madde – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Sat, 26 Aug 2023 12:32:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Plastik Madde Geri Dönüşümü Yapan İmalatçının Alması Gereken Başka Bir Belge Var Mıdır? https://www.muhasebenews.com/plastik-madde-geri-donusumu-yapan-imalatcinin-almasi-gereken-baska-bir-belge-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/plastik-madde-geri-donusumu-yapan-imalatcinin-almasi-gereken-baska-bir-belge-var-midir/#respond Sat, 26 Aug 2023 23:00:20 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=145688 Yeni bir Mükellefim kapasite raporu ve sanayi sicil belgesiyle plastik geri dönüşümü yapmaktadır. Bu belgeler dışında başka bir evrak veya belge çıkarmamıza gerek var mı?

Başka evrak konusunda bilgimiz yok. Muhasebe uygulaması için TDHP kurallarına göre defter tutulur Sanayi sicil belgesi olan mükelleflerin İhraç kayıtlı satış yapmaları halinde teslimleri için KDV hesaplamazlar.

Sektörel diğer zorunluluklar ile ilgili T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın  Sıfır Atık ve Atık İşleme İle ilgili açıklamalarını inceleyebilirsiniz

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/plastik-madde-geri-donusumu-yapan-imalatcinin-almasi-gereken-baska-bir-belge-var-midir/feed/ 0
Öz Kaynaklarınız Eksiye Düşmüşse Şirket Müdürleri Görev Başına! https://www.muhasebenews.com/oz-kaynaklariniz-eksiye-dusmusse-sirket-mudurleri-gorev-basina/ https://www.muhasebenews.com/oz-kaynaklariniz-eksiye-dusmusse-sirket-mudurleri-gorev-basina/#respond Sun, 30 Jul 2023 00:00:08 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=144952 Türk Ticaret Kanunundaki İlgili Madde

3. Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu

a) Çağrı ve bildirim yükümü

MADDE 376- (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının
yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen
toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

(2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin
zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.

(3) (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini
uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.

b) Konkordato

MADDE 377- (Değişik: 28/2/2018-7101/62 md.)
(1) Yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı, 376 ncı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca
yapacağı iflâs talebiyle birlikte veya bu kapsamda yapılan iflâs yargılaması sırasında 2004 sayılı Kanunun 285 inci ve devamı maddeleri uyarınca konkordato da talep edebilir.


KUR FARKI ZARARLARININ SERMAYE KAYBI VEYA BORCA BATIK OLMA HESAPLAMALARINDA DİKKATE ALINMAMASINA İLİŞKİN SÜRE UZATILDI

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğin kur farklarından doğan zararlara ilişkin geçici 1’inci maddesinde değişiklik yapılarak 1/1/2023 tarihi 1/1/2024 olarak değiştirildi.

Buna göre 1 Ocak 2024 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı dikkate alınmayabilecek olup bu tutarların belirlenmesinde mükerrerlik oluşmayacak şekilde hesaplama yapılacak ve hesaplamalara ilişkin olarak 13 üncü madde uyarınca hazırlanan finansal tablolarda
herhangi bir kayda yer verilmeyerek, bu durum bilgi mahiyetinde dipnotlarda gösterilecektir.

Söz konusu madde uygulamasına ilişkin olarak Ticaret Bakanlığınca çıkarılan ve 15.09.2018 tarihli ve 30536 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ’de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esaslar hakkında açıklamalarda bulunulmuştu.

Daha sonra 26.12.2020 tarih ve 31346 sayılı Resmî Gazetede 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376’ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlanmış, Tebliğin Geçici 1’nci maddesi değiştirilmişti.

8 Kasım 2022 tarihli ve 32007 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ ile Geçici 1’nci maddede yer alan “1 Ocak 2023” tarihi ibaresi “1 Ocak 2024” olarak değiştirildi. Bu değişiklik sonrası Tebliğin Geçici 1’nci maddesi aşağıdaki gibi olmuştur.

GEÇİCİ MADDE 1 –
(1) 1/1/2024 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı dikkate alınmayabilir.

Bu tutarların belirlenmesinde mükerrerlik oluşmayacak şekilde hesaplama yapılır. Bu fıkra
kapsamında yapılacak hesaplamalara ilişkin olarak 13 üncü madde1 uyarınca hazırlanan finansal tablolarda herhangi bir kayda yer verilmeyerek, bu durum bilgi mahiyetinde dipnotlarda gösterilir.

1 Esas alınacak finansal tablolar
MADDE 13 – (1) Şirketlerin sermaye kaybı veya borca batık olma durumları, Kanunun 88 inci maddesine göre hazırlanacak finansal tablolar esas alınarak belirlenir. Finansal tabloların düzenlenmesinde ihtiyari olarak Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulanmasının tercih edilmesi halinde, bahsi geçen durum bu şekilde hazırlanan finansal tablolar üzerinden değerlendirilir.

 


Kaynak: TÜRMOB 08.11.2022/162-1  Sirküleri, TTK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/oz-kaynaklariniz-eksiye-dusmusse-sirket-mudurleri-gorev-basina/feed/ 0
Kur korumalı mevduattan gelen kazanç geçici vergi beyannamesinde ekinde verilen gelir tablosunda yer alacak mıdır? https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-mevduattan-gelen-kazanc-gecici-vergi-beyannamesinde-ekinde-verilen-gelir-tablosunda-yer-alacak-midir/ https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-mevduattan-gelen-kazanc-gecici-vergi-beyannamesinde-ekinde-verilen-gelir-tablosunda-yer-alacak-midir/#respond Mon, 28 Nov 2022 01:09:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=134894

Kur korumalı mevduattan gelen karı Geçici Vergi beyannamesinde gelir tablosunda göstermek zorunda mıyız? Göstermemiz gerekiyorsa beyannamede nerde göstereceğiz?

KKM hesabından elde edilen Faiz gelir 642 hesapda kur farkı ise 646 hesapda yer alır. Gelir Tablosunda oluşan kar Geçici vergi beyannamesine taşınır Bu tutarlar (642 ve 646 hesapdaki KKM hesabına isabet eden kısmı) Geçici vergi Beyananmesinde istisna olarak 375 kodda beyan edilerek düşülür.


KURUMLAR VERGİSİ KANUNUDAKİ GEÇİCİ MADDE

___________________

(7352 sayılı kanunun 2 nci maddesiyle eklenen geçici madde; Yürürlük: 29.01.2022)
Geçici Madde 14

(1) 14/1/1970 tarihli ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (I) numaralı bendinin (g) alt bendi hükmüne istinaden Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen hesaplar ile ilgili olarak; kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda aşağıda belirtilen kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır: a) Bu fıkra kapsamındaki yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının 1/10/2021 ila 31/12/2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden kısmı, b) 2021 yılı dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları ile söz konusu hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar.

 (2) Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda oluşan kur farkı kazançlarının, geçici vergi dönemi sonu değerlemesiyle Türk lirasına çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.

(3) Kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile bu tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı bakiyelerini 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır.

(4) (Ek:26/5/2022-7407/12 md.)(1) Kurumların 31/3/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda söz konusu hesapların dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden müstesnadır. Cumhurbaşkanı istisnayı 30/6/2022 ve/veya 30/9/2022 tarihli bilançolarda yer alan yabancı paralar itibarıyla da uygulatmaya yetkilidir.

(5) (Ek:26/5/2022-7407/12 md.) (2)Bu madde kapsamındaki istisnalar 2022 yılı sonuna kadar vade sonunda yenilenen hesaplara da uygulanır.

 (6) Bu maddede öngörülen süre ve şekilde dönüşüm kuru/fiyatı üzerinden Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına çevrilen yabancı paralar ile altın hesaplarına ilişkin olarak bu istisnayla sınırlı olmak üzere Kanunun 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.

(7) Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan istisna hükümleri, aynı şartlarla geçerli olmak üzere bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükelleflerinin kazançları hakkında da uygulanır.

(8) Türk lirası mevduat veya katılma hesabından vadeden önce çekim yapılması durumunda bu madde kapsamında istisna edilen tutarlar nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

(1)26/5/2022 tarihli ve 7407 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle maddeye üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere fıkralar eklenmiş ve müteakip fıkralar teselsül ettirilmiştir.

(2) 26/5/2022 tarihli ve 7407 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle maddeye üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere fıkralar eklenmiş ve müteakip fıkralar teselsül ettirilmiştir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kur-korumali-mevduattan-gelen-kazanc-gecici-vergi-beyannamesinde-ekinde-verilen-gelir-tablosunda-yer-alacak-midir/feed/ 0
Varlık Barışı Tebliği Yayımlandı 9.8.2022 https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/ https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/#respond Tue, 09 Aug 2022 12:07:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=130010 Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

Resmi Gazete No: 31918
Resmi Gazete Tarihi: 09/08/2022

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 50 nci maddesi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa eklenen geçici 15 inci maddenin 1 ila 12 nci fıkraları (madde olarak anılacaktır) hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.

(2) Bu Tebliğ;

a) Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının yurda getirilerek milli ekonomiye kazandırılmasına ve bu varlıkların gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defter kayıtlarına alınmasına,

b) Yurt içinde bulunan ancak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların vergi dairesine beyan edilerek kanuni defter kayıtlarına alınmasına,

c) Yurt içinde bulunan madde kapsamındaki varlıkların gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlarca beyan edilmesine,

ç) Maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlara,

yönelik açıklamaları kapsamaktadır.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 5520 sayılı Kanunun geçici 15 inci maddesinin on ikinci fıkrası hükmüne dayanılarak hazırlanmıştır.

İKİNCİ BÖLÜM

Yurt Dışında Bulunan Varlıkların Bildirilmesi, Türkiye’ye Getirilmesi,

Verginin Ödenmesi ve İadesi

Yurt dışında bulunan varlıklara ilişkin bildirim

MADDE 3- (1) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, madde hükümleri çerçevesinde, 31/3/2023 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Türkiye’deki banka veya aracı kurumlara bildirilmesi mümkündür.

(2) Birinci fıkra kapsamında gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak bu bildirimlerin, yetkili kılınmış vekiller veya kanuni temsilciler tarafından da yapılabilmesi mümkündür.

(3) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan söz konusu varlıklar, 5/7/2022 tarihinden 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil), Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya (menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarına münhasır olmak üzere) aracı kurumlara bildirilebilecektir. Gerçek ve tüzel kişilerce, söz konusu varlıklara ilişkin olarak vergi dairelerine herhangi bir beyanda bulunulmayacaktır.

(4) Maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları kapsamındaki, yurt dışı kredilerin ve sermaye avanslarının kapatılmasında kullanılan varlıkların da banka ve aracı kurumlara bildirilmesi gerekmektedir.

