montaj – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Tue, 23 Jul 2024 09:15:07 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Yurt dışında taşeron firma olarak yapılan inşaat montaj işinin vergilendirilmesi ve belge düzeni https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-taseron-firma-olarak-yapilan-insaat-montaj-isinin-vergilendirilmesi-ve-belge-duzeni/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-taseron-firma-olarak-yapilan-insaat-montaj-isinin-vergilendirilmesi-ve-belge-duzeni/#respond Tue, 23 Jul 2024 09:15:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152876 T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

93767041-125[6130224742]-124787

14.09.2022

Konu

:

Yurt dışında taşeron firma olarak yapılan inşaat montaj işinin vergilendirilmesi ve belge düzeni.

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Şirketinizin … enerji iletim ve trafo merkezi inşaat işini alt yüklenici olarak yapacağı, ilgili ülkenin içinde bulunduğu hukuki ve siyasi durum nedeniyle şube, iş yeri, temsilcilik gibi yerlerin açılması ile ilgili herhangi bir başvuru yapılamadığı belirtilerek, iş yerinin oluşumu açısından yurt dışında kurulan şantiye veya montaj sahasının iş yeri sayılıp sayılamayacağı, söz konusu işten elde edilen kazancın adı geçen ülkede şube kuruluşu yapılamadığından 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 5/1-h bendi kapsamında istisna kazanç olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, söz konusu inşaat ve montaj işleri ile ilgili gelir, gider, ödeme ve tahsilat işlemleri için merkez şubeler cari hesabının kullanılıp kullanılamayacağı, bunun mümkün olmaması halinde bu işle ilgili gelir ve giderlerin merkez kayıtlarında gelir ve gider olarak takip edilmesinin istisnaya engel olup olmayacağı ve Şirketinizce … müşteri adına proforma hakediş faturaları düzenlenip düzenlenemeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun

– 156 ncı maddesinde, “Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.“,

– 159 uncu maddesinde, “Aynı teşebbüs veya işletmeye dahil bulunan iş yerlerinin sayısında vukua gelen artış veya azalışları mükellefler vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.”

hükümlerine yer verilmiştir.

Söz konusu 156 ncı madde hükmüne göre, mükelleflerin ticari, sınai ve zirai faaliyetlerini sürdürdükleri yerlerin iş yeri özelliğini taşıyabilmesi için bu yerlerin “faaliyetin icrasına tahsis edilmesi” veya faaliyetin icra edildiği “yer” olma özelliğini taşıması şarttır.

Bu itibarla, inşaat şantiyeleri Kanunda sayılan ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan iş yeri kapsamında yer almakta olup, inşaat şantiyelerinin geçici veya sürekli olarak kurulması bunların iş yeri vasfını değiştirmemektedir. Ayrıca, somut durumda, söz konusu inşaat şantiyesi için Kanunun 159 uncu maddesi uyarınca ilgili bildirimin vergi dairesine yapılması gerektiği açıktır.

Diğer taraftan mezkur Kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların tevsikinde kullanılabilecek belgeler aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde veya Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak yayımlanan ikincil mevzuatta düzenlenmiştir. Dolayısıyla, satıcı tarafından alıcı adına düzenlenen ve yapılan anlaşma ile ilgili her türlü detayı gösteren bir belge mahiyetinde olan proforma fatura, Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca düzenlenmesi zorunlu bir belge olmadığından, proforma fatura düzenlenip düzenlenemeyeceği hususunda Başkanlığımızca herhangi bir değerlendirme yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinde; “Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun “İstisnalar” başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde de, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen kazançların kurumlar vergisinden müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.

Konuya ilişkin olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;

-“5.9. Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlarda istisna” başlıklı bölümünde ise;

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanarak Türkiye’de genel sonuç hesaplarına aktarılan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

Bu istisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir.

-“5.9.2. Yurt dışında yapılan inşaat işleri nedeniyle, merkez ve şube arasındaki cari hesapların değerlemesi” başlıklı bölümünde ise; “Yurt dışında yapılan inşaat işleri ile ilgili olarak Türkiye’deki merkez ile yurt dışındaki işyeri arasında ortaya çıkan ilişkilerde yurt dışındaki işyerine Türkiye’den fatura kesilmek suretiyle yapılan ve o işyerinde maliyet veya gider olarak kabul edilen mal ve hizmet hareketleri ile yurt dışındaki işyeri ile Türkiye’deki merkez arasındaki para hareketlerinin ayrı ayrı hesaplarda izlenmesi ve değerlemenin buna göre yapılması gerekmektedir.

….”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; tahsil edilecek hak edişler için genel merkezinizden kesilecek faturalara söz konusu tahsilatın yurt dışında yapılan inşaat işi ile ilgili olduğu hususunda şerh düşülmesi şartıyla, kurumunuzun münhasıran bu işten elde edeceği ve Türkiye’deki genel sonuç hesaplarına intikal ettireceği kazançların Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendine göre kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, … devletinin içinde bulunduğu koşullar nedeniyle henüz şube kuruluşunun yapılamamış olması ve … şube açılışınız yapılana kadar söz konusu işle ilgili gelir giderlerin merkez kayıtlarında izlenmesi (merkez ve şube hesaplarının ayrı ayrı alt kodlarda izlenmesi ve hesapların birbirleriyle ilişkilendirilmemesi şartıyla) alt yüklenici olarak bu işten elde edeceğiniz kazancın kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına engel teşkil etmeyecektir. Bununla birlikte, yurt dışındaki bahse konu işin Şirketiniz tarafından alt yüklenici olarak yürütüldüğünün ilgili makamlardan alınacak belgelerle talep edildiğinde tevsik edilmesi gerektiği tabiidir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-taseron-firma-olarak-yapilan-insaat-montaj-isinin-vergilendirilmesi-ve-belge-duzeni/feed/ 0
Yurt dışında montaj işinde çalışan personele yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna olup olmadığı https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-montaj-isinde-calisan-personele-yapilan-ucret-odemelerinin-gelir-vergisinden-istisna-olup-olmadigi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-montaj-isinde-calisan-personele-yapilan-ucret-odemelerinin-gelir-vergisinden-istisna-olup-olmadigi/#respond Tue, 28 May 2024 07:24:54 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=151632

