muhtasar beyanname – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 27 Sep 2023 09:34:04 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Halka açık olmayan anonim şirketlerde kâr dağıtım stopaj oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/halka-acik-olmayan-anonim-sirketlerde-kar-dagitim-stopaj-orani-nedir-2/ https://www.muhasebenews.com/halka-acik-olmayan-anonim-sirketlerde-kar-dagitim-stopaj-orani-nedir-2/#respond Wed, 27 Sep 2023 09:34:04 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146589 Halka açık olmayan anonim şirketlerde kâr dağıtım stopaj oranı nedir?

Halka açık veya açık olmayan tüm şirketlerde kar dağıtımında %10 oranında GV stopajı uygulanır.


Halka Açık Olmayan Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtım Stopajı Oranı

Halka açık olmayan anonim şirketlerde, ortaklara dağıtılan kâr üzerinden %10 oranında kâr dağıtım stopajı kesintisi yapılır. Bu kesinti, dağıtılabilir kârdan yapılır ve stopaj yoluyla kesilen vergiler, muhtasar beyanname ile vergi dairesine beyan edilir.

Kâr dağıtım stopajı, ortaklara dağıtılan kârın vergilendirilmesi amacıyla yapılır. Bu kesinti, ortakların gelir vergisinden sorumlu tutulması yerine, anonim şirketin vergilendirilmesi yoluyla yapılır.

Halka açık olmayan anonim şirketlerde, kâr dağıtım stopajı kesintisi, şirketin dağıtılabilir kârının hesaplanması ile başlar. Dağıtılabilir kâr, şirketin vergi öncesi kârı üzerinden, vergi, fon ve benzeri kesintilerin yapılmasından sonra kalan tutardır.

Dağıtılabilir kâr hesaplanması sonrasında, kâr dağıtım stopajı kesintisi, dağıtılabilir kâr üzerinden %10 oranında yapılır. Kâr dağıtım stopajı kesintisi, anonim şirket tarafından ortaklara yapılan kâr ödemesinden düşülerek ortaklara ödenir.

Kâr dağıtım stopajı kesintisi ile ilgili dikkat edilmesi gerekenler:

  • Kâr dağıtım stopajı kesintisi, dağıtılabilir kâr üzerinden yapılır.
  • Kâr dağıtım stopajı kesintisi, %10 oranındadır.
  • Kâr dağıtım stopajı kesintisi, muhtasar beyanname ile vergi dairesine beyan edilir.

Halka açık olmayan anonim şirketlerde kâr dağıtım stopajı kesintisi, ortaklara dağıtılan kârın vergilendirilmesi amacıyla yapılan bir işlemdir. Bu kesinti, anonim şirketin vergilendirilmesi yoluyla yapılır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/halka-acik-olmayan-anonim-sirketlerde-kar-dagitim-stopaj-orani-nedir-2/feed/ 0
İşletme defteri veren mükelleflerin muhtasar beyanname verme zorunluluğu var mı? https://www.muhasebenews.com/isletme-defteri-veren-mukelleflerin-muhtasar-beyanname-verme-zorunlulugu-var-mi/ https://www.muhasebenews.com/isletme-defteri-veren-mukelleflerin-muhtasar-beyanname-verme-zorunlulugu-var-mi/#respond Tue, 02 Aug 2022 06:42:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129629 İşletme defteri tutmakta olan mükellefimizin muhtasar beyanname verme zorunluluğu var mıdır?
İşçi çalıştırmıyor ve kira için stopaj ödemiyor

Meslek mensubu olarak bu mükellefe hizmet veren SMMM düzenlediği makbuz yok mu? Olması gerekir. Bu durumda 3 aylık muhsgk beyanı verilecektir.


Kira ödemesi yapanlar, Mali Müşavir, Yeminli Mali Müşavir, Avukat ve diğer serbest meslek ödemeleri karşılığında yapılan stopajlar, personel çalıştıranlar, gider pusulası ile esnaf muafiyeti bulunanlardan mali veya hizmet alanların yaptığı stopajlar ve diğer gelir vergisi tevkifatına konu edilen işlemler üzerinden hesaplanan gelir muhtasar beyanname ile aylık veya üç aylık olarak mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edilecektir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isletme-defteri-veren-mukelleflerin-muhtasar-beyanname-verme-zorunlulugu-var-mi/feed/ 0
2022 Huzur hakkının asgari ücreti aşan kısım muhtasar beyanname ile beyan edilecek mi? https://www.muhasebenews.com/2022-huzur-hakkinin-asgari-ucreti-asan-kisim-muhtasar-beyanname-ile-beyan-edilecek-mi/ https://www.muhasebenews.com/2022-huzur-hakkinin-asgari-ucreti-asan-kisim-muhtasar-beyanname-ile-beyan-edilecek-mi/#respond Fri, 08 Apr 2022 07:17:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=125331 2022 yılı huzur hakkı hesaplatılırken ücret bordrolarındaki gibi asgari ücreti aşan kısım için mi gelir vergisi hesaplatılıp muhtasar beyanname ile mi beyan edilmelidir?

GVK 61. maddesinde Huzur hakkı Ücret olarak tanımlanmıştır. Şirketlerden veya diğer kuruluşlardan alınan huzur hakları için Asgari ücret kadarlık ücret ödemesinden hesaplanan GV ve DV istisnadır. Muhtasar beyannamede 014 kod ile beyan edilir.


