mudanya – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 05 Apr 2019 14:57:21 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Yakın Yerler “MUDANYA” https://www.muhasebenews.com/yakin-yerler-mudanya/ https://www.muhasebenews.com/yakin-yerler-mudanya/#respond Fri, 05 Apr 2019 14:52:03 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=53734 Mudanya

Marmara Denizi kıyısında Bursa iline bağlı 80.000 nüfuslu ilçe

Konumu

28-29 derece doğu boylamları ile 40-41 derece kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır.

Batıda Karacabey, güneyde Osmangazi ve Nilüfer, doğuda Gemlik ile komşudur; kuzeyinde Gemlik Körfezi yer alır.

346 km²’lik bir alan kaplar.

MUDANYA HAKKINDA

Bursa’nın merkez ilçesi olan Mudanya, 28-29 derece doğu boylamları ile 40-41 derece kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır. Batıda Karacabey, güneyde Osmangazi ve Nilüfer, doğuda Gemlik ile komşudur; kuzeyde ise Gemlik Körfezi’nin güney sahilleri boyunca uzanır. Gemlik Körfezi’nin güney yüzünü kaplayan ve Bursa Ovası’nı denizden ayıran Mudanya dağları, doğu-batı yönünde uzanır. Batıdan, Susurluk Çayı’nın denize döküldüğü yere kadar uzanan en yüksek tepe 600 metre yüksekliğindeki Karatepe’ye kadar erişir. Arazi engebeli bir yapıya sahiptir. Mudanya’da ılıman Marmara iklimi görülür. Yazlar çok sıcak değil ama kurak geçer. Kışlar nispeten ılık ve yağışlıdır. En soğuk ay Şubat, en sıcak ay Ağustos’tur. En çok poyraz ve yıldız yönünden esen rüzgârları alır. İklim koşulları ve hava kalitesi nedeniyle dışarıdan fazlaca göç almıştır.

Bütünşehir Yasası ile 30 Mart 2014 tarihinden itibaren ilçeye bağlı 1 belde (Trilye) ve 36 köy, mahalle statüsü alarak Mudanya merkeze dahil olmuştur. Bunlara ilçe merkezinde yer alan 8 mahalle de eklenince toplam mahalle sayısı 47’e yükselmiştir. Mudanya’da balıkçılık ayrı bir ekonomik kaynaktır. Marmara Denizi’nin aşırı kirlenmesi sonucu balıkçılık sektöründe gerileme olmuştur. Zeytincilik ise ilçe halkının birinci derecede gelir kaynağıdır. Bağcılık, sebze ve meyvecilik gibi tarımsal faaliyetler de yapılmaktadır. İlçede dış turizmin yanında, özellikle başta Bursa olmak üzere çevre il ve ilçelerden gelenlerin oluşturduğu günübirlik yerli turizm faaliyetleri yoğun olarak yaşanmaktadır. Bunun yanında kendi yazlık evlerinde kalanların sayısı da hayli fazladır. İlçeye bağlı Güzelyalı semtinde yer alan modern terminalden hızlı feribot aracılığıyla İstanbul’a 75 dakikada ulaşmak mümkün olmaktadır. 1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre, Mudanya’da yaşayan kişi sayısı 16.683 kişiydi. Bunların büyük çoğunluğu (%71) Rumlardan oluşmaktaydı (11.757 kişi). Mudanya’daki Türk nüfusu ise 4.891 kişiydi (%29). Rum nüfus 1924 mübadelesinden sonra Yunanistan’a göçmüş, Halkidiki Yarımadası’nda Nea Moudania (Νέα Μουδανιά, Yeni Mudanya) yerleşimini kurmuştur.

Mudanya ilçesinin nüfusu Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre 2016 tarihi itibariyle 90 bin 282 kişidir.

MAVİ HUYLU KENT MUDANYAhttps://i.pinimg.com/originals/ee/91/ac/ee91acfe9152717f6f8ba7e9a4beb611.jpg

