kısmi bölünme – Muhasebe News https://www.muhasebenews.com Muhasebe News Wed, 03 Feb 2021 06:21:02 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.3.5 Ticari Şirketlerin Bölünmesi https://www.muhasebenews.com/ticari-sirketlerin-bolunmesi/ https://www.muhasebenews.com/ticari-sirketlerin-bolunmesi/#respond Tue, 22 Dec 2020 01:00:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99210

Erol TÜRK
Avukat
eturk@3ehukuk.com


Bir ticari şirket ya tam bölünür ya da kısmen bölünebilir. Tam bölünmede, şirketin sahip olduğu bütün mal varlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir.

Kısmi bölünmede, bir şirketin mal varlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur. Sermaye şirketleri ve kooperatifler, sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebilirler. Bu bölünmeler geçerlidir.

Tam bölünmede ve kısmi bölünmede şirket paydaşlarının şirket payları ve diğer hakları korunur. Devreden şirketin ortaklarına, bölünmeye katılan tüm şirketlerde mevcut payları oranında şirket payları tahsis edilir. Burada bölünmede pay oranları korunmaktadır. Pay oranlarının korunmadığı bölünmede olabilir. Bölünme nedeniyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması halinde anonim şirketlerde sermaye azaltılmasını düzenleyen Ticaret Kanunun 473 ve 474. maddeleri uygulanmaz. Devralan şirket sermayesini devreden şirketin ortaklarının haklarını koruyacak miktarda arttırır.

Bölünmede ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz. Bölünme nedeniyle kayıtlı sermaye sisteminde müsait olmasa bile, tavan değiştirilmeden sermaye arttırılabilir. Bölünme çerçevesinde yeni bir şirket kurulmakta ise bu durumda ticaret kanunu hükümlerine göre kuruluş yapılır.
Ara bilanço hazırlanmalıdır.

Bilançonun hazırlandığı gün ile bölünme sözleşmesinin imzalanması veya bölünme planının düzenlendiği tarihler arasında altı aydan fazla bir zaman varsa veya son bilançonun çıkarılmasından itibaren, bölünmeye katılan şirketlerin mal varlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmişse bu takdirde bir ara bilanço çıkartılır.

Ara bilançoda fizikî döküm çıkarılması gerekli değildir. Son bilançoda kabul edilmiş bulunan değerlemeler, sadece ticari defterlerdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de gösterilir.

Bölünme sözleşmesi ve bölünme planı:

Bir şirket, bölünme yoluyla, mal varlığının bölümlerini var olan şirketlere devrediyorsa, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından bir bölünme sözleşmesi yapılır ve ayrıca buna uygun bir bölünme planı düzenler.

Hem bölünme sözleşmesinin hem de bölünme planının yazılı şekilde yapılması ve bunların genel kurul tarafından onaylanması şarttır.

Bölünme sözleşmesinde:

*Bölünmeye katılan şirketlerin ticaret unvanları, merkezleri ve türleri,

*Aktif ve pasif malvarlığı konularının devir amacıyla bölümlere ayrılması ve tahsisini; açık bir ifadeyle bu bölümlere ilişkin envanteri; taşınmazları, kıymetli evrakı ve maddi olmayan malvarlığını teker teker gösteren listeyi,

*Payların değişim oranını ve gereğinde ödenecek denkleştirme tutarını ve devreden şirketin ortaklarının, devralan şirketteki ortaklık haklarına ilişkin açıklamaları,

*Devralan şirketin; intifa senedi, oydan yoksun pay ve özel hak sahiplerine tahsis ettiği hakları,

*Şirket paylarının değişim tarzlarını,

*Şirket paylarının bilanço kârına hangi tarihten itibaren hak kazanacaklarını ve bu istem hakkının özelliklerini,

*Devreden şirketin işlemlerinin hangi tarihten itibaren devralan şirketin hesabına yapılmış kabul edileceğini,

*Yönetim organlarının üyelerine, müdürlere, yönetim hakkına sahip kişilere ve denetçilere tanınan özel menfaatlerin neler olduğunu,

*Bölünme sonucu devralan şirketlere geçen iş ilişkilerinin listesini içerir.

Bölünme sözleşmesinde veya bölünme planında tahsisi yapılmayan malvarlığı konuları da ayrıca düzenlenir.

Tam bölünmede, devralan tüm şirketlerin, bölünme sözleşmesi veya planına göre kendilerine geçen net aktif malvarlığının oranına göre, devralan tüm şirketlere paylı mülkiyet hakkı düşer.

Kısmi bölünmede söz konusu mal varlığı, devreden şirkette kalır.

Tam bölünmeye katılan şirketler, bölünme sözleşmesi veya bölünme planına göre herhangi bir şirkete tahsis edilmeyen borçlardan müteselsilen sorumlu olurlar.

Bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme hakkında bir rapor hazırlar. Bu rapora:

a- Bölünmenin amacını ve sonuçlarını,

b- Bölünme sözleşmesini veya bölünme planını,

c- Payların değişim oranlarını ve gereğinde ödenecek denkleştirme tutarını, özellikle devreden şirketin ortaklarının devralan şirketteki haklarına ilişkin açıklamaları,

d- Değişim oranının saptanmasında, payların değerlemesine ilişkin özellikleri,

e-Gereğinde, bölünme dolayısıyla ortaklar için doğacak olan ek ödeme yükümlülüklerini, diğer kişisel edim yükümlülüklerini ve sınırsız sorumluluğu,

f-Bölünmeye katılan şirketlerin türlerinin farklı olması hâlinde, ortakların yeni tür sebebiyle söz konusu olan yükümlülüklerini,

g-Bölünmenin işçiler üzerindeki etkileri ile içeriğini; varsa sosyal planın içeriğini,

h-Bölünmenin, bölünmeye katılan şirketlerin alacaklıları üzerindeki etkilerini, hukuki ve ekonomik yönleri ile açıklar ve gerekçelerini gösterir.

Yeni kuruluşun varlığı hâlinde, bölünme planına yeni şirketin sözleşmesi de eklenir. Tüm ortaklar tarafından onaylaması hâlinde küçük ve orta ölçekli şirketler bölünme raporunun düzenlenmesinden vazgeçebilirler. Bölünmeye katılan şirketlerden her biri, genel kurulun kararından iki ay önce, merkezlerinde, halka açık anonim şirketler ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu’nun uygun gördüğü yerlerde; Bölünme sözleşmesini veya bölünme planını, bölünme raporunu, son üç yılın finansal tabloları ile faaliyet raporlarını ve varsa ara bilançoları bölünmeye katılan şirketlerin ortaklarının incelemesine sunar. Bölünme kararı, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları, bölünme sözleşmesini veya bölünme planını genel kurulun onayına sunar. Onama kararı anonim şirketlerde genel kurula katılanları dörtte üçüyle kabul edilir.