193 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, bu Kanunun uygulamasında ücret sayılan ödemeler düzenlenmiştir. Aynı Kanunun 62’nci maddesinde, işverenler hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları kapsamında çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler olarak tanımlanmış ve 61nci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen ücret sayılan ödemeleri yapanlar da bu kanunda yazılan ödevleri yerine getirmek bakımından işveren olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla, yönetim ve denetim kurulu üyelerine ödenen huzur hakkı, bilirkişilere, resmi arabuluculara, bilirkişilere, spor hakemlerine, sporculara yapılan ödemeler gibi ücret sayılan ödemelerin vergilendirilmesinde, Kanunun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde düzenlenen istisnanın uygulanması mümkündür. Yukarıdaki bentte belirtilen, yönetim ve denetim kurulu üyeleri, bilirkişiler, resmi arabulucular, bilirkişiler, spor hakemleri, sporcular dışındaki diğer ltd şirket ortaklarına verilen huzur haklarında asgari ücret vergi istisnasına tabi midir?

Limited şirket ortaklarına verilen huzur hakları da asgari ücret vergi istisnasından yararlanır. 

Huzur hakkı GVK 61. maddesine göre ÜCRETTİR.

Asgari ücret tutarı kadar olan kısım için GV ve DV İSTİSNASINDAN yararlanır.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/2022-huzur-hakkinin-asgari-ucreti-asan-kisim-muhtasar-beyanname-ile-beyan-edilecek-mi/feed/ 0
Muhtasar Beyanname Nedir? https://www.muhasebenews.com/muhtasar-beyanname-nedir/ https://www.muhasebenews.com/muhtasar-beyanname-nedir/#respond Sun, 20 Mar 2022 13:06:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=140372 Vergi sorumluları tarafından kesilen vergilerin, matrahları ile birlikte toplu olarak vergi dairesine bildirilmesine mahsus beyannamedir.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/muhtasar-beyanname-nedir/feed/ 0
İşten ayrılan personelimize tazminat ödemesi yapılmış olup bunun muhtasar beyanname üzerinde gösterilmesi işlemi nasıl olacaktır, buna asgari ücret istisnası uygulanacak mıdır? https://www.muhasebenews.com/isten-ayrilan-personelimize-tazminat-odemesi-yapilmis-olup-bunun-muhtasar-beyanname-uzerinde-gosterilmesi-islemi-nasil-olacaktir-buna-asgari-ucret-istisnasi-uygulanacak-midir/ https://www.muhasebenews.com/isten-ayrilan-personelimize-tazminat-odemesi-yapilmis-olup-bunun-muhtasar-beyanname-uzerinde-gosterilmesi-islemi-nasil-olacaktir-buna-asgari-ucret-istisnasi-uygulanacak-midir/#respond Fri, 18 Feb 2022 08:01:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=122627 İşten ayrılan personelimize tazminat ödemesi yapılmış olup bunun muhtasar beyanname üzerinde gösterilmesi işlemi nasıl olacaktır, buna asgari ücret istisnası uygulanacak mıdır?

Ödenen tazminat son aldığı maaşa eklenerek Bordro düzenlenir. Kıdem tazminatı tavanı kadar olan kısım için GV hesaplanmaz. Kalan toplam tutar üzerinden Asgari ücret tutarı kadar matrah GV ve DV den istisna edilir. Muhtasarda normal alanda beyan edilir.


Bu istisna ocak ayında işten çıkan işçinin kıdem ve ihbar tazminatını da kapsıyor mu?

Kıdem ve ihbar tazminatı da GVK 61. maddeye göre ÜCRETTİR. GV ve DV istisnası uygulanır.


Yurt dışından online hizmet veren üst yöneticiye Türkiye’den ödenen ücretin vergilendirilmesi

Sayı: 64597866-120-4295

Tarih: 09/03/2021

T.C. 

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

   

 

Sayı : 64597866-120-4295 09.03.2021
Konu : Yurt dışından online hizmet veren üst yöneticiye Türkiye’den ödenen ücretin vergilendirilmesi.  

 

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ek dilekçenizde, şirketinizin Yönetim Kurulu Başkanı-İcracı Üyesi ve aynı zamanda CEO görevindeki …’ın, İsviçre, Yeni Zelanda ve Türk vatandaşı olduğu, 26.03.2020 tarihinden itibaren Yeni Zelanda’da ikamet ettiği, 26.03.2020 tarihinde Yeni Zelanda’ya gitmeden önce de Türkiye’de ikamet etmediği, dünyadaki Covid-19 salgınının gidişatı sebebiyle 2020 yılında Yeni Zelanda’da ikametine devam edeceği ve 2021 yılında da Türkiye’de ikamet etmeyeceğinin beklendiği, görevlerini elektronik ortamda yürüten …’ın şirketinizden bu görevleri karşılığında ücret geliri elde etmekte olduğu, ücret gelirinin bordroya dahil edilerek ve Gelir Vergisi Kanununun (GVK) ilgili hükümlerine göre hesaplanan ücret gelir vergisi tutarlarının şirketinizce aylık muhtasar beyannamelerle beyan edilerek ödendiği, kalan net ücret tutarının da kişinin Türkiye’deki banka hesabına aylık olarak ödendiği, kişinin Türkiye’den elde ettiği ücret gelirlerinin Yeni Zelanda idaresiyle de görüşülerek, ilgili ülkenin iç mevzuatı ve Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması (ÇVÖA) kapsamında Yeni Zelanda’da vergilendirileceği bilgisi alındığı belirtilerek, kişinin Türkiye’de elde etmiş olduğu ücret gelirinin iki ülkede de vergilendirilmesinden dolayı çifte vergilendirmeye neden olunduğu, bu nedenle adı geçenin 2021 yılında Türkiye’de elde edeceği ücret geliri üzerinden tevkifat yapılmasına gerek olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

Gelir Vergisi Mevzuatı Yönünden

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

 – 3 üncü maddesinde, “Aşağıda yazılı gerçek kişiler, Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler;

 1- Türkiye’de yerleşmiş olanlar;

 2- Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye’de bulanan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olup adı geçen daire, müessese, teşekkül ve teşebbüslerin işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan Türk vatandaşları (Bu gibilerden, bulundukları memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Gelir Vergisine veya benzeri bir vergiye tabi tutulmuş bulunanlar, mezkur kazanç ve iratları üzerinden ayrıca vergilendirilmezler.)”,

  4 üncü maddesinde, “Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

 İkametgahı Türkiye’de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19’uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

 Bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye’de oturma süresini kesmez.)”,

 – 6 ncı maddesinde, “Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler.”,

 hükümleri yer almaktadır.