(5) Gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan varlıklar için tek bir bildirim verilmesi esastır. Ancak, maddenin uygulamasında bildirimin yapıldığı her ay farklı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edildiğinden, 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) birden fazla bildirimde bulunulması mümkündür.

a) Bildirimde bulunulduktan sonra aynı ay içerisinde, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime konu edilen varlıkları azaltıcı ya da artırıcı yeni bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde, ilk bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu şekilde ilk bildirime konu varlıkların azaltılması yönünde yapılacak düzeltmelerde, başlangıçta peşin olarak ödenen verginin azaltılan tutara isabet eden kısmı, banka ve aracı kurum tarafından bildirim sahibine iade edilebilecektir.

b) Bildirimde bulunulduktan sonraki aylarda, yapılan hataların düzeltilmesi amacıyla ya da bildirime konu edilen varlıkları azaltıcı bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde de önceki bildirimin düzeltilmesi gerekmektedir. Bu durumda, banka ve aracı kurumlarca Ek-2’de yer alan beyanname ile vergi dairesine bildirilen varlıklara ilişkin düzeltme talebinin banka ve aracı kurum aracılığıyla yapılması esastır.

c) Bildirimde bulunulduktan sonraki aylarda, bildirime konu edilen varlıkları artırıcı bir bildirimde bulunulmak istenilmesi halinde ise önceki bildirimin düzeltilmesi söz konusu olmayacak, ilave olarak bildirilmek istenilen varlıklar için yeni bir bildirim yapılacaktır.

ç) Düzeltme kapsamı dışında verilen tüm bildirimler yeni bir bildirim olarak kabul edilecek ve önceki bildirimle ilişkilendirilmeyecektir.

Örnek 1- 2022/Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, aynı ay içerisinde bildirdiği tutarı 2.500.000 TL’ye düşürmek ya da 7.500.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde ilk bildirimine ilişkin düzeltme bildirimi vermesi gerekecektir.

Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, Eylül veya Ekim ayı içerisinde, bildirdiği tutarı 2.500.000 TL’ye düşürmek istemesi halinde, Ağustos ayındaki bildirimine ilişkin düzeltme bildirimi vermesi gerekecektir. Banka ve aracı kurumlarca Ek-2’de yer alan beyanname ile vergi dairesine bildirilen varlıklara ilişkin düzeltme talebi ise banka veya aracı kurumlar aracılığıyla yapılacaktır.

Ağustos ayında 5.000.000 TL karşılığı döviz bildiriminde bulunan bir gerçek kişinin, Eylül veya Ekim ayı içerisinde, bildirdiği tutarı 7.500.000 TL’ye çıkarmak istemesi halinde ise Eylül veya Ekim ayına ilişkin 2.500.000 TL’lik yeni bir bildirim vermesi gerekecektir. Yeni verilen bildirimler önceki bildirim ile ilişkilendirilmeyeceğinden, sadece ilave tutarın bildirilmesine dikkat edilecektir.

d) Bildirim süresi sona erdikten sonra bildirimlere ilişkin yapılan düzeltme talepleri dikkate alınmayacaktır. Bu çerçevede, 31/3/2023 tarihine kadar yapılan bildirimlerin bu tarihten sonra düzeltilmesi mümkün olmayacaktır.

Yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye’ye getirilmesi

MADDE 4- (1) Madde kapsamında bildirime konu edilen varlıkların bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi şarttır. Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurt dışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.

(2) Yurt dışında bulunan varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecektir. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmayacaktır. Bu hükümden yararlananların, kredilerini kapattıklarına dair yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan alacakları tevsik edici belgelerin bir örneğini bildirimlerine eklemeleri gerekmekte olup bu bildirimi alan banka veya aracı kurumun, defter kayıtlarından düşme işlemine ilişkin kontrol yükümlülüğü bulunmamaktadır.

(3) 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması hâlinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla anılan madde hükümlerinden yararlanılabilecektir.

(4) Yurt dışında bulunan ancak kapsama girmeyen varlıkların (örneğin taşınmazların) 31/3/2023 tarihine kadar kapsamdaki varlıklara dönüştürülmek suretiyle söz konusu madde hükümleri çerçevesinde Türkiye’ye getirilmesi mümkündür.

(5) Türkiye’ye getirilmekten maksat;

a) Para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya bu varlıkların Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

b) Fiziki olarak Türkiye’ye getirilmesi veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi mümkün olmayan menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aracı kurumlara bildirilmesidir.

(6) Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda mevcut ya da yeni açılan bir hesaba transfer edilmesi durumunda, banka dekontu veya aracı kurum işlem sonuç formları, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.

(7) 31/3/2023 tarihine kadar banka veya aracı kurumlara bildirilmesi kaydıyla, yurt dışında bulunan söz konusu varlıkların Türkiye’ye fiziki olarak getirilmesi sırasında yapılan deklarasyon/bildirime istinaden Gümrük İdaresinden alınan belgeler, varlıkların Türkiye’ye getirilmiş olduğunun tevsikinde kullanılabilecektir.

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimi üzerine banka veya aracı kurumlarca yapılacak işlemler ve verginin ödenmesi

MADDE 5- (1) Gerçek ve tüzel kişiler, yurt dışında bulunan varlıkları iki nüsha olarak hazırlayacakları Ek-1’de yer alan form ile bankalara veya aracı kurumlara bildireceklerdir. Formun bir nüshası, ilgili banka veya aracı kurum tarafından, varsa bildirim nedeniyle açılan hesaba ilişkin bilgiler yazılıp tasdik edildikten sonra, düzenlenen banka dekontları veya işlem sonuç formlarıyla birlikte ilgilisine geri verilecektir.

(2) Bildirimin gerçek veya tüzel kişinin vekili ya da kanuni temsilcisi tarafından yapılması halinde, bankalar veya aracı kurumlarca söz konusu vekil veya kanuni temsilcinin yetkili olup olmadığı hususu kontrol edilecektir.

(3) Banka veya aracı kurumlar tarafından, bildirimde bulunanlardan bildirime konu edilen varlıklara ilişkin olarak herhangi bir belge istenilmeyecektir.

(4) Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak bildirim sahibinden bildirilen varlıkların değeri üzerinden 30/9/2022 tarihine kadar yapılan bildirimler için %1, 1/10/2022 tarihi ila 31/12/2022 tarihi (bu tarih dahil) arasında yapılan bildirimler için %2, 31/3/2023 tarihine kadar (bu tarih dahil) yapılan bildirimler için %3 oranında peşin olarak tahsil edecekleri vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla Ek-2’de yer alan beyanname ile bağlı bulundukları vergi dairesine 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda beyan edecektir. Beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden, vergi dairelerince tarh edilen vergiler, söz konusu beyan süresi içerisinde banka ve aracı kurumlarca vergi sorumlusu sıfatıyla ödenecektir.

Yurt dışında bulunan varlıkların bildirimine istinaden tahsil edilen vergilerin bildirim sahibine iadesi

MADDE 6- (1) Yurt dışında bulunan ve madde kapsamında bildirime konu edilen varlıkların, Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlardaki hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarihten itibaren en az bir yıl süreyle bu hesaplarda tutulması halinde, bildirilen varlıkların değeri üzerinden madde kapsamında uygulanması gereken vergi oranı %0 olarak dikkate alınacaktır. Bu durumda, banka ve aracı kurumlar tarafından tahsil edilerek vergi sorumlusu sıfatıyla vergi dairesine ödenen vergiler, bildirim sahibinin Ek-4’te yer alan form ile düzeltme zamanaşımı süresi içinde vergi dairesine başvurusu üzerine ilgilisine iade edilecektir.

(2) Başvuru yapılacak vergi dairesi; kesintiyi yapan banka veya aracı kurum merkezinin bağlı bulunduğu vergi dairesidir.

(3) İade talebinde bulunacak gerçek veya tüzel kişilerin Ek-4’te yer alan ve başvuru yaptıkları formlarına, bildirdikleri varlıkların banka ve aracı kurumlara yatırıldığına ve en az bir yıl süreyle bu hesaplarda tutulduğuna dair tevsik edici belgeleri (banka dekontu, hesap cüzdanı, aracı kurum işlem sonuç formu gibi) eklemeleri gerekmektedir. Bu kapsamda başvurular, İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda yapılabileceği gibi ilgili formun elden veya posta yoluyla da ilgili vergi dairesine verilebilmesi mümkündür.

(4) Bildirim sahipleri madde kapsamında nakden iade talebinde bulunabilecekleri gibi, vergi borçları için mahsuben iade talebinde de bulunabileceklerdir. Bu takdirde mahsuben iade talebi, Ek-4’te yer alan formun eksiksiz şekilde vergi dairesine verildiği tarih esas alınarak yerine getirilecektir.

(5) Bildirim sahibine iade yapılabilmesi için madde kapsamında bildirilen varlıkların değeri üzerinden hesaplanan vergilerin vergi sorumlularınca ödenmiş olması şarttır.

(6) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak bildirim sahiplerinin iade işlemleri gerçekleştirilecektir.

(7) İadeye ilişkin bir yıllık sürenin başlangıcında, bildirime konu edilen varlıkların Türkiye’deki banka ve aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edildiği veya yurt dışından getirilerek bu hesaplara yatırıldığı tarih dikkate alınacaktır.

Örnek 2- Gerçek kişi (A), madde hükmü kapsamında yurt dışında bulunan 600.000 TL tutarındaki varlığı için 13/9/2022 tarihinde (N) Bankasına bildirimde bulunmuş ve hesaplanan vergiyi peşin olarak ödemiştir. Adı geçen kişi söz konusu tutarı 1/12/2022 tarihinde bildirimde bulunduğu bankadaki hesabına transfer etmiştir. Buna göre, bildirimde bulunulan yurt dışındaki varlık için tarh edilen verginin iadesine yönelik bir yıllık sürenin başlangıcı olarak bildirim konusu yapılan tutarın Türkiye’deki banka hesabına transfer edildiği 1/12/2022 tarihinin dikkate alınması ve bildirime konu edilen tutarın 1/12/2023 tarihine kadar söz konusu banka hesabında tutulması durumunda bildirim esnasında ödenen vergi iade edilebilecektir.

(8) Bildirime konu edilip bu kapsamda banka ve aracı kurumlarda açılan hesaplara transfer edilen veya yatırılan varlıkların, banka ve aracı kurumlarda farklı mevduat, katılım ve yatırım gibi hesaplarda değerlendirilmesi iadeye ilişkin bir yıllık sürenin hesabını etkilemeyecektir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Türkiye’de Bulunan Varlıkların Beyanı ve Verginin Ödenmesi

Türkiye’de bulunan varlıkların beyanı

MADDE 7- (1) Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/3/2023 tarihine (bu tarih dâhil) kadar Ek-3’te yer alan beyanname ile gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olunan vergi dairelerine doğrudan beyan edilebileceği gibi 340 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda da beyan edilebilecektir.

