müşterinin – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 27 Feb 2024 07:51:37 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Paket servis olarak verilen yeme-içme hizmetleri %10 KDV’ye tabidir https://www.muhasebenews.com/paket-servis-olarak-verilen-yeme-icme-hizmetleri-%10-kdvye-tabidir/ https://www.muhasebenews.com/paket-servis-olarak-verilen-yeme-icme-hizmetleri-%10-kdvye-tabidir/#respond Tue, 27 Feb 2024 07:51:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149429 Tavuk döner satışı yapan müşterimizin satışlarının çoğunluğu paket servis olarak yapılmaktadır. Satışın masaya servis veya müşterinin paket olarak gelip almasında KDV açısından fark eden bir durum söz konusu mudur? KDV oranı %10 mudur?

Paket de, masada da satış yapılsa da uygulanacak KDV oranı % 10’dur.

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan düzenleme, yeme-içme hizmetlerine uygulanan KDV oranında bir değişiklik öngörmemektedir.

Yeme içme hizmeti veren işletmelerin paket servis (online, mobil yemek sipariş siteleri dahil) şeklinde verdikleri hizmetler ile catering, tabldot servis gibi adlarla verdikleri yeme içme hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırası kapsamında %8 (%10) oranında KDV’ye tabi olup, bu hizmetlerin gıda teslimi sayılması mümkün değildir. 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan düzenleme, yeme-içme hizmetlerine uygulanan KDV oranında bir değişiklik öngörmemektedir.

 


İLİNTİLİ İÇERİK

(10 Temmuz 2023 Tarihinden itibaren aşağıdaki içerikte belirtilen %8 KDV oranı %10’a, %18 KDV Oranı %20’ye çıkarılmıştır.)

5189 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile sadece temel gıda ürünlerinde uygulanan KDV oranları mı %1’e düşürüldü? Düzenleme öncesi KDV oranı %8 olup, %1’e indirilmeyen herhangi bir gıda ürünü var mı?

Temel gıda ürünlerinin birçoğunun toptan teslimi, 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan değişiklik öncesinde zaten 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı liste kapsamında %1 oranında KDV’ye tabi idi. Cumhurbaşkanı Kararı ile bahsi geçen BKK eki (II) sayılı listede yer alan ve %8 oranında KDV’ye tabi olan gıda ürünlerinin tamamı (I) sayılı liste çatısı altına alınmak ve toptan perakende ayrımı kaldırılmak suretiyle 14.02.2022 tarihinden itibaren %1 oranında KDV’ye tabi tutulmuş ve BKK kapsamındaki tüm gıda ürünlerinin teslimlerinde KDV oranları eşitlenmiştir. Bu durumun yegâne istisnası, özel tüketim vergisine tabi olan gıda ürünleridir. Bu ürünlerin tesliminde %8 oranında KDV uygulanmaya devam edilecektir.

Gıda ürünlerinin toptan veya perakende olarak teslim edilmesine göre uygulanacak KDV oranı değişir mi?

Toptan ve perakende teslim ayrımı, toptancı hallerinde faaliyet gösterme, KDV mükellefi olma gibi farklı KDV oranı uygulanmasına neden olan hükümler, 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ortadan kaldırılarak nereden alındığına, kime satıldığına bakılmaksızın 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı liste kapsamındaki tüm gıda teslimlerinde KDV oranı %1’de eşitlenmiştir.

Lokanta, restoran, kafeterya vb. işletmeler tarafından yerinde sunulan (ayakta dahil) yeme-içme hizmetleri de KDV oranlarında indirim yapan 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında değerlendirilebilir mi?

Lokanta, restoran, kafeterya vb. işletmeler (birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerler ile üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesislerin bünyesindeki yerler hariç) tarafından yerinde sunulan (ayakta sunulması dahil) yeme-içme hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırası kapsamında %8 oranında KDV’ye tabidir. Birinci sınıf lokanta ruhsatı ya da işletme belgesine sahip olan yerler ile üç yıldız ve üzeri oteller, tatil köyleri ve benzeri tesislerin bünyesindeki yerlerde verilen söz konusu hizmetler ise % 18 oranında KDV’ye tabi bulunmaktadır. 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan düzenleme, yeme-içme hizmetlerine uygulanan KDV oranında bir değişiklik öngörmemektedir.

Paket servis (online, mobil yemek sipariş siteleri dahil) ile alınan yeme-içme hizmetleri gıda teslimi sayılır mı?

Yeme içme hizmeti veren işletmelerin paket servis (online, mobil yemek sipariş siteleri dahil) şeklinde verdikleri hizmetler ile catering, tabldot servis gibi adlarla verdikleri yeme içme hizmetleri, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırası kapsamında %8 oranında KDV’ye tabi olup, bu hizmetlerin gıda teslimi sayılması mümkün değildir. 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan düzenleme, yeme-içme hizmetlerine uygulanan KDV oranında bir değişiklik öngörmemektedir.

Balık gibi bazı gıda maddelerini hem çiğ olarak hem de pişirerek satan işletmelerde 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrası uygulanması gereken KDV oranı nasıl hesaplanmalıdır?