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

E-62030549-120[23/19-2023]-530082

24.04.2024

Konu

:

Yurt dışında montaj işinde çalışan personele yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna olup olmadığı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketinizin yurt dışında proje bazında orta ve yüksek gerilim kablo başlık montajı, orta ve yüksek gerilim bağlantı kutuları montajı, orta ve yüksek gerilim test hizmeti, süpervizyon hizmeti, bakım ve onarım hizmeti faaliyetinde bulunduğu, bu konularda şirketinizde çalışan mühendis ve teknikerleri proje süresince dünyada birçok ülkeye göndermekte olduğunuz, proje süresinin işin gereklerine göre değişkenlik gösterdiği, yurt dışı kazançlarınızın hizmet ihracı olarak vergilendirildiği, ihracat bedellerinin yurt içi banka hesaplarına gönderildiği ve yurt dışında şubeniz veya irtibat büronuzun bulunmadığı belirtilerek yurt dışı onarım, montaj ve teknik hizmetlerde çalışan personelinize yurt dışında montaj sırasındaki çalışmaları karşılığında yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;

– “Ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde, “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.

…”,

– “Vergi tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre,

vergi tevkifatı yapılır.

…”

hükümlerine yer verilmiştir.

Öte yandan, aynı Kanunun 23 üncü maddesinde gelir vergisinden istisna olan ücretlere yer verilmiş olup maddenin birinci fıkrasına 3/11/2022 tarihli ve 7420 sayılı Kanunun 2 nci maddesi ile eklenen (19) numaralı bendinde, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir.

Konu ile ilgili olarak yayımlanan 322 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “Yurt Dışı İnşaat, Onarım, Montaj İşleri ile Teknik Hizmetlerde Çalışan Hizmet Erbabına Yapılan Ücret Ödemelerinde İstisna” başlıklı üçüncü bölümünün “İstisnanın kapsamı, yararlanma şartları ve uygulaması” başlıklı 6 ncı maddesinde;

(1) 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasına 7420 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle eklenen (19) numaralı bentle, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleriyle teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, fiilen yurt dışındaki çalışmaları karşılığı işverenin yurt dışı kazançlarından karşılanarak 1/12/2022 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) yapılan ücret ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmiştir.

(2) Hizmet erbabına yapılan ücret ödemelerinin gelir vergisinden istisna edilebilmesi için;

a) Hizmet erbabının, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerde çalışması,

b) Hizmetin hizmet erbabınca fiilen yurt dışında verilmesi,

c) Hizmet erbabına yapılacak ödemenin yurt dışı kazançlardan karşılanması,

gerekmektedir.

(3) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmetlerle ilgili olmak ve fiilen yurt dışında bulunarak hizmet verilmesi kaydıyla yönetim, idare, muhasebe ve benzeri hizmetlerde çalışanlar da söz konusu istisnadan faydalanabilecektir.

(4) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleriyle teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına yurt dışı şube tarafından yapılan ücret ödemeleri tevkifata tabi tutulmayacağı gibi gelir vergisinden istisna edilen bu gelirler için hizmet erbabınca yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

(5) Yurt dışında çalışan hizmet erbabının ücretlerinin yurt dışı şube adına Türkiye’deki şirket (merkez) tarafından ödenmesi istisnanın uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir. Bu durumda, Türkiye’deki şirket (merkez) tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılmayacağı gibi söz konusu ücret gelirleri için hizmet erbabı tarafından da yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

(8) Yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleriyle teknik hizmetlerde çalışan hizmet erbabına, gerek şube gerekse şube adına merkez tarafından ödenen ücretler yurt dışı kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınacak olup Türkiye’deki şirket (merkez) tarafından gider olarak dikkate alınamayacaktır.

” açıklamaları yer almaktadır.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden ve Başkanlığımızca yapılan araştırmadan şirketinizin ana faaliyet konusunun yüksek gerilim bağlantı kutularının üretimi olduğu, bunun dışında kablo kelepçeleri, saha projelerinde kullanılan bakır ekler, bakır ek muhafazaları ve polyester muhafaza kutuları,  kısmi deşarj ölçüm sistemleri ve orta gerilim aksesuarları da ürettiğiniz, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bu ürünleri satın alan müşterilerinize söz konusu ürünlerin montajı, bakım ve onarım konusunda hizmet verdiğiniz anlaşılmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, satmış olduğunuz ürünlerin yanında sunmuş olduğunuz montaj, bakım ve onarım hizmetlerinin esas itibarıyla satmış olduğunuz ürünlerin bir parçası olduğu, bu hizmetlerin sunumu için yurt dışında şubeniz veya irtibat büronuzun bulunmadığı ve montaj hizmetinde çalışanlara ödenen ücretlerin yurt dışı şube kazancı niteliği taşımadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde satılan ürünlere ilişkin montaj hizmetlerini ifa eden personele ödemekte olduğunuz ücretlerin Gelir Vergisi Kanununun 23’üncü maddesinin birinci fıkrasının (19) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmamaktadır.


Kaynak: GİB ÖZelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-montaj-isinde-calisan-personele-yapilan-ucret-odemelerinin-gelir-vergisinden-istisna-olup-olmadigi/feed/ 0
Yurt Dışı Şube Kazançlarında Kurumlar Vergisi İstisnası https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-sube-kazanclarinda-kurumlar-vergisi-istisnasi-4/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-sube-kazanclarinda-kurumlar-vergisi-istisnasi-4/#respond Tue, 02 Apr 2024 06:37:36 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=150266

Yurt Dışı Şube Kazançları İstisnası

Kurumların yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri kurum kazançları, belli şartlar altında kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

İstisnadan yararlanılabilmesi için, yurt dışında bulunan iş yerleri veya daimi temsilciler aracılığıyla elde edilen kurum kazançlarının;

Doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,

Elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması,

İştirak edilen şirketin ana faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini, sigorta hizmetlerinin sunulması veya menkul kıymet yatırımı olması durumunda, bu kazançların doğduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında (2023 hesap dönemi için %25) gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,

gerekmektedir.

