mirasçı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sun, 04 Feb 2024 15:59:29 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Malulen emekli olarak işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır mı? https://www.muhasebenews.com/malulen-emekli-olarak-isten-ayrilan-isci-kidem-tazminatina-hak-kazanir-mi-3/ https://www.muhasebenews.com/malulen-emekli-olarak-isten-ayrilan-isci-kidem-tazminatina-hak-kazanir-mi-3/#respond Sun, 04 Feb 2024 23:28:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=149150

Malulen emekli olarak işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır mı?

1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi uyarınca malullük aylığı almak amacıyla işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.

Toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır mı?

1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesi uyarınca bağlı bulundukları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulu kurum veya sandıklardan toptan ödeme almak amacıyla işten ayrılma kıdem tazminatına hak kazanılan hallerdendir.

5510 sayılı Kanunda öngörülen yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır mı?

5510 sayılı Kanunda öngörülen yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır. Çünkü 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde yaşlılık aylığı almak için yaş dışındaki sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayılarını tamamlayarak kendi isteğiyle işten ayrılanlara kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmiştir.

10 ay önce evlenen kadın işçi işten ayılmak zorundaysa, kıdem tazminatı alabilir mi?

10 ay önce evlenen kadın işçi işten ayrılmak zorundaysa, kıdem tazminatı alabilir. 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde iş sözleşmesini kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmektedir.

1 yıl 2 ay önce evlenen kadın işçi, işten ayrılırsa kıdem tazminatı alabilir mi?

1 yıl 2 ay önce evlenen kadın işçi, işten ayrılırsa kıdem tazminatı alamaz. Çünkü 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde iş sözleşmesini kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanacağı belirtilmektedir.

Çalışan vefat ettiği takdirde çalışana ait kıdem tazminatı tutarını mirasçıları talep edebilir mi?

Vefat eden çalışana ait kıdem tazminatı, tüm yasal mirasçılarına veraset ilamındaki hisseleri oranında ödenir.

İşyerinde 10 yıldan beri çalışan işçi, ne kadarlık ücret tutarında kıdem tazminatı alabilir?

1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir. Dolayısıyla, işçi her yıl için 30 günlük olmak üzere toplam 300 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatına hak kazanır.

Daha önce çalıştığı kamu kurumundan kıdem tazminatı alarak ayrılan işçi, daha sonra başka bir kamu kurumunda çalışmaya başlarsa, kıdem tazminatına esas süre ne kadar olur?

Ayrıldığı kurumdaki süre dikkate alınmayarak, ikinci kamu kurumundaki hizmet süresi üzerinden kıdem tazminatına hak kazanılır.

 


Kaynak: T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/malulen-emekli-olarak-isten-ayrilan-isci-kidem-tazminatina-hak-kazanir-mi-3/feed/ 0
Aile Konutu Üzerindeki Koruma Malik Olan Eşin Ölümü İle Devam Eder https://www.muhasebenews.com/aile-konutu-uzerindeki-koruma-malik-olan-esin-olumu-ile-devam-eder/ https://www.muhasebenews.com/aile-konutu-uzerindeki-koruma-malik-olan-esin-olumu-ile-devam-eder/#respond Fri, 05 Mar 2021 01:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=115185

Erol TÜRK
Avukat
eturk@3ehukuk.com


Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Medeni yasada ki düzenleme ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir.

Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak belirli olan bir işlem için verilebilir. Başka bir anlatımla aile konutunun maliki olan eş aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde tek başına aile konutunu bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir.
Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya miras bırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir.

Evliliğin ölümle sona ermesi halinde Medeni yasa kapsamında sağ kalan eşe gerek mal rejiminin tasfiyesi aşamasında, gerekse mirasın paylaşılmasında ayni hak talep etme imkânı sağlanarak ortadan kalkan aile konutu koruması ayakta tutulmaya çalışılmıştır. Diğer bir anlatımla, aile konutu ile ilgili malik olmayan eş yararına getirilen koruma malik eş sağ iken başlayıp malik eşin ölümünden sonra da devam etmektedir. Aile konutu ile ilgili olarak malik olmayan eş yararına adeta bir koruma zinciri oluşturulmuştur. Açıktır ki, sağlanan korumanın malik olan eşin ölümü ile birlikte ortadan kalktığının düşünülmesi durumunda, sağ kalan eşin Medeni yasanın ilgili maddelerinde düzenlenen haklardan yararlanması olanağı da ortadan kalkacaktır.

Sağ kalan eşin, bu düzenlemelerde yer alan haklarını kullanması için, varsa diğer mirasçılara karşı dava açması zorunlu değildir. Çünkü sağ kalan eş ve diğer mirasçılar, dava açılmadan, yasal düzenlemeye uygun şekilde mirası taksim edebilirler. Rızaya dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan eş, haklarını kullanmak için her zaman diğer mirasçılara karşı da ayrı bir dava açabilecektir.

