kripto paralar – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 14 Jun 2021 13:02:28 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 Kripto paralar hobi mi, yoksa gerçekten para mı? https://www.muhasebenews.com/kripto-paralar-hobi-mi-yoksa-gercekten-para-mi/ https://www.muhasebenews.com/kripto-paralar-hobi-mi-yoksa-gercekten-para-mi/#respond Tue, 15 Jun 2021 01:00:41 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=110729

Dr. Hakan ÇINAR
Akademisyen
hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr


Ahmet bayramın gelmesini ve bir an önce dedesinin ve babaannesinin ellerini öpüp harçlıklarını almanın hevesi içerisinde çıktı evden ailesiyle birlikte. Kahvaltılar yapıldı, tatlılar yenildi ve sıra harçlık faslına gelince, dedesi Ahmet’ten telefonunu kendisine uzatmasını istedi ve aç bakalım sıcak cüzdanını dedi. Ahmet büyük bir mutluluk ile cüzdanı açtı ve gözünün ucu ile dedesinin hangi parayı göndereceğini beklemeye başladı. Acaba bitcoinmi gönderecekti, yoksa ethereummu, tethermi. Artık ne yapalım sonuçta bedavadan aldığı bir para olduğu için, sesini çıkarmadan dedesinin göndermesini bekledi.

Uzak mı yukarıda anlattığım günler, bence hiç de değil. Hızlı bir şekilde böyle bir döneme gidiyor gibiyiz. Konunun o kadar farklı boyutu var ki, benim arka arkaya en az beş makale yazmam lazım. Bir tarafta dünyanın ve insanların yeni para birimlerine adapte olması dururken, diğer tarafta devletlerin bu konuda ne tür bir aksiyon alacağı gerçeği; öte tarafta temelleri eş, ama farklı amaçlara doğru evrilen blockchainin yaşamımıza hızlı girmesi meselesi, diğer bir tarafta ise kendi paralarının gücü ile dünyaya hükmeden ülkelerin ilerleyen dönemde merkez bankalarını işin içine dahil edip etmeyecekleri konusu. Ekonomik boyutu, vergi boyutu, hukuki boyutu ve elbette bir de sosyolojik boyutu.

Blockchain, bloklardan oluşan zincir yapıdaki blok zinciri, şifrelenmiş işlem takibini sağlayan dağıtık yapıdaki bir veritabanı sistemi. Para transferlerinde her adım bir bloğu oluştururken orada da gerekli bir alt yapı oluşuyor. Bizim de firma olarak üyesi olduğumuz Türkiye blockchain platformunda süreçlerin yönetiminde blockchainin yaşamımıza girebilmesi amaçlı pek çok proje gayretimiz var. Kendi alanımız olan dış ticaret ve gümrük operasyonlarında, belgeleri ortadan kaldırarak, onun yerine şifrelenmiş bilginin akışı ile yaşama bir gün geçebilir miyiz, elbette tartışıyoruz. Gelin görün ki, bu düşünceye devletler de dahil olmadığı sürece projenin yaşama geçmesi neredeyse imkansız. Tüm ülkelerin birbirine bilgileri şeffafça göndermesi ve açması olarak da yorumlanır desem, herhalde sizler de bugünün dünyasında henüz bunun gerçekleşmesinin erken olduğunu tahmin etmeniz zor olmaz. Bu kavramın yani blockchainin para dışında süreçlere olan katkısı son derece önemli olduğu için özellikle belirtmek ve sadece kripto para ile ilgili olarak algılanmamasını sağlamak isterim.

Kripto para, paraların şifreli para kategorisinde, açık kaynaklı bir kod olarak yayınlanmış dijital bir para birimi. Mucidi, 2009 yılında, Satoshi Nakamoto takma isimli bir programcı. Geleceğe dair yatırım yapanların hayallerinde çok önemli bir hal alan en önemli kripto para birimi bitcoinin ilk kez bir düğünde para yerine takıldığını söylesem eminim şaşırırsınız. Bitcoin’in önemli özelliklerinden bir tanesi, diğer para birimleri gibi Merkez Bankaları ile ilişkisinin olmaması. İnternetin olduğu her ortamda ve sanal cüzdanlarda biriktirilebilen bitcoinin, dünyada en fazla 21 milyon adet üretilebilecek ve bir gün sonunun gelecek olması da aslında konuyu ilgi çekici hale getiriyor. Hesap kurulumunun çok basit olması, işlemlerde bir ücret ödenmiyor oluşu, para transferinin çok hızlı gerçekleşebilmesi pozitif yönlerini oluştururken, yapılan bir işlemin iptal edilememesi ise, olumsuz yönü olarak değerlendirilebilir. Uzun lafın kısası, gerçekte olmayan ve yazılım marifeti ile sanal alemde oluşturulan bu para birimi, yatırımlarına alternatif arayanlar için cazip; fütürist bir yaklaşım ile bakıldığında ise, güçlü döviz paralarını elinde tutan ülkeler için ise bir risk.

