kurumlar vergisi matrahı – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Thu, 01 Nov 2018 12:04:10 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Yapılan Bağışlar Kurum Kazancından İndirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/yapilan-bagislar-kurum-kazancindan-indirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yapilan-bagislar-kurum-kazancindan-indirilebilir-mi/#respond Thu, 01 Nov 2018 10:15:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17164 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yapılan bağışın indirim konusu yapılıp yapılamayacağı

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; Soma maden kazasında yaşamını yitiren madencilerin mağdur ailelerine ulaştırılmak üzere, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından başlatılan yardım kampanyası hesabına TOBB iştiraki olan şirketiniz tarafından 20.05.2014 tarihinde 100.000.- TL bağış yapıldığı, TOBB tarafından toplanan bağışların şirketinizin adının da yer aldığı bir liste ile makbuz karşılığında Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığa ulaştırıldığı belirtilerek, 20.05.2014 tarihinde yaptığınız bu bağışın 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun kapsamında, 2014/3 dönem kurum geçici vergi beyannamesi ve 2014 yılı kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı hususunda Başkanlığımızdan görüş talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun  10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan “Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolasıyla Başbakanlık aracılığı ile makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışların tamamı”  hükmü, 6552 sayılı Kanunun 92’nci maddesiyle 11.09.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere “Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılan ayni ve nakdi bağışların tamamı” olarak değiştirilmiştir.

Buna göre, 11.09.2014 tarihinden önce söz konusu yardım kampanyalarına yapılan bağışların kurum kazancından indirilebilmesi için Bakanlar Kurulunca yardım kararı alınan doğal afetler dolayısıyla Başbakanlık aracılığıyla makbuz karşılığı yapılan ayni veya nakdi bağışlar kapsamında olması gerekmektedir. Ancak, 11.09.2014 tarihinden itibaren yapılan ayni veya nakdi bağışların kurum kazancından indirilebilmesi için, Bakanlar Kurulu Kararı aranılmaksızın Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca başlatılan yardım kampanyalarına makbuz karşılığı yapılmış olması yeterli olacaktır.

Buna göre TOBB tarafından başlatılan yardım kampanyasına 20.05.2014 tarihinde şirketinizce yapılan bağışın, bağışın yapıldığı tarih itibarıyla Kurumlar Vergisi Kanunun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen şartlar sağlanamadığından, kurum kazancınızdan indirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı
8 Haziran 2015 Tarih ve 60938891-125-34 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyon

]]>
https://www.muhasebenews.com/yapilan-bagislar-kurum-kazancindan-indirilebilir-mi/feed/ 0
Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Üniversitelere Yapılan Nakdi Ve Ayni Bağışlar İndirim Konusu Yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-kanununa-gore-universitelere-yapilan-nakdi-ayni-bagislar-indirim-konusu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-kanununa-gore-universitelere-yapilan-nakdi-ayni-bagislar-indirim-konusu-yapilabilir-mi/#respond Wed, 26 Sep 2018 08:00:56 +0000 http://www.muhasebenews.com/?p=10054 Üniversite tüzel kişiliği adına (vakıf üniversiteleri de dâhil) yapılacak her türlü nakdi ve ayni bağışların tamamı, beyannamede ayrıca gösterilmek şartıyla gelir vergisi matrahının veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

Kaynak: Gelir Vergisi Kanunu – Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kurumlar-vergisi-kanununa-gore-universitelere-yapilan-nakdi-ayni-bagislar-indirim-konusu-yapilabilir-mi/feed/ 0
İlgili Dönemde Kurumlar Vergisi Beyannamesinde Gösterilmeyen Geçmiş Yıl Zararları İzleyen Dönemlerde İndirim Konusu Yapılabilir mi? https://www.muhasebenews.com/ilgili-donemde-kurumlar-vergisi-beyannamesinde-gosterilmeyen-gecmis-yil-zararlari-izleyen-donemlerde-indirim-konusu-yapilabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/ilgili-donemde-kurumlar-vergisi-beyannamesinde-gosterilmeyen-gecmis-yil-zararlari-izleyen-donemlerde-indirim-konusu-yapilabilir-mi/#respond Thu, 26 Apr 2018 01:00:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=12268 Kurumlar vergisi matrahının tespitinde geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılabilmesi için kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarların ayrı ayrı gösterilmesi gerekmektedir.