Sağ kalan eşin mirasçı sıfatıyla, var olan hukuki yararı, yargılama sırasında davalı eşin ölümünden sonra da devam etmektedir. Bunun yanında, hâlen ortada geçersizliği ileri sürülen bir ipotek bulunmaktadır. Bu nedenlerle, evlilik ölümle sona ermekle birlikte davanın konusuz kaldığını söylemek mümkün değildir. Aksi düşünce, davacının davasında haklı olup olmadığı hususunun araştırılmasına olanak sağlanmadan, taşınmazın cebri icra ile satılması sonucunu doğuracak, bu durum ise büyük hak ihlallerine yol açacaktır.

Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Bu nedenle rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ancak evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik ölümle sona ermiş ise aile konutuna sağlanan koruma sona erer. Ancak malik olan eşin ölümünden önce dava açılmışsa koruma devam eder.


Kaynak: İşbu içerik, Avukat Erol TÜRK’ün özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Borca Aykırılık Teşkil Eden İmkânsızlıklar

Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi

Sendikal Nedenle Fesihlerde Temyiz Yolu Kapalı

Limited Şirketin Borcu Doğrudan Ortaklardan Tahsil Edilebilecek

Kadın İşçi Evlilik Nedeniyle İşten Ayrılırsa Tazminat Alabilir mi?

Anonim Şirketlerde Genel Kurul Kararının İptali Şartları

Anonim Şirketlere Kayyum Atanması

Yabancı İşçilerin Çalışma İzinleri

Anonim Şirketlerin Denetimi

İşçinin Tedavisi Mümkün Olmayan Hastalığa Yakalanması

Anonim Şirkette Hisse Devri

Ticari Şirketlerin Bölünmesi

Ticari Şirketlerin Birleşmesi

Vergi Tekniği Raporu Mükellefe Tebliğ Edilmelidir

Ayıplı Mal Satışında Tüketicinin Hakları

Anonim Şirkette Hisse Devri

Anonim Şirketi Temsil Yetkisi

Bağış Sözleşmesi Kurulması

Mal Değişim Sözleşmeleri

Belirsiz Alacak Davaları

Arabuluculuk

Derhal Fesih Hakkını Kullanma Süresi

Anonim Şirketlerin Denetimi

]]>
https://www.muhasebenews.com/aile-konutu-uzerindeki-koruma-malik-olan-esin-olumu-ile-devam-eder/feed/ 0
Ölüm halinde varislerin şirkete alınmayacağı yönünde sözleşmeye hüküm konulabilir mi? https://www.muhasebenews.com/olum-halinde-varislerin-sirkete-alinmayacagi-yonunde-sozlesmeye-hukum-konulabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/olum-halinde-varislerin-sirkete-alinmayacagi-yonunde-sozlesmeye-hukum-konulabilir-mi/#respond Sat, 05 Sep 2020 07:30:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=92001 Hissedarlardan birinin vefatı halinde Ltd.ve A.Ş. ana sözleşmesine mirasçıların hisseye sahip olması/olmaması hakkında bir madde yazılabilir mi? Mirasçının söz sahibi olması sınırlandırılabilir mi?

Esas mukavelenizde Kanuna aykırı olmayacak şekilde madde konulması mümkündür. Ortakların vefatı ile mirasçıların şirkete alınmaması, kabul edilmeyecek mirasçıların o günkü hisselerinin karşılığının tespiti ve ödenme şeklinde belirtilerek sözleşmede yer verilebileceği değerlendirilmektedir.

2 ortaklı (baba kız) kolektif şirkette ortak baba vefat ediyor. Mirasçılardan biri yine ortak olan kız diğeri üvey anne. Üvey anne Reddi miras yapıyor. Bu şirketin durumu ile ilgili nasıl bir yol izlemeliyim?

Reddi miras sonrasında ret olan miras payının kime kaldığına mahkemenin karar vermesi lazım, bu mahkeme kararına göre üvey annenin mirası kime kalacak ise ortaklık payı da ona geçecek, kıza kalacak olur ise kız paylarından bir miktarını bir başkasına devri ederek iki ortaklı olarak faaliyete devam edebilir. Pay devri yapmaksızın fesih ve tasfiye kararı alınarak şirketin kapanış işlemleri yapılmalıdır.

Vefat eden Limited şirket ortağının mirasçıları mirası kabul etmiş fakat şirkette ortaklık payına sahip olmak istemiyorlar. Bu durumda nasıl bir yol izlenmelidir? Ortak olmasalar dahi ölüm tarihine kadar şirket borçlarından mirasçılarda sorumlu oluyorlar doğru mudur? Tüm mirasçılar tek bir mirasçının hisseleri üzerine almasını istediklerinde nasıl bir yol izlemeliyiz?

