müdürü – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 12 Aug 2023 09:44:37 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Şirket Müdürünün Yurt Dışında Yaptığı; Ulaşım, Konaklama, Yemek ve Benzeri Harcamalar Gider Yazılabilir Mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-mudurunun-yurt-disinda-yaptigi-ulasim-konaklama-yemek-ve-benzeri-harcamalar-gider-yazilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sirket-mudurunun-yurt-disinda-yaptigi-ulasim-konaklama-yemek-ve-benzeri-harcamalar-gider-yazilabilir-mi/#respond Sat, 12 Aug 2023 09:44:30 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145338 T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

11395140-105[VUK-1-22370]-481232

27.04.2023

Konu

:

Şirket müdürünün işin gereği olarak yurtdışında fuara katılmak için yapmış olduğu konaklama ve seyahat harcamalarının gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirket müdürünüzün, iş ile ilgili olarak yurt dışında fuara katılmak için yapmış olduğu seyahat ve konaklama masraflarının indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ve Ba formunda bildirilip bildirilmeyeceği hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.

I- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; Kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “İndirilecek Giderler” başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin; aynı fıkranın (4) numaralı bendinde de, işle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderlerinin, (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye sınırlı olmak şartıyla) safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.

Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi maksadıyla yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; şirket müdürünün ticari faaliyetleri ile ilgili olarak, işin önem ve genişliği ile orantılı ve seyahat amacının gerektirdiği süreyle sınırlı olmak şartıyla, yapmış olduğu yurt içi ve yurt dışı seyahatlerde; ulaşım, konaklama, yemek gibi harcamalara ait giderlerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için, söz konusu harcamaların, Vergi Usul Kanununun 229 ve takip eden ilgili maddelerinde yer alan belgelerden biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

(1) 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, aynı Kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmüne yer almakta olup, söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak kullanılma zorunluluğu getiren belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

Ayrıca, 167 Sıra No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinin (8) numaralı ayrımında, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, serbest meslek erbabına, kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için, satılan emtianın veya yapılan işin bedeli ne olursa olsun fatura vermeleri emtiayı satın alan veya hizmeti yaptıran bu kimselerin de fatura istemeleri ve almalarının zorunlu olduğu ve bunlar için perakende satış fişlerinin geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Ancak, daha sonra yayımlanan 204 ve 206 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile bu düzenlemeye bazı istisnalar getirilerek, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak iş yerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür. İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerektiği açıklanmıştır. Ayrıca, 275 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile taksi işleten mükelleflerden alınan ve tutarı fatura düzenleme mecburiyetine ilişkin kanuni haddi aşmayan perakende satış fişlerinin de gider belgesi olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür.

Bunun yanı sıra, hava yolu firmalarınca veya acenteler aracılığıyla düzenlenen e-Bilet uygulamasına ve bu biletlerin gider olarak dikkate alınabilmesine yönelik olarak 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (IV.7.3.2) bölümünde açıklamalar/düzenlemeler yer almaktadır.

Diğer taraftan, yurt dışında faaliyette bulunan mükelleflere yaptırılan iş ve hizmetler karşılığında alınan belgelerle ilgili işlemlerin yer aldığı 253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde açıklandığı üzere, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri, defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgenin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.

Buna göre, şirket müdürünüzün yurt dışındaki fuara katılımına ilişkin olarak yapılan seyahat ve konaklama harcamalarının, Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddeleri ve ilgili ikincil mevzuat düzenlemeleriyle uygun görülen belgelerle ya da hizmetin alındığı ülke mevzuatına göre düzenlenmiş bulunan muteber bir belge ile tevsik edilmesi mümkün bulunmaktadır.

(2) Mezkur Kanunun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yeniden belirlenmiştir.

Mezkur Tebliğinin (1.2.1.) numaralı bendinde, “Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dahil edilecektir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Aynı Tebliğin (1.2.2.) numaralı bendinde “Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’ nun Tablo II alanında bildirilecektir.” açıklamasına yer verilmiştir.

Buna göre, mükelleflerin karşılıklı mal ve hizmet hareketlerinin takip ve analiz edilmesi amacıyla alınan Form Ba ve Form Bs bildirimlerinin, bildirime konu belgeyi düzenleyen ve adına belge düzenlenen mükellefler tarafından bildirilmesi gerekmektedir. Bu durumda şirket adına düzenlenmeyen bir belgenin şirket tarafından Form Ba bildirimine dâhil edilmesine gerek bulunmamaktadır.


YURT DIŞI SEYAHAT GİDERLERİNE İLİŞKİN ÖRNEK YEVMİYE MADDESİ

İşle ilgili yurt dışı ulaşım, konaklama, yeme-içme faturalarının TL karşılığının toplamı (Ödenen tutar): 70.000 TL’dir. Yurt dışı harcamalarının 30.000 TL’lik kısmı şirket müdürüne nakden verilen iş avansından, 40.000 TL’si ise şirket kredi kartından ödenmiştir.

Faturaların tamamı yurt dışından alınan fatura, fiş ve ilgili ülkeler tarafından yasal olarak kabul edilen diğer belgelerden oluşmaktadır. Belgesiz harcama bulunmamaktadır.

_______________________________ / _______________________________

760 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ (B)     70.000 TL

195 İŞ AVANSLARI (A)                                                       30.000,00 TL

300 BANKA KREDİLERİ (A)                                                 40.000,00 TL

-Şirket Kredi Kartı    40.000 TL

_______________________________ / _______________________________


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sirket-mudurunun-yurt-disinda-yaptigi-ulasim-konaklama-yemek-ve-benzeri-harcamalar-gider-yazilabilir-mi/feed/ 0
Mali müşavirlik şirketinin ortak ve imza yetkilisi olan SMMM farklı bir sektörde bulunan limited şirketin temsil ve imza yetkili müdürü olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/mali-musavirlik-sirketinin-ortak-ve-imza-yetkilisi-olan-smmm-farkli-bir-sektorde-bulunan-limited-sirketin-temsil-ve-imza-yetkili-muduru-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/mali-musavirlik-sirketinin-ortak-ve-imza-yetkilisi-olan-smmm-farkli-bir-sektorde-bulunan-limited-sirketin-temsil-ve-imza-yetkili-muduru-olabilir-mi/#respond Thu, 20 Apr 2023 15:49:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141876 Meslek mensubu olarak mali müşavirlik şirketi ortak/ imza yetkilisiyim.(yani smk değilim) farklı bir sektörde bulunan limited şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürü olabilir miyim?

