müstesna – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 25 Jul 2022 07:46:02 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İşletmelerin aktiflerinde kayıtlı bulunan taşınmazların iki yıl geçtikten sonra satışı halinde uygulanacak kurumlar vergisi ve KDV istisnası uygulaması https://www.muhasebenews.com/isletmelerin-aktiflerinde-kayitli-bulunan-tasinmazlarin-iki-yil-gectikten-sonra-satisi-halinde-uygulanacak-kurumlar-vergisi-ve-kdv-istisnasi-uygulamasi/ https://www.muhasebenews.com/isletmelerin-aktiflerinde-kayitli-bulunan-tasinmazlarin-iki-yil-gectikten-sonra-satisi-halinde-uygulanacak-kurumlar-vergisi-ve-kdv-istisnasi-uygulamasi/#respond Mon, 25 Jul 2022 07:45:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129383 İşletmelerin aktiflerinde kayıtlı bulunan taşınmazların iki yıl geçtikten sonra satışı halinde uygulanacak müstesna oranı kaçtır? Arıca taşınmazın KDV kanunu yönünden yükümlülüğü nedir? Vergi levhası olmayan gerçek kişilerin gayrimenkullerini satması durumunda gelir vergisinden istisna kapsamı yıl süresi kaçtır.

1-KV istisna oranı elde edilen karın % 50 si KV istisna şartları için KVK 5. maddesini ve KDV istisnası için ise KDVK 17/4. Maddesini inceleyiniz.
2-Vergi mükellefi olmayan kişilerin sahibi oldukları G. menkulü 5 yıl dan sonra satmaları halinde GV ödemezler. 5 yıl içinde satulır ise Değer artış vergisi ödenir. Konun Vergi levhası ile ilgisi yok.


KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun istisnaları düzenleyen 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde; kurumların EN AZ İKİ TAM YIL süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle AKTİFLERİNDE YER ALAN TAŞINMAZLARIN SATIŞINDAN DOĞAN KAZANÇLARIN %50’LİK KISMININ KURUMLAR VERGİSİNDEN MÜSTESNA OLDUĞU, bu istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulmasının ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu sürede tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı, aynı şekilde istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmına uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır. 

Diğer yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde de “Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır

İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir. 

Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir. Açıklamalarına yer verilmiştir. 

Bu itibarla, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin sadece faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek olup bu mükelleflerin diğer taşınmazlarının satış kazancının istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Satışa konu edilecek taşınmazların iki tam yıl süreyle kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmemektedir. 

KDV İSTİSNASI Kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den istisnadır. Bu istisnaya konu olan taşınmazlar Türk Medeni Kanunu’nda “Taşınmaz” olarak tanımlanan ve esas niteliği bakımından bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmayan, dolayısıyla yerinde sabit olan mallardır. 

İki tam yıldan fazla bir süredir kurumların aktifinde yer alan arsa, fabrika binası ve mütemmim cüzlerinin birlikte tek bir bedelle satışı KDV’ den istisnadır. 

Ancak, eklenti olarak kabul edilen demirbaş ve teçhizatın satılması halinde bunların bedeli üzerinden KDV hesaplanır. 

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17/4-r maddesinde bahsi geçen “kurum” ibaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade etmektedir. İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz. Söz konusu istisna uygulamasında bahsi geçen “kurum” ibaresi, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda sayılan kurumlar vergisi mükelleflerini ifade ettiğinden, şahsi işletmelerin aktifinde kayıtlı taşınmazların satışında istisna uygulanması mümkün değildir. 

Satışa konu edilecek taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktifinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir. 

MÜKELLEF GELİR VERGİSİ MÜKELLEFİ İSE HİÇBİR İSTİSNA UYGULANMAZ.

SATIŞ İLE ALIŞ ARASINDAKİ FARK VERGİYE TABİ OLUR SATIŞ ÜZERİNDEN %18 KDV HESAPLANIR.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isletmelerin-aktiflerinde-kayitli-bulunan-tasinmazlarin-iki-yil-gectikten-sonra-satisi-halinde-uygulanacak-kurumlar-vergisi-ve-kdv-istisnasi-uygulamasi/feed/ 0
Gümrük Kanununa Göre Gümrük Vergisinden Muaf veya Müstesna Olan Eşyalar nelerdir? https://www.muhasebenews.com/gumruk-kanununa-gore-gumruk-vergisinden-muaf-veya-mustesna-olan-esyalar-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/gumruk-kanununa-gore-gumruk-vergisinden-muaf-veya-mustesna-olan-esyalar-nelerdir/#respond Tue, 20 Oct 2020 10:18:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94657 3065 sayılı Kanunun ithalat istisnasını düzenleyen (16/1-b) maddesinde Gümrük
Kanununun bazı maddelerine atıfta bulunularak, bu maddeler kapsamına giren malların ithalinin KDV’den müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Gümrük Kanununun atıfta bulunulan bu maddelerinde, gümrük vergisinden muaf veya müstesna olarak ithal edilecek ve esas itibarıyla gayri ticari nitelik taşıyan bazı mallar sayılmaktadır.

Bu madde hükmüne göre aşağıda sayılan malların ithalinde KDV uygulanmaz:
– Gümrük Kanununun (5/a ve 7 nci fıkraları hariç olmak üzere) 167 nci maddesinde yazılı
mallar
– Geçici ithalat yoluyla getirilen mallar
– Hariçte işleme rejimi kapsamındaki mallar
– Geri gelen eşya kapsamındaki mallar

Gümrük Kanununun 167 nci Maddesi KapsamındaYer Alan Mallar

Gümrük Kanununun 167 nci maddesinde genel olarak gümrük vergisinden istisna edilen
eşyalar açıklanmıştır. Ancak maddenin beşinci fıkrasının (a) bendi ile yedinci fıkrasında kayıtlı eşyaların ithali, 3065 sayılı Kanuna göre ithalat istisnasının dışında bırakılmıştır.

Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, bir malın ithalinin KDV’den müstesna olabilmesi
için, dahildeki teslimlerinin vergiden müstesna olması veya Kanunun (16/1-b) maddesinde sayılan Gümrük Kanununun ilgili maddeleri kapsamına girmesi şarttır. Bu şartları taşımayan ancak çeşitli mevzuat hükümlerine göre, gümrük vergisine tabi tutulmayan malların ithalinde ise KDV’nin uygulanacağı tabiidir.

Gerçek kişiler tarafından, gümrük antreposu sayılan gümrüksüz satış mağazalarından
KDV’den istisna olarak satın alınan malların, Gümrük Kanununun 167 nci maddesinin birinci fıkrasının 4 ve 6/a numaralı bentleri kapsamında ithali de 3065 sayılı Kanunun (16/1-b) maddesi uyarınca KDV’ye tabi değildir.

Geçici İthalat Yoluyla Getirilen Mallar

Geçici ithalat rejimi, Gümrük Kanununun 128 inci maddesinde, serbest dolaşıma girmemiş
eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına olanak sağlayan hükümlerin uygulandığı rejim olarak tanımlanmış olup, bu rejim ile ilgili açıklamalara, Gümrük Kanununun 128 ila134 üncü maddelerinde yer verilmiştir.

Geçici ithalat rejimi kapsamında gümrük vergisinden muaf veya müstesna olan eşyaların
ithalinde de 3065 sayılı Kanunun (16/1-b) maddesi gereğince KDV aranmaz.

Hariçte İşleme Rejimi Kapsamındaki Mallar

Hariçte işleme rejimi, Gümrük Kanununun (135/1) inci maddesinde, 144 ila 148 inci
maddelerde öngörülen standart değişim sistemine ilişkin hükümler ile 116 ncı madde hükmü saklı kalmak üzere, serbest dolaşımdaki eşyanın hariçte işleme faaliyetlerine tabi tutulmak üzere Türkiye Gümrük Bölgesinden geçici olarak ihracı ve bu faaliyetler sonucunda elde edilen ürünlerin ithal vergilerinden tam veya kısmi muafiyet suretiyle yeniden serbest dolaşıma girişine ilişkin hükümlerin uygulandığı rejim olarak tanımlanmış olup, bu rejim ile ilgili açıklamalara Gümrük Kanununun 135 ila 149 uncu maddelerinde yer verilmiştir.