Şirketteki ortaklık payı için ancak noterden devir veya mirasçılardan biri lehine feragat edilebilir, buna istinaden karar alınarak sicilden tescili yapılabilir. Diğer taraftan kabul edilen miras nedeni ile borçlardan mirasçılar sorumludur.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/olum-halinde-varislerin-sirkete-alinmayacagi-yonunde-sozlesmeye-hukum-konulabilir-mi/feed/ 0
Borçlunun Ölümü Halinde Amme Alacağı Nasıl Tahsil Edilir? https://www.muhasebenews.com/borclunun-olumu-halinde-amme-alacagi-nasil-tahsil-edilir/ https://www.muhasebenews.com/borclunun-olumu-halinde-amme-alacagi-nasil-tahsil-edilir/#respond Tue, 23 Apr 2019 14:45:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=20844 BORÇLUNUN ÖLÜMÜ HALİNDE AMME ALACAĞI NASIL TAHSİL EDİLİR?
Borçlunun ölümü halinde,
1- Mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında da 6183 sayılı Kanun hükümleri tatbik edilir.
2- Borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere devam olunur.
3- Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından tasfiyesini gerektiren haller bu hükmün dışındadır.
4- Mirasın tutulan defter mucibince kabulü halinde, mirasçı, deftere kaydedilmemiş olsa dahi amme alacağından mirastan kendisine düşen miktar ile mesuldür.
5- Defter tutma muamelesinin devamı müddetince satış yapılamaz.

Kaynak: 6183 Sayılı Kanun

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/borclunun-olumu-halinde-amme-alacagi-nasil-tahsil-edilir/feed/ 0
Veraset ve İntikal Vergisi Kanununa Göre Kazanılan Malların Değerinden Hangi Borç Ve Masraflar İndirilebilir? https://www.muhasebenews.com/veraset-intikal-vergisi-kanununa-gore-kazanilan-mallarin-degerinden-hangi-borc-masraflar-indirilebilir/ https://www.muhasebenews.com/veraset-intikal-vergisi-kanununa-gore-kazanilan-mallarin-degerinden-hangi-borc-masraflar-indirilebilir/#respond Thu, 13 Dec 2018 10:15:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=14695 1- VERASET VE İNTİKAL VERGİSİ KANUNUNA GÖRE KAZANILAN MALLARIN DEĞERLEME GÜNÜ NEDİR?
Bu vergiye mevzu olacak malların değerleme günü miras yolu ile vuku bulan intikallerde mirasın açıldığı, diğer suretle vaki intikallerde malların hukuken iktisap edildiği, gündür. 

2- KAZANILAN MALLARIN DEĞERİNDEN HANGİ BORÇ VE MASRAFLAR İNDİRİLEBİLİR?
İktisap edilen malların değerlerinden veya değerleri yekününden aşağıda yazılı borçlar ve masraflar, beyannamede gösterilmek şartı ile tenzil olunur;
2.1- Veraset yolu ile vuku bulan intikallerde murisin ihticaca salih vesaika müstenit borçları ile vergi borçları,
2.2- Diğer suretle iktisaplarda intikal eden malın aynına taalluk eden borçlarla vergi borçları (Şu kadar ki, hibe eden hibe ettiği mala taalluk eden borçları kendi üzerine almış veya öyle taahhüt etmiş ise bu borçlar nazara alınmaz),
2.3- Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde olan şahıslara ait mallardan yabancı memleketlerde bulunanlara taalluk eden borçlar ve yabancı memleketlerde bu mallar dolayısıyla alınan Veraset ve İntikal vergileri (Tevsik edilmek şartıyla),
(Fıkrasında yazılı borçlar ile Veraset ve İntikal vergileri, beyannamede gösterilen bu kabil malların değerini geçemez.)
2.4- Cenazenin teçhiz ve defini için yapılan masraflar.

 


Kaynak: Veraset ve İntikal Vergisi
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/veraset-intikal-vergisi-kanununa-gore-kazanilan-mallarin-degerinden-hangi-borc-masraflar-indirilebilir/feed/ 0
Yaşı Küçük Varisin Yaşayan Velisi Çocuk İçin Kararları İmza Edebilir mi? https://www.muhasebenews.com/yasi-kucuk-varisin-yasayan-velisi-cocuk-icin-kararlari-imza-edebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yasi-kucuk-varisin-yasayan-velisi-cocuk-icin-kararlari-imza-edebilir-mi/#respond Wed, 07 Nov 2018 12:45:57 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18465 TTK’ya göre; vesayetin dağılım kararının velayet sahibince imza edilmesi mümkündür. Zira kanunen mirasçılık söz konusudur. Ancak verasetin dağılımı dışındaki tüm kararlarda reşit olmayan küçük için kararların mahkemece belirlenmiş kanuni temsilcisi tarafından imza edilmesi zorunluluktur.

Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yasi-kucuk-varisin-yasayan-velisi-cocuk-icin-kararlari-imza-edebilir-mi/feed/ 0
Tapu Harcını Kim Öder? https://www.muhasebenews.com/tapu-harcini-kim-oder/ https://www.muhasebenews.com/tapu-harcini-kim-oder/#respond Wed, 07 Nov 2018 01:00:55 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12152 Tapu harçlarını Harçlar Kanunu’na bağlı (4) sayılı tarifede belirtilen kişiler; tarifede belirtilmeyen işlemlerde ise, taraflar aksini kararlaştırmadığı müddetçe aşağıda yazılı kişiler ödemekle mükelleftir;
1- Mülkiyet ve mülkiyetten gayrı ayni hakları iktisap edenler (İktisap eden kişiler birden fazla ise harçları hisseleri oranında öderler),
2- İpotek tesisinde ipoteği tesis edenler,
3- Kadastro işlerinde adlarına tescil yapılanlar,
4- Miras sebebiyle çıplak mülkiyetin mirasçı adına tescilinde, çıplak mülkiyet sahibi olanlar,
5- Rücularda rücu eden taraf,
6- Bunlar dışında kalan işlemlerde lehine işlem yapılmış olanlar.

Kaynak: Harçlar Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tapu-harcini-kim-oder/feed/ 0
Kullanılmış Ev Eşyasının Serbest Dolaşıma Girişi İşlemleri Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/kullanilmis-ev-esyasinin-serbest-dolasima-girisi-islemleri-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/kullanilmis-ev-esyasinin-serbest-dolasima-girisi-islemleri-nasil-yapilir/#respond Tue, 28 Aug 2018 18:00:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17325 6 Haziran 2017 tarihinde Resmi Gazete’de gerçek kişiler tarafından serbest dolaşıma giriş talebinde bulunulacak şahsi eşya, genel amaçlarla serbest dolaşıma girecek diğer eşya, işyeri nakli suretiyle serbest dolaşıma girecek sermaye malları ve diğer malzemeler, engellilerin kullanımına mahsus eşya ile kriz hallerinde zarar görenlere gönderilen eşyanın serbest dolaşıma girişi esnasında muafiyet tanınacak halleri ve bu muafiyetin kullanılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacı ile Tebliğ yayımlanmıştır.

1- KİMLER GÜMRÜK VERGİSİNDEN MUAF OLARAK KULLANILMIŞ EV EŞYASININ SERBEST DOLAŞIM HAKKINI KULLANABİLİR?
Aşağıda belirtilen kişiler, kullanılmış ev eşyasını gümrük vergilerinden muaf olarak serbest dolaşıma sokabilirler;
1.1- Türkiye Gümrük Bölgesi dışında en az 24 ay ikamet ettikten sonra yerleşim yerini kesin olarak Türkiye Gümrük Bölgesine nakleden gerçek kişiler,
1.2- Yurt dışındaki milli veya milletlerarası kadrolara sürekli görevli olarak atanıp da bu görevlerinden dönen kamu görevlileri,
1.3- Türk vatandaşlığına geçmek suretiyle yerleşim yerini yabancı bir ülkeden Türkiye Gümrük Bölgesine kesin olarak nakleden gerçek kişiler,
1.4- Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişilerin ölümü ile Türkiye’de yerleşik gerçek kişi mirasçıları.

2- EV EŞYASININ SERBEST DOLAŞIM MUAFİYET KOŞULLARI NEDİR?
Muafiyetten yararlanabilmek için aşağıda belirtilen şartların yerine getirilmesi gerekir;
2.1- Türkiye Gümrük Bölgesi dışında en az 24 ay ikamet ettikten sonra yerleşim yerini kesin olarak Türkiye Gümrük Bölgesine nakleden gerçek kişiler; yurt dışındaki milli veya milletlerarası kadrolara sürekli görevli olarak atanıp da bu görevlerinden dönen kamu görevlileri ve Türk vatandaşlığına geçmek suretiyle yerleşim yerini yabancı bir ülkeden Türkiye Gümrük Bölgesine kesin olarak nakleden gerçek kişiler tarafından gerçekleştirilecek kullanılmış ev eşyası ithalinde aile ünitesi esas alınır. Aile ünitesinin tespitinde vukuatlı nüfus kayıt örneğindeki bilgiler esas alınır.
2.2- Türkiye Gümrük Bölgesi dışında en az 24 ay ikamet ettikten sonra yerleşim yerini kesin olarak Türkiye Gümrük Bölgesine nakleden gerçek kişilerin ve Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişilerin ölmesi halinde bu kişinin yurtta bir takvim yılında 6 aydan fazla kalmamış olmaları gerekir. Türkiye’de bir takvim yılında 45 güne kadar kalışlar yurt dışındaki ikamet süresinden sayılır. Türkiye Gümrük Bölgesi dışında son 10 yıl içinde en az 5 yıl ikamet eden gerçek kişiler için yerleşim yerlerine ilişkin bu süre şartı aranmaz.
2.3- Bu bölüm kapsamı kişilerin Türkiye Gümrük Bölgesi dışında ve/veya Türkiye’de kalış sürelerini gösteren yurda giriş-çıkış kayıtları elektronik sistemler üzerinden tespit edilir.
2.4- Bu bölüm kapsamında kullanılmış ev eşyası muafiyetinden faydalanmış olan Türkiye Gümrük Bölgesi dışında en az 24 ay ikamet ettikten sonra yerleşim yerini kesin olarak Türkiye Gümrük Bölgesine nakleden gerçek kişilerin tekrar aynı muafiyetten yararlanabilmeleri için, yurt dışında en az 24 ay yeniden ikamet tesis etmiş olmaları gerekir.