  Gelir Vergisi Kanununda “Türkiye’de yerleşme” ikametgah ve oturma süresi olarak iki ayrı esasa göre belirlenmiştir. İkametgah esasında yerleşmenin tespitinde; ikametgahı Türkiye’de bulunanlar yerleşmiş sayıldığından bunların tam mükellefiyete tabi olmaları yönünden başkaca hiçbir şart aranmayacaktır. Anılan maddenin parantez içi hükmünde ise, ikametgahın Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre tespit edileceği belirtilmiştir.

 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 19 uncu maddesinde; “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz…” hükmü yer almıştır.

 Oturma süresi esasında yerleşmenin tespitinde ise; Türkiye’de bir takvim yılı içinde 6 aydan fazla oturanlar Türkiye’de yerleşmiş sayılır. Anılan Kanunun “Yerleşme sayılmayan haller” başlıklı 5 inci maddesinde yazılı yabancılar hariç olmak üzere bir kimsenin ikametgahının, Türkiye dışında olduğu kesinlikle belli olsa bile, bir takvim yılı içinde Türkiye’de altı aydan fazla oturması, tam mükellefiyet esasında vergilendirilmesi için yeterlidir.

Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunun 61 inci maddesinde, ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hükmüne yer verilmiştir.

 Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, tevkifat yapmak zorunda olan mükellefler sayılmış olup, aynı fıkranın (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerine göre gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.

 Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine göre, dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından ücret gelirinin Türkiye’de elde edildiğinin kabulü için Hizmetin Türkiye’de ifa edilmiş veya edilmekte olması veya Türkiye’de değerlendirilmesi, Türkiye’de kain müesseselerin idare meclisi başkan ve üyelerine, denetçilerine tasfiye memurlarına ait huzur hakkı, aidat, ikramiye ve benzerlerinin ise Türkiye’de değerlendirilmesi gerekmektedir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre de sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

 Buna göre, Şirketiniz Yönetim Kurulu Başkanı-İcracı Üyesi olan ve aynı zamanda CEO görevini yürüten …’ın dar mükellef olarak kabul edilmesi ve hizmetin yurt dışında verilmesi durumunda da adı geçene Şirketinizce yapılan ücret ve benzeri ödemelerin, hizmetin Türkiye’de değerlendirilmesi nedeniyle Türkiye’de Gelir Vergisi Kanununun 61, 63, 94, 103 ve 104 üncü maddeleri kapsamında tevkif suretiyle vergilendirilmesi gerekmektedir.

 Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Yönünden

 Diğer taraftan, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yeni Zelanda Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması” hükümleri 01.01.2012 tarihinden itibaren uygulanmakta olup, söz konusu Anlaşmanın “Mukim” başlıklı 4 üncü maddesinin 1 ve 2 nci fıkralarında;

 “1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Akit Devletin mukimi” terimi, bu Devlet, herhangi bir politik alt bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni ana merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle o Devlette vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.

 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:

 a) Bu kişi, yalnızca daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, yalnızca kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerin merkezi olan) Devletin mukimi olarak kabul edilecektir;

 b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi yalnızca kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;

 c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi yalnızca vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;

 d) Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşı ise veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.”

 hükümlerine yer verilmiştir.

Bu hükümler uyarınca, bir gerçek kişinin mukimliğinin belirlenmesinde öncelikle taraf devletlerin kendi iç mevzuat hükümleri dikkate alınmakta olup, bir kişi iç mevzuatımız gereğince 1 inci fıkrada belirtilen kriterler nedeniyle mukim kabul ediliyorsa bu kişi Anlaşma yönünden de Türkiye mukimi kabul edilmektedir. Akit Devletlerin iç mevzuatları gereğince kişinin aynı anda her iki devletin de mukimi olması durumunda ise, Anlaşmanın 4 üncü maddesinin 2 nci fıkrasındaki kriterler sırasıyla uygulanmak suretiyle mukimliğin tespiti yapılmaktadır.

 Anlaşmanın “Ücret Gelirleri” başlıklı 15 inci maddesinin 1 ve 2 numaralı fıkralarında ise;

 “1. 16, 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği maaş, ücret ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:

 a) gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili takvim yılı içinde başlayan ve biten herhangi bir oniki aylık dönemde bir veya bir kaç seferde 183 günü aşmayan bir süre kalırsa, ve

 b) ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya bu işveren adına yapılırsa, ve

 c) ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa ya da bu yerlere atfedilebilen kazancın tespitinde indirim konusu yapılamazsa

 yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir.”

 hükümleri yer almaktadır.

 Başkanlığımıza sunulan ilave açıklamalar ve konuya ilişkin özelge talep formunun incelenmesinden; adı geçen kişinin 26 Mart 2020 tarihinden itibaren eşi ve çocuklarıyla birlikte Yeni Zelanda’da ikamet ettiği, öncesinde de Türkiye’de ikamet etmediği, dünyada hâlihazırda devam eden Covid-19 salgını sebebiyle, kendisi ve ailesinin 2020 yılında Yeni Zelanda’da ikametine devam edeceği, orada yerleşme niyeti olduğu ve 2021 yılında da Türkiye’de ikamet etmeyeceği anlaşılmaktadır.