Yurt Dışında Yapılan İnşaat, Onarım, Montaj İşleri ile Teknik Hizmetlerden Sağlanan Kazançlarda İstisna

Yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

İstisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir.

 


Kaynak: GİB Rehber
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-sube-kazanclarinda-kurumlar-vergisi-istisnasi-4/feed/ 0
Yurt Dışında Yapılan İnşaat, Onarım, Montaj İşlerindeki Kurumlar Vergisi İstisnası https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilan-insaat-onarim-montaj-islerindeki-kurumlar-vergisi-istisnasi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilan-insaat-onarim-montaj-islerindeki-kurumlar-vergisi-istisnasi/#respond Mon, 10 Apr 2023 07:58:17 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141470 Yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

İstisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir.

 


Kaynak: GİB REHBER
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilan-insaat-onarim-montaj-islerindeki-kurumlar-vergisi-istisnasi/feed/ 0
Yurt Dışında Yapılan İnşaat, Onarım, Montaj İşleri ile Teknik Hizmetlerden Sağlanan Kazançlarda Kurumlar Vergisi İstisnası https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilan-insaat-onarim-montaj-isleri-ile-teknik-hizmetlerden-saglanan-kazanclarda-kurumlar-vergisi-istisnasi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilan-insaat-onarim-montaj-isleri-ile-teknik-hizmetlerden-saglanan-kazanclarda-kurumlar-vergisi-istisnasi/#respond Sat, 01 Apr 2023 08:34:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=141087 Yurt Dışında Yapılan İnşaat, Onarım, Montaj İşleri ile Teknik Hizmetlerden Sağlanan Kazançlarda İstisna

Yurt dışında bulunan işyerleri veya daimi temsilcileri aracılığıyla yapılan ve yurt dışında vergilendirilen inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançlar, herhangi bir koşula bağlanmaksızın kurumlar vergisinden istisna edilmiştir

İstisnanın uygulanması açısından, yurt dışında yapılan inşaat, onarım, montaj işleri ile teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiye’ye getirilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Söz konusu kazançların Türkiye’de genel sonuç hesaplarına intikal ettirilmesi istisnadan yararlanılması için yeterlidir.

 


Kaynak: GİB REHBER
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disinda-yapilan-insaat-onarim-montaj-isleri-ile-teknik-hizmetlerden-saglanan-kazanclarda-kurumlar-vergisi-istisnasi/feed/ 0
Halı montajı işçiliği faturalarında KDV oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/hali-montaji-isciligi-faturalarinda-kdv-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/hali-montaji-isciligi-faturalarinda-kdv-orani-nedir/#respond Sat, 11 Dec 2021 00:30:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118678 Yurt dışındaki bir halı montaj işçiliği işlemimiz için, yurt içinden bir firmadan hizmet alınacaktır. Bu hizmet için tarafımıza fatura kesilecektir. Bu faturada KDV uygulanacak mı?

Yurt içinde düzenlenen faturada % 18 KDV hesaplanacaktır. Montaj işçiliği için KDV tevkifat hesaplanmaz. KDV Tevkifatına tabi olacak işlemler için aşağıdaki linki inceleyiniz. 

https://archive.ismmmo.org.tr/docs/mevzuat/PratikBilgiler/2021_vergi/10.pdf

KDV Kanun 

Mal ve Hizmet İhracatı

Madde 11

Aşağıdaki teslim ve hizmetler vergiden müstesnadır:

a) İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler, serbest bölgelerdeki müşteriler için yapılan fason hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye’de verilen roaming hizmetleri,[1]

b) Türkiye’de ikamet etmeyen yolcuların satınalarak Türkiye dışına götürdükleri malların teslimi anında Katma Değer Vergisi tahsil edilir. Ancak gümrükten malın çıkışı anında fatura veya belgenin ibrazında tahsil edilen Katma Değer Vergisi iade olunur.

Türkiye’de İkametgâhı, işyeri, kanuni ve iş merkezi bulunmayanların taşımacılık faaliyetlerine ilişkin olarak satın alacakları mal ve hizmetler ile fuar, panayır ve sergilere katılımları dolayısıyla satın alacakları mal ve hizmetler nedeniyle ödedikleri katma değer vergisi, karşılıklı olmak kaydıyla iade edilir.

14/7/2004 tarihli ve 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan sinematografik eserlere ilişkin yabancı yapımcılar tarafından satın alınacak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde yer alan ve ilgili yılda uygulanmakta olan haddin üzerindeki mal ve hizmetler nedeniyle ödenen katma değer vergisi yapımcılara iade olunur.

Maliye Bakanlığı iadeden faydalanacak mal ve hizmetler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir.[2]

c) İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.

Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.

İhracatın yukarıdaki şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte tahsil olunur. Ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilmemesi halinde, tecil edilen vergi tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edilir.

Tecil veya terkin edilen bu veriler hakkında ihracatçılar bakımından bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uygulanmaz.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek Katma Değer Vergisi, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamaz.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilmesi gereken Katma Değer Vergisi, ihracat işlemlerinin tamamlanmasından sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi miktarı, mükellefin ilgili dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese edilmek suretiyle hesaplanır.

İhracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içinde gerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren onbeş gün içinde başvuran ihracatçılara, Maliye Bakanlığınca veya Bakanlığın uygun görmesi halinde vergi dairelerince üç aya kadar ek süre verilebilir.[3]

  1. Maliye ve Gümrük Bakanlığı, Katma Değer Vergisi tahsil edilmeden teslim edilecek mal miktarını; ihracatçı ve ihracatçıya mal teslim edenlerin her biri için, bir önceki yıl iş hacmi, cari yıldaki işlemler ve vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla gerekli görülen hallerde sınırlamaya ve bu istisnaların uygulamasına ilişkin usul ve esaslar ile istisnanın uygulanacağı asgari miktarları tespite yetkilidir.[4]

[1]5766 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin e bendi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 6/7/2008) Değişmeden önceki hali “İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler ve karşılıklı olmak şartıyla uluslararası roaming anlaşmaları çerçevesinde yurt dışındaki müşteriler için Türkiye’de verilen roaming hizmetleri,”

4842 sayılı Kanunun 21 inci maddesi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 1/5/2003) Değişmeden önceki hali “İhracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetler,”

[2] 5904 sayılı Kanunun 11 inci maddesi ile 3 üncü paragraf eklenmiştir. (Yürürlük 3/7/2009)

4731 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile iki ve üçüncü fıkralar eklenmiştir. (Yürürlük 30/12/2001)

[3] 5228 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi ile,  bendin beşinci fıkrasında yer alan “ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan miktardan” ibaresi “ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan” ibaresi ile değiştirilmiştir. (Yürürlük 1/8/2004)

4842 sayılı Kanunun 21 inci maddesi ile üçüncü alt bentte yer alan “gecikme zammının % 50 fazlası ile birlikte” ibaresi “gecikme zammıyla birlikte” ibaresi ile değiştirilmiş bendin sonuna hüküm eklenmiştir. (Yürürlük 1/5/2003)

3297 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle eklenmiştir. (Yürürlük 20/6/1986)

[4]3297 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değiştirilmiştir. (Yürürlük 20/6/1986) Değişmeden önceki hali “Bu istisnaların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile istisnanın uygulanacağı asgari miktarları tespite Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilidir.”

KDV

İhracat Teslimi ve Yurt Dışındaki Müşteriler İçin Yapılan Hizmetler

Madde 12

Bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır:

a) Teslim yurt dışındaki bir müşteriye veya bir serbest bölgedeki alıcıya veya 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 95 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre faaliyette bulunan gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına ya da yetkili gümrük antreposu işleticisine yapılmalı veya mallar yetkili gümrük antreposu işleticisine tevdi edilmelidir.[1]

b) Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da gümrüksüz satış mağazalarında satılmak üzere bu mağazalara veya bunların depolarına veya yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır. Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurt dışındaki alıcı adına hareket eden yurt içindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi durumu değiştirmez.

Yetkili gümrük antrepoları ile buralarda düzenlenmesi zorunlu belgeleri belirlemeye, konulacak malın cinsi ve miktarı ile bunların antrepoda bekleme sürelerine ilişkin olarak sınırlama getirmeye, Gümrük Müsteşarlığının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Yetkili gümrük antrepolarının işleyişine ilişkin olarak bu fıkra uyarınca belirlenen esaslara uyulmaması halinde ziyaa uğratılan vergi, buna ilişkin olarak kesilecek ceza ve hesaplanacak gecikme faizinin ödenmesinden katma değer vergisi iadesi alanla birlikte antrepo işleticisi de müteselsilen sorumludur.[2]

Yurt dışındaki müşteri tabiri; ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan alıcılar ile yurtiçinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade eder. Bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Hizmetler yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.

b) Hizmetten yurt dışında faydalanılmalıdır.

3) Fason hizmetlerin serbest bölgelerdeki müşterilere yapılmış sayılması için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır.

a) Fason hizmet serbest bölgelerde faaliyet gösteren müşteriler için yapılmış olmalıdır.

b) Fason hizmetten serbest bölgelerde faydalanılmalıdır.[3]


Kaynak: İsmmmo, KDV Kanunu
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hali-montaji-isciligi-faturalarinda-kdv-orani-nedir/feed/ 0
Avukatların belediyelerden aldıkları avukatlık ücreti için düzenleyecekleri makbuzlarda stopaj hesaplanmalı mıdır? https://www.muhasebenews.com/avukatlarin-belediyelerden-aldiklari-avukatlik-ucreti-icin-duzenleyecekleri-makbuzlarda-stopaj-hesaplanmali-midir/ https://www.muhasebenews.com/avukatlarin-belediyelerden-aldiklari-avukatlik-ucreti-icin-duzenleyecekleri-makbuzlarda-stopaj-hesaplanmali-midir/#respond Tue, 25 May 2021 00:15:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108886 Mükellef tevkifatlı fatura kesen reklam panosu şirketine montaj faaliyeti konusunda hizmet vermektedir. Faturayı reklam şirketine kesmektedir. Bu işleme dair KDV oranı ve tevkifat tabi hakkında bilgi alabilir miyim?

Uygulanacak KDV oranı % 18’dir. KDV tevkifatı hesaplanmaz.

Bir avukat müşterim kamulaştırma sonucu belediyeden müvekkili adına açtığı davayı kazandı. Belediyeden karşı vekalet ücreti aldı. Belediyeden alacağı karşı vekalet ücretinde stopaj hesaplanacak mı?

% 20 GV stopajı yapılacaktır.

Mahkeme kararı gereğince avukatlara ödenen vekâlet ücretlerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni hk.

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunu Gelir Vergileri Gurup Müdürlüğü

   

 

Sayı : 90792880-155.01.05.02[5575]-E.254161 05.10.2020
Konu : Mahkeme kararı gereğince avukatlara ödenen vekâlet ücretlerinin vergilendirilmesi ve belge düzeni hk.  

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, … Ltd. Şti. avukatı olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne açılan davaya istinaden Adana … İdare Mahkemesinin ../…/2017 tarihli ve Esas No:…, Karar No:… sayılı kararı ile yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiğinden bahisle, mahkeme kararı gereğince tarafınıza ödenen vekâlet ücretinin vergilendirilmesinde belge düzeni ve Gelir Vergisi Kanunu, Damga Vergisi Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu uygulamaları hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

A) GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, “Ücret, işvere tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin serbest meslek kazancı niteliğinde olması nedeniyle serbest meslek kazancı hükümlerine göre vergilendirilmesi, bir işverene bağlı ve tabi olarak hizmet sözleşmesine istinaden çalışan avukatlara işvereni aracılığıyla ödenen vekalet ücretlerinin ise ücret hükümlerine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.

Anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçilerin maddede bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaları gerektiği hüküm altına alınmış olup, aynı fıkranın; (1) numaralı bendinde, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre, (2) numaralı bendinde, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 7194 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesine ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen üçüncü fıkrasında, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini (icra ve iflas müdürlüklerine yatırılanlar dâhil) ödeyenler tarafından gelir vergisi tevkifatı yapılacağı” hükmüne yer verilmek suretiyle, mahkemelerce veya icra ve iflas müdürlüklerince karşı tarafa yükletilen, avukatlara ait olan ve serbest meslek kazancına dahil edilmesi gereken vekalet ücretleri üzerinden, kimlerin tevkifat yapmakla yükümlü olduğu hususuna açıklık kazandırılmıştır.

27/5/2020 tarihli ve 31137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 311 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin sekizinci bölümünde, konu ile ilgili olarak ayrıntılı açıklama ve örneklere yer verilmiştir. Anılan Tebliğin “Vekalet ücretlerinde vergi tevkifatı uygulaması” başlıklı 25 inci maddesinde,

“(1) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında gelir vergisi tevkifatı yapmaya mecbur olan kişi ve kurumlar belirtilmiş ve aynı maddenin birinci fıkrasının; (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen ücretlerden 103 üncü ve 104 üncü maddelere göre, (2) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemeler üzerinden 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

(2) 7194 sayılı Kanunla yapılan düzenlemeyle, mahkemelerce veya icra ve iflas müdürlüklerince karşı tarafa yükletilen, avukatlara ait olan ve serbest meslek kazancına dahil edilmesi gereken vekalet ücretleri üzerinden, kimlerin tevkifat yapmakla yükümlü olduğu hususuna açıklık kazandırılmıştır. Buna göre, 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılanlar tarafından 2004 sayılı Kanun ile 1136 sayılı Kanun uyarınca karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin;

a) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından doğrudan avukata ödendiği durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından,

 b) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından avukata ödenmek üzere icra ve iflas müdürlüklerine yatırıldığı durumlarda, borçlu (davayı kaybeden) tarafından,

 c) Borçlu (davayı kaybeden) tarafından alacaklı (davayı kazanan) tarafa ödendiği durumlarda, alacaklı (davayı kazanan) tarafından avukata ödeme yapılması esnasında,

gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

(3) 193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında sayılmayanlar, diğer bir ifadeyle tevkifat yükümlülüğü bulunmayanlar tarafından yapılan vekalet ücreti ödemeleri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.

(4) Vekalet ücretini ödemekle yükümlü olanlarca, ücretli olarak çalışan avukatların işverenlerine yapılan vekalet ücreti ödemelerinden tevkifat yapılmayacak, işverenin vekalet ücretini avukata ödemesi esnasında ise işverence ücret hükümlerine göre tevkifat yapılacaktır.

(5) Mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir. Bu durumda gelir vergisi tevkifatının KDV hariç tutar üzerinden yapılması gerektiği tabiidir.

…..” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Adana … İdare Mahkemesinin …/…/2017 tarihli ve E:…, K:… sayılı kararına istinaden tarafınıza yapılan 1.500 TL vekalet ücretine yönelik söz konusu kararda “KDV hariç” şeklinde bir ifade yer almadığından, bu tutarın KDV dahil olduğunun kabul edilmesi ve bu tutardan iç yüzde yöntemiyle hesaplanacak KDV düşüldükten sonra kalan tutar üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

 B) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

3065 sayılı KDV Kanununun;

 -1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu; ticari, sınaî, ziraî faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre tespit edileceği;

 -4/1 inci maddesinde, hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebileceği,

 -8 inci maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların KDV mükellefi olduğu,

-20 nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

 -27/5 maddesinde ise serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa hizmet bedelinin bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı

hüküm altına alınmıştır.

KDV Genel Uygulama Tebliğinin “I/B-4.Avukatlık Ücretleri” başlıklı bölümünde; mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesinin KDV’nin konusuna girmeyeceği, ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden avukatlık ücretinin serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olduğu, avukatların aldıkları bu para için düzenleyecekleri serbest meslek makbuzunda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterecekleri; mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edileceği ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV’nin düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterileceği açıklanmıştır.

 Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, mahkeme kararı ile hükmolunan ve karşı taraf avukatı olarak tarafınıza ödenen vekâlet ücretleri serbest meslek kazancı kapsamında olup, 3065 sayılı KDV Kanununun 1/1 inci maddesine göre KDV’ye tabi olacaktır.

C) VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; “Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.” hükmü yer almakta olup, söz konusu kayıtların aynı Kanunun 229 uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Aynı Kanunun 236 ncı maddesinde, serbest meslek erbabının mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hüküm altına alınmıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, davayı kaybeden Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından doğrudan tarafınıza ödenen vekalet ücreti için tarafınızca söz konusu Genel Müdürlük adına serbest meslek makbuzu düzenlenmesi gerekmektedir.

D- DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; 3 üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kâğıtları imza edenler olduğu, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kâğıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği; 8 inci maddesinde, bu Kanunda yazılı resmi daireden maksadın, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğu, bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmelerin resmi daire sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “IV. Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı bölümünün 1/a fıkrasında, resmi daireler tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ödemeler (avans olarak yapılanlar dahil) nedeniyle, kişiler tarafından resmi dairelere verilen ve belli parayı ihtiva eden makbuz ve ibra senetleri ile bu ödemelerin resmi daireler nam ve hesabına, kişiler adına açılmış veya açılacak hesaplara nakledilmesini veya emir ve havalelerine tediyesini temin eden kağıtların nispi damga vergisine tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan, 30 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinde, damga vergisinin katma değer vergisi hariç olmak üzere sadece işin bedeli üzerinden hesaplanması, katma değer vergisi dahil edilerek düzenlenen kağıtlardan alınması icap eden damga vergisinin ise katma değer vergisi tutarı düşüldükten sonra kalan meblağ üzerinden hesaplanması gerektiği belirtilmiştir.

