Kuyumculuk – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 27 Jul 2022 14:14:32 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.4 Nihai tüketiciden alınan eşya için düzenlenecek gider pusulasında stopaj olacak mı? https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciden-alinan-esya-icin-duzenlenecek-gider-pusulasinda-stopaj-olacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciden-alinan-esya-icin-duzenlenecek-gider-pusulasinda-stopaj-olacak-mi/#respond Wed, 27 Jul 2022 14:14:29 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=129555 Kuyumculuk işi yapan işyeri dışarıdan nihai tüketiciden altın kaplama saat alıp satmak istiyor gider pusulası ile alım yapmak ister gider pusulasında %5 stopaj olacak mı?

GV stopajı yapılmaz.


01.01.2022 tarihi itibariyle gider pusulasında değişiklik oldu mu

VUK’un 234’üncü maddesinde Yapılan yeni düzenleme ile, gider pusulasının düzenlenme süresinin de 7 gün olduğu belirtilmiştir. 

Ayrıca, maddede öngörülen hallerde banka, ödeme kuruluşu ve PTT tarafından düzenlenen belgeler (dekont, alındı vb.) ile bu Kanun uygulamasında belge düzenleme yükümlülüğü bulunmayan kamu kurum ve kuruluşlarının tabi oldukları diğer ilgili mevzuat dahilinde düzenledikleri belgeler gider pusulası yerine kabul edilmekte ve bu hallerde mükellefler tarafından ayrıca gider pusulası düzenlenmemesi sağlanmaktadır. İade edilen malların bedeli bankadan yapılması halinde ayrıca gider pusulası düzenlenmeyecektir. Dekont yeterli olacaktır. 

Kağıt ortamında Gider pusulası düzenlenmesi de devam etmektedir.


509 Nı.lu VUK Tebliği

IV.6. e-Gider Pusulası Uygulaması

IV.6.1. Genel Olarak  

Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenler ile defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabı ve çiftçiler tarafından vergiden muaf esnafa; yaptırılan işler veya onlardan satın alınan emtia için tanzim edilerek işi yapana veya emtiayı satana imza ettirilen gider pusulasının elektronik ortamda düzenlenebilmesi amacıyla, Kanunun 234 üncü maddesine göre ve Bakanlıkça yapılan diğer idari düzenlemeler uyarınca gider pusulası ile tevsik edilmesi uygun görülen mal/hizmet alım-satım işlemlerinde, hali hazırda kâğıt ortamda düzenlenmekte olan “gider pusulası”nın, elektronik belge olarak düzenlenmesi, muhatabının talebi doğrultusunda elektronik ortamda veya kâğıt olarak iletilebilmesi, elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilebilmesi ve Başkanlığa elektronik ortamda iletilmesine veya raporlanabilmesine ilişkin düzenlemeler bu bölümün konusunu oluşturmaktadır.

Bu Tebliğde düzenlenen e-Gider Pusulası, yeni bir belge türü olmayıp, kâğıt ortamdaki “Gider Pusulası” ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. 

IV.6.2. e-Gider Pusulası Uygulamasına Dâhil Olma 

e-Gider Pusulası uygulaması bu Tebliğin “IV.6.4.” numaralı bölümünde belirtilen mükellefler dışındaki mükellefler için zorunlu bir uygulama olmayıp, uygulamaya dahil olmak isteyen mükelleflerin; 

a) e-Fatura uygulamasına dâhil olması, 

b) Bu Tebliğde açıklanan usul ve esaslara uygun olarak, e-Gider Pusulası düzenleyebilme ve iletebilme konusunda gerekli hazırlıklarını tamamlamış olması, 

c) Bu Tebliğin “V.1.” numaralı bölümünde belirtilen uygulamadan yararlanma yöntemleri ve başvuru esaslarına uygun şekilde e-Gider Pusulası uygulamasına dâhil olmak için gerekli başvuruyu yapması, gerekmektedir.

IV.6.3. e-Gider Pusulasında Bulunması Gereken Bilgiler 

e-Gider Pusulası belgesinde aşağıda yer alan bilgilerin bulunması zorunludur:

a) Alıcının (işi yaptıran, emtiayı satın alan, belgeyi düzenleyen) adı, soyadı veya unvanı, vergi dairesi, TCKN/VKN’si ve adresi.

b) Belgenin tarihi, saat ve dakika olarak düzenlenme zamanı ve belge numarası. 

c) Satıcının (işi yapan, emtiayı satan, belgenin düzenlendiği muhatap) adı, soyadı, TCKN/VKN’si ve ikametgah adresi.