(2) Yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, Ek-3’te yer alan beyannamelerini de 340 ve 346 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda elektronik ortamda vermek zorundadırlar.

(3) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanların da Türkiye’de bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazları için beyanda bulunmak suretiyle madde hükmünden yararlanabilmeleri mümkündür. Bu kişilerin taşınmazlar dışındaki varlıklarını beyan tarihi itibarıyla banka veya aracı kurumlarda açılan hesaplara yatırmaları ve bu durumu tevsik edici belgelerle kanıtlamaları zorunludur.

(4) Gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayanlar için beyanda bulunulacak vergi dairesi, bunların yerleşim yerlerinin bağlı bulunduğu yer vergi daireleri olacaktır.

(5) Şahıs şirketleri ile adi ortaklıkların gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmamakta olup, bunlar adına stopaj ve katma değer vergisi yönünden mükellefiyet tesis edilmektedir. Bu kapsamda, şahıs şirketleri ile adi ortaklıklar adına da beyanda bulunulması mümkün bulunmakta olup, beyan edilen varlıklar dolayısıyla şahıs şirketleri ve adi ortaklıklar katma değer vergisi, ortaklar ise gelir veya kurumlar vergisi yönünden vergi incelemesi ve tarhiyat yapılmaması imkanından faydalanabilecektir.

Verginin ödenmesi

MADDE 8- (1) Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değerleri üzerinden vergi dairelerince %3 oranında vergi tarh edilecektir. Bu şekilde hesaplanan vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ortak Hükümler

Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri adına görünen varlıkların durumu

MADDE 9- (1) Şirketlerin kanuni temsilcileri, ortakları ya da şirket veya şirketin ortakları adına madde kapsamına giren varlıkları 5/7/2022 tarihinden önce yetkili kuruluşlarca düzenlenen bir vekalet veya temsil sözleşmesine istinaden değerlendirmeye yetkili olanların, bu tarih itibarıyla sahip oldukları ve yurt dışında bulunan varlıklarının, bu Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına bildirime konu edilerek Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi ya da Türkiye’de bulunan ancak 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıklarının bu Tebliğde yapılan açıklamalar çerçevesinde şirket adına beyan edilmek suretiyle madde hükümlerinden yararlanılabilmesi mümkündür.

(2) Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, söz konusu madde hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek madde hükmünden yararlanılabilecektir. Ayrıca, gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurt dışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirim veya beyana konu edilmesi halinde madde hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.

Varlıkların bildirim değeri

MADDE 10- (1) Gerek yurt dışında bulunan varlıkların banka veya aracı kurumlara bildirilmesinde gerekse yurt içinde bulunan varlıkların vergi dairelerine beyan edilmesinde, bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla varlıklar, aşağıdaki değerleme ölçütleri ile değerlenecektir:

a) Türk lirası cinsinden para, itibari (nominal) değeriyle.

b) Altın, rayiç bedeliyle.

c) Döviz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla.

ç) Menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarından;

1) Pay senetleri, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

2) Tahvil, bono, eurobond gibi borçlanma araçları, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

3) Yatırım fonu katılma payları, ilgili piyasasında belirlenmiş kapanış fiyatıyla.

4) Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri gibi türev araçlar, varsa borsa rayiciyle, borsa rayici yoksa rayiç bedeliyle, bu bedel tespit edilemiyorsa alış bedeliyle, alış bedeli de belli değilse itibari (nominal) değeriyle.

d) Taşınmazlar, rayiç bedeliyle.

(2) Bildirim veya beyanlarda söz konusu varlıkların Türk lirası karşılığı bedelleri esas alınacaktır.

(3) Bu Tebliğin uygulanmasında rayiç bedel, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarih itibarıyla belirlenen alım-satım bedeli olup, bu bedelin gerçek durumu yansıtması gerekmektedir.

(4) Borsa rayiciyle değerlenecek varlıkların borsa rayicinin belirlenmesinde, söz konusu varlıkların bildirildiği veya beyan edildiği tarihte işlem gördüğü yurt içi veya yurt dışındaki borsalarda oluşan değerler dikkate alınacaktır.

(5) Döviz cinsinden varlıklarda, bunların bildirildiği veya beyan edildiği tarihteki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alınacaktır.

(6) Bildirimde bulunduktan sonra, yapılan hataların düzeltilmesi ya da bildirime konu edilen varlıkların azaltılması amacıyla 31/3/2023 tarihine kadar yapılacak düzeltmelerde varlıkların ilk bildirim tarihindeki değerleri esas alınır.

Bildirilen veya beyan edilen varlıkların kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi

MADDE 11- (1) Bildirilen veya beyan edilen varlıkların, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi zorunludur.

(2) Yurt dışında bulunan varlıkların; şirket adına bildirilmesi durumunda ilgili şirket, şahıslar adına bildirilmesi halinde bu şahısların kendileri, maddenin sağladığı imkânlardan yararlanabileceğinden, şirket adına bildirime konu edilen varlıkların, şirketin kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.

(3) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, madde hükmü uyarınca bildirime veya beyana konu ettikleri ve yasal defterlerine kaydettikleri kıymetleri için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Söz konusu hesap sermayenin cüz’ü addolunacak, bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilemeyecek ve sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacaktır. Diğer taraftan işletmenin tasfiye edilmesi halinde bu tutarlar vergilendirilmeyecektir. Fon hesabında tutulan bu tutarların, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesi ile 5520 sayılı Kanunun 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca gerçekleşecek devir ve bölünme hallerinde de vergilendirilmesi söz konusu olmayacaktır.

(4) Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, bildirimde veya beyanda bulundukları söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca göstereceklerdir.

(5) 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce Türkiye’ye getirilen varlıklar ile gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerine dâhil edilecek ve bildirim veya beyan tarihinden itibaren iki yıl geçmesi koşuluyla vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmelerinden çekilebilecektir.

(6) Türkiye’de bulunan varlıkların, vergi dairelerine beyan edildiği tarih itibarıyla 10 uncu maddede yer alan esaslar çerçevesinde belirlenen Türk lirası karşılığı bedelleriyle bu varlıkların yasal defterlere kaydedilmesi gerekmekte olup, söz konusu varlıkların elden çıkarılması halinde satış kazancının tespitinde bu bedel dikkate alınacaktır.

(7) Madde kapsamında beyana konu edilerek işletme kayıtlarına alınacak taşınmazların işletmeye devrine ilişkin tapuda yapılacak işlemlerden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca harç alınmayacaktır. Ayrıca bu taşınmazların işletmeye devrinde 193 sayılı Kanunun mükerrer 80 inci maddesindeki değer artışı kazancı hükümleri de uygulanmayacaktır.

(8) Tapuda yapılacak taşınmaz devir işlemlerinde tapu harcının alınmaması için maddede belirtilen beyannamenin verilmesini müteakiben, ilgili vergi dairesinden, beyan edilen taşınmazların tapu kayıtlarına ilişkin bilgileri de içerecek şekilde bu madde kapsamında şirket adına beyan edilerek özel fon hesabına alındığını (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterildiğini) ve bu çerçevede tapu işleminde harç alınmayacağı hususunda beyanın yapıldığı vergi dairesinden alınacak yazı, ilgili tapu sicil müdürlüğüne ibraz edilecektir.

Gelir, gider ve amortisman uygulaması

MADDE 12- (1) Bildirim veya beyan konusu yapılarak kanuni defter kayıtlarına intikal ettirilen varlıklar hakkında 213 sayılı Kanunda yer alan amortismanlara ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.

(2) Kayıtlara alınan bu varlıkların daha sonra elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gelirin veya kurum kazancının tespitinde gider veya indirim olarak kabul edilmeyecektir. Söz konusu varlıkların elde tutulması ve elden çıkarılmasından doğan kazanç ve iratlar ise genel esaslar çerçevesinde gelirin veya kurum kazancının tespitinde dikkate alınacaktır.

(3) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle ödenen vergiler, hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecektir.

İnceleme ve tarhiyat yapılmayacak haller

MADDE 13- (1) Madde hükmü uyarınca, bildirimde veya beyanda bulunulan varlıklara isabet eden tutarlara ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Bu hükümden yararlanabilmek için;

a) Yurt dışında bulunan bildirime konu varlıkların;

1) Bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi ya da Türkiye’deki banka veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi,

2) Bildirilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin süresinde ödenmesi,

3) Bildirime konu edilen varlıkların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi, yasal defterlerine kaydettikleri bu kıymetler için pasifte özel fon hesabı açılması (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterilmesi), bu fon hesabının ve varlıkların iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilmemesi ve fon hesabının sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılmaması,

b) Türkiye’de bulunan ve beyana konu edilen varlıkların;

1) Beyan edilen varlıkların 213 sayılı Kanun uyarınca defter tutan mükelleflerce kanuni defterlere kaydedilmesi, yasal defterlerine kaydettikleri bu kıymetler için pasifte özel fon hesabı açılması (veya kanuni defterlerin ilgili sayfalarında gösterilmesi), bu fon hesabının ve varlıkların iki yıl geçmedikçe işletmeden çekilmemesi ve fon hesabının sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılmaması,

2) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmayanlar tarafından banka veya aracı kurumlardaki hesaplara yatırıldığını (taşınmazlar hariç) gösterir belgelerle tevsik edilmesi,

3) Madde kapsamında beyan edilen varlıklara ilişkin tarh edilen verginin süresinde ödenmesi,

gerekmektedir.

(2) Bildirilen varlıkların, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31/3/2023 tarihine kadar kapatılmasında kullanılması mümkün olup, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılacaktır.

(3) 5/7/2022 tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının anılan tarihten önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaması imkanından yararlanılabilecektir.

(4) Bildirilen veya beyan edilen varlıklar dışındaki diğer nedenlerle başlayan vergi incelemeleri veya takdire sevk işlemleri dolayısıyla, madde kapsamında bildirimde veya beyanda bulunan mükellefler hakkında matrah farkı bulunması durumunda;

a) Bulunan matrah farkının bildirime veya beyana konu edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti ve bildirilen veya beyan edilen varlık tutarının, bulunan matrah farkına eşit ya da fazla olması durumunda gelir veya kurumlar vergisi ile katma değer vergisi yönünden tarhiyat yapılmayacaktır.