3- KİMLER GÜMRÜK SERBEST DOLAŞIM MUAFİYETİNDEN FAYDALANAMAZ?
3.1-
24 ayı aşmayan süreyle Türkiye Gümrük Bölgesi dışında geçici olarak görevlendirilen kamu görevlileri için bu bölüm hükümleri uygulanmaz.
3.2- Türk vatandaşlığından çıkma izni almak suretiyle, yabancı bir ülke vatandaşlığını kazanan kişiler bu bölümde yer alan muafiyetten faydalanamazlar. Ancak, çift uyruklu kişiler bu bölümde yer alan muafiyetten faydalanırlar.

4- EŞYALARIN HANGİ SÜRE İÇİNDE GETİRİLMESİ GEREKLİDİR?
Kullanılmış ev eşyasının serbest dolaşıma giriş beyanı, mücbir sebep veya beklenmeyen haller saklı kalmak kaydıyla;
4.1- Türkiye Gümrük Bölgesi dışında en az 24 ay ikamet ettikten sonra yerleşim yerini kesin olarak Türkiye Gümrük Bölgesine nakleden gerçek kişiler; yurt dışındaki milli veya milletlerarası kadrolara sürekli görevli olarak atanıp da bu görevlerinden dönen kamu görevlileri ve Türk vatandaşlığına geçmek suretiyle yerleşim yerini yabancı bir ülkeden Türkiye Gümrük Bölgesine kesin olarak nakleden gerçek kişiler tarafından gelişlerinden önce veya beraberlerinde ya da gelişlerinden sonraki 6 ay,
4.2- Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişilerin ölümü ile Türkiye’de yerleşik gerçek kişi mirasçıları için veraset ilamı tarihinden itibaren 24 ay,
içerisinde yapılır.

5- BAŞVURU İÇİN HANGİ BELGELER İLE NEREYE BAŞVURU YAPILMASI GEREKİR?
Kullanılmış ev eşyalarının serbest dolaşım hakkından faydalanabilecek kişilerin kendisi, eşi veya Gümrük Kanununun 225’inci maddesi çerçevesinde temsil yetkisini haiz kişiler tarafından aşağıdaki belgelerle birlikte yetkili gümrük idaresine başvurulur.
5.1- Türkiye Gümrük Bölgesi dışında en az 24 ay ikamet ettikten sonra yerleşim yerini kesin olarak Türkiye Gümrük Bölgesine nakleden gerçek kişiler için;
5.1.1- İkamet nakil belgesi,
5.1.2- Vukuatlı nüfus kayıt örneği,
5.1.3- Sözlü beyan formuna eklenecek eşya listesi.

5.2- Yurt dışındaki milli veya milletlerarası kadrolara sürekli görevli olarak atanıp da bu görevlerinden dönen kamu görevlileri için;
5.2.1- Atama kararı veya kamu görevlisinin bağlı bulunduğu kamu kurum veya kuruluşu tarafından verilecek görevin sona erdiğini gösteren belge. (Kamu görevlilerinin görevlerinin bitiminden önce, eşi veya Gümrük Kanununun 225’inci maddesi çerçevesinde temsil yetkisini haiz kişiler tarafından gerçekleştirilen serbest dolaşıma giriş işlemlerinde, kamu görevlilerinin yurt dışında görevli olduklarına ve görev sürelerinin sona ermediğine dair bağlı bulundukları kamu kurum veya kuruluşu tarafından verilen belgenin ibrazı halinde, ayrıca bu kişilerin eşlerinden ikamet nakil belgesinin ibrazı istenmez.)
5.2.2- Vukuatlı nüfus kayıt örneği,
5.2.3- Sözlü beyan formuna eklenecek eşya listesi.

5.3- Türk vatandaşlığına geçmek suretiyle yerleşim yerini yabancı bir ülkeden Türkiye Gümrük Bölgesine kesin olarak nakleden gerçek kişiler için,
5.3.1- İkamet nakil belgesi,
5.3.2- Türk vatandaşlığına geçişi gösteren belge,
5.3.3- Vukuatlı nüfus kayıt örneği,
5.3.4- Sözlü beyan formuna eklenecek eşya listesi.