Buna göre, mahkeme kararı gereğince 488 sayılı Kanuna göre resmi daire olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü aleyhine hükmedilen avukatlık vekalet ücretinin adı geçen kurum tarafından karşı taraf avukatına ödenmesine ilişkin düzenlenen kağıtların, KDV hariç ihtiva ettiği tutar üzerinden 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun IV/1-a fıkrası kapsamında damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.


Kaynak: İsmmmo
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/avukatlarin-belediyelerden-aldiklari-avukatlik-ucreti-icin-duzenleyecekleri-makbuzlarda-stopaj-hesaplanmali-midir/feed/ 0
Yurtdışından aldığımız alan adı için KDV ve Stopaj bildiriminde bulunmalı mıyız? https://www.muhasebenews.com/yurtdisindan-aldigimiz-alan-adi-icin-kdv-ve-stopaj-bildiriminde-bulunmali-miyiz/ https://www.muhasebenews.com/yurtdisindan-aldigimiz-alan-adi-icin-kdv-ve-stopaj-bildiriminde-bulunmali-miyiz/#respond Sun, 11 Oct 2020 13:30:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94030 Türkiye kurulmuş bir limited şirket yurtdışında mukim (dar mükellef) bir kişiden internet alan adı (gayrimaddi hak) satın almak istiyor. Alan adını satacak kişi mükellef değilse banka aracılığı ile ödediğimiz bedel üzerinden stopaj/KDV vergilendirme usulü hakkında bilginize ihtiyacım vardır. Şayet kişi mükellef ise yani bize fatura kesecekse nasıl bir uygulama olmalıdır?

DV AÇISINDAN

KDV Genel Tebliğine göre ; “Türkiye’ye getirilen hizmet, Türkiye’deki firmanın Türkiye’deki faaliyeti ile ilgili ise, hizmetten Türkiye’de faydalanılmıştır; hizmet Türkiye’deki faaliyetlerle ilgili değilse, sonuçları Türkiye dışında doğuyorsa Türkiye’de faydalanılmamıştır.” şeklinde açıklamak mümkündür. KDV Genel Tebliği’nde, yurt dışından sağlanan hizmetlere ait KDV’nin hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği açıklanmıştır.

Dolayısıyla yurt dışından sağlanan ve KDVK’nın 1/2. maddesine göre hizmet ithali kapsamında değerlendirilen işlemlere ait KDV’nin, hizmetten yararlanan Türkiye’ de mukim kişi ve kuruluşlarca sorumlu sıfatıyla verilecek olan 2. no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilerek bağlı bulunulan vergi dairesine ödenmesi, 1 no.lu KDV beyannamesinde de gösterilerek indirilmesi mümkün olacaktır.

Faydalanma Türkiye’de olmak ve KDV’yi önleyen özel bir hüküm bulunmamak kaydıyla;

-Yurt dışından teknik hizmet, montaj hizmeti veya danışmanlık hizmeti alınması,

– Yurt dışından Gayrimenkul ve gayrimaddî hak alınması veya kiralanması (know-how, marka vs.),

– Yurt dışından kiralanmış menkulün (meselâ bir iş makinesinin) Türkiye’ye getirilip kullanılması,

– Yurt dışından yazılım hizmeti alınması,

– Yurt dışından tamir-bakım hizmeti alınması,

– Yurt dışından yapılan mal tedarikine bağlı vade farkları, -Bir yurt dışı firmanın personeli olan kişinin, geçici süreyle Türkiye’de görev yapması gibi hizmetler KDV sorumluluğu gerektirmektedir.

  Yurt dışından alınan bir hizmette KDV sorumluluğunun doğmaması için;

– Bu hizmet, KDV’nin konusuna girmeyen bir hizmet olmalıdır,

– Hizmet, Türkiye’ye ithal edilmemiş (Türkiye’de icra edilmemiş ve Türkiye’de faydalanılmamış) olmalıdır, -İthal edilen hizmet, KDV istisnasına konu bir hizmet olmalıdır. Yurt dışından alınan ve bu üç şartın sağlanamadığı tüm hizmetler, KDV sorumluluğu gerektirmektedir. Hizmeti yapanın mukimi olduğu ülke ile Türkiye arasında vergi anlaşması bulunması, vergi anlaşmalarının KDV’ni kapsamaması sebebiyle, KDV sorumluluğunu etkilememektedir.

 STOPAJ AÇISINDAN

Yurt dışında yerleşik kişi ve kurumların, Türkiye’de ki gerçek ve tüzel kişilere verdikleri hizmetler nedeniyle elde ettiği gelirler, vergi anlaşmalarında aksine hüküm olmaması kaydıyla Türkiye’de gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Yurtdışına yapılan bu ödemeler üzerinden KVK’nın 30. maddesi çerçevesinde BKK ile belirlenmiş oranlarda stopaj yapılmalı ve muhtasar beyanname ile beyan edilmelidir. 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi kapmasında stopaj yapılabilmesi için;

– Hizmeti sunan yurt dışında mukim bir kurum olmalıdır.

– Yapılan hizmetin niteliği itibariyle Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30. maddesi kapmasında tevkifata tabi olması gerekir.

– İlgili ülke ile çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması olmamalıdır veya vergi anlaşmasında stopajı engelleyici bir hüküm bulunmamalıdır.