20 Mayıs tarihinde ABD Hazine Bakanlığı vergi uyumluluğu planına kripto paralarla yapılan ödemeleri de dahil etti ve 10 bin doların üzerindeki kripto para transferlerinin Vergi Dairesine bildirilmesini talep edeceğini duyurdu. Çin ise bitcoin madenciliği konusunda sıkı tedbirler alacaklarını açıkladı. 12 Mayıs’ta Bitcoin’e bir darbe de Elon Musk’tan geldi. Önceden de bildiği halde, bitcoin üretimi sırasında kullanılan enerji miktarının fazlalığını gerekçe göstererek bu kararı alması bence son derece anlamsız ve asılsız olsa da, yansımaları epey sert oldu. Mayıs ayına 58 bin dolar seviyelerinde giriş yapan Bitcoin’in değeri 34 bin 500 dolara kadar geriledi. Çin diğer yandan da ülke içindeki yerel finans kurumlarının ve ödeme sistemlerinin kripto paralar ile hizmet vermesini yasakladı. Buna göre Çin’de kripto para yatırımcıları artık borsalarda işlem yapamayacak.

Bu gelişmeler enteresan. Kripto paralar para mıdır ve her zaman her yerde kullanılabilir mi, para olarak değerlendirilmeli mi yoksa sadece yatırım aracı mı olmalı, kontrolsüzlük karanlık işler için de kullanılmasına fırsat veren bir unsur mu ve bu sebeple mi dünyada yer edindi, kayıt altına alınır ve merkez bankaları bir gün tümü ile bu paraları sahiplenir mi? Bu soruların cevabını dün CEO Platformu olarak gerçekleştirdiğimiz panelde de ele almaya çalıştık. Gelin görün ki cevabı biz de bulamadık. Çünkü aslında bu cevaplar kimse de yok. Bu soruların cevaplarını verebilecek tek şey zaman. Yaşayacağız, bekleyeceğiz ve göreceğiz.


Kaynak: İşbu içerik, Sayın Dr. Hakan ÇINAR’ın özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yükselen maliyetler

Diyorlar ki, cep telefonu tuvalet kağıdı olarak ithal edilebilirmiş?!

e-Ticaret ile teknoloji TOBB’da buluştu

Sıkça sorulmayan sorular

Üretimi sevsek mi?

Dış ticaretin yönü

Globalizmden glokalizme

Suez

Yurtdışı Lojistik Merkezler

Ayşe teyze e-ihracata da başladı

İhracatçının çilesi bitmez

Tedarik edebilsek satacağız

Hangi ambargo daha iyi?

Hoş bulduk Avrupa Birliği

Kime gelişmiş ülke denir?

Aynı yollardan gidip farklı sonuçlar beklenir mi?

Aldık mı mesajı?

Harika bir yılı geride bırakırken…

Esnaf deyip geçmeyin

Anneme perakendeci olduğumu söylemeyin o beni halen mutlu bir insan sanıyor…

Menşede takıldık

İzmir’de deniz göründü

Böyle kapanmaz

Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın

]]>
https://www.muhasebenews.com/kripto-paralar-hobi-mi-yoksa-gercekten-para-mi/feed/ 0
Sıkça sorulmayan sorular https://www.muhasebenews.com/sikca-sorulmayan-sorular/ https://www.muhasebenews.com/sikca-sorulmayan-sorular/#respond Fri, 30 Apr 2021 01:00:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=108495

Dr. Hakan ÇINAR
Akademisyen
hakan.cinar@mentorgumruk.com.tr


Kendisini soru bombardımanına tutmanın çok da adil olmayacağını düşünsem de, yakından tanıdığım bir isim olduğu için Sayın Bakan Mehmet Muş’un tecrübelerinin her bir başlık için yeterli olduğunu biliyorum ve kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum. Öte yandan biz dış ticaretin her noktasında olan Dışyönder üyelerince oluşturduğumuz küçük bir anket ile dış ticaretin bugünü ve geleceğine dair oluşturduğumuz soru setimizden birkaçını da bu yazımla Bakan’ımıza yönelteyim istedim. Sahanın ve piyasanın nabzını tutarak dış ticarete yön vermek misyonumuza da eminim pek uygun olacaktır.

Bunlardan bazılarını seçtim içlerinden ve aşağıda sıralamaya çalıştım. Aslında böylece belki de dış ticaret erbaplarının sorunlarının da kısa bir özeti olmuş olacak. Ancak bilinmeli ki bu sadece çok küçük bir kısmı; geride cevap bekleyen pek çok sorumuz, sorunumuz ve önerimiz de yer almakta.

Öncelikle Bakan Mehmet Muş’un ilk demecinde Türkiye’nin ihracatının arttırılmasının önemine vurgu yapmış olması ve tek amacımız 84 milyonun refah seviyesini yükseltmek mesajı elbette sevindirici. Birkaç ay önce yine Dışyönder olarak hazırlamış olduğumuz 55 maddelik öneri dosyamızı bir ziyaretimiz esnasında Bakan Muş’a da bizzat takdim etmiştik. Bu da aslında kendisinin konulara aşina olduğu anlamına geliyor. Ha bu arada Sayın Bakanın benden eleştiri duymaya alışkın olduğunu da belirtmeliyim.