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile çiğ balık teslimlerindeki toptan/perakende ayrımı kaldırılarak bu ürünlerin 2007/13033 sayılı BKK eki (I) sayılı listenin (A) Bölümünün 1/c sırası kapsamında %1 oranında KDV’ye tabi tutulması sağlanmıştır. Ancak, iş yerinde müşterilerin masasına ve evlere pişirilerek balık servisi yapılmak suretiyle gerçekleştirilen hizmetler ile balık-ekmek olarak tabir edilen ekmek arası balık satışlarının, söz konusu BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırasında belirtilen “yemeği pakette satan veya diğer şekillerde yemek hizmeti sunan yerlerde verilen hizmetler” kapsamında değerlendirilerek %8 oranında KDV’ye tabi tutulması gerekmektedir.

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı sonrasında börek, simit, pasta, tatlı vb. ürünlerin satışında uygulanması gereken KDV oranı ne olmalıdır?

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile pastane, tatlıcı, simitçi, fırın gibi işletmeler tarafından imal edilen ve/veya satışı yapılan börek, simit, pasta, tatlı vb. ürünlerin teslimine uygulanacak KDV oranı %8’den %1’e indirilmiştir.

Bununla birlikte, söz konusu ürünler yeme içme hizmeti olarak müşterilere sunulduğunda, 2007/13033 sayılı BKK eki (II) sayılı listenin 24 üncü sırası kapsamında %8 oranında KDV’ye tabidir.

 Fatura/sevk irsaliyesi vb. belgelerin düzenlenme tarihi ile gıda ürünlerinin teslim tarihinin farklı olması durumunda, hangi tarih itibarıyla 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı hüküm ifade edecektir?

3065 sayılı KDV Kanununun 10 uncu maddesine göre vergiyi doğuran olay;

– Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması,

– Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi

hallerinde gerçekleşmektedir.

Aynı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında, teslimin bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdiinin teslim hükmünde olduğu, malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde malın nakliyesinin başlatılmasının veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesinin de mal teslimi sayılacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, gıda ürünleri 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girdiği 14.02.2022 tarihinden önce teslim edilmiş ise %8, bu tarih ve sonrasında teslim edilmiş ise %1 oranında KDV uygulanacaktır.

Ancak, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 14.02.2022 tarihinden önce;

– Ürünlere ilişkin fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmiş olması,

– Ürünlerin alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdi edilmiş olması,

– Ürünlerin alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde malın nakliyesinin başlatılmış olması ya da nakliyeci/ sürücüye tevdi edilmiş olması

hallerinde, KDV oranının %8 olarak uygulanması gerekmektedir.

 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girdiği 14.02.2022 tarihi ve sonrasında gerçekleştirilen gıda ürünü teslimlerinde, KDV oranı %8 olarak hesaplanmışsa tüketiciler tarafından fazla ödenen vergi iade alınabilir mi?

Böyle bir durumda, fazla hesaplanan verginin, satıcı mükellefler tarafından alıcıya/tüketiciye iade edilmesi gerekmektedir.

Satıcı mükelleflerin bu gibi durumlara ilişkin, KDV Genel Uygulama Tebliğinde belirtildiği şekilde düzeltme hakkı bulunmaktadır.

Satıcı mükellefler tarafından 5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı öncesinde %8 oranında KDV ödenmek suretiyle satın alınan gıda ürünlerinin, düzenleme sonrasındaki teslimlerinde hangi oranda KDV uygulanması gerekmektedir?

5189 sayılı Cumhurbaşkanı Kararının yürürlük tarihi 14.02.2022 olduğundan, bu tarih ve sonrasında yapılan/yapılacak % 1 KDV oranına tabi gıda ürünü satışlarında, bu ürünlerin satıcı mükellefler tarafından hangi oran üzerinden satın alındığına bakılmaksızın, %1 oranında KDV uygulanması gerekmektedir.

İthalatını/imalatını/ticaretini yaptığım yahut tükettiğim herhangi bir gıda ürününe uygulanan KDV oranını nasıl öğrenebilirim?

Başkanlığımıza ait www.gib.gov.tr internet adresinden, sırasıyla Yararlı Bilgiler – KDV Oranları – KDV Oranları Listesi sekmeleri takip edilmek suretiyle güncel KDV oranlarına kolayca ulaşılabilmesi mümkündür.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/paket-servis-olarak-verilen-yeme-icme-hizmetleri-%10-kdvye-tabidir/feed/ 0
Sözleşmesini feshettiğim müşterinin Luca programındaki devretmek zorunda mıyım? https://www.muhasebenews.com/sozlesmesini-feshettigim-musterinin-luca-programindaki-devretmek-zorunda-miyim/ https://www.muhasebenews.com/sozlesmesini-feshettigim-musterinin-luca-programindaki-devretmek-zorunda-miyim/#respond Tue, 19 Dec 2023 07:39:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148153 Sözleşmesini feshettiğim mükellefin Luca’daki kayıtlarımı devretmek zorunda mıyım?