Olympus Dağı’nda toplanan tanrılar mutluluğun sırrını saklamaya karar vermişler ki bulunduğunda, değeri insanlar tarafından bilinsin… Mutluluğu en yüksek dağın tepesine saklamak istemiş biri… Bir diğer tanrı, yerin yedi kat dibine gömülmesini, bir başkası ise okyanusun en derin yerine saklamayı önermiş. Nihayet biri, insanların dağları, okyanusları, yerin yedi kat dibini keşfedecek zekaya sahip olduğunu, nedense bu zekayı kendilerini keşfetmeye, kendilerini tanımaya yöneltmediğini savunmuş, “Mutluluğun sırrını onların yüreklerine gömelim. Nasıl olsa oraya bakmayı akıl etmeyeceklerdir” demiş. Mutluluğun keşfine yolculuktur Mudanya… Mutluluğu arayan insanların yüreğinin derinliklerinde hissettikleri en güzel duygulara tercüman olmuş bu kent çağlar boyunca…
M.Ö. 670 yılında İyonya’dan gelen Koloponhonlu kolonistler tarafından kurulan Myrleia’nın üzerinde başlayan bu keşif yolculuğu, bir zaman sonra Apamaia’dan almış ilhamını… Zaman ilerlemiş, mutluluğa ulaşmak isteyen medeniyetler Montania demiş, zamanla Mudanya olmuş… Turkuaz bir evrenin altında yükselen bir medeniyetin mirası, mutluluğu arayanların dur durak bilmez bu keşif yolculuğunun sahibi Mudanya, denizin derinliklerinden seslenir sevdalılarına…

“Ben maviyi beyazı koruyan masumiyet olarak tanırım. Karanlığı görünür kılan bir renktir mavi, öyle bilirim. Sürükleyendir, bitmeyendir… Mavi olarak anlatmalıyım her şeyi… Kaldırın başınızı gökyüzüne, görmek istediğinizi değil gördüğünüzü söyleyin bana! Yaşamın ta kendisidir mavi. Belki de sadece bu yüzden ölmeye değil, yaşamaya mahkum edilmiştir. Bir renk değildir mavi huydur bende.”

Evliya Çelebi, yüzyıllar öncesinde Mudanya’yı tanımlarken “Halkı Rum’dur. Su ve havasının letafetinden Rum güzelleri çoktur” ifadelerini kullanır. Doğal güzelliğinin yanı sıra yüzyıllar boyu aldığı göçler sonucu birbirinden farklı kültürlerle renklenen Mudanya, tarihteki ihtişamının her detayını hissettiren uygarlıkların izlerini taşıyor. Bugüne dek varlığını sürdüren mimarisiyle asırlar deviren bu yapılar, bugün Mudanya’nın tarih ve turizm kimliğini oluşturuyor. Mudanya’nın her mahallesinde nice anılar biriktiren tarihi yapılar, ziyaretçilerini zaman tünelinden geçiriyor. Tarih boyunca farklı dinlerde ve kültürlerde yaşayan insanlara ev sahipliği yapan Barışın ve Kardeşliğin Başkenti Mudanya, günümüzde de kültürlerin buluşma noktalarından biri.

Uçsuz bucaksız mavisi, yemyeşil zeytin bahçeleri, tarihi konakları, tatlı bir huzur estiren poyrazı, sakin ve telaşsız haliyle, tüm kültürlerin bir arada ve kardeşçe yaşadığı bir yerdir Mudanya.

Yüzey şekilleri

Bursa, Mudanya, Kayık Türk, Bayrağı

Gemlik Körfezi’nin güney yüzünü kaplayan ve Bursa Ovası‘nı denizden ayıran Mudanya dağları, doğu-batı yönünde uzanır. Batıdan, Susurluk Çayı’nın denize döküldüğü yere kadar uzanan en yüksek tepe 600 metre yüksekliğindeki Karatepe’ye kadar erişir. Belli başlı akarsuyu Nilüfer Çayı‘dır. Arazi engebeli bir yapıya sahiptir.


İklim

Mudanya’da ılıman Marmara iklimi görülür. Yazlar çok sıcak değil ama kurak geçer. Kışlar ılık ve yağışlıdır. En soğuk ay Şubat, en sıcak ay Ağustos’tur. Yıllık yağış miktarı 614 mm’dir. En çok poyraz ve yıldız yönünden esen rüzgârları alır. İklim koşulları nedeniyle dışarıdan göçler çok fazladır.

Yönetim

Mudanya’ya bağlı 1 Belde (Tirilye) ve 36 köy bulunmaktadır. İlçe merkezinde 8 mahalle bulunur.

Tarihçe

İsmet İnönü heykelinin bulunduğu Mudanya Mütarekesi Anıtı

İlçenin tarihi milattan önce 7. yüzyıla dayanır. İlk adının Myrlea olduğu bilinmektedir. 12 İyon şehir devletinden olan Gemlik ve Erdek’in de kurucusu Kolofonlular tarafından kurulmuştur. Zaman zaman işgale uğrayan şehir, Makedonya Hükümdarı 5. Filip (Philippos) tarafından yıkılmış ve yerine, Apameia adı ile yeni bir şehir inşa edilmiştir. Bu şehir de işgale uğramış ve imar edilerek Montania adını almıştır. Mudanya adının buradan geldiği sanılmaktadır.

