koornavirüs – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 21 Oct 2020 07:21:48 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.3 İTO Pandemetre-2 araştırması, yılın 3 çeyreğinde 13 göstergeden 10’unda geçen yılın aynı döneminden iyi bir gelişimin gerçekleştiğini gösterdi https://www.muhasebenews.com/ito-pandemetre-2-arastirmasi-yilin-3-ceyreginde-13-gostergeden-10unda-gecen-yilin-ayni-doneminden-iyi-bir-gelisimin-gerceklestigini-gosterdi/ https://www.muhasebenews.com/ito-pandemetre-2-arastirmasi-yilin-3-ceyreginde-13-gostergeden-10unda-gecen-yilin-ayni-doneminden-iyi-bir-gelisimin-gerceklestigini-gosterdi/#respond Wed, 21 Oct 2020 09:00:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=94716 Ekonomi üç çeyrekte pandemiye karşı antikor üretmeyi başardı

İstanbul Ticaret Odası’nın ‘Pandemetre-2’ araştırması, Kovid-19’un etkisini sürdürmesine karşın yılın üç çeyreğinde 13 göstergeden 10’unun geçen yılın aynı dönemini geride bıraktığına işaret etti. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Türkiye, pandemiyle yaşamayı öğrendi. Ekonomide pandemi kaynaklı hasarların giderek azalma eğiliminde olduğunu gözlemliyoruz” dedi.

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 2019 ve 2020’nin ilk 3 çeyreklerini karşılaştırdığı ‘Pandemetre-2’ araştırması, yılın 3 çeyreğinde 13 göstergeden 10’unda geçen yılın aynı döneminden iyi bir gelişimin gerçekleştiğini ortaya koydu.

İTO’nun Pandemetre-2 araştırmasında, 2019 yılı ile 2020’nin ilk 3 çeyreğine ait yeni kurulan firma sayıları, kredi kartı harcamaları, kredi faizleri, kapasite kullanım oranı gibi 13 veri karşılaştırıldı.

2020 yılının 9,5 ayı geride kalırken, İTO araştırmasında, ekonomide pandemi kaynaklı hasarların giderek azalma eğiliminde olduğu, öte yandan turizme dayalı sektörler ve hizmet sektörleri için topyekûn bir çabaya ihtiyaç olduğu belirtildi.

İlgili kurumların resmi istatistiklerini dikkate alan araştırmaya göre, İstanbul’da 2019’un ilk 9 ayında 221 milyar lira olan vergi ödemeleri, bu yılın ilk 9 ayında yüzde 20’den fazla artışla 267 milyar liranın üzerinde gerçekleşti.

İTO’da yeni kurulan firma sayısı ise 2020’nin ilk 9 ayında yüzde 15,31 artışla 35 bin 431’den 40 bin 856’ya yükseldi.

TL üzerinden açılan ticari kredi faizleri de 27 Eylül 2019’daki yüzde 15,64’lük ortalamasından 25 Eylül 2020’de yüzde 14,89 seviyesine geriledi.

TCMB Reel Kesim Güven Endeksi, 2019 yılı eylül ayında 98,8 puan olurken, Eylül 2020’de 105,3 puan olarak kayıtlara geçti.

İstanbul’da konut satışları ise 2020 Ocak-Eylül döneminde yüzde 36,12’lik artışla 201 bini geçti.

OTOMOBİL SATIŞLARI 213 BİN ARTTI

Yılın ilk 9 ayında otomobil satışları, 2019’un aynı dönemine göre 281 binden 494 bin adede çıktı.

Banka kartı ve kredi kartı harcamaları başlığına göre ise yerli ve yabancı kartlarla Ocak-Eylül 2019 döneminde 694 milyar liralık harcama yapılırken, bu rakam 2020’nin ilk 9 ayında yüzde 9,4 artışla 759 milyar lira oldu.

Bankaların tüketici kredileri başlığına göre ise konut, taşıt ve ihtiyaçtan oluşan tüketici kredileri hacmi, bu yıl 25 Eylül haftasında yüzde 57,17 artarak 662 milyar liraya yükseldi.