Luca veya hangi program olursa olsun sözleşme fesih tarihine kadar olan işlerin sonucu defter kayıtları (defterin basılması) ve belgeler Müşteri veya yeni meslek mensubuna tutanak ile teslim edilir.


İLGİLİ İÇERİK

Lisansı ve kullanım hakları Serbest Muhasebesi Mali Müşavire ait olan Luca veya diğer muhasebe yazılımlarında müşteriye ait yevmiye kayıtlarının dijital ortamda müşteriye verilmesi zorunlu değildir.

Mali Müşavirin müşterisine ait olup kendi uhdesinde bulunan; kaşe, faturalar, e-belgeler, banka ekstreleri, makbuzlar, gider pusulaları, vergi dairesine, SGK’ya ve diğer kurum ve kuruluşlara verilen dilekçe ve formlar ve tüm belgeler ile kağıt ortamında tutulan yasal defterler ile elektronik ortamda tutulan defterlere ilişkin beratları devir sırasında müşterisine bir tutanak ekinde vermelidir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sozlesmesini-feshettigim-musterinin-luca-programindaki-devretmek-zorunda-miyim/feed/ 0
Ödeme alınamayan müşterinin SMMM sözleşmesi tek taraflı iptal edilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/odeme-alinamayan-musterinin-smmm-sozlesmesi-tek-tarafli-iptal-edilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/odeme-alinamayan-musterinin-smmm-sozlesmesi-tek-tarafli-iptal-edilebilir-mi/#respond Wed, 29 Nov 2023 07:30:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147794 Anonim şirketin pay sahiplerinin arasındaki çekişme nedeniyle tasfiyeye giremeyen ve kapatılamayan şirketin beyannameleri ödemesini alamayan ancak beyannamelerini boş olarak veren mali müşavir mevcut SMMM sözleşmesini tek taraflı olarak nasıl sonlandırabilir?

Anonim şirketin ve imza yetkilisi yönetim kurulu üyesi veya üyelerinin en son bilinen adreslerine noterden sözleşmenin feshine dair ihtarname göndererek sözleşmenizi tek taraflı fesh edebilirsiniz. Sözleşmeyi fesh edeceğiniz tarihine kadar olan beyannameleri göndermeniz gerekmektedir.  Şirketten olan alacağınız için de icra takibi yapabilirsiniz.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/odeme-alinamayan-musterinin-smmm-sozlesmesi-tek-tarafli-iptal-edilebilir-mi/feed/ 0
Ulaşamadığım müşterinin yasal defterlerini kime teslim edebilirim? https://www.muhasebenews.com/ulasamadigim-musterinin-yasal-defterlerini-kime-teslim-edebilirim/ https://www.muhasebenews.com/ulasamadigim-musterinin-yasal-defterlerini-kime-teslim-edebilirim/#respond Tue, 12 Sep 2023 00:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146181 Mali müşavirlik hizmeti verdiğim mükellefime mayıs ayından beri ulaşamıyorum bu sebepten muhasebe sözleşmemizi feshettim mükelleften olan alacağım haricinde mali müşavir olarak yapmam gereken bir durum var mıdır? İSMMMO’sına bildirim gibi. Defter ve belgeler içinde vergi dairesi ile görüştüm defterleri almak istemiyorlar size mi bırakmamız gerekiyor?

İSMMMO Bildirim yapılmaz.

Müşteriniz bağlı olduğu VD ne bilgi veriniz.

Defter ve belgeler SM, SMMM VE YMM ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre V.D.’ye teslim edilir. Meslek Odasına defter verilmez.

DEFTER VE BELGELRİN İADESİ SM, SMMM VE YMM ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
R. Gazete No. 20391
R.G Tarihi: 3.1.1990

Defter ve Belgelerin Saklanması ve İadesi
Madde 27 – Meslek mensupları kendilerine tevdi edilen defter ve belgeleri işlerinin gerektirdiği süre içinde iyi niyetle muhafaza etmek ve işin bitiminde iade etmek zorundadırlar. Şu kadar ki, defter ve belgelerin geri alınması, sahibine yazı ile bildirilmiş olduğu hallerde saklama mükellefiyeti bildirme tarihinden itibaren bir ay içinde sona erer. İşin bitiminden itibaren bir ay içinde sahipleri tarafından alınmayan defter ve belgeler bir yazı ile ilgililerin bağlı olduğu vergi dairesine teslim edilir.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ulasamadigim-musterinin-yasal-defterlerini-kime-teslim-edebilirim/feed/ 0
Devir Alınan Müşterinin Hesap Planını Değiştirebilir Miyim? https://www.muhasebenews.com/devir-alinan-musterinin-hesap-planini-degistirebilir-miyim/ https://www.muhasebenews.com/devir-alinan-musterinin-hesap-planini-degistirebilir-miyim/#respond Wed, 06 Sep 2023 08:30:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146021 Yeni mali müşavirim ilk defa defter devralacağım ancak önceki hesap planını kullanmak istemiyorum kendim daha detaylı daha sistematik alt hesaplar oluşturmak istiyorum önceki dönemin hesap planına bağlı kalmazsam sorun çıkar mi önceki mali müşavirden hesap planı almam şart mi?