Alacaklıların alacaklarının korunması için bölünme Türkiye Ticaret Sicili gazetesinde yedişer gün arayla üç defa ilan edilir. Bölünmeye katılan şirketler, ilanların yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde, istemde bulunan alacaklıların alacaklarını teminat altına almak zorundadırlar. Bölünme ile alacaklıların alacaklarının tehlikeye düşmediğinin ispatı hâlinde, teminat yükümü ortadan kalkar. Alacaklıların zarara uğramayacaklarının anlaşılması hâlinde, şirket, teminat göstermek yerine borcu ödeyebilir.
Bölünme genel kurulca onaylanınca, yönetim organı bölünmenin tescilini ister.

Kısmi bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması gerekiyorsa buna ilişkin esas sözleşme değişikliği de tescil ettirilir.

Tam bölünme hâlinde devreden şirket ticaret siciline tescil ile birlikte infisah eder.

Bölünme ticaret siciline tescille geçerlilik kazanır. Tescil ile tescil anında envanterde yer alan bütün aktifler ve pasifler devralan şirketlere geçer.


Kaynak: İşbu içerik, Avukat Erol TÜRK’ün özel izni ile yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları ve sorumluluğu yazara aittir.
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Ticari Şirketlerin Birleşmesi

Vergi Tekniği Raporu Mükellefe Tebliğ Edilmelidir

Ayıplı Mal Satışında Tüketicinin Hakları

Anonim Şirkette Hisse Devri

Anonim Şirketi Temsil Yetkisi

Bağış Sözleşmesi Kurulması

Mal Değişim Sözleşmeleri

Belirsiz Alacak Davaları

Arabuluculuk

Derhal Fesih Hakkını Kullanma Süresi

Anonim Şirketlerin Denetimi

]]>
https://www.muhasebenews.com/ticari-sirketlerin-bolunmesi/feed/ 0
Kısmi bölünme halinde e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv uygulamaları https://www.muhasebenews.com/kismi-bolunme-halinde-e-fatura-e-defter-ve-e-arsiv-uygulamalari/ https://www.muhasebenews.com/kismi-bolunme-halinde-e-fatura-e-defter-ve-e-arsiv-uygulamalari/#respond Sun, 02 Feb 2020 22:36:26 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=99723 T.C.
KÜTAHYA VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü

Sayı

:

61504625-105-1

02.01.2017

Konu

:

Kısmi bölünme halinde e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv uygulamaları

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun tetkikinden; bölünen kurumunuzun, kısmi bölünmeden önce e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına tabi olduğu belirtilerek, 02.05.2016 tarihinde tescil işlemleri tamamlanan şirketinizin, (devralan kurum) kısmi bölünme sonrası e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına ne zaman geçmesi gerektiği, geçiş tarihine kadar kağıt ortamında tutulan defterin kapanışının ne zaman yapılacağı, e-Defter uygulamasına ay ortasında geçiş yapılması halinde ilgili ayın belli bir dönemi için kağıt defter kalan dönemi için ise e-Defter mi düzenlenmesi gerekeceği, e-Fatura ve e-Defter uygulamalarına geçiş için farklı tarihler belirlenip belirlenemeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde, Maliye Bakanlığının, tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanunun mükerrer 242 nci maddesi ile Maliye Bakanlığının, elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan 397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile anonim ve limited şirketlerin elektronik fatura oluşturmalarına, alıcısına iletmelerine, muhafaza ve istenildiğinde ibraz etmelerine izin verilmiş olup, 416 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesi kapsamında fatura düzenlemek zorunda olan mükelleflere elektronik fatura uygulamasından yararlanma hakkı tanınmıştır.

421 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bazı mükellef gruplarına elektronik defter tutma ve elektronik fatura uygulamasına dahil olma zorunluluğu getirilmiştir.

397 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile getirilen e-Fatura uygulaması haricinde “e-Arşiv Uygulaması”na yönelik olarak 433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış olup, 443 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile güncellenen söz konusu Tebliğde; e-Arşiv Fatura uygulamasına kayıtlı bulunan satıcılar tarafından sunulan mal veya hizmetler karşılığında düzenlenen faturaların, alıcının e-Fatura sistemine kayıtlı olmayan mükellef veya nihai tüketici durumunda olması halinde dahi elektronik ortamda (e-arşiv uygulaması aracılığı ile) e-Arşiv faturası olarak düzenlenebilmesine ve alıcılarının talebi doğrultusunda kâğıt veya elektronik ortamda alıcılarına iletilebilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

Mezkûr Tebliğin, “10- İnternet Üzerinden Mal ve Hizmet Satışında Düzenlenecek Faturalar” başlıklı bölümünde;

            “… İnternet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarı 5 milyon lira ve üzerinde olan mükellefler, en geç 1/1/2016 tarihine kadar e-Arşiv Uygulamasına geçmek zorundadır. Kapsama giren mükelleflerin belirlenen tarihten önce e-fatura ve e-arşiv başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlamaları gerekmektedir.”  açıklamalarına yer verilmiştir.

433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde değişiklik yapan 464 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “5. İnternet Satışı Nedeniyle e-Arşiv Uygulamasına Geçiş Zorunluluğu Getirilenler” başlıklı bölümünde ise;

            “… İnternet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2015 ve müteakip hesap dönemlerinde brüt satış hasılatları 5 Milyon TL ve üzerinde olan mükelleflere e-Arşiv Uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir. Söz konusu mükellefler, 433 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde ilgili hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başına kadar başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Arşiv Uygulamasına geçmek zorundadırlar.” açıklamaları yer almaktadır.

Öte yandan, 13/12/2011 tarihli ve 28141 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile Vergi Usul Kanunu kapsamında tutulması zorunlu olan defterlerden www.edefter.gov.tr internet adresinde format ve standardı yayımlanan defterlerin elektronik ortamda oluşturulmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek elektronik defter kullanımına izin verilmiştir.

Anılan Tebliğin, 2 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği ile değiştirilen “3.3.4.” üncü maddesinde;

            “… Hesap dönemi veya takvim yılı içerisinde de elektronik defter tutmaya başlanabilir. Ancak hesap dönemi veya takvim yılı içerisinde elektronik defter tutmaya başlayanlar, başladıkları tarihi izleyen bir aylık süre içerisinde eski defterlerine kapanış tasdiki yaptıracaklardır.”  açıklaması yer almaktadır.

