Korunması – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Mon, 05 Aug 2024 12:22:21 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Hayvan gen haklarının korunması, araştırılması, tespiti, ıslahı geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlanması faaliyeti için kurumlar vergisi istisnası var mıdır? https://www.muhasebenews.com/hayvan-gen-haklarinin-korunmasi-arastirilmasi-tespiti-islahi-gelistirilmesi-yayginlastirilmasi-ve-pazarlanmasi-faaliyeti-icin-kurumlar-vergisi-istisnasi-var-midir/ https://www.muhasebenews.com/hayvan-gen-haklarinin-korunmasi-arastirilmasi-tespiti-islahi-gelistirilmesi-yayginlastirilmasi-ve-pazarlanmasi-faaliyeti-icin-kurumlar-vergisi-istisnasi-var-midir/#respond Tue, 23 Jul 2024 08:59:09 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=152873

.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

Samsun Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü

 

Sayı

:

26.06.2024

Konu

:

Kurumlar Vergisi Muafiyeti Hk

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; hayvan gen haklarının korunması, araştırılması, tespiti, ıslahı geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlanması konularında faaliyette bulunan Birliğinizin, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi kapsamında kurumlar vergisinden muaf olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında; kooperatifler kurumlar vergisi mükellefleri arasında sayılmış, anılan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde ise tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan kooperatiflerin kurumlar vergisinden muaf olduğu (Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler “ortak dışı” işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.) hükümlerine yer verilmiştir.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “4.13.1. Muafiyet şartları “ başlıklı bölümünde,

Kooperatiflerin kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde;

  • ·      Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmamasına,
  • ·      Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine,
  • ·      Yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına,
  • Sadece ortaklarla iş görülmesine

dair hükümlerin bulunması ve bu kayıt ve şartlara da fiilen uyulması gerekmektedir.

Bu şartlara ana sözleşmelerinde yer vermeyen ya da yer vermekle beraber bu şartlara fiiliyatta uymayan kooperatifler, muafiyet hükümlerinden yararlanamayacaktır.

açıklamaları yer almaktadır.

Öte yandan, 13/6/2010 tarihli ve 27610 sayılı resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanuna ilişkin 6589 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda Ve Yem Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişiklikle, 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununa 10 uncu maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 10/A maddesinin 1 inci bendinde hayvan gen kaynaklarının korunması, araştırılması, tespiti, ıslahı, geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve pazarlanması konularında faaliyet göstermek amacıyla gerçek veya tüzel kişi yetiştiriciler tarafından, tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi ıslah amaçlı yetiştirici birliği kurulabileceği, 10/D maddesinin 3 üncü bendinde ise birliğin 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatiflere sağlanan her türlü vergi ve harç muafiyetinden aynı koşullarla yararlanacağı hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, 5996 sayılı Kanun kapsamında kurulan birlikler, tüzel kişiliğe sahip olan özel hukuk hükümlerine tabi kooperatif nitelikli birliklerdir.

Diğer taraftan, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Birlik ana sözleşmenizin tetkikinden; söz konusu sözleşme hükümlerinde kurumlar vergisi kanunda yer alan kooperatif muafiyet şartlarından “Yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesine ve Yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına” ilişkin hükümlerin bulunduğu ancak diğer muafiyet şartlarına ilişkin hükümlerin bulunmadığı, bununla birlikte 10/4/2024 tarihli Birlik toplantısı karar metninde; Birliğin 1163 sayılı Kooperatif Kanuna tabi olduğu, Kurumlar Vergisi Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yer alan muafiyet şatlarına uyulduğunun oy birliği ile kabul edildiği anlaşılmıştır.

Bununla birlikte, Samsun Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün tarafınıza hitaben hazırlanan bila tarih ve 14502536 sayılı yazılarında; Birlik ana sözleşmenizin tip ana sözleşme olarak düzenlendiği, ana sözleşmede yapılacak değişikliklerin Bakanlığın onayına tabi olduğu, sözleşmenin 58 inci ve 63 üncü maddelerinde yönetim kurulu üyelerine kazanç üzerinden pay verilmeyeceği ve yedek akçelerin üyelere dağıtılamayacağına yönelik hükümler bulunduğundan bahisle söz konusu Birlik için hazırlanan tip ana sözleşmelerin 5520 Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen şartlara uygun olarak tanzim edildiği ve bu kapsamda diğer şartların sağlanması halinde kurumlar vergisi muafiyetinden faydalanılabileceği şeklinde görüş verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre; 5996 sayılı Kanun kapsamında kurulan Birliğinize ait ana sözleşmenin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanıp madde hükümlerinin de adı geçen Bakanlık onayıyla değişeceği dikkate alındığında, vergi mevzuatının uygulanması açısından kooperatif olarak kabul edilen Birliğinizin tip ana sözleşmesinde yer almayan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde belirtilen, diğer muafiyet hükümlerine de fiiliyatta uyulması kaydıyla, söz konusu kurumlar vergisi muafiyetinden yararlanılması  mümkün bulunmaktadır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/hayvan-gen-haklarinin-korunmasi-arastirilmasi-tespiti-islahi-gelistirilmesi-yayginlastirilmasi-ve-pazarlanmasi-faaliyeti-icin-kurumlar-vergisi-istisnasi-var-midir/feed/ 0
Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığında yapılan restorasyonda çalışan işçilerin vergilendirilmesi hk. https://www.muhasebenews.com/korunmasi-gerekli-tasinmaz-kultur-varliginda-yapilan-restorasyonda-calisan-iscilerin-vergilendirilmesi-hk/ https://www.muhasebenews.com/korunmasi-gerekli-tasinmaz-kultur-varliginda-yapilan-restorasyonda-calisan-iscilerin-vergilendirilmesi-hk/#respond Sat, 05 Mar 2022 11:15:00 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=123653 Sayı : 35831311-010.01-18995

Tarih: 02/11/2021

T.C. 

KARABÜK VALİLİĞİ

Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı:35831311-010.01-1899502.11.2021
Konu: Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığında yapılan restorasyonda çalışan işçilerin vergilendirilmesi
İlgi:12/10/2020 tarihli özelge taep formunuz.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, sahibi olduğunuz Kastamonu İli Safranbolu İlçesi, … ada … parselde kayıtlı korunması gerekli kültür varlığı tescilli, mesken amaçlı kullanılan taşınmazın restorasyonunda çalıştırılan işçilerin ücretlerinin 2863 sayılı Kanun kapsamında gelir vergisinden muaf olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Diğer Ücretler” başlıklı 64 üncü maddesinde; “Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25’idir.

1.Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar;

2.Özel hizmetlerde çalışan şoförler;

3.Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri;

4.Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar;

5.Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması sebebiyle, Danıştayın müsbet mütalaasıyla, Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar.

Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez.”  hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun “İstisnalar ve Muafiyetler” başlıklı 21 inci maddesinde;

“…

Tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parseller her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Ancak, büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan ve yukarıda nitelikleri belirtilen taşınmazlardan basit usulde vergilendirilenlerin dışında ticari faaliyetlerde kullanılanlar hakkında emlak vergisinin yarısı ve çevre temizlik vergisinin tamamına ilişkin bu muafiyet hükmü uygulanmaz.

Kültür varlıklarının korunması maksadıyla tespit, proje, bakım, onarım, restorasyon ve kazı ile müzelerin güvenliği için kullanılmak şartıyla, Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milli Savunma Bakanlığı, Bakanlıkça ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce dışardan getirilecek her türlü araç, gereç, makine, teknik malzeme ve kimyevi maddeler ile altın ve gümüş varak, her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.

Koruma bölge kurulları kararına uygun olarak bu taşınmaz kültür varlıklarında yapılan onarım ve inşaat işleri Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınacak vergi, harç ve harcamalara katılma paylarından müstesnadır” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, 2863 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan istisna, restorasyonda çalışan işçilerin ücretlerini kapsamadığından, kültür varlığı tescilli taşınmazınızın restorasyonunda çalışan işçilerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesi uyarınca diğer ücretli olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

Bilgilerinize sunulur.

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/korunmasi-gerekli-tasinmaz-kultur-varliginda-yapilan-restorasyonda-calisan-iscilerin-vergilendirilmesi-hk/feed/ 0
Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığında yapılan restorasyonda çalışan işçilerin vergilendirilmesi https://www.muhasebenews.com/korunmasi-gerekli-tasinmaz-kultur-varliginda-yapilan-restorasyonda-calisan-iscilerin-vergilendirilmesi/ https://www.muhasebenews.com/korunmasi-gerekli-tasinmaz-kultur-varliginda-yapilan-restorasyonda-calisan-iscilerin-vergilendirilmesi/#respond Sun, 16 Jan 2022 22:01:01 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=120613 T.C.
KARABÜK VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

ACELE

Sayı

:

35831311-010.01-18995

02.11.2021

Konu

:

 Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığında yapılan restorasyonda çalışan işçilerin vergilendirilmesi

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, sahibi olduğunuz Kastamonu İli Safranbolu İlçesi, … ada … parselde kayıtlı korunması gerekli kültür varlığı tescilli, mesken amaçlı kullanılan taşınmazın restorasyonunda çalıştırılan işçilerin ücretlerinin 2863 sayılı Kanun kapsamında gelir vergisinden muaf olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Diğer Ücretler” başlıklı 64 üncü maddesinde; “Aşağıda yazılı hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25’idir.

1.Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar;

2.Özel hizmetlerde çalışan şoförler;

3.Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri;

4.Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar;

5.Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması sebebiyle, Danıştayın müsbet mütalaasıyla, Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar.

Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez.”  hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun “İstisnalar ve Muafiyetler” başlıklı 21 inci maddesinde;

“… 

Tapu kütüğüne “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır” kaydı konulmuş olan taşınmaz kültür varlıkları ile arkeolojik sit alanı ve doğal sit alanı olmaları nedeniyle üzerlerinde kesin yapılanma yasağı getirilmiş taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları olan parseller her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. Ancak, büyükşehir belediyesi sınırları içinde yer alan ve yukarıda nitelikleri belirtilen taşınmazlardan basit usulde vergilendirilenlerin dışında ticari faaliyetlerde kullanılanlar hakkında emlak vergisinin yarısı ve çevre temizlik vergisinin tamamına ilişkin bu muafiyet hükmü uygulanmaz.

Kültür varlıklarının korunması maksadıyla tespit, proje, bakım, onarım, restorasyon ve kazı ile müzelerin güvenliği için kullanılmak şartıyla, Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milli Savunma Bakanlığı, Bakanlıkça ve Vakıflar Genel Müdürlüğünce dışardan getirilecek her türlü araç, gereç, makine, teknik malzeme ve kimyevi maddeler ile altın ve gümüş varak, her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.

Koruma bölge kurulları kararına uygun olarak bu taşınmaz kültür varlıklarında yapılan onarım ve inşaat işleri Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınacak vergi, harç ve harcamalara katılma paylarından müstesnadır” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, 2863 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan istisna, restorasyonda çalışan işçilerin ücretlerini kapsamadığından, kültür varlığı tescilli taşınmazınızın restorasyonunda çalışan işçilerin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 64 üncü maddesi uyarınca diğer ücretli olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.