ç) İşin mahiyeti, iş ücreti, emtianın cins ve nev’i, miktarı, bedeli, vergi ve varsa diğer kesintiler tutarı. 

d) Başkanlık sistemlerinden elektronik ortamda sorgulanması, doğrulanması ve görüntülenmesine imkân vermek üzere, Başkanlık tarafından bilgi içeriği belirlenen karekod veya barkod (Başkanlık tarafından ebelge.gib.gov.tr adresinden yapılan duyuruda belirtilecek tarihten itibaren)

Başkanlık, ihtiyaç duyulması halinde söz konusu bilgilere ilave bilgilerin de e-Gider Pusulası belgesinde bulunmasını, mükelleflere gerekli duyuruları ebelge.gib.gov.tr adresinde yaparak isteyebilir. 

Mükellefler e-Gider Pusulası üzerindeki zorunlu bilgilere ilave olarak ihtiyaçları doğrultusunda farklı bilgilere de yer verebileceklerdir. 

IV.6.4. e-Gider Pusulası Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu  

Başkanlık, yapılan analiz veya inceleme çalışmaları neticesinde riskli ya da vergiye uyum düzeyi düşük olduğu tespit edilen mükellefleri veya mükellef gruplarını faaliyet, sektör ve ciro tutarına bağlı olmaksızın, yazılı bildirim yapmak ve geçiş hazırlıkları için en az 3 ay süre vermek suretiyle e-Gider Pusulası uygulamasına geçme zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Kendisine yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazılı bildirimde belirtilen süreler içinde eGider Pusulası uygulamasına dâhil olması gerekmektedir. Yazılı bildirim yapılan mükelleflerin, yazıda belirtilen süreler içinde e-Gider Pusulası uygulamasına dahil olması ve düzenleyeceği gider pusulalarını, e-Gider Pusulası olarak düzenlemeleri gerekmektedir. Bu zorunluluğa uymayan mükellefler hakkında Kanunda öngörülen hükümler uygulanır.

IV.6.5. e-Gider Pusulası Uygulamasına Geçiş Süresi 

Başkanlık tarafından e-Gider Pusulası uygulamasına zorunlu olarak dahil olacağı belirlenen mükelleflerin, Başkanlık tarafından belirtilen süre içinde e-Gider Pusulası uygulamasına dahil olmaları ve bu tarihten itibaren bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde, gider pusulasını e-Gider Pusulası olarak düzenlemeleri zorunludur. 

IV.6.6. Ceza Uygulaması 

Zorunluluk getirildiği halde e-Gider Pusulası uygulamasına süresi içinde geçmeyen mükellefler ile e-Gider Pusulası şeklinde düzenlenmesi gereken Gider Pusulasını, bu Tebliğin “V.7.” ve “VIII.” numaralı bölümlerinde belirtilen istisnai durumlar haricinde e-Gider Pusulası olarak düzenlemeyen ve almayan (matbu kağıt Gider Pusulası olarak düzenleyenler ve alanlar dahil) mükellefler (232 nci maddenin birinci fıkrasının 1 ila 5 numaralı bentlerinde sayılanlar) hakkında Kanununda öngörülen cezai hükümler uygulanır.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/nihai-tuketiciden-alinan-esya-icin-duzenlenecek-gider-pusulasinda-stopaj-olacak-mi/feed/ 0
Kuyumculuk faaliyetinin yanında saat alım satım işi yapıldığında enflasyon düzeltmesi uygulanacak mıdır? https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetinin-yaninda-saat-alim-satim-isi-yapildiginda-enflasyon-duzeltmesi-uygulanacak-midir/ https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetinin-yaninda-saat-alim-satim-isi-yapildiginda-enflasyon-duzeltmesi-uygulanacak-midir/#respond Mon, 16 May 2022 06:10:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=127065 Kuyumculuk faaliyetinin yanında saat alım satım işi yapıldığında yine de enflasyon düzeltmesi uygulanacak mıdır?

Saat alım satımı olması halinde Enflasyon düzeltmesi yapılmaz.


Esas faaliyet konusu altın, gümüş alım-satımı ve imali olmasının yanı sıra saat satış faaliyeti bulunması halinde enflasyon düzeltmesi yapılacağı 

T.C.
UŞAK VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

 

Sayı

:

B.07.4.DEF.0.64.10.00-213/03-2

04/03/2011

Konu

:

Enflasyon Düzeltmesi  

İlgide kayıtlı  dilekçenizde; ……Vergi Dairesi Müdürlüğünün ……. vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuzu,  altın alım satımınızın yanı sıra işyerinizde altın olmayan krom kaplama saat satışı yaptığınızı belirterek  enflasyon düzeltmesi yapıp yapmayacağınız konusunda tereddüde düştüğünüzden görüş talep etmektesiniz.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun, 30.12.2003 tarih ve 25332 Resmi Gazete de yayımlanan 5024 sayılı Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunun da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla eklenen mükerrer 298’inci maddesinin (A) fıkrasının (1) numaralı bendinde, kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde % 100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacakları hükmü yer almakta olup,  5228 sayılı Kanunla eklenen  (9) numaralı bent ile de, “Münhasıran sürekli olarak işlenmiş; altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alan şartlara bakılmaksızınenflasyon düzeltmesi yaparlar.” hükmü getirilmiştir.