Sorularımızın ilki, mevcutta devam eden ve hammaddelerin üzerine de önemli yük bindiren ek vergiler konusu. Piyasadaki hammadde sıkıntısının devam etmesi ve aşırı fiyatlanma konusunda yeni dönemde ne olacağı sorusu iş dünyasında merak konusu. Bir yandan fiyatlar zaten yüksek iken diğer yandan vergilerin de getirdiği yük üretimi ve elbette ihracatı zora sokmakta. Öyle sanıldığı gibi herkes de Dahilde İşleme Belgesi kullanmıyor ülkede. 20 Nisan tarihli Resmi Gazete ile bazı ürünlerin ilave gümrük vergilerinde indirime gidilmiş olması elbette sevindirici, ancak bunun yeterli olmadığı ve olmayacağı kesin. Yine buna bağlı olarak, geçmişteki ilave gümrük vergileri için Haziran başına kadar menşe belgesi getirilmesi gerekiyor. Ancak geçmişe yönelik bazı ülkelerden bunun temin edilmesi imkansız. Geçmişe bir sünger çekilmesi buradaki beklentiyi oluşturuyor.

Bir diğer soru, güncel kripto paralara dair. Kripto paralarla veya varlıklarla ödeme yapılabilse, ticaret hacminin gelişmesine katkı sağlanır mıydı ve bu konuda bir düzenleme düşünülecek mi? Ticarete vizyon katmak için güzel bir nokta ve konunun üzerine regülasyonları da düzenleyerek cesaret ile gidilmesini bekliyor ve umuyoruz. Diğer sorularımızı da maddeler halinde sıralayayım.

– İhracat işlemlerinde ki liman ve lojistik maliyetleri düşürmek için ne gibi tedbirler alınabilir?

– Mevcut tercüme Gümrük Kanunu yerine, milli Gümrük Kanunu tasarısı tartışılabilir mi?

– Pandemi dönemi ile Dahilde İşleme İzin belgelerinde süre uzatımları konu olabilir mi?

– Serbest dolaşıma giriş işlemlerinde uygulanan KKDF’nin kaldırılması veya belli bir süre askıya alınması halinde ülke ekonomimize olası etkileri üzerinde Sayın Bakanımız nasıl bir düşünceye sahiptir.

– Bölge müdürlüğüne itiraz edilmesinden sonra, reddedilen işlemlerde, direkt mahkeme yerine, avukatlarda olduğu gibi arabuluculuk gibi bir müesseseyi ihdas etmeyi düşünülür mü?

– Dijital dünyada uzlaşmalar da e-uzlaşmaya çevrilemez mi? Mahkemeler bile artık bu şekilde hareket edebiliyorlar.

– Gümrük Kanunu 235/5 ve asıl sorumlulara getirilen ağır yük ve iştirak konusunun ele alınması düşünülebilir mi?

– YYS sahibi özellikle ihracat yapanlara baremde koyarak 50-100 milyon üzeri gibi firmaların zaman zaman düştükleri 234 madde ki cezaların Genel Yönetim kapsamındaki kamu idarelerine uygulanan 234/ 4 deki gibi 241/1 usulsüzlük cezası uygulanması yönünde çalışma yapılması ve kanun da değişiklik yapılabilmesi konusu hakkında nasıl bir düşünce olabilir?

Eminim bazı okurlarımız için bu sorular biraz teknik gelmiştir, ancak emin olun başta da söylediğim gibi hepsi sahada yer alan; ithalat müdürleri, ihracat müdürleri, gümrük müşavirleri, lojistikçiler hatta İhracatçı Birliği başkanlığı yapmış kişilerden gelmekte. Bir soru da benden gelsin, daha doğrusu hatırlatma. E-ihracat artık önlenemez bir yükselişte ki, bu ülkemiz açısından sevindirici. Ancak buradaki uygulamaların ve mevzuatların çok hızlı bir şekilde günümüze adapte edilmesi ve çok daha pratik uygulamalara bir an önce yönelmemiz gerekiyor. Yani tren kaçmadan, bu konudaki aksiyon planlarını merak ediyorum doğrusu. E-Ticaret Bakanlığı’nı kuran ilk ülke olmayı da önermiştim beni takip edenler bilir. Konunun önemini bir kez daha vurgulamamızın yararlı olacağını düşündüm.

Bunlar ülke dış ticaretimizin ve ihracatımızın geleceği için sorulması gereken sorulardan sadece birkaçı. Sayın Bakan’ın bu kapsamda ticaretin kolaylaştırılması ile ilgili oluşturulan komitenin çalışmalarını da gözden geçireceğini umuyorum. Zira bu kavramın sözde değil uygulamada yansımalarını bekler durumdayız. Örneğin fikrimize başvurulsa idi, yurtdışı lojistik merkezler konusunda çok daha sağlıklı adımlar atılması konusunda katkı sağlayabilirdik. Tabi hiçbir şey için de geç değil.

Sık sorulan soruları sormak kolay, marifet sık sorulamayan soruları yöneltmekte dedim, öyle de yaptım. Şimdi sorularımıza cevap bekleme zamanı.