Araştırmanın diğer sonuçları ise şöyle oldu: “İmalat Sanayi Kapasite Kullanımı: İmalat sanayi genelinde kapasite kullanımı Eylül 2019’da aylık bazda yüzde 76,3 iken, Eylül 2020’de yüzde 74,6’ya geriledi. İstanbul’un ihracatı: 2020’nin ilk 8 ayında İstanbul’dan yapılan ihracat yüzde 14,22 düşüşle 49,8 milyar dolar oldu. İstanbul’da karşılıksız işlemi yapılan çek tutarı: Bankalara ibraz edilen çek tutarındaki artışa rağmen, karşılıksız çek tutarı yüzde 38,34 geriledi. Bu yılın ilk 8 ayında 4,8 milyar lira oldu. Sanayi üretimi artışı: 2020 Ağustos ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 2019’un aynı ayına göre yüzde 10,4 arttı. Geçen yıl Ağustosta sanayi üretim endeksi yüzde 3,9 gerilemişti. İstanbul’a gelen turist sayısı: 2019 yılı Ocak-Ağustos döneminde 9,9 milyon turisti ağırlayan İstanbul, bu yılın aynı döneminde dünyayı etkisi altına alan pandemi sebebiyle, geçici verilere göre 3,2 milyon turisti misafir etti.”

HİZMET SEKTÖRLERİNDEKİ TOPARLANMA DA GELECEK İÇİN UMUT VERİCİ

‘Pandemetre-2’ araştırmasına ilişkin açıklama yapan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, dünyada pandeminin başlamasının üzerinden 10 ay geçtiğini hatırlatarak, Türkiye’de ilk yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakasının görülmesinden sonraki 8’inci, yeni normalin ise 5’inci ayı içerisinde bulunulduğunu belirtti.

Pandemetre araştırmaları ile Kovid-19 salgınının etkilerini ölçmeyi amaçladıklarını ifade eden Avdagiç, “Türkiye ekonomisi, alınan finansal tedbirlerle desteklenince ilk 3 çeyrek gibi kısa bir dönemde, bir önceki yılın aynı döneminin üzerine çıkmayı başardı. Özellikle hizmet sektörlerinden kaynaklanan kayıplar, sanayi sektörlerimizdeki hızlı ivmelenme ve güçlü iç talep ile telafi edilebildi. Şunu da vurgulamalıyız ki bu süreçte hizmet sektörlerindeki toparlanma da gelecek için umut verici” diye konuştu.

Avdagiç, göstergelerin yılın 4’üncü çeyreğinde de olumlu gidişatın sürmesi durumunda Türkiye’nin dünyanın küçüldüğü bir dönemde bile gelişimini korumuş olacağı anlamına geleceğine işaret ederek, ekonominin 2021’e avantajlı girmesini, yeni normaldeki performansın belirleyeceğini belirtti.

Türkiye’nin pandemiyle yaşamayı öğrendiğini ifade eden Avdagiç, şunları kaydetti: “Türkiye, pandemi korkusuna teslim olmadan ama gerekli korunma ve mücadele tedbirlerini de alarak üretimi sürdürmeyi, çarkları döndürmeyi başardı. Ekonomide pandemi kaynaklı hasarların giderek azalma eğiliminde olduğunu gözlemliyoruz. Bununla birlikte turizme dayalı sektörler, hizmetler sektörü ve kırtasiye sektörü için ise topyekûn daha yoğun bir çaba göstermemiz gerekiyor.”

İNTERNET ÜZERİNDEN YAPILAN ALIŞVERİŞ 40,7 ARTTI

Şekib Avdagiç, kredi kartı harcamalarının kendileri için önemli bir ölçüt olduğunu belirterek, kredi kartı harcamalarında geçen yıla göre pek çok sektörde yukarı çıktığını söyledi.

2020’nin 3. çeyreğinde toplam kredi kartı harcamalarının 2019’un 3. çeyreğine göre yüzde 18,5 artış gösterdiğini aktaran Avdagiç, yılın 9 aylık toplam kredi kartı harcamalarına bakıldığında geçen yılın ilk 9 ayına göre yüzde 9,4 yukarıda olunduğunu kaydetti.

Avdagiç, şunları kaydetti: “Merkez Bankası, kredi kartı harcamalarını 24 ana faaliyet alanında listeliyor. Bu alanların 5’i hariç hepsinde, yani 19 alandaki harcamalar, 3’üncü çeyrekte geçen yıla göre artıda. Özellikle elektrik, elektronik eşya, telekomünikasyon, inşaat, mobilya, market gibi sektörlerdeki harcamalar yüzde 40’ın üzerinde artmış durumda. Araştırmamızda önemli bir veri daha var. İnternet üzerinden yapılan alışveriş oranında da yüzde 40,7’lik artış gözlendi. Normal şartlarda çeyrek dönemlerdeki artışlar, en fazla yüzde 10 bandına kadar çıkarken, son çeyrekte dört katı bir artış görüyoruz. İşte bu, tam anlamıyla ticarette bir eksen kaymasına işaret ediyor. Yüz yüze satış-pazarlama, müşteri edinimi döneminde belirgin bir dönüşüm var.”