 


Kaynak: GİB
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/korunmasi-gerekli-tasinmaz-kultur-varliginda-yapilan-restorasyonda-calisan-iscilerin-vergilendirilmesi/feed/ 0
VERBİS Kayıt Süreleri 31.12.2019 Tarihine kadar uzatıldı. (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) https://www.muhasebenews.com/verbis-kayit-sureleri-31-12-2019-tarihine-kadar-uzatildi-kisisel-verilerin-korunmasi-kanunu/ https://www.muhasebenews.com/verbis-kayit-sureleri-31-12-2019-tarihine-kadar-uzatildi-kisisel-verilerin-korunmasi-kanunu/#respond Mon, 09 Sep 2019 06:47:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=66533
7 Eylül 2019 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 30881

KURUL KARARI

Kişisel Verileri Koruma Kurumundan:

KARAR

Karar Tarihi               :  03/09/2019
Karar No                    :  2019/265
Toplantı Sıra Sayısı   :  2019/32
Konu Özeti                 :  VERBİS Kayıt Sürelerinin Uzatılması

 

Toplantıya Katılan Üyeler

Başkan                        :  Prof. Dr. Faruk BİLİR

Üyeler                          :  Cabir BİLİRGEN, Turan ARIK, Bayram ARSLAN, Hasan AYDIN, Şaban BABA, Dr. İhsan Ezel BÜYÜKSEKBAN, Murat KARAKAYA, Dr. Cengiz PAŞAOĞLU

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile muhtelif sektör temsilcileri tarafından Kuruma intikal ettirilen Veri Sorumluları Siciline (Sicil) kayıt sürelerinin uzatılmasına ilişkin taleplerin değerlendirilmesi neticesinde;

– Yıllık çalışan sayısı 50’den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den çok olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları ile yurt dışında yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumlularının Sicile kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeleri için belirlenen sürenin 31.12.2019 tarihine kadar uzatılmasına,

– Bu kararın Kurum internet sayfasında duyurulması ve Resmî Gazete’de yayımlanmasına

oybirliği ile karar verilmiştir.

 


Kaynak: Resmi Gazete – 7.9.2019
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/verbis-kayit-sureleri-31-12-2019-tarihine-kadar-uzatildi-kisisel-verilerin-korunmasi-kanunu/feed/ 0
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da Ayıplı Mal Kavramı https://www.muhasebenews.com/tuketicinin-korunmasi-hakkinda-kanunda-ayipli-mal-kavrami/ https://www.muhasebenews.com/tuketicinin-korunmasi-hakkinda-kanunda-ayipli-mal-kavrami/#respond Sat, 02 Mar 2019 08:15:35 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=49577 Tüketici satımları uygulamada son derece yaygın şekilde kullanılan satım sözleşmesinin bir türüdür. Taraflardan biri tüketici, diğer tarafı ise ticari ve mesleki amaçla bu işi yapan gerçek veya tüzel kişi satıcı olan satış sözleşmelerinin tamamı tüketici işlemi sayılır.

Tüketici işlemi niteliğinde olan satış sözleşmelerine öncelikle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır. Ancak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da hüküm bulamayan hallerde, başta Türk Borçlar Kanunu olmak üzere diğer temel kanunlar ve özel kanunlar uygulanır.

Ayıp terimiyle, satılan malda ortaya çıkan ve alıcının o maldan tümüyle ya da gerektiği gibi yararlanmasını engelleyen eksiklikler ve aksaklıklar ifade edilmek istenir. Ayıplı malın tanımı 6502 sayılı TKHK m. 8/1’de yapılmıştır.

Buna göre;

“Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.”

İlgili maddede yapılan ayıplı mal tanımı nazara alındığında; a) Sözleşmede taahhüt edilen hususların malda bulunmaması (Subjektif Ayıp) veya b) Olağan koşullarda malda bulunması gereken özellikleri bünyesinde bulundurmaması (Objektif Ayıp) hallerinde mal, ayıplı sayılacaktır.

Taraflar aralarında yaptıkları sözleşmede malın belli başlı bazı özellikleri taşıyacağı konusunda anlaşma yapabilirler. Malın tarafların sözleşmede kararlaştırdıkları unsurları taşımaması durumunda mal, ayıplı mal olarak kabul edilir. Normal şartlarda, sözleşmede tespit edilen hususlar konusunda ayrıca bir anlaşma yapılmamış olsaydı malın ayıplı olmayacağı kabul edilmiş olsa bile, taraflar sözleşmede açıkça malın bazı özellikleri bünyesinde barındıracağını kabul etmiş olduklarından, sözleşmede kararlaştırılan taahhüde aykırı olan mal ayıplı mal sayılır.

Sözleşmeye aykırı biçimde mal teslimi, her zaman ayıplı bir malın verilmesi anlamına gelmez. Ayıplı maldan söz edilebilmesi için, sözleşmeyle kararlaştırılan malın teslim edilmiş olması, fakat o malda bulunduğu belirtilen vasıfların bulunmaması veya çeşidi ve niteliği gereği malın taşıması gereken özelliklerin eksik olması gerekir.

Bu nedenle malın miktarındaki eksiklik ayıp sayılmaz. Örneğin, on kilogram yerine sekiz kilogram, üç metre yerine iki buçuk metre mal teslimi halinde ayıp değil; borca aykırılık vardır ve satıcı, ayıp hükümlerine göre değil, Türk Borçlar Kanunu’nun 112. Maddesi gereğince eksik ifa dolayısıyla tazminat sorumlusu olur. Fakat miktardaki eksiklik malın kullanılabilirliğini etkiliyorsa, bunun da ayıp kavramı içinde yer alacağı öğretide kabul edilmektedir.

Ayrıca satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar ayıplı olarak kabul edilir.

Kanunda yapılan bu düzenleme ile malın ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda veya reklam ilanlarında yer alan niteliklere sahip olacağının da taraflarca kararlaştırılmış olduğu kabul edilmiştir.

Açık Ayıp-Gizli Ayıp Ayrımı

Satın alınan maldaki ayıp; açık ayıp veya sonradan kullanımla birlikte ortaya çıkan gizli ayıp şeklinde olabilir. Maldaki ayıbın açık ayıp veya gizli ayıp olması, ayıp ihbarı, zaman aşımı süresi ve bu nedenle seçimlik hakların kullanılması yönünden son derece önemlidir.

Ayıbın açıkça görüldüğü veya basit bir inceleme ile hemen anlaşılabilecek ayıplar açık ayıplardır. Malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren ilk 6 ay içerisinde ortaya çıkan ayıpların teslim tarihinde malda bulunduğu kabul edilir.

Bu nedenle satıcı maldaki ayıbın tüketicinin kullanımından kaynaklandığını ispatladığı takdirde ayıp nedeniyle sorumluluktan kurtulur, ispat yükü burada tüketici yerine satıcıya yüklenmiştir.

Malın tesliminden sonra veya malın kullanılması ile birlikte ortaya çıkan ayıplara ise gizli ayıp denir. Gizli ayıbın açığa çıkması durumunda tüketici durumu derhal satıcı veya diğer ilgililere ihbar etmek zorundadır. Bu halde gizli ayıplar yönünden Tüketici Kanunu’nda herhangi bir süre öngörülmemiştir.

Malın tüketiciye tesliminden itibaren 6 ay sonra ortaya çıkan gizli ayıpların ihbarına yönelik 6502 sayılı TKHK’da herhangi bir düzenleme yapılmadığından TKHK m. 83/1 uyarınca genel hükümlere gitmek yerinde olacaktır. Buna göre TBK m. 223/2’de yapılan düzenlemeye göre olağan bir gözlem ile ortaya çıkarılamayacak ayıbın bulunması halinde bu ayıbın sonradan anlaşılması durumunda tüketicinin bu ayıbı “hemen” satıcıya bildirmesi zorunludur.

Ayıplı Mal Nedeni ile Seçimlik Haklar

Satılan malın ayıplı olması durumunda tüketiciye 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 11 hükmünde dört ayrı seçimlik hak tanınmıştır. Tüketicinin satın aldığı malın ayıplı olması durumunda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 11 hükmünden kaynaklanan seçimlik hakları;

– Malı iadeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, – Malın ayıpsız yenisi ile değişimini talep etme, – Ayıp oranında satış bedelinden indirim talep etme, – Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir.

Tüketicinin satın aldığı malın ayıplı çıkması halinde sözleşmeden dönme ve bedelde indirim hakkının kullanılması yenilik doğuran haklardandır.

Kural olarak bu haklar kullanılmakla sonuç doğurur, bu nedenle istisnai haller dışında tüketici bu hakları kullandıktan sonra vazgeçemez.

Tüketici onarım veya yenisi ile değişim hakkını kullandığı takdirde, mal tekrar arızalanırsa diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Zira bu haklar yenilik doğurucu haklardan değildir. Tüketici seçimlik hakları ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre tazminat isteyebilir. Tüketicinin satın aldığı malın ayıplı çıkması nedeni ile ayrıca ayıplı malın sebep olduğu zararları seçimlik haklarındaki bu taleplerden biriyle birlikte satıcı veya üreticiden talep etme hakkına sahiptir.

 

 

Detaylı Bilgi İçin;
Stajyer Avukat Esma Sena Tezcan e.tezcan@ozgunlaw.com

Kaynakça:

1. KARA, İlhan, Yeni Kanuna Göre Tüketici Hukuku, . Baskı, Mart 2015

2. ZEVKLİLER, Aydın/ AYDOĞDU, Murat, Tüketicinin Korunması Hukuku, 3. Baskı, 2004

3. YAVUZ, Nihat, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Şerhi, 2. Baskı

 

 

 

 

 


Kaynak: ozgunlaw.com
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/tuketicinin-korunmasi-hakkinda-kanunda-ayipli-mal-kavrami/feed/ 0
Tür değişikliği yapılan işletmelerde çalışanlarının haklarının korunması için hangi çıkış kodu kullanılmalıdır? https://www.muhasebenews.com/tur-degisikligi-yapilan-isletmelerde-calisanlarinin-haklarinin-korunmasi-icin-hangi-cikis-kodu-kullanilmalidir/ https://www.muhasebenews.com/tur-degisikligi-yapilan-isletmelerde-calisanlarinin-haklarinin-korunmasi-icin-hangi-cikis-kodu-kullanilmalidir/#respond Fri, 11 Jan 2019 07:30:06 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=43871 Şahıs mükellefiyeti olan bir kafe işletmesi yeni yıl itibarı ile yanına bir ortak alarak Adi ortaklık tesis ettirmiştir. Vergi kimlik numarasının değişmesi nedeni ile SGK da yeni bir işyeri dosyası açtırılacaktır. Fakat şahıs firmasında ki sigortalı personelin tüm hak ve alacaklarını devam ettirerek adi ortaklık dosyasına girişini yapabilmek için nakil seçeneği SGK tarafından kabul edilmemektedir. Bu bağlamda Hangi çıkış kodunun uygun olduğu ve şayet “34- İşyerinin devri, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedeniyle fesih” maddesinin kullanılması durumunda işçiye tazminat ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı hususlarında görüşlerinizi talep ederiz.

(10.01.2019 10:36)

İşyerinin devri seçilmeli ve işçilerinize tazminatları ödenmelidir. Çünkü tüzel kişilik değişmiştir. İşçilerinizle yazılı olarak anlaşmanız gerekmektedir.

 

 

 


Kaynak: İSMMMO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Aynı işverene ait işyerleri arasında çalışanın SGK giriş-çıkış işlemini nakil koduyla mı bildireceğim?

 

İş yeri nakil olursa Sgk dosyaları arasında işçi giriş çıkışı yapılacak mı?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/tur-degisikligi-yapilan-isletmelerde-calisanlarinin-haklarinin-korunmasi-icin-hangi-cikis-kodu-kullanilmalidir/feed/ 0
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 inci ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6 ncı Maddelerinde Yer Alan Parasal Sınırların Artırılmasına İlişkin Tebliğ https://www.muhasebenews.com/6502-sayili-tuketicinin-korunmasi-hakkinda-kanunun-68-inci-ve-tuketici-hakem-heyetleri-yonetmeliginin-6-nci-maddelerinde-yer-alan-parasal-sinirlarin-artirilmasina-iliskin-teblig/ https://www.muhasebenews.com/6502-sayili-tuketicinin-korunmasi-hakkinda-kanunun-68-inci-ve-tuketici-hakem-heyetleri-yonetmeliginin-6-nci-maddelerinde-yer-alan-parasal-sinirlarin-artirilmasina-iliskin-teblig/#respond Wed, 26 Dec 2018 14:59:46 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=42535 26 Aralık 2018 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 30637 TEBLİĞ Ticaret Bakanlığından:

6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNUN

77 NCİ MADDESİNE GÖRE 2019 YILINDA UYGULANACAK

OLAN İDARİ PARA CEZALARINA İLİŞKİN TEBLİĞ

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 nci maddesinde düzenlenmiş olan idari para cezalarının, 30/11/2018 tarihli ve 30611 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 503)’nde 2018 yılı için yeniden değerleme oranı olarak tespit edilen %23,73 (yüzde yirmiüç virgül yetmişüç) oranında artırılarak yeniden belirlenmesidir.