Mudanya, 1321 yılında Orhan Bey tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Mudanya Kasabası, Mondros Mütarekesi’nden sonra, önce İngiliz istilasına uğramıştır. Fakat Jandarma Onbaşısı Şükrü Çavuş’un İngiliz Deniz Piyadesi’nin çıkartma yaptığı iskelede İngiliz Ordusundan bir binbaşı ile bir eri öldürmesi üzerine bu işgal bir gün bile sürmemiştir. 25 Haziran 1920‘de gerçekleşen bu olaydan 11 gün sonra İngiliz ordusunun yerini Yunanlar almıştır. Düşman işgali altında 2 yıldan uzun süre kalan Mudanya, 12 Eylül 1922 günü Yunan işgalinden kurtulmuştur.

Türk Kurtuluş Savaşı‘nı sona erdiren anlaşma 3-11 Ekim 1922 tarihleri arasında yapılan konferans sonucunda Mudanya’da imzalanmış ve Mudanya Mütarekesi adını almıştır.

Ekonomi

Mudanya’da balıkçılık ayrı bir ekonomik kaynaktır.

Zeytincilik, ilçe halkının birinci derecede gelir kaynağıdır. Bağcılık, sebze ve meyvecilik, ayçiçeği, soğan ve tahıl gibi diğer tarımsal faaliyetler, az miktarda da olsa yapılmaktadır.

İlçede iş hacminin birçoğunu ithalat-ihracat işlemleri oluşturmaktadır. İthalat, hem deniz ve hem de karayoluyla gelen sanayi mamulleri ve yarı mamullerinden; ihracat ise Bursa Organize Sanayi bölgesinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının ürettikleri mamullerden ve gemilerle yapılan maden cevheri ihracatından meydana gelmektedir.

Marmara Denizi‘nin aşırı kirlenmesi sonucu balıkçılık sektöründe büyük gerileme olmuştur.

Yaz mevsiminin serin geçmesi nedeniyle turizm sezonu pek uzun sürmemektedir. Dış turizmin yanında, özellikle başta Bursa olmak üzere çevre il ve ilçelerden gelenlerin oluşturduğu günübirlik yerli turizm faaliyetleri yapılmaktadır. Bunun yanında kendi yazlık evlerinde kalanların sayısı da hayli fazladır.

Mudanya Orman Müdürlüğü bünyesinde 6 bin 380 hektar orman alanı bulunmaktadır. Genelde çam ve meşe ile meşe içindeki maki formundaki bitkilere rastlanır. Her yıl yaklaşık 1000 ster kâğıtlık odun Seka’ya, 500 ster lif yonga Bursa Sunta Fabrikası’na, 20 ton defne yaprağı da yağ imalatında kullanılmak üzere İzmir’e gönderilmektedir. Toplam orman ürünleri üretimi yıllık 13000 ster civarındadır (1 ster = 1 ).

Mudanya’da sanayi pek gelişmemiştir. Büyük sanayi kuruluşları olarak Prysmian, Bağcılar ve Yazaki fabrikaları ve yan sanayileri, 1991 yılında kurulan Küçük Sanayi Sitesi’nde çeşitli iş kollarında faaliyet gösteren 42 işyeri, Zeytinciler Hali’nde ise 50 adet dükkân bulunmaktadır. Ayrıca ilçede büyüklü küçüklü zeytin işleme tesisleri mevcuttur.

İlçenin zamanla artan popülerliği, feribot seferleri ile İstanbul’a erişiminin kolay olması ve deniz kıyısı olması insanların ilgisini çekmektedir.İlçede 2012 yılından beri kentleşme büyük oranda artmaktadır. İlçenin hemen hemen her mahallesinde lüks apartman site ve rezidans inşaatlarına rastlamak mumkundur.Giderek gelişen altyapısı ile Mudanya inşaat sektöründe hızla ilerlemektedir.

İlçenin en eski yerel gazetesi Mudanya’nın Sesi gazetesidir ve halen yayın hayatını sürdürmektedir.

İlçeye bağlı Güzelyalı semtinde açılan modern terminalle hızlı feribot aracılığıyla İstanbul’a 75 dakikada ulaşmak mümkün olmaktadır.