TÜRKİYE BEYAZ EŞYA İHRACAT PAYINI AVRUPA’DA YENİDEN KAZANABİLİR

İTO Başkanı Avdagiç, salgınla birlikte sadece ticaretin şeklinin değil, tüketici tercihlerinde de önemli değişimler yaşandığını belirtti.

Değişimin iyi gözlemlediği iki sektörün otomotiv ve beyaz eşya olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bu süreçte tüketici talebinin hizmet sektöründen sanayi sektörüne kaydığını gördük. Bu durum elbette ilanihaye sürmeyecek. Hizmet sektörlerindeki toparlanma devam edecek ve özellikle salgının sona ermesiyle devreye girecek ertelenen taleple birlikte hizmet sektörlerimizde de önemli bir patlama yaşanacaktır. Ancak bugünkü konjonktür insanların daha fazla bireysel seyahat etmek istediği ve evlerinde daha çok vakit geçirdikleri bir dönem. Zira rakamlara baktığımızda bunun yansımalarını otomotiv ve beyaz eşyada görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Avdagiç, otomotivde eylül ayında tüm zamanların satış rekoru kırıldığını aktararak, “Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarında eylül ayında 2019 Eylül ayına göre yüzde 115,8 artışla 90 bin 619 adet satış yapıldı. Toplam pazarda 9 aylık dönemde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 75,5 artışla 493 bin 621 satışa imza atıldı. Sadece üçüncü çeyrekleri karşılaştırdığımızda artış oranı 2019 üçüncü çeyreğe göre yüzde 178 civarında” diye konuştu.

Beyaz eşya ihracat hacminin ise Avrupa’nın düşen talep gücüyle birlikte yıllık bazda yüzde 9 azalış gösterdiğini kaydeden Avdagiç, pandeminin alım gücünü vurduğu Avrupa’da A segmenti ürünlerden B segmenti ürünlere kayma beklendiğine işaret etti.

Avdagiç, navlun maliyetlerinin arttığı pandemi döneminde Avrupa’ya coğrafi yakınlığın Türkiye için daha önemli bir rekabet avantajı olarak ortaya çıktığını belirterek, “Bu nedenle, Avrupa beyaz eşya pazarındaki yüzde 10-15 daralma beklentilerine rağmen Türkiye ihracat payını yeniden kazanabilir” ifadesini kullandı.


Kaynak: İTO
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/ito-pandemetre-2-arastirmasi-yilin-3-ceyreginde-13-gostergeden-10unda-gecen-yilin-ayni-doneminden-iyi-bir-gelisimin-gerceklestigini-gosterdi/feed/ 0
ASO: En Hızlı Toparlanma Sanayi Sektöründe Gerçekleşiyor https://www.muhasebenews.com/aso-en-hizli-toparlanma-sanayi-sektorunde-gerceklesiyor/ https://www.muhasebenews.com/aso-en-hizli-toparlanma-sanayi-sektorunde-gerceklesiyor/#respond Thu, 03 Sep 2020 16:00:22 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=91888 Ankara Sanayi Odası Ağustos ayı olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Celal Koloğlu başkanlığında video konferans yöntemiyle yapıldı. ASO Başkanı Nurettin Özdebir toplantıda ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Özdebir’in toplantıda yaptığı konuşma şöyle:

“COVİD-19 pandemisi, ekonomide birçok makroekonomik değişken üzerinde olumsuz etkiler ortaya çıkarmaya devam etmektedir. Pandemi sonrası uygulamaya konulan tedbirler bazı makroekonomik değişkenleri olumlu etkileyerek, toparlanma sürecinde başarı sağlarken, bazı makroekonomik değişkenlerde ise istenilen düzelme henüz sağlanabilmiş değildir.
Buna bağlı olarak risk algısının daha da yoğunlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Küresel ekonomide pandeminin etkisinin azalmamasıyla her geçen gün artan yavaşlama ibareleri, doğal olarak ülkemizi de etkilemektedir. Bundan kaynaklanan talepteki zayıflama, hem küresel boyutta hem de ülkemizde makroekonomik değişkenleri olumsuz yönde etkileyerek büyümeyi zayıflatmaktadır.
Reel sektör, mevcut ortamda, orta ve uzun vadeli bir plan yapmakta zorlanmaktadır. Özellikle son aylarda kurlarda kısmi bir dengelenme yaşanırken, geçen hafta başında yeniden yukarı yönlü hareket başlamıştır. Kurdaki oynaklığın hala devam etmesi, yüksek enflasyon ve iç talepteki yetersizlik ve bunların ortaya çıkardığı belirsizlik ortamı, doğal olarak reel sektörün yatırım iştahını her geçen gün azaltmaktadır.
Firmaların dövizdeki açık pozisyonu nedeniyle, kurlardaki artış finansman giderlerini artırarak, borç-özkaynak dengesinin bozulmasına neden olmakta ve ödeme güçlerini zayıflatmaktadır.
Diğer taraftan kurdaki artışlar ithalat maliyetleri nedeniyle fiyatların yükselmesine neden olmaktadır. Reel sektörün uzun ve orta vadeli ve dengeli bir strateji belirleyebilmesi için ekonomik istikrarın ve güvenin sağlanması yegâne şarttır.
Çözüm olarak, mevcut kur rejiminden vazgeçmeden enflasyon beklentilerinin çapalanması ve reel sektörün yabancı para borçluluğuna ilişkin tedbirlerin bir an önce alınması gerekmektedir.
Özellikle pandemi nedeniyle ihracat gelirlerinin ve döviz cinsinden turizm gelirlerinin önemli ölçüde azalması, döviz kısıtını sıkılaştırmıştır. Ekonomimizde döviz talebini yükselten önemli bir diğer neden, döviz cinsinden borçların, özellikle de özel sektörün dış borçlarının yüksek düzeylerde olmasıdır.
Diğer taraftan kamu sektörünün ve Merkez Bankası’nın döviz cinsinden borçları artış eğilimindedir ve brüt dış borç stokunun yurt içi gelirdeki payı yükselmeye devam etmektedir.
COVID-19 krizinde birçok ülke gibi Türkiye de parasal genişleme politikası uygulamıştır. TL’nin bollaşması ise değer kaybetmesine neden olmakta, TL’nin aşınması nedeniyle yurt içindeki ekonomik birimlerin döviz talebinin yükselmesi de kura yukarı yönlü baskı uygulamaktadır.
Ekonomimizdeki döviz arzını azaltan, döviz talebini yükselten bütün bu unsurların toplam etkileri neticesinde döviz kuru yükselmekte, kuru belli bir seviyede tutmayı hedefleyen Merkez Bankası’nın rezervleri ise azalmaktadır.
Makroekonomik verilerle ilgili de kısa bir bilgi vermek istiyorum.
Bütün dünyayı sarsan COVID-19 krizinin olumsuz etkileri sürerken ekonomimizde canlanma görülmektedir. Haziran ayında ekonomide arzı temsil eden sanayi üretimi ve ekonominin talebini temsil eden perakende satış hacmindeki artış, gelecek için olumlu bir sinyal vermektedir.
Nisan ayı ile başlayan sanayi üretimindeki daralmanın, Mayıs ayında aylık bazda, Haziran ayı ile birlikte hem aylık hem de yıllık bazda toparlanmaya başladığını görebiliyoruz.
Normalleşme adımlarının etkilerini sanayi üretiminde de görebiliyoruz. Tabi burada önemli olan sonraki aylar bunun sürdürülebilir olmasıdır. Sanayi üretiminde pandeminin etkisinin ortadan kalktığı söyleyebiliriz.
Sermaye malı ve ara malı imalatındaki ivmelenme, gelecek döneme ilişkin umutlarımızı arttırıyor. Bu süreçte görüyoruz ki en hızlı toparlanma sanayi sektöründe gerçekleşiyor.
Temmuz ayı ile birlikte bu toparlanmanın daha da hızlanacağını düşünüyoruz. Temmuz ayı sanayi üretim endeksinin öncü göstergesi olan PMI endeksi, salgından kaynaklanan daralmanın ardından Türk imalat sektöründe toparlanmanın güç kazandığına işaret ediyor.
Haziran’da 53,9 değerini alan PMI, Temmuz’da 56,9 olarak gerçekleşti ve Şubat 2011’den beri en yüksek seviyede kaydedildi. Bu rakamlar Temmuz ayında sanayi sektöründe ciddi bir ivmelenmenin gerçekleştiği sinyalini veriyor.