Örnek:
1- (A) şirketi tarafından 2008 hesap dönemine ilişkin olarak verilen beyannamede kar beyan edilmemiş olmak kaydıyla,
2- 2008 hesap dönemi için düzeltme beyannamesi verilmesi suretiyle 2007 hesap dönemi zarar tutarının 2008 yılı beyannamesinde ayrıca gösterilmesi,
3- Bu zarar tutarının 2009 hesap döneminde beyan edilen kar tutarından mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Ancak, zarar mahsubunda herhangi bir yılda matrah beyan edilmek suretiyle vergi hesaplanması halinde, önceki dönemlere ilişkin geçmiş yıl zararlarından vazgeçilmiş sayılacağı tabiidir.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/ilgili-donemde-kurumlar-vergisi-beyannamesinde-gosterilmeyen-gecmis-yil-zararlari-izleyen-donemlerde-indirim-konusu-yapilabilir-mi/feed/ 0
Birden Fazla Yatırım Teşvik Belgesine Bağlı Yatırımdan Kazanç Elde Edilmesi Halinde İndirimli Kurumlar Vergisi Nasıl Uygulanır? https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-yatirim-tesvik-belgesine-bagli-yatirimdan-kazanc-elde-edilmesi-halinde-indirimli-kurumlar-vergisi-nasil-uygulanir/ https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-yatirim-tesvik-belgesine-bagli-yatirimdan-kazanc-elde-edilmesi-halinde-indirimli-kurumlar-vergisi-nasil-uygulanir/#respond Thu, 15 Mar 2018 18:00:12 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17391 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İndirimli Kurumlar Vergisi
İlgi: a) … tarihli özelge talep formunuz.
        b) … tarihli dilekçeniz.

İlgi (a) ve (b)’de kayıtlı özelge talep formu ve dilekçelerinizde, fabrikanızda üretilen binek otomobillerin satışı faaliyetiyle uğraşıldığı, üretim verimliliğini arttırmak, ürün modernizasyonu ve çeşitliliğini sağlamak amacıyla yapmış olduğunuz makine teçhizat yatırımlarının yatırım teşvik belgeleri kapsamında gerçekleştirildiği, şirketinizin hâlihazırda bir adet kapaması yapılmış yatırım indirimine tabi… tarih ve… sayılı Yatırım Teşvik Belgesi ve iki adet de devam etmekte olan indirimli kurumlar vergisine tabi … tarih ve … sayılı, … tarih ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesi bulunduğu, … tarih ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesine bağlı yatırımın devam ettiği, söz konusu belge ile ilgili Ekonomi Bakanlığından iki yıl uzatma süresi alındığı, bu yatırım ile ilgili 2010 yılından itibaren kazanç elde edilmeye başlandığı ve ilgili kazancın 2013 yılında da elde edilmeye devam ettiği, … tarih ve … sayılı Yatırım Teşvik Belgesine bağlı yatırımın ise devam etmekte olduğu ve bu yatırım ile ilgili Eylül 2013 tarihinden itibaren kazanç elde edilmeye başlandığı belirtilmiş olup;

– İndirimli kurumlar vergisine tabi iki adet Yatırım Teşvik Belgesinin de geçici vergi ve kurumlar vergisi döneminde uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanması durumunda her iki teşvik belgesine ait indirimli kurumlar vergisinin vergi matrahından aynı anda düşülüp düşülemeyeceği,
– İndirimli kurumlar vergisine tabi iki adet Yatırım Teşvik Belgesinde belirtilen yatırım harcamalarını ayrı ayrı toplam amortismana tabi sabit kıymetlere oranlayıp bu oran nispetinde hesaplanan indirimli kurumlar vergisinin geçici vergi veya kurumlar vergisi döneminde kullanılmasında önceliğin hangi teşvik belgesine verileceği ya da her iki teşvik belgesine ait indirimli kurumlar vergisinin matrahtan aynı anda düşülüp düşülemeyeceği,
– İki adet Yatırım Teşvik Belgesi ile ilgili indirimli kurumlar vergisi hesaplaması yaparken birini yatırım harcamalarının toplam amortismana tabi sabit kıymetlere oranına göre; diğerinin de ürün satış karlılığına göre hesaplanması durumunda her iki yöntemin de aynı anda kurumlar vergisi beyanname döneminde uygulanıp uygulanamayacağı,
– İndirimli kurumlar vergisine tabi yatırım teşvik belgesinin kullanılması halinde kullanılamayan yatırım indirimi hakkının ileriki yıllara taşınıp taşınamayacağı
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinde;

“(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16.07.1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 08.06.1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.