5.4- Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişilerin ölümü ile Türkiye’de yerleşik gerçek kişi mirasçıları için;
5.4.1- Veraset ilamı,
5.4.2- Vukuatlı nüfus kayıt örneği,
5.4.3- Birden fazla varis bulunması halinde, Türkiye’de bulunan diğer mirasçılar için noter tasdikli “feragat mukavelesi”,
5.4.4- Sözlü beyan formuna eklenecek eşya listesi.

6- SÜREKLİ GÖREVLE YABANCI BİR ÜLKEDE BULUNMAKTA İKEN SÜREKLİ GÖREVLE BAŞKA BİR ÜLKEYE ATANAN KAMU GÖREVLİLERİNİN KULLANILMIŞ EV EŞYASINA İLİŞKİN GÜMRÜK İŞLEMLERİ
6.1-
Sürekli görevle yabancı bir ülkede bulunmakta iken sürekli görevle başka bir yabancı ülkeye atanan kamu görevlilerinin yeni tayin edildikleri ülkenin özelliği veya uzaklığı sebebiyle beraberlerinde götüremeyecekleri ev eşyası için bu bölüm hükümleri uygulanır.

6.2- Birinci maddede belirtilen kamu görevlilerine ait kullanılmış ev eşyasına ilişkin gümrük işlemleri aşağıda belirtildiği şekilde gerçekleştirilir:
6.2.1- Söz konusu kişiler serbest dolaşıma giriş talebinde bulundukları eşyanın cins ve miktarını ayrıntılı olarak gösteren, 4 nüsha eşya listesi ekli ve eşyanın serbest dolaşıma giriş işleminin yapılacağı gümrük idaresinin de belirtildiği bir dilekçe ile durumlarını bağlı bulundukları kamu kurum veya kuruluşuna bildirirler.
6.2.2- Atamayı yapan kamu kurum veya kuruluşunca durum uygun görülürse, eşya listesinin 3 nüshasının eklenmesi suretiyle talep, eşyanın serbest dolaşıma giriş işleminin yapılacağı gümrük idaresine bildirilir.
6.2.3- Gümrük idaresince eşyanın kullanılmış ev eşyası niteliğinde olup olmadığı ve bu eşyanın yurda getirilmesi veya gönderilmesinin zorunlu olup olmadığı hususları incelenir ve uygun görülmesi halinde işlemler tamamlanır.  Ayrıca, ilgili kamu kurum veya kuruluşuna da bilgi verilir.
6.2.4- Gümrük idaresi, serbest dolaşıma giren eşyanın cins ve miktarını gösteren listeyi onaylayarak bir örneğini ilgili kişiye verir.

7- HAKKIN MÜKERRER KULLANIMININ KONTROLÜ NASIL YAPILIR?
7.1-
Kullanılmış ev eşyasına ilişkin gümrük işlemlerinde, kişinin kendisi ve aile ünitesindeki diğer kişiler tarafından bu hakkın mükerrer olarak kullanılıp kullanılmadığı elektronik sistemler üzerinden tespit edilir.
7.2- Belirtilen süreler içerisinde eşyanın partiler halinde getirilmesi, hakkın mükerrer kullanımı olarak değerlendirilmez.

Kaynak: Resmi Gazete (06.06.2017 – 30088)

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kullanilmis-ev-esyasinin-serbest-dolasima-girisi-islemleri-nasil-yapilir/feed/ 0
Veraset Ve İntikal Vergisi Hakkında Bilmedikleriniz… https://www.muhasebenews.com/veraset-ve-intikal-vergisi-hakkinda-bilmedikleriniz/ https://www.muhasebenews.com/veraset-ve-intikal-vergisi-hakkinda-bilmedikleriniz/#respond Tue, 15 May 2018 11:30:28 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=1865
  • Veraset ne demektir?
  • Ölüm halinde mirasçıların yapması gereken işlemler nelerdir?
  • Veraset ve İntikal Vergisi hangi hallerde kimler beyanname verir?
  • Veraset ve İntikal Beyannamesinin nerede ve nasıl verilir?
  • Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesi ne zaman verilecek?
  • Veraset ve İntikal Beyannamesi verilirken eklenecek belgeler?
  • Veraset ne demektir?
    Kelime anlamı olarak Veraset; Mirasta hak sahibi olma, mirasçılık demektir. Bir kimsenin vefatı (ölümü) halinde mal varlığının kanuni varislerine (mirasçılarına) intikal etmesidir.

    Mirasçılar ikiye ayrılır;

    1- Kişinin vefatına bağlı olarak kanundan doğan kanuni mirasçılık,
    2- Vasiyetnameye dayanan mirasçılar.

