Matrahının – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 11 Oct 2023 07:16:10 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Özel şahıs sigorta primlerinin gelir vergisin matrahından indirilebilmesi için dikkat edilmesi gerekenler https://www.muhasebenews.com/ozel-sahis-sigorta-primlerinin-gelir-vergisin-matrahindan-indirilebilmesi-icin-dikkat-edilmesi-gerekenler/ https://www.muhasebenews.com/ozel-sahis-sigorta-primlerinin-gelir-vergisin-matrahindan-indirilebilmesi-icin-dikkat-edilmesi-gerekenler/#respond Wed, 11 Oct 2023 07:15:21 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147023 Gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak prim ve katkı payları nasıl belgelendirilmektedir?

Gelir Vergisi Kanununun 63/3 ve 89/1 inci maddelerinde yer alan hükümler uyarınca şahıs sigortalarına ödenen primlerin, belirli şartlar çerçevesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde indirimi mümkün bulunmakta olup, bu indirimin gerçekleştirilebilmesi için ödeme tutarı ile tarihinin belgelendirilmesi gerekmektedir.

Ödeme tutarı ve tarihinin aşağıdaki belgelerle tevsik edilebilmesi mümkündür;

1. Sigorta şirketlerince düzenlenen makbuzlar.

2. Ödeyenin adı ve soyadı, ödemenin ait olduğu dönem, ödenen prim tutarı, ödeme yapılansigorta şirketinin unvanı ve ödemenin türüne (Şahıs sigorta primi) ilişkin bilgilerin yer alması koşuluyla;

– Banka dekontları.

– Otomatik para çekme makinesi makbuzları.

– Kredi kartı ekstreleri.

– Posta çekleri.

3. Ayrıca, sigorta poliçesinin bir örneğinin işverene verilmesi halinde sigorta şirketlerince;

– Faks veya e-posta yoluyla katılımcılara gönderilen makbuz örnekleri.

– İnternet ortamında yapılan ödemelere ilişkin olarak bilgisayardan alınan çıktılar esas alınarak da indirim uygulanabilecektir.

4. Sigorta primini sigorta şirketine hizmet erbabı tarafından doğrudan ödenmeyip, işverenler aracılığıyla ödenmesi halinde (grup sigortası sözleşmesi);

– Sigorta poliçesi sözleşmesinin bir örneğinin işverende bulunması,

– Bu poliçe veya sözleşmede sigorta priminin ödeme dönemlerinin, ayrıca bu dönemler için ödenecek prim ve katkı payı tutarlarının belli edilmiş olması kaydıyla,
hizmet erbabı için işveren tarafından sigorta şirketine ödenen ve/veya hizmet erbabının ücretinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen sigorta primi her bir kişi için ayrıca yukarıda belirtilen belgeler aranmaksızın ücretin vergi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınabilecektir.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ozel-sahis-sigorta-primlerinin-gelir-vergisin-matrahindan-indirilebilmesi-icin-dikkat-edilmesi-gerekenler/feed/ 0
Serbest Meslek Erbapları Hangi Harcamalarını Vergi Matrahının Tespitinde İndirim Konusu Yapılabilir? https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-erbaplari-hangi-harcamalarini-vergi-matrahinin-tespitinde-indirim-konusu-yapilabilir/ https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-erbaplari-hangi-harcamalarini-vergi-matrahinin-tespitinde-indirim-konusu-yapilabilir/#respond Sat, 29 Apr 2023 16:58:19 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=142219

SERBEST MESLEK ERBABI TARAFINDAN BAZI HARCAMALARIN KAZANÇTAN İNDİRİLEBİLMESİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

1. KONU:

Vergi mevzuatımızda; Gelir Vergisi Kanunu kapsamında gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin vergilendirilmesinde, özellikle gider yazılabilecek bazı harcama konularındaki tereddütler devam etmektedir. Bu durum, vergi uygulamalarında kanunen kabul edilmeyen giderler veya kazançtan indirilemeyecek giderler olarak telaffuz edilmektedir.

Genelde tüm mükellefler açısından bu durum geçerli olmakla birlikte, özelde son dönemlerde bazı Mali İdare görüş ve uygulamaları nedeniyle serbest meslek kazancının tespiti ve vergilendirilmesinde daha çok gündeme gelmeye başlamıştır.

Bu çalışmamamızda; gelir vergisi mükellefi olan serbest meslek erbabının mesleki faaliyeti ile ilişkilendirilecek dış giyim harcamaları, ikinci otomobillerin giderleri/amortismanları, eğitim harcamaları ve mesleki sorumluluk sigortası için ödenen bedeller gibi bazı harcamaların, kazancın tespitinde gider yazılıp yazılamayacağı konusu ele alınacak ve değerlendirilecektir. Bu konuda, Gelir Vergisi Kanununun ilgili 67 ve 68 inci maddeleri “sınırlı” düzenlemeler bulunmakla birlikte, Mali İdare tarafından verilen muktezalarda farklı görüş ve yorumlar bulunmaktadır.

page1image754851872

2. KONUYLA İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER:

2. 1. Serbest Meslek Erbabı:

Serbest meslek erbabı; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye, veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapan kişidir. Buna göre, kendi nam ve hesabına, mesleki faaliyete bulunan; avukat, doktor,diş hekimi, veteriner hekim, mimar, mühendis, serbest muhasebeci mali müşavir, yeminli mali müşavir, danışman, ressam, yazar, bestekar, kimyager, serbest öğretmen, artist, menajer, senarist, yönetmen vb. kişiler, serbest meslek erbabıdır.

Aşağıda yer alan işleri yapanlar da serbest meslek erbabı sayılmaktadırlar.