Konuya ilişkin yayımlanan  348 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde; “… münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden ve kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerinin, enflasyon düzeltme şartlarının (fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde%10′ dan fazla olması) oluşup oluşmadığına bakılmaksızın, 2005 ve müteakip yıllarda her geçici vergi dönemi ve hesap dönemi sonu itibarıyla enflasyon düzeltmesi yapmaları zorunludur.” denilmektedir.

Diğer taraftan, Enflasyon Düzeltmesi uygulamasına ilişkin 15.07.2005 tarihinde yayımlanan 19 Nolu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinin “3- Münhasıran Sürekli olarak İşlenmiş Altın, Gümüş Alım Satımı ve İmali ile İştigal  Eden Mükelleflerin Enflasyon Düzeltmesi” başlıklı bölümünün üçüncü fıkrasında “Diğer taraftan, esas faaliyetleri olan kuyumculuk işi yanında bu faaliyetlerinin bir cüzü niteliğinde olan platin, kıymetli taş alım satımı veya imali gibi faaliyetleri bulunan mükelleflerce de enflasyon düzeltmesi yapılması gerekmektedir.

Ancak, kuyumculuk faaliyetinin yanı sıra bu nitelikte olmayan market işletmesi, gıda ticareti, beyaz eşya alım -satımı, kafe işletmesi gibi başka faaliyetlerinin bulunması durumunda, ” münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım satımı ve imali” faaliyetinden söz edilemeyeceğinden enflasyon düzeltmesi yapılmayacaktır.” açıklaması yer almaktadır.

Buna göre, esas faaliyet konunuzun altın, gümüş alım-satımı  ve imali olduğu, bu faaliyetinizin yanı sıra saat satış faaliyetinizin bulunduğu dikkate alındığında, enflasyon düzeltmesi yapma zorunluluğunuzun bulunduğu tabiidir.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetinin-yaninda-saat-alim-satim-isi-yapildiginda-enflasyon-duzeltmesi-uygulanacak-midir/feed/ 0
Kuyumculuk faaliyetine son verilmesi halinde stok beyanı https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetine-son-verilmesi-halinde-stok-beyani/ https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetine-son-verilmesi-halinde-stok-beyani/#respond Wed, 30 Dec 2020 12:16:56 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=100040

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

Sayı

:

67854564-010.01-428

16/07/2014

Konu

:

Kuyumculuk faaliyetine son verilmesi halinde stok beyanı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, perakende kuyumculuk faaliyetinde bulunduğunuzu belirterek, işinizi terk ederken stoklarınızda bulunan altınları kendi adınıza fatura edip edemeyeceğiniz, fatura etmeniz halinde hangi değerleme ölçüsünü kullanacağınız ve bu satışlara ilişkin vereceğiniz beyannamelerin ne şekilde düzenlenmesi gerektiği hususlarında Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

I- GELİR VERGİSİ KANUNU VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.

Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 39 uncu maddesinde ise;

“İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.

(Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.)

Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”  hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, anılan Kanunun “Yıllık Beyannamenin Verilmesi” başlıklı 92 nci maddesinde, bir takvim yılına ait beyannamenin izleyen yılın Mart ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar, tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine verileceği veya taahhütlü olarak posta ile gönderileceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun “Geçici Vergi” başlıklı mükerrer 120 nci maddesinde de; “Ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabı cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançları (42 nci madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103 üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi öderler. Geçici Vergi matrahının hesaplanmasında dönem sonu mal mevcutları, kayıtlar üzerinden tespit edilebilir.

İşin bırakılması halinde, işin bırakıldığı dönemi izleyen dönemlerde geçici vergi ödenmez…”  hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İşi Bırakmanın Tarifi” başlıklı 161 inci maddesinde; “Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz.” hükmü 229 uncu maddesinde ise “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” hükmü yer almaktadır.

Vergi Usul Kanununda yer alan düzenlemelere göre, bir mükellefin işi bırakmış sayılabilmesi için, işi ile ilgili tedarik işlemlerini durdurmasının yanı sıra, işletmede bulunan emtia stokları ile diğer döner ve sabit değerlerinin de elden çıkarılması veya bu varlıkların işletme sahiplerince işletmeden çekilmiş olması gerekmektedir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; işletmenizde kayıtlı bulunan emtiayı, işi terk ettiğiniz tarih itibariyle emsal bedeli ile kendi adınıza fatura düzenlemek suretiyle işletmenizden çekmeniz ve söz konusu emtianın maliyet bedeli ile emsal bedeli arasındaki farkı, faaliyetinizi terk ettiğiniz yılın ticari kazancının tespitinde dikkate almanız gerekmektedir.