20/06/2015 tarih ve 29392 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-Fatura ve e-Defter uygulamalarının kapsamı genişletilmiştir. Mezkur Tebliğin “2. Elektronik Defter ve Elektronik Fatura Kullanma Zorunluluğu Getirilen Mükellefler” başlıklı bölümünde;

            “421 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile zorunluluk getirilen mükelleflere ilave olarak aşağıda sayılan mükelleflere elektronik defter tutma ve e-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu getirilmiştir.

            a) 2014 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler.

            b) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’ndan lisans alan mükellefler. Bayilik lisansı olanlar, münhasıran bu lisansa sahip olmaları nedeniyle bu bent kapsamında değerlendirilmeyecektir.

            c) Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükellefler.

            (a) bendindeki şartı, 2014 hesap döneminde sağlayan mükellefler 1/1/2016 tarihinden itibaren, 2015 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler ise ilgili hesap dönemine ilişkin gelir/kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren, (b) ve (c) bentlerinde sayılanlardan bu Tebliğin yayım tarihinden önce lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler 1/1/2016 tarihinden itibaren, bu Tebliğin yayım tarihinden sonra lisans alan veya mükellefiyet tesis ettirenler ise, lisans aldıkları ya da mükellefiyet tesis ettirdikleri tarihi izleyen hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmek zorundadır. Bununla birlikte, lisans ya da mükellefiyet tesis tarihi ile izleyen hesap dönemi arasındaki sürenin üç aydan kısa olması halinde isteyen mükellefler bir sonraki hesap döneminin başından itibaren elektronik defter tutabilecekler ve e-Fatura uygulamasına geçebileceklerdir.

            …

            Bu Tebliğ kapsamında elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçme zorunluluğu getirilen mükellefler; tam bölünme, birleşme (devralma şeklinde birleşme ve yeni kuruluş şeklinde birleşme) veya tür (nev’i) değişikliğine gitmeleri halinde devrolunan veya birleşilen tüzel kişi mükellefler ile tam bölünme veya tür (nev’i) değişikliği sonucunda ortaya çıkan yeni tüzel kişi mükellefler de e-Fatura uygulamasına geçmek ve elektronik defter tutmak zorundadır. Bu durumda uygulamalara geçme süresi hiçbir koşulda işlemin ticaret siciline tescil tarihini izleyen ayın başından itibaren 3 ayı geçemez.” açıklamaları yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalara göre;

Anılan Tebliğlere göre e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv Fatura uygulamalarına tabi olan bölünen kurumun, kısmi bölünme sonrasında da e-Defter tutma, e-Fatura ve e-Arşiv faturası düzenleme zorunluluğu devam etmektedir.

Devralan kurumun (şirketinizin) ise hâlihazırda e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter uygulamalarına geçme zorunluluğu bulunmamaktadır. Dolayısıyla şirketinizce, mezkûr Tebliğlere göre zorunluluk kapsamına girilinceye kadar; kâğıt fatura düzenlemesi ve söz konusu defterlerin kâğıt ortamında tutulması mümkün bulunmaktadır.

Ancak;

– 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtildiği üzere devralan kurumun, 2016 veya müteakip hesap dönemlerinde brüt satış hasılatının 10 Milyon TL ve üzeri olması halinde ilgili hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmesi gerekmektedir.

– Devralan kurumun, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli I sayılı listedeki malların imali, ithali, teslimi vb. faaliyetleri nedeniyle EPDK’dan lisans alan mükelleflerden veya Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli III sayılı listedeki malları imal, inşa ve ithal eden mükelleflerden olması halinde; lisans alınan ya da mükellefiyet tesis ettirilen tarihi izleyen hesap döneminin başından itibaren elektronik fatura ve elektronik defter uygulamasına geçmesi gerekmektedir.

– Devralan kurumun, internet üzerinden mal ve hizmet satışı yapması ve 2016 veya müteakip hesap dönemlerinde brüt satış hasılatının 5 Milyon TL ve üzerinde olması halinde ilgili hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği tarihi takip eden hesap döneminin başından itibaren e-Arşiv uygulamasına geçmesi gerekmektedir.

Öte yandan;

– Devralan kurumun, hesap dönemi içerisinde e-Defter tutmaya başlaması halinde başlama tarihini izleyen bir aylık süre içerisinde eski defterlere kapanış tasdikinin yaptırılması gerekmektedir.

– Mezkûr Tebliğlere göre zorunluluk kapsamında e-Defter uygulamasına geçecek mükellefler için ay ortasında geçiş öngörülmemekle birlikte devralan kurumun, ihtiyari olarak e-Defter uygulamasına geçmesi halinde ay ortasında geçiş mümkün olup, ilgili ayın geçiş yapılan tarihe kadar ki dönemi için kağıt defter kalan dönemi için ise e-Defter düzenlenmesi gerekmektedir.

– Devralan kurumun, e-Fatura ve e-Defter uygulamalarına 454 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre zorunlu olarak değil ihtiyari olarak geçmesi halinde söz konusu uygulamalara geçiş için farklı tarihler belirlenmesi mümkündür.

 


Kaynak: GİB Özelge
Yasal Uyarı: Bu içerikte yer alan bilgi, görsel, tablolar, açıklama, yorum, analiz ve bir bütün olarak içeriğin tamamı sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme ve yönlendirmede bulunma amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen içerikte yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgi, tablo, görsel, görüş ve diğer türdeki tüm içeriklerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


]]>
https://www.muhasebenews.com/kismi-bolunme-halinde-e-fatura-e-defter-ve-e-arsiv-uygulamalari/feed/ 0
Üretim Faaliyeti Sürdürülürken Taşınılması Halinde Gayrimenkul Kısmi Bölünme Kapsamında Değerlendirilir mi? https://www.muhasebenews.com/uretim-faaliyeti-surdurulurken-tasinilmasi-halinde-gayrimenkul-kismi-bolunme-kapsaminda-degerlendirilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/uretim-faaliyeti-surdurulurken-tasinilmasi-halinde-gayrimenkul-kismi-bolunme-kapsaminda-degerlendirilir-mi/#respond Tue, 14 May 2019 16:00:58 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16362 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Üretim faaliyetinin sürdürüldüğü yerden kısım kısım taşınılması halinde boşaltılan gayrimenkulün kısmi bölünmeye konu edilip edilmeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin oto cam üretim, ticaret ve ihracat faaliyeti ile iştigal ettiği,  ana faaliyet konunuz olan üretiminizin mevcut fabrika binasında devam ederken üretim tesisinizin bir bölümünün… Organize Sanayi Bölgesindeki modern fabrika binası ve yeni üretim tesisine taşındığı, halen devam eden taşınma işlemlerinin üretim sekteye uğratılmaksızın kısa sürede tamamlanacağı,  sonrasında eski fabrika binasının üretim yapılmayan taşınmaz haline dönüşeceği, taşınma süreci devam ederken bu taşınmazın tam mükellefiyete tabi bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak devredileceği ve… Organize Sanayi Bölgesindeki fabrika binasına taşınmanın tamamlanacağı döneme kadar, devredilen taşınmazın şirketiniz tarafından anılan sermaye şirketinden kiralanacağı belirtilerek bu taşınmazın devrinin Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesi kapsamında kısmi bölünmeye konu edilip edilmeyeceği hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde; “Kısmî bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan; aynı Kanunun 20’nci maddesinin üçüncü fırkasında ise 19 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde belirtilen işlemlerden doğan kârların hesaplanmayacağı ve vergilendirilmeyeceği hükme bağlanmıştır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin;