(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Bakanlar Kurulu;

c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50 sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu için sıfıra kadar indirmeye veya %80’e kadar artırmaya,
yetkilidir.

(4) Tevsi yatırımlarda, elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespit edilebilmesi halinde, indirimli oran bu kazanca uygulanır. Kazancın ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise indirimli oran uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenir. Bu hesaplama sırasında işletme aktifinde yer alan sabit kıymetlerin kayıtlı değeri, yeniden değerlenmiş tutarları ile dikkate alınır. İndirimli oran uygulamasına yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçtiği geçici vergi döneminde başlanır…”
hükümlerine yer verilmiştir.

İndirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazançların ayrı hesaplarda takip edilmesi gerekmektedir. Ancak, kazancın ayrı olarak takibine imkan bulunmayan hallerde indirimli kurumlar vergisi oranının uygulanacağı kazanç, yapılan yatırım tutarının dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenecektir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre;
– İki adet Yatırım Teşvik Belgesine bağlı yatırımdan kazanç elde edilmesi durumunda, her iki kazanca da yatırım teşvik belgesinde belirtilen oranlarda indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkündür.

İlgili dönem safi kurum kazancının, 2009/15199 ve 2012/3305 sayılı BKK’ya göre düzenlenmiş iki ayrı yatırım teşvik belgesi kapsamında bir hesap döneminde elde edilen toplam kazançtan düşük olması halinde, her iki yatırım teşvik belgesi kapsamında ayrı ayrı elde edilen kazancın bu yatırımlardan elde edilen toplam kazanca oranının safi kurum kazancına uygulanması suretiyle, bu teşvik belgelerinde yer alan indirim oranlarına göre indirimli kurumlar vergisi uygulanması gerekmektedir.

– Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinin dördüncü fıkrası hükmünün uygulanmasında, indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın işletme bütünlüğü içinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespitinin mümkün olduğu hallerde kazanç ayrı hesaplarda takip edilecek, kazancın bu şekilde belirlenmesine imkân bulunmayan hallerde ise kazanç oranlama yapılmak suretiyle tespit edilecektir. Dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanacak kazancın oranlama yapılmak suretiyle belirlenmesi seçimlik bir hak olmayıp indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın şirketinizce tespit edilmesi esastır.
Buna göre, yatırım teşvik belgesine bağlı yatırımların birisinden elde edilen kazancın ayrı hesaplarda takip edilmek suretiyle belirlenmesi; bu şekilde tespite imkân bulunmayan ve diğer yatırım teşvik belgesinden elde edilen kazancın ise oranlama yapılmak suretiyle tespiti mümkündür.
– Ayrıca, yatırım indirimi istisnası beyanname üzerinde indirimli kurumlar vergisi uygulamasından önce dikkate alındığından, indirimli kurumlar vergisi dolayısıyla yatırım indiriminin kullanılamaması durumu söz konusu olmayacaktır.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
14 Temmuz 2014 Tarih ve 64597866-125[32/A-2014]-108 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/birden-fazla-yatirim-tesvik-belgesine-bagli-yatirimdan-kazanc-elde-edilmesi-halinde-indirimli-kurumlar-vergisi-nasil-uygulanir/feed/ 0
İnternet Yazılım Uygulamalarında Yabancı Firmaya Reklam Alanı Kiralanmasından Elde Edilen Gelir Kurumlar Vergisinden İndirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/internet-yazilim-uygulamalarinda-yabanci-firmaya-reklam-alani-kiralanmasindan-elde-edilen-gelir-kurumlar-vergisinden-indirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/internet-yazilim-uygulamalarinda-yabanci-firmaya-reklam-alani-kiralanmasindan-elde-edilen-gelir-kurumlar-vergisinden-indirilebilir-mi/#respond Wed, 07 Feb 2018 06:30:07 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17422 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İnternet yazılım uygulamalarında yabancı firmaya reklam alanı tahsis edilmesi sonucu elde edilen gelirin %50’sinin kurumlar vergisinden indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, şirketiniz tarafından İngilizce içerikli internet tabanlı masaüstü ve mobil uygulama yazılımlarının yapıldığı ve işletildiği, bu internet uygulamalarından … firmasının İrlanda şubesine reklam alanı tahsis edildiği, tahsis edilen reklam alanlarının …. firmasının İrlanda şubesi tarafından başka yabancı firmalara reklam alanı olarak kullandırıldığı, bu kapsamda internet uygulamaları kullanıcılarının ve reklamlarını yayınlayanların yabancı kişi ve firmalar olduğu, şirketinizce reklamların tıklanma sayısına göre kazanç elde edildiği belirtilmiş olup söz konusu kazançların, kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun “Diğer indirimler” başlıklı 10’uncu maddesine 6322 sayılı Kanunla eklenen (ğ) bendinde, Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili Bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’sinin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabileceği; bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.5. Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler” başlıklı bölümünde konuya ilişkin açıklamalar yapılmış olup, mükelleflerin bu indirimden faydalanabilmeleri için taşımaları gereken şartlara Tebliğin “10.5.2. İndirimden faydalanma şartları” bölümünde yer verilmiştir.