Kaynak: İşbu içerik, Sayın Dr. Hakan ÇINAR’ın özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Üretimi sevsek mi?

Dış ticaretin yönü

Globalizmden glokalizme

Suez

Yurtdışı Lojistik Merkezler

Ayşe teyze e-ihracata da başladı

İhracatçının çilesi bitmez

Tedarik edebilsek satacağız

Hangi ambargo daha iyi?

Hoş bulduk Avrupa Birliği

Kime gelişmiş ülke denir?

Aynı yollardan gidip farklı sonuçlar beklenir mi?

Aldık mı mesajı?

Harika bir yılı geride bırakırken…

Esnaf deyip geçmeyin

Anneme perakendeci olduğumu söylemeyin o beni halen mutlu bir insan sanıyor…

Menşede takıldık

İzmir’de deniz göründü

Böyle kapanmaz

Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın

]]>
https://www.muhasebenews.com/sikca-sorulmayan-sorular/feed/ 0
Merkez Bankası’nın kripto düzenlemesi: Yassak hemşerim! https://www.muhasebenews.com/merkez-bankasinin-kripto-duzenlemesi-yassak-hemserim/ https://www.muhasebenews.com/merkez-bankasinin-kripto-duzenlemesi-yassak-hemserim/#respond Mon, 19 Apr 2021 00:00:16 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=107915

Dr. Numan Emre ERGİN
Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı
n.emre.ergin@hotmail.com


Merkez Bankası, 16 Nisan 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” (Yönetmelik) ile kripto ekosisteminde şok etkisi yaratan bir düzenlemeye imza attı. “Bir gece ansızın” hayatımıza giren bu düzenlemenin yayımlanmasıyla birlikte tabiri caizse Kripto Çarşısı karıştı. Sektördeki bazı aktörlerin açıklamalarından TCMB’nin bir süredir kripto dünyasını anlamak için kendilerinden bilgi aldığını, ancak bu Yönetmelik hazırlanırken kendilerinin görüşünün alınmadığını anlıyoruz. Türkiye’de son zamanlarda blok zincir, fintech bağlamında ciddi girişimler ortaya çıkmakta ve yurt dışından da ciddi yatırımlar almaktadır. Birazdan detaylarını açıklayacağım bu türden yasaklayıcı düzenlemelerin Türkiye’deki girişimcilere, yabancı yatırımcılara ve uluslararası piyasalara olumsuz mesaj verdiğini ve teknoloji yatırımlarını olumsuz etkileyeceğini düşünüyorum. Yönetmelik sonrasında, diğer ülkelerin de benzer yasaklayıcı düzenlemeler yapacağı endişesiyle uluslararası piyasalarda Bitcoin fiyatının %3 civarında düştüğünü de not etmek gerekir. Zamanlama olarak tesadüf mü bilmiyorum ama bu Yönetmeliğin yayımlanmasından iki gün sonra ABD Hazine Bakanlığı’nın bazı finansal kuruluşlara kripto para kullanarak para akladıkları gerekçesiyle ceza uygulayacağına dair söylentilerin ortaya çıkması nedeniyle kripto paralarda çok sert düşüşler yaşandı ve 24 saatte kripto paradan likiditeye 10 milyar Dolarlık geçiş oldu.

Yapılan düzenlemenin detaylarına geçmeden bazı tespit ve hatırlatmaları yapmak gerekiyor. 2008 yılında yayımlanan bir makaleyle ilk örneği olan Bitcoin ile hayatımıza giren kripto paralar (Bu varlıklar için para (crypto currency) ifadesi kullanılsa da bunların para olduklarına dair genel bir kabul bulunmamaktadır.) temelde aracıları ortadan kaldırmayı hedefleyen bir çeşit ödeme aracı olarak tasarlanmıştı; lakin zaman içerisinde farklı yönde evirildi. Ancak yakın zamanda Tesla, Starbucks gibi bazı şirketler kripto para cinsinden ödeme kabul edecekleri yönünde açıklamalar yapmaya başladı. Bu durum, kripto paraların yakın gelecekte ödeme aracı olarak kullanılmaya başlanacağının da güçlü sinyali olabilir.

Devletlerin büyük bir kısmı uzun süre kripto paralar konusunda sessiz kalmıştır. Çin gibi örnekler yasaklama yolunu seçerken; Malta, İsviçre gibi ülkeler kripto paraları regüle edip teşvik etti. Türkiye ise Merkez Bankasının yayımladığı yönetmeliğe kadar bir yasal veya idari düzenleme yapmamış; BDDK, SPK, Finansal İstikrar Komitesi, hatta Diyanet İşleri Başkanlığı1 gibi çeşitli kamu kurumları kripto paralar hakkında menfi açıklamalarda bulunmuştu. Genel olarak, bugüne kadar kamu otoritelerimizin kripto paralara yaklaşımının olumlu olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Bu olumsuz tavrın arkasında, kripto paraların yasa dışı faaliyetlerin finansmanında ve yasa dışı gelirlerin (kara para) aklanmasında kullanıldığına dair şüphe/inanış, Çiftlikbank gibi kötü tecrübelerin yaşanmış olması, kripto paraların tanım gereği bir merkezinin (yaratıcısının) olmaması nedeniyle Devletin kontrolü dışında olması gibi sebeplerin yattığını söyleyebiliriz.