Dayanak

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 nci maddesi ile 84 üncü maddesinin birinci fıkrasına ve 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinin yedinci fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Ceza miktarları

MADDE 3 –  (1) 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 77 nci maddesi uyarınca 1/1/2019 ile 31/12/2019 tarihleri arasında uygulanacak idari para cezası miktarları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir:

 

 

Yürürlük

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.

 


 

 

 


Kaynak: T.C. Resmi Gazete
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/6502-sayili-tuketicinin-korunmasi-hakkinda-kanunun-68-inci-ve-tuketici-hakem-heyetleri-yonetmeliginin-6-nci-maddelerinde-yer-alan-parasal-sinirlarin-artirilmasina-iliskin-teblig/feed/ 0
4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 16 ncı Maddesinin Birinci Fıkrasında Öngörülen İdari Para Cezası Alt Sınırının 31/12/2019 Tarihine Kadar Geçerli Olmak Üzere Artırılmasına İlişkin Tebliğ (No: 2019/1) https://www.muhasebenews.com/4054-sayili-rekabetin-korunmasi-hakkinda-kanunun-16-nci-maddesinin-birinci-fikrasinda-ongorulen-idari-para-cezasi-alt-sinirinin-31-12-2019-tarihine-kadar-gecerli-olmak-uzere-artirilmasina-iliskin-tebl/ https://www.muhasebenews.com/4054-sayili-rekabetin-korunmasi-hakkinda-kanunun-16-nci-maddesinin-birinci-fikrasinda-ongorulen-idari-para-cezasi-alt-sinirinin-31-12-2019-tarihine-kadar-gecerli-olmak-uzere-artirilmasina-iliskin-tebl/#respond Thu, 13 Dec 2018 06:00:59 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=41538

12 Aralık 2018 ÇARŞAMBA

Resmi Gazete

Sayı : 30623

TEBLİĞ Rekabet Kurumundan:

4054 SAYILI REKABETİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNUN 16 NCI

MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASINDA ÖNGÖRÜLEN İDARİ PARA CEZASI

ALT SINIRININ 31/12/2019 TARİHİNE KADAR GEÇERLİ

OLMAK ÜZERE ARTIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ

(TEBLİĞ NO: 2019/1)

MADDE 1 (1) 7/12/1994 tarihli ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenmiş olan idari para cezası alt sınırı, 30/11/2018 tarihli ve 30611 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 503)’nde tespit edilen 2018 yılı için yeniden değerleme oranı olan % 23,73 (yirmiüç virgül yetmişüç) artış esas alınarak, 1/1/2019 tarihinden 31/12/2019 tarihine kadar geçerli olmak üzere 26.028 TL (yirmialtıbinyirmisekizlira) olarak belirlenmiştir.

MADDE 2 (1) Bu Tebliğ 1/1/2019 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Rekabet Kurumu Başkanı yürütür.

 

 

 

Kaynak: Resmi Gazete

]]>
https://www.muhasebenews.com/4054-sayili-rekabetin-korunmasi-hakkinda-kanunun-16-nci-maddesinin-birinci-fikrasinda-ongorulen-idari-para-cezasi-alt-sinirinin-31-12-2019-tarihine-kadar-gecerli-olmak-uzere-artirilmasina-iliskin-tebl/feed/ 0
Rehinli taşınır sicili nedir? https://www.muhasebenews.com/rehinli-tasinir-sicili-nedir/ https://www.muhasebenews.com/rehinli-tasinir-sicili-nedir/#respond Tue, 18 Sep 2018 14:30:11 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=34383 Rehinli taşınır sicili nedir?

Resmî Gazete Sayı : 29935 (3. Mükerrer)

YÖNETMELİK

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

REHİNLİ TAŞINIR SİCİLİ YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, rehinli taşınır sicili kayıtlarının tam ve doğru tutulmasını ve sicil kayıtlarının aleniyetinin ve üçüncü kişiler dâhil tarafların hukuki güvenliğinin güvence altına alınmasını sağlamaktır.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; rehinli taşınır sicilinin kuruluş ve işleyişine, sicil hizmet birimlerinin görev ve yetkilerine, sicil hizmetleri ile bu hizmetlere erişime, sicil verilerinin paylaşımına, sicil hizmet ücretlerine ilişkin usul ve esaslar ile rehinli taşınır siciline ilişkin diğer hususları kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 20/10/2016 tarihli ve 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununun 8 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

b) ÇKS numarası: 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanunu uyarınca kurulan Çiftçi Kayıt Sistemi kayıt numarasını,

c) Güvenli elektronik imza: 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 4 üncü maddesinde tanımlanan elektronik imzayı,

ç) Kanun: 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununu,

d) Kayıtlı elektronik posta (KEP): 25/8/2011 tarihli ve 28036 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde tanımlanan elektronik postayı,

e) Kimlik numarası: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını, yabancı uyruklu kişiler için yabancı kimlik numarasını,

f) MERSİS numarası: Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) tarafından ticaret siciline kayıtlı tacirlere verilen tekil numarayı,

g) Protokol: Sicilin kurulması ve sicil hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla Bakanlık ile bu görev ve hizmetleri yürütmek üzere yetkilendirilen kurum veya kuruluş arasında imzalanan belgeyi,

ğ) Rehin alacaklısı: Rehne konu varlığın mülkiyetini devralma, alacağını 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine veya uygun gördüğü başka bir üçüncü kişiye devretme, rehinli taşınır varlıkları kiralama ve lisans haklarını kullanabilme, rehinli taşınır varlığı denetleme, değerini tespit ettirme veya genel hükümler çerçevesinde paraya çevirme yetkisi ile bunlarla sınırlı olmaksızın Kanun ve genel hükümlerde belirtilen hak ve yetkilere sahip alacaklıyı ve haleflerini,

h) Rehin veren: Mevcut veya müstakbel bir borca güvence teşkil etmek amacıyla taşınır varlığını rehin gösteren borçlu veya üçüncü kişiyi,

ı) Sicil: Rehinli Taşınır Sicilini,

i) Sicil Birimi: Sicil yetkilisinin yönetiminde 9 uncu maddede sayılan görevleri ifa etmek amacıyla yetkilendirilen hizmet birimini,

j) Sicil Merkezi: 7 nci maddede sayılan görevleri yerine getirmekle yükümlü hizmet birimini,

k) TARES: Rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik ve terkini, rehinli taşınır varlık ile rehin hakkının devri ve boşalan dereceye geçme hakkının tescili ile tescil edilen hususların sorgulanması ve bunlara ilişkin belge oluşturulması işlemlerinin gerçekleştirildiği Taşınır Rehin Sicil Sistemini,

l) Taşınır Varlık: Kanunun 5 inci maddesinde sayılan varlıkları,

m) Zaman damgası: 5070 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde tanımlanan kaydı,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Sicilin Kuruluş ve İşleyişi

Sicilin kurulması

MADDE 5 – (1) Rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik, terkin ile rehinli taşınır varlık ile rehin hakkının devri ve boşalan dereceye geçme hakkı taleplerinin alınması, bu taleplerin Sicile tescil edilmesi ile sicil kayıtlarının tutulması ve erişime açılması ile bu Yönetmelikle verilen diğer görevlerin yerine getirilmesi amaçlarıyla Rehinli Taşınır Sicili kurulur.

(2) Sicilin kurulması ve sicil hizmetleri, kurum veya kuruluşlar tarafından yürütülen görev ve hizmetler, bu görev ve hizmetlerdeki deneyimi, bilgi işlem altyapısı, kurum veya kuruluş çalışanlarının nitelikleri ile ülke çapında örgütlenme düzeyi dikkate alınarak Bakanlıkça yetkilendirilen başka bir kurum veya kuruluş tarafından yürütülebilir. Bu halde, Sicilin kurulması ve sicil hizmetleri, belirlenen kurum veya kuruluş tarafından Kanun, Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelikler ve diğer düzenlemeler uyarınca yerine getirilir.

Sicil teşkilatı

MADDE 6 – (1) Sicil; sicil merkezi, sicil birimleri, sicil yetkilisi ve yardımcıları ile diğer personelden oluşur.

(2) Sicil yetkilisi ve yardımcılarının atanma veya görevlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından belirlenir.

(3) Bir yerleşim yerinde birden çok sicil birimi oluşturulabilir.

Sicil merkezinin görevleri

MADDE 7 – (1) Sicil merkezinin görevleri şunlardır;

a) Sicil hizmetlerine elektronik ortamda erişim yollarını kurmak ve yürütmek,

b) Sicil hizmetlerine erişim yolları ile sicilin çalışma gün, saat ve yerini duyurmak,

c) Sicil birimleri tarafından yapılan işlemlere ilişkin elektronik ortamda tutulan sicil kayıtlarının güvenli olarak saklanmasını ve yedeklenmesini sağlamak,

ç) Diğer kanunlar uyarınca tutulması gereken sicillerde yer alan rehin kayıtlarına elektronik ortamda ulaşılması için gerekli teknik altyapıları sağlamak,

d) Sicilde yer alan rehin kayıtlarına diğer sicillerin elektronik ortamda erişimi için gerekli altyapıları sağlamak,

e) Elektronik ortamda tutulan sicil kayıtlarının aleniyetini sağlamak,

f) Sicil internet portalını hazırlamak.

Sicil biriminin yönetimi

MADDE 8 – (1) Sicil birimi, sicil yetkilisi tarafından yönetilir.

(2) Sicil yetkilisinin yokluğunda sicil hizmetleri sicil yetkilisi tarafından belirlenen bir yardımcısı tarafından yerine getirilir. Yardımcılar bu görevlerinden dolayı sicil yetkilisi gibi sorumludur.

(3) Sicil yetkilisinin herhangi bir sebeple görevi başında bulunmaması veya görevinden ayrılması halinde, sicil biriminin yönetimi 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca belirlenen sicil yetkilisi yardımcısı tarafından yerine getirilir.

(4) Sicil yetkilisi, 9 uncu maddede sayılan görevlerinin bir kısmını ya da tamamını yardımcılarına devredebilir. Bu halde sicil yetkilisi, yardımcılarının yapacağı işlemler nedeniyle doğan zararlardan rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla sorumludur.

Sicil yetkilisinin görevleri

MADDE 9 – (1) Sicil yetkilisinin görevleri şunlardır;

a) Sicil birimini yönetmek,

b) Sicil biriminin doğru ve sağlıklı işlemesini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak,

c) Rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik, terkin ile diğer tescil talepleri ile ilgililer tarafından yapılan bildirimlerin alınmasını sağlamak,

ç) Rehin işlemlerine ilişkin taleplerin mevzuata uygunluğunu incelemek,

d) Rehin işlemlerine ilişkin taleplerdeki hata ve eksikliklerin giderilmesini sağlamak,

e) Sicil hizmet ücretlerini tahsil etmek,

f) Gerekli şartları taşıması halinde talepleri Sicile tescil etmek,

g) Mahkemelerce verilen tescil, değişiklik veya terkin kararlarını tescil etmek,

ğ) Rehin işlemlerine ilişkin taleplerin tescili halinde gerekli belgelerin tanzim edilerek rehin taraflarına iletilmesini sağlamak,

h) Rehin işlemlerine ilişkin taleplerin reddedilmesi halinde sebeplerini rehin taraflarına bildirmek,

ı) Sicil kayıtlarına esas belgelerin saklanmasını sağlamak,

i) Fiziki ve elektronik ortamdaki her türlü belge ve kayıtların doğruluğu ile güvenliğini sağlamak,

j) Sicil biriminin diğer personelinin istihdamına yönelik iş ve işlemleri yürütmek,

k) Sicil yetkilisi yardımcıları ile diğer personelin çalışma ve performanslarını denetlemek,

l) Sicil merkezi tarafından verilecek diğer görevlerin yerine getirilmesini sağlamak.