Mesleki şirkette imza yetkilisi olan meslek mensubu, Ticari şirkete ortak olabilir. Ancak; Ticari şirket de imza yetkilisi olamaz.(Ticaret yasağı)


SMMM ve YMM’ler Ticaret Şirket Ortağı Olabilir mi?

SMMM Mali Müşavirlerin, Bağımsız SMMM Faaliyetinin Yanında Ticari Faaliyette Bulunma Yasağı 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/mali-musavirlik-sirketinin-ortak-ve-imza-yetkilisi-olan-smmm-farkli-bir-sektorde-bulunan-limited-sirketin-temsil-ve-imza-yetkili-muduru-olabilir-mi/feed/ 0
Sadece şirket müdürü olanlar Bağkur’lu olmak zorunda mıdır? https://www.muhasebenews.com/sadece-sirket-muduru-olanlar-bagkurlu-olmak-zorunda-midir/ https://www.muhasebenews.com/sadece-sirket-muduru-olanlar-bagkurlu-olmak-zorunda-midir/#respond Tue, 07 Mar 2023 15:29:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139655 Şirket çalışanı çalıştığı şirkette müdürlük yapabilir mi? Yaparsa BAĞ-KUR tahsis eder mi?

5510 sayılı yasa uyarınca hizmet akdine tabi olarak bir veya birden fazla işveren yanında çalışan kişiler 4/a, yani SSK kapsamında sigortalı sayılmışlardır. Dolayısıyla ortaklık vasfı bulunmaksızın limited şirkete dışarıdan müdür olarak tayin edilen kişiler 4/1-a kapsamında sigortalı sayıldıklarından, bu kişiler adına düzenlenecek işe giriş bildirgesinin atanma tarihinden bir gün önce SGK’ya verilmesi gerekiyor.

Diğer taraftan dışarıdan şirket müdürü olarak atanan kişilerin başka bir işyerinden 4/a’lı olarak bildiriliyor olmaları da, bu kişilerin dışarıdan şirket müdürü olarak atandığı işyerinden 4/a kapsamında sigortalı bildirilmelerine engel teşkil etmemektedir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sadece-sirket-muduru-olanlar-bagkurlu-olmak-zorunda-midir/feed/ 0
657 Sayılı Kanuna tabi memurlar şahıs firması açamaz ve ortak oldukları şirketin yöneticisi olamazlar https://www.muhasebenews.com/657-sayili-kanuna-tabi-memurlar-sahis-firmasi-acamaz-ve-ortak-olduklari-sirketin-yoneticisi-olamazlar/ https://www.muhasebenews.com/657-sayili-kanuna-tabi-memurlar-sahis-firmasi-acamaz-ve-ortak-olduklari-sirketin-yoneticisi-olamazlar/#respond Thu, 23 Feb 2023 22:39:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=139094 657 sayılı kanuna göre memurlar işyeri açamazlar deniliyor. Mükellefimin ortağı olarak işyeri açabilirler mi?

657 Sayılı kanuna tabi olanlar Bireysel olarak Ticari kazanç mükellefi olamaz. Ancak; Ticari şirketlere ortak olabilirler. Ortak oldukları şirket de yönetici olamazlar (Yön.Kur üyesi veya müdür).


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/657-sayili-kanuna-tabi-memurlar-sahis-firmasi-acamaz-ve-ortak-olduklari-sirketin-yoneticisi-olamazlar/feed/ 0
Şirket ortağı veya müdürünün hatası nedeniyle ödenen maddi ve manevi tazminatlar gider yazılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-ortagi-veya-mudurunun-hatasi-nedeniyle-odenen-maddi-ve-manevi-tazminatlar-gider-yazilabilir-mi/ Fri, 23 Dec 2022 07:51:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135807 Teşebbüs sahibi veya çalışanların kusuru nedeniyle ödenen maddi ve manevi tazminatlar ile söz konusu tazminatlara ilişkin yasal faizler kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilir mi?

Ödenen tazminatların gider olarak indirim konusu yapılabilmesi için; işle ilgili olması, sözleşmeye, ilama veya kanun emrine istinaden ödenmesi ve söz konusu zararın teşebbüs sahibi veya çalışanların kusurundan doğmamış olması gerekmektedir. Mukavelename, ilam veya kanun emri olmaksızın ödenen tazminatların gider yazılması mümkün değildir. Teşebbüs sahibi veya çalışanların kusurundan kaynaklanan tazminatlar ise mahkeme kararına istinaden ödense bile kanunen kabul edilmeyen gider olarak kabul edilecektir.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Şirket Müdürünün Şahsına Ait Araç Şirkete Kiraya Verilebilir Mi? https://www.muhasebenews.com/sirket-mudurunun-sahsina-ait-arac-sirkete-kiraya-verilebilir-mi/ Thu, 08 Dec 2022 09:10:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=135332 Bir müşterimiz kendine ait binek aracını müdürü olduğu şirketine kiralamak istiyor. Burada hem şirket açısından hem de kiralayan açısından beyan konusunda yapılması gerekenler nelerdir?

Personele ait araçların, yapılacak bir sözleşme ile şirket tarafından kiralanması halinde ise söz konusu araç giderleri karşılığı yapılan ödemeler ile araca yapılan kira ödemelerinin, işte kullanılması şartıyla ticari kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. 

Şirketin 2021 yılında aylık gider yazacağı tutar 6.000 TL fazlası KKEG olacak Şirket ile personel arasında yapılan kira sözleşmesine ait binde 1,5 oranında damga vergisi, personelin damga vergisi mükellefiyeti bulunmadığından dolayı şirket tarafından karşılanacaktır. 

Diğer taraftan 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Gayrimenkul Sermaye İradının Tarifi başlıklı 70. maddesinde motorlu nakil ve cer vasıtalarının, her türlü motorlu aracın, makine ve tesisat ile bunların eklentilerinin kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olacağı hüküm altına alınmıştır. 

Aynı kanunun Vergi Tevkifatı başlıklı 94. maddesinde ise 70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden %20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiğine hükmedilmiştir. 

Dolayısıyla söz konusu araç için yapılacak ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Bir diğer konu ise katma değer vergisi uygulamasıdır. KDV Kanununun, Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemler başlıklı 1. maddesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin KDV’ye tabi olacağına hükmedilmiştir. Bu durumda personele ait söz konusu aracın şirket tarafından kiralanması işlemi KDV Kanunu 1/3-f maddesine göre KDV’ye tabidir. 

Dolayısıyla, otomobilini şirkete kiralayan personelin KDV mükellefi olmaması halinde, KDV’nin şirket tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No’lu KDV Beyannamesi verilmek suretiyle ödenmesi gerekmektedir. 2 nolu kdv beyannamesi ile ödenen KDV (1) nolu KDV beyannamesinde indirim yapılabilecektir. 