Diğer taraftan, söz konusu kazancın Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesi gereğince ilgili yıl Gelir Vergisi Beyannamesine, mükerrer 120 nci madde gereğince de, faaliyetinize son verdiğiniz tarihe kadar olan dönemlere ilişkin gelir geçici vergi beyannamesine dahil etmeniz gerektiği tabiidir.

II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zırai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-3/a maddesinde; vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesinin teslim sayılacağı,

-17/4-g maddesinde, külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) döviz, para, damga pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi, tahvil, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının tesliminin KDV den istisna olduğu,

-20/1 inci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

-23/e maddesinde; altından mamül veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslim ve ithalinde matrahın, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktar olduğu,

-27 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, (2) numaralı fıkrasında ise, bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedelin veya emsal ücretin esas alınacağı,

hüküm altına alınmıştır.

Altın ve gümüş teslimleri Kanunun 23/e maddesi kapsamında özel matrah şekline tabi olup, kıymetli taşları ihtiva eden veya bu taşlardan yapılmış altın ve gümüşten mamul ziynet eşyası teslimlerinde KDV nin matrahı, teslim bedelinden varsa eşyanın ihtiva ettiği has altın veya gümüşün değeri ile teslimleri KDV Kanununun 17/4-g maddesine göre KDV den müstesna bulunan kıymetli taşların bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olacaktır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, işin terk edilmesi halinde mevcutlarınızı terkten önce satış vb. yollarla tasfiye etmeniz durumunda teslim bedeli üzerinden, mevcutların tasfiye edilmemesi durumunda ise işletmede bulunan emtianın (altın takı vb.) Kanunun 3/a maddesi gereğince, emsal bedel üzerinden kendi adınıza fatura düzenlenmek suretiyle işletmeden çekilmesi ve Kanunun 17/4-g ve 23/e maddeleri de dikkate alınarak KDV hesaplanıp beyan edilmesi gerekmektedir.

İndirim konusu yapılamayan KDV ise sonraki döneme devreden KDV olarak kalacaktır. Sonraki döneme devreden KDV’nin, iade hakkı doğuran bir işlem bulunmaması kaydıyla, iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak, mükellefiyetin terk edildiği tarih ile indirim yoluyla giderilemeyen KDV ilgili dönem gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği tabiidir.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetine-son-verilmesi-halinde-stok-beyani/feed/ 0
Firmaların yatırım amaçlı aldığı altınlar için enflasyon düzenlenmesi yapılır mı? https://www.muhasebenews.com/firmalarin-yatirim-amacli-aldigi-altinlar-icin-enflasyon-duzenlenmesi-yapilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/firmalarin-yatirim-amacli-aldigi-altinlar-icin-enflasyon-duzenlenmesi-yapilir-mi/#respond Sun, 19 Jul 2020 08:30:34 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=88925 Tekstil alım satım işiyle uğraşan şahıs firması silah ruhsatı almak için 2010 yılında belirli miktarda has altın satın almış bulunmakta ve şimdiki stokta altınlar durmakta bu firma için enflasyon muhasebesi uygulanması gerekiyor muydu ve aynı zamanda firma kapanış verecek altınları kendisine o zamanki maliyet bedeli ile fatura edebilir mi?

Enflasyon düzeltmesini sadece kuyumculuk işi ile iştigal edenler yapabilir. Aktif de kayıtlı altınlar fatura edildiği tarihteki fiyatı ile değerlenir. KDV hesaplanmadan fatura düzenlenir.

Bir kuyumcu müşterimiz var ve saat de satıyor. Saat sattığı için enflasyon düzeltmelerinden muaf mı oluyor, yoksa enflasyon muhasebesi uygulayacak mıyız?

Kuyumculuk faaliyeti dışında iş yerinde başka mal satılması halinde Enflasyon düzeltmesi yapılmaz.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/firmalarin-yatirim-amacli-aldigi-altinlar-icin-enflasyon-duzenlenmesi-yapilir-mi/feed/ 0
Kuyumculuk faaliyetine ilişkin ithalat ve ihracatta Ba, Bs bildirimine yazılacak tutar nedir? https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetine-iliskin-ithalat-ve-ihracatta-ba-bs-bildirimine-yazilacak-tutar-nedir/ https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetine-iliskin-ithalat-ve-ihracatta-ba-bs-bildirimine-yazilacak-tutar-nedir/#respond Tue, 12 Feb 2019 13:00:47 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=46538

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

  Sayı : 11395140-105[Mük257-2014/VUK1-18701]-69332 22.01.2019 Konu : Kuyumculuk faaliyeti işi ile iştigal eden mükellefin ithalat-ihracat işlemlerinin form Ba-Bs ile bildirilmesi hk.

