kurumlar vergisi – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Fri, 22 Dec 2023 07:16:44 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İmalatçılar ve ihracatçılar için kurumlar vergisi oranları % kaçtır? https://www.muhasebenews.com/imalatcilar-ve-ihracatcilar-icin-kurumlar-vergisi-oranlari-kactir/ https://www.muhasebenews.com/imalatcilar-ve-ihracatcilar-icin-kurumlar-vergisi-oranlari-kactir/#respond Fri, 22 Dec 2023 07:16:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=148146 Geçici vergide 32/7, 32/8 ihracatçı, imalatçı kazançlarında %20 değil %19 vergi hesaplanıyordu. Bu uygulamada bir değişiklik oldu mu?

İhracat kazançlarında %24, aynı zamanda imalat kazancı da varsa o da %24 , diğerleri %25 şeklinde olarak devam ediyor mu?

Eski sistem devam ediyor oran değişikliği olmuştur. 2023 /3. dönemden itibaren;
İhracatçılar için KV oranı % 25 yerine % 20 olarak uygulanacak.
İmalatçılara için ise % 25 oranı yerine % 24 olarak uygulanacaktır.
Aşağıdaki linkteki İSMMMO duyurusunu inceleyiniz.
https://ismmmo.org.tr/dosya/4353/Mevzuat-Dosya/06102023-yeni-kv-oranlari.pdf

 


01.10.2023 TARİHİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK KURUMLAR
VERGİSİ ORANLARI
(KVK 32. MADDE)

YUKARIDAKİ YENİ ORANLAR 2023 YILI ÜÇÜNCÜ GEÇİCİ VERGİ DÖNEMİNDE
UYGULANMAYA BAŞLANACAKTIR.

Tabloda belirtilen oranlar 01.10.2023 tarihinden itibaren verilmesi gereken
beyannamelerden başlamak üzere; kurumların 2023 yılı ve izleyen vergilendirme
dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere belirlenen oranlardır.

Bu oranlar 17 Kasım 2023 gün sonuna kadar verilmesi gereken 3. Dönem geçici vergi
beyannamelerinde de uygulanacaktır.

Özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2023 takvim yılında başlayan özel hesap
dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanacaktır.

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/imalatcilar-ve-ihracatcilar-icin-kurumlar-vergisi-oranlari-kactir/feed/ 0
Gelir Vergisi mükellefleri de 31.12.2023 tarihli bilançolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacak mı? https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-mukellefleri-de-31-12-2023-tarihli-bilancolarini-enflasyon-duzeltmesine-tabi-tutacak-mi/ https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-mukellefleri-de-31-12-2023-tarihli-bilancolarini-enflasyon-duzeltmesine-tabi-tutacak-mi/#respond Mon, 20 Nov 2023 08:29:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=147624  

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 298 inci maddesinde, “A) Malî tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetler aşağıdaki hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tâbi tutulur.

Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son üç hesap döneminde %100’den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar. Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer.

Kapsama giren mükellefler, geçici vergi dönemlerinin sonu itibarıyla malî tabloları düzenlemek ve enflasyon düzeltmesi yapmak zorundadırlar. Geçici vergi dönemlerinde yukarıda belirtilen oranların tespitinde, son üç hesap dönemi yerine üçer aylık dönemlerin son ayı dahil önceki otuzaltı ay ve içinde bulunulan hesap dönemi yerine son oniki ay dikkate alınır. Bir hesap dönemi içindeki geçici vergi dönemlerinin herhangi birinde düzeltme yapılması halinde takip eden geçici vergi dönemlerinde ve içinde bulunulan hesap dönemi sonunda da düzeltme yapılır.

Cumhurbaşkanı; bu maddede yer alan % 100 oranını % 35’e kadar indirmeye veya tekrar kanunî seviyesine kadar yükseltmeye, % 10 oranını ise % 25’e kadar çıkarmaya veya tekrar kanunî seviyesine kadar indirmeye yetkilidir

 


Kaynak: VUK
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/gelir-vergisi-mukellefleri-de-31-12-2023-tarihli-bilancolarini-enflasyon-duzeltmesine-tabi-tutacak-mi/feed/ 0
Yabancı Nakliyat Firmalarının Türkiye’deki Kazançları Nasıl Vergilendirilir? https://www.muhasebenews.com/yabanci-nakliyat-firmalarinin-turkiyedeki-kazanclari-nasil-vergilendirilir/ https://www.muhasebenews.com/yabanci-nakliyat-firmalarinin-turkiyedeki-kazanclari-nasil-vergilendirilir/#respond Sat, 07 Oct 2023 06:48:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146944 Yabancı Ulaştırma Kurumlarında Kurum Kazancının Tespiti

1. Yabancı ulaştırma kurumlarında hasılatın tespiti

Dar mükellefiyet kapsamında vergilendirilen yabancı ulaştırma kurumlarının, ticari ve arızi ticari kazançlarının belirlenmesinde, Türkiye’de elde edilmiş sayılan hasılat;
-Türkiye sınırları içinde gerçekleşen kara taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlardan,
-Türkiye’deki yükleme limanlarından yabancı ülkelerdeki varış limanlarına veya diğer bir kurumun gemisine aktarma yapılacak yabancı limana kadar gerçekleşen deniz ve hava taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlardan,
-Türkiye dışındaki taşımacılık faaliyeti için diğer kurumlar hesabına Türkiye’de sattıkları yolcu ve bagaj biletleri ile Türkiye’de yaptıkları navlun sözleşmeleri dolayısıyla kendilerine verilen komisyonlar ve ücretlerden
oluşmaktadır.

2. Yabancı ulaştırma kurumlarında kurum kazancının tespiti

Türkiye’de elde edilen hasılatın brüt tutarına Kanunda belirtilen ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle bulunacak tutar, yabancı ulaştırma kurumları için vergiye tabi kurum kazancı olacaktır.

Kanunda belirtilen ortalama emsal oranları, Türkiye’de daimi veya arızi olarak çalışan bütün kurumlar için;

  • Kara taşımacılığında …………………………… %12,

  • Deniz taşımacılığında …………………………. %15,

  • Hava taşımacılığında  …………………………… %5

olarak belirlenmiştir.

Örneğin; (B) yabancı deniz ulaştırma kurumu, İzmir limanından Romanya’nın Köstence limanına kuru üzüm taşımacılığı yapmaktadır. Kurumun yük taşıma ücreti ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yük taşımacılığı karşılığında elde ettiği hasılat 150.000.- YTL’dir.

Buna göre, ortalama emsal oranı, deniz taşımacılığında %15 olacağından, (B) yabancı ulaştırma kurumunun 2006 yılı içinde elde ettiği söz konusu kazanç için beyan etmesi gereken tutar ve ödemesi gereken vergi aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır.

150.000   x %15  =  22.500.- YTL    Kurumlar vergisi matrahı (safi kurum kazancı)
22.500     x %20  =    4.500.- YTL     Kurumlar vergisi

Dar mükellef kurumun söz konusu kazancının ana merkeze aktarılan tutarı üzerinden de Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinin altıncı fıkrasına göre vergi kesintisi yapılacaktır. Söz konusu vergi kesintisi bu örneğe göre,

22.500 – 4.500 = 18.000 x %15 = 2.700.- YTL olarak hesaplanacaktır.


Kaynak: KVK GUT
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yabanci-nakliyat-firmalarinin-turkiyedeki-kazanclari-nasil-vergilendirilir/feed/ 0
Sponsorluk harcamaları kurumlar vergisinden indirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/sponsorluk-harcamalari-kurumlar-vergisinden-indirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/sponsorluk-harcamalari-kurumlar-vergisinden-indirilebilir-mi/#respond Fri, 06 Oct 2023 21:22:31 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146933 Sponsorluk harcamaları

3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının; sözü edilen kanunlar uyarınca tespit edilen amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için %50’si kurumlar vergisi matrahının tespitinde, beyan edilen kurum kazancından indirilebilecektir.

Sponsorluk harcamaları, ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olmayan veya ilişkisi ölçülemeyen, sosyal amacı öne çıkan harcamalar olup ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan ilişkili olan reklam harcamalarından farklılık arz etmektedir.

Sponsor olan kurumun adının anılması koşuluyla,

  • Resmi spor organizasyonları için yapılan saha, salon veya tesis kira bedelleri,
  • Sporcuların iaşe, seyahat ve ikamet giderleri,
  • Spor malzemesi bedeli,
  • Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün uygun göreceği spor tesisleri için yapılan ayni ve nakdi harcamalar,
  • Sporcuların transfer edilmesini sağlayacak bonservis bedelleri,
  • Spor müsabakaları sonucuna göre sporculara veya spor adamlarına prim mahiyetinde ayni ve nakdi ödemeler

gibi harcamalar sponsorluk harcaması olarak değerlendirilecektir.