● Gümrük komisyoncuları, bilumum borsa ajan ve acenteleri, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar,

● Bizzat serbest meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilat kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar,

● Dava vekilleri, müşavirler, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları,

● Vergi Usul Kanunu’nun 155 inci maddesinde belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar,

● Serbest meslek faaliyetinde bulunan kollektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komandite ortaklar.

2. 2. Serbest Meslek Faaliyeti Ve Serbest Meslek Kazancı:

Serbest meslek faaliyeti, sermayeden çok şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari niteliği olmayan işlerin işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.

Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Tahkim işleri dolayısıyla hakemlerin aldıkları ücretler ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar da, serbest meslek kazancıdır.

2. 3. Serbest Meslek Kazancının Tespiti:

Bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ile diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyla yapılan (ödenen) giderler indirildikten sonra kalan fark serbest meslek kazancıdır.

Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları da serbest meslek kazancına ilave edilir.

Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde, alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki müspet fark kazanca ilave edilir.

Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara harcanan para ve ayınlar serbest meslek kazancı sayılmaz.

Serbest meslek erbabı için, nakden tahsil edilmemiş olsa bile aşağıda belirtilen bazı haller de tahsil olarak kabul edilmektedir.

● Serbest meslek erbabının haberdar olması şartıyla; kendi adına, kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması tahsil hükmündedir.

● Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki veya müşterisine olan borcu ile takası da tahsil hükmündedir.

Biletle girilen yerlerde faaliyette bulunan dar mükellefiyete tabi serbest meslek erbabları diledikleri takdirde, bilet bedelleri tutarından, bu bedellere dahil resimler düşüldükten sonra kalan miktarın yarısı safi kazanç sayılmak suretiyle vergilendirilirler.

2. 4. Serbest Meslek Kazancının Tespitinde Hasılattan İndirilecek Giderler:

Serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilecek giderler şunlardır:

● Mesleki kazancın elde edilmesi ve devam ettirilmesiyle ilgili genel giderler, İkametgahlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananların, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısı,

● Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla) ile demirbaş olarak verilen giyim giderleri.

● Mesleki faaliyetle ilgili seyahat ve ikamet giderleri, (Seyahat maksadının gerektirdiği süre ile sınırlı olmak şartıyla).

● Mesleki faaliyette kullanılan tesisat, demirbaş eşya ve envantere dahil taşıtlar için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar,

● Kiralanan veya envantere dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri, (Taşıt giderlerinden kasıt genel olarak taşıtların tamir, bakım, yakıt gibi giderleridir.)

● Alınan mesleki yayınlar için ödenen bedeller,

● Mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedelleri,

● Serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla emekli sandıklarına ödenen giriş ve emeklilik aidatları ile mesleki teşekküllere ödenen aidatlar,

● Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçlar,

● Mesleki faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve sözleşmeye göre ödenen tazminatlar

Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile serbest meslek erbabının suçlarından doğan tazminatlar gider olarak indirilemez. Ayrıca Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre ödenen cezalar, gecikme zamları ve faizleri de gelir vergisi matrahından ve gelir unsurlarından indirilemez

3. TARTIŞMALI KONULAR HAKKINDA MALİ İDARE UYGULAMALARI:

1. Dış Giyim Harcamaları Konusunda:

 İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 23/02/2012 Tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16. 01- GVK-68-705 Sayılı Özelgesinde;

Aktör olarak serbest meslek faaliyetinde bulunduğunu belirterek kendisine ait dış giyim harcamalarının serbest meslek kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda bilgi talep eden bir kişiye verilen cevapta özetle;

“Gelir Vergisi Kanununun “Mesleki Giderler” başlıklı 68inci maddesinde serbest meslek kazancının tespitinde hâsılattan indirilecek giderler bentler halinde sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirileceği hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla; mesleki faaliyetinizin genişliği ile mütenasip olarak bu faaliyetinizin icrasında kullandığınız kendinize ait dış giyim harcamalarınızın serbest meslek

page4image753647744

kazancınızın tespitinde hasılattan indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak, mesleki faaliyetinizle ilgili olmayan veya diğer kişilere ait dış giyim harcamaları, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler kapsamında değerlendirilmediğinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır” denilmiştir.

 Trabzon Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 14/09/2012 Tarih ve B.07.01.GİB.4.61.1501-105[606-57-2012]-103 Sayılı özelgesinde;

Avukat olarak serbest meslek faaliyetinde bulunduğunu belirterek duruşmalarda giyilmesi zorunlu olan etek, ceket, kumaş pantolon, döpiyes v.b. için yapmış olduğu dış giyim harcamalarını serbest meslek kazancınızın tespitinde indirim konusu yapıp yapamayacağı hususunda bilgi talep eden bir mükellefe verilen cevapta özetle;

“193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun; “Serbest meslek kazancının tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde, ” Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.” “Mesleki Giderler” başlıklı 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, “Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (bu primlerin ve aidatın geri alınmamak üzere Türkiye’de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla)ile 27 nci maddede yazılı giyim giderleri.”27 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, “Demirbaş olarak verilen giyim eşyası (Resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası), hükümleri yer almaktadır.

Bu hükümlere göre, bahsi geçen dış giyim harcamalarınızın serbest meslek kazancının elde edilmesi ve idamesi ile açık ve doğrudan bir bağın bulunması, yapılan işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip bulunması halinde, serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak indirilmesi mümkündür. Bu itibarla, mesleğinizin icrası sırasında kullanılması zorunlu olan giysiler için yapılan harcamaların (mesleki faaliyetinizle mütenasip olması şartıyla) kazancınızın tespitinde elde edilen hasılattan indirim konusu yapılması mümkündür. Ancak, mesleğinizin icrası için kullanılması zorunlu olmayan giysiler için yapılan harcamaların indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır” denilmiştir.

 Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 31.07.2013 Tarih ve 38418978-120[65-13/2]-829 Sayılı Özelgesinde özetle;

 

“Bu hüküm ve açıklamaların birlikte değerlendirilmesi sonucunda; mesleğinizin ifasında kullandığınızı belirttiğiniz takım elbise, kravat gibi dış giyim eşyalarının münhasıran faaliyetinizin yürütülmesine mahsus olmaması, söz konusu dış giyim eşyalarınızın iş dışında özel hayatınızda da kullanılmaya elverişli olması nedenleriyle, belirtilen dış giyim harcamaları ile kazancınızın elde edilmesi veya idamesi arasında doğrudan bir bağ olduğundan söz edilemeyecektir. Bu itibarla, danışmanlık hizmetinin ifasında şahsınızın kullandığı dış giyime ait harcamalar Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesinin 1 ve 2 numaralı bentleri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, anılan harcamaların serbest meslek kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir” denilmiştir.

2. Envantere Dahil Binek Otomobiller Konusunda:

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 31/07/2013 Tarih ve 38418978-120[68-12/9]- 831 Sayılı Özelgesinde özetle;

“Serbest meslek faaliyetinin ehemmiyet ve genişliği ile mütenasip olan ve işte kullanılan envantere kayıtlı araçların giderleri ile amortismanlarının indirim konusu yapılabileceği hususu dikkate alındığında, tek başınıza icra ettiğiniz serbest meslek faaliyetine ilişkin envantere kayıtlı olsa dahi ikinci bir araca ait gider ve amortismanların indirim konusuyapılması mümkün olmadığı” görüşüne yer verilmiştir.

3. Eğitim Harcamaları Konusunda:

 Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü’nün, 17/07/2014 Tarih ve 17192610-120[ÖZG-2014-32]-215 Sayılı Özelgesinde;

Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik faaliyetinde bulunan bir mükellefin,

– Kamu Gözetimi Kurumunca 15 yılını dolduran SMMM ve YMM’lere verilen Bağımsız Denetçi Belgesi için üniversitelerden alınan eğitim (kurs) gideri ile, Vergi Dairesi Müdürlüğüne yatırılan Bağımsız Denetçi Yetkilendirme Belgesi ücretinin,

– SGK, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve vergi dairesi tarafından kesilen cezaların yüksek olmasından bahisle, kendisini ve mükelleflerini korumak amacıyla özel bir sigorta şirketine yaptırmış olduğu Mali Sorumluluk Sigortasının,

Mesleki kazançtan indirim konusu yapılıp yapılamayacağı, hususlarında sorduğu soruya özetle;

“193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Serbest Meslek Kazancının Tarifi” başlıklı 65 inci maddesinde, “Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır. … ” hükmü yer almaktadır.

Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde, mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderlerin, 2 numaralı bendinde, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatındaki iaşe ve ibate giderlerinin, 7 numaralı bendinde ise mesleki faaliyetin ifası için ödenen mal ve hizmet alım bedellerinin, 9 uncubendinde de mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen meslek, ilan ve reklam vergileri ile iş yerleriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçların serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun 89 uncu maddesinde, gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinden yapılacak indirimlere yer verilmiş olup, 1 numaralı bendinde, ” Beyan edilen gelirin %15’ini ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla (Bu şartın tespitinde işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ve bu bent kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı birlikte dikkate alınır.) mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigortalarına ödenen primlerin %50’si ile ölüm, kaza, hastalık, sağlık, engellilik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta primleri (Sigortanın Türkiye’de kâin ve merkezi Türkiye’de bulunan bir emeklilik veya sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması, prim tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim kendi gelirlerinden indirilir.) denilmiş, 2 numaralı bendinde ise, “Beyan edilen gelirin % 10′ unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının (mükerrer 121 inci madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler).” hükmü yer almıştır.

Ayrıca, 16 Mart 2006 tarihli ve 26110 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve 03 Mayıs 2007 tarihli ve 6511 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Mesleki Sorumluluk Sigortası Klozu ile Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlik mesleğini icra edenlerin de mesleki sorumluluk sigortası kapsamına alınmaları imkanı getirilmiş bulunmaktadır. Mesleki sorumluluk sigortasının şahıs sigortası kapsamına girip girmediği yönünde Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının 17.12.2010 tarih ve 58352 sayılı yazısında, “….Bilindiği üzere, sigortacılık mevzuatında ayrım can ve mal sigortaları şeklinde yapılmıştır. Anılan sigorta da şahsı değil şahsın sorumluluğu nedeniyle mal varlığında meydana gelecek zararları sigortalayan bir mal sigortasıdır. Dolayısıyla, bu sigorta türünün anılan maddede yer alan “şahıs sigortası” kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.” denilmiştir. Buna göre, sigortalının poliçede belirtilen ve ilgili taraflarca konusu tarif edilerek sınırları çizilen mesleki faaliyeti ifa ederken meydana gelen zarar, ziyan ve tazminatlar belli şartlar dahilinde sigorta kapsamına alınabilecektir. Ancak, söz konusu düzenlemelere göre Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin mesleki sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunluluğu bulunmadığından, isteğe bağlı olarak yaptırılan söz konusu sigorta giderlerinin serbest meslek kazancının tespitinde hasılattan indirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

– Mesleki faaliyeti ifa ederken meydana gelecek zararlara karşı ödenen mali sorumluluk sigortasının, Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin 1 numaralı bendinde yer alan şahıs sigortası kapsamında olmaması nedeniyle, yıllık beyanname üzerinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliğinde Bağımsız Denetçilik ile ilgili hükümler yer almış olup anılan yönetmeliğin 16 ncı maddesinde denetçilik sınavına ilişkin hüküm ve şartlarda belirtilmiştir.

Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde;

– Bağımsız Denetçi Belgesine ilişkin eğitim (kurs) gideri ile Bağımsız Denetçi Yetkilendirme Belgesine ilişkin ücretin Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesindeki serbest meslek kazancının tespitinde indirilecek giderler arasında sayılmadığından, söz konusu giderler için yapılan ödemelerin serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak hasılattan indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak, Bağımsız Denetçi Belgesine ilişkin eğitim (kurs) giderlerinin anılan Kanunun 89 uncu maddesinin 2 numaralı bendinde yer alan şartların taşınması halinde, yıllık beyanname üzerinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır” şeklinde görüş açıklanmıştır.

4. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:

Serbest meslek erbabının muvazaaya ve suiistimale çok açık olan; dış giyim harcamaları, ikinci otomobillerin giderleri/amortismanları, eğitim harcamaları ve mesleki sorumluluk sigortası için ödenen bedellerin mesleki kazançtan indirilemeyeceği yönünde idarenin ağırlıklı görüşleri uygulamada tereddütlere yol açmaktadır. Ancak, işin kapasitesine göre mesleki faaliyetin yürütülmesinde çoğu zaman önemli miktar veya tutarlara dış giyim harcamasına ihtiyaç olduğu gibi, bazen çok sayıda binek otomobile de ihtiyaç duyulmaktadır.

Serbest meslek erbabının genel giderleri içerisinde yer alan dış giyim harcamalarının serbest meslek kazancından indirim konusu yapılmasında; dış giyim eşyalarının serbest meslek faaliyetinde kullanılıp kullanılmadığı ile buna ilişkin harcamaların işin niteliği ve genişliği ile uyumlu olup olmadığı hususları önem taşımaktadır.

Öte yandan, serbest meslek erbabının işinde kullanmak üzere envanterine aldığı ikinci binek otomobilinin masrafları ve amortisman giderinin de mesleki gider olarak kabul edilmemesi yönünde verilmiş idari görüşler bulunmaktadır.

Konuyla ilgili olarak vergi idaresinin çeşitli tarihli görüşlerinde; “serbest meslek erbabının mesleki faaliyetinin genişliğiyle mütenasip olarak kullandığı ve mesleğinin icrası için zorunlu olan dış giyim harcamalarının mesleki kazancın tespitinde indirim konusu yapılabileceği; ancak mesleki faaliyetle ilgisi olmayan ya da mesleki faaliyetin icrası için zorunlu olmayan dış giyim giderleri için yapılan harcamaların kazancın tespitinde indirim konusu yapılamayacağı” belirtilmiştir.

Ancak, en son Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’nın verdiği 31/07/2013 tarihli özelge de ise; “mesleki faaliyetin ifasında kullanıldığı belirtilen takım elbise, kravat gibi dış giyim eşyalarının münhasıran faaliyetin yürütülmesine mahsus olmaması, söz konusu dış giyim eşyalarının iş dışında özel hayatta da kullanılmaya elverişli olması nedenleriyle, belirtilen harcamaların kazancın tespiti sırasında indirim konusu yapılmasının mümkün olmadığı” yönünde görüş bildirilmiştir.

Buna göre, serbest meslek erbabına ait dış giyim harcamalarının gider olarak kazançtan indirim konusu yapılabilmesi için; harcama konusu dış giyim eşyalarının mesleki faaliyetin yürütülmesine mahsusu olması ve bunların iş dışında özel hayatta da kullanılmaya elverişli bulunmaması idarece şart koşulmaktadır.

Kaldı ki; bazı serbest meslek faaliyetlerinde iş ve özel hayat birbiri içine girmiş olup kesin çizgilerle birbirinden ayrılması oldukça güç, hatta çoğu zaman imkansızdır. Bu gibi durumlarda, dış giyim harcamalarının ne kadarının mesleki faaliyetle ilgili olduğu ve ne kadarının kazançtan indirim konusu yapılıp yapılamayacağı belirlenememektedir.

Ayrıca; serbest meslek erbabının bağımsız denetim belgesi elde etmek için aldığı eğitim karşılığı ödediği eğitim gideri ile mesleki sorumluluk sigortası kapsamında ödediği sigorta priminin de mesleki gider olarak kabul edilemediği, dolayısı ile bu tür harcamaların yıllık beyanname üzerinde, ilgili Kanunun 89 üncu maddesi kapsamında (anılan şartları taşıması koşulluyla) indirimin mümkün olduğu idarece ifade edilmektedir.

Mali İdarenin yukarıda yer verilen görüşlerini değerlendirdiğimizde, ağırlıklı olarak yasal düzenlemelere aykırı olduğu, yasal bir dayanağının bulunmadığı ve yasaların konuluş amaçları ile bağdaşmadığını görürüz.

Örneğin, serbest meslek erbabının yaptırdığı mesleki sorumluluk sigortası nedeniyle ödediği primlerin, “bu sigortaların zorunlu olmadığı” gerekçesiyle kazançtan indirilmesinin kabul edilmemesi şeklindeki görüşü dikkate alırsak, hemen hemen hiçbir sigorta priminin kazançtan indirilmesi mümkün olmayacaktır. Çünkü bugün uygulamada yaptırılan pek çok sigorta işleminin yaptırılması yasal olarak zorunlu değildir. Örneğin hırsızlık sigortası, yangın sigortası, kasko gibi sigortaların yaptırılması da zorunlu değildir. Ancak uygulamada bu sigortalar yaptırılmakta ve ödenen primler de kazançtan indirilmektedir. Dolayısıyla mesleki sorumluluk sigortalarına ilişkin primlerin de kazançtan indirilmesinde herhangi bir yasal engel olduğunu düşünmüyoruz. Bu nedenle konuya ilişkin olarak özelgede belirtilen görüşü de hatalı buluyoruz.