Buna göre yurt dışından sağlanan;

-Elemanların ücretleri (yabancı bir kuruluşun elemanının Türkiye’deki bir firmanın personeli veya yöneticisi olarak çalışması “serbest meslek” kazancı olarak nitelendirildiğinden bu nedenle yabancı kuruluşa yapılan ödemeler KVK’nun 30. maddesi uyarınca stopaja tabidir.),

-Mühendislik, montaj, danışmanlık, eğitim hizmeti, özel yazılım yaptırılması, tercüme yaptırılması gibi serbest meslek hizmeti niteliğindeki hizmet bedelleri,

-Kiralama hizmeti karşılığında yapılan ödemeler (Finansal kira veya normal kira), -Borç verme, mevduat ve benzeri fonlamalar karşılığında ödenen faizler,

-Yurt dışından yapılan mal tedarikine bağlı vade farkları,

-Telif, imtiyaz, ticaret unvanı, marka, know-how ve benzeri gayrimaddi haklar G.menkul kiralamalı için ödenen bedeller veya kiralar, gibi, GVK’nın 94 veya KVK’nun 30. maddesi kapsamında bulunan ödemelerde, vergi anlaşmasında stopajı önleyen bir hüküm olmadığı sürece, gerekli oranlar

üzerinden stopaj yapılması gerekmektedir.

 Bununla beraber;

-Her nevi komisyon ödemeleri,

-Yurt dışında yapılan ilan veya reklam bedeli ödemeleri,

-Yurt dışında gerçekleşen taşıma bedeli ödemeleri,

-Sigorta primi ödemeleri,

-Yurt dışında yaptırılan fason iş bedeli ödemeleri,

-Gözetim ücreti ödemeleri,

-Yurt dışı seyahatlerde ortaya çıkan ödemeler (otel, lokanta, ulaşım, haberleşme vs.),

-Fuar katılım ücreti ödemeleri,

-Uydu kirası ödemeleri, YURT İçinden alınan fatura bedeli yurt içinde ödenmesi gerekir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yurtdisindan-aldigimiz-alan-adi-icin-kdv-ve-stopaj-bildiriminde-bulunmali-miyiz/feed/ 0
1 Ağustos’ta peşin olarak ödediğimiz kiramıza uygulayacağımız stopaj oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/1-agustosta-pesin-olarak-odedigimiz-kiramiza-uygulayacagimiz-stopaj-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/1-agustosta-pesin-olarak-odedigimiz-kiramiza-uygulayacagimiz-stopaj-orani-nedir/#respond Wed, 19 Aug 2020 15:30:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=90639

01.08.2020 31.07.2021 tarihli 1 yıllık kiramızı 05.08.2020 tarihinde peşin ödediğimizde 1 yıllık stopaj hesabımızı %10 olarak mı bildirmeniz gerekir?

GV stopajı; Kira ödemesinin yapıldığı tarihteki Stopaj oranları geçerlidir. Kira süresinin 1 yıl veya daha fazla olmasının önemi yok. Uygulanacak GV stopaj oranı % 10 olacak.

2812 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenen KDV oranları uygulamasında fırın ve ocak üretim ve satışı yapan şirketimiz satılan ürünlerin montajını dışarı yaptırmaktadır. Montaj hizmeti KDV oranı kaç olacaktır?

Yayımlanan kararda; “Evde kullanılan elektrikli cihazların (buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, fırın, klima vb.) bakım ve onarımı (malzemeler hariç), ” şeklinde düzenlenmiştir Bakım ve onarım hizmeti için indirimli KDV uygulanır. Bahsettiğiniz montaj bu kapsamda değildir. Uygulanacak KDV oranı % 18’dir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/1-agustosta-pesin-olarak-odedigimiz-kiramiza-uygulayacagimiz-stopaj-orani-nedir/feed/ 0
Kat Karşılığı Öğrenci Yurdu İnşaat İşinin Taşeronlara Yaptırılması Karşılığında Yapılan Ödemeler İçin Tevkifat Hesaplanır mı? https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-ogrenci-yurdu-insaat-isinin-taseronlara-yaptirilmasi-karsiliginda-yapilan-odemeler-icin-tevkifat-hesaplanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-ogrenci-yurdu-insaat-isinin-taseronlara-yaptirilmasi-karsiliginda-yapilan-odemeler-icin-tevkifat-hesaplanir-mi/#respond Thu, 04 Apr 2019 20:45:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16488 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Kat karşılığı öğrenci yurdu ve sosyal tesis inşaatı işinde vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağı hk.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin … İl Özel İdaresi’ne ait arsa üzerinde kat karşılığı öğrenci yurtları ve sosyal tesis inşaat ihalesini alıp işe başladığı belirtilerek, söz konusu inşaat kapsamında alt yüklenicilere (taşeronlara) yaptırılan işler karşılığında yapılan ödemelerden KDV ve Gelir Vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

GELİR VE KURUMLAR VERGİSİNE GÖRE

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesinin birinci fıkrasında; “Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat (dekapaj işleri de inşaat işi sayılır) ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterilir” hükmü yer almaktadır.

Bir işin Gelir Vergisi Kanununun 42’nci maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için;
– Faaliyet konusunun inşaat ve onarma işi olması
– İnşaat ve onarım işinin birden fazla yıla sirayet etmesi
– İnşaat ve onarım işinin resmi veya özel taahhütlere bağlı olarak yapılması
şartlarının bir arada aranılması gerekmektedir.

Kanunun “İnşaat ve onarma işlerinde işin bitimi” başlıklı 44’üncü maddesinde, inşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul edileceği ve bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun elde edilen hasılat, bu giderlerin yapıldığı veya hasılatın elde edildiği yılın kâr veya zararının tespitinde dikkate alınacağı belirtilmiştir.

Aynı Kanunun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasında; “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükümlerine yer verilmekte olup anılan fıkranın (3) numaralı bendinde, 42’nci madde kapsamına giren işler dolayısıyla bu işleri yapanlara (kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden %3 gelir vergisi kesintisi yapılacağı hükmü yer almaktadır.

Diğer yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden sorumlularca vergi tevkifatı yapılacağı hüküm altına alınmış olup, bu oran 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile %3 olarak tespit edilmiştir.