Spor sahalarına, sporcuların veya diğer ilgililerin spor giysilerinin ya da spor araç ve gereçlerinin üzerine yazılı veya elektronik sinyaller yardımıyla sanal olarak kurumun tanıtımının yapılmasını sağlayacak amblem, marka, isim ve benzeri işaretler konulması gibi doğrudan ticari fayda sağlayan ve kurumun tanıtımını amaçlayan harcamalar ise reklam harcaması olarak değerlendirilecektir.

Ayrıca, sponsorluk faaliyetinin yanında reklam ve tanıtım amacını da içeren işlemler nedeniyle yapılan harcamaların, sözleşmede belirtilmek ve emsaline uygun olmak şartıyla, reklam ve sponsorluk harcamaları olarak ayrıştırılabilmesi mümkündür. Örneğin, bir kurumun, bir kulübe bonservis bedelini karşılayarak transfer ettiği bir sporcuyu aynı zamanda şirketin veya ürünlerinin tanıtımına yönelik reklamlarda kullanması halinde, reklam faaliyetine ilişkin harcamalar, bonservis bedelinden sözleşmede belirtilmek ve emsallerine uygun olmak şartıyla ayrıştırılabilecek ve reklam gideri olarak dikkate alınacaktır.

Sponsorluk uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, 16/6/2004 tarih ve 25494 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Buna göre, gerçek ve tüzel kişiler, federasyonlara, gençlik ve spor kulüplerine veya sporculara, spor tesisleri ve faaliyetlerine ilişkin olarak anılan Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar dahilinde sponsorolabileceklerdir.

Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre sponsorluk hizmeti alan ile sponsor arasında her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini içeren yazılı bir sözleşme yapılması gerekmekte olup sponsorlar ile sözleşme yapmaya sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum veya kuruluş yetkilidir. Yapılacak sözleşmede yer alması gereken bilgiler anılan maddede belirtilmiştir.

Yönetmeliğin 4 ve 13 üncü maddelerinin tetkikinden de anlaşılacağı üzere, sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara ayni ya da nakdi olarak verilen desteklerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmiş belgelere bağlanmasının zorunlu olduğu hususunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır.

Anılan Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde “belge”, sponsorluk ve reklam hizmet ve işlemlerine ilişkin belge; “nakdi destek”, sponsor tarafından sponsorluğu alana yapılan parasal ödeme; “ayni destek” ise sponsorluk konusu işle ilgili olarak sponsor tarafından yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin harcama olarak tanımlanmıştır.

Yönetmeliğin 12 nci maddesinde ise sponsorluğa konu hizmet ve işle ilgili yüklenilen sponsorluk bedelinin sponsor tarafından bizzat harcanabileceği gibi bu bedelin sponsorluğu alanın hesabına da yatırılabileceği; sponsorluğu alan tarafından gelir kaydedilen bu tutara ilişkin harcamalarda ise sponsorluğu alanın tabi olduğu mevzuat hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

Sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara sponsorlarca nakdi bir destekte bulunulması ve bu desteğin de hizmeti alanlar adına açılmış bir banka hesabına yatırılmış olunması durumunda, sponsorlara yatırılan tutarlar için bankalar tarafından verilecek makbuz veya dekontun yapılan bağışın tevsik edici belgesi olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak, banka dekontu veya makbuzda paranın “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadeye yer verilmesi şarttır.

Söz konusu nakdi desteğin; sponsorluk hizmeti alanlara nakden elden teslim edilmiş olması halinde ise hizmeti alan kişi, kurum ve kuruluşlarca düzenlenecek alındı makbuzu, bağışa ilişkin tevsik edici belge olarak kabul edilebilecektir.

Diğer taraftan, desteğin nakdi olarak değil de ayni olarak yapılmış olunması durumunda;

  • İşletmenin varlıklarından ayni olarak yapılan desteğin sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara teslim edilmesi halinde, teslimi yapılan değerler için fatura düzenlenmesi; faturada, teslimin sponsorluk maksatlı olduğuna, teslimi yapılan değerlerin cinsi, nev’i ve miktarına ilişkin olarak tereddüde mahal bırakmayacak bilgilere yer verilmesi; faturanın hizmeti alanlar adına düzenlenmiş olunması; faturanın arka yüzünün de hizmeti alan kişilere veya kanuni temsilcilerine imzalatılmış olunması,
  • Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan sağlanarak sponsorluk hizmeti alanlara bağışlanmış olması durumunda da hizmeti alanlarca teslim alınacak bu değerler için alındı makbuzunun düzenlenmesi ve makbuzda, bağışlanan kıymetlerin değerlerinin, cinsinin, miktarlarının, adedinin v.b. hususların tereddüde mahal bırakmayacak şekilde yer alması

şarttır.

Ayrıca, bağışlanan değerlere ilişkin olarak mükellefler adına düzenlenmiş olan faturaların arka yüzünün de yukarıda belirtilen açıklamalar dahilinde hizmeti alan kişi veya kanuni temsilcilere imzalatılmış olması gerekmektedir.

Ancak, makbuz karşılığı olmaksızın yapılan bağış veya yardımların mükelleflerce indirim olarak dikkate alınabilmesi mümkün değildir.

Sponsorluk Yönetmeliği kapsamında ayni ya da nakdi olarak yapılan harcamalar, kurumlar vergisi mükelleflerince harcamanın yapıldığı yılda indirim olarak dikkate alınabilecektir.

Yukarıda kapsamı belirtilen sponsorluk harcamalarının indirimi için söz konusu beyannamelerin ekinde herhangi bir belgenin ibraz zorunluluğu bulunmamaktadır.
Gerçek ve tüzel kişiler, süresiz bir şekilde sponsor olamayacakları gibi; bunların herhangi bir şekilde vergi borçları da bulunmamalıdır. Bu nedenle kurumların sponsor olabilmeleri için bağlı bulundukları vergi dairesine müracaat ederek, vergi borcu olmadığına dair bir yazı almaları ve yapılan sponsorluk sözleşmesinin bir örneğini ilgili vergi dairesine vermeleri gerekmektedir.

Sponsorların, sponsor olunan dönemlerde tahakkuk eden vergi borçlarını ödememeleri halinde, ilgili vergi dairesi durumu derhal bir yazı ile bulunulan mahaldeki Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bildirecektir.

 


Kaynak: Kurumlar Vergisi Genel Uygulama Tebliği
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/sponsorluk-harcamalari-kurumlar-vergisinden-indirilebilir-mi/feed/ 0
Hem İSMMMO hem de İTO’ya üye olan SMMM şirketi her iki odaya da aidat ödemek zorunda mıdır? https://www.muhasebenews.com/hem-ismmmo-hem-de-itoya-uye-olan-smmm-sirketi-her-iki-odaya-da-aidat-odemek-zorunda-midir/ https://www.muhasebenews.com/hem-ismmmo-hem-de-itoya-uye-olan-smmm-sirketi-her-iki-odaya-da-aidat-odemek-zorunda-midir/#respond Sat, 30 Sep 2023 10:48:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146696 Tek ortaklı limited şirketimiz bulunmaktadır. Daha önce danışmanlık hizmeti verdiğimiz için İstanbul Ticaret Odasında kaydımız vardı. Fakat 05.09.2023 tarihinde büro tescili yaparak limited şirketi olarak mali müşavirlik hizmetine başladık. İSMMMO’ya üye olduk. Ancak şuan hem İSMMMO hem İTO üyeliğimiz göründüğü için her iki odaya da aidat ödememiz mi gerekiyor? Yoksa bununla ilgili ticaret odasından veya İSMMMO dan bir muafiyetimiz bulunmakta mı?

Her iki odaya da aidat ödenecek.


Mali Müşavirler serbest meslek mükellefiyeti devam ederken SMMM Ltd. veya A.Ş.’ye ortak ve imza yetkilisi olabilir mi ile ilgili içerik için TIKLAYINIZ…

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hem-ismmmo-hem-de-itoya-uye-olan-smmm-sirketi-her-iki-odaya-da-aidat-odemek-zorunda-midir/feed/ 0
AR-GE Destek Tutarları Vergiye Tabi Midir? https://www.muhasebenews.com/ar-ge-destek-tutarlari-vergiye-tabi-midir/ https://www.muhasebenews.com/ar-ge-destek-tutarlari-vergiye-tabi-midir/#respond Thu, 28 Sep 2023 09:00:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146650 Ar-Ge, yenilik ve tasarım faaliyetlerine ilişkin olarak sağlanan destek tutarları vergiye tabi kazancın tespitinde gelir olarak dikkate alınacak mıdır?