Örnek 3- (ABC) A.Ş., madde hükmü kapsamında bağlı bulunduğu vergi dairesine Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan varlıkları için 16/8/2022 tarihinde 500.000 TL tutarında beyanda bulunmuş ve beyanına istinaden tarh edilen vergiyi süresinde ödemiştir. Maddede yer alan diğer şartları da taşıyan mükellef kurum sektör incelemeleri kapsamında 2020 hesap dönemine ilişkin incelemeye sevk edilmiştir. Bu döneme ilişkin yapılan inceleme sonucunda mükellef hakkında 250.000 TL kayıt dışı satışa ilişkin matrah farkı tespit edilmiş ancak mükellef kurum inceleme esnasında bu farkın madde hükmü kapsamında beyan edilen varlıklar nedeniyle meydana geldiğini belirtmiştir. Vergi inceleme elemanı tarafından mükellefin bu iddiası incelenmiş ve aradaki farkın nedeninin mükellefin ifadesine uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mükellef hakkında tarhiyat yapılmayacaktır.

b) Bulunan matrah farkının bildirime veya beyana konu edilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığının tespiti halinde, bu farkın bildirilen veya beyan edilen varlık tutarından fazla olması durumunda, yalnızca aradaki fark tutar üzerinden gelir veya kurumlar vergisi ile katma değer vergisi yönünden vergi tarhiyatı yapılacaktır.

Örnek 4- (DEF) Ltd. Şti. yurt dışında sahip olduğu madde kapsamına giren varlıkları için 1.000.000 TL bildirimde bulunmuştur. Maddede sayılan bütün şartları taşıyan mükellef hakkında yapılan ihbara istinaden mükellef kurumun 2019 hesap dönemi incelemeye sevk edilmiştir. Adı geçen kurum hakkında yapılan inceleme sonucunda 2.500.000 TL tutarında matrah farkı tespit edilmiştir. Mükellef söz konusu farkın 1.000.000 TL’sinin bildirilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığını ifade etmiştir. Vergi inceleme elemanı ise söz konusu farkın 750.000 TL tutarındaki kısmının bildirilen varlıklar nedeniyle ortaya çıktığını kalan tutarın ise hatalı amortisman ayırma, gider, indirim ve istisnaların doğru hesaplanmaması gibi diğer nedenlerden kaynaklandığını ortaya koymuştur. Bu durumda, anılan mükellef hakkında bulunan matrah farkının 750.000 TL tutarındaki kısmı için vergi tarhiyatı yapılmayacaktır.

(5) Vergi incelemesine başlanılan veya takdir komisyonuna sevk edilen tarihten sonra madde hükmüne istinaden bildirimde veya beyanda bulunulması durumunda ise vergi incelemesi ve takdir komisyonu kararına istinaden bulunan matrah farkları üzerinden vergi tarhiyatı yapılmasına engel teşkil etmeyecek ve bildirime veya beyana konu edilen tutarlar mahsuba konu edilemeyecektir.

Diğer hususlar

MADDE 14- (1) İlgili kurum ve kuruluşlar, gerçek veya tüzel kişilerin madde hükmü uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmek zorundadırlar.

Yürürlük

MADDE 15- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 16- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız.

]]>
https://www.muhasebenews.com/varlik-barisi-tebligi-yayimlandi-9-8-2022/feed/ 0
14.05.2022 tarihinde resmi gazetede tebliğ edilen “Yeniden Değerleme “hükümlerinde; VUK Geçici 32’nci madde kapsamında yeniden değerleme oranı nedir? https://www.muhasebenews.com/14-05-2022-tarihinde-resmi-gazetede-teblig-edilen-yeniden-degerleme-hukumlerinde-vuk-gecici-32nci-madde-kapsaminda-yeniden-degerleme-orani-nedir/ https://www.muhasebenews.com/14-05-2022-tarihinde-resmi-gazetede-teblig-edilen-yeniden-degerleme-hukumlerinde-vuk-gecici-32nci-madde-kapsaminda-yeniden-degerleme-orani-nedir/#respond Fri, 17 Jun 2022 08:27:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127998 14.05.2022 tarihinde resmi gazetede tebliğ edilen “Yeniden Değerleme “hükümlerinde; VUK Geçici 32’nci madde kapsamında yeniden değerleme oranı nedir?

Yeniden değerleme oranları yıllık ve 3 ayda bir açıklanır.

2021 yılı YD oranı % 36,20

2022 yılı Birinci geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı % 33,63 dür.


YILLAR

YENİDEN DEĞERLEME ORANLARI

2021
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:533)
% 36,20
2020
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:521)
% 9,11
2019
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:512)
% 22,58
2018
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:503)
% 23,73
2017
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:484)
%14,47
2016
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:474)
%3,83
2015
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:457)
%5,58
2014
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:441)
%10,11
2013
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:430)
%3,93
2012
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:419)
%7,80
2011
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:410)
%10,26
2010
Yılı yeniden değerleme oranı(VUK Genel Tebliği No:401)
%7,7

Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/14-05-2022-tarihinde-resmi-gazetede-teblig-edilen-yeniden-degerleme-hukumlerinde-vuk-gecici-32nci-madde-kapsaminda-yeniden-degerleme-orani-nedir/feed/ 0
Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67. Madde Kapsamında Kesinti Oranları (Tam ve Dar Mükellef Gerçek Kişilerce Elde Edilen Gelirler İçin Geçerli Kesinti Oranları) https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-kanunu-gecici-67-madde-kapsaminda-kesinti-oranlari-tam-ve-dar-mukellef-gercek-kisilerce-elde-edilen-gelirler-icin-gecerli-kesinti-oranlari/ https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-kanunu-gecici-67-madde-kapsaminda-kesinti-oranlari-tam-ve-dar-mukellef-gercek-kisilerce-elde-edilen-gelirler-icin-gecerli-kesinti-oranlari/#respond Thu, 13 Jan 2022 23:30:02 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120298 Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67. Madde Kapsamında Kesinti Oranları (Tam ve Dar Mükellef Gerçek Kişilerce Elde Edilen Gelirler İçin Geçerli Kesinti Oranları)
İlgili Madde Açıklama Oran
GVK Geç. 67/1,2 1.1.2006 Tarihinden Sonra İhraç Edilen Her Nevi Devlet Tahvilleri Ve Hazine Bonolarının Faizleri İle Toplu Konut İdaresi Ve Özelleştirme İdaresince Çıkarılan Menkul Kıymetlerden ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından sağlanan gelirlerden Sağlanan Gelirler. 10%

GVK Geç. 67/1

23/12/2020 ila 30/9/2021 tarihi (bu tarih dâhil) arasında iktisap edilen, bankalar tarafından ihraç edilen tahvil ve bonolardan elde edilen gelir ve kazançlar ile fon kullanıcısının bu bankalar olduğu varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikalarından elde edilen gelir ve kazançlar i) Vadesi 6 aya kadar (6 ay dâhil) olanlara sağlanan gelirlerden

5%

ii) Vadesi 1 yıla kadar (1 yıl dâhil) olanlara sağlanan gelirlerden 3%
iii) Vadesi 1 yıldan uzun olanlara sağlanan gelirlerden 0%
iv) 6 aydan az süreyle (6 ay dâhil) elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan 5%
v) 1 yıldan az süreyle (1 yıl dâhil) elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan 3%
vi) 1 yıldan fazla süreyle elde tutulanların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan 0%
GVK Geç. 67/1,2 6362 sayılı Kanuna göre Sermaye Piyasası Kurulunca onaylanmış finansman bonolarından ve varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen bir yıldan kısa vadeli kira sertifikalarından sağlanan gelirler ile bunların elden çıkarılmasından doğan kazançlardan %15
Geç. 67/4 Mevduat Faizleri Döviz Tevdiat Hesaplarına Yürütülen Faizlerden (Vadelerine Göre) 18% %20
Mevduat Hesaplarına Yürütülen Faizlerden (Vadelerine Göre) 10%, 12%, 15%
Enflasyon oranına bağlı olarak değişen faiz oranı uygulanan 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda %0
3032 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Göre 30/9/2021tarihine kadar(bu tarih dahil) açılan veya vadesi bu tarihler arasında yenilenen hesaplara ödenecek faizlere (Vadelerine Göre) %0,%3,%5
Geç. 67/4 Menkul Kıymetlerin Geri Alım Ve Satım Taahhüdü Ve İktisap Veya Elden Çıkarılması Karşılığında Sağlanan Menfaatler (Repo Gelirleri) 15%
Geç. 67/4 Katılım Bankaları Tarafından Katılma Hesabı Karşılığında Ödenen Kar Payları Katılım Bankalarınca Döviz Katılma Hesaplarına Ödenen Kar Paylarından (Vadelerine Göre) 18% %20
Katılım Bankaları Tarafından Katılma Hesabı Karşılığında Ödenen Kar Paylarından (Vadelerine Göre) 10%, 12%, 15%
3032 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararına Göre 30/9/2021tarihine kadar(bu tarih dahil) açılan veya vadesi bu tarihler arasında yenilenen hesaplara ödenecek kar paylarına (Vadelerine Göre) %0,%3,%5
Geç. 67/4 Kar Ve Zarar Ortaklığı Belgesi Karşılığı Ödenen Kar Payları 15%
GVK Geç. 67/1 Halka Açık Şirketlerin 1.1.2006 Tarihinden Sonra İktisap Edilen Ve 1 Yıldan Kısa Bir Süre İle Elde Tutulan Hisse Senetlerinin Türkiye’de Faaliyette Bulunan Banka Veya Aracı Kurumlar Aracılığıyla Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazançlar (Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıklarının Hisse Senetlerinin Satışı Hariç) 0%
GVK Geç. 67/1 Menkul Kıymet Yatırım Fonu Katılma Belgelerinin Kar Payları (Yani Bunların İlgili Fona İadesinden Sağlanan Gelirler) Hisse Senedi Yoğun Fonların Katılma Belgelerinden 0%
Diğerlerinden 10%
GVK Geç. 67/1 123/12/2020 ile 30/9/2021 tarihi (bu tarih dahil) arasında iktisap edilen, (değişken, karma, eurobond, dış borçlanma, yabancı, serbest fonlar ile unvanında ”döviz” ifadesi geçen yatırım fonları hariç) yatırım fonlarından elde edilen gelir ve kazançlar 0%
GVK Geç. 67/1 İki yıldan fazla süreyle elde tutulan girişim sermayesi yatırım fonu ve gayrimenkul yatırım fonu katılma paylarından elde edilen kazançlar 0%
GVK Geç. 67/1 Vadeli İşlem Ve Opsiyon Sözleşmelerinden Elde Edilen Gelirler Hisse Senetlerine Veya Hisse Senedi Endekslerine Dayalı İşlemlerden 0%
Diğerlerinden 10%

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-kanunu-gecici-67-madde-kapsaminda-kesinti-oranlari-tam-ve-dar-mukellef-gercek-kisilerce-elde-edilen-gelirler-icin-gecerli-kesinti-oranlari/feed/ 0
3 Yıldan fazla şirket üzerine kayıtlı olan arazi üzerine yapılacak taşınmazın satışında istisna var mıdır? https://www.muhasebenews.com/3-yildan-fazla-sirket-uzerine-kayitli-olan-arazi-uzerine-yapilacak-tasinmazin-satisinda-istisna-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/3-yildan-fazla-sirket-uzerine-kayitli-olan-arazi-uzerine-yapilacak-tasinmazin-satisinda-istisna-var-midir/#respond Thu, 18 Nov 2021 13:30:37 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=118226 3 yıldan bu yana şirket aktifinde kayıtlı bir arazi belediye tarafından yapılan imar planlaması sonucunda tapu değerinin çok üstüne çıkmıştır. Satışı Gayrimenkul Satış Kazancı İstisnasından faydalanarak KDV’den istisna tutacak ve kazancın %50 kısmını da kurumlar vergisinden muaf olarak hesaplayacağımız konusunda size danışmak istedim. Görüşünüzü alabilir miyim? 