Buna göre, şirketiniz tarafından üretilen ve işletilen İngilizce içerikli internet tabanlı masaüstü ve mobil uygulama yazılımının bir bölümünün reklam alanı olarak …. firmasının İrlanda şubesine tahsis edilmesi faaliyeti, yurt dışındaki müşteriler için yapılan yazılım hizmetinden ziyade reklam alanının kiraya verilmesi hizmeti olması nedeniyle; bu ticari faaliyetinizden dolayı elde edilen kazançlarınızın Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-ğ maddesi hükümleri kapsamında kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
1 Temmuz 2014 Tarih ve 62030549-125[10-2013/490]-1759 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/internet-yazilim-uygulamalarinda-yabanci-firmaya-reklam-alani-kiralanmasindan-elde-edilen-gelir-kurumlar-vergisinden-indirilebilir-mi/feed/ 0
İndirilecek Kdv, Gelir ve Kurumlar Vergisi Matrah Tespitinde Gider Olarak Kaydedilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/indirilecek-kdv-gelir-kurumlar-vergisi-matrah-tespitinde-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/indirilecek-kdv-gelir-kurumlar-vergisi-matrah-tespitinde-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/#respond Mon, 04 Dec 2017 09:45:53 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18369 KONU: İndirilemeyen Katma Değer Vergisi – İndirilecek Giderler
İndirilecek Katma Değer Vergilerinin Gelir Ve Kurumlar Vergisi Matrahlarının Tespitinde Gider Olarak Kabul Edilmeyeceği Hakkında.

İLGİLİ KANUN MADDELERİ:
3065/md. 58

193/md. 40, 41
5520/md. 8, 10, 11

İSTEMİN ÖZETİ: Davacının hissedarı olduğu ve mükellefiyeti sona eren adi ortaklığın indirim yoluyla gideremediği katma değer vergilerini gider hesaplarına aktarılması suretiyle ortaya çıkan zararın davacıya isabet eden kısmının beyan edildiği 2010 yılı gelir vergisi ile 2010/3’üncü dönem geçici vergi beyannamelerinden çıkarılması sonucu ortaya çıkan matrah farkı üzerinden salınan gelir vergisi, geçici vergi ile kesilen vergi zıyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Ankara 4. Vergi Mahkemesi 28.05.2014 günlü ve E:2014/400, K:2014/1152 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma değer Vergisi Kanununun 58’inci maddesinde indirilecek katma değer vergilerinin gelir ve kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmeyeceğine ilişkin açık hüküm karşısında dava konusu tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak mahsup dönemi geçtiği için geçici vergi aslının terkini gerektiği gerekçesiyle davayı kısmen reddetmiştir. Davacı mükellefiyetin sona ermesi sonucu indirilemeyen katma değer vergilerinin gider olarak yazılabileceğine ilişkin özelgelerin bulunduğu ve uygulamanın bu yönde olduğunu, bu nedenle tarhiyatın hukuka aykırı düştüğünü; davalı İdare mahkemece terkin edilen geçici vergi üzerinden gecikme faizi hesaplanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedirler.