Yıl içinde hesap planı değiştiriniz halinde 01/01/2023 den itibaren tüm belgeler için yeniden kayıt yapmanız gerekir. Yeni yılda yeni plan ile kayıt yapmanızı öneririz.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/devir-alinan-musterinin-hesap-planini-degistirebilir-miyim/feed/ 0
Kayıp olan defter için ne yapmak lazım? https://www.muhasebenews.com/kayip-olan-defter-icin-ne-yapmak-lazim/ https://www.muhasebenews.com/kayip-olan-defter-icin-ne-yapmak-lazim/#respond Thu, 11 May 2023 08:42:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142538 2022 yılında kapanış verdiğim şahıs firması müşterime ilgili defter ve belgeleri teslim etmiştim. Müşterim 2022 yılına ait sadece envanter defterini bulamıyor ve kaybolmuştur. Bu hususta müşterinin yapması gereken bir işlem var mıdır?

Kayıp ilanı verecek. İlanı; Vergi Dairesine dilekçe ekimde sunacak.


T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-944

12/07/2011

Konu

:

Defter kayıtları hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, 09/09/2009 tarihinde meydana gelen sel baskını sonucunda 2009 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defterlerinizin zayi olduğu belirtilerek, 2006-2007-2009 yıllarına ait defterlerinizin zayi olduğuna ilişkin … Asliye Ticaret Mahkemesinin …  tarih ve …  Esas …  Karar No’lu kararı uyarınca 2009 yılında kullanılmak üzere notere tasdik ettirilen defterlerinizin 01/01/2009 tarihinden itibaren tekrar yazdırılmasının mümkün olup olmadığı hususunda görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

Türk Ticaret Kanunu’nun “Saklama Müddeti” başlıklı 68’inci maddesinde;

“….Bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter ve kağıtlar; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin salahiyetli mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini isteyebilir. Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan tacir defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Mücbir Sebepler” başlıklı 13’üncü maddesinde;

” Mücbir sebepler:

1. Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;

2. Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;

3. Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;

4. Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması,

gibi hallerdir.” hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, aynı Kanun’un “Defter Tutacaklar” başlıklı 172’nci maddesi gereğince defter tutmak zorunda olanların;  Kanun’un 220’nci maddesinde sayılan defterleri, 223’üncü maddede belirtilen tasdik makamına, 224 ve 225’inci maddelerde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde tasdik ettirmeleri gerekmektedir.

Mezkur Kanun’un “Tasdik Zamanı” başlıklı 221’inci maddesinde;

“Bu kanunda yazılı defterleri kullanacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar:

4. Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce.” hükmü bulunmaktadır.

Yine aynı Kanun’un “Kayıt Zamanı” başlıklı 219’uncu maddesinde;

“Muameleler defterlere zamanında kaydedilir. Şöyle ki:

a) Muamelelerin işin hacmine ve icabına uygun olarak muhasebenin intizam ve vuzuhunu bozmayacak bir zaman zarfında kaydedilmesi şarttır. Bu gibi kayıtların on günden fazla geciktirilmesi caiz değildir.

b) Kayıtlarını devamlı olarak muhasebe fişleri, primanota ve bordro gibi yetkili amirlerin imza ve parafını taşıyan mazbut vesikalara dayanarak yürüten müesseselerde, muamelelerin bunlara işlenmesi, deftere işlenmesi hükmündedir. Ancak bu kayıtlar, muamelelerin esas defterlere 45 günden daha geç intikal ettirilmesine cevaz vermez.

c) Günlük kasa, günlük perakende satış ve hasılat defterleri ile serbest meslek kazanç defterine muameleler günü gününe kaydedilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu itibarla, sel baskını sonucunda kanuni defterlerinizin zayi olduğunu mahkeme kararıyla ispat ve tevsik etmeniz halinde bu durumun mücbir sebep kapsamında değerlendirileceği tabiidir.

Diğer taraftan, zayi olan kanuni defterlerdeki bilgilerin ayrıca Şirketinizin bilgisayar kayıtlarında yer alması halinde bu kayıtların ispat edici defter, belge ve vesika olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır.

Buna göre, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 221’inci maddesinin 4’üncü fıkrasında, tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanların bunları kullanmaya başlamadan önce tasdik ettirmeye mecbur oldukları hükme bağlandığından, su basması sonucu zayi olduğu ilgili mahkeme kararı ile ispatlanan defterlerinizin yerine kullanacağınız yeni defterlerin kullanılmaya başlanılmadan önce tasdik ettirilmesi halinde bu defterlerin Vergi Usul Kanunu’nun defter tutma hükümlerine uygun olarak tutulmuş defterler olarak kabul edileceği tabiidir. Ayrıca, bilgisayar kayıtlarınızda yer alan defterlere ilişkin bilgilerin yeni tasdik edilen defterlere yazılması mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: GİB, İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kayip-olan-defter-icin-ne-yapmak-lazim/feed/ 0
İnternet üzerinden nihai tüketicilere yapılacak altın satışlarına ilişkin faturada müşterinin T.C. kimlik numarasının yazılması zorunlu mudur? https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-nihai-tuketicilere-yapilacak-altin-satislarina-iliskin-faturada-musterinin-t-c-kimlik-numarasinin-yazilmasi-zorunlu-mudur/ https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-nihai-tuketicilere-yapilacak-altin-satislarina-iliskin-faturada-musterinin-t-c-kimlik-numarasinin-yazilmasi-zorunlu-mudur/#respond Sat, 11 Feb 2023 06:53:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=138368 İnternette aracı firmalar üzerinden yapılan altın satışlarına ilişkin faturalarda müşterinin TCKN/VKN bilgilerinin yazılma zorunluluğu olup olmadığı hk.