Nüfus

1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre Mudanya’da yaşayan kişi sayısı 16.683 kişiydi. Bunların büyük çoğunluğu (%71) Rumlardan oluşmaktaydı (11.757 kişi). Mudanya’daki Türk nüfusu ise 4.891 kişiydi (%29). Rum nüfus 1924 mübadelesinden sonra Yunanistan’a göçmüş, Halkidiki yarımadasında Nea Moudania (Νέα Μουδανιά, Yeni Mudanya) yerleşimini kurmuştur.

Mudanya ilçesinin nüfusu 2009 genel nüfus sayımına göre ise 68.954’dur. Bunun 35.000’i ilçe merkezinde, 19.149’i kasaba ve köylerde, 14.805’i ise Güzelyalı semtinde yaşamaktadır.

İlçe bağlısı olarak merkez hariç olmak üzere ilçe merkezine bağlı; 1 semt, 33 köy ve 11 mahalleden oluşmaktadır.

Yıl Toplam Şehir Kır
1965 25.247 6.849 18.398
1970 25.481 7.938 17.543
1975 26.938 8.399 18.539
1980 31.029 10.606 20.423
1985 32.042 12.152 19.890
1990 38.656 17.196 21.460
2000 53.965 20.682 33.283
2007 62.369 30.415 31.954
2008 65.899 47.178 18.721
2009 68.954 49.805 19.149
2010 71.671 52.325 19.346
2011 73.639 54.301 19.338
2012 75.344 56.153 19.191
2013 77.461 77.461 veri yok
2014 80.385 80.385 veri yok
2015 83.174 83.174 veri yok
2016 86.426 86.426 Veri yok

Tarihi binalar

  • Aydınpınar Köyü Kilisesi (Mudanya)
  • Dereköy Kilisesi (Mudanya)
  • Kumyaka Kilisesi (Mudanya)
  • Tahir Paşa Konağı (İlçe Kütüphanesi) (Mudanya)
  • Mütareke Evi Müzesi (Mudanya)
  • Şükrü Bey Yalısı (Mudanya)
  • Yahşi Bey Yalısı (Mudanya)
  • Hasanpaşa Hamamı (Mudanya)

Ulaşım

Mudanya ilçesine; Mudanya-Bursa
(Mudanya-Esentepe Kavşağı-Organize Sanayi) minibüsleri ile,

1/M Mudanya-Emek İstasyonu
2/GM Mudanya-Güzelyalı
2/M Mudanya-Mudanya Devlet Hastanesi
104 Mudanya İskelesi-Güzelyalı-Kurşunlu-Gemlik
2/U Mudanya İskelesi-Uludağ Üniversitesi
F/1 Mudanya İskelesi-Bursa Terminali
F/3 Mudanya İskelesi-Çekirge-Heykel-Teleferik otobüs hatları ile,
İstanbul’dan (Kabataş ve Büyükada) BUDO ile,
İstanbul‘dan (Kabataş, Kadıköy ve Yenikapı) İDO ile Güzelyalı’ya ve oradan 2/GM otobüsü veya Mudanya minibüsleri ile ulaşabilirsiniz.

 

 


Kaynak: Vikipedia
www.mudanya.bel.tr
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yakin-yerler-mudanya/feed/ 0
Yakın Yerler “Tirilye” Nerededir? https://www.muhasebenews.com/yakin-yerler-tirilye-nerededir/ https://www.muhasebenews.com/yakin-yerler-tirilye-nerededir/#respond Fri, 29 Mar 2019 17:30:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=53033 Tirilye

(Rumca: Τρίγλια, Triglia, Brylleion),
Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı beldedir.

 