İnceleme yükümlülüğü

MADDE 10 – (1) Sicil yetkilisi veya yardımcıları, tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını aşağıdaki hususları da dikkate alarak inceler:

a) Tescil talebinin Kanun ve ilgili Yönetmeliklerde öngörüldüğü şekilde ve rehin taraflarınca yapılıp yapılmadığı.

b) Tescil için Kanun, Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelikler ve ilgili diğer mevzuatta öngörülen belgelerin bulunup bulunmadığı.

c) Tescil edilecek hususların ilgili kurum ve kuruluşların onayına tabi olması halinde, söz konusu onayın alınıp alınmadığı.

(2) Sicil tarafından birinci fıkra hükmü uyarınca yapılan inceleme sonucunda, tescil için aranan şartların eksik olduğunun anlaşılması halinde tescil talebi reddedilir.

Gözetim ve denetim

MADDE 11 – (1) Başka bir kurum veya kuruluş, sicil hizmetlerini yürütmek üzere yetkilendirilse dahi Bakanlık bu hizmetleri her zaman denetlemeye ve gerekli tedbirleri almaya yetkilidir. Sicil, Bakanlıkça alınması istenen önlemlere ve verilen talimatlara uymakla yükümlüdür.

(2) Bakanlık, Sicilde kayıtlı her tür bilgi, belge ve işlemleri incelemeye ve sicil işlemlerine ilişkin istatistiki bilgi ve raporlara erişmeye her zaman yetkilidir.

Sicil belgelerinin saklanması

MADDE 12 – (1) Fiziki olarak ibraz edilen rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik, terkin ile diğer tescil işlemlerine ait belgeler fiziki ve elektronik ortamda saklanır.

(2) Elektronik ortamda kayıt edilen Sicil verileri hukuki güvenlik, kalıcılık ve kalite açısından uzun süreli elektronik arşivlemeye ilişkin uluslararası standartlara uygun olarak muhafaza edilir.

Sicil verilerinin paylaşımı

MADDE 13 – (1) Sicil ile diğer siciller arasındaki veri paylaşımı sicil merkezi üzerinden elektronik ortamda yapılır. Elektronik ortamda tutulmayan sicil verileri ilgili kurum veya kuruluş tarafından Sicile fiziken bildirilir. Sicil merkezi ile siciller arasındaki veri paylaşımına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık ile ilgili kurum veya kuruluşlar arasında yapılacak protokoller ile belirlenir.

(2) Ticari işletme ve esnaf işletmesinin tamamı üzerinde rehin kurulması hâlinde, işletmelerin faaliyetlerine tahsis edilmiş varlıkların rehni kapsam ve ilgisine göre sicil birimi tarafından ilgili sicillere bildirilir.

(3) Telif hakkı, marka, patent, faydalı model, endüstriyel tasarım, entegre devre topografyası ile yeni bitki çeşitleri üzerindeki ıslahçı hakları üzerinde Kanun uyarınca rehin kurulması halinde, rehin hakkı sicil birimi tarafından bu taşınır varlıkların kayıtlı olduğu ilgili sicile bildirilir.

(4) Mevzuatı gereği özel sicillerine kaydı gereken gemi, hava aracı, iş makinesi, maden ve cevher ile motorlu taşıtlar üzerinde tesis edilen rehin hakları ilgili siciller tarafından sicil merkezine bildirilir.

(5) İlgili kurum veya kuruluşlar, sicil merkezine Kanunun yürürlüğünden önce ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralar kapsamındaki taşınır varlıklar üzerinde kurulan rehin haklarına ilişkin verilere erişim imkânı sağlar.

Yazışma ve belge dili

MADDE 14 – (1) Sicil kayıtları Türkçe tutulur.

(2) Yabancı bir dilde düzenlenmiş belgelerin noter onaylı Türkçe çevirisi ile birlikte Sicile verilmesi zorunludur.

(3) Sicil işlemlerinde sicil merkezi tarafından belirlenen ve ilan edilen yazı karakterleri kullanılır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Sicil Hizmetleri

Hizmetler

MADDE 15 – (1) Sicil, Kanun uyarınca tescil ve sorgulama hizmetlerini yerine getirmekle yükümlüdür.

(2) Sicil hizmetlerinin ifası amacıyla Taşınır Rehin Sicil Sistemi kurulur. Bu Sistem kısaca TARES olarak adlandırılır.

Tescil hizmetleri

MADDE 16 – (1) Tescil hizmetleri, rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik ve terkini, rehinli taşınır varlık ve rehin hakkının devri ile boşalan dereceye geçme hakkının Sicile tescil edilmesini kapsar.

(2) Sicile tescil edilen hususların, tarafların tam ve gerçek beyanına uygun olması ve kamu düzenine aykırılık oluşturmaması gerekir.

(3) Kanun uyarınca tescil edilmesi zorunlu hususlar Sicile tescil edilmedikçe üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.

Sorgulama hizmetleri

MADDE 17 – (1) Sorgulama hizmetleri, rehin verenin Kanun ve Kanun uyarınca çıkarılan yönetmelikler uyarınca rehne konu edilen taşınır varlıkları ile 13 üncü maddenin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları kapsamındaki taşınır varlıkları üzerinde tesis edilen rehin hakları ve bu rehinlere ilişkin 32 nci maddede belirtilen hususları göstermek amacıyla sunulan hizmetleri kapsar.

(2) Sicile tescil edilen hususlar alenidir.

Sicil işlemleri ve taşınır rehin sicil sistemi (TARES)

MADDE 18 – (1) Sicilde, rehin sözleşmelerinin tescil, değişiklik ve terkini, rehinli taşınır varlık ile rehin hakkının devri ile boşalan dereceye geçme hakkının tescili ile tescil edilen hususların sorgulanması ve bunlara ilişkin belge oluşturulması işlemleri yapılır.

(2) Sicil işlemleri, TARES üzerinden gecikmeksizin gerçekleştirilir.

(3) TARES, güvenli elektronik imza ve zaman damgalı süreçlere uygun olarak kurulur.

(4) Bu Yönetmelikte yer alan sicil işlemlerinin TARES üzerinden yürütülmesine ilişkin diğer usul ve esaslar Bakanlık tarafından çıkarılan tebliğde düzenlenir.

Tabi olunan hükümler

MADDE 19 – (1) Sicil işlemleri, Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre yürütülür.

(2) Sicil işlemlerine ilişkin tebligatlar 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Ücretler

MADDE 20 – (1) Sicil hizmetleri karşılığında tahsil edilecek ücretler Bakanlık tarafından belirlenerek ücret tarifesinde gösterilir.

(2) Sicil hizmetlerinin başka bir kurum veya kuruluş tarafından yürütülmesi halinde, sicil hizmet ücretleri yetkilendirilen kurum veya kuruluşun görüşü alınarak belirlenir.

Tescil işlemleri

MADDE 21 – (1)  Tescil işlemleri, 16 ncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen işlemleri kapsar.

(2) Tescil işlemleri herhangi bir sicil birimi aracılığıyla yapılabilir.

(3) Tescil işlemi, kural olarak tarafların talebi üzerine yapılır. Mahkeme kararlarına istinaden yapılacak tescillere ilişkin hükümler ile 22 nci maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri saklıdır.

(4) Tescil edilecek tüm hususlar ve bu hususlarda meydana gelen değişiklikler ile bu hususların terkin edilmesi işlemlerinin doğrulayıcı belgelere dayanması esastır.

(5) Tescil taleplerinde Sicil tarafından belirlenen güvenli erişim şartlarının tüm kişilerce yerine getirilmesi zorunludur.

(6) Bu Yönetmelikte ve Bakanlıkça yürürlüğe konulan diğer düzenlemelerde işlem türüne göre belirlenen belgelerin sicile verilmesi zorunludur. Sicil, ihtiyaç duyulması halinde tamamlayıcı diğer belgelerin de Sicile verilmesini isteyebilir.

Başvuruya yetkili kişiler

MADDE 22 – (1) Kanuna göre rehin alacaklısı ve rehin veren sıfatına sahip kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri rehin sözleşmesinin tescil ve değişiklik talebinde birlikte bulunur.

(2) Kanuna göre rehin alacaklısı sıfatına sahip kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri rehin sözleşmesinin terkini talebinde bulunur. Rehin verenin Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki hakları saklıdır.

(3) Kanuna göre rehin veren sıfatına sahip kişiler ile rehinli taşınır varlığı devralan üçüncü kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri rehinli taşınır varlığın devrinin tescili talebinde birlikte bulunur.

(4) Rehin hakkını devralan üçüncü kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri rehin hakkının devrinin tescili talebinde bulunur.

(5) Kanuna göre rehin alacaklısı ve rehin veren sıfatına sahip kişiler veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcileri boşalan dereceye geçme hakkının tescili talebinde birlikte bulunur.

Tescil talebinde gerekli bilgiler

MADDE 23 – (1) Rehin sözleşmesinin tescil taleplerinde aşağıdaki bilgi ve belgelerin Sicile sunulması zorunludur:

a) Rehin sözleşmesinin taraflarınca Kanun ve Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre hazırlanan ve imzalanan rehin sözleşmesinin bir sureti.

b) Rehne konu edilecek taşınır varlıkları tanımlayıcı bilgi ve belgeler.

c) Rehin sözleşmesinin tarafları veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.

ç) Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

(2) Rehinli taşınır varlığın devrinin tescili taleplerinde aşağıdaki bilgi ve belgelerin Sicile sunulması zorunludur:

a) Tescil numarası.

b) Rehinli taşınır varlığın devredildiğini tevsik eden belgeler.

c) Rehin veren ile rehinli taşınır varlığı devralan üçüncü kişi veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.

ç) Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

(3) Rehin hakkının devrinin tescili taleplerinde aşağıdaki bilgi ve belgelerin Sicile sunulması zorunludur:

a) Tescil numarası.

b) Rehin hakkının devredildiğini tevsik eden belgeler.

c) Rehin hakkını devralan üçüncü kişi veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.

ç) Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

(4) Boşalan dereceye geçme hakkının Sicile tescil edilmesi taleplerinde aşağıdaki bilgilerin Sicile sunulması zorunludur:

a) Tescil numarası.

b) İlerleme sisteminin kabul edilmesi halinde, aynı taşınır varlık üzerinde rehin hakkına sahip önceki sırada bulunan diğer rehin alacaklılarının muvafakatini gösteren belgeler.

c) Rehin alacaklısı ve rehin veren veya bunların temsil ve ilzama yetkili temsilcisinin kimlik numarasını gösteren belgelerin aslı.

ç) Temsil ve ilzama yetkili temsilcilerin yetkili olduklarını gösteren belgelerin aslı ya da noter onaylı örnekleri.

(5) Sicil, tescil taleplerinde ilave bilgiler istemeye yetkilidir.

Tescil numarası

MADDE 24 – (1) Sicil, rehin sözleşmesinin tescil edilmesi ile rehin işlemine münhasır bir tescil numarası verir.

(2) Tescil edilen bir rehne ilişkin diğer iş ve işlemler tescil numarası üzerinden yürütülür.

Tescil belgesi

MADDE 25 – (1) Sicil, tescil işleminin gerçekleşmesi ile rehin sözleşmesi taraflarına verilmek üzere bir tescil belgesi düzenler. Bu belgede tescil numarası, tescil tarihi ve zamanı ile tescil işleminin gerçekleştirildiğine dair kayda yer verilir.