Şirket tarafından, araç kirasına istinaden personeline yapılan ödemeler, Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. Maddesi uyarınca gelir elde eden personel açısından gayrimenkul sermaye iradıdır. Gelir Vergisi Kanunu’nun “Toplama Yapılmayan Haller” başlıklı 86. Maddesinde yıllık beyanname verilmesi gerekmeyen gelirlere ilişkin belirleme yapılmıştır.

Bu madde çerçevesinde araç kira geliri olan gerçek kişinin, yıllık gelir türlerini irdelemesi ve toplamını ilgili yıl beyan sınırı olan tutarla mukayese etmesi gerekmektedir. Söz konusu maddenin konumuz ile ilgili olan 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, vergiye tabi gelir toplamının 103 üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı beyan sınırını aşmaması koşuluyla (2021 yılı için 53.00 TL), Türkiye’de tevkifata tabi tutulmuş olan; birden fazla işverenden elde edilen ücretler, menkul sermaye iratları ve gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname vermeleri gerekmez, ayrıca diğer gelirleri için beyanname veriyor olsalar dahi bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

Öte yandan, gayrimenkul sermaye iradının 53.000 TL’lik beyan sınırını aşması halinde ise elde edilen söz konusu gelir personel tarafından yıllık beyanname ile beyan edilecek ve personele yapılan gayrimenkul sermaye iradı ödemeleri üzerinden kesilen gelir vergisi tevkifatları da hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilecektir.


Şirket ortağından kiralanan araca ait giderlerin kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı.

T.C.GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞIİZMİR VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞIMükellef   Hzmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü 
  
Sayı:84098128-125[8-2015/7]-8717/02/2016
Konu:Şirket ortağından kiralanan araca ait giderlerin kurum   kazancının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayaacağı. 
     

         İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin ortağı olan yabancı uyruklu sahsa ait Türk plakalı ancak yabancılara verilen “M” plakalı aracın, bahse konu şahıs tarafından şirketinize kiralandığı ve aracın Türkiye’de kullanıldığı belirtilerek araca ait yakıt, bakım-onarım vb. giderlerin kurum kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

         5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi kurum kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

         193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş; 38 inci maddesinin birinci fıkrasında da; 

         “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

         1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; 

         2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur. 

         Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu’nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulur.”  

         hükmüne yer verilmiştir.

         Aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde ise, safi kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (5) numaralı bendinde kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderlerinin indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

         Bir giderin, kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olduğunun kabulü için; işin mahiyeti ve genişliği ile uygun olması, giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderlerin keyfi olmaması yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayrimaddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve Vergi Usul Kanununa göre tevsik edici belgelere dayandırılması gerekmektedir.

         Aynı Kanunun 70 inci maddesinde ise; motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makine ve tesisat ile bunların eklentilerinin sahipleri, mutasarrıfları, zilyetleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrimenkul sermaye iradı olduğu, bu mal ve hakların ticari veya zirai bir işletmeye dahil bulunduğu takdirde bunların iratlarının Kanunun ticari veya zirai kazancın tespitine müteallik hükümlerine göre hesaplanacağı belirtilmiştir.

         Kanunun 94 üncü maddesinde de vergi tevkifatı yapmak zorunda olanlar sayılmış olup, maddenin 5/a bendinde, 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

         Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımını düzenleyen 13 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kurumların, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal ve hizmet alım ya da satımında bulunması halinde, kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı, alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği hükmüne yer verilmiştir.

         Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Şirket ortağına ait aracın kiralama sözleşmesine istinaden kiralanarak şirketiniz faaliyetlerinde kullanılması halinde bu araca ait kira giderleri ile yakıt, bakım, onarım vb. giderlerin safi kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak, söz konusu aracın şirket faaliyetlerinde kullanılmaması durumunda ise bu araca ait giderler kurum kazancından indirilemeyeceği gibi şirket ortağına bu kapsamda sağlanan menfaatler dolayısıyla kar dağıtımına ilişkin hükümler uygulanacaktır.

         Öte yandan, kira bedelinin tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımını düzenleyen 13 üncü maddesi hükümlerinin dikkate alınması gerektiği tabiidir.

         Ayrıca, yukarıdaki şartlar doğrultusunda kiralanan ve şirket faaliyetlerinde kullanılan araç için yapılan kira ödemelerinden Gelir Vergisi Kanununun 94/5-a maddesine göre vergi tevkifatı yapmanız gerekmektedir.


Şirket ortağından kiralanan araç için yapılan kira ödemelerinin tevsik zorunluluğu kapsamında olup olmadığı

T.C. 

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü

   
Sayı:27575268-105[Mük.257-2019-179]-E.24418919.07.2019
Konu:Şirket ortağından kiralanan araç için yapılan kira ödemelerinin tevsik zorunluluğu kapsamında olup olmadığı hk. 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; şirket ortağından kiraladığınız aracın kira bedelinin banka aracılığıyla ödenme zorunluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İspat Edici Kâğıtlar” başlıklı 227 nci maddesinin birinci fıkrasında “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almaktadır.

Mezkûr Kanunun mükerrer 257 nci maddesinde de mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme hususlarında Bakanlığımıza yetki verilmiştir.

Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 469, 479 ve 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiştir.

Bu bağlamda, tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamına; Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarların, serbest meslek erbabının, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarların, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin ve vergiden muaf esnafın, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemeleri girmekte olup, yine mezkûr Tebliğde belirlenen tahsilat ve ödemeler ise tevsik zorunluluğu dışında tutulmuştur.

Bunun yanı sıra, 480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğle, 1/7/2017 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere, 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “4.1. Kapsam ve Tutar” başlıklı bölümünün sonuna, “Tevsik zorunluluğu kapsamında olanlardan araç kiralama faaliyeti ile uğraşanların vermiş oldukları motorlu kara taşıtı ve motorlu kara aracı (13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile 18/7/1997 tarihli ve 23053 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğine göre tescile yetkili kuruluşlarca kayıt ve tescil edilmesi zorunlu olmayan taşıt ve araçlar hariç) kiralama hizmetlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin ise yukarıda belirtilen hadle sınırlı kalınmaksızın, aracı finansal kurumlar tarafından düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.”paragrafı eklenmiştir.

Buna göre, araç kiralama faaliyeti ile uğraşan mükelleflerin, kayıt ve tescili zorunlu olan motorlu araçların/taşıtların kiralanması işlemine ilişkin tahsilat ve ödemelerini tutar sınırlaması olmaksızın 1/7/2017 tarihinden itibaren aracı finansal kurumlar (banka, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.) aracılığı ile yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.