SAVUNULANIN ÖZETİ: Cevap verilmemiştir.

TETKİK HAKİMİ …………. DÜŞÜNCESİ: Taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından taraflar temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince dava dosyası tekemmül ettiği için davacının yürütmenin durdurulması isteminin incelenmesine gerek görülmeyerek işin esası incelenip gereği görüşüldü:

Taraflarca temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Bu nedenle, tarafların temyiz istemlerinin reddine ve kararın onanmasına, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Danıştay-4. Daire-E. 2014/8443-K. 2015/3323-T. 15.6.2015

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/indirilecek-kdv-gelir-kurumlar-vergisi-matrah-tespitinde-gider-olarak-kaydedilebilir-mi/feed/ 0
İştirakler Hesabında Meydana Gelen Azalışın Kurumlar Vergisi Matrahı Tespit Edilirken Gider Olarak İndirilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/istirakler-hesabinda-meydana-gelen-azalisin-kurumlar-vergisi-matrahi-tespit-edilirken-gider-olarak-indirilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/istirakler-hesabinda-meydana-gelen-azalisin-kurumlar-vergisi-matrahi-tespit-edilirken-gider-olarak-indirilebilir-mi/#respond Fri, 24 Nov 2017 14:15:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17066 (GİB – ÖZELGE)

Konu: İştirakler hesabında meydana gelen azalışın kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilip indirilmeyeceği.

İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formunda, şirketiniz iştiraklerinden ….. AŞ’nin 28/03/2013 tarihi itibariyle sermaye azaltımına giderek sermayesini 21.550.000,00 TL’den 3.650.000,00 TL’ye indirdiği, azaltılan (21.550.000,00 TL – 3.650.000,00 TL=) 17.900.000,00 TL sermayenin tamamının geçmiş yıl zararlarından mahsup edilerek bu tutara isabet eden hisselerin iptal edildiği, buna bağlı olarak ortağı olduğunuz ….. AŞ’deki iştirak tutarınızın 215.500,00 TL’den 36.500,00 TL’ye indiği, iştirakler hesabınızda meydana gelen (215.500,00 TL – 36.500,00 TL=) 179.000,00 TL azalışın, kurumlar vergisi matrahının tespitinde sermaye azaltımının yapıldığı dönemde mi yoksa iştirakin elden çıkarılacağı dönemde mi gider yazılacağı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Konuya ilişkin olarak, ilgi (b)’de kayıtlı yazımız ile özelge talep formunuzda belirtilen hususlara ilişkin açıklama yapılmasının istenilmesi üzerine ilgi (c)’de kayıtlı dilekçenizde, 28/03/2013 tarihli ve 8288 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği üzere ….. A.Ş. tarafından …….. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/09/2012 tarihli ve 2012/216 sayılı kararıyla sermaye azaltımına gidildiği, buna göre şirketin 21.550.000,00 TL olan nominal sermayesinin 17.900.000,00 TL azaltılarak 3.650.000,00 TL’ye indirildiği, yapılan sermaye azaltımında payların iptali (pay sayısının azaltılması) yönteminin uygulandığı, iptale konu payların şirket sermayesine oranının (17.900.000/21.550.000=)% 83,06 diğer bir ifadeyle 100 adet paydan 16,94 adet pay korunarak, 83.06 adet pay ise iptal edilerek sermaye azaltımı işleminin yapıldığı,  buna bağlı olarak 215.500,00 TL olan ….. A.Ş iştirak tutarının (215.500x%83,06=) 179.000,00 TL’ye isabet eden payının iptal edildiği bildirilmiştir.