Hariçte işleme rejimi kapsamında gümrük vergisinden muaf veya müstesna olan eşyaların
ithalinde de 3065 sayılı Kanunun (16/1-b) maddesi gereğince KDV aranmaz.

Ancak, serbest bölgeye geçici olarak ihraç edilen eşyanın işleme faaliyeti sonucunda elde
edilen işlem görmüş ürünün bünyesinde, herhangi bir üçüncü ülke menşeli girdi kullanılmaması ve işleme faaliyetinin tamamen işçilik olması durumunda, işçilik faturasında belirtilen kıymet üzerinden KDV tahsil edilir.

İthalatın gerçekleştirilmesi, hariçte işleme rejimi çerçevesinde ithali taahhüt edilen işlem
görmüş ürünün, ithalat rejimi ile gümrük mevzuatına uygun şekilde gümrük hattından Türkiye Gümrük Bölgesine girişini (serbest bölgeler hariç) ifade eder. Hariçte İşleme Rejimi çerçevesinde gerçekleştirilecek ithalat, hariçte işleme izin belgesi/izin sahibi firma dışında başka bir firma tarafından da gerçekleştirilebilir ve bu durumda ithalatı gerçekleştirecek kişiye ait bilgiler belgenin/iznin özel şartlar bölümüne kaydedilir. Bu kapsamda ithal edilecek eşyanın tamamı üzerinden KDV tahsil edilir

Geri Gelen Eşya Kapsamındaki Mallar

3065 sayılı Kanunun ithalat istisnasını düzenleyen (16/1-b) maddesi uyarınca, ihracat
istisnasından faydalanılarak ihraç edilen ancak Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci
maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelen eşyada vergi uygulaması Tebliğin(II/A-1.1.3.) başlıklı bölümündeki açıklamalara göre yerine getirilir.

Gümrük Kanununun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde de geri gelen eşya rejimi
açıklanarak, bu hükümlere uygun olarak geri gelen eşyaların vergiden istisna olacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, Kanunun 169 uncu maddesine göre bu muafiyet, geri gelen eşyanın ihracı sırasındaki ayniyeti değişmeden yeniden ithali şartıyla uygulanmaktadır.
3065 sayılı Kanunun (16/2)ncimaddesi, Gümrük Kanununa göre geri gelen eşya dışarıda bir ameliyeye tabi tutulduğu veya asli kısmına bir ilave yapıldığı takdirde eşyanın kazandığı değer farkının istisnaya dahil olmadığı hükmünü içermektedir. Bu çerçevede Gümrük Kanununa göre geri gelen eşya dışarıda bir ameliyeye tabi tutulduğu veya asli kısmına bir ilave yapıldığı takdirde eşyanın kazandığı değer KDV’ye tabi olur.

Buna göre, ithal edilen malın gümrük vergisinden muaf olması halinde KDV matrahı,
sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri olduğundan, geri gelen eşyanın kazandığı değerin vergilendirilmesinde, bu kazanılan değeringeri gelen eşyanın toplam değerine oranında sigorta ve navlun bedelinden pay verilmesi gerekmektedir.

Öte yandan, 3065 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinde; Gümrük Vergisi ve diğer kanunlar
gereğince gümrük vergisi teminata bağlanarak işlem gören mallara ait ithalatta KDV’nin de aynı usule tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, başta Gümrük Vergisi Kanununun 118 inci maddesi olmak üzere mevzuat hükümleri gereğince, gümrük vergisi teminata bağlanarak ithal edilen mallara ait KDV de teminata bağlanacaktır. Ancak, bu şekilde ithal edilen malların KDV’den müstesna olması halinde, bu malların ithalinde vergi hesaplanmayacağından teminat uygulaması da söz konusu olmayacaktır.

Bazı Gümrük Rejimlerinin Uygulandığı Mallar

3065 sayılı Kanunun (16/1-c) maddesi, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo
rejimleri ile serbest bölge ve geçici depolama hükümlerinin uygulandığı malları vergiden istisna etmiştir. Bu madde hükmü, malın tabi olduğu rejime göre uygulanan bir istisnayı düzenlemektedir.

Gümrük Kanununun 47 ila 50 nci maddelerinde geçici depolama hükümleri, 84 ila 92 nci
maddelerinde transit rejimi, 93 ila 107 nci maddelerinde gümrük antrepo rejimi, 152 ila 162 nci maddelerinde ise serbest bölge hükümlerine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Yukarıda belirtilen gümrük rejimleri kapsamındaki malların yurtdışından getirilerek bu
yerlere konulması ve bu yerlerde teslimi, mal serbest dolaşıma girmedikçeKDV’den istisnadır.

Öte yandan, gümrük mevzuatı uyarınca gümrük antreposu sayılan gümrüksüz satış
mağazalarının gerçekleştirdikleri mal teslimleri, 3065 sayılı Kanunun (16/1-c) maddesi uyarınca KDV’den müstesnadır.

 

 

 

 


Kaynak: KDV Genel Uygulama Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gumruk-kanununa-gore-gumruk-vergisinden-muaf-veya-mustesna-olan-esyalar-nelerdir/feed/ 0
Hangi kitap ve süreli yayınlar KDV’den muaf tutulmuştur? https://www.muhasebenews.com/hangi-kitap-ve-sureli-yayinlar-kdvden-muaf-tutulmustur/ https://www.muhasebenews.com/hangi-kitap-ve-sureli-yayinlar-kdvden-muaf-tutulmustur/#respond Sat, 09 Mar 2019 05:00:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=45417 18.01.2019 tarihinde resmi Gazete’de yayınlanan Kültür ve Turizm Bakanlığınca yayıncılık sertifikası verilmiş yayıncılar tarafından yapılan kitap ve süreli yayınların teslimi KDV den müstesna tutulmuştur.
TÜRMOB 01.02.2019 olarak kanunun uygulanacağı yorumunu yapmıştır. Uygulanacak bu kanun kitabın yayımından, nihai tüketiciye kadar olan tüm süreçlerinde KDV istisnası uygulanacak mıdır?

Nihai tüketiciye kadar olan tüm süreçlerinde KDV istisnası uygulanır.

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

E-gazete, E-kitap, E-dergi satışları için kdv oranı 01.01.2019’dan itibaren % kaç olarak uygulanacak?

 

e-gazete, e kitap, e-dergi satışları için kdv oranı 01.01.2019’dan itibaren %18 olarak uygulanacak. – 19.12.2018

 

DIŞ TİCARET MUHASEBESİ – e-kitap

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/hangi-kitap-ve-sureli-yayinlar-kdvden-muaf-tutulmustur/feed/ 0
Yurt Dışı Firmasından İhracat İçin Alınan Hizmet Bedelleri Nasıl Vergilendirilir? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasindan-ihracat-icin-alinan-hizmet-bedelleri-nasil-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasindan-ihracat-icin-alinan-hizmet-bedelleri-nasil-vergilendirilir/#respond Sat, 13 Oct 2018 10:22:14 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17182 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İhraç edilecek ürünlerle ilgili yurt dışında mukim firmadan alınan, aracılık komisyonu, pazar ve müşteri araştırması ve pazarlama hizmetlerinin vergilendirilmesi.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, yurt dışına tekstil ürünleri ihraç ettiğinizi, Almanya mukimi gerçek ve tüzel kişilerden ihraç ettiğiniz ürünlerle ilgili yurt dışında pazar ve müşteri araştırması, aracılık komisyonu, pazarlama ve reklam hizmet bedeli gibi hizmetlerden faydalanılacağı belirtilerek, konunun Katma Değer Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu yönünden nasıl değerlendirileceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1’inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmış, üçüncü fıkrasında dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.