 

İlgi : … tarih ve … evrak kayıt numaralı özelge talep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kuyumculuk faaliyeti işi ile iştigal eden kurumunuz tarafından,  yurtdışından tedarik  edilen  altın  ürünler için,  altın  bedeli  dışında  karşı firmaya işçilik ve işçilikten doğan katma değer vergisi (KDV) ödemesinin ilgili gümrük müdürlüğüne ithalat esnasında yapıldığı, ayrıca  dahilde işleme izin belgesi kapsamında bedelsiz ithalat yapıldığı ve ilgili hammaddenin yurtiçinde işletilip gönderen firmaya tekrar ihraç edildiği belirtilerek,

-Kati şekilde yurtdışından yaptığınız ithalatın Ba bildirim formu ile bildirilmesinde,  gümrük beyannamesi üzerinde yazılı  mal bedeli, sigorta, navlun, kur farkı, damga vergisi, ardiye, ordino gibi giderlerin toplamının mı, gümrük beyannamesinde yazılı olan mal bedeli ve ithalat gerçekleştikten sonra kati hale gelen masrafların KDV hariç toplam bedelinin mi  esas alınacağı,

-Bedelsiz olarak dahilde işleme izin belgesi kapsamında yapmış olduğunuz ithalatlarda ve  buna  ilişkin gümrük  beyannamesinde,  hesap  detayları  kısmında  yazılı  olan  mal  bedeli, sigorta,  navlun,  ardiye,  ordino  gibi  giderlerin  toplamının  mı  ba  bildirim  formuna  dahil edileceği,

-Bedelsiz olarak yaptığınız ithalata ilişkin gerçekleşen ihracatta da, bedelsiz mal bedeli ve işçilik toplamının mı, başka bir tutarın mı bs bildirim formuna konu edileceği, hususlarında tereddüt hasıl olduğundan Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

 

Bilindiği üzere, 3065 sayılı KDV Kanununun;

17/4-g  maddesinde,  külçe  altın ve külçe  gümüş teslimleri ile  kıymetli  taşların  (elmas,  pırlanta, yakut,  zümrüt,  topaz,  safir,  zebercet,  inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye’de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesinin KDV den istisna olduğu,

20 nci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu, bedel deyiminin malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği,

23/e maddesinde; altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların  teslim  ve  ithalinde  matrahın,  külçe  altın  bedeli  düşüldükten  sonra  kalan  miktar olduğu,

23/f  maddesinde  ise  Maliye  Bakanlığının  işin  mahiyetini  göz  önünde  tutarak  özel matrah şekilleri tespit etmeye yetkili olduğu, hüküm altına alınmıştır.

Diğer  taraftan,  26/04/2014  tarihli  ve  28983  sayılı  Resmî  Gazetede  yayımlanarak 01/05/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/A-4.2.) bölümünde; altından ve gümüşten mamul veya altın ve gümüş ihtiva eden ziynet eşyalarının teslim ve ithalinde matrahın, külçe (altın veya gümüş) bedeli düşüldükten sonra kalan miktar olduğu  belirtilmiştir.  Tebliğin  (II/F-4.7.3.)  bölümünde,  kıymetli  taşlardan  [elmas,  pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia (zirconia)] yapılmış eşyanın teslim ve ithalinin ise Kanunun (23/f) maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak özel matrah şekli uygulanmak suretiyle vergilendirileceği açıklanmıştır.

Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)”   ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, 362 ve 381 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir.

Anılan Tebliğin (1.2.2) bölümünde;

“Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, ‘Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)’ ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise ‘Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)’ nun Tablo II alanında bildirilecektir.

Söz konusu hadlerin uygulanmasında, özel matrah şekline tabi mal ve/veya hizmet alış/satışlarında katma değer vergisi, özel tüketim vergisine tabi işlemlerde ise özel tüketim vergisi dâhil tutarlar dikkate alınacaktır.” açıklamaları yer almaktadır.

Ayrıca, 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 5. maddesi ile 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde bazı değişiklikler yapılmış ve anılan Tebliğin “(3.2.2)” numaralı maddesi

“3.2.2. İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde gümrük giriş beyannamesinin kapanış tarihi, ihracat işlemlerinin form Bs ile bildirilmesinde ise, fiili ihracatın gerçekleştiği tarih dikkate alınacaktır.