– “19.2.2.1. Üretim ve hizmet işletmelerinin ayni sermaye olarak konulması” başlıklı bölümünde, “Üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmi bölünme sonucu hem bölünen işletmenin hem de bölünme sonucunda varlıkları devralan işletmenin faaliyetine devam etmesi esastır. Bu kapsamda, söz konusu işletmelerin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli taşınmaz, her türlü tesis, makine ve teçhizat, alet, edevat, taşıtlar, gayri maddi haklar ile hammadde, mamul, yarı mamul mallar gibi aktif kıymetler ile ilgili pasif kıymetlerin tümünün devredilmesi zorunludur…”

– “19.2.2.1.3. Üretim ve hizmet işletmelerinin belli bir kısmının kısmi bölünmeye konu edilmesi” başlıklı bölümünde, “…Tek bir üretim veya hizmet işletmesi bulunan kurumun, taşınmazlar ve iştirak hisselerini kısmi bölünmeye konu etmesi mümkün olup anılan işletmeyi ise kısmi bölünme kapsamında devretmesi mümkün değildir…”
açıklamaları yer almıştır.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, şirketinizin mevcut fabrika binasında devam etmekte olan üretim faaliyetini ….. Organize Sanayi Bölgesindeki üretim tesisine taşırken, üretim faaliyetinin kesintiye uğratılmaksızın devam etmesi şartıyla, üretimin halen devam etmekte olduğu eski fabrika binasının “taşınmaz” olarak devrinin Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde düzenlenen kısmi bölünme kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır.

Kaynak: Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
12 Mayıs 2016 Tarih ve 38418978-125[19-15/277]-78548 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi,  gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/uretim-faaliyeti-surdurulurken-tasinilmasi-halinde-gayrimenkul-kismi-bolunme-kapsaminda-degerlendirilir-mi/feed/ 0
Tam Bölünme ve Kısmi Bölünme Nedir? https://www.muhasebenews.com/tam-bolunme-kismi-bolunme-nedir/ https://www.muhasebenews.com/tam-bolunme-kismi-bolunme-nedir/#respond Thu, 29 Nov 2018 08:30:28 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=14337 1- KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE HANGİ BÖLÜNMELER DEVİR HÜKMÜNDEDİR?
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasında aşağıdaki şartlar dâhilinde gerçekleşen birleşmeler devir hükmündedir;
1.1- Birleşme sonucunda infisah eden (feshedilen) kurum ile birleşilen kurumun kanunî veya iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması.
1.2- Münfesih kurumun (feshedilmiş) devir tarihindeki bilânço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde
devralınması ve aynen bilânçosuna geçirilmesi.

***Kurumların yukarıdaki şartlar dâhilinde tür değiştirmeleri de devir hükmündedir.

2- HANGİ İŞLEMLER BÖLÜNME YA DA HİSSE DEVRİ HÜKMÜNDEDİR?
Aşağıdaki işlemler bölünme veya hisse değişimi hükmündedir;
2.1- Tam bölünme,
2.2- Kısmi bölünme,
2.3- Hisse değişimi.

3- KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE TAM BÖLÜNME NEDİR?
Tam bölünme, tam mükellef bir sermaye şirketinin tasfiyesiz olarak infisah etmek (feshedilmesi) suretiyle,
3.1- Bütün mal varlığını,
3.2- Alacaklarını,
3.3- Borçlarını,
kayıtlı değerleri üzerinden mevcut veya yeni kurulacak iki veya daha fazla tam mükellef sermaye şirketine devretmesi ve karşılığında devredilen sermaye şirketinin ortaklarına devralan sermaye şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisseleri verilmesi, bu Kanunun uygulanmasında tam bölünme hükmündedir.

***Devredilen şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibarî değerinin % 10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi, işlemin bölünme sayılmasına engel değildir. 

4- KISMİ BÖLÜNME HANGİ ŞARTLARDA GERÇEKLEŞİR?
Kısmî bölünme; tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun;
4.1- Türkiye’deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilânçosunda yer alan taşınmazlar ile
4.2- En az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri,
4.3- Sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi,
bu Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme hükmündedir.

Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur.

Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.

5- HİSSE DEĞİŞİMİ HANGİ ŞARTLARDA GERÇEKLEŞİR?
Hisse değişimi; tam mükellef bir sermaye şirketinin,
5.1- Diğer bir sermaye şirketinin hisselerini,
5.2- Bu şirketin yönetimini,
5.3- Hisse çoğunluğunu elde edecek şekilde devralması,
5.4- Karşılığında bu şirketin hisselerini devreden ortaklarına kendi şirketinin sermayesini temsil eden iştirak hisselerini vermesi, bu Kanunun uygulanmasında hisse değişimi hükmündedir.

***Hisseleri devralınan şirketin ortaklarına verilecek iştirak hisselerinin itibari değerinin %10’una kadarlık kısmının nakit olarak ödenmesi, işlemin hisse değişimi sayılmasına engel değildir.

***Bu maddeye göre yapılacak bölünmelerde aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur.

Kaynak: Kurumlar Vergisi Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/tam-bolunme-kismi-bolunme-nedir/feed/ 0
Ticaret Şirketlerinde Bölünme Nasıl Yapılır? https://www.muhasebenews.com/ticaret-sirketlerinde-bolunme-nasil-yapilir/ https://www.muhasebenews.com/ticaret-sirketlerinde-bolunme-nasil-yapilir/#respond Wed, 28 Nov 2018 11:45:48 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18904 1- TİCARET ŞİRKETLERİNDE BÖLÜNME NASIL YAPILIR?
Bir şirket tam veya kısmi bölünebilir.
1.1- Tam bölünmede, şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Tam bölünüp devrolunan şirket sona erer ve unvanı ticaret sicilinden silinir.
1.2- Kısmi bölünmede, bir şirketin malvarlığının bir veya birden fazla bölümü diğer şirketlere devrolunur. Bölünen şirketin ortakları, devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler veya bölünen şirket, devredilen malvarlığı bölümlerinin karşılığında devralan şirketlerdeki payları ve hakları elde ederek yavru şirketini oluşturur.