Aynı Kanunun 30’uncu maddesinde, dar mükellefiyete tabi kurumların maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtilmiş olup, 12.01.2009 tarihli ve 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile serbest meslek kazançlarından yapılacak tevkifat oranı petrol arama faaliyeti dolayısıyla sağlanacak serbest meslek kazançlarından %5, diğer serbest meslek kazançlarından %20 olarak belirlenmiştir.

ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARINA GÖRE

Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi ve Vergi Kaçakçılığını Önleme Anlaşması, 01.01.2011 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 01.08.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Anılan Anlaşmanın “Ticari Kazançları” düzenleyen 7’nci maddesinin birinci fıkrasında;

“1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Âkit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları bu diğer Devlette, yalnızca bu işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.”

Aynı anlaşmanın “Serbest Meslek Faaliyetleri” başlıklı 14’üncü maddesinde ise;

“1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir gerçek kişinin serbest meslek hizmetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Bununla beraber, bu hizmet veya faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer;

a) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; veya
b) bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla, 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha uzun bir süre kalırsa,
söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.

Böyle bir durumda, olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Serbest meslek faaliyetleri terimi, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerinin yanı sıra, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel,  edebî,  artistik,  eğitici veya öğretici faaliyetleri kapsamına alır.” hükümlerine yer verilmiştir.

Buna göre;
            – Söz konusu anlaşmanın Serbest Meslek Faaliyetlerine ilişkin 14 üncü maddesinde yalnızca gerçek kişilerin faaliyetlerine ilişkin düzenlemelere yer verildiğinden, Almanya mukimi firmaların Türkiye’ye gelmeksizin gerçekleştirdikleri reklam, satışlara aracılık, mümessillik ve pazarlama gibi faaliyetler karşılığında elde ettikleri ticari kazançların yanısıra, pazar ve müşteri araştırması gibi serbest meslek faaliyeti kapsamında elde ettikleri kazançların da anlaşmanın Ticari Kazançlara ilişkin 7’nci maddesi çerçevesinde yalnızca Almanya’da;
            – Almanya mukimi gerçek kişilerin Türkiye’ye gelmeksizin Almanya’da icra ettikleri aynı kapsamdaki faaliyetler serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirildiğinden, söz konusu faaliyetler karşılığında elde ettikleri kazançların anlaşmanın Serbest Meslek Faaliyetlerine ilişkin 14’üncü maddesi çerçevesinde yalnızca Almanya’da vergilendirilmesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

Katma Değer Vergisi Kanununun;

1/1’inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,
4’üncü maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
6/b maddesinde, hizmetin Türkiye’de yapılmasının veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye’de yapıldığını ifade ettiği,
9/1 maddesinde ise, mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, mülga 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (2.1.) bölümü ile Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.2.1) bölümüne göre; ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmet ifalarında, KDV’nin tamamı, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödenecektir

Ancak, hizmetin vergiden müstesna olması ve hizmetin yurt dışında yapılıp hizmetten yurt dışında faydalanılması halinde, mükellef veya sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmeyecektir.

Buna göre, şirketinizin yurt dışına yapacağı ihracat işlemlerine yönelik olarak yurt dışında verilen ve yurt dışında yararlanılan aracılık hizmeti KDV’nin konusuna girmediğinden, söz konusu aracılık hizmeti karşılığında yurt dışında mukim firmalara yapılan ödemeler üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV tevkif edilip, 2 No.lu KDV Beyannamesiyle beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
29 Nisan 2015 Tarih ve 62030549-125[30-2013/350]-51641 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyon

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-firmasindan-ihracat-icin-alinan-hizmet-bedelleri-nasil-vergilendirilir/feed/ 0
TUGS’a kayıtlı gemilere sağlanan teşvikler nelerdir? (Türk Uluslararası Gemi Sicili) https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilere-saglanan-tesvikler-nelerdir-turk-uluslararasi-gemi-sicili/ https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilere-saglanan-tesvikler-nelerdir-turk-uluslararasi-gemi-sicili/#respond Tue, 11 Sep 2018 16:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33883 TUGS’a kayıtlı gemilere sağlanan teşvikler nelerdir? (Türk Uluslararası Gemi Sicili)

4490 SAYILI TÜRK ULUSLARARASI GEMİ SİCİLİ KANUNU İLE 491 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNDA YER ALAN VERGİSEL TEŞVİKLER

 

1-Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır.(4490 s. Kanun md. 12; KVKGT 1)

 

2- Türk Uluslararası Gemi Siciline kaydedilecek gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi ve navlun mukaveleleri; damga vergisine, harçlara, banka ve sigorta muameleleri vergisine ve fonlara tâbi tutulmazlar.

 

3- Türk Uluslararası Gemi Sicilinde kayıtlı gemilerde ve yatlarda çalışan personele ödenen ücretler gelir vergisi ve fonlardan müstesnadır.


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Kurumlar Vergisi Teşvikleri nelerdir?

KDV Teşvikleri nelerdir?

Teknopark Ar-Ge Teşvikleri nelerdir?

Serbest Bölgedeki Vergisel Teşvikler Nelerdir?

Gelir Vergisi Teşvikleri nelerdir?

SGK istihdam teşvikinden yararlanma şartları nelerdir?

]]>
https://www.muhasebenews.com/tugsa-kayitli-gemilere-saglanan-tesvikler-nelerdir-turk-uluslararasi-gemi-sicili/feed/ 0
Kültür Yatırımlarını ve Girişimlerini Teşvik Kanunu https://www.muhasebenews.com/kultur-yatirimlarini-ve-girisimlerini-tesvik-kanunu/ https://www.muhasebenews.com/kultur-yatirimlarini-ve-girisimlerini-tesvik-kanunu/#respond Tue, 11 Sep 2018 15:00:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33875 Kültür Yatırımlarını ve Girişimlerini Teşvik Kanunu

5084 SAYILI YATIRIMLARIN VE İSTİHDAMIN TEŞVİKİ KANUNUNDA YER ALAN VERGİSEL TEŞVİKLER

KÜLTÜR YATIRIMLARI VE GİRİŞİMLERİNİ

TEŞVİK KANUNU

 

Kanun Numarası                      : 5225

Kabul Tarihi                             : 14/7/2004

Yayımlandığı Resmî Gazete  : Tarih   : 21/7/2004          Sayı : 25529

Yayımlandığı Düstur               : Tertip  : 5                           Cilt  : 43 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Tanımlar

  Amaç

   Madde 1- Bu Kanunun amacı; bireyin ve toplumun kültürel gereksinimlerinin karşılanmasını; kültür varlıkları ile somut olmayan kültürel mirasın korunmasını ve sürdürülebilir kültürün birer öğesi haline getirilmesini; kültürel iletişim ve etkileşim ortamının etkinleştirilmesini; sanatsal ve kültürel değerlerin üretilmesi, toplumun bu değerlere ulaşım olanaklarının yaratılması ve geliştirilmesini; ülkemizin kültür varlıklarının yaşatılması ve ülke ekonomisine katkı yaratan bir unsur olarak değerlendirilmesi, kullanılması ile kültür merkezlerinin yapımı ve işletilmesine yönelik kültür yatırımı ve kültür girişimlerinin teşvik edilmesini sağlamaktır.

   Kapsam

   Madde 2- Bu Kanun; münhasıran bu Kanunun amacına yönelik faaliyetlerde bulunmak üzere kurulan yerli veya yabancı tüzel kişilerin yatırım veya girişimlerinin teşvik edilmesi, belgelendirilmesi ve denetlenmesi işlemlerine ilişkin usul ve esasları kapsar.