 …

 İthalat işlemlerinin form Ba ile bildirilmesinde tutar alanına; 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21 inci maddesi gereğince gümrük vergisi tarhına esas olan kıymet, malın gümrük vergisinden muaf olması durumunda ise katma değer vergisi matrahını oluşturan katma değer vergisi hariç bedel yazılacaktır.

 

Ayrıca, malın gümrük sahasına getirildikten sonra kısım kısım ithalatın gerçekleşmesi durumunda, her bir işlemin gerçekleştiği tarih dikkate alınarak bu Tebliğde belirtilen haddi aşması halinde form Ba bildirimine dâhil edilecektir.

 …” şeklinde değiştirilmiştir.

 Yukarıda belirtilen hüküm ve açıklamalara göre;

 -İthalatta verginin matrahını oluşturan tutar, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21 inci maddesi gereğince ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar, gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler olarak belirlendiğinden, kati ithalat ve dahilde işleme izin belgesi kapsamında yapmış olduğunuz ithalatın Ba formu ile bildirilmesinde gümrük beyannamesi üzerinde yazılı olan KDV matrahını oluşturan KDV hariç bedelin dikkate alınması gerekmektedir.

-Bedelsiz ithalat karşılığında yapılan ihracat işleminin Bs formu ile bildirilmesinde ise ihracat işlemi yapılacak olan mala ilişkin düzenlenen faturada yer alan, mal bedeli ve  işçilik tutarı toplamının  esas alınması gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kuyumculuk-faaliyetine-iliskin-ithalat-ve-ihracatta-ba-bs-bildirimine-yazilacak-tutar-nedir/feed/ 0
Kuyumcu dükkanımı kapattım. Stokta kalan altınları kendime mi fatura edeceğim? https://www.muhasebenews.com/kuyumcu-dukkanimi-kapattim-stokta-kalan-altinlari-kendime-mi-fatura-edecegim/ https://www.muhasebenews.com/kuyumcu-dukkanimi-kapattim-stokta-kalan-altinlari-kendime-mi-fatura-edecegim/#respond Fri, 02 Nov 2018 07:30:10 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=38608 Kuyumcu dükkanımı kapattım. Stokta kalan altınları kendime mi fatura edeceğim?

KONU

Kuyumculuk faaliyetine son verilmesi halinde stok beyanı

 SORU

… perakende kuyumculuk faaliyetinde bulunduğunuzu belirterek, işinizi terk ederken stoklarınızda bulunan altınları kendi adınıza fatura edip edemeyeceğiniz, fatura etmeniz halinde hangi değerleme ölçüsünü kullanacağınız ve bu satışlara ilişkin vereceğiniz beyannamelerin ne şekilde düzenlenmesi gerektiği

CEVAP

         I- GELİR VERGİSİ KANUNU VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

Vergi Usul Kanununda yer alan düzenlemelere göre, bir mükellefin işi bırakmış sayılabilmesi için, işi ile ilgili tedarik işlemlerini durdurmasının yanı sıra, işletmede bulunan emtia stokları ile diğer döner ve sabit değerlerinin de elden çıkarılması veya bu varlıkların işletme sahiplerince işletmeden çekilmiş olması gerekmektedir.Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; işletmenizde kayıtlı bulunan emtiayı, işi terk ettiğiniz tarih itibariyle emsal bedeli ile kendi adınıza fatura düzenlemek suretiyle işletmenizden çekmeniz ve söz konusu emtianın maliyet bedeli ile emsal bedeli arasındaki farkı, faaliyetinizi terk ettiğiniz yılın ticari kazancının tespitinde dikkate almanız gerekmektedir. Diğer taraftan, söz konusu kazancın Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesi gereğince ilgili yıl Gelir Vergisi Beyannamesine, mükerrer 120 nci madde gereğince de, faaliyetinize son verdiğiniz tarihe kadar olan dönemlere ilişkin gelir geçici vergi beyannamesine dahil etmeniz gerektiği tabiidir.

            II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, işin terk edilmesi halinde mevcutlarınızı terkten önce satış vb. yollarla tasfiye etmeniz durumunda teslim bedeli üzerinden, mevcutların tasfiye edilmemesi durumunda ise işletmede bulunan emtianın (altın takı vb.) Kanunun 3/a maddesi gereğince, emsal bedel üzerinden kendi adınıza fatura düzenlenmek suretiyle işletmeden çekilmesi ve Kanunun 17/4-g ve 23/e maddeleri de dikkate alınarak KDV hesaplanıp beyan edilmesi gerekmektedir.

İndirim konusu yapılamayan KDV ise sonraki döneme devreden KDV olarak kalacaktır. Sonraki döneme devreden KDV’nin, iade hakkı doğuran bir işlem bulunmaması kaydıyla, iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak, mükellefiyetin terk edildiği tarih ile indirim yoluyla giderilemeyen KDV ilgili dönem gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği tabiidir.