KV istisnası için KVK 5. maddesindeki şartlar ve KDVK 17/4. maddesindeki şartlar var ise istisna işlemi uygulanır. Madde metinlerindeki koşulları inceleyiniz.

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi

https://www.gib.gov.tr/sites/default/files/fileadmin/beyannamerehberi/Tas_ve_Istirak_His_Sat_Ist_Reh.pdf

DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR

Gelir Vergisi Kanunu’ndaki gelir unsurlarından biri olan diğer kazanç ve iratlar; belirli kaynaklara bağlanması mümkün olmayan, belirli dönemlerde (periyodik olarak) meydana gelmeyen, devamlı değil arızi olan ve çoğu zaman bir teșebbüs sonucu olmaksızın, kișilerin bazı mal varlıklarında kendiliğinden meydana gelen kazanç ve iratlardır.

Diğer kazanç ve iratlar;

  • Değer artıșı kazançları, • Arızi kazançlar,

olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

1.DEĞER ARTIȘI KAZANÇLARI

1.1. KAPSAMI

Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80 inci maddesine göre așağıda sayılan mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazançları olarak vergilendirilir.

  1. İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar.
  2. 70 inci maddenin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı hakların (ihtira beratları hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
  3. Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dıșında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
  4. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
  5. Faaliyeti durdurulan bir ișletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
  6. İktisap șekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden bașlayarak beș yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmıș sayılır.).

Elden çıkarma; yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karșılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaștırılması, devletleștirilmesi, ticaret șirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade etmektedir.

Faaliyetine devam eden ticari bir ișletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari ișletmeye dahil amotismana tabi iktisadi kıymetlerle yukarıda belirtilen hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar ticari kazanç sayılmakta ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümler uygulanmaktadır.

1.1.1. Menkul Kıymetlerin veya Diğer Sermaye Piyasası Araçlarının Elden Çıkarılmasından Sağlanan Kazançlar

Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80 inci maddesine göre, ivazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Söz konusu menkul kıymetlerin alım-satımından elde edilen değer artıșı kazançlarında vergilendirmeye esas alınacak kazanç, Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 81 inci maddesine göre elden çıkarma karșılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan kıymetin maliyet bedeli ile elden çıkarılma dolayısıyla yapılan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunacaktır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 67 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (d) bendinde belirtildiği üzere; tam mükellef kurumlara ait olup, Borsa İstanbul (BIST)’ da ișlem gören ve bir yıllık süreden sonra elden çıkarılan hisse senetleri için Gelir Vergisi Kanunu’nun değer artıșı kazançlarının vergilendirilmesine ilișkin Mükerrer 80 inci madde hükümleri uygulanmayacak olup, dolayısıyla bu gelirler için değer artıșı kazancı kapsamında yıllık beyanname de verilmeyecektir.

Örnek 1: Mükellef (A), 03.02.2018 tarihinde sahibi olduğu tam mükellef kuruma ait Borsa İstanbul (BIST)’ da işlem görmeyen hisse senetlerini 30.04.2019 tarihinde satmıștır. Buna göre mükellef, söz konusu hisse senetlerini iktisap tarihinden itibaren 2 yıldan fazla süre ile elde tutmadan satmıș olduğundan, elde ettiği kazanç değer artıșı kazancı olarak vergiye tabi olacaktır.

Örnek 2: Mükellef (B), 03.03.2018 tarihinde sahibi olduğu tam mükellef kuruma ait Borsa İstanbul (BIST)’ da işlem gören hisse senetlerini 30.05.2019 tarihinde satmıștır. Buna göre mükellef, söz konusu Borsa İstanbul (BIST)’ da ișlem gören hisse senetlerini iktisap tarihinden itibaren 1 yıldan fazla süre ile elde tutarak satmıș olduğundan, elde ettiği kazanç Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (d) bendi kapsamında değer artıșı kazancı olarak vergiye tabi olmayacaktır.

1.1.2. 70 inci Maddenin Birinci Fıkrasının (5) Numaralı Bendinde Yazılı Hakların (İhtira Beratları Hariç) Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Gelir Vergisi Kanunu’nun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde yazılı ihtira beratları dıșındaki haklar; arama, ișletme ve imtiyaz hakları ve ruhsatları, alameti farika, marka, ticaret unvanı, her türlü teknik resim, desen, model, plan ile sinema ve televizyon filmleri, ses ve görüntü

bantları, sanayi ve ticaret ve bilim alanlarında elde edilmiș bir tecrübeye ait bilgilerle gizli bir formül veya bir imalat usulü üzerindeki kullanma hakkı veya kullanma imtiyazı gibi haklar olup, bunların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

1.1.3. Telif Haklarının ve İhtira Beratlarının Müellifleri, Mucitleri ve Bunların Kanuni Mirasçıları Dıșında Kalan Kimseler Tarafından Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dıșında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı; müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar ise serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 18 inci maddesindeki șartların sağlanması halinde serbest meslek kazancı istisnasından yararlanılması da mümkündür.

1.1.4. Ortaklık Haklarının veya Hisselerinin Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Limited, paylı komandit, adi komandit, kollektif ve adi șirketlerde ortakların ortaklık paylarını satmaları karșılığında elde edilen kazançlar ile kooperatif üyelerinin sahip oldukları ortaklık paylarının elden çıkarılması karșılığında sağlanan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

Örnek 3: Gerçek kiși Mükellef (C), (D) Limited Șirketine 04.04.2011 tarihinde % 50 ortak olmuștur. Mükellef, 13.02.2019 tarihinde (D) LimitedȘirketindeki ortaklık payını ABC Limited Şirketine bedel karșılığında devretmiștir. Mükellefin ortaklık payını elden çıkarmasından dolayı elde ettiği kazancın değer artıșı kazancı olarak vergiye tabi tutulması gerekmektedir.

1.1.5. Faaliyeti Durdurulan Bir İșletmenin Kısmen veya Tamamen Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 161 inci maddesine göre iși bırakarak ticari faaliyetini sonlandıran mükelleflerin, kendi üzerinde kalan mal ve hakların elden çıkarılmasından sağlanan kazanç değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir.

1.1.6. İktisap Şekli Ne Olursa Olsun (İvazsız Olarak İktisap Edilenler Hariç) 70 inci Maddenin Birinci Fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) Numaralı Bentlerinde Yazılı Mal ve Hakların, İktisap Tarihinden Bașlayarak Beș Yıl İçinde Elden Çıkarılmasından Doğan Kazançlar

Gelir Vergisi Kanunu’nun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal ve haklar așağıdaki gibidir:

  • Arazi, bina, maden suları, menba suları, madenler, taș ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı,
  • Voli mahalleri ve dalyanlar,
  • Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar,
  • Gemi ve gemi payları ile bilumum motorlu tahmil ve tahliye vasıtaları.
    Karșılıksız edinilenler dıșında, yukarıda sayılan mal ve hakların iktisap tarihinden bașlayarak beș yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmektedir. 

Gerçek kișilerin bir bedel karșılığı edindikleri gayrimenkullerin (konut, arsa, vb.) iktisap tarihinden bașlayarak beș yıl içinde elden çıkarılması halinde, elde edilen kazanç gelir vergisine tabidir.

Örnek 4: Mükellef (E), 10.12.2018 tarihinde 300.000 TL’ye satın almıș olduğu gayrimenkulü 15.07.2019 tarihinde 400.000 TL’ye satmıștır. Buna göre mükellef, söz konusu gayrimenkulü alıș tarihinden itibaren beș tam yıl geçmeden satmıș olduğundan, elde ettiği kazancın istisna tutarını așan kısmı değer artıșı kazancı olarak vergiye tabi olacaktır.

1.1.6.1. Gayrimenkul Alım-Satım İșlerinde Ticari Kazanç-Değer Artıșı Kazancı Ayrımı

Gerçek kișilerin sahip oldukları gayrimenkulleri elden çıkarmalarından doğan kazancın niteliği ve vergilendirilmesi hakkında, Gelir Vergisi Kanunu’nda iki ayrı gelir türünde düzenlemeye yer verilmiștir. Bunlardan ilki “ticari kazanç”, diğeri ise “diğer kazanç ve iratlar” hükümlerinde yer alan düzenlemedir.

Gayrimenkul alım satım ișinden elde edilen gelirin niteliğinin belirlenmesinde ilk önemli unsur “faaliyetteki devamlılık” tır. Gayrimenkul alım satım ișleri devamlı olarak, bir meslek halinde sürdürülüyorsa elde edilen kazanç ticari kazançtır. Burada devamlılık unsurunu belirleyen en önemli ölçüt, kazanç doğuran ișlem sayısındaki çokluktur. İșlem sayısındaki çokluk gayrimenkullerin aynı takvim yılı içerisinde birden fazla veya takip eden birden fazla takvim yılında art arda satılmıș olmasına göre belirlenir.

Alım satım ișlemlerinin birden fazla olması halinde kazanç șeklinin belirlenebilmesi için ikinci önemli unsur olan “satıșın hangi amaçla yapıldığı” nın tespit edilmesi gerekmektedir. Gayrimenkul alım satımı kazanç elde etmek için yapılıyorsa söz konusu alım-satım ișlemi ticari kazanç kapsamında değerlendirilir. Gayrimenkul alım satımında ticari bir amaç yoksa șahsi ihtiyacın karșılanması amacıyla yapılıyorsa elde edilen kazanç değer artıșı kazancı olarak değerlendirilir.

Gayrimenkul alım satım ișinden elde edilen gelirin niteliğinin belirlenmesinde üçüncü önemli unsur ise “ticari bir organizasyonun varlığı” dır. İș yeri açılması, ișçi çalıștırılması, ticaret siciline kayıt olunması vb. durumlarda ticari bir organizasyonun var olduğu kabul edilmektedir. Gayrimenkul alım satımı, șekli ve maddi șartları ile kurulmuș bir ticari organizasyon içinde yapılıyorsa elde edilen kazanç ticari kazançtır. Ticari organizasyonun șekli ve maddi unsurları ile açıkça belli olmadığı hallerde ise kazanç türü “faaliyetteki devamlılık” ve “satıșın hangi amaçla yapıldığı” unsurlarına göre tespit edilir.