5746 sayılı Kanuna göre, Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile tasarım faaliyetlerinde bulunanların; kamu kurum ve kuruluşları, kanunla kurulan veya teknoloji geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge ve yenilik projeleri ile tasarım projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar ile uluslararası fonlardan aldıkları destekler özel bir fon hesabında tutulur. Bu fon, 193 sayılı Kanun ve 5520 sayılı Kanuna göre vergiye tabi kazancın ve ilgili yılda yapılan Ar-Ge veya tasarım harcaması tutarının tespitinde dikkate alınmaz. Bu fonun, elde edildiği hesap dönemini izleyen beş yıl içinde sermayeye ilâve dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğratılmış sayılır.

5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının mülga (a) bendi kapsamındaki projelere ilişkin alınan hibeler ise kurum kazancına dahil edilecek ve bu desteklerle karşılanan Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge indiriminden yararlanabilecektir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ar-ge-destek-tutarlari-vergiye-tabi-midir/feed/ 0
Hurda maddeyi toplayarak satanlar esnaf muaflığından yararlanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/hurda-maddeyi-toplayarak-satanlar-esnaf-muafligindan-yararlanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/hurda-maddeyi-toplayarak-satanlar-esnaf-muafligindan-yararlanabilir-mi/#respond Thu, 28 Sep 2023 08:00:05 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146649 Her türlü hurda maddeyi toplayarak satanlar esnaf muaflığından yararlanabilir mi?

Ticari işletmelere ait atıkları mutat olarak veya belli aralıklarla satın alanlar hariç olmak üzere bir işyeri açmaksızın kendi nam ve hesabına münhasıran kapı kapı dolaşmak suretiyle her türlü hurda maddeyi toplayarak veya satın alarak bu malların ticaretini yapanlara veya tekrar işleyenlere satanlar esnaf muaflığından yararlanabilirler.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/hurda-maddeyi-toplayarak-satanlar-esnaf-muafligindan-yararlanabilir-mi/feed/ 0
Komisyonculuk faaliyetinden kaynaklanan borçlar için finansman gider kısıtlaması uygulaması https://www.muhasebenews.com/komisyonculuk-faaliyetinden-kaynaklanan-borclar-icin-finansman-gider-kisitlamasi-uygulamasi/ https://www.muhasebenews.com/komisyonculuk-faaliyetinden-kaynaklanan-borclar-icin-finansman-gider-kisitlamasi-uygulamasi/#respond Wed, 27 Sep 2023 07:36:51 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146599

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

İlgide kayıtlı özelge talep formu ve ekinin incelenmesinden;

-Şirketinizin her türlü demir ve çelikten mamul ve yarı mamul ürünlerinin alınıp satılması ve pazarlanması faaliyetinde bulunduğu ve söz konusu satışlar üzerinden komisyon gelirleri elde ettiği,

-Şirketinizin yurt içindeki üreticilerden aldığı demir çelik ürünlerini, müşterilerine aynı bedel ve alım tarihi ile aynı gün sattığı ve sonrasında bu satışları üzerinden ayrı bir komisyon faturası düzenlediği,

-Şirketinizin deposunun bulunmadığı, satışına aracılık ettiğiniz ürünlerin üretici firmalar tarafından doğrudan müşterilere gönderildiği ve Şirketinizce nakliye vb. dağıtım giderlerine katlanılmadığı,

-Şirketinizin bilançosunda, yabancı kaynaklar içerisinde aracılık ettiği satışlara ilişkin alımlardan kaynaklı yüksek tutarlı borç göründüğü ancak bu borcun karşılığında oluşmuş bir alacak tutarının da mevcut olduğu,

-Şirketiniz operasyonlarının komisyonculuk faaliyeti ile sınırlı olması nedeniyle işlem hacmi her ne kadar yüksek olsa da bunun sınırlı bir sermaye tutarı ile yapılabildiği, dolayısıyla Şirketinizin yabancı kaynaklarının öz kaynaklarını aştığı, alım satım hacminin yüksek olması nedeniyle söz konusu aşım oranının yüksek olduğu, bu nedenle komisyonculuk faaliyeti kapsamında satın aldığınız ürünlere ilişkin dövizli borçlardan kaynaklı yüksek kur farkı giderleri ve bu çerçevede finansman gider kısıtlaması kapsamında kanunen kabul edilmeyen giderlerinizin oluştuğu

belirtilerek 18. Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri için tanınan istisnanın Şirketiniz açısından da uygulanabilir olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Safi Kurum Kazancı” başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içerisinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.

Aynı Kanunun “Kabul Edilmeyen İndirimler” başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde ise; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmının kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı hüküm altına alınmıştır.

Konuya ilişkin yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;

“11.13. Finansman gider kısıtlaması” başlıklı bölümünde;

“6322 sayılı Kanunun 37nci maddesiyle 1/1/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 5520 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (i) bendiyle; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak kabul edilmiştir.

…”

“11.13.4. Gider kısıtlaması kapsamına giren yabancı kaynaklara ilişkin gider ve maliyet unsurları” başlıklı bölümünde;

“Gider ve maliyet unsurlarından yatırımın maliyetine eklenenler gider kısıtlaması kapsamı dışındadırlar. Finansman gider kısıtlaması kapsamında yatırım olarak kabul edilen kıymetlerin maliyet bedelinin hangi unsurlardan oluştuğu Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde belirlenmiştir. Bu madde ve bu maddeye ilişkin Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, zorunlu olarak ya da mükellefin ihtiyarında maliyete eklenen yabancı kaynaklara ait gider ve maliyetler gider kısıtlamasına konu olmayacaktır.

Bir gider veya maliyet unsurunun gider kısıtlamasına konu edilmesi için bunların yabancı kaynak kullanımına ve bu kaynağın kullanım süresine bağlı olarak doğmuş olması gerekmektedir. Teminat mektubu komisyonları, tahvil ihracı ile ilgili olarak yapılan baskı ve benzeri giderler ile ipotek masrafları gibi herhangi bir yabancı kaynak kullanımına bağlı olmaksızın yapılan giderlerin gider kısıtlamasına konu edilmesi söz konusu değildir. Aynı şekilde bir finansman gideri olmayıp finansman geliri azalması niteliğinde olan erken ödeme iskontoları veya peşin ödeme iskontoları da finansman gider kısıtlaması kapsamı dışındadır.

Öte yandan, imalatçı veya tedarikçi şirketlerle imzalanan aracılı ihracat sözleşmesine dayanarak dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden aynı değerle alınıp aynı değerle ihracatı gerçekleştirilen, malın üretimi veya tedarikine ilişkin tüm yükümlülüklerden doğrudan ve münhasıran imalatçı veya tedarikçi şirketlerin sorumlu olması ve ihracattan doğan finansman yükünün aracılı ihracat sözleşmesinin tarafı olan imalatçı veya tedarikçi şirketlere aktarılması kaydıyla, bu işlemler nedeniyle dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri nezdinde finansman gider kısıtlaması uygulanmayacaktır.

Ancak, dış ticaret sermaye şirketleri ve sektörel dış ticaret şirketlerinin kendi nam ve hesabına yurt içinden satın aldıkları malların satışından doğan finansman giderleri finansman gider kısıtlamasına tabi tutulacaktır.”

açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; dış ticaret sermaye şirketi ve/veya sektörel dış ticaret şirketi niteliklerini haiz olmayan Şirketinizin, yatırımın maliyetine eklenenler hariç olmak üzere, kullandığı yabancı kaynakların öz kaynakları aşan kısmına ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %…’luk kısmının … tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarınıza uygulanmak üzere kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.


 

  • Finansman giderleri: Yabancı kaynakların kullanımı nedeniyle ortaya çıkan faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurlarıdır.
  • Yabancı kaynaklar: İşletme tarafından kullanılan ve geri ödenmesi gereken kaynaklardır. Banka kredileri, ticari borçlar, kiralama sözleşmeleri, borç senetleri vb. yabancı kaynak olarak kabul edilmektedir.
  • Özsermaye: İşletme sahiplerinin işletmeye yatırdıkları sermaye ve işletmenin elde ettiği karların katlanmasıyla oluşan kaynaktır.
  • Gider kısıtlaması: Yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerin, aşan kısma münhasır olmak üzere finansman giderlerinin bir kısmının gider olarak kabul edilmemesidir.
  • Kurumlar vergisi: İşletmelerin elde ettikleri kazançlar üzerinden ödedikleri vergidir.
  • Bilanço: İşletmelerin belirli bir tarihteki mali durumunu gösteren finansal tablodur.
  • Kısıtlama oranı: Finansman gider kısıtlamasında uygulanan orandır. 2023 yılı için bu oran %10’dur.
  • Yatırım maliyeti: İşletmelerin yatırım amacıyla yaptıkları harcamalardır.

Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/komisyonculuk-faaliyetinden-kaynaklanan-borclar-icin-finansman-gider-kisitlamasi-uygulamasi/feed/ 0
Kar dağıtımı yaparken zararları karlardan mahsup ettikten sonra kalan tutarı mı dağıtıma konu edeceğiz? https://www.muhasebenews.com/kar-dagitimi-yaparken-zararlari-karlardan-mahsup-ettikten-sonra-kalan-tutari-mi-dagitima-konu-edecegiz/ https://www.muhasebenews.com/kar-dagitimi-yaparken-zararlari-karlardan-mahsup-ettikten-sonra-kalan-tutari-mi-dagitima-konu-edecegiz/#respond Tue, 26 Sep 2023 00:00:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=146567 Kar dağıtımı yaparken zararları karlardan mahsup ettikten sonra kalan tutarı mı dağıtıma konu edeceğiz?

Örnek:

2020: 100.000 TL kar
2021: 50.000 TL  zarar
2022: 200.000 TL  kar ise,

2020’den 50.000 dağıtılacak kar + 2022 ve 2023 gözüken tutarlar gibimi?

Zarar mahsubu Kurumlar Vergisi beyannamesinde ilgili yıl kar beyanından mahsup edilir. Mahsup sonrası kalan karlar dağıtılır. Kar dağıtımında yedek akçe ve ödenen % 10 gelir vergisi stopajı düşülür. Kalan tutar dağıtıma esas olacak tutar olur.


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kar-dagitimi-yaparken-zararlari-karlardan-mahsup-ettikten-sonra-kalan-tutari-mi-dagitima-konu-edecegiz/feed/ 0
Serbest bölgelerdeki vergileme ve istisnalar https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerdeki-vergileme-ve-istisnalar/ https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerdeki-vergileme-ve-istisnalar/#respond Sat, 17 Jun 2023 14:47:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=143281 Serbest bölgede 23.04.2023 tarihli kurduğumuz alım satım yapan bir firmamız var. Bu firma için kurumlar vergisi ve geçici vergi düzenleme zorunluluğu mevcut mudur? KDV ve damga gibi muafiyet var mıdır?

Konu ile ilgili olarak Odamız (İSMMMO) tarafından hazırlanan notlar aşağıdaki linkdedir.

https://archive.ismmmo.org.tr/docs/seminernotlar/18012014/SBrev02.pdf

1. Genel bilgiler

  • SB Nedir?
  • Niye SB Var?
  • SB İşlevi
  • SB Yapılabilecek Faaliyetler
  • SB İstatistikleri
  • SB’nin Kanunlar Karşısındaki Durumu
  • SB’nin Dış Ticaret Rejimleri Karşısındaki Durumu

2. İdari İşlemler

  • Şirket Kuruluşu
  • Faaliyet Ruhsatı
  • Ödemeler
  • SB İşlem Formu
  • Özel Hesap/Fon
  • 5000usd altı işlemler
  • Envanter defteri/föyü
  • Hurda ve Atık İşlemleri
  • SB Çalışma Mevzuatı
  • SB Giriş/İzin Belgesi
  • Uygulanmayacak Kanunlar

3. Vergi İstisnaları

  • Vergi Usul Hükümleri
  • SB Mükellefler
  • Vergi İstisnaları
  • Gelir ve Kurumlar Vergisi
  • Gelir Vergisi (Ücret) KDV
  • Damga Vergisi Harçlar
  • Gümrük Vergisi
  • ÖTV
  • KKDF
  • Transfer Fiyatlaması

SERBEST BÖLGELER

GENEL BİLGİLER

Serbest Bölge nedir?

  • Ülkenin siyasi sınırları içinde olmakla beraber gümrük bölgesi dışında sayılan,
  • Ülkede geçerli ticari, mal ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı,
  • Sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler

Amaç-Niye Serbest Bölgeler Var?

  • İhracata yönelik yatırım ve üretimi teşviketmek
  • Doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak
  • İşletmeleri ihracata yönlendirmek
  • Uluslararası ticareti geliştirmek

Serbest Bölgelerin İşlevi

  • Ülkeye yabancı sermaye ve teknolojilerin getirilmesine imkan sağlayacak uygun zemin yaratılması,
    • Sanayicinin ihtiyaç duyduğu bazı hammadde ve ara malların kolaylıkla, istenilen miktarda ve zaman kaybı olmadan temin
    edilebilmesi, • Sağlanan teşvik ve avantajlarla düşük maliyetli mal üretimi ve ihracı,
    • Türkiye dışından gelen malların transit olarak diğer ülkelere satımı,
    • Yeni istihdam olanaklarının yaratılması,
    • Türk ihraç ürünlerinin ihracatını kolaylaştırmak ve
    hızlandırmak bakımından bir basamak olması

Serbest Bölgelerde Yapılabilecek Faaliyetler

  • Yüksek Planlama Kurul Kararı (Ekonomik İşler Yüksek Koordinasyon Kurulu)
    – Üretim,
    – Alım-Satım,
    – Depo İşletmeciliği,
    – İşyeri Kiralama,
    – montaj-demontaj,
    – bakım-onarım,
    – bankacılık,
    – sigortacılık,
    – kıyı bankacılığı,
    – finansal kiralama,
    – Diğerler konular

Türkiye’de Serbest Bölgeler (2012)

Serbest Bölgelerin Kanunlar Karşısındaki Durumu

3218-15.06.1985

Serbest Bölgeler gümrük hattının dışında sayılır, Bu bölgelerde vergi, resim, harç gümrük ve kambiyo mükelleflerine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz

5084-29.01.2004

Serbest Bölgeler gümrük bölgesi dışında sayılır, Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri
uygulanmaz.

(VUK kapsamına alındı Vergi İstisnaları daraltıldı)

5810-12.11.2008

Serbest Bölgeler, Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber; serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir Serbest Bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerlerdir.

Bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri uygulanmaz.

(Vergi İstisnaları Daraltıldı)

Serbest Bölgelerin Kanunlar Karşısındaki Durumu

  • Coğrafi Konum:
    – Türkiye’nin siyasi sınırları içerisinde
    • Gümrük Rejimleri:
    – Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihe kadar, Türkiye gümrük bölgesinin parçaları olmakla beraber, Türkiye
    Gümrük Bölgesi dışında sayılacak
    – ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemleri ve kambiyo mevzuatı açısından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında
    • Menşei Hükümleri:
    – Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde (telafi edici vergiler ödenir)
    • Mali Hükümler:
    – Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde (yurt içinde)

Serbest Bölgelerin Dış Ticaret Rejimleri Karşısındaki Durumu

  • Türkiye’den Bölgeye sevk edilen mallar, dış ticaret rejimine tabi tutulur ve bu rejime göre ihraç edilmiş sayılır.
    • Bölge ile diğer ülkeler ve Serbest Bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmaz.
    • Bölgeden yurtdışına mal gönderilmesi ve hizmet verilmesi serbesttir.

SERBEST BÖLGELER

İDARİ İŞLEMLER

Serbest Bölgelerde Şirket Kuruluşu

  • Serbest Bölgede Faaliyet gösteren şirketlerin yapılanması:
    – Merkezi Serbest Bölge sınırları içinde yer alanlar
    – Şubesi Serbest Bölge sınırları içinde yer alanlar
    (şubeye sermaye tahsis edilmesi zorunludur)(1998/4)
    • Türkiye’de yerleşik olmayan firmalar Serbest bölgede şube açamazlar (1998/4 genelge)
    • Şube veya Merkez sermayelerinin nakdi kısmının banka yoluyla döviz olarak transfer edilmesi ve Banka dekontunun bölge müdürlüğüne ibraz edilmesi zorunludur.
    • Ayni sermaye transferi SB Genel Müdürlük iznine tabiidir.
    • Bölgede banka mevcut değilse en yakın serbest bölgede bulunan bankada hesap açılmalıdır. Türkiye’deki bir şubede hesap açılması uygun değildir.