    Ölüm halinde mirasçıların yapması gereken işlemler
    1- Ölüm Halinde; Mirasçıların miras paylarını gösteren ve veraset ve intikal vergisi beyannamesine eklenmesi gereken mirasçılık belgesi, 01.10.2011 tarihinden itibaren mirasçılarca sulh hukuk mahkemesinin yanı sıra noterlerden de veraset ilamı alınır,
    2- Ölenden intikal eden mal varlığı için tarha yetkili vergi dairesine veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilir,
    3- Mirasçıların mükellefiyetiyle ilgili ve özellik arz eden diğer işlemleri yerine getirilir.

    Veraset ve İntikal Vergisi hangi hallerde kimler beyanname verir?

    • Türkiye sınırları içinde bulunan malların,
    • T.C. uyruğundaki kişilere ait malların,

    1- Veraset ve İntikal Vergisinin mükellefi; veraset yoluyla veya ivazsız (karşılıksız) bir suretle mal intikal eden gerçek ve tüzel kişilerdir.
    2- Türkiye Cumhuriyeti uyruğunda bulunan kişiler, yurt dışında veraset yoluyla veya hibe yahut karşılıksız herhangi bir tarzda mal edinmeleri halinde de beyanname vermek zorundadırlar.
    3- T.C. uyruğunda bulunan bir şahsın Türkiye hudutları dışında bulunan malını veraset yoluyla ve sair suretle iktisap eden ve ikametgâhı Türkiye’de olmayan yabancı şahıslar, veraset ve intikal vergisine tabi olmadıklarından beyanname vermezler.
    4- Veraset ve intikal vergisi beyannameleri mirasçılar tarafından imzalanmak suretiyle verilebileceği gibi mirasçıların vekili tarafından da imzalanmak suretiyle verilmesi mümkün bulunmaktadır.
    5- Veraset yoluyla intikallerde beyanname her bir mirasçı tarafından ayrı ayrı verileceği gibi müştereken de verilmesi mümkündür. Beyannamenin müştereken verilmesi halinde, beyannamenin her mükellef tarafından ayrı ayrı imzalanmış olması gerekir.
    6- Veraset yoluyla intikal eden mal, istisna haddinin altında kalsa dahi beyanname verilmesi gerekmektedir.
    7- Veraset yoluyla meydana gelen intikaller dışında kalan ivazsız intikaller de ise istisna haddinin altında kalanlar için beyanname verilmez.
    8- Muristen mirasçılara veraset yoluyla hiçbir mal intikal etmediği takdirde durumun bir dilekçe ile ilgili vergi dairesine bildirilmesi halinde veraset ve intikal vergisi beyannamesi verilmesi söz konusu değildir.

    Veraset ve İntikal Beyannamesinin verileceği yer;
    Mükellefler, veraset ve intikal vergisi beyannamesini;
    1- Veraset yoluyla gerçekleşen intikallerde ölen kimsenin ikametgâhının bulunduğu,
    2- Diğer suretle gerçekleşen intikallerde tasarrufu yapan şahsın ikametgâhının bulunduğu,
    3- Tüzel kişilerde ve diğer teşekküllerde merkezlerinin bulunduğu,
    4- Miras bırakanın veya bu tasarrufu yapan şahsın ikametgâhı yabancı memlekette ise Türkiye’deki son ikametgâhının bulunduğu,
    yerdeki vergi dairesine verirler.

    Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesi ne zaman verilecek?
    Veraset yoluyla meydana gelen intikallere ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesi;
    1- Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ise ölüm tarihinden itibaren dört ay içinde,
    2- Ölüm Türkiye’de meydana gelmiş ve mükellefler yabancı bir memlekette bulunuyorsa ölüm tarihini takip eden altı ay içinde verilir,
    3- Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ve mükellefler Türkiye’de bulunuyorsa ölüm tarihini takip eden altı ay içinde,
    4- Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ve mükellefler ölenin bulunduğu memlekette bulunuyorsa ölüm tarihini takip eden dört ay içinde,
    5- Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmiş ve mükellefler ölenin bulunduğu memleketin dışında başka bir yabancı memlekette bulunuyorsa ölüm tarihini takip eden sekiz ay içinde verilmesi gerekir.

    Veraset ve İntikal Beyannamesi verilirken eklenecek belgeler;
    1- Veraset ilamı (Mirasçılık Belgesi)(*),
    2- Vasiyetname, miras mukavelenamesi,
    3- Borç ve masraflara ait belgeler,
    4- Ticari bilanço ve gelir tablosu,
    5- Gayrimenkuller için, tapunun fotokopisi ve emlak vergisi değerini gösteren ilgili belediyeden alınmış bir belge,
    6- Ölüm ve Mirasçılık Bildirimi; Bu bildirim formu, veraset ve intikal vergisini tarha yetkili vergi dairelerinden alınıp doldurulduktan sonra, ölenin son ikametgâhının bağlı olduğu muhtarlığa tasdik ettirilmesi zorunludur. (Ancak, 2007 tarihinden itibaren vergi dairelerince ölenin T.C. Kimlik Numarası ile sorgulama yapılarak nüfus kayıt sisteminden (MERNİS) alınan vefat eden kişinin son ikametgâhını gösterir belgenin alınması mümkün bulunduğundan bu belgenin muhtarlıktan alınması gerekmemektedir.)