Bu itibarla;

– Kendisinden araç kiralanan şirket ortağının araç kiralama faaliyeti ile uğraşan mükelleflerden olması durumunda, söz konusu aracın kiralanmasına ilişkin tahsilat ve ödemelerin tutar sınırlaması olmaksızın,

– Aracı kiralanan şirket ortağının, söz konusu araç kiralama faaliyetini ticari organizasyon gerektirmeyecek şekilde yapması durumunda, şirket ortağınıza araç kiralama bedeli adı altında yapılan 7.000 TL’yi aşan tutardaki ödemelerin,

mezkûr Genel Tebliğde öngörülen usul esaslar dahilinde, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve söz konusu kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunludur.

Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın %5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.


Kaynak: GİB Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
Başka bir şirketin ortağı veya müdürü mali müşavirlik firmasında işe alınabilir mi? https://www.muhasebenews.com/baska-bir-sirketin-ortagi-veya-muduru-mali-musavirlik-firmasinda-ise-alinabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/baska-bir-sirketin-ortagi-veya-muduru-mali-musavirlik-firmasinda-ise-alinabilir-mi/#respond Tue, 23 Aug 2022 16:13:15 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=130380 Ofisime personel alımı yapmak istiyorum, fakat şöyle bir sorum olacak. Alacağım personel gayrifaal bir şirketin ortağı ve müdürü ve şu anda bu şirket mükellefim. Meslek mevzuatımızda bu konuda bir engel veya sakınca bulunuyor mu acaba?

Ofis personelinin meslek mevzuatı ile ilgisi olmaz. istediğiniz kişi veya kişileri istihdam edebilirsiniz. Ticaret yasağı meslek mensubu içindir.


SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MESLEKLERİNE İLİŞKİN HAKSIZ REKABET VE REKLAM YASAĞI YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete Tarihi : 21.Kasım. 2007                     Resmi Gazete Sayı : 26707

 

BİRİNCİ KISIM

Haksız Rekabet 

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, (MÜLGA İBARE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357) serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerin kendi aralarında ve müşterileri ile olan ilişkilerinde haksız rekabetin önlenmesi, bu suretle dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması ve meslek mensuplarının iş elde etmek için reklam sayılabilecek eylem ve işlemlerinin kapsam, sınır ve esaslarının belirlenmesidir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik,  3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, (MÜLGA İBARE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357) serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirleri ve meslek mensuplarının her türlü ortaklıklarını kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı (MÜLGA İBARE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357)  Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun 29, 33, 44 ve 50 nci maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;

a) Birlik: Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğini,

b) Denetim Standartları: Muhasebe kayıtları ve finansal tabloların denetimi sırasında esas alınması zorunlu olan ve Türkiye Denetim Standartları Kurulu tarafından belirlenen ilke, kural ve kavramları,

(DEĞİŞİK BENT RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357)

c) Kanun: 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nu,

ç) Haksız Rekabet: Meslek mensuplarının birbirleriyle ve iş sahibi ile olan ilişkilerini etkileyen aldatıcı veya diğer şekillerdeki dürüstlük kurallarına aykırı davranışları veya mesleki uygulamaları,

d) Haksız Rekabetle Mücadele Kurulu: Birlik ve odalar bünyesinde kurulan ve bu Yönetmelikte belirtilen görevleri yapan kurulu,

e) İş Sahibi: Meslek mensubu ile yazılı sözleşme yapmış gerçek kişiler ile her türlü ortaklık ve kuruluşu,

(DEĞİŞİK BENT RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357)

f) Mesleki Faaliyet: Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir unvanı ile Kanun hükümleri uyarınca gerçekleştirilen faaliyetleri,

(DEĞİŞİK BENT RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357)

g) Meslek Mensubu: Kanuna göre ruhsat almış Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşaviri,

ğ) Muhasebe Standartları: Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından belirlenen muhasebe işlem ve kayıtları ile finansal tabloların hazırlanmasında işletmeler tarafından uyulması zorunlu olan ilke, kural ve kavramları,

h) Oda: Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları ile Yeminli Mali Müşavirler Odalarını,

(DEĞİŞİK BENT RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357)

ı) Ruhsat: Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik ruhsatlarını,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Haksız Rekabet Sayılan Haller

Haksız rekabet yapmama yükümlülüğü

MADDE 5 – (1) Meslek mensupları, mesleki faaliyetleri kapsamında işin kabulü, reddi, yürütülmesi ve sona ermesi ile reklam yasağı kapsamına giren her türlü faaliyetlerine ilişkin olarak haksız rekabete neden olacak eylem ve davranışlarda bulunamazlar.

Meslek mensupları arasında ve iş sahipleriyle ilişkilerde haksız rekabet

MADDE 6 – (1) Meslek mensupları, mesleki dayanışma sorumluluğunun bilincinde olarak, kendi aralarında ve iş sahipleriyle olan ilişkilerinde haksız rekabete neden olacak eylem ve davranışlarda bulunamazlar. Aşağıda sayılı haller özellikle haksız rekabet teşkil eder:

a) Muhasebe ve denetim standartlarına uymamak, mesleki faaliyetlerin yürütülmesinde gereken mesleki özeni göstermemek.

b) Bir diğer meslek mensubu ile sözleşmesi bulunan iş sahiplerini sözleşme yapmak amacıyla mevcut sözleşmelere aykırı davranmaya veya bu sözleşmeleri feshetmeye yöneltmek.

c) İzinsiz olarak faaliyette bulunmak, yetki belgeleri ve ruhsatları iptal olduğu halde doğrudan veya dolaylı olarak mesleki faaliyete devam etmek veya faaliyetleri geçici olarak durdurulduğu halde mesleki faaliyetlere doğrudan devam etmek.

ç) Yetki belgeleri ve ruhsatları iptal olduğu veya faaliyetleri geçici olarak durdurulduğu halde unvanlarında, ilan ve reklamlarında, mesleki faaliyette bulundukları intibaını yaratacak kelime veya ibareler kullanmak.

d) Meslek ruhsatının kiralanması veya çeşitli menfaatler sağlayarak meslek mensubu olmayan kişilere faaliyette bulunma imkanı sağlamak.

e) Mesleği yapmaları yasaklananları çalıştırmak veya bu kişilerle her ne şekilde olursa olsun doğrudan veya dolaylı olarak mesleki işbirliği yapmak.

f) Üçüncü şahısları yanıltacak şekilde gerçeğe aykırı belge düzenlemek ve onaylamak,

g) Bir diğer meslek mensubunun çalışanlarına ve diğer yardımcı kişilere işlerini yerine getirirken yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek şekilde doğrudan veya dolaylı menfaat sağlamak veya önermek.