 Buna göre, Anlaşmanın 4 üncü maddesi çerçevesinde adı geçen kişinin 2021 yılında Yeni Zelanda mukimi olarak kabul edilmesi halinde, …’ın … Holding A.Ş. CEO’su görevi karşılığında elde ettiği ücret gelirini vergileme hakkı bu ülkede mukim olduğu tarihler itibariyle yalnızca Yeni Zelanda’ya ait olacaktır. Söz konusu hizmetin Türkiye’de ifa edilmesi durumunda ise 15 inci maddenin 2 nci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan üç koşulun birlikte gerçekleşmemesi halinde Türkiye’nin de bu ücret gelirlerinden vergi alma hakkı olacaktır.

 Diğer taraftan, söz konusu kişiye şirketinizin Yönetim Kurulu Başkanı-İcracı Üyesi olması nedeniyle yapılan ödemelerin Anlaşmanın “Yöneticilere Yapılan Ödemeler” başlıklı 16 ncı maddesi “Bir Akit Devlet mukiminin, diğer Akit Devletin mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri gelirler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.” hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.

 Buna göre, adı geçen kişiye söz konusu Anlaşmanın 16 ncı maddesi uyarınca yapılacak ödemeler Türkiye’de iç mevzuat hükümlerimiz çerçevesinde vergilendirilir.

 Anlaşmanın Türkiye’ye de vergilendirme hakkı verdiği durumda ortaya çıkan çifte vergilendirme, Anlaşmanın “Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi” başlıklı 22 nci maddesine göre Türkiye’de ödenen verginin Yeni Zelanda’da ödenecek vergiden mahsup edilmesi şeklinde önlenecektir.

 Yeni Zelanda mukimlerinin Türkiye kaynaklı elde ettikleri kazanç veya iratların ilgili Anlaşma çerçevesinde vergiye tabi tutulabilmesi için Yeni Zelanda’da tam mükellef olduklarının ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiklerinin Yeni Zelanda yetkili makamlarından alınacak bir belge (mukimlik belgesi) ile kanıtlanması ve bu belgenin aslının ve Noterce veya Yeni Zelanda’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilmiş Türkçe tercümesinin Türkiye’de vergi sorumlularına veya ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/isten-ayrilan-personelimize-tazminat-odemesi-yapilmis-olup-bunun-muhtasar-beyanname-uzerinde-gosterilmesi-islemi-nasil-olacaktir-buna-asgari-ucret-istisnasi-uygulanacak-midir/feed/ 0
Kurumlar Vergisi ne zaman ödenir? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-ne-zaman-odenir-2/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-ne-zaman-odenir-2/#respond Sat, 22 Aug 2020 12:45:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=90995
  • Verginin Ödenmesi
  • Kurumlar Vergisi Kanununun 21 inci maddesi kurumlar vergisinin ödeme süresini hem genel hükümler itibarıyla, hem de tasfiye, birleşme, devir ve bölünme durumları ile muhtasar beyanname için ayrı ayrı düzenlemektedir.

    1.1. Ödeme süresi

    Kurumlar vergisi beyannamesi, Kanunun 14 üncü maddesi uyarınca hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilmektedir.

    Kurumlar vergisinin de beyannamenin verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Buna göre, beyannamenin verilmesi gereken ayın sonuna kadar herhangi bir günde ödeme yapılabilecektir.

    1. Tasfiye ve birleşme işlemlerinde verginin ödenmesi

    Tasfiye ve birleşme hallerinde, tasfiye edilen veya birleşen kurumlara ait beyannameler tasfiyenin sona erdiği tarihi takip eden otuz gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verileceğinden, bu beyannamelere göre tahakkuk eden vergilerin beyanname verme süresi içinde ödenmesi gerekmektedir.

    Tasfiye edilen veya birleşen kurumların bu Kanuna göre tahakkuk etmiş olup henüz vadeleri gelmemiş bulunan vergileri de aynı süre içinde ödenecektir.

    Öte yandan, tasfiyesi devam eden kurumlarda, müstakil tasfiye dönemlerine ait beyannamelerin hesap dönemini takip eden dördüncü ayın birinci gününden yirmibeşinci günü akşamına kadar verileceği ve tahakkuk eden vergilerin de bu ayın sonuna kadar ödeneceği tabiidir.

    1. Devir ve tam bölünme işlemlerinde verginin ödenmesi

    Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddelerine göre gerçekleşen devir ve tam bölünmelerde, münfesih kurum adına kıst döneme (hesap dönemi başından devir veya bölünmenin gerçekleştiği tarihe kadar geçen süreye) ilişkin tahakkuk eden vergilerin, devralan veya birleşilen kurumun devir veya bölünmenin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar devralan veya birleşilen kurumlarca ödenmesi gerekmektedir.

    Dolayısıyla bu kurumların, münfesih kurumlara ait vergileri de kendi vergileri ile birlikte aynı sürede ödemeleri gerekecektir. Özel hesap dönemi tayin edilen kurumların ise kurumlar vergisi beyannamelerini verdikleri ayın sonuna kadar münfesih kuruma ait tahakkuk eden vergileri ödemeleri gerektiği tabiidir.

    Örneğin; hesap dönemi takvim yılı olan (A) Ltd. Şti., 20/11/2006 tarihinde nev’i değiştirerek (A) A.Ş.’ye devredilmiştir. (A) Ltd. Şti.’nin 1/1/2006 – 20/11/2006 tarihleri arası kıst dönemine ilişkin beyannamenin 30 gün içinde münfesih kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilmesi gerekmektedir. Bu beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerin ise (A) A.Ş. tarafından 2006 yılı kazançlarına ilişkin beyannamenin verileceği 2007 yılı Nisan ayının sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.