Diğer taraftan, kamu kurumlarının menfi yaklaşımlarına rağmen Türkiye, dünyada kripto para işlemlerinin en fazla olduğu ülkelerden birisidir. Aşağıdaki grafikten görüleceği üzere, 2020 yılında Türkler dünyada kripto piyasalarda en fazla işlem yapılan dördüncü millet konumundadır. Bu işlem hacminin (iştahının) ekonomik ve sosyolojik nedenlerinin başlı başına bir araştırma konusu olduğunu düşünüyorum.


Türkiye’deki kripto paralara olan bu ilgi kamu kurumlarını harekete geçirmiş gözükmektedir. Nitekim bir süre önce Maliye’nin (MASAK’ın) Türkiye’de faaliyette bulunan kripto para alım satımına aracılık eden platformlardan (kripto borsaları) müşterileri hakkında bilgi istediği basına yansıdı ve Bakanlık bu konuda açıklama yapmak durumunda kaldı.2 Çok kısa bir süre sonra, bu kripto para platformlarından bir tanesinin müşterilerinden birinin hesabına ihtiyati tedbir kararı uygulanarak hesabın bloke edildiğine dair duyuru kamuoyuna yansıdı. Bu haberden kısa bir süre sonra ise Merkez Bankasının Yönetmeliği yayımlandı. Böylece kendisi küçük, ama etkisi büyük olan bu Yönetmelikle Merkez Bankası Pandora’nın kutusunu açmış oldu.

Gelelim Yönetmeliği’nin detaylarına: Yönetmelik “ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmamasına ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi” amacıyla çıkarılmış.

Öncelikle sonda söyleyeceğimi başta belirteyim. Bu Yönetmelik, kripto paranın alım satımını, kişiler arasında transferini yasaklamıyor. Nitekim Yönetmelik’in yetki maddesine baktığımızda, dayanağının 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 4/3.I.f ve 4/4. maddeleri ile 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun 12/3 ve 18/6. maddelerinin olduğu görülmektedir. Söz konusu maddeler, daha ziyade ödeme sistemleri/hizmetleri ile ödeme ve elektronik para kuruluşlarına yönelik yetkiler içermektedir. Bu nedenle, bütün kripto para işlemlerinin veya kripto borsalarının yasaklanması gibi bir durum söz konusu değildir.

Yönetmelik kripto varlığı, “dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlık” olarak tanımlamıştır. Tanımdan görüleceği üzere Yönetmelik aslında kripto varlıkların ne olmadığını belirterek bir tanım yapmaya çalışmış ve bunları bir “gayri maddi varlık” olarak tanımlamıştır. Bu tanımda yaygın kullanım olan “kripto para” ifadesinden bilinçli olarak uzak durulduğu ve “varlık” nitelendirmesinin kullanıldığı görülmektedir. Yönetmelikte yapılan bu tanımın uluslararası kuruluşların tanımlarıyla uyumlu olduğunu söyleyebiliriz. Mali Eylem Görev Gücü (FATF) kripto paralar için dijital varlık (virtual asset), Avrupa Birliği kurumları ise kripto varlık (crypto asset) terimlerini kullanmaktadır. Diğer taraftan, kripto varlığın menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olmadığına ilişkin tespit yetkisinin TCMB’ye değil SPK’ya ait olduğunu düşünüyorum. Ben de 2017 yılında yazdığım bir makalede kripto paraları “nevi şahsına münhasır dijital bir eşya veya yatırım aracı” olarak tanımlamış ve vergi mevzuatımız karşısındaki durumunu değerlendirmiştim.3

Yönetmelikte “kripto varlık” tanımın yapıldığı madde “Bu Yönetmelik uygulamasında…” ifadesiyle başlamaktadır. Yani bu tanım söz konusu Yönetmeliğin uygulanmasında geçerlidir. Lakin bu tanımın bir kamu otoritesince yapılmış ilk tanım olması hasebiyle artık bütün bir mevzuatta referans alınacağı da muhakkaktır. Bugüne kadar kripto varlıkların bir tanımının veya nitelendirmesinin yapılmamış olması en önemli eleştirilerden biriydi. Her ne kadar kripto paralar Maliye ve yargı makamlarınca bir malvarlığı unsuru olarak kabul edilse de bunların ne olduğu konusunda bir belirleme yapılmamıştı. Bu nedenle, Yönetmelikte kripto varlık için bir tanım yapılmış olması başlı başına önemlidir.