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 

Sayı : 67854564-010.01-428 16/07/2014
Konu : Kuyumculuk faaliyetine son verilmesi halinde stok beyanı

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, perakende kuyumculuk faaliyetinde bulunduğunuzu belirterek, işinizi terk ederken stoklarınızda bulunan altınları kendi adınıza fatura edip edemeyeceğiniz, fatura etmeniz halinde hangi değerleme ölçüsünü kullanacağınız ve bu satışlara ilişkin vereceğiniz beyannamelerin ne şekilde düzenlenmesi gerektiği hususlarında Başkanlığımız görüşü istenilmektedir.

            I- GELİR VERGİSİ KANUNU VE VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde; “Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.

Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usullere göre tespit edilir.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Kanunun 39 uncu maddesinde ise;

“İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.

(Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.)

Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilave olunur.

Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.”  hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan, anılan Kanunun “Yıllık Beyannamenin Verilmesi” başlıklı 92 nci maddesinde, bir takvim yılına ait beyannamenin izleyen yılın Mart ayının başından yirmi beşinci günü akşamına kadar, tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine verileceği veya taahhütlü olarak posta ile gönderileceği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun “Geçici Vergi” başlıklı mükerrer 120 nci maddesinde de; “Ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabı cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançları (42 nci madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden 103 üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi öderler. Geçici Vergi matrahının hesaplanmasında dönem sonu mal mevcutları, kayıtlar üzerinden tespit edilebilir.

İşin bırakılması halinde, işin bırakıldığı dönemi izleyen dönemlerde geçici vergi ödenmez…”  hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İşi Bırakmanın Tarifi” başlıklı 161 inci maddesinde; “Vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz.” hükmü 229 uncu maddesinde ise “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” hükmü yer almaktadır.

Vergi Usul Kanununda yer alan düzenlemelere göre, bir mükellefin işi bırakmış sayılabilmesi için, işi ile ilgili tedarik işlemlerini durdurmasının yanı sıra, işletmede bulunan emtia stokları ile diğer döner ve sabit değerlerinin de elden çıkarılması veya bu varlıkların işletme sahiplerince işletmeden çekilmiş olması gerekmektedir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; işletmenizde kayıtlı bulunan emtiayı, işi terk ettiğiniz tarih itibariyle emsal bedeli ile kendi adınıza fatura düzenlemek suretiyle işletmenizden çekmeniz ve söz konusu emtianın maliyet bedeli ile emsal bedeli arasındaki farkı, faaliyetinizi terk ettiğiniz yılın ticari kazancının tespitinde dikkate almanız gerekmektedir.

Diğer taraftan, söz konusu kazancın Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesi gereğince ilgili yıl Gelir Vergisi Beyannamesine, mükerrer 120 nci madde gereğince de, faaliyetinize son verdiğiniz tarihe kadar olan dönemlere ilişkin gelir geçici vergi beyannamesine dahil etmeniz gerektiği tabiidir.

            II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;

-1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zırai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye’de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu,

-3/a maddesinde; vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesinin teslim sayılacağı,

-17/4-g maddesinde, külçe altın, külçe gümüş, kıymetli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci, kübik virconia) döviz, para, damga pulu, değerli kağıtlar, hisse senedi, tahvil, varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıklarının tesliminin KDV den istisna olduğu,

-20/1 inci maddesinde; teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olduğu,

-23/e maddesinde; altından mamül veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınların teslim ve ithalinde matrahın, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktar olduğu,

-27 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında; bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, (2) numaralı fıkrasında ise, bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedelin veya emsal ücretin esas alınacağı, hüküm altına alınmıştır.

Altın ve gümüş teslimleri Kanunun 23/e maddesi kapsamında özel matrah şekline tabi olup, kıymetli taşları ihtiva eden veya bu taşlardan yapılmış altın ve gümüşten mamul ziynet eşyası teslimlerinde KDV nin matrahı, teslim bedelinden varsa eşyanın ihtiva ettiği has altın veya gümüşün değeri ile teslimleri KDV Kanununun 17/4-g maddesine göre KDV den müstesna bulunan kıymetli taşların bedeli düşüldükten sonra kalan tutar olacaktır.

Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, işin terk edilmesi halinde mevcutlarınızı terkten önce satış vb. yollarla tasfiye etmeniz durumunda teslim bedeli üzerinden, mevcutların tasfiye edilmemesi durumunda ise işletmede bulunan emtianın (altın takı vb.) Kanunun 3/a maddesi gereğince, emsal bedel üzerinden kendi adınıza fatura düzenlenmek suretiyle işletmeden çekilmesi ve Kanunun 17/4-g ve 23/e maddeleri de dikkate alınarak KDV hesaplanıp beyan edilmesi gerekmektedir.