Serbest Bölgelerde Şirket Kuruluşu

  • Serbest Bölge Adresli Şirket Ana Sözleşmesi Düzenlenmesine İlişkin Hususlar: (1998/4)

1. Şirket unvanının serbest bölge faaliyetine uygun olarak belirlenerek, ‘‘Amaç ve Konu’’ başlıklı maddenin bu kapsamda düzenlenmesi gerekmektedir.
a) Şirket Ana Sözleşmesinin ‘‘Unvan’’, ‘‘Amaç ve Konu’’ ve ilgili başlıkları altında yer alacak hükümlerde ‘‘ithalat’’ ve ‘‘ihracat’’ sözcükleri yerine ‘‘alım-satım’’ifadesinin kullanılması gerekmektedir.
b) Amaç ve Konu başlığı altında şirketin iştigal konuları sıralanırken bir yandan müracaat edilen serbest bölgenin özelliklerinin gözü önünde tutulması, diğer yandan bölgeye sokulması yasak olan mallara yer verilmemesi gerekmektedir. Müracaat formunun alım satım ve üretim bölümleri ile Amaç ve Konu uyumlu olmalıdır.

2. ‘‘Şirketin merkezi’’ başlıklı maddenin, ‘‘Şirketin merkezi…………..’dedir. Adresi………. Serbest Bölgesi …………………..’dir.
Adres değişikliğinde yeni adres ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan ettirilir ve ayrıca Dış Ticaret Müsteşarlığı’na (Ekonomi Bakanlığı-Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü) bildirilir. Tescil ve ilan edilmiş adresinden ayrılmış olmasına rağmen, yeni adresini süresi içerisinde tescil ettirmemiş şirket için bu durum fesih sebebi sayılır.

Şirket Türkiye’nin başka bir yerinde aynı ticari unvanla (serbest bölge hariç) ticari faaliyette bulunamaz ve şube açamaz. Ancak Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan (Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü) izin almak kaydıyla yurt dışında veya başka bir serbest bölgede şube açabilir.’’ Şeklinde düzenlenmesi gerekmektedir.

3. Şirketin süresi, en az faaliyet ruhsatı süresi kadar olacak şekilde düzenlenecektir.

Şirket ana sözleşme taslağına ‘‘Ana Sözleşme Değişiklikleri:

Şirket bu ana sözleşme üzerinde unvan, amaç ve konu, merkez, süre başlıkları altında yapmak istediği her türlü
değişiklik için şirket yetkili organlarınca karar alınmasını müteakip, bu kararları ticaret sicilince tescil ettirmeden önce
Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın (Ekonomi Bakanlığı-Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü) onayını alır.’’ Maddesinin
eklenmesi gerekmektedir.

• Şube olarak Serbest Bölge faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin hususlar: (1998/4)
• Şube oluşturulmasına ilişkin şirket yetkili organının aldığı karar ve bu kararın yayımlandığı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile diğer belgelerle birlikte müracaat edeceklerdir.

……………KARARI
Şirket Merkezinde Toplanan…………. Kurulumuz,
1. (Faaliyette Bulunulan Serbest Bölge’nin adı yazılacak) Serbest Bölgesi;…………….. adresinde bir şube açılmasına ve şubenin ‘‘…..(Ana Şirketin Ticaret Unvanı Yazılacak), ………..(Faaliyette Bulunulan Serbest Bölge’nin adı yazılacak) Serbest Bölge Şubesi’’ unvanı ile faaliyet göstermesine,

2. Söz konusu şubeye……. ABD Doları karşılığı……. TL sermaye tahsis edilmesine.

3. …… yıl süre ile ……(Faaliyette Bulunulan Serbest Bölge’nin adı yazılacak) Serbest Bölge Şubemizi ……..(Şube yetkilisi veya yetkililerinin adı yazılacak)’nın temsil ve ilzam etmesine, oy birliği ile karar verilmiştir.

Serbest Bölgede Faaliyetlerin Son bulması

• Hisse Devri
– Merkez adresi serbest bölgede bulunan şirketler, hisse devri yapmaları halinde, devir işlemini Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine uygun olarak gerçekleştirdikten sonra, şirketin yeni ortaklık yapısını gösteren belgeleri de ibraz etmek suretiyle,
Bölge Müdürlüğüne bilgi verirler

• Tasfiye Hali
– Gerçek ve tüzel kişiler, Bölgeye döviz olarak getirdikleri sermayelerini ve bunlardan elde ettikleri her türlü kazanç ve
iratlarını satış ve tasfiye bedellerini, istediklerinde Türkiye’nin diğer kesimlerine ve yurtdışına transfer etmekte serbesttirler.
Ancak Bölge Müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdürler. Sermaye ayni ise Müsteşarlık iznine tabidir

Faaliyet Ruhsatı

Faaliyet Ruhsatı: Serbest Bölgede faaliyette bulunma Ruhsatı

• Yerli veya yabancı gerçek veya tüzel kişiler Dış Ticaret Müsteşarlığından (Ekonomi Bakanlığı) ruhsat almak kaydıyla serbest bölgelerde faaliyette bulunabilirler

Faaliyet Ruhsatı Başvuru Süreci:
1. Faaliyet Ruhsatı Müracaat Formu Doldurulur.

2. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının Dolar ($) hesabına müracaat ücreti ( 5.000 ABD Doları ) yatırılır.

3. Faaliyet Ruhsatı Müracaat Formu, Ana Sözleşme Taslağı müracaat ücretinin yatırıldığını gösteren dekontun aslı ile birlikte Genel Müdürlüğe veya ilgili Bölge Müdürlüğüne bir dilekçe ile başvurulur.

4. Genel Müdürlük tarafından müracaat değerlendirilir.
– Olumlu ise devam edilir.
– Olumsuz ise ücret iade edilir.

5. Ana sözleşme onaylatılır ve Şirket kurulur veya şube kararı tescil edilir.

6. 30 gün içinde kira sözleşmesi akdedilir.

7. Kira sözleşmesi ile birlikte Genel Müdürlüğe müracaat edilir.

8. Faaliyet Ruhsatı düzenlenir.

• Kendilerine ‘‘Faaliyet Ruhsatı’’ verilen gerçek ve tüzel kişiler, faaliyete başlamadan önce, Bölge Müdürlüğü Tescil Bürosunda ‘‘Sicil Defteri’ne kaydedilirler. İlgili, meslek veya ticari faaliyetinde herhangi bir değişiklik olduğunda, bu durumu bölge
müdürlüğüne bildirmek ve bu tür değişiklikleri sicil kaydına işletmek zorundadır.

Ayrıca İşletici Firma, Gümrük Müdürlüğü ve Gümrük Muhafaza Müdürlüğü’ne bilgi verilir.

• Faaliyet Ruhsatı başvurusunda yer almayan malların alım-satımını ve üretimini yapmak için izin alınmalıdır (1998/4 genelge)

• Faaliyet ruhsatı almak için Genel Müdürlüğe yapılan müracaatlarda Genel Müdürlüğün uygun görüş yazısından sonra 30 gün içerisinde faaliyet ruhsatı almaktan vazgeçilmesi veya kiralık yer bulunamaması halinde, 500 (beş yüz) ABD Dolarının yatırılması halinde daha önce yatırılan 5.000(beşbin) ABD Dolarının tamamı iade edilir

• Faaliyet Ruhsatının zayi, tahrip ve sair nedenlerle yeniden düzenlenmesinin talep edilmesi halinde, faaliyet ruhsatı ücretinin %10’u (500 ABD Doları) tutarındaki meblağın yatırılması gerekir.

• Faaliyetin Geçici Olarak Durdurulması
a) Aşağıda belirtilen hallerde, Serbest Bölge işlem formları üç ay süreyle işleme konulmaz.
1. Bilgi ve belgelerin zamanında verilmemesi veya yanlış bilgi verilmesi,
2. Ekipmanlara ve diğer kullanıcılara zarar verildiğinin tespit edilmesi
3. Kira ve/veya satış sözleşmesi hükümlerine uymadığının tespit edilmesi,
4. Yazılı talimatlara uyulmadığının veya bölge düzenini bozucu davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi,
5. Faaliyet Ruhsatı müracaat formunda beyan ve taahhüt edilen hususlarda meydana gelen değişikliklerin bildirilmemesi

• Faaliyet Ruhsatının İptali

b) Aşağıda belirtilen hallerde Faaliyet ruhsatı iptal edilir.
1. Yukarıda belirtilen işlemlere devam edildiğinin Bölge Müdürlüğünce tutanakla tespit edilmesi,
2. Faaliyet ruhsatı müracaat formunda beyan taahhüt edilen hususlara uyulmaması veya beyan edilen hususların gerçek dışı olduğunun tespit edilmesi
3. Kanun yönetmelik, tebliğ ve genelge hükümlerine uyulmadığının tespit edilmesi

c) Aşağıda belirtilen hallerde faaliyet ruhsatı hiçbir uyarıya gerek kalmaksızın iptal edilir
1. Bölge dışındaki faaliyetler nedeniyle elde edilen kazanç ve iratların, bölgede elde edilmiş kazanç ve iratlar gibi gösterilerek muhasebe kayıtlarının birleştirilmesi ve vergi kaçırıldığının belirlenmesi