Bir tarafta Marmara’nın sonsuz maviliği, diğer tarafta ise zeytin ağaçları ve tarihe tanıklık eden kültürel varlıkları ile Mudanya’nın incisi Tirilye… Tarih boyunca zeytini ile ünlü bir vadinin iki yamacında kurulmuş tarihi bir yerleşim olan Tirilye, kültür varlıklarıyla adını dünya sahnesine taşıyor. Bursa’ya 40, Mudanya’ya 11 kilometre uzaklıktaki Tirilye, Marmara Denizi’nin güneydoğusunda, çevresinde zeytinlikler bulunan bir vadinin iki yamacında kurulmuş tarihi bir yerleşimdir… Doğanın tüm güzelliklerini tek bir rota üzerinde gözler önüne seren Tirilye, yalnızca doğal güzelliğiyle anılmanın çok ötesinde bir öneme sahip.  Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı olan Tirilye, eski bir Rum yerleşimi. Türkiye’nin tarihi yapıları önemli ölçüde korunan nadir yerleşmelerinden biri olan Tirilye’ye girer girmez, büyüleyici bir tarihi atmosferle karşılaşıyorsunuz. Eski Rum evleri, kiliseler, camiler, çeşmeler, asırlık çınarlar adeta yıllar ötesinden sizlere sesleniyor. 325 yılında Nikaia’da (İznik) toplanan Birinci Ekümenlik Konsülü İncil ile ilgili konuları incelemeye alır. Toplantıya katılanlar arasında görüş ayrılıkları doğar. Muhalifler arasında bulunan Aya Yani, Aya Yorgi ve Aya Sorti adlarında 3 papaz, başpiskopos tarafından aforoz edilir. Kendilerine inanan yoldaşlarıyla birlikte Tirilye’ye gelen bu üç papaz, Tirilye’de manastırlar, kiliseler kurarlar. Tirilye’nin adının da zaman zaman Mirzaoba Mahallesi yakınlarındaki Papazini denilen mağarada inzivaya çekildikleri de rivayet edilen bu üç papazdan geldiği söylenir. Kurtuluş Savaşı’nda Yunan ordusunun yenilmesinden sonra, işgal sırasında onlara yardım eden buradaki Rumların büyük kısmı gemilerle Yunanistan’a gitmişler. Mübadele Antlaşması ile geride kalan çok az sayıdaki Rumla, Yunanistan’ın Girit, Selanik, Kavala, Drama gibi çeşitli yerlerinde yaşayan bir kısım Türkler karşılıklı olarak yer değiştirmişler. Tirilye’nin bulunduğu bölge tarih içinde Mysialılar, Traklar, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir. Eski kayıtlarda yerleşim “Bryllion”, “Trigleia”, “Trilye/Tirilye” isimleriyle anılan bu mahallenin adı 1900’lü yılların başında Mahmut Şevket Paşa kasabası olarak değiştirilmişse de yerleşim Tirilye olarak anılmaya devam etmiştir. 1963 yılında Zeytinbağı adını almış ve günümüzde tekrar eski adına kavuşmuştur. Tirilye tarih boyunca şarabı ve zeytini ile ünlü olmasının yanı sıra kültür varlıkları açısından da çok zengin bir yerleşim olarak ilgi çekiyor. Yüz yıllık tarihi konaklar, Rumlardan kalan üç manastır, yedi kilise, üç ayazma ve Ortodoks Rum mezarlığı bulunan Tirilye, Mudanya’nın önemli bir turizm değeri. Küçük bir yerleşmede bu sayıda dini yapının bulunması Trilye’nin önemli bir dini merkez olduğunu gösterirken,  İskele Caddesi ismi verilen ve üzerinde yaklaşık on beş adet ulu çınar ağacı bulunan cadde kentin bel kemiğini oluşturmakta, dükkanlar, kahveler, kent parkı gibi ortak mekanların çoğu bu caddede yer almaktadır. 

İlçenin batısında, 11 kilometre uzaklıkta, Marmara Denizi kıyısındadır. Bazı araştırmacılar Tirilye’nin Brylleion bağlı Tereia olduğunu iddia etmektedirler. Tirilye’nin kardeş şehirleri Yunanistandaki Rafina ve Nea Tirilya dır. Tirilye’nin bulunduğu bölge tarih içinde Misyalılar, Traklar, Antik Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından yönetilmiştir. 1330’da Osmanlı egemenliğine giren Tirilye’nin ismi 1909’da sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın suikast sonucu öldürülmesinden sonra “Mahmutşevketpaşa” kasabası olarak değiştirilmişse de yerleşim Tirilye olarak anılmaya devam etmiştir. 1963 yılında “Zeytinbağı” adını alan belde, 2012’de alınan bir kararla tekrar “Tirilye” adını almıştır.

Tarihçe

Eski pazar caddesi

1990 yıllarına ait olan bu fotoğrafta Fatih cami,Osmanlı hamamı ve liman gözükmektedir.

Tirilye, olasılıkla Mudanya’nın fethi ve Mirzeoba, Kaymakoba gibi Türkmen köylerinin kuruluşu evresinde (1321-1330 arasında) Osmanlılar tarafından ele geçirilmiştir. Fethinden sonra da Rumların çoğunluk olarak yaşadıkları bir yerleşim olma özelliğini korumuştur.