Yönetmelik kripto varlıklara ilişkin tanımı yaptıktan sonra yasak getiren düzenlemelere geçmekte ve “kripto varlıkların, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılamayacağını, ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamayacağını” söylemektedir. Bu ifadeler, kripto varlıkların her türlü ödemelerde kullanılmasının yasaklandığı sonucunu çıkarmaya müsait olsa da, Yönetmeliği bir bütün halinde ve dayanağı olan Kanun maddeleriyle birlikte değerlendirmek gerekmektedir. Yönetmelik, kripto varlıkların para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer bir sermaye piyasası aracı olmadığını açıkça belirtmektedir. Bu durumda, madem kripto varlıklar para veya ödeme aracı değil, o zaman Merkez Bankası bunların neden ödeme aracı olarak kullanılmayacağını söylemekte ve hangi yetkiyle yasaklamaktadır sorusu akla gelmektedir. Zira, Yönetmelikte kripto varlıklar ödeme aracı olarak tanımlanmadığına göre, bir mal teslimi veya hizmet ifası karşılığında bedelin kripto varlıkla ödenmesi halinde ortada parayla ödeme değil, “takas” söz konusu olacaktır. Bu nedenle, Yönetmelikteki düzenlemeleri sadece ödeme hizmeti sağlayıcılarına münhasır olarak yorumlamak şarttır. Çünkü TCMB’ye yetki veren kanun maddeleri bu kuruluşların faaliyet alanlarıyla ilgilidir. Özetle, Merkez Bankası, “kriptolar ödeme aracı değildir, o zaman yetki alanımdaki kuruluşlar bunları ödeme aracı olarak kullanmayacak!” demektedir. Aksi yorum, Yönetmeliğin Borçlar Kanunu’nda düzenlenen sözleşme özgürlüğüne aykırılığı ve Anayasa ile güvence altına alınan teşebbüs hürriyetinin ihlali sonucunu doğuracaktır. Kripto varlıkların ödemelerde takas unsuru olarak kullanılmasının yasaklanması yönünde bir düzenleme ancak “kanun” ile yapılabilir.

Yönetmeliğin 4. maddesinde bu durum biraz daha açıklığa kavuşmaktadır. Söz konusu madde uyarınca, ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz. Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemez. Bu yasaklar 30 Nisan 2021 tarihinden itibaren geçerli olacaktır. Yasaklamaya (düzenlemeye) uymayanlara 6493 sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca idari para cezası verilebilecektir.

Söz konusu maddenin iki muhatabı bulunmaktadır. İlki, ödeme hizmeti sağlayıcılarıdır. 6493 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca ödeme hizmeti sağlayıcıları, 5411 sayılı Kanun kapsamındaki bankalar, elektronik para kuruluşların, ödeme kuruluşları ve Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi’dir. Bu sayılanlar kripto varlıklara dayalı ödeme hizmeti sunmayacaklar ve elektronik para ihracı yapamayacaklardır. Bankaların da bu kapsamda olması önemlidir, lakin bu yasak bankalar aracılığıyla kripto varlık platformlarına para transferini ve bankaların kripto varlık platformu oluşturmalarını kapsamamaktadır.

Yasağın ikinci kısmı ise yine 6493 sayılı Kanun’da tanımlanan ödeme ve elektronik para kuruluşlarına ilişkindir. Bu kuruluşlar, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık yapamayacaklardır. Özetle, bu kuruluşlar 30 Nisan 2021 sonrası kripto ekosisteminin tamamen dışına itilmişlerdir.

Merkez Bankası, Yönetmeliğe ilişkin basın duyurusunda4 , düzenlemenin motivasyonuna ilişkin olarak şu açıklamayı yapmıştır. “Kripto varlıklar herhangi bir düzenleme ve denetim mekanizmasına tabi olmaması, merkezi bir muhatabın bulunmaması, piyasa değerlerinin aşırı oynaklık göstermesi, anonim yapıları nedeniyle yasadışı faaliyetlerde kullanılabilmesi, cüzdanların çalınabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi ile işlemlerin geri dönülemez nitelikte olması gibi nedenlerle ilgili taraflar açısından önemli riskler barındırmaktadır. Son dönemde, söz konusu varlıkların ödemeler alanında kulanılmasına ilişkin çeşitli girişimlerin oluşmaya başladığı gözlenmiştir. Bu varlıkların ödemelerde kullanılmasının, yukarıda bahsedilen sebeplerle işlemin tarafları açısından telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaratma ihtimali bulunduğu ve bu alanda mevcutta kullanılan yöntem ve araçlara karşı güven zaafiyeti meydana getirebilecek unsurlar içerdiği değerlendirilmektedir.” Merkez Bankası özetle “Kızım sana güveniyorum ama etraf kötü, sen de safsın kandırırlar, dışarı çıkmak yasak” modundaki baba edasıyla, “kontrol edemiyorsam yasaklarım” diyor. Yönetmeliğin gerekçesi olarak yapılan bu açıklama daha fazla yasaklayıcı düzenlemelerin geleceğinin de habercisi gibidir.

Bu yasak sonrasında, kripto varlık platformlarına akacak fonlar sadece bankalar üzerinden olacaktır. Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto ekosisteminden neden tamamen dışlandığını ben tam olarak anlayamadım. Merkez Bankası para arzını denetlemek ve kontrol altında tutmak için bu düzenlemeyi yapmışsa ödeme kuruluşlarını tamamen kapatması gerekir.