İndirim konusu yapılamayan KDV ise sonraki döneme devreden KDV olarak kalacaktır. Sonraki döneme devreden KDV’nin, iade hakkı doğuran bir işlem bulunmaması kaydıyla, iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak, mükellefiyetin terk edildiği tarih ile indirim yoluyla giderilemeyen KDV ilgili dönem gelir ya da kurumlar vergisi matrahının tespitinde işin mahiyetine göre gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabileceği tabiidir.


Kaynak:Gib
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebe News veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Kuyumcularda Enflasyon Muhasebesi nasıl uygulanır?

Kağıt Paranın Tarihçesi

Elmas, Pırlanta, Yakut, Zümrüt, Topaz, Safir, Zebercet, İnci Alış-Satışında KDV Var mı?

KKDF Oranları Nedir?

Devir Alınan Ferdi İşletmenin Geçmiş Yıl Zararları Devralan Şirketin Kurumlar Vergisi Matrahından İndirilebilir mi?

]]>
https://www.muhasebenews.com/kuyumcu-dukkanimi-kapattim-stokta-kalan-altinlari-kendime-mi-fatura-edecegim/feed/ 0
Devir Alınan Ferdi İşletmenin Geçmiş Yıl Zararları Devralan Şirketin Kurumlar Vergisi Matrahından İndirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/devir-alinan-ferdi-isletmenin-gecmis-yil-zararlari-devralan-sirketin-kurumlar-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/devir-alinan-ferdi-isletmenin-gecmis-yil-zararlari-devralan-sirketin-kurumlar-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/#respond Sat, 21 Jul 2018 20:00:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=21576 (ÖZELGE) 

Konu: Devir Alınan Ferdi İşletmenin Geçmiş Yıl Zararlarının Mahsubu

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ……… Turizm Kuyumculuk İnşaat-………. ……. ferdi işletmesinin tüm aktif ve pasifi ile birlikte şirketinize devrolunduğu belirterek, devir alınan ferdi işletmenin devir bilançosunda bulunan geçmiş yıl ve cari yıl zararlarının şirketinizin kurumlar vergisi matrahından mahsup edilip edilemeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 80 inci maddesinin son fıkrasında, faaliyetine devam eden ticari bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından veya ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerle anılan maddenin birinci fıkrasında yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç sayılacağı ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında da bu maddede geçen “elden çıkarma” deyiminin mal ve hakların satılmasını, bir ivaz karşılığında devir ve temlikini, trampa edilmesini, takasını, kamulaştırılmasını, devletleştirilmesini, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

Aynı Kanunun 81’inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde, kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devralan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.) halinde değer artışı kazancı hesaplanmayacağı ve vergileme yapılmayacağı hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun “Zararların Kârlara Takas ve Mahsubu” başlıklı 88’inci maddesinde ise,
“Gelirin toplanmasında gelir kaynaklarının bir kısmından hasıl olan zararlar (80 inci maddede yazılı diğer kazanç ve iratlardan doğanlar hariç) diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsup edilir.

Bu mahsup neticesinde kapatılmayan zarar kısmı, müteakip yılların gelirinden indirilir. Arka arkaya beş yıl içinde mahsup edilmeyen zarar bakiyesi müteakip yıllara naklolunamaz.

Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında, gider fazlalığından doğanlar hariç, sermayede vukua gelen eksilmeler zarar addolunmaz….”
hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Zarar Mahsubu” başlıklı 9’uncu maddesi ile aynı Kanunun 20’nci maddesi kapsamında gerçekleştirilen devir ve bölünmelerde geçmiş yıl zararlarının mahsubuna yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeyle kurumların devir ve bölünmelerinde geçmiş yıl zararlarının mahsubuna imkan tanınmış olup; devralınan şahıs işletmelerinin geçmiş yıl zararlarının mahsubunun bu madde kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Ayrıca, şahıs işletmelerinin sermaye şirketlerine devrinde, gelir vergisi mükellefiyetine ilişkin geçmiş yıl zararlarının kurumlar vergisi matrahının tespitinde mahsup edilebileceğine ilişkin olarak vergi mevzuatımızda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır.

Buna göre, …….. Turizm Kuyumculuk İnşaat-……. ………… ferdi işletmesinin Gelir Vergisi Kanununun 81’inci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendine göre şirketinize devrinde, anılan şahıs işletmesinin cari yıl ve geçmiş yıl zararlarının şirketinizin kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: Adana Vergi Dairesi Başkanlığı
01.06.2017 Tarih ve 19341373-125[ÖZELGE-2015/2]-62 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/devir-alinan-ferdi-isletmenin-gecmis-yil-zararlari-devralan-sirketin-kurumlar-vergisi-matrahindan-indirilebilir-mi/feed/ 0