Aynı durum, bağımsız denetim eğitimi için yapılan harcamalar hakkında da geçerlidir. Söz konusu harcamalar mahiyet itibariyle bir eğitim harcaması olmaktan çok, mesleki kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılan harcama durumundadır ve GVK’nun 68/1 inci maddesi uyarınca kazançtan indirilebilmelidir.

Bu açıklama ve görüşleri değerlendirdiğimizde, bize göre; aksi ispat olunmadıkça, serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetinin icrasında harcadığı; dış giyim harcaması, ikinci otomobilinin gideri/amortismanı, eğitim harcaması ve mesleki sorumluluk sigortası bedellerinin mesleki kazancının tespitinde gider olarak indirim konusu yapması mümkün olmalıdır.

Ancak; bugüne kadar verilen muktezalarda, mevzuatın yetersizliği veya yanlış değerlendirmeler nedeniyle konuya olumlu yaklaşılmadığı, tereddütlerin devam ettiği görülmektedir. Bu nedenle konunun yasal düzenlemelerle çözümlenmesinde ve mesleki giderler konusunda, işin kapasitesine veya özelliğine göre farklı bir düzenleme getirilmesi hususu, Platformda oybirliği ile benimsenmiştir.


Kaynak: İYMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-meslek-erbaplari-hangi-harcamalarini-vergi-matrahinin-tespitinde-indirim-konusu-yapilabilir/feed/ 0
Bağış ve Yardımların hangileri vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılır? https://www.muhasebenews.com/bagis-ve-yardimlarin-hangileri-vergi-matrahinin-tespitinde-indirim-konusu-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/bagis-ve-yardimlarin-hangileri-vergi-matrahinin-tespitinde-indirim-konusu-yapilir/#respond Mon, 28 Jun 2021 00:19:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110450 Gelir Vergisi Kanununa göre yıllık beyannameden indirim konusu yapılacak bağış ve yardımlar nelerdir?

Yıllık beyannameden indirim  konusu yapılacak bağış ve yardımlar;

– Genel ve özel bütçeli kamu  idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan  dernekler ve Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık  toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu)  aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar.

– Genel ve özel bütçeli kamu  idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul,  sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak)  kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu ile çocuk yuvası, yetiştirme  yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin  izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri  Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezleri ile gençlik ve izcilik kamplarının inşası dolayısıyla  yapılan harcamalar veya bu tesislerin inşası için bu kuruluşlara yapılan her  türlü bağış ve yardımlar ile mevcut tesislerin faaliyetlerini devam  ettirebilmeleri için yapılan her türlü nakdî ve aynî bağış ve yardımların  tamamı.

– Fakirlere yardım amacıyla gıda  bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Hazine ve Maliye Bakanlığınca  belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve  yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı.

– Genel ve özel bütçeli kamu  idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, kamu yararına çalışan  dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve bilimsel  araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan ya da  Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen  harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve yardımların % 100’ü  (Cumhurbaşkanı, bölgeler ve faaliyet türleri itibariyle bu oranı yarısına  kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar çıkarmaya yetkilidir).

– Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım  kampanyalarına makbuz  karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışların tamamı.

– İktisadi işletmeleri hariç,  Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine makbuz mukabili yapılan  nakdi bağış ve yardımların tamamı.

– Kapadokya Alanı Başkanlığına yapılan her türlü nakdi ve ayni bağış ve yardımlar ile sponsorluk  harcamalarının tamamı.

– 3289 sayılı Gençlik ve  Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 17.6.1992  tarihli ve 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında  Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; amatör spor dalları için  tamamı, profesyonel spor dalları için % 50’si.

Kurumlar Vergisi Beyannamesinde indirim konusu yapılacak bağış ve yardımlar nelerdir?

Kurumlar  vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak  bağış ve yardımlar;

–  Genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere bağışlanan okul, sağlık tesisi ve yüz yatak (kalkınmada öncelikli yörelerde elli yatak) kapasitesinden az olmamak üzere öğrenci yurdu, çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin inşası dolayısıyla yapılan harcamaların,

–  Söz konusu tesislerin inşası için yukarıda belirtilen kamu kuruluşlarına yapılan her türlü bağış ve yardımların,

–  Mevcut okul, sağlık tesisi ve öğrenci yurtları ile çocuk yuvası, yetiştirme yurdu, huzurevi, bakım ve rehabilitasyon merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi verilen tesislerin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için yapılan nakdi ve ayni bağış ve yardımların tamamı,

– Genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler ve köyler, Cumhurbaşkanınca/Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan veya Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen ya da desteklenmesi uygun görülen harcamalar ile makbuz karşılığı yapılan bağış ve yardımların %100’ü,

– Cumhurbaşkanınca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdî bağışların tamamı,

– İktisadi işletmeleri hariç, Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye Yeşilay Cemiyetine, kurumlar vergisi mükellefleri tarafından makbuz karşılığı yapılan nakdî bağış veya yardımların tamamı,

– Üniversiteler ve yüksek teknoloji enstitülerine yapılan aynî veya nakdî bağış ve yardımların tamamı.