(2) Elektronik ortamda yapılan başvurular neticesinde düzenlenecek tescil belgesi güvenli elektronik imza ile imzalanarak ilgiliye Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ya da ıslak imzalı olarak posta aracılığıyla iletilir.

Belge ve örnek talebi

MADDE 26 – (1) İlgisini ispat eden herkes, rehin verenin rehinli işlemleri ile Kanun uyarınca rehne konu edilebilecek taşınır varlıklar üzerindeki rehin hakları ve bu rehinlere ilişkin diğer hususları görmek amacıyla Sicilden onaylı belge talebinde bulunabilir. Bu halde, onaylı belge yalnızca talep konusu için düzenlenir.

(2) Mahkemeler, Cumhuriyet savcılıkları, Bakanlık ile Bakanlık tarafından uygun görülen kamu kurum ve kuruluşları tarafından onaylı belge örneği talep edilmesi halinde herhangi bir bedel alınmaz.

(3) İkinci fıkrada sayılan makamlara sicil kayıtlarına fiziki ve elektronik ortamda erişim hakkı tanınarak evrakın incelenmesine imkân verilir.

Tescil talebinin reddi

MADDE 27 – (1) Sicil, aşağıdaki hallerde tescil talebini reddeder:

a) Rehin sözleşmesinin taraflardan biri tarafından imzalanmaması.

b) Rehin sözleşmesinde yer alması zorunlu hususlardan herhangi birine yer verilmemesi.

c) Tescil için aranan şartların eksik olması.

ç) Sicil tarafından talep edilen bilgi ve belgelerin verilmemesi.

d) Sicile tescil edilecek hususların, tarafların tam ve gerçek beyanına uygun olmaması veya kamu düzenine aykırılık oluşturması.

e) İlerleme sisteminin kabul edilmesi halinde, rehin sözleşmesinde yer alan güvence miktarının diğer alacaklılar aleyhine muvafakatsız olarak artırılmasının tescilinin talep edilmesi.

(2) Tescil talebi reddedilirse, Sicil reddin nedenlerini tescil talebinde bulunanlara bildirir.

 

Rehin sözleşmesinin değişikliği

MADDE 28 – (1) Tescil edilen bir rehin sözleşmesinde tek bir rehin alacaklısı varsa borç miktarı, güvence miktarı ve sözleşme süresinde değişiklik yapılarak aynı tescil numarası ile tescil edilir.

(2) Tescil edilen bir rehin sözleşmesinde yer alan aşağıdaki hususlar aynı tescil numarası ile tescil edilerek değiştirilebilir;

a) Rehinli taşınır varlığın başka bir varlığın gösterilmesi suretiyle değiştirilmesi,

b) Birden fazla rehinli taşınır varlığın bulunması halinde bunlardan bazılarının rehin kapsamından çıkarılması,

c) Borç miktarının azaltılması,

ç) Güvence miktarının azaltılması.

(3) Aynı taşınır varlıkların birden fazla rehin alacaklısına rehin gösterilmesi halinde bir rehin alacaklısı lehine varlıklarda azaltılma yapılması durumunda bu değişiklik diğer rehin alacaklıların rehinli taşınır varlıkları kapsamında değişiklik meydana getirmez.

(4) Rehin sözleşmesinde kendinden sonra gelen rehinli alacaklılar aleyhine herhangi bir değişiklik yapılamaz.

(5) Rehinle güvence altına alınan borç miktarı diğer rehinli alacaklılar aleyhine artırılması halinde, artırım miktarı kadar yeni rehin sözleşmesi hazırlanarak tescil edilmesi gerekir.

(6) Güvence miktarında diğer rehinli alacaklılar aleyhine bir artırım olması halinde, artırım miktarı kadar yeni rehin sözleşmesi hazırlanarak tescil edilmesi gerekir.

(7) Rehin sözleşmesinin değişikliğinin tescilinde, tescil işlemlerinde izlenen usul aynen uygulanır. Sicil, rehin sözleşmesi değişikliğinde ilave bilgiler istemeye yetkilidir.

Rehin sözleşmesinin terkini

MADDE 29 – (1) Rehin sözleşmesi aşağıdaki hallerden birinin gerçekleşmesi halinde Sicilden terkin edilir:

a) Alacağın son bulması üzerine rehin alacaklısı tarafından terkin talep edilmesi.

b) Rehin verenin borcun son bulduğunu tevsik eden mahkeme kararı üzerine bildirim yapması.

c) Mahkemeler tarafından rehin sözleşmesinin terkin edilmesine karar verilmesi.

(2) 27 nci maddenin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca reddedilen bir tescil talebinde ısrar edilmesi halinde değişiklik talep edilen rehin sözleşmesi Sicilden terkin edilir ve farklı bir tescil numarası verilerek yeniden tescil edilir. Bu halde, yeniden tescil edilen rehin sözleşmesinin alacaklıları, aynı taşınır varlık üzerindeki diğer tüm rehin alacaklılarından sonraki sırayı alır.

(3) Alacağın son bulması halinde, rehin sözleşmesinin terkin talebi kural olarak alacağın son bulduğu tarihten itibaren üç iş günü içinde rehin alacaklısı tarafından yapılır.

(4) Rehin alacaklısı tarafından rehin sözleşmesinin terkini için süresinde talepte bulunulmaması halinde, rehin veren bu durumu borcunun son bulduğunu tevsik eden mahkeme kararıyla birlikte Sicile bildirir. Sicil, rehin verenin terkin talebinin ulaşmasını müteakip rehin sözleşmesini sicilden terkin eder ve bu durumu alacaklıya bildirir.

(5) Üçüncü fıkrada yer alan yükümlülüğünü yerine getirmeyen rehin alacaklısına, rehin verenin bildirimi üzerine borç tutarının belirli olması halinde bu tutarın onda biri; borç tutarının belirli olmaması halinde güvence miktarının onda biri oranında idari para cezası Bakanlık tarafından uygulanır.

(6) Sicil, rehin sözleşmesinin terkini talebinde ilave bilgiler istemeye yetkilidir.

(7) Birinci fıkra uyarınca sicilden terkin edilen kayıtlar yirmi yıl süreyle Sicil tarafından arşivlenir.

Sorgulama işlemleri

MADDE 30 – (1) İlgisini ispat eden herkes Sicilde sorgulama işlemi yapabilir.

(2)  Sorgulama işlemleri, herhangi bir sicil birimi aracılığıyla ya da elektronik ortamda yapılabilir.

(3) Sorgulama talebinde Sicil tarafından belirlenen güvenli erişim şartlarının tüm kişilerce yerine getirilmesi zorunludur.

Sorgulama kriterleri

MADDE 31 – (1) Sicilde sorgulama rehin verenin bilgileri ya da rehin verenin bilgileri ile rehinli taşınır varlık türü üzerinden yapılabilir.

(2) Bakanlık, sicilde sorgulama kriterlerini 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununu dikkate alarak belirlemeye ve değiştirmeye yetkilidir.

Sorgulama sonuçları

MADDE 32 – (1) Sorgulama sonucunda sorgulama kriterleriyle eşleşen aşağıdaki bilgiler gösterilir;

a) Rehin verenin bilgileri,

b) Rehinli taşınır varlıkların türü ve ayırt edici özellikleri,

c) Tescil tarihi ve zamanı,

ç) Rehin alacaklılarının derece ve sırası,

d) Borç miktarları ve/veya güvence miktarları,

e) Kabul edilen derece sistemi ve rehin alacaklılarının boşalan dereceye geçme hakkının bulunup bulunmadığı.

(2) Bakanlık, birinci fıkrada belirtilen bilgilere ilave yapmaya, bu bilgilerden bazılarını çıkarmaya ve sorgulama sonuçlarının şekli içeriğini belirlemeye yetkilidir.

(3) Sicil, sorgulama sonuçlarını gösteren belge düzenlemeye yetkilidir. Elektronik ortamda yapılan başvurular neticesinde düzenlenecek bu belgeler güvenli elektronik imza ile imzalanarak ilgiliye Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) ya da ıslak imzalı olarak posta aracılığıyla iletilebilir. Bu halde, iletilen bu belgeler sicil birimleri tarafından verilen belge ile aynı hukuki sonuçları doğurur.

(4) Sorgulama kriterlerinin hatalı veya eksik girilmesi halinde ortaya çıkan sorgulama sonuçları nedeniyle Sicile herhangi bir sorumluluk yüklenemez.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlük

MADDE 33 – (1) Bu Yönetmelik 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 34 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.


Kaynak:Resmi Gazete – 31.12.2016 – (Mükerrer 3)
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Ticaret Gemilerinde Sigorta Tazminatı İpotek Kapsamına Girer mi?

İpotekli Geminin Siciline Hangi Hususlar İşlenmelidir?

Ticaret Gemisine Hangi Şartlarda İpotek Konulur?

Tesisatı Kötüleşen İpotekli Geminin Alacaklısının Yapması Gereken İşlemler Nelerdir?

TUGS’a kayıtlı gemilere sağlanan teşvikler nelerdir? (Türk Uluslararası Gemi Sicili)

Özsermaye Nedir?

https://www.muhasebenews.com/muhbir-ikramiyesi-oranlari-nedir/

]]>
https://www.muhasebenews.com/rehinli-tasinir-sicili-nedir/feed/ 0
Ticari işlemlerde rehin hakkı nasıl kurulur? https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-rehin-hakki-nasil-kurulur/ https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-rehin-hakki-nasil-kurulur/#respond Tue, 18 Sep 2018 13:30:40 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=34380 Ticari işlemlerde rehin hakkı nasıl kurulur?

Resmî Gazete Sayı : 29935 (3. Mükerrer)
YÖNETMELİK

Gümrük ve Ticaret Bakanlığından:

TİCARİ İŞLEMLERDE REHİN HAKKININ KURULMASI VE TEMERRÜT

SONRASI HAKLARIN KULLANILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

 BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Kanunda belirtilen rehin sözleşmesine, rehin hakkının kurulmasına,  rehin sistemlerine, rehin sözleşmesinin Rehinli Taşınır Siciline tesciline, borçlunun temerrüdü sonrası rehin alacaklısı ile rehin verenlerin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Kanunun 3 üncü maddesinde sayılan taraflar arasında akdedilen ve rehne konu taşınır varlığı rehin alacaklısına teslim etmeksizin özel siciline tescil edilmek suretiyle kurulan rehinlere uygulanır.