   Tanımlar

   Madde 3- Bu Kanunda yer alan;

  1. a) Bakanlık: Kültür ve Turizm Bakanlığını,
  2. b) Kültür merkezi: Bireyler arasında sosyal ve kültürel iletişim ve etkileşim ortamlarının kurulması ile ulusal kültürün yaşatılması temel amaçlarına dönük olmak üzere; asli unsur olarak güzel sanatlar, sinema, geleneksel ve çağdaş el sanatları gibi her türlü kültürel ve sanatsal faaliyetlerden en az birkaçının üretildiği, sergilendiği, bunların eğitim, öğretim ve bilimsel çalışmalarının yapıldığı bölümler ile sağlık, spor, eğitim ve alışveriş gibi gereksinimlerin karşılandığı birimlerin de bulunduğu yapıları,
  3. c) Kültür varlığı: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarını,
  4. d) Somut olmayan kültürel miras: Sözlü kültür ortamlarında halk tarafından yaratılan ve halkbilimi araştırmaları içinde yer alan; sözlü anlatımlar ve sözlü gelenekler, gösteri sanatları, toplumsal uygulamalar, ritüel ve festivaller, halk bilgisi, evren ve doğa ile ilgili uygulamalar, el sanatları geleneği gibi kültürel ürünleri ve üretim süreçlerini,
  5. e) Kültür yatırımı: Bu Kanunun amacı doğrultusunda, kültür merkezleri ile her türlü kültürel ve sanatsal faaliyetlerin üretildiği, sergilendiği, eğitim ve öğretimi ile bunlarla ilgili bilimsel çalışmaların yapıldığı alan, yapı ve mekânların yapımına, teknolojik alt yapıların kurulmasına veya donatılmasına yönelik yatırım faaliyetlerini,
  6. f) Kültür girişimi: Bu Kanunun amacı doğrultusunda, kültür merkezlerinin işletilmesi veya her türlü kültürel ve sanatsal faaliyetlerin üretilmesi, sergilenmesi, eğitim ve öğretimi ile bunlara ilişkin bilimsel çalışmaların yapılması faaliyetleri ile bu faaliyetlerin yapıldığı alan, yapı veya mekânların işletilmesini,
  7. g) Kültür yatırımı belgesi: Bu Kanunun amacına uygun yatırım yapanlara Bakanlıkça belli bir dönem için verilen belgeyi,
  8. h) Kültür girişimi belgesi: Bu Kanunun amacı doğrultusundaki girişimlere Bakanlıkça verilen belgeyi,
  9. i) Belgeli kültür yatırımı veya girişimi: Bakanlıkça belgelendirilmiş yatırım veya girişimleri,

İfade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Teşvik Konuları, Unsurları ve Esasları

   Teşvik konuları

   Madde 4- Bu Kanunda belirtilen kültür yatırımı veya girişimi kapsamındaki teşvik veya indirime konu olacak faaliyetler şunlardır:

  1. a) Kültür merkezlerinin yapımı, onarımı ve işletilmesi.
  2. b) Kütüphane, arşiv, müze, sanat galerisi, sanat atölyesi, film platosu, sanatsal tasarım ünitesi, sanat stüdyosu ile sinema, tiyatro, opera, bale, konser ve benzeri kültürel ve sanatsal etkinliklerin ya da ürünlerin yapıldığı, üretildiği veya sergilendiği mekânlar ile kültürel ve sanatsal alanlara yönelik özel araştırma, eğitim veya uygulama merkezlerinin yapımı, onarımı veya işletilmesi.
  3. c) 2863 sayılı Kanun kapsamındaki taşınmaz kültür varlıklarının, bu Kanunun amacı doğrultusunda kullanılması.
  4. d) Kültür varlıkları ile somut olmayan kültürel mirasın araştırılması, derlenmesi, belgelendirilmesi, arşivlenmesi, yayınlanması, eğitimi, öğretimi ve tanıtılması faaliyetleri.

   Teşvik unsurları

   Madde 5- Bu Kanun kapsamındaki kültür yatırımı ve girişimleri için uygulanacak teşvik unsurları şunlardır:

  1. a) Taşınmaz mal tahsisi; Bakanlık, bu Kanun kapsamında kültür yatırımı ve girişimleri için taşınmaz mal tahsis etmeye yetkilidir. Bakanlıkça tahsisi uygun görülen taşınmaz mallardan;
  2. Hazine adına tescilli olanlar Bakanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile en geç üç ay içerisinde,
  3. Mülkiyeti 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (II) sayılı cetvelde yer alan kamu idareleri ile mahalli idarelere ait olanlar, Bakanlığın talebi üzerine ilgili idarenin uygun görüşü ile en geç üç ay içinde bedelsiz olarak Hazine adına tapuya tescil edilerek,

Bakanlığa tahsis edilir.

Hazineye ait olup halen Bakanlığa tahsisli taşınmaz mallar, bu Kanun kapsamında Bakanlıkça tahsis edilebilir.

Bu taşınmaz malların tahsisi, kiralanması ve bunlar üzerinde bağımsız ve sürekli üst hakkı tesisine ilişkin esaslar ile süreler, taşınmaz malın bulunduğu yer itibariyle bedeller, hakların sona ermesi ve diğer şartlar, Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa bağlı olmaksızın müştereken tespit edilir.

Bu taşınmaz mallar üzerinde bağımsız ve sürekli nitelikli üst hakları dâhil olmak üzere irtifak hakkı tesisi ve bunlardan alt yapı için gerekli olanlar üzerinde, alt yapıyı gerçekleştirecek kamu kurumu lehine bedelsiz irtifak hakkı tesisi, Bakanlığın uygun görüşü üzerine, Maliye Bakanlığınca belirlenen koşullarla ve bu Bakanlık tarafından yapılır.

Bu Kanuna göre tahsis edilen, ancak tahsisi iptal edilen veya tahsis süresi sona eren taşınmaz mallar üzerinde bulunan yapı, tesis ve müştemilat bedelsiz olarak Hazineye intikal eder. İlgililer, bunlar için herhangi bir hak veya bedel talep edemez.

İl özel idareleri ile belediyeler, mülkiyetlerinde olan taşınmaz malları, Bakanlığın uygun görüşü üzerine bu Kanun hükümlerine göre tahsis edebilirler.

Bu bendin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Bakanlıkça müştereken çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

  1. b) Gelir vergisi stopajı indirimi; bu Kanun uyarınca belge almış kurumlar vergisi mükellefi yatırımcı veya girişimcilerin, ilgili idareye verecekleri aylık sigorta prim bordrolarında bildirdikleri, münhasıran belgeli yatırım veya girişimde çalıştıracakları işçilerin ücretleri üzerinden hesaplanan gelir vergisinin, yatırım aşamasında üç yılı aşmamak kaydıyla % 50’si, işletme aşamasında ise yedi yılı aşmamak kaydıyla % 25’i, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir.

Bu bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.

  1. c) Sigorta primi işveren paylarında indirim; bu Kanun uyarınca belgelendirilmiş kurumlar vergisi mükellefi yatırımcı veya girişimcilerin, ilgili idareye verecekleri aylık sigorta prim bordrolarında bildirdikleri, münhasıran belgeli yatırım veya girişimde çalıştıracakları işçilerin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 72 ve 73 üncü maddeleri uyarınca prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hissesinin, yatırım aşamasında üç yılı aşmamak şartıyla % 50’si, işletme aşamasında ise yedi yılı aşmamak şartıyla % 25’i, Hazinece karşılanır.

Bu bendin uygulanması ile yatırım veya işletmenin niteliği dikkate alınarak mükellefin çalıştırabileceği azamî işçi sayısına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça müştereken belirlenir.

  1. d) Su bedeli indirimi ve enerji desteği; kültür yatırımı ve girişimleri; su ücretlerini yatırım veya girişimin bulunduğu yörede uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler. Bu yatırım veya girişimin elektrik enerjisi ve doğal gaz giderlerinin % 20’si beş yıl süreyle Hazinece karşılanır.

Bu bendin uygulanması ile enerji giderlerinin iadesine ilişkin süreler, iadenin nakden veya mahsuben yapılmasına ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığı, Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça müştereken belirlenir.

  1. e) Yabancı uzman personel ve sanatçı çalıştırabilme; belgeli yatırım veya girişimlerde, Bakanlık ve İçişleri Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca verilen izinle yabancı uzman personel ve sanatçı çalıştırılabilir.