Dernek ve vakıflara yapılan bağışlar indirim konusu yapılabilir mi ?

İndirim konusu yapılacak bağış ve  yardımlar, beyan edilecek gelirin %5’i (Kalkınmada Öncelikli Yörelerde % 10’u)  ile sınırlı olarak, Genel ve Özel Bütçeli Kamu İdarelerine, İl Özel  İdarelerine, Belediyelere ve Köylere, Kamu Yararına Çalışan Derneklere, Cumhurbaşkanınca/Bakanlar Kurulunca Vergi Muafiyeti Tanınan Vakıflara yapılan bağış ve yardımları  kapsamaktadır.

Örneğin; okul koruma dernekleri  ve okul aile birlikleri gibi diğer dernekler yukarıda belirtilen kurum ve  kuruluşlar arasında yer almadığından, bu derneklere yapılan bağış ve  yardımların beyan edilecek gelirden indirilmesi mümkün değildir. Ancak söz  konusu derneklerin kamu menfaatine yararlı bir dernek olması halinde bu  derneklere yapılan bağış ve yardımlar beyan edilen gelirin %5’ini aşmaması  koşuluyla indirim olarak dikkate alınabilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 89/4 üncü  maddesi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-c maddesi uyarınca kamu yararına  çalışan derneklerle, Cumhurbaşkanınca/Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara  yapılan bağış ve yardımların toplamı, beyan edilen gelirin veya kurum  kazancının %5’ini, (gelir vergisi mükellefleri için kalkınmada öncelikli  yörelerde % 10’unu) aşmaması şartıyla, gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinde  bildirilecek gelirler veya kazançlar üzerinden indirilebilecektir.

Gelir Vergisi Kanununa göre bağış ve yardımların belgelendirilmesi nasıl olacaktır?

Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinde yapılan düzenleme çerçevesinde, yıllık beyannamede yer alacak gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılacak işlemlerde mükelleflerce yapılan bağış ve yardımların ilgili kurumlardan alınacak belgelerle tevsik edilmesi yeterlidir. Bağışı yapan tarafından bir belge düzenlenmesine gerek bulunmamakta olup, varsa bağış yapılan malın edinimine ilişkin belgelerin saklanması zorunludur.

Bu kurum ve kuruluşlardan alınacak belgeler 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 257 nci maddesindeki yetkiye istinaden indirim için geçerli belge olarak kabul edilecektir.

Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesine eklenen hüküm çerçevesinde indirim konusu yapılacak bağışlar, bağışa konu mal bedeli Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde belirtilen fatura düzenleme sınırının altında kalsa dahi mutlaka fatura ile belgelendirilecek ve ayrıca taşıma için sevk irsaliyesi
düzenlenecektir.

Bağışlanan mala ilişkin bilgileri eksiksiz olarak içerecek fatura, bağış yapılan dernek veya vakıf adına düzenlenecektir. Mal bedeli olarak faturada, bağışa konu malın maliyet bedeli (yüklenilen katma değer vergisi hariç) yazılı olacaktır.

Faturada “İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır.” ibaresinin yer alması zorunludur.
Dernek ve vakıflar kendi mevzuatlarının öngördüğü belgeleri düzenleyecek ve bağış yapanlara bir örneğini vereceklerdir. Ticari faaliyetle uğraşanlarca düzenlenen faturalar dernek ve vakıf tarafından muhafaza edilecektir.

Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde değeri nasıl tespit edilecektir?

Gelir vergisi mükellefleri tarafından bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek değeri esas alınır.

Kurumlar vergisi mükellefleri tarafından bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.

Gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde, cari yılda indirim konusu yapılamayan bağış ve yardımlar sonraki yıllara devredebilir mi?

Gelir ve kurumlar vergisi  matrahının tespitinde, kazancın yetersiz olması nedeniyle cari yılda indirim  konusu yapılamayan bağış ve yardımlar sonraki yıllarda indirim konusu  yapılamamaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununa göre üniversitelere yapılan nakdi ve ayni bağışlar indirim konusu yapılabilir mi?

Üniversite tüzel kişiliği adına (vakıf üniversiteleri de dâhil) yapılacak her türlü nakdi ve ayni bağışların tamamı, beyannamede ayrıca gösterilmek şartıyla gelir vergisi matrahının veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

Kurumlar Vergisi Kanununa göre %5 ile sınırlı indirilecek bağış ve yardımlarda, kurum kazancından indirim konusu yapılacak bağışın miktarı nasıl hesaplanacaktır?

Ticari bilanço kârı – (iştirak kazançları istisnası + geçmiş yıl zararları)

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/bagis-ve-yardimlarin-hangileri-vergi-matrahinin-tespitinde-indirim-konusu-yapilir/feed/ 0
Sözleşmede belirlenen bedel için KDV dahil yada KDV hariç ibaresinin bulunmaması halinde KDV matrahının tespiti https://www.muhasebenews.com/sozlesmede-belirlenen-bedel-icin-kdv-dahil-yada-kdv-haric-ibaresinin-bulunmamasi-halinde-kdv-matrahinin-tespiti/ https://www.muhasebenews.com/sozlesmede-belirlenen-bedel-icin-kdv-dahil-yada-kdv-haric-ibaresinin-bulunmamasi-halinde-kdv-matrahinin-tespiti/#respond Thu, 28 Jan 2021 23:55:50 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=101022

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü

Sayı

:

39044742-130-50181

16.01.2018

Konu

:

Sözleşmede belirlenen bedel için KDV dahil yada KDV hariç ibaresinin bulunmaması halinde KDV matrahının tespiti

         İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, tarafı olduğunuz Anahtar Teslimi İnşaat Yapım Sözleşmesinde belirlenen bedel için KDV dahil yada KDV hariç ibaresinin bulunmadığı belirtilerek, işin bitiminde düzenlenecek faturada söz konusu bedelin KDV dahil tutar olarak mı yoksa KDV matrahı olarak mı  kabul edileceği  konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 nci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

-10/a maddesinde, vergiyi doğuran olayın, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile, (b) maddesinde; malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi ile meydana geleceği,

-20 nci maddesinde teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin ise, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

hükme bağlanmıştır.