Buna göre, inşaat ve onarım işlerinde işin yıllara sari olup olmayacağı, işe başlama ve işin bitirilmesinin farklı takvim yıllarında vuku bulup bulmadığının tespiti ile mümkün olabilmektedir. İşin bitim tarihi olarak ise geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabul tutanağının onay tarihi, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin esas alınması gerekmektedir.

Müteahhitlerce işin tamamen veya kısmen taşeronlara yaptırılması halinde ise, taşeronların Gelir Vergisi Kanununun 42’nci madde kapsamındaki durumları, taahhüt ettikleri kısmın mahiyet itibariyle inşaat ve onarım işi kapsamında olup olmadığı ve süre olarak yıllara sirayet edip etmediğine göre tespit edilecektir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, söz konusu kat karşılığı öğrenci yurdu ve sosyal tesisi inşaat işi ile ilgili olarak şirketinizce alt yüklenicilere (taşeronlara) yaptırılan istihkak ve hakedişe bağlı taahhüt unsuru taşıyan inşaat işlerinin, birden fazla yıla sirayet etmesi halinde, ödenen hakediş tutarları üzerinden, alt yüklenicinin mükellefiyet durumuna göre, Kurumlar Vergisi Kanununun 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi veya Gelir Vergisi Kanununun 94’üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi gereğince vergi kesintisi yapılacağı tabiidir.

KATMA DEĞER VERGİSİNE GÖRE

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 9’uncu maddesinde; gerekli görülen hallerde vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutma konusunda Bakanlığımıza yetki verilmiş bulunmaktadır.

Bu yetkiye istinaden 26.04.2014 tarih ve 28993 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren, KDV Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.3.1.) bölümünde tevkifat yapacaklara ilişkin olarak;

“Kısmi tevkifat uygulaması kapsamında KDV tevkifatı yapmak üzere sorumlu tutulabilecekler aşağıda iki grup halinde sayılmış olup, tevkifat uygulaması kapsamındaki her bir işlem bazında tevkifat yapacaklar, söz konusu gruplardan birine veya ikisine veyahut söz konusu gruplar kapsamında olan bazı sorumlulara atıf yapılmak suretiyle Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilmiştir.

a) KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
b) Belirlenmiş alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın):

– 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri,
– Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,
-Döner sermayeli kuruluşlar,
-Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
-Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları,
-Bankalar,
-Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),
-Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,
-Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,
-Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,
– Payları Borsa İstanbul (BİST)A.Ş.nde işlem gören şirketler,
– Kalkınma ve yatırım ajansları.”

Tebliğin “2.1.3.2.1. Yapım İşleri ile Bu İşlerle Birlikte İfa Edilen Mühendislik-Mimarlık ve Etüt-Proje Hizmetleri” başlıklı bölümünde ise;

“2.1.3.2.1.1. Tevkifat Uygulayacak Alıcılar ve Tevkifat Oranı
Tebliğin (I/C-2.1.3.1/b) ayırımında sayılanlara karşı ifa edilen yapım işleri ile bu işlerle birlikte ifa edilen mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetlerinde, alıcılar tarafından (2/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır.

2.1.3.2.1.2. Kapsam
Bu bölüm kapsamına aşağıdaki hizmetler girmektedir:
– Bina, karayolu, demiryolu, otoyol, havalimanı, rıhtım, liman, tersane, köprü, tünel, metro, viyadük, spor tesisi, alt yapı, boru iletim hattı, haberleşme ve enerji nakil hattı, baraj, enerji santrali, rafineri tesisi, sulama tesisi, toprak ıslahı, dekapaj, taşkın koruma ve benzerlerine ilişkin her türlü inşaat işleri.
– Yukarıda sayılan yapılar ve inşaat işleri ile ilgili tesisat, imalat, ihrazat, nakliye, ısıtma-soğutma sistemleri, ses sistemi, görüntü sistemi, ışık sistemi, tamamlama, boya badana dahil her türlü bakım-onarım, dekorasyon, restorasyon, çevre düzenleme, dekapaj, sondaj, yıkma, güçlendirme, montaj, demontaj ve benzeri işler. Bu işler, yukarıda belirtilen yapılarla ilgili olmakla birlikte inşaat işinden sonra veya inşaat işinden bağımsız olarak yapılmaları halinde de bu kapsamda tevkifata tabi tutulur.”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Öte yandan KDV Genel Uygulama Tebliği’nin” I.B.8.Arsa Karşılığı İnşaat İşleri” başlıklı bölümünde;

“Arsa karşılığı inşaat işinde iki ayrı teslim söz konusudur. Bunlardan birincisi, arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise müteahhit tarafından arsaya karşılık olarak arsa sahibine verilen konut veya işyeri teslimidir. Karşılıklı olarak gerçekleşen bu teslimlerin her birinin KDV karşısındaki durumu aşağıda açıklanmıştır.

8.1. Arsa Sahibi Tarafından Müteahhide Arsa Teslimi
Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutat ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut veya işyeri karşılığı müteahhide yapılan bu arsa teslimi KDV’ye tabidir.

Ancak arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde, arızi bir faaliyet olarak arsasını daire veya işyeri karşılığında müteahhide tesliminde vergi uygulanmaz.

8.2. Müteahhit Tarafından Arsa Sahibine Konut veya İşyeri Teslimi
Müteahhit tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan teslimlerde, emsal bedel üzerinden KDV uygulanır.”
ifadelerine yer verilmiştir.

Buna göre, … İl Özel İdaresine kat karşılığı yapılan öğrenci yurdu ve sosyal tesis inşaatı teslimi, KDV Genel Uygulama Tebliğinde tevkifat uygulanacak işlemler arasında sayılan yapım işleri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, alt taşeronların yaptığı inşaat işlerinde de tevkifat uygulanmaması gerekmektedir.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 38418978-120[42-15/8]-6578 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kat-karsiligi-ogrenci-yurdu-insaat-isinin-taseronlara-yaptirilmasi-karsiliginda-yapilan-odemeler-icin-tevkifat-hesaplanir-mi/feed/ 0