Ancak bu şekilde çalıştırılan yabancı personelin sayısı toplam personelin % 10’unu aşamaz. Bu oran Bakanlıkça % 20’ye kadar artırılabilir. Bu personel, en erken işletmenin faaliyete geçmesinin üç ay öncesinden itibaren çalışmaya başlayabilir.

  1. f) Hafta sonu ve resmi tatillerde faaliyette bulunabilme; belgeli girişimler ile belge kapsamındaki diğer birimler belgede belirlenen çalışma süresi içinde hafta sonu ve resmi tatillerde de faaliyetlerine devam edebilirler.

Bu maddenin (b), (c ) ve (d) bentlerinin uygulanmasında yöresel gelişim farklılıkları, proje türleri ile faaliyetin yapıldığı yerin tescilli taşınmaz kültür varlığı olması dikkate alınarak, bu bentlerde belirtilen oranları yarısına kadar indirmeye veya kanunî oranlarına çıkarmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir. (1)

   Teşvik esasları

   Madde 6- Bakanlık, bu Kanunun uygulanmasına yönelik tercih ve öncelikleri belirlemeye yetkilidir.

5 inci maddenin (b), (c ) ve (d) bentlerindeki teşvik ve indirim unsurlarından yararlanan kültür yatırım ve girişimleri için başka bir teşvik mevzuatında da benzer teşvik ve indirimlerin bulunması halinde, yatırımcı veya girişimcinin lehine olan hükümler uygulanır.

Kültür yatırımı veya girişimlerine yönelik teşvik ve indirim unsurları ile bunlardan yararlanmaya yönelik diğer usul ve esaslar, Bakanlık ve ilgili bakanlıklar ile Hazine ve Devlet Planlama Teşkilatı müsteşarlıklarınca müştereken tespit edilir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Genel Hükümler

   Belge

   Madde 7- Kültür yatırımı belgesi veya kültür girişimi belgesi Bakanlıkça verilir. Belge, yatırım veya girişimin nitelik ve nicelikleri esas alınarak düzenlenir. Belge alanlar, bu Kanun ve ilgili mevzuatta yer alan diğer teşvik ve indirim unsurlarından yararlanırlar.

Yatırımların Bakanlıkça belirlenen süreler içinde başlaması, tamamlanması ve işletme aşamasına geçilmesi zorunludur. Ancak, mücbir sebeplerden dolayı Bakanlıkça bu süreler uzatılabilir.

Belgelendirme işlemlerinin usul ve esasları Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

   Alt yapı hizmetleri

   Madde 8- Kültür merkezlerinin yol, su, kanalizasyon, doğalgaz, elektrik, telekomünikasyon ve diğer altyapı ihtiyaçlarının ilgili kamu kuruluşlarınca öncelikle tamamlanması zorunludur.

   İzin alma ve bilgi verme zorunluluğu

   Madde 9- Belge sahibi tüzel kişiliğin şirket ana sözleşmesinin, ortaklık statüsü veya yapısının değiştirilmesi, belgeye konu yapı veya tesisin veya aynı amaçlarla kullanılmak üzere devredilmesi, kiraya verilmesi ile girişim konularının kültür girişimi niteliğini koruması kaydıyla kısmen veya tamamen değiştirilmesi Bakanlığın iznine tabidir.

Ancak, tesisin bütünlüğünün bozulmaması ve Bakanlığa bilgi verilmesi kaydıyla, kültür merkezlerinin sınıflandırma ve belgelendirilmeye esas asgarî bölümlerinin dışında kalan birimleri kiraya verilebilir.

––––––––––––––––––––      

 (1) 2/7/2018  tarihli ve 698  sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 58 inci maddesi ile bu fıkrada  yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.

Belgeli yatırım ve girişimler, yıllık faaliyet raporlarını bir sonraki yılın ocak ayı içerisinde Bakanlığa bildirmekle yükümlüdürler.

   Devir ve faaliyetin sona ermesi hallerinde teşvik hükümleri

   Madde 10- Belgeli yatırımı veya girişimi Bakanlığın izni ile devralanlar da kalan süre için bu Kanun hükümleri çerçevesinde teşvik ve indirim uygulamasından yararlanırlar.

Yatırım veya girişimlere 213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebeplerle son verilmesi halleri hariç olmak üzere, bu Kanun uyarınca belge alan yatırımcılar veya girişimcilerin, faaliyetlerini sona erdirmeleri ve bir yıl içinde tekrar başlamamaları halinde, yatırım aşamasında yararlandıkları istisna, muafiyet ve hakların parasal tutarını ilgili mevzuat hükümleri gereğince ödemekle yükümlüdürler. İstisna hallerinde ödeme yükümlülüğünün kaldırılmasına Maliye Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça karar verilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Denetleme ve İdari Yaptırımlar(1)

   Denetleme yetkisi

   Madde 11- Belgeli yatırım veya girişimleri, bunların belgeye esas olan niteliklerini, bu niteliklerini koruyup korumadıklarını denetleme; bulunduğu yerin kültürel gereksinimlerini dikkate alarak kültür merkezlerini sınıflandırma ve belgelendirmeye esas asgarî bölümleri ile diğer bölümleri arasında farklı oranlar belirleme yetkisi münhasıran Bakanlığa aittir.

Bakanlığın gerek görmesi halinde belgelendirme, denetleme ve sınıflandırmaya esas oluşturacak tespitler, Bakanlıkça yetkili kılınacak gerçek veya tüzel kişilere de yaptırılabilir. Ancak, karar alma ve uygulama yetkisi Bakanlığa aittir. Bu kişilerin nitelikleri, seçilme usulleri, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma ile tespite yönelik usul ve esaslar; (…)(2) Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.(2)

   İdarî yaptırımlar(1)

   Madde 12- (Değişik: 23/1/2008-5728/556 md.)

Bu Kanuna ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin düzenleyici işlemlere aykırı hareket edenlere, diğer mevzuattaki ceza hükümleri saklı kalmak kaydıyla, aşağıdaki bentlerde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde idarî yaptırımlar uygulanır:

  1. a) Kültür yatırımı veya girişimlerinin yönetim veya işletilmelerinde görülecek kusur, aksaklık ve eksiklikler için, belge sahibine denetim elemanlarının tespitleri doğrultusunda bunların giderilmesi için belirli bir süre verilerek uyarıda bulunulur. Belirlenen sürede gerekli düzeltmelerin yapılmaması veya bir yıl içinde uyarıyı gerektiren yeni bir fiilin tespiti halinde ikibin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
  2. b) Özel hükümler saklı kalmak kaydıyla;
  3. Bakanlığa bilgi verilmeksizin, girişim belgeli tesisin tamamının veya kültür merkezlerinde kültürel faaliyetlerin yürütüldüğü belgelendirmeye esas bölümlerin, bir yıl içinde aralıksız olarak doksan günden fazla süreyle kapalı tutulması,

(1)  23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 556 ncı maddesiyle dördüncü bölümün “Denetleme ve Cezalar” olan başlığı “Denetleme ve İdari Yaptırımlar”; 12 nci maddenin  “Cezalar” olan başlığı “İdarî yaptırımlar”  olarak değiştirilmiştir.

(2)  Anayasa Mahkemesinin 8/12/2004 tarihli ve E.:2004/84, K.: 2004/124 sayılı Kararı ile bu arada yer alan “… Bakanlık denetim elemanlarının görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları …” ibaresi iptal edilmiştir.

  1. Yazı, reklâm, afiş, broşür ve benzeri araçlarla Bakanlığın veya üçüncü kişilerin yanıltılması veya yanıltıcı unvan kullanılması veya taahhüt edilen hizmetin verilmemesi veya eksik verilmesi,
  2. Belgeli tesiste bulunanların can veya mal güvenliğinin sağlanmasında, belge sahibi veya tesis sahibi veya sorumlusu veya personelin kusuruyla işletmede suç işlendiğinin tespiti,
  3. İzinsiz olarak tümünün veya belgelendirmeye esas bir kısmının devredilmesi, kiraya verilmesi, şirket ana sözleşmesinin, ortaklık statüsünün veya yapısının değiştirilmesi,

hâllerinde, her bir aykırılıkla ilgili olarak, belge sahibi yatırımcı veya girişimciye ikibin Türk Lirası idarî para cezası verilir.