(2) Bu Yönetmelik hükümleri;

a) Birinci fıkra kapsamında olmayan rehin,

b) Sermaye piyasası araçları ile türev araçlara ilişkin finansal sözleşmeleri konu edinen rehin sözleşmeleri ile mevduat rehni,

c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre kurulmuş taşınır rehni,

ç) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre kurulmuş araç rehni,

d) 14/10/1983 tarihli ve 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanununa göre kurulan hava aracı ipoteği,

e) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre kurulan gemi ipoteği,

f) 4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa göre kurulan maden hakları ve cevher rehni,

sözleşmelerine uygulanmaz.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 20/10/2016 tarihli ve 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununun 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasına ve 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Bakanlık: Gümrük ve Ticaret Bakanlığını,

b) Çiftçi: 18/4/2006 tarihli ve 5488 sayılı Tarım Kanununa göre faaliyet gösteren çiftçiyi,

c) ÇKS numarası: 5488 sayılı Tarım Kanunu uyarınca kurulan Çiftçi Kayıt Sistemi kayıt numarasını,

ç) Esnaf: 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununa göre faaliyet gösteren esnaf ve sanatkarı,

d) Güvenli elektronik imza: 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 4 üncü maddesinde tanımlanan elektronik imzayı,

e) İlgili: Rehin alacaklısı, rehin veren borçlu veya borçlu lehine rehin veren üçüncü kişiyi,

f) Kanun: 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanununu,

g) Kimlik numarası: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını, yabancı uyruklu kişiler için yabancı kimlik numarasını,

ğ) Kredi kuruluşu: 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren bankalar ve finansal kuruşlar, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca faaliyet gösteren finansal kuruluşlar ile kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşları,

h) Kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşlar: Özel kanunları uyarınca kredi ve kefalet sağlayan kamu kurum veya kuruluşları ile özel hukuk kişilerini,

ı) Lehine rehin verilen: Üçüncü kişi tarafından bir borca güvence teşkil etmek amacıyla lehine taşınır varlığın rehin gösterildiği borçluyu,

i) MERSİS: Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) tarafından ticaret siciline kayıtlı tacirlere verilen tekil numarayı,

j) Rehin alacaklısı: Rehne konu varlığın mülkiyetini devralma, alacağını 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine veya uygun gördüğü başka bir üçüncü kişiye devretme, rehinli taşınır varlıkları kiralama ve lisans haklarını kullanabilme, rehinli taşınır varlığı denetleme, değerini tespit ettirme veya genel hükümler çerçevesinde paraya çevirme yetkisi ile bunlarla sınırlı olmaksızın Kanun ve genel hükümlerde belirtilen hak ve yetkilere sahip alacaklıyı ve haleflerini,

k) Rehin hakkı: Taşınır varlığın türünden, rehin verenin veya rehin alacaklısının durumundan, rehinle güvence altına alınan borcun niteliğinden veya tarafların onu rehin hakkı olarak adlandırmasından bağımsız olarak bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla rehinli alacağın devrinde devredenin 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 189 uncu maddesinde belirtilen hakları da dâhil olmak üzere, taşınır varlık üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın Sicile tescil ile tesis edilen sınırlı ayni hakkı,

l) Rehin sözleşmesi: Rehin hakkını tesis etmek amacıyla rehin veren ile alacaklı arasında imzalanan sözleşmeyi,

m) Rehin veren: Mevcut veya müstakbel bir borca güvence teşkil etmek amacıyla taşınır varlığını rehin gösteren borçlu veya üçüncü kişiyi,

n) Serbest meslek erbabı: 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre tanımlanan serbest meslek erbabını,

o) Sicil: Rehinli Taşınır Sicilini,

ö) Tacir: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre tacir kabul edilen kişiyi,

p) Taşınır varlık: Kanunun 5 inci maddesinde sayılan varlıkları,

r) Üretici örgütü: 4/8/2012 tarihli ve 28374 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sebze ve Meyve Üretici Örgütleri Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alan üretici örgütü belgesine sahip kooperatifler ve tarımsal üretici birlikleri ile üretici ve yetiştiricilerin ilgili kanunlara dayanarak kurdukları tarımsal amaçlı kooperatif ve birlikleri,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Rehin Hakkı, Rehin Sözleşmesi ve Rehin Sistemleri

Rehin hakkının kurulması

MADDE 5 – (1) Rehin hakkının kurulmasının aşamaları şunlardır:

a) Rehinle güvence altına alınabilecek mevcut veya müstakbel bir borcun varlığı.

b) İradenin mevcut veya müstakbel bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla taşınır varlık üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın sınırlı ayni hak tesis etme yönünde oluşması.

c) Rehin sözleşmesinin hazırlanması ve imzalanması.

ç) Rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilmesi.

Borcun mevcudiyeti

MADDE 6 – (1) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkı, mevcut veya müstakbel bir borca güvence teşkil etmek için kurulur.

İrade beyanı

MADDE 7 – (1) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkı kurulabilmesi için taraf iradelerinin mevcut veya müstakbel bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen taşınır varlıklar üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın sınırlı ayni hak tesis etme yönünde olması gerekir.

Rehin sözleşmesinin hazırlanması

MADDE 8 – (1) Rehin sözleşmesi elektronik ortamda ya da yazılı olarak hazırlanır.

(2) Sicile tescil edilmesi için elektronik ortamda hazırlanan rehin sözleşmesi güvenli elektronik imza ile imzalanır.

(3) Sicile tescil edilmesi için yazılı olarak hazırlanan rehin sözleşmesi, Sicil yetkilisi huzurunda imzalanır veya taraf imzaları noterce onaylanır.

(4) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin sözleşmesinin hazırlanabilmesi için bir borcun ödenmesini veya ifa edilmesini güvence altına almak amacıyla taşınır varlık üzerinde zilyetliğin devrine gerek olmaksızın sınırlı ayni hak tesis etme yönündeki karşılıklı irade beyanlarının rehin sözleşmesinde belirtilmesi gerekir.

Rehin sözleşmesinde yer alacak unsurlar

MADDE 9 – (1) Rehin sözleşmesinde aşağıdaki hususlara yer verilmesi zorunludur:

a) Rehin alacaklısının;

1) Tacir olması halinde ticaret unvanı, MERSİS numarası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı, kimlik numarası ve imzası,

2) Kredi ve kefalet sağlayan kamu veya özel kurum ve kuruluşlar olması halinde kurum adı, adresi ve yetkili kişinin adı, soyadı, kimlik numarası ve imzası,

3) Esnaf olması halinde, kimlik numarası, adı, soyadı, imzası ve adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin adı, soyadı, kimlik numarası ve imzası,

b) Rehin veren borçlu ise borçlunun;

1) Tacir olması halinde ticaret unvanı, MERSİS numarası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

2) Esnaf olması halinde, kimlik numarası, adı, soyadı, imzası ve adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

3) Çiftçi olması halinde kimlik numarası, ÇKS numarası, adı, soyadı, imzası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

4) Serbest meslek erbabı olması halinde kimlik numarası, adı, soyadı, imzası ve adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

5) Sebze ve Meyve Üretici Örgütleri Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alan üretici örgütü belgesine sahip üretici örgütü olması halinde üretici örgütü belge numarası, adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

c) Üçüncü kişinin borçlu lehine taşınır varlığını rehin göstermesi halinde üçüncü kişinin kimlik numarası, adı, soyadı, imzası ve adresi ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcinin kimlik numarası, adı, soyadı ve imzası,

ç) Rehnin dayandığı sözleşme konusu,

d) Güvence altına alınan alacağın miktarının belirli olması halinde borç ve güvence miktarı,

e) Güvence altına alınan alacağın belirli olmaması halinde rehnin ne miktar için güvence teşkil ettiği,

f) Rehin tutarının para cinsi,

g) Rehne konu varlık ile bu varlığın ayırt edici özellikleri,

ğ) Rehin kuruluşunda belirlenen rehin sistemi ile sabit derece sisteminin kabul edilmiş olması halinde derecenin itibari değeri ve rehin alacaklısının derece ve sırası,

h) Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde bir değerleme yapılmış ise taşınır varlığının tespit edilen değeri,

ı) Varsa temerrüt durumunda mülkiyeti devralma hakkının kullanılacağı kaydı,

i) Rehin hakkının Sicile tescilinden doğan masrafların hangi tarafa ait olduğu.

(2) Rehin sözleşmesinde, rehne konu taşınır varlığın alt veya art rehne konu edilmeyeceği ile rehin verenin rehne konu taşınır varlık üzerindeki tasarruf yetkisinin kısıtlandığına dair kayıtlara yer verilemez.

(3) Kanuna ve bu Yönetmeliğe aykırı olmayan diğer hak ve yükümlülükler ile diğer hususlar taraflarca sözleşmede belirtilebilir.

Rehin sözleşmesinin tarafları

MADDE 10 – (1) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkının kurulabilmesi için rehin alacaklısı şu kişiler olabilir:

a) Kredi kuruluşları.

b) Tacir.

c) Esnaf.

(2) Kanuna ve bu Yönetmeliğe göre geçerli bir rehin hakkının kurulabilmesi için rehin veren şu kişiler olabilir:

a) Tacir.

b) Esnaf.

c) Çiftçi.

ç) Üretici Örgütü.

d) Serbest Meslek Erbabı.

(3) Rehin hakkı ancak şu kişiler arasında kurulabilir;

a) Rehin alacaklısı bir kredi kuruluşu ile rehin veren tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü veya serbest meslek erbabından herhangi biri,

b) Rehin alacaklısı tacir ile rehin veren tacir,

c) Rehin alacaklısı tacir ile rehin veren esnaf,

ç) Rehin alacaklısı esnaf ile rehin veren tacir,

d) Rehin alacaklısı esnaf ile rehin veren esnaf.

(4) Rehin hakkı kurabilecek üçüncü fıkrada sayılan kişiler dışında Kanun uyarınca bir rehin hakkı kurulamaz.

(5) Herhangi bir kimse, ikinci fıkrada sayılan kişiler lehine 11 inci maddede sayılan taşınırlarından birini veya birkaçını rehin olarak gösterebilir.

Rehne konu edilebilecek varlıklar

MADDE 11 – (1) Rehin hakkı aşağıda belirtilen taşınır varlıkların biri veya birden fazlası üzerinde kurulabilir:

a) Alacaklar.

b) Çok yıllık ürün veren ağaçlar.

c) Fikri ve sınai mülkiyete konu haklar.

ç) Hammadde.

d) Her türlü kazanç ve iratlar.

e) Başka bir sicile kaydı öngörülmeyen ve idari izin belgesi niteliğinde olmayan her türlü lisans ve ruhsatlar.

f) Kira gelirleri.

g) Kiracılık hakkı.

ğ) Makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makinaları, elektronik haberleşme cihazları dâhil her türlü elektronik cihaz gibi menkul işletme tesisatı.

h) Sarf malzemesi.

ı) Stoklar.

i) Tarımsal ürün.

j) Ticari değeri olan her tür hayvan.

k) Ticaret unvanı ve/veya işletme adı.

l) Ticari işletme veya esnaf işletmesi.

m) Ticari plaka ve ticari hat.

n) Ticari proje.

o) Vagon.

ö) Bu fıkrada sayılanlardan üçüncü kişiler zilyetliğindeki taşınır varlık, hak ve paylı mülkiyet hakları.

(2) Borç miktarının belirli olması halinde birinci fıkrada sayılan varlıklardan ancak borç miktarının tamamına ek olarak azami beşte bir oranına yetecek kadarı üzerinde rehin kurulabilir.

Müstakbel taşınır varlıkların rehni

MADDE 12 – (1) Henüz malikin mülkiyetinde bulunmayan ancak ileride mülkiyete konu olabilecek 11 inci maddede sayılan taşınır varlıklar da rehin konusu edilebilir. Bu halde malik, diğer tasarruf işlemlerini ancak müstakbel taşınır varlığı mülkiyete konu ettikten sonra kullanabilir.

Getirinin rehni

MADDE 13 – (1) Mevcut veya müstakbel taşınır varlıkların getirileri kendi başına ya da getirisi olduğu taşınır varlık ile birlikte rehin konusu olabilir. Aksi kararlaştırılmadıkça taşınır varlık üzerindeki rehin hakkı, doğrudan getiri üzerinde rehin hakkı vermez.

Bütünleyici parça ve eklentinin rehni

MADDE 14 – (1) Taşınır varlık üzerindeki rehin hakkı, o varlığın bütünleyici parçasını da kapsar. Bütünleyici parçanın ayırt edici özelliklerinin bulunması halinde bunlar ayrıca rehin sözleşmesinde belirtilir.

(2) Aksi kararlaştırılmadıkça, rehin sözleşmesi akdedilirken taşınır varlıkta bulunan eklentiler ile sözleşmenin akdedilmesinden sonra ilave edilen eklentiler rehin kapsamında değildirler.

Birleşme ve karışma

MADDE 15 – (1) Rehinli taşınır varlığın işlendiği, başka bir varlık ile birleştiği veya karıştığının öğrenildiği an rehin alacaklısı Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yeni varlığın değeri ile işleme, karışma ve birleşme oranları tespit ettirir.

(2) Bir kimse Sicile kayıtlı rehinli taşınır varlığı işler veya başka bir şekle sokarsa, emeğin değeri o rehinli taşınır varlığın değerinden fazla olsa bile rehin hakkı, yeni varlık üzerinde değeri oranı üzerinden paylı rehin olarak devam eder. Tazminat ve sebepsiz zenginleşmeden doğan talep hakları saklıdır.