Buna göre, söz konusu Anahtar Teslimi İnşaat Yapım Sözleşmesinde, sözleşme konusu inşaat taahhüt işi için belirlenen bedele KDV’nin dahil olduğuna dair bir belirleme yer almadığından, sözleşmede tespit edilen bedel üzerinden ayrıca KDV hesaplanması gerekmektedir.


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sozlesmede-belirlenen-bedel-icin-kdv-dahil-yada-kdv-haric-ibaresinin-bulunmamasi-halinde-kdv-matrahinin-tespiti/feed/ 0
Döviz İle Yapılan İşlemlerde KDV Matrahının Belirlenmesi https://www.muhasebenews.com/doviz-ile-yapilan-islemlerde-kdv-matrahinin-belirlenmesi/ https://www.muhasebenews.com/doviz-ile-yapilan-islemlerde-kdv-matrahinin-belirlenmesi/#respond Fri, 23 Oct 2020 11:18:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94898 Döviz İle Yapılan İşlemler

Bedelin döviz ile hesaplanması halinde döviz, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrilir. Cari kuru belli olmayan dövizlerin Türk parasına çevrilmesine ilişkin esasları Maliye ve Gümrük Bakanlığı belirler.


Vergiyi Doğuran Olay:

a) Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması,

b) Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi,

c) Kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması,

d) Komisyoncular vasıtasıyla veya konsinyasyon suretiyle yapılan satışlarda, malların alıcıya teslimi,

e) Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesine başlanması veya nakliyeci veya sürücüye tevdii,

f) Yürürlükten kaldırıldı

g) Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji dağıtım veya kullanımlarında bunların bedellerinin tahakkuk ettirilmesi,

h) Yürürlükten kaldırıldı

ı) İthalatta, Gümrük Kanununa göre gümrük vergisi ödeme mükellefiyetinin başlaması, gümrük vergisine tabi olmayan işlemlerde ise gümrük beyannamesinin tescili,

j) İkametgâhı, işyeri, kanunî merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar tarafından yabancı ülkeler ile Türkiye arasında yapılan taşımacılık ile transit taşımacılıkta gümrük bölgesine girilmesi veya gümrük bölgesinden çıkılması,

k) 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununa göre düzenlenen ürün senetlerinin temsil ettiği ürünlerin depodan çekilmesi. Yürürlükten kaldırıldı

Anında meydana gelir.


T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MANİSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

Sayı

:

85373914-130[53.01.116]-15856

24.04.2017

Konu

:

Döviz üzerinden düzenlenen faturada teslim bedelinin belirlenmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; şirketiniz tarafından ihraç kayıtlı satışı gerçekleştirilen ürünler ile ilgili olarak döviz cinsinden belirlenen fiyatların alıcılar ile mutabık kalınmak suretiyle belirlenen kur üzerinden Türk Lirasına çevrildiği ve bu tutarın da faturaya yazıldığı belirtilerek, ihraç kayıtlı satışlar nedeniyle tecil terkine konu edilebilecek veya iadesi talep edilebilecek katma değer vergisi tutarının tespiti sırasında müşteri ile yapılan sözleşmede belirlenen döviz kurunun kullanılıp kullanılamayacağı hususunda görüş bildirilmesi talep edilmektedir.

Katma Değer Vergisi Kanununun;

– 10 uncu maddesinin (a) bendinde, vergiyi doğuran olayın, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılmasıyla; (b) bendinde ise malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesiyle meydana geleceği,

– 20/1 inci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

– 20/2 maddesinde bedel deyiminin, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

– 24/c maddesinde; vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olduğu,

– 26 ncı maddesinde ise; bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği hüküm altına alınmıştır.

Buna göre; ihraç kayıtlı satışlara ilişkin olarak döviz üzerinden düzenlenen faturalarda teslim bedelinin TL karşılığının belirlenmesinde vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kurun dikkate alınması gerekmektedir.

Diğer taraftan, firmanız ile müşteriler arasında belirlenen kur üzerinden döviz bedeli ve TL karşılığı da belirtilmek suretiyle düzenlenen ihraç kayıtlı faturalarda, döviz cinsinden belirlenen fiyatlara alıcılar ile mutabık kalınmak suretiyle belirlenen kur üzerinden Türk Lirasına çevrilen tutarın, teslim karşılığını teşkil eden bedel yani müşterilerinizden alınan veya müşterileriniz tarafından borçlanılan tutar olarak dikkate alınması şartıyla, matrah olarak Türk parası ile belirtilen tutarın dikkate alınması ve iade talebinin de bu tutara göre belirlenmesi mümkün bulunmaktadır.