Ayrıca, söz konusu dilekçeniz ekinde yer alan “A.Ş. Fon Çıkışı Gerektirmeyen Sermaye Azaltım İşlemlerinde Uyulacak İlke ve Esaslar Uyarınca Düzenlenmiş Yönetim Kurulu Raporu”nun tetkikinde; “Raporun Amacı” başlıklı 1 inci bölümünde; “Şirket söz konusu Yönetim Kurulu Kararı doğrultusunda 28/05/2012 tarihinde ……. Asliye Ticaret Mahkemesine başvuru yapmıştır. Bu başvuruya istinaden ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/09/2012 tarihli ve 2012/216 sayılı kararında belirtildiği üzere, sermaye azaltımının şirketin zararlarının kapatılmasında kullanılması durumunda şirket bünyesinde herhangi bir nakit veya varlık çıkışı olmayacağından öz varlık değerinde hiçbir değişiklik olmayacağının tespit edildiği görülmüştür.”, “Sermaye Azaltımının Esasları ve Çerçevesi” başlıklı 3’üncü bölümünde de “… Her bir pay sahibinin hak ve menfaatleri titizlikle gözetilecek ve her bir paya eşit muamele yapılacak, tüm ortaklara yeni pay alma hakkı tanınacaktır.” açıklamalarının yer aldığı görülmüştür.

Bu kapsamda, bilanço açığını kapatmak için yapılan sermaye azaltımında şirket sermayesi gerçek duruma uydurulmaktadır. Dolayısıyla alacaklıların haklarında herhangi bir azalma olmayıp, sadece şirket bünyesindeki zarar ortadan kaldırılmaktadır.

Sermaye azaltımı için gerekli koşullar ve gerçekleştirilmesi gereken hukuki prosedür Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun başlıklı 38’inci maddesinde ise bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise bu farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu surette tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanunun değerlemeye ait hükümleri ile aynı Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 8’inci maddesinde kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmış olup Vergi Usul Kanununun üçüncü kitabında da “Değerleme” hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan maddelerde iştirak edilen kurumun sermaye azaltımına gitmesi sonucunda, bu tutara isabet eden hisselerin iptali nedeniyle doğan zararın kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceğine ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre, şirketiniz iştiraklerinden …. AŞ’nin sermaye azaltımına gitmesi nedeniyle iştirakler hesabınızda meydana gelen azalışın kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı
18 Haziran 2015 Tarih ve 84098128-125[5-2013/6]-291 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/istirakler-hesabinda-meydana-gelen-azalisin-kurumlar-vergisi-matrahi-tespit-edilirken-gider-olarak-indirilebilir-mi/feed/ 0
Serbest Bölgedeki İstisna Süresi Sona Eren Faaliyet İçin Yapılan Ortak Genel Giderler Nasıl Dağıtılır? https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgedeki-istisna-suresi-sona-eren-faaliyet-icin-yapilan-ortak-genel-giderler-nasil-dagitilir/ https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgedeki-istisna-suresi-sona-eren-faaliyet-icin-yapilan-ortak-genel-giderler-nasil-dagitilir/#respond Thu, 23 Nov 2017 15:15:42 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16899 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Serbest bölgelerde müşterek genel giderlerin dağıtılması.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinde; şirketinizin 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu çerçevesinde faaliyetlerinin esas olarak kurumlar vergisinden istisna olduğu, ancak şirketiniz bünyesinde yer alan ve ayrı bir ruhsata sahip olarak yönetilen “Uzay Kampı İşletmeciliği” faaliyetinize ait faaliyet ruhsatı süresi 17.07.2015 tarihinde sona ereceğinden, bu tarihten sonra söz konusu faaliyete ait kazançlarınızın, istisna kapsamından çıkacağı belirtilerek, “Uzay Kampı İşletmeciliği” faaliyetinizle ilgili olarak, kurumlar vergisi matrahının tespiti ve beyanının doğru olarak yapılması açısından, şirketin istisna olan ve olmayan faaliyetlerine ait ortak genel giderlerin dağıtımının nasıl olacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde,  06/02/2004 tarihine kadar (bu tarih dahil) serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin, ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri kazançların gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacağı hüküm altına alınmıştır.

Öte yandan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “Serbest bölgelerde uygulanan kurumlar vergisi istisnası” başlıklı kısmının “5.12.3.2. Geçiş döneminde kurumlar vergisi istisnasının kapsamı” başlıklı bölümünde;

“Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca, 06.02.2004 tarihine kadar (bu tarih dahil) serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere faaliyet ruhsatı almış mükelleflerin, ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır.