VUK Kanunun 232 nci maddesinin birinci fıkrasında sayılanlara yapılan satışlarınıza ilişkin olarak düzenleyeceğiniz faturalarda VKN/TCKN bilgisine yer verilmesi zorunludur. Ancak, internet üzerinden nihai tüketicilere yapacağınız altın satışlarınıza ilişkin olarak düzenleyeceğiniz faturalarda ise, esas itibariyle, VKN/TCKN bilgisine yer verme zorunluluğunuz bulunmamaktadır. Bununla birlikte, gerçek kişi nihai tüketicilere yapılan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki satışların, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda alıcının TCKN bilgisine de yer verilmek suretiyle ilgili dönem Bs bildirim formuna dahil edilmesi gerektiğinden, söz konusu bildirimi yapabilmek için edinmeniz gereken TCKN bilgisine bu kapsamdaki satışlarınıza ilişkin olarak düzenlenecek faturalarda yer verilmesi mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, ilgili diğer yasal mevzuat gereğince müşteri kimlik bilgilerinin alınmasının ve VKN/TCKN bilgisinin faturalarda yer verilmesinin gereklilik arz ettiği durumlarda, söz konusu mevzuat dahilinde işlem tesis edilerek, nihai tüketicilerin VKN/TCKN bilgisine faturada yer verilmesinde Vergi Usul Kanunu bakımından sakınca bulunmamaktadır.


Kaynak: GİB Özelge 11395140-105[VUK-1-20816]-19688 – 08.01.2019 Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/internet-uzerinden-nihai-tuketicilere-yapilacak-altin-satislarina-iliskin-faturada-musterinin-t-c-kimlik-numarasinin-yazilmasi-zorunlu-mudur/feed/ 0
Transit ticaret için e-Arşiv Faturası düzenlenmek zorunluluk mudur? Invoice düzenlenebilir mi? https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-icin-e-arsiv-faturasi-duzenlenmek-zorunluluk-mudur-invoice-duzenlenebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-icin-e-arsiv-faturasi-duzenlenmek-zorunluluk-mudur-invoice-duzenlenebilir-mi/#respond Mon, 28 Nov 2022 02:01:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134897 Transit ticaret yapan müşterinin ürünleri Türkiye antreposuna gelmeden, yurt dışına gönderiliyor. e-arşiv fatura düzenlemeden alış ve satış invoice üzerinden kayıt yapabilir miyiz?

Yapılan satış için e-arşiv faturası düzenlenecektir. Bu teslim için invoice düzenleneceğine ilişkin Kanun maddesi olmadığına göre; VUK 232. madde geçerlidir.


BENZER İÇERİKLER

Transit ticaretin tanımı nedir?

Yurtiçi bir firmanın, yurtdışından mal alıp yine yurtiçi firma adına yurtdışına satması işlemi transit ticaret kapsamına girer mi? Girerse bu kapsamda yurtiçi firma, yurtdışına yurtiçi firma adına sattığı bu mallar için yurtiçi firmaya transit ticaret kapsamında mı fatura kesmesi gerekiyor. 

TRANSİT TİCARET: Bir malı başka bir ülkeden satın alıp, kendi ülkesinin gümrük sahasına sokmadan başka bir ülkeye satmaktır.

Bahsettiğiniz “Yurt içi firma adına satış ” diye bir ticaret şekli olmaz. Transit ticaret de alan ve satan ayni mükellef olacak ve Yurt dışı teslim olacak.

___________________________

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

   

 

Sayı : 11395140-105[VUK-1-21427]-E.356164 08.05.2020
Konu : Transit ihracattan elde edilen gelirin vergilendirilmesi ve Ba Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği hk.  

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; yurt dışından aldığınız malları yurt içine girmeden (millileşmeden) gümrük antreposundan başka bir ülkeye ihraç ettiğinizden bahisle transit ihracat kapsamında yaptığınız işin niteliğine göre alınan ve satılan malların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre BA/BS formlarına dahil edilip edilmeyeceği, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından nasıl vergilendirileceğiniz hususlarında Başkanlığımız görüşlerine başvurulmuştur.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;

– 1 inci maddesinde, kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği,

– 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı,

– 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceği

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş; 38 inci maddesinde de, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve onyedinci günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

Bu hükümlere göre, tam mükellefiyete tabi şirketinizin, yurt dışından aldığı malları yurt içine girmeden gümrük üzerinden başka bir ülkeye ihraç etmesinden dolayı elde ettiği kazancın tamamının, ilgili dönem kurum kazancına ve geçici vergi beyanına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