Ödeme kuruluşlarındaki hesap hareketlerin kontrol ve denetlenmesinde zaafiyet olduğu gerekçesiyle de bu düzenleme yapılmış olamaz. Acaba, ödeme kuruluşları sistem dışına itilip başkalarına alan mı açılıyor? Son dönemlerde ciddi anlamda büyüme sağlayan fintechlerin kripto ekosistemindeki ivmenin etkisiyle daha da palazlanmalarının önüne mi geçilmek isteniyor? Buna benzer menfi düzenlemeler, bugüne kadar bu alanda yatırım yapan şirketlerin yatırımlarının çöpe gitmesi, başta fintech, DeFi (Decentralised Finance) gibi yeni alanlardaki girişim teşviklerinin kırılması ve yurt dışına çıkması, kripto varlık yatırımlarının yurt dışına kaydırılması gibi sonuçlara yol açacaktır.

Konunun vergisel boyutu da bulunmaktadır. Bugüne kadar kripto varlıkların net bir tanımının yapılmamış olması, vergilendirilme açısından en önemli engel olarak gösterilmekteydi. Kripto varlıklardan elde edilen kazançların ve yapılan işlemlerin vergilendirilmesi konusunda çeşitli görüşler bulunmaktaydı. Yönetmelikle yapılan kripto varlık tanımı sonrasında bu tartışmaların alevleneceğini söyleyebiliriz.

Diğer taraftan, kripto varlık tanımının idari bir düzenleme ile değil, bir “kanun” ile yapılması daha doğru olurdu. Her ne kadar Yönetmelikteki kripto varlık tanımının bu Yönetmelik uygulamasında kullanılacağı söylense de, bu tanımdan yola çıkarak Maliye’nin vergilendirme yönünde adım atması sürpriz olmayacaktır. Bu durumda, bir idari işlem olan Yönetmelikle yapılan bir tanımdan yola çıkılarak vergilendirme yapılmasının vergilendirmede kanunilik ilkesine aykırı olduğu iddiaları haklı olarak gündeme gelecektir.

Bu şerhi düştükten sonra, kripto paraların gayri maddi bir varlık olarak tanımlanması sonrasında, Maliye kripto varlıkların alım satımından elde edilen kazançlar üzerinden gelir vergisi, bu varlıkların tesliminde KDV hesaplanması yönünde adımlar atabilir. Hele ki, bu tanımlamanın kurucu (ihdasi) değil, açıklayıcı (ihbari) olduğu şeklinde bir yorum yaparsa, geçmişe dönük bir vergilendirmenin de kapısı açılmış olur. Bu durumda ise idari işlemin geçmişe yürütüldüğü, hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlal edildiği eleştirileri gündeme gelecektir. Gelişmeler nasıl olacak hep birlikte takip edeceğiz.

Kripto varlıkların regülasyonu sadece tek bir kamu otoritesinin düzenlemesine bırakılamayacak kadar önemli bir konudur. TCMB, BDDK, SPK, Maliye’nin bir araya gelerek sektördeki önemli paydaşların görüşleri de alınarak çerçeve bir kanun çıkarılması gerekmektedir. Eğer yatırımcıların korunması ve kripto ekosistemin gelişmesi amaçlanıyorsa, öncelikle kripto borsalarına (platformlarına) ilişkin regülasyon yapılması, bu kuruluşların faaliyetlerinin düzenlenmesi ve denetlenmesi gerekmektedir. Yapılacak düzenlemeler yasaklayıcı değil, yol gösterici olmalıdır.

Sözün özü: “All money is a matter of belief”. Adam Smith
(Bir şeyin para olup olmadığı inanma (genel kabul) meselesidir.)

1) https://www.bddk.org.tr/ContentBddk/dokuman/duyuru_0512_01.pdf
https://www.tspb.org.tr/wp-content/uploads/2017/12/Genel-Mektup-785-Sanal-Paralara-Dayal%C4%B1-%C4%B0%C5%9Flemler-hk..pdf
https://spk.gov.tr/Bulten/Goster?year=2018&no=42
https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/finansal-istikrar-komitesinden-bitcoin-uyarisi/1028439
https://kurul.diyanet.gov.tr/Karar-Mutalaa-Cevap/38212/dijital-kripto-paralarin-kullaniminin-dini-hukmu-nedir-

2) https://www.hmb.gov.tr/haberler/basin-aciklamasi-6

3) https://www.dunya.com/kose-yazisi/bitcoinin-vergilendirilmesi/395306

4) https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/connect/TR/TCMB+TR/Main+Menu/Duyurular/Basin/2021/DUY2021-17


Kaynak: Dr. Numan Emre ERGİN, Avukat, YMM, E. Hesap Uzmanı. İçerik, Sayın Numan Emre ERGİN’in Dunya.com’daki Perspektif isimi köşesinden Yazarın ve Dunya.com’un sahibi olan şirketin özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara ve Dunya.com’a aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Avukatların KDV ile imtihanı (12.04.2021)

Maliye ölümü gösterdi, sıtmaya razı etti (05.04.2021)

Finansman gider kısıtlamasında detaylar netleşiyor, ama…(01.04.2021)

Hukuk ve ekonomi reformu paketlerinde vergi (22.03.2021)

Beyaz yakalılar: Gelir vergisi beyannamesini unutmayın! (15.03.2021)