Faaliyet ruhsatı almak üzere ilgili mercilere başvurmuş olmakla birlikte, 06.02.2004 tarihine kadar henüz faaliyet ruhsatı alamamış mükelleflerin bu istisna hükümlerinden faydalanabilmeleri mümkün değildir.

İstisna, sadece faaliyet ruhsatlarında belirtilen süre ile sınırlı olmak üzere serbest bölgelerde yürütülen faaliyetlerden elde edilen kazançlara ilişkindir. Dolayısıyla, serbest bölgelerde şubesi bulunan kurumlar ile kanuni veya iş merkezi serbest bölgelerde olan mükelleflerin, bu bölgeler dışında yürüttükleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar istisna kapsamında değildir.” açıklamalarına,

“5.12.3.4. Müşterek genel giderler ve amortismanların dağıtımı” başlıklı bölümünde ise;

“Merkezi veya şubesi serbest bölgelerde bulunan mükelleflerin, hem serbest bölgedeki faaliyetleri hem de serbest bölge dışındaki faaliyetlerine ilişkin müşterek genel giderleri, merkezde ve şubede oluşan maliyetlerin toplam maliyetler içindeki oranı dikkate alınarak dağıtılacaktır. Maliyetlerin hesabında, merkezde ve şubede oluşan satılan malın maliyeti ile faaliyet giderlerinin toplamı dikkate alınacaktır.

Aynı şekilde hem serbest bölgelerde hem de serbest bölge dışındaki faaliyetlerde kullanılan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin amortismanlarının, esas itibarıyla her bir işte kullanıldıkları gün sayısı dikkate alınarak dağıtılması gerekmektedir. Hangi işlerde ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.”
açıklamalarına yer verilmiştir.

Aynı Tebliğin “5.12.3.8.3. Faaliyet ruhsatlarında belirtilen sürenin uzatılması” başlıklı bölümünde ise, serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış mükelleflerin, Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3’üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 06.02.2004 tarihi itibarıyla faaliyet ruhsatlarında öngörülen sürenin sonuna kadar kurumlar vergisi istisnasından yararlanabilecekleri; bu tarihten sonra, inşaat süresi ile ilgili süre uzatımları hariç olmak üzere mükelleflerin faaliyet süresinin çeşitli nedenlerle uzatılması durumunda, istisna süresinin uzamasının söz konusu olmayacağı ifade edilmiştir.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; serbest bölgede 17.07.1995 başlangıç tarihli 20 yıl süreli ……….. numaralı faaliyet ruhsatı kapsamında gerçekleştirdiğiniz uzay kampı işletmeciliği faaliyetlerinden elde etmiş olduğunuz kazançların, 06.02.2004 tarihi itibarıyla faaliyet ruhsatınızda öngörülen sürenin sonuna kadar (17.07.2015) kurumlar vergisi istisnasından yararlanması mümkün bulunmakta olup, … Serbest Bölge Müdürlüğüne …./2010 tarihli dilekçe ile müracaatınız üzerine faaliyet ruhsatınızın süresi 30 yıla çıkarılmış olsa da istisna süresinin uzaması söz konusu olmayacaktır.

Ayrıca, şirketiniz bünyesinde gerçekleştirilen istisna kapsamındaki işler ile 17.07.2015 tarihi itibarıyla istisna süresi sona erecek olan uzay kampı işletmeciliği faaliyetinin birlikte yapılması sonucu ortaya çıkan müşterek genel giderlerin dağıtımında, istisna kapsamındaki faaliyetlerinize ilişkin maliyetler ile istisna dışı faaliyetlerinize ilişkin maliyetlerin toplam maliyetler içindeki oranının dikkate alınması gerekmektedir.