– 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını ve hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

– (16/1-c) maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların KDV’den istisna olduğu

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, konu ile ilgili olarak 6/6/2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracat 2006/6” sayılı “Transit Ticarete İlişkin Tebliğ“de gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından yurt dışından alınan malların henüz millileştirilmeden gümrüklerde başka ülkelere satışının yapılması işlemi KDV’nin konusuna girmemektedir.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, Kanunun;

– 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

– 232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu, bu sayılanlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2019 yılı için 1.200 TL’yi (2018 yılı için 1.000 TL’yi) geçmesi veya bedeli 2019 yılı için 1.200 TL’den (2018 yılı için 1.000.-TL’ den) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B- Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Bedellerle İlgili İşlemler” başlıklı bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmıştır.

Dolayısıyla, Vergi Usul Kanunun 227 nci maddesi uygulamasında, yurt dışında mukim olan firmaların düzenlediği belgelerin, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli belge sayılması durumunda, mezkur belgeler ispat/tevsik edici belge olarak kabul edilmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak;

– 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş,

– 362 ve 381  Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış,

– 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün (1.2.1) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

 Aynı Tebliğin (1.2.2) numaralı bendinde ise, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışlarının, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışlarının ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)“nun Tablo II alanında bildirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, mezkûr Tebliğin;

– (1.2.3) numaralı bendinde, “Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.“,

– (2.1) bölümünde, “Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir.

ifadeleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 8/9/2012 tarih ve 28405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5 inci maddesi ile 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (3.2.2) numaralı bendi, “İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır…” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu nedenle, transit ticaret kapsamında şirketinizce düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturalar ile yurtdışı mukim firmalar tarafından şirketiniz adına düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturaların (veya ilgili ülke mevzuatına göre muteber belgelerin), 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Form Ba ve Form Bs bildirimine dahil edilmesi gerekmektedir.

___________________________

Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kurulmuş bir firmanın yurt dışında bulunan bir firmadan ürünü alıp yurt dışında başka bir firmaya satarsa KDV beyannamesinde bu işlemleri bildirmeli midir?

 Alınan mal Türkiye’ye getirilmeden yine yurt dışındaki bir müşteriye satılması TRANSİT ticarettir. Alınan fatura ve düzenlenen fatura kayıtlara alınır formunda bildirilir. KDV beyannamesinde beyan EDİLMEZ.

___________________________

Transit ticaret kapsamında mükellefim Hollanda’daki firma, ABD’deki firmaya direk emtiayı gönderiyor. Faturayı mükellefe kesiyor. Sorum mükellefim fatura düzenleyecek mi? Vergi numarası kısmına ne yazılacaktır? Fatura dip notuna kanun maddesi yazacak mıdır? Ba ya konu olacak mıdır?

Sizin müşteriniz elbette ABD’deki firmaya fatura düzenleyecektir. 

Vergi kimlik numarası bölümüne 10 haneli 2222222222 yazılır. 

Söz konusu transit ticaret teslimini KDV beyannamesine dahil edilmez. 

Alış ve satış muhasebe kaydında yer alır. Alış ve satış faturaları b formunda bildirilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-icin-e-arsiv-faturasi-duzenlenmek-zorunluluk-mudur-invoice-duzenlenebilir-mi/feed/ 0
Transit ticaret kapsamında Türkiye’ye gelmeden yurt dışına gönderilen mallar KDV beyanında gösterilecek mi? https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-kapsaminda-turkiyeye-gelmeden-yurt-disina-gonderilen-mallar-kdv-beyaninda-gosterilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-kapsaminda-turkiyeye-gelmeden-yurt-disina-gonderilen-mallar-kdv-beyaninda-gosterilecek-mi/#respond Tue, 22 Nov 2022 06:36:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134686 Transit ticaret yapan müşterinin ürünleri Türkiye antreposuna gelmeden, yurt dışına gönderiliyor. Bu durumda KDV beyanında gösterilmeyecek değil mi? Antrepoya gelmesi halinde 235 kod seçiliyor. Gelmemesi halinde bir kod var mıdır?

Transit ticarette antrepoya gelmeden ülkeden ülkeye satış yapılması halinde bu satış KDV beyannamesinde beyan edilmez.


BENZER İÇERİK

Yurtiçi bir firmanın, yurtdışından mal alıp yine yurtiçi firma adına yurtdışına satması işlemi transit ticaret kapsamına girer mi? Girerse bu kapsamda yurtiçi firma, yurtdışına yurtiçi firma adına sattığı bu mallar için yurtiçi firmaya transit ticaret kapsamında mı fatura kesmesi gerekiyor. 

TRANSİT TİCARET: Bir malı başka bir ülkeden satın alıp, kendi ülkesinin gümrük sahasına sokmadan başka bir ülkeye satmaktır.

Bahsettiğiniz “Yurt içi firma adına satış ” diye bir ticaret şekli olmaz. Transit ticaret de alan ve satan ayni mükellef olacak ve Yurt dışı teslim olacak.