    Öte yandan, devir veya bölünme işlemlerinin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesi ile devir veya bölünme işlemine ilişkin beyannamesinin, devir veya bölünmenin gerçekleştiği tarihi takip eden otuz gün içinde verilmesi ve önceki hesap dönemine ilişkin tahakkuk eden vergilerin de bu süre içinde ödenmesi, kıst döneme ilişkin tahakkuk eden vergilerin ise devralan veya birleşilen kurumun devir veya bölünmenin gerçekleştiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.

    Örneğin; bir önceki örnekte bahsi geçen devir işleminde, (A) Ltd. Şti.’nin 11/1/2007 tarihinde (A) A.Ş.’ye dönüşmesi halinde, münfesih Limited Şirkete ait 2006 yılı kazançlarına ilişkin beyannamenin 10/2/2007 tarihine kadar verilmesi ve bu süre içinde tahakkuk eden verginin devralan kurum tarafından ödenmesi gerekmektedir. 1/1/2007 – 11/1/2007 kıst dönemine ilişkin beyannamenin ise 10/2/2007 tarihine kadar verilmesi ve bu beyanname üzerinden tahakkuk eden vergilerin ise 2008 yılı Nisan ayının sonuna kadar devralan kurum tarafından ödenmesi gerekmektedir.

    1. Muhtasar beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilerin ödenmesi

    Muhtasar beyanname ile beyan edilen vergilerin, muhtasar beyannamenin verildiği ayın yirmialtıncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.


    Kaynak: Kurumlar vergisi 1 no.lu tebliğ
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-ne-zaman-odenir-2/feed/ 0
    Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Türkiye genelinde uygulamaya açıldı https://www.muhasebenews.com/muhtasar-ve-prim-hizmet-beyannamesi-turkiye-genelinde-uygulamaya-acildi/ https://www.muhasebenews.com/muhtasar-ve-prim-hizmet-beyannamesi-turkiye-genelinde-uygulamaya-acildi/#respond Mon, 10 Aug 2020 08:00:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=90071

    Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine İlişkin Duyuru


    Birleştirilmiş Muhtasar ve Prim Hizmet (MUH-SGK) Beyannamesi tüm illerde başladı

    Muhtasar Beyanname ile Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin birleştirilmesi ile oluşturulan Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi 01.08.2020 tarihi itibariyle (Temmuz/2020 dönemine ait olup, 26 Ağustos 2020 tarihine kadar yapılacak beyanlar ile) Türkiye genelinde uygulamaya açılmıştır.

    Son güne bırakılmaması mağduriyetleri önleyecektir.

    Kırşehir, Amasya, Çankırı, Bartın, Bursa, Eskişehir ve Konya illerinde pilot olarak devam eden uygulamanın diğer iller için yeni olması ve mükellef alışkanlıklarının değişmesi sebebiyle, kullanıcı hatalarının düzeltilmesinin zaman alabileceği göz önüne alındığında, özellikle çalışan sayıları ve/veya prime ilişkin tahakkuk sayıları fazla olan mükelleflerin mağduriyet yaşamamaları için beyannamelerini son günlere bırakmamaları önem arz etmektedir.

    SGK Bildirimleri girilirken dikkat edilecekler

    Pilot illerde yapılan uygulama sırasında tespit edilen hataların en aza indirilmesi ve beyannamelerin sorunsuz bir şekilde verilebilmesi için, Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi gönderecek mükelleflerimizin beyannamenin “SGK Bildirimleri” bölümünü doldururken aşağıdaki hususlara dikkat etmeleri gerekmektedir.

    Muh-SGK doldurma kılavuzu

    – Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin veri girişlerine ilişkin alanların ne şekilde doldurulacağı Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesi Düzenleme Kılavuzunda detaylı olarak açıklanmıştır. Mükelleflerimizin/işverenlerimizin işlemlerini doğru ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmeleri için söz konusu kılavuzda belirtilen hususlara dikkat etmeleri önem arz etmektedir. İlgili kılavuza aşağıdaki linkten ulaşılabilir.

    https://ebeyanname.gib.gov.tr/mphb.html

    Girilmesi gereken bilgiler

    – Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesinin gönderilmesi sırasında işyeri sicil sıra numarası, eski şube kod, yeni şube kod, il kodu, sigortalı T.C. kimlik numarası, sigortalı adı/soyadı, gün, kazanç gibi zorunlu alanların eksiksiz ve doğru olarak sisteme kaydedilerek gönderilmesi gerekmektedir. Söz konusu bilgilerin hatalı girilmesi halinde beyannamenin onaylanması mümkün bulunmamaktadır. Bu gibi durumlarda mükelleflerimize/işverenlerimize hatalı girişlere ilişkin mesaj dönülmektedir.