Pandeminin etkisiyle Nisan ayında 61,6 seviyesine kadar gerileyen Kapasite Kullanım Oranı, normalleşme sürecinin ardından Temmuz ayında 70,7, Ağustos ayında ise 73,3 seviyesine kadar yükselmiştir.
Kapasite Kullanım Oranının, 75,9 olan 2019 yılı ortalamasına doğru hızlı bir toparlanma eğiliminde olduğu da görülmektedir.
Reel Kesim Güven Endeksi ise Nisan ayında 62,3 seviyesine geriledikten sonra Temmuz ayında 99,4, Ağustos ayında ise 105,2 seviyesine yükselmiştir.
Pandemi döneminde özellikle talebin canlı kalabilmesi için uygulanan genişlemeci para politikası tercihi, kredi genişlemesine sebebiyet vermişti. Son dönemde merkez bankasının sıkılaştırma adımları krediye ulaşma maliyetlerini arttırarak, önümüzdeki dönemde, talep üzerinden arzı olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalıdır.
Yaşadığımız olumsuz gelişmeler bir takım fırsatları da beraberinde getirmektedir. Pandemi sürecini iyi bir şekilde yönetmemiz Türkiye algısını olumlu yönde etkilemiştir. Bu algıyla önümüzdeki dönemde yurtdışından firmalarımıza siparişlerde bir artış olacağını düşünüyorum.
Ayrıca, ekonomimizin yılsonuna ilişkin büyüme beklentileri de pozitiftir. COVID-19 krizi bir kez daha göstermiştir ki, ulusal bağımsızlığımız, ulusal ekonomimizin güçlendirilmesiyle sarsılmaz bir biçimde sürdürülebilecektir.
Ulusal ekonomimizin güçlendirilmesi ise, ulusal sanayi üretiminin, özellikle de katma değeri yüksek ve dışa bağımlılığı azaltılmış üretim yapan imalat sanayisinin güçlendirilmesiyle mümkün olacaktır.
Pandemi sürecinin sıkıntılarını yaşadığımız bu dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın Cuma günü açıkladığı müjde bizi son derece sevindirmiş ve heyecanlandırmıştır.
Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervleri ülke ekonomimize önemli bir katkı sağlayacak ve enerji giderlerimizde önemli bir tasarruf noktası olacaktır.
Diğer taraftan bu rezerv ülke olarak elimizi güçlendirecek ve yeni kontratlarda maliyeti aşağıya çekme noktasında önemli katkısı olacaktır. Bu sürece katkı sağlayan başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese ülkemiz adına şükranlarımızı sunuyoruz.
Yine Cuma günü Cumhurbaşkanı Kararı ile teşvik sisteminde ilçe bazında sınıflama ve teşviklerin tasarlanması için önemli bir adım atıldı. Belirlenen ilçelerde, o ilin teşviklerinin bir alt kademesinden, eğer OSB varsa iki alt kademesinden faydalanılması sağlandı. Ankara’da bu kapsama üç ilçemiz girdi. Bunlar Çamlıdere, Bala ve Haymana oldu.
Bulunduğu il nedeniyle olduğundan daha gelişmiş yerler listesinde yer alan ilçelerin teşvikten daha çok yararlanmasının önünün açılması, üretimin devamlılığı açısından önemli fırsatlar yaratacaktır.
Sağlanacak avantajların artmasıyla, bulunduğu ile göre daha az gelişmiş ilçelerimizin kalkınmasının hızlandırılması sağlanabilecek ve OSB’ler daha cazip hale gelecektir.
O bölgede yaşayan insanların bulunduğu yerde istihdam edilmesine katkı sağlayarak büyükşehirlere göçün önüne geçilmesine fırsat verecektir. Ayrıca ilçe bazlı bazı potansiyel kaynakların harekete geçirilmesi anlamında da katkı sağlayacaktır.
Bu kararın birçok ilçemizin gelişmesine önemli katkı sağlayacağına inanıyorum.
Ancak keşke, bir değil iki veya üç alt kademe destekleri verilebilseydi diye düşünüyorum. Çünkü açıklanan ilçelerin çok az bir bölümünde OSB’ler olduğunu görüyorum.
Ama yine de önemli bir adımdır. Bu tespitlerimin de önümüzdeki dönemde dikkate alınmasını umuyorum.
Burada özellikle şunu belirtmek istiyorum. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymamak şahsi bir tercih iken, aslında tüm toplumu ilgilendiren önemli bir hayati unsurdur.
Bu kuralların şahsi bir mesele olmaktan daha ziyade mili bir sorumluluk olduğu unutulmamalıdır. Mevut durumda vakalar yeniden artış trendine girmiştir. Biliyoruz ki bu artış sadece sağlık açısından değil ekonomik açıdan da önemli maliyetler ortaya çıkartmaktadır. Bu minvalde bu kurallara uyarak bir an önce bu illetti defetmek için bütün ülke olarak kurallara uymak bir vatan borcudur.


Kaynak: Ankara Sanayi Odası
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/aso-en-hizli-toparlanma-sanayi-sektorunde-gerceklesiyor/feed/ 0