Kaynak: Gelir İdaresi Başkanlığı …….Vergi Dairesi Başkanlığı
14 Eylül 2015 Tarih ve 84098128-125[5-2014/17]-444 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/serbest-bolgedeki-istisna-suresi-sona-eren-faaliyet-icin-yapilan-ortak-genel-giderler-nasil-dagitilir/feed/ 0
Yurt Dışı Mukim Firmanın Serbest Bölgedeki İştirakine Ait Muhasebe Kayıtlarının E-Posta Olarak Verilmesi Halinde Kurumlar Vergisi İstisnasından Faydalanabilir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-mukim-firmanin-serbest-bolgedeki-istirakine-ait-muhasebe-kayitlarinin-e-posta-olarak-verilmesi-halinde-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-mukim-firmanin-serbest-bolgedeki-istirakine-ait-muhasebe-kayitlarinin-e-posta-olarak-verilmesi-halinde-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/#respond Tue, 07 Nov 2017 15:00:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16658 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Yurtdışında mukim firmanın serbest bölgede bulunan iştirakine ait muhasebe kayıtlarının mail ortamında verilmesi durumunda Kurumlar Vergisi uygulaması.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda; firmanızın muhasebe denetim ve danışmanlık hizmetleri alanında faaliyet gösterdiği, müşterilerinizden bir tanesinin Amerika’da yerleşik … firması olduğu ve bu firmanın … Serbest Bölgesinde faaliyet gösteren … San. ve Tic. A.Ş’ nin %80 hissedarı olduğu, Şirketinizce verilen hizmetin ise … San. ve Tic. AŞ’nin tekdüzen hesap planına göre tutulmakta olan muhasebesini Amerika’da yapılacak konsolidasyona esas olmak üzere Amerikan Muhasebe Standartlarına  (USGAAP) çevirmek ve aylık muhasebe verilerini e-posta yolu ile alarak tekrar işleyerek USGAAP’a uygun olarak Amerika’da yerleşik … firmasına e-posta ortamında göndermek olduğu, hizmet bedelinin yine Amerikan firmasından tahsil edildiği belirtilerek, söz konusu faaliyete ilişkin olarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde bahsi geçen indirimden faydalanıp faydalanamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun “Diğer indirimler” başlıklı 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’sinin kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim unsuru olarak dikkate alınabileceği; indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.5. Türkiye’den yurtdışı mukimi kişi ve kurumlara verilen hizmetler” başlıklı bölümünde konu ile ilgili açıklamalara ayrıntılı olarak yer verilmiş olup, 10.5.2. bölümünde de indirimden faydalanmanın şartları açıklanmıştır.

Buna göre, söz konusu indirim hükmünden yararlanabilmek için;
            -Hizmeti veren şirketlerin ana sözleşmelerinde yazılı esas faaliyet konuları arasında, mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama faaliyetlerinin bir veya birkaçının bulunması ve fiilen bu faaliyetlerle iştigal edilmesi,
            – Hizmetin Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, iş yeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara verilmesi,
            -Yapılan hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek faturanın, yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum adına düzenlenmesi,
            -Yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurum için Türkiye’den verilen hizmetin, bu kişilerin ve/veya kurumların Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgisinin olmaması, verilen hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması,
            -Yurt dışı mukimi kişi ve/veya kurumlara verilen hizmetlerden elde edilen kazancın, kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından, hasılat, maliyet ve gider unsurlarının; ayrı ayrı izlenmesi, diğer faaliyetlerle ilişkilendirilmemesi ve kayıtların da bu ayrımı sağlayacak şekilde tutulması gerekmektedir.

            Bu hüküm ve açıklamalara göre; Şirketiniz tarafından, Amerika mukimi… firmasının serbest bölgedeki iştiraki… San. ve Tic. A.Ş’ nin tekdüzen hesap planına göre tutulmakta olan muhasebesinin sadece aylık verilerin e-posta yolu ile alınarak Amerikan Muhasebe Standartlarına (USGAAP) çevrilip Amerika’da yerleşik…  firmasına yine e-posta ortamında gönderilmesi faaliyeti Kanunun 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde sayılan muhasebe kaydı tutma faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceğinden, şirketinizin bu faaliyetinden elde ettiği kazançlarla ilgili olarak söz konusu madde hükümlerinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
17 Şubat 2016 Tarih ve 62030549-125[10-2015/201]-13439 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-mukim-firmanin-serbest-bolgedeki-istirakine-ait-muhasebe-kayitlarinin-e-posta-olarak-verilmesi-halinde-kurumlar-vergisi-istisnasindan-faydalanabilir-mi/feed/ 0