Gayrimenkul alım satım ișlemi “ticari kazanç” hükümleri kapsamında değilse elde edilen kazanç “değer artıșı kazancı” hükümlerine göre tespit edilir.

1.1.6.2. Mal ve Hakların İktisap Șekli

Mal ve haklar bedelsiz olarak edinilmișse bu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir. Bunun dıșında, iktisap șekli ne olursa olsun söz konusu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artıșı kazancı olarak vergilendirilecektir.

Örnek 5: Mükellef (F), 10.07.2015 tarihinde kendisine miras yoluyla intikal eden apartman dairesini 16.09.2019 tarihinde satmıștır. Satıșa konu apartman dairesinin bedelsiz olarak (veraset yoluyla) intikal etmesi nedeniyle, mükellefin bu satıștan elde ettiği gelir, değer artıșı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir.

1.1.6.3. Gayrimenkullerde İktisap Tarihinin Belirlenmesi

Gayrimenkullerde iktisap, Türk Medeni Kanunu’nun 705 inci maddesi uyarınca, tapuya tescille gerçekleșmektedir. Buna göre, kat karșılığı müteahhide veya kooperatiflere verilen arsa karșılığında alınan gayrimenkuller dahil, iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, değer artıșı kazancının tespiti yönünden iktisap tarihi olarak, gayrimenkulün tapuya tescil edildiği tarih esas alınacaktır.

Ancak, gayrimenkulün tapuya tescil tarihinden önce sahibinin fiilen kullanımına bırakıldığı bazı özel hallerde, iktisap tarihi olarak tapuya tescil tarihi yerine fiilen kullanıma bırakılma tarihinin kabul edilmesi gerekir.

Bu çerçevede, konut yapı kooperatifleri, Toplu Konut İdaresi veya diğer kișilerden gayrimenkulü fiilen kullanıma hazır șekilde teslim alanların, söz konusu gayrimenkulleri fiilen kullandıklarını; tahsis belgesi, teslim tutanakları, su, elektrik, telefon, doğalgaz faturaları ve benzeri belgelerle tevsik etmeleri halinde değer artıșı kazancının tespiti yönünden fiilen kullanıma bașladıkları tarih iktisap tarihi olarak kabul edilecektir.

Gayrimenkulün ihale veya icra yoluyla alındığı durumlarda da fiilen kullanıma hazır șekilde teslim alındığının yukarıda sözü edilen belgelerle tevsik edilmesi șartıyla, tapu tescil ișlemi olmasa dahi fiilen kullanıma bırakıldığı tarihin iktisap tarihi olarak kabul edilmesi gerekir.

Örnek 6: Mükellef (G), kooperatif üyeliği karșılığında iktisap ettiği gayrimenkulüne, 20.04.2017 tarihinde su, elektrik ve telefon bağlattırarak, bu tarihten itibaren fiilen kullanmaya bașlamıș ve bu durumu ilgili kurumlardan aldığı belgeler ile ispatlamıștır. Bu gayrimenkulün mükellef adına tapu tescili, 21.11.2018 tarihinde yapılmıștır.

Buna göre, değer artıșı kazancının tespiti açısından beș yıllık sürenin hesabında, gayrimenkulün fiilen kullanılmaya bașlandığı 20.04.2017 tarihinin iktisap tarihi olarak esas alınması gerekir.

Örnek 7: Mükellef (H), Toplu Konut İdaresinden bir daire satın almıștır. Daire tespiti için 05.10.2016 tarihinde noterde kura çekimi yapılmıș, 21.11.2018 tarihinde de yapı kullanım izin belgesi alınmıș ancak dairelerin tapuya tescil ișlemi, Toplu Konut İdaresine yapılan ödemelerin tamamlanmasından sonra 08.08.2019 tarihinde yapılmıștır.

Buna göre, değer artıșı kazancının tespiti açısından beș yıllık sürenin hesabında, gayrimenkulün yapı kullanma izin belgesinin alındığı 21.11.2018 tarihin esas alınması gerekir.

Örnek 8: Mükellef (K), sahibi bulunduğu gayrimenkulün kat irtifakı tapusunu 03.03.2017 tarihinde, kat mülkiyeti tapusunu ise 06.12.2018 tarihinde almıștır.

Bu durumda, iktisap tarihi olarak kat irtifakı tapusunun alındığı 03.03.2017 tarihinin esas alınması gerekir.

Örnek 9: Mükellef (L), 05.08.2016 tarihinde “satıș vaadi sözleșmesi” ile almıș olduğu araziyi 11.11.2018 tarihinde tapuya tescil ettirmiștir.

Söz konusu arazinin iktisap tarihi olarak, tapuya tescil edildiği 11.11.2018 tarihinin esas alınması gerekir.

1.1.6.4. Cins Tashihi Yapılan Gayrimenkuller ile Kat Karșılığı Olarak Müteahhit veya Konut Yapı Kooperatiflerinden Alınan Gayrimenkullerin Satılması Halinde İktisap Tarihinin Belirlenmesi

Cins değișikliği (cins tashihi), bir tașınmaz malın cinsinin, yapısız iken yapılı veya yapılı iken yapısız hale; bağ, bahçe, tarla vb. iken arsa, arazi iken, bağ, bahçe vb. duruma dönüștürmek için paftasında ve tapu sicilinde yapılan ișlem olarak tanımlanmıștır (Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 16.03.2010 gün ve 2010/4-1697 No.lu Genelgesi).

Arazi vasfında iktisap edilen gayrimenkulün belediyelerce ifraz ve taksim ișlemine tabi tutularak satılması halinde iktisap tarihi olarak arazinin iktisap edildiği tarih değil, belediyenin ifraz ișlemi sonucu arsa vasfını kazanarak, cins tashihi yapıldığı tarihin esas alınması gerekir.

Arsa olarak iktisap edilen gayrimenkul üzerine bina inșa edilmesi veya söz konusu gayrimenkulün kat karșılığı verilmesi sonucu alınan gayrimenkullerin tapuya tescili, cins tashihi sayılarak tapuya tescil tarihinin iktisap tarihi olarak kabul edilmesi gerekir

Gayrimenkullerin ivazsız șekilde iktisap edilmesi değer artıșı kazancının konusuna girmemektedir. Bu çerçevede ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inșa edilen veya kat karșılığı olarak alınan gayrimenkullerin daha sonra elden çıkarılması halinde elde edilen gelir, değer artıșı kazancı kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Örnek 10: Mükellef (M)’nin, 05.08.2010 tarihinde satın aldığı arsayı 23.01.2017 tarihinde kat karșılığı olarak müteahhide vererek almıș olduğu gayrimenkuller, 25.04.2019 tarihinde tapuya tescil edilmiștir.

Kat karșılığı alınan gayrimenkuller yeni bir iktisap olarak kabul edilecek ve değer artıșı kazancının tespitinde gayrimenkullerin tapuya tescil edildiği 25.04.2019 tarihi esas alınacaktır. Fiilen kullanımın tapu tescilinden önce gerçekleșmesi halinde ise bu tarihin esas alınması gerekir.

Örnek 11: Mükellef (N) tarafından, 25.10.2010 tarihinde satın alınan ve tapuya arazi olarak tescil edilen gayrimenkulün, belediyece ifraz ișlemi sonucu 27.07.2018 tarihinde cins tashihi gerçekleștirilerek tapuya arsa olarak tescili yapılmıștır.

Değer artıșı kazancının tespiti açısından, söz konusu değișikliğin (cins tashihi) yapıldığı 27.07.2018 tarihinin esas alınması gerekir.

Örnek 12: Mükellef (P)’ye veraset yoluyla intikal eden iki katlı ahșap bina, yıkılıp yerine yeni bir bina yapılması ve bu yeni binadan kendisine iki adet daire verilmesi karșılığında, müteahhide verilmiștir. Mükellef, müteahhitten kat karșılığı aldığı iki adet daireyi teslim aldığı yıl içinde satmıștır.

İvazsız olarak (veraset yoluyla) iktisap edilen gayrimenkulün, cins tashihi yapılarak kat karşılığı verilmesi halinde, “ivazsız iktisap edilme” niteliği değișmeyeceğinden, gayrimenkulün satıșından elde edilen gelir de değer artıșı kazancına tabi olmayacaktır.

1.2. SAFİ DEĞER ARTIȘI KAZANCININ TESPİTİ

Değer artıșı kazancında vergilendirilecek kazanca “safi değer artıșı” denilmektedir. Değer artıșında safi kazanç, elden çıkarma karșılığında alınan para ve ayınlarla (eșya, mal vb.) sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından;

  • Elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedeli,
  • Elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının üzerinde kalan giderler ve ödenen vergi ve harçların
    düșülmesi suretiyle bulunmaktadır.

Maliyet bedelinin tespit edilememesi halinde maliyet bedeli yerine; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyonunca tespit edilecek bedel, kazancı bilanço veya ișletme hesabı esasına göre tespit edilen ișletmelerde ise son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer esas alınır.

İşletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin elden çıkarılması halinde, iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli yerine amortismanlar düşüldükten sonra kalan net değeri esas alınır.

Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasında, iktisap bedelinin tevsik edilememesi halinde Vergi Usul Kanunu’nun 266 ncı maddesinde yazılı itibari değer iktisap bedeli olarak kabul edilir.

Dar mükelleflerin (kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdi veya ayni sermaye karșılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iștirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan değer artıșı kazançlarının hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Șu kadar ki, bu mükelleflerin Türkiye’de elde ettikleri kazançların, münhasıran bu menkul kıymet veya iștirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılmasından doğan değer artıșı kazançlarından ibaret olması șarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye’de menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğrașmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticari kazancın hesabında dikkate alınır.

Kur farkından doğan kazançların hesabında, menkul kıymet veya iștirak hisselerinin iktisabına tahsis edilen yabancı sermayenin bu kıymet veya hisselerin iktisap tarihindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alıș kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karșılığı ile bu kıymet veya hisselerin elden çıkarılması tarihindeki aynı miktar yabancı sermayenin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alıș kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karșılığı arasındaki fark esas alınır.

1.2.1. Endeksleme Yapılması

Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 81 inci maddesinin son fıkrasında, mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedelinin, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eșya fiyat endeksindeki artıș oranında artırılarak tespit edileceği ve endekslemenin yapılabilmesi için artıș oranının % 10 veya üzerinde olması gerektiği yönünde hükümlere yer verilmiștir.

Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 298 inci maddesinde Üretici Fiyat Genel Endeksi (ÜFE) ibaresi yer almakta olup, 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu’nda ise, muhtelif mevzuatta Üretici Fiyat Endeksine (ÜFE) yapılmıș olan atıfların, Türkiye İstatistik Kurumunca hesaplanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksine (Yİ-ÜFE) yapılmıș sayılacağı belirtilmiștir.