2. Mevzuata aykırı olarak bölgeye mal getirildiğinin veya bölgeden mal çıkarıldığının tespit edilmesi, envanter kayıtları ile mevcut stoklar arasında eksiklik veya fazlalık bulunduğunun tespit edilmesi

Serbest Bölgelerde Ödeme İşlemleri

• Serbest Bölgelerdeki faaliyetlerle ilgili her türlü ödemeler dövizle yapılır (3218/9.md)
• Bölgede yatırım aşamasında,
– mal ve hizmet bedelleri
– işçi ücretleri
– kiralar
Türk lirası üzerinden ödenebilir. (85/9891 nolu karar)
• Bölge Müdürlüğü ile bu bölgelerdeki diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlara ödemeler Türk lirası ile yapılır (85/9891 nolu karar)

Serbest Bölge İşlem Formu

• Kullanıcılar, Yönetmelik hükümleri kapsamında Serbest Bölge İşlem Formu ile gerçekleştirilen tüm işlemlerini bilgisayar veri işleme tekniği yoluyla yaparlar (SBBUP)(2013/2 genelge)

Serbest Bölgelerde Özel Hesap/Ücret/Fon

• İmalatçı Kullanıcılar ile 06/02/2004 öncesi faaliyet ruhsatı alan kullanıcılar tarafından gerçekleştirilecek mal hareketleri
– Yurtdışından bölgeye getirilen malların CIF değeri üzerinden binde 1,
– Bölgeden Türkiye’ye çıkarılan malların FOB değerleri üzerinden binde 9 oranında özel hesap ücreti alınır.
– Bölge içi mal satışlarından,imha/tasfiye ve tahlil /numune amacıyla bedelsiz olarak getirilen veya götürülen mallardan ,özel hesap ücreti alınmaz.
– Kapalı alan inşaatının tamamlanması, ek yatırım yapılması, yatırım ve tesis safhasında kullanılmak üzere veya tevsi ve kapasite artırmak amacıyla yurtdışından veya bölge içinden satın alınan mallardan özel hesap ücreti alınmaz.

• 06/02/2004 tarihinden sonra faaliyet ruhsatı alan imalatçı kullanıcıların dışındaki kullanıcılar tarafından gerçekleştirilecek mal hareketleri
– Bu kullanıcılar tarafından ,yurtdışından bölgeye getirilen ve bölgeden Türkiye’ye çıkarılan mallardan özel hesap ücreti alınmaz.
– Yurtdışından getirilerek bölge içinde satılan malların CIF değeri üzerinden binde 1 oranında özel hesap ücreti alınır.

• Hem üretim hem de 06/02/2004 tarihinden sonra Alım-satım ruhsatı alan kullanıcılar tarafından gerçekleştirilecek mal hareketlerinde aşağıdaki esaslar uygulanır
– Ürettiği ürünlerini kendi bünyesinde bulunan alım-satım ruhsatı kapsamına devretmesi ve yurt içine satması halinde FOB değerler üzerinden binde 9 oranında özel hesap ücreti alınır.

– Alım-satım ruhsatı kapsamından ücret ödemeden yurt dışından getirdiği malı,kendi bünyesinde bulunan üretim ruhsatı kapsamında devretmesi halinde , bu malların CIF değeri üzerinden binde 1 oranında özel hesap ücreti alınır

• Fason imalatı ile bakım-onarım faaliyetleri ve ileri derecede işçilik işlemleri

– Kullanıcılar kendisine ait olan mallar için bölge dışında fason imalat yaptırması halinde bu işlemlerden katma değer üzerinden binde 1 oranından özel hesap ücreti alınır.

– Kullanıcının kendisine ait olmayan ,fason,imalat,bakım –onarım faaliyetleri amacıyla bölgeye geçici olarak getirdiği malların bölgeye giriş ve çıkışında özel hesap ücreti alınmaz.Yaratılan katma değer üzerinden binde 1 oranında özel hesap ücreti alınır.

– Kullanıcı firmalar arasında gerçekleşen ticaret kapsamında,fason imalat ,bakım onarım faaliyetleri neticesinde bölgede yaratılan katma değer üzerinden binde 1 oranında özel hesap ücreti alınır

5000usd altı işlemler

• Bir parti olarak toplam fatura bedeli 5.000 ABD Doları veya karşılığı Türk Lirasını geçmemek üzere Bölge Müdürlüğü veya
Bölge Müdürlüğü onayı ile İşletici, B.K.İ. ya da Kullanıcı tarafından Bölgeye getirilen Türkiye çıkışlı mallar, isteğe bağlı
olarak ihracat işlemine tabi tutulmayabilir (yönetmelik 30.md)

• Serbest bölgeye yürürlükteki ihracat ve gümrük mevzuatlarına uygun olarak doğrudan bir üretimin girdisi olmaksızın serbest
bölgelerde tüketilmek veya kullanılmak üzere yapılan yiyecek, içecek temizlik maddeleri gibi eşyaların temsili, serbest
bölgedeki alıcılara yapıldığının ve serbest bölgeye vasıl olduğunun gümrük beyannamesi yerine serbest bölge işlem
formu ile tevsik edilmesi halinde de istisnası kapsamında değerlendirilecektir.

Envanter Defteri/Föy-Volan

• Serbest bölgelerde gümrük idarelerince kabul edilen forma uygun olarak envanter defteri tutulur. (2000/1
genelge)

• Eşya söz konusu kişiye ait yere konulmasından sonra kırksekiz saat içinde envanter kayıtlarına geçirilir (Gümrük Kanunu 159.md).

• Söz konusu envanter kayıtları, gümrük idarelerine eşyayı teşhis ve eşya hareketlerini izleme olanağı verecek şekilde tutulmak zorundadır.

Envanter Defteri/Föy-Volan

Envanter Defteri/Föy-Volan

• Envanter defteri (Gümrük) Noter ve/veya Gümrük Müdürlüğüne onaylatılır.

“Gümrük Envanter Defter kayıtlarına ait yılsonu onayları” en geç takip eden yılın ocak ayı sonuna
kadar Gümrük müdürlüğüne yaptırılır.

Her sene ocak ayında “yıllık stok bildirim formu” ve “üretim takip formu”
– Serbest Bölge Müdürlüğüne verilir
– Gümrük Müdürlüğüne bilgi verilir.
• Stok kontrolü ve üretim takibi yapılır.

Hurda ve Atık İşlemleri

• Bölge Müdürlüğü başkanlığında Komisyon kurulur,
– Gümrük Müdürlüğü
– Gümrük Muhafaza Müdürlüğü,
– Çevre Bakanlığı
– İşletici firma
– gerektiğinde Bölge Müdürlüğünce tayin edilecek ve mallar üzerinde ihtisası olan bir eksper

– Kullanıcı Firma
• Karar sonrası mallar TASİŞ (Tasfiye Hizmetleri Genel Müd.)’e devredilir
• Envanter Kayıtlarından silinir.

Serbest Bölge Çalışma Mevzuatı

• Bölgedeki iş yerlerinde çalışanlar, Türkiye Cumhuriyeti “çalışma mevzuatı” ve “Sosyal güvenlik
mevzuatı” hükümlerine tabi tutulurlar (yönetmelik 17 ve 21.md)

• süresi “bir aydan” fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı bir şekilde yapılması zorunludur (1993/13 genelge)

• Bölgede çalışanlar ile işverenler arasında yapılan ‘‘İş Akdi’’ üç nüsha olarak düzenlenir ve bir nüshası Bölge Müdürlüğüne verilir (yönetmelik 17.md)

• Türkiye sınırları içindeki işyerleri için öngörülen asgari ücret, fazla çalışma, diğer usul ve esaslar serbest bölgede mevcut işyerleri için de uygulanır.(1993/13 genelge)

• Asıl İşveren-Alt işveren ilişkisi kurulabilir (yönetmelik 17.md, 2010 yılı değişikliği)

• “Çalışma esasları” bölge müdürlüğüne tasdik ettirilip iş yerine asılmalıdır. (1993/13 genelge)

• Ücretlerin döviz cinsinden ödenmesi zorunludur. (3218/9.md) (85/9891 nolu karar)

• Sosyal güvenlik primleri döviz veya türk lirası olarak ödenebilir (3218/21.md)

• Çalışanların ücretleri Türkiye’de mevcut Banka hesaplarına havale edilmesi muvazaa iddiaları ortadan kaldırır (ücretlerin genel koşullara uygun olması gerekmektedir)

• İkamet İzni/Gece Çalışma İzni (Yönetmelik 19.md)
– Bölgede ikamet yasaktır
– Yaptıkları işlerin mahiyeti gereği Bölgede ikamet zorunda bulunanlar ile Bölgede işgününü takip eden gece de
çalışmak zorunda bulunanların ikamet/gece çalışma izinleri verilir.