II. Bayezid döneminde İstanbul’dan 30 hane Türk’ün getirilerek yerleştirildiği ve eski kayıtlarda Kitai’nin iskelesi olarak anılmakta olan Tirilye, Osmanlı döneminde Rumların büyük çoğunlukla yaşadıkları zengin bir yerleşim yeri idi. Özellikle zeytin ve zeytinyağı dünyaca tanınmıştı. İpekböcekçiliği ve şarap üretimi ile balıkçılık da önemli uğraşlar arasında geliyordu.

1906 tarihli Hudavendigar Vilayeti Salnamesi’nde belde, şöyle tanıtılmaktadır:

Tirilye bucağı, Mudanya ilçesinin batısında ve Marmara Denizi kıyısındadır. Hoş bir havası vardır. Kasabada bir Cami-i şerif, bir İslam ve iki Hristiyan ilkokulu, yedi kilise ile eski eser niteliğinde üç manastır vardır. Kemerli denen kilisenin iç bölmelerinde bazı eski eserler bulunmaktadır. Başlıca üretimi zeytin, koza ve ev içi imalat sanayinden olarak çeşitli oda dokumalarından oluşmaktadır. Zeytin ürünü Doğu Rumeli ve Karadeniz kıyıları ile İskenderiye dolaylarına gönderilmektedir.

1909’da Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’nın öldürülmesi üstüne, bir süre “Mahmutşevketpaşa” adı verilen belde, kısa süre sonra yine eski adıyla anılır olmuştur.

Yunanistan’ın 1920–1922 arasında Bursa ve çevresini işgal altında bulundurduğu dönemde, Kral Konstantin tarafından ziyaret edilen (Eylül 1921) Tirilye, 13 Eylül 1922 günü Türk ordusunun gelmesi ile işgalden kurtarılmıştır.

Kurtuluş Savaşı sonrasında beldenin Rum halkından bir bölümü kendiliğinden, bir bölümü de Lozan’da varılan “Mübadele Anlaşması” gereğince Yunanistan’a göç etti. Onların yerine Selanik ve Girit’ten gelen Müslüman-Türk göçmenler beldeye yerleştirildi. Ayrıca Selanik, Usturumca, Dedeağaç, Serez, Tikveş, Karacaovalı ve Bulgaristan’dan gelen bazı göçmenler de bölgeye yerleştirildi.

1963’te “Tirilye” adı kaldırılarak yerine “Zeytinbağı” adı verildi. 2012’de ise Zeytinbağı ismi kaldırıldı ve beldenin ismi tekrar “Tirilye” oldu.

Tarihi yapılar

19. yüzyılın sonlarında beldede 19 yağhane, 2 hamam, 2 okul, 1 cami ile 7 kilise vardı. Trilye’de eski belgelerde geçen şu kiliseler vardı; H. Athanasios, H. Basileios, Hristos Soteros, H. Demetrios, H. Georgios Keto, H. Georgios Kyparissiotes, H. Marina, H. Parapoline, H. Paraskeve, H. Spyridon kiliseleri ile Madikkion ve Pelekete Manastırları.

Aziz Vasil Kilises (Kemerli Kilise)

1676’da gezgin Dr. John Covel tarafından hazırlanan el yazması bir belgede, kilisenin Panagia Pantobasilissa’ya (Bakire Meryem) adandığı belirtilir. İlk yapı, duvar tekniği ve başka özellikleri göz önünde bulundurularak 13. yüzyıl sonlarında yapıldığı kabul edilir. İlk tabaka freskolar’ı 14. yüzyıl başlarına,ikinci tabaka freskolar ise 18. yüzyıla (1723) tarihlendirilir. İstanbul Fener Rum Patrikhanesi’nin Bursa Metropolitliği’ne atadığı Elpidophoros Lambriniadis tarafından satın alındı. Restorasyondan sonra kilise olarak hizmet verecek.

Dündar Evi

Eski bir kilise binası olan Dündar Evi, Rumların bölgeyi terk etmesi ardından özel mülkiyet olmuştur. Bu gün halen konut olarak kiralanan bu eski kilisenin içinde 3 aile oturur. Ana giriş, kemerli taş bir kapıdandır. Giriş bölümü 3 katlıdır. Giriş katında pencereler küçük ve karedir. İkinci katta pencereler daha büyüktür ve dikdörtgendir. Üçüncü katta ise pencere üstleri kemerle tamamlanır.

Ahşap bir bina

Taş Mektep

Taş Mektep 1909 yılında yapılmış bir binadır. Kıbrıs Eski Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios’un bu okulda eğitim aldığı ifade edilir. Döneminin Batı mimarisini yansıtan Neo-klasik tarzda bir yapıdır.