ğ) Bir diğer meslek mensubunun çalışanlarını ve diğer yardımcı kişileri her türlü vasıtayla meslek mensuplarının veya iş sahiplerinin iş sırlarını ele geçirmeye veya açıklamaya yöneltmek.

h) Bağımlı çalışan meslek mensupları bakımından aynı anda birden çok işletmede mesleki sorumluluk üstlenmek.

ı) Mevzuat hükümlerinin emredici kurallarına aykırı davranmak suretiyle meslek mensupları karşısında haksız şekilde avantaj elde etmek.

Ücret ve diğer mali nitelikteki uygulamalar ile haksız rekabet 

MADDE 7 – (1) Meslek mensupları, mesleki dayanışma sorumluluğunun bilincinde olarak, ücret ve mali nitelikteki uygulamalarda haksız rekabete neden olacak eylem ve davranışlarda bulunamazlar. Aşağıda sayılı haller özellikle haksız rekabet teşkil eder:

a) Asgari ücret tarifesinin altında ücret talep etmek veya ücretsiz hizmet vermek.

b) Ücret tarifesindeki düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla, yapılacak hizmet veya iş sonucu elde edilen menfaat üzerinden iş sahibi ile ortaklık pay anlaşmaları yapmak.

c) Bir meslek mensubuna olan ücret borcunu ödememiş iş sahibine hizmet vermek.

ç) İş sahiplerinden emanet para toplamak, alınan ücrete karşılık olmak üzere gerçeğe aykırı serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlemek.

d) Sözleşme değerinin altında serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlemek veya hiç düzenlememek; mali yükümlülüklerini yerine getirmemek.

e) Üçüncü kişilere ücret ya da herhangi bir menfaat sağlamak veya vaat etmek suretiyle iş almak.

f) İş sahiplerine menfaat sağlamayı vaat etmek veya menfaat sağlamak ve bu suretle iş almak.

g) İş sahiplerine ait veya iş sahiplerinden elde edilen bilgileri kullanmak suretiyle ekonomik çıkar sağlamak.

ğ) Çalışanlara iş mevzuatında öngörülen ücret ve sosyal hakları vermemek veya maliyetleri düşürmek için yasal zorunlulukları yerine getirmemek.

Reklam yoluyla haksız rekabet 

MADDE 8 – (1) Meslek mensupları, mesleki dayanışma sorumluluğunun bilincinde olarak, reklam yoluyla haksız rekabete neden olacak eylem ve davranışlarda bulunamazlar. Aşağıda sayılı haller özellikle haksız rekabet teşkil eder.

a) Meslek mensuplarının dürüstlüğü, güvenirliği ve tarafsızlığı hakkında yanlış ve asılsız beyanlarda bulunmak.

b) Meslek mensuplarının hizmetlerini ve faaliyetlerini yanlış ve yanıltıcı veya yersiz açıklamalarla kötülemek.

c) Meslek mensupları hakkında asılsız ihbar ve şikayette bulunmak.

ç) Kendisi, hizmetleri ve faaliyetleri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak.

d) Sahip olmadığı meslek unvanını kullanmak.

e) Bu Yönetmelik ile belirlenen reklam ilke ve kurallarına aykırı davranmak.

f) Mesleki ve akademik unvan dışında sahip olunan başka unvanları kullanmak.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Hak, Yetki ve Sorumluluklar

Odaların hak ve yetkileri

MADDE 9 – (1) Odalar, meslek mensuplarının iktisadi menfaatlerini korumak amacıyla, haksız rekabetin varlığı halinde Kanunun 14 üncü maddesi ile (DEĞİŞİK İBARE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 56 ncı maddesi hükümlerine göre;

(a) Fiilin haksız olup olmadığının tespiti,

(b) Haksız rekabetin men’i,

(c) Haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılması ile haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesi,

davalarını açmaya yetkilidir.

Meslek mensubunun hakları

MADDE 10 – (1) Haksız rekabet nedeniyle, müşterileri, güvenirliği, mesleki itibarı, mesleki faaliyetleri veya diğer iktisadi menfaatleri zarar gören veya zarar görme tehlikesi olan meslek mensubu; ilgili odalara şikayette bulunabilir ve/veya (DEĞİŞİK İBARE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen dava haklarını kullanabilir.

İstihdam edenin sorumluluğu

MADDE 11 – (1) Meslek mensubu, istihdam ettiği personel tarafından gerçekleştirilen haksız rekabet eylemleri ve uygulamaları sebebiyle de bağlı bulunduğu odaya ve zarar görenlere karşı sorumludur.

 İKİNCİ KISIM

Reklam Kuralları

Reklam yasağı

MADDE 12 – (1) Meslek mensupları, Kanunun (DEĞİŞİK İBARE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357) 45 inci maddesinin beşinci fıkrasında düzenlenen ve usul ve esasları bu Yönetmelikle belirlenen reklam yasağına uymakla yükümlüdürler.

İlkeler

MADDE 13 – (1) Meslek mensubu, nesnel ve mesleğine ilişkin olduğu sürece işi ve şahsı hakkında açıklama yapabilir.

(2) Bir meslek mensubu bilimsel, düşünsel tartışmalar, seminerler ve eğitim programları organize edebilir. Ancak, bu faaliyetleri basın ve yayın yoluyla üçüncü kişilere duyuramaz.

(3) Toplumun ilgilendiği konularda meslek mensubunun yaptığı yayınlara ve demeçlere haber programlarında yer verilmesi veya bunlar hakkında meslek mensubunca veya diğer kişilerce yazı ve haber yazılması reklam sayılmaz.

(4) Meslek mensubu, bürosunun tanıtımı için broşür bastırabilir. Meslek mensubu veya mesleki şirketin yayınladığı, sirküler, bülten ve işe alma broşürlerinin mesleki ilişkilerin sürdürüldüğü kimselere gönderilmesi reklam sayılmaz.

(5) Meslek mensubunun mesleki faaliyet ve meslek alanı dışında yerel, ulusal veya uluslararası düzeydeki herhangi bir faaliyetinin tanıtılması veya aldığı bir ödülün kamuya duyurulması veya üyesi olduğu bir kurumdaki üyeliğini açıklaması reklam sayılmaz.

Tabela

MADDE 14 – (1) Meslek mensupları kullanacakları tabelalarda; oda ve Birlik amblemi, meslek unvanı ile ad ve soyadı, ortaklık bürosu unvanı, şirket ise şirket unvanı varsa akademik unvanı, büronun adresi, telefon numarası, internet adresi ile elektronik posta adresi yer alabilir. Tabelada bu Yönetmelikte belirlenenlerin dışında unvan, deyim, yabancı dillerde yazılmış ifadeler ile sair şekiller, işaret, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilemez.