    Sıkça rastlanan;
    “Sigortalı bilgilerinde “İşe Giriş Bilgisi Yanlış Girildi !!” hatası”
    “Soyadı bilgileri hatalıdır.”
    “Adı bilgileri hatalıdır.”
    “TC Kimlik Numarası, Sicil Numarası bilgileri hatalıdır.”
    gibi sigortalının tesciline ilişkin hatalar için aşağıdaki adresten düzenleme yapılabilir.
    https://uyg.sgk.gov.tr/SigortaliTescil/amp/loginldap
    – Diğer taraftan, sigortalıların tescil bilgilerindeki değişiklikler nedeniyle alınan hataların da düzeltilmesi için mükelleflerimizin/işverenlerimizin çalıştırdıkları sigortalılara ait SGK Kurum Kayıtlarındaki bilgileri yine (https://uyg.sgk.gov.tr/SigortaliTescil/amp/loginldap) linkinden ulaşacakları e-Bildirge ekranından güncellemeleri mümkündür.
    – Sigortalıların ilgili ayda fiilen çalıştığı meslek adına ait geçerli bir meslek kodu bilgisinin RRRR.RR formatına uygun bir şekilde sisteme kaydedilmesi gerekmekte olup, formata uygun olmayan ya da geçerli olmayan bir meslek kodunun kaydedilerek gönderilmesi halinde mükelleflerimiz/işverenlerimiz hata mesajı alacaklardır.
    Beyannamenin vergi kesintileri ile ilgili bölümleri için Gelir İdaresi Başkanlığı adına, Vergi İletişim Merkezi (189) veya mphb@gelirler.gov.tr adresinden gerekli teknik ve mevzuatsal destek verilmektedir. Beyannamenin “SGK Bildirimleri” bölümü ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu adına Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İletişim Merkezi (170) veya isverensistemi@sgk.gov.tr adresinden gerekli hizmetler verilmektedir.


    Kaynak: TÜRMOB / GİB
    Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/muhtasar-ve-prim-hizmet-beyannamesi-turkiye-genelinde-uygulamaya-acildi/feed/ 0
    İnternet Ortamında Gönderilebilecek Beyannameler Nelerdir? https://www.muhasebenews.com/internet-ortaminda-gonderilebilecek-beyannameler-nelerdir/ https://www.muhasebenews.com/internet-ortaminda-gonderilebilecek-beyannameler-nelerdir/#respond Fri, 13 Apr 2018 06:00:25 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=19489 İnternet ortamında gönderilebilecek beyannameler ve bildirimler (e- Beyanname)’ler şunlardır;
    1- Yıllık Gelir Vergisi
    2- Kurumlar Vergisi
    3- Geçici Vergi
    4- Katma Değer Vergisi
    5- Özel Tüketim Vergisi (2a beyannamesi dahil)
    6- Muhtasar Beyanname
    7- Banka Muameleleri Vergisi
    8- Sigorta Muameleleri Vergisi
    9- Damga Vergisi
    10- Özel İletişim Vergisi
    11- Şans Oyunları Vergisi
    12- BA Formu
    13- BS Formu
    14- Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Kesintisi (KKDF)
    15- Araçları Muayene Yetkisi Verilen Gerçek ve Tüzel Kişilerce Ödenmesi Gereken Hazine Payına İlişkin Bildirim

    Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/internet-ortaminda-gonderilebilecek-beyannameler-nelerdir/feed/ 0
    İş Akdi Feshedilen İşçilere Ödenen Kıdem ve İhbar Tazminatlarına Ait Damga Vergileri Hangi Dönemde Beyan Edilip Ödenmelidir? https://www.muhasebenews.com/is-akdi-feshedilen-iscilere-odenen-kidem-ve-ihbar-tazminatlarina-ait-damga-vergileri-hangi-donemde-beyan-edilip-odenmelidir/ https://www.muhasebenews.com/is-akdi-feshedilen-iscilere-odenen-kidem-ve-ihbar-tazminatlarina-ait-damga-vergileri-hangi-donemde-beyan-edilip-odenmelidir/#respond Fri, 09 Feb 2018 13:30:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=15842 (GİB – ÖZELGE)

    Konu: İş akdi feshedilen işçiye ödenecek olan kıdem ve ihbar tazminatlarının hangi dönemde gider yazılacağı.

    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; 31.12.2012 tarihinde iş akdi feshedilen işçinin 2013 yılının Ocak ayında ödenecek olan kıdem ve ihbar tazminatlarının hangi dönemde gider yazılacağı, 31.12.2012 tarihli tazminat bordroları ile işçiden kesilen gelir ve damga vergilerinin hangi dönemde beyan edilip ödeneceği ile 2009 yılında iş akdi işveren tarafından haklı nedenlerle feshedilmiş işçiye ödenmeyen tazminat için iş mahkemesinde açılan ve 2012 yılında şirket aleyhine verilen karara istinaden ödenecek olan tazminatın 2012 yılı mali karının tespitinde gider yazılıp yazılamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

    GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNLARINA GÖRE

    5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

    Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

    Gelir Vergisi Kanununun 37’nci maddesinde ticari kazancın tarifi yapılarak her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu, 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde ise, işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.

    Aynı Kanunun 61’inci maddesinde; ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği, yine bu Kanunun 25’inci maddesinin birinci fıkrasının  (7) numaralı bendi ile 1475 sayılı İş Kanunu ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlar ile Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Kanununa göre ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarlarının (hizmet ifa etmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz) gelir vergisinden müstesna olacağı hüküm altına alınmıştır.

    Anılan Kanunun 94’üncü maddesinde, vergi tevkifatı yapmakla yükümlü kişiler ve kurumlar belirlenerek vergi tevkifatına tabi olan kazanç ve iratlar bentler halinde sıralanmış, maddenin birinci fıkrasının  (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61’nci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104’üncü maddelerine göre istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben ödemeyi yapanlar veya menfaati sağlayanlar tarafından tevkifat yapılacağı, 96’ncı maddesinde, vergi tevkifatının 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödeme deyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği, 98’inci maddesinde de, 94’üncü madde gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri, ertesi ayın yirmi üçüncü günü akşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.

    Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanununun 120’nci maddesinde; ”25.8.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.” hükmü yer almakta olup işçinin ya da çalışanın kıdem tazminatı almaya hak kazanabilme şartlarının düzenlendiği 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesinde ise;

    ”Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
    1. İşveren tarafından bu Kanunun 24 üncü maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,
    2. İşçi tarafından bu Kanunun 25 inci maddesi uyarınca,
    3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
    4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
    5. 506 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81’inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleriyle işten ayrılmaları nedeniyle,

    Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sona erdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.
    ……

    Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleri ile belirlenen kıdem tazminatlarının yıllık miktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemez??
    hükmüne yer verilmiştir.

    Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre en yüksek gösterge ve ek göstergeden aylık ödemesi Başbakanlık Müsteşarına yapılmaktadır. Buna göre, kıdem tazminatının tavanı Başbakanlık Müsteşarına ödenecek emekli ikramiyesi tutarı kadardır.

    Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; kıdem ve ihbar tazminatının gider kaydı konusunda Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birlikte maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilen kıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir. Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir.

    Bu nedenle,  iş akdinin fesih sözleşmesi ile sona erdirilmesi veya mahkeme kararı dolayısıyla şirketiniz tarafından çalışanlarınıza ödenecek kıdem ve ihbar tazminatı giderlerinin, yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde ödemenin yapıldığı dönemde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

    Ayrıca, söz konusu ödemeler dolayısıyla yapılan vergi tevkifatlarının, Gelir Vergisi Kanununun 98’inci maddesine istinaden ödemenin yapıldığı ayı takip eden ertesi ayın yirmi üçüncü günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile bildirilmesi gerekmektedir.

    Öte yandan, söz konusu tazminatın 1475 sayılı Kanunun 14’üncü maddesine göre hesaplanacak kıdem tazminatına tekabül eden kısmı gelir vergisinden istisna olup, kıdem tazminatının istisnayı aşan kısmı ile ihbar tazminatının tamamı ise Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesi uyarınca ücret olarak kabul edilecek ve gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacaktır.

    DAMGA VERGİSİ KANUNUNA GÖRE

    488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; 3’ncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu; 19’uncu maddesinde, genel ve özel bütçeli dairelerle il özel idareleri ve belediyeler, bankalar, iktisadi kamu teşekkülleri ile bunların iştirakleri ve müesseseleri ve benzeri teşekkül, iştirak ve müesseselerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan makbuzlarla bu mahiyetteki kâğıtlara ait vergilerin, bu ödemelerin yapılması, avans suretiyle ödemelerde avansın itası sırasında ilgili daire ve müesseseler tarafından istihkaklardan kesinti yapılması şekliyle tahsil edileceği; lüzum görülen hallerde damga vergisini istihkaktan kesinti yapılması şeklinde ödetme konusunda Bakanlığımıza yetki tanındığı; 23’üncü maddesinde, genel bütçeli daireler dışında kalan ve istihkaktan kesinti yapmak durumunda bulunan daire ve müesseseler tarafından bir ay içinde kesilen damga vergisinin, ertesi ayın yirminci (371 sıra no.lu VUK Tebliği uyarınca 23’üncü) günü akşamına kadar ödemenin yapıldığı yer vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve 26’ncı günü akşamına kadar yatırılacağı hükme bağlanmıştır.

    Diğer taraftan, 10 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile yaptıkları ödemelerden kestikleri gelir vergisini sorumlu sıfatıyla aylık muhtasar beyanname ile vergi dairesine bildirerek ödemek mecburiyetinde olan gerçek veya tüzel kişilerin, bu ödemeler sebebiyle düzenlenen kâğıtlara ait damga vergilerini de bu muhtasar beyanname ile aynı vergi dairesine ödemeleri Bakanlığımızca uygun görülmüştür.

    Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün (1/b) fıkrasında, maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dâhil) için verilen makbuzlar ile bu paraların nakden ödenmeyerek kişiler adına açılmış veya açılacak cari hesaplara nakledildiği veya emir ve havalelerine tediye olunduğu takdirde nakli veya tediyeyi temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

    Buna göre, iş akdi feshedilen işçilere yapılacak ihbar ve kıdem tazminatı ödemelerine ilişkin olarak işçilerden kesilen damga vergisinin, ödemeye ilişkin kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen ayın 23’üncü akşamına kadar vergi dairesine verilecek muhtasar beyanname ile bildirilmesi ve 26’ncı günü akşamına kadar ödenmesi gerekmektedir.

    Kaynak: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
    20 Mart 2015 Tarih ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143 sayılı Özelge

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/is-akdi-feshedilen-iscilere-odenen-kidem-ve-ihbar-tazminatlarina-ait-damga-vergileri-hangi-donemde-beyan-edilip-odenmelidir/feed/ 0
    Kurumlar Vergisinden Muaf Olan Kooperatifin, Üyelerine İşyeri Teslimi Halinde KDV ve Ba-Bs Bildirimi Yapılmak Zorunda mıdır? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinden-muaf-olan-kooperatifin-uyelerine-isyeri-teslimi-halinde-kdv-ba-bs-bildirimi-yapilmak-zorunda-midir/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinden-muaf-olan-kooperatifin-uyelerine-isyeri-teslimi-halinde-kdv-ba-bs-bildirimi-yapilmak-zorunda-midir/#respond Fri, 24 Nov 2017 15:15:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17007 (GİB – ÖZELGE)

    Konu: Kooperatifin Kurumlar Vergisi Muafiyeti ve internet üzerinden beyanname verme ve form Ba-Bs bildiriminde bulunup bulunmayacağı hk.