– Bölgede günde 24 saat ve haftada yedi gün çalışma yapılabilir

– Bölge Müdürlüğü’nde yapılacak işler ile yük alıp vermek ve her türlü Gümrük işlemlerinin normal çalışma saati içinde
yapılması esastır.

Serbest Bölgeye Giriş-Özel İzin Belgesi

• ‘‘Faaliyet Ruhsatı’’ sahibi gerçek kişiler/tüzel kişiler
– temsilci,
– Görevli,
– İşçi/çalışan,
– Bölgede her türlü iş veya işlemlerini yürüten kişiler,* Bölge Müdürlüğünden verilen ‘‘Özel İzin Belgesi” ile bölgeye girilebilir (1994/3 genelge)

*sigortacılık, nakliye acenteliği, gümrük komisyonculuğu, yeminli mali müşavirlik, serbest muhasebeci mali müşavirlik ve eksperlik

Uygulanmayacak Kanunlar

• Serbest bölgelerde
– 4817 sayılı yabancıların çalışma izinleri hakkında kanun,
– 4875 sayılı doğrudan yabancı yatırımlar kanunu,
– 5393 sayılı belediye kanunun ölüm ve yangın halleri, kanalizasyonların inşa ve tamiri ile içme, kullanma, endüstri
suyunu sağlamaya ve gaz, su, elektrik sarfiyatını denetlemeye yönelik maddeleri dışında kalan hükümleri,
– 5682 sayılı pasaport kanunu,
– 5683 sayılı yabancıların Türkiye’de ikamet ve seyahatleri hakkında kanun ile diğer kanunların SBK’na aykırı hükümleri uygulanmaz.

SERBEST BÖLGELER

VERGİ İSTİSNALARI

Serbest Bölgeler Mali Mevzut

• 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu
• 4458 sayılı Gümrük Kanunu
• SB Uygulama Yönetmeliği
• Gümrük Yönetmeliği
• 1 no.lu KVK genel tebliği
• 348 no.lu VUK genel tebliği
• SBK Genel Tebliğleri
• SB Genelgeleri

Vergi Usul Hükümleri

• Serbest bölgede faaliyet gösteren kullanıcılar (Yönetmelik 23.md)
– genel esaslar çerçevesinde gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirmek,
– Vergi Usul Kanunun defter tutma ile belge ve kayıt düzenine ilişkin hükümlerine uymak

Zorundadırlar.

• İstisna kapsamında bulunan ve bulunmayan “hâsılat, maliyet ve gider” unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.

• Merkez ve şube defterlerinin ayrı ayrı tutulması birçok sorunu ortadan kaldıracaktır

• Serbest bölgede faaliyet gösteren kullanıcılar (VUK 348 Tebliği) – defter kayıtlarını Türk para birimi dışında (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca, kuru günlük olarak belirlenen) her hangi bir yabancı para birimiyle tutabilirler.

– Türk para birimiyle yapılan işlemlerini, işlemin gerçekleştiği günün TCMB döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevirirler.

– vergi matrahlarını kayıt yapılan para birimine göre tespit edecekler, ancak beyannamelerini (verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla) Türk parasına çevirerek vereceklerdir.

– Defter kayıtlarına esas alınan yabancı para biriminden ilk kayıt yapılan hesap dönemi dahil beşinci hesap döneminin sonuna kadar dönülemeyecektir. Verginin ödenmesi, mahsubu ve iadesi işlemlerinde de Türk para birimi esas alınacaktır.

Serbest Bölgelerdeki Mükellefler

• SBK’undaki değişikliklerle (5084, 5281, 5810 ve 5911)

1 Ocak 2009 itibariyle;
– 06.02.2004 tarihinden önce ruhsat alan Üretici (İmalatçı) olarak faaliyet gösteren mükellefler
– 06.02.2004 tarihinden önce ruhsat alan Üretici olarak faaliyet göstermeyen mükellefler
– 06.02.2004 tarihinden sonra ruhsat alan Üretici (İmalatçı) olarak faaliyet gösteren mükellefler
– 06.02.2004 tarihinden sonra ruhsat alan Üretici olarak

faaliyet göstermeyen mükellefler.

Serbest Bölgelerde Vergi İstisnaları

Yıllık Kurumlar ve Gelir Vergisi

• Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden (Bölge içindeki faaliyetler) elde edilen kazançlar kurumlar ve yıllık gelir vergisinden istisna (yazılım faaliyetleri üretim sayılıyor)

*bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançlar

• Kazanç istisnası: serbest bölgelerdeki faaliyetlerden elde edilen hasılattan bu faaliyetlere ilişkin olarak yapılan giderlerin düşülmesi sonucu bulunacak kazanç
• Faaliyet geliri/hasılatı bölge içerisinde elde edilmeli
• Müşterek genel giderler-oransal
• Müşterek amortismanlar-gün sayısı
• Mevduat, repo, kur farkı, vade farkı ve faaliyet dışı gelirler kapsam dışında tutulacak
– Hasılatı, faaliyetlerle ilişkili ödemelerde kullanılıncaya kadar geçen süredeki mevduat ve repo gelirleri istisnaya dahil edilecek
– Serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden doğan alacaklara ilişkin kur farkı ve vade farkı gelirleri istisna kapsamında değerlendirilecektir
• Hibeler (Tübitak ve Benzeri Kurumlardan alınan) kazanca ilave edilip istisna tutulacak
• Zarar diğer faaliyetlerden indirilemez, gelecek yıllara devredilemez
• Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Stopajı (KVK 15 ve 30.md ile GVK 94.md) (Mukimlik Belgesi önemli) Yapılacak
• Kurumlar için Kar dağıtım stopajı Yapılacak (dar mükelleflere gönderilenler için Mukimlik Belgesi önemli)

Gelir Vergisi (Ücret)

• Serbest Bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurtdışına ihraç eden firmaların istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretlerde istisna
• üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin üretime ilişkin istihdam ettikleri tüm personele ödedikleri ücretler (sadece üretim konusundaki faaliyetlerde çalışanlara ait ücretler; satış, pazarlama, muhasebe, lojistik vb. Hariç,)
• Üretim ile üretim dışı faaliyetler ayrıştırılarak istisna uygulanmalı ve faaliyet ruhsatının konusuna bakılmalı
• Muhtasar beyannamede:
– Tarh-tahakkuk-tecil (dilekçe ile ayrıca başvuru)
– İstihdam verisi bildirimi
• Yazılım faaliyeti üretim sayılmaktadır
• Kullanıcının faaliyetine ilişkin (üretim ve satış tutarları) YMM tasdik raporu zorunludur.

Gelir Vergisi

• Yıllık Gelir Vergisi: Şahıs firmaları, Kolektif ve Komandit şirketlerin ortaklarının vergisel avantajları bulunmaktadır.
• Bölgede kolektif şirket olarak faaliyette bulunulması halinde ortaklar şahsi ticari faaliyette bulumaları nedeniyle, elde
edecekleri Kolektif Şirket kazanç paylarları “şahsi ticari kazanç” olarak değerlendirilecek ve kazanç paylarından stopaj
hesaplanmayacaktır.
• Bu kazanç payları, ruhsat süresinin sonuna kadar gelir vergisinden istisna edilmeye devam edecektir.

Katma Değer Vergisi

Mal Teslimi

Hizmet İfası

*fason hizmetler hariç

Katma Değer Vergisi

• Özellikli durumlar
– Dar Mükelleflerden alınan Gayrimaddi hak bedellerinde stopaj ve sorumlu sıfatı ile KDV uygulaması gündeme gelecektir (22.07.2013 tarihli özelge)
– Serbest bölgelere verilen hizmetler: mali müşavirlik, hukuk müşavirliği, gümrük müşavirliği,
KDV uygulanır.

Damga Vergisi

• 31.12.2008’e kadar her türlü vergi, resim ve harç istisnası vardı
• 01.01.2009’dan sonra DV istisnasının süresi uzatılmış, kapsamı daraltılmış ve istisnadan yararlanabilecek mükellef sayısı genişletilmiştir
• Serbest Bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisnadır (Avrupa Birliğine üyelik)

• Bu istisnanın uygulanabilmesi için
– üretim faaliyetinde bulunma zorunluluğu
– 06 Şubat 2004 tarihi itibariyle faaliyet ruhsatı almış olma zorunluluğu Bulunmamaktadır
• İstisnasının uygulanabilmesi için, Serbest Bölgede faaliyet gösteren vergi mükellefi olunması gereklidir
• faaliyetin Serbest Bölge sınırları içinde yapılan kısmı damga vergisinden istisnadır.