2- HANGİ TİCARET ŞİRKETLERİ BÖLÜNEBİLİRLER?
Sermaye şirketleri ve kooperatifler sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebilirler.

3- BÖLÜNME HALLERİNDE ŞİRKET PAYLARI VE HAKLARININ KORUNMASI NASIL OLUR?
Şirket paylarının ve haklarının korunması,
3.1- Tam ve kısmi bölünmede şirket payları ve hakları 140’ıncı madde uyarınca korunur.
3.2- Devreden şirketin ortaklarına;
3.2.1- Bölünmeye katılan tüm şirketlerde, mevcut payları oranında şirket payları,
3.2.3- Bölünmeye katılan bazı veya tüm şirketlerde, mevcut paylarının oranına göre değişik oranda şirket payları, tahsis edilebilir. (a) bendindeki bölünme oranların korunduğu, (b) bendindeki bölünme ise oranların korunmadığı bölünmedir.

3- BÖLÜNMEDEN SERMAYE ARTIRIMI NE KADAR YAPILIR?
3.1-
Devralan şirket sermayesini, devreden şirketin ortaklarının haklarını koruyacak miktarda artırır.
3.2- Bölünmede, ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz. Bölünme sebebiyle, kayıtlı sermaye sisteminde müsait olmasa bile, tavan değiştirilmeden sermaye artırılabilir.

***Bölünme sebebiyle devreden şirketin sermayesinin azaltılması hâlinde 473, 474 ve 592’nci maddeler ile kooperatiflerde Kooperatifler Kanununun 98’inci maddesine dayanılarak bu Kanunun 473 ve 474’üncü maddeleri uygulanmaz.

4- BÖLÜNME HALİNDE YENİ ŞİRKET KURULUŞLARINDA HANGİ HÜKÜMLER UYGULANIR?
Bölünme çerçevesinde yeni bir şirketin kurulmasına bu Kanun ile Kooperatifler Kanununun kuruluşa ilişkin hükümleri uygulanır. Sermaye şirketlerinin kurulmasında, kurucuların asgari sayısına ve ayni sermaye konulmasına ilişkin hükümler uygulanmaz.

5- BÖLÜNME HALİNDE ARA BİLANÇO NASIL DÜZENLENİR?
5.1-
Bilanço günüyle, bölünme sözleşmesinin imzası veya bölünme planının düzenlenmesi tarihi arasında, 6 aydan fazla bir zaman bulunduğu veya son bilançonun çıkarılmasından itibaren, bölünmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmiş olduğu takdirde, bir ara bilanço çıkarılır.
5.2- Bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde öngörülen hükümler saklı kalmak kaydıyla, ara bilançoya yıllık bilançoya ilişkin hüküm ve standartlar uygulanır.
Ara bilanço için;
5.2.1- Fizikî envanter çıkarılması gerekli değildir.
5.2.3- Son bilançoda kabul edilmiş bulunan değerlemeler, sadece ticari defterlerdeki hareketler ölçüsünde değiştirilir;
amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınır.


Kaynak: Türk Ticaret Kanunu
Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.


BENZER İÇERİKLER


Yurt Dışı Şubesinde Hizmet Faaliyeti Gösteren İşletmeler, Kısmi Bölünme Yolu İle Devredilebilir mi?

 

Bölünme Raporu Nedir? İçeriğinde Hangi Bilgiler Bulunur?

 

Kısmi bölünme işleminde vergileme nasıl olur?

 

Şirketlerde Devir, Bölünme ve Hisse Değişiminde Vergileme nasıl yapılır?

 

Şirketlerde Devir, Bölünme ve Hisse Değişimi nedir? Nasıl yapılır?

 

Bölünmede İnceleme Hakkı Kimler Tarafından Kullanılır?

 

Ticaret Şirketleri Birleşme, Bölünme ve Tür Değiştirme Hallerinde Ortaklık Paylarının İncelenmesi Nasıl Yapılır?

 

Adi Ortaklık Payı Kısmi Bölünme İşlemine Konu Edilir mi?

 

Bölünme Sözleşmesi Nasıl Düzenlenir?

 

 

]]>
https://www.muhasebenews.com/ticaret-sirketlerinde-bolunme-nasil-yapilir/feed/ 0
Yurt Dışı Şubesinde Hizmet Faaliyeti Gösteren İşletmeler, Kısmi Bölünme Yolu İle Devredilebilir mi? https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-subesinde-hizmet-faaliyeti-gosteren-isletmeler-kismi-bolunme-yolu-ile-devredilebilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-subesinde-hizmet-faaliyeti-gosteren-isletmeler-kismi-bolunme-yolu-ile-devredilebilir-mi/#respond Tue, 23 Oct 2018 20:30:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=16286 (GİB – ÖZELGE) 

Konu: Yurt dışı şube faaliyetinin kısmi bölünmeye konu olup olamayacağı.

İlgi (a)’da kayıtlı özelge talep formu ile ilgi (b)’de kayıtlı dilekçenizde; şirketinizin Pakistan şubesinin metrobüs işletmeciliği, çöp toplama ve taşınması ile halk otobüsü işletmeciliği alanlarında faaliyette bulunduğu, söz konusu şubenin kısmi bölünme sonucu Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğünün ……………….. vergi kimlik numaralı mükellefi olan (tam mükellef) …… İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne devredileceği belirtilerek; bu şubenin kısmi bölünme yoluyla devrinin mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde; “Kısmi bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimi temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden ayni sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmi bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.

Diğer taraftan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “19.2.2.1. Üretim ve hizmet işletmelerinin ayni sermaye olarak konulması” başlıklı bölümünde; üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesinin zorunlu olduğu; kısmi bölünme sonucu hem bölünen işletmenin hem de bölünme sonucunda varlıkları devralan işletmenin faaliyetine devam etmesinin esas olduğu; bu kapsamda, söz konusu işletmelerin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli taşınmaz, her türlü tesis, makine ve teçhizat, alet, edevat, taşıtlar, gayri maddi haklar ile hammadde, mamul, yarı mamul mallar gibi aktif kıymetler ile ilgili pasif kıymetlerin tümünün devredilmesinin zorunlu olduğu şeklinde açıklamalara yer verilmiştir.