(2) Aynı büroda birlikte çalışma halinde, birlikte çalışan meslek mensuplarının ad ve soyadlarının, ortaklık şeklinde çalışılması durumunda ise ortaklık unvanının tabelada yer alması zorunludur.

(3) Tabela, büronun bulunduğu binanın giriş kapısının yanına, giriş holü veya koridoruna ya da büro giriş kapılarının yanına asılabilir. Bina cephelerine, büro balkonu ve pencerelerine birden fazla tabela asılamaz, benzeri yazılar yazılamaz.

Basılı evrak

MADDE 15 – (1) Başlıklı kağıtlar, kartvizitler ve diğer basılı evrak, reklam niteliği taşıyacak şekilde düzenlenemez.

(2) Başlıklı kağıtlarda, kartvizitlerde ve diğer basılı evrakta, sadece mesleki unvan, varsa akademik unvan, ad ve soyad, adres, telefon ve faks numaraları, internet ve elektronik posta adresleri ile bağlı bulunulan odayla ilgili sicil numarası, büro sicil numarası, ruhsat numarası, vergi dairesi ve vergi sicil numarası yer alabilir.

(3) Ortaklık şeklinde çalışılması halinde ortaklığın unvanının yazılması zorunlu olup, ortakların ad ve soyadlarına da yer verilebilir.

(4) Ortak sıfatı taşıyan meslek mensuplarının, başlıklı kağıtlarında, kartvizitlerinde ve diğer basılı kağıtlarında, ortaklığın adı yanında, kendi ad ve soyadlarını da kullanmaları zorunludur.

(5) Başlıklı kağıtlarda, kartvizitlerde ve diğer basılı evrakta mesleki ve akademik unvan dışında unvan kullanılamayacağı gibi kamu ve özel kurum ve kuruluşlar ile siyasi partilerdeki geçmiş ve mevcut görevler belirtilemez. Odalar ve Birlik organlarında geçmişte görev alan meslek mensupları bu unvanlarını kullanamazlar. Halen görevli olanlar bu unvanlarını ancak bu görevin ifasında ve bu görevleri ile sınırlı olmak kaydıyla kullanabilirler.

(6) Başlıklı kağıtlarda, kartvizitlerde ve diğer basılı evrakta, meslek mensubu veya ortaklığın ad ve unvanını belirtme amacını aşan hiç bir yazı ve deyim yer alamaz.

Marka tescil yasağı

MADDE 16 – (1) (MÜLGA İBARE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357) Serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik hizmeti, hiçbir sıfat altında marka olarak tescil ettirilemez.

Telefon rehberi

MADDE 17 – (1) Meslek mensupları, alfabetik sırada dizilmiş olmak ve diğer meslek mensuplarından, meslek faaliyetlerini yürüten ortaklıklarından ayırt edici her hangi bir ifade, sembol, işaret ve saire kullanmamak koşulu ile telefon rehberinin meslekler kısmında, ad, soyad, büro adresi, telefon ve faks numaraları, internet adresi ve elektronik posta adreslerini yayınlatabilirler.

Sirküler, kitapçık ve tanıtım broşürleri basımı

MADDE 18 – (1) Meslek mensubu, mesleki bilgi içeren sirküler, kitapçık, tanıtım broşürü ve benzeri dokümanları, mevcut müşterilerine ve diğer meslek mensuplarına posta ve elektronik posta gibi yöntemlerle dağıtabilir; bu yayınları, müşterisi olmayan kişi ve kurumlara ancak bunların yazılı talepleri halinde verebilir.

(2) Meslek mensubu sunduğu mesleki faaliyetlerin tanıtımı için hazırlayacağı kitapçık ve broşürlerde, mevcut ve geçmiş müşterilerinin isim ve unvanlarını açıklayamaz, gerçeğe dayanmayan, haksız ve reklam sayılabilecek ifadeler kullanamaz.

Kitap ve makale yayını

MADDE 19 – (1) Meslek mensupları, mesleki konularda hazırlayacağı kitap, makale ve benzeri bilimsel çalışmalarda mesleki ve akademik unvanlarını kullanabilir ancak, çalıştığı büro, şirket veya kurumun ad veya unvanını kullanamaz. Bağlı bulunulan büro, şirket veya kurumun faaliyetleri hakkında reklam sayılacak açıklama yapılamaz.

(2) Meslek mensupları yayıncılık yapamaz. Meslek mensuplarının tek başına veya diğer bir meslek mensubu ile birlikte yazdıkları kitapları bastırıp satmaları yayıncılık faaliyeti sayılmaz. Meslek mensupları mesleki faaliyetlerini icra ettikleri şirket veya ortaklığın unvanını yayınevlerine kullandıramaz.

Personel istihdamıyla ilgili duyurular

MADDE 20 – (1) Meslek mensupları büroları veya ortağı olduğu şirketlerin veya müşterilerinin mesleki personel ihtiyacı için ilan verebilir. Meslekle ilgili eğitim kurumlarında öğrencileri veya mezunları haberdar etmek amacıyla mesleği ve büro veya şirketini tanıtıcı bilgiler verebilir.

 

Medya ilişkileri

MADDE 21 – (1) Meslek mensupları;

a) Büro açılışlarını basın ve yayın yoluyla duyuramaz.

b) Yaşamları, kazançları, mesleki faaliyeti hakkında reklam niteliğinde yayınlarda bulunamaz; işlerine baktıkları veya eskiden hizmet verdikleri müşterileri hakkında tekzip yayınlayamaz; zorunlu haller dışında gazete, radyo ve televizyonlara ve internete görüntü, bilgi, demeç veremez, açıklama yapamaz.

c) Gazete, radyo, televizyon ve internette röportaj, sohbet, konuşma, tartışma ve benzeri programlara katıldıklarında; reklam sayılabilecek her türlü davranıştan ve açıklamadan kaçınmak zorundadır.

ç) Mesleğini icra ederken ya da gazete, radyo ve televizyonda veya internette kendisinin veya yapmakta olduğu işin ya da iş sahibinin adını reklam olabilecek nitelikte kullanamaz.

Internet uygulamaları

MADDE 22 – (1) Meslek mensupları, bağlı oldukları odaya bilgi vererek internet dahil, teknolojinin ve bilimin olanak tanıdığı her tür ortamda (MÜLGA İBARE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357) serbest muhasebeci mali müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleğinin ilke ve kurallarına, meslek unvanının gerektirdiği saygı ve güvene, Kanun, yönetmelik ve mecburi meslek kararlarına aykırı olmayacak şekilde kendisini ifade etme hakkına sahiptir.