İskele caddesinin batısındaki tepede bulunan yapının üzerindeki bir taş oymadaki yazıda “M. MYPIDHS APXITEKTWN 1909” (M. Miridis Arhitektoğn 1909) ifadesinden mimarı ve yapım yılı anlaşılabilir. (Akıncıtürk, 2000) Sonra dan İzmir Metropoliti olan Hrisostomos, bu okulda müdürlük yapmıştır. Bu bina 1924 tarihinde şehit, öksüz, yetim çocukların okudukları Dâr-ül Eytam (Öksüz Yurdu) olarak Kazım Karabekir Paşa tarafından açılmıştır.

Fatih Camii

Fatih Cami

Eski ismi Aya Todori olan ve kapısında Hicri 968, Miladi 1560 yazılı olan kilise, sonra dan Fâtih Câmii olarak değiştirilerek kullanıma açılmıştır. Girişinde Bizans sütun başlıklarına sahip yapının 19 metre yüksekliğinde kubbesi bulunmaktadır.

Camiye 4 adet başlıkları mâdenden yapılmış motiflerle süslü sütunların taşıdığı ahşap beşik bir çatı ile kapalı bir revaktan girilir. Kilise olarak yapılan binâda, mevcut mihrâbın üzeri yarım kubbe ile örtülüdür. Çift kademeli kasnağa oturan konik kubbe hâkim elemandır.

Medikion manastırı

Manastır; Bursa ili, Mudanya ilçesi, Tirilye’den Eşkel Limanı’na giden karayolunun üzerindedir. Kuzeybatısında Rum Mezarlığı yer alır. Yapı, ilk inşa edildiğinde Hagios Sergios’a adanmıştır. Ancak 11. yüzyılda adı değiştirilerek “Medikion Manastırı” olmuştur.

İlk olarak 8. yüzyılda kurulduğu bilinen ve çiftlik olarak kullanılan manastırın yalnızca duvarlarıyla, her birinin ağırlığı 200 kilo gelen görkemli giriş kapıları günümüze ulaşmış durumdadır.

Hagios Ioannes Theologos (Pelekete) Aya Yani Manastırı

709 yılında kurulduğu ve 1922 yılına kadar faaliyet gösterdiği bilinen manastırın günümüze yıkılmış kilisesi ve duvar kalıntıları ulaşmıştır.

Kilise kapalı Yunan haçı planlıdır. Kullanılan malzeme ve teknik özellikler incelendiğinde, yapının farklı dönemlerde yapıldığı görülmektedir. Doğu köşe odaları hizasından doğu bölüm Bizans;batı bölüm 19. yüzyıl özellikleri taşımaktadır.

Batheos Rhyakos Soteros Manastırı (Aya Sotiri)

Büyük ölçüde yıkılmış durumda olan manastırın bazı binaları mülk sahibi tarafından barınak olarak kullanılmaktadır.

Kilise doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı bir naos, doğuda eksenin kuzeyinde içten ve dıştan yuvarlak apsis,batıda bir nartekse sahiptir.

Osmanlı hamamı (Avlulu Hamam)

Avlulu Hamam Yavuz Sultan Selim tarafından yaptırlımıştır.
Fatih Cami yanında yer alır.

Hamam doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olup, peş peşe beş ayrı mekandan meydana gelmiştir. Hamamın girişi doğu duvarındadır. Soyunmalık ve onu izleyen mekan ayna tonozla örtülüdür. Buradan küçük bölümlere ve sıcaklığa geçilmektedir. Sıcaklık bölümü doğu-batı yönündeki bir sivri kemerle iki bölüme ayrılmış, üzerleri de kubbelerle örtülmüştür. Sıcaklığın çevresi Bursa üslubunda nişlerle çevrilmiş, bunların altına birer kurna yerleştirilmiştir. Ayrıca hamamın içerisine küçük dikdörtgen bir havuz yerleştirilmiştir.

Kültür Merkezi olarak kullanılmak üzere restore edilmektedir.

Kapanca Limanı

Tirilye’de Roma döneminden kalan Kapanca bölgesindeki antik liman her tarih döneminde en önemli kıyı ulaşımının stratejik odak noktası olmuştur.