    veraset-tablo

    Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı – 2016 Mali Rehber

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/veraset-ve-intikal-vergisi-hakkinda-bilmedikleriniz/feed/ 0
    Mesken Kira Gelirlerinde İstisna Nasıl Hesaplanır? https://www.muhasebenews.com/mesken-kira-gelirlerinde-istisna-nasil-hesaplanir/ https://www.muhasebenews.com/mesken-kira-gelirlerinde-istisna-nasil-hesaplanir/#respond Wed, 04 Apr 2018 17:30:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=22332 1- MESKEN KİRA GELİRLERİNDE 2016 YILI İÇİN İSTİSNA TUTARI NE KADARDIR?
    Konut kira geliri elde eden kişilerin, yıllık olarak tespit edilen istisna tutarının (2016 yılı için istisna tutarı 3.800 TL) altında kira geliri elde etmeleri halinde vergi dairesinde mükellefiyet kaydı açtırmasına ve beyanname vermesine gerek bulunmamaktadır.

    Örnek:
    Mükellef (B), 2016 yılında meskenini aylık 300 TL’den kiraya vermiş ve yıllık 3.600 TL kira geliri elde etmiştir. Bu durumda elde edilen hasılat mesken istisna tutarı olan 3.800 TL’nin altında olduğundan beyan edilmeyecektir.

    İstisna tutarının üzerinde konut kira geliri elde edilmesi halinde ise yıllık beyanname ile beyan edilen kira gelirinden istisna tutarının düşülmesi gerekmektedir.

    2- MESKEN İSTİSNASI HANGİ GAYRİMENKULLERDE UYGULANIR?
    Mesken istisnası uygulaması sadece konut olarak kiraya verilen gayrimenkullerden elde edilen gelirler için söz konusudur. 2016 yılında 3.800 TL’nin altında mesken kira geliri olanlar yıllık beyanname vermeyecektir.

    Örnek:
    Konut ve işyeri kira gelirinin birlikte elde edilip beyan edilmesi halinde, istisna sadece konut kira gelirine uygulanır. İşyeri kira gelirine istisna uygulanmaz.

    3- KİRA GELİRİNİN YANI SIRA BAŞKA GELİRİ OLANLAR İSTİSNADAN FAYDALANABİLİR Mİ?
    3.1-
    Kira gelirinin yanında ticari, zirai veya mesleki kazancını beyan etmek zorunda olanlar 3.800 TL’lik istisnadan yararlanamazlar.
    3.2- Ayrıca, 3.800 TL ve üzerinde konut kira geliri elde edenlerden, ayrı ayrı veya birlikte elde ettiği ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarının gayri safi tutarları toplamı 2016 yılı için 110.000 TL’yi aşanlar, 3.800 TL’lik istisnadan yararlanamazlar.

    Örnek:
    Mükellef (C), 2016 yılında, konut olarak kiraya verdiği gayrimenkulünden 11.000 TL kira geliri, tamamı tevkif yoluyla vergilendirilmiş 33.000 TL işyeri kira geliri ve 92.000 TL ücret geliri elde etmiştir.

    Mükellef (C)’nin elde etiği kira geliri için istisna uygulanıp uygulanmayacağı, 2016 yılı içerisinde elde ettiği gelir toplamının 110.000 TL’yi aşıp aşmadığına bakılarak tespit olunacaktır.

    Elde edilen gelir toplamının (11.000 + 33.000 + 92.000 = 136.000 TL) 2016 yılı bakımından belirlenen 110.000 TL tutarı aşması nedeniyle, 11.000 TL’lik konut kira gelirine ilişkin olarak 3.800 TL’lik istisnadan faydalanılması mümkün olmayacaktır.

    4- BİRDEN FAZLA ORTAĞI OLAN KONUTLARDA İSTİSNA NASIL HESAPLANIR?
    4.1-
    Bir konuta birden fazla kişinin ortak olması halinde, bu konuttan elde edilen kira gelirlerinin vergilendirilmesinde, her bir ortak için (2016 yılı için) 3.800 TL’lik istisna ayrı ayrı uygulanacaktır.
    4.2- Mirasın paylaşılmamış olması halinde, her bir mirasçı istisnadan ayrı ayrı yararlanacaktır.
    4.3- Bir mükellefin birden fazla konuttan kira geliri elde etmesi halinde, istisna kira gelirleri toplamına bir defa uygulanacaktır.

    Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu

    Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

    ]]>
    https://www.muhasebenews.com/mesken-kira-gelirlerinde-istisna-nasil-hesaplanir/feed/ 0