  1. c) Belge sahibi yatırımcı veya işletmeciye;
  2. Bu Kanuna ve ilgili diğer mevzuata göre yararlandıkları teşvik unsurlarını, amacı dışında kullandıklarının tespiti,
  3. Genel sağlık açısından tesisin vasıflarını önemli ölçüde yitirmiş olduğunun tespiti,
  4. Belgeli yatırım veya girişimin belgelendirmeye esas vasıflarını yitirmiş olduğunun tespiti,

hâllerinde, her bir aykırılıkla ilgili olarak üçbin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ayrıca, aykırılıkların giderilmesi için gerekli olması hâlinde belge sahibine belirli bir süre verilerek uyarıda bulunulur. Belirlenen sürede istenen hususların yerine getirilmemesi hâlinde, bu Kanuna göre verilen belgelerin iptaline karar verilir.

Bu maddedeki idarî para cezalarına karar vermeye Bakanlık kontrolörleri ile diğer denetim elemanları yetkilidir. Bunların çalışma usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.

Birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası verilmesi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tarhiyat yapılmasına engel teşkil etmez.

Kültür yatırımı veya kültür girişimi belgelerinin iptaline Bakanlık yetkilidir.

Bakanlık, ayrıca aşağıdaki hâllerde de bu belgeleri iptale yetkilidir:

  1. Belgeli tesisin faaliyetine son verilmesi,
  2. İşletmenin faaliyeti çerçevesinde ve yatırımcı veya işletmeci gerçek kişi ya da tüzel kişinin yöneticilerinin de iştirakiyle bir suç işlenmesi,
  3. Tesisin açık kalmasının veya girişimin sürdürülmesinin kültür varlıkları veya kültürel değerler açısından sakınca yaratması.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Değiştirilen Hükümler

Madde 13- (16.4.2003 tarihli ve 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

Madde 14- (19.6.1979 tarihli ve 2252 sayılı Kültür Bakanlığı Döner Sermaye Kanunu ile ilgili olup yerine işlenmiştir.)

   Madde 15- Bu Kanunda belirtilen yönetmelikler Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde çıkarılır.

   Geçici Madde 1- Kültür merkezlerinden, halen inşaatı devam etmekte olup bu Kanun kapsamında tahsisi Bakanlıkça uygun görülenlerin, ihale sözleşmeleri feshedilerek tasfiye koşulları uygulanabilir.

   Yürürlük

   Madde 16- Bu Kanunun 5 inci maddesinin (b), (c) ve (d) bentleri yayımını izleyen aybaşında, 5 inci maddesinin (a) bendinin (2) numaralı alt bendi 1.1.2005 tarihinde, diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

   Yürütme

   Madde 17- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

5225 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN

YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO

 

Değiştiren Kanunun / KHK’nin Numarası 5225 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri Yürürlüğe Giriş Tarihi
5728 12 8/2/2008
KHK/698 5 24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve başladığı tarihte

BENZER İÇERİKLER

Serbest Bölgedeki Vergisel Teşvikler Nelerdir?

Teknopark Ar-Ge Teşvikleri nelerdir?

KDV Teşvikleri nelerdir?

Kurumlar Vergisi Teşvikleri nelerdir?

Gelir Vergisi Teşvikleri nelerdir?

SGK istihdam teşvikinden yararlanma şartları nelerdir?

]]>
https://www.muhasebenews.com/kultur-yatirimlarini-ve-girisimlerini-tesvik-kanunu/feed/ 0
Harçlar Kanununda Yer alan Vergisel Teşvikler nelerdir? https://www.muhasebenews.com/harclar-kanununda-yer-alan-vergisel-tesvikler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/harclar-kanununda-yer-alan-vergisel-tesvikler-nelerdir/#respond Tue, 11 Sep 2018 13:11:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=33870

Harçlar Kanununda Yer alan Vergisel Teşvikler nelerdir?

492 SAYILI HARÇLAR KANUNUNDA YER ALAN VERGİSEL TEŞVİKLER

Anonim, Eshamlı komandit ve Limited şirketlerin

-Kuruluş,

-Sermaye artırımı,

-Birleşme,

-Devir,

-Bölünme ve

-Nevi değişiklikleri nedeniyle yapılacak işlemler ile bankalar, yurtdışı kredi kuruluşları ve uluslararası kurumlarca kullandırılacak kredilerin;

-Temini ve bunların teminatları ile geri ödenmelerine ilişkin işlemler harca tabi tutulmayacaktır. (HK md. 123)

Organize sanayi, endüstri veya teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan gayrimenkullerin ifraz veya taksim veya birleştirme işlemleri harçtan müstesnadır. (HK. md. 59/n)


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Yurt dışı ve Yurt içi Günlük Harcırah Tutarları nedir? 2018

Bağış Olarak İnşa Edilen Okul İçin Yapılan Harcamalar Gider Kaydedilebilir mi?

Yabancı Çalışma İzin Harçları Nasıl ve Nereye Ödenir?

Gayrimenkul Alımlarında Tapu Harcı Nasıl Hesaplanır?

Kişilerin ve İmzaların Birden Çok Olması Halinde Noter Harcı Fazla Ödenir mi?

Damga Vergisi Tutarları 2018

Resmi Dairelere Ve Bankalara İbraz Edilen Bilanço/Gelir Tablosu/İşletme Hesabı Özetlerinde Damga Vergisi Tutarları (2018)

Alt Yüklenici Olarak Sözleşmeli Yapılan Hizmetlerde Damga Vergisi Hesaplanır mı?

Mesken Kiralarında Damga Vergisi Var mı?

]]>
https://www.muhasebenews.com/harclar-kanununda-yer-alan-vergisel-tesvikler-nelerdir/feed/ 0
Şirket Aktifine Kayıtlı OSB’de Yer Alan Gayrimenkulün Faaliyette Bulunmadan Satılması Halinde Vergi İstisnasından Yararlanılır mı? https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-osbde-yer-alan-gayrimenkulun-faaliyette-bulunmadan-satilmasi-halinde-vergi-istisnasindan-yararlanilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-osbde-yer-alan-gayrimenkulun-faaliyette-bulunmadan-satilmasi-halinde-vergi-istisnasindan-yararlanilir-mi/#respond Tue, 06 Mar 2018 23:00:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16714 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Kurum aktifinde iki yıldan uzun bir süre ile kayıtlı bulunan gayrimenkul ile OSB’de yer alan gayrimenkulün faaliyette bulunmadan satılması halinde kurumlar vergisi ve KDV istisnası.

İlgide kayıtlı özelge talep formlarınızda; 1999 yılında kurumunuz aktifine alınan ve faaliyet konularınız arasında yer almamakla birlikte üzerinde tarımsal faaliyette bulunduğunuz tarım arazisi ile… Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alan ve 16.08.2012 tarihinde satın alınarak aynı tarih itibariyle aktifleştirilen idari bina, depo, trafo ve arazisiyle birlikte boya fabrikasının herhangi bir faaliyette bulunulmadan satışının kurumlar vergisi ve KDV’den istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmının anılan bentte sayılan şartlar dahilinde kurumlar vergisinden istisna olduğu, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.3.4. Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ile uğraşılmaması” başlıklı bölümünde ise;

“Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları istisna kapsamındaki değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır.

İstisna uygulaması esas itibarıyla bütün kurumlar için geçerlidir. Ancak, faaliyet konusu menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanması olan kurumların bu amaçla iktisap ettikleri ve ellerinde tuttukları kıymetlerin satışından elde ettikleri kazançlar için istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.

Satışa konu edilen kıymetlerin iki tam yıl kurum aktifinde kayıtlı olması da durumu değiştirmeyecektir. Aynı durum, satmak üzere taşınmaz inşaatı ile uğraşan mükellefler açısından da geçerlidir. Ancak, taşınmaz ticareti ile uğraşan mükelleflerin faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis ettikleri taşınmazların satışından elde ettikleri kazançlara istisna uygulanabilecek; taşınmaz ticaretine konu edilen veya kiralama ya da başka surette değerlendirilen taşınmazların satış kazancı ise istisnaya konu edilmeyecektir.