1.4. VERGİLENDİRİLMEYECEK DEĞER ARTIȘI KAZANÇLARI

Gelir Vergisi Kanunu’nun 81 inci maddesine göre așağıdaki yazılı hallerde

değer artıșı kazancı hesaplanmaz ve vergilendirilmez:

  1. Ferdi bir ișletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından ișletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından ișletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması.
  2. Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir ișletmenin bilançosunun bir sermaye șirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devir alan șirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi ișletmenin sahip veya sahiplerinin șirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması șarttır.).
  3. Kollektif ve adi komandit șirketlerin bu maddenin (2) numaralı bendinde yazılı șartlar dahilinde nev’i değiștirerek sermaye șirketi haline dönüșmesi (Kollektif ve adi komandit șirketlerin șekil değiștirerek anonim șirket haline dönüșmesi halinde șekil değiștiren kollektif ve adi komandit șirketlerin ortaklarının anonim șirketteki ortaklık paylarını gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması șarttır.).

2.ARIZİKAZANÇLAR

2.1. KAPSAMI

Gelir Vergisi Kanunu’nun 82 nci maddesinde belirtilen arızi kazançlar, yapılması devamlılık arz etmeyen faaliyetlerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik düzenlemeleri içermektedir. Maddeye göre vergiye tabi arızi kazançlar șunlardır:

  1. Arızi olarak ticari muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar.
  2. Ticariveyaziraibirișletmeninfaaliyetiileserbestmeslekfaaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz bașlamamıș olan böyle bir faaliyete hiç girișilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iștirak edilmemesi karșılığında elde edilen hasılat.
  3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karșılığında alınan tazminatlar ile peștemallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dahil).
  4. Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hasılat.
  5. Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri ișleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karșılık ayrılan șüpheli alacakların tahsili dahil).
  6. Dar mükellefiyete tabi olanların GVK 45 inci maddede yazılı ișleri (Türkiye ile yabancı memleketler arasında yaptıkları ulaștırma ișleri) arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.

Hasılat; alınan para ve ayınlarla (eșya, mal vb.) diğer suretlerle elde edilen ve para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder.

2.2. SAFİ ARIZİ KAZANCIN TESPİTİ

Arızi kazançlarda safi kazanç; satıș bedelinden maliyet bedeli ve satıș dolayısıyla yapılan giderlerin indirilmesi veya elde edilen hasılattan tevsik edilmek kaydıyla yapılan giderlerin düșülmesi ile bulunur.

Arızi kazançların safi miktarı așağıdaki șekilde tespit edilir. Gelir Vergisi Kanunu’nun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının;

  1. (1)numaralıbendindeyazılıișlerde,satıșbedelindenmaliyetbedeli ve satıș dolayısıyla yapılan giderler indirilir.
  2. (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde yazılı ișlerde, elde edilen hasılattan tevsik edilmek kaydıyla yapılan giderler indirilir.
  3. (6) numaralı bendinde yazılı ișlerde, 45 inci madde hükümleri uygulanır.

2.3. ARIZİ KAZANÇLARDA İSTİSNA

Gelir Vergisi Kanunu’nun 82 nci maddesinde 6 bent olarak saylan arızi kazançlarda, bir kısım bentler istisna uygulamasından faydalanırken bir kısım ise istisnaya tabi olmayıp elde edilen kazanç tutarından tevsik edilmesi koșuluyla yapılan giderler indirildikten sonra kalan tutar üzerinden vergilendirilmektedir.

Bir takvim yılında (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (henüz bașlamamıș olan ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girișilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iștirak edilmemesi karșılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının 2021 yılı için 43.000  TL’lik kısmı gelir vergisinden müstesnadır.

Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri ișleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar ile zarar yazılan değersiz alacaklarla, karșılık ayrılan șüpheli alacakların sonradan tahsili istisna uygulamasının dıșındadır.

Dar mükellefiyete tabi olanların 45 inci maddede (Dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye ile yabancı memleketler arasında yaptıkları ulaștırma ișlerinde elde ettikleri kazançlar, Kurumlar Vergisine tabi yabancı ulaștırma kurumlarının kazançlarının tayinine ait esaslara göre tespit olunur.) yazılı ișleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançları da istisna uygulamasının dıșındadır.

İstisna tutarı, arızi kazançların toplam tutarına uygulanacak olup așan kısmın beyan edilmesi gerekir.

3.YILLIK BEYANNAMEYE DAHİL EDİLEN KAZANÇ VE İRATLARDAN YAPILACAK İNDİRİMLER

Yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlere ilișkin indirimler Gelir Vergisi Kanunu’nun 89 uncu maddesi ile diğer kanunlarda belirtilmiștir. Gelir vergisi matrahının tespitinde gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden așağıda belirtilen indirimlerin yapılabilmesi için yıllık beyanname ile bildirilecek bir gelirin bulunması ve yapılacak indirimlerin ilgili mevzuatta belirtilen șartları tașıması gerekmektedir.

Diğer kazanç ve iratlardan indirim konusu yapılabilecek bazı hususlar șunlardır;

  • Hayat/șahıs sigorta primleri,
  • Eğitim ve sağlık harcamaları,
  • Beyan edilecek gelirden sınırlı olarak indirilebilecek bağıș ve yardımlar ile tamamı indirilebilecek bağıș ve yardımlar,
  • Sponsorluk harcamaları,
  • Cumhurbașkanınca bașlatılan yardım kampanyalarına makbuz karșılığı yapılan ayni ve nakdi bağıșlar,
  • İktisadiişletmelerihariç,TürkiyeKızılayDerneğineveTürkiyeYeșilay Cemiyetine makbuz karșılığı yapılan nakdi bağıș ve yardımlar,
  • Diğer kanunlara göre tamamı indirilecek bazı bağıș ve yardımlar;
  • Sosyal Yardımlașma ve Dayanıșmayı Teșvik Fonu ile Sosyal Yardımlașma ve Dayanıșma Vakıflarına yapılan bağıșlar,
  • Türkiye Bilimsel ve Teknik Araștırma Kurumuna yapılan bağıșlar ve yardımlar,
  • Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna yapılan bağıșlar,
  • Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna yapılan bağıșlar,
  • Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına yapılan bağıșlar,
  • Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberlik Kanunu kapsamında kurulan ormanlarda ağaçlandırma, bakım ve koruma masraflarının tamamı,
  • İlköğretim ve Eğitim Kanunu uyarınca yapılan bağıșlar,
  • Üniversitelere, yüksek teknoloji enstitüleri ile gelirlerinin en az dörtte üçünü münhasıran devlet üniversitelerinin faaliyetlerinin devam ettirilmesi ve desteklenmesini amaç edinmek üzere kurulan ve fiilen bu çerçevede faaliyette bulunan vakıflardan Cumhurbașkanınca vergi muafiyeti tanınanlara makbuz karșılığında yapılan bağıșlar,
  • 7174 sayılı Kapadokya Alanı Hakkında Kanun kapsamında kurulan idareye yapılan her türlü nakdî ve ayni bağıș ve yardımlar ile sponsorluk harcamaları.
  • Beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan Gelir Vergisi Kanunu’na göre kesilmiș bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilir, mahsubu yapılan miktar gelir vergisinden fazla olursa aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade edilir.
    Gelir Vergisi Kanunu’na göre diğer kazanç ve iratların beyanı, mükellefiyetin tam veya dar mükellef olmasına göre farklılık göstermektedir

4.1. TAM MÜKELLEFİYET

2021 yılında elde edilen beyana tabi diğer kazanç ve iratların, Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile 1–31 Mart 2022 tarihleri arasında beyan edilmesi gerekmektedir.

Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi;

  • Hazır Beyan Sistemi aracılığıyla internet ortamında,
  • Bağlı bulunulan (ikametgahın bulunduğu yer) vergi dairesine kağıt ortamında,
  • 3568 sayılı Kanun gereği elektronik beyanname gönderme aracılık yetkisi almıș meslek mensupları ile sözleșme imzalanarak e-Beyanname sisteminden,
    verilebilir.
    Ayrıca bu mükelleflerin takvim yılı içinde;
  • Memleketi terk etmesi halinde memleketi terkten önceki 15 gün içinde,
  • Ölümü halinde ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde vefat eden kiși namına varislerce,
    yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyanda bulunulması gerekmektedir. 

4.1.1. Hazır Beyan Sistemi

Beyana tabi gelirleri sadece diğer kazanç ve iratlar, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı (kira geliri) ile ücretten ibaret olan mükellefler; bu gelirlerine ilişkin beyannamelerini Başkanlığımız tarafından önceden hazırlanarak mükelleflerin onayına sunduğu kullanımı kolay ve hızlı bir sistem olan Hazır Beyan Sistemi üzerinden verebilirler.

Bu sistemden, sadece diğer kazanç ve irat, kira, menkul sermaye iradı veya ücret gelirlerini ayrı veya birlikte elde eden mükellefler yararlanabilecektir.

Sistem üzerinden hazırlanan diğer kazanç ve iratlara yönelik beyanname elektronik ortamda onaylandığı anda, șahıs adına vergi dairesinde mükellefiyet tesisi ve vergi tahakkuku ișlemleri otomatik olarak gerçekleștirilmektedir.

4.2. DAR MÜKELLEFİYET

Gelir Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de yerleşmiş olmayan gerçek kişiler sadece Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından diğer kazanç ve iradın Türkiye’de elde edilmesi için, bu kazanç veya iratları doğuran ișin veya muamelenin Türkiye’de ifa edilmesi veya Türkiye’de değerlendirilmesi gerekir.

Değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye’de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmıșsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 86 ncı maddesine göre dar mükellefiyette, tamamı Türkiye’de tevkif suretiyle vergilendirilmiș olan ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile diğer kazanç ve iratlar için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler için beyanname verilmesi halinde bu gelirler beyannameye dahil edilmez.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/3-yildan-fazla-sirket-uzerine-kayitli-olan-arazi-uzerine-yapilacak-tasinmazin-satisinda-istisna-var-midir/feed/ 0
Yeni işe başlayacak bir personelin SGK teşvikinden faydalanıp faydalanmadığını nereden sorgulayabiliriz? https://www.muhasebenews.com/yeni-ise-baslayacak-bir-personelin-sgk-tesvikinden-faydalanip-faydalanmadigini-nereden-sorgulayabiliriz/ https://www.muhasebenews.com/yeni-ise-baslayacak-bir-personelin-sgk-tesvikinden-faydalanip-faydalanmadigini-nereden-sorgulayabiliriz/#respond Tue, 02 Nov 2021 01:30:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=116903 Yeni işe başlayan mükellefim yanında eleman çalıştırmaya başladı. Yanında çalıştırdığı elemanlar için hangi SGK teşviklerinden yararlanabilir? 

E-sgk işveren sistemi teşvikler ve tanımlama bölümünden işe alınacak işçinin T.C. kimlik numarası girilerek yararlanabileceği teşvikleri görebilirsiniz.