T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

   

 

Sayı : 11395140-105[VUK-1-21427]-E.356164 08.05.2020
Konu : Transit ihracattan elde edilen gelirin vergilendirilmesi ve Ba Bs formlarına dahil edilip edilmeyeceği hk.  

  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; yurt dışından aldığınız malları yurt içine girmeden (millileşmeden) gümrük antreposundan başka bir ülkeye ihraç ettiğinizden bahisle transit ihracat kapsamında yaptığınız işin niteliğine göre alınan ve satılan malların Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre BA/BS formlarına dahil edilip edilmeyeceği, Kurumlar Vergisi Kanunu ve Katma Değer Vergisi Kanunu açısından nasıl vergilendirileceğiniz hususlarında Başkanlığımız görüşlerine başvurulmuştur.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;

– 1 inci maddesinde, kurumlar vergisine tabi kurumlar sayılmış olup, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanların, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirileceği,

– 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasında da safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı,

– 32 nci maddesinin ikinci fıkrasında, kurumlar vergisi mükelleflerince, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve cari dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceği

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş; 38 inci maddesinde de, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca; hesaplanan geçici verginin üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilmesi ve onyedinci günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

Bu hükümlere göre, tam mükellefiyete tabi şirketinizin, yurt dışından aldığı malları yurt içine girmeden gümrük üzerinden başka bir ülkeye ihraç etmesinden dolayı elde ettiği kazancın tamamının, ilgili dönem kurum kazancına ve geçici vergi beyanına dahil edilerek vergilendirilmesi gerekmektedir.

II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,

– (1/1) maddesinde, Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler ile her türlü mal ve hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğu,

– 6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının; malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını ve hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

– (16/1-c) maddesinde, Gümrük Kanunundaki transit ve gümrük antrepo rejimleri ile geçici depolama ve serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların KDV’den istisna olduğu

hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan, konu ile ilgili olarak 6/6/2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracat 2006/6” sayılı “Transit Ticarete İlişkin Tebliğ“de gerekli açıklamalara yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından yurt dışından alınan malların henüz millileştirilmeden gümrüklerde başka ülkelere satışının yapılması işlemi KDV’nin konusuna girmemektedir.

III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde düzenlenen veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılması uygun görülen belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda, Kanunun;

– 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

– 231 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

– 232 nci maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlarda fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu, bu sayılanlar dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tesbit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2019 yılı için 1.200 TL’yi (2018 yılı için 1.000 TL’yi) geçmesi veya bedeli 2019 yılı için 1.200 TL’den (2018 yılı için 1.000.-TL’ den) az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesinin mecburi olduğu

hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra, 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B- Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Bedellerle İlgili İşlemler” başlıklı bölümünde, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri gider olarak defterlerine kaydedebildikleri belirtilerek, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında gösterecekleri, ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükelleflerin bu belgelerini tercüme ettirmek zorunda oldukları açıklanmıştır.

Dolayısıyla, Vergi Usul Kanunun 227 nci maddesi uygulamasında, yurt dışında mukim olan firmaların düzenlediği belgelerin, ilgili ülke mevzuatına göre geçerli belge sayılması durumunda, mezkur belgeler ispat/tevsik edici belge olarak kabul edilmektedir.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak;

– 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş,

– 362 ve 381  Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış,

– 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler” başlıklı bölümünün (1.2.1) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

 Aynı Tebliğin (1.2.2) numaralı bendinde ise, mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışlarının, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma KDV hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışlarının ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)“nun Tablo II alanında bildirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, mezkûr Tebliğin;

– (1.2.3) numaralı bendinde, “Herhangi bir mal ve hizmet alış veya satışına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi ve döviz kurlarının değişmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya/satıcıya yansıtılan vade veya kur farkı gelirleri/giderleri de haddi aşması halinde bildirimlere dahil edilecektir.“,

– (2.1) bölümünde, “Yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi dikkate alınarak belirlenir.

ifadeleri yer almaktadır.

Diğer taraftan, 8/9/2012 tarih ve 28405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5 inci maddesi ile 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (3.2.2) numaralı bendi, “İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır…” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu nedenle, transit ticaret kapsamında şirketinizce düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturalar ile yurtdışı mukim firmalar tarafından şirketiniz adına düzenlenen 5.000 TL ve üzeri faturaların (veya ilgili ülke mevzuatına göre muteber belgelerin), 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslara göre Form Ba ve Form Bs bildirimine dahil edilmesi gerekmektedir.


Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kurulmuş bir firmanın yurt dışında bulunan bir firmadan ürünü alıp yurt dışında başka bir firmaya satarsa KDV beyannamesinde bu işlemleri bildirmeli midir?

 Alınan mal Türkiye’ye getirilmeden yine yurt dışındaki bir müşteriye satılması TRANSİT ticarettir. Alınan fatura ve düzenlenen fatura kayıtlara alınır formunda bildirilir. KDV beyannamesinde beyan EDİLMEZ.