T.C.
KIRIKKALE VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

49366803-117 SERİ NOLU KDV GENEL TEBLİĞİ-3

26/03/2013

Konu

:

Yurt Dışından Elektronik Veri Tabanı Hizmeti Aboneliğinde Kdv Tevkifatı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, üniversitenizin akademik personeli ile öğrencilerinizin kullanımı için yurtdışından elektronik veri tabanı hizmeti aldığınız belirtilerek, yurtdışından alınan söz konusu hizmetin KDV tevkifatına tabi olup olmadığı hakkında bilgi istenilmektedir.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun:

-1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-4/1 inci maddesinde; hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,

-6 ncı maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, malların teslim anında Türkiye’de bulunmasını, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,

-9/1 inci maddesinde, Mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı’nın vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği,

-10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olay malın teslimi ya da hizmetin ifas ile vergiyi doğuran olayın meydana geldiği,

-26 ncı maddesinde, bedelin döviz ile hesaplanması halinde dövizin, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği aydaki cari kur üzerinden Türk parasına çevrileceği, cari kuru belli olmayan dövizlerin Türk parasına çevrilmesine ilişkin esasların Maliye Bakanlığınca belirleneceği,

hüküm altına alınmıştır.

Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan 24/12/2007 tarih ve 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararda, I sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için KDV oranı % 1, II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8, listelerde yer almayan vergiye tabi işlemler için % 18 olarak belirlenmiştir.

Öte yandan, 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nin “2.1. İkametgâhı, İşyeri, Kanuni Merkezi Ve İş Merkezi Türkiye de Bulunmayanlar Tarafından Yapılan İşlemler” başlıklı bölümünde; ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanların Türkiye’de yaptığı hizmetler ile bunların yurt dışında yaptığı ancak Türkiye’de faydalanılan hizmetler KDV ye tabi olacağı ve bu gibi hizmet ifalarında mükellefin, esas olarak hizmeti ifa eden olmakla birlikte, Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmadığından, KDV nin tamamının, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilip ödeneceği açıklanmıştır.

Aynı Tebliğde KDV nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi için hizmetten Türkiye’de faydalanan muhatabın KDV mükellefi olmasının şart olmadığı, KDV mükellefiyeti bulunmayanların da söz konusu hizmetler nedeniyle KDV tevkifatı yaparak 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan etmek ve ödemek zorunda olduğu ifade edilmiştir.

Bu açıklamalar çerçevesinde, üniversiteniz tarafından yurtdışındaki firmadan alınan elektronik veri tabanı aboneliği hizmeti için ödenen bedelin dövizle veya dövize endeksli olarak belirlenmesi halinde, hizmetin ifa edildiği tarihteki cari alış kuru üzerinden TL ye çevrilmesi ve bu bedel üzerinden genel oranda (%18) KDV hesaplanarak, üniversiteniz tarafından sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV beyannamesiyle beyan edilip ödenmesi gerekmektedir.

 

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/doviz-ile-yapilan-islemlerde-kdv-matrahinin-belirlenmesi/feed/ 0
İstisna Kapsamında Yapılan Teslim ve/veya Hizmetin Matrahının Değişmesi ve Düzeltme İşlemleri https://www.muhasebenews.com/istisna-kapsaminda-yapilan-teslim-ve-veya-hizmetin-matrahinin-degismesi-ve-duzeltme-islemleri/ https://www.muhasebenews.com/istisna-kapsaminda-yapilan-teslim-ve-veya-hizmetin-matrahinin-degismesi-ve-duzeltme-islemleri/#respond Fri, 16 Oct 2020 10:22:52 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94382 3065 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde, malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle matrahta değişiklik vuku bulduğu hallerde, vergiye tabi işlemleri yapmış olan mükelleflerin bunlar için borçlandığı vergiyi; bu işlemlere muhatap olan
mükelleflerin ise indirme hakkı bulunan vergiyi değişikliğin mahiyetine uygun şekilde ve değişikliğin vuku bulduğu dönem içinde, iade olunan malların fiilen işletmeye girmiş olması ve bu girişin defter kayıtları ile beyannamede gösterilmesi kaydıyla, düzeltebilecekleri hükme bağlanmıştır.

İstisna kapsamındaki teslim veya hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminden sonra malların iade edilmesi, işlemin gerçekleşmemesi, işlemden vazgeçilmesi veya sair sebeplerle işlem matrahının değişmesi durumunda bir düzeltme yapılması gerekmektedir. Bu düzeltme defter
kayıtları ve beyanname üzerinde yapılır.

Diğer taraftan, istisna kapsamında teslim edilen malların iadesinde de KDV hesaplanmaz.

Bu itibarla, istisna kapsamında yapılan teslim ve hizmet dolayısıyla iade talep edilmemiş olması halinde, yalnızca matrahta meydana gelen değişiklik doğrultusunda defter kayıtları ile beyanların düzeltilmesi yeterlidir.

Öte yandan, istisna kapsamında yapılan bir işleme ait iade talebi sonuçlandırıldıktan sonra KDV iadesini ortaya çıkaran işlemden vazgeçilmesi veya satılan malların bir kısmının geri gelmesi durumunda aşağıdaki şekilde hareket edilir.

– Matrahta değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme döneminde, yukarıda belirtildiği şekilde defter kaydı ve beyanname üzerinde gerekli düzeltmeyi yapan mükellefin vergi dairesine yazılı olarak müracaat edip, daha önce iadesini aldığı tutarı iade etmesi halinde bu tutar, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükelleften geri alınır.

– Mükellefin, matrahta değişikliğin vuku bulduğu dönemde düzeltme işlemini yapmaması halinde; istisna kapsamındaki işlem nedeniyle iade edilen KDV, matrahta değişikliğin vuku bulduğu dönemden düzeltmenin yapıldığı döneme kadar gecikme faizi uygulanarak vergi ziyaı cezası ile birlikte mükelleften aranır.

 


Kaynak: KDV Genel Uygulama Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/istisna-kapsaminda-yapilan-teslim-ve-veya-hizmetin-matrahinin-degismesi-ve-duzeltme-islemleri/feed/ 0