    İlgi özelge talep formunuzda; … Vergi Dairesi Müdürlüğünün… vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, kooperatifinize ait 2 ayrı grupta ortak kaydınız bulunduğu, kooperatifinizin birinci grup ortakları için …………… mevkiinde, ikinci grup ortaklarınız için ise … OSB’de arsa alındığı, … mevkiinde alınmış olan arsa için 24 kayıtlı ortağınızın bulunduğu, bu arsanızla ilgili olarak herhangi bir işleminizin söz konusu olmadığı, … mevkiinde bulunan arsa tapularınızdan söz konusu arsalara belirli hisseler ile sahip olunduğu ve bu arsalara ilişkin olarak henüz inşaata başlanılmadığı, yapı ruhsatının alınmadığı ve kat karşılığı sözleşmenin yapılmadığı,
    ………….. OSB’deki arsanıza ise 4 kişinin ortak olduğu ve bu arsanın 20.06.2014 tarihinde “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Karşılığı İnşaat Sözleşmesine” istinaden müteahhit bir firmaya verildiği ve bu sözleşme karşılığında söz konusu arsanıza yapılacak iş merkezinden 4 adet işyerinin kooperatifiniz ortaklarına verileceği belirtilerek; kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden muafiyetinizin devam edip etmeyeceği, kurumlar vergisi muafiyetinizin devam etmesi ve katma değer vergisi mükellefiyetinizin açılması halinde, katma değer vergisi beyannameleri ile Ba-Bs bildirim formlarının kağıt ortamında verilip verilmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmiştir.

    KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
                 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Muafiyetler” başlıklı 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde, tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13. maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf oldukları hükme bağlanmıştır.

    1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; “4.13.1. Muafiyet şartları” başlıklı bölümünde kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için taşımaları gereken şartlara ayrıntılarıyla yer verilmiştir.

    Bu hüküm ve açıklamalara göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen şartları taşımanız halinde kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.

    KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNA GÖRE
                3065 sayılı KDV Kanununun;

    1/1’inci maddesinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,

    17/4-k maddesinde ise; organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimlerinin KDV den istisna olduğu
    hükme bağlanmıştır.

    Organize sanayi bölgeleri ve küçük küçük sanayi sitelerine tanınan istisna ile ilgili açıklamalara, 16.10.2014 tarih ve 29147 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in (4.23.) bölümünde yer verilmiştir.

    Buna göre;
                Kooperatiflerin kuruluş amacının ve faaliyetlerinin organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulmasına yönelik olması halinde, söz konusu istisna hükmünden yararlanılacak ve bu istisna yalnızca kooperatiflerin arsa ve işyeri teslimlerini kapsayacaktır.

    Bunların dışında Kooperatifler tarafından yapılacak her türlü hizmetler, arsa ve işyeri dışındaki teslimlerin yanı sıra bölge ve site dışındaki arsa ve işyeri teslimleri ile Kooperatiflere yapılacak teslim ve hizmetler genel hükümler çerçevesinde KDV ye tabi bulunmaktadır.

    Özelge talep formu ve eklerinin incelenmesinden, söz konusu toplu işyeri yapı kooperatifinizin bağımsız bir kooperatif olduğu, küçük sanayi sitesi kurulması amacıyla oluşturulan bir kooperatif konumunda bulunmaması nedeniyle küçük sanayi sitesinin kurulmasından, oluşturulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olmadığı anlaşılmıştır.

    Söz konusu hüküm ve ilgili Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde; müteahhit firma tarafından Kooperatifinize yapılan işyeri teslimleri ile Toplu İşyeri Yapı Kooperatifinizin üyelerine yapacağı işyeri teslimleri genel oranda (%18) KDV ye tabi olacaktır.

    VERGİ USUL KANUNUNA GÖRE
                 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257’nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak,  350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

    396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiş olup, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirilecektir.

    Söz konusu Genel Tebliğin 1.1.2. bölümünde kurumlar vergisinden muaf olan mükelleflerin, muafiyetten yararlandıkları hesap döneminden itibaren Ba-Bs bildirim formu vermeyecekleri ve 3.1.1. bölümünde bilanço esasına göre defter tutan ve 376 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre beyannamesini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükelleflerin, Ba ve Bs bildirim formlarını da elektronik ortamda vermek zorunda oldukları açıklanmıştır.

    Aynı Kanunun mükerrer 257’nci maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan düzenleme ile Maliye Bakanlığı vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında verilmesi, beyanname ve bildirimlerin yetki verilmiş gerçek veya tüzel kişiler aracı kılınarak gönderilmesi hususlarında izin vermeye veya zorunluluk getirmeye yetkili kılınmıştır.

    Bu yetkiye istinaden yayımlanan 367 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kurumlar vergisi mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı olmaksızın Kurumlar Vergisi Beyannamesini, 376 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de Muhtasar Beyannamesini ve Katma Değer Vergisi Beyannamesini elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.

    Yukarıda yer alan açıklamalara göre; kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf olması halinde; muafiyetten yararlanılan hesap döneminden itibaren Ba-Bs bildirim formu verme yükümlülüğü bulunmamakta olup, kooperatifinizin kurumlar vergisinden muaf olmaması halinde ise muafiyet şartlarının ihlal edildiği dönemden itibaren Ba-Bs bildirim formu verme yükümlülüğü bulunmaktadır.

    Diğer taraftan, kurumlar vergisi mükellefiyeti olmayan mükelleflerin muhtasar ve Katma Değer Vergisi beyannamelerini elektronik ortamda gönderme zorunlulukları bulunmamaktadır. Dolayısıyla kooperatifinizin kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunmaması halinde Muhtasar ve Katma Değer Vergisi beyannamelerini elektronik ortamda gönderme mecburiyetinin olmadığı, kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunması halinde ise; Muhtasar ve Katma Değer Vergisi beyannameleri ile Ba-Bs bildirim formlarını elektronik ortamda gönderme mecburiyetinin bulunduğu tabiidir.

    Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
    20 Ağustos 2015 Tarih ve 27575268-105[Mük257-2012-9208]-843 Sayılı Özelge

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisinden-muaf-olan-kooperatifin-uyelerine-isyeri-teslimi-halinde-kdv-ba-bs-bildirimi-yapilmak-zorunda-midir/feed/ 0