(3) Bir rehinli taşınırın diğer bir taşınırla bütünleyici parçası olacak şekilde karışması hâlinde; rehin hakkı, o taşınır varlığın tamamı üzerinde Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yapılan değerleme sonucunda tespit edilen değerin yeni varlığın değerine oranı üzerinden paylı rehin olarak devam eder.

(4) Bir rehinli taşınırın misli olan diğer bir taşınırla bütünleyici parça olmayacak şekilde karışması halinde karışma oranı kadar yeni varlığın değeri üzerinde paylı rehne sahip olur.

(5) Bir rehinli taşınırın başka bir taşınırla birleşmesi halinde rehin alacaklısı taşınırın değerinin diğer taşınırın değerinden daha az olması halinde o taşınırı ayırabilir.

(6) Bir taşınırın başka bir taşınırla birleşmesi ve rehin alacaklısı taşınırın değerinin diğer taşınırın değerinden daha fazla olması halinde rehin alacaklısı birleşilen taşınır varlığın bedelini ödeyerek o varlığın mülkiyetini edinebilir.

(7) Birleşen veya karışan rehinli taşınır varlıklar üzerinde yeni bir rehin hakkının kurulması halinde kurulan rehin hakkı mevcut rehinlerden sonra gelir.

Alacakların rehni

MADDE 16 – (1) Her tür sözleşmeden doğan mevcut veya müstakbel alacaklar rehne konu edilebilir. 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri saklıdır.

(2) Belirli bir iş veya konu ile sınırlandırılmaksızın bütün müstakbel alacakların rehne konu edildiğine dair rehin sözleşmeleri geçersizdir.

Ticari işletme ve esnaf işletmesinin rehni

MADDE 17 – (1) Ticari işletme ve esnaf işletmesinin tamamı üzerinde rehin kurulması hâlinde, rehnin kuruluşu anında işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan taşınır ve taşınmaz varlıklar rehnedilmiş sayılır.

(2) Bu varlıklar üzerinde diğer kanunlar uyarınca önceden bir rehin hakkı tesis edilmiş olması hâlinde Kanun ve bu Yönetmelik çerçevesinde tesis edilerek bildirilen rehin sonraki sırada yer alır.

(3) Borç miktarının belirli olması halinde 11 inci maddede yer alan diğer taşınır varlıklardan biri veya birden fazlasının borç miktarının tamamına ek olarak beşte birinden fazlasını karşılaması hâlinde işletmelerin tümü üzerinde rehin kurulamaz.

Rehin sözleşmesinin hazırlanması

MADDE 18 – (1) Rehin sözleşmesi yazılı olarak aşağıdaki şekillerde hazırlanır:

a) Taraf imzalarının noterce onaylanması.

b) Sicil yetkilisi huzurunda rehin sözleşmesinin imzalanması.

(2) Elektronik ortamda düzenlenen rehin sözleşmesi güvenli elektronik imza ile imzalanır. Bu halde, sözleşmenin 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğu iddia edilemez.

Rehin sözleşmesinin tescil edilmesi

MADDE 19 – (1) 18 inci maddenin birinci fıkrasına göre yazılı olarak hazırlanan rehin sözleşmesi Sicil yetkilisi tarafından Sicile tescil edilir.

(2) 18 inci maddenin ikinci fıkrasına göre elektronik ortamda hazırlanan ve taraflarca güvenli elektronik imza ile imzalanan rehin sözleşmesi, Sicil yetkilisi tarafından Sicile tescil edilir.

Muafiyetler

MADDE 20 – (1) Taraflardan borç ikrarını içerse dahi rehin sözleşmesinin düzenlenmesi, Sicile tescil edilmesi ve Sicilde tesis edilen işlemler sebebiyle herhangi bir vergi, resim, harç ve değerli kâğıt bedeli tahsil edilmez.

Rehin hakkının geçerlilik süresi

MADDE 21 – (1) Rehin hakkı, rehin sözleşmesinde süre kaydı konulması halinde belirlenen süre boyunca geçerlidir.

(2) Bir borca rehin sözleşmesinde belirlenen süre sonuna kadar güvence teşkil eden rehinlerde, borçlunun temerrüdü halinde borçlu tarafından rehin sözleşmesinde belirlenen sürenin sona erdiği iddiası ile terkin talebinde bulunulamaz.

(3) Rehin hakkı geçerlilik süresinin taraflarca uzatılması halinde ilerleme sisteminde sonraki sırada başka rehin alacaklısı varsa lehine geçerlilik süresi uzatılan rehin alacaklısının sırası son sıraya düşer. Sabit derece sisteminde rehin alacaklısının derece ve sırası korunur.

Rehin hakkının sona ermesi

MADDE 22 – (1) Kanun ve bu Yönetmeliğe göre kurulan rehin hakkı, belirlenen sürenin sona ermesi, alacağın sona ermesi, rehnin terkini veya rehinli taşınır varlığın tamamen yok olmasıyla sona erer.

Zamanaşımı

MADDE 23 – (1) Rehin sözleşmesinin Sicile tescilinden sonra alacak için zamanaşımı işlemez.

Rehin sistemleri

MADDE 24 – (1) Taşınır varlık üzerinde aşağıdaki rehin sistemleri ile rehin kurulabilir:

a) İlerleme sistemi.

b) Sabit derece sistemi.

(2) Taraflarca herhangi bir rehin sisteminin belirlenmemesi halinde rehin, ilerleme sistemine göre kurulmuş sayılır.

İlerleme sistemi

MADDE 25 – (1) İlerleme sisteminde Sicile tescil anı dikkate alınır.

(2) İlk tescil anına göre alacaklılar birinci sıradan başlamak üzere sıralanır.

(3) Öncelik sırası, tescil anına göre belirlenir.

(4) Rehinli taşınır varlığın tamamı, öncelik hakkına sahip rehin hakkına güvence teşkil eder.

(5) Önceki sırada yer alan rehin alacaklısının rehin hakkının sona ererek Sicilden terkin edilmesi üzerine sonraki sırada yer alan rehin alacaklıları sırayla boşalan dereceye ilerler.

(6) Sonraki sırada yer alan alacaklıya rehin sözleşmesi ile boşalan dereceye ilerleme hakkı tanınması halinde önceki sırada bulunan diğer rehin alacaklılarının muvafakatinin alınmış olması gerekir. Bu halde yeni rehin alacaklısı boşalan derecenin öncelik sırasına sahip olur.

(7) Boşalan dereceye ilerleme hakkı veren sözleşmelerin geçerliliği, önceki sırada bulunan rehin alacaklılarının muvafakati üzerine Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen rehin sözleşmesi şekil şartına itibar edilmesine, boşalan derecenin öncelik hakkından istifade edebilmesi için bu sözleşmenin Sicile tesciline bağlıdır.

Sabit derece sistemi

MADDE 26 – (1) Rehin veren tarafından taşınır varlığın değerinin itibari değerlere ayrılarak derecelendirilmesi halinde taraflar, varlık üzerinde sabit derece sistemi ile rehin kurabilir.

(2) Bu sistemde öncelik hakkı rehin hakkının derece ve sırasına göre belirlenir.

(3) Rehin, sırada kendisinden önce gelecek olanların derece, sıra ve itibari değerin tescilde belirtilmesi kaydıyla ikinci veya daha sonraki derecede de kurulabilir.

(4) Sabit derece sistemi şeklinde kurulan taşınır rehninde, farklı sıralarda kurulmuş bulunan rehin haklarından birinin terkin edilmiş olması, sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına doğrudan boşalan dereceye geçme hakkı vermez.

(5) Terkin edilen rehin hakkı yerine yeni bir rehin hakkı kurulabilir.

(6) Sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına rehin sözleşmesi ile boşalan dereceye ilerleme hakkı tanınması halinde bu hususun Sicile tescil edilmesi gerekir.

(7) Sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına boşalan dereceye geçme hakkı veren sözleşmelerin geçerliliği, Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen rehin sözleşmesi şekil şartına itibar edilmesine, boşalan derecenin öncelik hakkından istifade edebilmesi Sicile tesciline bağlıdır.

Koruma tedbirleri

MADDE 27 – (1) Rehinli taşınır varlığın zilyedi, rehinli taşınır varlığın değerini düşüren davranışlarda bulunursa; ilgililer, rehinli taşınır varlığın bulunduğu yer mahkemesinden bu gibi davranışları yasaklamasını isteyebilir. İlgililere, gerekli önlemleri almak üzere hâkim tarafından yetki verilebileceği gibi; gecikmesinde tehlike bulunan hâllerde ilgililer, böyle bir yetki verilmeden de gerekli önlemleri kendiliğinden alabilir. İlgililer, önlem için yapmış olduğu giderleri malikten isteyebilir ve bu giderlerine has olmak üzere taşınır varlık üzerinde, tescile gerek olmaksızın ve tescil edilmiş olan diğer yüklerden önce gelen bir rehin hakkına sahip olur.

(2) Rehinli taşınır varlığın değerinde düşme meydana gelmişse rehin alacaklısı, alacağı için başka güvence göstermesini veya rehinli taşınır varlığın eski hâle getirilmesini borçludan isteyebilir. Rehin alacaklısı, rehinli taşınır varlığın değerinin düşmesi tehlikesinin mevcut olması hâlinde de güvence isteyebilir. Yeterli güvence hâkim tarafından belirlenen süre içinde verilmediği takdirde rehin alacaklısı, güvence eksiğini karşılayacak miktardaki alacak kısmının ödenmesini isteyebilir.

(3) Değer düşmesi zilyedin kusuru olmadan meydana gelmişse rehin alacaklısı, ancak zilyedin zarardan ötürü aldığı tazminat miktarını aşmayacak ölçüde borçludan güvence vermesini veya kısmî ödeme yapmasını isteyebilir. Bununla birlikte rehin alacaklısı, değer düşmesinin önlenmesi veya giderilmesi için gerekli önlemleri kendiliğinden alabilir. Rehin alacaklısı, bu amaçla yaptığı harcama tutarı kadar rehinli taşınır varlık üzerinde tescile gerek olmaksızın ve tescil edilmiş olan diğer yüklerden önce gelen bir rehin hakkına sahip olur. Malik, bu masraflardan kişisel olarak sorumlu değildir.

Rehinli taşınır varlığın devri

MADDE 28 – (1) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin veya zilyetliğinin devri, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez.

(2) Mülkiyetin devredilmesi halinde yeni malik borcu yüklendiği takdirde rehin alacaklısı, kendisine başvurma hakkını saklı tuttuğunu bir yıl içinde yazılı olarak önceki borçluya bildirmezse, borçlu borcundan kurtulur.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Temerrüt Sonrası Hakların Kullanımı

Mülkiyetin devri

MADDE 29 – (1) Kanun ve bu Yönetmelik kapsamındaki rehinle güvence altına alınan borçların süresinde ifa edilmemesi hâlinde rehin alacaklısı, bu Yönetmelikte belirtilen usulün tamamlanması üzerine 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 24 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre icra müdürlüğü marifetiyle taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebilir.

(2) Rehin sözleşmesinin ilam niteliğinde bir belgeye bağlanmış olması halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 24 üncü maddesi kıyasen uygulanır.

Mülkiyetin devri talebi

MADDE 30 – (1) Borçlunun temerrüdünün gerçekleşmesi halinde rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devri bir takip talebi ile yapılır.

(2) Takip talebi, temerrüdün gerçekleşmesini müteakip yedi gün içinde yapılır.

Takip talebi

MADDE 31 – (1) Borçlunun temerrüdünün gerçekleşmesi halinde rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devrini talep etmeye yetkili kişiler şunlardır:

a) Rehin sözleşmesinde ilerleme sisteminin belirlenmiş olması halinde tescil anına göre belirlenen ilk rehin alacaklısı veya temsil ve ilzama yetkili temsilcisi.

b) Rehin sözleşmesinde sabit derece sisteminin belirlenmiş olması halinde derece ve sıra olarak en önde bulunan rehin alacaklısı veya temsil ve ilzama yetkili temsilcisi.