Anılan düzenlemelerle getirilen kısmi bölünme müessesesinin temel amacı, şirketlerin yeniden yapılanma yoluyla verimlilik ve kârlılıklarını artırmalarına imkân sağlamak olup, kısmi bölünmenin bir üretim tesisinin veya hizmet işletmesinin parça parça elden çıkarılması sonucunu doğurmaması gerekir. Dolayısıyla üretim tesisi ve hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, kısmi bölünme işleminde hizmet işletmelerinin bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli taşınmaz, her türlü tesis, makine ve teçhizat, alet, edevat, taşıtlar, gayri maddi haklar gibi aktif kıymetler ile ilgili pasif kıymetlerin tümünün devredilmesi ve Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesinde yer alan şartların da sağlanması kaydıyla, Pakistan İslam Cumhuriyetinde bulunan şubenizde metrobüs işletmeciliği, çöp toplama ve taşınması ile halk otobüsü işletmeciliği alanlarında faaliyet gösteren hizmet işletmelerinizin, tam mükellef bir sermaye şirketi olan ……… İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne kısmi bölünme yoluyla devri mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan; kısmi bölünmeye yurt dışındaki şubenizin değil, söz konusu şube tarafından icra edilen faaliyetlerle ilgili hizmet işletmelerinin gireceği tabiidir.

Kaynak: Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı
3 Mart 2015 Tarih ve 64597866-125[19-2015]-25 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/yurt-disi-subesinde-hizmet-faaliyeti-gosteren-isletmeler-kismi-bolunme-yolu-ile-devredilebilir-mi/feed/ 0
Adi Ortaklık Payı Kısmi Bölünme İşlemine Konu Edilir mi? https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-payi-kismi-bolunme-islemine-konu-edilir-mi/ https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-payi-kismi-bolunme-islemine-konu-edilir-mi/#respond Mon, 02 Apr 2018 20:00:23 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=17596 (GİB – ÖZELGE)

Konu: Adi ortaklık payının kısmi bölünme işlemine konu edilip edilmeyeceği.

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, ……… tarafından açılan ihalede ………… Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı işine ortak girişim olarak …….. tarihinde teklif verildiği, iş kapsamında kurulan ………Adi Ortaklığında %50 iştirak payınızın bulunduğu belirtilerek iştirak payınızın bir kısmının veya tamamının Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesinde belirtilen kısmi bölünme hükümleri çerçevesinde devrinin mümkün olup olmadığı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Devir, Bölünme, Hisse Değişimi” başlıklı 19’uncu maddesinde;

“3) Aşağıdaki işlemler bölünme veya hisse değişimi hükmündedir:

b) Kısmî bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye’deki iş yeri veya daimî temsilcisinin bilânçosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi, bu Kanunun uygulanmasında kısmî bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.

(4) Bu maddeye göre yapılacak bölünmelerde aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunur…” hükmü yer almaktadır.

Kısmi bölünme işlemine taşınmazlar, iştirak hisseleri ile üretim ve hizmet işletmeleri konu edilebilecektir.

Diğer taraftan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “5.6.2.2.2. İştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri” başlıklı bölümünde;

“Maddede yer alan “iştirak hisseleri” deyimi, menkul değerler portföyüne dahil hisse senetleri ile ortaklık paylarını ifade etmektedir.

Bunlar,
-Anonim şirketlerin ortaklık payları veya hisse senetleri (Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım ortaklıkları hisse senetleri dahil),
-Limited şirketlere ait iştirak payları,
-Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komanditer ortaklarına ait ortaklık payları,
-İş ortaklıkları ile adi ortaklıklara ait ortaklık payları,
-Kooperatiflere ait ortaklık payları
olarak sıralanabilir…” açıklamalarına yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, Şirketinizin aktifinde en az iki tam yıl süreyle tutulan ve iştirak hissesi kapsamında bulunan adi ortaklık payının tamamının Kurumlar Vergisi Kanununun 19’ uncu maddesinde yer alan şartların sağlanması kaydıyla kısmi bölünme işlemine konu edilmesi mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan Şirketinizin aktifinde kayıtlı bulunan iştirak hissesi kapsamındaki adi ortaklık paylarının kısım kısım devrinin, söz konusu madde hükmü kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
25 Nisan 2014 Tarih ve 62030549-125[19-2013/265]-1210 Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/adi-ortaklik-payi-kismi-bolunme-islemine-konu-edilir-mi/feed/ 0
Bölünme Sözleşmesi Nasıl Düzenlenir? https://www.muhasebenews.com/bolunme-sozlesmesi-nasil-duzenlenir/ https://www.muhasebenews.com/bolunme-sozlesmesi-nasil-duzenlenir/#respond Sat, 06 Jan 2018 08:00:32 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18907 1- BÖLÜNME SÖZLEŞMESİ NASIL DÜZENLENİR?
Bir şirket, bölünme yoluyla, malvarlığının bölümlerini var olan şirketlere devredecekse, bölünmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından bir bölünme sözleşmesi yapılır.

***Bir şirket, bölünme yoluyla, malvarlığının bölümlerini yeni kurulacak şirketlere devredecekse, yönetim organı bir bölünme planı düzenler.

***Hem bölünme sözleşmesinin hem de bölünme planının yazılı şekilde yapılması ve bunların genel kurul tarafından 173’üncü madde hükümlerine göre onaylanması şarttır.

2- BÖLÜNME SÖZLEŞMESİ VE BÖLÜNME PLANININ İÇERİĞİNDE NELER BULUNUR?
Bölünme sözleşmesi ve bölünme planı özellikle;
2.1- Bölünmeye katılan şirketlerin ticaret unvanlarını, merkezlerini ve türlerini,
2.2- Aktif ve pasif malvarlığı konularının devir amacıyla bölümlere ayrılmasını ve tahsisini; açık tanımlamayla, bu bölümlere ilişkin envanteri; taşınmazları, kıymetli evrakı ve maddi olmayan malvarlığını teker teker gösteren listeyi,
2.3- Payların değişim oranını ve gereğinde ödenecek denkleştirme tutarını ve devreden şirketin ortaklarının, devralan şirketteki ortaklık haklarına ilişkin açıklamaları,
2.4- Devralan şirketin; intifa senedi, oydan yoksun pay ve özel hak sahiplerine tahsis ettiği hakları,
2.5- Şirket paylarının değişim tarzlarını,
2.6- Şirket paylarının bilanço kârına hangi tarihten itibaren hak kazanacaklarını ve bu istem hakkının özelliklerini,
2.7- Devreden şirketin işlemlerinin hangi tarihten itibaren devralan şirketin hesabına yapılmış kabul edildiğini,
2.8- Yönetim organlarının üyelerine, müdürlere, yönetim hakkına sahip kişilere ve denetçilere tanınan özel menfaatleri,
2.9- Bölünme sonucu devralan şirketlere geçen iş ilişkilerinin listesini,
içerir.