• “ I.Akitler” üzerinden hesaplanması gereken Damga Vergisi,
• “IV.Makbuzlar ve diğer kağıtlar” başlıklı

– 1.Makbuzlar maddesinin “b.maaş, ücret, gündelik…” hükmüne göre hesaplanması gereken Damga Vergisi,
– 2.Beyannameler maddesindeki vergi ve gümrük beyannameleri üzerideki Damga Vergisi
istisnalarından faydalanılması gerekmektedir.

Harçlar

• 31.12.2008’e kadar her türlü vergi, resim ve harç istisnası vardı
• 01.01.2009’dan sonra Harçlar istisnasının süresi uzatılmış, kapsamı daraltılmış ve istisnadan yararlanabilecek mükellef sayısı genişletilmiştir
• Serbest Bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar harçlardan istisnadır (Avrupa Birliğine üyelik)
• Bu istisnanın uygulanabilmesi için
– üretim faaliyetinde bulunma zorunluluğu
– 06 Şubat 2004 tarihi itibariyle faaliyet ruhsatı almış olma zorunluluğu
Bulunmamaktadır
• İstisnasının uygulanabilmesi için, Serbest Bölgede faaliyet gösteren vergi mükellefi olunması gereklidir.

• 492 Sayılı Harçlar Kanunu
– 2. Bölümündeki “Noter Harçları”nın
– 4. Bölümündeki “Tapu ve Kadastro Harçları”nın
– 8.bölümdeki “İmtiyazname, Ruhsatname ve Diploma Harçları”nın Bir kısmından faydalanılması mümkündür.

Gümrük Vergisi

• 3218 Sayılı SB (5810) ve 4458 (5911) Sayılı Gümrük Kanununda yapılan değişiklikler sonucu
– Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihe kadar
• Türkiye gümrük bölgesinin parçaları olmakla beraber gümrük rejimleri açısından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında
• ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından Serbest Bölgeler Türkiye Gümrük Bölgesi dışında
• Türkiye’nin siyasî sınırları içerisinde yer alan bölgeler olduğu için menşe hükümlerinin uygulanması bakımından ise Türkiye Gümrük Bölgesi içerisinde

*Avrupa Birliği’nden ithal edilen sanayi ürünleri hariç

• Serbest Bölgede yer alan firmalar yurt dışından aldıkları “nihai mal, yatırım malı, ara mal ve ham madde” için gümrük vergisi ödememekte ve vergiye bağlı mükellefiyetlerden de muaf olmaktadırlar.
• Ancak, bu malların herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulması, serbest dolaşıma sokulması, gümrük mevzuatında belirtilen haller dışında tüketilmesi ya da kullanılması durumunda gümrük yükümlülüğü doğmaktadır.

Gümrük Vergisi-Transit Ticaret

• Serbest bölgelerde transit ticaret;
– malların bölgeye fiili giriş-çıkışı yapılmaksızın, alış ve satış bedelleri arasında lehte fark esas olmak kaydıyla, SB kullanıcıları tarafından, bir ülkeden başka bir ülkeye (Türkiye ve serbest bölgeler hariç) satışını ifade eder.
– Serbest bölgelerde transit ticaret işlemi, Transit Ticaret Formu düzenlenerek, bankalar vasıtasıyla yapılır
– Transit Ticaret Formu ve Bölge Müdürlüğünce onaylı Serbest Bölge İşlem Formu ile (varsa serbest bölgedeki) bir bankaya müracaat edilir ve transit ticaret işlemi yapılır.
– Malın CIF alış fiyatı üzerinden özel hesaba binde 1 oranında fon ödenir.
– Transit ticarette Serbest Bölge İşlem Formu’nun gümrük idaresine ibrazı gerekmemektedir.

Özel Tüketim Vergisi

• Türkiye’den serbest bölgelere yapılan ihracat işlemleri Ö.T.V. ile ilgili olarak hiçbir istisnaya tabi
olmayıp, Türkiye’den serbest bölgelere gönderilen mallar Ö.T.V.’ne tabi olacaktır.
• Serbest bölgelerden Türkiye’ye yapılan ithalat işlemleri de Ö.T.V. ile ilgili olarak hiçbir istisnaya tabi
olmayıp, serbest bölgelerden Türkiye’ye getirilen mallar da Ö.T.V.’ne tabi olacaktır.
• Serbest bölgeler içerisinde gerçekleştirilen mal teslimleri Ö.T.V.’ne tabi değildir.

KKDF

• 12.05.1988 tarih 88/12944 sayılı Karar ile Merkez Bankası nezdinde oluşturulmuştur
kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili olan ithalatlardan yapılacak kesintiler (peşin ödenmeyen ithalat)
• İthalatta, mal bedeline dahil ediliyor ve KDV matrahını ve ödemesini arttırıyor

• Serbest Bölgelerde uygulanmayan hükümler
– İthalat vergileri
– Ticaret politikası önlemleri
– Kambiyo mevzuatı
• KKDF’den istisna var….ama KKDF tahsil ediliyor….
• 18.03.2011 tarih 2011/16 sayılı Genelge
– Türkiye’ye ithalat:
• Ortaklık/Merkez-şube ilişkisi varsa: SB’ye ihracatın ve Türkiye’ye ithalatın peşin ödendiği tevsik edilmeli
• Ortaklık/Merkez-şube ilişkisi yoksa: peşin ithalatsa, ihracatın peşin olduğunun tevsik edilmesine gerek yok
• Üretim yapan mükellef: sanayi sicil belgesi varsa ve peşin ithalatsa, ihracatın peşin olduğunun tevsik edilmesine gerek yok

Transfer Fiyatlaması

• Türkiye’de mukim bir şirketin, serbest bölgedeki ilişkili şirketle(merkez/şube) ticaret yapması;
– Türkiye’deki şirketin SB’deki şirkete mal satması ve SB’deki şirketin malı ihraç etmesi durumunda
– SB’deki şirketin malı ithal edip, Türkiye’deki şirkete satması durumunda, örtülü kazanç hükümlerine göre matrah farkı
bulunması gündeme gelmiştir.

• Danıştay’ın aradığı koşullar;
– Gösterilen emsalin sağlıklı ve isabetli olması,
– ekonomik ve ticari icaplara uygun olması,
– işlem veya bedelin örtülü kazanç iddiasına konu işleme yeterince benzemesi

• İncelemede emsale göre düşük yada yüksek bir fiyat bulunup bulunmadığının ortaya konulmasını gerekmektedir.
• Emsal kıyaslamasına ilişkin kurum içi ve diğer (benzer) kuruma dayalı ölçütler dikkate alınır
• Emsal gösterilmemesi, örtülü kazanç iddialarının reddedilmesine neden olmaktadır.
• İnceleme elemanları; serbest bölgeye satış fiyatı ile serbest bölgeden ihraç fiyatı arasındaki ‘‘örtülü kazanç’’ olarak
nitelendirip, matrah farkı bulma yoluna gitmektedir

• Tarhiyat yapılabilmesi içi aynı alanda faaliyet gösteren müesseseler nezdinde araştırma yapılması ve kıyaslamaya
esas bir ‘‘emsal’’ bulunması önemlidir.

Transfer Fiyatlaması-Danıştay Kararı

• “İnceleme elemanının, bir malın itiraz edilmeyecek emsalinin, yine o malın kendisi olduğu kanaati ile % 41 fazla ile mal ihraç
edilmesi olayını, örtülü kazancın varlığı için yeterli olduğu görüşü hatalı olup, aynı türden organizasyonu içeren
işletmeler bazında yapılacak araştırmalarla elde edilecek veriler dikkate alınmak suretiyle, emsal araştırması yapılarak,
örtülü kazanç dağıtımının bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken satışa taraf olan firmanın uyguladığı satış fiyatının
esas alınması suretiyle sonuca varılmasında isabet yoktur.’’ (Danıştay 4. Dairesi, 06.02.2007 K.2007/198)

• ‘‘İhraç edilen malların, serbest bölgedeki şirket tarafından aynı gün veya birkaç gün içerisinde, alış fiyatının çok üstünde bir
fiyatla % 73,26 kar ile satılması olayında, yasa hükmüne göre şirketler tarafından örtülü kazanç dağıtımı yapıldığından söz edilebilmesi için, aynı alanda faaliyet gösteren müesseseler nezdinde emsal araştırması yapılması gerekmektedir. Bu tür
kıyaslama yapılmadan, örtülü kazanç dağıtımından söz edilemez’’.
(Danıştay 4. Dairesi, 06.02.2007 K.2007/485)


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgelerdeki-vergileme-ve-istisnalar/feed/ 0