(2) Meslek mensupları, mesleki faaliyetlerini internet üzerinden sürdürmek, iş sahiplerini bilgilendirmek, mesleki makalelerini ve bilimsel çalışmalarını yayınlamak amacıyla yalnızca mesleki unvanı.tr uzantılı internet sitesi kurabilir. İnternet sitesi üzerinden mesleki faaliyetini yürütürken, mesleğin ilke ve kurallarına, meslek unvanlarının gerektirdiği saygı ve güvene aykırı olmamak şartı ve gerekli güvenlik tedbirlerini alarak sır saklama yükümlülüğüne uygun davranmak kaydı ile internetin kendine özgü araçlarını ve sadece ilgili kişinin ulaşabileceği, şifre-algoritma ile korunan internet sitesinin geri planında kişiselleştirilmiş sanal ofis benzeri uygulamaları kullanabilir. Bu uygulamalar ilgilisinin dışındakilerin kullanımına açılamaz.

(3) Meslek mensupları, internet sitelerinde;

a) Site sahibi ya da sahiplerinin adı, soyadı, varsa akademik unvanı, büro unvanı, mesleki şirket ise tescil edilmiş unvanı,bağlı olduğu oda, büro ve sicil numaraları, mesleğe başlama tarihi, mezun oldukları üniversite, bildikleri yabancı dil, mesleki faaliyetin yürütüldüğü büro adresi, telefon ve faks numaraları, elektronik posta adresi gibi bilgilerin bulunmasını sağlar.

b) İş sağlama amacına yönelik olmamak ve meslektaşlarıyla haksız rekabete yol açmamak kaydıyla internet sitelerini arama motorlarına kayıt ederken anahtar kelime olarak; adı, soyadı, büro unvanı, ortaklık büro unvanı, mesleki şirket unvanı, bulunduğu şehir ve kayıtlı oldukları oda dışında bir sözcük ya da tanıtım amaçlı herhangi bir ibare kullanamaz.

c) İş sağlama amacına yönelik ve meslektaşlarıyla haksız rekabete yol açacak şekilde, internet kullanıcılarını kendi sitesine veya kendi sitesinden bir başka siteye yönlendirecek internet kısa yolları kullanamaz, kullanılmasına izin veremez, reklam veremez ve alamaz.

Yükümlülükler

MADDE 23 – (1)  Meslek mensupları, iş elde etmek için reklam sayılabilecek eylem ve davranışlarda bulunmamak; üçüncü kişilerin kendileri için reklam sayılabilecek eylem ve davranışlarına izin vermemek ve bunlara engel olmak için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

 ÜÇÜNCÜ KISIM

Haksız Rekabetle Mücadele Kurulu

Haksız rekabet mücadele kurulu

MADDE 24 – (1) Odalar ve Birlik kendi bünyelerinde mesleki faaliyetlerin haksız rekabet teşkil etmeyecek şekilde ve reklam ilke ve kurallarına uygun olarak yürütülmesinin temini ile bu Yönetmeliğin uygulanmasını gözetmek üzere, Haksız Rekabetle Mücadele Kurulu teşkil eder.

(2) Kurul, oda ve Birlik yönetim kurullarının yetkilendirmesi ile ilgili yönetim kuruluna bağlı olarak faaliyetlerini yürütür.

Oda haksız rekabetle mücadele kurulunun teşekkülü

MADDE 25 – (1) Kurul, biri Başkan olmak üzere en az üç üyeden oluşur. Üye sayısı binden fazla olan odalarda kurul üye sayısı oda yönetim kurulu tarafından belirlenir.

(2) Kurul üyeleri en az beş yıl kıdemli meslek mensupları arasından oda yönetim kurulu tarafından görevlendirilir.

Oda haksız rekabetle mücadele kurulunun görev ve yetkileri

MADDE 26 – (1) Kurulun görev ve yetkileri aşağıda belirtilmiştir:

a) Oda yönetim kurulu tarafından görevlendirilmek kaydıyla, meslek mensuplarının haksız rekabete ve reklam ilkelerine ilişkin meslek kurallarını ihlâl edip etmedikleri konusunda denetim ve soruşturma yapmak.

b) Meslek mensuplarının haksız rekabet veya reklam ilke ve kurallarına aykırılık teşkil eden davranış ve uygulamalarının tespiti halinde, bundan sorumlu olanlar için uygun görülen yaptırım önerisi ile birlikte durumu ilgili oda yönetim kuruluna sunmak.

c) Kurul tarafından meslek mensubundan talep edilen ve kendisine veya müşterisine ait defter, evrak, dosya, kayıt ve diğer belgelerin meslek mensubu tarafından ibraz veya teslim edilmemesi halinde, gerektiğinde mahkemeye başvurulmasını, bunların ibraz veya tesliminin sağlanmasını oda yönetim kuruluna teklif etmek.

ç) Yıllık çalışma faaliyet raporunu, genel kuruldan önce oda yönetim kuruluna sunmak.

d) Mesleki faaliyetlerin haksız rekabet teşkil etmeyecek şekilde yürütülmesi ve haksız rekabete ilişkin her türlü yasal düzenlemenin uygulanması ile ilgili görüş, bülten ve sirküler yayınlanması konusunda oda yönetim kuruluna önerilerde bulunmak.

Oda haksız rekabetle mücadele kurulunun görev süresi

MADDE 27 – (1) Kurul üyelerinin görev süresi oda yönetim kurulunun görev süresi kadardır.

(2) Görev süresi biten üye yeniden görevlendirilebilir.

Birlik haksız rekabetle mücadele kurulunun teşekkülü 

MADDE 28 – (1) Kurul,  biri başkan olmak üzere en az beş üyeden oluşur.

(2) Kurul üyeleri, en az beş yıl kıdemli meslek mensupları arasından Birlik Yönetim Kurulu tarafından görevlendirilir.

Birlik haksız rekabetle mücadele kurulunun görev ve yetkileri

MADDE 29 – (1) Birlik Haksız Rekabetle Mücadele Kurulu,

a) Odalarda kurulan haksız rekabetle mücadele kurulları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlar, uygulamada yeknesaklığı gözetir.

b) Yıl sonu itibariyle, oda haksız rekabetle mücadele kurulları tarafından hazırlanan faaliyet raporları ile görüş ve tavsiyeleri değerlendirir ve bunları Birlik Yönetim Kuruluna sunar.

c) Birlik Yönetim Kurulu bu konularda sirküler, bülten ve tebliğler yayınlayabilir.

Birlik haksız rekabetle mücadele kurulunun görev süresi

MADDE 30 – (1) Kurul üyelerinin görev süreleri Birlik Yönetim Kurulunun görev süresi kadardır.