3- BÖLÜNME DIŞINDA KALAN MALVARLIĞI NE YAPILIR?
Bölünme sözleşmesinde veya bölünme planında tahsisi yapılmayan malvarlığı konuları üzerinde;
3.1- Tam bölünmede, devralan tüm şirketlerin, bölünme sözleşmesi veya planına göre kendilerine geçen net aktif malvarlığının oranına göre, devralan tüm şirketlere paylı mülkiyet hakkı düşer.
3.2- Kısmi bölünmede söz konusu malvarlığı, devreden şirkette kalır.

***Birinci fıkra hükmü kıyas yoluyla alacaklara ve maddi olmayan malvarlığı haklarına da uygulanır.

***Tam bölünmeye katılan şirketler, bölünme sözleşmesi veya bölünme planına göre herhangi bir şirkete tahsis edilmeyen borçlardan müteselsilen sorumludurlar.

Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/bolunme-sozlesmesi-nasil-duzenlenir/feed/ 0
Kısmi Bölünme Sonucunda Kurulan Şirkete Hangi Durumlarda Kurumlar Vergisi İndirimli Uygulanabilir? https://www.muhasebenews.com/kismi-bolunme-sonucunda-kurulan-sirkete-hangi-durumlarda-kurumlar-vergisi-indirimli-uygulanabilir/ https://www.muhasebenews.com/kismi-bolunme-sonucunda-kurulan-sirkete-hangi-durumlarda-kurumlar-vergisi-indirimli-uygulanabilir/#respond Fri, 29 Dec 2017 08:45:44 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=21396 (GİB – ÖZELGE) 

Konu: Kısmi bölünme neticesinde kurulan şirketin indirimli kurumlar vergisi uygulaması.

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, … A.Ş. bünyesinde… tarih ve… sayılı yatırım teşvik belgesi kapsamında komple yeni yatırım niteliğindeki kağıt üretim tesisinin Kurumlar Vergisi Kanununun 19’uncu maddesi kapsamında kısmi bölünmeye tabi tutulması neticesinde 2014 yılında kurulan şirketinizin aynı yıl içinde faaliyete başladığı, söz konusu yatırım teşvik belgesinin 20/11/2013 tarihinde tamamlama vizesinin yapılmış olduğu, kağıt üretim tesisinin kısmi bölünme yoluyla yatırım bütünlüğü korunarak şirketinize sermaye olarak koyulduğu, kısmi bölünme neticesinde yatırım teşvik belgesinin şirketinize devrinin yapıldığı, şirketinizin faaliyet kazancının tamamen teşvik belgesi kapsamındaki bu kağıt üretim tesisinin faaliyetinden sağlanmakta olduğu ve bu tesis haricinde faaliyet kazancı yaratan başka bir faaliyetinizin bulunmadığı belirtilerek;
-Şirketinize kısmi bölünme yoluyla devredilen tesisin faaliyeti neticesinde elde edilen kazancın iştirak hissesi, gayrimenkul vb. alımında kullanılması ve sonrasında bu kıymetlerin satışından elde edilen kazanç ile kağıt üretim tesisinden elde edilen faaliyet kazancının banka vadeli mevduat hesaplarında değerlendirilmesi neticesinde oluşan faiz gelirlerinin indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın tespitinde dikkate alınıp alınamayacağı,
-Teşvik belgesi kapsamında kurulan kağıt üretim tesisinin faaliyeti neticesinde elde edilen kazançlardan yapılan bağış ve yardımların kurumlar vergisi beyannamesinde indirim olarak dikkate alınması halinde söz konusu bağış ve yardım tutarlarının indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın tespitinde ne şekilde dikkate alınacağı,
– Kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamelerinde kurum kazancına ilave edilmesi gereken kanunen kabul edilmeyen giderlerin ve kurum kazancından indirilmesi gereken istisna ve indirim tutarlarının varlığı nedeniyle beyannamede yer alan mali karın ticari kardan farklı gerçekleşmesi halinde, indirimli kurumlar vergisinin ticari bilanço karına mı, mali kara mı uygulanması gerektiği hususlarında bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “İndirimli Kurumlar Vergisi” başlıklı 32/A maddesinde;

“(1) Finans ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar, iş ortaklıkları, taahhüt işleri, 16.07.1997 tarihli ve 4283 sayılı Kanun ile 08.06.1994 tarihli ve 3996 sayılı Kanun kapsamında yapılan yatırımlar ile rödovans sözleşmelerine bağlı olarak yapılan yatırımlar hariç olmak üzere, bu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden kurumlar vergisine tabi tutulur.

(2) Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder. Bakanlar Kurulu;
a) İstatistikî bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini dikkate almak suretiyle illeri gruplandırmaya ve gruplar itibarıyla teşvik edilecek sektörleri ve bu sektörler ile organize sanayi bölgeleri, Gökçeada ve Bozcaada’da yapılan yatırımlara ve Bakanlar Kurulunca belirlenen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde yapılan turizm yatırımlarına ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini belirlemeye,… yetkilidir.

(5) Hesap dönemi itibarıyla ikinci fıkrada belirtilen şartların sağlanamadığının tespit edilmesi halinde, söz konusu vergilendirme döneminde indirimli vergi oranı uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler, vergi zıyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.

(6) Yatırımın faaliyete geçmesinden önce devri halinde, devralan kurum, aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla indirimli vergi oranından yararlanır Yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanmadan önce indirimli kurumlar vergisi uygulanan hallerde, yatırımın tamamlanıp işletilmeye geçilmemesi durumunda ikinci fıkranın (c) bendi uyarınca indirimli vergi oranı uygulanması nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil edilir.

(7) Yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devri halinde indirimli vergi oranından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise devralan, aynı koşulları yerine getirmek kaydıyla yatırıma katkı tutarının kalan kısmı için yararlanır….”hükümleri yer almaktadır.

1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “32.2.10.2. Yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devredilmesi durumu” başlıklı bölümünde, Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinin yedinci fıkrasına göre, yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devri halinde, indirimli vergi uygulamasından devir tarihine kadar devreden, devir tarihinden sonra ise devralan kurumun, ilgili mevzuatta belirtilen koşulları yerine getirmek kaydıyla yararlanabileceği açıklanmıştır.

