili genel müdürlüğümüzce de katılım sağlanmaktadır. İlerleyen dönemlerde yaşanabilecek olası sıkıntılarda, gerekli ticaret diplomasisi araçlarını kullanarak, sorunlarını çözmek üzere her zaman olduğu gibi sektörümüzün yanında olacağız.”

Bakan Pekcan, firmaların devam eden işleri kapsamında ilgili ülkelere işçilerini götürmeleri gerektiğine dikkati çekerek, bununla birlikte, tüm dünyada seyahat kısıtlamasının söz konusu olduğunu hatırlattı.

Pekcan, Bakanlık olarak yurtdışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik sektörüne yönelik tüm çalışmalarda Türkiye Müteahhitler Birliği ile sergiledikleri verimli işbirliğini, gelecek dönemde de artırarak sürdüreceklerini ifade etti.

Toplantıda TMB Başkanı Mithat Yenigün ve diğer üyeler de hazır bulundu.


Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı 15.05.2020
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/turk-muteahhitler-127-farkli-ulkede-403-milyar-dolarlik-proje-ustlendi/feed/ 0