Transit ticaret kapsamında mükellefim Hollanda’daki firma, ABD’deki firmaya direk emtiayı gönderiyor. Faturayı mükellefe kesiyor. Sorum mükellefim fatura düzenleyecek mi? Vergi numarası kısmına ne yazılacaktır? Fatura dip notuna kanun maddesi yazacak mıdır? Ba ya konu olacak mıdır?

Sizin müşteriniz elbette ABD’deki firmaya fatura düzenleyecektir. 

Vergi kimlik numarası bölümüne 10 haneli 2222222222 yazılır. 

Söz konusu transit ticaret teslimini KDV beyannamesine dahil edilmez. 

Alış ve satış muhasebe kaydında yer alır. Alış ve satış faturaları b formunda bildirilir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/transit-ticaret-kapsaminda-turkiyeye-gelmeden-yurt-disina-gonderilen-mallar-kdv-beyaninda-gosterilecek-mi/feed/ 0
Geçmiş döneme ait KDV için verilecek düzeltme beyanı sonrası izleyen tüm beyannamelerin ayrı ayrı düzeltilmesine gerek olmayabilir https://www.muhasebenews.com/gecmis-doneme-ait-kdv-icin-verilecek-duzeltme-beyani-sonrasi-izleyen-tum-beyannamelerin-ayri-ayri-duzeltilmesine-gerek-olmayabilir/ https://www.muhasebenews.com/gecmis-doneme-ait-kdv-icin-verilecek-duzeltme-beyani-sonrasi-izleyen-tum-beyannamelerin-ayri-ayri-duzeltilmesine-gerek-olmayabilir/#respond Mon, 31 Oct 2022 02:20:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=133703 Haziran ayında açılışı yapılan müşterinin %18 KDV’lik çıkışları mükellef tarafından %8 KDV ile yapıldığı fark edilmiştir. Eski muhasebecisi de %8 KDV oranından KDV beyanı vermiş. Son 3 dönem için KDV beyannamelerini doğru oran %18 üzerinden düzeltmeli miyim yoksa bu şekilde bırakmalı mıyım? 3 aylık eski dönemin beyannamelerini yeni muhasebeci olarak benim vermemin sıkıntısı olur mu? Eski muhasebeci mi düzeltmelidir?

2- xxxxxxx üzerinden satışı yapılan aksesuar olarak kullanılan imitasyon takı, kolye, vb. ürünler için özel bir durum, değerleme var mıdır? Çıkışları %18 KDV oranı üzerinden aksesuar kolye, aksesuar yüzük olarak yapılmaktadır. KDV oranı doğru mudur?

1- Yanlış verilen beyannameler düzeltilerek yeniden verilir. Beyannameyi siz verebilirsiniz.
2- Uygulanacak KDV oranı % 18’dir.


Geçmiş tarihli hatalı verilen KDV beyannamesi için yapılacak düzeltme sonrası, güncel tarihe kadar olan tüm KDV beyannamelerinin ayrı ayrı düzeltilmesine gerek olmadığına dair özelge

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

VERGİ VE ANLAŞMALAR UYGULAMA MÜDÜRLÜĞÜ

Sayı

:

B.07.1.GİB.4.45.15.01-KDV-25

02/12/2010

Konu

:

DÜZELTME BEYANNAMESİ

İlgide kayıtlı dilekçenizde, 2008/02 dönemine sehven işlenen … . ye ait iki adet faturanın iptal edilmesi sonucu, bu döneme ait indirilecek katma değer vergisinin (KDV) 773,10 TL azaldığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünce 2008/02 döneminden itibaren KDV beyannamelerinin düzeltilmesinin istendiği, ancak söz konusu dönemden 2009/11 dönemi dahil ilgili tutar devreden KDV tutarından mahsup edilse dahi ödenecek KDV çıkmadığı belirtilerek sadece son döneme ait KDV beyannamesinin düzeltilmesinin yeterli olup olmayacağı sorulmaktadır.

KDV mükellefleri tarafından geçmiş vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak bir düzeltme beyannamesi verilmesi halinde en son KDV beyannamesi de dahil olmak üzere aradaki tüm KDV beyanlarının buna göre düzeltilmesi gerekmektedir.

Ancak, düzeltme beyannamelerinin verildiği dönemden en son vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesine kadar, bu düzeltme neticesinde aradaki vergilendirme dönemlerinde ödenecek bir vergi çıkmaması kaydıyla, her bir dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi verilmesine gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu tür durumlarda en son vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinde gerekli düzeltmenin yapılması yeterlidir.

Buna göre, 2008/02 dönemi KDV beyannamesinde yapılan yanlışlığın düzeltilmesi sonucu (2008/2-2009/11) dönemleri arasında ödenecek vergi çıkmaması halinde sadece 2009/11 dönemi KDV beyannamesinde düzeltme yapılması yeterli olup her bir dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi verilmesine gerek bulunmamaktadır.


Kaynak:GİB,  İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gecmis-doneme-ait-kdv-icin-verilecek-duzeltme-beyani-sonrasi-izleyen-tum-beyannamelerin-ayri-ayri-duzeltilmesine-gerek-olmayabilir/feed/ 0