            Örnek 1: Bir inşaat şirketinin şirket merkezi olarak kullanılmak üzere inşa etmiş olduğu bir binayı, en az iki tam yıl süre ile kullandıktan sonra satması halinde, bu satıştan doğan kazanç için istisna uygulanabilecektir. Şirketin satmak amacıyla inşa etmiş olduğu veya satın aldığı binaların satışından elde ettiği kazançlar için söz konusu istisna uygulanmayacaktır.

            Örnek 2: İnşaat faaliyetinde bulunan bir şirketin satın aldığı arsayı iki tam yıl geçtikten sonra satması halinde ya da faaliyet konusu alış veriş merkezleri inşa etmek veya kiraya vermek olan şirketin bu amaçla inşa ettiği taşınmazları iki tam yıl geçtikten sonra satması halinde, şirketin bu istisnadan yararlanması söz konusu olmayacaktır.
…”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Konu ile ilgili olarak şirket ana sözleşmenizin incelenmesinden; şirketinizin amaç ve faaliyet konuları arasında her türlü taahhüt, mühendislik, proje işleri ile dahili ve harici ticaret, inşaat malzemesi imalatı, maksat ve mevzuunun tahakkuk ettirilebilmesi için ihtiyacı bulunan gayrimenkullere tasarruf etmek ve bunları icabında satmak, devretmek ve lüzumu halinde gayrimenkuller kiralamak, kiraya vermek, gayrimenkuller satın almak, maksat ve mevzu ile ilgili hususların gerçekleştirilebilmesi için otel, motel tatil köyü gibi turistik tesisler kurmak, kamp ve eğlence yerleri inşa etmek, işletmek, işlettirmek, kiraya vermek, bu maksatla kurulmuş tesisleri bizzat veya işbirliği yoluyla işletmek, satın almak, kiralamak gibi faaliyetlerin yazılı bulunduğu, dolayısıyla taşınmaz ticareti ile uğraştığı anlaşılmaktadır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Gebze Organize Sanayi Bölgesi içerisinde yer alan ve şirketinizin 16.8.2012 tarihinde, idari bina, depo, trafo ve araziyle birlikte faaliyetsiz olarak satın aldığı ve aynı tarih itibariyle aktifleştirdiği boya fabrikasının faaliyette bulunulmadan satılacak olması nedeniyle, söz konusu satıştan elde edilecek kazancın Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen istisnaya konu edilmesi mümkün değildir.

Diğer taraftan, şirketinizin faaliyet konuları arasında zirai faaliyetler yer almamakla birlikte; özelge talep formunuzda 1999 yılında aktifinize alındığı belirtilen ve üzerinde tarımsal faaliyette bulunulduğu ifade edilen tarım arazisinin satışından elde edeceğiniz kazancın %75’lik kısmının, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen şartların sağlanması kaydıyla, kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi mümkün bulunmaktadır.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 17/4-r maddesinde ise kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimlerin KDV’den istisna edildiği ancak, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamı dışında olduğu hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, 3065 sayılı KDV Kanununa istinaden yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin “İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan İştirak Hisseleri ve Taşınmazların Satışı” başlıklı (II/F-4.16) bölümünde, “3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi uyarınca, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dâhil) bankalara devir ve teslimleri KDV’den müstesna olup, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri ise istisna kapsamı dışındadır.” ifadeleri yer almaktadır.

Yine aynı Tebliğin “Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması” başlıklı (II/F-4.16.1) bölümünde ise, “Satışa konu edilecek taşınmazlar (arsa, arazi, bina) ile iştirak hisselerinin satışında istisna uygulanabilmesi için kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde asgari 2 tam yıl (730 gün) kayıtlı bulunmuş olması gerekmektedir.

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan (taşınmazların mutat olarak alım satımının yapılması veya kiraya verilmesi) kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların tesliminde istisna hükmü uygulanmaz.

İstisna, satış yoluyla gerçekleştirilen devir ve teslimlerde uygulanır. Bağış, hibe şeklinde yapılan devir ve teslimler istisna kapsamı dışındadır.”

Örnek 1: Gayrimenkul kiralaması faaliyeti ile iştigal eden (M) Ltd. Şti. aktifinde iki tam yıl süre ile bulunan taşınmazı satışa çıkarmıştır.

Söz konusu satış işlemi şirket faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis edilmiş bir taşınmaz olması kaydıyla 3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi kapsamında KDV’den istisnadır. Ancak taşınmazın şirket faaliyetlerinin yürütülmesine tahsis edilmiş bir taşınmaz olmayıp şirketin faaliyet konusu olan kiralamalarda kullanılan taşınmazlardan olması halinde, taşınmazın satışı genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabidir.”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Konuya ilişkin olarak, 08.08.2011 tarih ve KDVK-60/2011-1 sayılı Katma Değer Vergisi Sirküleri’nin “İki Tam Yıl Süreyle Sahip Olunan Taşınmazların Satışı” başlıklı (8.2.4) bölümünde “KDV Kanununun 17/4-r maddesine göre, kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den müstesnadır.

Bu hüküm uyarınca, kurumların aktiflerinde, belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların (arsa, arazi, bina) satışı KDV den müstesnadır. Bu satışların müzayede suretiyle yapılması halinde de istisna uygulanacaktır.

Ancak, istisna hükmü, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz teslimleri için geçerli olmadığından, taşınmazların ticaretini yapan kurumlar ile mülkiyetlerindeki taşınmazları ticari bir organizasyon içinde satan belediyeler ve il özel idarelerinin bu istisnadan faydalanmaları
mümkün değildir.” ifadelerine yer verilmiştir.

Buna göre; firmanızın faaliyet konuları arasında gayrimenkul ticaretinin bulunması nedeniyle, Gebze Organize Sanayi Bölgesi içerisinde faaliyetsiz olarak idari bina, depo, trafo ve arazisiyle birlikte 16.08.2012 tarihinde satın alınarak aynı tarih itibariyle aktifleştirilen boya fabrikasının, herhangi bir faaliyette bulunulmaksızın satış işlemine KDV Kanununun 17/4-r maddesi kapsamında KDV istisnası uygulanması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, faaliyet konularınız arasında yer almamakla birlikte 1999 yılında alınan ve üzerinde tarımsal faaliyette bulunulduğu ifade edilen tarım arazisinin satışında; söz konusu taşınmazın tarımsal faaliyete tahsis edilmiş olması; diğer bir ifadeyle, taşınmaz ticareti yapmak amacıyla aktifte bulundurulmaması şartıyla, satış işlemi ile ilgili olarak KDV Kanununun 17/4-r maddesinde öngörülen istisna kapsamında işlem yapılması mümkün bulunmaktadır.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
5 Kasım 2015 Tarih ve 84974990-130[17-2014/32]-1115 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-aktifine-kayitli-osbde-yer-alan-gayrimenkulun-faaliyette-bulunmadan-satilmasi-halinde-vergi-istisnasindan-yararlanilir-mi/feed/ 0
Patentli Buluşun Seri Üretilmesi Ve Üretiminin Fason Olarak Yaptırılması Halinde Sınai Mülkiyet Hakları İstisnasından Faydalanılır mı? https://www.muhasebenews.com/patentli-bulusun-seri-uretilmesi-uretiminin-fason-olarak-yaptirilmasi-halinde-sinai-mulkiyet-haklari-istisnasindan-faydalanilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/patentli-bulusun-seri-uretilmesi-uretiminin-fason-olarak-yaptirilmasi-halinde-sinai-mulkiyet-haklari-istisnasindan-faydalanilir-mi/#respond Tue, 06 Mar 2018 15:15:24 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16661 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Patentli buluşun seri üretime tabi tutulması ve üretiminin fason olarak yaptırılması halinde sınai mülkiyet haklarında istisna uygulaması hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; şirketinizin, mekanik ve elektrikli ev ve el aletleri, hırdavat ve kırtasiye emtiası, oto ve bisiklet yedek parça, aksam, edevat ve aksesuarları gibi madde ve malzemelerin ithalatı, pazarlanması, toptan ve perakende alımı, satımı ve ticareti ile uğraştığı, Türkiye’de gerçekleştirdiğiniz araştırma ve yenilik faaliyetleri sonucu patentini alacağınız buluşlarınızı yine Türkiye’de fason üretim yoluyla ürettirmekte olduğu ve ürettirmiş olduğunuz bu ürünlerin satışını gerçekleştirdiğiniz belirtilerek fason üretim yoluyla ürettirip satışa konu ürünlerden elde ettiğiniz kazanç dolayısıyla sınai mülkiyet hakları istisnasından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Sınai mülkiyet haklarında istisna” başlıklı 5/B maddesinde;