(2) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devri bu varlığın bulunduğu yer veya rehin alacaklısının yerleşim yeri icra müdürlüğünden talep edilir.

(3) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin devrinin talebi sözlü, yazılı veya elektronik ortamda yapılabilir.

(4) Takip talebinde şu hususlara yer verilir:

a) Rehin alacaklısının 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen bilgileri.

b) Borçlunun 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen bilgileri.

c) Rehnin güvence oluşturduğu borç bilgileri.

(5) Takip talebinin ekinde Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik uyarınca düzenlenen ekspertiz/değerleme raporuna yer verilir.

(6) Rehin sözleşmesinin aslının veya borçlu sayısından bir fazla olacak şekilde rehin alacaklısı veya temsil ve ilzama yetkili temsilcisi tarafından onaylanmış örneğinin takip talebi ekinde icra müdürlüğüne verilmesi zorunludur.

(7) İcra müdürlüğüne, Sicilden alınmış rehin verenin, rehinli taşınır varlığın zilyedinin, sonraki sırada yer alan rehin alacaklılarına ve rehinli taşınır varlığa ait bilgileri gösterir belge verilir.

Sıra cetveli

MADDE 32 – (1) Takip talebini alan ilgili icra müdürlüğü, ekspertiz/değerleme raporunda belirlenen rehinli taşınır varlığın değerini esas almak üzere 33 üncü maddeye göre rehin alacaklılarının öncelik sırasını ve alacak miktarlarını gösteren bir cetvel hazırlar.

(2) Cetvelin bir örneği icra müdürlüğü tarafından ilgililere tebliğ edilir.

Öncelik hakkı

MADDE 33 – (1) Aynı taşınır varlık üzerinde birden fazla rehin hakkı kurulmuş olması halinde Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre öncelik hakkı derece belirtilmeksizin kurulmuş rehinlerde rehnin kuruluş anına göre, sabit derece sistemine göre kurulmuş rehinlerde derecenin sırasına göre belirlenir.

(2) İlerleme sisteminde sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına diğer alacaklıların muvafakati ile verilen boşalan dereceye geçme hakkı, diğer alacaklılara göre öncelik hakkına da muvafakat edildiği anlamına gelir. Bu halde önceki sırada yer alan rehin alacaklısı alacağını tamamen almadan bir sonraki rehin alacaklısına ödeme yapılmaz. Sabit derece sisteminde boşalan dereceye geçme hakkı verilen sonraki derecede bir rehin alacaklısına o derecenin sağladığı güvence kadar ödeme yapılır.

(3) Bir taşınırın diğer bir taşınırla bütünleyici parçası olacak şekilde karışması hâlinde; öncelik hakkı, o taşınır varlığın tamamı üzerinde Ticari İşlemlerde Taşınır Varlıkların Değer Tespiti Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği yapılan değerleme sonucunda tespit edilen değerin yeni varlığın değerine oranı üzerinden rehnin kuruluş anı veya sabit derece sisteminde derecenin sırasına göre belirlenir.

(4) Bir taşınırın misli olan diğer bir taşınırla bütünleyici parça olmayacak şekilde karışması halinde karışma oranı kadar yeni varlığın değeri üzerinde öncelik hakkı, ilerleme sisteminde rehnin kuruluş anına, sabit derece sisteminde derece ve sırasının sahip olduğu öncelik sırasına göre belirlenir.

(5) Bir taşınırın başka bir taşınırla birleşmesi halinde rehin alacaklısı taşınırın değerinin diğer taşınırın değerinden daha fazla olması halinde rehin alacaklısı tarafından birleşilen taşınır varlığın bedelinin ödenerek o varlığın mülkiyetinin edinilmesi halinde ödenen bedel kadar rehnin kuruluş anı veya derecenin tesis edilme tarihine göre öncelik hakkı bulunur.

(6) Birleşen veya karışan taşınır varlıklar üzerinde yeni bir rehin hakkının kurulması halinde kurulan rehin hakkı mevcut rehinlerden sonra gelir.

(7) Getirisi üzerinde ayrıca bir rehin tesis edilmemiş ise varlığın getirisi üzerindeki öncelik hakkı, asıl rehinli taşınır varlığın öncelik sırasıyla aynıdır.

(8) Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre Sicile tescil edilen rehin hakları, sonraki tarihlerde başka kanunlara göre kurulan rehinlere göre öncelik hakkına sahiptir.

Sıra cetvel içeriğine itiraz ve şikayet

MADDE 34 – (1) Her rehin alacaklısı sıra cetveli örneğinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde rehinli taşınır varlığın bulunduğu yer veya rehin alacaklısının yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde ilgililer aleyhine dava açarak cetvel içeriğine itiraz edebilir. Dava basit yargılama usulü ile görülür.

(2) İtiraz alacağın esas ve miktarına ilişkin olmayıp yalnızca sıraya ilişkin ise icra mahkemesine şikâyet edilebilir.

Ödeme emri

MADDE 35 – (1) İcra müdürlüğü, sıra cetveline itiraz edilmemesi, itiraz veya şikâyetin reddedilmesi üzerine, durumu rehinli taşınır varlık üzerindeki sonra gelen rehin hakkı sahiplerine bir ihbarname ile bildirir ve borçlu ile rehin veren üçüncü kişi ise taşınır varlığın maliki üçüncü kişiye birer ödeme emri gönderir.

(2) Ödeme emrinde rehin verene aşağıdaki hususlar bildirilir:

a) Ödeme süresinin on beş gün olduğu.

b) Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve birinci on beş gün içinde borç ödenmezse rehinli taşınır varlığın mülkiyetinin alacaklıya devredileceği.

(3) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/ı maddesi hükümleri saklıdır.

Ödeme emrine itiraz

MADDE 36 – (1) Ödeme emrine itiraz hakkında İcra ve İflas Kanununun 148 ila 150/d maddesi hükümleri kıyasen uygulanır.

(2) Sırf rehin hakkına itiraz edilmesi halinde itiraz sonuçlanıncaya kadar mülkiyet alacaklıya devredilmez. Bu aşamada rehin hakkına itiraz edilmediyse bundan sonra yapılacak itirazlar dinlenmez.

İcra emri

MADDE 37 – (1) Ödeme emrine itiraz edilmezse, itirazın kaldırıldığına dair icra mahkemesinden veya itirazın iptal edildiğine dair asliye hukuk mahkemesinden alınmış ilam icra müdürlüğüne verilirse icra memuru bir icra emri tebliğ etmek suretiyle borçluya veya taşınır varlığı zilyetliğinde bulundurana yedi gün içinde o varlığın teslimini emreder.

(2) İcra emrinde; rehin alacaklısının, borçlunun ve rehinli taşınır varlık üçüncü kişinin zilyetliğinde ise bu kişinin 9 uncu maddede belirtilen hususları ile varsa temsil ve ilzama yetkili temsilcilerinin adları ve soyadları, adresi ve teslime konu varlığın neden ibaret olduğu ve taşınır varlığın teslim alınacağı yazılır.

(3) Borçlu veya rehinli taşınır varlığı zilyetliğinde bulunduran üçüncü kişi ödeme emrinin gereğini yapmaz ise veya eksik yapar ve rehinli taşınır varlığı zilyetliğinde bulundurmaya devam ederse rehinli taşınır varlık elinden zorla alınıp rehin alacaklısına verilir ve bu husus Sicile bildirilir.

Mülkiyetin devri sonrası yükümlülükler

MADDE 38 – (1) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetini devralmaya hakkı olan rehin alacaklısı, eksper raporunda belirtilen tutardan fazla bir alacağa sahipse raporda belirtilen tutarın onda dokuzunu alacağına mahsup ederek varlığın mülkiyetinin devrini talep edebilir. Alacaklının fark tutarı ile diğer alacaklıların öncelik hakkı ve alacak tutarına ilişkin rehin açığı belgesi düzenlenerek rehin alacaklılarına verilir.

(2) Rehinli taşınır varlığın mülkiyetini devralmaya hakkı olan rehin alacaklısı, eksper raporunda belirtilen değerden az bir alacağa sahipse fazla olan tutarı icra müdürlüğü hesabına yatırarak mülkiyeti devralabilir. Bu fark tutarın icra müdürlüğü hesabına kaydedilmemesi halinde bu tutar kadar borçlu ile müteselsilen sorumludur. Fark tutar diğer rehin alacaklılarına öncelik sırasına ve hisselerine göre paylaştırılır. Aynı sırada olan rehin alacaklıları arasında o sıraya düşen tutar rehin alacaklılarının alacakları oranında dağıtılır. Alacağının bir kısmını veya tamamını alamayan diğer rehin alacaklılarına rehin açığı belgesi düzenlenerek verilir.

(3) Bu madde çerçevesinde verilen rehin açığı belgesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun rehin açığı belgesi ile aynı hukuki sonuçları doğurur.

Zorunlu masrafların güvencesi

MADDE 39 – (1) Rehin alacaklısı, rehinli taşınır varlığın korunması için zorunlu masraf yapmışsa ve özellikle malikin borçlu olduğu sigorta primlerini ödemişse, bundan doğan alacakları tescile gerek olmaksızın aynen rehinli alacağı gibi güvenceden yararlanır.

Diğer rehin alacaklıları tarafından yapılacak mülkiyet devri talebi

MADDE 40 – (1) Öncelik hakkına sahip rehin alacaklısının bir hafta içerisinde mülkiyetin devri talebinde bulunmaması halinde sonraki sırada bulunan rehin alacaklıları sırasıyla bu Yönetmelikte belirtilen usule göre icra müdürlüğünden mülkiyetin devri talebinde bulunabilir.

Rehin alacaklılarının diğer hakları

MADDE 41 – (1) Mülkiyeti devralma yetkisi bulunan alacaklı alacağını 5411 sayılı Kanun uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine veya üçüncü kişilere devredebilir. Bu halde bu kişiler alacaklının halefi olur. Halef, Kanun ve bu Yönetmeliğin alacaklıya verdiği tüm yetkilere sahiptir.

(2) Kanunun 5 inci maddesinde sayılan varlıklardan mülkiyeti veya zilyetliği devredilemeyenlerin kiralama ve lisans hakkını doğrudan kullanabilir veya üçüncü kişilere kullandırtabilir. Lisanslama ve kiralama geliri borca yetecek düzeye ulaştıktan sonra kiralama ve lisanslama hakkı sona erer.

(3) Alacağın Kanun ve bu Yönetmelik hükümlerine göre tahsil edilememesi hâlinde takip, genel hükümler çerçevesinde yapılır.

(4) Temerrüt sonrası hakların kullanımında hakkında hüküm bulunmayan hallerde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip hükümleri kıyasen uygulanır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Hüküm bulunmayan haller

MADDE 42 – (1) Kanun ve bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun taşınır ve taşınmaz rehnine ilişkin hükümleri ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki hükümleri kıyasen uygulanır.

Geçiş hükmü

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Kanun ve bu Yönetmelik, mülga 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanununa göre kurulan ticari işletme ve esnaf işletmesi rehinlerine uygulanmaz.

(2) Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri, 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddelerde belirtilen varlıklar üzerinde Kanun ve bu Yönetmeliğin yürürlüğünden önce kurulmuş bulunan rehinlere uygulanmaz.

(3) Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri görülmekte olan dava ve takiplere uygulanmaz.

Yürürlük

MADDE 43 – (1) Bu Yönetmelik 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 44 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür. 


Kaynak:Resmi Gazete – 31.12.2016 – (Mükerrer 3)
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER

Tek Taraflı Ve Çift Taraflı Trafik Kazalarında Sigortacıdan Talep Edilebilen Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

Kefil tarafından da imzalanan mesken kira sözleşmesinde damga vergisi

Feragatnamelerde damga vergisi ve noter harcı

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/ticari-islemlerde-rehin-hakki-nasil-kurulur/feed/ 0