Öte yandan, 2009/1 Seri no.lu Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğin “Devir, satış, ihraç ve kiralama” başlıklı 30 uncu maddesinde;

“(1) Yatırım tamamlama vizesi yapılmış teşvik belgesi kapsamındaki makine ve teçhizatın, devir, satış, ihraç veya kiralanması, söz konusu yatırım mallarının teminini müteakip beş yılı doldurmuş olması hâlinde serbesttir. Ancak, söz konusu satışların işletmenin asgarî 5 yıl süre ile faaliyette bulunmasını engelleyecek mahiyet taşımaması gerekir.
(2) Tamamlama vizesi yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın beş yılını doldurmamış makine ve teçhizatın yatırımın bütünlüğünün bozulmaması kaydıyla veya bütünü ile birlikte;
a) Teşvik belgeli bir başka yatırım için devri,
b) Teşvik belgesi olmayan bir başka yatırımcıya satışı,
c) İhracı,
ç) Kiralanması,
Müsteşarlığın iznine tabidir.

(3) Tamamlama vizesi yapılmamış veya tamamlama vizesi yapılmış olmakla birlikte beş yılını doldurmamış makine ve teçhizata satış izni verilebilmesi için yatırımın bütünlüğünün bozulmaması şartı aranır. Bu tür durumlarda satış izni verilen makine ve teçhizata uygulanan destekler tahsil edilmez. Ancak yatırımcının teşvik belgesinin satış iznini müteakip diğer nedenlerle iptali hâlinde izin verilen makine ve teçhizata uygulanan destekler de ilgili mevzuatı çerçevesinde kısmen veya tamamen geri alınır.
…”açıklamalarına yer verilmiştir.

Dolayısıyla, yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen ve tamamlama vizesi yapılmış olan söz konusu kağıt üretim tesisini kısmi bölünme yoluyla devralan şirketinizce aynı koşullar yerine getirilmek şartıyla, bu yatırımın işletilmesinden şirketiniz tarafından elde edilen kazanca,  yatırıma katkı tutarının kalan kısmına ulaşılıncaya kadar indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmaktadır.

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, indirimli kurumlar vergisinin sadece yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımınızdan elde edilen kazanca uygulanması esas olup;
– Şirketinize kısmi bölünme yoluyla devredilen tesisin faaliyeti neticesinde elde edilen kazancın iştirak hissesi, gayrimenkul vb. alımında kullanılması ve sonrasında bu kıymetlerin satışından elde edilen kazanç ile kağıt üretim tesisinden elde edilen faaliyet kazancının banka vadeli mevduat hesaplarında değerlendirilmesi neticesinde oluşan faiz gelirlerinin indirimli kurumlar vergisi uygulanacak kazancın tespitinde dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
– Geçmiş yıl zararları, indirim ve istisnalar vb. nedenlerle safi kurum kazancınızın söz konusu yatırımdan elde edilen kazanç tutarından düşük olması halinde ise indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecek tutar safi kurum kazancını aşamayacaktır.
Ayrıca, teşvik belgeli yatırımdan elde edilen kazancın bağış ve yardım vb. şekilde kullanılmış olması bu durumu değiştirmeyeceği gibi kanunen kabul edilmeyen giderler vb. nedenlerle safi kurum kazancı yatırımdan elde edilen kazançtan yüksek olsa dahi indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecek kazancın söz konusu yatırımdan elde edilen kazancı aşamayacağı tabiidir.

Kaynak: İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
04.08.2017 Tarih ve 62030549-125[32/A-2015/75] Sayılı Özelge

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/kismi-bolunme-sonucunda-kurulan-sirkete-hangi-durumlarda-kurumlar-vergisi-indirimli-uygulanabilir/feed/ 0
Bölünmede İşçilere Ait Hak ve Borçlardan Kim Sorumludur? https://www.muhasebenews.com/bolunmede-iscilere-ait-hak-borclardan-kim-sorumludur/ https://www.muhasebenews.com/bolunmede-iscilere-ait-hak-borclardan-kim-sorumludur/#respond Sat, 09 Dec 2017 18:30:45 +0000 https://www.muhasebenews.com/?p=18920 BÖLÜNMEDE İŞÇİLERE AİT HAK VE BORÇLARDAN KİM SORUMLUDUR?
İş ilişkilerinin geçmesi;
1- Tam veya kısmi bölünmede, işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçer.
2- İşçi itiraz ederse, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erer; devralan ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlüdür.
3- Eski işveren ile devralan, işçinin bölünmeden evvel muaccel olmuş alacakları ile hizmet sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya işçinin itirazı sebebiyle sona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklarından müteselsilen sorumludur.
4- Aksi kararlaştırılmadıkça veya hâlin gereğinden anlaşılmadıkça, işveren hizmet sözleşmesinden doğan hakları üçüncü bir kişiye devredemez.
5- İşçiler muaccel olan ve birinci fıkrada öngörüldüğü şekilde muaccel olacak alacaklarının teminat altına alınmasını isteyebilirler.
6- Devreden şirketin bölünmeden önce şirket borçlarından dolayı sorumlu olan ortakları, hizmet sözleşmesinden doğan ve intikal gününe kadar muaccel olan borçlarla, hizmet sözleşmesi normal olarak sona ermiş olsaydı muaccel hâle gelecek olan veya işçinin itirazı sebebiyle hizmet sözleşmesinin sona erdiği ana kadar doğacak olan borçlardan müteselsilen sorumlu olmakta devam ederler.

Kaynak: Türk Ticaret Kanunu

Yasal Uyarı: Bu yazıdaki bilgiler sadece genel bilgilendirme amacıyla verilmiştir. Kişi veya kuruma özel profesyonel bir bilgilendirme amacı güdülmemiştir. Konu ile benzerlik gösterse de her işletmenin kendi özel şartları nedeniyle farklı durumları olabilir. Bu nedenle, bu yazıda belirtilen bilgilerden yola çıkarak işletmenizi etkileyecek herhangi bir karar alıp uygulamaya geçmeden önce, uzmanına danışmanız menfaatiniz gereğidir. Muhasebenews veya ilişkili olduğu kişi veya kurumlardan hiç biri, bu belgede yer alan bilgilerin özel veya resmi, gerçek veya tüzel kişi, kurum ve organizasyonlar tarafından kullanılması sonucunda ortaya çıkabilecek zarar veya ziyandan sorumlu değildir.

]]>
https://www.muhasebenews.com/bolunmede-iscilere-ait-hak-borclardan-kim-sorumludur/feed/ 0