SGK Teşvikleri sunumu için tıklayın…

17103 /4447 kanun geçici 19. maddesine göre uygulanan teşvik ne zamana kadar uzatıldı? 

4447 sayılı Kanunun Geçici-19 ve Geçici 21.Maddesindeki 7103 Kanun Numaralı Prim Teşviki ile Gelir ve Damga Vergisi Stopajı Desteğinin 31/12/2020’de bitecek olan uygulama süreleri 31/12/2022 tarihine kadar uzatılmıştır.


Kaynak: İsmmmo, sgk
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/yeni-ise-baslayacak-bir-personelin-sgk-tesvikinden-faydalanip-faydalanmadigini-nereden-sorgulayabiliriz/feed/ 0
Basit Usule Tabi Mükellefin Yanında Çalışan Kişiler 4447 Sayılı Kanun Geçici 21. Madde Kapsamında Gelir Vergisi Teşvikinden Yararlanır Mı? https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-mukellefin-yaninda-calisan-kisiler-4447-sayili-kanun-gecici-21-madde-kapsaminda-gelir-vergisi-tesvikinden-yararlanir-mi/ https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-mukellefin-yaninda-calisan-kisiler-4447-sayili-kanun-gecici-21-madde-kapsaminda-gelir-vergisi-tesvikinden-yararlanir-mi/#respond Sat, 16 Oct 2021 11:26:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117100 T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

Sayı

:

49327596-120[GVK.ÖZ.2019.47]-E.124273

08.07.2019

Konu

:

Basit Usul Mükellefin Yanında Diğer Ücreti Olarak Çalışan Kişinin 4447 Sayılı Kanunun Geçici 21. Maddesi Kapsamında Gelir Vergisi Teşvikinden Yararlanıp Yararlanamayacağı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, basit usul vergi mükellefi yanında diğer ücretli kapsamında sigortalı olarak istihdam edildiğinizi, 21.03.2018 tarihli 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 44 üncü maddesi ile 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa eklenen Geçici 21 inci maddesi kapsamında yeni işe alınan ve gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin yanında çalışan işçilerin ücretlerinin gelir vergisinden istisna tutuldukları belirterek, diğer ücretli olarak çalışan şahsınızın elde ettiği ücret gelirlerinin de gelir vergisinden istisna edilip edilemeyeceği hususunda, Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun Geçici 21 inci maddesinde;

“Bu Kanunun geçici 19 uncu ve geçici 20 nci maddeleri kapsamında işe alınanların ücretlerinin, ilgili yılda uygulanan asgarî ücretin aylık brüt tutarının prim ödeme gün sayısına isabet eden tutarı üzerinden hesaplanan gelir vergisinin asgarî geçim indirimi uygulandıktan sonra kalan kısmı, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilir.

Bu madde kapsamında yapılan ücret ödemelerine ilişkin düzenlenen kâğıtlara ait damga vergisinin aylık brüt asgarî ücretin prim ödeme gün sayısına isabet eden kısmı beyan edilmez ve ödenmez.

…” hükmüne yer verilmiştir.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 304 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;

– “Öngörülen Teşvik” başlıklı 3 üncü maddesinde, “4447 sayılı Kanunun Geçici 21 inci maddesiyle, aynı Kanunun Geçici 19 ve 20 nci maddeleri kapsamında işe alınan ve bu maddelerde yazılı şartları taşıyan ücretliler için asgari ücretin prim ödeme gün sayısına isabet eden tutarı üzerinden hesaplanan gelir vergisinin, asgari geçim indirimi uygulandıktan sonra kalan kısmının verilecek muhtasar beyanname/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi üzerinden tahakkuk eden vergiden terkin edilmesi suretiyle, gelir vergisi stopaj teşviki sağlanmaktadır.”

– “Uygulamanın Esasları” başlıklı 10 uncu maddesinin (3) numaralı bendinde, “4447 sayılı Kanunun Geçici 21 inci maddesi kapsamında gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanmak isteyen işverenlerin, Tebliğin ekinde yer alan “İstihdamın Teşvikine İlişkin Bildirim”i (EK:1) doldurmaları ve muhtasar beyanname/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ekinde vermeleri zorunludur.”

açıklamaları yer almaktadır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesinin birinci fıkrasında, maddede sayılan hizmet erbabının safi ücretlerinin takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25’i olduğu belirtilerek, diğer ücretler için yıllık beyanname verilmeyeceği, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunların beyannameye ithal edilmeyeceği açıklanmıştır.

Aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, “Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilânço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.” hükmüne yer verilmiştir.

Ayrıca, 215 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “4.2. Beyannamelerin Verilmesi” başlıklı bölümünde; “Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde, yaptıkları ödemelerden vergi tevkif edecekler arasında basit usulde vergilendirilen mükellefler sayılmamıştır. Bu nedenle söz konusu mükellefler gelir vergisi tevkifatı yapmayacaklar ve muhtasar beyanname vermeyeceklerdir.”  açıklaması yapılmıştır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; basit usul mükelleflerin yanında çalışanlar diğer ücret kapsamında vergilendirilmekte olup bu mükelleflere yapılan ücret ödemeleri üzerinden vergi tevkifatı yapılması, dolayısıyla muhtasar beyanname verilmesi söz konusu olmamaktadır.

Bu nedenle, vergi tevkifatı yapılmayan ve muhtasar beyannameye dahil edilmeyen ücretlerden dolayı 4447 sayılı Kanunun geçici 21 inci maddesinde yer alan gelir vergisi stopajı teşvikinden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır.

..

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/basit-usule-tabi-mukellefin-yaninda-calisan-kisiler-4447-sayili-kanun-gecici-21-madde-kapsaminda-gelir-vergisi-tesvikinden-yararlanir-mi/feed/ 0
Sanayi sicil belgesi olan bir firma üretimde kullanacağı makine alımında KDV istisnasından faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/sanayi-sicil-belgesi-olan-bir-firma-uretimde-kullanacagi-makine-aliminda-kdv-istisnasindan-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sanayi-sicil-belgesi-olan-bir-firma-uretimde-kullanacagi-makine-aliminda-kdv-istisnasindan-faydalanabilir-mi/#respond Sat, 16 Oct 2021 10:30:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=117083 Firmamız hem imalatçı hem testere ve testere makinası alıp satan bir firmadır. Satmak için yeni bir makine aldık. Mal yatırım teşvikli değil normal KDV’li alım yaptık. 

Alıcının SANAYİ SİCİL Belgesi olup imalatçıdır. KDV istisna belgesi olduğunu ve KDV’siz mal almak ve Faturayı KDV’siz kesmemizi istiyor.

1-Biz makinayı satın aldık, kendimiz imal etmedik. Alıcının onaylı KDV istisna yazısına istinaden aldığımız bu malı KDV’siz satış yapabilir miyiz. 

2-Satış yaparsak KDV beyanında bunu nerede bildireceğiz? 

3-Bu istisna süresi 2019 yılında bitmiş 2022 yılına uzamış doğru mudur?

———————————————————————————————–

KDV geçici 39. maddesinin uygulama süresi 31/12/2022 tarihine kadar uzamıştır. 

Madde de belirtilen şartlara göre teslim yapmış iseniz düzenlenecek faturada KDV hesaplanmaz. 

Sizin değil alıcın imalatçı olması yeterlidir. 

KDV beyannamesinde TAM İSTİSNALAR bölümünde 332 kod ile beyan edilir. 

Geçici Madde 39
17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz katma değer vergisi mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimleri ile 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgesi ile ihtisas teknoloji geliştirme bölgesinde, 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde, 3/7/2014 tarihli ve 6550 sayılı Araştırma Altyapılarının Desteklenmesine Dair Kanun kapsamındaki araştırma laboratuvarlarında Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerinde bulunanlara, münhasıran bu faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizat teslimleri 31/12/2022 [2] tarihine kadar katma değer vergisinden müstesnadır. 

Bu kapsamda yapılan teslimler nedeniyle yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan vergiden indirilir. İndirim yoluyla telafi edilemeyen vergiler, bu Kanunun 32 nci maddesi hükmü uyarınca istisna kapsamında işlem yapan mükellefin talebi üzerine iade edilir. İstisna kapsamında alınan makine ve teçhizatın, teslim tarihini takip eden takvim yılının başından itibaren üç yıl içinde; imalat sanayii veya Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetleri dışında kullanılması veya elden çıkarılması hallerinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. 

Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar. İmalat sanayinde kullanılmak üzere istisna kapsamında teslim edilecek makina ve teçhizatı belirlemeye ve birinci fıkrada yer alan süreyi iki yıla kadar uzatmaya (7201 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile eklenen ibare) Cumhurbaşkanı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

_______________________________________________________________________

Özelge: Teşvik Belgesi kapsamında başlanılan yatırımlarda vergi teşviklerinden ne zamandan itibaren yararlanılacağı hk.

T.C.

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı : B.07.4.DEF.0.03.10.00-GVK.ÖZLG.2011-2-28 17/08/2012
Konu : Teşvik Belgesi kapsamında başlanılan yatırımlarda vergi teşviklerinden ne zamandan itibaren yararlanılacağı

         İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda 31.12.2010 tarih … sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında 21.12.2010 tarihinde başladığınız yatırımınıza halen devam ettiğiniz belirtilerek vergi teşviklerinden ne zamandan itibaren yararlanabileceğiniz hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

         A- KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN

        5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinin birinci fıkrasında, finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16.7.1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 8.6.1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Hazine Müsteşarlığı/Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulacağı hükmüne yer verilmiştir.

         Bu hükme göre, söz konusu teşvik belgesi kapsamında yapmakta olduğunuz yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan geçici vergi döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar bu yatırımdan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmaktadır.

  1. KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

         Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 13/d maddesinde, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine ve teçhizat teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiş, istisna uygulamasının usul ve esasları da 69, 87 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğleri ile 60 No.lu KDV Sirkülerinin (3.3.) bölümünde açıklanmıştır.

         Ayrıca, KDV Kanununun 2 nci maddesinde, teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak tanımlanmış; 10/a maddesinde de vergiyi doğuran olayın, malın teslimi ve hizmetin yapılması anında meydana geleceği hükme bağlanmıştır.

         Buna göre, KDV Kanununun 13/d maddesi uyarınca “yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine ve teçhizat teslimleri”ne ilişkin istisna uygulamasında, istisnanın başlangıç tarihi yatırım teşvik belgesinin alındığı tarih olup, bu tarihten sonra söz konusu belgeyi ibraz ederek yapacağınız belge kapsamındaki makine ve teçhizat alımlarınıza KDV istisnası uygulanacaktır.


Kaynak: ismmmo,GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/sanayi-sicil-belgesi-olan-bir-firma-uretimde-kullanacagi-makine-aliminda-kdv-istisnasindan-faydalanabilir-mi/feed/ 0