“(1) Türkiye’de gerçekleştirilen araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetleri neticesinde ortaya çıkan buluşların;

a) Kiralanması neticesinde elde edilen kazanç ve iratların,
b) Devri veya satışı neticesinde elde edilen kazançların,
c) Türkiye’de seri üretime tabi tutularak pazarlanmaları hâlinde elde edilen kazançların,
ç) Türkiye’de gerçekleştirilen üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen ürünlerin satışından elde edilen kazançların patentli veya faydalı model belgeli buluşa atfedilen kısmının,

% 50’si kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisna, buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar için de uygulanır.

(2) İstisnanın uygulanabilmesi için;

a) İstisna uygulamasına konu buluşun, 24.06.1995 tarihli ve 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamında patent veya faydalı model belgesi verilerek koruma altına alınan buluşlar arasında yer alması ve buluşa ilişkin incelemeli sistem ile patent veya araştırma raporu sonucunda faydalı model belgesi alınması,
b) İstisna uygulamasından yararlanabilecek kişilerin, 551 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesinde belirtilen nitelikleri taşıması ve bu kişilerin patentli veya faydalı model belgeli buluşu geliştirme yetkisini haiz bulunması şartıyla, patent veya faydalı model belgesinin sahibi ya da patent veya faydalı model belgesi üzerinde tekel niteliğinde özel bir ruhsata sahip olması,
c) İstisnadan yararlanılacak ilk yıl, buluşun oluşturacağı katma değer dikkate alınarak devir veya satış hâlindeki değerinin tespitine yönelik Maliye Bakanlığı tarafından değerleme raporu düzenlenmesi,
gerekmektedir.”
hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde konuyla ilgili ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup, Tebliğin “5.14.1. Sınai mülkiyet haklarından elde edilen kazanç ve iratların kapsamı” başlıklı bölümünde;
“…

Bu istisna uygulamasında,
– Patent, Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından incelemeli sistemle verilmiş patenti,
– Faydalı model belgesi, TPE tarafından olumlu araştırma raporu sonucunda verilmiş faydalı model belgesini,
– Kiralama, patent veya faydalı model belgesine konu buluşun yurt içi veya yurt dışındaki gerçek veya tüzel kişilere inhisarı veya inhisarı olmayan lisans sözleşmesiyle belirli bir süre için kiralanmasını,
– Devir veya satış, patent veya faydalı model belgesine konu buluşun yurt içi veya yurt dışındaki gerçek veya tüzel kişilere bedel karşılığı satılmasını,
– Seri üretime tabi tutularak pazarlama, münhasıran patent veya faydalı model belgesine konu özgün ürünün Türkiye’de üretilerek yurt içi veya yurt dışındaki gerçek veya tüzel kişilere satışa sunulmasını,
-Üretim sürecinde kullanma, patent veya faydalı model belgesine konu buluşun, üretimi Türkiye’de gerçekleştirilen ürünlerin üretim sürecinde veya bu ürünlerin imalinde kullanılmasını
ifade etmektedir.

Bu istisnanın uygulanmasında temel şart, kazanç ve iradın elde edildiği buluşlara ilişkin araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri ile yazılım faaliyetlerinin Türkiye’de gerçekleştirilmiş olmasıdır.

Buluşa yönelik hakların ihlal edilmesi neticesinde elde edilen gelirler ile buluş nedeniyle alınan sigorta veya diğer tazminatlar da istisna kapsamındadır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, TPE tarafından incelemeli sistemle verilmiş patente konu olan ve Türkiye’de seri üretime tabi tutulan özgün ürünlerinizin satışından elde edeceğiniz kazancın sınai mülkiyet haklarında istisna uygulamasından faydalanması mümkün bulunmakta olup, diğer şartların da sağlanması halinde, söz konusu ürünlerin üretiminin Türkiye’de fason olarak yaptırılmasının istisna uygulamasında bir etkisi söz konusu değildir.

Öte yandan, söz konusu buluşlara ilişkin fason üretimi gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişilerin elde edeceği kazançların söz konusu istisnadan faydalanamayacağı tabiidir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 62030549-125[5/B-2015-285]-13344 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/patentli-bulusun-seri-uretilmesi-uretiminin-fason-olarak-yaptirilmasi-halinde-sinai-mulkiyet-haklari-istisnasindan-faydalanilir-mi/feed/ 0
Hangi Tazminat ve Yardımlar Gelir Vergisinden İstisnadır? https://www.muhasebenews.com/hangi-tazminat-yardimlar-gelir-vergisinden-istisnadir/ https://www.muhasebenews.com/hangi-tazminat-yardimlar-gelir-vergisinden-istisnadir/#respond Tue, 27 Feb 2018 11:15:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22293 Gelir Vergisi Kanununun 25’inci maddesinde yer alan aşağıda yazılı tazminat ve yardımlar gelir vergisinden müstesnadır;
1- Ölüm, engellilik, hastalık ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımlar;
2- Muhtaç olanlara belli bir süre için veya hayat kaydıyla yapılan yardımlar (Asker ailelerine yapılan yardımlarla hayır derneklerinin ve yardım sandıklarının yardımları mutlak olarak bu istisnaya girerler);
3- Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından, kendilerine zat aylığı bağlananlara aylıkları dışında, kanunları veya statüleri gereğince verilen emekli, dul, yetim ve evlilik ikramiyeleri veya iade olunan mevduatı ve sürelerini doldurmamış bulunanlarla dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminatlar (506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen tazminat, yardım ve toptan ödemeler en yüksek Devlet memuruna (6728 sayılı kanunun 12’nci maddesiyle değişen ibare. Yürürlük 01.09.2016) çalışılan süreye bağlı olarak ödenen tutardan fazla ise aradaki fark ücret olarak vergiye tâbi tutulur. Bu mukayesede gerek muhtelif sandıklardan gerek aynı sandıktan muhtelif zamanlarda yapılan ikramiye, tazminat ve toptan ödemeler topluca dikkate alınır.);
4- Hizmet erbabına ödenen çocuk zamları (Bu zamlar Devletçe verilen miktarları aştığı takdirde, fazlası vergiye tabi tutulur.);
5- Evlenme ve doğum münasebetiyle hizmet erbabına yapılan yardımlar (Bu istisna hizmet erbabının iki aylığına veya buna tekabül eden gündeliklerinin tutarına kadar olan yardım kısmına uygulanır.);
6- Sosyal sigorta kurumları tarafından sigortalılara yapılan ödemeler;
7- 1475 ve 854 sayılı Kanun’lara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanun’a göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz);
8- Genel olarak nafakalar (Alanlar için);
9- Yardım sandıkları tarafından statüleri gereğince kendi üyelerine ölüm, engellilik, hastalık, doğum, evlenme gibi sebeplerle yapılan yardımlar;
10- Yabancı ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları tarafından ödenen emekli, dul, yetim ve evlenme ikramiyeleri veya iade olunan mevduat, sürelerini doldurmamış bulunanlarla, dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminat ve yardımlar.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hangi-tazminat-yardimlar-gelir-vergisinden-istisnadir/feed/ 0