Kar Dağıtmama Stopajı (08.03.2021)

Tevkif edin şu KaDeVe’yi! (01.03.2021)

İzaha davete özel esaslara alma yetkisi (23.02.2021)

Sosyal medya fenomenlerinin ve Youtuberların vergilendirilmesi (15.02.2021)

İnşaat sektörüne ve yabancı kaynak kullananlara vergi sürprizi (08.02.2021)

İletişime bindirim, kentsel dönüşüme indirim (01.02.2021)

Sorularla Değerli Konut Vergisi (28.01.2021)

Matrah artırımı taksitleri ödenmezse vergi dokunulmazlığı kalkar mı? (12.01.2021)

Sermaye kaybı ve borca batıklığa ilişkin yeni düzenlemeler (04.01.2021)

Pandemi, gelir dağılımındaki bozulma ve dayanışma vergisi (28.12.2020)

Asgari ücretin vergiden istisna edilmesi çözüm mü? (21.12.2020)

Hukukçular hukuk reformuna inanıyor mu? (15.12.2020)

Vergide uzlaşma müessesi ve yapılandırmadaki uzlaşma haksızlığı (10.12.2020)

İştirak tasfiye zararının vergisel sonuçları nedir? (7.12.2020)

Tasfiye payı nedir? Nasıl vergilendirilir? (30.11.2020)

Devlet mükellefe faiz öder mi? (23.11.2020)

10 soruda 7256 Sayılı Kanun kapsamında yapılandırma (18.11.2020)

Fabrika ayarlarına dönüş: Ekonomik ve hukuki reform, acı reçete (16.11.2020)

Sosyal medya şirketlerine kesilen cezalar ve vergi (09.11.2020)

Hisse geri alımlarının vergilendirilmesine ilişkin tartışmalar ve önerimiz (07.11.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (2) (27.10.2020)

Şirketin kendi hisselerini geri satın alması kâr dağıtımı mıdır? (1) (26.10.2020)

Torba yasa Meclis’te, yapılandırma nerede? (19.10.2020)

Yatırımcının yeni kamburu: Ek mali yükümlülük (12.10.2020)

Taşınmaz kirası mı, işletme hakkı kirası mı? (6.10.2020)

Zaman aşımına uğrayan kâr paylarının vergilendirilmesinde mükerrerlik var mı? (28.09.2020)

Online reklam hizmetlerinde stopaj bilmecesi (22.09.2020)

Hukuk belirsizlik kaldırmaz (16.09.2020)

Maliye, yurt dışında parası olanların peşinde, ya gurbetçiler? (14.09.2020)

Vergiye uyumlu mükellefler cezalandırılıyor mu? (07.09.2020)

Binek otomobilde ÖTV artışı, özel okul ücretlerinde KDV indirimi (02.09.2020)

Transfer fiyatlandırması raporlamasında yeni dönem (31.08.2020)

KDV ve iş yeri kira stopaj oranı indiriminde son durum (27.08.2020)

İkinci el motorlu taşıt satışında yeni dönem (24.08.2020)

Maliyeden bayram hediyesi: KDV ve stopaj indirimi, ama kime? (21.08.2020)

Ar-Ge teşviğinde vergi indirimi kısıtlanıyor mu (17.08.2020)

Spor kulüplerinin yeni sporcu sözleşmelerindeki vergisel riski  (10.08.2020)

Uçtu uçtu altın uçtu! Ya vergisi? (07.08.2020)

Anayasa Mahkemesi’nin VTR kararı (30.7.2020)

Erken seçim, aday tartışmaları ve cumhurbaşkanı seçimindeki Anayasal boşluk
(27.7.2020)

Yurt dışındaki taşınmaz ve iştirak satışları vergiden istisna mı? (25.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 3 (22.7.2020)

Gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası – 2 (17.7.2020)

Mali yapıyı güçlendirmede vergisel bir teşvik: gayrimenkul ve iştirak satış kazancı istisnası (16.7.2020)

Sezonluk ev kiralayanlar: Vergi sürpriziyle karşılaşmayın! (13.7.2020)

Pandemi, maliye politikası ve vergi barışı

Şirket kuruluşunda sicilde imza zorunluluğu değiştirilmelidir.

Köprüden önce son çıkış: Varlık Barışı

Kamu özel iş birliğine şeffaf bir alternatif: Altyapı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı

Gayrimenkul yatırımında avantajlı bir yöntem: Gayrimenkul Yatırım Fonu

Gayrimenkulde rant vergisi

Gayrimenkul piyasası hareketleniyor ama vergiye dikkat!

KVKK kararlarının yargı denetimi

Kişisel verilerin korunması ve ateş ölçümü

İnternetten otomobil satanların dikkatine

Makam aracı sadece özel sektörde mi ücrettir?

Makam aracı ücret midir?

Şirket araçlarına vergi ayarı

ABD’nin dijital hizmet vergisi misillemesi ve Türkiye

Sanat ve icat vergisi

Altın: Elma dersem çık, armut dersem çıkma!

]]>
https://www.muhasebenews.com/merkez-bankasinin-kripto-duzenlemesi-yassak-hemserim/feed/ 0