(2) Görev süresi biten üye yeniden görevlendirilebilir.

Haksız rekabetle mücadele kurullarının çalışma esasları

MADDE 31 – (1) Kurulların çalışma usul ve esasları Birlik Yönetim Kurulu tarafından bir yönerge ile belirlenir.

DÖRDÜNCÜ KISIM

Çeşitli ve Son Hükümler

 Disiplin soruşturması

MADDE 32 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerine aykırılık tespit edilmesi halinde, odalar tarafından resen veya şikayet üzerine disiplin soruşturması başlatılır.

Serbest muhasebecilere ilişkin geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 1 – (EKLENMİŞ MADDE RGT: 16.05.2015 RG NO: 29357)

(1) Serbest Muhasebeci unvanıyla görev yapan mevcut meslek mensupları bu Yönetmelikte yer alan hükümlere tabidirler.

Yürürlük

MADDE 33 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 34 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Birlik Yönetim Kurulu yürütür.

 

 

 

 

Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/baska-bir-sirketin-ortagi-veya-muduru-mali-musavirlik-firmasinda-ise-alinabilir-mi/feed/ 0
SMMM olarak faaliyet gösteren kişi aynı anda başka bir SMMM ve bağımsız denetim şirketinin ortağı ve müdürü olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/smmm-olarak-faaliyet-gosteren-kisi-ayni-anda-baska-bir-smmm-ve-bagimsiz-denetim-sirketinin-ortagi-ve-muduru-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/smmm-olarak-faaliyet-gosteren-kisi-ayni-anda-baska-bir-smmm-ve-bagimsiz-denetim-sirketinin-ortagi-ve-muduru-olabilir-mi/#respond Thu, 21 Mar 2019 10:05:38 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=43280 1.Bir kişi, kendisine ait serbest muhasebeci mali müşavirlik bürosu bulunmakta ve mesleki faaliyette bulunmaktadır,

2.Aynı kişi aynı zamanda serbest muhasebecilik ve bağımsız denetim faaliyetlerinde bulunan bir Limited şirketin ortağıdır. Bu kişi Limited şirkette müdür olabilir mi? Bence olabilir. Çünkü Türmob Birliğin 07.06.2018 tarih ve 52 sayılı kararı ile bu mümkün hale gelmiştir.

Türmob Kararına göre mümkündür.

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Bağımsız denetim yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik – 23.11.2018

 

Bağımsız Denetimde Rotasyon Süresinin Hesaplaması Nasıl Yapılır?

 

Kuracağım A.Ş.’nin unvanında Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim ibarelerini kullanabilir miyim?

 

 


]]>
https://www.muhasebenews.com/smmm-olarak-faaliyet-gosteren-kisi-ayni-anda-baska-bir-smmm-ve-bagimsiz-denetim-sirketinin-ortagi-ve-muduru-olabilir-mi/feed/ 0
Yabancı şirket ortağı ve müdürü çalışma izniyle bordrolu olabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagi-ve-muduru-calisma-izniyle-bordrolu-olabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagi-ve-muduru-calisma-izniyle-bordrolu-olabilir-mi/#respond Fri, 08 Mar 2019 18:30:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=45448 Şirket ortağımız ve ayrıca genel müdürümüz yabancı fakat çalışma izni var kendisinin. Şirket de kendisine maaş vermek istemekteyiz. Normal çalışan gibi 5510 Sgk ve gelir vergisi mi ödemeliyiz? Yoksa Bağ-kur a mı tabii olmalı?

 

Şirket ortaklarının kendi iş yerlerinde 4a sigortalısı olarak çalışmaları mümkün değildir.

Şirket ortaklarının müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile yetkili bulunmaları kaydıyla şirkette bilfiil çalışmaları halinde hizmet ilişkisinin karşılığı olarak bunlara şirketçe yapılacak ve gelir vergisine tabi tutulacak olan ücret ödemeleri, Kurumlar Vergisi Kanununun 17’inci maddesinin 1 numaralı bendi hükmü gereğince emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek bir bedel niteliği taşımadığı sürece, şirketin kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

Ancak, şirket ortaklarına yapılan ücret ödemelerinin emsaline göre göze çarpacak düzeyde şirketçe yüksek belirlenmesi halinde, bunlara ödenen ücretlerin kurumlar vergisi matrahının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekir.

 

MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü. 07.0.GEL.0.42/ 4213-1718 / 04.07.2003 * 28622 Ortakların emekleri karşılığında ücret almalarına yasal hiçbir engel yoktur. Ancak şirketin ana sözleşmesinde bu konuda bir düzenleme varsa sözleşme hükmü önem taşır. Şirketin ana sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa ortaklar kurulu tarafından seçilen ortak müdürlerin çalışmaları karşılığında ücret almalarına yasal bir engel yoktur. Gelir Vergisi Kanunu’nun 61-64’üncü maddelerine göre, diğer gerçek ücretler gibi, vergilenecektir.

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Şirket ortağı Bağ-kur’lu yapılabilir mi?

 

Şirkete neleri gider yazabiliriz?

 

Tutuklu olan şirket ortağının Bağ-kur’u devam eder mi?

 

İflas eden şirketin mevcut ortakları başka bir şirkete ortak olabilir mi?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-sirket-ortagi-ve-muduru-calisma-izniyle-bordrolu-olabilir-mi/feed/ 0
Huzur hakkı için genel kurul kararı gerekli mi? https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-icin-genel-kurul-karari-gerekli-mi/ https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-icin-genel-kurul-karari-gerekli-mi/#respond Thu, 07 Mar 2019 14:15:33 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=45255 Ltd Şti yetkili müdürümüze huzur hakkı vermek istemekteyiz. Bunun için Gelir Vergisi artan oralı mıdır? Sabit midir? Ayrıca hem ortak hem şirket müdürü olan kişiye huzur hakkı ödemesi yapmamız kar payı sayılır mı? Ve bunun için karar almak gerekir mi?

 

GVK 61. maddesine göre huzur hakkı ÜCRET’dir. Bordro düzenlenerek ödeme yapılır. Vergi artar oranlı olup, GVK 103. maddedeki tarife uygulanır. Huzur hakkın kar payı değil Ücrettir. Huzur hakkı ödenmesi için genel kurulda Karar alınması gerekir.

 

 

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

ANASAYFA

 

 

Tahakkuk etmiş ancak ödenmemiş huzur hakkı gider yazılabilir mi?

 

 

A.Ş. yönetim kurulu başkanı Bağ-kur emeklisine huzur hakkı ödenebilir mi?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/huzur-hakki-icin-genel-kurul-karari-gerekli-mi/feed/ 0