Tarihsel kaynaklarda 9. yüzyıldan 14. yüzyıl başlarına dek Tirilye ve çevresinin ne durumda olduğuna ilişkin fazla bilgi yoktur. Ancak 1261 yılındaki Nimpheaum Anlaşması ile Bizans İmparatoru VIII. Mihail tarafından Cenevizlilere Marmara sahillerinde ticaret garantisi verilmesiyle Cenevizlilerin Appolonia Gölü kuzeyinden elde edilen tuz madeni ihracında Tirilye ve Apomeia (Mudanya) limanlarını kullandıkları belirlendiğinden,bu tarihlerde Tirilye’nin önemli bir liman kenti olduğu varsayılır. Burası ayrıca, bereketli topraklarından elde edilen ürünleri İstanbul’a Bizans İmparatorluğu’nun merkezine aktaran, kendi ticareti açısından da işlevsel önemi büyük olan bir liman kentidir.

Rum mezarlığı

Eşkel Limanı’na giden karayolunun üzerinde, merkeze 15 dakikalık yürüyüş mesafesindedir. Üzerindeki Yunanca yazılar ve büyük kapısı ile günümüze ulaşmıştır.

Tarihi çeşmeler

“Çifte çeşme”, “Çanaklı çeşme”, “Çarşı çeşmesi”, “Fatih cami çeşmesi”, “Sofalıçeşme” adlarıyla bilinen çeşmeler;, günümüzde sağlam olarak gelmiş tarihi çeşmelerdir.

Sofalı Çeşme

Tirilye de Bizans dönemine ait çeşmelerden biridir. Günümüze kadar korunan 70 tonluk sarnıca sahiptir. Eskipazar Caddesi üzerinde bulunur. Günümüzde restore edilmektedir. Üzerindeki mermer kabartmalar ilgi çekicidir. Bu kabartmalar Tirilyedeki eski Bizans dönemi yapılardada bulunur. Binanın hangi amaçla kullanıldığını gösterir. Sofalı Çeşme de su terazisi kullanılmıştır.

Eski Türk mezarlığı

Eski Türk mezarlığı, günümüze kadar ulaşamamıştır. Sokak adı olarak kalsa da bu yerler artık mezar değildir. Osmanlı dönemine ait mezar taşlarının nerede saklandığı ise bilinmemektedir. “Kabristan Sokak” olarak bu sokakların adı hala kullanılmaktadır.

Ekonomi

Belde merkezinde oturan nüfusun %80’i ticaretle uğraşır. Tuzlu zeytin, yağ, sabun ticareti başta gelmektedir. Tirilye’de tarım, oldukça gelişmiştir. En çok zeytin üretimi yapılır. Türkiye’nin en lezzetli sofralık zeytinlerinin yetiştiği yerlerdendir. Üstün kaliteli elma, armut ve şeftali üretimi de yapılmaktadır. Yetiştirilen sebzelerin başında fasulye, enginar, salatalık, domates, bezelye, patlıcan, biber gelir.

Hayvancılık ise beldeye yakın köylerde az, dağ köylerinde ise daha çoktur. Beldede tavukçuluk da yaygınlaşmaktadır. Balıkçılık da önemli bir gelir kaynağıdır. Tirilye sanayinde, zeytin imalatı büyük yer tutar. Tirilye, turizm bakımından I. derecede turistik hüviyete sahip bir beldedir.

Tirilye mutfağı

Kuluri

Tirilye zeytini dünyaca bilinen bir zeytin çeşididir. Paskalya çöreği ve cevizli lokum bayramlarda taş fırınlarda hazırlanır. Tirilye ev baklavası da bayramlarda hazırlanan özel bir baklava çeşididir. Özelliği hamurunun kalın olmasıdır. Ayrıca iç malzeme (özellikle ceviz) iç kısmına bol miktarda konulur. Tirilye kebabı bilinen yemekleri arasındadır. Bu kebab Bursa da ve Türkiye’nin birçok bölgesinde Tirilye kebabı olarak satılmaktadır. Deniz ürünleri bol miktarda tüketilir. Midye tava, balık kızartma ve buğlaması yine tüketilen gıdalar arasındadır. Tirlye’ye göçle gelen halklar kendi yemek kültürlerinide getirmiştir. Balkan ve Karadeniz mutfağının etkileri yemeklerde görülür. Tatar mutfağına ait cantık lokantalarda satılmaktadır. Tirilye’de fırınlarda kuluri (bir çeşit simit) yapılmakta ve satılmaktadır.

 


Kaynak: Vikipedia
http://www.mudanya.bel.tr/Mudanya-Hakkinda/12/tirilye/nostalji-sokaklar.html
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yakin-yerler-tirilye-nerededir/feed/ 0